SlideShare une entreprise Scribd logo
1  sur  101
İnce Barsak Hastalıkları


      Doç. Dr. Erhan AYGEN
     Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi
      Genel Cerrahi AD ELAZIĞ


                                        1
İnce Barsak Anatomisi

• Duodenum

• Jejunum

• İleum



                              2
3
D vr aıs
 ua yp ı

  T n a uoa
   u ic mcs


  S b uoa
   umcs

  Tn a
   u ic
  msuais
   ucl  r
Tn ae s
 u ic s oa
       r
( e o)
 pr n
   it




              4
D vr aıs
                                               ua yp ı




                                         Tunica mucosa
                                  Tela submucosa

                          Tunica muscularis
Tunica serosa (periton)
                                                         5
6
7
8
9
JEJUNUM                    İLEUM

Uzunlukları                 2/5                        3/5

Lümen                       Geniş                      Dar

Mesenter yağ miktarı        Az                         Çok

Arteria recti özellikleri   Seyrek ve uzun             Sık ve kısa

Barsak duvarı               Kalın                      İnce

Villuslar                   Sık ve yüksek              Seyrek ve alçak

Plica circulares (valvula   Daha sık, kalın ve uzun    Seyrek, ince ve kısa
conniventes)

Lenfatik foliküller         Proksimalde yok distalde   Çok fazla (payer plakları)
                            seyrek

                                                                              10
11
12
13
14
İNCE BARSAK TÜMÖRLERİ




                        15
Benign tümörler

• Leimiyom, adenom, fibrom, hemanjiom, lenfanjiom,
  lipomlar vs.
• Adenomlar en sık görülen benign neoplazilerdir.
• Villöz, tubuler ve tubulovillöz adenomlar ile Brunner bezi
  adenomları.
• Adenomlar crohn hastalığı hariç en sık duodenumda
  yerleşir. Crohn hastalığında ise en sık ileumda yerleşir.
• Kanama, invajinasyona bağlı obstrüksiyon belirtilerine
  neden olur.
• Semptomatik olurlarsa mutlaka cerrahi olarak çıkarılmaları
  gerekir.

                                                          16
İleumda obstrüksiyona yol açan
      adenomatöz polip




                                 17
Peutz-Jegher’s sendromu
• Otozomal dominant.
• Mukokütanöz pigmentasyon ve GİS
  hamartomatöz polipler.
• Jejenumda sık.
• GİS kanser gelişme sıklığı %2-13.



                                      18
Malign tümörler
•   Hızlı transit (temas süresini kısaltır)
•   Epitel hücrelerinin hızlı yaşam döngüsü
•   İçerik sıvı (karsinojenleri dilüe eder)
•   İçerik alkali
•   Duvarda yüksek Ig A
•   Düşük bakteriyel içerik


                                              19
İnce Barsak Tümörleri Tipleri

                      Adeno Ca

–   %50 den fazlasıdır
–   50-60 yaşları
–   Mideye yakın lokalizasyonludur
–   Senkron veya metakron olarak görülebilirler
–   Etyolojisinde kırmızı et tüketimi, tütsülenmiş yiyecekler, Crohn
    hast., çölyak hastalığı, FAP sendromu, ve Peutz-Jegher’s send.
    bulunur

                                                                     20
Lenfoma

– Non-Hodgkin lenfoma tipindedir
– Primer incebarsak lenfomaları en sık İleumda
  lokalizedir, multifokal olabilir.
– Tek başına ince barsağı tutan malign lenfoma
  nadirdir




                                                 21
Primer ve sekonder lenfomaların ayrımında
         Dawson kriterleri kullanılır.

3. Periferik LAP olmamalı
4. Mediastinal LAP olmayan PA Akc grafisi
5. Beyaz küre sayısı normal
6. Ameliyatta barsaktaki lezyon dominant ve
   sadece bu barsağı drene eden lenf nodları
   tutulmuş
7. Dalak ve Karaciğer normal

                                               22
• MALT (Mucosa Associated Lymphoid
  Tissue) Lenfoma
  – Peyer plaklarındaki lenfoid dokudan gelişen
    lenfoma türüdür
  – B-hücreli Lenfomadır.




                                                  23
Sarcoma (Gİ stromal tümör-GİST)

– Tanımlayıcı özelliği hücrelerde tirozin kinaz
  KİT reseptörü ekspresyonudur.
– En sık lokalizasyonu %60-70 mide olup ikinci
  en sık ince barsaklarda görülür (%25-35).
– Daha çok leiomyosarkoma tipindedir
– Anjiosarkom tipi nadirdir
– Önce kanama sonra obstrüksiyona neden olur.


                                                  24
Karsinoid Tümör

– Nöroendokrin sistem tümörüdür
– Lieberkühn kriptalarındaki enterokromafin
  hücrelerinden gelişir
– %60-80 ileum-appendikste (orta barsak
  karsinoidleri) (Yüksek serotonin salınımı)
– %10-20 kalın barsakta (son barsak karsinoidleri)
– Geri kalan da mide-duod.(ön barsak karsinoid.)
– En nadir olarak özefagus ve pankreasta görülür.
                                                     25
– %15-30 vakada multiple dır. O nedenle ileri tetkik
  yapılmalı. Appendiks yerleşimli olanlar genellikle tektir.
– Makroskopik olarak normal mukoza ile kaplı, yüzeyden
  hafif kabarık, yuvarlak, sert nodüller olarak görülür.
– Mezenter ve barsak duvarında aşırı fibrozis vardır. Bu
  fibrozise bağlı obstrüksiyon gelişir.
– Diğer sistem kanserlerinin görülme oranıda artmıştır.
  Araştırılması gerekir. (kolon ca, MEN I)
– En sık appendikste gözlenirler
(%45 Appendix, %28 ileum, %16 rektum)
– İnce barsak tümörlerinin %20’sini oluşturur



                                                         26
Karsinoid tümörlerin malign potansiyeli

3. Lokalizasyon:       en fazla kolon (%60), en az
   appendiks (%3), ileum (%35)
4. Boyut: 1 cm küçük %2, 1-2 cm %50, 2 cm
   büyük %80-90
5. İnvazyonun derinliği: Submukozaya kadar
   inenler metastaz yapmaz, serozaya ulaşanların
   %70’i metastaz yapar.
6. Büyüme paterni: Histolojik büyüme paterni
   sağkalımla ilişkili olup prognostik önemi
   vardır.

                                                27
• Karsinoid Sendrom
   –   En fazla serotonin ve substant P salınır
   –   Glukagon, kininler, prostaglandinler
   –   Gastrin, nörotensin, pankreatit polipeptit
   –   Somatostatin, dopamin
   –   Histamin, kortikotropin
   –   Gastrini açığa çıkaran peptid
   –   Büyüme hormonunu açığa çıkaran peptid
Salgılayarak karsinoid sendroma neden olurlar.
  (Metastazlar)

                                                    28
• Karsinoid sendrom; Karsinoid tm lerin
  %30-70’i metastaz yapar. Bunlarında
  %6-9’unda karsinoid sendrom görülür
• Over ve retroperiton karsinoid tm’lerinin
  m.st. yapmasına gerek yoktur.




                                              29
İnce barsak Tümörleri Evreleme
      American Joint Committee on Cancer (AJCC)

• T Tümör
  –   Tx    Tümör tesbit edilemiyor
  –   T0    Tümör yok
  –   Tis   İnsitu kanser
  –   T1    Lamina propria ve submukoza invaze
  –   T2    Muskularis propria invaze
  –   T3    Subseroza tutulmuş, mezenterde 2 cm lik
            kısımda veya retroperitonda yayılım var
  – T4      Komşu organları invaze eden tümör veya
            mezenterde 2 cm den uzak alanda tümör varlığı
                                                   30
İnce barsak Tümörleri Evreleme
 American Joint Committee on Cancer (AJCC)
• N Lenf Nod Tutulumu
  – Nx    Lenf nod tutulumu tesbit edilemiyor
  – N0    Bölgesel lenf nodu tutulumu yok
  – N1    Bölgesel lenf nodu tutulumu var
• M Metastaz
  – Mx    Uzak metastaz tesbit edilemiyor
  – M0    Uzak metastaz yok
  – M1    Uzak metastaz var


                                                31
İnce barsak Tümörleri Evreleme
     American Joint Committee on Cancer (AJCC)

Evre             T          N         M
 0               Tis        N0        M0
 I               T1-2       N0        M0
 II              T3-4       N0        M0
 III             T1-4       N1        M0
 IV              T1-4       N0-1      M1

                                                 32
İnce Barsak Tümörleri Belirti ve
                   Bulguları
• Malign Epitelial Neoplazmlar:
   –   Karın ağrısı
   –   Diare Obstrüksiyon (%15-35)
   –   Diyare (mukuslu)
   –   Tenezm
   –   Anemi (Sarkomlar-GİST ler İB kanserlei içinde en fazla kanamaya
       neden olan tiptir.)
   –   Perforasyon (%10 lenfoma ve sarkomlar)
   –   Anoreksia
   –   Kilo kaybı
   –   Ele gelen kitle
• Karsinoid Tümörler
   – Metastaz semptomları
   – Bazen tıkanma belirti ve bulgularını verirler ancak nadirdir
                                                                     33
İnce Barsak Tümörleri Belirti ve Bulguları

• Karsinoid Tümör
  – Kc metastazı olan % 5 hastada gerçekleşir
     • Flushing ve siyanoz - substant P
     • Astıma benzer hışırtılı solunum - serotonin, bradikinin,
       substant P
     • Sulu diare - epizodik, yemek sonrası, serotonin.
     • HT ve palpitasyon
     • Triküspit ve pulmoner kapak fibrozuna bağlı Sağ kalp
       yetmezliği
     • Akut karın- karsinoid abdominal kriz
     • Hepatomegali
                                                             34
Schwannoma




             35
İleumda lipom




                36
37
adenokarsinom




           38
adenokarsinom




                39
Non-Hodgkin lenfoma, ileum




                             40
Karsinoid tümör




                  41
İnce Barsak Tümörlerinde TANI


•   ÖMD grafi, endoskopi

•   İnce barsak pasaj grafisi

•   Bilgisayarlı tomografi

•   Manyetik rezonans görüntüleme

•   Sintigrafi (Somatostatin reseptör sintigrafisi, 111 In işaretli pentetreoid)

•   Kapsül endoskopi

•   Provokatif testler (pentagastrin testi, en güvenilir ve emin olanıdır).

•   Enteroklizis.


                                                                                   42
İB Karsinomu




               43
leiomyoma CT görünümü




                        44
45
İnce Barsak Tümörlerinde Tedavi


•   Adenokanserlerde bölgesel lenfadenektomi yapılacak şekilde cerrahi
    rezeksiyon yapılır. Prognozu kötüdür. Kemoterapinin etkinliği kısıtlı.

•   GİST’ler segmenter rezeksiyon ile tedavi edilirler. Lenfadenektomiye gerek
    yoktur çünkü nadiren lenf nodu metastazı yaparlar. Klasik kemoterapetik
    ajanlara dirençlidir. İmatinib (Tirozin kinaz KİT’e afinitesi yüksek, tirozin
    kinaz inhibitörü) kullanılmaktadır. Çıkarılabilen tümörlerde 5 yıllık hayatta
    kalım %50dir

•   Lokalize İB lenfomalarına segmenter rezeksiyon, diffüz tutulum olanlarda ise
    kemoterapi yapılır.


                                                                                    46
Karsinoid tümörlerin tedavisi
3 faktöre bağlıdır:

2.    Boyut: 1 cm’den küçük lezyonlar için segmenter rezeksiyon yeterliyken
      büyük olanlar için geniş rezeksiyon gereklidir.

3.    Lokalizasyon

4.    Metastazın varlığı veya yokluğu: Mümkün olduğunca kitle küçültücü
      ameliyatlar yapılmalı. Çünkü uzun dönem sağkalıma ve karsinoid
      sendromun semptomlarını azaltır.

      Doksorubisin, 5-FU, Streptozosin (%30-50)

      Oktreotid, karsinoid sendromun semptomlarının tedavisinde etkilidir.
      Ayrıca hidrokortizon, histaminde verilir.

                                                                              47
48
CROHN HASTALIĞI




                  49
TANIM
     Tüm gastrointestinal kanalı
(ağızdan anüse kadar)
etkileyebilen, ancak en sık
terminal ileum ve proksimal
kolonu tutan kronik,
granülomatöz, inflamatuar bir
hastalıktır.
     En sık tutulan bölgeler,
sıklık sırasına göre, terminal
ileum, sağ kolon, izole kolon,
proksimal ince barsak ve
gastroduodenumdur.


                                   50
EPİDEMİYOLOJİ
     Batı toplumlardaki prevalansi 1000’de
 1’dir.
     Beyazlardaki sıklığı Afrika-Karayip
 kökenlilere göre daha sıktır.
     Sıklıkla 3.dekadda olmakta 6.dekadda
 da bir artış göstermektedir.
     Kadınlarda erkeklere göre biraz daha
 fazladır. Sigara içimi riski 2 kat
 artırmaktadır.

                                             51
ETYOLOJİ
Nedeni bilinmiyor.
Ancak çevresel faktörlerin ve beslenme alışkanlıkların önemli rol olduğu
  düşünülmektedir.
Genetik olarak birinci derece akrabalarında bu hastalığı bulunan kişilerde risk 13
  kat artmıştır.
Monozigotik ikizlerde eşzamanlı hastalık olasılığı yüksektir.
Crohn hastalığı olan kişilerin aile bireyleri hem Crohn hem de Ülseratif kolit
   açısından yüksek risk taşımaktadır.
Enfeksiyonlar, immün olaylar, çevresel faktörler, gıdalara bağla faktörler ve
   genetik faktörler üzerinde durulmaktadır.
Özelikle Mycobacterium paratuberculosis, Mycobacterium avis ve Yersenia
  enterocolitica, hastaların ince barsaklarında sıklıkla izole edilmiştir.

                                                                            52
PATOLOJİ
Hastalığın ilk aşamasında histolojik olarak mukozal ve
  submukozal ödem görülür. İlk makroskopik lezyon
  mukozadaki aftöz ülserlerdir. Hastalık ilerledikçe
  inflamasyon transmüral hale gelir ve tüm duvar tabakaları
  tutulur. Barsak duvarı ödemli, duvarda kalınlaşma ve
  striktürler, mesenter kalınlaşmış, lenf nodları büyümüş
  olabilir. Hastalıklı barsak dokusu ve sağlam barsak dokusu
  iç içe bulunabilir (atlama alanları – skip areas).
  İnflamasyonlu barsak dokusu ile komşu organlar arasında
  yapışıklıklar, abseler olabilir.
Barsak duvarının tüm tabakalarında inflamatuar hücre
  infiltrasyonu vardır. Hastaların %40’ında epiteloid
  granülomlar saptanır, bu lezyonlar patogonomiktir.

                                                           53
54
ANAMNEZ
Kilo kaybı                   %85
Diyare                       %80
Karın ağrısı                 %75
Rektal kanama                %50
Büyüme geriliği              %35
Bulantı ve kusma             %25
Rektal hastalık              %50
Ekstraintestinal bulgular    %25
Perianal hastalık            %15
Semptomlar hastalığın aktivite gösterdiği bölgeye bağlıdır.

                                                              55
FİZİK MUAYENE

İnce barsak hastalığı olan hastalarda bulantı, kusma,
  ağrı ve ishal vardır. İshal malabsorbsyona ve
  bakteriyel aşırı çoğalmaya sekonderdir. Büyüme
  geriliği bu hastalarda sıktır.
Distal hastalığı olan hastalarda ishal, rektal kanama
  ve dışkılama hissi vardır.
Ekstraintestinal bulgular: artrit, eritema nodozum,
  pyoderma gangrenozum, ağızda ülserler, üveit,
  hiperkoagulabl durumlar, vaskülit, böbrek taşları,
  amloidoz, skleroz, kolanjit.
                                                    56
AYIRICI TANI
-Ülseratif kolit
-Apandisit
-Enfeksiyonlar (Mycobacteria, Salmonella, Shigella, Campylobacter, Aeromonas,
     Yersinia, Clostiridyum difficile, Escherichia coli , Giardiasis,
     Cryptosporidium).
-Hemolitik üremik sendrom
-Henoch-schönlein purpurası
-İrritabl barsak sendromu
-Peptik ülser hastalığı
-Konstipasyon
-Otoimmun enteropati, immun yetmezliği
-Primer laktaz eksikliği
-Psikososyal bozukluk
NOT: Özellikle sorulacak sorular:
Yenileyen karın ağrısı, diyare, tartı kaybı, yakın zamanda yapılmış yolculuk
     (enterik enfeksiyon), antibiyotik kullanımı (C difficile ), rektal kanama, ailede
     İBH öyküsü,
Extraintestinal semptomlar: aftoz ülser, artrit, eritema nodozum ve pyoderma
     gangrenozum, Crohn hastalığı akla getirir.                                      57
LABORATUAR BULGULAR
• Kan sayımı: besin eksikliğini akla getirecek şekilde mikrositoz,
  makrositoz, serum demir, B12, folat ve çinko.
• Sedimentasyon (hastalık aktivitesi)
• Elektrolitler (hidrasyon, böbrek fonksiyonları)
• Transaminazlar
• Alkalen fosfotaz
• Gama glutamil peptidaz ( hepatobilier hastalık)
• pANCA Crohn hastaligi (%19 pozitif) ülseratif kolit (%80 pozitif),
• İdrarda oksalat (oksalozis), ürat ve fosfat taşları ve kan bulunması
  üreterlerin inflamasyonlu barsaktan etkilendiğini düşündürür.
• Dışkıda gizli kan ve lökosit
• Dışkı kültürleri, C. Difficile toksin A ve B


                                                                         58
GÖRÜNTÜLEME

•   Akut tabloda direkt batın grafisi
•   Crohn's Disease, X-Ray
•   Baryumlu üst gastrointestinal ve ince barsak pasaj grafisi; bu
    hastalığın ince barsakta endoskop ie ulaşılamayan bölgelerdeki
    yaygınlığını gösterir
•   Akut kolitte fistüller ve striktürler gibi komplikasyonların
    değerlendirilmesinde faydalı olan baryumlu lavman opağın yerini
    kolonoskopi almıştır
•   BT ve ultrason, komplikasyonların ve hastalık şiddetinin
    değerlendirilmesinde faydalı tetkiklerdir
•   Endoskopide çok sayıda biyopsi alınması, lezyonların görülüp doku
    incelemesi ile tanı koyulmasına olanak vermekte olup, kolonik Crohn
    hastalığının ilk değerlendirmesinde tercih edilecek incelemedir.
•   Gastroduodenal hastalık semptomları olan hastalarda üst endoskopi ve
    biyopsi endikedir.

                                                                      59
60
61
Crohn’s Dx – String Sign




                           62
CROHN HAST




             63
CROHN HAST




             64
65
• Radyografik olarak:
  – Erken dönemde, baryumlu tetkiklerde punktat
    baryum kolleksiyonları ve bunları çevreleyen
    radyolusen halka şeklinde görülen aftoid
    ülserler görülür.
  – Crohn koliti ilerledikçe ülserler daha derinleşir
    ve irregüler olur.
  – Derin lineer ve longitüdinal ülserler araya
    ödematöz mukozanın (ülserasyon olmayan)
    girmesiyle kaldırım taşı görünümü alır.
                                                   66
• Tutulum asimetriktir. Kolon duvarının bir tarafı
  tutulmuşken diğer tarafı korunmuş olabilir.
• Ülselerin komşu organlara penetrasyonu,
  (mesane, vajina veya abdominal duvar) fistül ile
  sonuçlanır ve bu da baryumlu çalışmalarla
  gösterilebilir.
• Geç dönemde intramural fibrozise sekonder kolon
  duvarında kalınlaşma, lümende daralma ve striktür
  oluşumu gözlenir.
                                                 67
Crohn’s hastalığı ekstraluminal tutulum
•   (1) Anemi
•   (2) Hepatobilier hastalıklar
•   - yağlı karaciğer
    - hepatit
    - siroz
    - sklerozan kolanjit –
•   (3)Romatizmal
    - Artrit, periferiktir, 10%
    - Ankilozan spondilit, 5%
•   (4) Dermatolojik
    - Erythema Nodosum, tibia
    - Pyoderma gangrenosum, deride nekrotik ülserler
•   (5) Göz
    - Uveitis, (iris, ciliary body, choroid ın inflamasyonu)
    - Episcleritis, sclera ve conjunctiva arasındaki konnektif dokunun
    iltihabı.

                                                                         68
Deep linear
ulcers        Friable
              mucosa




                        69
KOMPLİKASYONLAR
•   Toksik megakolon ender görülen ancak ciddi bir komplikasyondur.
•   Striktürlere bağlı obstrüksiyon (%8-40), flegmon, yapışıklıklar, dev
    polipozis, safra taşları, lenfoma
•   Fistüle bağlı abse formasyonu ve perforasyon
•   Enteroenterik, enterovezikal, enterovajinal ve enterokütanöz fistüller
    gelişebilir
•   Hastaların %25-50’sinde perianal hastalık vardır
•   İnce barsak hastalığında malabsorbsiyon gelişir. Eksikliği görülen besin,
    hastalıklı bölgeye bağlıdır, sözgelimi; B12 eksikliği terminal ileum, demir
    eksikliği: duodenum
•   Adenokarsinom sıklığının genel popülasyona göre 4-20 kat artmış olduğu
    bildirilmektedir. Hastalığın başlangıç yaşı 21 altında ise göreceli malignite
    riski 20 kat yüksektir.
•   Masif kanama enderdir (%1). Rektal kanama sık görülür.
•   Büyüme geriliği sıktır: prepubertal çocuklarda görülen Crohn hastalığında
    final boy kısalmış, puberte gecikmiştir.

                                                                                    70
Anorectal Fistulas




                     71
FARMAKOLOJİK TEDAVİ
•   Steroidler: Steroidler hastalığın uzun dönemdeki seyrini modifiye etmezler, ancak, akut
    ataklarda yararlı olurlar. Prednizon intestinal bulguları kontrol altına alır.
•   Azatiopürin ve diğer immünsupresifler: Bunlar ülseratif kolitte olduğu gibi steroidlere
    ek olarak kullanılmaktadır. Bu ilaçlarla remisyonun sağlanması dışında fistüllerin
    iyileşmesinde de etkili olduğunu gösteren veriler bulunmaktadır.
•   Metranidazol ve diğer antibiyotikler: Crohn hastalığı bulunanlarda çeşitli bakteriler ve
    mantarların varlığı saptanmıştır. Kolonik Crohn hastalığında, perianal hastalıkta ve
    bağırsak rezeksiyonunu takiben rekürrensin önlenmesinde metranidazol etkili
    olmaktadır. Siproflokzasin de bu amaçlarla yararlı olabilmektedir.
•   Antidiyareikler ve kolestiramin: Bir iyon değiştirici reçine olan kolestiramin, ileal
    rezeksiyon sonrasında konjuge safra asitlerinin kolona ulaşmasının neden olduğu kronik
    diyarede yararlı olmaktadır. Obstrüksiyon belirtileri olmadığı sürece loperamid gibi
    antidiyareikler güvenilir ilaçlardır.

                                                                                         72
CERRAHİ TEDAVİ

•   Temel endikasyonlar: Medikal tedaviye cevap alınamaması ve komplikasyonların
    ortaya çıkmasıdır. Çocuklarda büyüme ve gelişme geriliğinin ortaya çıkması ve barsak
    dışı belirtilerin saptanması da cerrahi girişim gerektiren bulgulardandır.
•   Başlangıçta: geniş rezeksiyonlar öneriliyordur. Radikal olarak nitelenebilecek bu
    cerrahi girişimlerden sonra görülen nükslerin hiç de umulduğu gibi az olmaması ve
    massif ince barsak rezeksiyonlarının hastaları, hayatlarını tehdit eden kısa barsak
    sendromuna maruz bırakmıştır.
•   Günümüzde: mümkün olduğunca konservatif rezeksiyonların uygulanması, uygun
    olgularda rezeksiyon yerine striktüroplastilerin yapılarak tıkanıklığın aşılmasıdır.
    Bypass (köprüleme) girişimleri kullanılabilir, barsak yüzeyini azalttıkları, hastalığı
    ortadan kaldırmadıkları ve kanser riskini arttırdıkları için önerilmezler. Not: İnce
    barsağın özellikle ileum çok önemlidir ve mümkün olduğunca korunmalıdır.
•   Perianal abse varlığında: standart drenajı yapılmalıdır. (Perianal lezyonlar genellikle
    standart cerrahi tedaviye dirençlidir)
                                                                                      73
DİYET

– Parenteral beslenme ile barsak istirahati sağlanması.
– Elementer diyetin aktif hastalıkta remisyonu sağlamada etkili
  olduğu bildirilmiş (tadı kötü)
– Daha sonra kademli olarak normal diyet komponentleri verilir.
– Normal diyete dönüldükten yaklaşık 6 ay sonra %50 oranında
  relapsla karşılaşılmaktadır.
– Darlığı bulunan hastalarda meyve ve sebze kaynaklı lifden uzak
  durulması ve C vitamini ve folat desteği gerekir. Yaygın ince
  bağırsak cerrahisi geçirenlerde B12 vitamini verilmelidir. Genelde
  hastalar kendileri için en uygun diyeti kendileri bulmaktadır.



                                                                   74
PROGNOZ
• Cerrahi olarak tedavi edilen Crohn hastalığında
  nüks sıktır ve zamanla artar. Semptomatik nüks
  riski her geçen yıl başına %6 dolaylarındadır.
  Nüks riski, yapılan ameliyat, tutulum yeri, yaş,
  cins gibi parametrelerden bağımsızdır. Ameliyat
  sonrası medikal tedaviye devam edilmesinin
  nüksü önleyebileceği gösterilememiştir.
  Alevlenmeler arasında çoğu hastanın genel sağlık
  durumu iyi olup üretken bir yaşam sürmeye
  devam ederler. Ölüm ender karşılaşılan bir
  komplikasyondur (büyük serilerde %2.4)

                                                     75
76
Radyasyona bağlı barsak hasarı:
– Abdominal veya pelvik bölgeye 5000 rad veya daha
  fazla radyasyon alan hastaların %15’ınde gelişir.
– Akut veya kronik radyasyon hasarı görülebilir.
– Semptomlar ince ve kalın barsak hasarına bağlıdır.
  Abdominal ağrı, kanlı ve mukuslu diare olur.
– Küçük damarların hasarı ve obliterasyonu ve buna
  sekonder iskemik fibrozis gelişir.
– Fibrozis sonucu barsakta daralma veya striktür
  formasyonu oluşur.
– Rekto-vajinal fistül sıktır.

                                                       77
İnvajinasyon:
• Barsak segmentinin devamındaki barsak segmenti içerisine
  geçmesidir.
• Genellikle 2 yaş altı çocuklarda ve ileokolik invajinasyon
  şeklindedir.
• Kolonda genelikle meckel divertikülü, lenfoma, büyük
  mezenterik lenf nodları, duplikasyon ve poliplere sekonder
  gelişir.
• Rekürren, abdominal, kramp tarzı ağrı ve kusma vardır.
• Baryumlu tetkiklerde retrograd olarak doldurulduğunda
  baryum invajinasyon lokalizasyonunda konkav bir şekil
  yaparak sonlanır.
• Baryum lezyon etrafından sızarak spiral veya halka
  tarzında bir görünüme neden olur.
                                                          78
Kısa barsak sendromu
• Toplam ince barsak uzunluğunun uygun
  beslenmeyi sürdürmek için yeterli olmadığı
  durumlarda ortaya çıkan semptom ve
  bulgulardan oluşan sendromdur.
• Nedenleri;
  – Mezenterik oklüzyon
  – Orta barsak volvulusu
  – Süperior mezenterik damarın travma sonucu
    yırtılması
  – Crohn Hastalığı cerrahileri                 79
Kısa barsak sendromunun gelişmesinde rol
              oynayan faktörler.

3.   Kalan barsak uzunluğu
4.   Sağlam kolonun bulunması
5.   İleoçekal valfin korunması
6.   Hipergastrinemi ve gastrik hipersekresyon
7.   İnce barsağın hangi segmenti çıkarılmış
     (safra tuzları, kimyasal enterit-kolereik
     diare)

                                             80
• Diare, steatore, Vit B-12 azalması, safra tuzu
  malabsorbsiyonu, kolelithiazis, sıvı elektrolit
  kaybı, malnutrisyon, nefrolithiyazis (ca-oxalat
  taşları).

• Ameliyattan sonra bir adaptasyon süreci vardır.
  24-48 içinde enterositlerde bir hiperplazi gelişir.
  Kalan barsaklar 1-2 yıl içinde eksik barsakları
  kompanse etmeye çalışırlar.

• Tedavi (Diarenin kontrolü, sıvı elektrolit
  kayıplarının giderilmesi, TPN)

                                                        81
82
İntestinal fistüller
• GİS fistülleri, içi boş organlardan herhangi
  birinin lümeninin kendi normal anatomik
  gidiş ve sonlanışlarının dışında, anormal bir
  lokalizasyonda bir organ veya deri yüzeyine
  açılmasıdır.
• GİS fistülleri, internal fistül (organa açılanlar)
  ya da eksternal fistül (enterekutenöz fistüller,
  mukokütanöz fistüller) şeklinde olabilir.
                                                83
Fistül nedenleri:
   – Geçirilmiş operasyonlar (anastomoz kaçağı, barsak veya
     kan akımının yaralanması, unutulan tamponlar, drenlerin
     erezyonu, retansiyon sütürlerinin yaralaması,)
   – Travmalar
   – İntraabdominal enfeksiyonlar
   – Granülamatöz barsak hastalıkları , kanserler, radyoterapi

• Çoğu iatrojeniktir. Enterokütanöz fistüllerin %2
  sinden azı spontan olur. Bunlarda çoğunlukla crohn
  hastalığına bağlıdır.

• Fistül gelişme riski en yüksek olan operasyonlar
  kolon girişimleridir, safra yolları 2. olarak takip eder.
                                                            84
– GİS fistülleri, debilerine göre yüksek ve düşük debili
  fistüller ve yerleşim yerine görede proksimal ve distal
  fistüller olarak tanımlanırlar.
– Günlük debisi 500 ml’ye kadar olan fistüller, düşük debili,
  >500 ml ise yüksek debili fistül olarak tanımlanırlar.
– Tanı:
  ilk belirtiler ateş, lökositoz, uzamış ileus, yara enfeksiyonu
  ve karında hassasiyetttir.
  Genellikle, dren ya da kesi yerinden intestinal kapsamın
  geldiğinin görülmesi ile tanı konur.
  Fistül varlığının gösterilmesi için metilen mavisi
  kullanılabilir.
  Fistül tanısı en iyi şekilde kontrastlı grafiler ile konulur
  (fistülografi).
  Tanı için iyotlu kontrast maddeleri kullanılır.

                                                            85
Fistül ne kadar yukarı barsak segmentine ait ve
      debisi ne kadar yüksekse mortalite ve
         morbidite de o kadar yüksektir.




                                             86
KOMPLİKASYONLAR

3. Sepsis
4. Sıvı elektrolit eksikliği
5. Eksternal drenajın olduğu bölgede deri
   nekrozu ve erezyonları
6. malnutrisyon



                                            87
Tedavi:
• Kayıplar karşılanmalı
• Sepsis tedavi edilmeli
• Nütrisyonel destek sağlanarak hasta (+) azot bilançosunda
  tutulmalı
• Somatostatin verilebilir.

4-6 hafta sonunda fistül debisi azalmazsa cerrahi tedavi

      Sıvı-elektrolit tedavisi:
• Kaybedilen sıvılar, idrar volümü, kan elektrolit ölçümü,
  kan pH’sı dikkate alınarak sıvı-elektrolit tedavisi
  düzenlenmelidir.


                                                           88
Nütrisyonel destek
                         Kolokütanöz fistüller
        Enteral          Düşük debili ileal fistüller
                         Enteral yolla distaline ulaşılabilen yüksek
                jejunal veya mide, ösofagus fistülleri

                         Enteral beslenmeye intolerans
        Parenteral       Duodenal - jejunal fistüller
                         yüksek debili ileal fistüller

Somatostatin tedavisi:
        Somatostatin, pankreas ve barsak salgılarını inhibe eder, bu
nedenle fistüllerin debisini azaltarak çabuk kapanmasına yardımcı olur.
Yüksek debili fistüllerde standart olarak uygulanır.



                                                                       89
Spontan iyileşmeyi olumsuz etkileyen faktörler:

•   Fistül traktının çok kısa (<2cm) olması
•   Fistül traktının epitelize olması
•   Granülamatöz barsak hastalığının bulunması
•   Abse, yabancı cisim varlığı
•   Distal barsak segmentinde tıkanıklık olması
•   Radyasyon enteritinin olması
•   Nütrisyonun (-) dengede olması
•   Fistül traktusunda tümör varlığı
•   Yüksek debili füstül
•   %50den fazla barsak çevresinin devamlılığı yoksa
•   Proksimal fistüller

                                                       90
Pnömatozis intestinalis
• GİS de multiple hava ile dolu kistler vardır.
• Kistler submukoza ve subserozada
  yerleşmiştir.
• En sık jejenum, sonra ileum ve kolonda
  görülür.
• Çoğu hasta KOAH lı veya immün sistemleri
  baskılanmıştır.

                                             91
• Diare, karın ağrısı, distansiyon, bulantı,
  kusma, kilo kaybı

• Steril pneumaperitoneumun en sık
  nedenidir.




                                               92
93
94
İnce barsak divertikülleri
• Edinsel (duodenum) veya doğumsal (ileum)
• Doğumsala en iyi örnek appendiks ve meckel
  divertikülüdür.
• Edinsel olanlar ise motilite kusuruna bağlı olarak
  gelişir. Çoğunlukla asemtomatiktirlirler.
• Edinsel divertiküllerin mukoza, submukoza ve
  serozası vardır. Muskularis propriası yoktur.


                                                       95
Meckel divertiklü
• İB ve Gİ kanalın en sık konjenital anomalisidir.

    2 ler kuralı
•   % 2 insidans,
•   İleoçekal valve 2 feet (60 cm) uzaklık,
•   Büyüklüğü 2 inç (5 cm),
•   E/K 2/1
•   semtomatik olanlar 2 yaş altındadır
•   Heterotopik olarak sıklıkla 2 doku bulunur (pankreas ve
    mide)

                                                              96
• Ductus vitello intestinalis
  kalıntısıdır.
• Uç kısmı ile bir başka
  barsağa yada daha çok karın
  ön duvarına tutunur.
• Umblikal sinüs
• Fistül
• İntermediate cyst

                         97
98
99
• En sık klinik- Gİ kanama (%25-50), divertikülit
  (%10-20).
• Çocuklarda kanama ve divertikülit, erişkinde
  obstrüksiyon.
• Littre hernisi
• Tanıda Tc 99m Perteknetat sintigrafisi kullanılır.
• Komplikasyonlar
• Tedavi

                                                       100
101

Contenu connexe

Tendances

Nefrotik sendrom (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Nefrotik sendrom (fazlası için www.tipfakultesi.org )Nefrotik sendrom (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Nefrotik sendrom (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
HİPERKALSEMİ VE HİPOKALSEMİYE YAKLAŞIM
HİPERKALSEMİ VE HİPOKALSEMİYE YAKLAŞIMHİPERKALSEMİ VE HİPOKALSEMİYE YAKLAŞIM
HİPERKALSEMİ VE HİPOKALSEMİYE YAKLAŞIM
Dilek Gogas Yavuz
 
Pankreas ca (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Pankreas ca (fazlası için www.tipfakultesi.org)Pankreas ca (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Pankreas ca (fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Divertikülit(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Divertikülit(fazlası için www.tipfakultesi.org)Divertikülit(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Divertikülit(fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Akut karin (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut karin (fazlası için www.tipfakultesi.org)Akut karin (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut karin (fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Karaciğer safra (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Karaciğer safra (fazlası için www.tipfakultesi.org )Karaciğer safra (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Karaciğer safra (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Mi̇de ca et-2013
Mi̇de ca et-2013Mi̇de ca et-2013
Mi̇de ca et-2013
canberkay
 
Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
Akut apandisit (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut apandisit (fazlası için www.tipfakultesi.org)Akut apandisit (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut apandisit (fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Kardiyolojide fizik  bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)Kardiyolojide fizik  bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Intestinal obstruksiyon (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Intestinal obstruksiyon (fazlası için www.tipfakultesi.org)Intestinal obstruksiyon (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Intestinal obstruksiyon (fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )
PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )
PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 

Tendances (20)

Cerrahi sariliklar
Cerrahi sariliklarCerrahi sariliklar
Cerrahi sariliklar
 
Nefrotik sendrom (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Nefrotik sendrom (fazlası için www.tipfakultesi.org )Nefrotik sendrom (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Nefrotik sendrom (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
HİPERKALSEMİ VE HİPOKALSEMİYE YAKLAŞIM
HİPERKALSEMİ VE HİPOKALSEMİYE YAKLAŞIMHİPERKALSEMİ VE HİPOKALSEMİYE YAKLAŞIM
HİPERKALSEMİ VE HİPOKALSEMİYE YAKLAŞIM
 
Pankreas ca (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Pankreas ca (fazlası için www.tipfakultesi.org)Pankreas ca (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Pankreas ca (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Divertikülit(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Divertikülit(fazlası için www.tipfakultesi.org)Divertikülit(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Divertikülit(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Akut batında radyoloji
Akut batında radyolojiAkut batında radyoloji
Akut batında radyoloji
 
Nöroendokrin tümörlerde tedavi yaklaşımı
Nöroendokrin tümörlerde tedavi yaklaşımıNöroendokrin tümörlerde tedavi yaklaşımı
Nöroendokrin tümörlerde tedavi yaklaşımı
 
Akut karin (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut karin (fazlası için www.tipfakultesi.org)Akut karin (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut karin (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Karaciğer safra (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Karaciğer safra (fazlası için www.tipfakultesi.org )Karaciğer safra (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Karaciğer safra (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Portal hipertansiyon
Portal hipertansiyonPortal hipertansiyon
Portal hipertansiyon
 
Mi̇de ca et-2013
Mi̇de ca et-2013Mi̇de ca et-2013
Mi̇de ca et-2013
 
Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Akut apandisit (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut apandisit (fazlası için www.tipfakultesi.org)Akut apandisit (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut apandisit (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Kardiyolojide fizik  bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)Kardiyolojide fizik  bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Intestinal obstruksiyon (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Intestinal obstruksiyon (fazlası için www.tipfakultesi.org)Intestinal obstruksiyon (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Intestinal obstruksiyon (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
NÖROLOJİK MUAYENE
NÖROLOJİK MUAYENENÖROLOJİK MUAYENE
NÖROLOJİK MUAYENE
 
PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )
PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )
PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Hipertansif Aciller ve Dirençli Hipertansiyon Aytekin Alçelik
Hipertansif Aciller ve Dirençli Hipertansiyon Aytekin AlçelikHipertansif Aciller ve Dirençli Hipertansiyon Aytekin Alçelik
Hipertansif Aciller ve Dirençli Hipertansiyon Aytekin Alçelik
 

En vedette

Ince bagirsak-hastaliklari-semiyolojisi
Ince bagirsak-hastaliklari-semiyolojisiInce bagirsak-hastaliklari-semiyolojisi
Ince bagirsak-hastaliklari-semiyolojisi
Serdar Yanıker
 
Barsak tıkanıklığı(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Barsak tıkanıklığı(fazlası için www.tipfakultesi.org)Barsak tıkanıklığı(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Barsak tıkanıklığı(fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Seronegatif spondiloartropatiler (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Seronegatif spondiloartropatiler (fazlası için www.tipfakultesi.org)Seronegatif spondiloartropatiler (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Seronegatif spondiloartropatiler (fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
çöLyak hastaliği
çöLyak  hastaliğiçöLyak  hastaliği
çöLyak hastaliği
didem27
 
kronik iltihap (fazlası için www.tipfakultesi.org )
kronik iltihap (fazlası için www.tipfakultesi.org )kronik iltihap (fazlası için www.tipfakultesi.org )
kronik iltihap (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
Pediatrikabdominal acillerderadyoloji(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Pediatrikabdominal acillerderadyoloji(fazlası için www.tipfakultesi.org)Pediatrikabdominal acillerderadyoloji(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Pediatrikabdominal acillerderadyoloji(fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Bağırsaklarda sindirim (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Bağırsaklarda sindirim (fazlası için www.tipfakultesi.org )Bağırsaklarda sindirim (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Bağırsaklarda sindirim (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 

En vedette (15)

Ince bağırsak
Ince bağırsakInce bağırsak
Ince bağırsak
 
Ince bagirsak-hastaliklari-semiyolojisi
Ince bagirsak-hastaliklari-semiyolojisiInce bagirsak-hastaliklari-semiyolojisi
Ince bagirsak-hastaliklari-semiyolojisi
 
Barsak tıkanıklığı(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Barsak tıkanıklığı(fazlası için www.tipfakultesi.org)Barsak tıkanıklığı(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Barsak tıkanıklığı(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Seronegatif spondiloartropatiler (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Seronegatif spondiloartropatiler (fazlası için www.tipfakultesi.org)Seronegatif spondiloartropatiler (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Seronegatif spondiloartropatiler (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
16 kasim 2011 kritik hastada enteral beslenme 09.30 10.00 gülbin aygencel
16 kasim 2011 kritik hastada enteral beslenme 09.30 10.00  gülbin  aygencel16 kasim 2011 kritik hastada enteral beslenme 09.30 10.00  gülbin  aygencel
16 kasim 2011 kritik hastada enteral beslenme 09.30 10.00 gülbin aygencel
 
çöLyak hastaliği
çöLyak  hastaliğiçöLyak  hastaliği
çöLyak hastaliği
 
Nonkolorektal karaciğer metastazları
Nonkolorektal karaciğer metastazlarıNonkolorektal karaciğer metastazları
Nonkolorektal karaciğer metastazları
 
kronik iltihap (fazlası için www.tipfakultesi.org )
kronik iltihap (fazlası için www.tipfakultesi.org )kronik iltihap (fazlası için www.tipfakultesi.org )
kronik iltihap (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Pediatrikabdominal acillerderadyoloji(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Pediatrikabdominal acillerderadyoloji(fazlası için www.tipfakultesi.org)Pediatrikabdominal acillerderadyoloji(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Pediatrikabdominal acillerderadyoloji(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
akut pankreatit
akut pankreatitakut pankreatit
akut pankreatit
 
Bağırsaklarda sindirim (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Bağırsaklarda sindirim (fazlası için www.tipfakultesi.org )Bağırsaklarda sindirim (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Bağırsaklarda sindirim (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Ağız dil histolojisi
Ağız dil histolojisi Ağız dil histolojisi
Ağız dil histolojisi
 
Understanding GEP NET Cancer
Understanding GEP NET CancerUnderstanding GEP NET Cancer
Understanding GEP NET Cancer
 
Neuroendocrine Tumors in 2016
Neuroendocrine Tumors in 2016 Neuroendocrine Tumors in 2016
Neuroendocrine Tumors in 2016
 
Enteral Beslenme
Enteral Beslenme Enteral Beslenme
Enteral Beslenme
 

Similaire à Ince barsak-hastaliklari (fazlası için www.tipfakultesi.org)

Ders böbrek yeni tm.
Ders böbrek yeni tm.Ders böbrek yeni tm.
Ders böbrek yeni tm.
Adnan Dizboyu
 
paranazal sinüs tümörlerine yaklaşım.pptx
paranazal sinüs tümörlerine yaklaşım.pptxparanazal sinüs tümörlerine yaklaşım.pptx
paranazal sinüs tümörlerine yaklaşım.pptx
RafetYldrm1
 
paranasal sinüs tm aproacfffaklaşım.pptx
paranasal sinüs tm aproacfffaklaşım.pptxparanasal sinüs tm aproacfffaklaşım.pptx
paranasal sinüs tm aproacfffaklaşım.pptx
RafetYldrm1
 
Mediastinal lezyonlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Mediastinal lezyonlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )Mediastinal lezyonlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Mediastinal lezyonlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
tükrük bezi tümörleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 tükrük bezi tümörleri (fazlası için www.tipfakultesi.org ) tükrük bezi tümörleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
tükrük bezi tümörleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
pediatrik-tümörler (fazlası için www.tipfakultesi.org )
pediatrik-tümörler (fazlası için www.tipfakultesi.org )pediatrik-tümörler (fazlası için www.tipfakultesi.org )
pediatrik-tümörler (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
Tükrük bezi kurul 10
Tükrük bezi kurul 10Tükrük bezi kurul 10
Tükrük bezi kurul 10
canberkay
 
Mesane tümörleri̇ ögrenci dersi
Mesane tümörleri̇ ögrenci dersiMesane tümörleri̇ ögrenci dersi
Mesane tümörleri̇ ögrenci dersi
Adnan Dizboyu
 
Tiroid kanserleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Tiroid kanserleri  (fazlası için www.tipfakultesi.org )Tiroid kanserleri  (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Tiroid kanserleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
tüm pato mix quiz http://www.tipciyiz.biz
tüm pato mix quiz http://www.tipciyiz.biztüm pato mix quiz http://www.tipciyiz.biz
tüm pato mix quiz http://www.tipciyiz.biz
Ismail Demirci
 
lenfoma (fazlası için www.tipfakultesi.org )
lenfoma (fazlası için www.tipfakultesi.org )lenfoma (fazlası için www.tipfakultesi.org )
lenfoma (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 

Similaire à Ince barsak-hastaliklari (fazlası için www.tipfakultesi.org) (20)

Ders böbrek yeni tm.
Ders böbrek yeni tm.Ders böbrek yeni tm.
Ders böbrek yeni tm.
 
paranazal sinüs tümörlerine yaklaşım.pptx
paranazal sinüs tümörlerine yaklaşım.pptxparanazal sinüs tümörlerine yaklaşım.pptx
paranazal sinüs tümörlerine yaklaşım.pptx
 
paranasal sinüs tm aproacfffaklaşım.pptx
paranasal sinüs tm aproacfffaklaşım.pptxparanasal sinüs tm aproacfffaklaşım.pptx
paranasal sinüs tm aproacfffaklaşım.pptx
 
Mediastinal lezyonlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Mediastinal lezyonlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )Mediastinal lezyonlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Mediastinal lezyonlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Karacigerde kitle-yapan-lezyonlar
Karacigerde kitle-yapan-lezyonlarKaracigerde kitle-yapan-lezyonlar
Karacigerde kitle-yapan-lezyonlar
 
Tüp ve overlerin benign hastalıkları
Tüp ve overlerin benign hastalıkları Tüp ve overlerin benign hastalıkları
Tüp ve overlerin benign hastalıkları
 
tükrük bezi tümörleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 tükrük bezi tümörleri (fazlası için www.tipfakultesi.org ) tükrük bezi tümörleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
tükrük bezi tümörleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
pediatrik-tümörler (fazlası için www.tipfakultesi.org )
pediatrik-tümörler (fazlası için www.tipfakultesi.org )pediatrik-tümörler (fazlası için www.tipfakultesi.org )
pediatrik-tümörler (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Mesanenin Nadir Görülen Kanserleri
Mesanenin Nadir Görülen KanserleriMesanenin Nadir Görülen Kanserleri
Mesanenin Nadir Görülen Kanserleri
 
Metaplastik karsinomlar, sarkomlar: Serpil Dizbay Sak
Metaplastik karsinomlar, sarkomlar: Serpil Dizbay SakMetaplastik karsinomlar, sarkomlar: Serpil Dizbay Sak
Metaplastik karsinomlar, sarkomlar: Serpil Dizbay Sak
 
Tükrük bezi kurul 10
Tükrük bezi kurul 10Tükrük bezi kurul 10
Tükrük bezi kurul 10
 
FETAL KİSTLER TÜMÖRLER
FETAL KİSTLER TÜMÖRLERFETAL KİSTLER TÜMÖRLER
FETAL KİSTLER TÜMÖRLER
 
Mesane tümörleri̇ ögrenci dersi
Mesane tümörleri̇ ögrenci dersiMesane tümörleri̇ ögrenci dersi
Mesane tümörleri̇ ögrenci dersi
 
Tiroid kanserleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Tiroid kanserleri  (fazlası için www.tipfakultesi.org )Tiroid kanserleri  (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Tiroid kanserleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Malign plevral mezotelyomada evreleme
Malign plevral mezotelyomada evrelemeMalign plevral mezotelyomada evreleme
Malign plevral mezotelyomada evreleme
 
Ders prostat ca
Ders prostat caDers prostat ca
Ders prostat ca
 
Pankreasin premalign lezyonlari
Pankreasin premalign lezyonlariPankreasin premalign lezyonlari
Pankreasin premalign lezyonlari
 
tüm pato mix quiz http://www.tipciyiz.biz
tüm pato mix quiz http://www.tipciyiz.biztüm pato mix quiz http://www.tipciyiz.biz
tüm pato mix quiz http://www.tipciyiz.biz
 
Renal cell ca
Renal cell caRenal cell ca
Renal cell ca
 
lenfoma (fazlası için www.tipfakultesi.org )
lenfoma (fazlası için www.tipfakultesi.org )lenfoma (fazlası için www.tipfakultesi.org )
lenfoma (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 

Plus de www.tipfakultesi. org

Plus de www.tipfakultesi. org (20)

Oksijen tedavisi
 Oksijen tedavisi Oksijen tedavisi
Oksijen tedavisi
 
Noninvaziv mekanik ventilasyon
Noninvaziv mekanik ventilasyonNoninvaziv mekanik ventilasyon
Noninvaziv mekanik ventilasyon
 
astım
astım astım
astım
 
Mekanik ventilasyon
Mekanik ventilasyonMekanik ventilasyon
Mekanik ventilasyon
 
Konsültasyon
KonsültasyonKonsültasyon
Konsültasyon
 
Koah
KoahKoah
Koah
 
Dr önder tani ve siniflama
Dr önder tani ve siniflamaDr önder tani ve siniflama
Dr önder tani ve siniflama
 
Diyabetes mellitus
Diyabetes mellitusDiyabetes mellitus
Diyabetes mellitus
 
Bronşektazi
BronşektaziBronşektazi
Bronşektazi
 
Bbh'da pnömoni
Bbh'da pnömoniBbh'da pnömoni
Bbh'da pnömoni
 
Astım tanı ve sınıflama
Astım tanı ve sınıflama Astım tanı ve sınıflama
Astım tanı ve sınıflama
 
Astım ve koah ilaç farmakolojisi
Astım ve koah ilaç farmakolojisiAstım ve koah ilaç farmakolojisi
Astım ve koah ilaç farmakolojisi
 
Astim tedavileri
Astim tedavileriAstim tedavileri
Astim tedavileri
 
Astim tani ve tedavi rehberi
Astim tani ve tedavi rehberiAstim tani ve tedavi rehberi
Astim tani ve tedavi rehberi
 
Astım ilaçları
Astım ilaçlarıAstım ilaçları
Astım ilaçları
 
Ape
ApeApe
Ape
 
bronkoskopi ünitesi yönetimi
bronkoskopi ünitesi yönetimi bronkoskopi ünitesi yönetimi
bronkoskopi ünitesi yönetimi
 
Akciğer kanseri
Akciğer kanseriAkciğer kanseri
Akciğer kanseri
 
Akut ve subakut öksürük
Akut ve subakut öksürükAkut ve subakut öksürük
Akut ve subakut öksürük
 
bronşit ve bronlşektazi alevlenme tedavisi
bronşit ve bronlşektazi alevlenme tedavisibronşit ve bronlşektazi alevlenme tedavisi
bronşit ve bronlşektazi alevlenme tedavisi
 

Ince barsak-hastaliklari (fazlası için www.tipfakultesi.org)

  • 1. İnce Barsak Hastalıkları Doç. Dr. Erhan AYGEN Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD ELAZIĞ 1
  • 2. İnce Barsak Anatomisi • Duodenum • Jejunum • İleum 2
  • 3. 3
  • 4. D vr aıs ua yp ı T n a uoa u ic mcs S b uoa umcs Tn a u ic msuais ucl r Tn ae s u ic s oa r ( e o) pr n it 4
  • 5. D vr aıs ua yp ı Tunica mucosa Tela submucosa Tunica muscularis Tunica serosa (periton) 5
  • 6. 6
  • 7. 7
  • 8. 8
  • 9. 9
  • 10. JEJUNUM İLEUM Uzunlukları 2/5 3/5 Lümen Geniş Dar Mesenter yağ miktarı Az Çok Arteria recti özellikleri Seyrek ve uzun Sık ve kısa Barsak duvarı Kalın İnce Villuslar Sık ve yüksek Seyrek ve alçak Plica circulares (valvula Daha sık, kalın ve uzun Seyrek, ince ve kısa conniventes) Lenfatik foliküller Proksimalde yok distalde Çok fazla (payer plakları) seyrek 10
  • 11. 11
  • 12. 12
  • 13. 13
  • 14. 14
  • 16. Benign tümörler • Leimiyom, adenom, fibrom, hemanjiom, lenfanjiom, lipomlar vs. • Adenomlar en sık görülen benign neoplazilerdir. • Villöz, tubuler ve tubulovillöz adenomlar ile Brunner bezi adenomları. • Adenomlar crohn hastalığı hariç en sık duodenumda yerleşir. Crohn hastalığında ise en sık ileumda yerleşir. • Kanama, invajinasyona bağlı obstrüksiyon belirtilerine neden olur. • Semptomatik olurlarsa mutlaka cerrahi olarak çıkarılmaları gerekir. 16
  • 17. İleumda obstrüksiyona yol açan adenomatöz polip 17
  • 18. Peutz-Jegher’s sendromu • Otozomal dominant. • Mukokütanöz pigmentasyon ve GİS hamartomatöz polipler. • Jejenumda sık. • GİS kanser gelişme sıklığı %2-13. 18
  • 19. Malign tümörler • Hızlı transit (temas süresini kısaltır) • Epitel hücrelerinin hızlı yaşam döngüsü • İçerik sıvı (karsinojenleri dilüe eder) • İçerik alkali • Duvarda yüksek Ig A • Düşük bakteriyel içerik 19
  • 20. İnce Barsak Tümörleri Tipleri Adeno Ca – %50 den fazlasıdır – 50-60 yaşları – Mideye yakın lokalizasyonludur – Senkron veya metakron olarak görülebilirler – Etyolojisinde kırmızı et tüketimi, tütsülenmiş yiyecekler, Crohn hast., çölyak hastalığı, FAP sendromu, ve Peutz-Jegher’s send. bulunur 20
  • 21. Lenfoma – Non-Hodgkin lenfoma tipindedir – Primer incebarsak lenfomaları en sık İleumda lokalizedir, multifokal olabilir. – Tek başına ince barsağı tutan malign lenfoma nadirdir 21
  • 22. Primer ve sekonder lenfomaların ayrımında Dawson kriterleri kullanılır. 3. Periferik LAP olmamalı 4. Mediastinal LAP olmayan PA Akc grafisi 5. Beyaz küre sayısı normal 6. Ameliyatta barsaktaki lezyon dominant ve sadece bu barsağı drene eden lenf nodları tutulmuş 7. Dalak ve Karaciğer normal 22
  • 23. • MALT (Mucosa Associated Lymphoid Tissue) Lenfoma – Peyer plaklarındaki lenfoid dokudan gelişen lenfoma türüdür – B-hücreli Lenfomadır. 23
  • 24. Sarcoma (Gİ stromal tümör-GİST) – Tanımlayıcı özelliği hücrelerde tirozin kinaz KİT reseptörü ekspresyonudur. – En sık lokalizasyonu %60-70 mide olup ikinci en sık ince barsaklarda görülür (%25-35). – Daha çok leiomyosarkoma tipindedir – Anjiosarkom tipi nadirdir – Önce kanama sonra obstrüksiyona neden olur. 24
  • 25. Karsinoid Tümör – Nöroendokrin sistem tümörüdür – Lieberkühn kriptalarındaki enterokromafin hücrelerinden gelişir – %60-80 ileum-appendikste (orta barsak karsinoidleri) (Yüksek serotonin salınımı) – %10-20 kalın barsakta (son barsak karsinoidleri) – Geri kalan da mide-duod.(ön barsak karsinoid.) – En nadir olarak özefagus ve pankreasta görülür. 25
  • 26. – %15-30 vakada multiple dır. O nedenle ileri tetkik yapılmalı. Appendiks yerleşimli olanlar genellikle tektir. – Makroskopik olarak normal mukoza ile kaplı, yüzeyden hafif kabarık, yuvarlak, sert nodüller olarak görülür. – Mezenter ve barsak duvarında aşırı fibrozis vardır. Bu fibrozise bağlı obstrüksiyon gelişir. – Diğer sistem kanserlerinin görülme oranıda artmıştır. Araştırılması gerekir. (kolon ca, MEN I) – En sık appendikste gözlenirler (%45 Appendix, %28 ileum, %16 rektum) – İnce barsak tümörlerinin %20’sini oluşturur 26
  • 27. Karsinoid tümörlerin malign potansiyeli 3. Lokalizasyon: en fazla kolon (%60), en az appendiks (%3), ileum (%35) 4. Boyut: 1 cm küçük %2, 1-2 cm %50, 2 cm büyük %80-90 5. İnvazyonun derinliği: Submukozaya kadar inenler metastaz yapmaz, serozaya ulaşanların %70’i metastaz yapar. 6. Büyüme paterni: Histolojik büyüme paterni sağkalımla ilişkili olup prognostik önemi vardır. 27
  • 28. • Karsinoid Sendrom – En fazla serotonin ve substant P salınır – Glukagon, kininler, prostaglandinler – Gastrin, nörotensin, pankreatit polipeptit – Somatostatin, dopamin – Histamin, kortikotropin – Gastrini açığa çıkaran peptid – Büyüme hormonunu açığa çıkaran peptid Salgılayarak karsinoid sendroma neden olurlar. (Metastazlar) 28
  • 29. • Karsinoid sendrom; Karsinoid tm lerin %30-70’i metastaz yapar. Bunlarında %6-9’unda karsinoid sendrom görülür • Over ve retroperiton karsinoid tm’lerinin m.st. yapmasına gerek yoktur. 29
  • 30. İnce barsak Tümörleri Evreleme American Joint Committee on Cancer (AJCC) • T Tümör – Tx Tümör tesbit edilemiyor – T0 Tümör yok – Tis İnsitu kanser – T1 Lamina propria ve submukoza invaze – T2 Muskularis propria invaze – T3 Subseroza tutulmuş, mezenterde 2 cm lik kısımda veya retroperitonda yayılım var – T4 Komşu organları invaze eden tümör veya mezenterde 2 cm den uzak alanda tümör varlığı 30
  • 31. İnce barsak Tümörleri Evreleme American Joint Committee on Cancer (AJCC) • N Lenf Nod Tutulumu – Nx Lenf nod tutulumu tesbit edilemiyor – N0 Bölgesel lenf nodu tutulumu yok – N1 Bölgesel lenf nodu tutulumu var • M Metastaz – Mx Uzak metastaz tesbit edilemiyor – M0 Uzak metastaz yok – M1 Uzak metastaz var 31
  • 32. İnce barsak Tümörleri Evreleme American Joint Committee on Cancer (AJCC) Evre T N M 0 Tis N0 M0 I T1-2 N0 M0 II T3-4 N0 M0 III T1-4 N1 M0 IV T1-4 N0-1 M1 32
  • 33. İnce Barsak Tümörleri Belirti ve Bulguları • Malign Epitelial Neoplazmlar: – Karın ağrısı – Diare Obstrüksiyon (%15-35) – Diyare (mukuslu) – Tenezm – Anemi (Sarkomlar-GİST ler İB kanserlei içinde en fazla kanamaya neden olan tiptir.) – Perforasyon (%10 lenfoma ve sarkomlar) – Anoreksia – Kilo kaybı – Ele gelen kitle • Karsinoid Tümörler – Metastaz semptomları – Bazen tıkanma belirti ve bulgularını verirler ancak nadirdir 33
  • 34. İnce Barsak Tümörleri Belirti ve Bulguları • Karsinoid Tümör – Kc metastazı olan % 5 hastada gerçekleşir • Flushing ve siyanoz - substant P • Astıma benzer hışırtılı solunum - serotonin, bradikinin, substant P • Sulu diare - epizodik, yemek sonrası, serotonin. • HT ve palpitasyon • Triküspit ve pulmoner kapak fibrozuna bağlı Sağ kalp yetmezliği • Akut karın- karsinoid abdominal kriz • Hepatomegali 34
  • 37. 37
  • 42. İnce Barsak Tümörlerinde TANI • ÖMD grafi, endoskopi • İnce barsak pasaj grafisi • Bilgisayarlı tomografi • Manyetik rezonans görüntüleme • Sintigrafi (Somatostatin reseptör sintigrafisi, 111 In işaretli pentetreoid) • Kapsül endoskopi • Provokatif testler (pentagastrin testi, en güvenilir ve emin olanıdır). • Enteroklizis. 42
  • 45. 45
  • 46. İnce Barsak Tümörlerinde Tedavi • Adenokanserlerde bölgesel lenfadenektomi yapılacak şekilde cerrahi rezeksiyon yapılır. Prognozu kötüdür. Kemoterapinin etkinliği kısıtlı. • GİST’ler segmenter rezeksiyon ile tedavi edilirler. Lenfadenektomiye gerek yoktur çünkü nadiren lenf nodu metastazı yaparlar. Klasik kemoterapetik ajanlara dirençlidir. İmatinib (Tirozin kinaz KİT’e afinitesi yüksek, tirozin kinaz inhibitörü) kullanılmaktadır. Çıkarılabilen tümörlerde 5 yıllık hayatta kalım %50dir • Lokalize İB lenfomalarına segmenter rezeksiyon, diffüz tutulum olanlarda ise kemoterapi yapılır. 46
  • 47. Karsinoid tümörlerin tedavisi 3 faktöre bağlıdır: 2. Boyut: 1 cm’den küçük lezyonlar için segmenter rezeksiyon yeterliyken büyük olanlar için geniş rezeksiyon gereklidir. 3. Lokalizasyon 4. Metastazın varlığı veya yokluğu: Mümkün olduğunca kitle küçültücü ameliyatlar yapılmalı. Çünkü uzun dönem sağkalıma ve karsinoid sendromun semptomlarını azaltır. Doksorubisin, 5-FU, Streptozosin (%30-50) Oktreotid, karsinoid sendromun semptomlarının tedavisinde etkilidir. Ayrıca hidrokortizon, histaminde verilir. 47
  • 48. 48
  • 50. TANIM Tüm gastrointestinal kanalı (ağızdan anüse kadar) etkileyebilen, ancak en sık terminal ileum ve proksimal kolonu tutan kronik, granülomatöz, inflamatuar bir hastalıktır. En sık tutulan bölgeler, sıklık sırasına göre, terminal ileum, sağ kolon, izole kolon, proksimal ince barsak ve gastroduodenumdur. 50
  • 51. EPİDEMİYOLOJİ Batı toplumlardaki prevalansi 1000’de 1’dir. Beyazlardaki sıklığı Afrika-Karayip kökenlilere göre daha sıktır. Sıklıkla 3.dekadda olmakta 6.dekadda da bir artış göstermektedir. Kadınlarda erkeklere göre biraz daha fazladır. Sigara içimi riski 2 kat artırmaktadır. 51
  • 52. ETYOLOJİ Nedeni bilinmiyor. Ancak çevresel faktörlerin ve beslenme alışkanlıkların önemli rol olduğu düşünülmektedir. Genetik olarak birinci derece akrabalarında bu hastalığı bulunan kişilerde risk 13 kat artmıştır. Monozigotik ikizlerde eşzamanlı hastalık olasılığı yüksektir. Crohn hastalığı olan kişilerin aile bireyleri hem Crohn hem de Ülseratif kolit açısından yüksek risk taşımaktadır. Enfeksiyonlar, immün olaylar, çevresel faktörler, gıdalara bağla faktörler ve genetik faktörler üzerinde durulmaktadır. Özelikle Mycobacterium paratuberculosis, Mycobacterium avis ve Yersenia enterocolitica, hastaların ince barsaklarında sıklıkla izole edilmiştir. 52
  • 53. PATOLOJİ Hastalığın ilk aşamasında histolojik olarak mukozal ve submukozal ödem görülür. İlk makroskopik lezyon mukozadaki aftöz ülserlerdir. Hastalık ilerledikçe inflamasyon transmüral hale gelir ve tüm duvar tabakaları tutulur. Barsak duvarı ödemli, duvarda kalınlaşma ve striktürler, mesenter kalınlaşmış, lenf nodları büyümüş olabilir. Hastalıklı barsak dokusu ve sağlam barsak dokusu iç içe bulunabilir (atlama alanları – skip areas). İnflamasyonlu barsak dokusu ile komşu organlar arasında yapışıklıklar, abseler olabilir. Barsak duvarının tüm tabakalarında inflamatuar hücre infiltrasyonu vardır. Hastaların %40’ında epiteloid granülomlar saptanır, bu lezyonlar patogonomiktir. 53
  • 54. 54
  • 55. ANAMNEZ Kilo kaybı %85 Diyare %80 Karın ağrısı %75 Rektal kanama %50 Büyüme geriliği %35 Bulantı ve kusma %25 Rektal hastalık %50 Ekstraintestinal bulgular %25 Perianal hastalık %15 Semptomlar hastalığın aktivite gösterdiği bölgeye bağlıdır. 55
  • 56. FİZİK MUAYENE İnce barsak hastalığı olan hastalarda bulantı, kusma, ağrı ve ishal vardır. İshal malabsorbsyona ve bakteriyel aşırı çoğalmaya sekonderdir. Büyüme geriliği bu hastalarda sıktır. Distal hastalığı olan hastalarda ishal, rektal kanama ve dışkılama hissi vardır. Ekstraintestinal bulgular: artrit, eritema nodozum, pyoderma gangrenozum, ağızda ülserler, üveit, hiperkoagulabl durumlar, vaskülit, böbrek taşları, amloidoz, skleroz, kolanjit. 56
  • 57. AYIRICI TANI -Ülseratif kolit -Apandisit -Enfeksiyonlar (Mycobacteria, Salmonella, Shigella, Campylobacter, Aeromonas, Yersinia, Clostiridyum difficile, Escherichia coli , Giardiasis, Cryptosporidium). -Hemolitik üremik sendrom -Henoch-schönlein purpurası -İrritabl barsak sendromu -Peptik ülser hastalığı -Konstipasyon -Otoimmun enteropati, immun yetmezliği -Primer laktaz eksikliği -Psikososyal bozukluk NOT: Özellikle sorulacak sorular: Yenileyen karın ağrısı, diyare, tartı kaybı, yakın zamanda yapılmış yolculuk (enterik enfeksiyon), antibiyotik kullanımı (C difficile ), rektal kanama, ailede İBH öyküsü, Extraintestinal semptomlar: aftoz ülser, artrit, eritema nodozum ve pyoderma gangrenozum, Crohn hastalığı akla getirir. 57
  • 58. LABORATUAR BULGULAR • Kan sayımı: besin eksikliğini akla getirecek şekilde mikrositoz, makrositoz, serum demir, B12, folat ve çinko. • Sedimentasyon (hastalık aktivitesi) • Elektrolitler (hidrasyon, böbrek fonksiyonları) • Transaminazlar • Alkalen fosfotaz • Gama glutamil peptidaz ( hepatobilier hastalık) • pANCA Crohn hastaligi (%19 pozitif) ülseratif kolit (%80 pozitif), • İdrarda oksalat (oksalozis), ürat ve fosfat taşları ve kan bulunması üreterlerin inflamasyonlu barsaktan etkilendiğini düşündürür. • Dışkıda gizli kan ve lökosit • Dışkı kültürleri, C. Difficile toksin A ve B 58
  • 59. GÖRÜNTÜLEME • Akut tabloda direkt batın grafisi • Crohn's Disease, X-Ray • Baryumlu üst gastrointestinal ve ince barsak pasaj grafisi; bu hastalığın ince barsakta endoskop ie ulaşılamayan bölgelerdeki yaygınlığını gösterir • Akut kolitte fistüller ve striktürler gibi komplikasyonların değerlendirilmesinde faydalı olan baryumlu lavman opağın yerini kolonoskopi almıştır • BT ve ultrason, komplikasyonların ve hastalık şiddetinin değerlendirilmesinde faydalı tetkiklerdir • Endoskopide çok sayıda biyopsi alınması, lezyonların görülüp doku incelemesi ile tanı koyulmasına olanak vermekte olup, kolonik Crohn hastalığının ilk değerlendirmesinde tercih edilecek incelemedir. • Gastroduodenal hastalık semptomları olan hastalarda üst endoskopi ve biyopsi endikedir. 59
  • 60. 60
  • 61. 61
  • 62. Crohn’s Dx – String Sign 62
  • 65. 65
  • 66. • Radyografik olarak: – Erken dönemde, baryumlu tetkiklerde punktat baryum kolleksiyonları ve bunları çevreleyen radyolusen halka şeklinde görülen aftoid ülserler görülür. – Crohn koliti ilerledikçe ülserler daha derinleşir ve irregüler olur. – Derin lineer ve longitüdinal ülserler araya ödematöz mukozanın (ülserasyon olmayan) girmesiyle kaldırım taşı görünümü alır. 66
  • 67. • Tutulum asimetriktir. Kolon duvarının bir tarafı tutulmuşken diğer tarafı korunmuş olabilir. • Ülselerin komşu organlara penetrasyonu, (mesane, vajina veya abdominal duvar) fistül ile sonuçlanır ve bu da baryumlu çalışmalarla gösterilebilir. • Geç dönemde intramural fibrozise sekonder kolon duvarında kalınlaşma, lümende daralma ve striktür oluşumu gözlenir. 67
  • 68. Crohn’s hastalığı ekstraluminal tutulum • (1) Anemi • (2) Hepatobilier hastalıklar • - yağlı karaciğer - hepatit - siroz - sklerozan kolanjit – • (3)Romatizmal - Artrit, periferiktir, 10% - Ankilozan spondilit, 5% • (4) Dermatolojik - Erythema Nodosum, tibia - Pyoderma gangrenosum, deride nekrotik ülserler • (5) Göz - Uveitis, (iris, ciliary body, choroid ın inflamasyonu) - Episcleritis, sclera ve conjunctiva arasındaki konnektif dokunun iltihabı. 68
  • 69. Deep linear ulcers Friable mucosa 69
  • 70. KOMPLİKASYONLAR • Toksik megakolon ender görülen ancak ciddi bir komplikasyondur. • Striktürlere bağlı obstrüksiyon (%8-40), flegmon, yapışıklıklar, dev polipozis, safra taşları, lenfoma • Fistüle bağlı abse formasyonu ve perforasyon • Enteroenterik, enterovezikal, enterovajinal ve enterokütanöz fistüller gelişebilir • Hastaların %25-50’sinde perianal hastalık vardır • İnce barsak hastalığında malabsorbsiyon gelişir. Eksikliği görülen besin, hastalıklı bölgeye bağlıdır, sözgelimi; B12 eksikliği terminal ileum, demir eksikliği: duodenum • Adenokarsinom sıklığının genel popülasyona göre 4-20 kat artmış olduğu bildirilmektedir. Hastalığın başlangıç yaşı 21 altında ise göreceli malignite riski 20 kat yüksektir. • Masif kanama enderdir (%1). Rektal kanama sık görülür. • Büyüme geriliği sıktır: prepubertal çocuklarda görülen Crohn hastalığında final boy kısalmış, puberte gecikmiştir. 70
  • 72. FARMAKOLOJİK TEDAVİ • Steroidler: Steroidler hastalığın uzun dönemdeki seyrini modifiye etmezler, ancak, akut ataklarda yararlı olurlar. Prednizon intestinal bulguları kontrol altına alır. • Azatiopürin ve diğer immünsupresifler: Bunlar ülseratif kolitte olduğu gibi steroidlere ek olarak kullanılmaktadır. Bu ilaçlarla remisyonun sağlanması dışında fistüllerin iyileşmesinde de etkili olduğunu gösteren veriler bulunmaktadır. • Metranidazol ve diğer antibiyotikler: Crohn hastalığı bulunanlarda çeşitli bakteriler ve mantarların varlığı saptanmıştır. Kolonik Crohn hastalığında, perianal hastalıkta ve bağırsak rezeksiyonunu takiben rekürrensin önlenmesinde metranidazol etkili olmaktadır. Siproflokzasin de bu amaçlarla yararlı olabilmektedir. • Antidiyareikler ve kolestiramin: Bir iyon değiştirici reçine olan kolestiramin, ileal rezeksiyon sonrasında konjuge safra asitlerinin kolona ulaşmasının neden olduğu kronik diyarede yararlı olmaktadır. Obstrüksiyon belirtileri olmadığı sürece loperamid gibi antidiyareikler güvenilir ilaçlardır. 72
  • 73. CERRAHİ TEDAVİ • Temel endikasyonlar: Medikal tedaviye cevap alınamaması ve komplikasyonların ortaya çıkmasıdır. Çocuklarda büyüme ve gelişme geriliğinin ortaya çıkması ve barsak dışı belirtilerin saptanması da cerrahi girişim gerektiren bulgulardandır. • Başlangıçta: geniş rezeksiyonlar öneriliyordur. Radikal olarak nitelenebilecek bu cerrahi girişimlerden sonra görülen nükslerin hiç de umulduğu gibi az olmaması ve massif ince barsak rezeksiyonlarının hastaları, hayatlarını tehdit eden kısa barsak sendromuna maruz bırakmıştır. • Günümüzde: mümkün olduğunca konservatif rezeksiyonların uygulanması, uygun olgularda rezeksiyon yerine striktüroplastilerin yapılarak tıkanıklığın aşılmasıdır. Bypass (köprüleme) girişimleri kullanılabilir, barsak yüzeyini azalttıkları, hastalığı ortadan kaldırmadıkları ve kanser riskini arttırdıkları için önerilmezler. Not: İnce barsağın özellikle ileum çok önemlidir ve mümkün olduğunca korunmalıdır. • Perianal abse varlığında: standart drenajı yapılmalıdır. (Perianal lezyonlar genellikle standart cerrahi tedaviye dirençlidir) 73
  • 74. DİYET – Parenteral beslenme ile barsak istirahati sağlanması. – Elementer diyetin aktif hastalıkta remisyonu sağlamada etkili olduğu bildirilmiş (tadı kötü) – Daha sonra kademli olarak normal diyet komponentleri verilir. – Normal diyete dönüldükten yaklaşık 6 ay sonra %50 oranında relapsla karşılaşılmaktadır. – Darlığı bulunan hastalarda meyve ve sebze kaynaklı lifden uzak durulması ve C vitamini ve folat desteği gerekir. Yaygın ince bağırsak cerrahisi geçirenlerde B12 vitamini verilmelidir. Genelde hastalar kendileri için en uygun diyeti kendileri bulmaktadır. 74
  • 75. PROGNOZ • Cerrahi olarak tedavi edilen Crohn hastalığında nüks sıktır ve zamanla artar. Semptomatik nüks riski her geçen yıl başına %6 dolaylarındadır. Nüks riski, yapılan ameliyat, tutulum yeri, yaş, cins gibi parametrelerden bağımsızdır. Ameliyat sonrası medikal tedaviye devam edilmesinin nüksü önleyebileceği gösterilememiştir. Alevlenmeler arasında çoğu hastanın genel sağlık durumu iyi olup üretken bir yaşam sürmeye devam ederler. Ölüm ender karşılaşılan bir komplikasyondur (büyük serilerde %2.4) 75
  • 76. 76
  • 77. Radyasyona bağlı barsak hasarı: – Abdominal veya pelvik bölgeye 5000 rad veya daha fazla radyasyon alan hastaların %15’ınde gelişir. – Akut veya kronik radyasyon hasarı görülebilir. – Semptomlar ince ve kalın barsak hasarına bağlıdır. Abdominal ağrı, kanlı ve mukuslu diare olur. – Küçük damarların hasarı ve obliterasyonu ve buna sekonder iskemik fibrozis gelişir. – Fibrozis sonucu barsakta daralma veya striktür formasyonu oluşur. – Rekto-vajinal fistül sıktır. 77
  • 78. İnvajinasyon: • Barsak segmentinin devamındaki barsak segmenti içerisine geçmesidir. • Genellikle 2 yaş altı çocuklarda ve ileokolik invajinasyon şeklindedir. • Kolonda genelikle meckel divertikülü, lenfoma, büyük mezenterik lenf nodları, duplikasyon ve poliplere sekonder gelişir. • Rekürren, abdominal, kramp tarzı ağrı ve kusma vardır. • Baryumlu tetkiklerde retrograd olarak doldurulduğunda baryum invajinasyon lokalizasyonunda konkav bir şekil yaparak sonlanır. • Baryum lezyon etrafından sızarak spiral veya halka tarzında bir görünüme neden olur. 78
  • 79. Kısa barsak sendromu • Toplam ince barsak uzunluğunun uygun beslenmeyi sürdürmek için yeterli olmadığı durumlarda ortaya çıkan semptom ve bulgulardan oluşan sendromdur. • Nedenleri; – Mezenterik oklüzyon – Orta barsak volvulusu – Süperior mezenterik damarın travma sonucu yırtılması – Crohn Hastalığı cerrahileri 79
  • 80. Kısa barsak sendromunun gelişmesinde rol oynayan faktörler. 3. Kalan barsak uzunluğu 4. Sağlam kolonun bulunması 5. İleoçekal valfin korunması 6. Hipergastrinemi ve gastrik hipersekresyon 7. İnce barsağın hangi segmenti çıkarılmış (safra tuzları, kimyasal enterit-kolereik diare) 80
  • 81. • Diare, steatore, Vit B-12 azalması, safra tuzu malabsorbsiyonu, kolelithiazis, sıvı elektrolit kaybı, malnutrisyon, nefrolithiyazis (ca-oxalat taşları). • Ameliyattan sonra bir adaptasyon süreci vardır. 24-48 içinde enterositlerde bir hiperplazi gelişir. Kalan barsaklar 1-2 yıl içinde eksik barsakları kompanse etmeye çalışırlar. • Tedavi (Diarenin kontrolü, sıvı elektrolit kayıplarının giderilmesi, TPN) 81
  • 82. 82
  • 83. İntestinal fistüller • GİS fistülleri, içi boş organlardan herhangi birinin lümeninin kendi normal anatomik gidiş ve sonlanışlarının dışında, anormal bir lokalizasyonda bir organ veya deri yüzeyine açılmasıdır. • GİS fistülleri, internal fistül (organa açılanlar) ya da eksternal fistül (enterekutenöz fistüller, mukokütanöz fistüller) şeklinde olabilir. 83
  • 84. Fistül nedenleri: – Geçirilmiş operasyonlar (anastomoz kaçağı, barsak veya kan akımının yaralanması, unutulan tamponlar, drenlerin erezyonu, retansiyon sütürlerinin yaralaması,) – Travmalar – İntraabdominal enfeksiyonlar – Granülamatöz barsak hastalıkları , kanserler, radyoterapi • Çoğu iatrojeniktir. Enterokütanöz fistüllerin %2 sinden azı spontan olur. Bunlarda çoğunlukla crohn hastalığına bağlıdır. • Fistül gelişme riski en yüksek olan operasyonlar kolon girişimleridir, safra yolları 2. olarak takip eder. 84
  • 85. – GİS fistülleri, debilerine göre yüksek ve düşük debili fistüller ve yerleşim yerine görede proksimal ve distal fistüller olarak tanımlanırlar. – Günlük debisi 500 ml’ye kadar olan fistüller, düşük debili, >500 ml ise yüksek debili fistül olarak tanımlanırlar. – Tanı: ilk belirtiler ateş, lökositoz, uzamış ileus, yara enfeksiyonu ve karında hassasiyetttir. Genellikle, dren ya da kesi yerinden intestinal kapsamın geldiğinin görülmesi ile tanı konur. Fistül varlığının gösterilmesi için metilen mavisi kullanılabilir. Fistül tanısı en iyi şekilde kontrastlı grafiler ile konulur (fistülografi). Tanı için iyotlu kontrast maddeleri kullanılır. 85
  • 86. Fistül ne kadar yukarı barsak segmentine ait ve debisi ne kadar yüksekse mortalite ve morbidite de o kadar yüksektir. 86
  • 87. KOMPLİKASYONLAR 3. Sepsis 4. Sıvı elektrolit eksikliği 5. Eksternal drenajın olduğu bölgede deri nekrozu ve erezyonları 6. malnutrisyon 87
  • 88. Tedavi: • Kayıplar karşılanmalı • Sepsis tedavi edilmeli • Nütrisyonel destek sağlanarak hasta (+) azot bilançosunda tutulmalı • Somatostatin verilebilir. 4-6 hafta sonunda fistül debisi azalmazsa cerrahi tedavi Sıvı-elektrolit tedavisi: • Kaybedilen sıvılar, idrar volümü, kan elektrolit ölçümü, kan pH’sı dikkate alınarak sıvı-elektrolit tedavisi düzenlenmelidir. 88
  • 89. Nütrisyonel destek Kolokütanöz fistüller Enteral Düşük debili ileal fistüller Enteral yolla distaline ulaşılabilen yüksek jejunal veya mide, ösofagus fistülleri Enteral beslenmeye intolerans Parenteral Duodenal - jejunal fistüller yüksek debili ileal fistüller Somatostatin tedavisi: Somatostatin, pankreas ve barsak salgılarını inhibe eder, bu nedenle fistüllerin debisini azaltarak çabuk kapanmasına yardımcı olur. Yüksek debili fistüllerde standart olarak uygulanır. 89
  • 90. Spontan iyileşmeyi olumsuz etkileyen faktörler: • Fistül traktının çok kısa (<2cm) olması • Fistül traktının epitelize olması • Granülamatöz barsak hastalığının bulunması • Abse, yabancı cisim varlığı • Distal barsak segmentinde tıkanıklık olması • Radyasyon enteritinin olması • Nütrisyonun (-) dengede olması • Fistül traktusunda tümör varlığı • Yüksek debili füstül • %50den fazla barsak çevresinin devamlılığı yoksa • Proksimal fistüller 90
  • 91. Pnömatozis intestinalis • GİS de multiple hava ile dolu kistler vardır. • Kistler submukoza ve subserozada yerleşmiştir. • En sık jejenum, sonra ileum ve kolonda görülür. • Çoğu hasta KOAH lı veya immün sistemleri baskılanmıştır. 91
  • 92. • Diare, karın ağrısı, distansiyon, bulantı, kusma, kilo kaybı • Steril pneumaperitoneumun en sık nedenidir. 92
  • 93. 93
  • 94. 94
  • 95. İnce barsak divertikülleri • Edinsel (duodenum) veya doğumsal (ileum) • Doğumsala en iyi örnek appendiks ve meckel divertikülüdür. • Edinsel olanlar ise motilite kusuruna bağlı olarak gelişir. Çoğunlukla asemtomatiktirlirler. • Edinsel divertiküllerin mukoza, submukoza ve serozası vardır. Muskularis propriası yoktur. 95
  • 96. Meckel divertiklü • İB ve Gİ kanalın en sık konjenital anomalisidir. 2 ler kuralı • % 2 insidans, • İleoçekal valve 2 feet (60 cm) uzaklık, • Büyüklüğü 2 inç (5 cm), • E/K 2/1 • semtomatik olanlar 2 yaş altındadır • Heterotopik olarak sıklıkla 2 doku bulunur (pankreas ve mide) 96
  • 97. • Ductus vitello intestinalis kalıntısıdır. • Uç kısmı ile bir başka barsağa yada daha çok karın ön duvarına tutunur. • Umblikal sinüs • Fistül • İntermediate cyst 97
  • 98. 98
  • 99. 99
  • 100. • En sık klinik- Gİ kanama (%25-50), divertikülit (%10-20). • Çocuklarda kanama ve divertikülit, erişkinde obstrüksiyon. • Littre hernisi • Tanıda Tc 99m Perteknetat sintigrafisi kullanılır. • Komplikasyonlar • Tedavi 100
  • 101. 101