24. SUBJEKTİF SPASTİSİTE SKALALARI OBJEKTİF SPASTİSİTE ÖLÇÜMLERİ
Ashworth / Modifiye Asworth Çok kanallı dinamik EMG ile ölçüm
Tardieu / Modifiye Tardieu Tibial H refleksi, H/M amlitüd oranı
Penn spazm sıklık skalası F dalgası
Hijyen skalası Pendulum testi
Vizüel analog skala (VAS) İzokinetik dinamometrik ölçüm
25. MODİFİYE ASHWORTH SKALASI
0 Kas tonusunda artış yok
1 Tonusta hafif artış var. Etkilenen kısım
fleksiyonda ve ekstansiyonda hareket
ettirildiğinde, önce tutukluk sonra gevşeme
hissedilir veya EHA sonunda minimal direnç
görülür
1+ Tonusta hafif artış var. Önce tutuklukla
karşılaşılır bunu takiben EHA’nın geri kalan
kısmının yarısından azında minimal direnç
görülür
2 EHA’nın büyük kısmı boyunca kas tonusunda
daha belirgin artış var. Ancak etkilenen kısım
kolaylıkla hareket ettirilir
3 EHA boyunca pasif hareket zorlayacak kadar
kas tonusunda belirgin artış var
4 Ekstremite fleksiyonda ve ekstansiyonda rijit
ASHWORTH SKALASI
0 Kas tonusunda artış yok
1 Kas tonusunda hafif artış, EHA’nın
yarısından azında hissedilen direnç
2 Daha belirgin kas tonusu artışı, EHA’nın
çoğunda hissedilen direnç, etkilenen
ekstremite kolaylıkla hareket ettirilir
3 EHA boyunca pasif hareket zorlayacak
kadar kas tonusunda belirgin artış var
4 Ekstremite fleksiyonda ve ekstansiyonda
rijit
• MAS’taki 1 ile 1+ değerlerini spastik kasta ilk
yakalama hissi fark edildikten sonra gevşeme
olup olmadığı birbirinden ayırır.
26. MODİFİYE TARDİEU SKALASI
SPASTİSİTE DERECESİ
0 Pasif EHA boyunca direnç yok
1 Pasif EHA boyunca minimal direnç, belli bir açıda yakalama
hissi yok
2 Pasif EHA yakalama hissi ile kesilir, bunu gevşeme takip
eder
3 Belirli bir açıda oluşan 10 sn’den kısa süren klonus
4 Belirli bir açıda oluşan 10 sn’den uzun süren klonus
Derecelendirilmeyen : Tutarsız ölçümler veya farklı açılarda
yakalama hissi olduktan sonra rahatlama olmaması
GERME HIZI
V1 Mümkün olduğunca yavaş
V2 Ekstremite segmentinin yerçekimine bağlı düşüş hızı
V3 Mümkün olduğunca hızlı
YAKALAMA AÇISI
R1 V3’te saptanan açı
R2 V1’de saptanan açı (ya da Pasif ROM açısı)
Spastisite açısı : R2-R1 (kas tonusunun dinamik komponentini
gösterir)
27.
28.
29. • Ağrı
• Kontraktür ve şekil bozukluğu
• Hijyen ve hemşirelik bakımını engeller
• Bası yarası gelişme riski
• Sıkışma veya basıya bağlı periferik nöropati
gelişebilir
• Kasın artmış tonusunun korunması neticesinde
enerji harcanması ve ciddi kilo kaybı
• Ciddi spastisite eklem subluksasyonu,
dislokasyonu ve kırık oluşturabilir
• Heterotopik ossifikasyon gelişme riskini artırır
OLUMLU ETKİLERİ OLUMSUZ ETKİLERİ
30.
31. SPASTİSİTE TEDAVİSİNDE AMAÇLAR
Yürüme, ayakta durma, hareket veya naklin (örneğin yataktan tekerlekli
sandalyeye) daha iyi hale getirilmesi
Otururken ve/veya yatarken eklem pozisyonlarının daha iyi hale getirilmesi
Ağrının azaltılması veya giderilmesi, ağrılı spazmların ve klonik atımların
önlenmesi
Kas tonusunun azaltılarak buna ikincil gelişecek kas boyunda kısalma,
kontraktür gelişimi gibi komplikasyonların önlenmesi
Spastik elin eşya tutması, kavraması veya taşımasının daha iyi hale getirilmesi
Kişisel bakım ve hijyenin iyileştirilmesi
Ortez uyumunu kolaylaştırmak
Cerrahi gereksinimi önlemek ya da geciktirmek
33. SPASTİSİTE TEDAVİ
Temel tedavi yöntemleri Zararlı uyaranları giderme
Uygun yatak pozisyonu
EHA ve germe egzersizleri
Eğitim
Fizik tedavi uygulamaları Lokal soğuk uygulama,
US, TENS
Ortezleme
Medikal tedavi Baklofen
Tizanidin
Benzodiazepinler
Dantrolen
Girişimsel tedavi Botulinum toksin enjeksiyonu
İntratekal baklofen
Ortopedik cerrahi Uzatma operasyonları
Tenotomi, tendon transferi
Miyotomi
Nörocerrahi Selektif dorsal kök rizotomi
34. SPASTİSİTE ARTIŞINA YOL AÇAN FAKTÖRLER
Deri ile ilişkili lezyonlar Bası yaraları
Lokal cilt enfeksiyonları, irritasyonları
Tırnak batması
Üriner sistem disfonksiyonu Üriner enfeksiyonlar
Üriner taş
Mesane retansiyonu
Gastrointestinal disfonksiyon Konstipasyon
Diare
Hemoroid, fissür, fistül
Lokal nosiseptif stimuluslar Sıkı ortez kullanımı
Fraktür, luksasyon
Heteotropik ossifikasyon
Sistemik hastalıklar Lokalize/yaygın enfeksiyon
Metabolik bozukluklar
Diğer Ani ısı değişiklikleri
Emosyonel bozukluk
Stres
Tedavide ilk adım
ağrılı uyaranların
azaltılmasıdır
35.
36.
37.
38.
39.
40.
41.
42.
43.
44.
45.
46.
47.
48.
49.
50.
51. ÜST EKSTREMİTE KASLARI BOTOX DOZU
BİCEPS 80 IU (50-100 IU)
TRİCEPS UZUN BAŞI 100 IU (50-150 IU)
TRİCEPS MEDİAL BAŞI 80 IU (40-120 IU)
TRİCEPS LATERAL BAŞI 80 IU (40-120 IU)
PRONATOR TERES 50 IU (25-75 IU)
FCU 40 IU (20-60 IU)
FCR 50 IU (25-75 IU)
FDS 60 IU (25-100 IU)
FDP 60 IU (25-100 IU)
ALT EKSTREMİTE KASLARI BOTOX DOZU
ADDUCTOR MAGNUS 100 IU (50-150 IU)
ADDUCTOR LONGUS 70 IU (50-100 IU)
ADDUCTOR BREVİS 50 IU (30-70 IU)
GASTROKNEMİUS MEDİALİS 60 IU (30-100 IU)
GASTROKNEMİUS LATERALİS 60 IU (30-100 IU)
SOLEUS 80 IU (50-120 IU)
TİBİALİS POSTERİOR 60 IU (30-100 IU)
Editor's Notes
Kelimesinden türemiş.
**Ve ÜMN sendromunun pozitif bir bulgusudur. Üst motor noron sendromu (ÜMNS) beyin, beyin sapı ve spinal kord ön boynuz proksimalindeki lezyonlar sonucu inen yolların düzenleyici etkilerinin azalması ve spinal kordda refleks arkın aşırı duyarlılığı sonucu oluşan tablodur.
**Spastisite fazik ve tonik olarak ikiye ayrılabilir. Fazik spastisite tendon cevabının artması, tonik spastisite kas tonusunun artmasıdır.
Santral sinir sisteminde her türlü tümör, enfeksiyon.
Spastisite, yıllarca tanımı ve patofizyolojisi hakkında tam bir fikir birliğine varılamamış, karmaşık bir semptomdur.
Spastisitede bu resiprokal inhibisyonda azalma sonucu antagonist kas grubunda gevşeme olmaz
Hareket sırasında antagonist kaslarda oluşan istenmeyen kasılma, muayene sırasında harekete engel olur
Resiprokal inhibisyon gerim refleksinin sağlıklı işleyişiyle gerçekleşir
Germe refleksini kas boyundaki değşimlere duyarlı bir geri bildirim sistemi gibi düşünebiliriz.
Sonuç olarak da ilgili afferent kas gama motor nöronlarla uyarılırken, antagonist kas grubu inhibitör nöron havuzu tarafından inhibe edilerek aynı anda kasılma engellenmiş olur.
Germe refleksinin hıza bağımlı olması kas iğciklerinin hıza duyarlı olması ile açıklanabilir.
Grup Ia : resiprokal Ia inhibisyonu – renshaw
Golgi tendon organı ise aktif kas kasılmasının yol açtığı kas gerimine duyarlıdır. Grup Ib duyusal afferentler tarafından innerve edilir. Bu liflerin stimülasyonu simerjist kaslarda inhibisyona yol açarken antagonist motor nöronlarda eksitasyona neden olur. Etkisi germe refleksine ters olduğu için ters gerim refleksi veya non-resiprokal inhibisyon denmiştir.
Gerim refleksi kasın uzunluğundaki değişimlerle uyarılırken ters gerim refleksi kastaki aktif gerilme ile uyarılır.
Aksonlarda kollateral filizleme+denervasyon sonrası reseptörlerde hipersensitivite+önceden sessiz olan sinapsların aktifleşmesi.
Klonus : hızlı bir kas gerimi sonrası ortaya çıkan ritmik kas kontraksiyonudur. Fazik germe refleksindeki artışın klinik görünümüdür.
Fazik germe refleksi, hızlı ekstremite hareketi ile ortaya çıkarılır ve kas kasılmaları birkaç saniye içinde hızlı bir biçimde kaybolur
Bunun tipik örnekleri klonus ve sustalı çakı refleksidir
Tonik germe refleksi hem hızlı hem de yavaş eklem hareketi ile ortaya çıkarılır
Tonus değerlendirmesinde kullanılan en yaygın skala Ashworth skalası.
Penn spazm sıklık skalası ise ekstremitede meydana gelen spazmların saatteki sıklığını ve şiddetini hastanın beyanına göre değerlendiren yine subjektif bir skala.
Hijyen skalası bir veya iki kişinin kolaylıkla veya zorlukla bakımını yapabilmesiyle alakalı bir skala.
**Spastisitenin objektif değerlendirilmesinde kullanılan ölçüm yöntemlerinin hepsi zaman alıcı ve pahalı cihazlar gerektiren uygulamalar oldukları için rutin kullanımdan çok klinik araştırmalarda tercih edilmektedir.
**Çok kanallı dinamik EMG kullanarak Tibial H refleksi ölçülmesi, Posterior tibial sinirin, popliteal fossanın posteriorundan düşük şiddetli elektriksel stimulus ile uyarılması sonucu, baldırda triseps surae kasından elde edilir. Kas iğciği afferentlerinin elektriksel olarak uyarılması ile germe refleksinin fazik özelliğini incelemek için kullanılır. H refleks amplüdünün en yüksek bileşik kas aksiyon potasiyeli amplütüdüne bölünmesiyle elde edilen H/M oranı da spastik hastalarda artmış refleks uyarılabilirliğinin incelenmesinde kullanılmaktadır.
**F dalgası a motor nöron aktivitesini gösteriyor.
**Pendulum testi ise hasta oturma ya da sırt üstü yatma pozisyonda, diz ekstansiyonda muayene masası dışına uzatılmış iken, aniden serbest bırakılması sırasında hareketin elektrogonyometrik olarak ölçümü esasına dayanır.
**İzokinetik dinamometrik ölçümde ise hasta cihaz kontrolünde ekstremitenin belli açısal hızlarla hareket ettirilmesiyle oluşan direnç ölçülür. Hızdaki artma ile dirence karşılık gelen tork değerindeki artma spastisitenin bir göstergesidir.
Ashworth skalaları ekstremitenin pasif olarak hareket ettirilmesi ile hissedilen direnci değerlendirirken uygulanan germenin hızına karşı olan direncin miktarını belirlemez. Uygulama kolaylığı ve iyi tolere edilebilmesi sık kullanım nedenidir.
Kas tonusunun pasif olarak değerlendirilmesiyle birlikte spastisitenin hıza bağımlı yönünü de değerlendiren skala Modifiye Tardieu’dur.
Başka SP’li çocuklar için geliştirilmiş daha sonra modifiye edilerek SP dışındaki hastalıklar için de kullanılmaya başlanmış.
Spastisitenin hıza bağımlı yönü de değerlendirildiği için ashworth skalasına göre daha kapsamlıdır. Fakat hem değerlendirmenin uzun sürmesi hem de değerlendiricinin tecrübeli olmasını gerektirdiği için günlük rutinde daha az kullanılmaktadır.
Etkilenen kas gruplarının saptanması için kullanılır.
Bası yarası gelişme riskini artırır.
Ekstansör spastisite, ayakta durma ve yürümeye yardımcı olabilir.
Uzun süre immobilizasyon nedeniyle kas boyunda kısalma sonucu
1-Mobiliteyi arttırmak 2-Pozisyonlamayı kolaylaştırmak ve eklem hareket açıklığının iyileştirilmesi 3-Ağrının azaltılması 4-Kas tonusunun azaltılarak harcanan enerjinin azaltılması, 7-Deformite ve postür bozukluklarının önlenmesi 5-Kişisel bakım ve hijyenin iyileştirilmesi 6-Ortez uyumunu kolaylaştırmak 8-Cerrahi gereksinimi önlemek ya da geciktirmek
Yavaş yapılan pasif germe egzersizleri refleks hiperaktiviteyi azaltarak spastisitenin baskılanmasına yardımcı olur.
Daha doğrusu istirahatte diyelim
Özellikle spinal düzeyde refleksleri inhibe ederek etki gösterir bu yüzden
Özellikle yaşlılarda ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dozu dikkatli titre edilmeli
Çünkü periferik etkili
En önemli y.e hepatotoksisite, ciddi düzeyde htoksik.
YE Kas güçsüzlüğü, hepatotoksisite, letarji, baş dönmesi, parestezi, diyare, bulantı
Clostridium Botillinum toksinidir
Fokal spastisite tedavisinde ilk seçenek
Maksimum doz: Erişkinde 600U, çocukta 400 IU’dir
Çünkü zamanla aksonal filizlenme ile yeni sinir terminalleri oluşur ve ileti yeniden başlar
Böylece oral yüksek doz baklofenin sistemik yan etkilerinden korunulur
Yanıt olsrak Ashworth skorunda 1-2 derece değişiklik beklenir
Etki sağlanmaz ise 50, 75 ve 100 µg uygulanır
3-6 ayda bir doldurulur.
Sosyal nedenlerle takip zorluğu olacaksa kontraendike. Deneme dozuna yanıtı yoksa kontraendike.
Komplikasyonları : Giriş yerinde enfeksiyon, doz aşımı ve tüp disfonksiyonuna bağlı çekilme semptomlarıyla alakalı(aralıksız spazm tremor, ateş yüksekiği, nöbet)
Bu nedenle baklofen pompasının uzman bir ekip tarafından düzenli ve dikkatli takibi gerekir.