2. Kemikler
• Dik postürü oluşturan rijit
dokuyu meydana getirirler
• Beyin ve iç organları korur.
• Yağ ve mineralleri (CA, P)
depo eder.
• Hematopoiesis denilen kan
hücrelerinin yapımında
görev alır.
3. Kemiğin Fonksiyonları
Kaldıraç Sistemi
• Vücuttaki uzun kemikler kaldıraç kolunu oluştururken,
eklemler hareketin rotasyon komponentinin açığa
çıkartılmasında önemlidir.
• Kemikler hareketin açığa çıkartılmasında olduğu kadar
hareketin kısıtlanmasında da fonksiyon görmektedir.
Örnek; Plantar fleksiyon
hareketinde talus ve
kalkaneus arasındaki
temas hareketin aşırılmasını
engellemektedir.
5. Kemikler
Spongioz Kemik
• Araları kemik iliği ile
dolu olan birbiri ile
birleşip çaprazlaşan
trabekülleri içerir.
• Porozitesi yüksektir.
• Enerjiyi absorbe eder.
Kompakt Kemik
• Kemiklerin dış kısmını
oluşturur.
• Devamlı bir kemik kitlesi
olup birbiri ile ilişkili
vaskuler kanalları içerir.
• İskelete kuvvet ve
sertlik kazandırır.
6.
7. Kemik Tipleri
• Uzun kemikler
• Kısa kemikler
• Yassı kemikler
• İrregüler kemikler
• Sesamoid kemikler
9. • Uzun kemiğin proksimal
ve distal uçları arasında
şaft (cisim-diafiz) yer
alır.
• Kemiğin diafizi kalın bir
kompakt kemik
dokusundan oluşur ve
meduller kanalı
çevreler.
10. • Uzun kemiklerin distal
ve proksimalde bir bir
miktar kalınlaşma
gösterdiği kısım metafiz
adını alır.
• Her iki uç kısım epifiz
olarak adlandırılır.
• Kemiğin dış yüzünü
örten tabakaya periost
denir.
11. Kısa Kemikler
• Karpal ve tarsal
kemikler bu tip
eklemlerdir.
• Kompakt kemikle
çevrelenmiş spongioz
kemikten oluşur ve
şokların absorbsiyonu
ile kuvvetlerin
iletiminde görev alır.
12. Yassı Kemikler
• Kostalar, İleum, sternum
ve skapula yassı
kemiklerdir. İç ve dış
kompakt kemik tabakası
arasındaki spongioz
kemikten oluşur.
• Yassı kemikler esas
olarak çevrelediği iç
organları korumakta ve
kasların yapışma yeri
olmaktadır.
13. Düzensiz (İrregular) Kemikler
• Kafatası, pelvis kemikleri
ve vertebralar irregular
kemiklerdir.
• Spongioz kemiğin
dışındaki ince kompakt
kemik dokusundan
oluşmuştur.
• Ağırlık taşıma, yükleri
dağıtma, spinal kordu
korumak, harekete iştirak
etmek ve kaslara yapışma
yeri oluşturmak gibi
görevleri bulunmaktadır.
14. Sesamoid Kemikler
• Tendon veya eklem
kapsülü içinde yer alan
kemiklerdir.
• Sesamoid kemiklerin
fonksiyonu kasın
insersiyo açısını
değiştirmektedir.
Örnek; Patella M.
Quadriceps içerisinde
yer almaktadır.
15. Sesamoid Kemikler
• Bir diğer sesamoid kemik
1. metatarsalin tabanında
M. Fleksör Hallusis Brevis
kasının distal tendonu
içinde yer almaktadır.
• 1. metakarpalde yer alan
M. Fleksör Pollicis Brevis
kasının tendonu içerisinde
bulunmaktadır.
16. Histolojik Yapı
• Uzun kemiklerin merkezi
kısmında Harvesiyan sistemi
(osteon) yer alır.
• Osteon kemiğin uzun eksenine
paralel, çevresi intrasellüler
madde ile dolmuş ve kalsifiye
olmuş bir sütundan oluşur. Bu
sütun kemiğin lameller
sistemini meydana getirir.
• En orta kısımda Havers Kanalı
vardır. Havers kanalları bu
kanala dikey diğer kanallar ile
birbirine eklenir bu kanallara
Wolkmann Kanalları adı verilir.
17. Histolojik Yapı
• Kemiğin enine kesiti
incelenirse bu kanalların
çevresinde şekli daireye
benzeyen bir sistem
görülür, bu lameller
sistemidir. Lameller
arasında bulunan
boşluklara Lakuna
denilir ve içinde
osteoblastlar yer alır.
18. Histolojik Yapı
• Havers ve Wolkmann
kanalları içinde kemiğin
periostundan başlayıp
kemiğin medullasına
giden kan damarları
vardır.
• Lakunaları birbirine
bağlayan daha ince
kanalcıklara ise
Kanalikülü denilir.
19. Periost
• Kemiğin dış yüzeyini örten
zar olup, iki tabakadan
meydana gelmiştir.
• Dıştaki tabakaya fibröz
tabaka denir ve
fibroblastlardan zengin,
düzensiz olarak sıralanmış
bağ dokusundan oluşur.
• İç tabaka ise yassılaşmış,
iğ şeklinde (osteojenik)
hücrelerden oluşur ve
kambiyum tabakası adını
alır.
20. Kemiğin beslenmesi
• Uzun kemiklerde kemiğin
beslenmesi nutriyen arterler
ile sağlanır.
• Nutriyen arterler şaftın orta
kısımlarında nutriyen foramen
adı verilen deliklerden kemik
içerisinde girerek, Havers ve
bunu birleştiren Wolkmann
kanalları ile kemik iliğine,
ardından kemiğin proksimal ve
distal kısmına seyreder.
• Metafiz bölgesinde arter
yatakçıkları oluşturur. O
nedenle en fazla
vaskularizasyonun olduğu
bölge metafiz bölgesidir.
21. Kemiğin Beslenmesi
• Periostun direk
arterlenmesi söz konusudur
ve periostta lenfatik sistem
de vardır.
• Kemiğin korteks
tabakasında ise lenfatik
sistem yoktur.
• Periost duyu sinirleri
bakımından oldukça zengin
olmasına karşı, kortekste
duyu siniri yoktur.
• Bazen besleyici arterleri ile
birlikte kemik içine ilerleyen
sinir branşcıklarına rastlanır.
22. Kemiğin Büyümesi
• Kemiğin uzunlamasına
büyümesini sağlayan epifiz
plaklarının gelişimi kemik
şaftına göre daha güçtür.
• Belirli aylarda epifiz
plaklarındaki ossifikasyonu ya
da kemikleşme merkezlerini
görmek mümkündür.
• Doğumu takiben femurun
distal epifiz plağı radyolojik
olarak görülür. Femurun
proksimal epifiz plağı ise
görülmez ve ortalama 6 ay
içinde teşekkül eder.
• Çeşitli ossifikasyon
merkezlerinin bütünleşmesi
daha geç zaman alır. Kemikle
birleşmesi ise çok daha geçtir.
• Genellikle uzun kemiklerin
büyüme plakları bayanda 17
yaşta, erkekte ise 18 yaşta
kemikle füzyona uğrar. En geç
füzyona uğrayan epifiz plakları
kolumna vertebralistedir (25
yaşa doğru).
24. Kemik Hücreleri
• Osteojenik hücreler
Kemik gelişimi sırasında
mitoz bölünme ile
çoğalır ve osteoblastlara
farklılanırlar. Olgun
kemiklerde osteojenik
hücreler dışta bağ
dokusu periosteumda,
içte ise endosteumda
bulunurlar
• Osteoblast hücreler
Kemik dokusunun
yüzeyinde bulunurlar.
Bu hücreler, osteoid
denilen yeni kemik
matriksin organik
komponentlerini
sentezler, salgılar ve
biriktirirler.
25. • Osteositler
Kemiğin esas
hücreleridir. Asıl
fonksiyonu, kemik
matriksin devamını
sağlamaktır.
• Osteoklastlar
Büyük, çok çekirdekli
hücrelerdir, kemiğin
yeniden şekillenme
sırasında kemiği rezorbe
etmektir.
26.
27. Kemiğin yapım olayına osteoblastik aktivite
Kemiğin yıkım olayına osteoklastik aktivite
Kemiğin yıkım olayı yapım olayından fazla ise
Osteoporoz
Kemiğin yapım olayı yıkım olayından fazla ise
Osteosklerozis
28. Kemiğin Kimyasal Yapısı
• Organik Madde (%35)
• Protein tabiatindaki
maddelerdir.
• Bu maddelerin
içerisinde
fibriller,glikoaminoglika
nlardan zengin yağ
asitleri vardır.
• İnorganik Madde (%65)
• Mineraller, kalsiyum ve
fosfat kemiğin inorganik
elementleridir.
• En önemlisi Ca, Na, Mg
ve K tuzlarıdır.
29. Kalsiyum
• Kemik açısından önemi büyüktür;
1. Osteogenesis,
2. Kasların kasılabilmesi ve gevşemesi,
3. Sinirlerin uyarılabilmesi,
4. Kan damarlarının permeabilitesinin
artırılması,
5. Kalp kasının çalışabilmesi için önemlidir.
30. İskelet sistemine binen yükler
• Kompresyon kuvveti
• Gerilim kuvveti
• Parçalama kuvveti
• Bükme kuvveti
• Torsiyonel kuvvet
31.
32. Kompresyon Kuvveti
• Cismin her iki ucundan aynı düzlemde ve zıt
yönlü kuvvetlerin uygulanması sonucu oluşur.
• Vücut ağırlığı, kas kontraksiyonu, gravite ve
yukarıdan aşağı doğru etkiyen eksternal
kuvvetler kompresyon kuvveti açığa çıkartır.
35. Bükme Kuvveti
• Bükme stresi altında kemiğin bir tarafında
konveksite (gerilim), diğer tarafında konkavite
(kompresyon) meydana gelir.
36. Torsiyonel Kuvvet (dönme)
• Cisimde dördüncü bir kuvvet ortaya çıkartır.
• Cismin tümünde parçalanma kuvveti ortaya
çıkar.
• Torsiyonel kuvvet spiral kırığa yol açar, özellikle
diz ekleminde kıkırdak ve bağ yaralanmalarına
yol açar.
37. Kemiğin Kanunları
• FICK; Kemiğin gelişimindeki esas görev kaslara
aittir. Yani kemik gelişiminin pasif olduğunu
söyler.
• WIRCHOW; Kemik gelişimi aktiftir ve esas
görev kemiklere düşmektedir.
38. Kemiğin Kanunları
• WOLKMAN; Kemik gelişiminin kemik üzerine
binen yükler ile ilişkili olduğunu ortaya atmış
ve statik kuvvetler, yüklenmeler altında
kemiğin atrofiye uğradığını söylemiştir.
• MEYER; Kemiğin şekli ile gördüğü fonksiyon
arasındaki ilişkiden bahsetmiştir. Eğer ağırlık
taşıyan bir kemikse, bununla yani ağırlık ile
kemik arasındaki ilişkiden söz etmiştir.
39. Fonksiyonel Adaptasyon Kanunu
• Kemik yeni şartlara kendi iç bünyesini
reorganize ederek uyum yapabilmektedir.
• Kemikte herhangi bir patolojik durum söz
konusu olduğunda kemik buy şarta uyum
sağlayarak kendini yenileyebilmekte ve tekrar
fonksiyon görür hale gelmektedir.
41. Kuvvet ve Sertlik
• Kuvvet: Kemiğin veya herhangi bir cismin
kuvveti kırık meydana gelmeden önce
karşılayabildiği yük olarak tanımlanır.
• Sertlik: Dayanıklılık ve elastisite modülü yük-
deformasyon eğrisinin eğimi ile belirlenir.
Cisim deforme olurken, cismin yüke olan
direncidir.
42. Elastisite
• Bir cisme kuvvet uygulandığında şeklini
kaybediyor fakat kuvvet ortadan kalkınca eski
şeklini alıyorsa, Böyle cisimlere elastik cisim
denir.
43. Ünit Rezistans
• Kemiğin enine kesit birimine bir kuvvet
uygulandığında kemik bu kuvvet altında
kırılmaksızın deformasyona uğruyor ve kuvvet
kalktıktan sonra eski haline dönebiliyorsa bu
kuvvete kemiğin ünit rezistansı denir.
44. Yük-Deformasyon Eğrisi
• Bir cisme veya kemiğe eksternal kuvvet
uygulandığında cisim veya kemikte bir internal
reaksiyon oluşmaktadır. Bu durumda
uygulanan yüke eksternal kuvvet, meydana
gelen deformasyon miktarına internal
reaksiyon denilir ve yük-deformasyon eğrisi
olarak bilinir.
45.
46. Elastik Cevap
• Yüklenmenin başlangıcında, kemiğin şeklinde
bir deformasyon meydana gelir. Kemik yaklaşık
olarak %3’den fazla deformasyona uğramaz.
Bu oran yük-deformasyon eğrisinin elastik
sınırı olarak kabul edilir, çünkü bu sınır içinde
yük kaldırıldığında kemik orijinal haline ve
şekline geri döner.
47. Plastik Cevap
• Elastik cevabın sonlandığı noktadan sonra
kemik dokusunun dış lifleri değişikliğe uğrar,
kemik yıkımı oluşur.
• Plastik veya nonelastik faz olarak bilinen bu
dönemde kemikte kalıcı deformasyon
meydana gelir ve yüklenme devam ederse
kemik kırılır.
• Bu fazda yük kaldırılsa bilr, kemik orjinsl haline
dönemez.