SlideShare une entreprise Scribd logo
1  sur  68
Öğr.Gör.Dr.Mehtap NİSARİ
      Anatomi ABD
DERİ: CUTIS

Ağırlığı: iskelet kaslarının % 8 i kadar
Yüzeyi: 1.2-2.2 m2 arasında değişir.
Kalınlığı: 1.5-4.0 mm arasında değişir.
Dağılımı:
%9’u başta,
%9’u üst ekstremite,
%18’i alt extremite,
%18’i göğüs ve karın
ön duvarı,
%18’i göğüs ve karın
arka duvarında
%1 genital bölgede
YAPISI:
Özellikleri ve embriyolojik kökenleri farklı
olan iki tabakadan oluşmuştur.
Üstte epidermis, altta dermis (Corium).
Epidermis ve bunun eklentileri olan kıl,
tırnak, yağ ve ter bezleri ekdodermal
kaynaklıdır.
Dermis ise mezodermal kaynaklıdır.
Dermisin altında fascia superficialis bulunur.
Bu tabakaya tela subcutenea veya hypodermis
epidermis

 dermis




hypodermis
EPİDERMİS:
Ekdoderm kökenli olan epidermis, çok katlı yassı
epitel hücrelerinden yapılmıştır.
Epidermisde damar bulunmaz beslenmesi ve
metabolik değişimi diffüzyon ile olur.
Epidermis yüzeyinde görülen oluklara sulci cutis,
bu oluklar arasında görülen kabartılara ise cristae cutis denir.
Crista cutisler özellikle el ayası ve ayak           tabanında
belirgindirler. Kişiye özgü şekiller oluştururlar.
Parmak uçlarındaki crista cutislerin dizilimi her şahısta
farklıdır. Bu yapılara toruli tactiles denir.
Bunlar bir nesneyi kavramada, yürürken yeri kavramada ve
ayrıca kriminolojide önemlidir.
toruli tactiles
Stratum
  germinativum




Epidermisin keratinize hücrelerden oluşan yüzeyel
katına stratum corneum,
doğurgan olan derin katına ise (stratum
corneum’un altında kalan 4 tabaka) stratum
germinativum denir.
Epidermisin yapısı:
Epidermis yüzeyden, derine doğru 5 tabakadan oluşur.
1: stratum corneum,
2: stratum lucidum,
3: stratum granulosum,
4: stratum spinosum,
5: stratum basale
STRATUM CORNEUM:              Epidermisin    yüzeyini   oluşturan
keratinize tabakadır.
Cansız olan bu yapı keratin içeren hücre artıklarıdır.
Yüzeydekiler zamanla dökülürler.
Kalınlığı: 30-330 mikron arasında değişir.
Dış ortamla temas halinde olan bölgeler travmaya maruz
kaldığından fazla keratinize doku biriktirir. Ör. el ayası ve ayak
tabanı.
Travmaya maruz kalmayan bölgelerde ise oldukça incedir.
STRATUM LUCIDUM: İnce bir tabakadır. Hücreleri elaidin
içerir. Hücre sınırları pek belirgin değildir.
STRATUM GRANULOSUM: Keratohyalin içeren bu tabakanın
hücreleri deri yüzeyine parelel olarak 2 veya 3 kat oluşturur.
Keratohyalin bu tabakanın yüzeyinde keratine dönüşür.



     C = stratum corneum
     L = stratum lucidum
     G = stratum granulosum
     S = stratum spinosum
     B = stratum basale
STRATUM SPİNOSUM: Bu tabakada çok katlı poligonal
hücreler bulunur.
Yüzeyel katlara doğru yassılaşırlar. Bu hücreler stoplazmik
köprülerle birbirine bağlanmıştır. Bu sitoplazmik köprüler
vasıtasıyla bir hücreden diğerine tonofibril denilen iplikler
uzanır.
Tonofibriller stratum basaleden başlar. Önce deri yüzeyine dik
olarak uzanır. Stratum lucidum’a gelince yön değiştirerek yatay
pozisyona gelir.
Deri yüzeyine yapılan basınçla tonofibrillerin bu kavisli
pozisyonu açılarak düzelir ve oblik bir pozisyon alır. Bu
durumdan dolayı birim alana yapılan basınç daha fazla alana
dağılır.
Parmak uçlarındaki tonofibrillerin durumu farklıdır.
Derinden gelen tonofibriller yön değiştirmeksizin crista
cutislere kadar gelir ve bunların konveksliğine uyacak şekilde
kıvrılarak tekrar geldiği yönde derine dalar.
Bu da parmak uçlarının daha hassas olmasını sağlar.
Ayrıca parmak uçlarında Meissner korpüskülleri de fazladır.
STRATUM BASALE: En derin tabaka olup silindirik
hücrelerden yapılmıştır. Hücrelerin derin yüzlerinde diş
şeklinde çıkıntılar bulunur. Bu çıkıntılar dermis’deki benzer
çukurlara girer.
Hücreleri mitoz yoluyla çoğalır. Yeni hücreler eskilerini yüzeye
doğru iterler. Stratum corneuma geldiklerinde çekirdeklerini
kaybederler ve ortalarında bir boşluk oluşur ve ölürler.
Boşluğun etrafında keratin oluşur ve hücrede dıştan bir zarla
sarılır. Sertleşen hücreler vücudun korunmasına yardımcı
olurlar.
Stratum basale’deki bir hücrenin en yüzeyel tabakaya gelmesi
yaklaşık 30 günde olur.
DERİNİN RENGİ: Derinin rengini epidermiste bulunan
pigmentler (melanin) verir.
Açık tenli ırklarda pigment sadece stratum basale’de bulunur.
Koyu tenli ırklarda ise stratum spinosum’a kadar olan
bölümde bulunur.
Zencilerde ise dermis tabakasındaki bağ dokusunda da
pigment hücreleri bulunur.
Bazı vücut bölgelerinde daha fazla pigment bulunur. Ör:
Meme başı, dış genital organlar v.s.
Hamilelik döneminde hormonların etkisi ile pigment artar.
Melanom deri kanserlerinden biridir. Melanom, deriye rengini veren
melanosit dediğimiz pigment hücrelerinin kanseridir. Melanom,
melanositler aşırı miktarda artıp, çevre dokuya saldırmaya başlayınca
gelişir. Bu hastalıktan korunmak için güneş ışığına aşırı maruz
kalmamak gerekir özellikle çocuk ve bebeklerde.
Güneşin Kronik Etkileri
   Malin Melanom
• Tüm melanositlerin, genetik olarak ayarlanmış
  dejenerasyonu ve ortadan kaybolması vitiligo adı
  verilen depigmentasyon bozukluğu ile sonuçlanır.
SORU: Beyaz ırka ait insanlarda deriye rengini veren
pigment (melanin) hangi tabakada bulunur?
CEVAP: Stratum basale



 CEVAP: Stratum basale
DERMİS (CORIUM): Menşeini mezodermden alan dermis,
kollagen ve elastik lifler ile bunlar arasındaki yağ ve bağ
dokusu hücrelerinden ibarettir.
Sağlam ve elastik bir yapıya sahiptir.
Kalınlığı vücudun değişik bölgelerinde farklıdır.
El ayası ve ayak tabanında kalındır.
Sırt bölgesinde karın bölgesinden daha kalındır.
Göz kapakları scrotum, penis ve labia majora derisinde de
oldukça incedir.
Scrotum, penis,labia majora ve meme başı derisinin dermis
tabakası ve tela subcutenea tabakası içerisinde düz kas lifleri
bulunur.
Kıl dibi kaslarının (m. errector pilorum) bir ucu epidermise,
diğer ucu ise kıl follikülüne tutunur. Bu nedenle kontraksiyon
yaptığında kılı dikleştirirler.




                                 m. erector
                                 pilorum
Dermis, stratum papillare ve stratum reticulare olmak
üzere iki tabakaya ayrılır.
STRATUM PAPILLARE: Dermisin üst tabakasıdır.
Bir lupla inceldiğinde bir çok çıkıntı görülür. Papilla adı verilen
bu çıkıntılar epidermisin alt yüzeyindeki çukurlara girerler.
Bu çıkıntılar içerisinde sensitif sinir sonlanmaları ve damarlar
bulunur.
Yüz derisinde papillar az sayıda ve gruplar halinde bulunur.
Kulak zarı, scrotum ve koltuk altı derisinde ise papilla
bulunmaz.
epidermis



                                  stratum papillare

              m
           ru
          lo
       pi
                       dermis
       r
   cto
re
.e
m




               hypodermis
Her bir papillada en az bir tane kapiller damar bulunur.
Arteriel venöz kapillerler birbirleriyle anastomos yapar.
Papillalar içinde Meissner cisimcikleri bulunur ve sayıları
çeşitli bölgelerde farklıdır.
Parmak uçları gibi crista cutis’lerin belirli şekiller
oluşturduğu bölümlerde papillalar, cristaların şekline uygun
dizilim gösterirler.
Her bir crista cutis’in altında iki sıra papilla bulunur.
Bunların arasında ise ter bezlerinin kanalları açılarak crista
cutislerin en çıkıntılı kısımlarına açılırlar.
Sulci cutislerin altına denk gelen kısımlarda dermiste papilla
bulunmaz.
En hassas olan parmak uçlarında 1-2 mm. crita cutisin altında
yaklaşık 180 papilla bulunur.
Bunların 50 sinde Meissner korpüskülü bulunur.
STRATUM RETICULARE:
Dermisin alt tabakasıdır.
Fibro elastik liflerden ve bağ dokusu bantlarından oluşur.
Vücudun bazı bölgelerinde sarı elastik liflerde içerir.
CİLT YAŞLANMASI
• Dermiste yaşa bağlı olarak histolojik ve
  biyokimyasal değişimler olur. Bu komponentlerden
  biri de bağ doku dejenerasyonudur
• Fotoyaşlanma süreci ile elastik liflerde önce sayıca
  çoğalma ve kalınlaşma olur. Mikrofibriler
  komponentteki değişim derinin gevşek bir hale
  gelmesine yol açıp kırışması ve sarkmasını
  kolaylaştırır.
Fotoyaşlanma
Kırışıklıklar
İnce kırışıklıklar ve derin kırışıklıklar.
Solar (Senil) Lentigo=Yaşlanma lekeleri
Deri kanserlerinin %90’ı
güneşe maruz kalan bölgelerde
oluşmaktadır.
TELA SUBCUTANEA: Deri ile fascia profundus arasında
bulunur. Dermis ile aralarında kesin bir sınır yoktur.
İki yapraktan oluşur. Lamina superficialis ve lamina
profundus.
Lamina superficialis’e bol yağ dokusu içermesi nedeniyle
panniculus adiposus da denir.
Lamina profundus çok ince bir zar şeklinde olup yağ
dokusu içermez fakat elastik lifler içerir.
Yüzeyel
                                                   venler




İki lamina arasında yüzeyel arter, ven, sinir, lenf nodülleri,
meme, mimik kaslar, platysma ve bir kaç kas bulunur.
SORU: Panniculus adiposus hangi tabakanın karşılığıdır?




CEVAP: Lamina superficialis fascia superficialis
TIRNAK: UNGUIS
0,5-0,75 mm. kalınlığında, yassı, elastik yapılardır.
İntrauterin hayatın 9. haftasında oluşmaya başlar ve 12.
haftada tamamen teşekkül eder.
.
vallum unguis
                             eponchyium
                             margo lateralis
               corpus

radix unguis


               margo liber
Tırnağın yumuşak doku içerisine gömülü olan kısmına radix unguis,
dışardan serbest olarak gözüken kısmına ise corpus unguis denir.
Uzayan serbest kısmına margo liber, deriye gömülü iki yan kenara
margo lateralis denir.
Radix unguisin göremediğimiz kenarına margo occultus denir.
Margo lateralisi ve radix’i örten deriye vallum unguis denir.
eponychium

                                         perionyx

                                lunula



                              hyponychium

corpus unguisin köke yakın bölümünde yarımay şeklinde mat
ve beyaz renkteki alana lunula denir.
Lunula’yı kısmen örten zara eponychium, eponychium’un
serbest kenarına perionyx denir.
Parmak ucundaki stratum corneum tırnağın serbest kenarının
üst yüzünde kalınlaşarak hyponychium denilen bir kenar
oluşturur.
margo occultus


 radix           lunula


 corpus
 unguis
Tırnak büyümesi ortalama günde 0,1 mm kadardır.
Tırnağın altında corium (dermis) tabakasındaki papillalarda
bol miktarda Meissner cisimcikleri bulunur. Bu yüzden daha
duyarlıdır ve darbelere karşı hassastır.
vallum unguis

                                matrix unguis




                                 hyponchium



Tırnağın derinin stratum germinativum tabakasına uyan bölümünün
tırnak kökünden lunula’ya kadar olan kısmı doğurgan tabakadır ve
matrix unguis denir. Radix unguis ve lunula altında kalan matrix
unguis bölümü tırnağın büyümesini sağlar.
PİLİ : KILLAR
Kıllar epidermisden gelişen keratinize yapılardır.
Kıl bulunmayan bölgeler:
el ayası,
ayak tabanı,
distal phalanxların dorsal yüzleri,
göbeğin içi, glans penis,
preputium’un iç yüzü,
clitoris,
labium minor ve labium majör’ün iç yüzü
kadınlarda anüs.
Anne karnında erişkin kılların yerinde bulunan geçici kıllara lanugo
denir.
Doğumdan sonra ilk olarak kafa derisindeki lanugo dökülerek
yerine saç çıkar.
Fakat bu işlem intrauterin hayatın son aylarında da olabilir ve bu
nedenle de bebek saçlı doğabilir.
Bazı bölgelerde lanugo’dan daha kalınca olan ve sonradan çıkan
sarımsı tüyler (ayva tüyü) hayatın sonuna kadar kalır.
Kadınlarda daha yaygın olarak bulunan bu tüyler, erkeklerde
sadece yüzün, sakal ve bıyıkların bulunmadığı bölgelerde
bulunur.
Geri kalan bölgelerde ise tüyler bluğ çağında dökülerek
yerlerine kalıcı terminal kıllar çıkar.
Kadınlarda da kalıcı kıllar koltuk altı, mons pubis ve labium
major gibi bazı bölgelerde çıkar.
Kıl radix pili ve scapus (corpus pili) olarak iki bölüme ayrılır.
Radix pili: Kılların deri içindeki kök kısmıdır.
İnce kılların kökleri dermise (corium), kalın kılların kökleri tela
subcutenea (subcutis) tabakasına kadar uzanır.




   Radix
   pili
Kıl kökü, epidermisin derine çökmesi ile oluşan folliculus
pili’nin içinde bulunur.
papilla
               bulbus
                             pili
               pili
Corpus piliye oranla daha beyaz ve yumuşak olan kıl kökünün geniş
olan alt ucuna bulbus pili denir. Kıl follikülünde epidermisin,
stratum germinativumuna ait tüm tabakalar bulunur. Daha derinde
bulunan dermis tabakası bulbus piliye alt kısmından girerek,
damardan zengin papille pili’yi oluşturur.
epidermis
                                           kan damarı
  dermis
                                            duyu siniri
   yağ bezi
                                                fibroblastlar
folliculus pili
                                     ter bezi
    hypodermis


   Kıl follikülünün deri yüzeyi ile geniş açı yaptığı tarafta kıl dibi
   kası (m. errector pilorum) ve bu iki yapı arasında da yağ bezi
   (gl.sebacea) bulunur.
Simpatik sistemden innerve olan kıl dibi kaslarının kasılması
ile kıllar dikleşir ve kıl follikülleri ile arasıda bulunan yağ
bezine de basınç yaparak salgısını boşaltmaya yardım eder.
Kıl dibi kasları kaş, kirpik, sakal, bıyık, koltuk altı, dış kulak
yolu ve burun deliği kıllarında bulunmaz.
Kıllar bulundukları yere göre özel isim alırlar. Capilli, barba,
mystax: barba labii superioris, cilia, supercilium, tragi,
vibrissea, hirci ve pubes.
FOLLİKÜLİT
• Kıl follikülünün yüzeyel veya derin
  inflamasyonu

• Çok sayıda infeksiyöz yada
  noninfeksiyöz neden ile benzer
  görünüm ortaya çıkabilir.
   – (Bakteriyel, fungal, viral, paraziter,
     inflamatuar, mekanik follikülitler)


  Stafilokoksik follikülit bu grubun
  önde gelen tipleri arasında yer alır.
DERİ BEZLERİ: GLL. CUTIS
1- Gll. sebeceae halocrina (yağ bezleri): Yağ bezleri el ayası ve
ayak tabanı hariç vücudun her yerinde bulunur.
Anüs, ağız, burun delikleri çevresi ve dış kulak yolunda fazla
miktarda bulunur.
En çokta yüz ve baş derisinde bulunur. Boyutları 0.2-2 mm
arasında değişir.
Genellikle derinin dermis tabakası içerisinde kıl follikülü ile kıl
dibi kası arasında bulunur. Bu bezler 2-5 adet alveol kümesinden
oluşur. Ancak bazen alveol sayısı 20’ye kadar çıkabilir.
Bezin tek ve geniş bir salgı kanalı vardır ve kıl follikülüne açılır.
Bu tip bezlere gl. sebecea pilaris denir.
Ancak vücudun bazı bölgelerinde (dudakların serbest
kenarları, ağız köşeleri, areola mammae, papilla mammae
labium majus pudendi’nin iç yüzü, labium minus pudendi,
glans penis, glans clitoridis ve sünnet derisinin iç yüzü) direkt
olarak deri yüzeyine açılırlar. Bu tip bezlere gl. sebecea libera
denir.
En büyük yağ bezleri yüz ve burun kanatları derisinde bulunur.
• Yağ bezlerinin iltihabına sivilce (akne) denir.
Porus
sudorifer
                              pigment hücresi


ductus                        sinir
sudorifer                   kan damarı

                      kıl follikülü
                 yağ bezi

            ter bezi
2-Gll. sudoriferae (ter bezleri): Ter bezleri epidermis kökenli
olup embryonel hayatın 3.-4. ayından itibaren oluşmaya başlar.
Ter bezlerinin kanalları deri yüzeyine yakın yarısı düz seyirli
iken derin yarısı kıvrıntılıdır.
El ayası ve ayak tabanı gibi epidermisin kalın olduğu bölgelerde
kanallar spiral şekilde seyreder.
Porus
 sudorifer
                                                pigment hücresi


 ductus                                         sinir
 sudorifer                                    kan damarı

                                        kıl follikülü
                                   yağ bezi

                              ter bezi

Şekil itibarıyla basit tübüler bezler olan ter bezlerinin deriye
açılan deliklerine porus sudorifer, kanallarına ductus sudorifer
ve yumak kısımlarına da portio terminalis denir.
Ter bezleri iki alt gruba ayrılır.
a)-Glandula sudorifer merocrina (eccrina): Kulak zarı, dudak
kenarları, tırnak yatağı, meme başı, labium minus pudendi’ler,
glans penis ve sünnet derisinin iç yüzü hariç vücudu örten tüm
deri bölgelerinde bulunur.
Bezlerin yumak şeklindeki portio terminalis’leri dermis’te veya
tela subcutanea’da bulunur.
gl. sudorifer merocrina
Tüm vücutta 3 milyon, her cm2 de 80-600 ter bezi bulunur. En fazla
ayak tabanında bulunur.
Salgıları asit karakterlidir. Vücudun korunmasında ve ısı
regülasyonunda önemlidir. Ter yoluyla bir günde yaklaşık 700-900
gr. su kaybederiz. Soğuk günlerde bile farkına varmadan 90 gr. su
kaybederiz.
b)-Glandulae sudorifer apocrina: Koltuk altı, burun kanatları,
dudaklar, göbek çevresi, anüs çevresi, scrotum, mons pubis,
labium majus pudendi ve perine derisinde bulunur. Bu bezler
ergenlik döneminde faaliyete geçer. Salgıları bazik karakterde
olup bulundukları bölgelerdeki merokrin bezlerin asidik
karakterli salgılarını nötralize eder.
Salgılarını yağ
                         bezleri gibi kıl
                         follikülüne
                         boşaltır. Apokrin
                         bezlerde hücre
                         stoplazmasının bir
                         kısmı salgıyla
                         birlikte dışarı
                         atılır.
                         Dış kulak
                         yolundaki gl.
                         ceruminosa, göz
                         kapakları
                         kenarlarındaki gl.
                         sudorifera (Moll
                         bezleri) bu sınıfa
gl. sudorifer apocrina   dahil edilmektedir.
SORU: Yağ bezleri vücudun hangi bölgelerinde
bulunmaz?
CEVAP: El ayası ve ayak tabanı
SORU: Beyaz ırka ait insanlarda deriye rengini veren
pigment (melanin) hangi tabakada bulunur?
CEVAP: Stratum basale
Langer çizgileri




Langer, cerrahi insizyonlar sonucunda gelişebilecek skarı minimale
indirgemek amacıyla kadavralar üzerinde yaptığı çalışmada birbirine
paralel seyreden çizgiler belirlemiştir.

Contenu connexe

Tendances

histolojiye giriş (fazlası için www.tipfakultesi.org )
histolojiye giriş (fazlası için www.tipfakultesi.org )histolojiye giriş (fazlası için www.tipfakultesi.org )
histolojiye giriş (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
Sinir sistemi histolojisi
Sinir sistemi histolojisi Sinir sistemi histolojisi
Sinir sistemi histolojisi
Semih Tan
 
Kalp damarhistolojisi
Kalp damarhistolojisiKalp damarhistolojisi
Kalp damarhistolojisi
Furkan Ulusoy
 
Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
üSt ekstremite muayenesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
üSt ekstremite muayenesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )üSt ekstremite muayenesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
üSt ekstremite muayenesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
Anatomi ders notu - üst ekstremite kemikleri / Prof. Dr. Ahmet Songur
Anatomi ders notu - üst ekstremite kemikleri / Prof. Dr. Ahmet SongurAnatomi ders notu - üst ekstremite kemikleri / Prof. Dr. Ahmet Songur
Anatomi ders notu - üst ekstremite kemikleri / Prof. Dr. Ahmet Songur
Doktorlar Sitesi
 
Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...
Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...
Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...
www.tipfakultesi. org
 

Tendances (20)

Histolojiye giriş ve epitel doku
Histolojiye giriş ve epitel dokuHistolojiye giriş ve epitel doku
Histolojiye giriş ve epitel doku
 
histolojiye giriş (fazlası için www.tipfakultesi.org )
histolojiye giriş (fazlası için www.tipfakultesi.org )histolojiye giriş (fazlası için www.tipfakultesi.org )
histolojiye giriş (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Di̇l, tükürük bezleri̇ ve boyun üçgenleri̇
Di̇l, tükürük bezleri̇ ve boyun üçgenleri̇Di̇l, tükürük bezleri̇ ve boyun üçgenleri̇
Di̇l, tükürük bezleri̇ ve boyun üçgenleri̇
 
Sinir sistemi histolojisi
Sinir sistemi histolojisi Sinir sistemi histolojisi
Sinir sistemi histolojisi
 
12 cranial-sinir-dis3-2015
12 cranial-sinir-dis3-201512 cranial-sinir-dis3-2015
12 cranial-sinir-dis3-2015
 
Kalp damarhistolojisi
Kalp damarhistolojisiKalp damarhistolojisi
Kalp damarhistolojisi
 
Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Temporal kemik anatomiisi işitme ve denge fizyolojiisi
Temporal kemik anatomiisi işitme ve denge fizyolojiisiTemporal kemik anatomiisi işitme ve denge fizyolojiisi
Temporal kemik anatomiisi işitme ve denge fizyolojiisi
 
Renal Sistem Embryolojisi (Prof. Dr. İsmail Hakkı NUR)
Renal Sistem Embryolojisi (Prof. Dr. İsmail Hakkı NUR)Renal Sistem Embryolojisi (Prof. Dr. İsmail Hakkı NUR)
Renal Sistem Embryolojisi (Prof. Dr. İsmail Hakkı NUR)
 
Bağ doku
Bağ dokuBağ doku
Bağ doku
 
10 sinir sistemigenebilgiler-dis3-2015
10 sinir sistemigenebilgiler-dis3-201510 sinir sistemigenebilgiler-dis3-2015
10 sinir sistemigenebilgiler-dis3-2015
 
Solunum anatomisi
Solunum anatomisiSolunum anatomisi
Solunum anatomisi
 
Anatomi ozetnot
Anatomi ozetnotAnatomi ozetnot
Anatomi ozetnot
 
üSt ekstremite muayenesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
üSt ekstremite muayenesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )üSt ekstremite muayenesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
üSt ekstremite muayenesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
KULAK ANATOMİSİ ODY.pdf
KULAK ANATOMİSİ ODY.pdfKULAK ANATOMİSİ ODY.pdf
KULAK ANATOMİSİ ODY.pdf
 
Vokal kord lezyonları
Vokal kord lezyonlarıVokal kord lezyonları
Vokal kord lezyonları
 
13 otonom sinir-dis3-2015
13 otonom sinir-dis3-201513 otonom sinir-dis3-2015
13 otonom sinir-dis3-2015
 
Torakolomber kırklarr
Torakolomber kırklarrTorakolomber kırklarr
Torakolomber kırklarr
 
Anatomi ders notu - üst ekstremite kemikleri / Prof. Dr. Ahmet Songur
Anatomi ders notu - üst ekstremite kemikleri / Prof. Dr. Ahmet SongurAnatomi ders notu - üst ekstremite kemikleri / Prof. Dr. Ahmet Songur
Anatomi ders notu - üst ekstremite kemikleri / Prof. Dr. Ahmet Songur
 
Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...
Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...
Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...
 

En vedette

Duygular ve heyecanlar (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Duygular ve heyecanlar (fazlası için www.tipfakultesi.org)Duygular ve heyecanlar (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Duygular ve heyecanlar (fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Yumuşak doku enfeksiyonları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Yumuşak doku enfeksiyonları (fazlası için www.tipfakultesi.org )Yumuşak doku enfeksiyonları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Yumuşak doku enfeksiyonları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
Mi̇de ca et-2013
Mi̇de ca et-2013Mi̇de ca et-2013
Mi̇de ca et-2013
canberkay
 
1.sınıf1h hücre yapisi ve bi̇leşenleri̇
1.sınıf1h hücre yapisi ve bi̇leşenleri̇1.sınıf1h hücre yapisi ve bi̇leşenleri̇
1.sınıf1h hücre yapisi ve bi̇leşenleri̇
Muhammed Arvasi
 
Hücre Bölünmeleri ve kalıtım
Hücre Bölünmeleri ve kalıtımHücre Bölünmeleri ve kalıtım
Hücre Bölünmeleri ve kalıtım
glsah
 
Yumuşak doku enf(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Yumuşak doku enf(fazlası için www.tipfakultesi.org)Yumuşak doku enf(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Yumuşak doku enf(fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
transport sistem
transport sistemtransport sistem
transport sistem
ctfobak
 
proteinlerin hücre içi trafiği 10.10.2013
proteinlerin hücre içi trafiği 10.10.2013proteinlerin hücre içi trafiği 10.10.2013
proteinlerin hücre içi trafiği 10.10.2013
Muhammed Arvasi
 
Molekuler Hucre Biyolojisi
Molekuler Hucre BiyolojisiMolekuler Hucre Biyolojisi
Molekuler Hucre Biyolojisi
Hikmet Geckil
 

En vedette (16)

Fizyoloji 01
Fizyoloji 01Fizyoloji 01
Fizyoloji 01
 
Epidermis
EpidermisEpidermis
Epidermis
 
Duygular ve heyecanlar (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Duygular ve heyecanlar (fazlası için www.tipfakultesi.org)Duygular ve heyecanlar (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Duygular ve heyecanlar (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Yumuşak doku enfeksiyonları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Yumuşak doku enfeksiyonları (fazlası için www.tipfakultesi.org )Yumuşak doku enfeksiyonları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Yumuşak doku enfeksiyonları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Mi̇de ca et-2013
Mi̇de ca et-2013Mi̇de ca et-2013
Mi̇de ca et-2013
 
1.sınıf1h hücre yapisi ve bi̇leşenleri̇
1.sınıf1h hücre yapisi ve bi̇leşenleri̇1.sınıf1h hücre yapisi ve bi̇leşenleri̇
1.sınıf1h hücre yapisi ve bi̇leşenleri̇
 
Hücre Bölünmeleri ve kalıtım
Hücre Bölünmeleri ve kalıtımHücre Bölünmeleri ve kalıtım
Hücre Bölünmeleri ve kalıtım
 
Ağız dil histolojisi
Ağız dil histolojisi Ağız dil histolojisi
Ağız dil histolojisi
 
Yumuşak doku enf(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Yumuşak doku enf(fazlası için www.tipfakultesi.org)Yumuşak doku enf(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Yumuşak doku enf(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
3 dis hekimligi-3-agiz-2015
3 dis hekimligi-3-agiz-20153 dis hekimligi-3-agiz-2015
3 dis hekimligi-3-agiz-2015
 
Hücre zari
Hücre zariHücre zari
Hücre zari
 
transport sistem
transport sistemtransport sistem
transport sistem
 
proteinlerin hücre içi trafiği 10.10.2013
proteinlerin hücre içi trafiği 10.10.2013proteinlerin hücre içi trafiği 10.10.2013
proteinlerin hücre içi trafiği 10.10.2013
 
HÜCRE VE DOKU FİZYOLOJİSİ
HÜCRE VE DOKU FİZYOLOJİSİHÜCRE VE DOKU FİZYOLOJİSİ
HÜCRE VE DOKU FİZYOLOJİSİ
 
Molekuler Hucre Biyolojisi
Molekuler Hucre BiyolojisiMolekuler Hucre Biyolojisi
Molekuler Hucre Biyolojisi
 
Hücre zarında transport
Hücre zarında transportHücre zarında transport
Hücre zarında transport
 

Similaire à Deri ve eklentileri (fazlası için www.tipfakultesi.org )

Similaire à Deri ve eklentileri (fazlası için www.tipfakultesi.org ) (12)

4 dis hekimligi-3-yuz-kafaderisi-2015
4 dis hekimligi-3-yuz-kafaderisi-20154 dis hekimligi-3-yuz-kafaderisi-2015
4 dis hekimligi-3-yuz-kafaderisi-2015
 
tükrük bezi tümörleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 tükrük bezi tümörleri (fazlası için www.tipfakultesi.org ) tükrük bezi tümörleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
tükrük bezi tümörleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
El
ElEl
El
 
Patoloji mikroskopi pratiği
Patoloji mikroskopi pratiğiPatoloji mikroskopi pratiği
Patoloji mikroskopi pratiği
 
solunum sistemi histolojisi ( alt ve ust )
solunum sistemi histolojisi ( alt ve ust )solunum sistemi histolojisi ( alt ve ust )
solunum sistemi histolojisi ( alt ve ust )
 
tüm pato mix quiz http://www.tipciyiz.biz
tüm pato mix quiz http://www.tipciyiz.biztüm pato mix quiz http://www.tipciyiz.biz
tüm pato mix quiz http://www.tipciyiz.biz
 
anatomi göz çalışma islem operasyonu.pdf
anatomi göz çalışma islem operasyonu.pdfanatomi göz çalışma islem operasyonu.pdf
anatomi göz çalışma islem operasyonu.pdf
 
Dolaşim sistemi
Dolaşim sistemiDolaşim sistemi
Dolaşim sistemi
 
Dolaşim sistemi
Dolaşim sistemiDolaşim sistemi
Dolaşim sistemi
 
akaroloji ders notu.pdf
akaroloji ders notu.pdfakaroloji ders notu.pdf
akaroloji ders notu.pdf
 
Bağ dokusu
Bağ dokusuBağ dokusu
Bağ dokusu
 
10 duyu-org-shmyo
10 duyu-org-shmyo10 duyu-org-shmyo
10 duyu-org-shmyo
 

Plus de www.tipfakultesi. org

Plus de www.tipfakultesi. org (20)

Oksijen tedavisi
 Oksijen tedavisi Oksijen tedavisi
Oksijen tedavisi
 
Noninvaziv mekanik ventilasyon
Noninvaziv mekanik ventilasyonNoninvaziv mekanik ventilasyon
Noninvaziv mekanik ventilasyon
 
astım
astım astım
astım
 
Mekanik ventilasyon
Mekanik ventilasyonMekanik ventilasyon
Mekanik ventilasyon
 
Konsültasyon
KonsültasyonKonsültasyon
Konsültasyon
 
Koah
KoahKoah
Koah
 
Dr önder tani ve siniflama
Dr önder tani ve siniflamaDr önder tani ve siniflama
Dr önder tani ve siniflama
 
Diyabetes mellitus
Diyabetes mellitusDiyabetes mellitus
Diyabetes mellitus
 
Bronşektazi
BronşektaziBronşektazi
Bronşektazi
 
Bbh'da pnömoni
Bbh'da pnömoniBbh'da pnömoni
Bbh'da pnömoni
 
Astım tanı ve sınıflama
Astım tanı ve sınıflama Astım tanı ve sınıflama
Astım tanı ve sınıflama
 
Astım ve koah ilaç farmakolojisi
Astım ve koah ilaç farmakolojisiAstım ve koah ilaç farmakolojisi
Astım ve koah ilaç farmakolojisi
 
Astim tedavileri
Astim tedavileriAstim tedavileri
Astim tedavileri
 
Astim tani ve tedavi rehberi
Astim tani ve tedavi rehberiAstim tani ve tedavi rehberi
Astim tani ve tedavi rehberi
 
Astım ilaçları
Astım ilaçlarıAstım ilaçları
Astım ilaçları
 
Ape
ApeApe
Ape
 
bronkoskopi ünitesi yönetimi
bronkoskopi ünitesi yönetimi bronkoskopi ünitesi yönetimi
bronkoskopi ünitesi yönetimi
 
Akciğer kanseri
Akciğer kanseriAkciğer kanseri
Akciğer kanseri
 
Akut ve subakut öksürük
Akut ve subakut öksürükAkut ve subakut öksürük
Akut ve subakut öksürük
 
bronşit ve bronlşektazi alevlenme tedavisi
bronşit ve bronlşektazi alevlenme tedavisibronşit ve bronlşektazi alevlenme tedavisi
bronşit ve bronlşektazi alevlenme tedavisi
 

Deri ve eklentileri (fazlası için www.tipfakultesi.org )

  • 2. DERİ: CUTIS Ağırlığı: iskelet kaslarının % 8 i kadar Yüzeyi: 1.2-2.2 m2 arasında değişir. Kalınlığı: 1.5-4.0 mm arasında değişir.
  • 3. Dağılımı: %9’u başta, %9’u üst ekstremite, %18’i alt extremite, %18’i göğüs ve karın ön duvarı, %18’i göğüs ve karın arka duvarında %1 genital bölgede
  • 4. YAPISI: Özellikleri ve embriyolojik kökenleri farklı olan iki tabakadan oluşmuştur. Üstte epidermis, altta dermis (Corium). Epidermis ve bunun eklentileri olan kıl, tırnak, yağ ve ter bezleri ekdodermal kaynaklıdır. Dermis ise mezodermal kaynaklıdır. Dermisin altında fascia superficialis bulunur. Bu tabakaya tela subcutenea veya hypodermis
  • 6. EPİDERMİS: Ekdoderm kökenli olan epidermis, çok katlı yassı epitel hücrelerinden yapılmıştır. Epidermisde damar bulunmaz beslenmesi ve metabolik değişimi diffüzyon ile olur.
  • 7. Epidermis yüzeyinde görülen oluklara sulci cutis, bu oluklar arasında görülen kabartılara ise cristae cutis denir. Crista cutisler özellikle el ayası ve ayak tabanında belirgindirler. Kişiye özgü şekiller oluştururlar. Parmak uçlarındaki crista cutislerin dizilimi her şahısta farklıdır. Bu yapılara toruli tactiles denir. Bunlar bir nesneyi kavramada, yürürken yeri kavramada ve ayrıca kriminolojide önemlidir.
  • 9.
  • 10. Stratum germinativum Epidermisin keratinize hücrelerden oluşan yüzeyel katına stratum corneum, doğurgan olan derin katına ise (stratum corneum’un altında kalan 4 tabaka) stratum germinativum denir.
  • 11. Epidermisin yapısı: Epidermis yüzeyden, derine doğru 5 tabakadan oluşur. 1: stratum corneum, 2: stratum lucidum, 3: stratum granulosum, 4: stratum spinosum, 5: stratum basale
  • 12. STRATUM CORNEUM: Epidermisin yüzeyini oluşturan keratinize tabakadır. Cansız olan bu yapı keratin içeren hücre artıklarıdır. Yüzeydekiler zamanla dökülürler. Kalınlığı: 30-330 mikron arasında değişir. Dış ortamla temas halinde olan bölgeler travmaya maruz kaldığından fazla keratinize doku biriktirir. Ör. el ayası ve ayak tabanı. Travmaya maruz kalmayan bölgelerde ise oldukça incedir.
  • 13. STRATUM LUCIDUM: İnce bir tabakadır. Hücreleri elaidin içerir. Hücre sınırları pek belirgin değildir. STRATUM GRANULOSUM: Keratohyalin içeren bu tabakanın hücreleri deri yüzeyine parelel olarak 2 veya 3 kat oluşturur. Keratohyalin bu tabakanın yüzeyinde keratine dönüşür. C = stratum corneum L = stratum lucidum G = stratum granulosum S = stratum spinosum B = stratum basale
  • 14. STRATUM SPİNOSUM: Bu tabakada çok katlı poligonal hücreler bulunur. Yüzeyel katlara doğru yassılaşırlar. Bu hücreler stoplazmik köprülerle birbirine bağlanmıştır. Bu sitoplazmik köprüler vasıtasıyla bir hücreden diğerine tonofibril denilen iplikler uzanır. Tonofibriller stratum basaleden başlar. Önce deri yüzeyine dik olarak uzanır. Stratum lucidum’a gelince yön değiştirerek yatay pozisyona gelir. Deri yüzeyine yapılan basınçla tonofibrillerin bu kavisli pozisyonu açılarak düzelir ve oblik bir pozisyon alır. Bu durumdan dolayı birim alana yapılan basınç daha fazla alana dağılır.
  • 15. Parmak uçlarındaki tonofibrillerin durumu farklıdır. Derinden gelen tonofibriller yön değiştirmeksizin crista cutislere kadar gelir ve bunların konveksliğine uyacak şekilde kıvrılarak tekrar geldiği yönde derine dalar. Bu da parmak uçlarının daha hassas olmasını sağlar. Ayrıca parmak uçlarında Meissner korpüskülleri de fazladır.
  • 16. STRATUM BASALE: En derin tabaka olup silindirik hücrelerden yapılmıştır. Hücrelerin derin yüzlerinde diş şeklinde çıkıntılar bulunur. Bu çıkıntılar dermis’deki benzer çukurlara girer. Hücreleri mitoz yoluyla çoğalır. Yeni hücreler eskilerini yüzeye doğru iterler. Stratum corneuma geldiklerinde çekirdeklerini kaybederler ve ortalarında bir boşluk oluşur ve ölürler. Boşluğun etrafında keratin oluşur ve hücrede dıştan bir zarla sarılır. Sertleşen hücreler vücudun korunmasına yardımcı olurlar. Stratum basale’deki bir hücrenin en yüzeyel tabakaya gelmesi yaklaşık 30 günde olur.
  • 17. DERİNİN RENGİ: Derinin rengini epidermiste bulunan pigmentler (melanin) verir. Açık tenli ırklarda pigment sadece stratum basale’de bulunur. Koyu tenli ırklarda ise stratum spinosum’a kadar olan bölümde bulunur. Zencilerde ise dermis tabakasındaki bağ dokusunda da pigment hücreleri bulunur. Bazı vücut bölgelerinde daha fazla pigment bulunur. Ör: Meme başı, dış genital organlar v.s. Hamilelik döneminde hormonların etkisi ile pigment artar.
  • 18.
  • 19. Melanom deri kanserlerinden biridir. Melanom, deriye rengini veren melanosit dediğimiz pigment hücrelerinin kanseridir. Melanom, melanositler aşırı miktarda artıp, çevre dokuya saldırmaya başlayınca gelişir. Bu hastalıktan korunmak için güneş ışığına aşırı maruz kalmamak gerekir özellikle çocuk ve bebeklerde.
  • 20. Güneşin Kronik Etkileri Malin Melanom
  • 21. • Tüm melanositlerin, genetik olarak ayarlanmış dejenerasyonu ve ortadan kaybolması vitiligo adı verilen depigmentasyon bozukluğu ile sonuçlanır.
  • 22. SORU: Beyaz ırka ait insanlarda deriye rengini veren pigment (melanin) hangi tabakada bulunur? CEVAP: Stratum basale CEVAP: Stratum basale
  • 23. DERMİS (CORIUM): Menşeini mezodermden alan dermis, kollagen ve elastik lifler ile bunlar arasındaki yağ ve bağ dokusu hücrelerinden ibarettir. Sağlam ve elastik bir yapıya sahiptir. Kalınlığı vücudun değişik bölgelerinde farklıdır. El ayası ve ayak tabanında kalındır. Sırt bölgesinde karın bölgesinden daha kalındır. Göz kapakları scrotum, penis ve labia majora derisinde de oldukça incedir.
  • 24. Scrotum, penis,labia majora ve meme başı derisinin dermis tabakası ve tela subcutenea tabakası içerisinde düz kas lifleri bulunur. Kıl dibi kaslarının (m. errector pilorum) bir ucu epidermise, diğer ucu ise kıl follikülüne tutunur. Bu nedenle kontraksiyon yaptığında kılı dikleştirirler. m. erector pilorum
  • 25. Dermis, stratum papillare ve stratum reticulare olmak üzere iki tabakaya ayrılır.
  • 26.
  • 27. STRATUM PAPILLARE: Dermisin üst tabakasıdır. Bir lupla inceldiğinde bir çok çıkıntı görülür. Papilla adı verilen bu çıkıntılar epidermisin alt yüzeyindeki çukurlara girerler. Bu çıkıntılar içerisinde sensitif sinir sonlanmaları ve damarlar bulunur. Yüz derisinde papillar az sayıda ve gruplar halinde bulunur. Kulak zarı, scrotum ve koltuk altı derisinde ise papilla bulunmaz.
  • 28. epidermis stratum papillare m ru lo pi dermis r cto re .e m hypodermis
  • 29. Her bir papillada en az bir tane kapiller damar bulunur. Arteriel venöz kapillerler birbirleriyle anastomos yapar. Papillalar içinde Meissner cisimcikleri bulunur ve sayıları çeşitli bölgelerde farklıdır. Parmak uçları gibi crista cutis’lerin belirli şekiller oluşturduğu bölümlerde papillalar, cristaların şekline uygun dizilim gösterirler. Her bir crista cutis’in altında iki sıra papilla bulunur. Bunların arasında ise ter bezlerinin kanalları açılarak crista cutislerin en çıkıntılı kısımlarına açılırlar.
  • 30. Sulci cutislerin altına denk gelen kısımlarda dermiste papilla bulunmaz. En hassas olan parmak uçlarında 1-2 mm. crita cutisin altında yaklaşık 180 papilla bulunur. Bunların 50 sinde Meissner korpüskülü bulunur.
  • 31. STRATUM RETICULARE: Dermisin alt tabakasıdır. Fibro elastik liflerden ve bağ dokusu bantlarından oluşur. Vücudun bazı bölgelerinde sarı elastik liflerde içerir.
  • 32. CİLT YAŞLANMASI • Dermiste yaşa bağlı olarak histolojik ve biyokimyasal değişimler olur. Bu komponentlerden biri de bağ doku dejenerasyonudur • Fotoyaşlanma süreci ile elastik liflerde önce sayıca çoğalma ve kalınlaşma olur. Mikrofibriler komponentteki değişim derinin gevşek bir hale gelmesine yol açıp kırışması ve sarkmasını kolaylaştırır.
  • 36. Deri kanserlerinin %90’ı güneşe maruz kalan bölgelerde oluşmaktadır.
  • 37. TELA SUBCUTANEA: Deri ile fascia profundus arasında bulunur. Dermis ile aralarında kesin bir sınır yoktur. İki yapraktan oluşur. Lamina superficialis ve lamina profundus. Lamina superficialis’e bol yağ dokusu içermesi nedeniyle panniculus adiposus da denir. Lamina profundus çok ince bir zar şeklinde olup yağ dokusu içermez fakat elastik lifler içerir.
  • 38. Yüzeyel venler İki lamina arasında yüzeyel arter, ven, sinir, lenf nodülleri, meme, mimik kaslar, platysma ve bir kaç kas bulunur.
  • 39. SORU: Panniculus adiposus hangi tabakanın karşılığıdır? CEVAP: Lamina superficialis fascia superficialis
  • 40. TIRNAK: UNGUIS 0,5-0,75 mm. kalınlığında, yassı, elastik yapılardır. İntrauterin hayatın 9. haftasında oluşmaya başlar ve 12. haftada tamamen teşekkül eder. .
  • 41. vallum unguis eponchyium margo lateralis corpus radix unguis margo liber Tırnağın yumuşak doku içerisine gömülü olan kısmına radix unguis, dışardan serbest olarak gözüken kısmına ise corpus unguis denir. Uzayan serbest kısmına margo liber, deriye gömülü iki yan kenara margo lateralis denir. Radix unguisin göremediğimiz kenarına margo occultus denir. Margo lateralisi ve radix’i örten deriye vallum unguis denir.
  • 42. eponychium perionyx lunula hyponychium corpus unguisin köke yakın bölümünde yarımay şeklinde mat ve beyaz renkteki alana lunula denir. Lunula’yı kısmen örten zara eponychium, eponychium’un serbest kenarına perionyx denir. Parmak ucundaki stratum corneum tırnağın serbest kenarının üst yüzünde kalınlaşarak hyponychium denilen bir kenar oluşturur.
  • 43. margo occultus radix lunula corpus unguis
  • 44. Tırnak büyümesi ortalama günde 0,1 mm kadardır. Tırnağın altında corium (dermis) tabakasındaki papillalarda bol miktarda Meissner cisimcikleri bulunur. Bu yüzden daha duyarlıdır ve darbelere karşı hassastır.
  • 45. vallum unguis matrix unguis hyponchium Tırnağın derinin stratum germinativum tabakasına uyan bölümünün tırnak kökünden lunula’ya kadar olan kısmı doğurgan tabakadır ve matrix unguis denir. Radix unguis ve lunula altında kalan matrix unguis bölümü tırnağın büyümesini sağlar.
  • 46. PİLİ : KILLAR Kıllar epidermisden gelişen keratinize yapılardır. Kıl bulunmayan bölgeler: el ayası, ayak tabanı, distal phalanxların dorsal yüzleri, göbeğin içi, glans penis, preputium’un iç yüzü, clitoris, labium minor ve labium majör’ün iç yüzü kadınlarda anüs.
  • 47. Anne karnında erişkin kılların yerinde bulunan geçici kıllara lanugo denir. Doğumdan sonra ilk olarak kafa derisindeki lanugo dökülerek yerine saç çıkar. Fakat bu işlem intrauterin hayatın son aylarında da olabilir ve bu nedenle de bebek saçlı doğabilir.
  • 48. Bazı bölgelerde lanugo’dan daha kalınca olan ve sonradan çıkan sarımsı tüyler (ayva tüyü) hayatın sonuna kadar kalır. Kadınlarda daha yaygın olarak bulunan bu tüyler, erkeklerde sadece yüzün, sakal ve bıyıkların bulunmadığı bölgelerde bulunur. Geri kalan bölgelerde ise tüyler bluğ çağında dökülerek yerlerine kalıcı terminal kıllar çıkar.
  • 49. Kadınlarda da kalıcı kıllar koltuk altı, mons pubis ve labium major gibi bazı bölgelerde çıkar.
  • 50. Kıl radix pili ve scapus (corpus pili) olarak iki bölüme ayrılır. Radix pili: Kılların deri içindeki kök kısmıdır. İnce kılların kökleri dermise (corium), kalın kılların kökleri tela subcutenea (subcutis) tabakasına kadar uzanır. Radix pili
  • 51. Kıl kökü, epidermisin derine çökmesi ile oluşan folliculus pili’nin içinde bulunur.
  • 52. papilla bulbus pili pili Corpus piliye oranla daha beyaz ve yumuşak olan kıl kökünün geniş olan alt ucuna bulbus pili denir. Kıl follikülünde epidermisin, stratum germinativumuna ait tüm tabakalar bulunur. Daha derinde bulunan dermis tabakası bulbus piliye alt kısmından girerek, damardan zengin papille pili’yi oluşturur.
  • 53. epidermis kan damarı dermis duyu siniri yağ bezi fibroblastlar folliculus pili ter bezi hypodermis Kıl follikülünün deri yüzeyi ile geniş açı yaptığı tarafta kıl dibi kası (m. errector pilorum) ve bu iki yapı arasında da yağ bezi (gl.sebacea) bulunur.
  • 54. Simpatik sistemden innerve olan kıl dibi kaslarının kasılması ile kıllar dikleşir ve kıl follikülleri ile arasıda bulunan yağ bezine de basınç yaparak salgısını boşaltmaya yardım eder. Kıl dibi kasları kaş, kirpik, sakal, bıyık, koltuk altı, dış kulak yolu ve burun deliği kıllarında bulunmaz. Kıllar bulundukları yere göre özel isim alırlar. Capilli, barba, mystax: barba labii superioris, cilia, supercilium, tragi, vibrissea, hirci ve pubes.
  • 55. FOLLİKÜLİT • Kıl follikülünün yüzeyel veya derin inflamasyonu • Çok sayıda infeksiyöz yada noninfeksiyöz neden ile benzer görünüm ortaya çıkabilir. – (Bakteriyel, fungal, viral, paraziter, inflamatuar, mekanik follikülitler) Stafilokoksik follikülit bu grubun önde gelen tipleri arasında yer alır.
  • 56. DERİ BEZLERİ: GLL. CUTIS 1- Gll. sebeceae halocrina (yağ bezleri): Yağ bezleri el ayası ve ayak tabanı hariç vücudun her yerinde bulunur. Anüs, ağız, burun delikleri çevresi ve dış kulak yolunda fazla miktarda bulunur. En çokta yüz ve baş derisinde bulunur. Boyutları 0.2-2 mm arasında değişir.
  • 57. Genellikle derinin dermis tabakası içerisinde kıl follikülü ile kıl dibi kası arasında bulunur. Bu bezler 2-5 adet alveol kümesinden oluşur. Ancak bazen alveol sayısı 20’ye kadar çıkabilir.
  • 58. Bezin tek ve geniş bir salgı kanalı vardır ve kıl follikülüne açılır. Bu tip bezlere gl. sebecea pilaris denir. Ancak vücudun bazı bölgelerinde (dudakların serbest kenarları, ağız köşeleri, areola mammae, papilla mammae labium majus pudendi’nin iç yüzü, labium minus pudendi, glans penis, glans clitoridis ve sünnet derisinin iç yüzü) direkt olarak deri yüzeyine açılırlar. Bu tip bezlere gl. sebecea libera denir. En büyük yağ bezleri yüz ve burun kanatları derisinde bulunur.
  • 59. • Yağ bezlerinin iltihabına sivilce (akne) denir.
  • 60. Porus sudorifer pigment hücresi ductus sinir sudorifer kan damarı kıl follikülü yağ bezi ter bezi
  • 61. 2-Gll. sudoriferae (ter bezleri): Ter bezleri epidermis kökenli olup embryonel hayatın 3.-4. ayından itibaren oluşmaya başlar. Ter bezlerinin kanalları deri yüzeyine yakın yarısı düz seyirli iken derin yarısı kıvrıntılıdır. El ayası ve ayak tabanı gibi epidermisin kalın olduğu bölgelerde kanallar spiral şekilde seyreder.
  • 62. Porus sudorifer pigment hücresi ductus sinir sudorifer kan damarı kıl follikülü yağ bezi ter bezi Şekil itibarıyla basit tübüler bezler olan ter bezlerinin deriye açılan deliklerine porus sudorifer, kanallarına ductus sudorifer ve yumak kısımlarına da portio terminalis denir.
  • 63. Ter bezleri iki alt gruba ayrılır. a)-Glandula sudorifer merocrina (eccrina): Kulak zarı, dudak kenarları, tırnak yatağı, meme başı, labium minus pudendi’ler, glans penis ve sünnet derisinin iç yüzü hariç vücudu örten tüm deri bölgelerinde bulunur. Bezlerin yumak şeklindeki portio terminalis’leri dermis’te veya tela subcutanea’da bulunur.
  • 64. gl. sudorifer merocrina Tüm vücutta 3 milyon, her cm2 de 80-600 ter bezi bulunur. En fazla ayak tabanında bulunur. Salgıları asit karakterlidir. Vücudun korunmasında ve ısı regülasyonunda önemlidir. Ter yoluyla bir günde yaklaşık 700-900 gr. su kaybederiz. Soğuk günlerde bile farkına varmadan 90 gr. su kaybederiz.
  • 65. b)-Glandulae sudorifer apocrina: Koltuk altı, burun kanatları, dudaklar, göbek çevresi, anüs çevresi, scrotum, mons pubis, labium majus pudendi ve perine derisinde bulunur. Bu bezler ergenlik döneminde faaliyete geçer. Salgıları bazik karakterde olup bulundukları bölgelerdeki merokrin bezlerin asidik karakterli salgılarını nötralize eder.
  • 66. Salgılarını yağ bezleri gibi kıl follikülüne boşaltır. Apokrin bezlerde hücre stoplazmasının bir kısmı salgıyla birlikte dışarı atılır. Dış kulak yolundaki gl. ceruminosa, göz kapakları kenarlarındaki gl. sudorifera (Moll bezleri) bu sınıfa gl. sudorifer apocrina dahil edilmektedir.
  • 67. SORU: Yağ bezleri vücudun hangi bölgelerinde bulunmaz? CEVAP: El ayası ve ayak tabanı SORU: Beyaz ırka ait insanlarda deriye rengini veren pigment (melanin) hangi tabakada bulunur? CEVAP: Stratum basale
  • 68. Langer çizgileri Langer, cerrahi insizyonlar sonucunda gelişebilecek skarı minimale indirgemek amacıyla kadavralar üzerinde yaptığı çalışmada birbirine paralel seyreden çizgiler belirlemiştir.