1. MADDENİN YAPISI
VE ÖZELLİKLERİ
KONU BAŞLIKLARI:
*PERİYODİK SİSTEM
*KİMYASAL BAĞLAR
*KİMYASAL TEPKİMELER
*ASİTLER VE BAZLAR
*SU ARITIMI
2. 1)PERİYODİK SİSTEM
• İlk 20 elemente Metal ve Ametali ayırmanın kolay yolu:
• İlk 20 element için;
Sembolü 2 harfli olanlar metal: Na,Mg,Li,Ca,Be,Cu,Ag,Hg,Au,Pb,Sn...........
Sembolü 1 harfli olanlar ametal:H,O,F,N,C,B,S,P...................
Not: istisnası Cl ametal ile K metal
1A grubu elementleri: Hacıpaşa Lisesinden Nankör Kedi Rabia Cesedi Fırlattı.
2A : Beğmen Mağazalarında Canana Sarıldım Bayağı Rahatladım.
5A: Ne Pısırık Asker Subayını Bilmiyor.
6A: O Senin Sevdiğin Telgrafı Postaladım.
7A: Feride Celalin Beresini Irmağa Attı.
8A: Hergele Necip Arsız Karsını Xesti, Rendeledi.
Hatta 3B: Sıcaktan Yandım Lavaboyu Acın.
Katyon----Katıyon(veriyorsun)
Anyon----Alıyon(alıyorsun)
3. Periyodik Tablo, Metal, Ametal,
Yarı Metal Özellikleri
Elementlerin sembolleriyle gösterildiği ve özellikleri hakkında bilgi veren cetveldir
Periyotlar cetveli ilk defa dimitri Mendelev tarafından yapılmıştır(elementleri atom ağırlıkları=Kütlelerine göre düzenlemiştir )
Periyotlar cetveli yatay ve düşey sıralardan oluşmuşturP E R İ Y O T Periyotlar cetvelindeki yatay sıralardır
Elementler atom numarası en küçük ten en büyüğe doğru ( soldan – sağa ) sıralanırlar
Periyot numarası enerji seviyesini = yörünge sayısını gösterir
7 periyot bulunurPERİYOTLAR CETVELİNDE SOLDAN SAĞA DOĞRU GİDİLDİKCE 1-Atom numarası artar
2-Kütle numarası artar
3-Metalik özellik azalır
4-Ametalik özellik artar
5-Elektron verme özelliği azalır
6-Elektron alma özelliği artar
7-Atom çapı küçülür
8-Asitlik özelliği artar
9-İyonlaşma enerjisi büyür
10-Elektro negatiflik büyürLANTANİTLER :Atom numarası 58 – 71 olan elementler ( 6 periyotta )
AKTİNİTLER :Atom numarası 89 - 103 olan elementler ( 7 periyotta ) 1. Periyotta 2 element
2 . “ 8 “
3 . “ 8 “
4 . “ 18 “
5 . “ 18 “
6 . “ 32 “
7 . “ 23 “ tamamlanmamıştır
4. GRUP
• Periyotlar cetvelindeki düşey sıralardır
Periyotlar cetvelindeki düşey sıralardır
Elementler gruplara ortak kimyasal özelliklerine göre sıralanmıştır
18 tane grup vardır 8 tane A grubu
8 tane B grubu ( 8B grubu 3 gruptan oluşur ) )
• 1A Grubu ALKALİ METALLER
2A “ TOPRAK ALKALİ METALLER
3A “ METALLER
7A “ HALOJENLER
8A “ SOYGAZLAR
•
1A , 2A , ,3A , grubunda ……METALLER
4A , 5A , 6A , 7A grubunda ……AMETALLER
8A grubunda ……SOYGAZLAR
•
• PERİYOTLAR CETVLİNDE YUKARIDAN AŞAGIYA DOĞRU İNİLDİKÇE
• 1-Atom numarası artar
2-Kütle numarası artar
3-Metalik özellik artar
4-Ametalik özellik azalır
5-Elektron verme isteği artar
6-Elektron alma isteği azalır
7-Atom çapı büyür
8-Bazlık özelliği artar
•
Her grup ve periyot boyunca elementlerin özellikleri genellikle sistematik bir biçimde değişiklik gösterirler.
• Aynı grupta olan elementler sertlik , parlaklık , iletkenlik , elektron alma veya verme yatkınlıları bakımından birbirine benzerdir.
5. METALLER
•
1- Katıdırlar ( Civa = Hg hariç )
2- Yüzeyleri parlaktır
• 3- Isı ve elektriği iyi iletirler
• 4- Tel ve levha haline gelebilirler
• 5- Tek atomludurlar ( atomik yapılıdırlar )
• 6- Kendi aralarında bileşik yapmazlar
• 7- Kendi aralarında alaşım yaparlar
• 8- Elektron verme özelliğindedirler ( katyon = +)
• 9- Ametallerle iyonik bileşik yaparlar
• 10- Canlıların yapısında çok az bulunur
• 11- Erime-kaynama noktaları yüksektir
• 12- 1A,2A,3A grubunda bulunurlar
• 13- Sulu çözeltileri BAZ özelliği taşır
•
• metaller ;
- periyodik tablonun sol tarafında bulunurlar.
- genellikle dayanıklı ağır , parlak maddeler olarak tanımlanır.
- ısı ve elektriği iyi iletirler.
- dövülerek tel ve levha haline getirilebilirler.
- üzerine vurulduğunda çınlama sesi duyulur.
6. A M E T A L L E R
• 1 - katı, sıvı, gaz halindedirler
( İyot=I , karbon=C , fosfor = P , kükürt = S katı )
( Brom= Br sıvı )
( Azot=N , Oksijen=O, Hidrojen=H klor=Cl gaz )
• 2 - Yüzeyleri mattır
• 3- Isı ve elektriği iyi iletmezler
• 4- Tel ve levha haline gelemezler
• 5- İki ve daha fazla atomludurlar ( molekül yapılı
• 6- Kendi aralarında bileşik yaparlar
• 7- Kendi aralarında alaşım yapmazlar
• 8- Elektron alma özelliğindedirler ( Anyon= - )
• 9- Kendi aralarında Kovalent bileşik yaparlar
• 10- Canlıların yapısında bolca bulunurlar
• 11- Erime-kaynama noktaları düşüktür
• 12- 4A,5A,6A,7A grubunda bulunurlar
• 13- Sulu çözeltileri ASİT özelliği taşır
• Ametaller ;
- periyodik tablonun sağ tarafında bulunurlar.
- genellikle parlak olmayan ( mat ) maddeler olarak tanımlanır.
- ısı ve elektriği iyi iletmez.
- dövülerek tel ve levha haline getirilemezler kırılgan yapıdadırlar.
- ametaller ve bileşikleri değişik alanlarda kullanılırlar.
• Örnek : Klor ve bileşikleri ;
Örnek : Klor ve bileşikleri ;
Kuru temizlemede kirlerin çözünmesinde,
Yüzme havuzlarının bakterilerden arındırılmasında,
Tuvalet temizliğinde ,
Hidroklorik asit yapımında ,
Tarımda yabani otların temizlenmesinde,
İçme sularının bakterilerden arındırılmasında,
Antiseptik ve dezenfektan olarak kullanılan ilaçların yapımında
7. Y A R I M E T A L L E R
• Hem metallerin hem de ametallerin özelliklerini bir arada taşıyan elementlere denir.
• Yarı metaller bazı fiziksel özellikleri ve görünüşleri yönünden metallere , kimyasal özellikleri bakımından daha çok ametallere benzerler.
• Yarı metaller sınıfında 8 element bulunur
Bor = B Silisyum = Si Germanyum = Ge Arsenik = As
Antimon = Sb Tellür = Te Polanyum = Po Astanit = At
•
1 – Parlak veye mat olabilirler
2 - Elektrik ve ısıyı ametallerden daha iyi metallerden daha az iletirler.
3 - İşlenebilirler ( tel ve levha haline getirilebilirler )
4 - Kırılgan değildirler.
• Yarı metaller
- elektronik devre elemanlarında ,
- değişik alanlarda ( mikroskop mercekleri , projektörlerde ) kullanılır.
• S O Y G A Z L A R
• 1- Doğada gaz halinde bulunurlar
• 2- Kararlı yapıdadırlar
• 3- Bileşik oluşturmazlar
• 4- Tek atomludurlar
• 5- Erime kaynama noktaları düşüktür
• 6- Periyodik tabloda 8A grubunda yer alırlar
•
Helyum = He Argon = Ar Ksenon = Xe
Neon = Ne Kripton = Kr Radon = Rn
9. 2)KİMYASAL BAĞLAR
Kimyasal bağ, moleküllerde atomları birarada tutan kuvvettir. Bir bağın oluşabilmesi için atomlar tek başına bulundukları
zamankinden daha kararlı (az enerjiye sahip) olmalıdırlar. Genelleme yapmak gerekirse bağlar oluşurken dışarıya enerji verirler.
Atomlar bağ yaparken, elektron dizilişlerini soygazlara benzetmeye çalışırlar. Bir atomun yapabileceği bağ sayısı, sahip olduğu veya
az enerji ile sahip olabileceği yarı dolu orbital sayısına eşittir.
Soygazların bileşik oluşturamamasının sebebi bütün orbitallerinin dolu olmasındandır
İYONİK BAĞLAR
İyonik bağlar, metaller ile ametaller arasında metallerin elektron vermesi ametallerin elektron almasıyla oluşan bağlanmadır.
Metaller elektron vererek (+) değerlik, ametaller elektron alarak (–) değerlik alırlar. Bu şekilde oluşan (+) ve (–) yükler birbirini
büyük bir kuvvetle çekerler. Bu çekim iyonik bağın oluşumuna sebep olur. Onun için iyonik bağlı bileşikleri ayrıştırmak zordur.
Elektron aktarımıyla oluşan bileşiklerde, kaybedilen ve kazanılan elektron sayıları eşit olmalıdır.
İyonik katılar belirli bir kristal yapı oluştururlar.
İyonik bağlı bileşikler oda sıcaklığında katı halde bulunurlar.
İ;İyonik bileşikler katı halde elektriği iletmez. Sıvı halde ve çözeltileri elektriği iletir.
NaCl, MgS, BaCl2 bileşikleri iyonik bağlı bileşiklere örnek olarak verilebilir.
KOVALENT BAĞLAR
Hidrojenin ametallerle ya da ametallerin kendi aralarında elektronlarını ortaklaşa kullanarak oluşturulan bağa kovalent bağ denir.
a. Apolar Kovalet Bağ
Kutupsuz bağ, yani (+), (-) kutbu yoktur.
İ;İki hidrojen atomu elektronları ortaklaşa kullanarak bağ oluştururlar
b. Polar Kovalent Bağlar
Farklı ametaller arasında oluşan bağa polar kovalent (kutuplu) bağ diyoruz.
Elektronlar iki atom arasında eşit olarak paylaşılmadığından kutuplaşma oluşur ve buna polar kovalent bağ denir. Bu polarlığı HF
molekülü ile açıklamaya çalışalım:
Hidrojen ve Flor elektron ortaklığı ile bileşik oluşturmuş durumdadır. Florun elektron alması yani elektronu kendisine çekme gücü
hidrojenden daha fazla olduğundan elektron kısmen de olsa Flor tarafındadır. Dolayısıyle Flor kısmen (-), Hidrojen ise kısmen (+)
yüklenmiş olur. Bu olaya kutuplaşma, bu tür bağa polar kovalent bağ denir
10. 3)KİMYASAL TEPKİMELER
• Kimyasal Değişim:
• KİMYASAL DEĞİŞİM= Maddelerin iç yapısında meydana gelen
değişimlerdir.
Kibritin yanması Kağıdın Yanması Mumun Yanması Yumurtanın
Pişmesi Yemeğin pişmesi…Kimyasal Değişimlerde maddeyi oluşturan
atomlar arasındaki bağlar kopar ve yeni bağlar oluşur.Kimyasal
Değişimlerde atomların proton ve nötron sayılarında herhangi bir değişim
olmaz. Sadece elektron sayıları değişir.( Elektron alış-verişi ya da
ortaklaşması ile) Kimyasal Değişimler sonunda atomların cinsi
değişmez.Sadece aralarındaki bağların yeri ve sayısı değişir.KİMYASAL
TEPKİME= Element ya da bileşiklerin kimyasal değişime uğrayarak yeni
maddeler oluşturduğu olaylara KİMYASAL TEPKİME
denir. Önemli:Kimyasal Tepkimelerde atomların tür ve sayısı değişmez
dolayısıyla;-Toplam Kütle,-Toplam proton ve nötron sayıları,-Toplam
elektron sayısı-Toplam yük;DEĞİŞMEZ!!!! Hidrojen + Oksijen ---->
Su 2H2 + O2 ----> 2H2O4 gram + 32 gram ----> 36
gram [H=1 gram, O= 16 gram
11. BİR KİMYASAL TEPKİME
DENKLEŞTİRİLİRKEN
• Tepkimeye giren ve çıkan bileşiklerdeki atom sayıları bulunur.
• “Girenler ve ürünlerin atom sayıları eşit olması gerekir.” Kuralına göre denkleştirme yapılır.
• Denkleştirme yapılırken H ve O atomları en sona bırakılır.
• Örn:
• H2 + O2 ----> H2O
• Örn:
• Mg + HCl ----> MgCl2 + H2
• Örn:
• Al + H2SO4 ----> Al2(SO4)3 + H2
• Örn:
• Fe2S3 + O2 à Fe2O3 + SO2
• Örn:
• C3H8 + O2 ----> CO2 + H2O
• Örn:
• C6H12O6 + O2 ----> CO2 + H20
• Örn:
• Fe + O2 à Fe2O3
• Örn:
• N2 + H2 ----> NH3
• Na + H2O ----> NaOH + H2
• C3H8 + O2 ----> CO2 + H2O
•
12. • Ekzotermik Tepkime Nedir?Gerçekleşirken dışarıya ısı veren tepkimelere Ekzotermik Tepkime denir. Bu tepkimelerde maddenin
Nedir?Gerçekleşirken dışarıya ısı veren tepkimelere Ekzotermik Tepkime denir. Bu tepkimelerde maddenin
enerjisi azalır. Araba Ekzozu kelimesi ile çağrıştırılarak dışarı ısı verdiği daha kolay hatırlanabilinir.
Örnek Olarak
*suyun donması
H2O(s) ---> H2O(k)+ ısı
*bulutlarda kar ve yağmur oluşumu
H2O(g) ---> H2O(s)+ ısı
*kuvvetli asitlerin su ile tepkimesi
*çekirdekte meydana gelen fizyon tepkimesi
*şimşek oluşumu
*su oluşumu
H2(g) + 1/2O2(g)--->H2O(g) + ısı
*demirin oksitlenmesi (demirin paslanması)
2Fe(k) + 3/2O2(g)--->Fe2O3 + ısı
C+O2--->CO2 + ısı
C2H6 + 7/2O2 --->2CO2 + 3H2O + ısı
Endotermik Tepkime Nedir?Gerçekleşirken dışarıdan ısı alan tepkimelere Endotermik Tepkime denir.Bu tepkimelerde maddenin
Nedir?Gerçekleşirken dışarıdan ısı alan tepkimelere Endotermik Tepkime denir.Bu tepkimelerde maddenin
enerjisi artar.
Örnek Olarak
*buzun erimesi
H2O(k) + ısı ---> H2O(s)
*suyun buharlaşması
H2O(s) + ısı ---> H2O(g)
*gaz hâlindeki atomdan bir elektron koparılması
*gaz moleküllerinin birbirinden ayrılması
*çiğ yumurtanın pişmesi
*amonyum nitrat ile suyun tepkimesi
*şekerin suda çözünmesi
C6H12O6(k) + ısı --->C6H12O6(suda)
CaCO3 + ısı---> CaO + CO2
KCIO3 + ısı---> KCI + 3/2O2
NH4CI + ısı ---> NH3 + HCI
13. Kimyasal Tepkimelerin DenkleştirilmesiKimyasal tepkimelerde bir denklemi denkleştirirken,denklem eşitliklerini eşitleyip
DenkleştirilmesiKimyasal tepkimelerde bir denklemi denkleştirirken,denklem eşitliklerini eşitleyip
denkleştirmemiz mümkündür.Böylece bir eşitliği yazıp denklemi denkleştirmiş olacağız. Örneğin Karbon-Hidrojen-Oksijen içeren bir
bileşiğin yanması.Karbon-Hidrojen-Oksijen içeren bileşikler oksijen gazı ile yakıldığında karbondioksit ve su verirler.
Formül İfadesi: C6H14O4 + O2 → CO2 + H2O
C Eşitliği : C6H14O4 + O2 → 6CO2 + H2O
H Eşitliği : C6H14O4 + O2 → 6CO2 + 7H2O
Bu durumda denklemin sağ tarafında 19 oksijen(O) atomu vardır(yedi su molekülünden 7 ve altı karbondioksit molekülünden 12 oksijen
atomu olmak üzere).Sol tarafta 19 oksijen atomu olması için , 4 oksijen bileşikte bulunduğundan ilave 15 oksijene gerek
duyulmaktadır.Bu nedenle O2 nin katsayısı 15/2 olmalıdır.
O Eşitliği : C6H14O4 + 15/2O2 → 6CO2 + 7H2O (denklem eşitlendi)
Katsayıların son kez düzenlenmesi:Kesirli sayılar kabul edilebilir olmasına karşın,genel eğilim tüm katsayıların tam sayı olacak şekilde
çarpılmasıdır.Bu eşitlik tüm katsayılar iki ile çarpıldığında kesirden kurtarılmış olur.
2C6H14O4 + 15O2 → 12CO2 + 14H2O (katsayılar tam sayı olarak eşitlendi)
Son Kontrol: Denklemin tam olarak eşitlediğinden emin olmak için son kontrolümüzü yapıyoruz.
Sol Taraf: (2*6)=12C;(2*14)=28H;[(2*4)+(15*2)]=38O
Sağ Taraf: (12*1)=12C;(14*2)=28H;[(12*2)+(14*1)]=38O
Görüldüğü gibi bir eşitlikten yararlanarak kimyasal tepkime denklemimizi doğru bir şekilde denkleştirmiş olduk
14. 4)ASİTLER VE BAZLAR
• ASİTLER
• Asitler, çözeltiye hidrojen iyonu bırakan bileşiklerdir. Bütün asitler hidrojen (H+) içerir. Genelde;
• 1- Ekşi bir tada sahiptirler.
2- İndikatörlerin rengini değiştirirler. (Asitler litmus kağıdını kırmızıya çevirirler).
3- Bazlarla reaksiyona girdiklerinde tuz ve su oluştururlar. Bundan başka çok çeşitlilik gösteren başka özellikleri de
bulunur. Bu spesifik özellikler, anyon muhtevası ve ayrılmamış molekülerden dolayı olur. Çeşitli asitlerin
molekülleri, çözeltiye farklı miktarda serbest Hidrojen bırakma eğilimindedirler.
• Hidroklorik asit (güçlü asit)
HCI H + CI –
• Asetik asit (zayıf asit)
C2 H4 O2 (CH3COOH)
Asetik asit; (sirke) zayıf iyonize olur ve serbest oksijenden az miktarda çözeltiye bırakır. Güçlü asit ve bazlar
iyonlarına ayrılır ve ayrılmış halde bulunur. Bu asit olarak tek yönlü ok ile ifade edilir. Zayıf asit ve bazlar sürekli
olarak iyonizasyon prosesi altındadırlar. Serbest iyonlar sürekli olarak tekrar kombine olurlar. Bu durum çift yönlü
ok ile belirtilir.
• Asidik olan bir su asit nötralizerleri ile arıtılır. Su asidik ise geçtiği yerlerde zamanla mavi-yeşil lekeler ortaya çıkar.
pH testleri ile suyun asidik olup olmadığı anlaşılabilir.
Asit nötralizer olarak kalsit kullanıldığı zaman suya karışan çözünmüş kireç taşları su sertliğinin artmasına neden
olur.
Soda veya sodyumhidroksit ile de pHyükseltilebilir.
•
15. • BAZLAR
• Bazlar, hidroksit iyonu bırakan maddelerdir. Örnek olarak Sodyum hidroksit (NaOH) ve amonyum hidroksit
(NH4OH) verilebilir.
• Sodyum hidroksit,
Na OH Na + + OH –
• Amonyum hidroksit,
NH4OH NH4+ + OH –
• Genelde;
1- Acı tada sahiptirler.
2- Kaygan hissiyatı verirler.
3- İndikatörlerin rengini değiştirirler. (Litmus kağıdını mavi yaparlar).
Amonyum hidroksit, zayıf bir bazdır ve çökeltiye az miktarda hidroksit iyonu bırakırlar. Güçlü baz ve zayıf baz
durumu da asitlerde olduğu gibidir.
• pH
• pH suyun asitlik veya bazlık durumunun bir ölçüsüdür ve logaritmik bir ölçüdür. Saf su H ve OH iyonları açısından
dengelidir ve PH değeri 7’dir.
• PH<7 ise asidik , PH>7 ise baziktir.
• PH H+ iyonlarının elektrik potansiyellerine bağlı olarak veya renk indikatörleri ile ölçülebilir.Düşük PH’lı sular
çoğunlukla, hız kısıtlayıcı reaksiyon olan katot reaksiyonunu kolaylaştırıp, korozyonu artırır. Bu parametre içme
suyunun güvenliği hakkında direk bilgi vermez. Düşük pH ve aynı zamanda düşük TDS ‘li sular korozif olduğu için
borulardaki birtakım zehirli metalleri çözebilir. Yüksek pH ‘a sahip sularda da pH’ı yükselten kimyasalların zararlı
olup olmadığı belirlenmelidir.
pH: hidrojen iyon konsantrasyonu veya sudaki hidrojen potansiyeli.
• pH’ın asitlik ve alkalilikle ilişkisi
• Asidite,alkalinite ve pH derecesi ayrı ayrı şeylerdir. Mesela hidroklorik asidin, sülfirik asidin ve hidroklorik asidin 0.1
normal eriyiklerinin (1 litre suda 1 litre eşdeğer gram ağırlıkta asit bulunan eriyik normal eriyiktir.) asiditesi
birbirinin aynıdır. Halbuki bu eriyiklerin pH değerleri farklı ve sırasıyla 1.08, 1.20,2.889’dur. Asitlik bir yetenek
faktörü olup bazları nötürleştirmek kapasitesi olarak belirlenir; aynı şekilde alkalilikte bir yetenek faktörüdür ve
asitleri nötrleştirme kapasitesidir. Halboki pH değeri aksine bir şiddet, yoğunluk faktörü olup hidrojen iyonlarının
konsantrasyonunu gösterir. PH değeri asitlik ve alkalilik aktivitesinin (faaliyet derecesinin) bir ölçüsüdür.
Alkalilik bir sudaki HCO3, CO3 ve OH köklerinin toplamının me/lt veya mg/lt cinsinden eşdeğeri kalsiyum karbonat
olarak verilmektedir. Asitlik de aynı şekilde sudaki SO4,CI,NO3 ve diğer asit köklerinin toplamına karşı gelen
eşdeğer CaCO3 miktarını me/lt veya mg/lt cinsinden göstermektedir.
Yani alkalilik ve asitlik terimleri eriyikte mevcut HCO3 ve SO4 gibi birçok köklerin ağırlığını göstermekte fakat
bunların hiçbiri eriyiğin kimyasal aktivitesi hakkında fikir vermemektedir. Halbuki pH , eriyiğin kimyasal aktivitesinin
bir ifadesidir; zira eriyik ne kadar aktif ise o kadar çok iyonize olacak ve içindeki H+ iyonu miktarıda ona göre
artacaktır.
16. Asidik ve Bazik Ortamda İndikatörlerin
RenkleriASİDİK VE BAZİK ORTAMDA
İNDİKATÖRLERİN RENKLERİ
İndikatörler; pH değiştikçe çözeltide renk değiştiren karmaşık yapılı
organik bileşiklerdir.
Örneğin metil oranj, pH’sı 3,1’in altında olan çözeltilerde kırmızı ve
pH’sı 4,5’in üstünde olan
çözeltilerde sarıdır. Bu indikatörün 3,1-4,5 pH aralığındaki rengi sarı
ve kırmızının değişen bir
karışımıdır. İndikatörlerin renkleri, çözeltideki hidrojen iyonları
konsantrasyonuna bağlıdır.
İndikatörlerin renklerinin tonu çözeltinin pH’sı düştükçe veya
yükseldikçe değişir. Bugüne kadar
birçok indikatör bulunmuş olup bunların hemen hepsi
kullanılmaktadır. İndikatörlerin birkaçı
aşağıdaki tabloda verilmiştir.
17. 5)SU ARITIMI
• Su kaynakları bulundukları ve geçtikleri bölgelerin
jeomorfolojik özelliklerine göre,içerilerinde değişik
iyonlar bulundurur.İçerisinde kalsiyum,magnezyum ve
demir iyonları bulunduran sular,sert su olarak
tanımlanır.Sert suların iki önemli zararlı etkisi vardır.
• Sert sularda bulunan kalsiyum,magnezyum ve demir
iyonları,sabun ile birleşerek çökelek oluşturur ve
sabunun köpürmesini engeller.Böylece,sabun temizleme
işlemini yerine getiremez ve sabun israf olur.Isıtma ve
soğutma sistemlerinde sert su kullanıldığında sistemin
borularında ve kazanlarında zamanla tortular oluşur.Bu
tortular sistemin yıpranmasına ve sistemin verimini
düşmesine sebep olur.Bu nedenlerden dolayı sert sular
kullanılmadan önce yumuşatılmalıdır.Yumuşatma
yöntemleri suyun sertlik durumuna göre değişiklik
gösterir.Çünkü,sert sular genel olarak geçici sertliğe
sahip sular ve daimi sertliğe sahip sular olmak üzere iki
ana grupta toplanır. Geçici sertliğe sahip sular :
İçerisinde Ca++ ve Mg++ iyonlarını, bikarbonat (HCO3)
tuzlarını bulunduran sulara denir. Daimi sertliğe sahip
sular : Suda çözünmüş CaCl2 veya CaSO4 tuzları var ise
bu tür sulara daimi sertliğe sahip sular denir.
18. SERT SULAR
• Su kaynakları bulundukları ve geçtikleri bölgelerin jeomorfolojik özelliklerine
göre,içerilerinde değişik iyonlar bulundurur.İçerisinde kalsiyum,magnezyum ve demir
iyonları bulunduran sular,sert su olarak tanımlanır.Sert suların iki önemli zararlı etkisi
vardır.
Sert sularda bulunan kalsiyum,magnezyum ve demir iyonları,sabun ile birleşerek
çökelek oluşturur ve sabunun köpürmesini engeller.Böylece,sabun temizleme işlemini
yerine getiremez ve sabun israf olur.Isıtma ve soğutma sistemlerinde sert su
kullanıldığında sistemin borularında ve kazanlarında zamanla tortular oluşur.Bu
tortular sistemin yıpranmasına ve sistemin verimini düşmesine sebep olur.Bu
nedenlerden dolayı sert sular kullanılmadan önce yumuşatılmalıdır.Yumuşatma
yöntemleri suyun sertlik durumuna göre değişiklik gösterir.Çünkü,sert sular genel
olarak geçici sertliğe sahip sular ve daimi sertliğe sahip sular olmak üzere iki ana
grupta toplanır. Geçici sertliğe sahip sular : İçerisinde Ca++ ve Mg++ iyonlarını,
bikarbonat (HCO3) tuzlarını bulunduran sulara denir. Daimi sertliğe sahip sular : Suda
çözünmüş CaCl2 veya CaSO4 tuzları var ise bu tür sulara daimi sertliğe sahip sular
denir.
19. Sulardaki sertlik nasıl giderilir?
Suda Bulunan Ca2+ ve Mg2+ iyonları suya sertlik verir. Eğer bu iyonlar çöktürülürse yumuşak su
elde edilebilir.
1. Suların kaynatılması ile yumuşak su elde edilebilir.
Su + Ca2+ +CO32- + ısı CaCO3(kalsiyum karbonat tuzu dibe çöker) + Su (yumuşatılmış su)
2. Reçine kullanılmasıdır. Ca2+ ve Mg2+ iyonlarını sudan uzaklaştırmak için iyon değiştirici
reçineler kullanılır. Bu yöntemde su reçineden süzülür ve süzülme işlemi sırasında reçinelerde
bulanan Na+ iyonları, Ca2+ ve Mg2+ ile yer değiştirir. Böylece sular yumuşamış olur.
Suyun içerisinde su molekülleri ve sertlik veren iyonlar dışında sağlığımızı tehdit eden mikroplar
ve çeşitli kimyasal maddeler vardır. Fakat musluklardan akan su bize gelene kadar bakterilerden
ve kimyasal maddelerden arındırılır. Bu işlemlere dezenfeksiyon denir.
Klor; en eski, en ucuz ve en yaygın dezenfektan(mikrop öldürücü) dır.Klor kalıcı etkilere sahiptir.
Suya karıştığında içindeki mikroplara etki ederek onları öldürür. Ancak klorunda öldüremediği
mikroorganizmalar vardır. Fakat klorun öldürdüğü mikroorganizmalar, öldüremediklerinden daha
fazla olduğu için oldukça başarılı bir dezenfektan olarak kabul edilir.
21. 1.I. K maddesi ele kayganlık veriyor
II. L maddesi çinkoya (Zn) etki ederek Hidrojen gazı
açığa çıkarıyor
III. K ve L maddesi birleşerek M maddesini oluşturuyor
Buna göre K,L,M Aşağıdakilerden hangisidir?
K M L
A) baz asit tuz
B) tuz baz asit
C) asit baz tuz
D)baz tuz asit