6. Dünyamıza her an yeni eller dokunur.
Kimi adımdır, kimi ışık, kimi ses, kimi sezgi....
Her biri de yalnızca kendidir. Kendilerini bize sürerler. Bizdeki
ben yeniden şekillenir her seferinde. O ben, kokusunu, merağını,
hayranlıklarını, sevgilerini, isteklerini bir bir sindirir bulunduğu ana.
Her an bir diğerine kenetlenir. Kenetlenişini özgür alanında yaşar.
Bu yaşamayı gözle görünür kılan,koleksiyonun maddeselleştiği alan,
evidir.
Yapbozlaşan parçalarla ben...
7. Yeniden yeşerilen günlerde illa ki görülür gökkuşağı.
O kuşak; bakışlarına, gamzene, nefes alış verişine,
duruşuna, sesleri algılayışına sarılır. Benliğine sarılır.
Öyle bir sarılır ki, gece-gündüz, yağmur-açık hava, hiçbirine
aldırış etmez. Sende dolar, sende taşar. Uyumadan söz
kez baktığın ışık sarılışa sadık kalırsa, gökkuşağının ardına
saklanmış bir güneş gibi oynar senle, rüyandan hemen önce.
8. Rüyanda, hislerini melodileştiren tınıyı ararsan, hayranlıklarının
bulunduğu anları karıştırırsın. Sanatçını usulca çeker alırsın ordan.
Uyandığında ona daha yakın bulursun belki kendini. O zaman bir
simge portresini alırsın seni selamlayan, odanda tablolaştırırsın.
9. Kimi zamansa imrendiğini
yaratırsın. O yaratılan, her
bir anda senle bir şekillenir;
sessizliğini atar üstünden.
Herhangiyken,
o olur başsız büst.
13. Her halukârda hepsinin temeli
senden fışkırır. Kimi zaman bu
fışkırmalar kendi oluşumunu
aşar. Çoğunluğun kolye taktığı
bir parça haline gelir. Parçalar
dakikalarla dost olur,
sessizliği ılıtır...
ve sen, diğerinin hayranlık
anları gözlüğü oluverirsin.
16. Bunu farkettiğin zaman bir kendine dönüp bakarsın.
“Neydim, Neyim...”
Bu soruları kendine ilk sorduğunda toplaşmaya başlayan
parçaların neredesi ışıldar zihninde.
Belki bir kutudadırlar, belki bir öyküde...
ya da seninle bir yaşayan tabloda.
17. Bunu görüşünü, hislerini
sesleştirdiğin günde
onaylamıştır zaten seni
dinleyenler.
Hayatından hayat verirsin ona.
Elinde olsa nefesini...
Çünkü o sana kendine güveni
vermiştir. Açıkça görürsün artık,
imkansız anlamsızdır.
18.
19. R
Bu farkediş bir özgürlük hissi uyandırır bazen. Gidersin uzaklara!
20. R
Bazense bedenin durur; ama uğruna her şeyi yaptığın isteklerin özgürleşir!
21. Ritme dökülürler
tüm dinamiklikleri ve
renkleriyle.
İyimserdirler,
iyimserlikleri
makyajlandırır onları.
Makyajı profesyoneldir,
kuşatır her yanını:
sesini,
gülüşünü,
göz yaşını...
22. Her bir ton nota olur,
dolar sende.
Nerede asılı olduklarının hiç önemi yoktur senin
için. Sen sadece tutarsın.
Gerisi akıp gider...
26. Sonrasındaki burukluğunu ya da garipseyişini
atmak istersin ama üstünden. Ne de olsa her
oluşumun bir nedeni vardır
ve sen bunu çok iyi bilirsin.
(Kanaviçenin annenin ellerinden yazılması gibi)
Oluşum, senin için ilk olarak ailende başlar
üstelik. Senin ilk oluşumun kendinsindir; onların
biricik oluşumu sensindir. Anlam vermekte
zorlanacak kadar biriciksindir; onlar güzel
insanlardır, onları güzel insanlara benzetirsin.
27. Yine de inanamaz döner döner bakarsın
her bir yüzüne, tek tek...
Çocukluğunun imzalandığı objeleri çirkin bile
olsalar, alırsın yanı başına, izlersin geçmiş seni.
31. V
Ne de olsa yenisindir buralarda. Senden önce kim bilir
“biricik” aydınlatmıştır dünyasını. Kaç biricik, senin
olmayanı, bir öncekinin anısına saklamıştır.
Her bir iz hayatın dövmesiyse eğer ve dövmeler hayatı
zengin kılanlarsa, sen daha çok iz bırakacak
olansındır. Hünerin, paylaşımın olur; güneşi
sakinleştiren bir perdeye küpe gibi hediye edersin.