SlideShare une entreprise Scribd logo
1  sur  73
 Tarımsal yetiştiricilikte, bitkinin normal gelişmesini
  sağlamak için önemli koşullardan biri, toprakta yeterli
  düzeyde nemin bulundurulmasıdır.


 Bu nemi sağlayan kaynaklardan ilki doğal yağışlardır.
  Nemli bölgelerde bitki gelişme mevsimi boyunca
  düşen yağışların miktarı ve dağılımı yeterli olmakta ve
  bitki su ihtiyacı karşılanabilmektedir. Ancak, kurak ve
  yarı-kurak iklim bölgelerinde özellikle bitkinin hızlı
  gelişme gösterdiği aylarda düşen yağışlar, bitki su
  ihtiyacını    karşılayamamaktadır.      Bu     durumda
  topraktaki     eksik     nem    sulama suyu ile
  tamamlanmaktadır.
Su kullanımı


         %20    Tarım

%70             Endüstriyel

          %10   Evsel
Küresel su dağılımı
                       Temiz su
                         %2.5
   Tuzlu
    su
   %97.5


                                            Buzul ve kalıcı kar
                                  %30.0     örtüsü

                                            Yeraltı suyu


                                            Göl ve nehirler
                                     %0.3
             %67.0         %0.7             Diğer


             Küresel TATLI suyun dağılımı
Bölgelerin      aldıkları
    yağış miktarına göre değişik
    sınıflandırmalar yapılmakla
    birlikte basit olarak yıllık
    ortalama yağış miktarına
    göre yapılan sınıflandırma
    Çizelge 1’ de verilmiştir.


Çizelge 1. Bölgelerin Yıllık Ortalama Yağış
Miktarına Göre Sınıflandırılması

Yağış Rejimi           Yıllık Ortalama Yağış
                              Miktarı
                               (mm)
Kurak Bölge                   < 200
Yarı-Kurak Bölge             200–500
Yarı-Nemli Bölge             500–750
Nemli Bölge                   >750
Ülkemizde, Doğu Karadeniz kıyı şeridi
dışında kalan bölgelerimizde, bitkilerin
yetiştirme dönemi içerisinde düşen
toplam yağış, bitkilerin toplam su
tüketimini     karşılayacak düzeyde
bulunmamaktadır ve bu nedenle
            SULAMA
zorunlu                     olmaktadır.
• Sulama; bitki gelişimi için gerekli olan ancak,                      doğal
  yollarla karşılanamayan                      suyun     toprağa   verilmesi
  biçiminde tanımlanır.
   Sulamanın Yararları
 1. Bitki kök bölgesinde ihtiyaç duyulan sulama suyu
     depolanarak bitki su ihtiyacı karşılanır. Böylece
     devamlı ve kararlı bir tarım sağlanır.
 2. Toprakta fazla tuzun yıkanması sağlanır.
 3. Taban taşı yumuşatılır.
 4. Toprak ve bitki civarındaki hava serinletilir.
 5. Ticari gübreler daha yüksek bir randımanla kök
     bölgesine uygulanır.
Ancak sulamanın bilinçsizce yapılması
  durumunda kendisinden beklenilen yararlar
  tam olarak sağlanamayacağı gibi, bazı yeni
  olumsuzluklar da ortaya çıkabilmektedir. Söz
  konusu sorunları aşağıdaki gibi sıralamak
  olasıdır.
  > Drenaj ve tuzluluk,
  > Bitki besin maddelerinin yıkanması,
  > Erozyon ve sedimantasyon.

• Dolayısıyla, sulamalardan beklenen yararın sağlanması ancak bilinçli
  ve tekniğine uygun yapılması ile olasıdır. Bu ise sulamaların belirli bir
  programa göre yapılmasını gerektirir. Sulama programı denildiğinde,
  belirli bir bölge, bitki, toprak vb etmenler dikkate alınarak
• 3 temel sorunun yanıtlanması anlaşılmaktadır. Bunlar;
                       - Hangi Yöntem?
                       - Ne Zaman?
                       - Ne Kadar?    sorularıdır.
• Ayrıca, sulamanın başarısı için başta bitki olmak üzere bazı
  kavramların çok iyi tanımlanması ve gereklerinin sağlanması
  gerekmektedir.

                                        3-Atmosfer


              Transpirasyon (T)         Yağış + Sulama suyu




             1-Bitki


     Evaporasyon (E)                        İnfiltrasyon                    Yüzey akış




                                          2-Toprak            Kök bölgesi




                         Derine sızma
B i t k i l e r kökleri aracığı ile devamlı
   su alırlar ve aldıkları suyu üç değişik
   biçimde kullanırlar.

1. Bitki dokularında su olarak kalır ve
    turgor basınç etkisiyle bitkinin dik
    olarak durmasını sağlar.
2. Parçalanarak çeşitli bileşiklerin
    yapımında kullanılır.
3. Yapraklardan terleme yoluyla
    atmosfere verilir (%90–98 terleme, %
    1 -2’ si kullanır).

   Sulamada alınan suyun terleme
   miktarına eşit olduğu yaklaşımı
   yapılır.
İyi drenaj

         Verim (kg/da)


                                   I. Bölge          II. Bölge

                                               III. Bölge



                                 Toprağa giren su miktarı (mm)

                         Şekil 1. Bitkilerde su-verim ilişkisi eğrisi

1. Bölgede: Toprakta gereğinden az nem vardır.                Su zerrecikleri
toprak tarafından yüksek tansiyonla tutulduğundan bitki köklerinin suyu
kopararak bünyelerine alabilmeleri için, harcaması gereken enerji miktarı çok
fazladır. Bitkinin sahip olduğu enerjinin önemli bir bölümünün bu iş için
harcaması ve vejetatif gelişme için az enerji kalacağından bu da verimin
düşmesine neden olacaktır
İyi drenaj

        Verim (kg/da)


                                 I. Bölge          II. Bölge

                                             III. Bölge



                              Toprağa giren su miktarı (mm)

                        Şekil 1. Bitkilerde su-verim ilişkisi eğrisi

2. Bölgede: Bu bölgede gereğinden fazla nem vardır. Bu
koşullarda ise O2 miktarı azalır. Topraktaki su-hava dengesi hava aleyhine
bozulacak ve bunun sonucunda; Kök hücrelerinin bölünerek çoğalması
yavaşlar ve istenen düzeyde kök gelişimi olmaz. Topraktaki organik
materyali parçalayarak bitkinin alacağı biçime dönüştüren mikroorganizma
faaliyetleri yavaşlayacağından söz konusu bileşiklerden yararlanma olanağı
düşer, aşırı su nedeniyle bitki besin maddelerinin alımını engelleyen toksik
bileşikler oluşur.
İyi drenaj

     Verim (kg/da)


                              I. Bölge          II. Bölge

                                          III. Bölge



                           Toprağa giren su miktarı (mm)

                     Şekil 1. Bitkilerde su-verim ilişkisi eğrisi




3. Bölgede: Yukarıda değinilen sorunlardan kaçınmak ve bitkilerin
normal gelişimlerini sağlamak için toprakta yeterli düzeyde su
bulundurmak gerekir. Bu noktada hava-nem dengesi bitki için en
uygun düzeydedir.
Toprakta    bulunan    su    miktarı
azaldıkça toprak zerrelerinin bu suyu
tutma gücü artar. Bu ise, bitkilerin su
alımını güçleştirip olumsuz yönde etkiler.
Toprak profili içerisinde gereğinden az su
bulunması, daha önce değinildiği gibi verimi
azaltacaktır. Ancak, gereğinden fazla suda
bitki kök hücrelerinin normal faaliyetlerini
sürdürmesini etkileyecek ve iyi bir kök
gelişimi              sağlanamayacaktır.Bu
nedenle, toprak boşluklarında yeteri kadar
havanın bulunması gerekir.
Hava   Su        Hava   Su
                             İyi bir bitki gelişmesinin temeli iyi
                             bir kök gelişimidir. Bunun yanında
                             topraktaki       organik     maddeleri
                             parçalayarak        bitkinin    alımını
                             kolaylaştıran     mikroorganizmalarda
                             yeterli       havalanma      koşulunda
                             yaşayabilirler. Tüm bu değinilen
            Su               dengeleri kurabilmek için, toprak
                             boşluklarını dolduran su ve hava
                             dengesinin iyi bir şekilde tesisi
                             gerekir.      Ancak    bu    koşullarda
                             hedeflenen        üretim      düzeyine
                             ulaşılabilir.
                   Hava
Sulama Yönünden Önemli Bazı Toprak Özellikleri;

1) Toprak Bünyesi (Tekstür): Toprağı oluşturan zerrelerin büyüklük
   dağılımı olarak ifade edilir.

Toprak Özelliği         Ağır Bünyeli Topraklar   Hafif Bünyeli Topraklar

 Su tutma kapasitesi             Yüksek                   Düşük

 Su geçirgenliği                 Düşük                    Yüksek
 Hava    geçirgenliği            Düşük                    Yüksek

 Toprak işleme                   Güç                      Kolay
 Verimlilik potansiyeli          Yüksek                   Düşük
 Organik madde                   Yüksek                   Düşük
2) Toprak Yapısı (Strüktür)

          Toprak zerrelerinin dizilişi ve kümelenmesi olarak tanımlanır.
Sulama açısından bakıldığında, toprağın agregat yapıda olması istenir.
Bu tür topraklarda geçirgenlik oranı oldukça yüksektir. Bitkilerin
kökleri    aracılığı   ile   yaptıkları   basınç   toprağın   kümeleşmesini
kolaylaştırır. Yine toprak zerreleri etrafında bulunan su miktarının az
olması kümeleşmeyi hızlandırır. Bu nedenle, toprak işlemenin toprağın
yeteri kadar kurumasından sonra yapılması önerilir.
Organik kompost   Killi-silt
Sulama Yönünden Önemli Bazı Bitki Özellikleri;
Sulama Suyu Uygulanacak Toprak Derinliği
         Sulama uygulamalarında ıslatılacak toprak derinliği olarak
etkili bitki kök derinliği dikkate alınır. Bitkilerin normal gelişmeleri
için ihtiyaç duydukları suyun ve besin maddelerinin % 80 ini aldıkları
derinliğe ‘’etkili kök derinliği’’ denir.

                                                                    Alınan nem
                                                                      yüzdesi

             % 25                                                    % 40
                                                                                            Etkili kök
                  % 25                                          % 30                        derinliği
                                                                                 Derinlik
                                                             % 20                  (%)
                         % 25

                                % 25                  % 10

      E. K. D < E. T.D          E. K. D dikkate alınır.
      E. K. D > E. T.D          E. T. D dikkate alınır.
Bitki Cinsi             E. K. D (cm)
        Bağ             90 – 180
        Biber           30 – 60
        Çilek           30 – 45
        Domates           60
        Hıyar           45 – 60
        Hububat         60 – 90
        Soğan             60
        Kavun, Karpuz   75 – 90
        Şeker Pancarı   60 – 90
        Turuçgiller     90 – 150
        Yonca           90 – 180
        Pamuk            120
        Patates           60
        Ayçiçeği         120
        Patlıcan        30 – 60
Bitki büyüme mevsimi uzunluğu




  Çimlenme ve    Vejetatif gelişme   Çiçeklenme   Ürün oluşumu   Olgunlaşma
         çıkış
TOPRAK NEMİ


    Toprakta bulunan su ve havanın bitki cinsine bağlı
olarak belirli sınırlar içerisinde bulunması verim için
çok önemlidir. Bu nedenle etkili kök derinliğindeki
toprak neminin kontrol altında tutulması ve sulama ile
verilecek su miktarının, sulama zamanının yeterli
doğrulukta uygulanması gerekir. Bunu yapabilmek için
ise etkili kök derinliğinde bulunan nem miktarını çok
sağlıklı biçimde belirlemek gerekir.
Toprak     neminin    arazide         ölçülme
yöntemleri şunlardır;

a) Elle muayene yöntemi;
b) Geçirgen (poroz) bir bloğun elektriksel
  iletkenlik  özelliklerinden   yararlanılarak
  toprak neminin ölçülmesi;
c) Toprak neminin tansiyometrelerle ölçülmesi
d) Nötron yöntemi
e) Toprak neminin laboratuarda saptanması
a) Elle Muayene Yöntemi
                       Arazide toprak neminin tayininde
                 kullanılan en eski ve yaygın yöntemlerden
                 birisidir.    Kök   bölgesindeki   değişik
                 derinliklerinden alınan toprak örnekleri
                 elle muayene ederek nem miktarı tahmin
                 edilmeye çalışılır. Alınan örneklerin elle
                 kontrolü sonucu önce toprak bünyesi
Yüksek nem       saptanmaya çalışılır. Sonra avuç içine
                 alınan toprak parmaklar arasında sıkılır.
                 Sıkma sırasında toprağın aldığı nem
                 miktarına bakılarak, topraktaki mevcut
                 kullanılabilir su hakkında fikir edinilir.
                 Bu yolla nem miktarı çok kaba olarak
                 tayin edilebilir. Tecrübe gerektiren
                 sağlıksız bir yöntemdir.

Düşük nem
b) Geçirgen (poroz) bir bloğun elektriksel iletkenlik
özelliklerinden yararlanılarak toprak neminin ölçülmesi

    Bu yöntemde esas, toprağın nem miktarındaki
değişmenin toprak ya da toprağa yerleştirilen
aracın elektriksel özelliklerinde bir değişme
meydana getirmesi ve bu değişme ile toprak nemi
arasında bir ilişkinin kurulmasıdır.
    Uygulamada bu amaç için genellikle jips (alçı
bloklar) kullanılır. Jips bloğu istenen toprak
derinliğine yerleştirilir. Zaman içerisinde jips
bloğunun nem değeri ile toprağın nem değeri
birbirine eşitlenir.
 Bloğun nem değeri artıkça alçının iyonlara
  ayrışması da artar. Bu esnada elektrotlar
  arasındaki direnç düşer ölçülen bu direnç
  miktarı ile toprak nemi arasında sıkı bir ilişki
  vardır.
 Bu esasa göre hazırlanan grafik yardımıyla
  toprak     nemi       değerleri    sağlıklı    biçimde
  ölçülebilir.   Jips    blokları    ile   1    -15   atm
  arasında okumalar yapılabilir. Dolayısıyla söz
  konusu araçlar düşük toprak nemi, yüksek
  tansiyon       koşullarında       sağlıklı     sonuçlar   Jips blok
  vermektedir.
c) Toprak Neminin Tansiyometrelerle Ölçülmesi


                         Toprak neminin ölçüleceği
                         derinliğe      kadar     açılan
                         çukura tansiyometre borusu
                         yerleştirilir.         Sağlıklı
       Manometre         ölçümler yapılabilmesi için
                         tansiyometrenin       toprakla
                         iyice sıkıştırılması gerekir.
                         Daha sonra üstteki lastik
                         tıpa               çıkartılarak
                         tansiyometre ağzına kadar
                         su ile doldurulur ve lastik
                         tıpa kapatılır.


Seramik uç
 Bundan sonra topraktaki nem
  durumuna göre aracın altında
  bulunan     seramik      uçtan
                                                       Manometre
  (geçirgen   uçtan)    toprağa
  veya topraktan seramik uca
  doğru bir su transferi olur.                    Su


                                                                   Toprak
 Bu esnada alet üzerindeki
  manometreden       bir    vakum
  değeri okunur. Daha önceki           Poroz uç                     Hava

  yöntemde      açıklandığı     gibi
  okunan değerle ile toprak                                          Su
  nemi     arasındaki       ilişkisi
  gösteren     bir    Kalibrasyon
  eğrisi hazırlanır.
Tansiyometre
                            kalibrasyon eğrisi




Toprak nem tansiyonu (cb)



                               Pv (%)
 Uygulamada söz konusu eğri ve manometre
  okumalarıyla      toprak       nemi    kolayca
  belirlenebilir. Ne var ki, araçlar 0.85 atm
  değerine kadar sağlıklı sonuçlar verirler.
  Bundan yüksek tansiyon değerlerinde, kapalı
  tansiyometre borusunun içerisine hava girişi
  olacağından ölçümler sağlıklı olmamaktadır.
 Bu araçlar çok düşük olamayan toprak nemi
  koşullarında        kullanılırlar.       Farklı
  derinliklerdeki nemi izleyebilmek için birlikte
  yerleştirilen tansiyometrelere “tansiyometre
  bataryası” denilir.
d) Toprak Neminin Nötron Yöntemi ile Belirlenmesi

 Tarla       koşullarında       toprak    neminin
  ölçülmesinde kullanılan yöntemlerden biridir.
  Yöntemin esası hızlı nötron veren bir
  kaynaktan       (Radyoaktif      madde)    çıkan
  nötronların      toprak       suyu    tarafından
  yavaşlatılması ve özel sayaçlarla ölçülen bu
  yavaşlama miktarı ile toprak nemi arasında
  bir ilişkinin kurulmasıdır. Ölçme yapılabilmesi
  için toprakta burgu ile bir delik açılır. Bu
  deliğe yerleştirilen metal tüpün (Access tüpü)
  etrafı toprakla sıkıştırılır.
 Daha sonra radyoaktif madde istenilen derinliğe
  kadar indirilerek sayaçtan bir değer okunur.
  Daha önceki bölümlerde bahsedildiği gibi okunan
  bu değerler ile toprak nemi arasındaki ilişkiyi
  gösteren      Kalibrasyon     eğrisinden        yararlanmak
  suretiyle     toprak     nem        değerleri       kolaylıkla
  belirlenir.   Yöntemin      hızlı   ve   sağlıklı    sonuçlar
  vermesinin yanı sıra pahalı olması, radyoaktif
  kaynak içerdiğinden kullanılmasının özel bilgi ve
  tecrübe gerektirmesi gibi sakıncaları mevcuttur.
Access tüpü




Neutron Probe
TOPRAKTA SUYUN HAREKETİ
    Sulama Sırasında Suyun Topraktaki Hareketi

Sulama      suyunun    uygulanmasından       sonraki   ilk
hareket     suyun     yerçekimi    etkisi    ile   toprak
içerisine   girmesi    biçiminde   olur.    Daha    sonra
yerçekimi ve kapilar kuvvetlerin etkisi ile aşağı
yanlara ve yukarıya doğru olan hareketi gözlenir.
Aşağıya      doğru    olan   hareket        diğerlerinden
fazladır.
Uygulanan sulama suyu


                                                            Doyma noktası


                                                   Çok ıslak
              Serbest drenaj suyu

            Aşağıya doğru hareket
                                                    Islak

              Nem kapillarite ile

           Aşağıya doğru çekiliyor
                                                     Tarla kapasitesi civarı



             Nem hareketi yok
                                                   Tarla kapasitesinden düşük




Sulama sırasında suyun topraktaki genel hareketi
Sulamadan Sonra Suyun Topraktaki Hareketi


    Sulama sonrasında üst 10 -15 cm’ lik
toprak katmanındaki nem buharlaşma ile
atmosfere geçer. Bitkilerin asıl kök bölgeleri
15 – 45 cm arasındadır. Bu bölgedeki nemin
önemli bir kısmı kökler aracılığı ile alınır ve
yapraklardan olan terleme ile atmosfere
verilir. Diğer bir kısmı da kapilarite ile üst
katmanlara     oradan   da   buharlaşma      ile
atmosfere geçer. Bu bölgeden üst katmana
geçen nem miktarı oldukça azdır ve üst
katmandan olan buharlaşma miktarına bağlıdır.
• 45 – 90 cm arasında ikinci derecede kök bölgesi
  yer alır. Bu katmanda nemin yine önemli bir kısmı
  bitki kökleri ile alınır ve terleme ile atmosfere
  verilir.   Çok   az   bir   kısmı   da   kapilarite   ve
  yerçekimi ile de alt katmanlara geçebilir. 90-180
  cm arasındaki bölgede bulunan nem küçük kökler
  yardımıyla alınarak atmosfere taşınır. Buraya
  kadar anlatılanlar, iyi bir nem kontrolü yapılarak
  yeteri kadar sulama suyunun uygulanması koşulu
  içindir.
• Gereğinden fazla su uygulanması durumunda fazla
  su sürekli olarak aşağı doğru hareket ederek, kök
  bölgesinde tarla kapasitesinin üzerinde ıslak ya
  da çok ıslak nem koşulları oluşturur. Fazla nem
  bir yandan alt katmanlara sızarken, bir yandan
  da kapilarite ile üst toprak katmanına yükselir ve
  buharlaşma ile fazla miktarda nem kaybı olur. Bu
  hareket aynı zamanda tuzların toprak yüzeyine
  taşınmasına da neden olur. Alt katlara sızan su
  ise, kötü drenaj koşullarına sahip derin olmayan
  topraklarda ya taban suyunu yükseltir ya da
  geçirimsiz tabaka üzerinde taban suyu oluşturur.
Toprak malçı, buharlaşma
 10 – 15 cm                                             bölgesi

                                                        Asıl kök bölgesi, nem
 15 – 45 cm
                                                        hareketi köklere ve
                                                        yukarı doğru


 45 – 90 cm                                             İkinci derece kök
                                                        bölgesi, nem hareketi
                                                        köklere ve aşağıya
                                                        doğru


90 – 180 cm                                             Küçük kökler, nem
                                                        hareketi köklere doğru




              Sulamadan sonra suyun toprakta hareketi
Suyun Bitki Köklerine Doğru Hareketi

•      Bitkiler suyu genel olarak kök uçları yardımı
    ile alırlar. Bu su alımında etkin rol oynayan ise
    kılcal köklerdir. Suyun alımını sağlayan temel
    kuvvet     köklerde    oluşan   yüksek    ozmotik
    basınçtır. Bu basınç toprak nemi geriliminden
    fazla olduğu zaman su hareketi topraktan
    köklere doğru olur. Kök bölgesindeki nem tarla
    kapasitesi altında olduğu koşullarda kökler suyu
    aramak       için   sürekli   hareket      halinde
    olduklarından bu koşullarda iyi bir kök gelişimi
    olur.
• Etkili kök derinliğindeki nem solma noktasına ulaştığında
  (yaklaştığında)   veya   bu    derinlikteki   suyun   tuz
  konsantrasyonun çok yüksek olduğu koşullarda toprak
  nem gerilimi çok artacağından bu kez su hareketi
  köklerden toprağa doğru olacaktır.
TOPRAĞIN SU ALMA HIZI (İNFİLTRASYON)
•        Toprağın infiltrasyon hızı suyun belirli bir zaman
    süresinde belirli bir yüzeyden toprak içerisine düşey
    olarak girme hızıdır. Hız boyutuna sahip olan
    infiltrasyon hızı cm / h veya mm/ h olarak ifade
    edilir. Su alma hızı yağmurlardan sonra yüzey akışa
    geçecek su miktarının belirlenmesinde ve sulama
    yöntemlerinin seçilerek projelendirilmesinde kullanılır.
    İnfiltrasyon hızı yüzey sulama yöntemlerinde; akış
    uzunlukları     ve    debinin,     yağmurlama      sulama
    yöntemlerinde;       başlık     debisi      ve      tertip
    aralıklarının, damla sulama yönteminde de; damlatıcı
    debisi ve damlatıcı aralığının belirlenmesinde rol oynar.
•
Su alma hızına etkili faktörler

•   Toprak bünyesi
•   Toprağın yapısı
•   Toprakta mevcut nem miktarı
•   Toprağın işlenme durumu
•   Toprak yüzeyindeki su yüksekliği
•   Topraktaki tuzların cinsi ve miktarı
Aşağıda farklı toprak bünyeleri için ortalama
Infiltrasyon hızı değerleri verilmiştir.
Toprak Bünyesi                   I (mm /h )
Kumlu                                50
Kumlu – Tın                          25
Tınlı                                13
Killi – Tınlı                         8
Siltli – killi                       2,5
Killi                                0,5
İnfiltrasyon Hızının Belirlenmesi
Çengelli çubuk




              Ölçü göstergesi                         Ölçü göstergesi


                                                        Çengelli çubuk

                                                                         5-10 cm

Ölçme aracı
                                                                         10-15 cm
                           Toprak
                           Yüzeyi

                                                                         15-20 cm



   Çelik
                                             20-25 cm
   blok
                                              40 cm

                                    Çift silindir infiltrometre
 Çakma ağırlıkları
SULAMA SUYU İHTİYACI
    Bir      bitkinin      sulama         suyu      ihtiyacının
belirlenebilmesi için onun tükettiği su miktarı ve bu
miktarın     yağışlarla     karşılanan      kısmının    (etkili
yağışın)    bilinmesi     gerekir.   Bu     ikisi   arasındaki
fark, bitkinin sulama suyu ihtiyacını belirler. Bir
sulama şebekesinin hizmet ettiği alanda sulama suyu
ihtiyacının belirlenebilmesi için, suyun kaynaktan
alınıp bitki kök bölgesinde depolanıncaya kadar
geçilen aşamalarda kaybolan su miktarının başka bir
deyişle sulama randımanının belirlenmesi gerekir.
BİTKİ SU TÜKETİMİ

• Evaporasyon + Transpirasyon = Evapotranspirasyon


• Bitki su tüketimi (Evapotranspirasyon) toprak
  yüzeyinden olan buharlaşma (Evaporasyon) ile bitki
  yapraklarından olan terlemenin (transpirasyon)
  toplamı olarak tanımlanır. Genellikle derinlik
  cinsinden ve mm olarak ifade edilir. Uygulamada
  evaporasyon ile transpirasyonu ayrı ayrı ölçmek
  güçtür. Uygulamada evaporasyon ve transpirasyon
  birlikte ölçülür ya da tahmin edilir. Sulama
  yönünden önemli olan topraktaki nem azalmasını
  değerlendirmektedir.
• Bitki su tüketimi günlük, aylık ve mevsimlik olarak
  belirlenmektedir. Bitki su tüketiminin en yüksek
  olduğu        aya    ilişkin   değerler     sulama     sistemi
  kapasitesinin        belirlenmesinde,     günlük     bitki   su
  tüketim değerleri, sulama zamanının ve sulama
  aralığının, mevsimlik bitki su tüketimi değerleri ise
  depolanması         gereken    sulama     suyu   hesaplarında
  kullanılır.
Örnek
Kullanılabilir su tutma kapasitesi: 150 mm/90 cm
Ry = 0.60
ETc = 10 mm/gün ise;
Tüketilmesine izin verilen kısmı: 150.0.60 = 90 mm/90 cm
                   90
Sulama aralığı =        9 gün olarak hesaplanır.
                   10
Örnek
     10000 da’ lık bir ovada ekilen bitkilerin aylık
     bitki su tüketim değerleri aşağıdaki gibi olduğuna
     göre (Yağış dikkate alınmayacaktır).
     a) Sulama sistem kapasitesi hangi aya göre
     planlanmalıdır.
     b) Mevsimlik toplam sulama suyu ihtiyacı ne
     kadardır.
  Bitki Cinsi   Ekiliş oranı              Aylık Bitki su tüketimi değerleri (mm)
                      (%)
                               Haziran           Temmuz          Ağustos       Eylül
Buğday              50          150 (150*0.50)         -                   -             -
Ayçiçeği            30          250 (250*0.30)     300              200              -
Karpuz              10          250 (250*0.10)     300              200             50
Şekerpancarı        10          300 (300*0.10)     350              300            100

                                  205 mm/ay      155 mm/ay     110 mm/ay 15 mm/ay
Çözüm:
a) Pik değer haziran ayında görüldüğü için sistem
kapasitesi haziran ayına göre belirlenir.
b) Toplam sulama suyu ihtiyacı: 485 mm
   1 mm su      1 m2    1 L (1dm3)
   1 mm su      1 da     1 m3


   485 mm su      10000 da      4850000 m3 olur.
Solar Radyasyon
                                        Sıcaklık
                                      Hava Nemi
             1. İklim Faktörler
                                        Rüzgar
                                   Güneşlenme Süresi
                                    Gündüz Saatleri

  Bitki Su
                                    Toprağın Nemi
Tüketimini
 Etkileyen        2.Toprak         Toprağın İşlenme
                 Faktörleri            Durumu
 Faktörler
                                      Bitki Örtüsü


                                       Bitki Cinsi
             3. Bitki Faktörleri    Gelişme Devresi
                                   Büyüme Mevsimi
Bitki Su Tüketiminin Saptanması
    Bitki su tüketiminin saptanmasında kullanılan
yöntemler;

1) Doğrudan ölçme yöntemleri ve
2) İklim verilerinden tahmin yöntemleri olmak üzere
iki grupta incelenebilir.

    Bitki    su     tüketiminin      doğrudan   tarlada
ölçülmesi, en sağlıklı yöntem olmasına rağmen çok
zaman alıcı ve pahalı olması nedeniyle tercih
edilmezler. Bu yöntemler sadece, iklim verilerinden
elde     edilen     eşitliklerin    yöresel    koşullara
kalibrasyonu     ve    yöresel     bitki   katsayılarının
belirlenmesi    amacıyla      kullanılır.  Söz   konusu
yöntemler şöyledir.
1) Doğrudan ölçme yöntemleri
a.   Tank ve lizimetreler
b.   Tarla deneme parselleri
c.   Toprakta nem azalmasının denetimi
d.   Havzaya giren- çıkan akışın ölçülmesi

2) İklim verilerinden tahmin yöntemleri
olmak üzere iki grupta incelenebilir.
a. Blaney - Criddle,
b. Penman ve
c. A Sınıfı Kap Buharlaşması
A n em om etre

           M ikrom etreli              Ç elik Silindir
           D erinlik ölçer




   A sın ıfı                                                              25.5 cm
 buh arlaşm a
    kabı

                                                                           1 0 cm
A h şap iskele

                                           121 cm                         5 cm




                 Şekil 15. A Sınıfı buharlaşma kabı kesiti
Sulama Suyu Kalitesi ve
    Sınıflandırılması
 Sulama       projelerinde,
 toprak       kaynaklarının
 sulamaya uygunluğu kadar
 su kaynağının da sulama,
 için uygun olması oldukça
 önemli bir etmendir. Bu
 nedenle,       sulamadan
 sağlanacak    yarar      ve
 sulamanın          etkinliği
 "sulama suyu kalitesine"
 bağlı bulunmaktadır,
Sulamada kullanılan su, yerüstü ve yeraltı
su kaynaklarından sağlanmaktadır. Bu
kaynaklardan gelen sular, üzerinden veya
içinden aktıkları toprak ve kayalardan
erittikleri birçok kimyasal maddeleri
(tuzları) bulundururlar. Suda çözünmüş
halde bulunan tuzların bir kısmı, bitki besin
maddelerini veya toprağın verimli olmasına
yardım eden faydalı tuzlar oluştururken bir
kısmı da bitki gelişmesini azaltan hatta.
önleyici etki yapan tuzları oluştururlar.
Çözünmüş halde bulunan bu maddelerin
miktarı, cinsi ve özellikleri sulama
yönünden suların kalitesini belirler.
Toprakta bitki için yararlı olan bazı maddeler belirli bir miktardan
sonra bitkiye zararlı etki yapan madde durumuna dönüşebilmektedir.
Örneğin bor, bitkilerin beslenmesinde esas elementlerden biri
olmasına karşın, sulama sularında 0,5 mg/L den fazla
konsantrasyonları fasulye, üzüm, şeftali, portakal gibi bazı bitkilere
zehir etkisi yaparak, gelişmelerini durdurmaktadır. Bundan dolayı
sulama sularında bulunan tuzların çeşidi ve miktarı bitkisel üretim
için çok önem taşımaktadır.



 Sulama ve toprak yönünden gerekli önlemlerin alındığı ve drenaj
 olanaklarının sağlandığı koşullarda iyi nitelikli olmayan sular
 toprağa ve bitkiye zarar vermeden kullanılabilir.
SULAMA SULARINDA TUZ YÜKÜ VE TUZ DENGESİ

    Sulama suları bünyelerinde mutlaka tuz bulundururlar" Sularda belirli sürelerde su
kaynaklarının taşıdığı tuz miktarı "Tuz yükü" terimi ile ifade edilmektedir.

     Tuz yükü, bir su kaynağının belirli bir süre içinde taşıdığı erimiş katı madde (tuz) miktarı
olarak tanımlanır. Bir yıldaki tuz yükü; su kaynağının yıllık hacmi ile kaynağın yıllık taşıdığı tuz
miktarının çarpımı sonucunda bulunan değerdir. kg/yıl veya ton/yıl birimleri ile ifade edilir.

     Bir tarımsal alana sulama suyu ile getirilen erimiş tuz miktarı ve bu araziden drenaj suyu ile
dışarı atılan erimiş tuz miktarı arasındaki ilişki "Tuz dengesi" olarak tanımlanır. Araziye giren tuz
miktarı araziden çıkan tuz miktarından az ise tuz dengesi iyidir. Aksi, tarımda istenmeyen bir
durum olup, böyle topraklarda tuz birikimi meydana gelmektedir.
Ülkemizin çoğunlukla kurak ve yarı-kurak iklim kuşağında yer alması tuzlu ve sodyumlu
toprakların oluşumunu arttırmıştır. Sulama projelerinin uygulanmaya başlamasından sonra,
sulama suyunun denetimsiz bir biçimde araziye verilmesi, drenajın yetersiz olması ve su iletim
sistemlerinde sızma kayıplarının fazla oluşu, önceden verimli olan alanlarda tuzluluk ve
sodyumluluk sorunlarını doğurmuştur. Ülkemizde bu gibi topraklarla kaplı alanlar "Çorak"
olarak adlandırılmaktadır.


     Ülkemizde yapılan etütlere göre yaklaşık 1.5 milyon hektarı tuzlu ve sodyumlu topraklarla
kaplı alanları oluşturmaktadır. İllere göre yapılan değerlendirmede en fazla tuzlu ve sodyumlu
toprak bulunduran ilimiz Konya' dır. Bunu, Niğde ve Adana illeri takip etmektedir. Tuzlu ve
sodyumlu toprakların az olduğu illerimiz daha çok Güney-Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz ve
Trakya bölgesinde yer almaktadır.
Tuzlu topraklar
      Kurak ve yarı-kurak iklim koşullarına sahip bölgelerde topraktaki tuzluluğun kontrolü drenaj
sistemleri ile sağlanmaktadır. Böyle yörelerde yağış miktarı toprakta bulunan tuzların
yıkanmasına yeterli değildir. Yeterli olmayan drenaj koşullarında yüzeye yakın olan yeraltı suyu ve
toprak geçirgenliğinin düşük olması toprakların tuzlulaşmasını arttırır.
      Ayrıca buralarda bitkilerden olan terleme ve toprak yüzeyinde oluşan buharlaşma yüksek
olduğundan toprak nemindeki tuz içeriğinin artmasına neden olmaktadır. Nemli iklim
koşullarında ise eriyebilir tuzlar yağışlarla toprak içerisinden sızarak yeraltı sularına karışır ve
araziden uzaklaşır. Bu nedenle böyle yörelerde tuzluluk sorununa daha az rastlanmaktadır.
      Tarımsal alanlarda bitkilerin gelişmesini önleyecek kadar eriyebilir tuz bulunduran topraklar
"Tuzlu topraklar" olarak tanımlanır. Bu topraklar toprak yüzeylerinde beyaz tuz lekelerinin
bulunması, bitki örtüsünün seyrekleşmesi ve zayıflaması ile kolaylıkla tanınabilir. Tuzlu
topraklarda elektriksel iletkenlik değeri 4 mmhos/cm den fazla değişebilir sodyum yüzdesi 15
den küçüktür. Bu topraklarda eriyebilir katı maddelerin fazlalığı ozmotik basıncı artırır. Bu durum
bitki kökleri tarafından suyun alınmasını engeller. Yüksek ozmotik basınçtan dolayı toprakta su
bulunsa bile bitki bu sudan yararlanamaz, bu kuraklığa "Fizyolojik kuraklık" denir.
      Toprak eriyiğindeki tuzluluk düzeylerine göre bitkiler farklı ölçüde dayanıklılık gösterirler.
Bazı kültür bitkilerinin tuza dayanımları Çizelge de gösterilmiştir.
Bitkilerin tuza dayanımları


  Yüksek                  Orta               Düşük


Şekerpancarı            Domates                Turp
  Ispanak                 Biber              Fasulye
   Pamuk                 Patates               Elma
    Arpa                  Soğan              Armut
   Hurma                 Buğday               Kayısı
                        Ayçiçeği              Şeftali
                          Pirinç               Çilek
                                               Erik
Tuzlu ve sodyumlu toprakların ıslahı

   Tuzlu, sodyumlu, tuzlu-sodyumlu ve bor' lu topraklar ıslah edilerek tekrar verimli
   topraklar haline getirilebilir. Bu amaçla geliştirilmiş olan başlıca ıslah işlemleri
   şunlardır.

1. Yıkama

  Yıkama işlemi ile toprak içerisinde fazla bulunan eriyebilir tuzlar ve bor araziden
   uzaklaştırılır. Bunun için tuzlu veya bor'lu toprakların yüzeyleri seddelerle çevrilir
   ve burada kalitesi iyi sulama suyu göllendirilir. Toprak yüzeyinde göllenen su
   zamanla toprak içerisine sızar ve buradaki eriyebilir tuzları ve bor elementini
   bitkilerin kök bölgesi derinliğindeki toprak katmanından uzaklaştırır. Tuzluluk
   sorununun tamamen ortadan kalkması için gerekli yıkama suyu miktarları,
   topraktaki tuz miktarı, toprak özellikleri ve bitki kök bölgesi derinliğine göre
   hesaplanarak uygulanır. Yıkama işleminde mutlaka topraktan sızan tuzlu suları
   araziden uzaklaştıracak yeterli drenaj tesisine gereksinim vardır.
2. Toprağa kimyasal ıslah maddelerinin uygulanması

      Sodyumlu topraklar ile tuzlu-sodyumlu toprakların ıslahı topraktaki değişebilir sodyumun
yerine geçecek bir kimyasal maddenin toprağa verilmesi ile gerçekleşebilir. Kimyasal ıslah
maddelerinde gerekli olan temel element kalsiyumdur. Bu element toprakta tutulan kalsiyumun
yerine geçerek sodyumu ortamdan uzaklaştırır. Kalsiyum bitkilere yararlı element olduğundan
ıslah işlemi sağlanmış olur. .
      Başlıca kimyasal ıslah maddeleri, eriyebilir kalsiyum tuzları, asitler ve asit oluşturanlar ile
eriyebilirlikleri düşük kalsiyum tuzlarıdır. Bu maddeler içinde en çok kullanılan ülkemizde de
doğal yataklarının bol olduğu jips (CaSO4 . 2Hı_ maddesidir. Jips maddesi öğütüldükten sonra
tarla yüzeyini serilir ve bir pulluk vasıtasıyla toprak içerisine iyice karıştırılır. Daha sonra tarlaya
sulama suyu veya yıkama suyu uygulanır.
      Toprakların fiziksel özelliklerinin iyileştirilmesi için, toprağın aralıklı olarak ıslanma ve
kurumaya terk edilmesi, toprağın donma ve çözünmelere maruz bırakılması, bitki yetiştirmek
suretiyle bitki kök faaliyetlerinin arttırılması. işlemleri yapılmalıdır.
      Su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesi için yapılan sulama projelerinin başarısı ve
etkinliğinin uzun süreli olması toprak tuzluluğunun ve sodyum durumunun kontrol edilmesine
bağlı bulunmaktadır. Bu durum ise sulama suyu kalitesi ile yakından ilgilidir. Sulamada kullanılan
suyun niteliği bilinirse, toprakta ortaya çıkabilecek sorunlar azalacak veya çözüm bulmak daha
kolaylaşacaktır.
SULAMA SUYU pH’sı
          pH değeri suyun asitlik ve bazlık ölçüsünün bir fonksiyonudur.
Sulama sularının optimum pH değeri yetiştirilecek bitkinin tipine ve
toprağın fiziksel ve kimyasal özelliklerine bağlıdır. Suyun ph sının 7.0
olması istenirken sulama suyunda bu oranın 6.5–8.0 arasında olması
istenir.
          Damla sulama sistemlerinde kullanılan damlatıcılar, sulama
suyunda bulunan çeşitli katı parçacıklar ve organik maddeler ile suda
eriyebilir kimyasal maddelerin çökelmesi ve mikroorganizma
faaliyetleri sonucunda oluşan ürünler ile kolaylıkla tıkanabilmekte ve
bu sistemlerin kullanımında en önemli sorun olarak ortaya çıkmaktadır.
          Tıkanma etmenlerinin en önemlisi süspanse katı maddelerden
kaynaklanan fiziksel tıkanmadır. Diğer taraftan sulama suyunda yüksek
konsantrasyondaki eriyebilir tuzlar, önemli düzeyde tıkanma sorunu
oluşturmakta; yüksek Ca, Mg, HCO3 konsantrasyonu ile yüksek pH ve
sıcaklık, kimyasal tıkanmaya neden olmaktadır.
Damla sulama açısından sulama suyunda pH>7.5 olması ve yüksek
düzeyde Ca, Mg içermesi durumunda, Ca ve Mg karbonatları şeklinde çökelerek
tıkanmaya neden olmaktadır. Biyolojik tıkanmaya neden olan bakterilerin
kontrolü de düşük pH’larda daha etkin bir şekilde yapılabildiğinden, damla
sulama sistemlerinde pH kontrolü büyük önem taşımaktadır. Asit uygulaması
sonucu pH’nın 7.6’dan 6.8 e düşürülmesi ile tıkanmanın en az düzeye indiği
bilimsel çalışmalar sonucunda belirlenmiştir.

          Damla sulama sistemi ile bitki besin maddeleri uygulamaları sırasında
kullanılan üre, amonyum nitrat, amonyum sülfat, monoamonyum fosfat ve
fosforik asit suyun pH’sını düşürmekte, potasyum nitrat ise yükseltmektedir.
Suyun kaynağında çözünemez durumda CaCO3 ve MgCO3bulunduğunda sulama
suyunun pH’sında meydana gelebilecek bir artış bunların çökelmesine dolayısıyla
damlatıcıların tıkanmasına neden olabilmektedir. Ayrıca yüksek Ca ve gübrelerle
verilen P, fosfor bileşikleri şeklinde çökelebilmektedir. Bitki besin maddelerinin
damla sulama sistemi ile verildiği durumlarda özellikle mikro elementlerin sulama
suyundaki eriyebilir tuzlarla etkileşimleri gözden uzak tutulmamalıdır.
DAMLA SULAMA SİSTEMİNİN TEMİZLENMESİ

        Sistemin temizlenmesi için Fosforik Asit veya kimyasal çözeltiler
kullanılır. Fosforik Asit ile temizleme işlemi tüm hasat mevsimi boyunca
iki defa yapılır. Birinci sistem çalışırken 1 veya 1,5 ay sonra, ikincisi ise
hasat sonunda uygulanır.
        Temizleme işlemi için, dönüm başına 1-1.5 kg. Fosforik Asit,
gübre tankına doldurulur. Su ile beraber sisteme basılır. Sistem
durdurularak Fosforik Asitli su sistem içinde 35-40 dakika bekletilir. Daha
sonra sistem yeniden çalıştırılarak damlatıcılardan asitli su akması
sağlanır. Bu uygulama 10 dakika sürer. Tekrar sistem durdurulur. Lateral
hatların (damlama boruları) sonundaki körtapalar çıkartılarak sistem
yeniden çalıştırılır. Bu kez sisteme temiz su (sulama suyu) basılır ve
böylece temizleme işlemi, tamamlanmış olur ve eriyen kireç sistemden
atılır.
Su Kaynaklarının Geliştirilmesinde
             Karşılaşılan Sorunlar
Ülkemizde sulu tarımda beklenilen üretim artışının istenilen seviyelere
ulaşmadığı bir gerçektir.

Yüksek verimli ve başarılı bir sulu tarımın sağlanabilmesi için;

     İyi bir toprak etüdü
     Yöresel koşullara uygun bitki deseni
     Bitki deseninin sürekliliği
     Sulanacak alanın doğru belirlenmesine
     Sulama suyunun randımanlı bir şekilde uygulanmasına
     Bilgili bir toprak idaresine
     Koşullara uygun drenajın sağlanmasına
     Etkin bir çiftçi eğitimine
     Yeterli personel ve maddi imkanlara ve
     Kültürteknik önlemlerin tekniğine uygun bir biçiminde
     yapılmasına bağlıdır.
Türkiye’ de sulu tarımın sorunları:

         1. Yöre koşullarına uygun bitki deseninin seçilmemesi ve
sürekliliğinin sağlanamaması,

        2. Koşullara uygun sulama yönteminin seçilmemesi,

        3. Sulama şebekelerinde doğru sisteminin seçilememesi,

        4. Suyun ekonomik kullanılmaması

        5. Sulama oranlarının çok düşük olması,

        6. Organizasyon eksikliği,

        7. Örgütlenme ve personel sorunları,

        8. Ekonomik sorunlar olarak sıralanabilir.
Su gibi aziz olun
sular yükseldikçe balıklar karıncaları yer, sular
  çekildikçe de karıncalar balıkları yer. kimse
  bugünkü üstünlüğüne gücüne güvenmemeli...
  çünkü; kimin kimi yiyeceğine, suyun akışı karar
  verir...

Contenu connexe

Tendances

Soil -water -plant relationship
Soil -water -plant  relationshipSoil -water -plant  relationship
Soil -water -plant relationshipSwati Shukla
 
Commercial vegetable production of brinjal and chilli
Commercial vegetable production of brinjal and chilliCommercial vegetable production of brinjal and chilli
Commercial vegetable production of brinjal and chilliPINTUKUMARSANKHLA
 
Scheduling of Irrigation
Scheduling of IrrigationScheduling of Irrigation
Scheduling of IrrigationAnkush Singh
 
Methods of Irrigation
Methods of IrrigationMethods of Irrigation
Methods of IrrigationKrishna Sedai
 
R 12013(ssc-411)-soil moisture constants,soil-water movement &amp; infiltration
R 12013(ssc-411)-soil moisture constants,soil-water movement &amp; infiltrationR 12013(ssc-411)-soil moisture constants,soil-water movement &amp; infiltration
R 12013(ssc-411)-soil moisture constants,soil-water movement &amp; infiltrationKritika Somya
 
Engineering methods to control soil erosion
Engineering methods to control soil erosionEngineering methods to control soil erosion
Engineering methods to control soil erosionSantosh pathak
 
Micro irrigation system: Adaptability and Limitations
Micro irrigation system: Adaptability and LimitationsMicro irrigation system: Adaptability and Limitations
Micro irrigation system: Adaptability and LimitationsSuyog Khose
 
Introduction to modern irrigation techniques
Introduction  to modern irrigation techniquesIntroduction  to modern irrigation techniques
Introduction to modern irrigation techniquesIRADA Foundation
 
Irrigation water management
Irrigation water management Irrigation water management
Irrigation water management Vidhi Khokhani
 
Snap melon production technology
Snap melon production technology Snap melon production technology
Snap melon production technology TEJU C M
 
Soil plant water relationships
Soil plant water relationshipsSoil plant water relationships
Soil plant water relationshipsSANTOSH KORAV
 
Soil- Plant- Water Relationships
Soil- Plant- Water RelationshipsSoil- Plant- Water Relationships
Soil- Plant- Water RelationshipsJanine Samelo
 
B.sc. agri i po h unit 4.8 cultivation practices of papaya
B.sc. agri i po h unit 4.8 cultivation practices of papayaB.sc. agri i po h unit 4.8 cultivation practices of papaya
B.sc. agri i po h unit 4.8 cultivation practices of papayaRai University
 
Components of irrigation systems
Components of irrigation systemsComponents of irrigation systems
Components of irrigation systemsCarlos Holder
 

Tendances (20)

Soil water relations
Soil water relationsSoil water relations
Soil water relations
 
Fss soils
Fss soilsFss soils
Fss soils
 
Soil -water -plant relationship
Soil -water -plant  relationshipSoil -water -plant  relationship
Soil -water -plant relationship
 
Methods of Irrigation
Methods of IrrigationMethods of Irrigation
Methods of Irrigation
 
Commercial vegetable production of brinjal and chilli
Commercial vegetable production of brinjal and chilliCommercial vegetable production of brinjal and chilli
Commercial vegetable production of brinjal and chilli
 
Method of irrigation
Method of irrigationMethod of irrigation
Method of irrigation
 
Scheduling of Irrigation
Scheduling of IrrigationScheduling of Irrigation
Scheduling of Irrigation
 
Physiological disorders
Physiological disordersPhysiological disorders
Physiological disorders
 
Methods of Irrigation
Methods of IrrigationMethods of Irrigation
Methods of Irrigation
 
R 12013(ssc-411)-soil moisture constants,soil-water movement &amp; infiltration
R 12013(ssc-411)-soil moisture constants,soil-water movement &amp; infiltrationR 12013(ssc-411)-soil moisture constants,soil-water movement &amp; infiltration
R 12013(ssc-411)-soil moisture constants,soil-water movement &amp; infiltration
 
Engineering methods to control soil erosion
Engineering methods to control soil erosionEngineering methods to control soil erosion
Engineering methods to control soil erosion
 
production of colocasia
production of colocasiaproduction of colocasia
production of colocasia
 
Micro irrigation system: Adaptability and Limitations
Micro irrigation system: Adaptability and LimitationsMicro irrigation system: Adaptability and Limitations
Micro irrigation system: Adaptability and Limitations
 
Introduction to modern irrigation techniques
Introduction  to modern irrigation techniquesIntroduction  to modern irrigation techniques
Introduction to modern irrigation techniques
 
Irrigation water management
Irrigation water management Irrigation water management
Irrigation water management
 
Snap melon production technology
Snap melon production technology Snap melon production technology
Snap melon production technology
 
Soil plant water relationships
Soil plant water relationshipsSoil plant water relationships
Soil plant water relationships
 
Soil- Plant- Water Relationships
Soil- Plant- Water RelationshipsSoil- Plant- Water Relationships
Soil- Plant- Water Relationships
 
B.sc. agri i po h unit 4.8 cultivation practices of papaya
B.sc. agri i po h unit 4.8 cultivation practices of papayaB.sc. agri i po h unit 4.8 cultivation practices of papaya
B.sc. agri i po h unit 4.8 cultivation practices of papaya
 
Components of irrigation systems
Components of irrigation systemsComponents of irrigation systems
Components of irrigation systems
 

Similaire à Sulama

Similaire à Sulama (6)

Tarımda Modern Sulama Yöntemleri
Tarımda Modern Sulama YöntemleriTarımda Modern Sulama Yöntemleri
Tarımda Modern Sulama Yöntemleri
 
Tarımda Modern Sulama Yöntemleri
Tarımda Modern Sulama YöntemleriTarımda Modern Sulama Yöntemleri
Tarımda Modern Sulama Yöntemleri
 
Damla Sulama
Damla SulamaDamla Sulama
Damla Sulama
 
Sulama
SulamaSulama
Sulama
 
KISINTILI-SULAMA.ppt
KISINTILI-SULAMA.pptKISINTILI-SULAMA.ppt
KISINTILI-SULAMA.ppt
 
Su Kaynakları Hakkındaki Gerçekler
Su Kaynakları Hakkındaki GerçeklerSu Kaynakları Hakkındaki Gerçekler
Su Kaynakları Hakkındaki Gerçekler
 

Plus de Tarımsal Gelişim (20)

Toprak
ToprakToprak
Toprak
 
Topraksız Tarım
Topraksız TarımTopraksız Tarım
Topraksız Tarım
 
Sulama
SulamaSulama
Sulama
 
Seracilik
SeracilikSeracilik
Seracilik
 
Sebzeci̇li̇k
Sebzeci̇li̇kSebzeci̇li̇k
Sebzeci̇li̇k
 
Pazarlama
PazarlamaPazarlama
Pazarlama
 
Meyveci̇li̇k
Meyveci̇li̇kMeyveci̇li̇k
Meyveci̇li̇k
 
Bi̇tki̇ koruma
Bi̇tki̇ korumaBi̇tki̇ koruma
Bi̇tki̇ koruma
 
Araştırmacı Raporu
Araştırmacı RaporuAraştırmacı Raporu
Araştırmacı Raporu
 
Ab Broşür
Ab BroşürAb Broşür
Ab Broşür
 
Yem bi̇tki̇leri̇
Yem bi̇tki̇leri̇Yem bi̇tki̇leri̇
Yem bi̇tki̇leri̇
 
Sera Yapımı Tekniği
Sera Yapımı TekniğiSera Yapımı Tekniği
Sera Yapımı Tekniği
 
Kabakgil Sebzeleri
Kabakgil SebzeleriKabakgil Sebzeleri
Kabakgil Sebzeleri
 
Sebze Yetiştirme Tekniği
Sebze Yetiştirme TekniğiSebze Yetiştirme Tekniği
Sebze Yetiştirme Tekniği
 
Zi̇rai̇ Mücadele Yöntemleri̇
Zi̇rai̇ Mücadele Yöntemleri̇Zi̇rai̇ Mücadele Yöntemleri̇
Zi̇rai̇ Mücadele Yöntemleri̇
 
Yonca
YoncaYonca
Yonca
 
Toprak Analizi
Toprak AnaliziToprak Analizi
Toprak Analizi
 
Yem Bitkilerinin Tanımı ve Önemi
Yem Bitkilerinin Tanımı ve ÖnemiYem Bitkilerinin Tanımı ve Önemi
Yem Bitkilerinin Tanımı ve Önemi
 
Yem Bitkilerinin Genel Ziraatı
Yem Bitkilerinin Genel ZiraatıYem Bitkilerinin Genel Ziraatı
Yem Bitkilerinin Genel Ziraatı
 
Yaprağı Yenenler
Yaprağı YenenlerYaprağı Yenenler
Yaprağı Yenenler
 

Sulama

  • 1.
  • 2.  Tarımsal yetiştiricilikte, bitkinin normal gelişmesini sağlamak için önemli koşullardan biri, toprakta yeterli düzeyde nemin bulundurulmasıdır.  Bu nemi sağlayan kaynaklardan ilki doğal yağışlardır. Nemli bölgelerde bitki gelişme mevsimi boyunca düşen yağışların miktarı ve dağılımı yeterli olmakta ve bitki su ihtiyacı karşılanabilmektedir. Ancak, kurak ve yarı-kurak iklim bölgelerinde özellikle bitkinin hızlı gelişme gösterdiği aylarda düşen yağışlar, bitki su ihtiyacını karşılayamamaktadır. Bu durumda topraktaki eksik nem sulama suyu ile tamamlanmaktadır.
  • 3. Su kullanımı %20 Tarım %70 Endüstriyel %10 Evsel
  • 4. Küresel su dağılımı Temiz su %2.5 Tuzlu su %97.5 Buzul ve kalıcı kar %30.0 örtüsü Yeraltı suyu Göl ve nehirler %0.3 %67.0 %0.7 Diğer Küresel TATLI suyun dağılımı
  • 5. Bölgelerin aldıkları yağış miktarına göre değişik sınıflandırmalar yapılmakla birlikte basit olarak yıllık ortalama yağış miktarına göre yapılan sınıflandırma Çizelge 1’ de verilmiştir. Çizelge 1. Bölgelerin Yıllık Ortalama Yağış Miktarına Göre Sınıflandırılması Yağış Rejimi Yıllık Ortalama Yağış Miktarı (mm) Kurak Bölge < 200 Yarı-Kurak Bölge 200–500 Yarı-Nemli Bölge 500–750 Nemli Bölge >750
  • 6. Ülkemizde, Doğu Karadeniz kıyı şeridi dışında kalan bölgelerimizde, bitkilerin yetiştirme dönemi içerisinde düşen toplam yağış, bitkilerin toplam su tüketimini karşılayacak düzeyde bulunmamaktadır ve bu nedenle SULAMA zorunlu olmaktadır.
  • 7. • Sulama; bitki gelişimi için gerekli olan ancak, doğal yollarla karşılanamayan suyun toprağa verilmesi biçiminde tanımlanır. Sulamanın Yararları 1. Bitki kök bölgesinde ihtiyaç duyulan sulama suyu depolanarak bitki su ihtiyacı karşılanır. Böylece devamlı ve kararlı bir tarım sağlanır. 2. Toprakta fazla tuzun yıkanması sağlanır. 3. Taban taşı yumuşatılır. 4. Toprak ve bitki civarındaki hava serinletilir. 5. Ticari gübreler daha yüksek bir randımanla kök bölgesine uygulanır.
  • 8. Ancak sulamanın bilinçsizce yapılması durumunda kendisinden beklenilen yararlar tam olarak sağlanamayacağı gibi, bazı yeni olumsuzluklar da ortaya çıkabilmektedir. Söz konusu sorunları aşağıdaki gibi sıralamak olasıdır. > Drenaj ve tuzluluk, > Bitki besin maddelerinin yıkanması, > Erozyon ve sedimantasyon. • Dolayısıyla, sulamalardan beklenen yararın sağlanması ancak bilinçli ve tekniğine uygun yapılması ile olasıdır. Bu ise sulamaların belirli bir programa göre yapılmasını gerektirir. Sulama programı denildiğinde, belirli bir bölge, bitki, toprak vb etmenler dikkate alınarak • 3 temel sorunun yanıtlanması anlaşılmaktadır. Bunlar; - Hangi Yöntem? - Ne Zaman? - Ne Kadar? sorularıdır.
  • 9. • Ayrıca, sulamanın başarısı için başta bitki olmak üzere bazı kavramların çok iyi tanımlanması ve gereklerinin sağlanması gerekmektedir. 3-Atmosfer Transpirasyon (T) Yağış + Sulama suyu 1-Bitki Evaporasyon (E) İnfiltrasyon Yüzey akış 2-Toprak Kök bölgesi Derine sızma
  • 10. B i t k i l e r kökleri aracığı ile devamlı su alırlar ve aldıkları suyu üç değişik biçimde kullanırlar. 1. Bitki dokularında su olarak kalır ve turgor basınç etkisiyle bitkinin dik olarak durmasını sağlar. 2. Parçalanarak çeşitli bileşiklerin yapımında kullanılır. 3. Yapraklardan terleme yoluyla atmosfere verilir (%90–98 terleme, % 1 -2’ si kullanır). Sulamada alınan suyun terleme miktarına eşit olduğu yaklaşımı yapılır.
  • 11. İyi drenaj Verim (kg/da) I. Bölge II. Bölge III. Bölge Toprağa giren su miktarı (mm) Şekil 1. Bitkilerde su-verim ilişkisi eğrisi 1. Bölgede: Toprakta gereğinden az nem vardır. Su zerrecikleri toprak tarafından yüksek tansiyonla tutulduğundan bitki köklerinin suyu kopararak bünyelerine alabilmeleri için, harcaması gereken enerji miktarı çok fazladır. Bitkinin sahip olduğu enerjinin önemli bir bölümünün bu iş için harcaması ve vejetatif gelişme için az enerji kalacağından bu da verimin düşmesine neden olacaktır
  • 12. İyi drenaj Verim (kg/da) I. Bölge II. Bölge III. Bölge Toprağa giren su miktarı (mm) Şekil 1. Bitkilerde su-verim ilişkisi eğrisi 2. Bölgede: Bu bölgede gereğinden fazla nem vardır. Bu koşullarda ise O2 miktarı azalır. Topraktaki su-hava dengesi hava aleyhine bozulacak ve bunun sonucunda; Kök hücrelerinin bölünerek çoğalması yavaşlar ve istenen düzeyde kök gelişimi olmaz. Topraktaki organik materyali parçalayarak bitkinin alacağı biçime dönüştüren mikroorganizma faaliyetleri yavaşlayacağından söz konusu bileşiklerden yararlanma olanağı düşer, aşırı su nedeniyle bitki besin maddelerinin alımını engelleyen toksik bileşikler oluşur.
  • 13. İyi drenaj Verim (kg/da) I. Bölge II. Bölge III. Bölge Toprağa giren su miktarı (mm) Şekil 1. Bitkilerde su-verim ilişkisi eğrisi 3. Bölgede: Yukarıda değinilen sorunlardan kaçınmak ve bitkilerin normal gelişimlerini sağlamak için toprakta yeterli düzeyde su bulundurmak gerekir. Bu noktada hava-nem dengesi bitki için en uygun düzeydedir.
  • 14. Toprakta bulunan su miktarı azaldıkça toprak zerrelerinin bu suyu tutma gücü artar. Bu ise, bitkilerin su alımını güçleştirip olumsuz yönde etkiler. Toprak profili içerisinde gereğinden az su bulunması, daha önce değinildiği gibi verimi azaltacaktır. Ancak, gereğinden fazla suda bitki kök hücrelerinin normal faaliyetlerini sürdürmesini etkileyecek ve iyi bir kök gelişimi sağlanamayacaktır.Bu nedenle, toprak boşluklarında yeteri kadar havanın bulunması gerekir.
  • 15. Hava Su Hava Su İyi bir bitki gelişmesinin temeli iyi bir kök gelişimidir. Bunun yanında topraktaki organik maddeleri parçalayarak bitkinin alımını kolaylaştıran mikroorganizmalarda yeterli havalanma koşulunda yaşayabilirler. Tüm bu değinilen Su dengeleri kurabilmek için, toprak boşluklarını dolduran su ve hava dengesinin iyi bir şekilde tesisi gerekir. Ancak bu koşullarda hedeflenen üretim düzeyine ulaşılabilir. Hava
  • 16. Sulama Yönünden Önemli Bazı Toprak Özellikleri; 1) Toprak Bünyesi (Tekstür): Toprağı oluşturan zerrelerin büyüklük dağılımı olarak ifade edilir. Toprak Özelliği Ağır Bünyeli Topraklar Hafif Bünyeli Topraklar Su tutma kapasitesi Yüksek Düşük Su geçirgenliği Düşük Yüksek Hava geçirgenliği Düşük Yüksek Toprak işleme Güç Kolay Verimlilik potansiyeli Yüksek Düşük Organik madde Yüksek Düşük
  • 17. 2) Toprak Yapısı (Strüktür) Toprak zerrelerinin dizilişi ve kümelenmesi olarak tanımlanır. Sulama açısından bakıldığında, toprağın agregat yapıda olması istenir. Bu tür topraklarda geçirgenlik oranı oldukça yüksektir. Bitkilerin kökleri aracılığı ile yaptıkları basınç toprağın kümeleşmesini kolaylaştırır. Yine toprak zerreleri etrafında bulunan su miktarının az olması kümeleşmeyi hızlandırır. Bu nedenle, toprak işlemenin toprağın yeteri kadar kurumasından sonra yapılması önerilir.
  • 18. Organik kompost Killi-silt
  • 19. Sulama Yönünden Önemli Bazı Bitki Özellikleri; Sulama Suyu Uygulanacak Toprak Derinliği Sulama uygulamalarında ıslatılacak toprak derinliği olarak etkili bitki kök derinliği dikkate alınır. Bitkilerin normal gelişmeleri için ihtiyaç duydukları suyun ve besin maddelerinin % 80 ini aldıkları derinliğe ‘’etkili kök derinliği’’ denir. Alınan nem yüzdesi % 25 % 40 Etkili kök % 25 % 30 derinliği Derinlik % 20 (%) % 25 % 25 % 10 E. K. D < E. T.D E. K. D dikkate alınır. E. K. D > E. T.D E. T. D dikkate alınır.
  • 20. Bitki Cinsi E. K. D (cm) Bağ 90 – 180 Biber 30 – 60 Çilek 30 – 45 Domates 60 Hıyar 45 – 60 Hububat 60 – 90 Soğan 60 Kavun, Karpuz 75 – 90 Şeker Pancarı 60 – 90 Turuçgiller 90 – 150 Yonca 90 – 180 Pamuk 120 Patates 60 Ayçiçeği 120 Patlıcan 30 – 60
  • 21. Bitki büyüme mevsimi uzunluğu Çimlenme ve Vejetatif gelişme Çiçeklenme Ürün oluşumu Olgunlaşma çıkış
  • 22. TOPRAK NEMİ Toprakta bulunan su ve havanın bitki cinsine bağlı olarak belirli sınırlar içerisinde bulunması verim için çok önemlidir. Bu nedenle etkili kök derinliğindeki toprak neminin kontrol altında tutulması ve sulama ile verilecek su miktarının, sulama zamanının yeterli doğrulukta uygulanması gerekir. Bunu yapabilmek için ise etkili kök derinliğinde bulunan nem miktarını çok sağlıklı biçimde belirlemek gerekir.
  • 23. Toprak neminin arazide ölçülme yöntemleri şunlardır; a) Elle muayene yöntemi; b) Geçirgen (poroz) bir bloğun elektriksel iletkenlik özelliklerinden yararlanılarak toprak neminin ölçülmesi; c) Toprak neminin tansiyometrelerle ölçülmesi d) Nötron yöntemi e) Toprak neminin laboratuarda saptanması
  • 24. a) Elle Muayene Yöntemi Arazide toprak neminin tayininde kullanılan en eski ve yaygın yöntemlerden birisidir. Kök bölgesindeki değişik derinliklerinden alınan toprak örnekleri elle muayene ederek nem miktarı tahmin edilmeye çalışılır. Alınan örneklerin elle kontrolü sonucu önce toprak bünyesi Yüksek nem saptanmaya çalışılır. Sonra avuç içine alınan toprak parmaklar arasında sıkılır. Sıkma sırasında toprağın aldığı nem miktarına bakılarak, topraktaki mevcut kullanılabilir su hakkında fikir edinilir. Bu yolla nem miktarı çok kaba olarak tayin edilebilir. Tecrübe gerektiren sağlıksız bir yöntemdir. Düşük nem
  • 25. b) Geçirgen (poroz) bir bloğun elektriksel iletkenlik özelliklerinden yararlanılarak toprak neminin ölçülmesi Bu yöntemde esas, toprağın nem miktarındaki değişmenin toprak ya da toprağa yerleştirilen aracın elektriksel özelliklerinde bir değişme meydana getirmesi ve bu değişme ile toprak nemi arasında bir ilişkinin kurulmasıdır. Uygulamada bu amaç için genellikle jips (alçı bloklar) kullanılır. Jips bloğu istenen toprak derinliğine yerleştirilir. Zaman içerisinde jips bloğunun nem değeri ile toprağın nem değeri birbirine eşitlenir.
  • 26.  Bloğun nem değeri artıkça alçının iyonlara ayrışması da artar. Bu esnada elektrotlar arasındaki direnç düşer ölçülen bu direnç miktarı ile toprak nemi arasında sıkı bir ilişki vardır.  Bu esasa göre hazırlanan grafik yardımıyla toprak nemi değerleri sağlıklı biçimde ölçülebilir. Jips blokları ile 1 -15 atm arasında okumalar yapılabilir. Dolayısıyla söz konusu araçlar düşük toprak nemi, yüksek tansiyon koşullarında sağlıklı sonuçlar Jips blok vermektedir.
  • 27. c) Toprak Neminin Tansiyometrelerle Ölçülmesi Toprak neminin ölçüleceği derinliğe kadar açılan çukura tansiyometre borusu yerleştirilir. Sağlıklı Manometre ölçümler yapılabilmesi için tansiyometrenin toprakla iyice sıkıştırılması gerekir. Daha sonra üstteki lastik tıpa çıkartılarak tansiyometre ağzına kadar su ile doldurulur ve lastik tıpa kapatılır. Seramik uç
  • 28.  Bundan sonra topraktaki nem durumuna göre aracın altında bulunan seramik uçtan Manometre (geçirgen uçtan) toprağa veya topraktan seramik uca doğru bir su transferi olur. Su Toprak  Bu esnada alet üzerindeki manometreden bir vakum değeri okunur. Daha önceki Poroz uç Hava yöntemde açıklandığı gibi okunan değerle ile toprak Su nemi arasındaki ilişkisi gösteren bir Kalibrasyon eğrisi hazırlanır.
  • 29. Tansiyometre kalibrasyon eğrisi Toprak nem tansiyonu (cb) Pv (%)
  • 30.  Uygulamada söz konusu eğri ve manometre okumalarıyla toprak nemi kolayca belirlenebilir. Ne var ki, araçlar 0.85 atm değerine kadar sağlıklı sonuçlar verirler. Bundan yüksek tansiyon değerlerinde, kapalı tansiyometre borusunun içerisine hava girişi olacağından ölçümler sağlıklı olmamaktadır.  Bu araçlar çok düşük olamayan toprak nemi koşullarında kullanılırlar. Farklı derinliklerdeki nemi izleyebilmek için birlikte yerleştirilen tansiyometrelere “tansiyometre bataryası” denilir.
  • 31. d) Toprak Neminin Nötron Yöntemi ile Belirlenmesi  Tarla koşullarında toprak neminin ölçülmesinde kullanılan yöntemlerden biridir. Yöntemin esası hızlı nötron veren bir kaynaktan (Radyoaktif madde) çıkan nötronların toprak suyu tarafından yavaşlatılması ve özel sayaçlarla ölçülen bu yavaşlama miktarı ile toprak nemi arasında bir ilişkinin kurulmasıdır. Ölçme yapılabilmesi için toprakta burgu ile bir delik açılır. Bu deliğe yerleştirilen metal tüpün (Access tüpü) etrafı toprakla sıkıştırılır.
  • 32.  Daha sonra radyoaktif madde istenilen derinliğe kadar indirilerek sayaçtan bir değer okunur. Daha önceki bölümlerde bahsedildiği gibi okunan bu değerler ile toprak nemi arasındaki ilişkiyi gösteren Kalibrasyon eğrisinden yararlanmak suretiyle toprak nem değerleri kolaylıkla belirlenir. Yöntemin hızlı ve sağlıklı sonuçlar vermesinin yanı sıra pahalı olması, radyoaktif kaynak içerdiğinden kullanılmasının özel bilgi ve tecrübe gerektirmesi gibi sakıncaları mevcuttur.
  • 33.
  • 35. TOPRAKTA SUYUN HAREKETİ Sulama Sırasında Suyun Topraktaki Hareketi Sulama suyunun uygulanmasından sonraki ilk hareket suyun yerçekimi etkisi ile toprak içerisine girmesi biçiminde olur. Daha sonra yerçekimi ve kapilar kuvvetlerin etkisi ile aşağı yanlara ve yukarıya doğru olan hareketi gözlenir. Aşağıya doğru olan hareket diğerlerinden fazladır.
  • 36. Uygulanan sulama suyu Doyma noktası Çok ıslak Serbest drenaj suyu Aşağıya doğru hareket Islak Nem kapillarite ile Aşağıya doğru çekiliyor Tarla kapasitesi civarı Nem hareketi yok Tarla kapasitesinden düşük Sulama sırasında suyun topraktaki genel hareketi
  • 37. Sulamadan Sonra Suyun Topraktaki Hareketi Sulama sonrasında üst 10 -15 cm’ lik toprak katmanındaki nem buharlaşma ile atmosfere geçer. Bitkilerin asıl kök bölgeleri 15 – 45 cm arasındadır. Bu bölgedeki nemin önemli bir kısmı kökler aracılığı ile alınır ve yapraklardan olan terleme ile atmosfere verilir. Diğer bir kısmı da kapilarite ile üst katmanlara oradan da buharlaşma ile atmosfere geçer. Bu bölgeden üst katmana geçen nem miktarı oldukça azdır ve üst katmandan olan buharlaşma miktarına bağlıdır.
  • 38. • 45 – 90 cm arasında ikinci derecede kök bölgesi yer alır. Bu katmanda nemin yine önemli bir kısmı bitki kökleri ile alınır ve terleme ile atmosfere verilir. Çok az bir kısmı da kapilarite ve yerçekimi ile de alt katmanlara geçebilir. 90-180 cm arasındaki bölgede bulunan nem küçük kökler yardımıyla alınarak atmosfere taşınır. Buraya kadar anlatılanlar, iyi bir nem kontrolü yapılarak yeteri kadar sulama suyunun uygulanması koşulu içindir.
  • 39. • Gereğinden fazla su uygulanması durumunda fazla su sürekli olarak aşağı doğru hareket ederek, kök bölgesinde tarla kapasitesinin üzerinde ıslak ya da çok ıslak nem koşulları oluşturur. Fazla nem bir yandan alt katmanlara sızarken, bir yandan da kapilarite ile üst toprak katmanına yükselir ve buharlaşma ile fazla miktarda nem kaybı olur. Bu hareket aynı zamanda tuzların toprak yüzeyine taşınmasına da neden olur. Alt katlara sızan su ise, kötü drenaj koşullarına sahip derin olmayan topraklarda ya taban suyunu yükseltir ya da geçirimsiz tabaka üzerinde taban suyu oluşturur.
  • 40. Toprak malçı, buharlaşma 10 – 15 cm bölgesi Asıl kök bölgesi, nem 15 – 45 cm hareketi köklere ve yukarı doğru 45 – 90 cm İkinci derece kök bölgesi, nem hareketi köklere ve aşağıya doğru 90 – 180 cm Küçük kökler, nem hareketi köklere doğru Sulamadan sonra suyun toprakta hareketi
  • 41. Suyun Bitki Köklerine Doğru Hareketi • Bitkiler suyu genel olarak kök uçları yardımı ile alırlar. Bu su alımında etkin rol oynayan ise kılcal köklerdir. Suyun alımını sağlayan temel kuvvet köklerde oluşan yüksek ozmotik basınçtır. Bu basınç toprak nemi geriliminden fazla olduğu zaman su hareketi topraktan köklere doğru olur. Kök bölgesindeki nem tarla kapasitesi altında olduğu koşullarda kökler suyu aramak için sürekli hareket halinde olduklarından bu koşullarda iyi bir kök gelişimi olur.
  • 42. • Etkili kök derinliğindeki nem solma noktasına ulaştığında (yaklaştığında) veya bu derinlikteki suyun tuz konsantrasyonun çok yüksek olduğu koşullarda toprak nem gerilimi çok artacağından bu kez su hareketi köklerden toprağa doğru olacaktır.
  • 43. TOPRAĞIN SU ALMA HIZI (İNFİLTRASYON) • Toprağın infiltrasyon hızı suyun belirli bir zaman süresinde belirli bir yüzeyden toprak içerisine düşey olarak girme hızıdır. Hız boyutuna sahip olan infiltrasyon hızı cm / h veya mm/ h olarak ifade edilir. Su alma hızı yağmurlardan sonra yüzey akışa geçecek su miktarının belirlenmesinde ve sulama yöntemlerinin seçilerek projelendirilmesinde kullanılır. İnfiltrasyon hızı yüzey sulama yöntemlerinde; akış uzunlukları ve debinin, yağmurlama sulama yöntemlerinde; başlık debisi ve tertip aralıklarının, damla sulama yönteminde de; damlatıcı debisi ve damlatıcı aralığının belirlenmesinde rol oynar. •
  • 44. Su alma hızına etkili faktörler • Toprak bünyesi • Toprağın yapısı • Toprakta mevcut nem miktarı • Toprağın işlenme durumu • Toprak yüzeyindeki su yüksekliği • Topraktaki tuzların cinsi ve miktarı
  • 45. Aşağıda farklı toprak bünyeleri için ortalama Infiltrasyon hızı değerleri verilmiştir. Toprak Bünyesi I (mm /h ) Kumlu 50 Kumlu – Tın 25 Tınlı 13 Killi – Tınlı 8 Siltli – killi 2,5 Killi 0,5
  • 47. Çengelli çubuk Ölçü göstergesi Ölçü göstergesi Çengelli çubuk 5-10 cm Ölçme aracı 10-15 cm Toprak Yüzeyi 15-20 cm Çelik 20-25 cm blok 40 cm Çift silindir infiltrometre Çakma ağırlıkları
  • 48. SULAMA SUYU İHTİYACI Bir bitkinin sulama suyu ihtiyacının belirlenebilmesi için onun tükettiği su miktarı ve bu miktarın yağışlarla karşılanan kısmının (etkili yağışın) bilinmesi gerekir. Bu ikisi arasındaki fark, bitkinin sulama suyu ihtiyacını belirler. Bir sulama şebekesinin hizmet ettiği alanda sulama suyu ihtiyacının belirlenebilmesi için, suyun kaynaktan alınıp bitki kök bölgesinde depolanıncaya kadar geçilen aşamalarda kaybolan su miktarının başka bir deyişle sulama randımanının belirlenmesi gerekir.
  • 49. BİTKİ SU TÜKETİMİ • Evaporasyon + Transpirasyon = Evapotranspirasyon • Bitki su tüketimi (Evapotranspirasyon) toprak yüzeyinden olan buharlaşma (Evaporasyon) ile bitki yapraklarından olan terlemenin (transpirasyon) toplamı olarak tanımlanır. Genellikle derinlik cinsinden ve mm olarak ifade edilir. Uygulamada evaporasyon ile transpirasyonu ayrı ayrı ölçmek güçtür. Uygulamada evaporasyon ve transpirasyon birlikte ölçülür ya da tahmin edilir. Sulama yönünden önemli olan topraktaki nem azalmasını değerlendirmektedir.
  • 50. • Bitki su tüketimi günlük, aylık ve mevsimlik olarak belirlenmektedir. Bitki su tüketiminin en yüksek olduğu aya ilişkin değerler sulama sistemi kapasitesinin belirlenmesinde, günlük bitki su tüketim değerleri, sulama zamanının ve sulama aralığının, mevsimlik bitki su tüketimi değerleri ise depolanması gereken sulama suyu hesaplarında kullanılır.
  • 51. Örnek Kullanılabilir su tutma kapasitesi: 150 mm/90 cm Ry = 0.60 ETc = 10 mm/gün ise; Tüketilmesine izin verilen kısmı: 150.0.60 = 90 mm/90 cm 90 Sulama aralığı = 9 gün olarak hesaplanır. 10
  • 52. Örnek 10000 da’ lık bir ovada ekilen bitkilerin aylık bitki su tüketim değerleri aşağıdaki gibi olduğuna göre (Yağış dikkate alınmayacaktır). a) Sulama sistem kapasitesi hangi aya göre planlanmalıdır. b) Mevsimlik toplam sulama suyu ihtiyacı ne kadardır. Bitki Cinsi Ekiliş oranı Aylık Bitki su tüketimi değerleri (mm) (%) Haziran Temmuz Ağustos Eylül Buğday 50 150 (150*0.50) - - - Ayçiçeği 30 250 (250*0.30) 300 200 - Karpuz 10 250 (250*0.10) 300 200 50 Şekerpancarı 10 300 (300*0.10) 350 300 100 205 mm/ay 155 mm/ay 110 mm/ay 15 mm/ay
  • 53. Çözüm: a) Pik değer haziran ayında görüldüğü için sistem kapasitesi haziran ayına göre belirlenir. b) Toplam sulama suyu ihtiyacı: 485 mm 1 mm su 1 m2 1 L (1dm3) 1 mm su 1 da 1 m3 485 mm su 10000 da 4850000 m3 olur.
  • 54. Solar Radyasyon Sıcaklık Hava Nemi 1. İklim Faktörler Rüzgar Güneşlenme Süresi Gündüz Saatleri Bitki Su Toprağın Nemi Tüketimini Etkileyen 2.Toprak Toprağın İşlenme Faktörleri Durumu Faktörler Bitki Örtüsü Bitki Cinsi 3. Bitki Faktörleri Gelişme Devresi Büyüme Mevsimi
  • 55. Bitki Su Tüketiminin Saptanması Bitki su tüketiminin saptanmasında kullanılan yöntemler; 1) Doğrudan ölçme yöntemleri ve 2) İklim verilerinden tahmin yöntemleri olmak üzere iki grupta incelenebilir. Bitki su tüketiminin doğrudan tarlada ölçülmesi, en sağlıklı yöntem olmasına rağmen çok zaman alıcı ve pahalı olması nedeniyle tercih edilmezler. Bu yöntemler sadece, iklim verilerinden elde edilen eşitliklerin yöresel koşullara kalibrasyonu ve yöresel bitki katsayılarının belirlenmesi amacıyla kullanılır. Söz konusu yöntemler şöyledir.
  • 56. 1) Doğrudan ölçme yöntemleri a. Tank ve lizimetreler b. Tarla deneme parselleri c. Toprakta nem azalmasının denetimi d. Havzaya giren- çıkan akışın ölçülmesi 2) İklim verilerinden tahmin yöntemleri olmak üzere iki grupta incelenebilir. a. Blaney - Criddle, b. Penman ve c. A Sınıfı Kap Buharlaşması
  • 57.
  • 58. A n em om etre M ikrom etreli Ç elik Silindir D erinlik ölçer A sın ıfı 25.5 cm buh arlaşm a kabı 1 0 cm A h şap iskele 121 cm 5 cm Şekil 15. A Sınıfı buharlaşma kabı kesiti
  • 59. Sulama Suyu Kalitesi ve Sınıflandırılması Sulama projelerinde, toprak kaynaklarının sulamaya uygunluğu kadar su kaynağının da sulama, için uygun olması oldukça önemli bir etmendir. Bu nedenle, sulamadan sağlanacak yarar ve sulamanın etkinliği "sulama suyu kalitesine" bağlı bulunmaktadır,
  • 60. Sulamada kullanılan su, yerüstü ve yeraltı su kaynaklarından sağlanmaktadır. Bu kaynaklardan gelen sular, üzerinden veya içinden aktıkları toprak ve kayalardan erittikleri birçok kimyasal maddeleri (tuzları) bulundururlar. Suda çözünmüş halde bulunan tuzların bir kısmı, bitki besin maddelerini veya toprağın verimli olmasına yardım eden faydalı tuzlar oluştururken bir kısmı da bitki gelişmesini azaltan hatta. önleyici etki yapan tuzları oluştururlar. Çözünmüş halde bulunan bu maddelerin miktarı, cinsi ve özellikleri sulama yönünden suların kalitesini belirler.
  • 61. Toprakta bitki için yararlı olan bazı maddeler belirli bir miktardan sonra bitkiye zararlı etki yapan madde durumuna dönüşebilmektedir. Örneğin bor, bitkilerin beslenmesinde esas elementlerden biri olmasına karşın, sulama sularında 0,5 mg/L den fazla konsantrasyonları fasulye, üzüm, şeftali, portakal gibi bazı bitkilere zehir etkisi yaparak, gelişmelerini durdurmaktadır. Bundan dolayı sulama sularında bulunan tuzların çeşidi ve miktarı bitkisel üretim için çok önem taşımaktadır. Sulama ve toprak yönünden gerekli önlemlerin alındığı ve drenaj olanaklarının sağlandığı koşullarda iyi nitelikli olmayan sular toprağa ve bitkiye zarar vermeden kullanılabilir.
  • 62. SULAMA SULARINDA TUZ YÜKÜ VE TUZ DENGESİ Sulama suları bünyelerinde mutlaka tuz bulundururlar" Sularda belirli sürelerde su kaynaklarının taşıdığı tuz miktarı "Tuz yükü" terimi ile ifade edilmektedir. Tuz yükü, bir su kaynağının belirli bir süre içinde taşıdığı erimiş katı madde (tuz) miktarı olarak tanımlanır. Bir yıldaki tuz yükü; su kaynağının yıllık hacmi ile kaynağın yıllık taşıdığı tuz miktarının çarpımı sonucunda bulunan değerdir. kg/yıl veya ton/yıl birimleri ile ifade edilir. Bir tarımsal alana sulama suyu ile getirilen erimiş tuz miktarı ve bu araziden drenaj suyu ile dışarı atılan erimiş tuz miktarı arasındaki ilişki "Tuz dengesi" olarak tanımlanır. Araziye giren tuz miktarı araziden çıkan tuz miktarından az ise tuz dengesi iyidir. Aksi, tarımda istenmeyen bir durum olup, böyle topraklarda tuz birikimi meydana gelmektedir.
  • 63. Ülkemizin çoğunlukla kurak ve yarı-kurak iklim kuşağında yer alması tuzlu ve sodyumlu toprakların oluşumunu arttırmıştır. Sulama projelerinin uygulanmaya başlamasından sonra, sulama suyunun denetimsiz bir biçimde araziye verilmesi, drenajın yetersiz olması ve su iletim sistemlerinde sızma kayıplarının fazla oluşu, önceden verimli olan alanlarda tuzluluk ve sodyumluluk sorunlarını doğurmuştur. Ülkemizde bu gibi topraklarla kaplı alanlar "Çorak" olarak adlandırılmaktadır. Ülkemizde yapılan etütlere göre yaklaşık 1.5 milyon hektarı tuzlu ve sodyumlu topraklarla kaplı alanları oluşturmaktadır. İllere göre yapılan değerlendirmede en fazla tuzlu ve sodyumlu toprak bulunduran ilimiz Konya' dır. Bunu, Niğde ve Adana illeri takip etmektedir. Tuzlu ve sodyumlu toprakların az olduğu illerimiz daha çok Güney-Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz ve Trakya bölgesinde yer almaktadır.
  • 64. Tuzlu topraklar Kurak ve yarı-kurak iklim koşullarına sahip bölgelerde topraktaki tuzluluğun kontrolü drenaj sistemleri ile sağlanmaktadır. Böyle yörelerde yağış miktarı toprakta bulunan tuzların yıkanmasına yeterli değildir. Yeterli olmayan drenaj koşullarında yüzeye yakın olan yeraltı suyu ve toprak geçirgenliğinin düşük olması toprakların tuzlulaşmasını arttırır. Ayrıca buralarda bitkilerden olan terleme ve toprak yüzeyinde oluşan buharlaşma yüksek olduğundan toprak nemindeki tuz içeriğinin artmasına neden olmaktadır. Nemli iklim koşullarında ise eriyebilir tuzlar yağışlarla toprak içerisinden sızarak yeraltı sularına karışır ve araziden uzaklaşır. Bu nedenle böyle yörelerde tuzluluk sorununa daha az rastlanmaktadır. Tarımsal alanlarda bitkilerin gelişmesini önleyecek kadar eriyebilir tuz bulunduran topraklar "Tuzlu topraklar" olarak tanımlanır. Bu topraklar toprak yüzeylerinde beyaz tuz lekelerinin bulunması, bitki örtüsünün seyrekleşmesi ve zayıflaması ile kolaylıkla tanınabilir. Tuzlu topraklarda elektriksel iletkenlik değeri 4 mmhos/cm den fazla değişebilir sodyum yüzdesi 15 den küçüktür. Bu topraklarda eriyebilir katı maddelerin fazlalığı ozmotik basıncı artırır. Bu durum bitki kökleri tarafından suyun alınmasını engeller. Yüksek ozmotik basınçtan dolayı toprakta su bulunsa bile bitki bu sudan yararlanamaz, bu kuraklığa "Fizyolojik kuraklık" denir. Toprak eriyiğindeki tuzluluk düzeylerine göre bitkiler farklı ölçüde dayanıklılık gösterirler. Bazı kültür bitkilerinin tuza dayanımları Çizelge de gösterilmiştir.
  • 65. Bitkilerin tuza dayanımları Yüksek Orta Düşük Şekerpancarı Domates Turp Ispanak Biber Fasulye Pamuk Patates Elma Arpa Soğan Armut Hurma Buğday Kayısı Ayçiçeği Şeftali Pirinç Çilek Erik
  • 66. Tuzlu ve sodyumlu toprakların ıslahı Tuzlu, sodyumlu, tuzlu-sodyumlu ve bor' lu topraklar ıslah edilerek tekrar verimli topraklar haline getirilebilir. Bu amaçla geliştirilmiş olan başlıca ıslah işlemleri şunlardır. 1. Yıkama Yıkama işlemi ile toprak içerisinde fazla bulunan eriyebilir tuzlar ve bor araziden uzaklaştırılır. Bunun için tuzlu veya bor'lu toprakların yüzeyleri seddelerle çevrilir ve burada kalitesi iyi sulama suyu göllendirilir. Toprak yüzeyinde göllenen su zamanla toprak içerisine sızar ve buradaki eriyebilir tuzları ve bor elementini bitkilerin kök bölgesi derinliğindeki toprak katmanından uzaklaştırır. Tuzluluk sorununun tamamen ortadan kalkması için gerekli yıkama suyu miktarları, topraktaki tuz miktarı, toprak özellikleri ve bitki kök bölgesi derinliğine göre hesaplanarak uygulanır. Yıkama işleminde mutlaka topraktan sızan tuzlu suları araziden uzaklaştıracak yeterli drenaj tesisine gereksinim vardır.
  • 67. 2. Toprağa kimyasal ıslah maddelerinin uygulanması Sodyumlu topraklar ile tuzlu-sodyumlu toprakların ıslahı topraktaki değişebilir sodyumun yerine geçecek bir kimyasal maddenin toprağa verilmesi ile gerçekleşebilir. Kimyasal ıslah maddelerinde gerekli olan temel element kalsiyumdur. Bu element toprakta tutulan kalsiyumun yerine geçerek sodyumu ortamdan uzaklaştırır. Kalsiyum bitkilere yararlı element olduğundan ıslah işlemi sağlanmış olur. . Başlıca kimyasal ıslah maddeleri, eriyebilir kalsiyum tuzları, asitler ve asit oluşturanlar ile eriyebilirlikleri düşük kalsiyum tuzlarıdır. Bu maddeler içinde en çok kullanılan ülkemizde de doğal yataklarının bol olduğu jips (CaSO4 . 2Hı_ maddesidir. Jips maddesi öğütüldükten sonra tarla yüzeyini serilir ve bir pulluk vasıtasıyla toprak içerisine iyice karıştırılır. Daha sonra tarlaya sulama suyu veya yıkama suyu uygulanır. Toprakların fiziksel özelliklerinin iyileştirilmesi için, toprağın aralıklı olarak ıslanma ve kurumaya terk edilmesi, toprağın donma ve çözünmelere maruz bırakılması, bitki yetiştirmek suretiyle bitki kök faaliyetlerinin arttırılması. işlemleri yapılmalıdır. Su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesi için yapılan sulama projelerinin başarısı ve etkinliğinin uzun süreli olması toprak tuzluluğunun ve sodyum durumunun kontrol edilmesine bağlı bulunmaktadır. Bu durum ise sulama suyu kalitesi ile yakından ilgilidir. Sulamada kullanılan suyun niteliği bilinirse, toprakta ortaya çıkabilecek sorunlar azalacak veya çözüm bulmak daha kolaylaşacaktır.
  • 68. SULAMA SUYU pH’sı pH değeri suyun asitlik ve bazlık ölçüsünün bir fonksiyonudur. Sulama sularının optimum pH değeri yetiştirilecek bitkinin tipine ve toprağın fiziksel ve kimyasal özelliklerine bağlıdır. Suyun ph sının 7.0 olması istenirken sulama suyunda bu oranın 6.5–8.0 arasında olması istenir. Damla sulama sistemlerinde kullanılan damlatıcılar, sulama suyunda bulunan çeşitli katı parçacıklar ve organik maddeler ile suda eriyebilir kimyasal maddelerin çökelmesi ve mikroorganizma faaliyetleri sonucunda oluşan ürünler ile kolaylıkla tıkanabilmekte ve bu sistemlerin kullanımında en önemli sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Tıkanma etmenlerinin en önemlisi süspanse katı maddelerden kaynaklanan fiziksel tıkanmadır. Diğer taraftan sulama suyunda yüksek konsantrasyondaki eriyebilir tuzlar, önemli düzeyde tıkanma sorunu oluşturmakta; yüksek Ca, Mg, HCO3 konsantrasyonu ile yüksek pH ve sıcaklık, kimyasal tıkanmaya neden olmaktadır.
  • 69. Damla sulama açısından sulama suyunda pH>7.5 olması ve yüksek düzeyde Ca, Mg içermesi durumunda, Ca ve Mg karbonatları şeklinde çökelerek tıkanmaya neden olmaktadır. Biyolojik tıkanmaya neden olan bakterilerin kontrolü de düşük pH’larda daha etkin bir şekilde yapılabildiğinden, damla sulama sistemlerinde pH kontrolü büyük önem taşımaktadır. Asit uygulaması sonucu pH’nın 7.6’dan 6.8 e düşürülmesi ile tıkanmanın en az düzeye indiği bilimsel çalışmalar sonucunda belirlenmiştir. Damla sulama sistemi ile bitki besin maddeleri uygulamaları sırasında kullanılan üre, amonyum nitrat, amonyum sülfat, monoamonyum fosfat ve fosforik asit suyun pH’sını düşürmekte, potasyum nitrat ise yükseltmektedir. Suyun kaynağında çözünemez durumda CaCO3 ve MgCO3bulunduğunda sulama suyunun pH’sında meydana gelebilecek bir artış bunların çökelmesine dolayısıyla damlatıcıların tıkanmasına neden olabilmektedir. Ayrıca yüksek Ca ve gübrelerle verilen P, fosfor bileşikleri şeklinde çökelebilmektedir. Bitki besin maddelerinin damla sulama sistemi ile verildiği durumlarda özellikle mikro elementlerin sulama suyundaki eriyebilir tuzlarla etkileşimleri gözden uzak tutulmamalıdır.
  • 70. DAMLA SULAMA SİSTEMİNİN TEMİZLENMESİ Sistemin temizlenmesi için Fosforik Asit veya kimyasal çözeltiler kullanılır. Fosforik Asit ile temizleme işlemi tüm hasat mevsimi boyunca iki defa yapılır. Birinci sistem çalışırken 1 veya 1,5 ay sonra, ikincisi ise hasat sonunda uygulanır. Temizleme işlemi için, dönüm başına 1-1.5 kg. Fosforik Asit, gübre tankına doldurulur. Su ile beraber sisteme basılır. Sistem durdurularak Fosforik Asitli su sistem içinde 35-40 dakika bekletilir. Daha sonra sistem yeniden çalıştırılarak damlatıcılardan asitli su akması sağlanır. Bu uygulama 10 dakika sürer. Tekrar sistem durdurulur. Lateral hatların (damlama boruları) sonundaki körtapalar çıkartılarak sistem yeniden çalıştırılır. Bu kez sisteme temiz su (sulama suyu) basılır ve böylece temizleme işlemi, tamamlanmış olur ve eriyen kireç sistemden atılır.
  • 71. Su Kaynaklarının Geliştirilmesinde Karşılaşılan Sorunlar Ülkemizde sulu tarımda beklenilen üretim artışının istenilen seviyelere ulaşmadığı bir gerçektir. Yüksek verimli ve başarılı bir sulu tarımın sağlanabilmesi için; İyi bir toprak etüdü Yöresel koşullara uygun bitki deseni Bitki deseninin sürekliliği Sulanacak alanın doğru belirlenmesine Sulama suyunun randımanlı bir şekilde uygulanmasına Bilgili bir toprak idaresine Koşullara uygun drenajın sağlanmasına Etkin bir çiftçi eğitimine Yeterli personel ve maddi imkanlara ve Kültürteknik önlemlerin tekniğine uygun bir biçiminde yapılmasına bağlıdır.
  • 72. Türkiye’ de sulu tarımın sorunları: 1. Yöre koşullarına uygun bitki deseninin seçilmemesi ve sürekliliğinin sağlanamaması, 2. Koşullara uygun sulama yönteminin seçilmemesi, 3. Sulama şebekelerinde doğru sisteminin seçilememesi, 4. Suyun ekonomik kullanılmaması 5. Sulama oranlarının çok düşük olması, 6. Organizasyon eksikliği, 7. Örgütlenme ve personel sorunları, 8. Ekonomik sorunlar olarak sıralanabilir.
  • 73. Su gibi aziz olun sular yükseldikçe balıklar karıncaları yer, sular çekildikçe de karıncalar balıkları yer. kimse bugünkü üstünlüğüne gücüne güvenmemeli... çünkü; kimin kimi yiyeceğine, suyun akışı karar verir...