SlideShare une entreprise Scribd logo
1  sur  58
Télécharger pour lire hors ligne
Bilgi
Toplumuna
Doğru
Bilgi ve İletişim
Teknolojileri
CHP.org.tr




CHP BYKP Çalışmaları No: 11
      Haziran 2011
Türkiye
rahat bir
   nefes
   alacak.
I. Bilgi Toplumu




2
Eşitlik, özgürlük ve sosyal adalet ilkelerini temel siyasi hedefler olarak
kabul eden sosyal demokrasi için bilgi toplumu, herkes için refah getiren
yeni bir çağı simgelemektedir. Bilgi toplumu, bilgi teknolojileri, eğitim ve
yaşam boyu öğrenme, yenilikçilik ve girişimcilik çerçevesinde şekillenen
yepyeni bir dünya görüşünü simgelemektedir. Günümüzde, tüm ülkelerin
gelecek hedefi iyi eğitimli, girişimci ve hareketli bireylere yeni fırsatlar
sunan bilgi toplumu olmaktadır. Bilgi toplumu, yeni bir yüksek katma
değerli üretim, esneklik, yaşam boyu öğrenme dünyası anlamına
gelmektedir.
Bilişim (bilgi ve iletişim) devrimi, herkes için yenilikçilik, güçlenme, seçenek,
rahatlık ve fırsat sağlama gibi yeni olanaklar sunmaktadır. Günümüzde,
bilgiden dışlanma, bilgi ve beceri eksikliğinin sonucu olarak kabul
edilmektedir. Artık, ülkelerin başarısı, bilgi toplumunda yurttaşlarının
yaşam kalitesini, çalışanlarının çalışma koşullarını ve sanayi ve hizmetler
sektörünün rekabetçiliğini iyileştirebilmeyle ölçülür hale gelmiştir.
Bilişim devrimi ve bilgi toplumu, içinde yaşadığımız dünyayı hızlı bir
biçimde değiştirmektedir. Bu değişim, 18. ve 19. yüzyılların sanayi devrimi
kadar önemlidir. Geçtiğimiz son yirmi yılda, bilişim teknolojileri ve internet,
firmaların iş yapma, öğrencilerin öğrenme, bilim insanlarının araştırma
yapma ve hükümetlerin yurttaşlarına hizmet sunma biçimlerini köklü
biçimde değiştirmiştir. Dijital teknolojiler, aynı zamanda ekonomik
büyüme ve rekabetçiliğin de itici gücü haline gelmiştir. Günümüz
toplumlarında, internet erişimi tüm yurttaşlar için temel bir hak haline
gelmiştir. Hükümetler yurttaşlarına bu hakkı sağlamakla yükümlü
tutulmaktadır.

BİLGİ TOPLUMU VE ÖZGÜRLÜK
Bilgi toplumunun dayandığı temel ilkeler, ifade özgürlüğü, eğitimde fırsat
eşitliği, bilgiye evrensel erişim ve kültürel çeşitliliktir.
Bilgi toplumu, öncelikle bir özgürleşme vaadi içermektedir. Bilgi
toplumu, insan hakları ve temel özgürlüklere dayalı bir toplumdur. Bu
toplumun yapısal özellikleri, demokratik kurumları, eğitim hakkını ve
kültürel gelişmeyi destekler niteliktedir. Bilgi toplumu kapsamında,
yurttaşlarını dinleyecek, endişelerini anlayacak, onların bu yeni toplumun
şekillendirilmesine ve karar alma süreçlerinin tüm aşamalarına katılımını
sağlayacak yeni yöntemler geliştirmek ve uygulamak, sosyal demokrasinin
önceliklerinin başında gelmektedir.

                                                                                    3
Yeni bilgi toplumu, katılımcı bir toplum temeli üzerinde yükselmektedir.
    Internet bu ideali destekleyecek önemli olanaklar yaratmaktadır.
    Günümüzde bilgisayar kullanabilen kimseler toplumsal yaşama çok
    daha kolaylıkla katılabilmektedir. CHP, herkesin bu potansiyeli tam olarak
    gerçekleştirmesini sağlamayı amaçlamaktadır.

    BİLGİ TOPLUMU VE SOSYAL ADALET
    Bilgi toplumu, insan kaynaklarına yaptığı katkı nedeniyle, eşitlik ve sosyal
    adalet ilkelerinin hayata geçirilmesini kolaylaştırmaktadır. Bilgi toplumu,
    herkesin kendini tam olarak gerçekleştirebileceği, eşitlikçi bir düzen
    öngörmektedir. Çağdaş ekonominin itici gücü, insanların potansiyelinin ve
    emeğin değerinin artırılmasıdır. Dolayısıyla siyasetin bilgi toplumundaki
    rolü, insan kaynaklarına, yani emeğe yatırım yaparak, emeğin stratejik
    önemini artırmaktadır. Bu eğilim sosyal devletin rolünü vurgulama ve
    refahın yaratılmasında devletin müdahalesinin öneminin altını çizme
    yönündedir. O nedenle bilgi toplumu, devletin eğitim ve yeni bilgi
    teknolojileri alanlarında önemli bir rol oynamasını öngörür.
    Sosyal eşitsizlikler ve bilgi teknolojilerine erişim arasında doğrudan bir ilişki
    vardır. Sosyal eşitsizlikler, bilgi ve iletişim teknolojilerine erişimi ve bunların
    kullanımını önemli ölçüde etkilemektedir. Günümüzde, sosyal içermenin
    önemli boyutu, dijital içerme haline gelmiştir. Günümüzde bilgiye erişenler
    ve erişemeyenler arasında farklılıklar yeni eşitsizliklerin oluşmasına yol
    açmaktadır. Bilişim teknolojileri, bilgiye erişimi yaygınlaştırmakla beraber,
    bilgi eşitsizliklerini her zaman yeniden üretebilmektedir. Dolayısıyla sosyal
    demokrasi için öncelik bilişim teknolojilerinin sosyal eşitsizlikleri giderme
    amaçlı olarak değerlendirilmesidir.
    Ülkemizde CHP’nin öncelikli bir hedefi, tüm yurttaşların yeni bilgi
    ve iletişim teknolojilerine erişebilmesi ve bunlardan tam olarak
    yararlanabilmesidir. Eğitim, yönetişim, sağlık, kültür ve eğlence gibi ürün
    ve hizmetlerde internet kullanımının yaygınlaşması, çağdaş ve demokratik
    bir toplum olmanın temel gereğidir. CHP, tüm yurttaşların, özellikle de
    daha az fırsata sahip olanların, çağdaş iletişim teknolojilerine kolaylıkla
    erişebilmesini ve yaşam kalitesinin yükseltilmesini amaçlamaktadır. Tüm
    yurttaşların doğrudan ve etkileşimli bir şekilde bilgi, eğitim, yönetişim,
    sağlık hizmetleri, kültür ve eğlence, finansal hizmetler ve daha fazlasına
    erişimini güvence altına almaktır.



4
BİLGİ TOPLUMU VE EKONOMİ
Günümüzde, bilgi ve bilginin yol açtığı yenileşme, ülke ekonomilerinin
rekabet üstünlüğü sağlamasında başlıca etken durumuna gelmiştir. Bilgi
ekonomisinin itici gücü, nitelikli eğitimle edinilen bilgidir. Bilgi ekonomisi
yüksek vasıflı bir işgücüne ve bunun temelini oluşturan yüksek eğitime
gerek duymaktadır. Bilgi ekonomisinde işgücünün sürekli yeni beceriler
kazanarak daha nitelikli hale gelmesi gerekmektedir.
Bugün bilişim teknolojileri “etkinleştiren, güçlendiren” teknolojiler haline
gelmiştir. Bilişim teknolojileri ekonominin tüm sektörlerinin rekabetçiliğinin
artmasını ve daha düzenli işlemesini sağlamaktadır. Günümüzün
yoğun rekabet ortamında iş dünyası giderek artan bir şekilde bilişim
teknolojilerine yaslanmaktadır. Müşterilerle iletişim kurmak, hesapları
denetlemek, imalat yapan birimleri yönetmek ve vergi yükümlülüklerini
yerine getirmek için bilişim teknolojileri vazgeçilmez vazgeçilemez bir
unsur haline gelmiştir. Ancak güçlü ve rekabetçi bir ekonomi, yalnızca
dijital teknolojilerin imalat ve hizmetlerde kullanılmasıyla sağlanamaz.
Yeni sistemleri işlevsel kılmak için, aynı zamanda yüksek vasıflı çalışanlara,
yeni mal ve hizmetleri satın almak için de dijital okuryazar tüketicilere
ihtiyaç vardır. Bu da, her yaştan tüm yurttaşlar için daha çok eğitim
demektir. Dolayısıyla, rekabetçilik, yurttaşların kendilerini geliştirmelerine
ne kadar yatırım yapıldığıyla doğrudan ilişkili bir konu haline gelmiştir.
Ekonomik büyümeyi tetikleyen bilişim teknolojilerinin, aynı zamanda
yeni ve nitelikli işler yaratma kapasitesi ve refah yaratma potansiyeli
de bulunmaktadır. Bu gelişmelerden sadece ayrıcalıklı bir grubun değil,
herkesin yararlanabilmesi, CHP’nin öncelikli hedefidir.
Tüm yurttaşların ucuz, dünya standardında iletişim altyapısına ve geniş
bir servis çeşitliliğine erişimleri, bu yeni bilgi toplumunda yaşamak ve
çalışmak için gereken becerileri edinmeleri, yaşam boyu öğrenmeye sosyal
devletin temel unsuru olarak özel önem atfedilmesi, CHP’nin öncelikli
hedefidir.
Bilişim teknolojileri, gelecekteki ekonomik büyüme, iş olanaklarının
artırılması ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi için temel bir unsurdur. Bu
kapsamda, herkesin, her yerde, cep telefonu, bilgisayar ya da televizyon
kullanarak olabildiğince çabuk bir şekilde çevrimiçi olabilmesi, herkesin
internet kullanabilmesi sağlanmalıdır. Bu süreç, aynı zamanda katılımcı



                                                                                 5
ve sosyal içermeye dayalı olmalı, toplumdaki eşitsizlikleri azaltmayı
      hedeflemelidir. Katılımcı bir bilgi toplumu yaratmak için üç önemli adım
      bulunmaktadır: daha ucuz, daha hızlı ve daha güvenli internet erişimi
      sağlamak, insanlara ve becerilere yatırım yapmak, internet kullanımını
      özendirmek.

      BİLGİ TOPLUMU VE YAŞAM BOYU ÖĞRENME
      Avrupa Birliği tarafından yaşam boyu öğrenme kapsamında belirlenen
      temel yeterlilikler, bilgi toplumunda her birey tarafından edinilmesi
      gereken bilgi, beceri ve tutumları kapsamaktadır. Kişisel gelişim,
      sosyal içerme, aktif yurttaşlık ve istihdam için bireylere katma değer
      sağlayan bu yeterlilikler, bireylerin hızla değişen ve giderek bütünleşen
      dünyaya daha kolay uyum sağlamalarını mümkün kılmaktadır. Aynı
      zamanda, yenilikçilik, üretkenlik ve rekabetçilikte temel unsur olan temel
      yeterlilikler, genç ve yetişkin tüm yurttaşların becerilerini geliştirmeyi ve
      güncelleştirmeyi hedeflemektedir. Bu amaçlara ulaşabilmek için, sekiz
      temel yeterlilik belirlenmiştir:
    • İletişim
    • Yabancı dil
    • Matematik, bilim ve teknoloji yeterlilikleri
    • Dijital yeterlilik
    • Öğrenmeyi öğrenme
    • Sosyal ve yurttaşlık odaklı beceriler
    • İnisiyatif ve girişim duygusu
    • Kültürel farkındalık ve ifade
      Bilgi toplumunun ana unsuru olan bu temel yeterlilikler birbirleriyle
      yakından ilişkilidir. Hepsinde eleştirel düşünce, yaratıcılık, inisiyatif,
      sorun çözme, risk analizi, karar verme ve duyguların yapıcı yönetimi
      vurgulanmaktadır. CHP, tüm yurttaşlar için eşitlik ve erişim amaçlayan
      bu sekiz temel yeterliğin, özellikle dezavantajlı gruplara eşit fırsatlarla
      ulaşmasını sağlamayı amaçlamaktadır.




6
II. Temel Yaklaşım




                     7
“Bilişim Devrimi” terimi, 1970’li yıllardan başlayarak bilgi ve iletişim
    teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmelerin toplumların yapısını geri
    dönülmez biçimde değiştirdiğini ve yeni bir toplum yarattığını vurgulamak
    için kullanılır. Buna göre bilişim devrimi, tarım devrimi ve sanayi devrimiyle
    birlikte insanlık tarihinin belli başlı dönüm noktalarından biridir.
    Bu dönüşüm 1990’lı yıllardan başlayarak yeni bir toplumsal ve ekonomik
    yapı ortaya çıkarmıştır. Devlet Planlama Teşkilatı Dokuzuncu Kalkınma
    Planı Bilgi ve İletişim Teknolojileri Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda
    da belirtildiği üzere “bu süreç üretim faktörlerindeki basit bir değişiklik
    olmayıp bilgi yoğun üretimin yapıldığı, nitelikli insan faktörünün ve hayat
    boyu eğitimin ön plana çıktığı, bilginin ve ticaretin internet gibi elektronik
    ağlar aracılığıyla yapı değiştirdiği... kalıcı bir dönüşüm ortaya çıkarmıştır”.
    Bu kalıcı dönüşüm sonucunda ekonomisi büyük oranda bilgiye dayanan
    ve bilgi üretiminin, dağıtımının, yayılmasının, entegrasyonunun ve
    uygulamasının önemli bir ekonomik, sosyal ve kültürel etkinlik olduğu
    yeni bir toplumsal yapı ortaya çıkmıştır. Bireylerin ve toplumun, kamu ve
    özel kuruluşların bilgi ve iletişim teknolojilerini gündelik yaşamda giderek
    artan oranda kullandığı ekonomisi giderek daha fazla bilgiye dayalı hale
    gelen bu toplumları “bilgi toplumu” olarak adlandırmak genel kabul
    görmüştür. Daniel Bell’in “sanayi sonrası toplum” ve Manuel Castells’in “ağ
    toplumu” kavramsallaştırmaları da bilgi toplumu ile yakın akrabalık taşır.
    İçinde bulunduğumuz çağda ülkeler, kalkınmanın en temel taşları olan
    bilişim sektörü ile iletişim (telekomünikasyon) sektörünün diğer tüm
    sektörlerin ortak noktasında yer aldığını görmüşlerdir. Bu iki sektöre
    yapılan yatırımların etkisinin sadece bu sektörlerle sınırlı kalmayıp,
    tüm ekonomik yapının gelişmesine olumlu katkılar sağladığı konusunda
    ortak bir anlayış bulunmaktadır. Bu iki sektör olmaksızın kalkınmanın
    gerçekleşmeyeceği de genel kabul gören diğer bir husustur.
    Birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke, bu gerçeklerden yola çıkarak
    anahtar konumdaki bu iki sektörün daha hızlı gelişmesi için tedbirler
    almaktadır. Ülkemizde de bilgi ve iletişim sektörlerinin gelişmesi,
    turizmden bankacılığa, sigortacılıktan tarıma kadar tüm sektörleri olumlu
    etkileyerek, ülkemiz kalkınmasında çok önemli rol oynayacak ve verimliliği
    tetikleyecektir.




8
Tablo 1: Endüstri ve Bilişim Toplumlarının Karşılaştırmalı Özellikleri ve Değerleri

                        Endüstri Toplumu          Bilişim Toplumu
 Yenilikçi              Buhar gücü, elektrik,     Bilgisayar, veri iletişim
 teknikbilim            telefon, telsiz           ağları, toplu iletişim
                        Kas gücünün               Düşünsel emeğin
 Yeniliğin özü
                        makineleşmesi             makineleşmesi
 Sürükleyici            Makine ve kimya
                                                  Bilişim ve yazılım endüstrileri
 endüstri               endüstrileri
                                                  Bilişim (devingen, akışkan,
 Bilgi türü             Bilgi (durağan)
                                                  değişken bilgi)
                        Mallar, makineler,        Bilgi, bilişim hizmetleri, diğer
 Temel ürünler
                        hizmetler                 hizmetler
                        Düşük / orta nitelikli    Yaratıcı, yüksek nitelikli
                        endüstri işçisi, düşük    bilişim işçisi, yüksek gelir, her
 Yeni toplumsal sınıf
                        gelir, görevini iyi       şeyden sorumlu olma bilinci,
                        yapma bilinci             her şey olabilir inancı
                        Kısıtlı iş değiştirme,    Yüksek iş devingenliği,
                        hafta sonu dışında        çalışma yerinde /
 Çalışma koşulları      yılda bir kez             zamanında özgürleşme,
                        dinlence, sendikalar,     gönüllü örgütler, yurttaş
                        işçi eylemleri, grevler   eylemleri
                        Mal ekonomisi,
                                                  Bireşikgüç (sinerji), ortak
                        üretim-tüketim
 Ekonomik yapı                                    üretim ve yararlanma,
                        ayrımı, işbölümü,
                                                  takım çalışması
                        işbirliği
                        Sıradüzensel              Yassı yapı, takım kaptanı
                        basamaklı yapı,           benzeri eşlerarası ilişkiler,
 Örgütsel yapı          emir-komuta zinciri,      yönetişim, proje yönetimi,
                        işlevsel hat yönetimi;    Ar-Ge takımları, kurmay
                        Fordizm-Taylorizm         ilişkileri; Toyotaizm

 Ekonomik ilke,         Fiyat ilkesi, kamusal /   Amaç ilkesi, gönüllü
 başlıca                özel girişim,             topluluklar, toplumsal yarar /
 özendiriciler          yarışmacılık, kâr         işlev, saygınlık



                                                                                      9
Endüstri Toplumu                     Bilişim Toplumu
                                                                              Daha çok turizm, spor ve
                                         Öncelikle tecimsel /
                                                                              dinlenme amaçlı ulaşım,
                                         endüstriyel amaçlar
                                                                              etkileşimli TV, görüntülü
                                         için demiryolu,
      Ulaştırma-iletişim                                                      telefon, telekonferans,
                                         gemicilik, karayolu,
                                                                              uzaktan öğretim, İnternet,
                                         hava taşımacılığı, PTT
                                                                              e-posta, e-tecim, elektronik
                                         hizmetleri
                                                                              köy, ağ karşısında birey
                                         Parlamenter
      Devlet yönetim                                                          Katılımcı demokrasi;
                                         demokrasi; bilimsel,
      biçimi                                                                  gelecek yaratıcı planlama
                                         öngörücü planlama
                                                                      Terör, mikroulusalcılık,
                                         İşsizlik, tekelcilik, savaş, küreselleşmenin olumsuz yüzü
      Toplumsal sorunlar
                                         emperyalizm, faşizm          (tekkutupluluk,
                                                                      tekelcilik vb.), bilişim suçları
                                                                              Bilgiye erişim özgürlüğü, kişisel
                                                                              gizliliğin korunması, yazılım
                                         Yurttaşlar yasası,
                                                                              iyelik haklarının ve düşünsel
      Tüzel düzenlemeler                 ticaret yasası,
                                                                              ürünlerin
                                         devletler hukuku
                                                                              korunması, e-imza,
                                                                              bilişim suçları
      Üretim ortamı                      Fabrika                              Büro, ev
                                                                              Doğayla bütünleşen
                                         Kentler; yoğun kentsel
      Yaşam ortamı                                                            evlerden oluşan çevresel /
                                         yerleşim
                                                                              kırsal yeni yerleşim yöreleri
                                                                              Zamanın artan değeri, bireysel
                                         Maddi değerler, öncü
                                                                              değerler, ulusal / bölgesel
                                         merkez ülkelerin
                                                                              diller-ekinler, özdisiplin,
                                         dilleri-ekinleri, bireysel
                                                                              toplumsal katkı, bireysel /
                                         / kurumsal / ulusal
      Değerler                                                                kurumsal / ulusal saygınlık,
                                         zenginlik, insan
                                                                              küreselleşme, insan-doğa
                                         hakları, bireyin
                                                                              bütünleşmesi, yumuşak güç
                                         özgürleşmesi, sert güç
                                                                              (düşün, sanat, dil/ekin,
                                         (askeri ve ekonomik)
                                                                              kurumlar)
     Kaynak: Prof. Dr. Aydın Köksal, “Türkiye’nin Bilişim Toplumuna Dönüşüm Uzgörüsünde Önemli Bir Adım: UYAP Ulusal
     Yargı Ağı Projesi”, http://www.bilisim.com.tr/akoksal/yukle/AK_UYAP_bildiri-Oc08.doc Köksal, bu raporda bilgi toplumu
     değil “bilişim toplumu” kavramını kullanmaktadır.




10
Bilişim devriminin toplumda yarattığı dönüşümün bir izdüşümü olarak,
bilişim ile iletişim sektörleri, diğer tüm sanayi ve hizmet sektörlerinin
gelişimine ve küresel pazarlara açılmasına katkıda bulunur.
Bilişim teknolojilerinin ve bilişim sistemlerinin etkin kullanımı, özellikle
küçük ve orta büyüklükteki işletmelerde (KOBİ’lerde), bir yandan iş
süreçlerinde verimlilik artışına diğer yandan maliyetlerin düşürülmesine
yol açmaktadır. KOBİ’lerde bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) ile sağlanan
olumlu gelişme ve işletmelerin doğru, sağlıklı bilgiyle yönetilmesi, ülke
ekonomisinde de ivme oluşturmaktadır.
BİT uygulamaları, tarım ve hayvancılık gibi geleneksel sektörlerin çağdaş
iş yapma anlayışına kavuşması, teknolojiyle donatılması, birbirleriyle veri
paylaşabilmesi gibi olanaklar sağlayarak bu sektörlerin daha verimli
olmasına hizmet etmektedir. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler
sağlık, ulaşım ve enerji gibi ülke ekonomisi açısından kritik bir dizi sektörün
yeniden yapılandırılmasına da doğrudan katkıda bulunmaktadır.
Dünyadaki gelişmelerin gerisinde kalmamak üzere, ülkemizde de
bilgi ve iletişim sektörlerinin stratejik ve öncelikli sektörler arasında
değerlendirilmesi; vergi, serbestleşme, tam rekabet başta olmak üzere
ihtiyaç duyulan her türlü düzenlemenin süratle hayata geçirilmesi büyük
önem taşımaktadır.
Bu sektörlerde teknoloji odaklı bir yapıdan kullanıcı odaklı yapıya geçiş
için gerekli adımların atılmamış olması önemli bir yapısal eksiklik olarak
çözüm beklemektedir.
Dünyada pek çok ülkede hedeflenip uygulandığı gibi, kullanıcı odaklı
yapıya geçilmesi ile bu sektörlerdeki rekabet gücü ve verimlilik artacak,
bölgede bilişim ve telekomünikasyon alanında söz sahibi olan bir çekim
merkezi olma olanağı da yaratılmış olacaktır.




                                                                                  11
III. Kısa Tarihçe:
     Türkiye’de Bilgi ve
     İletişim Teknolojileri




12
Tarım devrimi, günümüzden yaklaşık on bin yıl kadar önce, Verimli
Hilal’de, büyük olasılıkla da ülkemizin bugünkü sınırları içinde kalan bir
bölgede başlamıştır. 18. yüzyılın sonundaki sanayi devriminin doğum
yeri ise Britanya’dır. Türkiye, sanayi devriminde ve sanayi toplumuna
geçişte en azından bir yüzyıl gecikmiş, 19. ve 20. yüzyıl boyunca bunun
sıkıntılarını çekmiştir. Bilişim devrimi, gelişmiş ülkelerin sanayi toplumuna
geçişlerini tamamladıkları bir dönemde gerçekleşirken, Türkiye, bu büyük
değişim sürecine henüz sanayileşme ve sanayi toplumu olma hedefini
gerçekleştirmeden girmek durumunda kalmıştır.

İletişim Sektörünün Gelişimi
Ülkemizdeki telekomünikasyon pazarının temeli, 1840 yılında kurulan
ve 1995 yılına kadar PTT olarak faaliyet gösteren günümüzün Türk
Telekom’una dayanan bir yapıdır. Telekomünikasyon pazarının
serbestleşmesi ve telekomünikasyonun özelleştirilmesi programı
çerçevesinde, 1995 yılında Türk Telekomünikasyon A.Ş. kurulmuş ve
böylece telekomünikasyon hizmetleri ile posta hizmetleri birbirinden
ayrılmıştır. Dünya Ticaret Örgütü’ne verilen taahhüt çerçevesinde de,
Türk Telekom’un imtiyazı altındaki ses tekeli kaldırılarak henüz serbest
piyasa koşulları ve altyapısı tam olarak sağlanmamışken, 1 Ocak
2004 tarihi itibarıyla yeni işletmecilerin yasal olarak piyasaya girmesi
sağlanmıştır. Bu süreçte, sabit telekomünikasyon işletmecisi Türk
Telekomünikasyon A.Ş.nin hisselerinin % 55’i Ağustos 2005’te 6,55 Milyar
ABD doları bedelle özelleştirilmiştir. Hazineye ait hissenin % 15’lik kısmı
Mayıs 2008’de halka arz edilmiştir. Böylece devletin Türk Telekom’daki
hisse oranı % 30’a düşmüştür. Özelleştirme öncesi şirketin istihdam
ettiği personel sayısı 2004 yılı sonunda 55.794 iken, 2010 yılı sonunda
25.891’e düşmüştür. Azaltılan personelin tamamına yakını devletin diğer
kurumlarına aktarılarak yük devlete geçirilmiştir.
Diğer bir iletişim hizmeti olan mobil telekomünikasyon hizmetleri
de, 1993 yılında Turkcell ve Telsim ile imzalanmış olan gelir paylaşımı
sözleşmeleri çerçevesinde verilmeye başlanmıştır. 1998 yılında işletmeciler
ile imzalanan imtiyaz sözleşmeleri sonrasında mobil telekomünikasyon
hizmetleri doğrudan özel sektör tarafından verilmeye başlanmıştır. 2000
yılında yapılan lisans ihaleleri ile, Türk Telekom Aycell ismiyle, Telekom
Italia-İş Bankası arasındaki ortaklık da Aria ismiyle üçüncü ve dördüncü
GSM işletmecileri olarak sektöre giriş yapmıştır. Ancak bu girişimler başarılı
olamamış ve 2004 yılında Avea adı altında birleşmişlerdir. Telsim ise 2006


                                                                                 13
yılında blok olarak Vodafone’a satılmıştır. Şu anda ülkemizde yerli ve
     yabancı yatırımcıların eliyle Avea, Turkcell ve Vodafone adıyla üç GSM
     işletmecisi hizmet vermektedir. Bu şirketlerin çalışan sayısı 2004 yılında
     5.187 iken, 2010 sonunda 7.301 kişiye çıkmıştır.
     2004 yılında 5189 Sayılı Yasa ile Türksat A.Ş. kurularak Türk
     Telekomünikasyon A.Ş. tarafından işletilmekte olan tüm uydular, yer
     sistemleri ve uzaydaki yörünge hakları Türksat A.Ş.’ye devredilmiş ve
     Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile bir görev sözleşmesi imzalamıştır.
     Ayrıca Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin kurduğu ve gelir paylaşımı modeli
     ile işletilen Kablo TV Şebekesi de 2005 yılında 5335 Sayılı Yasa ile Türksat
     A.Ş.’ye devredilmiştir. Bu düzenleme ile Türksat A.Ş.’nin görev sözleşmesi,
     Kablo TV hizmetlerini de kapsayacak şekilde genişletilmiştir.
     Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı kapsamında, milli bir uydu haberleşme
     şebekesi kurulması yönünde bir ilke kararı benimsenmiştir. Bu doğrultuda,
     ilk kez 1990 yılında, Geostationary Orbit (Dünya’ya göre sabit görünen
     yörünge) için Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) nezdinde 31°
     Doğu, 42° Doğu ve 50° Doğu uydu lokasyonlarında uydu çalıştırmak
     amacıyla girişimde bulunularak resmi başvuru yapılmıştır.
     Genişbant internet hizmetlerini vermek üzere TTNet adlı bir şirket
     kurulmuştur. Bu şirket ağırlıklı olarak mevcut altyapı üzerinden
     hizmet vermektedir. Bakır devrelerin oluşturduğu mevcut altyapı
     üzerinden verilen genişbant hizmetlerinde son yıllarda istenen artış
     yakalanamamıştır. 3G mobil genişbant hizmetlerinin sunulmaya
     başlanması sonucu ise önemli oranda bir artış sağlanmakta olduğu
     görülmektedir.

     Türkiye’de Bilişim Devrimine Uyum Çabaları
     Türkiye’de bilişim devrimine uyum gösterme ve bilgi toplumuna ulaşma
     çalışmaları, 1970’li yıllarda başlatılmıştır. 1990’lı yıllarda çalışmaları ulusal
     düzeyde eşgüdümlü olarak yürütmek için çabalar artmıştır. 1993’te “Bilişim
     ve Ekonomik Modernizasyon Raporu”, 1994 yılında ise Türkiye Bilişim Vakfı
     “Türkiye Bilişim Stratejileri Raporu” yayınlanmıştır. Bu çabalar 1999 yılında
     çok geniş bir katılımla gerçekleşen TUENA (Türkiye Ulusal Enformasyon
     Altyapısı Anaplanı) çalışmalarıyla devam etmiştir. 1998’de başlatılan
     e-Ticaret Koordinasyon Kurulu ve KamuNET faaliyetlerinin ardından,
     2001 yılında e-Türkiye girişimi başlatılmış ve süreç 2003 yılından
     başlayarak e-Dönüşüm Türkiye Projesi çatısında sürdürülmüştür.

14
Bu süreçte ilki 2002, ikincisi ise 2004 yıllarında yapılan ve binden fazla
  uzmanın katkı sunduğu Türkiye Bilişim Şuraları gerçekleştirilmiştir.
  E-Dönüşüm Türkiye Projesi’nin amaçları şöyledir:
• Bilgi ve iletişim teknolojileri politikaları ve mevzuatının, öncelikle Avrupa
  Birliği müktesebatı çerçevesinde gözden geçirilerek yeniden düzenlenmesi
  ve bu konuda eEurope + kapsamında aday ülkeler için öngörülen eylem
  planının ülkemize uyarlanması;
• Vatandaşın, bilgi ve iletişim teknolojileri yardımıyla, kamusal alandaki
  karar alma süreçlerine katılımını sağlayacak mekanizmaların geliştirilmesi;
• Kamu idaresinin şeffaf ve hesap verebilir hale getirilmesine katkıda
  bulunulması;
• Kamu hizmetlerinin sunumunda bilgi ve iletişim teknolojilerinden azami
  ölçüde yararlanılarak iyi yönetişim ilkelerinin hayata geçirilmesine katkıda
  bulunulması;
• Bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımının yaygınlaştırılması;
• Bilgi ve iletişim teknolojisi alanında kaynak israfını azaltmak amacıyla,
  kamunun mükerrerlik arz eden veya örtüşen ilgili yatırım projelerinin
  bütünleştirilmesi, izlenmesi, değerlendirilmesi ve yatırımcı kamu kuruluşları
  arasında gerekli eşgüdümün sağlanması;
• Bilgi ve iletişim teknolojisi alanındaki özel sektör faaliyetlerine yukarıdaki
  ilkeler ışığında yol gösterilmesi.
  Bu çerçevede hazırlanan ve 2006-2010 dönemini kapsayan Bilgi Toplumu
  Stratejisi ve Eylem Planı, 28 Temmuz 2006 tarihinde Resmi Gazete’de
  yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
  Strateji çerçevesinde gerçekleştirilecek faaliyet ve projelerin tanımlandığı
  Eylem planında 111 eylem bulunmaktadır. 2010 yılı başı itibarıyla, 111
  eylemin sadece 22 adedinin (% 20) tamamlandığı rapor edilmiştir.
  Genel görünüm itibarıyla, Türkiye bilişim projelerinin entegrasyonundan
  yeterince faydalanamamaktadır. Halen az sayıda başarılı e-kurum
  uygulaması vardır. E-devlet uygulaması arzu edilen konumdan çok
  uzaktadır. Söz konusu entegrasyonun gecikmesi, giderek artan bir
  “bilişimsizlik maliyetine” yol açmaktadır.




                                                                                   15
III. Uluslararası
          Değerlendirmeler ve
          Sektörlerin Durumu




16
Türkiye’nin pek çok özelliği, bilgi ve iletişim teknolojileri açısından ve
buna dayalı olarak bilgi toplumuna geçiş açısından ülkemizi avantajlı bir
konuma yerleştirmektedir. Türkiye, yaklaşık % 60’ı 30 yaşın altında olan
74 milyonluk bir nüfusa (Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2010 verileri)
ve 730 milyar dolarlık nominal gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYİH) sahiptir.
Buna göre Türkiye, dünyada nüfus açısından 18’inci, nominal GSYİH
bakımından da 17’nci sıradadır.
Orta-üst gelir grubunda, gelişmekte olan ve dinamik bir ülke olarak
Türkiye, tüm bu özellikleriyle yaşanan bilişim devriminden ve bilgi
toplumuna geçiş sürecinden en fazla faydayı sağlayabilecek ülkeler
arasındadır. Buna karşın Türkiye’nin bu olanaklardan yeterli ölçüde
yararlandığını söylemek zordur.

e-Hazırlık Sırası
Dünya Ekonomik Forumu, 2003 yılından bu yana ülkelerin bilgi ve iletişim
teknolojilerinden faydalanma eğilimini ölçen bir endeks yayımlamaktadır.
Network Readiness Index (e-Hazırlık Sırası) olarak adlandırılan bu endeks,
bilgi ve iletişim teknolojilerinin ülkelerin rekabet edebilirliklerine etkisini
değerlendirmektedir.
Tablo 2: Bilgi Toplumuna Hazır Olma Açısından Türkiye’nin Durumu

                          2003 2004 2005 2006 2007                          2008       2009 2010
 Değerlendirilen
                            80      102       104      115       122         127        134       133
 Ülke Sayısı
 e-Hazırlık
                            50       56        52       48        52          55         61        69
 Sırası - Türkiye
 Puan                                                            3,86        3,96       3,91      3,68
Kaynak: Dokuzuncu Beş Yıllık Plan İhtisas Komisyonu raporu ve Dünya Ekonomik Forumu. Puanlama biçimi
2007’de değişmiştir.

Endeksin ilk kez yayımlandığı 2003 yılından bu yana Türkiye’nin sıralama
ve puan olarak düzenli biçimde geriye gittiği görülmektedir. Bu tablo
düşündürücü ve üzücüdür.
Bu endekste dikkati çeken bir diğer nokta, Türkiye’nin yer aldığı orta-üst
gelir grubu ortalamasının çok gerisinde kalmasıdır. Endeksin alt bileşenleri
incelendiğinde Türkiye’nin en zayıf olduğu alanın “hazırlık bileşeni” olarak


                                                                                                         17
adlandırılan alan olduğu görülmektedir. Bu bölümde eğitim kalitesi,
     üniversite ve şirketlerin Ar-Ge çalışmaları, devletin bilişimi öncelikli bir
     alan olarak görmesi, ileri teknolojilere yatırım yapması ve satınalma/ihale
     süreçlerin uygunluğu gibi konular değerlendirilmektedir.

     ECTA Düzenleyici Kuruluşlar Karnesi
     Avrupa Rekabetçi Telekom İşletmecileri Derneği (ECTA), her yıl elektronik
     haberleşme sektöründeki düzenlemelerin ve bu düzenlemelerin
     tüketicilere, işletmecilere ve sektöre faydalarının ülkeler bazında
     karşılaştırıldığı Regulatory Scorecard (Düzenleyici Kuruluşlar Karnesi)
     adı altında bir çalışma yayınlamaktadır. Bu karne, iletişim sektöründe
     düzenleyici kurumların siyasi irade karşısındaki yerini ve etkinliğini
     göstermek bakımından önemli bir gösterge olarak kabul edilmektedir.
     Türkiye, 2009 verileri temel alınarak hazırlanan Düzenleyici Kuruluşlar
     Karnesi’nde 22 ülke arasında 19. sırada ve en düşük performans gösteren
     ülkeler kategorisindedir.

     Tablo 3: ECTA Düzenleyici Kuruluşlar Karnesi’nde Türkiye’nin Yeri

       Hollanda                                                       376
         İngiltere                                                  368
     Danimarka                                                     354
           Norveç                                                 341
            Fransa                                             321
           İrlanda                                            317
         Portekiz                                            308
      Finlandiya                                             306
              İtalya                                        299
          İspanya                                          295
           Belçika                                        281
               İsveç                                     277
      Avusturya                                         271
     Macaristan                                        264
        Almanya                                       258
     Yunanistan                                      251
         Polonya                                    243
        Slovenya                                   232
           Türkiye                              213
             İsviçre                            209
       Çek Cum.                               192
     Bulgaristan                            165
                       0   50   100   150    200   250   300    350   400



18
Söz konusu araştırmanın ayrıntıları incelendiğinde, Türkiye’nin düzenleyici
 otoritenin yetki genişliği ve mevzuatın yeterliliği gibi konularda AB
 ortalamasına yakın olduğu, buna karşın düzenlemelerin uygulanması
 konusunda son sıralarda yer aldığı görülmektedir.
 En önemli sorun alanları olarak şunlar belirtilmiştir:
• Frekans, numara ve geçiş hakkına ilişkin sorunlar;
• Uzlaşmazlıkların çözümü ve piyasa analizi çalışmalarına ilişkin sorunlar;
• BTK’nın düzenlemeleri uygulamakta etkin olmaması;
• Genişbant, sabit telefon, kurumsal, mobil ve kablosuz hizmet piyasalarında
  rekabet ve tüketicinin faydası açısından alınan sonuçların yetersizliği.
 Raporda düzenleyici kurumun düzenlemelerin uygulanması konusundaki
 yetersizliğinin özellikle sabit telefon hizmetleri piyasasında rekabetin
 gelişememesi olarak kendini gösterdiği ve buna bağlı olarak tüketicilerin
 almış oldukları hizmete karşılık yüksek ücretler ödedikleri ifade
 edilmektedir.
 Yeni nesil işletmecilerin yerleşik işletmeciden aldığı hizmetin fiyatının,
 aldığı bu hizmet sonucunda tüketiciye sunduğu hizmet fiyatından yüksek
 olması anlamına gelen fiyat sıkıştırması konusu raporda birçok yerde ele
 alınmıştır. Raporda, Türkiye’de özellikle genişbant internet hizmetlerinde
 yeni nesil işletmecilere bırakılan kâr marjının düşük olduğu vurgulanırken,
 düzenleyici kurumun fiyat sıkıştırması konusunda yetersiz olduğu
 belirtilmiştir.
 Raporda yer alan bir diğer konu da düzenlemelerin uygulanması ile
 rekabet ve tüketicinin seçme hakkına ilişkin piyasa performanslarının
 doğrudan bağlantılı olduğu hususudur. Elde edilen sonuçlara göre,
 yerleşik işletmeci lehinde uygulanan ayrımcılığın önlendiği Danimarka,
 Hollanda ve İngiltere gibi ülkelerin daha iyi piyasa koşullarına sahip
 olduğu, rekabet seviyesinin arttığı ve böylece hem tüketicilerin hem
 de işletmecilerin fayda gördüğü sonucu ortaya konmaktadır. Çalışma
 sonucunda, işletmeciler arasında ayrımcılığın yaşanmadığı ülkelerin
 de puanlarının genel olarak yüksek olduğu görülmektedir. İşletmeciler
 arasında ayrımcılığın önlenmesi konusunda başarılı olamayan Türkiye’nin
 genel puanlarının düşük olması bu şekilde açıklanmaktadır.




                                                                               19
Rapor, Avrupa Komisyonu’na altyapı-hizmet ayrımını etkin olarak hayata
     geçirilmesi ve düzenleyici kurumların bağımsız olmasının sağlanması
     konusunda önerilerde bulunurken, hükümetlere geçiş hakkı ile ilgili
     sorunların çözümü konusunda tavsiyeler vermektedir. Rapor, düzenleyici
     kurumlara fiber teknolojisinin pazar tanımlarına eklenmesi, yalın DSL’nin
     (İngilizce: Digital Subscriber Line, Türkçe: Sayısal Abone Hattı) etkin olarak
     hayata geçirilmesi, hâkim konumda bulunan işletmecilerin rekabet
     ihlallerinin önlenmesi, fiyat sıkıştırmasının denetlenmesi ve şeffaflığın
     sağlanması konularında görevler vermektedir.
     İşte bu raporda belirtilen hususlar, sektörde faaliyette bulunan yeni nesil
     işletmecilerin rekabet edebilecekleri bir ortamın olmadığı sonucunu
     göstermektedir.




20
Şekil1 : 2009 Ulusal Düzenleyici Çerçevelerin Etkinliği Raporu

                                              [C]             [D]           [E]
                 [A]          [B]         Düzenleyici   Düzenlemelerin   Finansal
              Kurumsal   Piyasaya Giriş   Kurumun           Kurum         Piyasa
               Çerçeve     İmkanları       Etkinliği      Tarafından     Koşulları
                                                         Uygulanması
Avusturya                                                                                          Çerçevenin
                                                                                                  Değiştirilmesi
                                                                                             Dava            Kurumun
Belçika                                                                                    Sürecinin         Yaptırım                 [A]
                                                                                            Etkinliği          Gücü            Kurumsal
                                                                                     Uzlaşmazlıkların         Kurum              Çerçeve
Bulgaristan                                                                                 Çözümü            Kaynaklarının
                                                                                                              Kapsam ve
                                                                                                    Kurumun Derecesi
                                                                                                  Bağımsızlığı
Çek Cum.

Danimarka                                                                                                 Geçiş
                                                                                                          Hakkı                       [B]
                                                                                                                                Piyasaya
                                                                                             Frekans                                Giriş
Finlandiya                                                                                                                     İmkanları
                                                                                                         Numaralandırma

Fransa

Almanya                                                                                  Uzlaşmazlık       Piyasa
                                                                                       Çözüm Mercinin      Analiz                     [C]
                                                                                          Etkinliği        Süreci             Düzenleyici
Yunanistan                                                                              Yaptırımların    Düzenleme
                                                                                                                                  Kurum
                                                                                        Arşivlenmesi      Sürcinin              Etkinliği
                                                                                                          Şeffaflığı
Macaristan

İrlanda
                                                                                              Fiyat      Teknoloji-
                                                                                          Ayrımcılığının Tarafsızlık               [D]
                                                                                          Engellenmesi                 Düzenlemelerin
İtalya                                                                                                                         Kurum
                                                                                                Hesap Operasyonel          Tarafından
                                                                                                Ayrımı Koşullar          Uygulanması
Hollanda

Norveç
                                                                                                         Ses
Polonya
                                                                                            Genişbant Hizmetleri                      [E]
                                                                                                                                Finansal
                                                                                                                                  Piyasa
                                                                                             Kurumsal       Mobil               Koşulları
Portekiz                                                                                     Hizmetler    Hizmetler


Slovneya

İspanya
                                                                                                RENKLER
İsveç
                                                                                                   Zayıf
İsviçre
                                                                                                   Nötr
Türkiye
                                                                                                  Güçlü
İngiltere




                                                                                                                                            21
Bağlantı Karnesi
     Ülkeleri bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygınlığı, kullanımı ve ekonomik
     büyümeye etkileri açısından değerlendiren bir çalışma da Connectivity
     Scorecard (Bağlantı Karnesi) çalışmasıdır. Bu çalışmada ülkeler
     “yenilikçilikle ilerleyen ekonomiler” ve “kaynak ve verimlilikle ilerleyen
     ekonomiler” olmak üzere 25’erlik iki ayrı grupta değerlendirilmektedir.
     2010 Bağlantı Karnesi’nde Türkiye’nin puanı 5,09’dur. Bu puanın
     oluşumunda altyapıya ilişkin puanlar görece daha yüksek bir katkı
     sağlamışken, kullanım puanlarının düşüklüğü puanın daha yukarılarda
     yer almasını engellemiştir.
     Bu değerlendirme sonucunda Türkiye 25 gelişmiş ülke arasında yer
     alamadığı gibi, gelişmekte olan 25 ülke arasında 2009 yılında ikinci sırada
     iken 2010 yılı değerlendirmesinde Malezya, G. Afrika, Şili, Arjantin, Rusya ve
     Brezilya’nın ardından yedinci sırada yer alabilmiştir.

     Birleşmiş Milletler Elektronik Devlet Gelişim Endeksi
     Birleşmiş Milletler Elektronik Devlet Gelişim Endeksi (EGDI) elektronik
     devlet hizmetlerinden faydalanma, bilgilere daha kolay erişebilme,
     devlet-vatandaş işlemlerinin iyileşmesi, devlet yönetimin etkinliğinin
     artması gibi konuların sorgulandığı Dünya Elektronik Devlet Anketi
     sonuçlarına dayalı olarak hesaplanmaktadır. 2010 yılı endeksinde Türkiye
     1,0000 tam puan üzerinden 0,4780 puanla, 183 ülke arasında 69. sırada
     yer almıştır.
     Türkiye aldığı 0,4780 puanla “gelişmiş ülkeler” arasında yer alamadığı
     gibi, ilk sırasında 0,8785 ile Güney Kore’nin, son sırasında 0,4900 puanla
     Belarus’un (64. sıra) yer aldığı “gelişmekte olan ülkelerin” ilk 25’i arasında
     da yer alamamaktadır.
     Bölgesel gruplamada Türkiye, Ortadoğu ve Kafkas ülkelerinin içinde yer
     aldığı Batı-Asya bölgesi içinde değerlendirilmiş, bu grubun ortalarında
     kendine yer bulabilmiştir.




22
DPT İstatistiklerinde Türkiye’de Bilişim
 Devlet Planlama Teşkilatının (DPT) Haziran 2010’da yayınladığı 2010
 Bilgi Toplumu İstatistikleri kitapçığındaki veriler, sektörün genel
 durumunu yansıtmak açısından önemlidir. Çalışma kapsamında Türkiye
 ile AB ülkelerinde internet kullanan kişilerin toplam nüfus içindeki
 oranı ve internet erişimi olan hanelerin toplam haneler içindeki oranı
 karşılaştırılmıştır.

 Şekil 2: Türkiye’nin AB ülkeleriyle internet kullanım oranları ve hanelerde
 internet’e erişim oranları (altta) bakımından karşılaştırıldığı grafikler
            80
                                                                                                                             AB 15
            70                                                                                                               AB 25
            60                                                                                                               AB27
                   AB 15
            50
                   AB 25
Yüzde




            40     AB27
            30
                                                                                                                          Türkiye
            20     Türkiye
            10
             0
                        2004               2005               2006              2007                2008             2009
         Türkiye        13,3               13,9               18,0              26,9                32,2              34,0
         AB 27            45                51                 52                 57                 62                65
         AB 25            47                51                 54                 59                 64                67
         AB 15            51                55                 56                 62                 66                69

           80,0
                                                                                                                             AB 15
           70,0                                                                                                              AB 25
           60,0                                                                                                              AB27
           50,0
                    AB 15
 Yüzde




           40,0     AB 25
           30,0     AB27
                                                                                                                             Türkiye
           20,0
           10,0     Türkiye
            0,0
                           2004                   2005                 2007                   2008                  2009
         Türkiye             7,0                  8,7                   19,7                  25,4                  30,0
         AB 27               41                   48                     54                    60                    65
         AB 25               43                   48                     56                    62                    67
         AB 15               46                   53                     59                    64                    68
 Kaynak: DPT, Bilgi Toplumu İstatistikleri, Haziran 2010). AB verileri Eurostat’tan, Türkiye verileri TÜİK’ten alınmıştır.


                                                                                                                                       23
2004-2008 verileri temel alınarak yapılan karşılaştırmada, Türkiye’de
     gerek internet kullanım oranının, gerekse internete erişim hane oranının
     zaman içinde arttığı görülmektedir. Ancak bu artış, aradaki büyük farkı
     kapatamamakta, hatta daraltamamaktadır. Türkiye’nin internet kullanım
     ve internete erişim oranındaki gelişme hızı yeterli olmaktan uzaktır.
     Yine DPT’nin 2010 Bilgi Toplumu İstatistikleri’ne göre, bilgisayar ve internet
     kullanımının yaygınlaşmasına karşın, kullanıcıların temel bilgisayar
     eğitiminden yoksun oldukları anlaşılmaktadır. Bu verilere göre internet
     ve bilgisayar kullanıcılarının % 69,7’si, hayatlarının hiçbir döneminde
     bilgisayar eğitimi görmemiştir. Geri kalanların eğitim düzeyleri de
     sorgulamaya açıktır.

     Şekil 3: Türkiye’de Internet ve bilgisayar kullanıcılarının bilgisayar kursuna
     katılma oranları (DPT, Bilgi Toplumu İstatistikleri, Haziran 2010)


                                      10,6
                                             2,6              Son üç ay içinde
                                              5,5             Üç ay ile bir yıl arasında
                                               11,6           Bir yıl ile üç yıl arasında
            Yüzde
                                                              Üç yıldan fazla
                        69,7                                  Hiç katılmadı



     Aynı verilere göre % 61,2’si her gün internet kullandığını belirten
     kullanıcıların önemli bir kesimi, bilişim teknolojilerinin kendilerine
     sunduğu fırsatlardan yeterince faydalanma, karşılarına çıkabilecek
     olumsuzluklardan ya da güvenlik sorunu gibi sorunlardan da kaçınma
     konusunda gerekli donanıma sahip değildir. Bunun bir diğer kaçınılmaz
     sonucu da bilgisayar kullanımının “e-posta” alışverişinde bulunma,
     gazeteleri okuma, sosyal ağları kullanma gibi birkaç uygulamayla/
     alanla sınırlı kalmasıdır. Kullanıcıların temel bilgisayar okuryazarlığından
     başlayarak bilişim teknolojileri uygulamaları konusunda eğitim
     düzeylerinin artırılması, bilgi toplumuna geçiş sürecinde büyük bir öncelik
     taşımaktadır.



24
Şekil 4: İnternet erişimine sahip olan işletmelerin web sitesi sahiplik oranlarını
 gösteren grafik (DPT Bilgi Toplumu İstatistikleri, Haziran 2010)

        100
         95
         90                                                                86,6 84,8
         85
                                                                    80,0
         80                                                  76,7
                                                      74,4
Yüzde




         75                                       71,0                                 2007
         70                                                                            2008
         65   63,1 62,4
                                 60,6                                                  2009
                          58,7          58,4
         60                                55,2
         55
         50
                   10+              10-49          50-249                  250+
                                       Büyüklük Grubu
 İnternetin iş dünyasına nüfuzu açısından bakıldığında da benzer bir
 olumsuz tabloyla karşılaşılmaktadır. 10 ve daha çok işçi çalıştıran
 işletmelerin % 90’a yakını internet erişimine sahiptir. Ancak internet
 erişimine sahip olan 10 ve daha çok işçi çalıştıran işletmelerin yalnızca
 yaklaşık % 58,7’si bir “web” sitesine sahiptir. Üstelik aynı veriler “web” sitesi
 sahiplik oranının yıllar geçtikçe azalma eğiliminde olduğunu da ortaya
 koymaktadır.
 Şekil 4’ten de anlaşılacağı üzere, internet ve bilişim teknolojilerinin özellikle
 istihdam açısından ekonominin çok önemli bir bileşenini oluşturan
 KOBİ’lere nüfuzu halen oldukça sınırlıdır.

 İletişim Sektörünün Durumuna Genel Bakış
 Türkiye’de iletişim sektörü yasal olarak serbest gibi görünmekle birlikte,
 yeterli rekabet ortamı sağlanamamaktadır. Bu nedenle ve yerleşik
 işletmeci karşısında yeni işletmecilerin güçlenmesi konusunda gerekli
 önlemlerin alınmaması sebebiyle serbestleşme ve rekabet derinlik
 kazanamamıştır.
 Devlet kurumlarının telekomünikasyon hizmet ihtiyaçlarını yasal
 olarak serbest piyasada ihale ile alma olanağı varken sadece yerleşik
 operatörlerden alma alışkanlığı devam etmektedir. Bu da sektörde kanun
 koyucu ve uygulayıcıların haksız rekabet yaratmasına neden olmaktadır.




                                                                                              25
Diğer ülkelerin iletişim sektöründeki genel eğilimlerine ve yeni teknolojiler
     ve uygulamalara bakıldığında, hem sabitte hem de mobilde yüksek hızlı
     veri taşımaya izin veren genişbant hizmetleri ön plana çıkarken, yeni
     hizmetler için daha yüksek genişbanta olan ihtiyaç artmaktadır. Bu da
     genişbanttaki sınırları değiştirmektedir.
     Mevcut şebekelere ek olarak yeni ve hızlı alternatif teknolojilerin de
     hızla uygulamaya geçirilmesi zorunluluğu nedeniyle, genişbant erişimin
     yaygınlaşması için altyapı tabanlı rekabetin teşvik edilerek genişbant
     yatırımlarının sağlanması gerekmektedir. Sektörde kalıcı bir rekabet
     ortamı oluşturularak, hizmet çeşitliliği ve kalitesi artırılmalıdır. Özellikle
     küçük şehirler ve kırsal alanlarda bu bölgelerdeki vatandaşlara verilmekte
     olan ve verilecek hizmetlerin evrensel hizmet fonu ile desteklenmesi
     suretiyle sayısal bölünmenin aşılmasında yapılacak ve uygulanacak
     düzenlemeler öncelikli konular arasında yer almaktadır.
     Şekil 5: Dünyada sabit ve mobil telefon,genişbant ve internet kullanıcı
     yaygınlık oranları değişimi (1998-2009)
                   Bilgi ve İletişim Teknolojilerinde Küresel gelişmeler 1998 - 2009
     80                                     (100 Kişi Başına)

                          Mobil Telefon Aboneleri
     70
                          İnternet Kullanıcıları                                               68,2
                          Sabit Telefon Aboneleri
     60
                          Mobil Genişbant Aboneleri
                          Sabit Genişbant Aboneleri
     50


     40


     30
                                                                                               26,8

     20
                                                                                               17,8

     10                                                                                        9,7
                                                                                           7,0
      0
            98     99     2000    01      02       03    04      05        06   07   08   09

     Kaynak: ITU World Telecommunication/ICT Indicators (WTI) Veritabanı



26
2010 yılı sonu rakamlarına göre, Türkiye’de % 22,3 yaygınlıkla 16,2 milyon
sabit, % 85 yaygınlıkla 61,8 milyon mobil olmak üzere 78 milyon telefon
abonesi bulunmaktadır. İnternet genişbant abone sayısı ise yaklaşık 7
milyon DSL, 1,5 milyon da mobil olmak üzere 8,5 milyon seviyelerindedir.
Dünya ortalamaları ile kıyaslandığında telefon yaygınlığı açısından
iyi durumda olan sektör, genişbant internet hizmetlerinde, özellikle
mobildeki % 2’lik yaygınlık değeriyle, çok gerilerde bulunmaktadır.
Genişbant internet hizmetlerinde şimdiye kadar yapılan düzenleme ve
uygulamaların yetersiz olduğu ve rekabet ortamının mobil telefonda
olduğu gibi gerçekleşmediği görülmektedir.
Sektördeki toplam satışlara bakıldığında, 2010 rakamlarına göre
yerleşik operatör ile 3 mobil işletmecinin satışları 22 milyar TL iken
diğer tüm işletmecilerin pazar payı 5 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.
Sabit telefon, internet servis sağlayıcılığı, altyapı işletmeciliği, uydu gibi
değişik alanlarda faaliyet göstermek üzere pazara giren işletmecilerin
yerleşik işletmeci karşısında korunamaması nedeniyle gelişme olmadığı
gözlenmektedir. Bunun sonucu olarak son kullanıcıya uygulanan fiyatların
halen yüksek seviyede olduğu görülmektedir.
Bu durumun nedeni rekabetin tam olarak sağlanamaması ve yerleşik
operatörün aynı zamanda tek altyapı sağlayıcısı olmasıdır. Türk Telekom,
geçmişinden gelen yapısı ve misyonu itibarıyla Türkiye’nin tek sabit telefon
operatörü olarak örgütlenmiş ve altyapısını buna göre oluşturmuştur.
Ülke çapında tüm dağıtım şebekelerinin, tüm telefon santrallerinin ve
transmisyon altyapısının sahibi olan şirket, rekabetin başlaması ile yerleşik
işletmeci pozisyonuna gelmiş ve bugün de sahip olduğu ayrıcalıkları
devam ettirmiştir.
Ancak yasal olarak 2004 yılında serbestleşen ses pazarında, pazar
paylarına ilişkin 2010 sonu rakamları sağlıklı bir rekabetçi ortamın
sağlanamadığını göstermektedir. Ayrıca çalışan sayısı olarak 2005 yılında
953 olan sayı 2010 sonunda ancak faaliyette bulunabilme gücü gösteren
şirketlerdeki 2.552 kişilik son derece kısıtlı bir işgücü ile yürütülmeye
çalışılmaktadır.




                                                                                 27
İletişim Sektöründe Pazar Payı Karşılaştırmaları
     Toplam üretilen trafik değerleri açısından telekomünikasyon pazarı
     incelendiğinde, yerleşik sabit operatör TT’nin baskınlığı açık olarak
     görülmektedir. Şehiriçi trafikte TT % 95,1 alternatif işletmeciler % 4,9;
     şehirlerarası trafikte TT % 90 alternatif işletmeciler % 25; mobile doğru
     olan trafikte TT % 75, alternatif işletmeciler % 25; uluslararasına doğru
     olan trafikte TT % 71, alternatif işletmeciler % 29 pazar payına sahiptir.
     AB’de şehiriçi-şehirlerarası hizmetlerde alternatif işletmecilerin pazar
     payları % 40’lar düzeyinde iken, ülkemizde % 4,9 ile % 10 arasında,
     sabitten mobile % 48 olan değer ülkemizde % 25, özellikle genişbantta
     % 55 olan değer, ülkemizde % 20’ler seviyesindedir. Sonuçta yerleşik
     operatörün serbestleşme sonrası da hâkim pozisyonu devam etmektedir.
     Nesnel bir değerlendirme için diğer ülkelerle kıyaslama yaparak sektörün
     durumunu tüm bileşenleriyle değerlendirilmesi ve değişik kaynakların
     çalışma sonuçları, bizlere hedef doğrultusunda yön göstermesi açısından
     çok faydalı olacaktır.




28
IV. Çözüm: “Bilgi Toplumu”




                             29
Türkiye, bilgi ve iletişim sektörü içinde bulunan uzmanların, bilişim
      devriminin başladığı 1970’li yıllardan bu yana yaptığı uyarılara karşın
      bilişim alanındaki gelişmeleri kavramakta geç kalmıştır. Bilgi/bilişim
      toplumuna dönüşme sürecinin gerektirdiği yasal düzenlemeleri yapmak,
      toplumsal ve kültürel değişimi yönlendirmekte yeterince hızlı ve etkin
      olamamıştır. Önceki bölümlerdeki verilerin de gösterdiği üzere Türkiye
      çağdaş gelişmelere ayak uyduramamanın yol açacağı daha ağır ve
      onarılması güç sorunlarla karşılaşmamak için bilgi ve iletişim teknolojileri
      alanını özel bir ilgi göstererek ele almalı ve hızla bir değişim sürecine
      girmelidir.
      Bilgi ve iletişim teknolojileri konusunun özel bir ilgi gerektirmesi, Şekil
      6’dan da hemen görüleceği üzere, BİT uygulamalarının ekonomi başta
      olmak üzere toplumsal ve kültürel etki alanının çok geniş olmasından ve
      dönüştürücü etkisinden kaynaklanmaktadır.
      Şekil 6: Bilgi ve iletişim teknolojilerinin ekonomik ve toplumsal etkilerine genel
      bir bakış (YASAD Raporu, Aralık 2009).
                                                          Topluma ve Çevreye Katkı




                        Eğitim                    İşgücünün Gelişimine Katkı                               Spor ve
                                                                                                           Sanat


                                                             Ekonomi Üzerindeki
                                                                Dolaylı Etkisi
        Teknolojik                    Diğer Sektörlerin                        Şirket Yönetişiminde
        Yardım İstihdam Çeşitliği:    Büyümesinin                                  Öncü Olmak
                  Farklı Niteliklere  Sağlanması
                  Sahip İşgücü                                                                              Ülke İçinde
                                                            Doğrudan Ekonomik
                  -Engelliler                                                             Mal ve Hizmet    Genel Olarak
                                     Dolaylı                         Etkisi
                  -Kadınlar                                                                               Yetenek Girişimi
                                     İstihdam                                               Kalitesini
                  -Küçük
                  Şehirlerlerden     Sağlama           Ulusal GSYİH Payı Döviz Kazanımı    Yükseltmek
                  Gelen İnsanlar                                                                                             Engelliler
                  -Gençler                                                              Ülkenin Küresel
     Sağlık                                                     İstihdam Sağlama
                  -Genel Tercihlerin
                                             Dengeli                                  Pazarda İmajının
                  Dışında Kalan
                  Adaylar                Bölgesel Büyüme                                Yükselebilmesi

                                             Özel Sermaye / Girişim       İlk Nesil Girişimcilerin
                                               Sermayesi Fonlama            Büyümesinin Teşvik
                                           Aktivitelerinin Büyümesinin           Edilmesi                            Kadınlar &
                                                  Desteklenmesi                                                      Çocuklar
               Çevre

                                          Organizasyon İçinde                        Çalışanın İşyeri
                                          Becerilerin Artırılması                    Çalışma Ortamı


                                                                                      Kazaç Elde Etme
                                       Kırsal Gelişme




30
Bilişimi toplumsal kalkınmanın temeli olarak değerlendiren Cumhuriyet
 Halk Partisi, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünü tüm toplumu
 ilgilendiren stratejik bir sektör olarak tanımlamakta ve çok boyutlu bir
 toplumsal dönüşümü gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. Bu dönüşümün
 hedefi bilgi toplumuna ulaşmaktır. Bu geçiş ancak kapsamlı bir bilişim
 reformu ile gerçekleştirilebilir.
 Cumhuriyet Halk Partisi, bu dönüşümün hızla yürütülmesi için günümüzde
 eksik olan siyasi kararlılığa sahiptir. CHP, gerekli yasal düzenlemeleri
 hızla yapacaktır. Kamu kesiminden ve kamu hizmetlerinden başlayarak
 bilgi ve iletişim teknolojilerinin tüm mal ve hizmetlerin üretim ve
 dağıtım süreçlerinde etkin kullanımıyla, tüm yurttaşların bilgi ve iletişim
 teknolojilerinin getirilerinden ve olanaklarından eşit ölçüde yararlanması
 sağlanacaktır.

 İnternet Altyapısı Geliştirilecek
 Bilişim reformunun amacına ulaşabilmesinin olmazsa olmaz koşulu,
 hizmet ve içeriklerin nitelikli ve adil olarak sunulduğu güçlü bir internet ve
 iletişim altyapısıdır.
 Bunun da ötesinde iletişim, temel bir insan hakkıdır. Günümüz dünyasında
 toplumun geniş kesimlerinin gerek iletişim hakkını, gerek diğer haklarını
 (eğitim, demokratik katılım, bilgilenme ve benzerleri) kullanmasında
 internet erişiminin büyük önemi vardır.
 CHP, internet erişimini temel bir ihtiyaç kabul etmektedir. Bu kapsamda,
• Saniyede 1 megabitlik internet hizmeti “temel hizmet” olarak
  tanımlanacak ve makul bir ücretle ülkenin her noktasında bu hizmete
  erişim mümkün kılınacaktır.
• Son kullanıcıların mümkün olan en düşük maliyetle genişbant internet
  erişimine kavuşmalarını sağlamak üzere, altyapı yatırımları artırılacaktır.
• Engelliler internet hizmetlerinden ücretsiz yararlandırılacaktır.
• Üniversite öğrencilerinin internet hizmetlerinden ücretsiz faydalanması
  sağlanacaktır.
• Normal koşullarda internet erişimi olanağı bulamayan dezavantajlı
  kesimler lehine pozitif ayrımcılık uygulanacaktır.
• Tüm kamu kuruluşları genişbant internet erişimine kavuşturulacaktır.


                                                                                  31
• Bu desteklerin kaynakları Evrensel Hizmet Fonu’ndan sağlanacaktır.
 • Uluslararası rekabette internet altyapısının önemi düşünülerek, standart
   hizmetin ötesinde hizmet talep eden kesimlerin bu taleplerinin uygun
   maliyet koşullarında karşılanabilmesi için gerekli altyapı yatırımları
   yapılacaktır.

     Telefon ve İnternet Hizmetleri Ucuzlayacak
     Sektörün gelişiminin önünde büyük engel olan yüksek vergilerin kademeli
     olarak azaltılması başta olmak üzere, ilerleyen sayfalarda açıklanan
     önlemler sayesinde Cumhuriyet Halk Partisi telefon ve internet erişim
     hizmetlerini ucuzlatacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi, telefon ve internet
     erişim hizmetlerinin mümkün olan en ucuz düzeyde tutulmasını bir politika
     önceliği olarak benimsemektedir.

     Bilişim Kültürü Yaygınlaştırılacak
     Bilişim reformu her şeyden önce bir kültürel yenilenme gerektirmektedir.
     Reformun başarıya ulaşması, bilişim kültürünün toplumun geniş
     kesimlerine yayılmasıyla mümkündür. Bu nedenle CHP’nin öncelikli
     hedefleri:
 • İlköğretimde bilişim okuryazarlığından başlayarak örgün eğitimin her
   kademesinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımını artırmak üzere
   eğitim müfredatında gerekli değişikliklerin yapılması,
 • Bilginin üretilmesi, ayrıştırılması, sınıflanması, kümelenmesi ve bilgiye
   erişim yöntemlerinin kavranacağı, uygulamalı bilişim kültürü edinme
   eğitimleri için kapsamlı ve kolay anlaşılır eğitim içeriklerinin hazırlanması,
 • Halk eğitim merkezleri ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla internet ve
   bilişim kültürü eğitimine yönelik kampanyaların düzenlenmesi,
 • Her yaştaki yurttaşımıza yaşam boyu öğrenme olanağı sağlamak üzere
   Uzaktan Öğrenim Kurumu adıyla bir kamu kurumunun oluşturulması,
 • Mal ve hizmet üreten tüm sektörlerdeki büyük-küçük firmaların, yerel
   yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının bilişim uygulamalarına yönelik
   projeler tanımlamasının ve gerçekleştirmesinin özendirilmesi, bu
   bağlamda uluslararası proje fonlarının kullanılmasında ve proje yapma
   bilgisinin edinilmesinde yol gösterici olunması,



32
• Bu çabaların kentlerle sınırlı tutulmayıp, yerel yönetimler ve tarım kredi
  kooperatifleri gibi kuruluşlar aracılığıyla kırsal kesime de taşınması,
• Kamu İnternet Erişim Merkezlerinin sayıları ve etkinliklerinin artırılmasıdır.
 Bu önlemler bilişim kültürünün gelişmesinin ötesinde, toplumun
 geniş kesimlerine “yaşam boyu gelişim ve iş gücü olabilme” becerisini
 kazandıracaktır. Henüz bir işte çalışmayan, işten ayrılmış veya emekli
 olmuş kişiler bilişim deneyimiyle elde edecekleri yetkinliklerle kendilerine
 yeni bir yaşam kurabilecektir.
 Bilişim kültürünün gelişimi Cumhuriyet Halk Partisi’nin düşünen,
 sorgulayan, yaratıcı, girişimci, yenilikçi, bilime, teknolojiye ve sanata ilgi
 duyan bireyler yetiştirme hedefi yolunda atılmış önemli bir adım olacaktır.

 Sayısal Bölünme Aşılacak
 Bilişim teknolojilerinden faydalanma bakımından kişiler ve toplumsal
 kesimler arasında büyük farklar oluşmuştur. Türkiye’de de varlıklı
 kesimlerle yoksul kesimler arasında, eğitim düzeyi yüksek olanlarla düşük
 olanlar arasında ve kentlerle kırsal bölgeler arasında böyle bir sayısal
 bölünme söz konusudur.
 Sayısal bölünmeyi aşmak, gençlerin bilgi çağı için gerekli donanımı
 kazanması, yetişkinlerin ise yaşam boyu üretkenliklerini sürdürebilmeleri
 için gereklidir.
 Cumhuriyet Halk Partisi bu sayısal bölünmeyi aşmak için dezavantajlı
 kesimlerin gereksinimlerini ön plana çıkaran bir pozitif ayrımcılık
 uygulayacaktır.
 Benzer şekilde CHP, dünyadaki sayısal bölünmenin olumsuz etkilerini
 yaşamaya başlayan Türkiye’yi, esas olarak bilgi ve iletişim teknolojilerini
 kullanan bir ülke olmaktan çıkarıp bilgi ve iletişim teknolojilerini üreten,
 bilişim hizmetlerini yetkin biçimde sağlayan ve uluslararası pazara
 sunabilen bir ülke haline getirmeyi hedeflemektedir.




                                                                                   33
Bilişim Eğitiminde Atılım Gerçekleştirilecek
     Gerek örgün eğitimde, gerekse okul dışı eğitimde bilişim eğitimi Türkiye
     çapında genelgeçer kabul gören ve uygulanan bir standarda sahip
     değildir.
     Cumhuriyet Halk Partisi, bilişim okuryazarlığında temel eğitimden
     başlayarak en üst düzeye dek tüm aşamaları kapsayan, Türkiye’de
     hem hukuken hem de fiilen geçerli olacak bir sertifikasyon standardını
     yerleştirecektir. Hedef, bu sertifikasyonun ulusal olma niteliğini aşması,
     uluslararası kabul görecek saygınlıkta olmasıdır.
     Bilişimle ilgili mesleki ve teknik eğitimden başlamak üzere, uygun mesleki
     eğitimlerin verilmesinde uzaktan eğitim yöntemleri kullanılacaktır.
     Uzaktan eğitim yöntemleri hem bilişim teknolojilerinin eğitim süreçlerine
     nüfuzunu artırmak, hem de çok yüksek orandaki genç işsizliğiyle
     mücadele etmek için ön plana çıkarılacaktır.
     Bilişim alanında ara eleman eğitimine önem verilecek, özellikle üniversite
     mezunu işsizler için hızlandırılmış programlar aracılığıyla istihdam
     yaratılacaktır.
     Türkiye’nin en önemli ihtiyaçlarından biri uluslararası rekabete uygun
     düzeyde çalışacak nitelikli insan gücü eksikliğinin giderilmesidir. Gerek
     dar anlamda sektörde, gerek diğer sektörlerin BİT ile ilgili bölümlerinde
     gerekli donanıma, bilgiye, yetkinliğe ve deneyime sahip çalışanlar
     bulunamamaktadır. Firmaların yarıya yakını, bilgi teknolojileri elemanı
     alımlarında ve bu elemanları firmada uzun süre tutmakta zorluklarla
     karşılaştığını belirtmektedir. Bu nedenle sektörde halen çalışanların
     niteliklerinin yükseltilmesi ve sektörde çalışacak yeni nitelikli işgücü
     yetiştirilmesi için gerekli önlemler alınacaktır.
     Bilişim işgücünün eğitilmesi ve bilgilerinin güncel tutulması, gerekli
     alanlarda uzmanlaşmanın sağlanması amacıyla üniversitelerin sürekli
     eğitim merkezleri, KOSGEB, meslek odaları, ticaret odaları, sendikalar gibi
     kuruluşlarla işbirliği yapılacaktır.




34
Bilişim ve İletişim Sektörleri Desteklenecek
Türkiye, ekonomik büyümesini, emeğin ucuz arzına dayalı emek yoğun
sektörlere sınırlı kalarak sürdüremez. Yüksek teknolojili ve yüksek katma
değerli sektörlerde gelişme sağlanması, toplumsal refahın artması için
zorunludur. Başta yazılım olmak üzere bilgi teknolojilerinin üretilmesi,
bilişim ve telekomünikasyon hizmetlerinin ülke sınırlarını aşacak
yaygınlığa kavuşturulması, hem bireysel girişimcilerimize hem de
firmalarımıza uluslararası alanda rekabet avantajı sağlayacaktır.
Bu amaçla, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü, stratejik özellikte ve
ayrıcalıklı bir sanayi kolu olarak tanımlanacak ve sektörel destekler
artırılacaktır. Bunun da ötesinde bilgi ve iletişim teknolojilerine
verilecek destek, diğer sanayi sektörlerinde de rekabet edebilirlik artışı
sağlayacaktır. Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi, ulusal bilgi ve iletişim
teknolojileri sektörünü sanayi sektörünün stratejik bir alt sektörü olarak
ilan edecek ve bu sektörü, rekabet avantajı yaratmak üzere, uluslararası
anlaşmaların izin verdiği en üst düzeyde destekleyecektir.

Yüksek Vergi Yükü Azaltılacak
Bilgi ve iletişim sektörlerinin rekabet gücünü azaltan bir diğer etken
de yüksek vergi oranlarıdır. Mevcut durumda özel iletişim vergisi mobil
iletişimde % 25, sabit telefonda % 15 ve internet için % 5 düzeyindedir.
Buna % 18’lik katma değer vergisi de eklendiğinde, telekomünikasyon
hizmetlerindeki dolaylı vergi yükü % 43’e kadar çıkmaktadır.
Telekomünikasyon hizmetlerinde vergi indirimine gidilmesi, toplam talebi
canlandıracaktır. Sektörün talep esnekliği göz önünde bulundurularak
yapılan araştırmalar % 15’lik bir vergi indiriminin yol açacağı talep
artışının, sektörden alınan toplam vergi miktarında bir azalmaya yol
açmayacağını göstermiştir. Dolayısıyla kamu maliyesi açısından bir
sıkıntıya yol açmadan, telekomünikasyon ürünlerinin vergi oranlarında %
15’lik bir indirime gitmek mümkündür.




                                                                              35
Cumhuriyet Halk Partisi, kullanımdan bağımsız olarak alınan abonelik
     belgesi gibi vergileri kaldıracaktır. Bilgi ve iletişim sektöründeki özel iletişim
     vergisi kademeli olarak azaltılacaktır. Özel iletişim vergisi nihai olarak
     % 5 düzeyine indirilecektir.
     Böyle bir vergi reformu, sektörde sağlıklı bir rekabet ortamının tesis
     edilmesine ve iletişim pazarının gelişmesine katkı yaparak toplam pazar
     büyüklüğünü artırmak suretiyle daha çok vergi elde edilmesi olanağını
     yaratacaktır.

     Kamunun İletişim Hizmet Alımlarında Rekabet Ortamı Sağlanacak
     Kamu kurumları, internet erişimi, sabit ses hizmeti ve uydu gibi
     haberleşme hizmetlerini büyük çoğunlukla ihalesiz ve doğrudan alım
     yapmak suretiyle telekomünikasyon sektöründe fiili tekel durumunda olan
     yerleşik operatör ve bağlı kuruluşlardan almaktadır. Bu da sektörün gerçek
     rekabete açılmasının, sektörün en önemli alıcısı olan kamu kurumları eliyle
     engellenmesi sonucunu doğurmaktadır.
     5319 Sayılı Kanun ile değişik 406 Sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nun
     Ek 33’üncü maddesinin “Kamu kurum ve kuruluşları, uydu üzerinden
     ihtiyaç duyacağı hizmetleri Türksat A.Ş.den sağlamak zorundadır” hükmü
     uyarınca; kamu kurum ve kuruluşlarının uydu hizmet alımlarında kamu
     rekabet ortamı kapatılmıştır. Bu durum kamu yararı taşımadığı gibi AB
     uygulamaları ile de çelişmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi, ilgili mevzuatta
     gerekli değişiklikleri yaparak bu olumsuz durumu sonlandıracaktır.
     Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, kamunun telekomünikasyon
     hizmet alımlarını yetkilendirilmiş işletmecilerden rekabete açık ve
     şeffaf ihale yoluyla edinmesi için gereken düzenlemeler yapılacaktır.
     Sektörde tam rekabet gerçekleştirilene kadar, geçici bir önlem olarak,
     toplam hizmetlerin % 25’inin alternatif işletmecilerden alınması kuralı
     getirilecektir.




36
Rekabet Özendirilecek
Benzer şekilde BİT sektörünün pek çok alanı da kamu eliyle rekabete
kapatılmış durumdadır. Kamu kuruluşlarının özel sektör ile rekabeti, BİT
sektörünün gelişiminin önünde engel oluşturmaktadır. Bunun uç bir
durumu olarak çeşitli kamu kuruluşlarının tercihleri sonucu sektörün geniş
kesimlerinde fiili tekelleşmeler yaşanmıştır.
Cumhuriyet Halk Partisi sektörün tam ve gerçek rekabete açılması için
gereken önlemleri alacaktır. İlke olarak sektördeki kamu kuruluşlarının
rolü, proje denetçiliğiyle ve kamu projelerinin bütünleşikliğini sağlayacak
düzenlemecilikle sınırlanacaktır. Kamu kuruluşlarının doğrudan rekabet ve
ticari uygulamalar içine girmesi engellenecektir.

İletişimde Altyapı-Hizmet Ayrımı Gerçekleştirilecek
Gelişmiş ülkelerde iletişim sektöründe altyapı geliştirilmesi ile hizmet
üretiminin birbirinden ayrılması bir zorunluluktur. Ancak Türkiye’de bu
yönde bir adım henüz atılmamıştır. Yerleşik işletmecinin hem altyapıya
sahip olması hem de perakende pazarda faaliyet göstermesi ciddi rekabet
sorunları yaratmaktadır.
Cumhuriyet Halk Partisi, bu ayrıma ülkemizde de gerçekleştirmeyi
hedeflemektedir. Altyapı ayrı bir şirket tarafından yönetilecek ve hizmet
alanındaki tüm işletmecilere eşit şartlarda ve eşit tarifelerle hizmet
vermesi sağlanacaktır. Yerleşik işletmeci perakende hizmetlerini ayrı bir
şirket eliyle vermeye devam edebilecektir. Bağımsız bir kuruluş eşitlik
koşullarını denetlemek suretiyle rekabetin adil olmasını sağlayacaktır.
Altyapı-hizmet ayrımının, bunun sonucu olarak da yeni nesil altyapıların
kurulması, düzenlemelerin hazırlanması, toptan ve perakende alanlarında
rol alan oyuncuların farklılaştırılması gibi adımlar atılarak pazarda
var olan rekabet sorununun çözümünde ilerleme kaydedilecektir.
Altyapıda rekabet tesis etmek için gerekli düzenlemeler yapılarak ülkemiz
altyapısının fiber optik dönüşümü sağlanacak, yeni nesil hizmetlerin
verilebilmesi sağlanacaktır.




                                                                              37
Evrensel Hizmet Fonunun Amacına Uygun Kullanımı Sağlanacak
     İletişim sektöründen yapılan kesintilerle oluşturulan ve temel amacı
     telekomünikasyon hizmetlerinin evrensel yaygınlığını sağlamak olan
     Evrensel Hizmet Fonu, kuruluşundan bu yana etkin kullanılamamaktadır.
     Fon halihazırda Ulaştırma Bakanlığı eliyle kamu kuruluşlarına bilgisayar
     alınması gibi amacı dışında yerlerde kullanılmakta; kullanılmayan kısmı
     da mali genel bütçeye aktarılmaktadır.
     Cumhuriyet Halk Partisi, bu fonun, kırsal alanlar da dahil olmak üzere
     tüm ülkeye haberleşme olanaklarının ulaştırılabilmesi amacıyla
     kullanılmasını sağlayacaktır. Dezavantajlı kesimlere sağlanacak destekler
     ve sübvansiyonlar bu fondan karşılanacaktır.

     Yıllık Bilişim Şuraları Düzenlenecek
     Bilgiye ve zekâya dayalı ekonomide rekabet gücümüzü artırmak üzere
     dünyada ve ülkemizde durum tespitlerinin yapıldığı, hedeflerin ve
     stratejilerin belirlendiği yıllık Bilişim Şûraları düzenlenecektir.

     Sendikalaşma Özendirilecek
     Bilgi ve iletişim sektörlerinde çalışanların sendikal haklarına sahip olmaları
     için gereken düzenlemeler yapılacaktır.

     Yerli Yazılım Sanayisi Desteklenecek
     Yazılım ürünleri ihracat mevzuatında sanayi ürünü olarak kabul
     edilmediği için, sektör ihracat teşviklerinden faydalanamamaktadır.
     Bu durum da yazılım sektörünün uluslararası rekabet gücünü olumsuz
     etkilemektedir. Cumhuriyet Halk Partisi, yazılım ürünlerini ihracat teşvikleri
     kapsamına alacaktır.
     Eğitimli çalışanların tercih edilmesini özendirmek için, bilgi ve iletişim
     teknolojilerinde çalışacak tüm ilgili teknik personele ve diğer sektörlerde
     çalışan bilişim ve yazılım uzmanlarına on yıldan az olmayacak bir süre
     boyunca gelir vergisi muafiyeti uygulanacaktır.




38
Yeni girişimciler başta olmak üzere, sektördeki girişimcilerin önemli
sermaye ve finansman sorunları vardır. Tekno-girişimciliğin önündeki bu
sorunu aşmak için özellikle genç girişimcilere yönelik çekirdek sermayesi
sağlamak üzere ulusal bir fon oluşturulacaktır.
Türkiye’de bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe yazılımın payı kabul
edilemeyecek kadar küçüktür. Sektörün bir bütün olarak daha etkin
olabilmesi ve arzu edilen dönüşümü gerçekleştirebilmesi için yazılımın
aldığı payın büyümesi zorunludur. Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi,
yazılım sanayinin hızla büyümesi için yerli yazılım firmalarını teşvik
edecektir. Bu teşvikler reklam ve ürün tanıtımlarına katkı sağlanması,
markalaşmanın desteklenmesi, ulusal yazılımlar için farkındalık yaratma
ve ulusal yazılımları kullanma bilincinin geliştirilmesi amacını taşıyacaktır.
Yerli yazılımlar sadece üretim aşamasında değil, pazarlama aşamasında
da desteklenecekir. Bu amaçla Cumhuriyet Halk Partisi, yerli yazılımların
marka oluşturabilmeleri, toplumdaki görünürlükleri ve tanınırlıklarını
artırabilmeleri ve reklamlarını yapabilmeleri için gerekli teşvikleri
sağlayacaktır. Gereken yasal düzenlemeler yapılarak, yerli yazılım
üreticileri, uluslararası rekabette en yüksek ölçüde desteklenecektir.

Gerekli Yasal Düzenlemeler Yapılacak
Bilgi ve İletişim Teknolojileri Bakanlığı Kurulacak
Tüm bu sorunların nedenlerinin başında bilişim toplumuna dönüşüm
sürecinin ardında gerekli siyasi iradenin bulunmaması gelmektedir.
Konunun siyasi sahibi belirsiz gibidir. Bilgi ve iletişim teknolojileri
konusunda görevli ve yetkili kuruluşlar pek çok bakanlık arasında dağılmış
bulunmaktadır ve tanımlanan kurulların uzun süredir toplanmadığı
anlaşılmaktadır. Bu sonucun da bir kez daha gösterdiği üzere, büyük bir
toplumsal-ekonomik-kültürel dönüşüm gerektiren bu sürecin kararlı bir
siyasi irade olmadan gerçekleştirilmesi mümkün değildir.
Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Bakanlığı
adıyla yeni bir bakanlık oluşturacaktır. Bu bakanlık, bilgi ve iletişim
teknolojileri ile ilgili siyasi sorumluluğu üstlenen makam olarak konunun
kamu yönetimindeki başlıca sahibi olacak, konuyla ilgili diğer kurum ve
kuruluşları kendi bünyesinde bir araya getirecektir.




                                                                                 39
Düzenleyici Kurumların Görev Alanları ve Yapıları Yeniden Tanımlanacak
     İletişim sektöründeki bir diğer sorun, sektördeki düzenleyici kuruluşların
     görev alanlarının tam olarak belirli olmamasıdır. Rekabet Kurulu ile BTK,
     birbirlerinin alanlarına müdahale etmektedirler. İki üst kurulun görev
     alanları açıkça tanımlanmalıdır.
     Cumhuriyet Halk Partisi, 5809 numaralı Elektronik Haberleşme
     Kanunu’nda gerekli değişiklikleri yaparak, Rekabet Kurulu ile BTK
     arasındaki yetki karmaşasına son verecektir. Yeni düzenlemede
     telekomünikasyon pazarındaki kurallar BTK, sektörde gerekli rekabetin
     uygulanıp uygulanmadığı ise Rekabet Kurulu tarafından denetlenecektir.
     BTK rekabetle ilgili konulardan uzaklaştırılacak, Rekabet Kurulu’nun da
     sektörün teknik düzenlenmesiyle ilişkisi kesilecektir.
     BTK kararlarının şeffaflığı sağlanarak herkese açık hale gelecek, maliyet,
     tarife ve benzeri hesaplarda kullanılan yöntemlere herkesin erişimi
     sağlanacaktır.
     Kurulların yapısı günün koşullarına uygun şekilde yeniden düzenlenerek
     ve atamalarda liyakat ön planda tutularak konusunda uzman kişiler eliyle
     sektörün sorunsuz büyümesi için gerekli düzenlemeler yapılacaktır.

     Kamu İhale Kanunu Yeniden Düzenlenecek
     Devlet ihalelerinde bilişim teknolojileri konusundaki mal ve hizmet
     alımları diğer mal ve hizmet alımlarından ayrı bir düzenlemeye sahip
     değildir. 4734 sayılı “Kamu İhale Kanunu” bilgi ve iletişim teknolojileri
     ile ilgili ürün ve hizmet alımlarında gerek duyulan hız ve kapsamlılığı
     karşılayamamaktadır. Bu nedenle kamu kurumları bu konudaki alımlarını,
     yasal düzenlemelerin izin verdiği parasal büyüklüklerle parça parça
     yapmak zorunda kalmakta, ya da bir başka kamu kurumuna yasayla
     tanınan - ancak rekabete kapatılmış - esneklikten yararlanma yoluna
     gitmektedir. Bu tutum, hem kamu kurumlarının işleyişinde verimsizliğe yol
     açmakta, hem de bu kurumların hizmetlerinden yararlanan yurttaşların
     mağduriyetine neden olmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi, bu verimsizliği
     tüm taraflar açısından giderecek yeni bir düzenleme yapacaktır.




40
Ar-Ge Faaliyetlerinin Desteklenmesi Kanunu Genişletilecek
5746 sayılı “Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi
Hakkında Kanun” ileriye doğru atılmış olumlu bir adım olmakla birlikte,
getirilen kolaylıklardan sadece büyük ölçekli şirketlerin faydalanabildiği
görülmektedir. 5746 sayılı kanun, küçük ve orta büyüklükteki bilgi
ve iletişim teknolojisi şirketlerinin de faydalanabileceği şekilde
genişletilecektir.

Veri Güvenliği ve İletişim Özgürlüğünün Önündeki Engeller Kaldırılacak
AKP hükümeti de dahil olmak üzere, Türkiye’de pek çok çevre, internetin
olanaklı kıldığı ve bilgi toplumunun gerektirdiği özgürlükçü ortamı
kabullenmekte güçlük çekmektedir. İnternet siteleri, evrensel hukuk
normlarına göre suç teşkil etmemesi gereken nedenlerle kolaylıkla
kapatılabilmekte, uzun süre kapalı kalabilmektedir. 5651 numaralı
“İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar
Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun,” ifade
özgürlüğünü demokratik bir ülkede kabul edilebilir olanın ötesinde
kısıtlamaktadır. Türkiye, 5651 sayılı yasa ile internete sansür uygulayan
az sayıda ülke arasında gösterilmeye başlanmıştır. Türkiye dışında bu
ülkelerin hiçbiri demokrasi ile yönetilmemektedir.
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin getirilerinden gerektiği ölçüde
faydalanabilmek için, bu alanın yeniden özgürlükçü bir anlayışla
düzenlenmesi zorunludur. Cumhuriyet Halk Partisi, uluslararası demokrasi
standartlarına uygun yeni bir yasal düzenleme ile bilişim sektörünün
önünü açacak, ancak internetin zararlı etkilerinden de başta çocuk ve
aileler olmak üzere toplumun tüm kesimlerini koruyacak güvenceleri
sağlayacaktır.
Başta sağlık verileri ve diğer hassas kişisel veriler olmak üzere tüm kişisel
verileri etkin şekilde koruyacak, kişisel verilerin toplanmasını, işlenmesini,
düzeltilmesini, silinmesini, yeniden dağıtılmasını uluslararası normlara
uygun şekilde düzenleyen Kişisel Verilerin Korunması Yasası çıkartılacaktır.
Türkiye, Avrupa Konseyi üyesi olduğu halde Siber Suçlar Sözleşmesi’ni
imzalamama ayıbından 2010 yılında kurtulmuştur. Ancak, halen
bu sözleşme TBMM’de onaylanmadığı gibi, iç hukukun sözleşmeye
uyumlaştırılması çalışmaları da yapılmamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi
Siber Suçlar Sözleşmesi’nin onaylanması ve iç hukukun uyumlaştırılmasını
hızla gerçekleştirecektir.
                                                                                 41
Kamudaki Bilişim Çalışanlarının Kadro Tanımları Yeniden Düzenlenecek
     Kamudaki bilişim uygulamalarının geliştirilmesi ve yaşama
     geçirilmesi, bilişim sistemlerinin işletilmesi ve bakımını üstlenen bilişim
     çalışanlarının kadroları, bilgi birikiminin, yetkinlik ve deneyimin doğru
     değerlendirilmesine olanak verecek biçimde tanımlanacaktır. Bilişim
     çalışanlarının teknolojideki gelişmelere koşut olarak sürekli eğitimini
     sağlayacak düzenlemeler yapılacaktır.

     Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Güncellenecek
     5846 sayılı “Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu” 1951 yılında, o dönemin
     koşulları ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak çıkartılmıştır. Bilgi ve
     iletişim teknolojileriyle ilgili telif hakları düzenlemeleri kanuna sonradan
     eklenmiştir. İlkesel düzeyde AB standartlarını içerse de 5846 sayılı kanun,
     günümüzün ve geleceğin gereksinimlerini tam olarak karşılamaktan
     uzaktır.
     Bu nedenle, özellikle yazılım ürünlerinin etkin kullanımı ve yazılım
     üreticilerinin korunmasını sağlamak amacıyla, Fikir ve Sanat Eserleri
     Kanunu yeniden ele alınarak çağın koşullarına uygun kapsam ve içeriğe
     kavuşturulacaktır.




42
Kamuda Bilişim Reformu: Gerçek e-devlet Oluşturulacak
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin devlet-yurttaş ilişkisinin her iki tarafı için
daha hızlı, daha rahat, daha güvenilir ve daha verimli kullanılması,
çağdaş ulus devletin gereğidir. Ne yazık ki günümüzde bilgi ve iletişim
teknolojilerinin bu ilişkiyi geliştirmek konusundaki potansiyelinden
yeterince faydalanılamamaktadır. Mevcut e-devlet uygulamaları
yüzeyseldir. Çoğu durumda bu uygulamalar sadece görünürde kalmakta,
kamu kurumlarının iş süreçlerine yeterince etki edememektedir.
Kamu kurumlarındaki çoğu bilişim uygulamasında işlemler bilişim sistemi
dışında kişisel gayretlerle, elle yürütülmekte; sistemlerdeki veriler güncel
tutulamamaktadır. Kamu kurumlarının birbirleriyle veri paylaşması
ve veri alışverişi yapmasında, verinin sahibinin tanımlanamaması
ve veri standartlarının olmamasından kaynaklanan ciddi sorunlar
yaşanmaktadır. Kamu kurumlarının ortak verileri kullanamaması,
hem verilerin gereksiz yere tekrar edilmesine ve tutarsızlıklara hem de
yurttaşlara zorluk çıkaran, zaman alıcı iş tekrarlarına yol açmaktadır.
Cumhuriyet Halk Partisi, e-devlet uygulamalarını, yurttaş odaklı bir
anlayışla ele alıp, hizmet niteliğini artıracak, yurttaşa külfet yaratmayacak
bir yaklaşımla yeniden yapılandıracaktır. Kurumlardaki yöneticilere ve
çalışanlara bilişim sistemini kullanarak iş görme alışkanlığı kazandırılacak,
iş yapış yöntemleri çağa uygun biçimde değiştirilecektir. Kurumların
ortak verilerle çalıştığı; işlemlerin doğru, tutarlı ve güncel verilerle, yasal
düzenlemelere uygun biçimde yerine getirildiği; yerden ve zamandan
bağımsız kılınmış; her an, her yerden erişilebilir uygulamalarla gerçek
e-devlet yaratılacaktır.
Bu girişim, hem yatay (yeni e-devlet hizmetlerinin her alanda kullanıma
açılması) hem de dikey (iş süreçlerinde verimliliğin ve etkinliğin artırılması
ve kamu yönetiminin bilgi toplumu doğrultusunda dönüştürülmesi) bir
gelişmenin yaşanmasına yol açacaktır.

Bilişim Reformunun Motoru: Büyük Ölçekli Kamu Bilişim Projeleri
Bilişim Reformunun başarıya ulaşabilmesi için sadece yasal düzenlemeler,
teşvikler ve eğitim projeleri yeterli değildir. Kamu kesiminin sürece
öncülük etmesi, bilişim toplumuna dönüşümün ivme kazanmasına neden
olacaktır. Çok büyük kaynaklar gerektirmeyen, ancak geniş kapsamlı



                                                                                    43
ve etkisi toplumun hemen her kesiminde hissedilecek büyük projelerin
     yaşama geçirilmesi, bilişim topluma giden yolda hızla ilerlemeye olanak
     sağlayacaktır.
     Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, proje yapmaya özendirmek ve bilişim
     reformunu etkin hale getirmek için toplumun yerel yönetimlerden sivil
     toplum kuruluşlarına, küçük ölçekli yerel firmalardan ulusal oyunculara
     tüm kesimini harekete geçirme potansiyeli taşıyan büyük ölçekli kamu
     projeleri gerçekleştirilecektir. Bu kapsamda örneklenebilecek öncelikli
     projeler şunlar olacaktır:
 • Tüm kentlerde ve kırsal kesimdeki yerel yönetimlerde, birbirleriyle veri
   alışverişinde bulunan ve kamu kurumlarıyla veri paylaşımı yapılan Kent
   Bilgi Sistemlerinin kurulması;
 • Elektrik, doğalgaz ve su dağıtım şebekelerinin ve imar verileri için ortak
   harita ve adres verilerinin kullanılmasına altyapı oluşturacak bilişim
   sistemlerin yaşama geçirilmesi;
 • Kentlerdeki Afet Koordinasyon Merkezlerinin ulusal düzeyde birbirlerine
   bağlanması;
 • Devlet ve üniversite hastanelerinin yanı sıra özel sağlık kuruluşlarının,
   sağlık ocaklarının ve aile hekimlerinin erişebileceği, hastaların tanı ve
   tedavi bilgilerinin paylaşıldığı “sağlık çemberi” uygulamasının yaşama
   geçirilmesi;
 • Ülkedeki tüm son kullanıcılara 7 gün 24 saat kesintisiz, sürekli teknoloji
   desteği sağlayacak, uzmanlaşmış teknik destek kadrolarının çalıştığı
   yardım masaları ve çağrı merkezlerinin oluşturulması.

     Yeni İş Alanları Açılacak, İstihdam Artacak
     Kamu kesiminin önderliğinde yürütülecek ulusal ölçekte büyük bilişim
     projeleri, BİT sektörünün yanı sıra başta elektronik ve iletişim sektörleri
     olmak üzere değişik alanlarda ürün ve hizmet sağlayan çok sayıda
     KOBİ ve kişisel girişimciye yeni iş alanları oluşturacaktır. Projelerin
     gerektirdiği donanım, iletişim altyapısı, yazılım ürünleri ve veri toplama,
     veri girişi, sistem kurulumu, kullanıcı desteği gibi bilişim hizmetlerini
     sağlayan firmalara, personel alımı ve eğitimi öncelikli olmak üzere,
     üretim araçlarının ve bilişim altyapılarının iyileştirilmesi/yenilenmesine
     yönelik destekler sağlanacaktır. Büyük kamu projelerinin ülkenin hemen



44
her yanında istihdam yaratması amacıyla ürün ve hizmetlerin yerel
 üreticilerden ve hizmet sağlayıcılardan edinilmesi ilkesiyle hareket
 edilecektir.
 Cumhuriyet Halk Partisi, özel kesimdeki kuruluşların gerçekleştireceği, yeni
 iş alanları açan ve istihdam yaratan bilişim uygulamaları için de özendirici
 olacaktır. Özellikle tarım, hayvancılık, enerji, sağlık, ulaşım gibi toplumsal
 katma değeri ve etkisi yüksek alanlarda bilgi ve iletişim teknolojilerinin
 yaygın ve etkin kullanımı için:
• Değişik sektörlere özgü bilişim çözümlerinin tanınması amacıyla sivil
  toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerle işbirliği içinde bölgesel etkinlikler
  düzenlenecek;
• Teknolojiye yatırım yapan girişimciler, yazılımların geliştirilmesi ve
  satın alınmasında, danışmanlık hizmetlerinin ve teknik hizmetlerin
  edinilmesinde uygun koşullu fonlar ve kredilerle desteklenecektir.
 Kamu ve özel kesimdeki bilişim uygulamalarının artması; sistem kurulumu,
 sistem işletimi ve bakımı, yazılım bakımı, kullanıcı desteği, çağrı merkezi
 ve yardım masası uygulamaları gibi değişik alanlarda uzmanlaşmış teknik
 eleman gereksinimi doğuracak ve istihdam ortamı yaratacaktır.
 Bu amaçla:
• Başta genç nüfus olmak üzere bu konularda eğitilmek ve çalışmak
  isteyenlere, eğitim ve iş bulmak için destek sağlanacak;
• Kişisel girişimcilerin evlerinden çalışması özendirilecek, özellikle uzaktan
  eğitim ve destek sağlayan kişilere hızlı internet erişimi ve sistem altyapısı
  yatırımlarında teşvikler verilecektir.

 Ar-Ge ve Yenilikçilikle Ülkemizin Küresel Rekabet Gücü Artırılacak
 Sürekli Ar-Ge çalışmaları ve yenilikçilik, firmaların küresel rekabette ayakta
 kalabilmeleri ve yarışı sürdürebilmeleri açısından bir zorunluluktur.
 Bu doğrultuda yapılacak çalışmalar şunlardır:
• Ar-Ge yatırımları en geniş ölçüde desteklenecek; yıllık Ar-Ge
  harcamalarının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya oranı ilk aşamada hızla % 2’ye
  çıkarılarak, bunun yarısının kamu kesimi ve kaynağı ile gerçekleştirilmesi
  hedef alınacaktır. Bunun sonrasında Ar-Ge harcamaları AB standardı olan
  % 3’e çıkarılacaktır.



                                                                                   45
CHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu
CHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu
CHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu
CHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu
CHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu
CHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu
CHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu
CHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu
CHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu
CHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu
CHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

Contenu connexe

Similaire à CHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

Güney kore – Eği̇ti̇mi̇n Bi̇lgi̇ Çağina Uyarlanmasi Projesi̇
Güney kore – Eği̇ti̇mi̇n Bi̇lgi̇ Çağina Uyarlanmasi Projesi̇Güney kore – Eği̇ti̇mi̇n Bi̇lgi̇ Çağina Uyarlanmasi Projesi̇
Güney kore – Eği̇ti̇mi̇n Bi̇lgi̇ Çağina Uyarlanmasi Projesi̇Kerem Ay
 
üRetim Planlamasi
üRetim PlanlamasiüRetim Planlamasi
üRetim PlanlamasiEren YAMAN
 
üRetim Planlamasi
üRetim PlanlamasiüRetim Planlamasi
üRetim PlanlamasiEren YAMAN
 
Türkiye’de Bilgi Ekonomisine ve Bilgi Toplumuna Geçiş İçin Strateji ve Politi...
Türkiye’de Bilgi Ekonomisine ve Bilgi Toplumuna Geçiş İçin Strateji ve Politi...Türkiye’de Bilgi Ekonomisine ve Bilgi Toplumuna Geçiş İçin Strateji ve Politi...
Türkiye’de Bilgi Ekonomisine ve Bilgi Toplumuna Geçiş İçin Strateji ve Politi...Dijital Politikalar Akademisi
 
World urban forum 6 detaylı bilgi (1)
World urban forum 6 detaylı bilgi (1)World urban forum 6 detaylı bilgi (1)
World urban forum 6 detaylı bilgi (1)Bora Caldu
 
E ti̇careti̇n sosyal ve ekonomi̇k etki̇leri̇
E ti̇careti̇n sosyal ve ekonomi̇k etki̇leri̇E ti̇careti̇n sosyal ve ekonomi̇k etki̇leri̇
E ti̇careti̇n sosyal ve ekonomi̇k etki̇leri̇aydincavus92
 
E devlet uygulamalarının bilgi-iletişim-medya ekseninde değerlendirilmesi yen...
E devlet uygulamalarının bilgi-iletişim-medya ekseninde değerlendirilmesi yen...E devlet uygulamalarının bilgi-iletişim-medya ekseninde değerlendirilmesi yen...
E devlet uygulamalarının bilgi-iletişim-medya ekseninde değerlendirilmesi yen...HENCOOPS Gilimor Gıda
 
çiğdem ertem tübi̇sad@kampus açılış konuşması
çiğdem ertem tübi̇sad@kampus açılış konuşmasıçiğdem ertem tübi̇sad@kampus açılış konuşması
çiğdem ertem tübi̇sad@kampus açılış konuşmasıAKAMPUS
 
Sosyal Medya ve Dijital Devlet
Sosyal Medya ve Dijital DevletSosyal Medya ve Dijital Devlet
Sosyal Medya ve Dijital DevletSaid Ercan
 
Türkiye’de Dijital Vatandaşlık Algısı ve Bu Algıyı İnternetin Bilinçli, Güv...
Türkiye’de Dijital Vatandaşlık Algısı ve Bu Algıyı İnternetin Bilinçli, Güv...Türkiye’de Dijital Vatandaşlık Algısı ve Bu Algıyı İnternetin Bilinçli, Güv...
Türkiye’de Dijital Vatandaşlık Algısı ve Bu Algıyı İnternetin Bilinçli, Güv...Ali Babaoglan Blog
 
Kent Modelleri - Girişimci Kent / Entrepreneurial City
Kent Modelleri - Girişimci Kent / Entrepreneurial CityKent Modelleri - Girişimci Kent / Entrepreneurial City
Kent Modelleri - Girişimci Kent / Entrepreneurial CityAynur Sonmez
 
Sosyal Medya Okuryazarlığı
Sosyal Medya OkuryazarlığıSosyal Medya Okuryazarlığı
Sosyal Medya OkuryazarlığıMustafa Bostancı
 
Ogre ti mteknolojileri_ve_materyaltasarimi-son
Ogre ti mteknolojileri_ve_materyaltasarimi-sonOgre ti mteknolojileri_ve_materyaltasarimi-son
Ogre ti mteknolojileri_ve_materyaltasarimi-sonyasydemiryilmaz
 
Sosyal Medya ve Kültür Sektörü
Sosyal Medya ve Kültür SektörüSosyal Medya ve Kültür Sektörü
Sosyal Medya ve Kültür SektörüEmre Erbirer
 
Bilgi, Toplum, Iktidar - Ozgur Uckan
Bilgi, Toplum, Iktidar - Ozgur UckanBilgi, Toplum, Iktidar - Ozgur Uckan
Bilgi, Toplum, Iktidar - Ozgur UckanOzgur Uckan
 
Sosyal Medyaya Giris: Neden Cok Sevdik, Elestirel Bir Bakis
Sosyal Medyaya Giris: Neden Cok Sevdik, Elestirel Bir BakisSosyal Medyaya Giris: Neden Cok Sevdik, Elestirel Bir Bakis
Sosyal Medyaya Giris: Neden Cok Sevdik, Elestirel Bir BakisÖzlem Alikılıç
 

Similaire à CHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu (20)

Güney kore – Eği̇ti̇mi̇n Bi̇lgi̇ Çağina Uyarlanmasi Projesi̇
Güney kore – Eği̇ti̇mi̇n Bi̇lgi̇ Çağina Uyarlanmasi Projesi̇Güney kore – Eği̇ti̇mi̇n Bi̇lgi̇ Çağina Uyarlanmasi Projesi̇
Güney kore – Eği̇ti̇mi̇n Bi̇lgi̇ Çağina Uyarlanmasi Projesi̇
 
üRetim Planlamasi
üRetim PlanlamasiüRetim Planlamasi
üRetim Planlamasi
 
üRetim Planlamasi
üRetim PlanlamasiüRetim Planlamasi
üRetim Planlamasi
 
Türkiye’de Bilgi Ekonomisine ve Bilgi Toplumuna Geçiş İçin Strateji ve Politi...
Türkiye’de Bilgi Ekonomisine ve Bilgi Toplumuna Geçiş İçin Strateji ve Politi...Türkiye’de Bilgi Ekonomisine ve Bilgi Toplumuna Geçiş İçin Strateji ve Politi...
Türkiye’de Bilgi Ekonomisine ve Bilgi Toplumuna Geçiş İçin Strateji ve Politi...
 
World urban forum 6 detaylı bilgi (1)
World urban forum 6 detaylı bilgi (1)World urban forum 6 detaylı bilgi (1)
World urban forum 6 detaylı bilgi (1)
 
İletişim hukuku 1 - giriş
İletişim hukuku   1 - girişİletişim hukuku   1 - giriş
İletişim hukuku 1 - giriş
 
E ti̇caret
E ti̇caretE ti̇caret
E ti̇caret
 
E ti̇careti̇n sosyal ve ekonomi̇k etki̇leri̇
E ti̇careti̇n sosyal ve ekonomi̇k etki̇leri̇E ti̇careti̇n sosyal ve ekonomi̇k etki̇leri̇
E ti̇careti̇n sosyal ve ekonomi̇k etki̇leri̇
 
E ti̇caret
E ti̇caretE ti̇caret
E ti̇caret
 
E devlet uygulamalarının bilgi-iletişim-medya ekseninde değerlendirilmesi yen...
E devlet uygulamalarının bilgi-iletişim-medya ekseninde değerlendirilmesi yen...E devlet uygulamalarının bilgi-iletişim-medya ekseninde değerlendirilmesi yen...
E devlet uygulamalarının bilgi-iletişim-medya ekseninde değerlendirilmesi yen...
 
çiğdem ertem tübi̇sad@kampus açılış konuşması
çiğdem ertem tübi̇sad@kampus açılış konuşmasıçiğdem ertem tübi̇sad@kampus açılış konuşması
çiğdem ertem tübi̇sad@kampus açılış konuşması
 
Sosyal Medya ve Dijital Devlet
Sosyal Medya ve Dijital DevletSosyal Medya ve Dijital Devlet
Sosyal Medya ve Dijital Devlet
 
Türkiye’de Dijital Vatandaşlık Algısı ve Bu Algıyı İnternetin Bilinçli, Güv...
Türkiye’de Dijital Vatandaşlık Algısı ve Bu Algıyı İnternetin Bilinçli, Güv...Türkiye’de Dijital Vatandaşlık Algısı ve Bu Algıyı İnternetin Bilinçli, Güv...
Türkiye’de Dijital Vatandaşlık Algısı ve Bu Algıyı İnternetin Bilinçli, Güv...
 
Kent Modelleri - Girişimci Kent / Entrepreneurial City
Kent Modelleri - Girişimci Kent / Entrepreneurial CityKent Modelleri - Girişimci Kent / Entrepreneurial City
Kent Modelleri - Girişimci Kent / Entrepreneurial City
 
Sosyal Medya Okuryazarlığı
Sosyal Medya OkuryazarlığıSosyal Medya Okuryazarlığı
Sosyal Medya Okuryazarlığı
 
Ogre ti mteknolojileri_ve_materyaltasarimi-son
Ogre ti mteknolojileri_ve_materyaltasarimi-sonOgre ti mteknolojileri_ve_materyaltasarimi-son
Ogre ti mteknolojileri_ve_materyaltasarimi-son
 
Sosyal Medya ve Kültür Sektörü
Sosyal Medya ve Kültür SektörüSosyal Medya ve Kültür Sektörü
Sosyal Medya ve Kültür Sektörü
 
Bilgi, Toplum, Iktidar - Ozgur Uckan
Bilgi, Toplum, Iktidar - Ozgur UckanBilgi, Toplum, Iktidar - Ozgur Uckan
Bilgi, Toplum, Iktidar - Ozgur Uckan
 
Sosyal Medyaya Giris: Neden Cok Sevdik, Elestirel Bir Bakis
Sosyal Medyaya Giris: Neden Cok Sevdik, Elestirel Bir BakisSosyal Medyaya Giris: Neden Cok Sevdik, Elestirel Bir Bakis
Sosyal Medyaya Giris: Neden Cok Sevdik, Elestirel Bir Bakis
 
Escola module 1 tr
Escola module 1 trEscola module 1 tr
Escola module 1 tr
 

Plus de Ufuk Kılıç

Cahit Arf - "Makineler Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?"
Cahit Arf - "Makineler Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?"Cahit Arf - "Makineler Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?"
Cahit Arf - "Makineler Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?"Ufuk Kılıç
 
Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu
Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin DurumuBilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu
Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin DurumuUfuk Kılıç
 
The Super-Cycle Report
The Super-Cycle ReportThe Super-Cycle Report
The Super-Cycle ReportUfuk Kılıç
 
Türkiye İnternet Ekonomisi Raporu
Türkiye İnternet Ekonomisi RaporuTürkiye İnternet Ekonomisi Raporu
Türkiye İnternet Ekonomisi RaporuUfuk Kılıç
 
Mikro Sistem Teknolojileri ve Gelecek
Mikro Sistem Teknolojileri ve GelecekMikro Sistem Teknolojileri ve Gelecek
Mikro Sistem Teknolojileri ve GelecekUfuk Kılıç
 
Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi
Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih ProjesiTürkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi
Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih ProjesiUfuk Kılıç
 
TÜSİAD - Vizyon 2050 Türkiye
TÜSİAD - Vizyon 2050 TürkiyeTÜSİAD - Vizyon 2050 Türkiye
TÜSİAD - Vizyon 2050 TürkiyeUfuk Kılıç
 
A Strategy for American Innovation
A Strategy for American InnovationA Strategy for American Innovation
A Strategy for American InnovationUfuk Kılıç
 
Dijital Çağ için Dönüşüm Gündemi - 2020 Dijital Avrupa Vizyonu
Dijital Çağ için Dönüşüm Gündemi - 2020 Dijital Avrupa VizyonuDijital Çağ için Dönüşüm Gündemi - 2020 Dijital Avrupa Vizyonu
Dijital Çağ için Dönüşüm Gündemi - 2020 Dijital Avrupa VizyonuUfuk Kılıç
 
The Evolving Internet: A look ahead to 2025
The Evolving Internet: A look ahead to 2025The Evolving Internet: A look ahead to 2025
The Evolving Internet: A look ahead to 2025Ufuk Kılıç
 
Technology management
Technology managementTechnology management
Technology managementUfuk Kılıç
 

Plus de Ufuk Kılıç (12)

Cahit Arf - "Makineler Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?"
Cahit Arf - "Makineler Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?"Cahit Arf - "Makineler Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?"
Cahit Arf - "Makineler Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?"
 
Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu
Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin DurumuBilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu
Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu
 
The Super-Cycle Report
The Super-Cycle ReportThe Super-Cycle Report
The Super-Cycle Report
 
Türkiye İnternet Ekonomisi Raporu
Türkiye İnternet Ekonomisi RaporuTürkiye İnternet Ekonomisi Raporu
Türkiye İnternet Ekonomisi Raporu
 
Mikro Sistem Teknolojileri ve Gelecek
Mikro Sistem Teknolojileri ve GelecekMikro Sistem Teknolojileri ve Gelecek
Mikro Sistem Teknolojileri ve Gelecek
 
Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi
Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih ProjesiTürkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi
Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi
 
TÜSİAD - Vizyon 2050 Türkiye
TÜSİAD - Vizyon 2050 TürkiyeTÜSİAD - Vizyon 2050 Türkiye
TÜSİAD - Vizyon 2050 Türkiye
 
A Strategy for American Innovation
A Strategy for American InnovationA Strategy for American Innovation
A Strategy for American Innovation
 
CIO Olmak
CIO OlmakCIO Olmak
CIO Olmak
 
Dijital Çağ için Dönüşüm Gündemi - 2020 Dijital Avrupa Vizyonu
Dijital Çağ için Dönüşüm Gündemi - 2020 Dijital Avrupa VizyonuDijital Çağ için Dönüşüm Gündemi - 2020 Dijital Avrupa Vizyonu
Dijital Çağ için Dönüşüm Gündemi - 2020 Dijital Avrupa Vizyonu
 
The Evolving Internet: A look ahead to 2025
The Evolving Internet: A look ahead to 2025The Evolving Internet: A look ahead to 2025
The Evolving Internet: A look ahead to 2025
 
Technology management
Technology managementTechnology management
Technology management
 

CHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

  • 3. Türkiye rahat bir nefes alacak.
  • 5. Eşitlik, özgürlük ve sosyal adalet ilkelerini temel siyasi hedefler olarak kabul eden sosyal demokrasi için bilgi toplumu, herkes için refah getiren yeni bir çağı simgelemektedir. Bilgi toplumu, bilgi teknolojileri, eğitim ve yaşam boyu öğrenme, yenilikçilik ve girişimcilik çerçevesinde şekillenen yepyeni bir dünya görüşünü simgelemektedir. Günümüzde, tüm ülkelerin gelecek hedefi iyi eğitimli, girişimci ve hareketli bireylere yeni fırsatlar sunan bilgi toplumu olmaktadır. Bilgi toplumu, yeni bir yüksek katma değerli üretim, esneklik, yaşam boyu öğrenme dünyası anlamına gelmektedir. Bilişim (bilgi ve iletişim) devrimi, herkes için yenilikçilik, güçlenme, seçenek, rahatlık ve fırsat sağlama gibi yeni olanaklar sunmaktadır. Günümüzde, bilgiden dışlanma, bilgi ve beceri eksikliğinin sonucu olarak kabul edilmektedir. Artık, ülkelerin başarısı, bilgi toplumunda yurttaşlarının yaşam kalitesini, çalışanlarının çalışma koşullarını ve sanayi ve hizmetler sektörünün rekabetçiliğini iyileştirebilmeyle ölçülür hale gelmiştir. Bilişim devrimi ve bilgi toplumu, içinde yaşadığımız dünyayı hızlı bir biçimde değiştirmektedir. Bu değişim, 18. ve 19. yüzyılların sanayi devrimi kadar önemlidir. Geçtiğimiz son yirmi yılda, bilişim teknolojileri ve internet, firmaların iş yapma, öğrencilerin öğrenme, bilim insanlarının araştırma yapma ve hükümetlerin yurttaşlarına hizmet sunma biçimlerini köklü biçimde değiştirmiştir. Dijital teknolojiler, aynı zamanda ekonomik büyüme ve rekabetçiliğin de itici gücü haline gelmiştir. Günümüz toplumlarında, internet erişimi tüm yurttaşlar için temel bir hak haline gelmiştir. Hükümetler yurttaşlarına bu hakkı sağlamakla yükümlü tutulmaktadır. BİLGİ TOPLUMU VE ÖZGÜRLÜK Bilgi toplumunun dayandığı temel ilkeler, ifade özgürlüğü, eğitimde fırsat eşitliği, bilgiye evrensel erişim ve kültürel çeşitliliktir. Bilgi toplumu, öncelikle bir özgürleşme vaadi içermektedir. Bilgi toplumu, insan hakları ve temel özgürlüklere dayalı bir toplumdur. Bu toplumun yapısal özellikleri, demokratik kurumları, eğitim hakkını ve kültürel gelişmeyi destekler niteliktedir. Bilgi toplumu kapsamında, yurttaşlarını dinleyecek, endişelerini anlayacak, onların bu yeni toplumun şekillendirilmesine ve karar alma süreçlerinin tüm aşamalarına katılımını sağlayacak yeni yöntemler geliştirmek ve uygulamak, sosyal demokrasinin önceliklerinin başında gelmektedir. 3
  • 6. Yeni bilgi toplumu, katılımcı bir toplum temeli üzerinde yükselmektedir. Internet bu ideali destekleyecek önemli olanaklar yaratmaktadır. Günümüzde bilgisayar kullanabilen kimseler toplumsal yaşama çok daha kolaylıkla katılabilmektedir. CHP, herkesin bu potansiyeli tam olarak gerçekleştirmesini sağlamayı amaçlamaktadır. BİLGİ TOPLUMU VE SOSYAL ADALET Bilgi toplumu, insan kaynaklarına yaptığı katkı nedeniyle, eşitlik ve sosyal adalet ilkelerinin hayata geçirilmesini kolaylaştırmaktadır. Bilgi toplumu, herkesin kendini tam olarak gerçekleştirebileceği, eşitlikçi bir düzen öngörmektedir. Çağdaş ekonominin itici gücü, insanların potansiyelinin ve emeğin değerinin artırılmasıdır. Dolayısıyla siyasetin bilgi toplumundaki rolü, insan kaynaklarına, yani emeğe yatırım yaparak, emeğin stratejik önemini artırmaktadır. Bu eğilim sosyal devletin rolünü vurgulama ve refahın yaratılmasında devletin müdahalesinin öneminin altını çizme yönündedir. O nedenle bilgi toplumu, devletin eğitim ve yeni bilgi teknolojileri alanlarında önemli bir rol oynamasını öngörür. Sosyal eşitsizlikler ve bilgi teknolojilerine erişim arasında doğrudan bir ilişki vardır. Sosyal eşitsizlikler, bilgi ve iletişim teknolojilerine erişimi ve bunların kullanımını önemli ölçüde etkilemektedir. Günümüzde, sosyal içermenin önemli boyutu, dijital içerme haline gelmiştir. Günümüzde bilgiye erişenler ve erişemeyenler arasında farklılıklar yeni eşitsizliklerin oluşmasına yol açmaktadır. Bilişim teknolojileri, bilgiye erişimi yaygınlaştırmakla beraber, bilgi eşitsizliklerini her zaman yeniden üretebilmektedir. Dolayısıyla sosyal demokrasi için öncelik bilişim teknolojilerinin sosyal eşitsizlikleri giderme amaçlı olarak değerlendirilmesidir. Ülkemizde CHP’nin öncelikli bir hedefi, tüm yurttaşların yeni bilgi ve iletişim teknolojilerine erişebilmesi ve bunlardan tam olarak yararlanabilmesidir. Eğitim, yönetişim, sağlık, kültür ve eğlence gibi ürün ve hizmetlerde internet kullanımının yaygınlaşması, çağdaş ve demokratik bir toplum olmanın temel gereğidir. CHP, tüm yurttaşların, özellikle de daha az fırsata sahip olanların, çağdaş iletişim teknolojilerine kolaylıkla erişebilmesini ve yaşam kalitesinin yükseltilmesini amaçlamaktadır. Tüm yurttaşların doğrudan ve etkileşimli bir şekilde bilgi, eğitim, yönetişim, sağlık hizmetleri, kültür ve eğlence, finansal hizmetler ve daha fazlasına erişimini güvence altına almaktır. 4
  • 7. BİLGİ TOPLUMU VE EKONOMİ Günümüzde, bilgi ve bilginin yol açtığı yenileşme, ülke ekonomilerinin rekabet üstünlüğü sağlamasında başlıca etken durumuna gelmiştir. Bilgi ekonomisinin itici gücü, nitelikli eğitimle edinilen bilgidir. Bilgi ekonomisi yüksek vasıflı bir işgücüne ve bunun temelini oluşturan yüksek eğitime gerek duymaktadır. Bilgi ekonomisinde işgücünün sürekli yeni beceriler kazanarak daha nitelikli hale gelmesi gerekmektedir. Bugün bilişim teknolojileri “etkinleştiren, güçlendiren” teknolojiler haline gelmiştir. Bilişim teknolojileri ekonominin tüm sektörlerinin rekabetçiliğinin artmasını ve daha düzenli işlemesini sağlamaktadır. Günümüzün yoğun rekabet ortamında iş dünyası giderek artan bir şekilde bilişim teknolojilerine yaslanmaktadır. Müşterilerle iletişim kurmak, hesapları denetlemek, imalat yapan birimleri yönetmek ve vergi yükümlülüklerini yerine getirmek için bilişim teknolojileri vazgeçilmez vazgeçilemez bir unsur haline gelmiştir. Ancak güçlü ve rekabetçi bir ekonomi, yalnızca dijital teknolojilerin imalat ve hizmetlerde kullanılmasıyla sağlanamaz. Yeni sistemleri işlevsel kılmak için, aynı zamanda yüksek vasıflı çalışanlara, yeni mal ve hizmetleri satın almak için de dijital okuryazar tüketicilere ihtiyaç vardır. Bu da, her yaştan tüm yurttaşlar için daha çok eğitim demektir. Dolayısıyla, rekabetçilik, yurttaşların kendilerini geliştirmelerine ne kadar yatırım yapıldığıyla doğrudan ilişkili bir konu haline gelmiştir. Ekonomik büyümeyi tetikleyen bilişim teknolojilerinin, aynı zamanda yeni ve nitelikli işler yaratma kapasitesi ve refah yaratma potansiyeli de bulunmaktadır. Bu gelişmelerden sadece ayrıcalıklı bir grubun değil, herkesin yararlanabilmesi, CHP’nin öncelikli hedefidir. Tüm yurttaşların ucuz, dünya standardında iletişim altyapısına ve geniş bir servis çeşitliliğine erişimleri, bu yeni bilgi toplumunda yaşamak ve çalışmak için gereken becerileri edinmeleri, yaşam boyu öğrenmeye sosyal devletin temel unsuru olarak özel önem atfedilmesi, CHP’nin öncelikli hedefidir. Bilişim teknolojileri, gelecekteki ekonomik büyüme, iş olanaklarının artırılması ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi için temel bir unsurdur. Bu kapsamda, herkesin, her yerde, cep telefonu, bilgisayar ya da televizyon kullanarak olabildiğince çabuk bir şekilde çevrimiçi olabilmesi, herkesin internet kullanabilmesi sağlanmalıdır. Bu süreç, aynı zamanda katılımcı 5
  • 8. ve sosyal içermeye dayalı olmalı, toplumdaki eşitsizlikleri azaltmayı hedeflemelidir. Katılımcı bir bilgi toplumu yaratmak için üç önemli adım bulunmaktadır: daha ucuz, daha hızlı ve daha güvenli internet erişimi sağlamak, insanlara ve becerilere yatırım yapmak, internet kullanımını özendirmek. BİLGİ TOPLUMU VE YAŞAM BOYU ÖĞRENME Avrupa Birliği tarafından yaşam boyu öğrenme kapsamında belirlenen temel yeterlilikler, bilgi toplumunda her birey tarafından edinilmesi gereken bilgi, beceri ve tutumları kapsamaktadır. Kişisel gelişim, sosyal içerme, aktif yurttaşlık ve istihdam için bireylere katma değer sağlayan bu yeterlilikler, bireylerin hızla değişen ve giderek bütünleşen dünyaya daha kolay uyum sağlamalarını mümkün kılmaktadır. Aynı zamanda, yenilikçilik, üretkenlik ve rekabetçilikte temel unsur olan temel yeterlilikler, genç ve yetişkin tüm yurttaşların becerilerini geliştirmeyi ve güncelleştirmeyi hedeflemektedir. Bu amaçlara ulaşabilmek için, sekiz temel yeterlilik belirlenmiştir: • İletişim • Yabancı dil • Matematik, bilim ve teknoloji yeterlilikleri • Dijital yeterlilik • Öğrenmeyi öğrenme • Sosyal ve yurttaşlık odaklı beceriler • İnisiyatif ve girişim duygusu • Kültürel farkındalık ve ifade Bilgi toplumunun ana unsuru olan bu temel yeterlilikler birbirleriyle yakından ilişkilidir. Hepsinde eleştirel düşünce, yaratıcılık, inisiyatif, sorun çözme, risk analizi, karar verme ve duyguların yapıcı yönetimi vurgulanmaktadır. CHP, tüm yurttaşlar için eşitlik ve erişim amaçlayan bu sekiz temel yeterliğin, özellikle dezavantajlı gruplara eşit fırsatlarla ulaşmasını sağlamayı amaçlamaktadır. 6
  • 10. “Bilişim Devrimi” terimi, 1970’li yıllardan başlayarak bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmelerin toplumların yapısını geri dönülmez biçimde değiştirdiğini ve yeni bir toplum yarattığını vurgulamak için kullanılır. Buna göre bilişim devrimi, tarım devrimi ve sanayi devrimiyle birlikte insanlık tarihinin belli başlı dönüm noktalarından biridir. Bu dönüşüm 1990’lı yıllardan başlayarak yeni bir toplumsal ve ekonomik yapı ortaya çıkarmıştır. Devlet Planlama Teşkilatı Dokuzuncu Kalkınma Planı Bilgi ve İletişim Teknolojileri Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda da belirtildiği üzere “bu süreç üretim faktörlerindeki basit bir değişiklik olmayıp bilgi yoğun üretimin yapıldığı, nitelikli insan faktörünün ve hayat boyu eğitimin ön plana çıktığı, bilginin ve ticaretin internet gibi elektronik ağlar aracılığıyla yapı değiştirdiği... kalıcı bir dönüşüm ortaya çıkarmıştır”. Bu kalıcı dönüşüm sonucunda ekonomisi büyük oranda bilgiye dayanan ve bilgi üretiminin, dağıtımının, yayılmasının, entegrasyonunun ve uygulamasının önemli bir ekonomik, sosyal ve kültürel etkinlik olduğu yeni bir toplumsal yapı ortaya çıkmıştır. Bireylerin ve toplumun, kamu ve özel kuruluşların bilgi ve iletişim teknolojilerini gündelik yaşamda giderek artan oranda kullandığı ekonomisi giderek daha fazla bilgiye dayalı hale gelen bu toplumları “bilgi toplumu” olarak adlandırmak genel kabul görmüştür. Daniel Bell’in “sanayi sonrası toplum” ve Manuel Castells’in “ağ toplumu” kavramsallaştırmaları da bilgi toplumu ile yakın akrabalık taşır. İçinde bulunduğumuz çağda ülkeler, kalkınmanın en temel taşları olan bilişim sektörü ile iletişim (telekomünikasyon) sektörünün diğer tüm sektörlerin ortak noktasında yer aldığını görmüşlerdir. Bu iki sektöre yapılan yatırımların etkisinin sadece bu sektörlerle sınırlı kalmayıp, tüm ekonomik yapının gelişmesine olumlu katkılar sağladığı konusunda ortak bir anlayış bulunmaktadır. Bu iki sektör olmaksızın kalkınmanın gerçekleşmeyeceği de genel kabul gören diğer bir husustur. Birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke, bu gerçeklerden yola çıkarak anahtar konumdaki bu iki sektörün daha hızlı gelişmesi için tedbirler almaktadır. Ülkemizde de bilgi ve iletişim sektörlerinin gelişmesi, turizmden bankacılığa, sigortacılıktan tarıma kadar tüm sektörleri olumlu etkileyerek, ülkemiz kalkınmasında çok önemli rol oynayacak ve verimliliği tetikleyecektir. 8
  • 11. Tablo 1: Endüstri ve Bilişim Toplumlarının Karşılaştırmalı Özellikleri ve Değerleri Endüstri Toplumu Bilişim Toplumu Yenilikçi Buhar gücü, elektrik, Bilgisayar, veri iletişim teknikbilim telefon, telsiz ağları, toplu iletişim Kas gücünün Düşünsel emeğin Yeniliğin özü makineleşmesi makineleşmesi Sürükleyici Makine ve kimya Bilişim ve yazılım endüstrileri endüstri endüstrileri Bilişim (devingen, akışkan, Bilgi türü Bilgi (durağan) değişken bilgi) Mallar, makineler, Bilgi, bilişim hizmetleri, diğer Temel ürünler hizmetler hizmetler Düşük / orta nitelikli Yaratıcı, yüksek nitelikli endüstri işçisi, düşük bilişim işçisi, yüksek gelir, her Yeni toplumsal sınıf gelir, görevini iyi şeyden sorumlu olma bilinci, yapma bilinci her şey olabilir inancı Kısıtlı iş değiştirme, Yüksek iş devingenliği, hafta sonu dışında çalışma yerinde / Çalışma koşulları yılda bir kez zamanında özgürleşme, dinlence, sendikalar, gönüllü örgütler, yurttaş işçi eylemleri, grevler eylemleri Mal ekonomisi, Bireşikgüç (sinerji), ortak üretim-tüketim Ekonomik yapı üretim ve yararlanma, ayrımı, işbölümü, takım çalışması işbirliği Sıradüzensel Yassı yapı, takım kaptanı basamaklı yapı, benzeri eşlerarası ilişkiler, Örgütsel yapı emir-komuta zinciri, yönetişim, proje yönetimi, işlevsel hat yönetimi; Ar-Ge takımları, kurmay Fordizm-Taylorizm ilişkileri; Toyotaizm Ekonomik ilke, Fiyat ilkesi, kamusal / Amaç ilkesi, gönüllü başlıca özel girişim, topluluklar, toplumsal yarar / özendiriciler yarışmacılık, kâr işlev, saygınlık 9
  • 12. Endüstri Toplumu Bilişim Toplumu Daha çok turizm, spor ve Öncelikle tecimsel / dinlenme amaçlı ulaşım, endüstriyel amaçlar etkileşimli TV, görüntülü için demiryolu, Ulaştırma-iletişim telefon, telekonferans, gemicilik, karayolu, uzaktan öğretim, İnternet, hava taşımacılığı, PTT e-posta, e-tecim, elektronik hizmetleri köy, ağ karşısında birey Parlamenter Devlet yönetim Katılımcı demokrasi; demokrasi; bilimsel, biçimi gelecek yaratıcı planlama öngörücü planlama Terör, mikroulusalcılık, İşsizlik, tekelcilik, savaş, küreselleşmenin olumsuz yüzü Toplumsal sorunlar emperyalizm, faşizm (tekkutupluluk, tekelcilik vb.), bilişim suçları Bilgiye erişim özgürlüğü, kişisel gizliliğin korunması, yazılım Yurttaşlar yasası, iyelik haklarının ve düşünsel Tüzel düzenlemeler ticaret yasası, ürünlerin devletler hukuku korunması, e-imza, bilişim suçları Üretim ortamı Fabrika Büro, ev Doğayla bütünleşen Kentler; yoğun kentsel Yaşam ortamı evlerden oluşan çevresel / yerleşim kırsal yeni yerleşim yöreleri Zamanın artan değeri, bireysel Maddi değerler, öncü değerler, ulusal / bölgesel merkez ülkelerin diller-ekinler, özdisiplin, dilleri-ekinleri, bireysel toplumsal katkı, bireysel / / kurumsal / ulusal Değerler kurumsal / ulusal saygınlık, zenginlik, insan küreselleşme, insan-doğa hakları, bireyin bütünleşmesi, yumuşak güç özgürleşmesi, sert güç (düşün, sanat, dil/ekin, (askeri ve ekonomik) kurumlar) Kaynak: Prof. Dr. Aydın Köksal, “Türkiye’nin Bilişim Toplumuna Dönüşüm Uzgörüsünde Önemli Bir Adım: UYAP Ulusal Yargı Ağı Projesi”, http://www.bilisim.com.tr/akoksal/yukle/AK_UYAP_bildiri-Oc08.doc Köksal, bu raporda bilgi toplumu değil “bilişim toplumu” kavramını kullanmaktadır. 10
  • 13. Bilişim devriminin toplumda yarattığı dönüşümün bir izdüşümü olarak, bilişim ile iletişim sektörleri, diğer tüm sanayi ve hizmet sektörlerinin gelişimine ve küresel pazarlara açılmasına katkıda bulunur. Bilişim teknolojilerinin ve bilişim sistemlerinin etkin kullanımı, özellikle küçük ve orta büyüklükteki işletmelerde (KOBİ’lerde), bir yandan iş süreçlerinde verimlilik artışına diğer yandan maliyetlerin düşürülmesine yol açmaktadır. KOBİ’lerde bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) ile sağlanan olumlu gelişme ve işletmelerin doğru, sağlıklı bilgiyle yönetilmesi, ülke ekonomisinde de ivme oluşturmaktadır. BİT uygulamaları, tarım ve hayvancılık gibi geleneksel sektörlerin çağdaş iş yapma anlayışına kavuşması, teknolojiyle donatılması, birbirleriyle veri paylaşabilmesi gibi olanaklar sağlayarak bu sektörlerin daha verimli olmasına hizmet etmektedir. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler sağlık, ulaşım ve enerji gibi ülke ekonomisi açısından kritik bir dizi sektörün yeniden yapılandırılmasına da doğrudan katkıda bulunmaktadır. Dünyadaki gelişmelerin gerisinde kalmamak üzere, ülkemizde de bilgi ve iletişim sektörlerinin stratejik ve öncelikli sektörler arasında değerlendirilmesi; vergi, serbestleşme, tam rekabet başta olmak üzere ihtiyaç duyulan her türlü düzenlemenin süratle hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu sektörlerde teknoloji odaklı bir yapıdan kullanıcı odaklı yapıya geçiş için gerekli adımların atılmamış olması önemli bir yapısal eksiklik olarak çözüm beklemektedir. Dünyada pek çok ülkede hedeflenip uygulandığı gibi, kullanıcı odaklı yapıya geçilmesi ile bu sektörlerdeki rekabet gücü ve verimlilik artacak, bölgede bilişim ve telekomünikasyon alanında söz sahibi olan bir çekim merkezi olma olanağı da yaratılmış olacaktır. 11
  • 14. III. Kısa Tarihçe: Türkiye’de Bilgi ve İletişim Teknolojileri 12
  • 15. Tarım devrimi, günümüzden yaklaşık on bin yıl kadar önce, Verimli Hilal’de, büyük olasılıkla da ülkemizin bugünkü sınırları içinde kalan bir bölgede başlamıştır. 18. yüzyılın sonundaki sanayi devriminin doğum yeri ise Britanya’dır. Türkiye, sanayi devriminde ve sanayi toplumuna geçişte en azından bir yüzyıl gecikmiş, 19. ve 20. yüzyıl boyunca bunun sıkıntılarını çekmiştir. Bilişim devrimi, gelişmiş ülkelerin sanayi toplumuna geçişlerini tamamladıkları bir dönemde gerçekleşirken, Türkiye, bu büyük değişim sürecine henüz sanayileşme ve sanayi toplumu olma hedefini gerçekleştirmeden girmek durumunda kalmıştır. İletişim Sektörünün Gelişimi Ülkemizdeki telekomünikasyon pazarının temeli, 1840 yılında kurulan ve 1995 yılına kadar PTT olarak faaliyet gösteren günümüzün Türk Telekom’una dayanan bir yapıdır. Telekomünikasyon pazarının serbestleşmesi ve telekomünikasyonun özelleştirilmesi programı çerçevesinde, 1995 yılında Türk Telekomünikasyon A.Ş. kurulmuş ve böylece telekomünikasyon hizmetleri ile posta hizmetleri birbirinden ayrılmıştır. Dünya Ticaret Örgütü’ne verilen taahhüt çerçevesinde de, Türk Telekom’un imtiyazı altındaki ses tekeli kaldırılarak henüz serbest piyasa koşulları ve altyapısı tam olarak sağlanmamışken, 1 Ocak 2004 tarihi itibarıyla yeni işletmecilerin yasal olarak piyasaya girmesi sağlanmıştır. Bu süreçte, sabit telekomünikasyon işletmecisi Türk Telekomünikasyon A.Ş.nin hisselerinin % 55’i Ağustos 2005’te 6,55 Milyar ABD doları bedelle özelleştirilmiştir. Hazineye ait hissenin % 15’lik kısmı Mayıs 2008’de halka arz edilmiştir. Böylece devletin Türk Telekom’daki hisse oranı % 30’a düşmüştür. Özelleştirme öncesi şirketin istihdam ettiği personel sayısı 2004 yılı sonunda 55.794 iken, 2010 yılı sonunda 25.891’e düşmüştür. Azaltılan personelin tamamına yakını devletin diğer kurumlarına aktarılarak yük devlete geçirilmiştir. Diğer bir iletişim hizmeti olan mobil telekomünikasyon hizmetleri de, 1993 yılında Turkcell ve Telsim ile imzalanmış olan gelir paylaşımı sözleşmeleri çerçevesinde verilmeye başlanmıştır. 1998 yılında işletmeciler ile imzalanan imtiyaz sözleşmeleri sonrasında mobil telekomünikasyon hizmetleri doğrudan özel sektör tarafından verilmeye başlanmıştır. 2000 yılında yapılan lisans ihaleleri ile, Türk Telekom Aycell ismiyle, Telekom Italia-İş Bankası arasındaki ortaklık da Aria ismiyle üçüncü ve dördüncü GSM işletmecileri olarak sektöre giriş yapmıştır. Ancak bu girişimler başarılı olamamış ve 2004 yılında Avea adı altında birleşmişlerdir. Telsim ise 2006 13
  • 16. yılında blok olarak Vodafone’a satılmıştır. Şu anda ülkemizde yerli ve yabancı yatırımcıların eliyle Avea, Turkcell ve Vodafone adıyla üç GSM işletmecisi hizmet vermektedir. Bu şirketlerin çalışan sayısı 2004 yılında 5.187 iken, 2010 sonunda 7.301 kişiye çıkmıştır. 2004 yılında 5189 Sayılı Yasa ile Türksat A.Ş. kurularak Türk Telekomünikasyon A.Ş. tarafından işletilmekte olan tüm uydular, yer sistemleri ve uzaydaki yörünge hakları Türksat A.Ş.’ye devredilmiş ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile bir görev sözleşmesi imzalamıştır. Ayrıca Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin kurduğu ve gelir paylaşımı modeli ile işletilen Kablo TV Şebekesi de 2005 yılında 5335 Sayılı Yasa ile Türksat A.Ş.’ye devredilmiştir. Bu düzenleme ile Türksat A.Ş.’nin görev sözleşmesi, Kablo TV hizmetlerini de kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı kapsamında, milli bir uydu haberleşme şebekesi kurulması yönünde bir ilke kararı benimsenmiştir. Bu doğrultuda, ilk kez 1990 yılında, Geostationary Orbit (Dünya’ya göre sabit görünen yörünge) için Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) nezdinde 31° Doğu, 42° Doğu ve 50° Doğu uydu lokasyonlarında uydu çalıştırmak amacıyla girişimde bulunularak resmi başvuru yapılmıştır. Genişbant internet hizmetlerini vermek üzere TTNet adlı bir şirket kurulmuştur. Bu şirket ağırlıklı olarak mevcut altyapı üzerinden hizmet vermektedir. Bakır devrelerin oluşturduğu mevcut altyapı üzerinden verilen genişbant hizmetlerinde son yıllarda istenen artış yakalanamamıştır. 3G mobil genişbant hizmetlerinin sunulmaya başlanması sonucu ise önemli oranda bir artış sağlanmakta olduğu görülmektedir. Türkiye’de Bilişim Devrimine Uyum Çabaları Türkiye’de bilişim devrimine uyum gösterme ve bilgi toplumuna ulaşma çalışmaları, 1970’li yıllarda başlatılmıştır. 1990’lı yıllarda çalışmaları ulusal düzeyde eşgüdümlü olarak yürütmek için çabalar artmıştır. 1993’te “Bilişim ve Ekonomik Modernizasyon Raporu”, 1994 yılında ise Türkiye Bilişim Vakfı “Türkiye Bilişim Stratejileri Raporu” yayınlanmıştır. Bu çabalar 1999 yılında çok geniş bir katılımla gerçekleşen TUENA (Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Anaplanı) çalışmalarıyla devam etmiştir. 1998’de başlatılan e-Ticaret Koordinasyon Kurulu ve KamuNET faaliyetlerinin ardından, 2001 yılında e-Türkiye girişimi başlatılmış ve süreç 2003 yılından başlayarak e-Dönüşüm Türkiye Projesi çatısında sürdürülmüştür. 14
  • 17. Bu süreçte ilki 2002, ikincisi ise 2004 yıllarında yapılan ve binden fazla uzmanın katkı sunduğu Türkiye Bilişim Şuraları gerçekleştirilmiştir. E-Dönüşüm Türkiye Projesi’nin amaçları şöyledir: • Bilgi ve iletişim teknolojileri politikaları ve mevzuatının, öncelikle Avrupa Birliği müktesebatı çerçevesinde gözden geçirilerek yeniden düzenlenmesi ve bu konuda eEurope + kapsamında aday ülkeler için öngörülen eylem planının ülkemize uyarlanması; • Vatandaşın, bilgi ve iletişim teknolojileri yardımıyla, kamusal alandaki karar alma süreçlerine katılımını sağlayacak mekanizmaların geliştirilmesi; • Kamu idaresinin şeffaf ve hesap verebilir hale getirilmesine katkıda bulunulması; • Kamu hizmetlerinin sunumunda bilgi ve iletişim teknolojilerinden azami ölçüde yararlanılarak iyi yönetişim ilkelerinin hayata geçirilmesine katkıda bulunulması; • Bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımının yaygınlaştırılması; • Bilgi ve iletişim teknolojisi alanında kaynak israfını azaltmak amacıyla, kamunun mükerrerlik arz eden veya örtüşen ilgili yatırım projelerinin bütünleştirilmesi, izlenmesi, değerlendirilmesi ve yatırımcı kamu kuruluşları arasında gerekli eşgüdümün sağlanması; • Bilgi ve iletişim teknolojisi alanındaki özel sektör faaliyetlerine yukarıdaki ilkeler ışığında yol gösterilmesi. Bu çerçevede hazırlanan ve 2006-2010 dönemini kapsayan Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı, 28 Temmuz 2006 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Strateji çerçevesinde gerçekleştirilecek faaliyet ve projelerin tanımlandığı Eylem planında 111 eylem bulunmaktadır. 2010 yılı başı itibarıyla, 111 eylemin sadece 22 adedinin (% 20) tamamlandığı rapor edilmiştir. Genel görünüm itibarıyla, Türkiye bilişim projelerinin entegrasyonundan yeterince faydalanamamaktadır. Halen az sayıda başarılı e-kurum uygulaması vardır. E-devlet uygulaması arzu edilen konumdan çok uzaktadır. Söz konusu entegrasyonun gecikmesi, giderek artan bir “bilişimsizlik maliyetine” yol açmaktadır. 15
  • 18. III. Uluslararası Değerlendirmeler ve Sektörlerin Durumu 16
  • 19. Türkiye’nin pek çok özelliği, bilgi ve iletişim teknolojileri açısından ve buna dayalı olarak bilgi toplumuna geçiş açısından ülkemizi avantajlı bir konuma yerleştirmektedir. Türkiye, yaklaşık % 60’ı 30 yaşın altında olan 74 milyonluk bir nüfusa (Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2010 verileri) ve 730 milyar dolarlık nominal gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYİH) sahiptir. Buna göre Türkiye, dünyada nüfus açısından 18’inci, nominal GSYİH bakımından da 17’nci sıradadır. Orta-üst gelir grubunda, gelişmekte olan ve dinamik bir ülke olarak Türkiye, tüm bu özellikleriyle yaşanan bilişim devriminden ve bilgi toplumuna geçiş sürecinden en fazla faydayı sağlayabilecek ülkeler arasındadır. Buna karşın Türkiye’nin bu olanaklardan yeterli ölçüde yararlandığını söylemek zordur. e-Hazırlık Sırası Dünya Ekonomik Forumu, 2003 yılından bu yana ülkelerin bilgi ve iletişim teknolojilerinden faydalanma eğilimini ölçen bir endeks yayımlamaktadır. Network Readiness Index (e-Hazırlık Sırası) olarak adlandırılan bu endeks, bilgi ve iletişim teknolojilerinin ülkelerin rekabet edebilirliklerine etkisini değerlendirmektedir. Tablo 2: Bilgi Toplumuna Hazır Olma Açısından Türkiye’nin Durumu 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 Değerlendirilen 80 102 104 115 122 127 134 133 Ülke Sayısı e-Hazırlık 50 56 52 48 52 55 61 69 Sırası - Türkiye Puan 3,86 3,96 3,91 3,68 Kaynak: Dokuzuncu Beş Yıllık Plan İhtisas Komisyonu raporu ve Dünya Ekonomik Forumu. Puanlama biçimi 2007’de değişmiştir. Endeksin ilk kez yayımlandığı 2003 yılından bu yana Türkiye’nin sıralama ve puan olarak düzenli biçimde geriye gittiği görülmektedir. Bu tablo düşündürücü ve üzücüdür. Bu endekste dikkati çeken bir diğer nokta, Türkiye’nin yer aldığı orta-üst gelir grubu ortalamasının çok gerisinde kalmasıdır. Endeksin alt bileşenleri incelendiğinde Türkiye’nin en zayıf olduğu alanın “hazırlık bileşeni” olarak 17
  • 20. adlandırılan alan olduğu görülmektedir. Bu bölümde eğitim kalitesi, üniversite ve şirketlerin Ar-Ge çalışmaları, devletin bilişimi öncelikli bir alan olarak görmesi, ileri teknolojilere yatırım yapması ve satınalma/ihale süreçlerin uygunluğu gibi konular değerlendirilmektedir. ECTA Düzenleyici Kuruluşlar Karnesi Avrupa Rekabetçi Telekom İşletmecileri Derneği (ECTA), her yıl elektronik haberleşme sektöründeki düzenlemelerin ve bu düzenlemelerin tüketicilere, işletmecilere ve sektöre faydalarının ülkeler bazında karşılaştırıldığı Regulatory Scorecard (Düzenleyici Kuruluşlar Karnesi) adı altında bir çalışma yayınlamaktadır. Bu karne, iletişim sektöründe düzenleyici kurumların siyasi irade karşısındaki yerini ve etkinliğini göstermek bakımından önemli bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Türkiye, 2009 verileri temel alınarak hazırlanan Düzenleyici Kuruluşlar Karnesi’nde 22 ülke arasında 19. sırada ve en düşük performans gösteren ülkeler kategorisindedir. Tablo 3: ECTA Düzenleyici Kuruluşlar Karnesi’nde Türkiye’nin Yeri Hollanda 376 İngiltere 368 Danimarka 354 Norveç 341 Fransa 321 İrlanda 317 Portekiz 308 Finlandiya 306 İtalya 299 İspanya 295 Belçika 281 İsveç 277 Avusturya 271 Macaristan 264 Almanya 258 Yunanistan 251 Polonya 243 Slovenya 232 Türkiye 213 İsviçre 209 Çek Cum. 192 Bulgaristan 165 0 50 100 150 200 250 300 350 400 18
  • 21. Söz konusu araştırmanın ayrıntıları incelendiğinde, Türkiye’nin düzenleyici otoritenin yetki genişliği ve mevzuatın yeterliliği gibi konularda AB ortalamasına yakın olduğu, buna karşın düzenlemelerin uygulanması konusunda son sıralarda yer aldığı görülmektedir. En önemli sorun alanları olarak şunlar belirtilmiştir: • Frekans, numara ve geçiş hakkına ilişkin sorunlar; • Uzlaşmazlıkların çözümü ve piyasa analizi çalışmalarına ilişkin sorunlar; • BTK’nın düzenlemeleri uygulamakta etkin olmaması; • Genişbant, sabit telefon, kurumsal, mobil ve kablosuz hizmet piyasalarında rekabet ve tüketicinin faydası açısından alınan sonuçların yetersizliği. Raporda düzenleyici kurumun düzenlemelerin uygulanması konusundaki yetersizliğinin özellikle sabit telefon hizmetleri piyasasında rekabetin gelişememesi olarak kendini gösterdiği ve buna bağlı olarak tüketicilerin almış oldukları hizmete karşılık yüksek ücretler ödedikleri ifade edilmektedir. Yeni nesil işletmecilerin yerleşik işletmeciden aldığı hizmetin fiyatının, aldığı bu hizmet sonucunda tüketiciye sunduğu hizmet fiyatından yüksek olması anlamına gelen fiyat sıkıştırması konusu raporda birçok yerde ele alınmıştır. Raporda, Türkiye’de özellikle genişbant internet hizmetlerinde yeni nesil işletmecilere bırakılan kâr marjının düşük olduğu vurgulanırken, düzenleyici kurumun fiyat sıkıştırması konusunda yetersiz olduğu belirtilmiştir. Raporda yer alan bir diğer konu da düzenlemelerin uygulanması ile rekabet ve tüketicinin seçme hakkına ilişkin piyasa performanslarının doğrudan bağlantılı olduğu hususudur. Elde edilen sonuçlara göre, yerleşik işletmeci lehinde uygulanan ayrımcılığın önlendiği Danimarka, Hollanda ve İngiltere gibi ülkelerin daha iyi piyasa koşullarına sahip olduğu, rekabet seviyesinin arttığı ve böylece hem tüketicilerin hem de işletmecilerin fayda gördüğü sonucu ortaya konmaktadır. Çalışma sonucunda, işletmeciler arasında ayrımcılığın yaşanmadığı ülkelerin de puanlarının genel olarak yüksek olduğu görülmektedir. İşletmeciler arasında ayrımcılığın önlenmesi konusunda başarılı olamayan Türkiye’nin genel puanlarının düşük olması bu şekilde açıklanmaktadır. 19
  • 22. Rapor, Avrupa Komisyonu’na altyapı-hizmet ayrımını etkin olarak hayata geçirilmesi ve düzenleyici kurumların bağımsız olmasının sağlanması konusunda önerilerde bulunurken, hükümetlere geçiş hakkı ile ilgili sorunların çözümü konusunda tavsiyeler vermektedir. Rapor, düzenleyici kurumlara fiber teknolojisinin pazar tanımlarına eklenmesi, yalın DSL’nin (İngilizce: Digital Subscriber Line, Türkçe: Sayısal Abone Hattı) etkin olarak hayata geçirilmesi, hâkim konumda bulunan işletmecilerin rekabet ihlallerinin önlenmesi, fiyat sıkıştırmasının denetlenmesi ve şeffaflığın sağlanması konularında görevler vermektedir. İşte bu raporda belirtilen hususlar, sektörde faaliyette bulunan yeni nesil işletmecilerin rekabet edebilecekleri bir ortamın olmadığı sonucunu göstermektedir. 20
  • 23. Şekil1 : 2009 Ulusal Düzenleyici Çerçevelerin Etkinliği Raporu [C] [D] [E] [A] [B] Düzenleyici Düzenlemelerin Finansal Kurumsal Piyasaya Giriş Kurumun Kurum Piyasa Çerçeve İmkanları Etkinliği Tarafından Koşulları Uygulanması Avusturya Çerçevenin Değiştirilmesi Dava Kurumun Belçika Sürecinin Yaptırım [A] Etkinliği Gücü Kurumsal Uzlaşmazlıkların Kurum Çerçeve Bulgaristan Çözümü Kaynaklarının Kapsam ve Kurumun Derecesi Bağımsızlığı Çek Cum. Danimarka Geçiş Hakkı [B] Piyasaya Frekans Giriş Finlandiya İmkanları Numaralandırma Fransa Almanya Uzlaşmazlık Piyasa Çözüm Mercinin Analiz [C] Etkinliği Süreci Düzenleyici Yunanistan Yaptırımların Düzenleme Kurum Arşivlenmesi Sürcinin Etkinliği Şeffaflığı Macaristan İrlanda Fiyat Teknoloji- Ayrımcılığının Tarafsızlık [D] Engellenmesi Düzenlemelerin İtalya Kurum Hesap Operasyonel Tarafından Ayrımı Koşullar Uygulanması Hollanda Norveç Ses Polonya Genişbant Hizmetleri [E] Finansal Piyasa Kurumsal Mobil Koşulları Portekiz Hizmetler Hizmetler Slovneya İspanya RENKLER İsveç Zayıf İsviçre Nötr Türkiye Güçlü İngiltere 21
  • 24. Bağlantı Karnesi Ülkeleri bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygınlığı, kullanımı ve ekonomik büyümeye etkileri açısından değerlendiren bir çalışma da Connectivity Scorecard (Bağlantı Karnesi) çalışmasıdır. Bu çalışmada ülkeler “yenilikçilikle ilerleyen ekonomiler” ve “kaynak ve verimlilikle ilerleyen ekonomiler” olmak üzere 25’erlik iki ayrı grupta değerlendirilmektedir. 2010 Bağlantı Karnesi’nde Türkiye’nin puanı 5,09’dur. Bu puanın oluşumunda altyapıya ilişkin puanlar görece daha yüksek bir katkı sağlamışken, kullanım puanlarının düşüklüğü puanın daha yukarılarda yer almasını engellemiştir. Bu değerlendirme sonucunda Türkiye 25 gelişmiş ülke arasında yer alamadığı gibi, gelişmekte olan 25 ülke arasında 2009 yılında ikinci sırada iken 2010 yılı değerlendirmesinde Malezya, G. Afrika, Şili, Arjantin, Rusya ve Brezilya’nın ardından yedinci sırada yer alabilmiştir. Birleşmiş Milletler Elektronik Devlet Gelişim Endeksi Birleşmiş Milletler Elektronik Devlet Gelişim Endeksi (EGDI) elektronik devlet hizmetlerinden faydalanma, bilgilere daha kolay erişebilme, devlet-vatandaş işlemlerinin iyileşmesi, devlet yönetimin etkinliğinin artması gibi konuların sorgulandığı Dünya Elektronik Devlet Anketi sonuçlarına dayalı olarak hesaplanmaktadır. 2010 yılı endeksinde Türkiye 1,0000 tam puan üzerinden 0,4780 puanla, 183 ülke arasında 69. sırada yer almıştır. Türkiye aldığı 0,4780 puanla “gelişmiş ülkeler” arasında yer alamadığı gibi, ilk sırasında 0,8785 ile Güney Kore’nin, son sırasında 0,4900 puanla Belarus’un (64. sıra) yer aldığı “gelişmekte olan ülkelerin” ilk 25’i arasında da yer alamamaktadır. Bölgesel gruplamada Türkiye, Ortadoğu ve Kafkas ülkelerinin içinde yer aldığı Batı-Asya bölgesi içinde değerlendirilmiş, bu grubun ortalarında kendine yer bulabilmiştir. 22
  • 25. DPT İstatistiklerinde Türkiye’de Bilişim Devlet Planlama Teşkilatının (DPT) Haziran 2010’da yayınladığı 2010 Bilgi Toplumu İstatistikleri kitapçığındaki veriler, sektörün genel durumunu yansıtmak açısından önemlidir. Çalışma kapsamında Türkiye ile AB ülkelerinde internet kullanan kişilerin toplam nüfus içindeki oranı ve internet erişimi olan hanelerin toplam haneler içindeki oranı karşılaştırılmıştır. Şekil 2: Türkiye’nin AB ülkeleriyle internet kullanım oranları ve hanelerde internet’e erişim oranları (altta) bakımından karşılaştırıldığı grafikler 80 AB 15 70 AB 25 60 AB27 AB 15 50 AB 25 Yüzde 40 AB27 30 Türkiye 20 Türkiye 10 0 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Türkiye 13,3 13,9 18,0 26,9 32,2 34,0 AB 27 45 51 52 57 62 65 AB 25 47 51 54 59 64 67 AB 15 51 55 56 62 66 69 80,0 AB 15 70,0 AB 25 60,0 AB27 50,0 AB 15 Yüzde 40,0 AB 25 30,0 AB27 Türkiye 20,0 10,0 Türkiye 0,0 2004 2005 2007 2008 2009 Türkiye 7,0 8,7 19,7 25,4 30,0 AB 27 41 48 54 60 65 AB 25 43 48 56 62 67 AB 15 46 53 59 64 68 Kaynak: DPT, Bilgi Toplumu İstatistikleri, Haziran 2010). AB verileri Eurostat’tan, Türkiye verileri TÜİK’ten alınmıştır. 23
  • 26. 2004-2008 verileri temel alınarak yapılan karşılaştırmada, Türkiye’de gerek internet kullanım oranının, gerekse internete erişim hane oranının zaman içinde arttığı görülmektedir. Ancak bu artış, aradaki büyük farkı kapatamamakta, hatta daraltamamaktadır. Türkiye’nin internet kullanım ve internete erişim oranındaki gelişme hızı yeterli olmaktan uzaktır. Yine DPT’nin 2010 Bilgi Toplumu İstatistikleri’ne göre, bilgisayar ve internet kullanımının yaygınlaşmasına karşın, kullanıcıların temel bilgisayar eğitiminden yoksun oldukları anlaşılmaktadır. Bu verilere göre internet ve bilgisayar kullanıcılarının % 69,7’si, hayatlarının hiçbir döneminde bilgisayar eğitimi görmemiştir. Geri kalanların eğitim düzeyleri de sorgulamaya açıktır. Şekil 3: Türkiye’de Internet ve bilgisayar kullanıcılarının bilgisayar kursuna katılma oranları (DPT, Bilgi Toplumu İstatistikleri, Haziran 2010) 10,6 2,6 Son üç ay içinde 5,5 Üç ay ile bir yıl arasında 11,6 Bir yıl ile üç yıl arasında Yüzde Üç yıldan fazla 69,7 Hiç katılmadı Aynı verilere göre % 61,2’si her gün internet kullandığını belirten kullanıcıların önemli bir kesimi, bilişim teknolojilerinin kendilerine sunduğu fırsatlardan yeterince faydalanma, karşılarına çıkabilecek olumsuzluklardan ya da güvenlik sorunu gibi sorunlardan da kaçınma konusunda gerekli donanıma sahip değildir. Bunun bir diğer kaçınılmaz sonucu da bilgisayar kullanımının “e-posta” alışverişinde bulunma, gazeteleri okuma, sosyal ağları kullanma gibi birkaç uygulamayla/ alanla sınırlı kalmasıdır. Kullanıcıların temel bilgisayar okuryazarlığından başlayarak bilişim teknolojileri uygulamaları konusunda eğitim düzeylerinin artırılması, bilgi toplumuna geçiş sürecinde büyük bir öncelik taşımaktadır. 24
  • 27. Şekil 4: İnternet erişimine sahip olan işletmelerin web sitesi sahiplik oranlarını gösteren grafik (DPT Bilgi Toplumu İstatistikleri, Haziran 2010) 100 95 90 86,6 84,8 85 80,0 80 76,7 74,4 Yüzde 75 71,0 2007 70 2008 65 63,1 62,4 60,6 2009 58,7 58,4 60 55,2 55 50 10+ 10-49 50-249 250+ Büyüklük Grubu İnternetin iş dünyasına nüfuzu açısından bakıldığında da benzer bir olumsuz tabloyla karşılaşılmaktadır. 10 ve daha çok işçi çalıştıran işletmelerin % 90’a yakını internet erişimine sahiptir. Ancak internet erişimine sahip olan 10 ve daha çok işçi çalıştıran işletmelerin yalnızca yaklaşık % 58,7’si bir “web” sitesine sahiptir. Üstelik aynı veriler “web” sitesi sahiplik oranının yıllar geçtikçe azalma eğiliminde olduğunu da ortaya koymaktadır. Şekil 4’ten de anlaşılacağı üzere, internet ve bilişim teknolojilerinin özellikle istihdam açısından ekonominin çok önemli bir bileşenini oluşturan KOBİ’lere nüfuzu halen oldukça sınırlıdır. İletişim Sektörünün Durumuna Genel Bakış Türkiye’de iletişim sektörü yasal olarak serbest gibi görünmekle birlikte, yeterli rekabet ortamı sağlanamamaktadır. Bu nedenle ve yerleşik işletmeci karşısında yeni işletmecilerin güçlenmesi konusunda gerekli önlemlerin alınmaması sebebiyle serbestleşme ve rekabet derinlik kazanamamıştır. Devlet kurumlarının telekomünikasyon hizmet ihtiyaçlarını yasal olarak serbest piyasada ihale ile alma olanağı varken sadece yerleşik operatörlerden alma alışkanlığı devam etmektedir. Bu da sektörde kanun koyucu ve uygulayıcıların haksız rekabet yaratmasına neden olmaktadır. 25
  • 28. Diğer ülkelerin iletişim sektöründeki genel eğilimlerine ve yeni teknolojiler ve uygulamalara bakıldığında, hem sabitte hem de mobilde yüksek hızlı veri taşımaya izin veren genişbant hizmetleri ön plana çıkarken, yeni hizmetler için daha yüksek genişbanta olan ihtiyaç artmaktadır. Bu da genişbanttaki sınırları değiştirmektedir. Mevcut şebekelere ek olarak yeni ve hızlı alternatif teknolojilerin de hızla uygulamaya geçirilmesi zorunluluğu nedeniyle, genişbant erişimin yaygınlaşması için altyapı tabanlı rekabetin teşvik edilerek genişbant yatırımlarının sağlanması gerekmektedir. Sektörde kalıcı bir rekabet ortamı oluşturularak, hizmet çeşitliliği ve kalitesi artırılmalıdır. Özellikle küçük şehirler ve kırsal alanlarda bu bölgelerdeki vatandaşlara verilmekte olan ve verilecek hizmetlerin evrensel hizmet fonu ile desteklenmesi suretiyle sayısal bölünmenin aşılmasında yapılacak ve uygulanacak düzenlemeler öncelikli konular arasında yer almaktadır. Şekil 5: Dünyada sabit ve mobil telefon,genişbant ve internet kullanıcı yaygınlık oranları değişimi (1998-2009) Bilgi ve İletişim Teknolojilerinde Küresel gelişmeler 1998 - 2009 80 (100 Kişi Başına) Mobil Telefon Aboneleri 70 İnternet Kullanıcıları 68,2 Sabit Telefon Aboneleri 60 Mobil Genişbant Aboneleri Sabit Genişbant Aboneleri 50 40 30 26,8 20 17,8 10 9,7 7,0 0 98 99 2000 01 02 03 04 05 06 07 08 09 Kaynak: ITU World Telecommunication/ICT Indicators (WTI) Veritabanı 26
  • 29. 2010 yılı sonu rakamlarına göre, Türkiye’de % 22,3 yaygınlıkla 16,2 milyon sabit, % 85 yaygınlıkla 61,8 milyon mobil olmak üzere 78 milyon telefon abonesi bulunmaktadır. İnternet genişbant abone sayısı ise yaklaşık 7 milyon DSL, 1,5 milyon da mobil olmak üzere 8,5 milyon seviyelerindedir. Dünya ortalamaları ile kıyaslandığında telefon yaygınlığı açısından iyi durumda olan sektör, genişbant internet hizmetlerinde, özellikle mobildeki % 2’lik yaygınlık değeriyle, çok gerilerde bulunmaktadır. Genişbant internet hizmetlerinde şimdiye kadar yapılan düzenleme ve uygulamaların yetersiz olduğu ve rekabet ortamının mobil telefonda olduğu gibi gerçekleşmediği görülmektedir. Sektördeki toplam satışlara bakıldığında, 2010 rakamlarına göre yerleşik operatör ile 3 mobil işletmecinin satışları 22 milyar TL iken diğer tüm işletmecilerin pazar payı 5 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Sabit telefon, internet servis sağlayıcılığı, altyapı işletmeciliği, uydu gibi değişik alanlarda faaliyet göstermek üzere pazara giren işletmecilerin yerleşik işletmeci karşısında korunamaması nedeniyle gelişme olmadığı gözlenmektedir. Bunun sonucu olarak son kullanıcıya uygulanan fiyatların halen yüksek seviyede olduğu görülmektedir. Bu durumun nedeni rekabetin tam olarak sağlanamaması ve yerleşik operatörün aynı zamanda tek altyapı sağlayıcısı olmasıdır. Türk Telekom, geçmişinden gelen yapısı ve misyonu itibarıyla Türkiye’nin tek sabit telefon operatörü olarak örgütlenmiş ve altyapısını buna göre oluşturmuştur. Ülke çapında tüm dağıtım şebekelerinin, tüm telefon santrallerinin ve transmisyon altyapısının sahibi olan şirket, rekabetin başlaması ile yerleşik işletmeci pozisyonuna gelmiş ve bugün de sahip olduğu ayrıcalıkları devam ettirmiştir. Ancak yasal olarak 2004 yılında serbestleşen ses pazarında, pazar paylarına ilişkin 2010 sonu rakamları sağlıklı bir rekabetçi ortamın sağlanamadığını göstermektedir. Ayrıca çalışan sayısı olarak 2005 yılında 953 olan sayı 2010 sonunda ancak faaliyette bulunabilme gücü gösteren şirketlerdeki 2.552 kişilik son derece kısıtlı bir işgücü ile yürütülmeye çalışılmaktadır. 27
  • 30. İletişim Sektöründe Pazar Payı Karşılaştırmaları Toplam üretilen trafik değerleri açısından telekomünikasyon pazarı incelendiğinde, yerleşik sabit operatör TT’nin baskınlığı açık olarak görülmektedir. Şehiriçi trafikte TT % 95,1 alternatif işletmeciler % 4,9; şehirlerarası trafikte TT % 90 alternatif işletmeciler % 25; mobile doğru olan trafikte TT % 75, alternatif işletmeciler % 25; uluslararasına doğru olan trafikte TT % 71, alternatif işletmeciler % 29 pazar payına sahiptir. AB’de şehiriçi-şehirlerarası hizmetlerde alternatif işletmecilerin pazar payları % 40’lar düzeyinde iken, ülkemizde % 4,9 ile % 10 arasında, sabitten mobile % 48 olan değer ülkemizde % 25, özellikle genişbantta % 55 olan değer, ülkemizde % 20’ler seviyesindedir. Sonuçta yerleşik operatörün serbestleşme sonrası da hâkim pozisyonu devam etmektedir. Nesnel bir değerlendirme için diğer ülkelerle kıyaslama yaparak sektörün durumunu tüm bileşenleriyle değerlendirilmesi ve değişik kaynakların çalışma sonuçları, bizlere hedef doğrultusunda yön göstermesi açısından çok faydalı olacaktır. 28
  • 31. IV. Çözüm: “Bilgi Toplumu” 29
  • 32. Türkiye, bilgi ve iletişim sektörü içinde bulunan uzmanların, bilişim devriminin başladığı 1970’li yıllardan bu yana yaptığı uyarılara karşın bilişim alanındaki gelişmeleri kavramakta geç kalmıştır. Bilgi/bilişim toplumuna dönüşme sürecinin gerektirdiği yasal düzenlemeleri yapmak, toplumsal ve kültürel değişimi yönlendirmekte yeterince hızlı ve etkin olamamıştır. Önceki bölümlerdeki verilerin de gösterdiği üzere Türkiye çağdaş gelişmelere ayak uyduramamanın yol açacağı daha ağır ve onarılması güç sorunlarla karşılaşmamak için bilgi ve iletişim teknolojileri alanını özel bir ilgi göstererek ele almalı ve hızla bir değişim sürecine girmelidir. Bilgi ve iletişim teknolojileri konusunun özel bir ilgi gerektirmesi, Şekil 6’dan da hemen görüleceği üzere, BİT uygulamalarının ekonomi başta olmak üzere toplumsal ve kültürel etki alanının çok geniş olmasından ve dönüştürücü etkisinden kaynaklanmaktadır. Şekil 6: Bilgi ve iletişim teknolojilerinin ekonomik ve toplumsal etkilerine genel bir bakış (YASAD Raporu, Aralık 2009). Topluma ve Çevreye Katkı Eğitim İşgücünün Gelişimine Katkı Spor ve Sanat Ekonomi Üzerindeki Dolaylı Etkisi Teknolojik Diğer Sektörlerin Şirket Yönetişiminde Yardım İstihdam Çeşitliği: Büyümesinin Öncü Olmak Farklı Niteliklere Sağlanması Sahip İşgücü Ülke İçinde Doğrudan Ekonomik -Engelliler Mal ve Hizmet Genel Olarak Dolaylı Etkisi -Kadınlar Yetenek Girişimi İstihdam Kalitesini -Küçük Şehirlerlerden Sağlama Ulusal GSYİH Payı Döviz Kazanımı Yükseltmek Gelen İnsanlar Engelliler -Gençler Ülkenin Küresel Sağlık İstihdam Sağlama -Genel Tercihlerin Dengeli Pazarda İmajının Dışında Kalan Adaylar Bölgesel Büyüme Yükselebilmesi Özel Sermaye / Girişim İlk Nesil Girişimcilerin Sermayesi Fonlama Büyümesinin Teşvik Aktivitelerinin Büyümesinin Edilmesi Kadınlar & Desteklenmesi Çocuklar Çevre Organizasyon İçinde Çalışanın İşyeri Becerilerin Artırılması Çalışma Ortamı Kazaç Elde Etme Kırsal Gelişme 30
  • 33. Bilişimi toplumsal kalkınmanın temeli olarak değerlendiren Cumhuriyet Halk Partisi, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünü tüm toplumu ilgilendiren stratejik bir sektör olarak tanımlamakta ve çok boyutlu bir toplumsal dönüşümü gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. Bu dönüşümün hedefi bilgi toplumuna ulaşmaktır. Bu geçiş ancak kapsamlı bir bilişim reformu ile gerçekleştirilebilir. Cumhuriyet Halk Partisi, bu dönüşümün hızla yürütülmesi için günümüzde eksik olan siyasi kararlılığa sahiptir. CHP, gerekli yasal düzenlemeleri hızla yapacaktır. Kamu kesiminden ve kamu hizmetlerinden başlayarak bilgi ve iletişim teknolojilerinin tüm mal ve hizmetlerin üretim ve dağıtım süreçlerinde etkin kullanımıyla, tüm yurttaşların bilgi ve iletişim teknolojilerinin getirilerinden ve olanaklarından eşit ölçüde yararlanması sağlanacaktır. İnternet Altyapısı Geliştirilecek Bilişim reformunun amacına ulaşabilmesinin olmazsa olmaz koşulu, hizmet ve içeriklerin nitelikli ve adil olarak sunulduğu güçlü bir internet ve iletişim altyapısıdır. Bunun da ötesinde iletişim, temel bir insan hakkıdır. Günümüz dünyasında toplumun geniş kesimlerinin gerek iletişim hakkını, gerek diğer haklarını (eğitim, demokratik katılım, bilgilenme ve benzerleri) kullanmasında internet erişiminin büyük önemi vardır. CHP, internet erişimini temel bir ihtiyaç kabul etmektedir. Bu kapsamda, • Saniyede 1 megabitlik internet hizmeti “temel hizmet” olarak tanımlanacak ve makul bir ücretle ülkenin her noktasında bu hizmete erişim mümkün kılınacaktır. • Son kullanıcıların mümkün olan en düşük maliyetle genişbant internet erişimine kavuşmalarını sağlamak üzere, altyapı yatırımları artırılacaktır. • Engelliler internet hizmetlerinden ücretsiz yararlandırılacaktır. • Üniversite öğrencilerinin internet hizmetlerinden ücretsiz faydalanması sağlanacaktır. • Normal koşullarda internet erişimi olanağı bulamayan dezavantajlı kesimler lehine pozitif ayrımcılık uygulanacaktır. • Tüm kamu kuruluşları genişbant internet erişimine kavuşturulacaktır. 31
  • 34. • Bu desteklerin kaynakları Evrensel Hizmet Fonu’ndan sağlanacaktır. • Uluslararası rekabette internet altyapısının önemi düşünülerek, standart hizmetin ötesinde hizmet talep eden kesimlerin bu taleplerinin uygun maliyet koşullarında karşılanabilmesi için gerekli altyapı yatırımları yapılacaktır. Telefon ve İnternet Hizmetleri Ucuzlayacak Sektörün gelişiminin önünde büyük engel olan yüksek vergilerin kademeli olarak azaltılması başta olmak üzere, ilerleyen sayfalarda açıklanan önlemler sayesinde Cumhuriyet Halk Partisi telefon ve internet erişim hizmetlerini ucuzlatacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi, telefon ve internet erişim hizmetlerinin mümkün olan en ucuz düzeyde tutulmasını bir politika önceliği olarak benimsemektedir. Bilişim Kültürü Yaygınlaştırılacak Bilişim reformu her şeyden önce bir kültürel yenilenme gerektirmektedir. Reformun başarıya ulaşması, bilişim kültürünün toplumun geniş kesimlerine yayılmasıyla mümkündür. Bu nedenle CHP’nin öncelikli hedefleri: • İlköğretimde bilişim okuryazarlığından başlayarak örgün eğitimin her kademesinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımını artırmak üzere eğitim müfredatında gerekli değişikliklerin yapılması, • Bilginin üretilmesi, ayrıştırılması, sınıflanması, kümelenmesi ve bilgiye erişim yöntemlerinin kavranacağı, uygulamalı bilişim kültürü edinme eğitimleri için kapsamlı ve kolay anlaşılır eğitim içeriklerinin hazırlanması, • Halk eğitim merkezleri ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla internet ve bilişim kültürü eğitimine yönelik kampanyaların düzenlenmesi, • Her yaştaki yurttaşımıza yaşam boyu öğrenme olanağı sağlamak üzere Uzaktan Öğrenim Kurumu adıyla bir kamu kurumunun oluşturulması, • Mal ve hizmet üreten tüm sektörlerdeki büyük-küçük firmaların, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının bilişim uygulamalarına yönelik projeler tanımlamasının ve gerçekleştirmesinin özendirilmesi, bu bağlamda uluslararası proje fonlarının kullanılmasında ve proje yapma bilgisinin edinilmesinde yol gösterici olunması, 32
  • 35. • Bu çabaların kentlerle sınırlı tutulmayıp, yerel yönetimler ve tarım kredi kooperatifleri gibi kuruluşlar aracılığıyla kırsal kesime de taşınması, • Kamu İnternet Erişim Merkezlerinin sayıları ve etkinliklerinin artırılmasıdır. Bu önlemler bilişim kültürünün gelişmesinin ötesinde, toplumun geniş kesimlerine “yaşam boyu gelişim ve iş gücü olabilme” becerisini kazandıracaktır. Henüz bir işte çalışmayan, işten ayrılmış veya emekli olmuş kişiler bilişim deneyimiyle elde edecekleri yetkinliklerle kendilerine yeni bir yaşam kurabilecektir. Bilişim kültürünün gelişimi Cumhuriyet Halk Partisi’nin düşünen, sorgulayan, yaratıcı, girişimci, yenilikçi, bilime, teknolojiye ve sanata ilgi duyan bireyler yetiştirme hedefi yolunda atılmış önemli bir adım olacaktır. Sayısal Bölünme Aşılacak Bilişim teknolojilerinden faydalanma bakımından kişiler ve toplumsal kesimler arasında büyük farklar oluşmuştur. Türkiye’de de varlıklı kesimlerle yoksul kesimler arasında, eğitim düzeyi yüksek olanlarla düşük olanlar arasında ve kentlerle kırsal bölgeler arasında böyle bir sayısal bölünme söz konusudur. Sayısal bölünmeyi aşmak, gençlerin bilgi çağı için gerekli donanımı kazanması, yetişkinlerin ise yaşam boyu üretkenliklerini sürdürebilmeleri için gereklidir. Cumhuriyet Halk Partisi bu sayısal bölünmeyi aşmak için dezavantajlı kesimlerin gereksinimlerini ön plana çıkaran bir pozitif ayrımcılık uygulayacaktır. Benzer şekilde CHP, dünyadaki sayısal bölünmenin olumsuz etkilerini yaşamaya başlayan Türkiye’yi, esas olarak bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanan bir ülke olmaktan çıkarıp bilgi ve iletişim teknolojilerini üreten, bilişim hizmetlerini yetkin biçimde sağlayan ve uluslararası pazara sunabilen bir ülke haline getirmeyi hedeflemektedir. 33
  • 36. Bilişim Eğitiminde Atılım Gerçekleştirilecek Gerek örgün eğitimde, gerekse okul dışı eğitimde bilişim eğitimi Türkiye çapında genelgeçer kabul gören ve uygulanan bir standarda sahip değildir. Cumhuriyet Halk Partisi, bilişim okuryazarlığında temel eğitimden başlayarak en üst düzeye dek tüm aşamaları kapsayan, Türkiye’de hem hukuken hem de fiilen geçerli olacak bir sertifikasyon standardını yerleştirecektir. Hedef, bu sertifikasyonun ulusal olma niteliğini aşması, uluslararası kabul görecek saygınlıkta olmasıdır. Bilişimle ilgili mesleki ve teknik eğitimden başlamak üzere, uygun mesleki eğitimlerin verilmesinde uzaktan eğitim yöntemleri kullanılacaktır. Uzaktan eğitim yöntemleri hem bilişim teknolojilerinin eğitim süreçlerine nüfuzunu artırmak, hem de çok yüksek orandaki genç işsizliğiyle mücadele etmek için ön plana çıkarılacaktır. Bilişim alanında ara eleman eğitimine önem verilecek, özellikle üniversite mezunu işsizler için hızlandırılmış programlar aracılığıyla istihdam yaratılacaktır. Türkiye’nin en önemli ihtiyaçlarından biri uluslararası rekabete uygun düzeyde çalışacak nitelikli insan gücü eksikliğinin giderilmesidir. Gerek dar anlamda sektörde, gerek diğer sektörlerin BİT ile ilgili bölümlerinde gerekli donanıma, bilgiye, yetkinliğe ve deneyime sahip çalışanlar bulunamamaktadır. Firmaların yarıya yakını, bilgi teknolojileri elemanı alımlarında ve bu elemanları firmada uzun süre tutmakta zorluklarla karşılaştığını belirtmektedir. Bu nedenle sektörde halen çalışanların niteliklerinin yükseltilmesi ve sektörde çalışacak yeni nitelikli işgücü yetiştirilmesi için gerekli önlemler alınacaktır. Bilişim işgücünün eğitilmesi ve bilgilerinin güncel tutulması, gerekli alanlarda uzmanlaşmanın sağlanması amacıyla üniversitelerin sürekli eğitim merkezleri, KOSGEB, meslek odaları, ticaret odaları, sendikalar gibi kuruluşlarla işbirliği yapılacaktır. 34
  • 37. Bilişim ve İletişim Sektörleri Desteklenecek Türkiye, ekonomik büyümesini, emeğin ucuz arzına dayalı emek yoğun sektörlere sınırlı kalarak sürdüremez. Yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli sektörlerde gelişme sağlanması, toplumsal refahın artması için zorunludur. Başta yazılım olmak üzere bilgi teknolojilerinin üretilmesi, bilişim ve telekomünikasyon hizmetlerinin ülke sınırlarını aşacak yaygınlığa kavuşturulması, hem bireysel girişimcilerimize hem de firmalarımıza uluslararası alanda rekabet avantajı sağlayacaktır. Bu amaçla, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü, stratejik özellikte ve ayrıcalıklı bir sanayi kolu olarak tanımlanacak ve sektörel destekler artırılacaktır. Bunun da ötesinde bilgi ve iletişim teknolojilerine verilecek destek, diğer sanayi sektörlerinde de rekabet edebilirlik artışı sağlayacaktır. Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi, ulusal bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünü sanayi sektörünün stratejik bir alt sektörü olarak ilan edecek ve bu sektörü, rekabet avantajı yaratmak üzere, uluslararası anlaşmaların izin verdiği en üst düzeyde destekleyecektir. Yüksek Vergi Yükü Azaltılacak Bilgi ve iletişim sektörlerinin rekabet gücünü azaltan bir diğer etken de yüksek vergi oranlarıdır. Mevcut durumda özel iletişim vergisi mobil iletişimde % 25, sabit telefonda % 15 ve internet için % 5 düzeyindedir. Buna % 18’lik katma değer vergisi de eklendiğinde, telekomünikasyon hizmetlerindeki dolaylı vergi yükü % 43’e kadar çıkmaktadır. Telekomünikasyon hizmetlerinde vergi indirimine gidilmesi, toplam talebi canlandıracaktır. Sektörün talep esnekliği göz önünde bulundurularak yapılan araştırmalar % 15’lik bir vergi indiriminin yol açacağı talep artışının, sektörden alınan toplam vergi miktarında bir azalmaya yol açmayacağını göstermiştir. Dolayısıyla kamu maliyesi açısından bir sıkıntıya yol açmadan, telekomünikasyon ürünlerinin vergi oranlarında % 15’lik bir indirime gitmek mümkündür. 35
  • 38. Cumhuriyet Halk Partisi, kullanımdan bağımsız olarak alınan abonelik belgesi gibi vergileri kaldıracaktır. Bilgi ve iletişim sektöründeki özel iletişim vergisi kademeli olarak azaltılacaktır. Özel iletişim vergisi nihai olarak % 5 düzeyine indirilecektir. Böyle bir vergi reformu, sektörde sağlıklı bir rekabet ortamının tesis edilmesine ve iletişim pazarının gelişmesine katkı yaparak toplam pazar büyüklüğünü artırmak suretiyle daha çok vergi elde edilmesi olanağını yaratacaktır. Kamunun İletişim Hizmet Alımlarında Rekabet Ortamı Sağlanacak Kamu kurumları, internet erişimi, sabit ses hizmeti ve uydu gibi haberleşme hizmetlerini büyük çoğunlukla ihalesiz ve doğrudan alım yapmak suretiyle telekomünikasyon sektöründe fiili tekel durumunda olan yerleşik operatör ve bağlı kuruluşlardan almaktadır. Bu da sektörün gerçek rekabete açılmasının, sektörün en önemli alıcısı olan kamu kurumları eliyle engellenmesi sonucunu doğurmaktadır. 5319 Sayılı Kanun ile değişik 406 Sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nun Ek 33’üncü maddesinin “Kamu kurum ve kuruluşları, uydu üzerinden ihtiyaç duyacağı hizmetleri Türksat A.Ş.den sağlamak zorundadır” hükmü uyarınca; kamu kurum ve kuruluşlarının uydu hizmet alımlarında kamu rekabet ortamı kapatılmıştır. Bu durum kamu yararı taşımadığı gibi AB uygulamaları ile de çelişmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi, ilgili mevzuatta gerekli değişiklikleri yaparak bu olumsuz durumu sonlandıracaktır. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, kamunun telekomünikasyon hizmet alımlarını yetkilendirilmiş işletmecilerden rekabete açık ve şeffaf ihale yoluyla edinmesi için gereken düzenlemeler yapılacaktır. Sektörde tam rekabet gerçekleştirilene kadar, geçici bir önlem olarak, toplam hizmetlerin % 25’inin alternatif işletmecilerden alınması kuralı getirilecektir. 36
  • 39. Rekabet Özendirilecek Benzer şekilde BİT sektörünün pek çok alanı da kamu eliyle rekabete kapatılmış durumdadır. Kamu kuruluşlarının özel sektör ile rekabeti, BİT sektörünün gelişiminin önünde engel oluşturmaktadır. Bunun uç bir durumu olarak çeşitli kamu kuruluşlarının tercihleri sonucu sektörün geniş kesimlerinde fiili tekelleşmeler yaşanmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi sektörün tam ve gerçek rekabete açılması için gereken önlemleri alacaktır. İlke olarak sektördeki kamu kuruluşlarının rolü, proje denetçiliğiyle ve kamu projelerinin bütünleşikliğini sağlayacak düzenlemecilikle sınırlanacaktır. Kamu kuruluşlarının doğrudan rekabet ve ticari uygulamalar içine girmesi engellenecektir. İletişimde Altyapı-Hizmet Ayrımı Gerçekleştirilecek Gelişmiş ülkelerde iletişim sektöründe altyapı geliştirilmesi ile hizmet üretiminin birbirinden ayrılması bir zorunluluktur. Ancak Türkiye’de bu yönde bir adım henüz atılmamıştır. Yerleşik işletmecinin hem altyapıya sahip olması hem de perakende pazarda faaliyet göstermesi ciddi rekabet sorunları yaratmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi, bu ayrıma ülkemizde de gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. Altyapı ayrı bir şirket tarafından yönetilecek ve hizmet alanındaki tüm işletmecilere eşit şartlarda ve eşit tarifelerle hizmet vermesi sağlanacaktır. Yerleşik işletmeci perakende hizmetlerini ayrı bir şirket eliyle vermeye devam edebilecektir. Bağımsız bir kuruluş eşitlik koşullarını denetlemek suretiyle rekabetin adil olmasını sağlayacaktır. Altyapı-hizmet ayrımının, bunun sonucu olarak da yeni nesil altyapıların kurulması, düzenlemelerin hazırlanması, toptan ve perakende alanlarında rol alan oyuncuların farklılaştırılması gibi adımlar atılarak pazarda var olan rekabet sorununun çözümünde ilerleme kaydedilecektir. Altyapıda rekabet tesis etmek için gerekli düzenlemeler yapılarak ülkemiz altyapısının fiber optik dönüşümü sağlanacak, yeni nesil hizmetlerin verilebilmesi sağlanacaktır. 37
  • 40. Evrensel Hizmet Fonunun Amacına Uygun Kullanımı Sağlanacak İletişim sektöründen yapılan kesintilerle oluşturulan ve temel amacı telekomünikasyon hizmetlerinin evrensel yaygınlığını sağlamak olan Evrensel Hizmet Fonu, kuruluşundan bu yana etkin kullanılamamaktadır. Fon halihazırda Ulaştırma Bakanlığı eliyle kamu kuruluşlarına bilgisayar alınması gibi amacı dışında yerlerde kullanılmakta; kullanılmayan kısmı da mali genel bütçeye aktarılmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi, bu fonun, kırsal alanlar da dahil olmak üzere tüm ülkeye haberleşme olanaklarının ulaştırılabilmesi amacıyla kullanılmasını sağlayacaktır. Dezavantajlı kesimlere sağlanacak destekler ve sübvansiyonlar bu fondan karşılanacaktır. Yıllık Bilişim Şuraları Düzenlenecek Bilgiye ve zekâya dayalı ekonomide rekabet gücümüzü artırmak üzere dünyada ve ülkemizde durum tespitlerinin yapıldığı, hedeflerin ve stratejilerin belirlendiği yıllık Bilişim Şûraları düzenlenecektir. Sendikalaşma Özendirilecek Bilgi ve iletişim sektörlerinde çalışanların sendikal haklarına sahip olmaları için gereken düzenlemeler yapılacaktır. Yerli Yazılım Sanayisi Desteklenecek Yazılım ürünleri ihracat mevzuatında sanayi ürünü olarak kabul edilmediği için, sektör ihracat teşviklerinden faydalanamamaktadır. Bu durum da yazılım sektörünün uluslararası rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Cumhuriyet Halk Partisi, yazılım ürünlerini ihracat teşvikleri kapsamına alacaktır. Eğitimli çalışanların tercih edilmesini özendirmek için, bilgi ve iletişim teknolojilerinde çalışacak tüm ilgili teknik personele ve diğer sektörlerde çalışan bilişim ve yazılım uzmanlarına on yıldan az olmayacak bir süre boyunca gelir vergisi muafiyeti uygulanacaktır. 38
  • 41. Yeni girişimciler başta olmak üzere, sektördeki girişimcilerin önemli sermaye ve finansman sorunları vardır. Tekno-girişimciliğin önündeki bu sorunu aşmak için özellikle genç girişimcilere yönelik çekirdek sermayesi sağlamak üzere ulusal bir fon oluşturulacaktır. Türkiye’de bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe yazılımın payı kabul edilemeyecek kadar küçüktür. Sektörün bir bütün olarak daha etkin olabilmesi ve arzu edilen dönüşümü gerçekleştirebilmesi için yazılımın aldığı payın büyümesi zorunludur. Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi, yazılım sanayinin hızla büyümesi için yerli yazılım firmalarını teşvik edecektir. Bu teşvikler reklam ve ürün tanıtımlarına katkı sağlanması, markalaşmanın desteklenmesi, ulusal yazılımlar için farkındalık yaratma ve ulusal yazılımları kullanma bilincinin geliştirilmesi amacını taşıyacaktır. Yerli yazılımlar sadece üretim aşamasında değil, pazarlama aşamasında da desteklenecekir. Bu amaçla Cumhuriyet Halk Partisi, yerli yazılımların marka oluşturabilmeleri, toplumdaki görünürlükleri ve tanınırlıklarını artırabilmeleri ve reklamlarını yapabilmeleri için gerekli teşvikleri sağlayacaktır. Gereken yasal düzenlemeler yapılarak, yerli yazılım üreticileri, uluslararası rekabette en yüksek ölçüde desteklenecektir. Gerekli Yasal Düzenlemeler Yapılacak Bilgi ve İletişim Teknolojileri Bakanlığı Kurulacak Tüm bu sorunların nedenlerinin başında bilişim toplumuna dönüşüm sürecinin ardında gerekli siyasi iradenin bulunmaması gelmektedir. Konunun siyasi sahibi belirsiz gibidir. Bilgi ve iletişim teknolojileri konusunda görevli ve yetkili kuruluşlar pek çok bakanlık arasında dağılmış bulunmaktadır ve tanımlanan kurulların uzun süredir toplanmadığı anlaşılmaktadır. Bu sonucun da bir kez daha gösterdiği üzere, büyük bir toplumsal-ekonomik-kültürel dönüşüm gerektiren bu sürecin kararlı bir siyasi irade olmadan gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Bakanlığı adıyla yeni bir bakanlık oluşturacaktır. Bu bakanlık, bilgi ve iletişim teknolojileri ile ilgili siyasi sorumluluğu üstlenen makam olarak konunun kamu yönetimindeki başlıca sahibi olacak, konuyla ilgili diğer kurum ve kuruluşları kendi bünyesinde bir araya getirecektir. 39
  • 42. Düzenleyici Kurumların Görev Alanları ve Yapıları Yeniden Tanımlanacak İletişim sektöründeki bir diğer sorun, sektördeki düzenleyici kuruluşların görev alanlarının tam olarak belirli olmamasıdır. Rekabet Kurulu ile BTK, birbirlerinin alanlarına müdahale etmektedirler. İki üst kurulun görev alanları açıkça tanımlanmalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi, 5809 numaralı Elektronik Haberleşme Kanunu’nda gerekli değişiklikleri yaparak, Rekabet Kurulu ile BTK arasındaki yetki karmaşasına son verecektir. Yeni düzenlemede telekomünikasyon pazarındaki kurallar BTK, sektörde gerekli rekabetin uygulanıp uygulanmadığı ise Rekabet Kurulu tarafından denetlenecektir. BTK rekabetle ilgili konulardan uzaklaştırılacak, Rekabet Kurulu’nun da sektörün teknik düzenlenmesiyle ilişkisi kesilecektir. BTK kararlarının şeffaflığı sağlanarak herkese açık hale gelecek, maliyet, tarife ve benzeri hesaplarda kullanılan yöntemlere herkesin erişimi sağlanacaktır. Kurulların yapısı günün koşullarına uygun şekilde yeniden düzenlenerek ve atamalarda liyakat ön planda tutularak konusunda uzman kişiler eliyle sektörün sorunsuz büyümesi için gerekli düzenlemeler yapılacaktır. Kamu İhale Kanunu Yeniden Düzenlenecek Devlet ihalelerinde bilişim teknolojileri konusundaki mal ve hizmet alımları diğer mal ve hizmet alımlarından ayrı bir düzenlemeye sahip değildir. 4734 sayılı “Kamu İhale Kanunu” bilgi ve iletişim teknolojileri ile ilgili ürün ve hizmet alımlarında gerek duyulan hız ve kapsamlılığı karşılayamamaktadır. Bu nedenle kamu kurumları bu konudaki alımlarını, yasal düzenlemelerin izin verdiği parasal büyüklüklerle parça parça yapmak zorunda kalmakta, ya da bir başka kamu kurumuna yasayla tanınan - ancak rekabete kapatılmış - esneklikten yararlanma yoluna gitmektedir. Bu tutum, hem kamu kurumlarının işleyişinde verimsizliğe yol açmakta, hem de bu kurumların hizmetlerinden yararlanan yurttaşların mağduriyetine neden olmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi, bu verimsizliği tüm taraflar açısından giderecek yeni bir düzenleme yapacaktır. 40
  • 43. Ar-Ge Faaliyetlerinin Desteklenmesi Kanunu Genişletilecek 5746 sayılı “Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun” ileriye doğru atılmış olumlu bir adım olmakla birlikte, getirilen kolaylıklardan sadece büyük ölçekli şirketlerin faydalanabildiği görülmektedir. 5746 sayılı kanun, küçük ve orta büyüklükteki bilgi ve iletişim teknolojisi şirketlerinin de faydalanabileceği şekilde genişletilecektir. Veri Güvenliği ve İletişim Özgürlüğünün Önündeki Engeller Kaldırılacak AKP hükümeti de dahil olmak üzere, Türkiye’de pek çok çevre, internetin olanaklı kıldığı ve bilgi toplumunun gerektirdiği özgürlükçü ortamı kabullenmekte güçlük çekmektedir. İnternet siteleri, evrensel hukuk normlarına göre suç teşkil etmemesi gereken nedenlerle kolaylıkla kapatılabilmekte, uzun süre kapalı kalabilmektedir. 5651 numaralı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun,” ifade özgürlüğünü demokratik bir ülkede kabul edilebilir olanın ötesinde kısıtlamaktadır. Türkiye, 5651 sayılı yasa ile internete sansür uygulayan az sayıda ülke arasında gösterilmeye başlanmıştır. Türkiye dışında bu ülkelerin hiçbiri demokrasi ile yönetilmemektedir. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin getirilerinden gerektiği ölçüde faydalanabilmek için, bu alanın yeniden özgürlükçü bir anlayışla düzenlenmesi zorunludur. Cumhuriyet Halk Partisi, uluslararası demokrasi standartlarına uygun yeni bir yasal düzenleme ile bilişim sektörünün önünü açacak, ancak internetin zararlı etkilerinden de başta çocuk ve aileler olmak üzere toplumun tüm kesimlerini koruyacak güvenceleri sağlayacaktır. Başta sağlık verileri ve diğer hassas kişisel veriler olmak üzere tüm kişisel verileri etkin şekilde koruyacak, kişisel verilerin toplanmasını, işlenmesini, düzeltilmesini, silinmesini, yeniden dağıtılmasını uluslararası normlara uygun şekilde düzenleyen Kişisel Verilerin Korunması Yasası çıkartılacaktır. Türkiye, Avrupa Konseyi üyesi olduğu halde Siber Suçlar Sözleşmesi’ni imzalamama ayıbından 2010 yılında kurtulmuştur. Ancak, halen bu sözleşme TBMM’de onaylanmadığı gibi, iç hukukun sözleşmeye uyumlaştırılması çalışmaları da yapılmamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi Siber Suçlar Sözleşmesi’nin onaylanması ve iç hukukun uyumlaştırılmasını hızla gerçekleştirecektir. 41
  • 44. Kamudaki Bilişim Çalışanlarının Kadro Tanımları Yeniden Düzenlenecek Kamudaki bilişim uygulamalarının geliştirilmesi ve yaşama geçirilmesi, bilişim sistemlerinin işletilmesi ve bakımını üstlenen bilişim çalışanlarının kadroları, bilgi birikiminin, yetkinlik ve deneyimin doğru değerlendirilmesine olanak verecek biçimde tanımlanacaktır. Bilişim çalışanlarının teknolojideki gelişmelere koşut olarak sürekli eğitimini sağlayacak düzenlemeler yapılacaktır. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Güncellenecek 5846 sayılı “Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu” 1951 yılında, o dönemin koşulları ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak çıkartılmıştır. Bilgi ve iletişim teknolojileriyle ilgili telif hakları düzenlemeleri kanuna sonradan eklenmiştir. İlkesel düzeyde AB standartlarını içerse de 5846 sayılı kanun, günümüzün ve geleceğin gereksinimlerini tam olarak karşılamaktan uzaktır. Bu nedenle, özellikle yazılım ürünlerinin etkin kullanımı ve yazılım üreticilerinin korunmasını sağlamak amacıyla, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu yeniden ele alınarak çağın koşullarına uygun kapsam ve içeriğe kavuşturulacaktır. 42
  • 45. Kamuda Bilişim Reformu: Gerçek e-devlet Oluşturulacak Bilgi ve iletişim teknolojilerinin devlet-yurttaş ilişkisinin her iki tarafı için daha hızlı, daha rahat, daha güvenilir ve daha verimli kullanılması, çağdaş ulus devletin gereğidir. Ne yazık ki günümüzde bilgi ve iletişim teknolojilerinin bu ilişkiyi geliştirmek konusundaki potansiyelinden yeterince faydalanılamamaktadır. Mevcut e-devlet uygulamaları yüzeyseldir. Çoğu durumda bu uygulamalar sadece görünürde kalmakta, kamu kurumlarının iş süreçlerine yeterince etki edememektedir. Kamu kurumlarındaki çoğu bilişim uygulamasında işlemler bilişim sistemi dışında kişisel gayretlerle, elle yürütülmekte; sistemlerdeki veriler güncel tutulamamaktadır. Kamu kurumlarının birbirleriyle veri paylaşması ve veri alışverişi yapmasında, verinin sahibinin tanımlanamaması ve veri standartlarının olmamasından kaynaklanan ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Kamu kurumlarının ortak verileri kullanamaması, hem verilerin gereksiz yere tekrar edilmesine ve tutarsızlıklara hem de yurttaşlara zorluk çıkaran, zaman alıcı iş tekrarlarına yol açmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi, e-devlet uygulamalarını, yurttaş odaklı bir anlayışla ele alıp, hizmet niteliğini artıracak, yurttaşa külfet yaratmayacak bir yaklaşımla yeniden yapılandıracaktır. Kurumlardaki yöneticilere ve çalışanlara bilişim sistemini kullanarak iş görme alışkanlığı kazandırılacak, iş yapış yöntemleri çağa uygun biçimde değiştirilecektir. Kurumların ortak verilerle çalıştığı; işlemlerin doğru, tutarlı ve güncel verilerle, yasal düzenlemelere uygun biçimde yerine getirildiği; yerden ve zamandan bağımsız kılınmış; her an, her yerden erişilebilir uygulamalarla gerçek e-devlet yaratılacaktır. Bu girişim, hem yatay (yeni e-devlet hizmetlerinin her alanda kullanıma açılması) hem de dikey (iş süreçlerinde verimliliğin ve etkinliğin artırılması ve kamu yönetiminin bilgi toplumu doğrultusunda dönüştürülmesi) bir gelişmenin yaşanmasına yol açacaktır. Bilişim Reformunun Motoru: Büyük Ölçekli Kamu Bilişim Projeleri Bilişim Reformunun başarıya ulaşabilmesi için sadece yasal düzenlemeler, teşvikler ve eğitim projeleri yeterli değildir. Kamu kesiminin sürece öncülük etmesi, bilişim toplumuna dönüşümün ivme kazanmasına neden olacaktır. Çok büyük kaynaklar gerektirmeyen, ancak geniş kapsamlı 43
  • 46. ve etkisi toplumun hemen her kesiminde hissedilecek büyük projelerin yaşama geçirilmesi, bilişim topluma giden yolda hızla ilerlemeye olanak sağlayacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, proje yapmaya özendirmek ve bilişim reformunu etkin hale getirmek için toplumun yerel yönetimlerden sivil toplum kuruluşlarına, küçük ölçekli yerel firmalardan ulusal oyunculara tüm kesimini harekete geçirme potansiyeli taşıyan büyük ölçekli kamu projeleri gerçekleştirilecektir. Bu kapsamda örneklenebilecek öncelikli projeler şunlar olacaktır: • Tüm kentlerde ve kırsal kesimdeki yerel yönetimlerde, birbirleriyle veri alışverişinde bulunan ve kamu kurumlarıyla veri paylaşımı yapılan Kent Bilgi Sistemlerinin kurulması; • Elektrik, doğalgaz ve su dağıtım şebekelerinin ve imar verileri için ortak harita ve adres verilerinin kullanılmasına altyapı oluşturacak bilişim sistemlerin yaşama geçirilmesi; • Kentlerdeki Afet Koordinasyon Merkezlerinin ulusal düzeyde birbirlerine bağlanması; • Devlet ve üniversite hastanelerinin yanı sıra özel sağlık kuruluşlarının, sağlık ocaklarının ve aile hekimlerinin erişebileceği, hastaların tanı ve tedavi bilgilerinin paylaşıldığı “sağlık çemberi” uygulamasının yaşama geçirilmesi; • Ülkedeki tüm son kullanıcılara 7 gün 24 saat kesintisiz, sürekli teknoloji desteği sağlayacak, uzmanlaşmış teknik destek kadrolarının çalıştığı yardım masaları ve çağrı merkezlerinin oluşturulması. Yeni İş Alanları Açılacak, İstihdam Artacak Kamu kesiminin önderliğinde yürütülecek ulusal ölçekte büyük bilişim projeleri, BİT sektörünün yanı sıra başta elektronik ve iletişim sektörleri olmak üzere değişik alanlarda ürün ve hizmet sağlayan çok sayıda KOBİ ve kişisel girişimciye yeni iş alanları oluşturacaktır. Projelerin gerektirdiği donanım, iletişim altyapısı, yazılım ürünleri ve veri toplama, veri girişi, sistem kurulumu, kullanıcı desteği gibi bilişim hizmetlerini sağlayan firmalara, personel alımı ve eğitimi öncelikli olmak üzere, üretim araçlarının ve bilişim altyapılarının iyileştirilmesi/yenilenmesine yönelik destekler sağlanacaktır. Büyük kamu projelerinin ülkenin hemen 44
  • 47. her yanında istihdam yaratması amacıyla ürün ve hizmetlerin yerel üreticilerden ve hizmet sağlayıcılardan edinilmesi ilkesiyle hareket edilecektir. Cumhuriyet Halk Partisi, özel kesimdeki kuruluşların gerçekleştireceği, yeni iş alanları açan ve istihdam yaratan bilişim uygulamaları için de özendirici olacaktır. Özellikle tarım, hayvancılık, enerji, sağlık, ulaşım gibi toplumsal katma değeri ve etkisi yüksek alanlarda bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygın ve etkin kullanımı için: • Değişik sektörlere özgü bilişim çözümlerinin tanınması amacıyla sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerle işbirliği içinde bölgesel etkinlikler düzenlenecek; • Teknolojiye yatırım yapan girişimciler, yazılımların geliştirilmesi ve satın alınmasında, danışmanlık hizmetlerinin ve teknik hizmetlerin edinilmesinde uygun koşullu fonlar ve kredilerle desteklenecektir. Kamu ve özel kesimdeki bilişim uygulamalarının artması; sistem kurulumu, sistem işletimi ve bakımı, yazılım bakımı, kullanıcı desteği, çağrı merkezi ve yardım masası uygulamaları gibi değişik alanlarda uzmanlaşmış teknik eleman gereksinimi doğuracak ve istihdam ortamı yaratacaktır. Bu amaçla: • Başta genç nüfus olmak üzere bu konularda eğitilmek ve çalışmak isteyenlere, eğitim ve iş bulmak için destek sağlanacak; • Kişisel girişimcilerin evlerinden çalışması özendirilecek, özellikle uzaktan eğitim ve destek sağlayan kişilere hızlı internet erişimi ve sistem altyapısı yatırımlarında teşvikler verilecektir. Ar-Ge ve Yenilikçilikle Ülkemizin Küresel Rekabet Gücü Artırılacak Sürekli Ar-Ge çalışmaları ve yenilikçilik, firmaların küresel rekabette ayakta kalabilmeleri ve yarışı sürdürebilmeleri açısından bir zorunluluktur. Bu doğrultuda yapılacak çalışmalar şunlardır: • Ar-Ge yatırımları en geniş ölçüde desteklenecek; yıllık Ar-Ge harcamalarının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya oranı ilk aşamada hızla % 2’ye çıkarılarak, bunun yarısının kamu kesimi ve kaynağı ile gerçekleştirilmesi hedef alınacaktır. Bunun sonrasında Ar-Ge harcamaları AB standardı olan % 3’e çıkarılacaktır. 45