‘‘TÜRKİYE’NİN DEPREM KABUSU VE İSTANBUL’UN KAYGILARI’’ başlıklı sunumumda;
■ Dünyanın Yapısı ve Plaka Tektoniği Kuramı.
■ Türkiye Coğrafyasının Özelinde, Küresel ve Bölgesel Jeolojik Evrim.
■ Jeolojik ve Sismik Operasyonlar, Veri Eldesi ve İşlemi ile Yorumlamadaki Esaslar.
■ Türkiye’nin Yapısal Jeolojisi ve Tektonik Elemanları.
■ Doğu Akdeniz’den Kıta Türkiye’sine Yapısal Jeolojik Görünüm.
■ Karadeniz’den Kıta Türkiye’sine Yapısal Jeolojik Görünüm.
■ Türkiye’de Deprem Tehditinin Görünümü ve Karakterizasyonu.
■ Deprem Gözlem ve Kayıt İstasyonları.
■ Sismik Dalgaların Tipleri ve Özellikleri.
■ Tsunami.
■ Zemin Sıvılaşması.
■ Depreme Dayanıklı Ev Seçerken Dikkat Etmeniz Gerekenler.
■ Binanızın Risk Değerlendirmesi ve Depreme Dayanıklı Yapı Planlaması.
■ Deprem Sırasında Ne Yapabiliriz?
■ ‘‘Fay Yasası’’ gereksinimi.
■ Türkiye’de Depremler ve Büyük Depremleri Üreten Ana Fay Hatları.
■ Kuzey Anadolu Fayı ve Beklenen Marmara Denizi Depremi.
■ İstanbul’un Deprem Riskinin Görünümü.
■ İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Deprem ve Zemin Etüdü Çalışmaları.
■ Teşekkürler
başlıkları altında paylaştığım açıklamalara yer verilmiştir.
Bilgileriniz için, lütfen.
Özer BALKAŞ
ResearchGate: https://www.researchgate.net/profile/Oezer_Balkas
Academia: https://independent.academia.edu/%C3%96zerBalka%C5%9F
SlideShare: https://www.slideshare.net/OzerBalkas2/presentations
LinkedIn: https://www.linkedin.com/in/ozer-balkas-9a0133b/
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
TÜRKİYE’NİN DEPREM KABUSU VE İSTANBUL’UN KAYGILARI
1. TÜRKİYE’NİN DEPREM KABUSU
VE İSTANBUL’UN KAYGILARI
Özer BALKAŞ
27 Mart 2023 Pazartesi Saat 20:30
İstanbul
Jeoloji Haritası
2. ÖZER BALKAŞ
Bağımsız Danışman; Petrol Arama ve Geliştirme Operasyonları, Projeleri ve Yönetimi
Independent Consultant; Operations, Projects and Management in the areas of Petroleum Exploration and Development
ÖZGEÇMİŞ:
Haziran 1973’de İstanbul Üniversitesi’nden Jeoloji Yüksek
Mühendisi ünvanı ile mezun olmuş; Aralık 1990’da, Hollanda
Uluslararası Yönetim Bilimleri Enstitüsü’nden (RVB, Maastricht,
the Netherlands) Yöneticiler İçin İşletme Yönetimi Yüksek
Lisans Diploması’nı (Executive MBA) almıştır.
1975-2014 yılları arasında Türkiye Petrolleri Anonim
Ortaklığı’nda (TPAO) çalışmış; hem Türkiye hem de
uluslararası platformlarda gerçekleşen çok sayıda ve çeşitli
petrol ve doğal gaz operasyonları ve projelerinde görev almış,
liderlik yapmıştır. TPAO'daki iş yaşamında; Arama Grubu
Başkanı, Yurt Dışı Projeler Grubu Başkanı, Planlama ve
Koordinasyon Grubu Başkanı, İnceleme ve Geliştirme Kurulu
Başkanı, Baş Danışman ve Turkish Petroleum International
Company Limited (TPIC) Yönetim Kurulu Üyesi ve Denetçisi
görevlerinde bulunmuştur.
Halen Türkiye, Doğu Akdeniz, Kuzey Afrika, komşu Orta Doğu
ülkeleri, Karadeniz, Hazar ve Orta Asya bölgelerinde; enerji
sektörlerindeki organizasyonlar, petrol ve doğal gaz yasaları ve
düzenlemeleri, arama - üretim şirketleri ve faaliyetleri, arama
ve işletme ruhsatları ile hidrokarbon kaynakları ve potansiyeli,
rezervler ve üretim trendleri konularında Bağımsız Danışman
olarak çalışmalarına devam etmektedir. Bununla birlikte,
Gerson Lehrman Group’un Enerji ve Endüstri Kurulu üyesi
olarak da görev almış bulunmaktadır.
Türkiye Petrol Jeologları Derneği (TPJD) ve TMMOB Jeoloji
Mühendisleri Odası üyesi olup, yurt içi ya da yurt dışında
yayınlanmış kırka yakın rapor ve makalesi bulunmaktadır.
THE SUM AND SUBSTANCE OF MY RESUME:
Ozer Balkas received the MSc degree in Geological Engineering from the
University of Istanbul in 1973 and advanced his career with a Graduate
Diploma (Executive MBA) at the Netherlands International Institute for
Management (RVB), Maastricht, the Netherlands in 1990.
He worked for Turkish Petroleum Corporation (TPAO) between 1975 and
2014, and took part in a variety of hydrocarbon exploration and
production activities both in Turkey and abroad. Beside his practice-
based professional career in petroleum operations and projects, Mr.
Balkas has acquired the greatest part of his expertise through his
positions as the Group Manager for the Exploration, Planning and
Coordination, and International Projects Groups, as well as his entrusted
tasks and important liabilities in the administrative and advisory councils
of TPAO. He also performed a duty as an Auditor at the Board of Turkish
Petroleum International Company Limited (TPIC) in the nineties.
Ozer Balkas currently works as a self-employed consultant in the areas
of upstream exploration and development for oil and gas in Turkey and
neighbouring countries in the Eastern Mediterranean, North Africa,
Middle East, Black Sea, Caspian and Central Asia regions. He consults
about organisations in the energy sector, laws and regulations,
exploration and production companies and their activities, exploration
licenses and production leases, hydrocarbon potential, reserves and
production trends of the regions in Turkey and its vicinity. He has also
been assigned to the Energy and Industry Council of Gerson Lehrman
Group as a member for a few years.
He is an active member of Turkish Association of Petroleum Geologists
and UCTEA Chamber of Geological Engineers, and has around forty
reports and articles, which were published in Turkey or abroad.
17. Steven A. Bowman, GeoArabia, 2011;
Summary map of plate-tectonic
movements north of the Eastern
Mediterranean Basin at ca. 90 Ma,
before the closure of the Neo-Tethyan
seaways within the Anatolian domain
(modified after Garfunkel, 2004)
Özer BALKAŞ
19. Fold and Thrust Belts from Alps to Himalayas
Özer BALKAŞ
Geologic map of the Mediterranean and Europe
Bathymetry of the Black Sea;
Gabor Tari, AAPG, Sept. 2010
20. 120-125 milyon yıl
100 milyon yıl
85-95 milyon yıl
75-84 milyon yıl
30 milyon yıl Özer BALKAŞ
Black Sea - Tectonic history and paleogeography;
Anatoly M. Nikishin et al., Marine and Petroleum
Geology, January 2015
KARADENİZ BASENLERİNİN JEOLOJİK EVRİMİ:
• Batı ve Doğu Karadeniz basenleri yay gerisi yapılar olup,
Kretase’de (65 milyon yıl) dalma batma ortamı üzerindeydiler.
• Yay gerisindeki riftleşme Geç Barremian – Aptian’da (120-125
milyon yıl) başladı. Bunu; önce Albian’deki (100 milyon yıl)
volkanik yayın gelişmesi, daha sonra da Cenomanian’de (95
milyon yıl) okyanus kabuğunun yayılması takip etti. Batı ve Doğu
Karadeniz basenleri, Cenomanian’den Orta Santonian’e kadar,
okyanus kabuğunun yayıldığı ve kıtasal kabuğun büyük ölçekte
gerilip genişlediği yerlerdi.
• Okyanus kabuğunun yayılması Santonian’de (84 milyon yıl)
sona erdi. Bu olayı, volkanizmanın Geç Santonian –
Campanian’de (75-84 milyon yıl) maksimuma ulaşması ile
volkanik yayın Pontidlere göç etmesi takip etti.
• Geç Santonian’den itibaren, termal çökme Andrusov ve
Shatsky kıtasal kesimlerini etkiledi. Geç Santonian – Eocene (40-
84 milyon yıl) çökelleri, şelfin derin kesiminin yoğun sıkılaştırılmış
çökelleridir.
• Batı Karadeniz’in güney ve güneybatı kesimlerinde gözlenen
Paleocene (60 milyon yıl) ve Eocene (40-45 milyon yıl) türbidit
basenleri; Türkiye ve Balkanlardaki orojenik kesimlerin sıkışması,
bindirme ve yükselmesinin sonucunda oluşmuştur.
• Maykopian (Paratethys) baseni (Oligocene - Alt Miocene / 20-
33 milyon yıl), sıkışmalı bir bölgesel ortamda oluştu.
• Karadeniz’in derin su basenleri, Oligecene’den (25-30 milyon
yıl) beri hızlı sedimantasyona tabi kalmış ve çoğunlukla şeyl
çökelimi olmuştur. İstanbul Boğazı’ndan çok uzakta olmayan
kanallı sistem kayıtları, Boğaziçi’nin, Eocene’den günümüze
kadar sürekli bir boğaz olduğuna işaret eder.
21. Tectonic map showing the continental fragments
involved in the evolution of Turkey as proposed by
Şengör and Yilmaz (1981); AAPG Wiki, 23 Aug 2016
Özer BALKAŞ
30. İstanbul için korkutan uyarı: ZEMİN SIVILAŞMASI
Özellikle sahil kesimlerindeki dolgu alanlarının olası bir deprem sırasında 'zemin sıvılaşması' tehdidiyle karşı karşıya
kalacağını açıklayan uzmanlar, "Dolgu alanlarını doğa tekrar geriye alır" uyarısında bulunuyor.
Zemin sıvılaşması, suya doygun zeminlerde düzenli aralıklarla gerçekleşen sarsıntılar sırasında, zeminin taşıma
kapasitesini kaybederek üzerindeki binaların toprağa gömülmesine ya da yan yatmasına deniliyor.
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna ise, "Deprem anından suya doygun zeminlerde,
tekrarlı titreşim hareketlerinde zemin taşıma kapasitesini sıfırlar. Sıfırladığı anda, üzerindeki yapı da oturma ya da
yana doğru yıkılma söz konusu olabilir.
İstanbul ölçeğinde genelde sahil bantlarımızda sıvılaşma riski olan bölgelerimiz var. Buralarda da yapılarımızı buna
göre projelendirmemiz gerekiyor" dedi. Suna, 17 Ağustos depremini hatırlatarak, "Gölcük Değirmendere'de dolgu
alanındaki binaların hepsi Sapanca Gölü'ne, Marmara Denizi'ne doğru gitti.
Deniz kenarındaki dolgu alanları her zaman risklidir. Maltepe ve Yenikapı dolgu alanlarının yeri, olası bir depremde
fay hattına oldukça yakın. Onun için bu bölgelerin toplanma alanı olarak ilan edilmesi çok çok yanlış" diye konuştu.
Özer BALKAŞ
İzmir
31. DEPREME DAYANIKLI EV SEÇERKEN DİKKAT ETMENİZ GEREKENLER:
*Binanın ruhsatının olup olmadığını kontrol edin;
Eğer binanın yapım aşamasında ruhsatı yoksa, bina teknik denetimden uzak inşaa edilmiş olabilir. Bu da binanın depreme karşı riskli olabileceği anlamına gelebilir.
*Binanın Yaşı’na bakın;
1998 yılında yapılan, afet bölgelerinde yapılacak olan binalara dair yönetmeliğe dayanan ve yıllar içinde güncellenerek kapsamı geliştirilirken 2018 yılında son halini alan
Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği, yapılar inşaa edilirken depreme karşı uyulması gereken güncel standartları belirliyor.1999 yılından sonra yapılan binalar yeni yönetmeliğe
göre yapılması dolayısıyla depreme karşı eski yapılara oranla daha güvenli. Deprem yönetmeliğine uygun binalar inşaat aşamasında yerel kurumlar tarafından da
denetlenmektedir.
*Binanın bulunduğu yeri sorgulayın;
Zemin durumu önemli. Dere yatağı ya da dolgu alanlar gibi yerlere yapılan binalar durumu depreme karşı ekstra riskli durum oluşturabilir. İlgilendiğiniz konutun zemini zayıf
bir durumda ise buna karşı önlemlerin alınıp alınmadığını sorgulamalısınız. Özellikle zayıf zeminlerde önlemleri alınmadan 8, 10 katlı binalar yüksek risk oluşturabilir.
*Binanın bodrum katını kontrol edin;
Basit ama etkili bir izlenimdir, Binanın bodrumunun nemli olması şu yalıtımının iyi olmadığını gösterir. Su yalıtımı iyi olmayan binaların taşıyıcı donatısı olan demirler zamanla
çok çabuk aşınır ve çürür. Bu durum çok riskli olabilir.
*Risk faktörlerinden kaçının;
Eğer ilgilendiğiniz evin binasında; Kolon demirlerinde paslanma, Kolon-kirişlerde çatlaklar, Betonunda deniz kabukları gibi risk belirtilerini görmeniz halinde kaçının. Betonun
hazır betonla yapılmadığını, kolon ve kirişlerin direnç ömrünün kısaldığını gösterir.
*Beton deyip geçmeyin;
Eğer binada hazır beton kullanılmadıysa ve kullanılan betonun depreme dayanıklılığı 10 mp seviyesinin altındaysa binanın depreme dayanıklılığı riskli olabilir.
*Binanın ne kadarının toprak altında olduğunu inceleyin;
Binanın taşıyıcı sistem niteliği ne kadar önemli olsa da, binanın üçte birinin toprak altında olması zemin açısından sağlamlık ifade eder. Toprak altında ne kadar fazla kat varsa
bina zemine o kadar iyi tutunur.
*Binanın tasarımı;
Genel olarak binanın tasarımının simetrik ve sürekli olması, binanın yük dağılımının sürekli ve düzenli olması için önemlidir. Kolon ve kiriş ölçülerinin simetrik olması, kısa
kolon ve kirişlerden kaçınılması gibi tasarımsal etkiler binanın depreme karşı dayanıklılık riskini etkiler.
*Binanın teknik yeterliliğini bir uzmana danışın;
İlgilendiğiniz evin mühendislik anlamında da doğru tasarlanıp tasarlanmadığı büyük öneme sahiptir. Binanın statik projesini alanında uzman bir inşaat mühendisine
göstermelisiniz. Uzman bir inşaat mühendisine gösteremiyorsanız bina projesinin onay tarihine bakın. Eğer 1999 sonrası ise, alacağınız evin binası 1999 sonrası deprem
yönetmeliğine göre denetimli yapılmıştır. Kesin bir yargı için yapı denetim firmalarından destek alabilirsiniz. İnşaat mühendisleri desteğinde yapı dayanım testi yaptırarak
seçtiğiniz evin depreme dayanıklılığını yüksek doğrulukta öğrenebilirsiniz.
Özer BALKAŞ
33. DEPREM SIRASINDA NE YAPABİLİRİZ ?
AMERİKAN ULUSLARARASI KURTARMA EKİBİ ŞEFİ DOUG COPP'UN ÖNERILERİ:
•Binalar çökerken basitçe "çömelen ve korunan’’ kişiler istisnasız her defasında ezilerek ölüyorlar. Masa, araba gibi
nesnelerin altına giren kişiler her zaman ezilirler.
•Kediler, köpekler ve bebekler'in hepsi doğal bir şekilde dizlerini ana rahmindeki gibi karınlarına doğru çekerek
kıvrılırlar. Deprem anında sizde bu şekilde kıvrılmalısınız. Bu doğal bir güvenlik ve hayatta kalma içgüdüsüdür. Daha
küçük bir boşlukta hayatta kalabilirsiniz. Hafifçe ezilecek ama yanında boşluk yaratacak bir kanepenin, geniş büyük
bir eşyanın yanında dur.
•Ahşap evler deprem anındaki en güvenli yapılardır. Sebebi basittir; ahşap esnektir ve depremin zorlamasıyla
hareket eder. Eğer ahşap bina çökerse geniş yaşam boşlukları oluşur. Ayrıca, ahşap binalar daha az yoğunlukta
yıkılış ağırlığına sahiptir. Tuğla binalar ayrı tuğla parçalarına ayrılacaklardır. Tuğlalar bir çok yaralanmalara sebep
olacaktır, ama (beton)bloklardan daha az ezilmiş vücutlar yaratırlar.
•Eğer gece yataktayken deprem olursa, basitce yuvarlanarak yataktan düşün. Yatağın çevresinde güvenli bir boşluk
oluşacaktır. Oteller müşterilerine deprem anında yatakların yanında yere uzanmalarını salık veren bir uyarı notunu
odalarda her kapının arkasına asarlarsa depremlerde çok büyük hayatta kalma oranlarını sağlayabilirler.
•Televizyon izlerken deprem olursa ve kolayca kapıdan veya pencereden dışarı kaçmak mümkün değilse, kanepe
veya büyük bir koltuğun/sandalyenin yanında cenin pozisyonunda kıvrılarak yere uzanın..
•Bina çökerken Kapı kirişlerinin altına geçen herkes ölür...Nasıl mı? Eğer kapı kirişlerinin altına geçerseniz ve kapı
kirişi öne veya arkaya doğru düşürse inen tavanın altında ezilirsiniz. Eğer kapı kirişi yana doğru yıkılırsa ikiye
bölünürsünüz. Her iki durumda da ölürsünüz!
•Hiçbir zaman merdivenlere gitmeyin/yönelmeyin. Merdivenler (ana binadan) farklı bir "frekans aralığına" sahiptir;
ana binadan bağımsız/ayrı olarak sarsılırlar. Merdivenler ve binanın geri kalanı devamlı olarak birbirlerine çarparlar,
ta ki merdivenlerin yıkılışı gerçekleşene kadar. Merdivenlere ulaşan insanlar basamaklar yüzünden yaralanırlar.
Korkunç şekilde sakatlanırlar. Bina yıkılmasa dahi, merdivenlerden uzak durun. Merdivenler binanın hasar görmesi
en muhtemel kısmıdır. Depremde yıkılmamış olsa dahi, merdivenler bağırarak kaçmaya çalışan insanların aşırı
yüklenmesi ile çökebilir. Merdivenler binanın geri kalan kısmı zarar görmemiş olsa dahi her zaman güvenlik
açısından kontrolden geçirilmelidir.
•Binanın dış duvarlarına yakın yerlerde durun, mümkünse dışına çıkın. Binanın iç kısımlarındansa dış kısımlarına
yakın yerlerde olmak çok daha iyidir. Binanın dış çevresinden ne kadar içeride olursanız, çıkış yolunuzun kapanma
ihtimali o kadar artacaktır.
•Aynen Nimitz yolundaki katlar arasındaki (yıkılan) blokların meydana getirdiği gibi, deprem anında üst yolun
yıkılmasıyla ezilen araçların içinde bulunan insanlar ezilirler. SanFransisco depreminin kurbanlarının hepsi
araçlarının içindeydiler. Hepsi öldü. Araçlarının dışına çıkıp, aracın yanına uzanıp veya oturarak kolaylıkla hayatta
kalabilirlerdi. Ölen herkes eğer araçlarından çıkıp, araçlarının yanına oturabilseler veya uzanabilselerdi yaşıyor
olabilirdi. Ezilen bütün araçların yanında -kolonların direkt olarak üzerine düştüğü araçlar hariç- 3 feet yükseklikte
boşluklar oluşmuştu.
•Enkaz halindeki gazete ofislerini ve çok miktarda kağıdın olduğu ofisleri dolaşırken kağıdın
sıkışmadığını/ezilmediğini keşfettim. Kağıt yığınlarının/kümelerinin etrafında geniş boşluklar bulunur/oluşur. Özer BALKAŞ
35. TÜRKİYE’NİN DEPREM RİSKİ EN
YÜKSEK ALANLARINDA KALAN
OKULLARIMIZ
Milli Eğitim Bakanlığını göreve bekliyoruz!
İstanbul’daki 93 okul yetmez, Türkiye’de diğer
deprem riski yüksek alanlardaki okullarda acilen
deprem performans analizlerinin yapılmasına
ihtiyaç var.
FAY YASASI NEDİR?
Afet riskini en aza indirmek ve fay hattı geçen
kentlerde, insanların can ve mal güvenliğinin
sağlanması için gündeme gelen 'Fay Yasası' ile
fay hatları üzerinde gerçekleşen yapılaşmaların
önüne geçilmesi, mevcutta var olanların ise
kentsel dönüşümle yıkılarak vatandaşların daha
güvenli bölgelere taşınması planlanıyor.
Özer BALKAŞ
36. BÜYÜK ERZİNCAN DEPREMİ (1939)
1939 Erzincan depremi veya Büyük Erzincan Depremi; 27 Aralık 1939
Çarşamba günü, merkez üssü Erzincan olan ve Amerika Birleşik
Devletleri Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS) tarafından 7,8 (±0,4) Ms
büyüklüğünde kaydedilen depremdir. 50 saniye süren deprem, yüzeyden
20 km derinlikte gerçekleşti. Sarsıntı sonucunda resmî rakamlara göre
32 bin 968 kişi hayatını kaybetti, 100 binden fazla kişi yaralandı, 116 bin
720 bina tamamen yıkıldı. Ölüm oranlarının yüksek olmasının ana
nedenleri arasında; zorlu kış şartları ile, yardımların ve arama-kurtarma
faaliyetlerinin güç koşullar altında yürütülmesi gösterildi. Seismic risk in Turkey, epicentres and main fault zones. (GFZ Deutsches GeoForschungsZentrum)
Özer BALKAŞ
40. İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NİN BiNANIZIN DEPREM
DURUMUNU BELİRLEMEK İÇİN BİNA TESPİTİ PROJESİ
Değerli İstanbullular,
Uzun yıllardır deprem endişesiyle yaşadığınızı; binbir emekle elde ettiğiniz, sevdiklerinizin anılarıyla dolup taşan sıcak
yuvanızın sizin için ne kadar değerli olduğunu biliyoruz. Beklenen İstanbul depreminde bu şehrin paydaşı olan bir kişinin bile
hayatının riske girmemesini kendimize görev edindik ve bu sebeple var gücümüzle çalışıyoruz.
Binalarımızın risk durumunu saptayabilmek için 2019 yılında başladığımız “hızlı tarama yöntemi”, akademisyenlerimizin de
sürece katılımı ile onlarca farklı yöntem arasından seçilmiştir. Zamanımızın daraldığını biliyoruz! İstanbul Büyükşehir
Belediyesi olarak 2020 yılında İstanbul’un dört bir yanında başladığımız çalışmalar ile sizin yanınızda olmak, endişelerinizi
giderebilmek ve önlem almak için aralıksız çalışıyoruz. Hayata geçirdiğimiz Bina Tespiti Projemize başvurmak artık çok daha
kolay! Bu internet sayfası aracılığı ile binanız için inceleme talep edebilir, binanızın inceleme sonucunu öğrenebilirsiniz.
Ayrıca binanız ile ilgili formu doldurarak, daha güçlü İstanbul için katkıda bulunabilirsiniz.
Deprem endişesi duymadan yaşanabilir bir İstanbul için başvurunuzu bekliyoruz!
https://binatespiti.ibb.istanbul/
https://binatespitiformu.ibb.gov.tr/basvuru/
Özer BALKAŞ
41. İSTANBUL YENİLENİYOR GÜÇLENDİRME PROJESİ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, “300 Günde 300 Proje” maratonu kapsamında hizmete aldığı “İstanbul Yenileniyor
Güçlendirme Projesi”, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımlarıyla
tanıtıldı.
İBB, hızlı tarama sistemiyle depreme karşı yüksek riskli olduğu tespit edilen E sınıfı yapılardan başlayarak, güçlendirme
çalışmalarını başlattı. “Geliştirdiğimiz bu tarama yöntemiyle, gerçekten çok önemli bir aşamayı hayata geçirdiğimizi
düşünüyorum” diyen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, başta hükümet olmak üzere, konunun tüm paydaşlarının iş birliğine
ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı. İmamoğlu, “Kalan zaman dilimi içerisinde, söylemin her daim ‘Sayın Cumhurbaşkanı’nın
tensipleriyle. Sayın Cumhurbaşkanı'nın takdiriyle. Sayın Cumhurbaşkanı'nın oluruyla’ değil; bilimin gösterdiği ışıkla,
tekniğin öngördüğü modelle, insanlarımızın kabulüyle, finansal iş birliğimizle yol yürüyoruz. Bu anlayışla 14 Mayıs'tan
sonra hızlıca harekete geçip, yol alacağız arkadaşlar. Bu işin başka bir yolu, yöntemi yok. Depreme karşı yarışıyoruz.
Depreme hazırlık konusunda sorumluluk hisseden, bilimsel, pratik çalışan, liyakate önem veren, halkın bütçesine gözü gibi
bakan bir yönetimi ülkemizin başına getirmek zorundayız” dedi. 17 Mart 2023 Cuma Özer BALKAŞ