SlideShare une entreprise Scribd logo
1  sur  8
Télécharger pour lire hors ligne
198
Yasalarýmýz açýsýndan, kiþinin, medeni haklarýný
kullanmasý ve cezai sorumluluk taþýmasý için
ruhsal yönden saðlýklý olmasý ön koþuldur. Adli
psikiyatride, kiþinin suç olayýndaki ruhsal durumu
kadar medeni haklarý kullanmadaki yeteneði de
konu edilir. Ceza Hukuku ve Medeni Hukuk alanla-
rýnda bilirkiþilik istenebilir. Bilirkiþilik, bir davanýn
gidiþinde mahkemece gerekli görülmesi halinde
ilgili alanda uzman olan kiþi ya da kiþilerin görüþle-
rine baþvurulmasýna verilen isimdir (Akgün 1987).
Adli psikiyatride bilirkiþilik görevi verilen hekimin
psikiyatri alanýnda yetkin olmasý beklenir, ancak bu
tek baþýna yeterli deðildir. Ýlgili hukuk kurallarýný,
yasa maddelerini de iyi bilmesi gerekir. Eðer bilir-
kiþi yasanýn temelinde yatan anlamý bilmez ise hu-
kukçu ile aralarýnda anlaþmazlýk olur. Yasalarýmýza
göre adli psikiyatri konusunda kendisinden görüþ
istenen ruh hekimi, bilirkiþi olarak atanmýþtýr.
Duygudurum bozukluklarý kiþinin düþünce, affekt
ve psikomotor alandaki iþlevselliðini etkilediði için
medikolegal sorunlara da yol açabilmektedir. Adli
psikiyatride bu iki düzeyde karþýmýza çýkabilir:
Ceza Hukuku ve Medeni Hukuk. Burada konuyla
ilgili yasa maddelerine kýsaca deðinilecektir.
CEZA HUKUKU
Sanýklarýn ve maðdurlarýn ruhsal durumlarýnýn
incelenmesi söz konusudur: Ýþledikleri suçlara
karþý sanýklarýn ceza ehliyeti olup olmadýðýnýn tayi-
ni ve ýrza geçme maðduru olan kiþinin akýl hastasý
olup olmadýðýnýn tayini konularý ceza hukuku kap-
samý içerisindedir.
1. Ceza Ehliyeti: Ceza hukukunca suça elveriþli
olmak veya cezaya yeterlilik olarak tanýmlanýr ki,
bu yeterlilik olmadan ehliyet, ehliyet olmadan suç,
suç olmadan da cezayý gerektirir eylem olamaz
(Özbek 1980). Kiþinin ceza alabilmesi için isteme
ve yapma iradesinin olmasý gerekmektedir. Ýrade,
birbirine karþýt seçenekler arasýnda bir deðer-
lendirme yapýp birini seçmek veya bunlarýn hepsi-
ni reddetmek yeteneði olarak kabul edilmektedir
(Erem 1976). Kanunen suç sayýlan bir eylemi yapýp
yapmama konusunda sahip olduðu seçme hakkýný,
yapmak suretiyle kullanan kiþi, sorumlu kiþi olarak
kabul edilir (Dönmezer 1945). Serbest irade, belli
bir hareketin yapýlmasýný saðlayan ruh kuvveti
olarak tanýmlanýr. Saðlýklý kiþiyi hastadan ayýran,
onda serbest iradenin bulunmasýdýr. Ceza ehliyeti,
irade serbestisi ve temyiz yeteneði olan kiþinin suç
iþlemesi durumunda sözkonusudur. Temyiz,
"kiþinin eyleminin sonuçlarýný anlayabilmesi ve
isteyebilmesi" diye tanýmlanýr (Erem 1976). Suç
iþleyen kiþide suç sýrasýnda ruhsal hastalýk
nedeniyle þuur ve harekat serbestisinin tümüyle
kalkmasý durumunda Türk Ceza Yasasý’nýn (TCY)
46. maddesi uygulanýr ve bu kiþilere ceza verilmez,
muhafaza ve tedavileri þifaya dek sürer.
Duygudurum Bozukluklarýnýn
Adli Yönü
Prof. Dr. Engin Turan TUNCER*
* Ankara Üniversitesi Týp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dalý,
ANKARA
DUYGUDURUM DÝZÝSÝ 2001;4:198-203
DUYGUDURUM BOZUKLUKLARININ ADLÝ YÖNÜ
199
TCY 46. madde: Fiili iþlediði zaman þuurunun veya
harekatýnýn serbestisini tamamen kaldýracak surette
akýl hastalýðýna duçar olan kimseye ceza verilemez…
Þuur ve harekat serbestisi akýl hastalýðý nedeniyle
tümüyle deðil de önemli ölçüde kalkmýþ ise, TCY’nin 47.
maddesi geçerlidir; bu durumda ceza indirimi uygu-
lanýr.
TCY 47. madde: Fiili iþlediði zaman þuurunun veya
harekatýnýn serbestisini ehemmiyetli derecede azaltacak
surette akli maluliyete müptela olan kimseye verilecek
ceza aþaðýda yazýlý þekilde indirilir...
2. Maðdurlarýn Durumu: Ceza hukukunda bir
diðer konu da ýrzýna geçilen kiþinin (maðdurun)
akýl hastalýðýndan dolayý bu fiile karþý koyamayacak
halde bulunmasý durumudur ki, TCY 416. madde-
sine göre sanýða ceza verilir.
TCY 416. madde: Onbeþ yaþýný bitiren bir kimsenin
cebir ve þiddet veya tehdit kullanmak suretiyle ýrzýna
geçen veyahut akýl veya beden hastalýðýndan veya kendi
fiilinden baþka bir sebepten veya kullandýðý hileli vasý-
talardan dolayý fiile mukavemet edemiyecek bir halde
bulunan bir kimseye karþý bu fiili iþleyen kimse yedi
seneden aþaðý olmamak üzere aðýr hapis cezasý ile ceza-
landýrýlýr.
Yine bu suretle ýrz ve namusa tasaddiyi tazammun eden
diðer bir fiil ve harekette bulunursa üç seneden beþ se-
neye kadar hapsolunur.
MEDENÝ HUKUK
Bu baþlýk medeni ehliyet ile evlenme anýnda ve
boþanma durumundaki kiþinin akýl hastasý olup
olmadýðýnýn tayini konularýný içermektedir.
1. Medeni Ehliyet: Kiþinin hukuki eylem ve iþlem-
lere yeterliliðini ifade eder. Medeni hukuk yönüyle
ehliyet, "makul surette hareket etme iktidarý" diye
tanýmlanýr. Bu iktidar, eylemleri ve sonuçlarýný
doðru olarak anlamak ve buna göre hareket etmek,
davranýþlarýnýn ulaþacaðý sonuçlarý muhakeme ede-
bilmek yeteneðidir (Akgün 1987). Psikiyatrik yön-
den kiþinin bilincinin açýk, iradesinin serbest
olmasý, iyiyi kötüden ayýrdedebilmesi, kendisi ve
çevresinde olup bitenlerden haberdar, günlük rayiç
fiyatlarýný bilmesi beklenir (Dinçmen 1984).
Serbest irade, Türk Hukuk Lugatýnda "hukuki bir
iþlemin, içerik ve sonuçlarýný diledikleri gibi tanzim
ve tayin etmek hususunda taraflarýn serbest
olmalarý esasýdýr" diye tanýmlanýr. Kiþinin
ehliyetinin tayin ve tesbitinde eylem veya iþlemin
yapýldýðý tarih dikkate alýnýr.
Yasalarýmýza göre reþit olan kiþinin temyiz
kudretinden yoksun olmasý halinde medeni
ehliyetinin kýsýtlanmasý (hacri) söz konusu olabilir.
Akýl hastalýðý ve zeka geriliði ile alkolizm ve kötü
hal (kumarbazlýk vb) kýsýtlanmayý gerektiren ruhsal
nedenlerdir.
Kýsýtlanmanýn en aðýr þekli vesayettir. Medeni
Kanun’un (MK) 355. maddesine göre akýl hastalýðý
veya akýl zayýflýðý nedeniyle iþlerini göremeyecek
kadar aciz veya sürekli bakým ve kontrolü gereken
ya da baþkasýnýn emniyetini tehdit eden her reþit
için bir vasi tayin olunur. Vesayet altýna alýnma
kararý, kiþinin hastalýðýnýn kendisi veya çevresinin
çýkarlarýný zedeleyecek iþlem ve eylemlere neden
olabileceði kanýsýna varýldýðýnda alýnýr. Bu nedenle
hastalýk deðil, hastalýðýn kiþinin yaþamýna olan et-
kisi araþtýrýlýr (Kuyu 1998). Vesayet kararý kural
olarak dört yýl için verilir. Bu nedenle süreklilik
göstermeyen durumlarda hemen vesayet kararý
düþünülmemelidir. Kýsýtlama kararý verilebilmesi
için bilirkiþi raporunda, kiþinin hastalýðýnýn adý ve
süreklilik gösterip göstermediði, sürekli bakým ve
kontrole ihtiyaç duyup duymadýðý, baþkalarýnýn
güvenliðini tehdit edip etmediði, kendi iþlerini
görmekten aciz olup olmadýðý ve mahkemece din-
lenmesinde yarar olup olmadýðý ayrýca belirtilme-
lidir.
MK 355. madde: Akýl hastalýðý veya akýl zayýflýðý sebe-
biyle iþlerini görmekten aciz veya daimi muavenet ve
takayyüde muhtaç olan yahut baþkasýnýn emniyetini
tehdit eden her reþid için bir vasi nasbolunur...
Hastalýk nedeniyle kiþi acil bir iþini bizzat yapa-
madýðý gibi bir vekil de tayin edemeyecek durum-
da ise geçici tedbirler alýnabilir; kayyum tayini söz
konusu olabilir (M.K. 376. madde).
MK 376. madde: Sulh mahkemesi aþaðýdaki hallerde ve
kanunun tayin ettiði diðer yerlerde alakadarýnýn istidasý
üzerine veya doðrudan doðruya kayyum tayin eder:
1. Reþid olan bir kimse hastalýk veya kaybolmak ile
yahut bunlara benzer sebeplerden biriyle müstacel bir
iþini bizzat yapamadýðý gibi bir mümessil tayinine de
muktedir olamazsa,...
Hastalýk tam anlamýyla ehliyetsizliði doðurmuyor;
ancak sosyal ve ekonomik yaþama önemli ölçüde
olumsuz etkisi saptanýrsa müþavir atanmasý
sözkonusu olabilir (MK 379. madde).
DUYGUDURUM DÝZÝSÝ 2001;4:198-203
TUNCER ET.
200
MK 379. madde: Hacrine kafi sebep bulunmamakla
beraber medeni haklarýný kullanmak salahiyetinden kýs-
men mahrum edilmesi menfaati iktýzasýndan bulunan
her reþide aþaðýdaki iþlerinde reyi alýnmak üzere bir
müþavir tayin olunur: ...
1. Husumet ve sulh,
2. Gayrimenkulün alým satýmý ve onlar üzerinde rehin
ve sair ayni bir hak tesisi,
3. Kýymetli evrak alým satýmý ve terhini,
4. Alelade idare ihtiyaçlarý haricinde inþaat,
5. Ödünç verme ve alma,
6. Sermayeyi almak,
7. Baðýþlama,
8. Kambiyo taahütleri,
9. Kefalet.
Bu suretle medeni haklarýný kullanmak salahiyetinden
kýsmen mahrum edilen kimse gelirinde dilediði veçhile
tasarruf hakký baki kalmak üzere mallarýný idare
hakkýndan dahi mahrum edilebilir.
Velayet: Ailedeki küçük çocuklarýn hertürlü durum
ve davranýþlarýndan sorumlu olma haline velayet
adý verilmektedir. Velayet çocuðun doðumuyla
baþlayýp rüþt çaðýna girmesine kadar sürmektedir.
Yasa, velayeti ana-babaya verilmiþ bir hak ve yetki
olarak kabul etmektedir (Türk Hukuk Lugatý 1944).
Evlilik sürdüðü sürece velayeti ana-baba birlikte
yürütürler. Eþlerden birinin ölmesi ya da kýsýtlanma
ile medeni haklarýný kullanma yeteneðinden yok-
sun býrakýlmasý durumunda ise diðer eþ velayeti
yürütür. Ayrýca bu iþlemi yerine getirmelerinde
düþkünlük (acz) durumunda da MK 274. maddesi
gereðince velayetin alýnmasý yoluna gidilir.
MK 274. madde: Velayeti ifadan aciz veya mahcur olan
yahut nufuzunu aðýr surette suiistimal eden veya fahiþ
ihmalde bulunan ana ve babadan, hakim, velayet
hakkýný nez'edebilir.
Ana ve babadan velayet nez'olununca, çocuða, bir vasi
tayin olunur. Nez'in hükmü, ileride doðacak çocuklara
þamildir.
2. Evlenme: Evlenme ile ilgili yasal soruna gelince,
yasamýza göre karý kocadan biri evlilik anýnda bir
akýl hastalýðý nedeniyle mümeyyiz deðilse evlenme
geçersizdir (MK 112. madde).
MK 112. madde: Aþaðýdaki hallerde evlenme batýldýr:
1. ............
2. Karýkocadan biri evlenme merasiminin icrasý
zamanýnda bir akýl hastalýðý veya daimi bir sebep ne-
ticesi mümeyyiz deðilse,
3. ............
3. Boþanma: Medeni hukukumuzun bir baþka
alanýdýr. Yasamýz üç yýldan beri süregelen,
müþterek hayatý çekilmez hale koyan ve þifa bul-
maz olduðu doktor raporu ile belirlenen akýl
hastalýðýnýn varlýðýný diðer eþ için haklý bir boþan-
ma nedeni olarak kabul etmiþtir (MK 133. madde).
MK 133. madde: Karý kocadan biri üç seneden beri
devam eden bir akýl hastalýðýna duçar olup da bu
hastalýk müþterek hayatýn devamýný diðer taraf için çe-
kilmez hale koymuþ ve þifasý kabil olmadýðý dahi ehli
hibre tarafýndan tasdik edilmiþ bulunursa o taraf her
zaman boþanma davasýnda bulunabilir.
Konuyla ilgili yasa maddelerinin tanýmlamalarýn-
dan sonra burada duygudurum bozukluklarýnýn
depresyon, mani ve ara dönemlerine göre yasa
karþýsýndaki durumlarý ayrý ayrý ele alýnacaktýr.
CEZA HUKUKU AÇISINDAN DUYGUDURUM
BOZUKLUKLARI
Depresyonda dikkat azalmýþ, irade bozulmuþ, ben-
lik saygýsý düþmüþ, düþünce içeriðinde karamsarlýk,
umutsuzluk, çaresizlik, suçluluk fikirleri, düþünce
akýþýnda yavaþlama ve psikomotor retardasyon
olduðu daha önceden anlatýlmýþtý. Depresyonda
suç iþleme çok sýk rastlanan bir durum deðildir.
Depresyon ceza hukuku konusunda genellikle inti-
har eylemiyle karþýmýza çýkar. Ýntihar tek baþýna bir
suç deðildir. Ýntihara azmettirme söz konusuysa
eylem, müdahil olan açýsýndan suç oluþturur (TCY
54. madde). Bunun tesbiti zor olup dikkatle
araþtýrýlmasý gerekir.
TCY 454. madde: Birini intihara ikna ve buna yardým
eden kimse müntehirin vefatý vuku bulduðu takdirde üç
seneden on seneye kadar aðýr hapis cezasýna mahkum
olur.
Ýntiharda bir baþka yön de toplu intihar þeklinde
olur. Depresyondaki kiþi kendi suçluluk duygu-
larýnýn etkisiyle yakýn aile bireyleri ile birlikte inti-
hara kalkýþabilir. Onlar ölüp kendisi kurtulursa ceza
ehliyeti nedeniyle adli psikiyatrik deðerlendirilme-
si gerekebilir.
DUYGUDURUM DÝZÝSÝ 2001;4:198-203
DUYGUDURUM BOZUKLUKLARININ ADLÝ YÖNÜ
201
Örnek 1- Ýlk çocuðu ölen bir kadýn hastamýz la-
netlenmiþ olduðunu düþündüðünden kendisi ile
birlikte lanetlendiðini düþündüðü ikinci çocuðu ile
odaya girip havagazýný açarak intihara kalkýþmýþtý.
Eve gelen kocasý tarafýndan kendisi kurtarýlmýþ
ancak çocuðu kaybedilmiþti. Bu hastaya adam
öldürme suçu nedeniyle ceza ehliyetinin depres-
yonuna baðlý olarak tümü ile kalkmýþ olduðunu
ifade edip, TCY 46. maddesi kapsamýnda yargýlan-
masýnýn uygun olacaðý kanýsýyla rapor düzenlen-
miþti.
Örnek 2- Eþinin kullandýðý araba ile trafik kazasý
geçirerek çocuðunu kaybeden bir kadýn girdiði
depresyonda bu ölümden kocasýný sorumlu tutarak
onu öldürmeye teþebbüs etmiþti. Burada da yine
ceza ehliyeti olmadýðý kanýsýna varýlmýþtý.
Örnek 3- Emekliliðini çok isteyen karýsýnýn ýsrarlarý
ile emekli olan bir kiþi depresyona girmiþ, yoksul-
laþtýðýný düþünüp durumdan karýsýný suçlar hale
gelmiþti. Geceleri uyumuyor, karýsýnýn baþýnda otu-
ruyordu. Durumunu iyi görmeyen çocuklarý
tarafýndan "belki de annemi öldürecek" kaygýsýyla
hastaneye getirilmiþti. Muhtemel bir cinayet /
cinayet teþebbüsü hastanýn hastaneye yatýrýlmasý
ile önlenmiþti.
Depresif kiþiler ilgi ve dikkatleri azaldýðý için
kazalara, yaralanmalara ve hatta ölümlere neden
olacak davranýþlarda bulunabilirler. Bu durumda
TCY 455. maddesinde sözü edilen dikkatsizlik ve
tedbirsizliðin kiþinin o dönemdeki depresyonuna
baðlý olduðu düþünülüyorsa durum raporda belir-
tilmeli, bu madde kapsamýna girmemesi saðlan-
malýdýr.
TCY 455. madde: Tedbirsizlik veya dikkatsizlik veya
meslek ve sanatta acemilik veya nizamat ve evamir ve
talimata riayetsizlik ile bir kimsenin ölümüne sebebiyet
veren þahýs iki seneden beþ seneye kadar hapse ve aðýr
para cezasýna mahkum olur.
TCY 459. madde: Her kim tedbirsizlik veya dikkatsiz-
lik… bir þahsýn sýhhatini ihlal edecek bir zarar verirse
… hapis cezasý verilir.
Örnek: Depresyonu nedeniyle yaþamla bütün
baðlantýsýný kesip sürekli yatan annenin üç çocuðu
küvette oynarken çocuklarýndan biri boðulmuþtur.
Annenin depresyonu rapor edilip TCY 455. madde-
si kapsamýna alýnmamasý saðlanmýþtýr.
Depresyondaki kiþiler hastalýklarýndan kay-
naklanan suçluluk duygusu nedeniyle faili meçhul
cinayetleri üstlenip kendi kendilerini ihbar ede-
bilirler. Bu durumda TCY 283. maddesindeki
adliyeyi yanýltmak suçundan yargýlanmamasý
gerekir.
TCY 283. madde: Vuku bulmadýðýný bildiði bir suçu
Adliyeye veya keyfiyeti Adliyeye tevdie mecbur olan bir
makama veya kanuni takip yapacak veya yaptýrabilecek
bir mercie, vukubulmuþ gibi ihbar ile yahut vaki
olmayan bir suçun eserlerini takibata mubaþeret olu-
nabilecek derecede uyduran kimse otuz aya kadar hapis
cezasýna mahkum olur.
Adliye huzurunda sahte olarak bir suç iþlediðini yahut
bu suça iþtirak eylediðini söyleyen kimse hakkýnda dahi
ayný ceza tertip olunur.
Depresyondaki suçlar daha çok yakýn aile bireyleri
olan eþ ve çocuklara yönelik cinayet ya da yaralama
þeklindedir. Ýstatistiklere göre depresyonda suç
iþleme oraný çok düþüktür.
Manide dikkat konsantrasyonu bozulmuþ, dürtü
kontrolü azalmýþ, otokontrol ve sosyal kontrol
kalkmýþ, düþünce akýþý hýzlanmýþtýr. Manik
dönemde suç iþleme oraný, duygudurum bozukluk-
larýnýn diðer dönemlerine göre daha çoktur.
Maniklerin iþledikleri suçlar tehdit, hakaret, yarala-
ma, cinayet, gasp, konut dokunulmazlýðýný ihlal,
trafik kurallarýný ihlal, mütecaviz sarhoþluk, cinsel
taciz, ýrza geçme, hýrsýzlýk, karþýlýksýz çek verme,
firar, yangýn çýkarma, devlet büyüklerini ve
hükümeti tenkit, eksibisyonizm, fahiþelik gibi
çeþitlilik gösterir. Ancak bunlarýn hepsi ayný dere-
cede ciddi ve aðýr suçlar deðildir. Bu durumlarda da
yine ceza ehliyetinin araþtýrýlmasý söz konusu
olduðunda hastalýðýn þuur ve iradeye etki derecesi
belirlenmelidir. Manik dönemde iþlenen suçlarda
ceza ehliyetinin deðerlendirilmesi belli bir kolaylýk
taþýmasýna karþýn maninin prodromal dönemi göz-
den kaçmaktadýr. Deðerlendirmede zamansal
yakýnlýða dikkat edilmelidir.
Örnek 1- Ailesi tarafýndan çok konuþma, uyumama,
baðýrmaktan sesinin kýsýlmasý ve aþýrý hareketlilik
nedeniyle kliniðimize getirilen bir hastanýn manik
atak tedavisi sürdürülürken kýsa bir süre önce
neden olduðu bir trafik kazasýndan dolayý tutuksuz
yargýlandýðý öðrenildi. Hasta, eþini, çocuklarýný,
baldýzýný ve yeðenlerini arabasýna alarak hýz gös-
terisi yapmak istemiþ, arabadaki diðer kiþilerin
DUYGUDURUM DÝZÝSÝ 2001;4:198-203
TUNCER ET.
202
çýðlýklarýna aldýrmadan otomatik olarak kapýlarý
kilitlemiþ, meydana gelen kazada þans eseri can
kaybý olmamýþtýr. Bu olayda hastanýn kaza sýrasýnda
maninin prodromal döneminde olduðu
düþünülmüþ, daha sonra da mahkemece istenilen
bilirkiþilik iþlemi sýrasýnda da bu görüþ tekrarlan-
mýþtýr.
Örnek 2- Mani tanýsý ile hastaneye yatmadan birkaç
gün öncesindeki yengesine tasallut suçu nedeniyle
aðýr ceza mahkemesinde yargýlanan sanýðýn bu
eylemini manik dönem içerisinde gerçekleþtirdiði
kanýsý ilgili mahkemeye bir raporla bildirilmiþtir.
Örnek 3- Yazar Ayþe Nil'in öz yaþam öyküsünü anlat-
týðý "Kaçýklýk Diplomasý" kitabýnda evini yakma
öyküsü manik ataðýn bir belirtisidir. Kendisi etrafý
temizlemek için ateþ yaktýðýný düþünmüþ, ama o
sýrada samanlýðý ateþe vermiþtir.
Ceza hukuku açýsýndan mani bir baþka þekilde de
karþýmýza çýkabilir: Irza geçme maðduru olarak.
Manide dürtü kontrolü olmadýðý için normal
yaþamýnda mazbut bir ev kadýný olan kiþi bu
dönemde tanýdýðý ya da tanýmadýðý kiþilerle cinsel
iliþkiye girebilir, fahiþelik bile yapabilir.
Örnek 1- Manik dönemde girdiði evlilik dýþý cinsel
iliþki sonucunda gebe kalan kadýnýn bu iliþkiyi
içinde bulunduðu hastalýk dönemindeki dürtü
kontrolsüzlüðü nedeniyle yaptýðý düþünüldüðün-
den gebeliðin sona erdirilmesi yönünde rapor ve-
rilmiþtir. Ender görülmekle birlikte depresyondaki
kiþi de ýrza geçme maðduru olabilir. Bu durumlar
da TCY 416. maddesi kapsamýna girebilir.
Duygudurum bozukluklarýnda nöbetler arasý
dönemde herhangi bir ruhsal belirti görülmediði
için bu dönemde iþlenen suçlarda ceza ehliyeti
tamdýr. TCY 46. ya da 47. madde kapsamýnda bir
ceza indirimi uygulanmasý beklenemez.
Suç anýnda saðlýklý kiþinin, daha sonra bir
duygudurum bozukluðuna girmesi ile son
tahkikatýn yapýlmasý imkansýz olursa kovuþturma
ertelenebilir (Ceza Muhakemeleri Usulu Kanunu-
CMUK 198. madde).
CMUK’un 198. maddesi gereðince akýl hastalarý ceza-
evine yatýrýlmadýklarý gibi TCY’nin 12. maddesi
gereðince de akýl hastalarý iyileþmedikçe idam cezasý
uygulanmaz.
CMUK 198. madde: Maznunun kaybolmasý veya suçu
iþledikten sonra bir akýl hastalýðýna uðramasý sebebiyle
son tahkikat yapýlmasýnýn imkansýzlýðý taayün ederse,
sorgu hakimi bu tahkikatýn muvakkaten tatiline karar
verir.
TCY. 12. madde: Ölüm cezasý, buna hükümlü olan kim-
senin asýlmasý suretiyle hayatýn izalesidir.
Ölüm cezasý, hükümlünün mensup olduðu din ve
mezhebin hususi günlerinde infaz olunmaz.
Gebe kadýnlar doðurmadýkça, akýl hastalýðýna tutulan-
lar iyileþmedikçe ölüm cezasý infaz olunmaz…
MEDENÝ HUKUK AÇISINDAN DUYGUDURUM
BOZUKLUKLARI
Yasalarýmýza göre reþit olan kiþinin temyiz
kudretinden yoksun olmasý halinde medeni
ehliyetinin kýsýtlanmasýnýn söz konusu olabile-
ceðine deðinilmiþti. Akýl hastalýðý nedeniyle
vesayet kararý verilebilmesi için bu hastalýðýn
süreklilik göstermesi gerekir. Hastalýðýn baþlangýç
döneminde hemen vesayete gidilmesi doðru
deðildir. Çünkü hastalýðýn nasýl bir yol izleyeceði
kestirilemez. Bu nedenle süreklilik göstermeyen
durumlarda hemen vesayet kararý düþünülmeme-
lidir. Yineleyen depresyonda baþlangýçta bir kýsýtla-
ma düþünülmezken, depresyonun süreklilik
göstermesi durumunda kýsýtlama yapýlmasýnda
sakýnca görülmemelidir. Ayný þekilde sürekli relaps
gösteren bipolar affektif bozuklukta da kýsýtlanma
kararý verilebilir. Ancak ataklarýn seyrek olduðu
düþünülüyorsa kýsýtlamada vesayete gitmekte
acele etmemeli, kayyum ya da kanuni müþavir
atanmasý önerilmelidir.
Kiþinin hukuki eylemlerini gerçekleþtirdiði tarihte
medeni ehliyete sahip olmasý gerekir. Duygudurum
bozukluklarý nedeniyle medeni ehliyete sahip
olmamasý hali sýklýkla mani, ender olarak da
depresyon tablosunda görülür. Manik tabloda, kiþi
kendisini güçlü ve zengin hissettiðinden mallarýný
baðýþlayabilir, ucuza satabilir, kendisini ve yakýn-
larýný zor durumda býrakacak hukuki iþlem ve
eylemleri gerçekleþtirebilir. Manik dönemde bu
durumun tanýnmasý kolay olabilir; ancak prodro-
mal dönemde ve hipomanide bu durum gözden
kaçabilir. Bilirkiþi olan ruh hekimi hukuki iþlem ile
hastalýðýnýn zamansal yakýnlýðýný göz önünde
tutarak karar vermelidir.
Örnek 1- Yakýnlarýna her zaman dikkatli ve temkinli
olmayý öneren bir tüccar paraca oldukça yüklü
alýmlar yapmaya baþlayýp ödeme kapasitelerinin
yaptýðý alýmlarýn çok üstünde olduðunu söyle-
DUYGUDURUM DÝZÝSÝ 2001;4:198-203
DUYGUDURUM BOZUKLUKLARININ ADLÝ YÖNÜ
203
yerek, çocuklarýnýn uyarýlarýna kulak týkamýþtýr.
Ýlerleyen günlerde uykusuzluk, çok konuþma, yük-
sek sesle þarký söyleme gibi eylemlerle çevresi
tarafýndan deðiþik tavýrlarý dikkat çekmiþ ve has-
taneye getirilmiþtir. Klinik deðerlendirmede bu
kiþiye manik atak tanýsý konup tedaviye alýnmýþtýr.
Yaptýðý satýþý maninin prodrom döneminde gerçek-
leþtirdiði kanýsýna varýldýðýný bildiren bir rapor
düzenlenmiþtir.
Örnek 2- Manik dönem sýrasýnda yüklü çekler verip
hemen akabinde yakýnlarý tarafýndan hastaneye
yatýrýlan bir kiþi karþýlýksýz çek verme suçundan
mahkemeye verilmiþti. Hastanede yatarken kendi-
sine gelen mahkeme evraký için "cevap verme süre-
si" on gün idi. Bu süre içerisinde cevap veremeye-
ceði gibi bir vekil de tayin edecek kadar saðlýklý
olamayacaktý. Bu nedenle kendisine kayyum tayi-
ninin uygun olacaðýný bildiren rapor düzenlen-
miþti.
Velayetin küçük çocuklarýn durum ve
davranýþlarýndan sorumlu olma hali olduðu belir-
tilmiþti. Evlilik sürerken normal koþullarda velayeti
ana babanýn birlikte yürüttüðü ancak kýsýtlanma ve
düþkünlük durumlarýnda velayetin diðer eþe ve-
rilebileceðinden söz edilmiþti. Aðýr depresyon
nedeniyle çocuklarýnýn bakýmýný yürütemeyen ana
baba velayet hakkýný kaybedebilir.
Tanýklýk: Depresyonlarýn tanýklýklarý da özellik
taþýr. Kendi kendini suçlamalarda bulunan kiþi
kendi dýþýndaki olaylara ilgisiz kalabilir ve
mahkemede sorulara yanýt vermeyebilir.
Depresyon olgularýnýn tanýklýðý ihtiyatla karþýlan-
malýdýr. CMUK 52. madde, Hukuk Usulu
Muhakemeleri Kanunu (HUMK) 247. madde.
CMUK 52. madde, HMUK 247. madde - Aþaðýdaki kim-
seler yeminsiz dinlenir.
1. Dinlenme sýrasýnda onbeþ yaþýný bitirmemiþ olanlar
veya akýl ve fehim kuvvetlerinin tekemmül edememesin-
den veya zayýf bulunmasýndan dolayý yeminin mahiyet
ve ehemmiyeti hakkýnda kafi bir fikir sahibi olmayan-
lar…
Yukarýda yapýlan açýklamalardan da anlaþýlacaðý
gibi ister hukuki iþlem olsun, ister cezai eylem
olsun yapýlan iþ ile hastalýðýn tarihinin örtüþmesi
ve hastalýktan kaynaklanan bir eylem olduðunun
bilirkiþi raporunda belirtilmesi gerekir.
Adli psikiyatri diðer ruh hastalýklarýnda olduðu gibi
duygudurum bozukluklarýnda da çok önemlidir. Bu
nedenle bilirkiþilik yapan hekimin son derece
özenli çalýþmasý gerekir. Çünkü yapýlan en ufak bir
hata asla düzeltilemiyecek sonuçlara neden ola-
bilir.
KAYNAKLAR
Akgün N (1987) Adli Psikiyatri, Ankara.
Dinçmen K (1984) Adli Psikiyatri, Birlik Yayýnlarý, Ýstanbul.
Dönmezer S (1965) Ceza Hukuku- Hususi Kýsým, Ýstanbul.
EREM F (1976) Türk Ceza Hukuku, Cilt 1. Sevinç Matbaasý,
Ankara.
Kuyu C (1998) Adli Psikiyatri, Seçkin Yayýnevi, Ankara.
Özbek A (1980) Adli Psikiyatri, Yarýaçýk Cezaevi Matbaasý,
Ankara.
Türk Hukuk Lugatý (1944) Maarif Matbaasý, Ankara.
Türk Medeni Kanunu.
Türk Ceza Kanunu.
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK).
Hukuk Usulü Mahkemeleri Kanunu (HUMK).
BAHAR SEMPOZYUMLARI - V
24-29 Nisan 2001, Merit Limra Otel
Kiri - Kemer - ANTALYA
B LGESEL TOPLANTI:
D nya Psikiyatri Birli i
YILLIK TOPLANTI:
T rkiye Psikiyatri Derne i
Sempozyum Sekreterli i:
Ye im sok. No: 20, 80630 Akatlar - STANBUL
Tel: 0212 351 26 60, Faks: 0212 351 26 59
e-mail: bahar@psikiyatri.org.tr
Kay t ile ilgili yaz malar:
Flap Tour, Metin Tansu
Cinnah cad. No: 42 06690 ˙ankaya - ANKARA
Tel: 0312 442 07 00, Faks: 0312 440 77 99
T RK YE PS K YATR DERNE—
DUYGUDURUM DÝZÝSÝ 2001;4:204204
DUYGUDURUM DÝZÝSÝ 2001;4:198-203
DUYGUDURUM BOZUKLUKLARININ ADLÝ YÖNÜ
205

Contenu connexe

Similaire à Tck duygu durum

ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİNİ İNCELEYİN
ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİNİ İNCELEYİNANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİNİ İNCELEYİN
ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİNİ İNCELEYİNGörkem Tezcanlı
 
Karsilastirmali Referandum Paketi
Karsilastirmali Referandum PaketiKarsilastirmali Referandum Paketi
Karsilastirmali Referandum Paketikantaron
 
Anayasa degisikligi karsilastirmali teklif tablosu
Anayasa degisikligi karsilastirmali teklif tablosuAnayasa degisikligi karsilastirmali teklif tablosu
Anayasa degisikligi karsilastirmali teklif tablosuBilal Erdeve
 
Anayasa Değişikliği -karşılaştırmalı-
Anayasa Değişikliği -karşılaştırmalı-Anayasa Değişikliği -karşılaştırmalı-
Anayasa Değişikliği -karşılaştırmalı-Istanbul Bilgi University
 
anayasa degisikligi karsilastirmali teklif tablosu
anayasa degisikligi karsilastirmali teklif tablosuanayasa degisikligi karsilastirmali teklif tablosu
anayasa degisikligi karsilastirmali teklif tablosuBilal Erdeve
 
Ceza Davaları ve Ceza Yargılaması
Ceza Davaları ve Ceza YargılamasıCeza Davaları ve Ceza Yargılaması
Ceza Davaları ve Ceza YargılamasıEskişehir Avukat
 
“İDEAL” HUKUK NORMLARI TASARIMI: NORMATİF HUKUK PERSPEKTİFİNDEN “İYİ KURALLAR”
“İDEAL” HUKUK NORMLARI TASARIMI: NORMATİF HUKUK PERSPEKTİFİNDEN “İYİ KURALLAR”“İDEAL” HUKUK NORMLARI TASARIMI: NORMATİF HUKUK PERSPEKTİFİNDEN “İYİ KURALLAR”
“İDEAL” HUKUK NORMLARI TASARIMI: NORMATİF HUKUK PERSPEKTİFİNDEN “İYİ KURALLAR”COSKUN CAN AKTAN
 
Hekimin sorumluluklari -DR.BAHRİ YILDIZ
Hekimin sorumluluklari -DR.BAHRİ YILDIZHekimin sorumluluklari -DR.BAHRİ YILDIZ
Hekimin sorumluluklari -DR.BAHRİ YILDIZbahri
 
Hukuk Ve Adalet
Hukuk Ve AdaletHukuk Ve Adalet
Hukuk Ve Adaletekoibrahim
 
hukuka-giris-1-2hft-9hos-IWu1.pptxًbbjnb
hukuka-giris-1-2hft-9hos-IWu1.pptxًbbjnbhukuka-giris-1-2hft-9hos-IWu1.pptxًbbjnb
hukuka-giris-1-2hft-9hos-IWu1.pptxًbbjnbJihaneJihane10
 
Temel İş sağliği güvenlİğİ rehberİ 1
Temel İş sağliği güvenlİğİ rehberİ 1Temel İş sağliği güvenlİğİ rehberİ 1
Temel İş sağliği güvenlİğİ rehberİ 1Gültekin Cangül
 
Genel kollukla ilişkiler
Genel kollukla ilişkilerGenel kollukla ilişkiler
Genel kollukla ilişkilerdsilli
 
Genel kollukla i̇li̇şki̇ler
Genel kollukla i̇li̇şki̇lerGenel kollukla i̇li̇şki̇ler
Genel kollukla i̇li̇şki̇lerkartalkarasi
 

Similaire à Tck duygu durum (20)

1982 ANAYASAMIZ
1982 ANAYASAMIZ1982 ANAYASAMIZ
1982 ANAYASAMIZ
 
ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİNİ İNCELEYİN
ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİNİ İNCELEYİNANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİNİ İNCELEYİN
ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİNİ İNCELEYİN
 
Karsilastirmali Referandum Paketi
Karsilastirmali Referandum PaketiKarsilastirmali Referandum Paketi
Karsilastirmali Referandum Paketi
 
Anayasa degisikligi karsilastirmali teklif tablosu
Anayasa degisikligi karsilastirmali teklif tablosuAnayasa degisikligi karsilastirmali teklif tablosu
Anayasa degisikligi karsilastirmali teklif tablosu
 
Anayasa Karşılaştırma
Anayasa KarşılaştırmaAnayasa Karşılaştırma
Anayasa Karşılaştırma
 
Anayasa Değişikliği -karşılaştırmalı-
Anayasa Değişikliği -karşılaştırmalı-Anayasa Değişikliği -karşılaştırmalı-
Anayasa Değişikliği -karşılaştırmalı-
 
anayasa degisikligi karsilastirmali teklif tablosu
anayasa degisikligi karsilastirmali teklif tablosuanayasa degisikligi karsilastirmali teklif tablosu
anayasa degisikligi karsilastirmali teklif tablosu
 
Evet hayır
Evet hayırEvet hayır
Evet hayır
 
Avukatın dosya i̇nceleme ve örnek alma yetkisi
Avukatın dosya i̇nceleme ve örnek alma yetkisiAvukatın dosya i̇nceleme ve örnek alma yetkisi
Avukatın dosya i̇nceleme ve örnek alma yetkisi
 
Ceza Davaları ve Ceza Yargılaması
Ceza Davaları ve Ceza YargılamasıCeza Davaları ve Ceza Yargılaması
Ceza Davaları ve Ceza Yargılaması
 
“İDEAL” HUKUK NORMLARI TASARIMI: NORMATİF HUKUK PERSPEKTİFİNDEN “İYİ KURALLAR”
“İDEAL” HUKUK NORMLARI TASARIMI: NORMATİF HUKUK PERSPEKTİFİNDEN “İYİ KURALLAR”“İDEAL” HUKUK NORMLARI TASARIMI: NORMATİF HUKUK PERSPEKTİFİNDEN “İYİ KURALLAR”
“İDEAL” HUKUK NORMLARI TASARIMI: NORMATİF HUKUK PERSPEKTİFİNDEN “İYİ KURALLAR”
 
Hekimin sorumluluklari -DR.BAHRİ YILDIZ
Hekimin sorumluluklari -DR.BAHRİ YILDIZHekimin sorumluluklari -DR.BAHRİ YILDIZ
Hekimin sorumluluklari -DR.BAHRİ YILDIZ
 
Hukuk Ve Adalet
Hukuk Ve AdaletHukuk Ve Adalet
Hukuk Ve Adalet
 
hukuka-giris-1-2hft-9hos-IWu1.pptxًbbjnb
hukuka-giris-1-2hft-9hos-IWu1.pptxًbbjnbhukuka-giris-1-2hft-9hos-IWu1.pptxًbbjnb
hukuka-giris-1-2hft-9hos-IWu1.pptxًbbjnb
 
Sağlık Hakkı.pptx
Sağlık Hakkı.pptxSağlık Hakkı.pptx
Sağlık Hakkı.pptx
 
Temel İş sağliği güvenlİğİ rehberİ 1
Temel İş sağliği güvenlİğİ rehberİ 1Temel İş sağliği güvenlİğİ rehberİ 1
Temel İş sağliği güvenlİğİ rehberİ 1
 
Genel kollukla ilişkiler
Genel kollukla ilişkilerGenel kollukla ilişkiler
Genel kollukla ilişkiler
 
Genel kollukla i̇li̇şki̇ler
Genel kollukla i̇li̇şki̇lerGenel kollukla i̇li̇şki̇ler
Genel kollukla i̇li̇şki̇ler
 
Hukuk
HukukHukuk
Hukuk
 
7.hfta
7.hfta7.hfta
7.hfta
 

Tck duygu durum

  • 1. 198 Yasalarýmýz açýsýndan, kiþinin, medeni haklarýný kullanmasý ve cezai sorumluluk taþýmasý için ruhsal yönden saðlýklý olmasý ön koþuldur. Adli psikiyatride, kiþinin suç olayýndaki ruhsal durumu kadar medeni haklarý kullanmadaki yeteneði de konu edilir. Ceza Hukuku ve Medeni Hukuk alanla- rýnda bilirkiþilik istenebilir. Bilirkiþilik, bir davanýn gidiþinde mahkemece gerekli görülmesi halinde ilgili alanda uzman olan kiþi ya da kiþilerin görüþle- rine baþvurulmasýna verilen isimdir (Akgün 1987). Adli psikiyatride bilirkiþilik görevi verilen hekimin psikiyatri alanýnda yetkin olmasý beklenir, ancak bu tek baþýna yeterli deðildir. Ýlgili hukuk kurallarýný, yasa maddelerini de iyi bilmesi gerekir. Eðer bilir- kiþi yasanýn temelinde yatan anlamý bilmez ise hu- kukçu ile aralarýnda anlaþmazlýk olur. Yasalarýmýza göre adli psikiyatri konusunda kendisinden görüþ istenen ruh hekimi, bilirkiþi olarak atanmýþtýr. Duygudurum bozukluklarý kiþinin düþünce, affekt ve psikomotor alandaki iþlevselliðini etkilediði için medikolegal sorunlara da yol açabilmektedir. Adli psikiyatride bu iki düzeyde karþýmýza çýkabilir: Ceza Hukuku ve Medeni Hukuk. Burada konuyla ilgili yasa maddelerine kýsaca deðinilecektir. CEZA HUKUKU Sanýklarýn ve maðdurlarýn ruhsal durumlarýnýn incelenmesi söz konusudur: Ýþledikleri suçlara karþý sanýklarýn ceza ehliyeti olup olmadýðýnýn tayi- ni ve ýrza geçme maðduru olan kiþinin akýl hastasý olup olmadýðýnýn tayini konularý ceza hukuku kap- samý içerisindedir. 1. Ceza Ehliyeti: Ceza hukukunca suça elveriþli olmak veya cezaya yeterlilik olarak tanýmlanýr ki, bu yeterlilik olmadan ehliyet, ehliyet olmadan suç, suç olmadan da cezayý gerektirir eylem olamaz (Özbek 1980). Kiþinin ceza alabilmesi için isteme ve yapma iradesinin olmasý gerekmektedir. Ýrade, birbirine karþýt seçenekler arasýnda bir deðer- lendirme yapýp birini seçmek veya bunlarýn hepsi- ni reddetmek yeteneði olarak kabul edilmektedir (Erem 1976). Kanunen suç sayýlan bir eylemi yapýp yapmama konusunda sahip olduðu seçme hakkýný, yapmak suretiyle kullanan kiþi, sorumlu kiþi olarak kabul edilir (Dönmezer 1945). Serbest irade, belli bir hareketin yapýlmasýný saðlayan ruh kuvveti olarak tanýmlanýr. Saðlýklý kiþiyi hastadan ayýran, onda serbest iradenin bulunmasýdýr. Ceza ehliyeti, irade serbestisi ve temyiz yeteneði olan kiþinin suç iþlemesi durumunda sözkonusudur. Temyiz, "kiþinin eyleminin sonuçlarýný anlayabilmesi ve isteyebilmesi" diye tanýmlanýr (Erem 1976). Suç iþleyen kiþide suç sýrasýnda ruhsal hastalýk nedeniyle þuur ve harekat serbestisinin tümüyle kalkmasý durumunda Türk Ceza Yasasý’nýn (TCY) 46. maddesi uygulanýr ve bu kiþilere ceza verilmez, muhafaza ve tedavileri þifaya dek sürer. Duygudurum Bozukluklarýnýn Adli Yönü Prof. Dr. Engin Turan TUNCER* * Ankara Üniversitesi Týp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dalý, ANKARA
  • 2. DUYGUDURUM DÝZÝSÝ 2001;4:198-203 DUYGUDURUM BOZUKLUKLARININ ADLÝ YÖNÜ 199 TCY 46. madde: Fiili iþlediði zaman þuurunun veya harekatýnýn serbestisini tamamen kaldýracak surette akýl hastalýðýna duçar olan kimseye ceza verilemez… Þuur ve harekat serbestisi akýl hastalýðý nedeniyle tümüyle deðil de önemli ölçüde kalkmýþ ise, TCY’nin 47. maddesi geçerlidir; bu durumda ceza indirimi uygu- lanýr. TCY 47. madde: Fiili iþlediði zaman þuurunun veya harekatýnýn serbestisini ehemmiyetli derecede azaltacak surette akli maluliyete müptela olan kimseye verilecek ceza aþaðýda yazýlý þekilde indirilir... 2. Maðdurlarýn Durumu: Ceza hukukunda bir diðer konu da ýrzýna geçilen kiþinin (maðdurun) akýl hastalýðýndan dolayý bu fiile karþý koyamayacak halde bulunmasý durumudur ki, TCY 416. madde- sine göre sanýða ceza verilir. TCY 416. madde: Onbeþ yaþýný bitiren bir kimsenin cebir ve þiddet veya tehdit kullanmak suretiyle ýrzýna geçen veyahut akýl veya beden hastalýðýndan veya kendi fiilinden baþka bir sebepten veya kullandýðý hileli vasý- talardan dolayý fiile mukavemet edemiyecek bir halde bulunan bir kimseye karþý bu fiili iþleyen kimse yedi seneden aþaðý olmamak üzere aðýr hapis cezasý ile ceza- landýrýlýr. Yine bu suretle ýrz ve namusa tasaddiyi tazammun eden diðer bir fiil ve harekette bulunursa üç seneden beþ se- neye kadar hapsolunur. MEDENÝ HUKUK Bu baþlýk medeni ehliyet ile evlenme anýnda ve boþanma durumundaki kiþinin akýl hastasý olup olmadýðýnýn tayini konularýný içermektedir. 1. Medeni Ehliyet: Kiþinin hukuki eylem ve iþlem- lere yeterliliðini ifade eder. Medeni hukuk yönüyle ehliyet, "makul surette hareket etme iktidarý" diye tanýmlanýr. Bu iktidar, eylemleri ve sonuçlarýný doðru olarak anlamak ve buna göre hareket etmek, davranýþlarýnýn ulaþacaðý sonuçlarý muhakeme ede- bilmek yeteneðidir (Akgün 1987). Psikiyatrik yön- den kiþinin bilincinin açýk, iradesinin serbest olmasý, iyiyi kötüden ayýrdedebilmesi, kendisi ve çevresinde olup bitenlerden haberdar, günlük rayiç fiyatlarýný bilmesi beklenir (Dinçmen 1984). Serbest irade, Türk Hukuk Lugatýnda "hukuki bir iþlemin, içerik ve sonuçlarýný diledikleri gibi tanzim ve tayin etmek hususunda taraflarýn serbest olmalarý esasýdýr" diye tanýmlanýr. Kiþinin ehliyetinin tayin ve tesbitinde eylem veya iþlemin yapýldýðý tarih dikkate alýnýr. Yasalarýmýza göre reþit olan kiþinin temyiz kudretinden yoksun olmasý halinde medeni ehliyetinin kýsýtlanmasý (hacri) söz konusu olabilir. Akýl hastalýðý ve zeka geriliði ile alkolizm ve kötü hal (kumarbazlýk vb) kýsýtlanmayý gerektiren ruhsal nedenlerdir. Kýsýtlanmanýn en aðýr þekli vesayettir. Medeni Kanun’un (MK) 355. maddesine göre akýl hastalýðý veya akýl zayýflýðý nedeniyle iþlerini göremeyecek kadar aciz veya sürekli bakým ve kontrolü gereken ya da baþkasýnýn emniyetini tehdit eden her reþit için bir vasi tayin olunur. Vesayet altýna alýnma kararý, kiþinin hastalýðýnýn kendisi veya çevresinin çýkarlarýný zedeleyecek iþlem ve eylemlere neden olabileceði kanýsýna varýldýðýnda alýnýr. Bu nedenle hastalýk deðil, hastalýðýn kiþinin yaþamýna olan et- kisi araþtýrýlýr (Kuyu 1998). Vesayet kararý kural olarak dört yýl için verilir. Bu nedenle süreklilik göstermeyen durumlarda hemen vesayet kararý düþünülmemelidir. Kýsýtlama kararý verilebilmesi için bilirkiþi raporunda, kiþinin hastalýðýnýn adý ve süreklilik gösterip göstermediði, sürekli bakým ve kontrole ihtiyaç duyup duymadýðý, baþkalarýnýn güvenliðini tehdit edip etmediði, kendi iþlerini görmekten aciz olup olmadýðý ve mahkemece din- lenmesinde yarar olup olmadýðý ayrýca belirtilme- lidir. MK 355. madde: Akýl hastalýðý veya akýl zayýflýðý sebe- biyle iþlerini görmekten aciz veya daimi muavenet ve takayyüde muhtaç olan yahut baþkasýnýn emniyetini tehdit eden her reþid için bir vasi nasbolunur... Hastalýk nedeniyle kiþi acil bir iþini bizzat yapa- madýðý gibi bir vekil de tayin edemeyecek durum- da ise geçici tedbirler alýnabilir; kayyum tayini söz konusu olabilir (M.K. 376. madde). MK 376. madde: Sulh mahkemesi aþaðýdaki hallerde ve kanunun tayin ettiði diðer yerlerde alakadarýnýn istidasý üzerine veya doðrudan doðruya kayyum tayin eder: 1. Reþid olan bir kimse hastalýk veya kaybolmak ile yahut bunlara benzer sebeplerden biriyle müstacel bir iþini bizzat yapamadýðý gibi bir mümessil tayinine de muktedir olamazsa,... Hastalýk tam anlamýyla ehliyetsizliði doðurmuyor; ancak sosyal ve ekonomik yaþama önemli ölçüde olumsuz etkisi saptanýrsa müþavir atanmasý sözkonusu olabilir (MK 379. madde).
  • 3. DUYGUDURUM DÝZÝSÝ 2001;4:198-203 TUNCER ET. 200 MK 379. madde: Hacrine kafi sebep bulunmamakla beraber medeni haklarýný kullanmak salahiyetinden kýs- men mahrum edilmesi menfaati iktýzasýndan bulunan her reþide aþaðýdaki iþlerinde reyi alýnmak üzere bir müþavir tayin olunur: ... 1. Husumet ve sulh, 2. Gayrimenkulün alým satýmý ve onlar üzerinde rehin ve sair ayni bir hak tesisi, 3. Kýymetli evrak alým satýmý ve terhini, 4. Alelade idare ihtiyaçlarý haricinde inþaat, 5. Ödünç verme ve alma, 6. Sermayeyi almak, 7. Baðýþlama, 8. Kambiyo taahütleri, 9. Kefalet. Bu suretle medeni haklarýný kullanmak salahiyetinden kýsmen mahrum edilen kimse gelirinde dilediði veçhile tasarruf hakký baki kalmak üzere mallarýný idare hakkýndan dahi mahrum edilebilir. Velayet: Ailedeki küçük çocuklarýn hertürlü durum ve davranýþlarýndan sorumlu olma haline velayet adý verilmektedir. Velayet çocuðun doðumuyla baþlayýp rüþt çaðýna girmesine kadar sürmektedir. Yasa, velayeti ana-babaya verilmiþ bir hak ve yetki olarak kabul etmektedir (Türk Hukuk Lugatý 1944). Evlilik sürdüðü sürece velayeti ana-baba birlikte yürütürler. Eþlerden birinin ölmesi ya da kýsýtlanma ile medeni haklarýný kullanma yeteneðinden yok- sun býrakýlmasý durumunda ise diðer eþ velayeti yürütür. Ayrýca bu iþlemi yerine getirmelerinde düþkünlük (acz) durumunda da MK 274. maddesi gereðince velayetin alýnmasý yoluna gidilir. MK 274. madde: Velayeti ifadan aciz veya mahcur olan yahut nufuzunu aðýr surette suiistimal eden veya fahiþ ihmalde bulunan ana ve babadan, hakim, velayet hakkýný nez'edebilir. Ana ve babadan velayet nez'olununca, çocuða, bir vasi tayin olunur. Nez'in hükmü, ileride doðacak çocuklara þamildir. 2. Evlenme: Evlenme ile ilgili yasal soruna gelince, yasamýza göre karý kocadan biri evlilik anýnda bir akýl hastalýðý nedeniyle mümeyyiz deðilse evlenme geçersizdir (MK 112. madde). MK 112. madde: Aþaðýdaki hallerde evlenme batýldýr: 1. ............ 2. Karýkocadan biri evlenme merasiminin icrasý zamanýnda bir akýl hastalýðý veya daimi bir sebep ne- ticesi mümeyyiz deðilse, 3. ............ 3. Boþanma: Medeni hukukumuzun bir baþka alanýdýr. Yasamýz üç yýldan beri süregelen, müþterek hayatý çekilmez hale koyan ve þifa bul- maz olduðu doktor raporu ile belirlenen akýl hastalýðýnýn varlýðýný diðer eþ için haklý bir boþan- ma nedeni olarak kabul etmiþtir (MK 133. madde). MK 133. madde: Karý kocadan biri üç seneden beri devam eden bir akýl hastalýðýna duçar olup da bu hastalýk müþterek hayatýn devamýný diðer taraf için çe- kilmez hale koymuþ ve þifasý kabil olmadýðý dahi ehli hibre tarafýndan tasdik edilmiþ bulunursa o taraf her zaman boþanma davasýnda bulunabilir. Konuyla ilgili yasa maddelerinin tanýmlamalarýn- dan sonra burada duygudurum bozukluklarýnýn depresyon, mani ve ara dönemlerine göre yasa karþýsýndaki durumlarý ayrý ayrý ele alýnacaktýr. CEZA HUKUKU AÇISINDAN DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI Depresyonda dikkat azalmýþ, irade bozulmuþ, ben- lik saygýsý düþmüþ, düþünce içeriðinde karamsarlýk, umutsuzluk, çaresizlik, suçluluk fikirleri, düþünce akýþýnda yavaþlama ve psikomotor retardasyon olduðu daha önceden anlatýlmýþtý. Depresyonda suç iþleme çok sýk rastlanan bir durum deðildir. Depresyon ceza hukuku konusunda genellikle inti- har eylemiyle karþýmýza çýkar. Ýntihar tek baþýna bir suç deðildir. Ýntihara azmettirme söz konusuysa eylem, müdahil olan açýsýndan suç oluþturur (TCY 54. madde). Bunun tesbiti zor olup dikkatle araþtýrýlmasý gerekir. TCY 454. madde: Birini intihara ikna ve buna yardým eden kimse müntehirin vefatý vuku bulduðu takdirde üç seneden on seneye kadar aðýr hapis cezasýna mahkum olur. Ýntiharda bir baþka yön de toplu intihar þeklinde olur. Depresyondaki kiþi kendi suçluluk duygu- larýnýn etkisiyle yakýn aile bireyleri ile birlikte inti- hara kalkýþabilir. Onlar ölüp kendisi kurtulursa ceza ehliyeti nedeniyle adli psikiyatrik deðerlendirilme- si gerekebilir.
  • 4. DUYGUDURUM DÝZÝSÝ 2001;4:198-203 DUYGUDURUM BOZUKLUKLARININ ADLÝ YÖNÜ 201 Örnek 1- Ýlk çocuðu ölen bir kadýn hastamýz la- netlenmiþ olduðunu düþündüðünden kendisi ile birlikte lanetlendiðini düþündüðü ikinci çocuðu ile odaya girip havagazýný açarak intihara kalkýþmýþtý. Eve gelen kocasý tarafýndan kendisi kurtarýlmýþ ancak çocuðu kaybedilmiþti. Bu hastaya adam öldürme suçu nedeniyle ceza ehliyetinin depres- yonuna baðlý olarak tümü ile kalkmýþ olduðunu ifade edip, TCY 46. maddesi kapsamýnda yargýlan- masýnýn uygun olacaðý kanýsýyla rapor düzenlen- miþti. Örnek 2- Eþinin kullandýðý araba ile trafik kazasý geçirerek çocuðunu kaybeden bir kadýn girdiði depresyonda bu ölümden kocasýný sorumlu tutarak onu öldürmeye teþebbüs etmiþti. Burada da yine ceza ehliyeti olmadýðý kanýsýna varýlmýþtý. Örnek 3- Emekliliðini çok isteyen karýsýnýn ýsrarlarý ile emekli olan bir kiþi depresyona girmiþ, yoksul- laþtýðýný düþünüp durumdan karýsýný suçlar hale gelmiþti. Geceleri uyumuyor, karýsýnýn baþýnda otu- ruyordu. Durumunu iyi görmeyen çocuklarý tarafýndan "belki de annemi öldürecek" kaygýsýyla hastaneye getirilmiþti. Muhtemel bir cinayet / cinayet teþebbüsü hastanýn hastaneye yatýrýlmasý ile önlenmiþti. Depresif kiþiler ilgi ve dikkatleri azaldýðý için kazalara, yaralanmalara ve hatta ölümlere neden olacak davranýþlarda bulunabilirler. Bu durumda TCY 455. maddesinde sözü edilen dikkatsizlik ve tedbirsizliðin kiþinin o dönemdeki depresyonuna baðlý olduðu düþünülüyorsa durum raporda belir- tilmeli, bu madde kapsamýna girmemesi saðlan- malýdýr. TCY 455. madde: Tedbirsizlik veya dikkatsizlik veya meslek ve sanatta acemilik veya nizamat ve evamir ve talimata riayetsizlik ile bir kimsenin ölümüne sebebiyet veren þahýs iki seneden beþ seneye kadar hapse ve aðýr para cezasýna mahkum olur. TCY 459. madde: Her kim tedbirsizlik veya dikkatsiz- lik… bir þahsýn sýhhatini ihlal edecek bir zarar verirse … hapis cezasý verilir. Örnek: Depresyonu nedeniyle yaþamla bütün baðlantýsýný kesip sürekli yatan annenin üç çocuðu küvette oynarken çocuklarýndan biri boðulmuþtur. Annenin depresyonu rapor edilip TCY 455. madde- si kapsamýna alýnmamasý saðlanmýþtýr. Depresyondaki kiþiler hastalýklarýndan kay- naklanan suçluluk duygusu nedeniyle faili meçhul cinayetleri üstlenip kendi kendilerini ihbar ede- bilirler. Bu durumda TCY 283. maddesindeki adliyeyi yanýltmak suçundan yargýlanmamasý gerekir. TCY 283. madde: Vuku bulmadýðýný bildiði bir suçu Adliyeye veya keyfiyeti Adliyeye tevdie mecbur olan bir makama veya kanuni takip yapacak veya yaptýrabilecek bir mercie, vukubulmuþ gibi ihbar ile yahut vaki olmayan bir suçun eserlerini takibata mubaþeret olu- nabilecek derecede uyduran kimse otuz aya kadar hapis cezasýna mahkum olur. Adliye huzurunda sahte olarak bir suç iþlediðini yahut bu suça iþtirak eylediðini söyleyen kimse hakkýnda dahi ayný ceza tertip olunur. Depresyondaki suçlar daha çok yakýn aile bireyleri olan eþ ve çocuklara yönelik cinayet ya da yaralama þeklindedir. Ýstatistiklere göre depresyonda suç iþleme oraný çok düþüktür. Manide dikkat konsantrasyonu bozulmuþ, dürtü kontrolü azalmýþ, otokontrol ve sosyal kontrol kalkmýþ, düþünce akýþý hýzlanmýþtýr. Manik dönemde suç iþleme oraný, duygudurum bozukluk- larýnýn diðer dönemlerine göre daha çoktur. Maniklerin iþledikleri suçlar tehdit, hakaret, yarala- ma, cinayet, gasp, konut dokunulmazlýðýný ihlal, trafik kurallarýný ihlal, mütecaviz sarhoþluk, cinsel taciz, ýrza geçme, hýrsýzlýk, karþýlýksýz çek verme, firar, yangýn çýkarma, devlet büyüklerini ve hükümeti tenkit, eksibisyonizm, fahiþelik gibi çeþitlilik gösterir. Ancak bunlarýn hepsi ayný dere- cede ciddi ve aðýr suçlar deðildir. Bu durumlarda da yine ceza ehliyetinin araþtýrýlmasý söz konusu olduðunda hastalýðýn þuur ve iradeye etki derecesi belirlenmelidir. Manik dönemde iþlenen suçlarda ceza ehliyetinin deðerlendirilmesi belli bir kolaylýk taþýmasýna karþýn maninin prodromal dönemi göz- den kaçmaktadýr. Deðerlendirmede zamansal yakýnlýða dikkat edilmelidir. Örnek 1- Ailesi tarafýndan çok konuþma, uyumama, baðýrmaktan sesinin kýsýlmasý ve aþýrý hareketlilik nedeniyle kliniðimize getirilen bir hastanýn manik atak tedavisi sürdürülürken kýsa bir süre önce neden olduðu bir trafik kazasýndan dolayý tutuksuz yargýlandýðý öðrenildi. Hasta, eþini, çocuklarýný, baldýzýný ve yeðenlerini arabasýna alarak hýz gös- terisi yapmak istemiþ, arabadaki diðer kiþilerin
  • 5. DUYGUDURUM DÝZÝSÝ 2001;4:198-203 TUNCER ET. 202 çýðlýklarýna aldýrmadan otomatik olarak kapýlarý kilitlemiþ, meydana gelen kazada þans eseri can kaybý olmamýþtýr. Bu olayda hastanýn kaza sýrasýnda maninin prodromal döneminde olduðu düþünülmüþ, daha sonra da mahkemece istenilen bilirkiþilik iþlemi sýrasýnda da bu görüþ tekrarlan- mýþtýr. Örnek 2- Mani tanýsý ile hastaneye yatmadan birkaç gün öncesindeki yengesine tasallut suçu nedeniyle aðýr ceza mahkemesinde yargýlanan sanýðýn bu eylemini manik dönem içerisinde gerçekleþtirdiði kanýsý ilgili mahkemeye bir raporla bildirilmiþtir. Örnek 3- Yazar Ayþe Nil'in öz yaþam öyküsünü anlat- týðý "Kaçýklýk Diplomasý" kitabýnda evini yakma öyküsü manik ataðýn bir belirtisidir. Kendisi etrafý temizlemek için ateþ yaktýðýný düþünmüþ, ama o sýrada samanlýðý ateþe vermiþtir. Ceza hukuku açýsýndan mani bir baþka þekilde de karþýmýza çýkabilir: Irza geçme maðduru olarak. Manide dürtü kontrolü olmadýðý için normal yaþamýnda mazbut bir ev kadýný olan kiþi bu dönemde tanýdýðý ya da tanýmadýðý kiþilerle cinsel iliþkiye girebilir, fahiþelik bile yapabilir. Örnek 1- Manik dönemde girdiði evlilik dýþý cinsel iliþki sonucunda gebe kalan kadýnýn bu iliþkiyi içinde bulunduðu hastalýk dönemindeki dürtü kontrolsüzlüðü nedeniyle yaptýðý düþünüldüðün- den gebeliðin sona erdirilmesi yönünde rapor ve- rilmiþtir. Ender görülmekle birlikte depresyondaki kiþi de ýrza geçme maðduru olabilir. Bu durumlar da TCY 416. maddesi kapsamýna girebilir. Duygudurum bozukluklarýnda nöbetler arasý dönemde herhangi bir ruhsal belirti görülmediði için bu dönemde iþlenen suçlarda ceza ehliyeti tamdýr. TCY 46. ya da 47. madde kapsamýnda bir ceza indirimi uygulanmasý beklenemez. Suç anýnda saðlýklý kiþinin, daha sonra bir duygudurum bozukluðuna girmesi ile son tahkikatýn yapýlmasý imkansýz olursa kovuþturma ertelenebilir (Ceza Muhakemeleri Usulu Kanunu- CMUK 198. madde). CMUK’un 198. maddesi gereðince akýl hastalarý ceza- evine yatýrýlmadýklarý gibi TCY’nin 12. maddesi gereðince de akýl hastalarý iyileþmedikçe idam cezasý uygulanmaz. CMUK 198. madde: Maznunun kaybolmasý veya suçu iþledikten sonra bir akýl hastalýðýna uðramasý sebebiyle son tahkikat yapýlmasýnýn imkansýzlýðý taayün ederse, sorgu hakimi bu tahkikatýn muvakkaten tatiline karar verir. TCY. 12. madde: Ölüm cezasý, buna hükümlü olan kim- senin asýlmasý suretiyle hayatýn izalesidir. Ölüm cezasý, hükümlünün mensup olduðu din ve mezhebin hususi günlerinde infaz olunmaz. Gebe kadýnlar doðurmadýkça, akýl hastalýðýna tutulan- lar iyileþmedikçe ölüm cezasý infaz olunmaz… MEDENÝ HUKUK AÇISINDAN DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI Yasalarýmýza göre reþit olan kiþinin temyiz kudretinden yoksun olmasý halinde medeni ehliyetinin kýsýtlanmasýnýn söz konusu olabile- ceðine deðinilmiþti. Akýl hastalýðý nedeniyle vesayet kararý verilebilmesi için bu hastalýðýn süreklilik göstermesi gerekir. Hastalýðýn baþlangýç döneminde hemen vesayete gidilmesi doðru deðildir. Çünkü hastalýðýn nasýl bir yol izleyeceði kestirilemez. Bu nedenle süreklilik göstermeyen durumlarda hemen vesayet kararý düþünülmeme- lidir. Yineleyen depresyonda baþlangýçta bir kýsýtla- ma düþünülmezken, depresyonun süreklilik göstermesi durumunda kýsýtlama yapýlmasýnda sakýnca görülmemelidir. Ayný þekilde sürekli relaps gösteren bipolar affektif bozuklukta da kýsýtlanma kararý verilebilir. Ancak ataklarýn seyrek olduðu düþünülüyorsa kýsýtlamada vesayete gitmekte acele etmemeli, kayyum ya da kanuni müþavir atanmasý önerilmelidir. Kiþinin hukuki eylemlerini gerçekleþtirdiði tarihte medeni ehliyete sahip olmasý gerekir. Duygudurum bozukluklarý nedeniyle medeni ehliyete sahip olmamasý hali sýklýkla mani, ender olarak da depresyon tablosunda görülür. Manik tabloda, kiþi kendisini güçlü ve zengin hissettiðinden mallarýný baðýþlayabilir, ucuza satabilir, kendisini ve yakýn- larýný zor durumda býrakacak hukuki iþlem ve eylemleri gerçekleþtirebilir. Manik dönemde bu durumun tanýnmasý kolay olabilir; ancak prodro- mal dönemde ve hipomanide bu durum gözden kaçabilir. Bilirkiþi olan ruh hekimi hukuki iþlem ile hastalýðýnýn zamansal yakýnlýðýný göz önünde tutarak karar vermelidir. Örnek 1- Yakýnlarýna her zaman dikkatli ve temkinli olmayý öneren bir tüccar paraca oldukça yüklü alýmlar yapmaya baþlayýp ödeme kapasitelerinin yaptýðý alýmlarýn çok üstünde olduðunu söyle-
  • 6. DUYGUDURUM DÝZÝSÝ 2001;4:198-203 DUYGUDURUM BOZUKLUKLARININ ADLÝ YÖNÜ 203 yerek, çocuklarýnýn uyarýlarýna kulak týkamýþtýr. Ýlerleyen günlerde uykusuzluk, çok konuþma, yük- sek sesle þarký söyleme gibi eylemlerle çevresi tarafýndan deðiþik tavýrlarý dikkat çekmiþ ve has- taneye getirilmiþtir. Klinik deðerlendirmede bu kiþiye manik atak tanýsý konup tedaviye alýnmýþtýr. Yaptýðý satýþý maninin prodrom döneminde gerçek- leþtirdiði kanýsýna varýldýðýný bildiren bir rapor düzenlenmiþtir. Örnek 2- Manik dönem sýrasýnda yüklü çekler verip hemen akabinde yakýnlarý tarafýndan hastaneye yatýrýlan bir kiþi karþýlýksýz çek verme suçundan mahkemeye verilmiþti. Hastanede yatarken kendi- sine gelen mahkeme evraký için "cevap verme süre- si" on gün idi. Bu süre içerisinde cevap veremeye- ceði gibi bir vekil de tayin edecek kadar saðlýklý olamayacaktý. Bu nedenle kendisine kayyum tayi- ninin uygun olacaðýný bildiren rapor düzenlen- miþti. Velayetin küçük çocuklarýn durum ve davranýþlarýndan sorumlu olma hali olduðu belir- tilmiþti. Evlilik sürerken normal koþullarda velayeti ana babanýn birlikte yürüttüðü ancak kýsýtlanma ve düþkünlük durumlarýnda velayetin diðer eþe ve- rilebileceðinden söz edilmiþti. Aðýr depresyon nedeniyle çocuklarýnýn bakýmýný yürütemeyen ana baba velayet hakkýný kaybedebilir. Tanýklýk: Depresyonlarýn tanýklýklarý da özellik taþýr. Kendi kendini suçlamalarda bulunan kiþi kendi dýþýndaki olaylara ilgisiz kalabilir ve mahkemede sorulara yanýt vermeyebilir. Depresyon olgularýnýn tanýklýðý ihtiyatla karþýlan- malýdýr. CMUK 52. madde, Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu (HUMK) 247. madde. CMUK 52. madde, HMUK 247. madde - Aþaðýdaki kim- seler yeminsiz dinlenir. 1. Dinlenme sýrasýnda onbeþ yaþýný bitirmemiþ olanlar veya akýl ve fehim kuvvetlerinin tekemmül edememesin- den veya zayýf bulunmasýndan dolayý yeminin mahiyet ve ehemmiyeti hakkýnda kafi bir fikir sahibi olmayan- lar… Yukarýda yapýlan açýklamalardan da anlaþýlacaðý gibi ister hukuki iþlem olsun, ister cezai eylem olsun yapýlan iþ ile hastalýðýn tarihinin örtüþmesi ve hastalýktan kaynaklanan bir eylem olduðunun bilirkiþi raporunda belirtilmesi gerekir. Adli psikiyatri diðer ruh hastalýklarýnda olduðu gibi duygudurum bozukluklarýnda da çok önemlidir. Bu nedenle bilirkiþilik yapan hekimin son derece özenli çalýþmasý gerekir. Çünkü yapýlan en ufak bir hata asla düzeltilemiyecek sonuçlara neden ola- bilir. KAYNAKLAR Akgün N (1987) Adli Psikiyatri, Ankara. Dinçmen K (1984) Adli Psikiyatri, Birlik Yayýnlarý, Ýstanbul. Dönmezer S (1965) Ceza Hukuku- Hususi Kýsým, Ýstanbul. EREM F (1976) Türk Ceza Hukuku, Cilt 1. Sevinç Matbaasý, Ankara. Kuyu C (1998) Adli Psikiyatri, Seçkin Yayýnevi, Ankara. Özbek A (1980) Adli Psikiyatri, Yarýaçýk Cezaevi Matbaasý, Ankara. Türk Hukuk Lugatý (1944) Maarif Matbaasý, Ankara. Türk Medeni Kanunu. Türk Ceza Kanunu. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK). Hukuk Usulü Mahkemeleri Kanunu (HUMK).
  • 7. BAHAR SEMPOZYUMLARI - V 24-29 Nisan 2001, Merit Limra Otel Kiri - Kemer - ANTALYA B LGESEL TOPLANTI: D nya Psikiyatri Birli i YILLIK TOPLANTI: T rkiye Psikiyatri Derne i Sempozyum Sekreterli i: Ye im sok. No: 20, 80630 Akatlar - STANBUL Tel: 0212 351 26 60, Faks: 0212 351 26 59 e-mail: bahar@psikiyatri.org.tr Kay t ile ilgili yaz malar: Flap Tour, Metin Tansu Cinnah cad. No: 42 06690 ˙ankaya - ANKARA Tel: 0312 442 07 00, Faks: 0312 440 77 99 T RK YE PS K YATR DERNE— DUYGUDURUM DÝZÝSÝ 2001;4:204204
  • 8. DUYGUDURUM DÝZÝSÝ 2001;4:198-203 DUYGUDURUM BOZUKLUKLARININ ADLÝ YÖNÜ 205