SlideShare une entreprise Scribd logo
1  sur  66
İÇİNDEKİLER

 BÖLÜM 1..........................................................1
İŞLETME BİLİMLERİNDE ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ.1
  İŞLETMELERDE ARAŞTIRMA VE ÇERÇEVESİ.........1
  İŞLETME ARAŞTIRMASININ TANIMI....................2
  TEMEL ve UYGULAMALI ARAŞTIRMALAR..............2
  İŞLETME ARAŞTIRMALARININ YÖNETSEL AÇIDAN
  DEĞERİ..........................................................3
    Sorun ve Fırsatların Belirlenmesi.....................4
    Çözüm Yönteminin Saptanması ve Uygulanması 4
    Sonuçların Değerlendirilmesi..........................5
    Yönetim Açısından Araştırmaya Karar Verme
    Koşulları......................................................5
 BÖLÜM 2........................................................10
 KURAM (TEORİ) OLUŞTURMA SÜRECİ............10
 KURAMIN AMAÇLARI.....................................10
  KURAMIN ANLAMI..........................................11
  KAVRAMLAR..................................................11
  ÖNERMELER..................................................15
  BİLİMSEL YÖNTEM ........................................17
  KURAMIN KANITLANMASI................................19
  KURAMLAR NASIL OLUŞTURULUR?...................20
    Bilimsel Yöntemin Aşamaları.........................21
  KURAMLARIN PRATİK DEĞERİ..........................21
 BÖLÜM 3........................................................23
 ARAŞTIRMA SÜRECİ.......................................23
  İŞLETMELERDE ARAŞTIRMA TÜRLERİ................23
    Keşifsel Araştırmalar....................................24
    Açıklayıcı Araştırmalar..................................24
    Neden Sonuç Araştırmaları...........................25
  BELİRSİZLİK VE ARAŞTIRMA TÜRÜ...................27
  ARAŞTIRMA SÜRECİ VE AŞAMALARI.................28
  ARAŞTIRMA SÜRECİNDE KARAR SEÇENEKLERİ...30
  ARAŞTIRMA SORUNUNUN SAPTANMASI VE
  TANIMLANMASI.............................................32
     Doğru Tanımlanmış Araştırma Sorunu...........34
                                                                     I
Keşifsel Araştırmalar....................................35
    İkincil Veriler..............................................35
    Deneyimli Kişilerle Görüşmeler......................36
    Pilot Çalışmalar...........................................37
    Araştırma Hedeflerinin Açıklanması................38
 ARAŞTIRMA TASARIMININ PLANLAMASI............38
    Uygun Araştırma Tasarımının Belirlenmesi......38
    Anket Yöntemi............................................39
    Deneysel Araştırmalar..................................39
    İkincil Veriler..............................................40
    Gözlem Yapma Tekniği.................................41
    Araştırma Tasarımının Değerlendirilmesi.........42
 ÖRNEKLEM....................................................42
 VERİLERİN TOPLANMASI.................................44
 VERİLERİN İŞLENMESİ VE ANALİZİ...................46
    Düzeltme ve Kodlama..................................46
    Analiz........................................................46
 ARAŞTIMA SONUÇLARI VE RAPORUN HAZIRLANMASI
 ...................................................................47
 ARAŞTIRMA PROJESİ VE ARAŞTIRMA PROGRAMI 47
 ARAŞTIRMALARDA ETİK KARARLAR..................48
    İşletme Araştırmasını Talep Edenlerin Hakları Ve
    Sorumlulukları............................................50
BÖLÜM 4........................................................52
    ARAŞTIRMA SORUNUN TANIMLANMASI VE
ARAŞTIRMA ÖNERİSİ.....................................52
 İŞLETME YÖNETİCİLERİNİN HEDEFLERİ.............52
 ARAŞTIRMA SORUNUNUN TANIMLANMASI VE ÖNEMİ
 ...................................................................52
    Buz Dağı Prensibi........................................53
    Sorunun Geçmişini Anlamak ........................53
    Sorunun Göstergelerden Ayrılması ................54
    Analiz Birimi ..............................................55
    Araştırma Değişkenleri.................................55
    Araştırma Sorunun Netleştirilmesi..................56
    İşletme Kararlarına Odaklı Araştırma Hedefleri 57
 ARAŞTIRMA ÖNERİSİ .....................................59

                                                                    II
ARAŞTIRMA SONUÇLARININ ÖNGÖRÜLMESİ......62




                                             III
ŞEKİLLER LİSTESİ
Şekil 1. İşletme Araştırmasına Karar Verme Aşamaları7
   Şekil 2. Kavramlardaki Soyutluk Düzeyi.........12
Şekil 3. Hipotezler Önermelerin Ampirik Karşılıklarıdır.
   ......................................................................13
   Şekil 4. Kuram Oluşturma Süreci....................16
   Şekil 5. Hipotezler ve Ampirik Önermeler.......18
   Şekil 6. İşten Ayrılma Kuramı........................19
   Şekil 7. İşletme Araştırması Türleri................28
   Şekil 8. Araştırma Sürecinin Aşamaları..........29
   Şekil 9. Araştırma Sürecinin Akışı..................31
   Şekil 10. Yönetsel Sorunun Araştırma Sorusu ve
   Hipotez Olarak İfade Edilmesi .......................33
   Şekil 11. Buzdağı İlkesi..................................53
   Şekil 12. Semptomlar Yanlış Yönlendirebilir...54
   Şekil 13. Karar Sorunun Tanımlanma Süreci...58
    Şekil 14. İşletme Sorunun Tanımlanması Diğer
   Araştırma Aşamalarındaki Etkileri..................59
  Şekil 15. Araştırma Tasarımında Önemli Sorular62




                                                                      VIII
BÖLÜM 1
  İŞLETME BİLİMLERİNDE ARAŞTIRMANIN
                ÖNEMİ
İşletme ve yönetim bilimlerinde araştırmalar, karar
süreçlerine temel oluşturmaktadır. Bu bölümde işletme ve
yönetim bilimlerinde araştırmanın anlamı üzerinde durularak,
temel ve uygulamalı araştırma arasındaki fark irdelenecektir.
Aynı zamanda araştırmaların yönetsel ve stratejik önemi ile
temel araştırma alanları ele alınacaktır.

    İŞLETMELERDE ARAŞTIRMA VE ÇERÇEVESİ
İşletmelerin varlığı, yönetimin etkin gerçekleşmesine bağlıdır.
Bu nedenle işletmelerde araştırmanın sınırını “yönetim”
sözcüğü belirler. Örneğin işletmenin üretim, finans,
pazarlama ve diğer faaliyetlerine ilişkin kararları da yönetim
araştırması bağlamında düşünmek mümkündür. Ayrıca
yönetim araştırması sadece kar amaçlı kurumlara has bir
olgu olarak da görülmemelidir.          Her türden kurum için
yönetim araştırması söz konusu olabilir.
     Yöneticiler açısından bakıldığında araştırmanın amacı
karar alma sürecinde gerekli bilgiyi elde etmektir. Örneğin şu
araştırma sorularının hepsinde bilgi ihtiyacı söz konusudur:
     Uzun dönemli finansman sağlamadaki sorunlar iki yıl
     içinde aşılabilir mi?
     Üretim birimlerinde çalışan personelin eğitim ihtiyaçları
     nelerdir?
     Şirket çalışanlarının işten ayrılma nedenleri nelerdir?
     Perakende satış faaliyetleri nasıl yönlendirilmelidir?
İŞLETME ARAŞTIRMASININ TANIMI
İşletme yönetimi açısından bakıldığında, araştırmanın işlevi
karar verme sürecinde doğru bilgi kullanımına fırsat
vermesidir. Buradan hareketle işletme yönetimi araştırmasını
“yönetim kararlarına yardım etmek amacıyla sistematik ve
objektif biçimde doğru bilginin toplanması, kaydedilmesi ve
analiz edilmesi süreci” olarak tanımlayabiliriz.
     Bu tanımdan hareketle, şu noktalara tekrar vurgu
yapmak gerekir:
    Bilginin toplanması bir yöntem ve sistem dahilinde
    olmalıdır.
    Bilginin toplanması, kayıt edilmesi ve analizinde objektif
    olunmalıdır.
    Araştırmanın     hedefi    yönetsel    karar   süreçlerini
    desteklemek ve kolaylaştırmak olmalıdır.

      TEMEL ve UYGULAMALI ARAŞTIRMALAR
Araştırmanın işlevlerinden biri kavram ve kuramları
geliştirmek,    değerlendirmek     ve   bilginin   sınırlarını
genişletmektir. Temel araştırmaların mevcut olan sorunlara
pratik çözümler geliştirmek gibi pratik kaygısı ve amacı
yoktur. Temel araştırmalar bilinen bir kuramın kabul
edilmesinin kanıtlarını ortaya koyduğu gibi, bilinen bir
kavramı daha da derinleştirme amacını da taşıyabilir. Temel
araştırmalar çok fazla kaynak gerektirdiği için genellikle
üniversiteler tarafından gerçekleştirilir. Örneğin evrim
kuramına ilişkin araştırmalar temel araştırma olarak
adlandırılmaktadır.
     Uygulamalı araştırmalar ise yaşamdaki özel bir sorunun
yanıtını bulmak için yapılan araştırmalardır. Günümüzde
işletmelerde gerçekleşen araştırmaların çoğu uygulamalı
                                                             2
araştırmalardır. Bu araştırmaların temel işlevi yönetsel
kararları daha doğru biçimde almayı kolaylaştırmaktır.
Örneğin bir işletme, ürününün satış miktarını arttırmak için
uygulamalı araştırma yapmak isteyebilir.
     Kullanılan yöntem açısından irdelendiğinde temel ve
uygulamalı araştırmalar arasında önemli farklılıklar söz
konusu değildir. Her iki araştırma da araştırma sorularının
yanıtlanması için bilimsel yönteme başvurur. Bilimsel yöntem
genellikle araştırma sorularını yanıtlarken kullanılması
gereken teknik ve işlemleri içermektedir.
     Bilimsel yöntem karşılaşılan sorunlarla ilgili toplanan
verilerin sistematik analizini ve mantıksal yorumunu gerekli
kılmaktadır. Bilimsel yöntem aynı zamanda kavramların
doğruluğunu veya yanlışlığını saptamak için kullanılmaktadır.
Temel araştırmalar bağlamında düşünüldüğünde, bir olay
veya olgu ile ilgili olarak önce kavramlar veya varsayımlar
test edilir, sonra genellemelere gidilir ve sonuca varılır. Bu
aşamadan sonra olay veya sorunla ilgili genel yasalar ve
kurallar ortaya çıkarılabilir.

İŞLETME ARAŞTIRMALARININ YÖNETSEL AÇIDAN
                 DEĞERİ
Araştırma, yönetsel etkinliği artıran ve geliştiren bir olgudur.
Bilimsel yönteme uygun yapılan bir araştırma, belirsizliği
azaltarak kararların doğru alınmasını sağlayabilir. Yönetsel
kararlar açısından bakıldığında herhangi bir işletme
stratejisinin geliştirilmesi ve uygulanması üç aşamada
gerçekleşmektedir. Bu aşamalar:
        1. Sorun ve fırsatların belirlenmesi
        2. Çözüm yönteminin saptanması ve uygulanması
        3. Sonuçların değerlendirilmesi

                                                              3
Araştırma ile yöneticilere sunulan bilgi ve veriler, bu
aşamaların hepsinde belirsizliği azaltarak daha doğru kararlar
alınmasına yardım etmektedir.

Sorun ve Fırsatların Belirlenmesi
İşletme yöneticileri herhangi bir stratejiyi uygulamaya
geçirmeden önce ulaşmak istedikleri sonucu ve o sonuca
nasıl ulaşacaklarını belirlemelidirler. Yöneticiler ulaşmak
istedikleri sonuca ilişkin sorun ve fırsatları belirleyip
stratejilerini oluşturabilirler.
     Bu bağlamda işletme araştırmaları karşılaşılan durum,
sorun ve fırsatları teşhis etmeye yardım etmektedir. Örneğin
işletmenin çevresindeki sosyal ve ekonomik gelişmeler ve
değişmeler araştırma ile ortaya çıkarılmaktadır. İşletmenin
çevresinde hem sorunlar hem de fırsatlar oluşmaktadır.
Araştırma ile ortaya çıkan sorun ve fırsatlar işletme ile ilgili
kararların alınmasında yöneticilere yardım edecektir.

Çözüm Yönteminin Saptanması ve Uygulanması
İşletmeler araştırma ile karmaşık çevresel koşullarda hangi
davranış seçeneklerinin olduğunu ortaya çıkarabilmektedir.
Söz konusu davranış seçenekleri açısından uygulamaya
konulacak seçeneğin belirlenmesi amacıyla da araştırma
yapılabilir. Örneğin bir işletme ürününün piyasadaki payını
geliştirtmek için yeni üretim tesisi kurmayı düşünmektedir.
Araştırma sonuçları üretim tesisinin Adana, Gaziantep ve
Malatya’da kurulabileceğini işaret etmektedir. Bu üç kentten
hangisinin daha avantajlı olacağını, işletme araştırma
yaparak belirleyebilir.
     Seçeneklerin değerlendirilmesinde farklı performans
ölçütleri kullanmak mümkündür. Örneğin ürünün piyasada

                                                              4
elde edeceği potansiyelin tahminini yapmak için satış hasılatı
ölçütü kullanılabilir. Ürüne ilişkin araştırmayla elde edilen
piyasa potansiyeli bilgisi ise yöneticilerin planlama faaliyetleri
için kritik veri oluşturacaktır. Araştırma ile ortaya çıkarılan ve
işletmenin çevresinde gelişen olayları tahmin etmeye yarayan
bilgiler, plan ve stratejilerin saptanmasında yön gösterici
olacaktır.

Sonuçların Değerlendirilmesi
İşletme yöneticileri belli plan ve stratejileri uygulamaya
geçirdikten sonra bu plan ve stratejilerin etkinliğini anlamak
için yine araştırma sürecini kullanmak zorundadırlar. Bu
durum araştırma uygulamalarının değerlendirilmesine yardım
edecek     yeni   kararlara   geri    bildirim   sağlayacaktır.
Değerlendirme araştırmaları olarak bilinen bu araştırmalar
plan, proje ve programların objektif biçimde ölçümüne olanak
vermektedirler.

Yönetim Açısından Araştırmaya Karar Verme
Koşulları
Araştırma kararı şu soruların olumlu yanıtlanması durumunda
uygulamaya geçirilebilir.
       İşletme yöneticileri her gün sorun ve fırsatlarla karşı
karşıyadır. Elbette karşılaşılan her sorun veya algılanan fırsat
araştırmaya tabi tutulmamaktadır. İşletmenin karşılaştığı
sorun veya fırsatı araştırma projesi olarak değerlendirmesi
için bazı kriterler vardır. Bu kriterlere uygunluk göstermeyen
durumlar (sorun ve fırsatlar) araştırmaya tabi değildir.
Örneğin herhangi bir soruna yönelik karar verirken sorunun
araştırma ile incelenebilmesi için yeterli zaman olmalıdır.
Soruna hemen karar verilecekse araştırma gereksizdir. Diğer

                                                                5
bir kriter ise sorunla ilgili kararlarda kullanılacak bilginin
yeterli olup olmadığıdır. Mevcut bilgi soruna ilişkin ve karar
için yeterli ise araştırmaya gerek kalmayacaktır. Araştırma
bilgisinin yetersiz olduğu durumlarda araştırmaya ihtiyaç
vardır. Kapsamlı işletme araştırmaları için kullanılan bir diğer
kriter soruna ilişkin kararın stratejik nitelikte olup
olmadığıdır. Eğer karar stratejik nitelikte değilse, araştırmaya
gerek kalmayabilir. Son olarak araştırma maliyetinden daha
fazla yarar sağlamalıdır. Aksi halde işletme gereksiz yere
kaynak     sarf   edecek,   araştırmadan      bir   yarar    elde
edemeyecektir.      Şekil   1    araştırma     karar     sürecini
göstermektedir




                                                               6
Yönetimsel                                                       Araştırmada
                       Karar                 Karar
 bir karar                                                        n elde
                       vermek için           stratejik                                    İşletme
 vermeden                                                         edilecek bilgi
                Evet   eldeki bilgi          veya taktik                                  araştırması
 önce yeterli                         Evet                 Evet   araştırma        Evet
                       yetersiz              açıdan                                       kararı
 zaman var                                                        masraflarına
                       mi?                   önemli mi?
 mı?                                                              değer mi?




  Hayır                 Hayır                 Hayır                  Hayır


                            İşletme Araştırması Yapılmamalı




Şekil 1. İşletme Araştırmasına Karar Verme Aşamaları




                                                                                                        7
Yukarıda belirtilen sorular çerçevesinde yöneticiler bir
araştırmanın     yapılmasını    gerekli  görebilirler. İşletme
biliminde yapılan bazı araştırma konuları şunlardır:
     İşletmecilik ve Ekonomi Araştırmaları
Sektörel eğilim ve göstergeler
Fabrika kurmak için yer ve bölge seçimi
Şirket satın alma stratejileri
Uluslar arası ticaret araştırmaları
     Muhasebe ve Finansman Araştırmaları
Faiz oranlarının tahmini
Sermaye toplama seçenekleri
Şirket evlilikleri
Finansal yatırımların getirisi ve risk
Finansal kurumlar
Portföy analizleri
Maliyet analizleri
Verginin yatırımlar üzerindeki etkileri
     Satış ve Pazarlama Araştırmaları
Pazar potansiyelinin ölçümü
Pazar payı analizleri
Piyasa bölümlendirmesi analizleri
Piyasa özellikleri analizleri
Dağıtım kanalı araştırmaları
Yeni ürün konseptlerinin test edilmesi
Reklam araştırmaları
Satın alma davranışı araştırmaları
     Yönetim ve Organizasyon Araştırmaları
Moral ve iş tatmini
Önderlik biçimleri
Verimlilik
Örgütsel etkinlik
                                                            8
Örgüt yapıları ve analizi
İşe gelmeme ve işi bırakma
Örgütsel iklim
Örgütsel iletişim
İş ve zaman etütleri
Sendikalaşma eğilimleri
Çevresel etki araştırmaları
Toplumsal değerler ve etik




                               9
BÖLÜM 2
    KURAM (TEORİ) OLUŞTURMA SÜRECİ
Bu bölümde kuram kavramı tanımlanarak, kuramın amacı
tartışılacaktır. Kuram oluşturma kapsamında kavram, öneri,
değişken ve varsayım sözcükleri kısaca ele alınacaktır.
Kavramlar soyut gerçeklerin bir yansıması olduğu için farklı
soyutluk düzeyleri incelenecektir. Bu çerçevede bilimsel
yöntem ve kuram oluşturma üzerinde durulacaktır.

                    KURAMIN AMAÇLARI
     İşletmecilik alanındaki araştırma konularından biri
enflasyonun nedenleridir. Diğer taraftan örgüt yapısının
liderlik biçimini nasıl etkilediği de başka bir araştırma
konusudur. Her gruptaki araştırmayı yapan bilim insanlarının
amacı geleceği tahmin edebilmektir. Bir başka ifadeyle belli
nedenlerin       belli   sonuçları   doğuracağı       öngörüsü
amaçlanmaktadır.
       Kuramın amacı anlamak ve tahmin etmektir. Tahmin,
araştırmacıya bir olay veya olguya ait özelliklerden hareket
ederek, başka bir olay veya olguya ait özellikleri öngörme
fırsatı vermektedir. Örneğin işletmecilik araştırması yapan bir
akademisyen, yaşlı yatırımcıların genç yatırımcılardan daha
fazla yatırım gelirleriyle ilgileneceğini öngörmektedir. Bu
öngörü bir kuramdır. Kanıtlandıktan sonra bu kuramdan
hareket ederek araştırmacılar, yatırım araçlarından beklenen
gelirle bireyin yaşı arasında bir ilişki olup olmadığını
araştırabilirler. Bireyin ve işletmenin çevresinde gelecekte
oluşacak koşulların tahmin edilmesi elbette çok önemlidir.
Ancak araştırmanın ve kuramın amacı sadece olacakları
önceden tahmin etmek değildir.
Kuramın amacı aynı zamanda olay veya olguyu
anlamaktır. Çoğu durumda tahmin ve anlama birliktedir,
birbirini tamamlamaktadır. Bir olay veya olguyu tahmin
etmek için değişkenlerin neden belli davranışı gösterdiklerini
açıklamak gerekir. Kuramlar işte bu davranışları veya
açıklamaları sağlamaktadırlar.

                   KURAMIN ANLAMI
Araştırma olgusu bağlamında düşünürsek kuram birbiriyle
ilişkili ve tutarlı önermelerden ibarettir. Önermeler,
gözlenebilen olay ve olgular arasındaki ilişkinin ilkeleridir.
Kuramlar, gözlenebilen bir olay veya durumla ilgili tutarlı
önermelerdir. Bu öneriler gözlenebilen olay ve durumun
açıklanmasına ilke oluşturmaktadır.
     Kuramın iki amacı vardır:
     Öngörme, tahmin
     Anlama

                       KAVRAMLAR
Kuram geliştirme özünde bir olay veya olguyu artan soyutluk
düzeylerinde açıklama sürecidir. Şekil 2 farklı soyutluk
düzeylerine işaret etmektedir. Gözleyebildiğimiz bütün olaylar
düşünce ve kavramlar olarak sınıflanabilir. Kavram belli bir
grup nesne, özellik, olgu ve sürece ilişkin kullanılan
isimlerdir. Eğer kuramla uğraşan bir araştırmacı iseniz
yapmanız     gereken   ampirik    olguları veya     gerçekleri
kavramlara     dönüştürmektir.   Kavramlar    kuramın     yapı
taşlarıdır. Liderlik, moral, iş tatmini, etik gelişim vs.
kavramlara birer örnektir.



                                                           11
Bitki




                           Artan soyutluk
       Meyve




                           düzeyi
       Muz


       Gerçeklik


Şekil 2. Kavramlardaki Soyutluk Düzeyi

   Soyutluk dereceleri açısından kavramlar değişebilir.
Örneğin “muz” sözcüğü üzerinden gidersek, farklı soyutluk
düzeylerinde şöyle açıklayabiliriz.

               Muz           Meyve            Bitki
               Somut                          Soyut
    Kavramlar gerçeğin soyut ifadeleridir. Başka bir deyişle
kavramlar sözcüklerle ifade edilir ve farklı olay ve nesnelere
atfen kullanılır. Örneğin “şirketin varlıkları” soyut bir
kavramdır. Gerçek anlamda şirketin sahip olduğu bir tezgaha,
binaya veya arsaya ilişkin kullanılmaktadır.
    Kavramlar soyutluk düzeyi açısından değişebilirler.
Soyutluk düzeyinde yukarı doğru hareket ettikçe temel
kavram daha da soyutlaşmakta, genişlemekte ve ölçülmesi
zorlaşmaktadır. Bilimsel araştırma ile uğraşan araştırmacılar
iki farklı düzeyde işlem yapmak durumundadırlar. Soyut
düzeyde kavram ve önermelerle, somut düzeyde ise değişken

                                                           12
ve hipotezlerle çalışırlar. Soyut düzeyde araştırma, gerçek
olay, olgu ve nesnelerin gözlemlenmesini, koşulların ve
özelliklerin değiştirilmesini mümkün kılmaktadır (Bakınız Şekil
3).




Soyut düzey                             Kavramlar




Ampirik (Somut) düzey
                        Olayların ve nesnelerin gözlemlenmesi

Şekil 3. Hipotezler Önermelerin Ampirik Karşılıklarıdır.

     Yönetim ve organizasyon araştırmaları yapan bir
akademisyen şöyle bir önerme yapabilir: “Özlük hakları
konusunda yaşlı ve genç çalışanların farklı tercihleri
olacaktır.” Bu önermede iki önemli kavram, çalışanın yaşı ve
özlük haklarına ilişkin tercih, yapılan önermenin soyut
düzeydeki boyutlarıdır. Eğer araştırmacı bu hipotezi sınamak
isterse, farklı yaşlardaki çalışanlara özlük haklarına ilişkin
tercihlerini (maaş, emeklilik planı, sağlık sigortası vs.)
soracaktır. Çalışanların yaşları ile özlük haklarını birlikte ele
almak ampirik düzeyde gerçekleşen bir araştırmayı
gerektirecektir.
     Araştırmacılar genellikle gözlenebilen olay, olgu ve
nesnelerle yani “gerçekle” ilgilenirler. Ancak kuram
geliştirmek için ampirik araştırmaların veya gerçeğin

                                                                13
kavramlaştırılarak      soyut     düşüncelerin    oluşturulması
gerekmektedir. Dolayısıyla kuramın temel faaliyet alanı
“gerçeği” yüksek soyutluk düzeyinde açıklamaktır. Kavramlar
diğer kavramlarla ilişkilendirilmeye başlandığında kuramlar
oluşmaktadır.
     Muz kolayca algılanabilen ve soyutluk düzeyi düşük bir
kavramdır. Meyvenin soyutluk düzeyi muzdan daha yüksektir
ama bitkiden düşüktür.
     Soyutluk düzeyi açısından bakarsak, temel kavramların
soyutluğu yüksek ve ölçülmesi zordur. Örneğin muz kavramı
ile ilgili gözlem ve ölçüm yapmak, görece olarak, bitki
kavramı ile gözlem ve ölçüm yapmaktan daha kolaydır.
     Araştırmacı, araştırma sürecinde iki yaklaşımla süreci
başlatabilir: soyut kavramlar düzeyi ve ampirik düzey.
     Kavramsal düzeyden hareket ederken önermeler; ampirik
düzeyden hareket ederken de varsayımlar (hipotezler)
başlangıç noktalarıdır. Ampirik araştırmalar gerçeğe daha
yakın değişkenleri kullanarak gözlemeye ve ölçmeye
odaklıdır. Olgular ve nesnelerin özellikleri ile oynayıp
değiştirmek mümkündür.
     “Yaşlı   çalışanların  işten   ayrılma    davranışı   genç
çalışanlardan daha düşüktür” bir varsayımdır. Bu varsayımı
oluşturan iki kavram “işten ayrılma davranışı” ve “yaş” tır. Bu
kavramlar      araştırma   sürecinde    değişken    olarak   da
adlandırılacaktır. Varsayım bu haliyle soyut düzeydedir,
ancak işten ayrılma ve yaş değişkenlerine ilişkin veri
toplayarak varsayımı görgül olarak test etmek mümkündür
     Araştırmacılar gözlenebilen ve ölçülebilenle ilgilenirler,
çünkü gözlenebilen ve ölçülebilen gerçektir veya gerçeğe
yakındır. Kuramcılar ise gerçekle ilgili kavramları soyut
düşünceye çevirmeye çalışırlar. Böylece daha genel ve soyut

                                                            14
ifadeler ile olayları ve olaylar arasındaki ilişkileri anlamak
kolaylaşır. Dolayısıyla denilebilir ki kuram somut şeylerle
değil düşüncelerle ilgilidir. Kavramlar kendi başına kuram
oluşturmaz. Kuram oluşturmak için kavramların birbiriyle
olan ilişkilerini anlamak ve açıklamak gerekmektedir.

                         ÖNERMELER
Kuram geliştirme sürecinin temel unsurlarından biri
kavramlardır. Ancak kuram oluşturabilmek için kavramlar
arasındaki ilişkilerin de anlaşılması şarttır. Dolayısıyla, gerçek
(ampirik bilgi) soyut kavramlara dönüştürüldükten sonra,
bilim insanı farklı kavramlar arasındaki ilişki ile ilgilenmeye
başlamaktadır. Kavramlar arasındaki ilişki önerme olarak
adlandırılır. Bir başka ifadeyle önerme, kavramlar arasındaki
mantıksal ilişkidir.
     Önerme, eşya veya olguya ait özellikler arasında ilişki
olduğunu varsayar. Önerme her olgu veya nesnenin belli
özelliklerinin bulunduğunu, başka olgu veya objenin
özellikleriyle ilişkili olduğunu ileri sürer. Aşağıdaki önerme
çok sayıda yönetim kuramında yer almaktadır.
     “Diğer koşullar sabit tutulduğunda, bireyin bazı
davranışları belli aralıklarla desteklenirse, bireyin o davranışı
gösterme olasılığı artacaktır.”




                                                               15
Soyutluk derecesi




                             Kuramlar



                            Önermeler


                            Kavramlar




                      Nesne ve olayların gözlenmesi
                                (Gerçek)
Şekil 4. Kuram Oluşturma Süreci

     Bu önermede “destekleme” ve “alışkanlık” kavramları
arasında kuramsal ilişki olduğuna işaret edilmektedir.
Önerme, destekleme ve alışkanlık kavramları arasındaki
ilişkinin yönünü ve büyüklüğüne de işaret etmektedir.
     Kısaca denilebilir ki kuram oluşturma süreci, kavramların
soyutluk düzeyini artırma arayışından ibarettir. Özet olarak
“gözlem” den “kavramlara”, “önermelere” ve “kurama” doğru
bir yolculuktur kuram oluşturma süreci. Şekil 4 kuram
oluşturma sürecinin unsurlarını göstermektedir.
     Özet    olarak    kuramsal    araştırmalar   ile  ampirik
araştırmalar terimlerin adlandırılması itibariyle farklılık
gösterir. Kuramsal çalışmalarda “kavram” ve “önerme”


                                                           16
terimleri kullanılırken, ampirik araştırmalarda “değişken” ve
“hipotez” terimleri kullanılmaktadır.

                  BİLİMSEL YÖNTEM
Bilimsel yöntem kuramsal açıklamaların bilinen teknik ve
prosedürler          çerçevesinde       oluşturulması     ve
ilişkilendirilmesidir. Bilimsel yöntemin amacı kuramsal bir
yapı çerçevesinde olguları, olayları anlamak ve tahmin
etmektir. Bilimsel çerçeve içinde anlama, olayların nasıl
meydana geldiğini görmekten daha ileride bir anlam taşır.
Yani anlama, olayın gerçekleşme gerekliliğinin kavranmasıdır.
Bilimsel yöntemin tanımıyla ilgili tam bir fikir birliğine
ulaşılmasa da, “ampirik deneme” unsurunda önemli düzeyde
anlaşma oluşmuştur. Bu bağlamda “ampirik” sözcüğünden
kasıt herhangi bir nesne veya olgunun gözlem, deneme ve
deneyim yoluyla doğruluğunun kanıtlanmasıdır.
     Hipotez (ya da varsayım) ampirik denemeye tabi
tutulabilecek önermedir. Bir başka ifade ile hipotez iki
değişken arasında var olan ilişkiye yönelik ampirik bir
açıklamadır. Örneğin soyut öneri “herhangi bir davranışı
ödüllendirme, o davranışı pekiştirecektir” bir hipotezle
sınanabilir.




                                                          17
Önermeler

 Soyut
 Düzey            Kavram A                     Kavram B
                 (Pekiştirme)                (Alışkanlıklar)




                                Hipotezler

 Ampirik    Günlük                             Kota üzerinde
 Düzey      planlanmış                         satışlar için
            çalışma düzeyi                     komisyon



Şekil 5. Hipotezler ve Ampirik Önermeler

     Ampirik düzey bilimin gözlem ve deney tarafına
odaklanırken, soyut veya kuramsal düzey, gerçeği anlamaya
odaklanmakta, bulguları tutarlı ve mantıksal bir çerçeveye
yerleştirmeyi hedeflemektedir. Şekil 5 bilimsel yöntemin iki
düzeyini göstermektedir. Aşağıdaki Şekil 6 gönüllü işten
ayrılma davranışını açıklayan bir kurama ilişkin modeli
açıklamaktadır.




                                                               18
İstihdam
              piyasalarının
              koşulları


              Algılanan iş
              bulma kolaylığı
                                İşten ayrılma   Gönüllü iş
Performans
                                niyeti          bırakma
              Beklenen iş
              tatmini


              Ücret ve işe
              ilişkin diğer
              hususlar



Şekil 6. İşten Ayrılma Kuramı

     Modelde işten ayrılmayı belirleyici etkenler, algılanan iş
bulma kolaylığı ve beklenen iş tatmini olarak belirlenmiştir.
İşten ayrılma niyeti de gönüllü bırakma davranışını etkileyen
bir faktör olarak değerlendirilmiştir. Diğer taraftan bireyin
mevcuttaki iş performansı da işten ayrılma davranışını
belirleyen bir etken olarak modelde yerini almıştır.

               KURAMIN KANITLANMASI
Çoğu durumu açıklayabilecek alternatif bilimsel kuramlar
vardır. Hangi kuramın daha iyi olduğunu saptamak için bilim
insanları verileri kullanır, ya da gözlem yapar.
    Örneğin, Maslow’un güdüleme kuramı insan davranışını
açıklayan temel yaklaşımlarından biridir. Maslow’a göre
                                                             19
insanlar daha üst düzeydeki saygınlık ve kendini
gerçekleştirme gibi ihtiyaçlardan önce, fiziksel ihtiyaçlarını
karşılamak isterler.
    Maslow’un kuramına alternatif kuram Freud’un bilinçaltı
veya itici güç kuramıdır. Bu kurama göre insan davranışına
yön veren güç bilinçaltındaki duygu, düşünce ve isteklerdir.
    Bilimin temel görevlerinden biri kuramsal önermelerin
yanlış olup olmadığını belirlemektir. Buna alternatif
kuramların tutarsız olup olmadığını belirlemek de diyebiliriz.
Böylece bilim, var olan kuramların sürekli denenmesi yolu ile
gerçeğe bir adım daha yaklaşma faaliyeti olarak karşımıza
çıkmaktadır.     Olimpiyat oyunlarında sürekli kırılan yeni
rekorlar gibi kuramlar da sürekli sınanmak için geliştirilir.
    Yönetim ve işletmecilik araştırmaları, verileri kullanarak
mevcut kuramları kanıtlamayı amaçlar. Ancak araştırmacı bir
kuramdaki tutarsızlıkları belirlemeye gayret ederken, veri,
gerçek ve kuram arasındaki farkı anlamalıdır.
    Veri, gerçek ve kuram birbirinden farklı kavramlardır.
Gerçek, yaşamla ilgili veriyi ifade etmektedir. Diğer taraftan
veri, gerçeğin bir kısmını açıklayabilir. Kuram ise gerçeği
açıklamak ve yorumlamak için oluşturulmuş düşünsel yapıları
ifade eder. Bilim insanları alternatif kuramları oluşturup
açıkladığında gerçek yok olmaz, değişmez.

         KURAMLAR NASIL OLUŞTURULUR?
Kuramların nasıl oluştuğunu yanıtlamak kolay değildir. Daha
önceden de bahsedildiği gibi kuram oluşturma ve geliştirme
soyut   (kavramsal)    ve   somut    (ampirik)  düzeylerde
yapılmaktadır.
    Soyut ya da kavramsal kuram geliştirme biçiminde
genelden özele doğru bir yol izlenir. Yani, önce genel bir

                                                           20
açıklama sonra da özel iddialar gelir. Buna doğrudan mantık
(deductive reasoning) denir. Örneğin “Bütün yöneticiler
insandır.” “Azim yöneticidir.” “Azim bir insandır.”
     Ampirik düzeyde kuram geliştirme dolaylı mantık veya
tüme        varım      (inductive   reasoning)      yaklaşımıyla
gerçekleşebilir. Tüme varım yada ampirik düzeyde kuram
geliştirilirken, belli gözlem ve gerçeklerden hareket ederek
genel önermeye ulaşılır. Örneğin “Bu zamana kadar
gördüğüm yöneticiler insandır.” “Dolayısıyla bütün yöneticiler
insandır.”
     Kuram oluşturma çoğunlukla hem kavramsal (tümden
gelim), hem de ampirik (tümevarım) yöntemlerin sonucu
olarak karşımıza çıkmaktadır. Deneyimlerimiz göstermiştir ki
insan çoğu kez önce sonuca varmakta, sonra bu sonucun
doğruluğunu bilimsel yöntemle kanıtlamaya çalışmaktadır.

Bilimsel Yöntemin Aşamaları
Analitik bir yaklaşımla bakıldığında kuram oluşturma birbiri
ardından gelen şu aşamaları tamamlamakla mümkün
görünmektedir.
Mevcut bilginin belirlenmesi
Kavram ve önerilerin oluşturulması
Varsayımların belirlenmesi
Varsayımları sınamak için araştırmanın tasarımı
Verilerin toplanması
Verilerin analizi ve değerlendirilmesi
Açıklamaların yapılması ve yeni sorunların ortaya konulması

            KURAMLARIN PRATİK DEĞERİ
Kuramlar bireysel gözlem ve deneyimin ötesinde olay, olgu
ve nesnelere ilişkin genellemelerdir. Kuramlar yönetsel

                                                             21
kararlara gerekli çerçeveyi ve ilkeleri sağlar. İyi bir kuram,
tek başına gerçeklerin ötesinde genel gidişatın ve çerçevenin
anlaşılmasını, tahmin edilmesini mümkün kılmaktadır.
Dolayısıyla, özdeyiş olarak söylendiği gibi, “iyi bir kuramdan
daha pratik başka bir şey yoktur!”




                                                           22
BÖLÜM 3
                 ARAŞTIRMA SÜRECİ
Bu bölümde araştırma türleri üzerinde durulacaktır. Kapsam
ve süreç bakımından birbirinden farklı fakat biri diğeri ile ilgili
üç araştırma türü açıklanacak ve tartışılacaktır. Ayrıca
araştırma süreci ve aşamaları ele alınmıştır. Diğer taraftan
araştırma sorunu birincil ve ikincil verilerin işlevleri
açıklanmıştır. Son olarak örneklem kavramı açıklanmış,
araştırma etiği tartışılmıştır.

         İŞLETMELERDE ARAŞTIRMA TÜRLERİ
Genellikle araştırmacılar ele aldıkları sorunun tanımını
yapabilmekte ve belirli hipotezleri sınayabilmektedirler.
Örneğin bisküvi üreten bir işletme yeni bir ürün tasarlarken
nasıl bir ambalajın tüketicilerin dikkatini daha çok çekeceğini
bilmek isteyebilir. Bu durumda sorun tam olarak
tanımlanmıştır ve ön araştırma yapılmaksızın doğrudan
sorunun çözümüne yönelik çabalara başlanabilir. Ancak bazı
durumlarda araştırma talep eden yöneticinin kendisi bile
sorunun tanımını tam olarak yapamamaktadır. Örneğin bir
işletme, çalışanların iş devrinin hızla arttığını fark edebilir;
ancak yöneticiler iş devrinin neden bu kadar arttığına dair
fikir sahibi olmayabilirler. Böyle durumlarda araştırmacılar
sorunu anlayabilmek için keşifsel araştırma yaparlar.
     İşletme araştırmaları farklı gruplarda toplanabilir. Çok
bilinen işletme araştırma yöntemlerinin başında deneyler,
gözlemler, anketler gelir. İşletme araştırmaları keşifsel,
tanımlayıcı, neden-sonuç araştırması olarak sınıflandırılabilir.
Keşifsel Araştırmalar
Keşifsel     araştırmalar    sorunun      niteliğini   anlamayı
amaçlamaktadır. İşletme yöneticileri bir sorunun varlığının
farkında olabilir ancak sorunun boyutları hakkında araştırma
yapmak gerekmektedir. Böyle durumlarda detaylı analiz için
ek bilgiye ihtiyaç duyulur. Keşifsel araştırmanın amacı çözüm
için gerekli nihai karara ulaşmak değildir. Genellikle keşifsel
araştırma daha sonra yapılacak olan araştırmalara yön verici
niteliktedir. Ancak ucuz bir şekilde elde edebilecek veya
hazırda var olan bilgilerden yararlanmadan doğrudan detaylı
araştırmalara yönelmek sıkça görülen bir hatadır.
     Çalışanların çocuklarına bakım konusunda kolaylık
sağlamak isteyen bir işletme, az sayıdaki çalışan çift ile
görüşerek sorunun boyutlarını kolaylıkla ortaya koyabilir.
Böyle bir keşifsel araştırma sorunun sınırlarını belirlemeyi ve
gelecekte yapılacak araştırmalar için gerekli bilgiyi de
sağlayacaktır.

Açıklayıcı Araştırmalar
Açıklayıcı    araştırmaların  temel amacı,         bir  durumun
özelliklerinin tanımlanmasıdır. Açıklayıcı araştırmalar kim, ne,
ne zaman, nerede ve nasıl sorularının cevaplarını arar.
Örneğin bir üniversite sunduğu hizmetlerin ve eğitimin
yeterlilik durumunu öğrenmek isteyebilir. Bu durumda kaç
öğrenci ile hangi zaman aralıklarında görüşme yapılacağı,
öğrencilerin fiziksel donanımla ilgili sorunlarının olup olmadığı
gibi konularda açıklayıcı araştırma projesi hazırlayabilir.
Açıklayıcı araştırmalar işletme sorunlarına her ne kadar
“niçin” sorusu açısından cevap bulamasa da pek çok durumda
sorunu çözebilecek cevapları sunmaktadır.


                                                              24
Doğruluk, açıklayıcı araştırmaların temel taşıdır. Hatalar
tam olarak ayıklanamasa da, iyi araştırmacılar hatadan
kaçınmak için çabanın öneminin bilincindedirler. Örneğin
bilgisayar yazıcısı için pazar araştırması gerekli olsun. Eğer
araştırma, satış hacimleri, üretim miktarı, üretimin
zamanlaması gibi konularda bilgi üretmezse, yöneticiler
yanlış kararlar verebilir.
     Keşifsel    araştırmalardan     farklı    olarak   açıklayıcı
araştırmalarda “araştırma sorunu” niteliksel açıdan ortaya
konulmuştur. Açıklayıcı araştırmalarda yüzdeler, farklılıklar,
merkezi dağılım ölçüleri vb. istatistikler kullanılmaktadır.
     Pek çok işletme araştırması çalışanların algılamalarını
anlamaya çalışmaktadır. Başka bir anlatımla çalışanlarla ilgili
“durum analizi” yapılmaktadır. Örneğin herhangi bir konuya
yönelik “niçin böyle hissediyorsunuz?” sorusu sorulabilir. Her
ne kadar çalışanların duygularını tanımlamak mümkünse de,
açıklayıcı araştırmaların bulguları neden-sonuç ilişkilerine dair
bilgi sağlamaya uygun değildir.

Neden Sonuç Araştırmaları
Değişkenler arasında neden sonuç ilişkisini belirlemeyi
amaçlayan araştırmalar, neden-sonuç araştırmaları olarak
adlandırılmaktadır. Genellikle neden-sonuç araştırmaları
keşifsel ve açıklayıcı araştırmalardan sonra yapılmalıdır.
       Bu tür araştırmalarda genellikle iki değişken arasındaki
ilişkinin tabiatına ait araştırmacının bir tahmini vardır. Neden
sonuç araştırmalarının amacı bu ilişkiyi açıklamak veya
kanıtlamaktır. Örneğin bir ürünün satışı ile o ürüne ait
reklam, paketleme ve fiyat arasındaki ilişkiyi araştırmacı
tahmin       etmek      isteyebilir.   Böyle    bir    araştırma


                                                               25
gerçekleştirebilmek için araştırmacı, araştırma konusu
hakkında bilgi edinmelidir.
       Tipik bir neden sonuç araştırmasında bir değişkenin
(eğitim düzeyi) başka bir değişkeni (verimlilik) etkileyip
etkilemediği anlaşılmaya çalışılır. Böyle bir durumda neden-
sonuç ilişkisine ait bir kanıt vardır; çünkü neden (eğitim
düzeyi) sonuçtan (verimlilik) önce gelmektedir. Bir başka
ifade ile olayların nedeninin, sonuçtan önce gelmesi bu tür
araştırmaların tercih edilmesi bakımından ön koşuldur. Eğer
örgütsel davranış kuramını inceleyen biri, tutumlarda
değişmenin davranış değişikliğine neden olduğunu göstermek
isterse, kullanacağı ölçüt tutum değişikliğinin davranış
değişikliğinden önce geldiğini kanıtlamaktır.
      Ayrıca yukarıdaki örnekte birlikte değişmenin kanıtı da
söz konusudur; eğitim ve verimlilik artışı birbiriyle ilişkili
görülmektedir. Birlikte değişmenin bu bağlamda anlamı iki
olay veya olgunun aynı anda değişmesidir. Eğer birlikte
değişme söz konusu değilse, mantıken değişkenler arasında
neden sonuç ilişkisi de söz konusu değildir. Eğer iki olay veya
olgu birlikte değişiyorsa, biri diğerinin nedeni olabilir. Ancak
tek başına bu tespit neden sonuç ilişkisine varmak için yeterli
değildir. Çünkü her iki olayın da başka bir nedeni olabilir;
yani her iki değişken de üçüncü bir değişken tarafından
etkilenebilir.
      Özet olarak, neden sonuç araştırmalarında şu hususlar
göz ardı edilmemelidir:
    1. Neden ve sonuç ilişkisinin uygun biçimde kurgulanması
    2. Varsayılan neden ve sonucun birlikte değişime tabi
       olup olmadığının ölçülmesi
    3. Olası başka nedenlerin olup olmadığının ve miktarının
       belirlenmesi

                                                             26
Bu ölçütler karşılandığında bile, araştırmacı her zaman
incelediği konuya ilişkin değişkenler arasında neden sonuç
ilişkisinin var olduğundan emin olamaz. Yönetim ve
Organizasyon alanındaki bilimsel araştırmaların çoğu (örneğin
örgüt iklimi kuramı geliştirme) neticede neden ve sonuç
ilişkisini saptamayı amaçlamaktadır.
       Özünde bilimi niteleyen en belirgin özellik olguların
deneylerle sınanmasıdır. Dolayısıyla, eğitim ve verimlilik
arasındaki ilişkiyi tespit etmek için neden sonuç araştırmaları,
sıklıkla karşılaştırma grupları oluşturarak istatistiksel sınama
yöntemlerini tercih edebilir.

          BELİRSİZLİK VE ARAŞTIRMA TÜRÜ
Araştırma sorusuna ait belirsizlik ile araştırma türü arasında
ilişki vardır. Şekil 7’de de görüldüğü gibi keşifsel araştırmalar
sorun açık ve net biçimde tanımlanmamışken yapılmaktadır.
Ancak keşifsel araştırmadan sonra elde edilen bilgileri
kullanarak açıklayıcı araştırmalara geçilebilir. Buna karşın,
neden sonuç araştırmalarını gerçekleştirmek için çok iyi
tanımlanmış araştırma sorununa ihtiyaç vardır.




                                                              27
Araştırma Türü
                     Keşifsel           Açıklayıcı         Neden-sonuç
    Sorun        Sorun Belirsiz     Sorunun Belirgin      Sorun’un Tanımı
  Tanımlama                                               Yapılmış
    Düzeyi
                 Çalışanlar işten   Rekabet               Hangi eğitim
                 ayrılıyor, ama     istemeyen             sistemi daha
Olası durumlar   nedenleri          yöneticilerin         etkilidir?
                 bilinmiyor         özellikleri
                                    nelerdir?

                 Yeni ürün          Ürün iadeleri         Çimento
                 tasarımını         hisse senedi          hisselerinin
                 müşteri            fiyatlarını etkiler   değeri İMKB
                 benimseyecek       mi?                   indeksinden
                 mi?                                      tahmin edilebilir
                                                          mi?
Şekil 7. İşletme Araştırması Türleri

           ARAŞTIRMA SÜRECİ VE AŞAMALARI
Daha önceki aşamalarda da vurgulandığı gibi, araştırmalar
farklı biçim veya türde gerçekleşebilir. Ancak sistematik bir
yol izlenmesi bütün araştırmalar için vazgeçilmez koşuldur.
Sistematik bir yol izlemek için dikkatli bir araştırma planı
yapılmalıdır. Bütün bilimsel araştırmalar, birbiri ile ilişkili ve
birbirini takip eden araştırmalardan ibaret faaliyetleri içerir.
Ancak araştırma sürecinin farklı aşamaları sık sık
çakışabilmektedir. Dolayısıyla araştırma sürecinin aşamalarını
kesin bir sıralamaya koymak uygulamada zor bir iştir. Özet
olarak araştırma süreci şu aşamalardan oluşur:
      1. Araştırma sorusunun tanımlanması,
      2. Araştırma tasarımının planlanması,
      3. Örneklemin planlanması,
      4. Verilerin toplanması,
      5. Verilerin analizi,


                                                                              28
6. Sonuçların düzenlenmesi ve araştırma raporunun
hazırlanması
      Bu aşamalar aşağıdaki Şekil 8’de görülmektedir.
Araştırma süreci sürekli bir döngüdür. Görüldüğü gibi, bitmiş
bir    araştırma     yeni   bir  araştırmanın    başlamasını
tetiklemektedir.




   Araştırma                                    Sonuç ve raporun
   sorununun                                    hazırlanması
   tanımı



                               Yeni araştırma
                               sorunun                       Verilerin
           Tasarımın           tanımlanması                  analizi
           planlanması


                                                           Verilerin
                                                           toplanması

                         Örneklemin
                         planlanması
Şekil 8. Araştırma Sürecinin Aşamaları

      Uygulamada araştırma aşamaları sık sık iç içe
geçebilmektedir. Çünkü araştırma aşamaları işlevsel olarak
birbirleri ile karşılıklı ilişki halindedir. Öyle ki, bazı durumlarda
daha sonraki bir aşama, daha önceki aşamalardan önce
tamamlanabilmektedir.
      İşletme araştırmalarının bu özelliği ileri doğru bağlantı
ve geriye doğru bağlantı kavramları ile ifade edilmektedir.
      İleri doğru bağlantı, araştırmanın ilk aşamalarının
kurgulama biçiminin daha sonraki aşamalardaki kurgulamayı
                                                                         29
etkileyeceğine işaret etmektedir. Örneğin araştırma sorunu
açıklamasındaki araştırma amacı, örneklem seçimini ve
verilerin nasıl toplanacağını belirleyen bir unsurdur. Diğer
taraftan geriye doğru bağlantı ise daha sonraki aşamaların
veya adımların araştırmanın ilk aşamalarını etkileyeceğini
ifade etmektedir. Bu duruma ilişkin en iyi örnek belki de
araştırma sonuçlarını okuyacak bir yetkilinin olacağının
bilinmesi ve yetkilinin ihtiyacına göre bilgilerin ve tabloların
sunulması gereğidir. Dolayısıyla iyi bir araştırmacı yetkilinin
ihtiyaç duyduğu bilgiyi planlama sürecine dahil eder ve
verilerin analizinde bu ihtiyaca yanıt verir.

  ARAŞTIRMA SÜRECİNDE KARAR SEÇENEKLERİ
Araştırma sürecinin planı, yol gösteren bir haritaya
benzetilebilir. Haritalarda bazı yollar diğerlerine göre daha
belirgindir. Seçilen bazı yollarda yolculuk yapmak daha zor
ama görülmedik, bilinmedik yerlere, güzelliklere götürür
insanı. Böyle bir yolculuk yorucu da olsa insana heyecanlı
anlar yaşatacak, deneyimler sağlayacaktır.
      Denilebilir ki bütün yolculuklar için geçerli bir tek yol söz
konusu değildir. Yol seçimi gidilecek yere ve eldeki olanaklara
göre (para, zaman vs.) değişir.
      Kısacası araştırmacı için bazı durumlarda en kısa yolu
seçmek mümkünken, diğer durumlarda daha detaylı yollar
seçilebilir. Amaç farklı yolların mevcut olduğunu bilmek ve bu
yolları bulmak olmalıdır.




                                                                30
Problemin ortaya                             Örnekleme                            Örneklem
                                çıkması
                                                                                                         tasarımının seçimi



                         Açıklayıcı araştırmanın
                                 seçimi                                  Veri toplama            Olasılıklı            Olasılık
                                                                                                                       dışı

          İkincil veri         Deneyim                 Pilot
                              araştırması             çalışma
                                                                                                       Verinin toplanması
                                                                         Veri analizi                   (alan çalışması)

                         Sorunun tanımı (araştırma                                                   Verinin kodlanması
Araştırma tasarımı        hedeflerinin belirtilmesi)

                          Temel araştırma metodunun
                                                                           Sonuç ve öneriler          Verinin işlenmesi
                                    seçimi


                                                                                                      Bulguların analizi
         Deney                Araştırma                         Gözlem            İkincil veri
    Şekil 9. Araştırma Sürecinin Akışı Kişisel
    Lab.      Alan  Telefonla     Mail                                            çalışması
                    görüşme             görüşme                                                               Rapor

                                                                                                                                  31
Şekil     9     araştırma    aşamalarında    verilecek  kararı
açıklamaktadır. Araştırma süreci sorun tespiti ve tanımı ile
başlayan bir olgudur. İşletme yönetimi açısından bakıldığında
araştırmalar      işletmede    veya   çevrede    ortaya çıkan
belirsizlikler tarafından başlatılır.

     ARAŞTIRMA SORUNUNUN SAPTANMASI VE
                TANIMLANMASI
Şekil 9 araştırma sürecinin sorun tespiti ve sorunun
tanımlanmasıyla     başladığını    göstermektedir.     Genellikle
“sorun” sözcüğü bir şeylerin yanlış gidiyor olmasını çağrıştırır
fakat beraberinde fırsat sözcüğü akla gelmez. Bu durum
işletme ve yönetim araştırmalarında da geçerlidir. Oysa
burada kullanılan “sorun” sözcüğü “yeni bir fırsat”ı da
içermektedir. Çünkü araştırmalar sadece sorunlara cevap
aramak     için  değil,   fırsatları  görmek      amacıyla    da
gerçekleştirilmektedir. Aslında araştırmanın işlevi bir soruna
açıklık getirmek olacağı gibi yeni bir programı ya da projeyi
değerlendirmek veya yeni bir fırsatı ortaya çıkarmak olabilir.
Ancak araştırma sürecine sistematik yaklaştığımızda, bir
araştırma sorunun tespiti ile başlar, tanımı ile ilerler (Bakınız
Şekil 10).




                                                              32
Durum:
Adana’da erkek giysileri üreten küçük bir işletme satışların düştüğünü
anlamıştır. İşletme potansiyel müşteriler arasındaki imajını anlamak
istemektedir.
Yönetsel Sorun:
Pazar payını ve karı arttırmak için hangi üretim, satış, stok stratejileri
izlenmelidir? Müşteri memnuniyeti ve işletme imajı üzerinde kalite, fiyat ve
müşteri hizmetleri ne kadar önemlidir?
Araştırma Sorularının Yeniden Tanımlanması
Erkek giysileri satın alanların satın alma alışkanlıkları nedir? Bu bağlamda;
Kaliteli kıyafet satın almak istediklerinde müşterilerimiz hangi markaları tercih
etmektedir?
Kaliteli kıyafeti hangi sıklıkta satın alınmaktadır?
Günlük kıyafetlerinde erkekler hangi tarzı tercih ediyorlar?
Günlük erkek kıyafetleri kim için satın alınıyor?
Erkek kıyafetleri için ortalama ne kadar harcanmaktadır?
Günlük kıyafetleri satın alınırken mağazadan hangi hizmetler ve neler
beklenmektedir?
Hali hazırdaki müşteriler belirli hizmetlerde ve konularda işletmenin
performansını nasıl değerlendirmektedirler?
Araştırma Hipotezlerinin Yeniden Tanımlanması
Müşteri sadakati ile ürün kalitesi arasında pozitif bir ilişki vardır.
Rekabetçi fiyatlar hizmet kalitesinden daha fazla müşteri çekmektedir.
Bilgisiz satıcılar mağaza içindeki müşterinin satın alma motivasyonunu
düşürmektedir.
Araştırma Amaçları
Erkek kıyafetleri konusunda müşterilerin satın alma davranışındaki belirli tutum,
tercih ve satın alma alışkanlıkları ile ilgili bilgi toplamak
Uygulanan pazarlama ve işlemsel stratejileri değerlendirmek için belirli bir
hizmete, ürüne, işleme dair performans bilgisi toplamak
İşletmenin bütün olarak imajını ve tanınmışlığını ölçebilmek için tutumlara ilişkin
bilgi toplamak
Şekil 10. Yönetsel Sorunun Araştırma Sorusu ve Hipotez
              Olarak İfade Edilmesi

Genellikle araştırmalar “sorun” üzerine kurgulanır oysa göz
önünde olan sorundan çok “soruna ilişkin ipuçları” dır
(symptoms). Örneğin işletme çalışanları arasında işten
ayrılmalar artmış olabilir, ancak bu durum sorunun tam
olarak saptanmış olduğu anlamına gelmez. Dolayısıyla
                                                                                      33
araştırma sorusuna ilişkin açıklama sadece geçici bir açıklama
niteliğindedir. Araştırılacak olan sorun, tam bir açıklıkla
belirlenmemiştir.
        Einstein'ın söylediği gibi, “sorunun belirlenmesi
çözümden daha önemlidir.” Çoğu zaman işletme yöneticileri
doğru cevabı bulmaya odaklanırlar; oysa doğru soruları
sormaları daha önemlidir ve insanlar sorunu tanımlamanın
öneminin farkında olmalıdır. İşletmecilik ve yönetim
araştırmalarında     bilgi   ve    veri     toplama,   sorunun
tanılanmasından      önce     gerçekleştirildiğinde  araştırma
sorusunun çözümü mümkün değildir.

Doğru Tanımlanmış Araştırma Sorunu
Araştırma yazınında çok iyi bilinen deyimlerden biri “eğer
sorunun      tanımı   doğru     yapılmışsa,  sorunun     yarısı
çözülmüştür.” olarak ifade edilmiştir. Gerçekten sorun doğru
tanımlanmışsa araştırmacının ne yapacağına karar vermesi
daha kolay olacaktır. Her şeyden önce, araştırmacı araştırma
sorununu doğru tanımlayarak araştırmanın amacını uygun
biçimde belirleyebilir. Araştırma sorununun tanımı ve
araştırma amacı arasındaki bu ilişki önemlidir. Zira araştırma
amacı açık bir şekilde belirlenmediğinde, araştırma ile ilgili
doğru ve gerekli verilerin toplanması mümkün değildir.
      Sorunun doğru tanımlanmış olması araştırma sürecinin
en önemli aşaması olmasına rağmen, araştırmalarda sıklıkla
göz ardı edilmektedir. Deneyimli araştırmacılar genellikle
araştırmaya en sondan başlamanın en iyi yöntem olduğunu
savunurlar.
      Araştırmanın sonunda ne elde edileceğini, nereye
varılacağını bilmek araştırma sürecini belirlemektedir.
Dolayısıyla, araştırma sonucunu hatalı ve eksik biçimde

                                                            34
ortaya koymak, daha sonraki aşamalarda              düzeltilmesi
olanaksız yanlışlıklara neden olmaktadır.

Keşifsel Araştırmalar
Araştırma sorunu doğru tanımlandığında keşifsel araştırmaya
gerek yoktur. Örneğin bazı periyodik araştırmalar (ihracat ve
ithalatın mevcut durumu, sektörün istihdam kapasitesi vs.)
keşifsel araştırma yapmadan da gerçekleştirilebilir. Ancak
çoğu durumda keşifsel araştırma yapmadan araştırma
sorununu doğru biçimde tanımlamak mümkün olmamaktadır.
       Keşifsel araştırma çoğu kez araştırma sürecinin başında
yapılmaktadır. Araştırma sorununu netleştirmek amacıyla
girişilen çoğu işlemin tam olarak yapılması gerekmemektedir.
Keşifsel     araştırmanın     amacı     araştırma    konusunun
netleştirilmesi, ortaya çıkan sorunların tanımlanması ve
araştırma        hedeflerinin    düzenlenmesidir.       Örneğin
araştırmacının konu ile ilgili önceden yapılmış araştırmaları
incelemesi,       araştırma    konusunda       çalışmış    diğer
araştırmacılarla görüşmesi ve durumu enformel biçimde
irdelemesi keşifsel araştırmalara ait unsurlardır. Bu işlemleri
gerçekleştirecek araştırmacı konu ile ilgili kavramları
netleştirebilir. Bu işlemleri yaptıktan sonra araştırmacı nasıl
ve ne türden veri toplayacağını tam olarak bilebilir,
araştırmanın nasıl yapılacağına ilişkin görüşünü netleştirebilir.
       Keşifsel araştırmayı gerçekleştirmek için araştırmacı üç
farklı yol ya da yönteme yönelebilir. Bunlar; ikincil veriler,
deneyim anketleri ve pilot çalışmalardır.

İkincil Veriler
İkincil veriler daha önceden başka bir araştırma çalışması için
toplanmış ve kullanılmıştır. Birincil veriler ise araştırmacı

                                                              35
tarafından mevcutta yürütülen araştırma için toplanmış
verilerdir. İkincil veriler işletme arşivinden ve kütüphaneden
elde edilebilir ya da satın alınabilir. Örneğin Merkez Bankası,
İstatistik Kurumu, Devlet Planlama Teşkilatı gibi kamu
kuruluşları araştırmacılara ikincil veri sağlayan kuruluşlardır.
      Araştırmacının konu ile ilgili yapılmış önceki çalışmaları
incelemesi de ikincil veri toplama sürecinin bir biçimidir.
Ancak önceden yapılan bu araştırmaların özellikle ampirik
olanları incelenmelidir. Konu ile ilgili başkaları tarafından
önceden yapılmış araştırmaları incelemek araştırmacı için
kolay ve ekonomik yöntemlerden birisidir.
      İkincil verileri toplamak zaman ve maliyet açısından
genellikle daha elverişlidir. Ancak bu türden veriler kullanmak
isteyen araştırmacılar, iki şeye dikkat etmelidirler: birincisi,
veriler çok eski ve zamanı geçmiş olabilir. İkincisi, verilerin
toplanma amacı mevcut araştırmaya uygun olmayabilir. Her
şeye rağmen, ikincil veriler keşifsel araştırmalar için
değerlidir ve araştırmacıyı “tekerleği yeniden keşfetmek”
zaruretinden alıkoyar.

Deneyimli Kişilerle Görüşmeler
Çoğunlukla araştırma konusu hakkında deneyimli ve bilgisi
olan insanlar araştırmacıya yardım etmek için gönüllüdürler.
Bu türden görüşme ve anketler işletme içinden ve dışından
deneyimli kişilere yönlendirilerek, araştırma konusu ve
değişkenlerinin etraflıca incelenmesine yardım edebilir. Bu
görüşmeler, birincil verileri toplamaya geçmeden, konuya
ilişkin mevcut bilgilerin toplanması ile olası maliyeti daha da
düşürebilir. Neticede, elde edilen bilgilerle araştırma sorunu
daha da netleşecektir.


                                                             36
Pilot Çalışmalar
Pilot çalışmalar yapılması planlanan araştırmadan önce
yapılan, fazla detaya girmeyen ve planlanan çalışmaya yön
vermesi      amacıyla      gerçekleştirilen,    küçük    ölçekli
araştırmalardır.    Keşifsel   araştırma     bağlamında    pilot
çalışmalardan söz edildiğinde bilinmelidir ki veriler enformel
biçimde toplanmakta, sonuçların yorumlanmasında sıkı ilke
ve standartlar uygulanmamaktadır. Örneğin işletmede ne
türden liderlik biçimlerinin etkili olacağını incelemek isteyen
bir araştırmacı, açık uçlu sorularla çalışanlardan görüş
toplamaya yönelebilir. Bu görüşmeler sonucunda, çalışanların
benimsediği liderlik biçimleri daha da netleştirilip detaylı
araştırmaya tabi tutulabilir.
      Diğer taraftan odak grubu çalışmaları da pilot
araştırmalar bağlamında düşünülebilir. Son yıllarda kullanımı
artan odak grubu çalışmaları, en fazla sekiz kişiden oluşan
grupların rahat ve resmi olmayan bir ortamda toplanıp,
araştırma konusuna ilişkin görüşlerini paylaşma sürecidir.
Odak grubu çalışmaları niteliksel araştırma türü olarak
görülür. Ancak buradan elde edilen sonuçlar niceliksel
araştırmalara yol gösterici niteliktedir.
      Bu zamana kadar üç türden keşifsel araştırmadan söz
edildi, ancak bu tür çalışmalar için her hangi bir standarttan
söz etmek mümkün değildir. Keşifsel araştırmaların amacı
yeni düşünce ve yaklaşımları ortaya çıkarmak olduğu için,
araştırmacılar daha yaratıcı ve esnek yollar deneyebilirler.
Farklı keşifsel araştırma türlerini kullanarak veri toplamak
mümkündür.




                                                             37
Araştırma Hedeflerinin Açıklanması
Araştırma ile neyin ortaya çıkarılacağı konusu tam olarak
açıklığa kavuşturulmalıdır. Araştırma sorusu belirlendikten
sonra, keşifsel araştırmaya gerek duyulsun ya da
duyulmasın, geleceğe ilişkin tahminler yapılabilir. Gerekli
bireysel gelir düzeyine ilişkin veriler, devlet kurumlarından
sağlanabilir. Veriler matematiksel işlemlere tabi tutularak
gelecekte oluşacak satış tahminleri yapılabilir. Elbette ikincil
verilerin kullanımının bazı avantaj ve dezavantajları vardır.
Çünkü     ikincil  verilerin  analizinde   sayısal   işlemlerin
karmaşıklık düzeyi daha da artmaktadır.

      ARAŞTIRMA TASARIMININ PLANLAMASI
Araştırma sorunu belirlendikten sonra araştırma tasarımını
oluşturma çabaları başlatılabilir. Araştırma tasarımı verilerin
toplanması ve analizi ile ilgili yöntem ve işlemleri kapsar. Bir
başka ifade ile araştırma tasarımı araştırma faaliyetlerinin
çerçevesini     oluşturmaktadır.    Daha   erken    aşamalarda
belirlenen araştırma hedefleri de bu faaliyet planı içinde yer
alır zira hedefler olmadan toplanan bilgi ile hedefler uyumlu
olmayabilir. Bu aşamada araştırmayı yapmakla yükümlü kişi
toplayacağı bilgilerin kaynağını, araştırma tasarımının
tekniğini (anket veya deney) ve örneklem yöntemini de
belirlemelidir.

Uygun Araştırma Tasarımının Belirlenmesi
Açıklayıcı ve neden-sonuç araştırmalarında dört tasarım
tekniği kullanılır. Bunlar anket yöntemi, deneysel yöntem,
ikincil verilerin toplanması ve gözlem yöntemleridir. Bu
yöntemlerden hangisinin seçileceği araştırma hedefleri ve
veri toplamanın maliyetine göre değişmektedir. Yönetsel
                                                             38
açıdan araştırma     tasarımı   daha    sonraki   bölümlerde
incelenecektir.

Anket Yöntemi
Birincil verilerin oluşturulması amacıyla gerçekleştirilen
araştırmaların    büyük     çoğunluğunda      anket    yöntemi
kullanılmaktadır. Popüler basın ve medyada siyasi tercihlerle
ilgili anketler sıkça yer almaktadır. Anket yönteminde
örnekleme katılan kişilere bir takım sorular yöneltilir ve bu
sorulara cevaplar istenir. Soruların yazılması, sırasının
belirlenmesi, yazılı soruların biçiminin belirlenmesi anket
yönteminin      temel     unsurlarıdır.   Anket    yönteminde
katılımcılara ulaşmak için telefon, mektup, internet ve yüz
yüze görüşme yöntemleri kullanılabilir. Örneğin Galatasaray–
Fenerbahçe maçında reklamı yapılan bir ürünün üreticisi,
maçın hemen ardından potansiyel müşterilere telefonla
ulaşarak reklama olan tepkilerini ölçebilir. Diğer taraftan
üniversitede tez hazırlayan bir doktora öğrencisi işletme
yöneticilerinin rekabet stratejilerini belirlemek için mektup
veya internet aracılığıyla anket sorularına cevap elde etmeye
çalışacaktır. Zira yöneticilere telefon aracılığı ile ulaşmak
daha zordur. Çalışanların işletmeden memnuniyet düzeylerini
anlamaya çalışan bir araştırmacı ise çalışanlarla yüz yüze
görüşmeyi tercih edecektir çünkü, yüz yüze görüşme yöntemi
ile daha derinlemesine sorular sorabilir.

Deneysel Araştırmalar
Neden sonuç araştırmaları potansiyel değeri ve içeriği
açısından en önemli araştırmalardır çünkü bu araştırmalar
somut biçimde neden ve sonuç ilişkisini açıklayabilirler.
Araştırmanın deneysel bir perspektifte yapılması, bir

                                                           39
değişkendeki farklılaşmayı, bir ya da daha fazla sayıdaki
diğer değişkenleri değiştirerek incelemeye kontrollü bir
ortamda imkan vermektedir. Örneğin bir değişken olarak
verimlilik, sosyal ve parasal ödüllere göre farklılık
gösterecektir. Bir başka ifade ile bireyin verimliliği, bireye
tanınan sosyal ve ekonomik haklar ile değişecektir. İdeal
koşullar sağlanabildiği durumlarda, yani araştırmacı tüm
dışsal etkenleri ayıkladığında, değişkenler arası (verimlilik ve
sosyal ve ekonomik haklar) neden sonuç ilişkisi tam olarak
ortaya çıkabilecektir.
         Deneysel   araştırmalarda     araştırmacı    araştırma
koşullarını kontrol edebilecek durumdadır. Yani araştırma
varsayımlarını test etmek için araştırmacı değişkenleri miktar
veya başka özellikleri açısından ayarlayabilir. Ama bütün
itinalı gayretlere rağmen, dışsal etkenlerin neden sonuç
ilişkisi kurulmaya çalışılan değişkenler üzerindeki etkilerinden
arındırmak mümkün değildir.

İkincil Veriler
Keşifsel araştırmalarda olduğu gibi açıklayıcı ve neden sonuç
araştırmalarında da daha önceden başka amaçlar için
toplanmış veriler kullanılabilir. Bir örnek vermek gerekirse,
geçmişte yapılan araştırmalardan elde edilen verilerle
bugünkü satışı tahmin etmek için matematiksel bir model
tasarlanabilir, bu da yeni bir neden sonuç araştırması
gerçekleştirmek için kullanılabilir. Örneğin otomobil imalatçısı
firmalar otomobil satışları ile bireylerin gelir artışı arasındaki
ilişkiden hareket ederek, geleceğe yönelik otomobil satışı
tahmini yapabilmektedirler.
       Neden sonuç araştırmalarında bağımlı ve bağımsız
değişkenler vardır. Bağımlı değişken tahmin edilmeye ve

                                                               40
anlaşılmaya çalışılan değişkendir. Bağımlı değişken, kriter
değişken olarak da bilinmektedir. Bağımsız değişken ise
bağımlı değişken üzerinde etkisi olan değişkendir. Ya da
bağımlı   değişken    üzerinde    etkili  olacağı   düşünülen
değişkendir. Örneğin çalışanların ücretlerini bağımlı değişken
olarak düşünürsek, bu değişken üzerinde etkisi olması
beklenen değişkenlerden biri, çalışanın deneyim süresidir.
Deneyim süresi bu durumda bağımsız değişkendir.

Gözlem Yapma Tekniği
Bazı durumlar vardır ki araştırmacının amacı sadece
gördüğünü kaydetmektir. Örneğin otomobilin bir litre
benzinle ne kadar mesafe gittiğini gözleyip kaydetmek,
gözlem yöntemini kullanarak ölçme işlemidir. Böyle bir
durum elektronik, mekanik ve insan gözlemiyle ölçülebilir
veya araştırılabilir. İşletme yönetimi alanında çok incelenen
hareket-zaman       araştırmaları   da    gözlem    tekniği   ile
yapılmaktadır. Kendisine verilen bir işi ne kadar zamanda
bitirebileceğini görmek için çalışan bir insan da gözleme tabi
tutulabilmektedir.     Günümüzde       işletmelerin    araştırma
elemanları müşteri kılığına girerek, satış elemanlarının
davranış ve performansını gözlemlemektedir.
         Gözlem yönteminde çoğunlukla gözlenen kişiden
habersiz, kişinin kendisi ile ilgili bilgi toplanabilir. Gözlem
yöntemi kullanılarak gerçekleştirilen en çok bilinen örnek
televizyonlara takılan bir cihazla hangi programın görece
daha çok seyredildiğini ölçerek “reyting” sonuçlarının
açıklanmasıdır.
      Gözlem yöntemi sadece görüleni kaydetmek olmayıp
karmaşık bir tekniktir. Yönetim biliminde ilgi ve araştırma
konusu olan tutumlar, algılamalar, güdüleme ve daha birçok

                                                              41
kavram sadece gözlem yöntemi ile incelenmeye uygun
değildir.

Araştırma Tasarımının Değerlendirilmesi
Bütün durumlar için geçerli ve etkili tek araştırma
yönteminden bahsedilemez. Araştırma sürecinde vazgeçilmez
kurallardan söz etmek mümkün değildir. Ama çok katı
kuralların olmayışı araştırmayı belirsizliğe itecek diye bir
sonuca da götürmemelidir. Kuralların olmayışı demek,
araştırmacının karşı karşıya kaldığı sorunu çözmesi için
araştırma tasarımına ilişkin başka seçeneklerin de olduğunu
göstermektedir.
     Amaca uygun araştırma tasarımının belirlenmesi
zamanla geliştirilecek bir yetenektir. Çoğu deneyimsiz
araştırmacı genellikle anket yönteminin en iyi yöntem
olduğunu düşünebilir çünkü anket yöntemine aşinadır.

                        ÖRNEKLEM
Örneklemi belirleme, araştırma sürecinin önemli bir
aşamasını oluşturur. Nedir örneklem? Önünüze getirilmiş bir
kase çorbadan bir kaşık içersiniz ve tuzunu yeterli
görmezseniz, ikinci kaşığı denemeden çorbaya tuz atarsınız.
Bu durum örneklemin ne olduğuna dair fikir vermektedir.
      Örneklem her hangi bir nesne, olgu veya insan
grubunun bir bölümünü ele alarak, nesne, olgu veya insan
grubu hakkında genel bir sonuca varmamız için gereklidir.
Daha kitabi bir deyimle örneklem anlaşılması hedeflenen
kitleyi temsil eden alt kitledir. Eğer gerekli istatistiksel
işlemler takip edilirse, her hangi bir kitlenin tamamını
incelemeye gerek kalmaz, çünkü iyi belirlenmiş bir örneklem
içinden çıktığı kitlenin bütün özelliklerine sahiptir. Elbette

                                                           42
örneklem sürecinde hata yapılırsa, örneklem alındığı veya
çıktığı kitleyi temsil edemez. Örneğin öğrencilerin kampüs
yaşamından memnuniyet düzeylerini incelemek için sadece
bir fakülte veya bölüm öğrencilerinden elde edilen bilgilere
dayanarak, bütün öğrencilerin kampüs yaşamından memnun
veya memnun olmadıklarını söylemek mümkün değildir.
      Örneklem belirlenirken sorulacak ilk soru neyin veya
kimin örneklemi oluşturacağıdır. Araştırmacı, kimlerin
örnekleme dahil olacağını belirlemek için öncelikle hedef
kitleye ilişkin karar vermelidir.
      Bu aşamada araştırma evreninin (kitlesi) ve örneklem
biriminin tanımlanması henüz açıklığa kavuşmamıştır.
Örneğin bir firma kendi imajı ile ilgili yaptığı bir araştırmada
sadece kendi personelinden veya müşterilerinden aldığı
görüşlere dayanarak, bunların olası yeni müşterilerinin
görüşlerini de temsil ettiğini söyleyemez. Çünkü seçtiği
örneklem birimi içine henüz müşterisi olmamış potansiyel
müşteriler dahil edilmemiştir. Dolayısıyla hedef kitlenin
belirlenmesi örneklem planlaması sürecinin önemli bir
unsurudur.
      Örneklem belirleme sürecinde bir başka kritik etken
örneklemin büyüklüğü veya sayısı ile ilgilidir. Örneklemin
büyüklüğü ne olmalıdır? Bazı durumlarda yöneticiler
örneklemi göz ardı edip, bütün evreni araştırmanın içine dahil
etmenin doğru olacağını düşünürler. Ancak söz konusu bütün
ürünlerin, satışların ve hisse sahiplerinin araştırmaya dahil
edilmesinin bir anlamı yoktur. Elbette ki örneklemin
büyüklüğü arttıkça olası hatalar nispeten azalmaktadır; ancak
uygun örneklem tasarımı ile evrene ait küçük bir örneklem de
güvenilir sonuçlar verecektir.


                                                             43
Sonuç olarak, örneklem seçiminin önemli süreçlerinden
biri örneklem birimlerinin nasıl saptanacağı ile ilgilidir.
Üniversitede sunulan ilk istatistik derslerinde açıklandığı gibi
basit tesadüfi örneklem, yani evrendeki her birimin eşit
seçilme şansına sahip olduğu yöntem sık kullanılmaktadır.
Ancak örneklem belirleme veya örneklem birimi seçme
süreçleri basit tesadüfi yöntemle sınırlı değildir. Küme ya da
tabakalama örnekleme yöntemi tercih edilerek veri toplama
işlemleri etkinleştirilip, maliyet düşürülebilir. Örneğin ülke
ölçeğinde gerçekleştirilecek bir araştırma için örneklem
birimlerini seçerken, bütün Türkiye'den 10.000 kişi seçmek
yerine 15 ilden 1500 kişi seçmek daha ekonomik olur. Çünkü
böyle bir uygulama seyahat, personel ve eğitim giderlerini
düşürecektir. Uygun örneklem yöntemini belirleyerek
araştırmacı araştırma hedeflerinin başarılı olmasını da
güvenceye almış olmaktadır. Temelde iki örnekleme yöntemi
vardır; tesadüfi ve tesadüfi olmayan örnekleme. Tesadüfi
örnekleme yönteminde bütün örneklem birimlerinin eşit
seçilme ihtimali vardır. Tesadüfi olmayan örnekleme
yönteminde       ise    örneklem    birimlerinin    belirlenmesi
araştırmacının tercihindedir. Gerçekte araştırmacıların bu iki
yöntemden daha fazla seçenekleri vardır. Basit tesadüfi
örnekleme,      tabakalı örnekleme, kota örnekleme, küme
örnekleme ve yargısal örnekleme bunlardan bazılarıdır.

                VERİLERİN TOPLANMASI
Araştırmanın tasarımına karar verdikten sonra, araştırmacı
katılımcılardan verileri veya cevapları toplamaya başlayabilir.
Farklı araştırma yöntemleri olduğu gibi, farklı veri toplama
yöntemleri de vardır. Anket yöntemi katılımcılarla doğrudan
etkileşim gerektirmektedir. Doğrudan etkileşim, yazılı

                                                             44
sorulara cevap verilmesi veya yüz yüze görüşme ile
düşüncelerin belirlenmesi şeklinde gerçekleşir. Diğer taraftan
araştırmacının dikkat çekmeden veri toplamaya çalıştığı
durumlar da vardır. Lokanta için yer belirlemeye çalışan bir
araştırmacı,     önerilen    bölgede     veya     adreste   trafik
yoğunluğunu belirlemek için gelip geçenlerin haberi olmadan
sayım yapabilir. Veriler nasıl toplanırsa toplansın önemli olan,
hataların asgariye indirilmesidir. Coğrafi bölgeler dikkate
alınarak bir araştırma yapılıyorsa, veri toplama her yerde
aynı biçimde gerçekleştirilmelidir. Ayrıca görüşme yöntemi ile
veri toplarken görüşmeci yanlış yönlendirme yaparsa ya da
yanlış biçimde yanıtları kaydederse veri toplama hatalı
olacaktır.
       Çoğu kez veri toplama sürecinde iki aşama takip edilir;
ön test ve temel çalışma. Ön test aşaması ile küçük bir
örneklem kullanılarak veri toplama planının araştırma
amacına hizmet edip etmeyeceğini belirlemek mümkündür.
Dolayısıyla, küçük ölçekli bir ön çalışma ile veri toplama
yöntemi denetlenip, hatalar asgariye indirilebilir. Ayrıca çok
net olmayan yönergeleri, soruların yanıtlanmasının zaman
alıp almayacağını ve diğer uygulama hatalarını saptamak
mümkün olacaktır. Ön çalışmada elde edilen veriler üzerinde
bazı istatistiksel işlemlerle gerçekleştirilecek temel çalışmanın
potansiyelini anlamak mümkündür. Eğer araştırmacının
beklentileri ön çalışma ile desteklenmiyorsa, araştırma
tasarımını tekrar gözden geçirmelidir.




                                                               45
VERİLERİN İŞLENMESİ VE ANALİZİ

Düzeltme ve Kodlama
Veriler    katılımcılardan    toplandıktan     sonra   araştırma
sorularına yanıt verecek bir biçime dönüştürülmelidir.
Verilerin incelenmesi, verilerin düzeltilmesi ve kodlanması ile
başlayan bir süreçtir. Verilerin düzeltilmesi elde edilen veri
formlarının eksik yanıtlar, talimatlara uygunluk ve tutarlılık
bakımından denetlenmesidir. Gerekli düzeltmeler yapılmadan
verilerin bilgisayara geçirilmesi elbette yanlış sonuçlar
verecektir.
      Verileri bilgisayara girmeden önce, belli özellikteki
katılımcılar için bazı gruplamalar ve kodlamalar yapılmalıdır.
Verilerin yorumlanması, gruplanması, kaydedilmesi ve
bilgisayara aktarılması ile ilgili kurallar veri kodlaması olarak
adlandırılmaktadır. Kodlama süreci hem bilgisayar girişi hem
de tablo oluşturmayı kolaylaşmaktadır.

Analiz
Analiz süreci, verileri anlamak ve yorumlamak için uygulanan
bütün mantıksal teknikleri içermektedir. Basit bir tanımdan
hareket edersek, tutarlı şablonları, biçim ve durumları
saptamak, detayları özetlemek analizdir. Verilerin analizinde
kullanılacak yöntem ya da tekniği, araştırmanın amacı,
soruları veya hipotezleri belirler. Diğer taraftan araştırmanın
tasarımı ve toplanan verilerin özellikleri de analiz tekniğini
belirlemede     etkendir.    Analiz    amacıyla    uygulanacak
istatistiksel yöntemler ise basit frekans dağılımından, çok
değişkenli istatiksel analizlere kadar uzanan bir yelpazeden
seçilebilir.


                                                              46
ARAŞTIMA SONUÇLARI VE RAPORUN
                HAZIRLANMASI
İşletme ve yönetim araştırmalarının büyük bölümü
uygulamalı araştırmalardır. Bir başka ifade ile araştırmalar
karar süreçlerine destek oldukları için yapılmaktadır. Sık sık
göz ardı edilen fakat araştırmacı açısından önemli olan soru
şudur: “Bütün bunların işletme yönetimi için anlamı nedir?”
Araştırma sürecinin son aşamasında analize tabi tutulan
verilerin ortaya koyduğu bilginin yorumlanması ve sonuca
ulaşması vardır. Araştırma raporu, araştırma sonuçlarını etkili
biçimde aktarmalıdır. Sık karşılaşılan durum ise raporun
teknik     detaylarla,   karmaşık     yöntem     açıklamalarıyla
doldurulmasıdır.
       Genellikle araştırma sonuçlarını karar verme sürecinde
kullanmak isteyen yöneticiler teknik detaylarla, karmaşık
yöntemlerle pek ilgili değildirler. Aslında ilgilendikleri
bulguların özetidir. Eğer araştırma bulguları karar vericiler
tarafından kullanılmıyorsa, araştırma beklenen faydayı
sağlayamamış demektir. İşletme ve yönetim araştırması ile
meşgul olanlar, ulaştıkları sonuçları karar verici konumundaki
insanlara aktarmalıdırlar. Yazılı raporlar da yöneticilerin bilgi
ihtiyaçlarına göre değerlendirilmelidir. Yazılı raporların bir
diğer işlevi ise doküman olarak kullanılabilmesi ya da yeni
araştırmalara veri sağlamasıdır.

 ARAŞTIRMA PROJESİ VE ARAŞTIRMA PROGRAMI
Araştırma süreci, araştırmacının belli bir hedefinin olduğu ve
bu hedefi doğrultusunda bilgi toplama ihtiyacının doğduğu
varsayımı ile başlar. Araştırmacı tek boyutlu sorunları
incelerken özellikli yöntemlere veya tekniklere ihtiyaç duyar.
Örneğin verim düzeyi yüksek çalışanların özelliklerinin
                                                              47
araştırılması, en uygun ambalaj yönteminin belirlenmesi,
hisse senetleri değerlerinin tahmin edilmesi gibi sorunlar tek
boyutlu sorunlardır.
      Ancak bir kurumun belirli bir dönemdeki stratejik
faaliyetleri araştırma konusu olduğunda, araştırma süreci bir
defada tamamlanamaz. Aslında araştırma bir süreç olarak
süreklilik arz eden bir olgudur. Örneğin bazı kurumlarda
araştırma keşifsel araştırma ile başlar, ardından anket
çalışmasına      geçilir.  Diğer     taraftan   bazı   işletme
programlarında araştırmanın her bir unsuru veya aşaması için
araştırma projesi geliştirmek gerekebilir. Örneğin bir işletme
yeni ürün geliştirme sürecine geçtiğinde ürünün pazar
potansiyelini, pazarın büyüklüğünü ve özelliklerini araştırma
projesi olarak tasarlayabilir. Diğer taraftan ürünün kullanım
testleri, ayrı bir araştırma projesi olarak görülebilir. Aynı
şekilde bir araştırma projesi de ürünün ismi ve paketlenmesi
için hazırlanabilir. Elbette böyle bir ürün geliştirme
programının son aşaması da piyasada denenmesi (test
market) aşaması olabilir.
      Günümüz işletmelerinde araştırma süreklilik arz
etmelidir. Bu demektir ki işletme yönetimi araştırmayı sürekli
kılmalı, stratejik planlama sürecinin bir unsuru haline
dönüştürmelidir. Böyle olduğunda araştırma programı
stratejisi, işletmenin araştırmadan faydalanma amaçlı genel
planını ifade etmektedir. Bu koşullarda araştırma programı
planlama sürecinin bir parçasıdır ve her araştırma projesini
işletme stratejisinde bir yere yerleştirmiştir.

         ARAŞTIRMALARDA ETİK KARARLAR
İşletmelerde araştırma yapılırken belli etik kural veya ilkelere
sadık kalınmalıdır. Her şeyden önce araştırmacı hiç bir

                                                             48
koşulda yansızlık ilkesini göz ardı etmeden araştırmasını
hazırlamalıdır. Yansızlık ilkesi verilerin doğru ve geçerli
olmasını ifade etmektedir. Ayrıca bu ilke bilimsel
araştırmaların     politik    amaçları     destekleme     amacıyla
kullanılmamasını da kapsamaktadır.
      Araştırmacılar verilerin doğruluğu konusunda dürüst
olmalıdırlar ve verilerin sonuçlarıyla oynayarak önem
derecelerini       değiştirmemelidirler.         Temel      olarak
araştırmacıların istatistiki analizi dürüst bir şekilde yaptıkları,
doğru veri toplama yöntemlerini kullandıkları ve verileri de
kurallara uygun bir şekilde yorumladıkları varsayılır. Örneğin
teknik olarak doğru bir örneklemden elde edilen farklılaşma
derecesinin verilmemesi etik açıdan sorgulanmalıdır. Benzer
şekilde araştırma aşamasında ortaya çıkan herhangi önemli
bir hata araştırmacılar tarafından saklanmamalı, araştırmayı
talep edenlere veya yöneticilere bildirilmelidir. Hataların veya
değişmelerin       saklanması,         sonuçların     doğruluğunu
gölgeleyecektir. Bilimsel araştırmalarda etik açıdan önemli bir
diğer husus da, araştırmacının kişisel nedenlerle verileri
değiştirmemesidir.
      Aynı şekilde araştırmacı, veri ve bilgi aldığı kişilere veya
müşterilere ilişkin gizli bilgileri açıklayamaz. Örnekleme dahil
olan kişi veya kurumların gizliliğini korumak araştırmacının
sorumluluğundadır. Örneğin çeşitli araştırmalara katılan
kişilerin e-posta adresleri ve telefon numaraları reklam
yapmak amacıyla bunları kullanacak olan satış şirketlerine
verilmemelidir. Bir işletme araştırmasında kullanıcıların ve
katılımcıların   çeşitli   hakları      olduğu    unutulmamalıdır.
Araştırmayı talep edenlerin temel hakkı ise tarafsız ve doğru
bilginin kendilerine sunulmasıdır.


                                                                49
Araştırmalarda karşımıza çıkabilecek etik açıdan önemli
konulardan bir diğeri yanlış sonuçlardır. Bir araştırma projesi
gerçekleştirildikten sonra araştırma ile ilgili olmayan veri ve
bulguların çıkarılması araştırmanın doğruluğu açısından
önemlidir. Örneğin iki markayı satın alma eğilimi açısından
karşılaştıran bir araştırma, bir markanın diğerine göre %65
oranında daha fazla tercih edildiğini ileri sürebilir. Burada
gerçekleştirilen hata araştırmaya katılıp da her iki markadan
birini seçmeyip, her ikisinin de benzer olduğunu söyleyerek
tarafsız kalan katılımcıların sonuçlarda yer almamasıdır.
Dolayısıyla araştırma sonucu sadece her iki marka arasından
kesin bir tercih yapanları yansıttığı için tarafsız olarak
görülemez; çünkü yanlış yönlendirme söz konusudur.

İşletme Araştırmasını Talep Edenlerin Hakları Ve
Sorumlulukları
Bir işletme araştırmasını talep eden ile söz konusu
araştırmayı yapan taraf arasında temel etik ilkelerin geçerli
olduğu varsayılır. Örneğin bir işletme tanıdığı bir kişiden veya
işletmeden araştırma satın almaya karar verebilir. Ancak, sırf
ihalede en az üç rakip firmanın teklif vermesine dair bir kural
olduğu için kazanma şansı olmadığı halde diğer araştırma
kuruluşlarını da davet etmesi etik değildir.
      Bir işletme araştırmasını talep eden kişi veya kurum
araştırma sonuçlarının tarafsız bir şekilde doğruyu yansıtması
için araştırmacıyı cesaretlendirmelidir. Bu tarafsızlığın
sağlanması amacıyla sorunun tam ve açık bir tanımı
yapılmalı, zaman ve para kısıtları belirtilmeli ve diğer olası
sorunlar hakkında araştırmacı aydınlatılmalıdır. Bir başka
anlatımla araştırmayı talep eden kişi veya kurum,


                                                             50
önyargılardan uzak bir şekilde gerçekleri yansıtma yönündeki
çabaları desteklemelidir.
      Araştırma sonuçları araştırma sürecinden elde edilen
bilgilerden çıkarılmış olmalıdır. Verilerin desteklemediği ya da
verilerle tutarlı olmayan çıkarımlar yapılamaz. Örneğin
verilerle desteklenmeyen bir politik seçim araştırmasının ne
kadar etik olduğu sorgulanmalıdır.
      İşletme araştırmalarında ana kitlenin ya da örneklemin
tespiti genellikle zordur ve bu nedenle araştırmacılar, diğer
kişi veya kurumlardan ana kitleye ilişkin bilgileri talep
edebilirler. Örneğin bir işletme potansiyel müşterilerinin
adreslerini tespit etmek amacıyla başka bir işletmeye
başvurmuş olsun. Adres sağlayan işletmenin bu bilgileri etik
dışı yollardan elde ettiğini öğrenmesine rağmen gene de bu
bilgileri   kullanması    ne   derece      etiktir?  Araştırmanın
geçerliliğini ve güvenirliliğini arttırma amacıyla olası
katılımcılara araştırmaya katılmaları yönünde baskı yapmak
da etik görülmemektedir.
      Araştırmaların     sonuçlarından       yararlanma     amacı
güdülmemesine rağmen araştırma yapılması da etik dışı
görülmektedir. Örneğin işe alım amacı olmaksızın işletmenin
halkın gözünde marka imajını anlamak gibi nedenlerle işe
alım ilanlarının vermesi de etik dışıdır.




                                                              51
BÖLÜM 4
 ARAŞTIRMA SORUNUN TANIMLANMASI VE ARAŞTIRMA
                   ÖNERİSİ
Bu bölümde araştırma sorununun tanımlanmasına, soruna ilişkin göstergelerle,
gerçek sorunun birbirinden ayrılması gereğine vurgu yapılmıştır. Ayrıca analiz
birimi, araştırma değişkenleri ve araştırma önerisi kavramlarına açıklık
getirilmiştir.

                 İŞLETME YÖNETİCİLERİNİN HEDEFLERİ
İşletmelerde araştırmalar yöneticilerin karşılaştıkları sorunlara cevap bulabilmek
amacıyla yapılır. Dolayısıyla araştırma talep eden yöneticiler ne istedikleri
hususunda açık ve net olmalıdır. Araştırma terminolojisi ile konuşacak olursak
yönetici isteğini ölçülebilir kavramlarla araştırmacıya açıklamalıdır.
     Ancak çoğu zaman araştırmacı tarafından yöneticiye sorulan “Araştırma ile
hangi soruya cevap arıyorsunuz? Araştırmanın hedefi nedir?” soruları bile tam bir
yanıt alacağını garanti etmemektedir. Buna rağmen, araştırmacı ile yönetici
olabildiğince araştırmanın amacını açıklığa kavuşturmak için gayret etmelidirler.
Bu bağlamda düşünüldüğünde keşifsel araştırmalar, araştırma amacının daha
açık bir şekilde anlaşılmasına hizmet edebilecek bir araç olarak görülebilir.

        ARAŞTIRMA SORUNUNUN TANIMLANMASI VE ÖNEMİ
Araştırma süreci araştırma sorununun uygun biçimde tanımlanmasıyla
başlamaktadır. Araştırma sorusunun uygun biçimde tanımlanması elbette kolay
değildir. İşletmenin faaliyetleri normal biçimde ilerlerken karşılaşılan bir sorun
veya fırsat karmaşık bir bütünün bulanık göstergeleri olarak ortaya
çıkabilmektedir. Örneğin işletmede personelin morali gün geçtikçe düşüş
gösteriyor olabilir; yöneticiler de moral düşüklüğünün nedenlerini bilmek
isteyebilir. Moral düşüklüğünün nedenlerini anlamak için iki yaklaşım
geliştirilebilir; ya hemen bir anket geliştirilir ya da gerekli ön araştırmaları
yapıldıktan sonra anket geliştirip analiz edilir. Birinci durumda araştırma bulguları
beklenen sonuçları vermeyebilir. Çünkü ön araştırma yapmadan gerekli
değişkenler belirlenemez. İkinci durumda ise ön araştırma ile araştırma sorununa
ilişkin olası değişkenler gözden geçirildiği için daha sağlıklı sonuçlara ulaşılabilir.
     Yanlış bir soruya verilen doğru yanıtın hiçbir değeri yoktur; yanlış bir soruna
çözüm olarak alınan bir karar da işletme açısından zararlı olabilir. Özet olarak
işletmelerde karşılaşılan sorunların veya fırsatların ortaya çıkması, sorun ve
fırsatın halihazırda tanımlanmış olması anlamına gelmemektedir. Sorunun
tanımlanması demek yönetsel karar gerektiren bir hususta soruların sorulması ve
yanıtlanmasıdır.




                                                                                    52
Buz Dağı Prensibi
Birçok işletmede başlatılan yeni projelerin önemli bir bölümü sorun tanımlama
kısmından yoksundur. Yönetici konumundaki insanların rasyonel düşündükleri
varsayılmasına rağmen, üstlenilen projelerin çoğunda sorunun tanımlanması
konusuna yeterince önem verilmemektedir. Detaylı bilgi eksikliğinden dolayı,
yöneticiler ve araştırmacılar gerçek soruna ulaşamazlar. Gerçek soruna
ulaşmanın zor olduğu durumlarda buz dağı prensibinden yararlanmak gerekir.
Açık denizde seyahat ederken buz dağını görenler, buzdağının sadece %10'u
gördüklerini hatırlamalıdır. Buz dağının büyük kısmı suyun altındadır.
İşletmelerde araştırmaya konu olabilecek sorunlar da böyledir; sorunun büyük
kısmı tam olarak görülüp anlaşılmış değildir (Bakınız Şekil 13). Eğer sorunun
görünmeyen kısmı, sorun tanımlama sürecine dahil edilmezse, ortaya çıkacak
durumlara göre karar vermek pek sağlıklı olmayacaktır.




                                                                 SORUNA İLİŞKİN
                                                                 GÖSTERGELER

                           Satışlardaki düşüş


                          Düşük hareketlilik



               Artan çalışan şikâyetleri     Artan borçlar
                                                     Memnuniyetsiz müşteriler

     Satışçıların düşük performansı

                                   Düşük ürün kalitesi
       Müşterilere karşı kötü davranış                 Geç teslimat
                             Liderlik eksikliği
                                                                      SORUNUN
                     Kötü finansal yönetim                            GERÇEK
                                                                      NEDENLERİ



Şekil 11. Buzdağı İlkesi

Sorunun Geçmişini Anlamak
İşletme sorunlarının nasıl görüleceği, saptanacağı ve tanımlanacağına ilişkin
herhangi bir bilgi kaynağı yoktur. Ancak buzdağı ilkesinden yola çıkılırsa, sorunun
geçmişine bakmanın önemli ve yararlı olacağını düşünebiliriz. Araştırma hedefinin
net ve açık olduğu durumlarda, sorunun tanımlanması için yönetsel birikim ve
deneyim yeterlidir. Harici durumlarda, yani sorunun geçmişine ilişkin bilginin



                                                                                  53
yetersiz olduğu durumlarda, yöneticiler sorunu tanımlamak için “durum analizi”
yapmalıdır. Durum analizi yapılırken araştırılması planlanan sorunun geçmişi
incelenir. Durum analizi, araştırmacıların ve karar verici konumda olanların
sorunla daha yakından ilgilenmesine olanak tanır. Durum analizi keşifsel
araştırmanın bir biçimi olarak da düşünülmelidir ve araştırma sorununun
tanımlanmasında kullanılan bir tekniktir.

Sorunun Göstergelerden Ayrılması
Bir sorunun bütün boyutları ile ele alınması araştırma açısından mümkün değildir.
Örneğin bir işletme kullandığı reklamların etkinliği ile ilgili sorun tespit edebilir.
Reklam etkinliğinin düşük olmasının nedenleri arasında markanın iyi
tanınmaması, yanlış marka algılaması, yanlış medya seçimi veya reklam
bütçesinin düşüklüğü gösterilebilir. Böyle bir durumda yönetsel karar verme
aşamasında olanların önceliği, reklam etkinliğini düşüren faktörleri diğerlerinden
ayıklamaktır. Burada dikkat edilecek husus, sorun olarak görülen olgunun soruna
ilişkin semptom veya gösterge olmasıdır.



Örgüt                Göstergeler          Göstergelere         Gerçek Sorun
                                          göre sorunun
                                          tanımı
Televizyon           Çok az sayıda        Kazanç getirici      Emekliliği yakın
İstasyonu            çalışan      diğer   yatırım araçları     olanlar hariç az
                     yatırım araçlarına   değiştirilmelidir.   sayıda      çalışan
                     bakarak emeklilik                         detaylı emeklilik
                     planlarını                                planlarıyla      ile
                     değiştirmektedir.                         ilgilenmektedir.

Bira Fabrikası       Tüketiciler rakip    Üretilen biranın     Eski tarzdaki şişe
                     firmanın birasını    tadı                 lezzete     ilişkin
                     tercih etmektedir    değiştirilmelidir.   algılamayı
                                                               etkilemektedir.
Cep       Telefonu   Kadın çalışanlar  YanMaaşlar endüstri
                                               ödemeler
Üreticisi            maaşların düşük      düzeyine
                                       kadın çalışanların
                     olmasından           çekilmelidir.
                                       gerçek ihtiyaçları
                     şikâyetçi         doğrultusunda
                                       düzenlenmemiş
                                       (doğum izni…)
Şekil 12. Semptomlar Yanlış Yönlendirebilir

     Şekil 12 sorun ve semptomlar arasındaki ilişkiyi açıklamaktadır. Araştırma
sorununu tanımlamanın en doğru yolu, konu ile ilgili geçmişte yapılan çalışmaları
incelemek ve keşifsel araştırma yapmaktan geçer. Her şeye rağmen araştırma
sorununu tanımlamanın kesin bir yolu yoktur. Deneyim ve yaratıcılık araştırma
sorunlarının tanımlanmasında kullanılmalıdır. Denilebilir ki iyi bir araştırmacı bir
yandan araştırma yöntem ve prosedürleri açısından donanımlı olmalı, diğer
yandan da yaratıcı düşünerek karşılaşılan sorunu anlamaya gerekli yaklaşımları
geliştirmelidir.




                                                                                      54
Analiz Birimi
Araştırma sorununun tanımlanmasında önemli hususlardan biri, analiz biriminin
ne olacağına karar vermektir. Araştırmacı, araştırmanın odaklanacağı birimin
kurum, bölüm, çalışma grubu, birey veya diğer nesnelerden hangisinin olacağına
karar vermelidir. Örneğin ev veya mobilya satın alma davranışına ilişkin bir
araştırmada analiz birimi evli çiftlerdir. Çünkü satın alma kararı birlikte
verilmektedir. Analiz birimini belirlemek karmaşık bir işlem olmamasına rağmen,
araştırma sorununun tanımlanmasında göz ardı edilmemelidir.

Araştırma Değişkenleri
Araştırma sorununun tanımlanmasında bir diğer önemli husus araştırma
değişkenlerinin belirlenmesidir. Değişken, araştırmada anlamaya çalıştığımız
kavramdır. Değişken nitelikte değişmeyi ve farklılaşmayı boyut ve güç açısından
ifade ettiği için, denilebilir ki değişken sayısal veya kategorik değerlerle
tanımlanır.
     Araştırma sorunu açıklanırken, araştırmanın değişkenleri belirlenmeli ve
tanımlanmalıdır. Örneğin iş yerindeki insanların yöneticilerine ilişkin tutumları
çalışandan çalışana değişebilir. Bazı çalışanlar yöneticilerine karşı olumlu bir
tutum gösterirken, diğerleri olumsuz tutum gösterebilir. Çalışanın yöneticiye karşı
tutumunu belirleyen iletişim, liderlik biçimi, güdülendirme vs. araştırmanın
değişkenlerini oluşturmaktadır. İstatistiksel analiz bağlamında değişkenler “X” ile
temsil edilmektedir. Değişkenlere kategorik veya sayısal değerler atanır. Örneğin
cinsiyet değişkeni kategorik bir değişkendir. Araştırmaya katılanların bir kısmı
“erkek” bir kısmı “kadın” olarak iki kategoride toplanırlar. Cinsiyet kategorik bir
değişkendir çünkü bireyin cinsiyeti ya erkek ya da kadın olabilir. Diğer taraftan
satış hacmi sürekli değişken olarak tanımlanmıştır. Çünkü bireyin veya firmanın
satış performansı çok farklı sayısal değerlerle gösterilebilir. Sürekli değişkenler
ihtiva edebilecekleri sayısal değer açısından sonsuzluk içermektedirler.
     Araştırma sorununun netleştirilebilmesi için araştırmayı yapanlar, araştırma
sorununa ilişkin bütün değişkenlerini araştırmaya dahil ettiklerinden emin
olmalıdırlar. Olası bütün değişkenlerin araştırmaya dahil edilmesi, araştırmanın
sağlıklı sonuçlar vermesinde yardımcı olacaktır. Aynı şekilde, araştırma sorunu ile
ilişkisi olmayan değişkenler de araştırmanın dışına çıkarılmalıdır.
     Neden sonuç araştırmalarında bağımlı ve bağımsız değişkenler vardır.
Bağımlı değişken tahmin edilmeye ve anlaşılmaya çalışılan değişkendir. Bağımlı
değişken “kriter değişken” olarak da bilinmektedir. Bağımsız değişken ise bağımlı
değişken üzerinde etkisi olan değişkendir. Başka bir ifade ile bağımsız değişken,
bağımlı değişken üzerinde etkili olması düşünülen değişkendir. Örneğin
çalışanların ücretlerini bağımlı değişken olarak düşünürsek, bu değişken üzerinde
etkisi olması beklenen değişkenlerden biri çalışanın deneyim süresidir. Deneyim
süresi bu durumda bağımsız değişkendir.




                                                                                55
Araştırmayontemleriunalaydersnotlari
Araştırmayontemleriunalaydersnotlari
Araştırmayontemleriunalaydersnotlari
Araştırmayontemleriunalaydersnotlari
Araştırmayontemleriunalaydersnotlari
Araştırmayontemleriunalaydersnotlari
Araştırmayontemleriunalaydersnotlari

Contenu connexe

Tendances

Endüstriyel Pazarlama 1
Endüstriyel Pazarlama 1Endüstriyel Pazarlama 1
Endüstriyel Pazarlama 1Meryem Yıldız
 
3 hafta-paz arşt
3 hafta-paz arşt3 hafta-paz arşt
3 hafta-paz arştcll-o
 
pazarlama araştırmaları
pazarlama araştırmalarıpazarlama araştırmaları
pazarlama araştırmalarıElif Doğan
 
SalesUP - Akılcı Yönetim Araçları - Araştırma
SalesUP - Akılcı Yönetim Araçları - AraştırmaSalesUP - Akılcı Yönetim Araçları - Araştırma
SalesUP - Akılcı Yönetim Araçları - AraştırmaMurat Kaplan
 
4. bölüm pazar yönlülük
4. bölüm pazar yönlülük4. bölüm pazar yönlülük
4. bölüm pazar yönlülükSuleyman Bayindir
 
Pazarlama İlkeleri 4.bölüm Pazar Yönlülük
Pazarlama İlkeleri 4.bölüm Pazar YönlülükPazarlama İlkeleri 4.bölüm Pazar Yönlülük
Pazarlama İlkeleri 4.bölüm Pazar YönlülükSuleyman Bayindir
 
16. bölüm toplam kalite yönetimi
16. bölüm toplam kalite yönetimi16. bölüm toplam kalite yönetimi
16. bölüm toplam kalite yönetimiSuleyman Bayindir
 
Küresel Pazarlama Bilgi Sistemleri ve Pazarlama Planlaması
Küresel Pazarlama Bilgi Sistemleri ve Pazarlama PlanlamasıKüresel Pazarlama Bilgi Sistemleri ve Pazarlama Planlaması
Küresel Pazarlama Bilgi Sistemleri ve Pazarlama PlanlamasıMehmet KUZU
 
Pazarlama iletişimi 06112013
Pazarlama iletişimi 06112013Pazarlama iletişimi 06112013
Pazarlama iletişimi 06112013Eylin Babacan
 
16.bölüm pazarlama toplam kalite yönetimi ve pazarlama
16.bölüm pazarlama toplam kalite yönetimi ve pazarlama16.bölüm pazarlama toplam kalite yönetimi ve pazarlama
16.bölüm pazarlama toplam kalite yönetimi ve pazarlamaSuleyman Bayindir
 
Perakende nedir? Perakendeci kimdir? (Tanisma Sunumu) ima- burak günbal - 0...
Perakende nedir? Perakendeci kimdir? (Tanisma Sunumu)   ima- burak günbal - 0...Perakende nedir? Perakendeci kimdir? (Tanisma Sunumu)   ima- burak günbal - 0...
Perakende nedir? Perakendeci kimdir? (Tanisma Sunumu) ima- burak günbal - 0...Burak Günbal
 
Moda Perakendesi Yönetimi Eğitimi İçerik Sunumu
Moda Perakendesi Yönetimi Eğitimi İçerik SunumuModa Perakendesi Yönetimi Eğitimi İçerik Sunumu
Moda Perakendesi Yönetimi Eğitimi İçerik SunumuBurak Günbal
 
Moda perakendesinde iş modeli seçimi ima - burak günbal - 15-10-11
Moda perakendesinde iş modeli seçimi   ima - burak günbal - 15-10-11Moda perakendesinde iş modeli seçimi   ima - burak günbal - 15-10-11
Moda perakendesinde iş modeli seçimi ima - burak günbal - 15-10-11Burak Günbal
 
500 Uzerinde Seat Olan Firmalar
500 Uzerinde Seat Olan Firmalar500 Uzerinde Seat Olan Firmalar
500 Uzerinde Seat Olan FirmalarAretiasus
 

Tendances (14)

Endüstriyel Pazarlama 1
Endüstriyel Pazarlama 1Endüstriyel Pazarlama 1
Endüstriyel Pazarlama 1
 
3 hafta-paz arşt
3 hafta-paz arşt3 hafta-paz arşt
3 hafta-paz arşt
 
pazarlama araştırmaları
pazarlama araştırmalarıpazarlama araştırmaları
pazarlama araştırmaları
 
SalesUP - Akılcı Yönetim Araçları - Araştırma
SalesUP - Akılcı Yönetim Araçları - AraştırmaSalesUP - Akılcı Yönetim Araçları - Araştırma
SalesUP - Akılcı Yönetim Araçları - Araştırma
 
4. bölüm pazar yönlülük
4. bölüm pazar yönlülük4. bölüm pazar yönlülük
4. bölüm pazar yönlülük
 
Pazarlama İlkeleri 4.bölüm Pazar Yönlülük
Pazarlama İlkeleri 4.bölüm Pazar YönlülükPazarlama İlkeleri 4.bölüm Pazar Yönlülük
Pazarlama İlkeleri 4.bölüm Pazar Yönlülük
 
16. bölüm toplam kalite yönetimi
16. bölüm toplam kalite yönetimi16. bölüm toplam kalite yönetimi
16. bölüm toplam kalite yönetimi
 
Küresel Pazarlama Bilgi Sistemleri ve Pazarlama Planlaması
Küresel Pazarlama Bilgi Sistemleri ve Pazarlama PlanlamasıKüresel Pazarlama Bilgi Sistemleri ve Pazarlama Planlaması
Küresel Pazarlama Bilgi Sistemleri ve Pazarlama Planlaması
 
Pazarlama iletişimi 06112013
Pazarlama iletişimi 06112013Pazarlama iletişimi 06112013
Pazarlama iletişimi 06112013
 
16.bölüm pazarlama toplam kalite yönetimi ve pazarlama
16.bölüm pazarlama toplam kalite yönetimi ve pazarlama16.bölüm pazarlama toplam kalite yönetimi ve pazarlama
16.bölüm pazarlama toplam kalite yönetimi ve pazarlama
 
Perakende nedir? Perakendeci kimdir? (Tanisma Sunumu) ima- burak günbal - 0...
Perakende nedir? Perakendeci kimdir? (Tanisma Sunumu)   ima- burak günbal - 0...Perakende nedir? Perakendeci kimdir? (Tanisma Sunumu)   ima- burak günbal - 0...
Perakende nedir? Perakendeci kimdir? (Tanisma Sunumu) ima- burak günbal - 0...
 
Moda Perakendesi Yönetimi Eğitimi İçerik Sunumu
Moda Perakendesi Yönetimi Eğitimi İçerik SunumuModa Perakendesi Yönetimi Eğitimi İçerik Sunumu
Moda Perakendesi Yönetimi Eğitimi İçerik Sunumu
 
Moda perakendesinde iş modeli seçimi ima - burak günbal - 15-10-11
Moda perakendesinde iş modeli seçimi   ima - burak günbal - 15-10-11Moda perakendesinde iş modeli seçimi   ima - burak günbal - 15-10-11
Moda perakendesinde iş modeli seçimi ima - burak günbal - 15-10-11
 
500 Uzerinde Seat Olan Firmalar
500 Uzerinde Seat Olan Firmalar500 Uzerinde Seat Olan Firmalar
500 Uzerinde Seat Olan Firmalar
 

En vedette

Araştırma Yöntemleri
Araştırma YöntemleriAraştırma Yöntemleri
Araştırma Yöntemleriserhat_comu
 
AraşTıRma YöNtemleri
AraşTıRma YöNtemleriAraşTıRma YöNtemleri
AraşTıRma YöNtemleriserhat_comu
 
Bilim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Bilim (fazlası için www.tipfakultesi.org)Bilim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Bilim (fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Hipotez/Hypothesis
Hipotez/HypothesisHipotez/Hypothesis
Hipotez/HypothesisDeniz Dirik
 
Araştırma yöntemleri ve sunumu (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Araştırma yöntemleri ve sunumu (fazlası için www.tipfakultesi.org )Araştırma yöntemleri ve sunumu (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Araştırma yöntemleri ve sunumu (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Bilimsel Bilgiye Açık Erişim
Bilimsel Bilgiye Açık ErişimBilimsel Bilgiye Açık Erişim
Bilimsel Bilgiye Açık ErişimYasar Tonta
 
Risk Management and Insurance
Risk Management and InsuranceRisk Management and Insurance
Risk Management and InsuranceAli Osman Öncel
 
Proje hazırlama dersi ödevi
Proje hazırlama dersi ödeviProje hazırlama dersi ödevi
Proje hazırlama dersi ödeviNalan Özcan
 
Araştırma ve yayın etiği
Araştırma ve yayın etiğiAraştırma ve yayın etiği
Araştırma ve yayın etiğiFatih University
 
Bilimsel AraşTirmalarda YöNtem (2)
Bilimsel AraşTirmalarda YöNtem (2)Bilimsel AraşTirmalarda YöNtem (2)
Bilimsel AraşTirmalarda YöNtem (2)Ali İhsan KIRTAŞ
 
Örnek Proje Amacı Oluşturulması ve Geliştirilmesi
Örnek Proje Amacı Oluşturulması ve GeliştirilmesiÖrnek Proje Amacı Oluşturulması ve Geliştirilmesi
Örnek Proje Amacı Oluşturulması ve GeliştirilmesiAli Samed Karaaslan
 
Bilimsel Araştırma Yöntemi
Bilimsel Araştırma YöntemiBilimsel Araştırma Yöntemi
Bilimsel Araştırma YöntemiTürker Baş
 
Makale nasıl yazılır?
Makale nasıl yazılır? Makale nasıl yazılır?
Makale nasıl yazılır? Ufuk Yurdalan
 
Proje hazırlama sunum metin gokhan
Proje hazırlama sunum metin   gokhanProje hazırlama sunum metin   gokhan
Proje hazırlama sunum metin gokhanmetreham
 
Pazarlama İlkeleri 7. bölüm veri tabanlı pazarlama
Pazarlama İlkeleri 7. bölüm veri tabanlı pazarlamaPazarlama İlkeleri 7. bölüm veri tabanlı pazarlama
Pazarlama İlkeleri 7. bölüm veri tabanlı pazarlamaSuleyman Bayindir
 
1 pazarlama-cevre
1 pazarlama-cevre1 pazarlama-cevre
1 pazarlama-cevrecll-o
 
Satin alma karar süreci̇
Satin alma karar süreci̇Satin alma karar süreci̇
Satin alma karar süreci̇Mehmet Yentur
 
Proje Hazırlama Teknikleri
Proje Hazırlama TeknikleriProje Hazırlama Teknikleri
Proje Hazırlama TeknikleriEmin Şen
 
Tüketici davranış modelleri
Tüketici davranış modelleriTüketici davranış modelleri
Tüketici davranış modellerisedadoc
 

En vedette (20)

Araştırma Yöntemleri
Araştırma YöntemleriAraştırma Yöntemleri
Araştırma Yöntemleri
 
AraşTıRma YöNtemleri
AraşTıRma YöNtemleriAraşTıRma YöNtemleri
AraşTıRma YöNtemleri
 
Bilim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Bilim (fazlası için www.tipfakultesi.org)Bilim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Bilim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Hipotez/Hypothesis
Hipotez/HypothesisHipotez/Hypothesis
Hipotez/Hypothesis
 
Araştırma yöntemleri ve sunumu (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Araştırma yöntemleri ve sunumu (fazlası için www.tipfakultesi.org )Araştırma yöntemleri ve sunumu (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Araştırma yöntemleri ve sunumu (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Bilimsel Bilgiye Açık Erişim
Bilimsel Bilgiye Açık ErişimBilimsel Bilgiye Açık Erişim
Bilimsel Bilgiye Açık Erişim
 
Risk Management and Insurance
Risk Management and InsuranceRisk Management and Insurance
Risk Management and Insurance
 
drug_toxicology_for_prosecutors_04
drug_toxicology_for_prosecutors_04drug_toxicology_for_prosecutors_04
drug_toxicology_for_prosecutors_04
 
Proje hazırlama dersi ödevi
Proje hazırlama dersi ödeviProje hazırlama dersi ödevi
Proje hazırlama dersi ödevi
 
Araştırma ve yayın etiği
Araştırma ve yayın etiğiAraştırma ve yayın etiği
Araştırma ve yayın etiği
 
Bilimsel AraşTirmalarda YöNtem (2)
Bilimsel AraşTirmalarda YöNtem (2)Bilimsel AraşTirmalarda YöNtem (2)
Bilimsel AraşTirmalarda YöNtem (2)
 
Örnek Proje Amacı Oluşturulması ve Geliştirilmesi
Örnek Proje Amacı Oluşturulması ve GeliştirilmesiÖrnek Proje Amacı Oluşturulması ve Geliştirilmesi
Örnek Proje Amacı Oluşturulması ve Geliştirilmesi
 
Bilimsel Araştırma Yöntemi
Bilimsel Araştırma YöntemiBilimsel Araştırma Yöntemi
Bilimsel Araştırma Yöntemi
 
Makale nasıl yazılır?
Makale nasıl yazılır? Makale nasıl yazılır?
Makale nasıl yazılır?
 
Proje hazırlama sunum metin gokhan
Proje hazırlama sunum metin   gokhanProje hazırlama sunum metin   gokhan
Proje hazırlama sunum metin gokhan
 
Pazarlama İlkeleri 7. bölüm veri tabanlı pazarlama
Pazarlama İlkeleri 7. bölüm veri tabanlı pazarlamaPazarlama İlkeleri 7. bölüm veri tabanlı pazarlama
Pazarlama İlkeleri 7. bölüm veri tabanlı pazarlama
 
1 pazarlama-cevre
1 pazarlama-cevre1 pazarlama-cevre
1 pazarlama-cevre
 
Satin alma karar süreci̇
Satin alma karar süreci̇Satin alma karar süreci̇
Satin alma karar süreci̇
 
Proje Hazırlama Teknikleri
Proje Hazırlama TeknikleriProje Hazırlama Teknikleri
Proje Hazırlama Teknikleri
 
Tüketici davranış modelleri
Tüketici davranış modelleriTüketici davranış modelleri
Tüketici davranış modelleri
 

Similaire à Araştırmayontemleriunalaydersnotlari

İTÜ İşletme ve Teknoloji Yönetimi - BİTİRME PROJESİ
İTÜ İşletme ve Teknoloji Yönetimi - BİTİRME PROJESİİTÜ İşletme ve Teknoloji Yönetimi - BİTİRME PROJESİ
İTÜ İşletme ve Teknoloji Yönetimi - BİTİRME PROJESİElif Tuygan Arslançeri
 
Bilişim sistemleri analiz hizmeti şartname taslağı
Bilişim sistemleri analiz hizmeti şartname taslağıBilişim sistemleri analiz hizmeti şartname taslağı
Bilişim sistemleri analiz hizmeti şartname taslağıalinizam99
 
Dijital Pazarlama Stratejisi
Dijital Pazarlama StratejisiDijital Pazarlama Stratejisi
Dijital Pazarlama StratejisiMehmet KUZU
 
Etik Kavramı ve Bir Sivil Toplum Kuruluşunun Etik Anlayışına İlişkin Bir Uygu...
Etik Kavramı ve Bir Sivil Toplum Kuruluşunun Etik Anlayışına İlişkin Bir Uygu...Etik Kavramı ve Bir Sivil Toplum Kuruluşunun Etik Anlayışına İlişkin Bir Uygu...
Etik Kavramı ve Bir Sivil Toplum Kuruluşunun Etik Anlayışına İlişkin Bir Uygu...Hayata Dokun
 
2. Yönetimde Stratejik Düşünme Modül Slaytları - TOBB ETÜ MBA
2. Yönetimde Stratejik Düşünme Modül Slaytları - TOBB ETÜ MBA2. Yönetimde Stratejik Düşünme Modül Slaytları - TOBB ETÜ MBA
2. Yönetimde Stratejik Düşünme Modül Slaytları - TOBB ETÜ MBAERAY AKDAG
 
Kurumsal itibar-ynetimi-ve-bir-uygulama-corporate-repautation-management-and-...
Kurumsal itibar-ynetimi-ve-bir-uygulama-corporate-repautation-management-and-...Kurumsal itibar-ynetimi-ve-bir-uygulama-corporate-repautation-management-and-...
Kurumsal itibar-ynetimi-ve-bir-uygulama-corporate-repautation-management-and-...Ümit İsmailoğlu
 
Examination of Organizational Change Studies and Results of Human Resources C...
Examination of Organizational Change Studies and Results of Human Resources C...Examination of Organizational Change Studies and Results of Human Resources C...
Examination of Organizational Change Studies and Results of Human Resources C...Nur CELEN
 
Pazarlama Planı Rehberi
Pazarlama Planı RehberiPazarlama Planı Rehberi
Pazarlama Planı RehberiHadi Istanbullu
 
Olgun Bir Süreç Yönetimi Ekibi Organizasyonu Tasarımı: Deneyimler ve Öneriler
Olgun Bir Süreç Yönetimi Ekibi Organizasyonu Tasarımı: Deneyimler ve ÖnerilerOlgun Bir Süreç Yönetimi Ekibi Organizasyonu Tasarımı: Deneyimler ve Öneriler
Olgun Bir Süreç Yönetimi Ekibi Organizasyonu Tasarımı: Deneyimler ve ÖnerilerDr. Mustafa Değerli
 
Sosyal Medyada Marka Yönetimine İletişim Öğrencilerin Algısı
Sosyal Medyada Marka Yönetimine İletişim Öğrencilerin AlgısıSosyal Medyada Marka Yönetimine İletişim Öğrencilerin Algısı
Sosyal Medyada Marka Yönetimine İletişim Öğrencilerin AlgısıAhmet Beliktay
 
Bütünleşik ahp topsis-vikor uygulaması
Bütünleşik ahp topsis-vikor uygulamasıBütünleşik ahp topsis-vikor uygulaması
Bütünleşik ahp topsis-vikor uygulamasıAhmet S.
 
İşletmelerde Eğitim İhtiyacının Belirlenmesi
İşletmelerde Eğitim İhtiyacının Belirlenmesiİşletmelerde Eğitim İhtiyacının Belirlenmesi
İşletmelerde Eğitim İhtiyacının BelirlenmesiEgemen Kamber
 
Perakende Zincirlerinde İç Denetim Sorunu
Perakende Zincirlerinde İç Denetim SorunuPerakende Zincirlerinde İç Denetim Sorunu
Perakende Zincirlerinde İç Denetim SorunuToygar Şavkıner
 

Similaire à Araştırmayontemleriunalaydersnotlari (20)

İTÜ İşletme ve Teknoloji Yönetimi - BİTİRME PROJESİ
İTÜ İşletme ve Teknoloji Yönetimi - BİTİRME PROJESİİTÜ İşletme ve Teknoloji Yönetimi - BİTİRME PROJESİ
İTÜ İşletme ve Teknoloji Yönetimi - BİTİRME PROJESİ
 
Bilişim sistemleri analiz hizmeti şartname taslağı
Bilişim sistemleri analiz hizmeti şartname taslağıBilişim sistemleri analiz hizmeti şartname taslağı
Bilişim sistemleri analiz hizmeti şartname taslağı
 
Dijital Pazarlama Stratejisi
Dijital Pazarlama StratejisiDijital Pazarlama Stratejisi
Dijital Pazarlama Stratejisi
 
Etik Kavramı ve Bir Sivil Toplum Kuruluşunun Etik Anlayışına İlişkin Bir Uygu...
Etik Kavramı ve Bir Sivil Toplum Kuruluşunun Etik Anlayışına İlişkin Bir Uygu...Etik Kavramı ve Bir Sivil Toplum Kuruluşunun Etik Anlayışına İlişkin Bir Uygu...
Etik Kavramı ve Bir Sivil Toplum Kuruluşunun Etik Anlayışına İlişkin Bir Uygu...
 
2. Yönetimde Stratejik Düşünme Modül Slaytları - TOBB ETÜ MBA
2. Yönetimde Stratejik Düşünme Modül Slaytları - TOBB ETÜ MBA2. Yönetimde Stratejik Düşünme Modül Slaytları - TOBB ETÜ MBA
2. Yönetimde Stratejik Düşünme Modül Slaytları - TOBB ETÜ MBA
 
Proje 2 - Stratejik Pazarlama
Proje 2 - Stratejik PazarlamaProje 2 - Stratejik Pazarlama
Proje 2 - Stratejik Pazarlama
 
Stratejik Planlama Lisans Tezi
Stratejik Planlama Lisans TeziStratejik Planlama Lisans Tezi
Stratejik Planlama Lisans Tezi
 
Is analizi
Is analiziIs analizi
Is analizi
 
Kurumsal itibar-ynetimi-ve-bir-uygulama-corporate-repautation-management-and-...
Kurumsal itibar-ynetimi-ve-bir-uygulama-corporate-repautation-management-and-...Kurumsal itibar-ynetimi-ve-bir-uygulama-corporate-repautation-management-and-...
Kurumsal itibar-ynetimi-ve-bir-uygulama-corporate-repautation-management-and-...
 
Examination of Organizational Change Studies and Results of Human Resources C...
Examination of Organizational Change Studies and Results of Human Resources C...Examination of Organizational Change Studies and Results of Human Resources C...
Examination of Organizational Change Studies and Results of Human Resources C...
 
Temel stratejiler
Temel stratejilerTemel stratejiler
Temel stratejiler
 
Pazarlama planirehberi
Pazarlama planirehberiPazarlama planirehberi
Pazarlama planirehberi
 
Pazarlama Planı Rehberi
Pazarlama Planı RehberiPazarlama Planı Rehberi
Pazarlama Planı Rehberi
 
Olgun Bir Süreç Yönetimi Ekibi Organizasyonu Tasarımı: Deneyimler ve Öneriler
Olgun Bir Süreç Yönetimi Ekibi Organizasyonu Tasarımı: Deneyimler ve ÖnerilerOlgun Bir Süreç Yönetimi Ekibi Organizasyonu Tasarımı: Deneyimler ve Öneriler
Olgun Bir Süreç Yönetimi Ekibi Organizasyonu Tasarımı: Deneyimler ve Öneriler
 
Sosyal Medyada Marka Yönetimine İletişim Öğrencilerin Algısı
Sosyal Medyada Marka Yönetimine İletişim Öğrencilerin AlgısıSosyal Medyada Marka Yönetimine İletişim Öğrencilerin Algısı
Sosyal Medyada Marka Yönetimine İletişim Öğrencilerin Algısı
 
346 sbi003
346 sbi003346 sbi003
346 sbi003
 
Bütünleşik ahp topsis-vikor uygulaması
Bütünleşik ahp topsis-vikor uygulamasıBütünleşik ahp topsis-vikor uygulaması
Bütünleşik ahp topsis-vikor uygulaması
 
İşletmelerde Eğitim İhtiyacının Belirlenmesi
İşletmelerde Eğitim İhtiyacının Belirlenmesiİşletmelerde Eğitim İhtiyacının Belirlenmesi
İşletmelerde Eğitim İhtiyacının Belirlenmesi
 
Is analizleri
Is analizleriIs analizleri
Is analizleri
 
Perakende Zincirlerinde İç Denetim Sorunu
Perakende Zincirlerinde İç Denetim SorunuPerakende Zincirlerinde İç Denetim Sorunu
Perakende Zincirlerinde İç Denetim Sorunu
 

Araştırmayontemleriunalaydersnotlari

  • 1. İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1..........................................................1 İŞLETME BİLİMLERİNDE ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ.1 İŞLETMELERDE ARAŞTIRMA VE ÇERÇEVESİ.........1 İŞLETME ARAŞTIRMASININ TANIMI....................2 TEMEL ve UYGULAMALI ARAŞTIRMALAR..............2 İŞLETME ARAŞTIRMALARININ YÖNETSEL AÇIDAN DEĞERİ..........................................................3 Sorun ve Fırsatların Belirlenmesi.....................4 Çözüm Yönteminin Saptanması ve Uygulanması 4 Sonuçların Değerlendirilmesi..........................5 Yönetim Açısından Araştırmaya Karar Verme Koşulları......................................................5 BÖLÜM 2........................................................10 KURAM (TEORİ) OLUŞTURMA SÜRECİ............10 KURAMIN AMAÇLARI.....................................10 KURAMIN ANLAMI..........................................11 KAVRAMLAR..................................................11 ÖNERMELER..................................................15 BİLİMSEL YÖNTEM ........................................17 KURAMIN KANITLANMASI................................19 KURAMLAR NASIL OLUŞTURULUR?...................20 Bilimsel Yöntemin Aşamaları.........................21 KURAMLARIN PRATİK DEĞERİ..........................21 BÖLÜM 3........................................................23 ARAŞTIRMA SÜRECİ.......................................23 İŞLETMELERDE ARAŞTIRMA TÜRLERİ................23 Keşifsel Araştırmalar....................................24 Açıklayıcı Araştırmalar..................................24 Neden Sonuç Araştırmaları...........................25 BELİRSİZLİK VE ARAŞTIRMA TÜRÜ...................27 ARAŞTIRMA SÜRECİ VE AŞAMALARI.................28 ARAŞTIRMA SÜRECİNDE KARAR SEÇENEKLERİ...30 ARAŞTIRMA SORUNUNUN SAPTANMASI VE TANIMLANMASI.............................................32 Doğru Tanımlanmış Araştırma Sorunu...........34 I
  • 2. Keşifsel Araştırmalar....................................35 İkincil Veriler..............................................35 Deneyimli Kişilerle Görüşmeler......................36 Pilot Çalışmalar...........................................37 Araştırma Hedeflerinin Açıklanması................38 ARAŞTIRMA TASARIMININ PLANLAMASI............38 Uygun Araştırma Tasarımının Belirlenmesi......38 Anket Yöntemi............................................39 Deneysel Araştırmalar..................................39 İkincil Veriler..............................................40 Gözlem Yapma Tekniği.................................41 Araştırma Tasarımının Değerlendirilmesi.........42 ÖRNEKLEM....................................................42 VERİLERİN TOPLANMASI.................................44 VERİLERİN İŞLENMESİ VE ANALİZİ...................46 Düzeltme ve Kodlama..................................46 Analiz........................................................46 ARAŞTIMA SONUÇLARI VE RAPORUN HAZIRLANMASI ...................................................................47 ARAŞTIRMA PROJESİ VE ARAŞTIRMA PROGRAMI 47 ARAŞTIRMALARDA ETİK KARARLAR..................48 İşletme Araştırmasını Talep Edenlerin Hakları Ve Sorumlulukları............................................50 BÖLÜM 4........................................................52 ARAŞTIRMA SORUNUN TANIMLANMASI VE ARAŞTIRMA ÖNERİSİ.....................................52 İŞLETME YÖNETİCİLERİNİN HEDEFLERİ.............52 ARAŞTIRMA SORUNUNUN TANIMLANMASI VE ÖNEMİ ...................................................................52 Buz Dağı Prensibi........................................53 Sorunun Geçmişini Anlamak ........................53 Sorunun Göstergelerden Ayrılması ................54 Analiz Birimi ..............................................55 Araştırma Değişkenleri.................................55 Araştırma Sorunun Netleştirilmesi..................56 İşletme Kararlarına Odaklı Araştırma Hedefleri 57 ARAŞTIRMA ÖNERİSİ .....................................59 II
  • 4. ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil 1. İşletme Araştırmasına Karar Verme Aşamaları7 Şekil 2. Kavramlardaki Soyutluk Düzeyi.........12 Şekil 3. Hipotezler Önermelerin Ampirik Karşılıklarıdır. ......................................................................13 Şekil 4. Kuram Oluşturma Süreci....................16 Şekil 5. Hipotezler ve Ampirik Önermeler.......18 Şekil 6. İşten Ayrılma Kuramı........................19 Şekil 7. İşletme Araştırması Türleri................28 Şekil 8. Araştırma Sürecinin Aşamaları..........29 Şekil 9. Araştırma Sürecinin Akışı..................31 Şekil 10. Yönetsel Sorunun Araştırma Sorusu ve Hipotez Olarak İfade Edilmesi .......................33 Şekil 11. Buzdağı İlkesi..................................53 Şekil 12. Semptomlar Yanlış Yönlendirebilir...54 Şekil 13. Karar Sorunun Tanımlanma Süreci...58 Şekil 14. İşletme Sorunun Tanımlanması Diğer Araştırma Aşamalarındaki Etkileri..................59 Şekil 15. Araştırma Tasarımında Önemli Sorular62 VIII
  • 5. BÖLÜM 1 İŞLETME BİLİMLERİNDE ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ İşletme ve yönetim bilimlerinde araştırmalar, karar süreçlerine temel oluşturmaktadır. Bu bölümde işletme ve yönetim bilimlerinde araştırmanın anlamı üzerinde durularak, temel ve uygulamalı araştırma arasındaki fark irdelenecektir. Aynı zamanda araştırmaların yönetsel ve stratejik önemi ile temel araştırma alanları ele alınacaktır. İŞLETMELERDE ARAŞTIRMA VE ÇERÇEVESİ İşletmelerin varlığı, yönetimin etkin gerçekleşmesine bağlıdır. Bu nedenle işletmelerde araştırmanın sınırını “yönetim” sözcüğü belirler. Örneğin işletmenin üretim, finans, pazarlama ve diğer faaliyetlerine ilişkin kararları da yönetim araştırması bağlamında düşünmek mümkündür. Ayrıca yönetim araştırması sadece kar amaçlı kurumlara has bir olgu olarak da görülmemelidir. Her türden kurum için yönetim araştırması söz konusu olabilir. Yöneticiler açısından bakıldığında araştırmanın amacı karar alma sürecinde gerekli bilgiyi elde etmektir. Örneğin şu araştırma sorularının hepsinde bilgi ihtiyacı söz konusudur: Uzun dönemli finansman sağlamadaki sorunlar iki yıl içinde aşılabilir mi? Üretim birimlerinde çalışan personelin eğitim ihtiyaçları nelerdir? Şirket çalışanlarının işten ayrılma nedenleri nelerdir? Perakende satış faaliyetleri nasıl yönlendirilmelidir?
  • 6. İŞLETME ARAŞTIRMASININ TANIMI İşletme yönetimi açısından bakıldığında, araştırmanın işlevi karar verme sürecinde doğru bilgi kullanımına fırsat vermesidir. Buradan hareketle işletme yönetimi araştırmasını “yönetim kararlarına yardım etmek amacıyla sistematik ve objektif biçimde doğru bilginin toplanması, kaydedilmesi ve analiz edilmesi süreci” olarak tanımlayabiliriz. Bu tanımdan hareketle, şu noktalara tekrar vurgu yapmak gerekir: Bilginin toplanması bir yöntem ve sistem dahilinde olmalıdır. Bilginin toplanması, kayıt edilmesi ve analizinde objektif olunmalıdır. Araştırmanın hedefi yönetsel karar süreçlerini desteklemek ve kolaylaştırmak olmalıdır. TEMEL ve UYGULAMALI ARAŞTIRMALAR Araştırmanın işlevlerinden biri kavram ve kuramları geliştirmek, değerlendirmek ve bilginin sınırlarını genişletmektir. Temel araştırmaların mevcut olan sorunlara pratik çözümler geliştirmek gibi pratik kaygısı ve amacı yoktur. Temel araştırmalar bilinen bir kuramın kabul edilmesinin kanıtlarını ortaya koyduğu gibi, bilinen bir kavramı daha da derinleştirme amacını da taşıyabilir. Temel araştırmalar çok fazla kaynak gerektirdiği için genellikle üniversiteler tarafından gerçekleştirilir. Örneğin evrim kuramına ilişkin araştırmalar temel araştırma olarak adlandırılmaktadır. Uygulamalı araştırmalar ise yaşamdaki özel bir sorunun yanıtını bulmak için yapılan araştırmalardır. Günümüzde işletmelerde gerçekleşen araştırmaların çoğu uygulamalı 2
  • 7. araştırmalardır. Bu araştırmaların temel işlevi yönetsel kararları daha doğru biçimde almayı kolaylaştırmaktır. Örneğin bir işletme, ürününün satış miktarını arttırmak için uygulamalı araştırma yapmak isteyebilir. Kullanılan yöntem açısından irdelendiğinde temel ve uygulamalı araştırmalar arasında önemli farklılıklar söz konusu değildir. Her iki araştırma da araştırma sorularının yanıtlanması için bilimsel yönteme başvurur. Bilimsel yöntem genellikle araştırma sorularını yanıtlarken kullanılması gereken teknik ve işlemleri içermektedir. Bilimsel yöntem karşılaşılan sorunlarla ilgili toplanan verilerin sistematik analizini ve mantıksal yorumunu gerekli kılmaktadır. Bilimsel yöntem aynı zamanda kavramların doğruluğunu veya yanlışlığını saptamak için kullanılmaktadır. Temel araştırmalar bağlamında düşünüldüğünde, bir olay veya olgu ile ilgili olarak önce kavramlar veya varsayımlar test edilir, sonra genellemelere gidilir ve sonuca varılır. Bu aşamadan sonra olay veya sorunla ilgili genel yasalar ve kurallar ortaya çıkarılabilir. İŞLETME ARAŞTIRMALARININ YÖNETSEL AÇIDAN DEĞERİ Araştırma, yönetsel etkinliği artıran ve geliştiren bir olgudur. Bilimsel yönteme uygun yapılan bir araştırma, belirsizliği azaltarak kararların doğru alınmasını sağlayabilir. Yönetsel kararlar açısından bakıldığında herhangi bir işletme stratejisinin geliştirilmesi ve uygulanması üç aşamada gerçekleşmektedir. Bu aşamalar: 1. Sorun ve fırsatların belirlenmesi 2. Çözüm yönteminin saptanması ve uygulanması 3. Sonuçların değerlendirilmesi 3
  • 8. Araştırma ile yöneticilere sunulan bilgi ve veriler, bu aşamaların hepsinde belirsizliği azaltarak daha doğru kararlar alınmasına yardım etmektedir. Sorun ve Fırsatların Belirlenmesi İşletme yöneticileri herhangi bir stratejiyi uygulamaya geçirmeden önce ulaşmak istedikleri sonucu ve o sonuca nasıl ulaşacaklarını belirlemelidirler. Yöneticiler ulaşmak istedikleri sonuca ilişkin sorun ve fırsatları belirleyip stratejilerini oluşturabilirler. Bu bağlamda işletme araştırmaları karşılaşılan durum, sorun ve fırsatları teşhis etmeye yardım etmektedir. Örneğin işletmenin çevresindeki sosyal ve ekonomik gelişmeler ve değişmeler araştırma ile ortaya çıkarılmaktadır. İşletmenin çevresinde hem sorunlar hem de fırsatlar oluşmaktadır. Araştırma ile ortaya çıkan sorun ve fırsatlar işletme ile ilgili kararların alınmasında yöneticilere yardım edecektir. Çözüm Yönteminin Saptanması ve Uygulanması İşletmeler araştırma ile karmaşık çevresel koşullarda hangi davranış seçeneklerinin olduğunu ortaya çıkarabilmektedir. Söz konusu davranış seçenekleri açısından uygulamaya konulacak seçeneğin belirlenmesi amacıyla da araştırma yapılabilir. Örneğin bir işletme ürününün piyasadaki payını geliştirtmek için yeni üretim tesisi kurmayı düşünmektedir. Araştırma sonuçları üretim tesisinin Adana, Gaziantep ve Malatya’da kurulabileceğini işaret etmektedir. Bu üç kentten hangisinin daha avantajlı olacağını, işletme araştırma yaparak belirleyebilir. Seçeneklerin değerlendirilmesinde farklı performans ölçütleri kullanmak mümkündür. Örneğin ürünün piyasada 4
  • 9. elde edeceği potansiyelin tahminini yapmak için satış hasılatı ölçütü kullanılabilir. Ürüne ilişkin araştırmayla elde edilen piyasa potansiyeli bilgisi ise yöneticilerin planlama faaliyetleri için kritik veri oluşturacaktır. Araştırma ile ortaya çıkarılan ve işletmenin çevresinde gelişen olayları tahmin etmeye yarayan bilgiler, plan ve stratejilerin saptanmasında yön gösterici olacaktır. Sonuçların Değerlendirilmesi İşletme yöneticileri belli plan ve stratejileri uygulamaya geçirdikten sonra bu plan ve stratejilerin etkinliğini anlamak için yine araştırma sürecini kullanmak zorundadırlar. Bu durum araştırma uygulamalarının değerlendirilmesine yardım edecek yeni kararlara geri bildirim sağlayacaktır. Değerlendirme araştırmaları olarak bilinen bu araştırmalar plan, proje ve programların objektif biçimde ölçümüne olanak vermektedirler. Yönetim Açısından Araştırmaya Karar Verme Koşulları Araştırma kararı şu soruların olumlu yanıtlanması durumunda uygulamaya geçirilebilir. İşletme yöneticileri her gün sorun ve fırsatlarla karşı karşıyadır. Elbette karşılaşılan her sorun veya algılanan fırsat araştırmaya tabi tutulmamaktadır. İşletmenin karşılaştığı sorun veya fırsatı araştırma projesi olarak değerlendirmesi için bazı kriterler vardır. Bu kriterlere uygunluk göstermeyen durumlar (sorun ve fırsatlar) araştırmaya tabi değildir. Örneğin herhangi bir soruna yönelik karar verirken sorunun araştırma ile incelenebilmesi için yeterli zaman olmalıdır. Soruna hemen karar verilecekse araştırma gereksizdir. Diğer 5
  • 10. bir kriter ise sorunla ilgili kararlarda kullanılacak bilginin yeterli olup olmadığıdır. Mevcut bilgi soruna ilişkin ve karar için yeterli ise araştırmaya gerek kalmayacaktır. Araştırma bilgisinin yetersiz olduğu durumlarda araştırmaya ihtiyaç vardır. Kapsamlı işletme araştırmaları için kullanılan bir diğer kriter soruna ilişkin kararın stratejik nitelikte olup olmadığıdır. Eğer karar stratejik nitelikte değilse, araştırmaya gerek kalmayabilir. Son olarak araştırma maliyetinden daha fazla yarar sağlamalıdır. Aksi halde işletme gereksiz yere kaynak sarf edecek, araştırmadan bir yarar elde edemeyecektir. Şekil 1 araştırma karar sürecini göstermektedir 6
  • 11. Yönetimsel Araştırmada Karar Karar bir karar n elde vermek için stratejik İşletme vermeden edilecek bilgi Evet eldeki bilgi veya taktik araştırması önce yeterli Evet Evet araştırma Evet yetersiz açıdan kararı zaman var masraflarına mi? önemli mi? mı? değer mi? Hayır Hayır Hayır Hayır İşletme Araştırması Yapılmamalı Şekil 1. İşletme Araştırmasına Karar Verme Aşamaları 7
  • 12. Yukarıda belirtilen sorular çerçevesinde yöneticiler bir araştırmanın yapılmasını gerekli görebilirler. İşletme biliminde yapılan bazı araştırma konuları şunlardır: İşletmecilik ve Ekonomi Araştırmaları Sektörel eğilim ve göstergeler Fabrika kurmak için yer ve bölge seçimi Şirket satın alma stratejileri Uluslar arası ticaret araştırmaları Muhasebe ve Finansman Araştırmaları Faiz oranlarının tahmini Sermaye toplama seçenekleri Şirket evlilikleri Finansal yatırımların getirisi ve risk Finansal kurumlar Portföy analizleri Maliyet analizleri Verginin yatırımlar üzerindeki etkileri Satış ve Pazarlama Araştırmaları Pazar potansiyelinin ölçümü Pazar payı analizleri Piyasa bölümlendirmesi analizleri Piyasa özellikleri analizleri Dağıtım kanalı araştırmaları Yeni ürün konseptlerinin test edilmesi Reklam araştırmaları Satın alma davranışı araştırmaları Yönetim ve Organizasyon Araştırmaları Moral ve iş tatmini Önderlik biçimleri Verimlilik Örgütsel etkinlik 8
  • 13. Örgüt yapıları ve analizi İşe gelmeme ve işi bırakma Örgütsel iklim Örgütsel iletişim İş ve zaman etütleri Sendikalaşma eğilimleri Çevresel etki araştırmaları Toplumsal değerler ve etik 9
  • 14. BÖLÜM 2 KURAM (TEORİ) OLUŞTURMA SÜRECİ Bu bölümde kuram kavramı tanımlanarak, kuramın amacı tartışılacaktır. Kuram oluşturma kapsamında kavram, öneri, değişken ve varsayım sözcükleri kısaca ele alınacaktır. Kavramlar soyut gerçeklerin bir yansıması olduğu için farklı soyutluk düzeyleri incelenecektir. Bu çerçevede bilimsel yöntem ve kuram oluşturma üzerinde durulacaktır. KURAMIN AMAÇLARI İşletmecilik alanındaki araştırma konularından biri enflasyonun nedenleridir. Diğer taraftan örgüt yapısının liderlik biçimini nasıl etkilediği de başka bir araştırma konusudur. Her gruptaki araştırmayı yapan bilim insanlarının amacı geleceği tahmin edebilmektir. Bir başka ifadeyle belli nedenlerin belli sonuçları doğuracağı öngörüsü amaçlanmaktadır. Kuramın amacı anlamak ve tahmin etmektir. Tahmin, araştırmacıya bir olay veya olguya ait özelliklerden hareket ederek, başka bir olay veya olguya ait özellikleri öngörme fırsatı vermektedir. Örneğin işletmecilik araştırması yapan bir akademisyen, yaşlı yatırımcıların genç yatırımcılardan daha fazla yatırım gelirleriyle ilgileneceğini öngörmektedir. Bu öngörü bir kuramdır. Kanıtlandıktan sonra bu kuramdan hareket ederek araştırmacılar, yatırım araçlarından beklenen gelirle bireyin yaşı arasında bir ilişki olup olmadığını araştırabilirler. Bireyin ve işletmenin çevresinde gelecekte oluşacak koşulların tahmin edilmesi elbette çok önemlidir. Ancak araştırmanın ve kuramın amacı sadece olacakları önceden tahmin etmek değildir.
  • 15. Kuramın amacı aynı zamanda olay veya olguyu anlamaktır. Çoğu durumda tahmin ve anlama birliktedir, birbirini tamamlamaktadır. Bir olay veya olguyu tahmin etmek için değişkenlerin neden belli davranışı gösterdiklerini açıklamak gerekir. Kuramlar işte bu davranışları veya açıklamaları sağlamaktadırlar. KURAMIN ANLAMI Araştırma olgusu bağlamında düşünürsek kuram birbiriyle ilişkili ve tutarlı önermelerden ibarettir. Önermeler, gözlenebilen olay ve olgular arasındaki ilişkinin ilkeleridir. Kuramlar, gözlenebilen bir olay veya durumla ilgili tutarlı önermelerdir. Bu öneriler gözlenebilen olay ve durumun açıklanmasına ilke oluşturmaktadır. Kuramın iki amacı vardır: Öngörme, tahmin Anlama KAVRAMLAR Kuram geliştirme özünde bir olay veya olguyu artan soyutluk düzeylerinde açıklama sürecidir. Şekil 2 farklı soyutluk düzeylerine işaret etmektedir. Gözleyebildiğimiz bütün olaylar düşünce ve kavramlar olarak sınıflanabilir. Kavram belli bir grup nesne, özellik, olgu ve sürece ilişkin kullanılan isimlerdir. Eğer kuramla uğraşan bir araştırmacı iseniz yapmanız gereken ampirik olguları veya gerçekleri kavramlara dönüştürmektir. Kavramlar kuramın yapı taşlarıdır. Liderlik, moral, iş tatmini, etik gelişim vs. kavramlara birer örnektir. 11
  • 16. Bitki Artan soyutluk Meyve düzeyi Muz Gerçeklik Şekil 2. Kavramlardaki Soyutluk Düzeyi Soyutluk dereceleri açısından kavramlar değişebilir. Örneğin “muz” sözcüğü üzerinden gidersek, farklı soyutluk düzeylerinde şöyle açıklayabiliriz. Muz Meyve Bitki Somut Soyut Kavramlar gerçeğin soyut ifadeleridir. Başka bir deyişle kavramlar sözcüklerle ifade edilir ve farklı olay ve nesnelere atfen kullanılır. Örneğin “şirketin varlıkları” soyut bir kavramdır. Gerçek anlamda şirketin sahip olduğu bir tezgaha, binaya veya arsaya ilişkin kullanılmaktadır. Kavramlar soyutluk düzeyi açısından değişebilirler. Soyutluk düzeyinde yukarı doğru hareket ettikçe temel kavram daha da soyutlaşmakta, genişlemekte ve ölçülmesi zorlaşmaktadır. Bilimsel araştırma ile uğraşan araştırmacılar iki farklı düzeyde işlem yapmak durumundadırlar. Soyut düzeyde kavram ve önermelerle, somut düzeyde ise değişken 12
  • 17. ve hipotezlerle çalışırlar. Soyut düzeyde araştırma, gerçek olay, olgu ve nesnelerin gözlemlenmesini, koşulların ve özelliklerin değiştirilmesini mümkün kılmaktadır (Bakınız Şekil 3). Soyut düzey Kavramlar Ampirik (Somut) düzey Olayların ve nesnelerin gözlemlenmesi Şekil 3. Hipotezler Önermelerin Ampirik Karşılıklarıdır. Yönetim ve organizasyon araştırmaları yapan bir akademisyen şöyle bir önerme yapabilir: “Özlük hakları konusunda yaşlı ve genç çalışanların farklı tercihleri olacaktır.” Bu önermede iki önemli kavram, çalışanın yaşı ve özlük haklarına ilişkin tercih, yapılan önermenin soyut düzeydeki boyutlarıdır. Eğer araştırmacı bu hipotezi sınamak isterse, farklı yaşlardaki çalışanlara özlük haklarına ilişkin tercihlerini (maaş, emeklilik planı, sağlık sigortası vs.) soracaktır. Çalışanların yaşları ile özlük haklarını birlikte ele almak ampirik düzeyde gerçekleşen bir araştırmayı gerektirecektir. Araştırmacılar genellikle gözlenebilen olay, olgu ve nesnelerle yani “gerçekle” ilgilenirler. Ancak kuram geliştirmek için ampirik araştırmaların veya gerçeğin 13
  • 18. kavramlaştırılarak soyut düşüncelerin oluşturulması gerekmektedir. Dolayısıyla kuramın temel faaliyet alanı “gerçeği” yüksek soyutluk düzeyinde açıklamaktır. Kavramlar diğer kavramlarla ilişkilendirilmeye başlandığında kuramlar oluşmaktadır. Muz kolayca algılanabilen ve soyutluk düzeyi düşük bir kavramdır. Meyvenin soyutluk düzeyi muzdan daha yüksektir ama bitkiden düşüktür. Soyutluk düzeyi açısından bakarsak, temel kavramların soyutluğu yüksek ve ölçülmesi zordur. Örneğin muz kavramı ile ilgili gözlem ve ölçüm yapmak, görece olarak, bitki kavramı ile gözlem ve ölçüm yapmaktan daha kolaydır. Araştırmacı, araştırma sürecinde iki yaklaşımla süreci başlatabilir: soyut kavramlar düzeyi ve ampirik düzey. Kavramsal düzeyden hareket ederken önermeler; ampirik düzeyden hareket ederken de varsayımlar (hipotezler) başlangıç noktalarıdır. Ampirik araştırmalar gerçeğe daha yakın değişkenleri kullanarak gözlemeye ve ölçmeye odaklıdır. Olgular ve nesnelerin özellikleri ile oynayıp değiştirmek mümkündür. “Yaşlı çalışanların işten ayrılma davranışı genç çalışanlardan daha düşüktür” bir varsayımdır. Bu varsayımı oluşturan iki kavram “işten ayrılma davranışı” ve “yaş” tır. Bu kavramlar araştırma sürecinde değişken olarak da adlandırılacaktır. Varsayım bu haliyle soyut düzeydedir, ancak işten ayrılma ve yaş değişkenlerine ilişkin veri toplayarak varsayımı görgül olarak test etmek mümkündür Araştırmacılar gözlenebilen ve ölçülebilenle ilgilenirler, çünkü gözlenebilen ve ölçülebilen gerçektir veya gerçeğe yakındır. Kuramcılar ise gerçekle ilgili kavramları soyut düşünceye çevirmeye çalışırlar. Böylece daha genel ve soyut 14
  • 19. ifadeler ile olayları ve olaylar arasındaki ilişkileri anlamak kolaylaşır. Dolayısıyla denilebilir ki kuram somut şeylerle değil düşüncelerle ilgilidir. Kavramlar kendi başına kuram oluşturmaz. Kuram oluşturmak için kavramların birbiriyle olan ilişkilerini anlamak ve açıklamak gerekmektedir. ÖNERMELER Kuram geliştirme sürecinin temel unsurlarından biri kavramlardır. Ancak kuram oluşturabilmek için kavramlar arasındaki ilişkilerin de anlaşılması şarttır. Dolayısıyla, gerçek (ampirik bilgi) soyut kavramlara dönüştürüldükten sonra, bilim insanı farklı kavramlar arasındaki ilişki ile ilgilenmeye başlamaktadır. Kavramlar arasındaki ilişki önerme olarak adlandırılır. Bir başka ifadeyle önerme, kavramlar arasındaki mantıksal ilişkidir. Önerme, eşya veya olguya ait özellikler arasında ilişki olduğunu varsayar. Önerme her olgu veya nesnenin belli özelliklerinin bulunduğunu, başka olgu veya objenin özellikleriyle ilişkili olduğunu ileri sürer. Aşağıdaki önerme çok sayıda yönetim kuramında yer almaktadır. “Diğer koşullar sabit tutulduğunda, bireyin bazı davranışları belli aralıklarla desteklenirse, bireyin o davranışı gösterme olasılığı artacaktır.” 15
  • 20. Soyutluk derecesi Kuramlar Önermeler Kavramlar Nesne ve olayların gözlenmesi (Gerçek) Şekil 4. Kuram Oluşturma Süreci Bu önermede “destekleme” ve “alışkanlık” kavramları arasında kuramsal ilişki olduğuna işaret edilmektedir. Önerme, destekleme ve alışkanlık kavramları arasındaki ilişkinin yönünü ve büyüklüğüne de işaret etmektedir. Kısaca denilebilir ki kuram oluşturma süreci, kavramların soyutluk düzeyini artırma arayışından ibarettir. Özet olarak “gözlem” den “kavramlara”, “önermelere” ve “kurama” doğru bir yolculuktur kuram oluşturma süreci. Şekil 4 kuram oluşturma sürecinin unsurlarını göstermektedir. Özet olarak kuramsal araştırmalar ile ampirik araştırmalar terimlerin adlandırılması itibariyle farklılık gösterir. Kuramsal çalışmalarda “kavram” ve “önerme” 16
  • 21. terimleri kullanılırken, ampirik araştırmalarda “değişken” ve “hipotez” terimleri kullanılmaktadır. BİLİMSEL YÖNTEM Bilimsel yöntem kuramsal açıklamaların bilinen teknik ve prosedürler çerçevesinde oluşturulması ve ilişkilendirilmesidir. Bilimsel yöntemin amacı kuramsal bir yapı çerçevesinde olguları, olayları anlamak ve tahmin etmektir. Bilimsel çerçeve içinde anlama, olayların nasıl meydana geldiğini görmekten daha ileride bir anlam taşır. Yani anlama, olayın gerçekleşme gerekliliğinin kavranmasıdır. Bilimsel yöntemin tanımıyla ilgili tam bir fikir birliğine ulaşılmasa da, “ampirik deneme” unsurunda önemli düzeyde anlaşma oluşmuştur. Bu bağlamda “ampirik” sözcüğünden kasıt herhangi bir nesne veya olgunun gözlem, deneme ve deneyim yoluyla doğruluğunun kanıtlanmasıdır. Hipotez (ya da varsayım) ampirik denemeye tabi tutulabilecek önermedir. Bir başka ifade ile hipotez iki değişken arasında var olan ilişkiye yönelik ampirik bir açıklamadır. Örneğin soyut öneri “herhangi bir davranışı ödüllendirme, o davranışı pekiştirecektir” bir hipotezle sınanabilir. 17
  • 22. Önermeler Soyut Düzey Kavram A Kavram B (Pekiştirme) (Alışkanlıklar) Hipotezler Ampirik Günlük Kota üzerinde Düzey planlanmış satışlar için çalışma düzeyi komisyon Şekil 5. Hipotezler ve Ampirik Önermeler Ampirik düzey bilimin gözlem ve deney tarafına odaklanırken, soyut veya kuramsal düzey, gerçeği anlamaya odaklanmakta, bulguları tutarlı ve mantıksal bir çerçeveye yerleştirmeyi hedeflemektedir. Şekil 5 bilimsel yöntemin iki düzeyini göstermektedir. Aşağıdaki Şekil 6 gönüllü işten ayrılma davranışını açıklayan bir kurama ilişkin modeli açıklamaktadır. 18
  • 23. İstihdam piyasalarının koşulları Algılanan iş bulma kolaylığı İşten ayrılma Gönüllü iş Performans niyeti bırakma Beklenen iş tatmini Ücret ve işe ilişkin diğer hususlar Şekil 6. İşten Ayrılma Kuramı Modelde işten ayrılmayı belirleyici etkenler, algılanan iş bulma kolaylığı ve beklenen iş tatmini olarak belirlenmiştir. İşten ayrılma niyeti de gönüllü bırakma davranışını etkileyen bir faktör olarak değerlendirilmiştir. Diğer taraftan bireyin mevcuttaki iş performansı da işten ayrılma davranışını belirleyen bir etken olarak modelde yerini almıştır. KURAMIN KANITLANMASI Çoğu durumu açıklayabilecek alternatif bilimsel kuramlar vardır. Hangi kuramın daha iyi olduğunu saptamak için bilim insanları verileri kullanır, ya da gözlem yapar. Örneğin, Maslow’un güdüleme kuramı insan davranışını açıklayan temel yaklaşımlarından biridir. Maslow’a göre 19
  • 24. insanlar daha üst düzeydeki saygınlık ve kendini gerçekleştirme gibi ihtiyaçlardan önce, fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak isterler. Maslow’un kuramına alternatif kuram Freud’un bilinçaltı veya itici güç kuramıdır. Bu kurama göre insan davranışına yön veren güç bilinçaltındaki duygu, düşünce ve isteklerdir. Bilimin temel görevlerinden biri kuramsal önermelerin yanlış olup olmadığını belirlemektir. Buna alternatif kuramların tutarsız olup olmadığını belirlemek de diyebiliriz. Böylece bilim, var olan kuramların sürekli denenmesi yolu ile gerçeğe bir adım daha yaklaşma faaliyeti olarak karşımıza çıkmaktadır. Olimpiyat oyunlarında sürekli kırılan yeni rekorlar gibi kuramlar da sürekli sınanmak için geliştirilir. Yönetim ve işletmecilik araştırmaları, verileri kullanarak mevcut kuramları kanıtlamayı amaçlar. Ancak araştırmacı bir kuramdaki tutarsızlıkları belirlemeye gayret ederken, veri, gerçek ve kuram arasındaki farkı anlamalıdır. Veri, gerçek ve kuram birbirinden farklı kavramlardır. Gerçek, yaşamla ilgili veriyi ifade etmektedir. Diğer taraftan veri, gerçeğin bir kısmını açıklayabilir. Kuram ise gerçeği açıklamak ve yorumlamak için oluşturulmuş düşünsel yapıları ifade eder. Bilim insanları alternatif kuramları oluşturup açıkladığında gerçek yok olmaz, değişmez. KURAMLAR NASIL OLUŞTURULUR? Kuramların nasıl oluştuğunu yanıtlamak kolay değildir. Daha önceden de bahsedildiği gibi kuram oluşturma ve geliştirme soyut (kavramsal) ve somut (ampirik) düzeylerde yapılmaktadır. Soyut ya da kavramsal kuram geliştirme biçiminde genelden özele doğru bir yol izlenir. Yani, önce genel bir 20
  • 25. açıklama sonra da özel iddialar gelir. Buna doğrudan mantık (deductive reasoning) denir. Örneğin “Bütün yöneticiler insandır.” “Azim yöneticidir.” “Azim bir insandır.” Ampirik düzeyde kuram geliştirme dolaylı mantık veya tüme varım (inductive reasoning) yaklaşımıyla gerçekleşebilir. Tüme varım yada ampirik düzeyde kuram geliştirilirken, belli gözlem ve gerçeklerden hareket ederek genel önermeye ulaşılır. Örneğin “Bu zamana kadar gördüğüm yöneticiler insandır.” “Dolayısıyla bütün yöneticiler insandır.” Kuram oluşturma çoğunlukla hem kavramsal (tümden gelim), hem de ampirik (tümevarım) yöntemlerin sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Deneyimlerimiz göstermiştir ki insan çoğu kez önce sonuca varmakta, sonra bu sonucun doğruluğunu bilimsel yöntemle kanıtlamaya çalışmaktadır. Bilimsel Yöntemin Aşamaları Analitik bir yaklaşımla bakıldığında kuram oluşturma birbiri ardından gelen şu aşamaları tamamlamakla mümkün görünmektedir. Mevcut bilginin belirlenmesi Kavram ve önerilerin oluşturulması Varsayımların belirlenmesi Varsayımları sınamak için araştırmanın tasarımı Verilerin toplanması Verilerin analizi ve değerlendirilmesi Açıklamaların yapılması ve yeni sorunların ortaya konulması KURAMLARIN PRATİK DEĞERİ Kuramlar bireysel gözlem ve deneyimin ötesinde olay, olgu ve nesnelere ilişkin genellemelerdir. Kuramlar yönetsel 21
  • 26. kararlara gerekli çerçeveyi ve ilkeleri sağlar. İyi bir kuram, tek başına gerçeklerin ötesinde genel gidişatın ve çerçevenin anlaşılmasını, tahmin edilmesini mümkün kılmaktadır. Dolayısıyla, özdeyiş olarak söylendiği gibi, “iyi bir kuramdan daha pratik başka bir şey yoktur!” 22
  • 27. BÖLÜM 3 ARAŞTIRMA SÜRECİ Bu bölümde araştırma türleri üzerinde durulacaktır. Kapsam ve süreç bakımından birbirinden farklı fakat biri diğeri ile ilgili üç araştırma türü açıklanacak ve tartışılacaktır. Ayrıca araştırma süreci ve aşamaları ele alınmıştır. Diğer taraftan araştırma sorunu birincil ve ikincil verilerin işlevleri açıklanmıştır. Son olarak örneklem kavramı açıklanmış, araştırma etiği tartışılmıştır. İŞLETMELERDE ARAŞTIRMA TÜRLERİ Genellikle araştırmacılar ele aldıkları sorunun tanımını yapabilmekte ve belirli hipotezleri sınayabilmektedirler. Örneğin bisküvi üreten bir işletme yeni bir ürün tasarlarken nasıl bir ambalajın tüketicilerin dikkatini daha çok çekeceğini bilmek isteyebilir. Bu durumda sorun tam olarak tanımlanmıştır ve ön araştırma yapılmaksızın doğrudan sorunun çözümüne yönelik çabalara başlanabilir. Ancak bazı durumlarda araştırma talep eden yöneticinin kendisi bile sorunun tanımını tam olarak yapamamaktadır. Örneğin bir işletme, çalışanların iş devrinin hızla arttığını fark edebilir; ancak yöneticiler iş devrinin neden bu kadar arttığına dair fikir sahibi olmayabilirler. Böyle durumlarda araştırmacılar sorunu anlayabilmek için keşifsel araştırma yaparlar. İşletme araştırmaları farklı gruplarda toplanabilir. Çok bilinen işletme araştırma yöntemlerinin başında deneyler, gözlemler, anketler gelir. İşletme araştırmaları keşifsel, tanımlayıcı, neden-sonuç araştırması olarak sınıflandırılabilir.
  • 28. Keşifsel Araştırmalar Keşifsel araştırmalar sorunun niteliğini anlamayı amaçlamaktadır. İşletme yöneticileri bir sorunun varlığının farkında olabilir ancak sorunun boyutları hakkında araştırma yapmak gerekmektedir. Böyle durumlarda detaylı analiz için ek bilgiye ihtiyaç duyulur. Keşifsel araştırmanın amacı çözüm için gerekli nihai karara ulaşmak değildir. Genellikle keşifsel araştırma daha sonra yapılacak olan araştırmalara yön verici niteliktedir. Ancak ucuz bir şekilde elde edebilecek veya hazırda var olan bilgilerden yararlanmadan doğrudan detaylı araştırmalara yönelmek sıkça görülen bir hatadır. Çalışanların çocuklarına bakım konusunda kolaylık sağlamak isteyen bir işletme, az sayıdaki çalışan çift ile görüşerek sorunun boyutlarını kolaylıkla ortaya koyabilir. Böyle bir keşifsel araştırma sorunun sınırlarını belirlemeyi ve gelecekte yapılacak araştırmalar için gerekli bilgiyi de sağlayacaktır. Açıklayıcı Araştırmalar Açıklayıcı araştırmaların temel amacı, bir durumun özelliklerinin tanımlanmasıdır. Açıklayıcı araştırmalar kim, ne, ne zaman, nerede ve nasıl sorularının cevaplarını arar. Örneğin bir üniversite sunduğu hizmetlerin ve eğitimin yeterlilik durumunu öğrenmek isteyebilir. Bu durumda kaç öğrenci ile hangi zaman aralıklarında görüşme yapılacağı, öğrencilerin fiziksel donanımla ilgili sorunlarının olup olmadığı gibi konularda açıklayıcı araştırma projesi hazırlayabilir. Açıklayıcı araştırmalar işletme sorunlarına her ne kadar “niçin” sorusu açısından cevap bulamasa da pek çok durumda sorunu çözebilecek cevapları sunmaktadır. 24
  • 29. Doğruluk, açıklayıcı araştırmaların temel taşıdır. Hatalar tam olarak ayıklanamasa da, iyi araştırmacılar hatadan kaçınmak için çabanın öneminin bilincindedirler. Örneğin bilgisayar yazıcısı için pazar araştırması gerekli olsun. Eğer araştırma, satış hacimleri, üretim miktarı, üretimin zamanlaması gibi konularda bilgi üretmezse, yöneticiler yanlış kararlar verebilir. Keşifsel araştırmalardan farklı olarak açıklayıcı araştırmalarda “araştırma sorunu” niteliksel açıdan ortaya konulmuştur. Açıklayıcı araştırmalarda yüzdeler, farklılıklar, merkezi dağılım ölçüleri vb. istatistikler kullanılmaktadır. Pek çok işletme araştırması çalışanların algılamalarını anlamaya çalışmaktadır. Başka bir anlatımla çalışanlarla ilgili “durum analizi” yapılmaktadır. Örneğin herhangi bir konuya yönelik “niçin böyle hissediyorsunuz?” sorusu sorulabilir. Her ne kadar çalışanların duygularını tanımlamak mümkünse de, açıklayıcı araştırmaların bulguları neden-sonuç ilişkilerine dair bilgi sağlamaya uygun değildir. Neden Sonuç Araştırmaları Değişkenler arasında neden sonuç ilişkisini belirlemeyi amaçlayan araştırmalar, neden-sonuç araştırmaları olarak adlandırılmaktadır. Genellikle neden-sonuç araştırmaları keşifsel ve açıklayıcı araştırmalardan sonra yapılmalıdır. Bu tür araştırmalarda genellikle iki değişken arasındaki ilişkinin tabiatına ait araştırmacının bir tahmini vardır. Neden sonuç araştırmalarının amacı bu ilişkiyi açıklamak veya kanıtlamaktır. Örneğin bir ürünün satışı ile o ürüne ait reklam, paketleme ve fiyat arasındaki ilişkiyi araştırmacı tahmin etmek isteyebilir. Böyle bir araştırma 25
  • 30. gerçekleştirebilmek için araştırmacı, araştırma konusu hakkında bilgi edinmelidir. Tipik bir neden sonuç araştırmasında bir değişkenin (eğitim düzeyi) başka bir değişkeni (verimlilik) etkileyip etkilemediği anlaşılmaya çalışılır. Böyle bir durumda neden- sonuç ilişkisine ait bir kanıt vardır; çünkü neden (eğitim düzeyi) sonuçtan (verimlilik) önce gelmektedir. Bir başka ifade ile olayların nedeninin, sonuçtan önce gelmesi bu tür araştırmaların tercih edilmesi bakımından ön koşuldur. Eğer örgütsel davranış kuramını inceleyen biri, tutumlarda değişmenin davranış değişikliğine neden olduğunu göstermek isterse, kullanacağı ölçüt tutum değişikliğinin davranış değişikliğinden önce geldiğini kanıtlamaktır. Ayrıca yukarıdaki örnekte birlikte değişmenin kanıtı da söz konusudur; eğitim ve verimlilik artışı birbiriyle ilişkili görülmektedir. Birlikte değişmenin bu bağlamda anlamı iki olay veya olgunun aynı anda değişmesidir. Eğer birlikte değişme söz konusu değilse, mantıken değişkenler arasında neden sonuç ilişkisi de söz konusu değildir. Eğer iki olay veya olgu birlikte değişiyorsa, biri diğerinin nedeni olabilir. Ancak tek başına bu tespit neden sonuç ilişkisine varmak için yeterli değildir. Çünkü her iki olayın da başka bir nedeni olabilir; yani her iki değişken de üçüncü bir değişken tarafından etkilenebilir. Özet olarak, neden sonuç araştırmalarında şu hususlar göz ardı edilmemelidir: 1. Neden ve sonuç ilişkisinin uygun biçimde kurgulanması 2. Varsayılan neden ve sonucun birlikte değişime tabi olup olmadığının ölçülmesi 3. Olası başka nedenlerin olup olmadığının ve miktarının belirlenmesi 26
  • 31. Bu ölçütler karşılandığında bile, araştırmacı her zaman incelediği konuya ilişkin değişkenler arasında neden sonuç ilişkisinin var olduğundan emin olamaz. Yönetim ve Organizasyon alanındaki bilimsel araştırmaların çoğu (örneğin örgüt iklimi kuramı geliştirme) neticede neden ve sonuç ilişkisini saptamayı amaçlamaktadır. Özünde bilimi niteleyen en belirgin özellik olguların deneylerle sınanmasıdır. Dolayısıyla, eğitim ve verimlilik arasındaki ilişkiyi tespit etmek için neden sonuç araştırmaları, sıklıkla karşılaştırma grupları oluşturarak istatistiksel sınama yöntemlerini tercih edebilir. BELİRSİZLİK VE ARAŞTIRMA TÜRÜ Araştırma sorusuna ait belirsizlik ile araştırma türü arasında ilişki vardır. Şekil 7’de de görüldüğü gibi keşifsel araştırmalar sorun açık ve net biçimde tanımlanmamışken yapılmaktadır. Ancak keşifsel araştırmadan sonra elde edilen bilgileri kullanarak açıklayıcı araştırmalara geçilebilir. Buna karşın, neden sonuç araştırmalarını gerçekleştirmek için çok iyi tanımlanmış araştırma sorununa ihtiyaç vardır. 27
  • 32. Araştırma Türü Keşifsel Açıklayıcı Neden-sonuç Sorun Sorun Belirsiz Sorunun Belirgin Sorun’un Tanımı Tanımlama Yapılmış Düzeyi Çalışanlar işten Rekabet Hangi eğitim ayrılıyor, ama istemeyen sistemi daha Olası durumlar nedenleri yöneticilerin etkilidir? bilinmiyor özellikleri nelerdir? Yeni ürün Ürün iadeleri Çimento tasarımını hisse senedi hisselerinin müşteri fiyatlarını etkiler değeri İMKB benimseyecek mi? indeksinden mi? tahmin edilebilir mi? Şekil 7. İşletme Araştırması Türleri ARAŞTIRMA SÜRECİ VE AŞAMALARI Daha önceki aşamalarda da vurgulandığı gibi, araştırmalar farklı biçim veya türde gerçekleşebilir. Ancak sistematik bir yol izlenmesi bütün araştırmalar için vazgeçilmez koşuldur. Sistematik bir yol izlemek için dikkatli bir araştırma planı yapılmalıdır. Bütün bilimsel araştırmalar, birbiri ile ilişkili ve birbirini takip eden araştırmalardan ibaret faaliyetleri içerir. Ancak araştırma sürecinin farklı aşamaları sık sık çakışabilmektedir. Dolayısıyla araştırma sürecinin aşamalarını kesin bir sıralamaya koymak uygulamada zor bir iştir. Özet olarak araştırma süreci şu aşamalardan oluşur: 1. Araştırma sorusunun tanımlanması, 2. Araştırma tasarımının planlanması, 3. Örneklemin planlanması, 4. Verilerin toplanması, 5. Verilerin analizi, 28
  • 33. 6. Sonuçların düzenlenmesi ve araştırma raporunun hazırlanması Bu aşamalar aşağıdaki Şekil 8’de görülmektedir. Araştırma süreci sürekli bir döngüdür. Görüldüğü gibi, bitmiş bir araştırma yeni bir araştırmanın başlamasını tetiklemektedir. Araştırma Sonuç ve raporun sorununun hazırlanması tanımı Yeni araştırma sorunun Verilerin Tasarımın tanımlanması analizi planlanması Verilerin toplanması Örneklemin planlanması Şekil 8. Araştırma Sürecinin Aşamaları Uygulamada araştırma aşamaları sık sık iç içe geçebilmektedir. Çünkü araştırma aşamaları işlevsel olarak birbirleri ile karşılıklı ilişki halindedir. Öyle ki, bazı durumlarda daha sonraki bir aşama, daha önceki aşamalardan önce tamamlanabilmektedir. İşletme araştırmalarının bu özelliği ileri doğru bağlantı ve geriye doğru bağlantı kavramları ile ifade edilmektedir. İleri doğru bağlantı, araştırmanın ilk aşamalarının kurgulama biçiminin daha sonraki aşamalardaki kurgulamayı 29
  • 34. etkileyeceğine işaret etmektedir. Örneğin araştırma sorunu açıklamasındaki araştırma amacı, örneklem seçimini ve verilerin nasıl toplanacağını belirleyen bir unsurdur. Diğer taraftan geriye doğru bağlantı ise daha sonraki aşamaların veya adımların araştırmanın ilk aşamalarını etkileyeceğini ifade etmektedir. Bu duruma ilişkin en iyi örnek belki de araştırma sonuçlarını okuyacak bir yetkilinin olacağının bilinmesi ve yetkilinin ihtiyacına göre bilgilerin ve tabloların sunulması gereğidir. Dolayısıyla iyi bir araştırmacı yetkilinin ihtiyaç duyduğu bilgiyi planlama sürecine dahil eder ve verilerin analizinde bu ihtiyaca yanıt verir. ARAŞTIRMA SÜRECİNDE KARAR SEÇENEKLERİ Araştırma sürecinin planı, yol gösteren bir haritaya benzetilebilir. Haritalarda bazı yollar diğerlerine göre daha belirgindir. Seçilen bazı yollarda yolculuk yapmak daha zor ama görülmedik, bilinmedik yerlere, güzelliklere götürür insanı. Böyle bir yolculuk yorucu da olsa insana heyecanlı anlar yaşatacak, deneyimler sağlayacaktır. Denilebilir ki bütün yolculuklar için geçerli bir tek yol söz konusu değildir. Yol seçimi gidilecek yere ve eldeki olanaklara göre (para, zaman vs.) değişir. Kısacası araştırmacı için bazı durumlarda en kısa yolu seçmek mümkünken, diğer durumlarda daha detaylı yollar seçilebilir. Amaç farklı yolların mevcut olduğunu bilmek ve bu yolları bulmak olmalıdır. 30
  • 35. Problemin ortaya Örnekleme Örneklem çıkması tasarımının seçimi Açıklayıcı araştırmanın seçimi Veri toplama Olasılıklı Olasılık dışı İkincil veri Deneyim Pilot araştırması çalışma Verinin toplanması Veri analizi (alan çalışması) Sorunun tanımı (araştırma Verinin kodlanması Araştırma tasarımı hedeflerinin belirtilmesi) Temel araştırma metodunun Sonuç ve öneriler Verinin işlenmesi seçimi Bulguların analizi Deney Araştırma Gözlem İkincil veri Şekil 9. Araştırma Sürecinin Akışı Kişisel Lab. Alan Telefonla Mail çalışması görüşme görüşme Rapor 31
  • 36. Şekil 9 araştırma aşamalarında verilecek kararı açıklamaktadır. Araştırma süreci sorun tespiti ve tanımı ile başlayan bir olgudur. İşletme yönetimi açısından bakıldığında araştırmalar işletmede veya çevrede ortaya çıkan belirsizlikler tarafından başlatılır. ARAŞTIRMA SORUNUNUN SAPTANMASI VE TANIMLANMASI Şekil 9 araştırma sürecinin sorun tespiti ve sorunun tanımlanmasıyla başladığını göstermektedir. Genellikle “sorun” sözcüğü bir şeylerin yanlış gidiyor olmasını çağrıştırır fakat beraberinde fırsat sözcüğü akla gelmez. Bu durum işletme ve yönetim araştırmalarında da geçerlidir. Oysa burada kullanılan “sorun” sözcüğü “yeni bir fırsat”ı da içermektedir. Çünkü araştırmalar sadece sorunlara cevap aramak için değil, fırsatları görmek amacıyla da gerçekleştirilmektedir. Aslında araştırmanın işlevi bir soruna açıklık getirmek olacağı gibi yeni bir programı ya da projeyi değerlendirmek veya yeni bir fırsatı ortaya çıkarmak olabilir. Ancak araştırma sürecine sistematik yaklaştığımızda, bir araştırma sorunun tespiti ile başlar, tanımı ile ilerler (Bakınız Şekil 10). 32
  • 37. Durum: Adana’da erkek giysileri üreten küçük bir işletme satışların düştüğünü anlamıştır. İşletme potansiyel müşteriler arasındaki imajını anlamak istemektedir. Yönetsel Sorun: Pazar payını ve karı arttırmak için hangi üretim, satış, stok stratejileri izlenmelidir? Müşteri memnuniyeti ve işletme imajı üzerinde kalite, fiyat ve müşteri hizmetleri ne kadar önemlidir? Araştırma Sorularının Yeniden Tanımlanması Erkek giysileri satın alanların satın alma alışkanlıkları nedir? Bu bağlamda; Kaliteli kıyafet satın almak istediklerinde müşterilerimiz hangi markaları tercih etmektedir? Kaliteli kıyafeti hangi sıklıkta satın alınmaktadır? Günlük kıyafetlerinde erkekler hangi tarzı tercih ediyorlar? Günlük erkek kıyafetleri kim için satın alınıyor? Erkek kıyafetleri için ortalama ne kadar harcanmaktadır? Günlük kıyafetleri satın alınırken mağazadan hangi hizmetler ve neler beklenmektedir? Hali hazırdaki müşteriler belirli hizmetlerde ve konularda işletmenin performansını nasıl değerlendirmektedirler? Araştırma Hipotezlerinin Yeniden Tanımlanması Müşteri sadakati ile ürün kalitesi arasında pozitif bir ilişki vardır. Rekabetçi fiyatlar hizmet kalitesinden daha fazla müşteri çekmektedir. Bilgisiz satıcılar mağaza içindeki müşterinin satın alma motivasyonunu düşürmektedir. Araştırma Amaçları Erkek kıyafetleri konusunda müşterilerin satın alma davranışındaki belirli tutum, tercih ve satın alma alışkanlıkları ile ilgili bilgi toplamak Uygulanan pazarlama ve işlemsel stratejileri değerlendirmek için belirli bir hizmete, ürüne, işleme dair performans bilgisi toplamak İşletmenin bütün olarak imajını ve tanınmışlığını ölçebilmek için tutumlara ilişkin bilgi toplamak Şekil 10. Yönetsel Sorunun Araştırma Sorusu ve Hipotez Olarak İfade Edilmesi Genellikle araştırmalar “sorun” üzerine kurgulanır oysa göz önünde olan sorundan çok “soruna ilişkin ipuçları” dır (symptoms). Örneğin işletme çalışanları arasında işten ayrılmalar artmış olabilir, ancak bu durum sorunun tam olarak saptanmış olduğu anlamına gelmez. Dolayısıyla 33
  • 38. araştırma sorusuna ilişkin açıklama sadece geçici bir açıklama niteliğindedir. Araştırılacak olan sorun, tam bir açıklıkla belirlenmemiştir. Einstein'ın söylediği gibi, “sorunun belirlenmesi çözümden daha önemlidir.” Çoğu zaman işletme yöneticileri doğru cevabı bulmaya odaklanırlar; oysa doğru soruları sormaları daha önemlidir ve insanlar sorunu tanımlamanın öneminin farkında olmalıdır. İşletmecilik ve yönetim araştırmalarında bilgi ve veri toplama, sorunun tanılanmasından önce gerçekleştirildiğinde araştırma sorusunun çözümü mümkün değildir. Doğru Tanımlanmış Araştırma Sorunu Araştırma yazınında çok iyi bilinen deyimlerden biri “eğer sorunun tanımı doğru yapılmışsa, sorunun yarısı çözülmüştür.” olarak ifade edilmiştir. Gerçekten sorun doğru tanımlanmışsa araştırmacının ne yapacağına karar vermesi daha kolay olacaktır. Her şeyden önce, araştırmacı araştırma sorununu doğru tanımlayarak araştırmanın amacını uygun biçimde belirleyebilir. Araştırma sorununun tanımı ve araştırma amacı arasındaki bu ilişki önemlidir. Zira araştırma amacı açık bir şekilde belirlenmediğinde, araştırma ile ilgili doğru ve gerekli verilerin toplanması mümkün değildir. Sorunun doğru tanımlanmış olması araştırma sürecinin en önemli aşaması olmasına rağmen, araştırmalarda sıklıkla göz ardı edilmektedir. Deneyimli araştırmacılar genellikle araştırmaya en sondan başlamanın en iyi yöntem olduğunu savunurlar. Araştırmanın sonunda ne elde edileceğini, nereye varılacağını bilmek araştırma sürecini belirlemektedir. Dolayısıyla, araştırma sonucunu hatalı ve eksik biçimde 34
  • 39. ortaya koymak, daha sonraki aşamalarda düzeltilmesi olanaksız yanlışlıklara neden olmaktadır. Keşifsel Araştırmalar Araştırma sorunu doğru tanımlandığında keşifsel araştırmaya gerek yoktur. Örneğin bazı periyodik araştırmalar (ihracat ve ithalatın mevcut durumu, sektörün istihdam kapasitesi vs.) keşifsel araştırma yapmadan da gerçekleştirilebilir. Ancak çoğu durumda keşifsel araştırma yapmadan araştırma sorununu doğru biçimde tanımlamak mümkün olmamaktadır. Keşifsel araştırma çoğu kez araştırma sürecinin başında yapılmaktadır. Araştırma sorununu netleştirmek amacıyla girişilen çoğu işlemin tam olarak yapılması gerekmemektedir. Keşifsel araştırmanın amacı araştırma konusunun netleştirilmesi, ortaya çıkan sorunların tanımlanması ve araştırma hedeflerinin düzenlenmesidir. Örneğin araştırmacının konu ile ilgili önceden yapılmış araştırmaları incelemesi, araştırma konusunda çalışmış diğer araştırmacılarla görüşmesi ve durumu enformel biçimde irdelemesi keşifsel araştırmalara ait unsurlardır. Bu işlemleri gerçekleştirecek araştırmacı konu ile ilgili kavramları netleştirebilir. Bu işlemleri yaptıktan sonra araştırmacı nasıl ve ne türden veri toplayacağını tam olarak bilebilir, araştırmanın nasıl yapılacağına ilişkin görüşünü netleştirebilir. Keşifsel araştırmayı gerçekleştirmek için araştırmacı üç farklı yol ya da yönteme yönelebilir. Bunlar; ikincil veriler, deneyim anketleri ve pilot çalışmalardır. İkincil Veriler İkincil veriler daha önceden başka bir araştırma çalışması için toplanmış ve kullanılmıştır. Birincil veriler ise araştırmacı 35
  • 40. tarafından mevcutta yürütülen araştırma için toplanmış verilerdir. İkincil veriler işletme arşivinden ve kütüphaneden elde edilebilir ya da satın alınabilir. Örneğin Merkez Bankası, İstatistik Kurumu, Devlet Planlama Teşkilatı gibi kamu kuruluşları araştırmacılara ikincil veri sağlayan kuruluşlardır. Araştırmacının konu ile ilgili yapılmış önceki çalışmaları incelemesi de ikincil veri toplama sürecinin bir biçimidir. Ancak önceden yapılan bu araştırmaların özellikle ampirik olanları incelenmelidir. Konu ile ilgili başkaları tarafından önceden yapılmış araştırmaları incelemek araştırmacı için kolay ve ekonomik yöntemlerden birisidir. İkincil verileri toplamak zaman ve maliyet açısından genellikle daha elverişlidir. Ancak bu türden veriler kullanmak isteyen araştırmacılar, iki şeye dikkat etmelidirler: birincisi, veriler çok eski ve zamanı geçmiş olabilir. İkincisi, verilerin toplanma amacı mevcut araştırmaya uygun olmayabilir. Her şeye rağmen, ikincil veriler keşifsel araştırmalar için değerlidir ve araştırmacıyı “tekerleği yeniden keşfetmek” zaruretinden alıkoyar. Deneyimli Kişilerle Görüşmeler Çoğunlukla araştırma konusu hakkında deneyimli ve bilgisi olan insanlar araştırmacıya yardım etmek için gönüllüdürler. Bu türden görüşme ve anketler işletme içinden ve dışından deneyimli kişilere yönlendirilerek, araştırma konusu ve değişkenlerinin etraflıca incelenmesine yardım edebilir. Bu görüşmeler, birincil verileri toplamaya geçmeden, konuya ilişkin mevcut bilgilerin toplanması ile olası maliyeti daha da düşürebilir. Neticede, elde edilen bilgilerle araştırma sorunu daha da netleşecektir. 36
  • 41. Pilot Çalışmalar Pilot çalışmalar yapılması planlanan araştırmadan önce yapılan, fazla detaya girmeyen ve planlanan çalışmaya yön vermesi amacıyla gerçekleştirilen, küçük ölçekli araştırmalardır. Keşifsel araştırma bağlamında pilot çalışmalardan söz edildiğinde bilinmelidir ki veriler enformel biçimde toplanmakta, sonuçların yorumlanmasında sıkı ilke ve standartlar uygulanmamaktadır. Örneğin işletmede ne türden liderlik biçimlerinin etkili olacağını incelemek isteyen bir araştırmacı, açık uçlu sorularla çalışanlardan görüş toplamaya yönelebilir. Bu görüşmeler sonucunda, çalışanların benimsediği liderlik biçimleri daha da netleştirilip detaylı araştırmaya tabi tutulabilir. Diğer taraftan odak grubu çalışmaları da pilot araştırmalar bağlamında düşünülebilir. Son yıllarda kullanımı artan odak grubu çalışmaları, en fazla sekiz kişiden oluşan grupların rahat ve resmi olmayan bir ortamda toplanıp, araştırma konusuna ilişkin görüşlerini paylaşma sürecidir. Odak grubu çalışmaları niteliksel araştırma türü olarak görülür. Ancak buradan elde edilen sonuçlar niceliksel araştırmalara yol gösterici niteliktedir. Bu zamana kadar üç türden keşifsel araştırmadan söz edildi, ancak bu tür çalışmalar için her hangi bir standarttan söz etmek mümkün değildir. Keşifsel araştırmaların amacı yeni düşünce ve yaklaşımları ortaya çıkarmak olduğu için, araştırmacılar daha yaratıcı ve esnek yollar deneyebilirler. Farklı keşifsel araştırma türlerini kullanarak veri toplamak mümkündür. 37
  • 42. Araştırma Hedeflerinin Açıklanması Araştırma ile neyin ortaya çıkarılacağı konusu tam olarak açıklığa kavuşturulmalıdır. Araştırma sorusu belirlendikten sonra, keşifsel araştırmaya gerek duyulsun ya da duyulmasın, geleceğe ilişkin tahminler yapılabilir. Gerekli bireysel gelir düzeyine ilişkin veriler, devlet kurumlarından sağlanabilir. Veriler matematiksel işlemlere tabi tutularak gelecekte oluşacak satış tahminleri yapılabilir. Elbette ikincil verilerin kullanımının bazı avantaj ve dezavantajları vardır. Çünkü ikincil verilerin analizinde sayısal işlemlerin karmaşıklık düzeyi daha da artmaktadır. ARAŞTIRMA TASARIMININ PLANLAMASI Araştırma sorunu belirlendikten sonra araştırma tasarımını oluşturma çabaları başlatılabilir. Araştırma tasarımı verilerin toplanması ve analizi ile ilgili yöntem ve işlemleri kapsar. Bir başka ifade ile araştırma tasarımı araştırma faaliyetlerinin çerçevesini oluşturmaktadır. Daha erken aşamalarda belirlenen araştırma hedefleri de bu faaliyet planı içinde yer alır zira hedefler olmadan toplanan bilgi ile hedefler uyumlu olmayabilir. Bu aşamada araştırmayı yapmakla yükümlü kişi toplayacağı bilgilerin kaynağını, araştırma tasarımının tekniğini (anket veya deney) ve örneklem yöntemini de belirlemelidir. Uygun Araştırma Tasarımının Belirlenmesi Açıklayıcı ve neden-sonuç araştırmalarında dört tasarım tekniği kullanılır. Bunlar anket yöntemi, deneysel yöntem, ikincil verilerin toplanması ve gözlem yöntemleridir. Bu yöntemlerden hangisinin seçileceği araştırma hedefleri ve veri toplamanın maliyetine göre değişmektedir. Yönetsel 38
  • 43. açıdan araştırma tasarımı daha sonraki bölümlerde incelenecektir. Anket Yöntemi Birincil verilerin oluşturulması amacıyla gerçekleştirilen araştırmaların büyük çoğunluğunda anket yöntemi kullanılmaktadır. Popüler basın ve medyada siyasi tercihlerle ilgili anketler sıkça yer almaktadır. Anket yönteminde örnekleme katılan kişilere bir takım sorular yöneltilir ve bu sorulara cevaplar istenir. Soruların yazılması, sırasının belirlenmesi, yazılı soruların biçiminin belirlenmesi anket yönteminin temel unsurlarıdır. Anket yönteminde katılımcılara ulaşmak için telefon, mektup, internet ve yüz yüze görüşme yöntemleri kullanılabilir. Örneğin Galatasaray– Fenerbahçe maçında reklamı yapılan bir ürünün üreticisi, maçın hemen ardından potansiyel müşterilere telefonla ulaşarak reklama olan tepkilerini ölçebilir. Diğer taraftan üniversitede tez hazırlayan bir doktora öğrencisi işletme yöneticilerinin rekabet stratejilerini belirlemek için mektup veya internet aracılığıyla anket sorularına cevap elde etmeye çalışacaktır. Zira yöneticilere telefon aracılığı ile ulaşmak daha zordur. Çalışanların işletmeden memnuniyet düzeylerini anlamaya çalışan bir araştırmacı ise çalışanlarla yüz yüze görüşmeyi tercih edecektir çünkü, yüz yüze görüşme yöntemi ile daha derinlemesine sorular sorabilir. Deneysel Araştırmalar Neden sonuç araştırmaları potansiyel değeri ve içeriği açısından en önemli araştırmalardır çünkü bu araştırmalar somut biçimde neden ve sonuç ilişkisini açıklayabilirler. Araştırmanın deneysel bir perspektifte yapılması, bir 39
  • 44. değişkendeki farklılaşmayı, bir ya da daha fazla sayıdaki diğer değişkenleri değiştirerek incelemeye kontrollü bir ortamda imkan vermektedir. Örneğin bir değişken olarak verimlilik, sosyal ve parasal ödüllere göre farklılık gösterecektir. Bir başka ifade ile bireyin verimliliği, bireye tanınan sosyal ve ekonomik haklar ile değişecektir. İdeal koşullar sağlanabildiği durumlarda, yani araştırmacı tüm dışsal etkenleri ayıkladığında, değişkenler arası (verimlilik ve sosyal ve ekonomik haklar) neden sonuç ilişkisi tam olarak ortaya çıkabilecektir. Deneysel araştırmalarda araştırmacı araştırma koşullarını kontrol edebilecek durumdadır. Yani araştırma varsayımlarını test etmek için araştırmacı değişkenleri miktar veya başka özellikleri açısından ayarlayabilir. Ama bütün itinalı gayretlere rağmen, dışsal etkenlerin neden sonuç ilişkisi kurulmaya çalışılan değişkenler üzerindeki etkilerinden arındırmak mümkün değildir. İkincil Veriler Keşifsel araştırmalarda olduğu gibi açıklayıcı ve neden sonuç araştırmalarında da daha önceden başka amaçlar için toplanmış veriler kullanılabilir. Bir örnek vermek gerekirse, geçmişte yapılan araştırmalardan elde edilen verilerle bugünkü satışı tahmin etmek için matematiksel bir model tasarlanabilir, bu da yeni bir neden sonuç araştırması gerçekleştirmek için kullanılabilir. Örneğin otomobil imalatçısı firmalar otomobil satışları ile bireylerin gelir artışı arasındaki ilişkiden hareket ederek, geleceğe yönelik otomobil satışı tahmini yapabilmektedirler. Neden sonuç araştırmalarında bağımlı ve bağımsız değişkenler vardır. Bağımlı değişken tahmin edilmeye ve 40
  • 45. anlaşılmaya çalışılan değişkendir. Bağımlı değişken, kriter değişken olarak da bilinmektedir. Bağımsız değişken ise bağımlı değişken üzerinde etkisi olan değişkendir. Ya da bağımlı değişken üzerinde etkili olacağı düşünülen değişkendir. Örneğin çalışanların ücretlerini bağımlı değişken olarak düşünürsek, bu değişken üzerinde etkisi olması beklenen değişkenlerden biri, çalışanın deneyim süresidir. Deneyim süresi bu durumda bağımsız değişkendir. Gözlem Yapma Tekniği Bazı durumlar vardır ki araştırmacının amacı sadece gördüğünü kaydetmektir. Örneğin otomobilin bir litre benzinle ne kadar mesafe gittiğini gözleyip kaydetmek, gözlem yöntemini kullanarak ölçme işlemidir. Böyle bir durum elektronik, mekanik ve insan gözlemiyle ölçülebilir veya araştırılabilir. İşletme yönetimi alanında çok incelenen hareket-zaman araştırmaları da gözlem tekniği ile yapılmaktadır. Kendisine verilen bir işi ne kadar zamanda bitirebileceğini görmek için çalışan bir insan da gözleme tabi tutulabilmektedir. Günümüzde işletmelerin araştırma elemanları müşteri kılığına girerek, satış elemanlarının davranış ve performansını gözlemlemektedir. Gözlem yönteminde çoğunlukla gözlenen kişiden habersiz, kişinin kendisi ile ilgili bilgi toplanabilir. Gözlem yöntemi kullanılarak gerçekleştirilen en çok bilinen örnek televizyonlara takılan bir cihazla hangi programın görece daha çok seyredildiğini ölçerek “reyting” sonuçlarının açıklanmasıdır. Gözlem yöntemi sadece görüleni kaydetmek olmayıp karmaşık bir tekniktir. Yönetim biliminde ilgi ve araştırma konusu olan tutumlar, algılamalar, güdüleme ve daha birçok 41
  • 46. kavram sadece gözlem yöntemi ile incelenmeye uygun değildir. Araştırma Tasarımının Değerlendirilmesi Bütün durumlar için geçerli ve etkili tek araştırma yönteminden bahsedilemez. Araştırma sürecinde vazgeçilmez kurallardan söz etmek mümkün değildir. Ama çok katı kuralların olmayışı araştırmayı belirsizliğe itecek diye bir sonuca da götürmemelidir. Kuralların olmayışı demek, araştırmacının karşı karşıya kaldığı sorunu çözmesi için araştırma tasarımına ilişkin başka seçeneklerin de olduğunu göstermektedir. Amaca uygun araştırma tasarımının belirlenmesi zamanla geliştirilecek bir yetenektir. Çoğu deneyimsiz araştırmacı genellikle anket yönteminin en iyi yöntem olduğunu düşünebilir çünkü anket yöntemine aşinadır. ÖRNEKLEM Örneklemi belirleme, araştırma sürecinin önemli bir aşamasını oluşturur. Nedir örneklem? Önünüze getirilmiş bir kase çorbadan bir kaşık içersiniz ve tuzunu yeterli görmezseniz, ikinci kaşığı denemeden çorbaya tuz atarsınız. Bu durum örneklemin ne olduğuna dair fikir vermektedir. Örneklem her hangi bir nesne, olgu veya insan grubunun bir bölümünü ele alarak, nesne, olgu veya insan grubu hakkında genel bir sonuca varmamız için gereklidir. Daha kitabi bir deyimle örneklem anlaşılması hedeflenen kitleyi temsil eden alt kitledir. Eğer gerekli istatistiksel işlemler takip edilirse, her hangi bir kitlenin tamamını incelemeye gerek kalmaz, çünkü iyi belirlenmiş bir örneklem içinden çıktığı kitlenin bütün özelliklerine sahiptir. Elbette 42
  • 47. örneklem sürecinde hata yapılırsa, örneklem alındığı veya çıktığı kitleyi temsil edemez. Örneğin öğrencilerin kampüs yaşamından memnuniyet düzeylerini incelemek için sadece bir fakülte veya bölüm öğrencilerinden elde edilen bilgilere dayanarak, bütün öğrencilerin kampüs yaşamından memnun veya memnun olmadıklarını söylemek mümkün değildir. Örneklem belirlenirken sorulacak ilk soru neyin veya kimin örneklemi oluşturacağıdır. Araştırmacı, kimlerin örnekleme dahil olacağını belirlemek için öncelikle hedef kitleye ilişkin karar vermelidir. Bu aşamada araştırma evreninin (kitlesi) ve örneklem biriminin tanımlanması henüz açıklığa kavuşmamıştır. Örneğin bir firma kendi imajı ile ilgili yaptığı bir araştırmada sadece kendi personelinden veya müşterilerinden aldığı görüşlere dayanarak, bunların olası yeni müşterilerinin görüşlerini de temsil ettiğini söyleyemez. Çünkü seçtiği örneklem birimi içine henüz müşterisi olmamış potansiyel müşteriler dahil edilmemiştir. Dolayısıyla hedef kitlenin belirlenmesi örneklem planlaması sürecinin önemli bir unsurudur. Örneklem belirleme sürecinde bir başka kritik etken örneklemin büyüklüğü veya sayısı ile ilgilidir. Örneklemin büyüklüğü ne olmalıdır? Bazı durumlarda yöneticiler örneklemi göz ardı edip, bütün evreni araştırmanın içine dahil etmenin doğru olacağını düşünürler. Ancak söz konusu bütün ürünlerin, satışların ve hisse sahiplerinin araştırmaya dahil edilmesinin bir anlamı yoktur. Elbette ki örneklemin büyüklüğü arttıkça olası hatalar nispeten azalmaktadır; ancak uygun örneklem tasarımı ile evrene ait küçük bir örneklem de güvenilir sonuçlar verecektir. 43
  • 48. Sonuç olarak, örneklem seçiminin önemli süreçlerinden biri örneklem birimlerinin nasıl saptanacağı ile ilgilidir. Üniversitede sunulan ilk istatistik derslerinde açıklandığı gibi basit tesadüfi örneklem, yani evrendeki her birimin eşit seçilme şansına sahip olduğu yöntem sık kullanılmaktadır. Ancak örneklem belirleme veya örneklem birimi seçme süreçleri basit tesadüfi yöntemle sınırlı değildir. Küme ya da tabakalama örnekleme yöntemi tercih edilerek veri toplama işlemleri etkinleştirilip, maliyet düşürülebilir. Örneğin ülke ölçeğinde gerçekleştirilecek bir araştırma için örneklem birimlerini seçerken, bütün Türkiye'den 10.000 kişi seçmek yerine 15 ilden 1500 kişi seçmek daha ekonomik olur. Çünkü böyle bir uygulama seyahat, personel ve eğitim giderlerini düşürecektir. Uygun örneklem yöntemini belirleyerek araştırmacı araştırma hedeflerinin başarılı olmasını da güvenceye almış olmaktadır. Temelde iki örnekleme yöntemi vardır; tesadüfi ve tesadüfi olmayan örnekleme. Tesadüfi örnekleme yönteminde bütün örneklem birimlerinin eşit seçilme ihtimali vardır. Tesadüfi olmayan örnekleme yönteminde ise örneklem birimlerinin belirlenmesi araştırmacının tercihindedir. Gerçekte araştırmacıların bu iki yöntemden daha fazla seçenekleri vardır. Basit tesadüfi örnekleme, tabakalı örnekleme, kota örnekleme, küme örnekleme ve yargısal örnekleme bunlardan bazılarıdır. VERİLERİN TOPLANMASI Araştırmanın tasarımına karar verdikten sonra, araştırmacı katılımcılardan verileri veya cevapları toplamaya başlayabilir. Farklı araştırma yöntemleri olduğu gibi, farklı veri toplama yöntemleri de vardır. Anket yöntemi katılımcılarla doğrudan etkileşim gerektirmektedir. Doğrudan etkileşim, yazılı 44
  • 49. sorulara cevap verilmesi veya yüz yüze görüşme ile düşüncelerin belirlenmesi şeklinde gerçekleşir. Diğer taraftan araştırmacının dikkat çekmeden veri toplamaya çalıştığı durumlar da vardır. Lokanta için yer belirlemeye çalışan bir araştırmacı, önerilen bölgede veya adreste trafik yoğunluğunu belirlemek için gelip geçenlerin haberi olmadan sayım yapabilir. Veriler nasıl toplanırsa toplansın önemli olan, hataların asgariye indirilmesidir. Coğrafi bölgeler dikkate alınarak bir araştırma yapılıyorsa, veri toplama her yerde aynı biçimde gerçekleştirilmelidir. Ayrıca görüşme yöntemi ile veri toplarken görüşmeci yanlış yönlendirme yaparsa ya da yanlış biçimde yanıtları kaydederse veri toplama hatalı olacaktır. Çoğu kez veri toplama sürecinde iki aşama takip edilir; ön test ve temel çalışma. Ön test aşaması ile küçük bir örneklem kullanılarak veri toplama planının araştırma amacına hizmet edip etmeyeceğini belirlemek mümkündür. Dolayısıyla, küçük ölçekli bir ön çalışma ile veri toplama yöntemi denetlenip, hatalar asgariye indirilebilir. Ayrıca çok net olmayan yönergeleri, soruların yanıtlanmasının zaman alıp almayacağını ve diğer uygulama hatalarını saptamak mümkün olacaktır. Ön çalışmada elde edilen veriler üzerinde bazı istatistiksel işlemlerle gerçekleştirilecek temel çalışmanın potansiyelini anlamak mümkündür. Eğer araştırmacının beklentileri ön çalışma ile desteklenmiyorsa, araştırma tasarımını tekrar gözden geçirmelidir. 45
  • 50. VERİLERİN İŞLENMESİ VE ANALİZİ Düzeltme ve Kodlama Veriler katılımcılardan toplandıktan sonra araştırma sorularına yanıt verecek bir biçime dönüştürülmelidir. Verilerin incelenmesi, verilerin düzeltilmesi ve kodlanması ile başlayan bir süreçtir. Verilerin düzeltilmesi elde edilen veri formlarının eksik yanıtlar, talimatlara uygunluk ve tutarlılık bakımından denetlenmesidir. Gerekli düzeltmeler yapılmadan verilerin bilgisayara geçirilmesi elbette yanlış sonuçlar verecektir. Verileri bilgisayara girmeden önce, belli özellikteki katılımcılar için bazı gruplamalar ve kodlamalar yapılmalıdır. Verilerin yorumlanması, gruplanması, kaydedilmesi ve bilgisayara aktarılması ile ilgili kurallar veri kodlaması olarak adlandırılmaktadır. Kodlama süreci hem bilgisayar girişi hem de tablo oluşturmayı kolaylaşmaktadır. Analiz Analiz süreci, verileri anlamak ve yorumlamak için uygulanan bütün mantıksal teknikleri içermektedir. Basit bir tanımdan hareket edersek, tutarlı şablonları, biçim ve durumları saptamak, detayları özetlemek analizdir. Verilerin analizinde kullanılacak yöntem ya da tekniği, araştırmanın amacı, soruları veya hipotezleri belirler. Diğer taraftan araştırmanın tasarımı ve toplanan verilerin özellikleri de analiz tekniğini belirlemede etkendir. Analiz amacıyla uygulanacak istatistiksel yöntemler ise basit frekans dağılımından, çok değişkenli istatiksel analizlere kadar uzanan bir yelpazeden seçilebilir. 46
  • 51. ARAŞTIMA SONUÇLARI VE RAPORUN HAZIRLANMASI İşletme ve yönetim araştırmalarının büyük bölümü uygulamalı araştırmalardır. Bir başka ifade ile araştırmalar karar süreçlerine destek oldukları için yapılmaktadır. Sık sık göz ardı edilen fakat araştırmacı açısından önemli olan soru şudur: “Bütün bunların işletme yönetimi için anlamı nedir?” Araştırma sürecinin son aşamasında analize tabi tutulan verilerin ortaya koyduğu bilginin yorumlanması ve sonuca ulaşması vardır. Araştırma raporu, araştırma sonuçlarını etkili biçimde aktarmalıdır. Sık karşılaşılan durum ise raporun teknik detaylarla, karmaşık yöntem açıklamalarıyla doldurulmasıdır. Genellikle araştırma sonuçlarını karar verme sürecinde kullanmak isteyen yöneticiler teknik detaylarla, karmaşık yöntemlerle pek ilgili değildirler. Aslında ilgilendikleri bulguların özetidir. Eğer araştırma bulguları karar vericiler tarafından kullanılmıyorsa, araştırma beklenen faydayı sağlayamamış demektir. İşletme ve yönetim araştırması ile meşgul olanlar, ulaştıkları sonuçları karar verici konumundaki insanlara aktarmalıdırlar. Yazılı raporlar da yöneticilerin bilgi ihtiyaçlarına göre değerlendirilmelidir. Yazılı raporların bir diğer işlevi ise doküman olarak kullanılabilmesi ya da yeni araştırmalara veri sağlamasıdır. ARAŞTIRMA PROJESİ VE ARAŞTIRMA PROGRAMI Araştırma süreci, araştırmacının belli bir hedefinin olduğu ve bu hedefi doğrultusunda bilgi toplama ihtiyacının doğduğu varsayımı ile başlar. Araştırmacı tek boyutlu sorunları incelerken özellikli yöntemlere veya tekniklere ihtiyaç duyar. Örneğin verim düzeyi yüksek çalışanların özelliklerinin 47
  • 52. araştırılması, en uygun ambalaj yönteminin belirlenmesi, hisse senetleri değerlerinin tahmin edilmesi gibi sorunlar tek boyutlu sorunlardır. Ancak bir kurumun belirli bir dönemdeki stratejik faaliyetleri araştırma konusu olduğunda, araştırma süreci bir defada tamamlanamaz. Aslında araştırma bir süreç olarak süreklilik arz eden bir olgudur. Örneğin bazı kurumlarda araştırma keşifsel araştırma ile başlar, ardından anket çalışmasına geçilir. Diğer taraftan bazı işletme programlarında araştırmanın her bir unsuru veya aşaması için araştırma projesi geliştirmek gerekebilir. Örneğin bir işletme yeni ürün geliştirme sürecine geçtiğinde ürünün pazar potansiyelini, pazarın büyüklüğünü ve özelliklerini araştırma projesi olarak tasarlayabilir. Diğer taraftan ürünün kullanım testleri, ayrı bir araştırma projesi olarak görülebilir. Aynı şekilde bir araştırma projesi de ürünün ismi ve paketlenmesi için hazırlanabilir. Elbette böyle bir ürün geliştirme programının son aşaması da piyasada denenmesi (test market) aşaması olabilir. Günümüz işletmelerinde araştırma süreklilik arz etmelidir. Bu demektir ki işletme yönetimi araştırmayı sürekli kılmalı, stratejik planlama sürecinin bir unsuru haline dönüştürmelidir. Böyle olduğunda araştırma programı stratejisi, işletmenin araştırmadan faydalanma amaçlı genel planını ifade etmektedir. Bu koşullarda araştırma programı planlama sürecinin bir parçasıdır ve her araştırma projesini işletme stratejisinde bir yere yerleştirmiştir. ARAŞTIRMALARDA ETİK KARARLAR İşletmelerde araştırma yapılırken belli etik kural veya ilkelere sadık kalınmalıdır. Her şeyden önce araştırmacı hiç bir 48
  • 53. koşulda yansızlık ilkesini göz ardı etmeden araştırmasını hazırlamalıdır. Yansızlık ilkesi verilerin doğru ve geçerli olmasını ifade etmektedir. Ayrıca bu ilke bilimsel araştırmaların politik amaçları destekleme amacıyla kullanılmamasını da kapsamaktadır. Araştırmacılar verilerin doğruluğu konusunda dürüst olmalıdırlar ve verilerin sonuçlarıyla oynayarak önem derecelerini değiştirmemelidirler. Temel olarak araştırmacıların istatistiki analizi dürüst bir şekilde yaptıkları, doğru veri toplama yöntemlerini kullandıkları ve verileri de kurallara uygun bir şekilde yorumladıkları varsayılır. Örneğin teknik olarak doğru bir örneklemden elde edilen farklılaşma derecesinin verilmemesi etik açıdan sorgulanmalıdır. Benzer şekilde araştırma aşamasında ortaya çıkan herhangi önemli bir hata araştırmacılar tarafından saklanmamalı, araştırmayı talep edenlere veya yöneticilere bildirilmelidir. Hataların veya değişmelerin saklanması, sonuçların doğruluğunu gölgeleyecektir. Bilimsel araştırmalarda etik açıdan önemli bir diğer husus da, araştırmacının kişisel nedenlerle verileri değiştirmemesidir. Aynı şekilde araştırmacı, veri ve bilgi aldığı kişilere veya müşterilere ilişkin gizli bilgileri açıklayamaz. Örnekleme dahil olan kişi veya kurumların gizliliğini korumak araştırmacının sorumluluğundadır. Örneğin çeşitli araştırmalara katılan kişilerin e-posta adresleri ve telefon numaraları reklam yapmak amacıyla bunları kullanacak olan satış şirketlerine verilmemelidir. Bir işletme araştırmasında kullanıcıların ve katılımcıların çeşitli hakları olduğu unutulmamalıdır. Araştırmayı talep edenlerin temel hakkı ise tarafsız ve doğru bilginin kendilerine sunulmasıdır. 49
  • 54. Araştırmalarda karşımıza çıkabilecek etik açıdan önemli konulardan bir diğeri yanlış sonuçlardır. Bir araştırma projesi gerçekleştirildikten sonra araştırma ile ilgili olmayan veri ve bulguların çıkarılması araştırmanın doğruluğu açısından önemlidir. Örneğin iki markayı satın alma eğilimi açısından karşılaştıran bir araştırma, bir markanın diğerine göre %65 oranında daha fazla tercih edildiğini ileri sürebilir. Burada gerçekleştirilen hata araştırmaya katılıp da her iki markadan birini seçmeyip, her ikisinin de benzer olduğunu söyleyerek tarafsız kalan katılımcıların sonuçlarda yer almamasıdır. Dolayısıyla araştırma sonucu sadece her iki marka arasından kesin bir tercih yapanları yansıttığı için tarafsız olarak görülemez; çünkü yanlış yönlendirme söz konusudur. İşletme Araştırmasını Talep Edenlerin Hakları Ve Sorumlulukları Bir işletme araştırmasını talep eden ile söz konusu araştırmayı yapan taraf arasında temel etik ilkelerin geçerli olduğu varsayılır. Örneğin bir işletme tanıdığı bir kişiden veya işletmeden araştırma satın almaya karar verebilir. Ancak, sırf ihalede en az üç rakip firmanın teklif vermesine dair bir kural olduğu için kazanma şansı olmadığı halde diğer araştırma kuruluşlarını da davet etmesi etik değildir. Bir işletme araştırmasını talep eden kişi veya kurum araştırma sonuçlarının tarafsız bir şekilde doğruyu yansıtması için araştırmacıyı cesaretlendirmelidir. Bu tarafsızlığın sağlanması amacıyla sorunun tam ve açık bir tanımı yapılmalı, zaman ve para kısıtları belirtilmeli ve diğer olası sorunlar hakkında araştırmacı aydınlatılmalıdır. Bir başka anlatımla araştırmayı talep eden kişi veya kurum, 50
  • 55. önyargılardan uzak bir şekilde gerçekleri yansıtma yönündeki çabaları desteklemelidir. Araştırma sonuçları araştırma sürecinden elde edilen bilgilerden çıkarılmış olmalıdır. Verilerin desteklemediği ya da verilerle tutarlı olmayan çıkarımlar yapılamaz. Örneğin verilerle desteklenmeyen bir politik seçim araştırmasının ne kadar etik olduğu sorgulanmalıdır. İşletme araştırmalarında ana kitlenin ya da örneklemin tespiti genellikle zordur ve bu nedenle araştırmacılar, diğer kişi veya kurumlardan ana kitleye ilişkin bilgileri talep edebilirler. Örneğin bir işletme potansiyel müşterilerinin adreslerini tespit etmek amacıyla başka bir işletmeye başvurmuş olsun. Adres sağlayan işletmenin bu bilgileri etik dışı yollardan elde ettiğini öğrenmesine rağmen gene de bu bilgileri kullanması ne derece etiktir? Araştırmanın geçerliliğini ve güvenirliliğini arttırma amacıyla olası katılımcılara araştırmaya katılmaları yönünde baskı yapmak da etik görülmemektedir. Araştırmaların sonuçlarından yararlanma amacı güdülmemesine rağmen araştırma yapılması da etik dışı görülmektedir. Örneğin işe alım amacı olmaksızın işletmenin halkın gözünde marka imajını anlamak gibi nedenlerle işe alım ilanlarının vermesi de etik dışıdır. 51
  • 56. BÖLÜM 4 ARAŞTIRMA SORUNUN TANIMLANMASI VE ARAŞTIRMA ÖNERİSİ Bu bölümde araştırma sorununun tanımlanmasına, soruna ilişkin göstergelerle, gerçek sorunun birbirinden ayrılması gereğine vurgu yapılmıştır. Ayrıca analiz birimi, araştırma değişkenleri ve araştırma önerisi kavramlarına açıklık getirilmiştir. İŞLETME YÖNETİCİLERİNİN HEDEFLERİ İşletmelerde araştırmalar yöneticilerin karşılaştıkları sorunlara cevap bulabilmek amacıyla yapılır. Dolayısıyla araştırma talep eden yöneticiler ne istedikleri hususunda açık ve net olmalıdır. Araştırma terminolojisi ile konuşacak olursak yönetici isteğini ölçülebilir kavramlarla araştırmacıya açıklamalıdır. Ancak çoğu zaman araştırmacı tarafından yöneticiye sorulan “Araştırma ile hangi soruya cevap arıyorsunuz? Araştırmanın hedefi nedir?” soruları bile tam bir yanıt alacağını garanti etmemektedir. Buna rağmen, araştırmacı ile yönetici olabildiğince araştırmanın amacını açıklığa kavuşturmak için gayret etmelidirler. Bu bağlamda düşünüldüğünde keşifsel araştırmalar, araştırma amacının daha açık bir şekilde anlaşılmasına hizmet edebilecek bir araç olarak görülebilir. ARAŞTIRMA SORUNUNUN TANIMLANMASI VE ÖNEMİ Araştırma süreci araştırma sorununun uygun biçimde tanımlanmasıyla başlamaktadır. Araştırma sorusunun uygun biçimde tanımlanması elbette kolay değildir. İşletmenin faaliyetleri normal biçimde ilerlerken karşılaşılan bir sorun veya fırsat karmaşık bir bütünün bulanık göstergeleri olarak ortaya çıkabilmektedir. Örneğin işletmede personelin morali gün geçtikçe düşüş gösteriyor olabilir; yöneticiler de moral düşüklüğünün nedenlerini bilmek isteyebilir. Moral düşüklüğünün nedenlerini anlamak için iki yaklaşım geliştirilebilir; ya hemen bir anket geliştirilir ya da gerekli ön araştırmaları yapıldıktan sonra anket geliştirip analiz edilir. Birinci durumda araştırma bulguları beklenen sonuçları vermeyebilir. Çünkü ön araştırma yapmadan gerekli değişkenler belirlenemez. İkinci durumda ise ön araştırma ile araştırma sorununa ilişkin olası değişkenler gözden geçirildiği için daha sağlıklı sonuçlara ulaşılabilir. Yanlış bir soruya verilen doğru yanıtın hiçbir değeri yoktur; yanlış bir soruna çözüm olarak alınan bir karar da işletme açısından zararlı olabilir. Özet olarak işletmelerde karşılaşılan sorunların veya fırsatların ortaya çıkması, sorun ve fırsatın halihazırda tanımlanmış olması anlamına gelmemektedir. Sorunun tanımlanması demek yönetsel karar gerektiren bir hususta soruların sorulması ve yanıtlanmasıdır. 52
  • 57. Buz Dağı Prensibi Birçok işletmede başlatılan yeni projelerin önemli bir bölümü sorun tanımlama kısmından yoksundur. Yönetici konumundaki insanların rasyonel düşündükleri varsayılmasına rağmen, üstlenilen projelerin çoğunda sorunun tanımlanması konusuna yeterince önem verilmemektedir. Detaylı bilgi eksikliğinden dolayı, yöneticiler ve araştırmacılar gerçek soruna ulaşamazlar. Gerçek soruna ulaşmanın zor olduğu durumlarda buz dağı prensibinden yararlanmak gerekir. Açık denizde seyahat ederken buz dağını görenler, buzdağının sadece %10'u gördüklerini hatırlamalıdır. Buz dağının büyük kısmı suyun altındadır. İşletmelerde araştırmaya konu olabilecek sorunlar da böyledir; sorunun büyük kısmı tam olarak görülüp anlaşılmış değildir (Bakınız Şekil 13). Eğer sorunun görünmeyen kısmı, sorun tanımlama sürecine dahil edilmezse, ortaya çıkacak durumlara göre karar vermek pek sağlıklı olmayacaktır. SORUNA İLİŞKİN GÖSTERGELER Satışlardaki düşüş Düşük hareketlilik Artan çalışan şikâyetleri Artan borçlar Memnuniyetsiz müşteriler Satışçıların düşük performansı Düşük ürün kalitesi Müşterilere karşı kötü davranış Geç teslimat Liderlik eksikliği SORUNUN Kötü finansal yönetim GERÇEK NEDENLERİ Şekil 11. Buzdağı İlkesi Sorunun Geçmişini Anlamak İşletme sorunlarının nasıl görüleceği, saptanacağı ve tanımlanacağına ilişkin herhangi bir bilgi kaynağı yoktur. Ancak buzdağı ilkesinden yola çıkılırsa, sorunun geçmişine bakmanın önemli ve yararlı olacağını düşünebiliriz. Araştırma hedefinin net ve açık olduğu durumlarda, sorunun tanımlanması için yönetsel birikim ve deneyim yeterlidir. Harici durumlarda, yani sorunun geçmişine ilişkin bilginin 53
  • 58. yetersiz olduğu durumlarda, yöneticiler sorunu tanımlamak için “durum analizi” yapmalıdır. Durum analizi yapılırken araştırılması planlanan sorunun geçmişi incelenir. Durum analizi, araştırmacıların ve karar verici konumda olanların sorunla daha yakından ilgilenmesine olanak tanır. Durum analizi keşifsel araştırmanın bir biçimi olarak da düşünülmelidir ve araştırma sorununun tanımlanmasında kullanılan bir tekniktir. Sorunun Göstergelerden Ayrılması Bir sorunun bütün boyutları ile ele alınması araştırma açısından mümkün değildir. Örneğin bir işletme kullandığı reklamların etkinliği ile ilgili sorun tespit edebilir. Reklam etkinliğinin düşük olmasının nedenleri arasında markanın iyi tanınmaması, yanlış marka algılaması, yanlış medya seçimi veya reklam bütçesinin düşüklüğü gösterilebilir. Böyle bir durumda yönetsel karar verme aşamasında olanların önceliği, reklam etkinliğini düşüren faktörleri diğerlerinden ayıklamaktır. Burada dikkat edilecek husus, sorun olarak görülen olgunun soruna ilişkin semptom veya gösterge olmasıdır. Örgüt Göstergeler Göstergelere Gerçek Sorun göre sorunun tanımı Televizyon Çok az sayıda Kazanç getirici Emekliliği yakın İstasyonu çalışan diğer yatırım araçları olanlar hariç az yatırım araçlarına değiştirilmelidir. sayıda çalışan bakarak emeklilik detaylı emeklilik planlarını planlarıyla ile değiştirmektedir. ilgilenmektedir. Bira Fabrikası Tüketiciler rakip Üretilen biranın Eski tarzdaki şişe firmanın birasını tadı lezzete ilişkin tercih etmektedir değiştirilmelidir. algılamayı etkilemektedir. Cep Telefonu Kadın çalışanlar YanMaaşlar endüstri ödemeler Üreticisi maaşların düşük düzeyine kadın çalışanların olmasından çekilmelidir. gerçek ihtiyaçları şikâyetçi doğrultusunda düzenlenmemiş (doğum izni…) Şekil 12. Semptomlar Yanlış Yönlendirebilir Şekil 12 sorun ve semptomlar arasındaki ilişkiyi açıklamaktadır. Araştırma sorununu tanımlamanın en doğru yolu, konu ile ilgili geçmişte yapılan çalışmaları incelemek ve keşifsel araştırma yapmaktan geçer. Her şeye rağmen araştırma sorununu tanımlamanın kesin bir yolu yoktur. Deneyim ve yaratıcılık araştırma sorunlarının tanımlanmasında kullanılmalıdır. Denilebilir ki iyi bir araştırmacı bir yandan araştırma yöntem ve prosedürleri açısından donanımlı olmalı, diğer yandan da yaratıcı düşünerek karşılaşılan sorunu anlamaya gerekli yaklaşımları geliştirmelidir. 54
  • 59. Analiz Birimi Araştırma sorununun tanımlanmasında önemli hususlardan biri, analiz biriminin ne olacağına karar vermektir. Araştırmacı, araştırmanın odaklanacağı birimin kurum, bölüm, çalışma grubu, birey veya diğer nesnelerden hangisinin olacağına karar vermelidir. Örneğin ev veya mobilya satın alma davranışına ilişkin bir araştırmada analiz birimi evli çiftlerdir. Çünkü satın alma kararı birlikte verilmektedir. Analiz birimini belirlemek karmaşık bir işlem olmamasına rağmen, araştırma sorununun tanımlanmasında göz ardı edilmemelidir. Araştırma Değişkenleri Araştırma sorununun tanımlanmasında bir diğer önemli husus araştırma değişkenlerinin belirlenmesidir. Değişken, araştırmada anlamaya çalıştığımız kavramdır. Değişken nitelikte değişmeyi ve farklılaşmayı boyut ve güç açısından ifade ettiği için, denilebilir ki değişken sayısal veya kategorik değerlerle tanımlanır. Araştırma sorunu açıklanırken, araştırmanın değişkenleri belirlenmeli ve tanımlanmalıdır. Örneğin iş yerindeki insanların yöneticilerine ilişkin tutumları çalışandan çalışana değişebilir. Bazı çalışanlar yöneticilerine karşı olumlu bir tutum gösterirken, diğerleri olumsuz tutum gösterebilir. Çalışanın yöneticiye karşı tutumunu belirleyen iletişim, liderlik biçimi, güdülendirme vs. araştırmanın değişkenlerini oluşturmaktadır. İstatistiksel analiz bağlamında değişkenler “X” ile temsil edilmektedir. Değişkenlere kategorik veya sayısal değerler atanır. Örneğin cinsiyet değişkeni kategorik bir değişkendir. Araştırmaya katılanların bir kısmı “erkek” bir kısmı “kadın” olarak iki kategoride toplanırlar. Cinsiyet kategorik bir değişkendir çünkü bireyin cinsiyeti ya erkek ya da kadın olabilir. Diğer taraftan satış hacmi sürekli değişken olarak tanımlanmıştır. Çünkü bireyin veya firmanın satış performansı çok farklı sayısal değerlerle gösterilebilir. Sürekli değişkenler ihtiva edebilecekleri sayısal değer açısından sonsuzluk içermektedirler. Araştırma sorununun netleştirilebilmesi için araştırmayı yapanlar, araştırma sorununa ilişkin bütün değişkenlerini araştırmaya dahil ettiklerinden emin olmalıdırlar. Olası bütün değişkenlerin araştırmaya dahil edilmesi, araştırmanın sağlıklı sonuçlar vermesinde yardımcı olacaktır. Aynı şekilde, araştırma sorunu ile ilişkisi olmayan değişkenler de araştırmanın dışına çıkarılmalıdır. Neden sonuç araştırmalarında bağımlı ve bağımsız değişkenler vardır. Bağımlı değişken tahmin edilmeye ve anlaşılmaya çalışılan değişkendir. Bağımlı değişken “kriter değişken” olarak da bilinmektedir. Bağımsız değişken ise bağımlı değişken üzerinde etkisi olan değişkendir. Başka bir ifade ile bağımsız değişken, bağımlı değişken üzerinde etkili olması düşünülen değişkendir. Örneğin çalışanların ücretlerini bağımlı değişken olarak düşünürsek, bu değişken üzerinde etkisi olması beklenen değişkenlerden biri çalışanın deneyim süresidir. Deneyim süresi bu durumda bağımsız değişkendir. 55