SlideShare une entreprise Scribd logo
1  sur  27
Télécharger pour lire hors ligne
GELENEKSEL
MÜZİK ALETLERİ
                               MERVE ALA
                                                    10-B
                                                                427
  Slaydın belirli yerlerinde müzik efekti vardır.Slayt otomatik olarak
KOPUZ
   Kopuz, en eski Türk halk çalgısı olarak bilinmektedir. Ancak
    kopuz adıyla anılan farklı çalgılara rastlanmaktadır. ġu anda
    hâlâ Anadolu, Kafkasya veOrta Asya'da
    kullanılmaktadır. ġamanlar törenlerde kopuzu kullanırlardı.
UD


     Ud, telli bir müzik aletidir. Yaylı
       sazlarda olduğu gibi udun da bir
       Ģekli var. Yapımdan önce
       malzemeyi Ģeçmek gerekir.
       Utdteknesi; ceviz, maun, erik,
       kayısı, akça ağaç, kiraz, ithal
       ağaçlardan magase, vengi, pelesenk
       gibi birçok ağaçtan yapılmaktadır.
       En önemlisi kemanda da olduğu
       gibi üst tabladır. Seste baĢarı elde
       edebilmek için tablanın yani göğsün
       kaliteli ve çok kuru ladin ağacından
       yapılması gerekir. Ancak güzel ve
       yumuĢak bir ses elde etmek için
       tabla kalın olmamalıdır. Çünkü ses
       molekülleri udun teknesine
       aksederek tablaya yansıyarak
       titreĢim sağlar. Utta ses tablasının
       yüzde yetmiĢ beĢ önemi vardır,
       buna uyulduğu takdirde güzel ses
   Zengin bir ses aralığına sahiptir.Yüzyıllardır kullanılmasına Ud için binlerce eser yazılmasına
    rağmen hala melodik zenginliğini korumaktadır.Perdeli ve mızraplı aletlere göre çok teknik
    ve zordur.Ud uzunca bir zamanda sabır ve azimli bir çalıĢma ile öğrenilebilir .Hatta Yahya
    Kemal, bir Ģiirinde "Eski İstanbul bir ud sesindedir" diyordu. .Tok ve Davudi sesi ile
    büyüleyici ve Ģevk verici bir musıki aletidir…
KÂNUN
   “Kânun”un bazı kaynaklara göre büyük Türk bilginlerinden FARABĠ (870-950)
    tarafından icat edildiği söylenmektedir, aynı kaynaklar FARABĠ’nin
    “Kânun”üzerinde çeĢitli değiĢiklikler yaptığını da öne sürmektedir.
   Kendine özgü gösteriĢli ve
    ahenkli sesiyle yer eden, her
    türlü duyguyu zengin bir
    Ģekilde ifade etmeye uygun
    “Kânun”, bütün parmaklar
    kullanılarak ve Arp , Gitar
    tekniğine yakın bir teknikle çok
    sesli çalıĢmalara da en açık bir
    çalgı olarak Türk Mûsikîsinin
    piyano’su olarak
    adlandırılabilir.
   Kanun yapımında ıhlamur, çam ve çınar ağacı kullanılır.
NEY
   Günümüzde ney, Türk sazı olarak
    anılmaktadır ve tasavvuf müziğinin bir
    simgesi haline gelmiĢtir. Bir müzik aleti için
    kullanılan çalmak yerine, Ney için üflemek
    tabiri kullanılır. Burada üflemenin mecazi
    bir anlamı vardır. Kaynağını
    Ġslam'da Allah'ın insanı yaratırken ruhu
    üflemiĢ olmasından alır.




                                             Kargı denilen bir çeĢit budaklı kamıĢtan
                                             yapılır. Bu kamıĢın tür olarak latince
                                             ismi arundo donax'tır. Türkiye'de
                                             güneydoğu akdeniz ve ege bölgelerinde
                                             yetiĢir.
   parçaları
   Ney perdesiz bir çalgı olduğu için Klasik
    Osmanlı Musıkisi yanında Batı Musıkisi,
    Popüler ve Caz musikileri, Halk Musıkisi gibi
    pek çok türün ses sistemlerinde icra
    edilebilir.
BAĞLAMA
    Ülkemizde kullanimi en yaygin olan telli tezeneli Anadolu
    Halk Çalgisidir.Halkimizin en çok sevdigi ve elinde
    bulundurdugu en yaygin çalgidir,Uzun sapli, ikiserden üç
    gurup tellidir.Eski bir Anadolu çalgisi olan, bugün Altay
    Türkleri arasinda yay’la çalinan çesidi halen kullanilan
    kopuz adli sazdan türedigi biliniyor…
CURA
   Cura, Türk halk çalgılarından biridir. Anadolu ozanları
    tarafından çoklukla kullanılan bu çalgının uzunluğu 55-60 cm
    kadardır ve bağlama ailesinin en küçük çalgısıdır. Cura genellikle
    altı, beĢ, dört ya da üç tellidir. Ġki telli curalar da vardır. Oyun
    havalarının kıvrak ve hareketli çalınıĢ biçimine uygun bir
    çalgıdır.
TULUM
   Tulum Anadolu'nun
    kuzeydoğusunda Trabzon, Rize, Artvin, Erzurum-
    Ġspir illerinde kullanılan nefesli bir halk çalgısının adıdır.
   Tüyleri temizlenmiĢ çebiç adı
    verilen oğlak derisinden delik yerleri
    bağlanıp, gövde bölümü elde edilir.Ön
    ayaklardan birine lülük, birine
    de nav takılarak
    yapılmaktadır.Geleneksel olarak
    boynuzdan yapılan navlar günümüzde
    ahĢaptır ve içine yöresine göre zimbon
    (Trabzon), çimon/çibu (Rize)adı verilen
    kamıĢtan yapılan komalı-
    pentatonik sipsi yerleĢtirilmektedir. Lülü
    kten dudula adlı ağızlıktan üflenerek
    ĢiĢirilen enstrumanda sıkıĢan hava nav
    içinde bulunan zimbona gelir ve burada
    parmaklar sayesinde istenilen ses elde
    edilir.
   "B - si" "A -la" "G -sol" karar seslerinde
    akort edilen ve komalı pentatonik bir
    enstruman olup tek oktavlık ses rengine
    sahiptir
TANBUR

   Tanbur, Türk müziğinde yaygın olarak
    kullanılan ve yalnız Türklerde görülen telli bir
    çalgıdır.
   Tanburun mızrabı kaplumbağa kabuğundan
    (bağa) elde edilir. Oldukça sert bir maddeden
    yapılan mızrabın uzunluğu icracının isteği
    üzerine 9.5-13.5 cm. arasında değiĢir. Esnemez
    bir çubuk olan mızrabın iki ucu da kullanılır.
    Ama iki uç, farklı tınılar elde edebilmek için
    birbirinden biraz farklı yapılır. Sağ elin baĢ,
    iĢaret ve orta parmakları ile tutulan mızrap,
    tellere geniĢ yüzüyle değil, diklemesine dar
    yüzüyle vurulur. Bu vuruĢ, çalgının tok ses
    vermesini sağlar. Mızrabı böyle tutulan baĢka
    çalgı yoktur.
KEMENÇE
   Kemençe, Doğu Karadeniz bölgesinde
    yaygın olan ve rebap,keman türü yaylı
    çalgılarla akraba olduğu sanılan, bir yay
    yardımıyla çalınan üç telli geleneksel
    halk çalgısının adı olup, klasik
    kemençe ile karıĢtırılmasını önlemek
    amacıyla Karadenizkemençesi ya
    da Laz kemençesi olarak da
    adlandırılmaktadır.
   Özellikle Görele, Tirebolu, Espiye
    ,Vona(PerĢembe), Ordu, Fatsa, Ünye, Eynesil, Mesudiye, A
    kyazı, Vakfıkebir, Akçaabat, Tonya, Maçka,Sürmene'de
    süreklilik arzeden kemençe yapımcılığı genellikle babadan
    oğula geçmekte ve yapımcılar hiçbir resmi eğitim
    kurumunun formasyonundan geçmemektedirler. 19.
    yüzyıla dek bağırsak olan teller yerini metal olanlara
    bırakmıĢtır. Teller inceden kalına doğru zil, sağır ve bam
    olarak adlandırılmaktadır.
REBAP
           Bir saz türüdür, gövdesi Hindistan
            cevizi kabuğundan
            yapılır. Türkiye, Ġran, Arabistan, Kuzey
            Afrika,Afganistan, Pakistan, Hindistan
            gibi ülkelerde bazı mızraplı ya da yaylı
            çalgılara verilen ortak bir isimdir. Tel
            sayısı bir ile beĢ arasında değiĢir, ama
            çoğunlukla üç tellidir.
•    18. yüzyıla kadar Türk Müziğinin tek yaylı çalgısı olan Rebab
    din dıĢı olduğðu gibi Tasavvuf Müziğinde de büyük bir ilgiyle
    kullanılmıĢtır. Hatta Rebab adıyla kullanıldığı Mevlevî
    dergâhlarında bu çalgıya kutsallık bile yakıĢtırılmıĢtır.18.
    Yüzyılın ikinci yarısında Avrupa'dan gelen Sine Kemanının din
    dıĢı müzikte büyük ilgi görmesi üzerine gözden düĢen ve terk
    edilen Rebab daha sonra yalnızca Mevlevi müziğinde
    kullanılmıĢtır. Günümüzde ise nadiren de olsa kullanılmaktadır.
KUDÜM
Yarım küre biçiminde bir çift küçük davuldan oluşan ve din müziğinin önemli
çalgılarından “kudüm” dindışı ve mehter müziğinde “nakkare” adıyla
anılıyordu. “Tambur” “kemençe” “kanun” gibi çalgılarla zenginleştirilmeden
önce Mevlevî müziğinin dört temel çalgısından biri (diğerleri “ney” “rebap” ve
“halile”) olan “kudüm”ün çapları yaklaşık 28-30 cm civarındaki davulları dövme
bakırdan yapılmış olup biri büyük diğeri küçük iki tasa benzer. Iki canagin
büyüklügünün birbirinden farkli olmasinin sebebi icra sirasinda farkli tini elde
etmek icindir.
   Yüksekliği ise yaklaşık 16
    cm. olan taslar dibe doğru
    daralırlar. Büyüğünün
    ağzına iki küçüğünün
    ağzına bir milim
    kalınlığında deri gerilir.
    Tiz ses veren davul (tek)
    sola öbürü (düm) sağa
    konur. Daha ince bir
    derinin gerildiği (tek) boyut
    olarak da (düm)den biraz
    küçüktür. Devrilip
    sallanmalarını önlemek
    için simit denen içi pamuk
    doldurulmuş bir çift meşin
    halka üstüne oturtulan
    davullar “zahme” denilen
    bir çift ahşap çubukla
    çalınır. “Kudüm`ün bakır
    gövdesi metalik tınıyı
    gidermek amacıyla
    çoğunlukla dıştan meşinle
ZURNA
   Ġslamiyet'ten önce zurnanın adı I.yy.da
    ''yurağ veya yerağ'' idi. Zurnanın gür
    ve yüksek frekanslı sese sahip olması
    çalgımızın salon yerine saha çalgısı
    olma özelliğini getirmiĢtir.Osmanlı
    Ġmparatorluğu zamanında saray
    nöbetlerinde ve savaĢlarda bir çeĢit
    ulusal bando olarak yer tutardı. Uzun
    yıllar davulla birlikte özellikle Türk
    köylüsünün müzik ihtiyacını
    karĢılamıĢtır.

    Bazı ''anlayana sivrisinek saz,
    anlamayana davul zurna az, zurnada
    peĢrev olmaz'' gibi Türk deyimleri,
    sazımızın devamını ve unutulmamasını
    sağlamıĢtır.
ZURNA
   Zurnanın yapısı:
    Zurnanın yapımında kullanılan en
    makbul ağaç erik ağacıdır. Bunu
    yanında kiraz ve zerdali'den de yapılır.

    Altı tane üst ve bir tane alt delikte
    toplam 7 delik bulunur. Ayrıca
    zurnanın ön ağız bölgesinde (cin veya
    Ģeytan) deliği denilen delikler bulunur.
    Bunlar 6 tane olup, üçerli veya
    karĢılıklıdır.
KAVAL
   Kaval. Çoban çalgısı olarak bilinen kaval, yörede daha
    çok ĢimĢir ağacından (nadiren livori, incir ve erik
    ağacından), altta 1 ve üstte 7 delikli olarak imal edilir. Dilli
    kaval ve dilsiz kaval olarak adlandırılan iki türü vardır.
    Dilli kavalın ucunda ses üretimini sağlayan bir düdük
    bulunur. Dilsiz kaval ise içi boĢ bir boru olup çalan kiĢi
    nefes teknikleriyle istenen sesi cıkarır.
   Kavalın kökeni hakkında değiĢik görüĢler varsa da
    insanoğlunun en eski çalgılarından olduğu bilinmektedir.
    Ortadoğu ve orta asyada değiĢik formlarına rastlanır.
Dilsiz Kaval üflenme teknikleri açısından Ney'e benzer fakat
ayrıldığı önemli farklılıklar vardır. Dilsiz kavaldan ses çıkarmak
için dudaklar U harfi biçimine getirilir ve çeneye paralel tutlan
kaval yüz ekseninden yaklaĢık 45 derece sağ ya da sola
saptırılarak ses çıkarılmaya çalıĢılınır.
Dilli kavalda ses çıkartmak daha kolay olsa da çalmak için
horlatma denilen ve alt-üst çene kemiklerininde kullanıldığı zor
bir yöntem uygulamak gerekir.
Yapı olarak oldukça basit olan kaval nefese büyük özgürlük
tanıdığı için çok değiĢik üfleme teknikleri geliĢtirilebilir.
MERVE ALA
            10-B
                   427

Contenu connexe

Similaire à Presentación sobre instrumentos musicáis (8)

Etnomüzikolojik Çalgılar Haritası
Etnomüzikolojik Çalgılar HaritasıEtnomüzikolojik Çalgılar Haritası
Etnomüzikolojik Çalgılar Haritası
 
Bozlak
BozlakBozlak
Bozlak
 
Step 1-Book of European Traditional Games-Turkey
Step 1-Book of European Traditional Games-TurkeyStep 1-Book of European Traditional Games-Turkey
Step 1-Book of European Traditional Games-Turkey
 
Dances
DancesDances
Dances
 
Aşiklarimiz ve ozanlarimiz
Aşiklarimiz ve ozanlarimizAşiklarimiz ve ozanlarimiz
Aşiklarimiz ve ozanlarimiz
 
Dede korkut hikayelerinde av
Dede korkut hikayelerinde avDede korkut hikayelerinde av
Dede korkut hikayelerinde av
 
AşIk Tarzi TüRk şIiri
AşIk Tarzi TüRk şIiriAşIk Tarzi TüRk şIiri
AşIk Tarzi TüRk şIiri
 
Turkish Box
Turkish BoxTurkish Box
Turkish Box
 

Plus de IES Nº 1

Competición futbol 11 12
Competición futbol 11 12Competición futbol 11 12
Competición futbol 11 12
IES Nº 1
 
Calendario exames febreiro 11 12 abreviado
Calendario exames febreiro 11 12 abreviadoCalendario exames febreiro 11 12 abreviado
Calendario exames febreiro 11 12 abreviado
IES Nº 1
 
11 12 horario grupos
11 12 horario grupos11 12 horario grupos
11 12 horario grupos
IES Nº 1
 
11 12 calendario
11 12 calendario11 12 calendario
11 12 calendario
IES Nº 1
 
Traditional arts
Traditional artsTraditional arts
Traditional arts
IES Nº 1
 
Tritico comenius Music Brochure
Tritico comenius Music BrochureTritico comenius Music Brochure
Tritico comenius Music Brochure
IES Nº 1
 
Copia de video ies susana
Copia de video ies  susanaCopia de video ies  susana
Copia de video ies susana
IES Nº 1
 

Plus de IES Nº 1 (11)

Competición futbol 11 12
Competición futbol 11 12Competición futbol 11 12
Competición futbol 11 12
 
Calendario exames febreiro 11 12 abreviado
Calendario exames febreiro 11 12 abreviadoCalendario exames febreiro 11 12 abreviado
Calendario exames febreiro 11 12 abreviado
 
11 12 horario grupos
11 12 horario grupos11 12 horario grupos
11 12 horario grupos
 
11 12 calendario
11 12 calendario11 12 calendario
11 12 calendario
 
Spainisa7
Spainisa7Spainisa7
Spainisa7
 
Spainisa6
Spainisa6Spainisa6
Spainisa6
 
Ourschool
OurschoolOurschool
Ourschool
 
Aestrada
AestradaAestrada
Aestrada
 
Traditional arts
Traditional artsTraditional arts
Traditional arts
 
Tritico comenius Music Brochure
Tritico comenius Music BrochureTritico comenius Music Brochure
Tritico comenius Music Brochure
 
Copia de video ies susana
Copia de video ies  susanaCopia de video ies  susana
Copia de video ies susana
 

Presentación sobre instrumentos musicáis

  • 1. GELENEKSEL MÜZİK ALETLERİ MERVE ALA 10-B 427 Slaydın belirli yerlerinde müzik efekti vardır.Slayt otomatik olarak
  • 2. KOPUZ  Kopuz, en eski Türk halk çalgısı olarak bilinmektedir. Ancak kopuz adıyla anılan farklı çalgılara rastlanmaktadır. ġu anda hâlâ Anadolu, Kafkasya veOrta Asya'da kullanılmaktadır. ġamanlar törenlerde kopuzu kullanırlardı.
  • 3. UD Ud, telli bir müzik aletidir. Yaylı sazlarda olduğu gibi udun da bir Ģekli var. Yapımdan önce malzemeyi Ģeçmek gerekir. Utdteknesi; ceviz, maun, erik, kayısı, akça ağaç, kiraz, ithal ağaçlardan magase, vengi, pelesenk gibi birçok ağaçtan yapılmaktadır. En önemlisi kemanda da olduğu gibi üst tabladır. Seste baĢarı elde edebilmek için tablanın yani göğsün kaliteli ve çok kuru ladin ağacından yapılması gerekir. Ancak güzel ve yumuĢak bir ses elde etmek için tabla kalın olmamalıdır. Çünkü ses molekülleri udun teknesine aksederek tablaya yansıyarak titreĢim sağlar. Utta ses tablasının yüzde yetmiĢ beĢ önemi vardır, buna uyulduğu takdirde güzel ses
  • 4. Zengin bir ses aralığına sahiptir.Yüzyıllardır kullanılmasına Ud için binlerce eser yazılmasına rağmen hala melodik zenginliğini korumaktadır.Perdeli ve mızraplı aletlere göre çok teknik ve zordur.Ud uzunca bir zamanda sabır ve azimli bir çalıĢma ile öğrenilebilir .Hatta Yahya Kemal, bir Ģiirinde "Eski İstanbul bir ud sesindedir" diyordu. .Tok ve Davudi sesi ile büyüleyici ve Ģevk verici bir musıki aletidir…
  • 5. KÂNUN  “Kânun”un bazı kaynaklara göre büyük Türk bilginlerinden FARABĠ (870-950) tarafından icat edildiği söylenmektedir, aynı kaynaklar FARABĠ’nin “Kânun”üzerinde çeĢitli değiĢiklikler yaptığını da öne sürmektedir.
  • 6. Kendine özgü gösteriĢli ve ahenkli sesiyle yer eden, her türlü duyguyu zengin bir Ģekilde ifade etmeye uygun “Kânun”, bütün parmaklar kullanılarak ve Arp , Gitar tekniğine yakın bir teknikle çok sesli çalıĢmalara da en açık bir çalgı olarak Türk Mûsikîsinin piyano’su olarak adlandırılabilir.
  • 7. Kanun yapımında ıhlamur, çam ve çınar ağacı kullanılır.
  • 8. NEY  Günümüzde ney, Türk sazı olarak anılmaktadır ve tasavvuf müziğinin bir simgesi haline gelmiĢtir. Bir müzik aleti için kullanılan çalmak yerine, Ney için üflemek tabiri kullanılır. Burada üflemenin mecazi bir anlamı vardır. Kaynağını Ġslam'da Allah'ın insanı yaratırken ruhu üflemiĢ olmasından alır. Kargı denilen bir çeĢit budaklı kamıĢtan yapılır. Bu kamıĢın tür olarak latince ismi arundo donax'tır. Türkiye'de güneydoğu akdeniz ve ege bölgelerinde yetiĢir.
  • 9. parçaları
  • 10. Ney perdesiz bir çalgı olduğu için Klasik Osmanlı Musıkisi yanında Batı Musıkisi, Popüler ve Caz musikileri, Halk Musıkisi gibi pek çok türün ses sistemlerinde icra edilebilir.
  • 11. BAĞLAMA  Ülkemizde kullanimi en yaygin olan telli tezeneli Anadolu Halk Çalgisidir.Halkimizin en çok sevdigi ve elinde bulundurdugu en yaygin çalgidir,Uzun sapli, ikiserden üç gurup tellidir.Eski bir Anadolu çalgisi olan, bugün Altay Türkleri arasinda yay’la çalinan çesidi halen kullanilan kopuz adli sazdan türedigi biliniyor…
  • 12.
  • 13. CURA  Cura, Türk halk çalgılarından biridir. Anadolu ozanları tarafından çoklukla kullanılan bu çalgının uzunluğu 55-60 cm kadardır ve bağlama ailesinin en küçük çalgısıdır. Cura genellikle altı, beĢ, dört ya da üç tellidir. Ġki telli curalar da vardır. Oyun havalarının kıvrak ve hareketli çalınıĢ biçimine uygun bir çalgıdır.
  • 14. TULUM  Tulum Anadolu'nun kuzeydoğusunda Trabzon, Rize, Artvin, Erzurum- Ġspir illerinde kullanılan nefesli bir halk çalgısının adıdır.
  • 15. Tüyleri temizlenmiĢ çebiç adı verilen oğlak derisinden delik yerleri bağlanıp, gövde bölümü elde edilir.Ön ayaklardan birine lülük, birine de nav takılarak yapılmaktadır.Geleneksel olarak boynuzdan yapılan navlar günümüzde ahĢaptır ve içine yöresine göre zimbon (Trabzon), çimon/çibu (Rize)adı verilen kamıĢtan yapılan komalı- pentatonik sipsi yerleĢtirilmektedir. Lülü kten dudula adlı ağızlıktan üflenerek ĢiĢirilen enstrumanda sıkıĢan hava nav içinde bulunan zimbona gelir ve burada parmaklar sayesinde istenilen ses elde edilir.  "B - si" "A -la" "G -sol" karar seslerinde akort edilen ve komalı pentatonik bir enstruman olup tek oktavlık ses rengine sahiptir
  • 16. TANBUR  Tanbur, Türk müziğinde yaygın olarak kullanılan ve yalnız Türklerde görülen telli bir çalgıdır.  Tanburun mızrabı kaplumbağa kabuğundan (bağa) elde edilir. Oldukça sert bir maddeden yapılan mızrabın uzunluğu icracının isteği üzerine 9.5-13.5 cm. arasında değiĢir. Esnemez bir çubuk olan mızrabın iki ucu da kullanılır. Ama iki uç, farklı tınılar elde edebilmek için birbirinden biraz farklı yapılır. Sağ elin baĢ, iĢaret ve orta parmakları ile tutulan mızrap, tellere geniĢ yüzüyle değil, diklemesine dar yüzüyle vurulur. Bu vuruĢ, çalgının tok ses vermesini sağlar. Mızrabı böyle tutulan baĢka çalgı yoktur.
  • 17. KEMENÇE  Kemençe, Doğu Karadeniz bölgesinde yaygın olan ve rebap,keman türü yaylı çalgılarla akraba olduğu sanılan, bir yay yardımıyla çalınan üç telli geleneksel halk çalgısının adı olup, klasik kemençe ile karıĢtırılmasını önlemek amacıyla Karadenizkemençesi ya da Laz kemençesi olarak da adlandırılmaktadır.
  • 18. Özellikle Görele, Tirebolu, Espiye ,Vona(PerĢembe), Ordu, Fatsa, Ünye, Eynesil, Mesudiye, A kyazı, Vakfıkebir, Akçaabat, Tonya, Maçka,Sürmene'de süreklilik arzeden kemençe yapımcılığı genellikle babadan oğula geçmekte ve yapımcılar hiçbir resmi eğitim kurumunun formasyonundan geçmemektedirler. 19. yüzyıla dek bağırsak olan teller yerini metal olanlara bırakmıĢtır. Teller inceden kalına doğru zil, sağır ve bam olarak adlandırılmaktadır.
  • 19. REBAP  Bir saz türüdür, gövdesi Hindistan cevizi kabuğundan yapılır. Türkiye, Ġran, Arabistan, Kuzey Afrika,Afganistan, Pakistan, Hindistan gibi ülkelerde bazı mızraplı ya da yaylı çalgılara verilen ortak bir isimdir. Tel sayısı bir ile beĢ arasında değiĢir, ama çoğunlukla üç tellidir.
  • 20. 18. yüzyıla kadar Türk Müziğinin tek yaylı çalgısı olan Rebab din dıĢı olduğðu gibi Tasavvuf Müziğinde de büyük bir ilgiyle kullanılmıĢtır. Hatta Rebab adıyla kullanıldığı Mevlevî dergâhlarında bu çalgıya kutsallık bile yakıĢtırılmıĢtır.18. Yüzyılın ikinci yarısında Avrupa'dan gelen Sine Kemanının din dıĢı müzikte büyük ilgi görmesi üzerine gözden düĢen ve terk edilen Rebab daha sonra yalnızca Mevlevi müziğinde kullanılmıĢtır. Günümüzde ise nadiren de olsa kullanılmaktadır.
  • 21. KUDÜM Yarım küre biçiminde bir çift küçük davuldan oluşan ve din müziğinin önemli çalgılarından “kudüm” dindışı ve mehter müziğinde “nakkare” adıyla anılıyordu. “Tambur” “kemençe” “kanun” gibi çalgılarla zenginleştirilmeden önce Mevlevî müziğinin dört temel çalgısından biri (diğerleri “ney” “rebap” ve “halile”) olan “kudüm”ün çapları yaklaşık 28-30 cm civarındaki davulları dövme bakırdan yapılmış olup biri büyük diğeri küçük iki tasa benzer. Iki canagin büyüklügünün birbirinden farkli olmasinin sebebi icra sirasinda farkli tini elde etmek icindir.
  • 22. Yüksekliği ise yaklaşık 16 cm. olan taslar dibe doğru daralırlar. Büyüğünün ağzına iki küçüğünün ağzına bir milim kalınlığında deri gerilir. Tiz ses veren davul (tek) sola öbürü (düm) sağa konur. Daha ince bir derinin gerildiği (tek) boyut olarak da (düm)den biraz küçüktür. Devrilip sallanmalarını önlemek için simit denen içi pamuk doldurulmuş bir çift meşin halka üstüne oturtulan davullar “zahme” denilen bir çift ahşap çubukla çalınır. “Kudüm`ün bakır gövdesi metalik tınıyı gidermek amacıyla çoğunlukla dıştan meşinle
  • 23. ZURNA  Ġslamiyet'ten önce zurnanın adı I.yy.da ''yurağ veya yerağ'' idi. Zurnanın gür ve yüksek frekanslı sese sahip olması çalgımızın salon yerine saha çalgısı olma özelliğini getirmiĢtir.Osmanlı Ġmparatorluğu zamanında saray nöbetlerinde ve savaĢlarda bir çeĢit ulusal bando olarak yer tutardı. Uzun yıllar davulla birlikte özellikle Türk köylüsünün müzik ihtiyacını karĢılamıĢtır. Bazı ''anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az, zurnada peĢrev olmaz'' gibi Türk deyimleri, sazımızın devamını ve unutulmamasını sağlamıĢtır.
  • 24. ZURNA  Zurnanın yapısı: Zurnanın yapımında kullanılan en makbul ağaç erik ağacıdır. Bunu yanında kiraz ve zerdali'den de yapılır. Altı tane üst ve bir tane alt delikte toplam 7 delik bulunur. Ayrıca zurnanın ön ağız bölgesinde (cin veya Ģeytan) deliği denilen delikler bulunur. Bunlar 6 tane olup, üçerli veya karĢılıklıdır.
  • 25. KAVAL  Kaval. Çoban çalgısı olarak bilinen kaval, yörede daha çok ĢimĢir ağacından (nadiren livori, incir ve erik ağacından), altta 1 ve üstte 7 delikli olarak imal edilir. Dilli kaval ve dilsiz kaval olarak adlandırılan iki türü vardır. Dilli kavalın ucunda ses üretimini sağlayan bir düdük bulunur. Dilsiz kaval ise içi boĢ bir boru olup çalan kiĢi nefes teknikleriyle istenen sesi cıkarır.  Kavalın kökeni hakkında değiĢik görüĢler varsa da insanoğlunun en eski çalgılarından olduğu bilinmektedir. Ortadoğu ve orta asyada değiĢik formlarına rastlanır.
  • 26. Dilsiz Kaval üflenme teknikleri açısından Ney'e benzer fakat ayrıldığı önemli farklılıklar vardır. Dilsiz kavaldan ses çıkarmak için dudaklar U harfi biçimine getirilir ve çeneye paralel tutlan kaval yüz ekseninden yaklaĢık 45 derece sağ ya da sola saptırılarak ses çıkarılmaya çalıĢılınır. Dilli kavalda ses çıkartmak daha kolay olsa da çalmak için horlatma denilen ve alt-üst çene kemiklerininde kullanıldığı zor bir yöntem uygulamak gerekir. Yapı olarak oldukça basit olan kaval nefese büyük özgürlük tanıdığı için çok değiĢik üfleme teknikleri geliĢtirilebilir.
  • 27. MERVE ALA 10-B 427