SlideShare a Scribd company logo
1 of 4
Peygamber Efendimizin çocuklara merhameti.
Peygamber Efendimiz çocuklara ilgisiz kalmamis, onlar
   ağladığında susturmaya çalışmış, onlarla oyunlar
  oynamış, bazen devesine bindirmiş, bazen omzuna
   almış, içlerinde mahzun ve yetimleri sevindirmiş,
 onların başını oksamış, rastladıklarında onlara selam
 vermiş, hal ve hatırlarını sormuş, onlarla sakalaşmış,
  onlara isim takmış, hastalandiklarında ziyaretlerine
 gitmiş ve onlara en güzel numune ve şefkatli bir baba
                       olmuştur.
 Rasulullah'ın çocuklarla münasebetlerinin temelinde,
belki de onların geleceğin mimarı oluşlarının mühim bir
                       rolü vardır.
Bu yakınlık ve bir hayat boyu birlikte taşınacak hatıralar
 onların gönül dünyalarına aksetmiş güzeller güzeli bir
                insanı canlandıracaktır.
 Bu konuyla ilgili hadis mecmualarında pek çok misal
                         vardır.
Biz burada onun bu müşfik dünyasından bir kaç misalle
                 iktifa etmek istiyoruz:
Çocuklugundan itibaren Peygamber Efendimizin yanında
          10 yıl kalan Enes -radiyallahu anh-,
Sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizi şöyle tarif eder:
 "-Ailesine karşi Hazret-i Peygamber'den daha müşfik
              olan hiç kimseyi görmedim.
Oglu İbrahim'in, Medine'nin biraz kenarında oturan süt
                     annesi vardı.
 Süt annenin kocası demirciydi. Bizimle birlikte oraya
    gider, demircinin dumanıyla dolmuş eve girer,
çocuğunu kucaklar, öper, koklar, bir müddet yanında
     kaldıktan sonra tekrar Medine'ye dönerdi."
                   (Buhari, Müslim)
Hazret-i Peygamber, herkesi çocukları öpmeye teşvik
                         eder:
"Çocuklarınızı çok öpün. Zira her öpücük için Cennet'te
                size bir derece verilir.
Melekler öpücüklerinizi sayarlar ve sizin için yazarlar."
                   buyurmuşlardır.
                (Müsned-i Zeyd b. Ali)
 Torunları Hazret-i Hasan ve Hüseyin'i kucağına almış
     öperken, Akra b. Habis bunu yadırgamış ve
"Benim on çocuğum var, hiçbirini öpmedim." demiştir.
      Bunun üzerine iki cihan güneşi Efendimiz:
  "-Şefkatli olmayana merhamet edilmez." (Buhari,
                  Tirmizi, Ebu Davud)
                Başka bir rivayette de
"Allah kalplerinizden merhameti çıkardı ise ben ne
                      yapabilirim?"
             (İbn-i Mace) buyurmuşlardır.
Enes -radiyallahu anh- anlatiyor: Hazret-i Peygamber
    hizmet eden bir Yahudi çocuğu hastalanmıştı.
     Rasulullah ona geçmiş olsun ziyaretine gitti.
        Başucuna oturup, "Müslüman ol!" dedi.
 Çocuk babasına bakınca, babası "Ebu'l-Kasim'a itaat
                        et." dedi.
        Bunun üzerine çocuk Müslüman oldu."
                      (Ebu Davud)
 Bir rivayete göre Hazret-i Ömer, Hasan ve Hüseyin'i
   Hazret-i Peygamberin iki omzu üstünde görür ve
         "Altınızdaki at ne kıymetli attır!" der.
Allah Rasulü -sallallahu aleyhi ve sellem- de "Onlar da
            ne değerli atlıdır!" buyururlar.
                  (K. Ummal, Tirmizi)
Hazret-i Enes, Peygamberimize hazerde ve seferde on
yıl hizmet ettiğini, işlerinin her defasında Rasulullah'ın
  istediği şekilde olmamasına rağmen kendisine bir
   defacık olsun ne vurduğunu, ne sebbettiğini, ne
azarladığını, ne surat astığını, ne ayıpladığını, hatta bir
                       kere olsun
                         "of be"
demediğini, yaptıkları arasında hoşuna gitmeyen bir şey
                          için
                    "ne fena yaptın"
          demediğini, veya yapılan bir şey için
               "bunu niye böyle yaptın",
                yapılmayan bir şey için
                "bunu niye yapmadın"
diye hesaba çekmediğini, yanlışlıkla hanımlarından birisi
               "keşke şöyle yapsaydın"
              diye müdahale edecek olsa,


 "Bırakın bu çocuğu, o Allah'ın murad ettiğinden başka
                 bir şey yapmamıştır"
             buyurduklarını anlatmaktadır.
    (Peygamberimizin Sünnetinde Terbiye, Prof. Dr.
                 İbrahim Canan, 163)




                           :

More Related Content

More from Ahmet Türkan

More from Ahmet Türkan (20)

OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdfOSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
OSMANLI MİMARİ SÖZLÜĞÜ.pdf
 
ANNEM BABAM.pdf
ANNEM BABAM.pdfANNEM BABAM.pdf
ANNEM BABAM.pdf
 
KENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdfKENDİ GİBİ OLMAK.pdf
KENDİ GİBİ OLMAK.pdf
 
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdfHAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
 
AİLE OLMAK.pdf
AİLE OLMAK.pdfAİLE OLMAK.pdf
AİLE OLMAK.pdf
 
AŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptxAŞKA GİDEN YOL.pptx
AŞKA GİDEN YOL.pptx
 
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdfHAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
 
İŞ AHLAKI.pdf
İŞ AHLAKI.pdfİŞ AHLAKI.pdf
İŞ AHLAKI.pdf
 
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdfGECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP-1 docx.pdf
 
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdfÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
ÇOCUK EĞİTİMİ. E KİTAP -2 docx.pdf
 
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdfHABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
 
EVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdfEVLİLİK HAYALİ.pdf
EVLİLİK HAYALİ.pdf
 
KISSALARDAN HİSSELER-1.pdf
KISSALARDAN HİSSELER-1.pdfKISSALARDAN HİSSELER-1.pdf
KISSALARDAN HİSSELER-1.pdf
 
İLETİŞİMİN AŞK HALİ.pdf
İLETİŞİMİN AŞK HALİ.pdfİLETİŞİMİN AŞK HALİ.pdf
İLETİŞİMİN AŞK HALİ.pdf
 
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 2.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 2.pdfHABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 2.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 2.pdf
 
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 1 .pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 1 .pdfHABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 1 .pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 1 .pdf
 
ALATURKA LAİKLİK
ALATURKA LAİKLİKALATURKA LAİKLİK
ALATURKA LAİKLİK
 
Annelerden kizlarina nasihatler
Annelerden kizlarina nasihatlerAnnelerden kizlarina nasihatler
Annelerden kizlarina nasihatler
 
Babalardan ogullara nasihatler
Babalardan ogullara nasihatlerBabalardan ogullara nasihatler
Babalardan ogullara nasihatler
 

Peygamber Efendimizin çOcuklara Merhameti

  • 1. Peygamber Efendimizin çocuklara merhameti. Peygamber Efendimiz çocuklara ilgisiz kalmamis, onlar ağladığında susturmaya çalışmış, onlarla oyunlar oynamış, bazen devesine bindirmiş, bazen omzuna almış, içlerinde mahzun ve yetimleri sevindirmiş, onların başını oksamış, rastladıklarında onlara selam vermiş, hal ve hatırlarını sormuş, onlarla sakalaşmış, onlara isim takmış, hastalandiklarında ziyaretlerine gitmiş ve onlara en güzel numune ve şefkatli bir baba olmuştur. Rasulullah'ın çocuklarla münasebetlerinin temelinde, belki de onların geleceğin mimarı oluşlarının mühim bir rolü vardır. Bu yakınlık ve bir hayat boyu birlikte taşınacak hatıralar onların gönül dünyalarına aksetmiş güzeller güzeli bir insanı canlandıracaktır. Bu konuyla ilgili hadis mecmualarında pek çok misal vardır. Biz burada onun bu müşfik dünyasından bir kaç misalle iktifa etmek istiyoruz: Çocuklugundan itibaren Peygamber Efendimizin yanında 10 yıl kalan Enes -radiyallahu anh-,
  • 2. Sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizi şöyle tarif eder: "-Ailesine karşi Hazret-i Peygamber'den daha müşfik olan hiç kimseyi görmedim. Oglu İbrahim'in, Medine'nin biraz kenarında oturan süt annesi vardı. Süt annenin kocası demirciydi. Bizimle birlikte oraya gider, demircinin dumanıyla dolmuş eve girer, çocuğunu kucaklar, öper, koklar, bir müddet yanında kaldıktan sonra tekrar Medine'ye dönerdi." (Buhari, Müslim) Hazret-i Peygamber, herkesi çocukları öpmeye teşvik eder: "Çocuklarınızı çok öpün. Zira her öpücük için Cennet'te size bir derece verilir. Melekler öpücüklerinizi sayarlar ve sizin için yazarlar." buyurmuşlardır. (Müsned-i Zeyd b. Ali) Torunları Hazret-i Hasan ve Hüseyin'i kucağına almış öperken, Akra b. Habis bunu yadırgamış ve "Benim on çocuğum var, hiçbirini öpmedim." demiştir. Bunun üzerine iki cihan güneşi Efendimiz: "-Şefkatli olmayana merhamet edilmez." (Buhari, Tirmizi, Ebu Davud) Başka bir rivayette de
  • 3. "Allah kalplerinizden merhameti çıkardı ise ben ne yapabilirim?" (İbn-i Mace) buyurmuşlardır. Enes -radiyallahu anh- anlatiyor: Hazret-i Peygamber hizmet eden bir Yahudi çocuğu hastalanmıştı. Rasulullah ona geçmiş olsun ziyaretine gitti. Başucuna oturup, "Müslüman ol!" dedi. Çocuk babasına bakınca, babası "Ebu'l-Kasim'a itaat et." dedi. Bunun üzerine çocuk Müslüman oldu." (Ebu Davud) Bir rivayete göre Hazret-i Ömer, Hasan ve Hüseyin'i Hazret-i Peygamberin iki omzu üstünde görür ve "Altınızdaki at ne kıymetli attır!" der. Allah Rasulü -sallallahu aleyhi ve sellem- de "Onlar da ne değerli atlıdır!" buyururlar. (K. Ummal, Tirmizi) Hazret-i Enes, Peygamberimize hazerde ve seferde on yıl hizmet ettiğini, işlerinin her defasında Rasulullah'ın istediği şekilde olmamasına rağmen kendisine bir defacık olsun ne vurduğunu, ne sebbettiğini, ne azarladığını, ne surat astığını, ne ayıpladığını, hatta bir kere olsun "of be"
  • 4. demediğini, yaptıkları arasında hoşuna gitmeyen bir şey için "ne fena yaptın" demediğini, veya yapılan bir şey için "bunu niye böyle yaptın", yapılmayan bir şey için "bunu niye yapmadın" diye hesaba çekmediğini, yanlışlıkla hanımlarından birisi "keşke şöyle yapsaydın" diye müdahale edecek olsa, "Bırakın bu çocuğu, o Allah'ın murad ettiğinden başka bir şey yapmamıştır" buyurduklarını anlatmaktadır. (Peygamberimizin Sünnetinde Terbiye, Prof. Dr. İbrahim Canan, 163) :