Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
Follow UP 018
1. United People olarak sizinle haftalık paylaşacağımız
e-bültenimiz Follow UP ile karşınızdayız!
Amacımız , öğrenme ve deneyimleme sürecinde radarımıza
takılan önemli gelişmeleri bağlantıda olduğumuz yakın
çevremizle paylaşmak.
İnanıyoruz ki birlikte daha fazla şey öğrendiğimizde,
kolektif vizyonumuz daha da gelişecek ve başarıları için
çalıştığımız markalara farklılaşan işler üreteceğiz.
Tüm yenilikleri herkesten önce kucaklamak hedefiyle,
iyi okumalar!
20.03.2013
2. Tabletlerde Android Liderliğe Oynuyor
Akıllı telefonlarda liderliği iOS'un elinden 2011 yılında alan Android bu yıl da
tabletlerde liderliği gözüne kestirdi.
Liderlik konusunda birden fazla üretici ile çalışmanın avantajlarını sonuna kadar
kullanan işletim sistemi Samsung, HTC, Sony , LG gibi devlerin pazarlama gücü ve
açık kaynak yazılım olması ile bu yayılımı önemli derecede kolaylaştırıyor.
ABD'de özellikle Amazon'un ürettiği Kindle'ın başını çektiği ve Samsung'un her türlü
alım grubuna hitap eden ürünleri ile pazarı 2013'te domine etmesi şaşırtıcı
olmayacak.
Yapılan son araştırmalar ise bu tezi destekler nitelikte sonuçlar içeriyor. 2013'te
Android tabanlı tabletlerin pazarın % 48.80'ini kapsayacağı tahmin ediliyor. iOS ise
% 46 ile ikinci sırada kalacak. iPad Mini ile yaptığı hamle sayesinde Android'in daha
fazla hitap ettiği giriş seviyesine ulaşmaya çalışsa da Android'in gerisinde kalacağı
belirtiliyor.
3. 2013’te Web Sitesi Tasarım Trendleri
Kullanıcıların kullanım alışkanları değiştikçe web tasarım trendleri de bu davranışlara
göre değişiklik göstermekte. Mobil kullanımlar arttıkça akıllı telefonlarda da açılabilen,
ve kolayca kullanılabilen tasarım öğeleri ile yazılım dilleri ön plana çıkıyor.
Mobil’den Web’e Tasarım Hikayesi
Mobil internet kullanım ın artması üzerine önceki senelerde ortaya çıkan "Responsive
Design" kavramı yerini tasarımların ilk olarak mobile göre oluşturmasını gündeme
getiriyor. Tasarımcılara göre daha kolay olduğu belirtilen mobil site tasarımları web
site tasarımlarına adapte edilecek.
‘Scroll’un Sonsuz Hali
Daha çok mikro site olarak adlandırılan sonsuza giden açılış ekranlarının en popüler
tasarım öğelerinden biri olacağı ön görülüyor. Hali hazırda Pinterest'in kullandığı
sonsuz kez "scroll" edilebilen site tasarımları birçok site tasarımında yer alacak.
Beyaz Alanlar ve Minimalist Yaklaşımlar
Her devrin yeni trendi olan beyaz alanlar ve minimalizm bu sene farklı olarak
yorumlanacak. Tasarım yönetiminin kullanıcılara asıl içeriğe daha konsantre şekilde
yaklaşmasının sağladığını söyleyen uzmanlar bu "beyaz alanların" farklı renk
skalasında değerlendirilebileceğinin altını çiziyor.
Doğal Tasarım Araçları
CSS3 gibi web tasarımında devrim niteliği taşıyan web yazılım dilleri içerdikleri doğal
tasarım elementleri ile yazılım dillini destekleyen web tarayıcılarında bir çok tasarım
elementini oluşturacak. Tasarımcıların yazılımcılar ile arasında olan iletişimi artırarak
web tasarımını birkaç yıl ileriye taşıyacağı ön görülüyor.
Büyük Fotoğraflar
Büyük fotoğraf kullanımı genellikle portfolyo sitelerinde görmeye alışılan bir tasarım
tarzı olarak bilinse de 2013'te karşımıza çıkmaya devam edecek. Yine beyaz alanların
kullanımı konusunda ziyaretçileri ile derin bir iletişim kurmak isteyen kişisel site
sahipleri, portfolyolarını sunmak isteyen tasarımcılar ve reklam ajanslarının sitelerinde
büyük fotoğraf kullanımı dikkat çekecek.
Kaynak Kodlarına Kolay Ulaşım
Web yazılım uzmanlarının sosyal kod yazım kaynakları ile girdikleri etkileşim
sayesinde yazılan kodların daha hızlı ve anlaşılır olmasını sağlacakları belirtiliyor. Bu
tarz kaynaklardan elde edilebilen kodlar ile 2 veya 3 kolonlu bir tasarımın dakikalar
aldığı belirtiliyor. Bu kullanımn yaygınlaşması ve temiz kodların paylaşılması yeni bir
trend olarak 2013'te sıkça karşılaşacağız.
Kaynak: WebDesignLedger
4. Geliştirilmiş Kampanyalar ve Mobil Aramaların Önemi
Akıllı cihazlara verilen değerin gün geçtikçe artmasına paralel olarak mobil aramaların
önemi de artmaktadır. Bunun farkında olan arama motorları da cihaz ve yer
hedeflemelerini sürekli yenileyip geliştirmektedir. En son Google'un duyurduğu
geliştirilmiş kampanyalar sayesinde farklı cihazlar için aynı kampanyalar oluşturmak
yerine, tek bir kampanya üzerinden cihazları ve yerlerini düzenleyerek reklamverenlere
büyük kolaylık sağladı. Her geçen gün yeni bir modelin çıkmasıyla kullanıcılar sürekli
cihazlar arasında geçiş yapmaktadır. Gelişmiş kampanyalar bu durumda doğru kitleye
doğru anda ulaşmanıza yardımcı olacak yeni yollar sağlayabiliyor.
Örneğin; İstanbul'daki kadın giyim mağazanız için online mecralarda tanıtan bir
kampanya oluşturduğunuzu varsayalım. Tek bir kampanyada, İstanbul'daki kadın giyim
mağazalarını mobil cihazlarında arayan müşterilere göre uyarlanmış başlıklara,
mesajlara ve açılış sayfalarına sahip reklamlar oluşturabilirsiniz. Aynı zamanda,
masaüstü veya dizüstü bilgisayarlarında ya da tablet cihazlardan kadın kıyafeti satın
almak isteyen kullanıcıların da dikkatini çekecek reklamlar oluşturabilirsiniz. Ardından,
mobil cihazlar için optimize edilmiş reklamlarınızı, müşterilere bunları bir mobil cihazda
görüntülerken göstermeyi seçebilirsiniz. Ek olarak reklam uzantıları da her cihaz için
değişmektedir. Bu şekilde her cihazın reklam uzantı performansını da ayrı ayrı
görebiliriz.
Son olarak; Google ve Nielsen tarafından yapılan araştırmalara göre mobil aramalarda
geri dönüşler ilk 1 saat içinde görülmektedir. Mobil aramaların büyük çoğunluğu ev, ofis
ve seyahat halinde iken yapılmasına rağmen geri dönüş oranı telefonla ve direkt
mağazada yapılan satıştan daha fazla olduğu görülüyor. Geri dönüşlerin bu şekilde
devam etmesiyle mobil reklamcılığa verilecek önem de giderek artacaktır.
........................
5. Dijitalde Reklam Bombardımanına Uğrayan
Tüketici Ne Düşünüyor?
Dijital reklamcılık davranışları üzerine araştırmalar sunan Upstream ve YouGov’un
raporuna göre Amerika ve İngiltere’de 18 yaşından büyük katılımcılar için hazırlanmış
deneyde, dijital kanallarla hayatımıza giren reklamların sayısı ve karşılaşma yoğunluğu
arttıkça % 20-%27 oranında ciddi bir rahatsızlık duyulduğu görüldü. Amerikalı ve
İngiliz online kullanıcıların % 60’ı aşırı derecede dijital reklam ve promosyonlara maruz
kaldığını bildirdi.
ABD’li tüketicilerin % 20’si çok fazla reklam mesajı yüzünden şirketlerin ürünlerini ve
servislerini kullanmayı bırakacaklarını belirtirken, % 28’inin gelecekte bu şirketlere
olumlu yanıtının daha az olacağı ortaya çıktı. Raporda yer alan bir diğer dikkat çekici
nokta ise; tüketicilerin genellikle dijital pazarlama ve reklamcılığı küşümsemediği,
yararlı olabileceğini düşündükleri belirtiliyor. ABD’li yetişkinlerin % 69’u PC, mobil,
tablet veya MP3 çalarları üzerinden pazarlama ve reklam almaktan şikayetçi değiller.
ABD’li kullanıcılardan pazarlamaya olumlu yanıt vermeleri için nelerin yapılması
gerektiği sorularına karşı alınan yanıtlar:
- Tüketicilerin kişisel ilgi alanlarına yönelik olması (% 26)
- İlgili ürün veya servisin tüketicilerin yaptığı iş veya kullandığı şeyle ilgili olması(% 21)
- Tüketicilerin konumlarına özgü olması (% 19)
Bu mesajlara ek olarak ABD’li tüketicilerin % 55’i ayda birden fazla reklam mesajına
maruz kalmak istemiyor. 18-24 yaş aralığındaki gençlerin % 33’ünün reklamlarla en
ilgili kesim olduğu göze çarpıyor. Sık ve yoğun iletişime açık bu kitlenin haftada bir veya
birden fazla iletişime açık olduğu görülüyor.
6. Reklamlardan Şikayet Eden Tüketicilere Karşı
Markalar Ne Yapmalı?
Çoğu marka, kendini olabildiğince unutturmamak
adına; mail bültenleri, promosyon tweet’ler, özel
alışveriş siteleri ve SMS’e kadar uzanan araçlara
başvurmaktan çekinmiyor. % 67 gibi yüksek bir
oranın en rahatsız olduğu mecra ise mobil
telefonlarda karşılaşılan reklam ve gönderilen
SMS’ler olduğu görülüyor.
Mobil ve banner reklamcılığıyla ilgili devam eden
araştırma raporunda varılan nokta ise değişen çağ
içerisinde yeni reklam araçlarının yerini almasıyla bu
tür reklamların artarak devam etmesi ve “çok
ekranlı” döneme alışan neslin bu durumdan şikayetçi
olmaması. Şikayetçi olan belli bir kesimin ise zamanla
çıkan reklamları kabul ettiği ve alışmaya başladığı
görülüyor.
Peki tüketicilerin bir şekilde mesaj bombardımanına
tutularak, kirlilik yaratılması markaların gerçekten de
istediği noktaya varmasını sağlar mı?
Upstream’ın başkanı Marca Veremis’in sözü üzerine
markaların ve ajansların düşünmelerinde fayda var:
“Markalar ve ajanslar gerçek anlamda etkili olmayı
öncelik olarak benimsemekle birlikte; özellikle
markaların daha yüksek kalitede, ilgili ve zamanlı
mesajlarla doğrudan etkileşim kurmaları faydalı
olacaktır. Aksi takdirde varılan nokta, kullanıcı veya
tüketici tarafından beklenen etkinin tam tersinin
olacağını işaret ediyor.”
Kaynak: MediaPost