Adli Bilişim Uzmanı Çığır İlbaş ve Av. Mehmet Ali Köksal tarafından hazırlanan ve 1990 - 2011 yılları arasını kapsayan "Türkiye'de Bilişim Suçları" adlı araştırma, siber suçların haritasını ortaya koyuyor.
2. ÖNSÖZ Bu çalışma, Türkiye’de mahkeme kayıtlarına geçen ilk bilişim suçunun işlendiği 1990 yılından 2011 yılının Temmuz ayına kadar yıl ve il bazında mahkemelere intikal eden 40 farklı suç maddesine ait 73.185 adet ceza ve hukuk davasının dosya ve sanık sayıları açısından analizlerini içermektedir. Söz konusu dönemde yargılanan toplam 98.391 sanık bulunmaktadır. Çalışmanın, bölge ve il bazında sık rastlanan bilişim suçu türlerinin tespit edilmesi, Türkiye’nin bilişim suçu profilinin oluşturulması ve bilişim suçları ile mücadelede uygulanan yöntem ve mevzuat değişikliklerinin ulusal ve bölgesel etkinliğinin ölçülmesi konularına önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.
3. Veri Seti Çalışmada il ve yıl bazında 1990 yılı ile 2011 yılı Temmuz ayı arasındaki bilişim suçu konulu ceza ve hukuk davalarının dosya ve sanık sayıları kullanılmıştır. Çalışmada kullanılan dava dosyalarının kanun ve madde açıklamaları : TCK m.135, 136,137,138 Kişisel veriler ile ilgili suçlar TCK m.142/2,e Nitelikli hırsızlık TCK m.158/1,f Nitelikli dolandırıcılık TCK m.226 Müstehcenlik TCK m.243 Yetkisiz erişim TCK m.244 Sisteme ve veriye müdahale TCK m.245 Banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması FSEK m.71,72,73 (Manevi mali haklar, koruyucu programları etkisiz kılma) 5651 Sayılı kanuna muhalefet
23. YILLARA GÖRE TOPLAM DOSYA SAYILARI (2000 – 2010) Yeni TCK 243,244,245 ve 246. maddelerin yürürlüğe girişi
24. Yorumlar (1990 – 2003) 1990 – 2003 yılları arasında toplam bilişim suçu dava sayısı 389 adettir. 2004 yılında ise bu sayının 429 olduğu ve sonraki yıllarda hızlanarak arttığı görülmektedir. Bu durumun temel nedenlerinden birisi, Türkiye’de ilk internet bağlantısının 1993 yılında yapılması ve hanelerde İnternet kullanımının yaygınlaşmasının 2000’li yılları bulmasıdır. Kaynak: TÜİK Raporları
25. Yorumlar (1990 – 2003) Bilişim suçları konusuna özel ilk yasal düzenlemeleri getiren Yeni Türk Ceza Kanunu’nun 12.10.2004 tarihinde kabul edilmesi ve önceki yıllarda bilişim suçları ile mücadele eden özel kolluk kuvvetlerinin bulunmayışı, 1990 – 2003 yılları arasındaki dosya sayısının az oluşunun nedenlerinden birisi olarak yorumlanabilir. 1990 – 2003 yılları arasında bilgisayar kullanımı yaygınlığı ve bilişim okuryazarlığı oranlarının düşük olması ve suça maruz kalan şahısların yasal haklardan yoksun oluşu da söz konusu dönemdeki bilişim suçu dava dosyalarının az sayıda olmasının nedenleri arasında sayılabilir.
26. ÖNCEKİ YILA GÖRE DAVA DOSYASI SAYILARI DEĞİŞİM ORANLARI (2002 – 2010) 5651 Sayılı Yasa ve kolluk kuvveti kuruluşları
27. Yorumlar (2007) Önceki yıla göre dava dosyalarındaki artış hızları, 2005 yılına kadar artarak %212,82 seviyesine ulaşmıştır. 2006 yılında %190,69 oranına gerilemiş ve 2007 yılında rekor bir düşüşle dört yıl önceki oranına yaklaşarak %101,41 oranına inmiştir. Sonraki yıllarda artış hızı giderek azalmış ve 2010 yılında %23,41 seviyesine kadar düşmüştür. 2011 yılı ilk 7 aylık verilerden elde edilen aylık ortalama 2010 yılının aylık ortalamasıyla karşılaştırıldığında, 2011 yılında değişim oranı %1,05 olarak ölçülmektedir.
28. Yorumlar (2007) Bilişim Suçları ve Sistemleri Şube Müdürlüğü, 25.04.2007 tarihinde kurulmuştur. 2007 yılından itibaren Bilişim suçlarıyla mücadele eden kolluk birimleri ve personel sayılarında artış olmuştur. Ayrıca, 2007 yılında bilişim mevzuatı açısından yaşanan en önemli gelişme, 5651 sayılı «İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun»’un yürürlüğe girmesidir. Ayrıca söz konusu kanunun yeni bir yasal düzenleme olarak potansiyel suçlular üzerinde caydırıcı bir etki yaratmış olması olasılığı düşünülebilir.
31. 2010 yılı toplam dava dosyası sayısı :19.783 2010 yılı aylık ortalama dosya sayısı :1.648 2011 yılı Ocak - Temmuz ayları arası toplam dosya sayısı :11.665 2011 yılı aylık ortalama dosya sayısı :1.944 2011 yılı dosya artış oranı :%17,96 2010 yılı verileri ile 2011 yılı 6 aylık verileri karşılaştırıldığında, bilişim suçu davalarının yıllık artış oranının 2011 yılında %17,96 olarak gerçekleştiği görülmektedir. Koşulların devamı halinde 2012 yılı ve sonraki dönemlerde toplam dava sayısındaki artışın yavaşlayacağını söylemek mümkündür 2011 VERİLERİ VE TREND ANALİZİ KARŞILAŞTIRMASI (2011 Ocak - Temmuz)
39. SONUÇLAR Türkiye’de mahkeme kayıtlarına geçen ilk bilişim suçunun işlendiği 1990 yılından günümüze kadar yıl ve il bazında mahkemelere intikal eden dava dosyaları ve sanık sayıları üzerinde yaptığımız çalışmada, bilişim suçları ile mücadele çalışmalarının yüksek derecede etkin olduğu tespit edilmiştir. Günümüzdeki koşulların aynı biçimde muhafaza edilmesi ve çalışmaların devamı halinde 2012 yılından itibaren bilişim suçlarındaki artışın yerini azalmaya bırakacağı görülmektedir. Benzer şekilde çok sanıklı (organize) suçlarda hafif bir azalma trendi olduğu tespit edilmiştir.
40. SONUÇLAR Bilişim suçlarında il bazında İstanbul, Muğla ve Antalya; coğrafi bölge bazında ise Marmara, Ege ve Karadeniz bölgeleri ilk üç sırada yer almaktadır. Bilişim sistemlerine yönelik suçlar ve müstehcenlik suçları ile ilgili önlemlerin etkinliği belirgin biçimde görülmektedir. Ancak banka kredi kartı suçları, telif hakları konusundaki suçlar, kişisel verilerle ilgili suçlar ve çocuk istismarı konulu suçlarla ilgili mücadele ve bilinçlendirme çalışmalarının artması gerektiği dikkati çekmektedir.
41. SONUÇLAR Özellikle internet banka dolandırıcılığı suçları ile mücadele edebilmek için kullanıcıların bilinç seviyelerindeki artış oldukça önemlidir. İnternet banka müşterilerinin mobil imza, tek kullanımlık şifre üreten token cihazları ve mobil yazılımlar kullanarak güvenliklerini artırmaları mümkündür. Ayrıca bu tür suçlara zemin hazırlamamak ve farkında olmadan iştirak etmemek için kablosuz internetin şifre ile kullanılması ve internet aboneliğinin başka kullanıcılar ile paylaşılmaması oldukça büyük önem taşımaktadır.
42. SONUÇLAR Bilişim suçlarındaki delillerin özel nitelikleri nedeniyle davaların diğer suçlara nispeten daha kısa sürelerde sonuçlanması gerektiği bilinmektedir. Bu nedenle, bilişim suçu konulu davalara ilişkin delil toplama, tespit ve karar süreçlerinin ivedi bir biçimde gerçekleşmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Mevzuatta yapılacak düzenlemeler, kolluk kuvvetlerinin düzenli çalışmaları ve bilgilendirici faaliyetlerin desteği ile önümüzdeki dönemlerde bilişim suçlarının kontrol altına alınabileceği görülmektedir. Ancak bilişim suçları ile mücadelenin diğer suçlara göre daha dinamik bir zeminde gerçekleştiği göz ardı edilmemelidir.