Publicité

Gazi̇antep Afad psi̇kososyal destek çalişma grubu çalişana huzur sunumu

20 May 2015
Publicité

Contenu connexe

Publicité

Gazi̇antep Afad psi̇kososyal destek çalişma grubu çalişana huzur sunumu

  1. 2 3 4 5 6 GÜNDEM 7 1
  2. ÇALIŞANA DESTEK SEMİNERLERİ
  3. Çocuk Acil Rehabilitasyon Edinme Servisi DAVRANIŞ KONUŞMA EMPATİK TANIMA BEDEN DİLİ PSİKOLOJİ K YAKLAŞIMLI RUH DİLİ ANLAŞMA LİSANLI ZİHİN DİLİ SEVGİ YAKLAŞIMLI GÖNÜL DİLİ İLETİŞİM
  4. Dünyada, Son Yıllarda Doğal Afetlerin Ve İnsan Odaklı Acil Durumların Oluşum Sıklığının Giderek Artmasıyla Meydana Gelen Kayıp Ve Hasar Da Artmaktadır. Dolayısıyla; Acil durumlarda, Her Yıl Milyonlarca insanın Yaşamı Olumsuz Etkilenmektedir. Dezavantajlılar !.. Destekler Kurumlar !.. Hazırlama - Koruma - Tahliye -Yerleştirme - Bakım Ve Yaşamlarını Destekleme Programı
  5. Çocuk Acil Rehabilitasyon Edinme Servisi HEDEF GRUP TERAPİSİ SURİYELİ GENÇLER SUÇA İTİLENLER! EVDEN KAÇANLAR! SOKAĞA İTİLENLER! ÇALIŞAN ÇOCUKLAR! OKULDAN KAÇANLAR! SOKAKTA YAŞAYANLAR! ÇALIŞTIRILAN ÇOCUKLAR! DİLENDİRİLEN ÇOCUKLAR! KENDİNE ZARAR VERENLER! DAVRANIŞ SORUNLARI OLANLAR! İSTİSMARA UĞRAYAN ÇOCUKLAR! SAPKINLIK VE SUÇA YÖNELENLER! İLLEGAL ÇETELEŞMEYE GİRENLER! TEDAVİDE VE CEZAEVİNDE OLANLAR! MADDE KULLANMAYA BAŞLAYANLAR! BÖLÜCÜ EYLEM VE TUZAĞA DÜŞENLER! ŞİDDET EĞİLİMLİ VE KAVGA EDENLER! UYUŞTURUCU MÜBTELASI - BAĞIMLILAR! İNTERNET VE SANAL TUZAKTA OLANLAR! A K R A N AİLE TOPLUM
  6. İSTEK ARAMA AYIKLAMA TEMİZLEME YÖNELİŞ AYDINLANMA
  7. ARINMA DİKKAT DÜZELME TOPLANMA DİNLEME GÜZEL OLANI YAŞAMA
  8.  FİKİR  ÜRETİM İZLEME HARMANLAMA OLGUNLAŞTIRMA GLOBAL SİNERJİYE KATILIM MUTLAK DOĞRUYA ERİŞİM NETİCEYİ SEVGİYLE BİRLEŞTİREREK SERİN HUZUR’U YAŞAMA HALİ
  9. EVRENSEL OLGUNLUK KİŞİSEL OLGUNLUK SOSYAL OLGUNLUK SARMAL OLGUNLUK
  10. grup topluluk sınıf millet din toplum devlet dünya evren yaşama birey grup topluluk sınıf millet din toplum devlet dünya evren yaşama birey Toplum Alışveriş Fert
  11. KENDİNE YARDIM “Benim BASIC Ph ım ne?”- Debriefing Empati kurMA Kendine üzülmeye müsaade et Rutin yaşama geçiş Müdahaleyi tek başına yapmamak Grubun bir birine destek olması; Sınırları koymak Profesyonel destek Sosyal ilişkileri sürdürmek, Olay dışı konuşmak, aile ile irtibat kurmak ; Eğitim ve bilgileri arttırmak Destekleyici iç konuşma Kendine kabul göstermek Kendine iyi bakmak Gerçekçi beklentiler Çalışmalar sırasında ara vermek
  12.  AŞIRILIK  ENDİŞE  KORKU  UTANÇ  ANKSİYETE  SUÇLULUK  ÖFKE  SUÇLAMA  İNAT  REDDETME  ÇARESİZLİK  SAYGISIZLIK  PSİKOZ  BOZUKLUK  KARMAŞA  ZORLAMA  ROL KARIŞIKLIĞI  ROLLERİN DÖNMESİ  ARGO KONUŞMALAR  TUTARSIZLIK  GÜVENSİZLİK  SOYUTTLAMA  TAKLİDCİLİK  KÜNTLÜK  KUŞGUCULUK  ACELECİLİK  AŞIRI HEVES  DÖVÜŞKEN  ŞAŞKINLIK KARARSIZLIK İNKAR TENKİTÇİ İNTİBAKSIZLIK HAYALLEME EFKAR KOMPLEKS AYRICALIKLILIK YARGILAMA  ALKOL,SİĞARA ÖZGÜVEN EKSİKLĞİ DEPRESYON BENLİK İSTRES ŞİDDET BAĞIMLILIK KAVGA ÇATIŞMA BENLİK KENDİNİ KAYBETME
  13. Genel Bakış Bu toplantının konusunu açıklayan hızlı bir genel bakış Gündem Soru(n)lar Beklentiler
  14. Beyin Fırtınası Etkinliği  Fikir üretin  Yaratıcı düşünmeyi “harekete geçirmek” için oyunlardan ve alıştırmalardan yararlanın  Fikir üretimi yavaşladığında, yeni fikirleri ortaya çıkarmak için başka bir alıştırma deneyin  Daha küçük gruplara ayrılmak yararlı olabilir  Yorumların/fikirlerin tümünü yakalamak için bilgisayar kullanın  Genelden özele & özelden genele psiko-sosyal tahlil seansları düzenleme  Bireysel ve grup fikir seanslarıyla fikir olgunluğuna erişim
  15. Sonraki Adımlar Fikir üretme becerisi kazanma Üretilen fikirler araştırılacak? Daha büyük bir grupla izlenecek? Fikirleri gerçeğe dönüştürmeye başlayın Fikirlerinizin sonuçlarını bekleme ve sonucuna sabır etme
  16. Kurallar  Hiçbir fikir kötü değildir  Yaratıcı olun  Risk alın  Eleştiriye izin vererek sınırını ve kontrolünü elde tutabilme  Negatif unsurları pozitife dönüştürme  Mevcudiyeti evrensel sinerjiye yönlendirme
  17. Programlamaların Amaçları YARDIM VE DEĞERLENDİRME BECERİLERİ GELİŞTİRME  İlişki Kurma genelde "karşılıklı yakınlık" denen iyi bir ilişki geliştirmek ilk adımı oluşturur. bu da üç temel bileşeni içerir:  kabul görme ve saygı  anlama ve empati  güven KABUL GÖRME VE SAYGI  danışmanın danışanlarını kendi kendilerinden sorumlu iyi seçimler yapabilen, kararlar alabilen kişiler olarak kabul etme yetenekleri yardım sürecinin temelini oluşturur. bu inanç sistemi iyi bir yardımcı olmanın merkezindedir. fikirlerimiz ne kadar iyi olursa olsun danışanın istek ihtiyaç ve değerlerine uymadığı sürece önem taşımaz.  çoğunlukla bir danışanın yapabileceği en zor şey danışmanının kendi çözümlerini bulmalarına yardım etmektir, bu kararların en iyisi olmadığını düşünse bile. ilgi ve anlayış gösterdiğimizde ve her birinin seçimlerinde farklı olduğu gerçeğini kabul ettiğimizde danışana olan saygımızı da göstermiş oluruz. ANLAMA VE EMPATİ  empati, kendimizi danışanın yerine koyma ve durumu onun açısından görme çabasıdır. danışmanlar, danışanlarının duygu ve düşüncelerini dinleyerek ve de anladıklarını kısa cümlelerle tekrarlayarak empati gösterebilirler. GÜVEN  danışman ve danışan arasındaki güven kabul görme, anlama, empati ve saygı göstermeyle inşa edilir. önyargısız bir tutum ve kanun sınırları içerisinde danışanların bize güvenip anlattıkları bilgileri saklı tutmayı gerektirir.
  18. Programlamaların Amaçları YARDIM VE DEĞERLENDİRME BECERİLERİ GELİŞTİRME  Değerlendirme İkinci adım olan değerlendirmede soruları açıklığa kavuşturma, açık ya da kapalı uçlu sorular sorma tekniklerinden yararlanılır. İlk görüşmede öğrenilmek istenebilecek bilgilerden bazıları şöyle sıralanabilir: kişisel bilgiler; sorun çeşitleri, şu anki hayat koşulları, aile geçmişi, sağlık, eğitim, askerlik ve iş durumlarından oluşan kişisel geçmiş. Değerlendirilme danışanda olumlu ya da olumsuz etkiler uyandırabileceğinden yardım görüşmesinin değerlendirme kısmında ilgi ve duyarlılık göstermek önemlidir. Eğer bunlar yerine getirilirse danışanlar kendilerini anlaşılmış, rahatlamış, ümitli ve motive olmuş hissederler. Aksi takdirde kendilerini sorgulanmış, ölçülmüş hissedebilir; endişeli ve hassas olabilirler. Danışmanlar düşünce ve duyguları yansıtma, değerlendirme kısmında danışanların tepkilerine karşı duyarlı olma gibi ilişki kurma tekniklerine önem vererek bu olumsuz tepkilerden kaçınabilirler.
  19. Programlamaların Amaçları YARDIM VE DEĞERLENDİRME BECERİLERİ GELİŞTİRME Hedef Belirleme Üçüncü kısım olan hedef belirleme danışmanın ve danışanın nereye gittiklerini öğrenme ihtiyaçlarına cevap verir. Hedefler motive edici ve eğitimseldir, değerlendirme işlevleri vardır. Hedef belirlenirken danışanlar yüzleşme, hayal ve canlandırma tekniklerini kullanabilirler. Ayrıca cümle doldurmak (...istiyorum,...istemiyorum ,gibi) bu adımda yararlı olabilir. Müdahaleler Müdahale seçerken esnek olacağınızı, seçimleri kendi tercihleriniz, tecrübeleriniz ve durumuna göre olduğu kadar danışanın ihtiyaçlarına ve sorunun özelliklerine göre de temellendireceğinizi umuyoruz. Birçok danışman aşağıdaki üç temel teorik yaklaşımdan birine dayanır.  Duygusal müdahaleler danışmanın duyguları üzerinde yoğunlaşmalarını sağlamak amacıyla tasarlanmıştır. Duygusal merkezli yardımcılar duyguları dinler ve yansıtırlar.  Düşünsel müdahaleler danışanın inanç sistemini(düşüncesini) değiştirmesine yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Stratejiler,(a) Ellis'in (1984) ABC sürecinin mantıksız inançlarla mücadelesini ve(b)kendine yenilmeden düşüncelerle başa çıkmaya kadar ki bilişsel yapılandırmaları içerir.  Davranışsal müdahaleler bireylere kötü alışkanlık haline gelmiş davranışlarını daha istenir davranışlarla değiştirmelerine yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Bu müdahalelerde kullanılan bazı stratejiler şunlardır: rol oynama, prova, sistemli duyarsızlaşma , kendini yönetme, kendini kontrol, kendini ödüllendirme ve kendinle barışma teknikleri.
  20. Programlamaların Amaçları YARDIM VE DEĞERLENDİRME BECERİLERİ GELİŞTİRME  Dördüncü yardım basamağı olan sistem müdahaleleri bireylerin içinde bulundukları sistemi değiştirmek için tasarlanmıştır. Şu inançlara dayanırlar:(a)sistemdeki tüm elementler bir aile gibi birbirleriyle ilişkilidir, (b)sistemin herhangi bir parçasındaki, örneğin bireydeki, değişim sistemin tümünde değişikliğe neden olur ve (c) sistemlerin karşı direnç özellikleri vardır yani değişime karşı dirençlidirler. Bu, bizi bireylerin içinde oldukları sistemde yani genellikle ailelerinde bir değişim olmadan kendilerinin değişmesinin zor olması sonucuna götürür. Sistem müdahaleleri ve aile terapileri bu eğitimin kapsamı dışındadır, açıkça bir ihtiyaç olursa danışanları bir sağlık kurumuna veya aile terapistine yönlendirmelisiniz. Sonuçlandırma ve İzleme  Beşinci kısım olan sonuç ve izleme ya danışmanın ya da danışanın yardım ilişkisini sona erdirmeye karar verdiği zaman başlayan bir süreçtir. İzleme planlanmalı ve gerekirse diğer uzmanlara gönderilmeyi içermelidir. Son olarak ilişki bitirilme sürecine geçilir.
  21. STRESLE BAŞ ETME VE RAHATLAMA YOLLARI  Kabul  “Kabul” insan ilişkilerinin temelidir. Kişilerarası iletişimde gelişme sağlamak, sorunlarımıza daha sakin göz atabilmek, kendi kendimizle barışık olabilmemiz için 3 Kabul prensibi yararlı olacaktır. Kabul: Problemİ Kabul Etmek Kabul: Kendini Kabul Etmek Kabul: Karşımdakini Kabul Etmek
  22. STRESLE BAŞ ETME VE RAHATLAMA YOLLARI Kabul: Problemi Kabul Etmek  Yaşamda problem olacaktır. Nasıl ki yeni bebeği olan bir anne bebeğin geceleri sık sık uyanacağını, altını kirleteceğini, acıkınca ağlayacağını baştan kabullenir ve bunlar için bebeğini suçlamazsa ,yardım sürecinde çalışan bir kişi gün boyu mağdurların bir çok probemlemi ile ilgilenmek zorunda kalacaktır. “Bugün kampta problem olacak” diye yazmalıyız. Bunu yazmak problemi ortadan kaldırır mı? Hayır! Problem yine olur. Ama bunu baştan kabullenirsek , probleme göstereceğimiz duygusal ve davranışsal tepkinin dozu daha düşük olur. Böylece daha sakin tepki verebiliriz. Sakinlik de problemlerin etkin çözümünün olmazsa olmaz koşuludur.  Ayrıca problem her zaman kötü bir şey değildir. Problem iyi bir öğretme fırsatıdır. Yanlış giden şeyler üzerinde düşünmemizi ve hatalı davranışlarla ilgili “öğretme” ve “ eğitim” yapmamızı sağlar.
  23. STRESLE BAŞ ETME VE RAHATLAMA YOLLARI Kabul: Kendini Kabul Etmek  Ben de insanım. Mükemmel olmak zorunda değilim. Toplumun bana yüklediği roller veya benden beklentileri ne olursa olsun benim olumlu ve olumsuz duygularım var. Olumsuz duygularımı yok sayamam veya batırmam. Onları karşımdakine ve bana zarar vermeyecek en etkin bir şekilde ifade etmeye çalışırım. Kabul: Karşımdakini Kabul Etmek  Karşımdaki kişinin bir insan olarak değerli olduğunu, hataları ve kırıcı davranışlarının onun bütününü değersiz kılmayacağını bilmek. Kişiye yargılamadan, küçümsemeden, genellemeden yaklaşmak. Kişiyi kabul etmek onun her davranışını kabul edeceğim anlamına gelmez. Karşındakini kabul, kişinin davranışını eleştirmek ama bütününe saldırmamaktır. Kabul edildiğini hisseden kişi mutluluk, sevgi, güven, paylaşım, yaklaşma, sorumluluk hisseder.
  24. PSİKOLOJİK DEBRIEFING" YÖNTEMİ  Psikolojik "Debriefing" travmatik bir yaşantıya maruz kalmış kişilerin iki liderli bir grup toplantısında; duygu düşüncelerini anlatma, dinleme, bilgilenme ve paylaşım yolu ile fark etmeleri, düzene sokmaları, anlamlandırmaları ve yeniden yapılandırmaları olarak tanımlanabilir. Psikolojik Debriefing grupları, grup terapi değildir. Ancak iyileştirici bir etkiye sahiptir.  Rijit olmasa da belli bir yapıya sahiptir (Ayalon ve ark. 1999, Wolmer ve ark. 1999).  Psikolojik Debriefing grubu şu amaçlarla yapılır :  a) Duygu ve düşünceleri birbirinden ayırt ederek tanımak ve dışa vurmak,  b) Bozulan anlamlandırma sistemini yeniden toparlamak,  c) Travmatik bir durumu takip eden düşünceleri, izlenimleri ve tepkileri detaylı bir şekilde gözden geçirmek,  d) Benzer tepkileri görerek kendi tepkilerini de normal olarak algılamak,  e) Farklı başa çıkma yolları öğrenmek,  f) Yaşama sevincinin desteklenerek korunmasına yardımcı olmak,  g) İyileşme sürecini hızlandırmak,  h) Karşılaşılabilecek başka felaketler için daima hazırlıklı olmayı sağlamak (Ayalon ve ark. 1999,Wolmer ve ark. 1999).
  25. TARTIŞMA BİR İLETİŞİM Mİ ?
  26. İLETİŞİM BECERİLERİ VE KARŞI TARAFI ANLAMA SHU: NURCAN ÇİÇEK
  27. İletişimde en önemli nokta bilgi aktarımının iki yönlü olmasıdır. Bilgi aktarımı tek yönlü ise bilgilendirme, çift yönlü ise iletişim olarak adlandırılır. İletişim hem iş, hem de özel hayatımızda çok önemli bir yere sahiptir, insanın en önemli aracı ve silahıdır.
  28. Neden iletişim kurarız?  Bilgi  İkna  Yönetim  Paylaşım  Dertleşme  Eğlence  Değişim  Problem çözme  İşbirliği vb.
  29. Temelde… Neden iletişim kurarız?  Umursanmak  Kabul görmek  Değerli olmak VAROLMAK İÇİN…  Yeterlilik  Sevilmek vb… AMAÇ ANLAŞILMAK
  30. İLETİŞİM ENGELLERİ VE ETKİLERİ 1. EMRETME YÖNETME:  Korku ya da aktif direnç yaratabilir.  Söylenenin tersini denemeye davet edebilir.  İsyankar davranış ya da misillemeye yol açabilir. Örnek: Ben ne diyorsam onu yap. Örnek: Kalk yüzünü yıka, sütünü bitir, dişlerini fırçala, ödevini bitir, ağzın doluyken konuşma…
  31. 2. UYARMA, TEHDİT ETME:  Korku veya boyun eğme yaratabilir.  Söz konusu sonuçların gerçekten meydana gelip gelmeyeceğini denemeye yol açar.  Gücenme, kızgınlık isyankarlığa neden olabilir. Örnek: Ya yaparsın ya da… Örnek: Zayıfları kurtaramazsan; bilgisayar gider, cep telefonu gider, basketbol biter, müzik biter, gitar gider, arkadaşlar biter…
  32. 3. ELEŞTİRME-SUÇLAMA-YARGILAMA:  Yetersizlik, yanlış değerlendirme anlamı taşır.  Eleştirilme endişesiyle kişi iletişimi keser.  Benlik algısını ve saygısını düşürür. Örnek: Ne biçim düşünüyorsun? Örnek: Sen zaten tembelsin. Örnek: Zaten başarsaydın şaşırırdım. Örnek: Yine mi bitiremedin.
  33. 4. AD TAKMA, ALAY ETME:  Kişinin kendini değersiz hissetmesine, sevilmediği kanısına neden olabilir.  Kişinin öz imgesi üzerinde olumsuz etki yapar. Örnek: Sen cahilin tekisin. Örnek: Ancak senin gibi biri böyle bir sakarlık yapar. Örnek: Koca bebek, hadi sen de sulu göz, işe yaramaz, şişko …
  34. 5. KONU DEĞİŞTİRME, ALAYA ALMA, ŞAKAYA VURMA, İLGİLENMEME:  Yaşamın güçlükleriyle uğraşmak yerine onlardan kaçınmak gerektiği mesajı verebilir.  Sorunların önemsiz olduğu duygusu verebilir. Örnek: Sen şimdi boşver onu da… Örnek: Şimdi seni dinleyemem, başka işim var.
  35. 6. AHLAK DERSİ, VAAZ VERME: Zorunluluk ya da suçluluk duyguları yaratır. Kişinin durumunu şiddetle savunmasına neden olabilir, sorumluluk duygusuna güvenilmediği izlenimi verir. Örnek: Büyüklerini her zaman saymalısın. Örnek: Bu iş senin sorumluluğun.
  36. 7. ÖĞÜT VERME- ÇÖZÜM GETİRME: Kişiye kendi sorunlarını çözmekten aciz olduğunu ima eder. Sorunu düşünüp çözüm bulmasını engeller. Bağımlılık ya da direnme yaratabilir. Örnek: Bence hemen……….. lısın Örnek: Ben senin yerinde olsam… Örnek: Bak sana bir öneri vereyim.
  37. 8. ÖVME, GÖRÜŞÜNE KATILMA Beklentilerin çok yüksek olduğunu ima eder, İstenilen davranışı yaptırabilmek için söylenen içtenlikten yoksun bir manevra gibi algılanabilir, Dinleyenin öz-imgesi ile övgü arasında bir uyum yoksa kaygı yaratabilir. “Sen her şeyi yaparsın” “Bence harika bir iş yapıyorsun’’
  38. 9. SORU SORMA, ARAŞTIRMA Soruları cevaplama genellikle hayır demeye veya yalan söylemeye neden olabilir, Sorular korku ve endişe yaratabilir, Sorulara cevap verme telaşı kişinin sorununu gözden kaçırmasına neden olabilir. “Kafana bu sorunu kim soktu?” “Ders çalışman için neden plan yapmıyorsun?”
  39. 10. MANTIK YOLUYLA İNANDIRMA, TARTIŞMA  Savunucu tutumları ve karşı koymayı kışkırtır,  İletişimin kesilmesine neden olur  Dinleyenin kendini yetersiz hissetmesine neden olur “Eğer sorumluluk almayı öğrenirsen insanlar seni daha çok sever” “olaylar gösteriyor ki….”
  40. 11. TAHLİL ETME, TANI KOYMA Tehdit ve tedirgin edici olabilir,başarısızlık duygusu uyandırabilir Kişi kendisine güvenilmediği kanısına varabilir, Yanlış anlaşılma endişesi ile iletişimin kesilmesine neden olabilir. “Senin derdin ne biliyor musun? Pireyi deve yapmak”
  41. 12. GÜVEN VERME, TESELLİ ETME Kişinin kendini anlaşılmamış hissetmesine ve kızgınlık duymasına neden olabilir, Kişi kendini kötü hissetmen doğru değil mesajını alabilir. “Bunlar herkesin başına gelir” “Merak etme her şey düzelir” “Canını fazla sıkma” “Boşver canın sağolsun”
  42. ETKİLİ(SAĞLIKLI)İLETİŞİM  Etkili iletişim kişilerin birbirlerini doğru olarak anlayıp bunu birbirlerine iletmeleri, birbirlerine saygı ile davranmaları, anladıklarını ve anlaşıldıklarını hissetmeleri ile olasıdır.
  43. ETKİN DİNLEME İletişim becerilerinin en önemlisi olarak sayabileceğimiz dinlemek, diğer insanlar ile iletişim kurmak isteyen herkes için önem taşımaktadır.
  44. İletişim içinde bulunulan kişiyi yargılamadan, sözünü kesmeden, bedene uygun biçim vererek, göz teması kurarak yapılan dinlemeye etkin dinleme denir.
  45. İyi bir dinleyici, iletişim kurduğu kişinin yalnız söylediklerini değil; yüzü, eli, kolları ve bedeniyle yaptıklarını da duyar. Çünkü yüz ifadeleri, el, kol hareketleri, bedenin duruş tarzı, ses tonu gibi sözsüz mesajlar da iletişimin bir parçasıdır. Hatta bazen tek başına iletişimdir.
  46. Bu nedenle dinlerken, özellikle duraklamalarda gerçekten dinlediğimizi göstermek için sözsüz belirtiler vermekte yarar vardır. Kabul tepkileri(baş sallamak, gülümsemek, kaş çatmak, vb.) uygun zamanda kullanılırsa, anlatanı gerçekten dinlediğimiz mesajını verirler.
  47. Bütün insanlar söylediklerinin önemli ve değerli olduğun düşünürler. Karşımızdaki kişiyi dinleme biçimimiz, ona verdiğimiz değerin önemli bir kanıtıdır.
  48. Nasıl Dinliyoruz:  Görünüşte dinleme: Beden orada, kafa başka yerde  Seçerek dinleme: İşine geleni dinleme  Şartlanmış dinleme: Ön yargılı  Savunucu dinleme: Alıngan, suçlayıcı  Tuzak kurucu dinleme: Açık yakalama, zora sokma ……………………………………………..sizin benzer örnekleriniz nelerdir ? ……………………………………………………………….
  49. DUYMAK İÇİN EVVELA DİNLEMEK GEREKİR!… Sizlere İletişim Kazalarından Uzak Günler Dileriz 
  50. SHU: DENİZ DALGIÇ
  51.  Stresin ne olduğunu ortaya çıkmasına neden olan durumları ve stresle başa çıkma tekniklerini öğretme.  AMAÇLAR:  Stresin tanımı  Stresin fiziksel belirtilerini gözden geçirme.  Stresle baş etme tekniklerini tanıtma.  a) Bedensel teknikler  b) Zihinsel teknikler ÇALIŞMANIN HEDEFLERİ:
  52. Stres  Stres bir kişi kendi duygusal, sosyal ve fiziksel kaynakları ile başedebileceğinin üstünde bir baskı ile karşılaşmasıdır. (Zacarro & Riley, 1987)  Stres günlük yaşamın bir parçasıdır.  *Stres uyum sağlamak zorunda olduğumuz herhangi bir değişikliktir. (İş değişikliği, hastalık, boşanma, yeni bir şef, ölüm, sınav….gibi)
  53.  Genellikle bilmediğimiz durumlardan korkarız. Bu nedenle heyecan, kızgınlık  gibi duygularla baş etme yöntemlerini bilmek yararlı olur.
  54. STRES NE YAPAR?  vucutta bazı değişiklikler OLUR. Kalp hızlanır, kan basıncı artar. Terlemeye başlarız. Kan mideden ve uç noktalarda- GERİ KAÇAR elimiz ayağımız soğur. Diyafram ve anüs kilitlenir. Daha iyi görmek için göz bebekleri genişler. Kulaklar keskinleşir.  Bu : SİNDİRİM ZORLUKLARI, vucudun mikroplara karşı zayıflaması GİBİ arada uzun sürede zararlı olabilecek bazı değişiklikler de olur  Tehlike mesajlarının yollanması durduğunda, bu tepkiler üç dakika içinde durur ve vucudun fonksiyonları normale döner.
  55. STRES NE YAPAR?  Kronik streste bu durum devam eder. Kas sistemi, sindirim sistemi ve kardiovaskuler sistemdeki “acil durum” hali devam eder. Bazılarının kasları zayıflar, tansiyon çıkar, peptik ülser, kolit, kronik ishal, mensturasyon düzensizlikleri, bronşit, astım, hattı insulin kaybı ile bağlantılı şeker hastalığı oluşabilir.  *Rahatlama egzersizleri vucudun alarm tepkisini normalize edebilir. Stresimizi farketmek ve rahatlamayı öğrenmek bizim elimizdedir.
  56.  Stresin üç kaynağı bulunur:  1. Çevreniz,  2. Vucudunuz,  3. Düşünceleriniz NEDEN STRES YAŞANIR?
  57. ÇEVRE  Çevreniz sizi uyum sağlamanız gereken talepler bombardımanına tutar. Hava koşulları, gürültü, kalabalık, kişilerarası talepler, zaman baskısı, performans standartları… Güvenliğimizi ve kendinize saygınızı tehlikeye sokan bir yığın tehdit…
  58.  STRES SADECE DIŞ ÇEVREDEKİ KAYNAKLARDAN OLUŞMAZ:  BELİRSİZLİĞE DAYANAMAMAMIZ, OLUMSUZ DÜŞÜNCELER,  GERÇEKÇİ OLMAYAN BEKLENTİLER MÜKEMMEL OLMA İSTEĞİ.v.b. İÇSEL NEDENLER DE STRES YARATIR.
  59. FİZİKSEL NEDENLER Ergenlik çağı, menapoz dönemi, yaşlanma, hastalık, az egzersiz, aşırı egzersiz, perhiz, uyku düzensizlikleri. Çevresel tehditlere gösterdiğimiz reaksiyonlar da vucudumuzu etkiler, bu etkilenme de bir stres yaratır.
  60.  Örnek olay 1: Bir adam, kaçak bir yolcu olarak hareket etmekte olan bir trene son anda biner ve kendini bir  frigo vagonunda yani kocaman bir buzdolabının içinde bulur. Dışarı çıkması olanaksızdır. Tren beş saat  sonra bir istasyonda duracaktır ki, bu durumda ölüm kaçınılmazdır. Gerçekten de vagonu açtıkları zaman onu  ölü olarak bulurlar. Kimse ölüm nedeninin donma sonucu olduğunu tahmin edemez. Çünkü, soğutucular  çalışmadığından vagon, normal ısıdadır. Otopsi sonucunda adamın korkudan öldüğü saptanır.  Örnek olay 2: Öğrencilerden oluşan beş kişilik bir mağara araştırma grubu bir mağarada mahsur kalır.  Kurtarıcı ekip gelmediği takdirde yaklaşık dört saat sonra oksijen biteceği için hepsinin öleceğini  saptarlar. Dört saat sonra bir tek kişi yaşar. Kolunda saati olmayan tek kişi.  Örnek olay 3: Kaygan, buzlu zeminlerde yürürken “Ya düşersem?” dediğiniz oldu mu? İnsanlar genelde düşme  korkusu yaşadıklarında düşerler.  Ayrıca konuşurken kekelemekten ya da yüzünüzün kızarmasından korktuğunuzda hep korktuğunuz şey  başınıza gelmez mi?
  61. STRES YARATAN DÜŞÜNCELER  Üçüncü kaynak: düşüncelerimizdir. Beynimiz çevremizdeki karmaşık değişiklikleri yorumlar ve panik düğmesine basılıp basılmayacağına karar verir. Amirinizin surat asmasını işinizi iyi yapmadığınız şeklinde yorumlarsanız bu durum sizde endişe yaratır. Oysa onun surat asmasını yorgunluğuna veya evinde bazı sıkıntıları olabileceğine yorarsanız , bu yorum korkutucu olmaz.
  62. STRESLE BAŞETME VE KENDİ KENDİNE YARDIM
  63. KİŞİLERİ ETKİLEYEN; OLAYLAR DEĞİL, OLAYLARA VERDİKLERİ ANLAMLARDIR…
  64. STRES NEDİR?
  65. STRES NEDİR? Stres, kavramıyla ilgili birçok tanım yapılmıştır. Bunlardan bazılarına bakacak olursak;
  66. STRES NEDİR? Cüceloğlu’ na göre stres, bireyin fiziksel ve sosyal çevredeki uyumsuz koşullar nedeniyle, bedensel ve psikolojik sınırlarının ötesinde harcadığı enerjidir.
  67. STRES NEDİR? Bireyin duygusal ya da fiziksel durumuna karşı olası bir tehdit sezdiğinde, vücudun da veya beyninde oluşan bir tepkidir.
  68. STRES NEDİR? Bireyin tehdit edici çevre özelliklerine karşı gösterdiği bir tepkidir (Steers, 1981).
  69. STRES NEDİR? Kişinin duygu ve düşünce süreçleri veya fiziki şartları ile ilgili, çevresiyle baş edebilme gücünü tehdit eden bir gerilim durumudur (Davis, 1982).
  70. Kısacası; Stres,bir durumun kişi üzerinde yarattığı fiziksel veya psikolojik zorlanmayı ifade eder.  Vücudumuzun olaylara tepki verme biçimidir.  Savaş veya kaç yanıtıdır.  Bedensel ve psikolojik tepkiler zinciridir.
  71. STRESİN TARİHÇESİ Stres sözcüğü, Latince ‘Estrictia’ dan gelmektedir. 17. yüzyılda stres: Felaket, bela, musibet, dert, keder, elem gibi anlamlarda kullanılmıştır.  18. ve 19. yüzyıllarda kavramın anlamı değişmiş ve güç, baskı, zor gibi anlamlarda kullanılmıştır.  19. ve 20. yüzyıllarda stres, bedensel ve ruhsal hastalıkların sebebi olarak düşünülmüştür.  İngiliz dilinde stres, insan tecrübesi anlamına gelmektedir.
  72. STRESİN ÖNEMİ  Stresle başa çıkma programları ABD’nin en büyük şirketlerinde uygulanmaktadır.  Ülkemizde en çok talep gören hizmet içi eğitim konuları stres yönetimidir.  Stresle başa çıkma programlarına yatırılan her 1 dolar için sağlık harcamalarından 5.75 dolar tasarruf edilir.
  73. Stres Sırasında Organizmada Meydana Gelen Değişimler Selye, bedenin stresli durumlarda verdiği üç aşamalı tepkiyi ‘Genel Uyum Sendromu’ olarak adlandırmıştır. Bu kurama göre, organizmanın strese tepkisi üç aşamada gerçekleşir. Bunlar alarm tepkisi, direnme ve tükenme aşamalarıdır.
  74. 1-) ALARM AŞAMASI Bu dönem insanın dış uyaranı stres olarak algıladığı durumdur. Kişi bu aşamada savaş ya da kaç tepkisi kullanır. Bu durum kalp atışlarının hızlanması, tansiyonun yükselmesi, solunumun hızlanması ve ani adrenalin salgılanması biçiminde gelişir.
  75. 2-)DİRENME AŞAMASI Bu dönem stresle yüz yüze kalınan, araya başka stresler girmezse baş edilebilecek dönemdir. Bunun doğrultusunda kalp atışı, solunum ve tansiyon düzene girer.
  76. 3-)TÜKENME AŞAMASI Stres verici olay çok ciddi ise ve uzun sürerse bireyin gayreti kırılır ve davranışlarında ciddi derecede sapmalar ve hayal kırıklıklarının yaşandığı bir evreye girilir. Eğer stres kaynağı ile başa çıkılamaz ve uyum sağlanamaz ise, fiziksel kaynaklar kullanılamaz ve tükenme aşamasına geçilir. Kişi tükenmiştir ve stres kaynağı hala mevcuttur.
  77. Strese karşı verilen tepkiler uzun bir zaman dilimi içinde kronik hastalıkların gelişmesine zemin hazırlar. Bu hastalıklar; baş ağrısı yüksek tansiyon kalp rahatsızlıkları gibi bedensel hastalıklar olabildikleri gibi, psikolojik hastalıklar da olabilir.
  78. STRES KAVRAMININ ÖZELLİKLERİ  Stres, kaçınılmazdır.  Stresin tamamen yok olması yaşamın bitmesiyle mümkündür.  Stres, yaşıyor ve çalışıyor olmanın tek ürünüdür.  Stres, kişiseldir.  Stres, cinsiyete göre de farklılık gösterir.  Stres, meslek gruplarına göre de farklılık gösterir.
  79. STRES DÜZEYİ TESTİ  Size 13 soru sorulacaktır. Eğer soruya yanıtınız; EVET ise 1 Puan HAYIR ise 0 Puan veriniz.
  80. 1-)Uykuya dalmakta zorluk çekiyorum. 2-)Gece sık sık uykum kaçar. 3-)Hazımsızlık, yüksek tansiyona bağlı baş ağrıları, baş dönmeleri, kas tutulmaları gibi sıkıntılarım var. 4-)Diğer insanlar beni rahatsız ediyor. 5-) Kafamı dinlemek, sakinleşmek ya da bir kitap okumak benim için çok zordur. 6-)Yavaş çalışan ve yavaş konuşan insanlar beni rahatsız eder. 7-)Sakinleşebilmek için sigara, alkol ya da uyku ilaçları kullanırım. 8-)Aceleciyimdir.
  81. 9-)Bir yere geç kalınca ya da oraya zamanında gitmem engellenince kızarım. 10-)Çalışma gününün sonunda kendimi gereğinden fazla yorgun hissediyorum. 11-)Yapacak bir işim olmadığında huzursuz olurum. 12-)Ailem, arkadaşlarım ve çevremdekiler benim çok sinirli ve gergin olduğumu düşünürler. 13-)Konsantre olamayacak veya rahat düşünemeyecek kadar yıpranmış olduğum zamanlar oluyor.
  82. SONUÇLAR  2 puan ve daha az: Stres ölçünüzü aşmamışsınız.  3-6 puan arası: Rahat edebileceğinizden biraz daha fazla stres altındasınız.  7-10 puan arası: Fazla stres altındasınız ve biraz rahatlamanız gerekiyor.  11 ve üstü: Stres düzeyiniz çok yüksek. Bu baskıyı azaltmazsanız stresle ilgili hastalıklara yakalanabilirsiniz.
  83. BİREYSEL STRES KAYNAKLARI  Kişilik tipleri: 3’e ayrılır. A, B ve karma A Tipi Kişilik Özellikleri B Tipi Kişilik Özellikleri Sürekli hareket eder. Zaman ile ilgilenmez Hızlı yürür. Sabırlıdır. Hızlı yer. Eğlenmek için oyun oynar. Hızlı konuşur. Suçluluk duymadan dinlenir. Sabırsızdır. Acelesi yoktur. İki şeyi aynı anda yapar. İşi bitirmek için zaman saplantısı yoktur. Başarıyı, miktarı ile ölçer. Rekabeti sever. Zaman baskısını hisseder.
  84. Yapılan araştırmalara göre, A tipi kişilikte olan insanların kanlarındaki kolesterol miktarı ve kalp krizi geçirme olasılıkları çok yüksektir.  ABD’ de yapılan bir araştırmada yöneticilerin yüzde atmışının A tipi kişiliğe sahip oldukları gözlenmiştir.
  85.  YAŞ Orta ve ileri yaşlarda stresten etkilenme daha fazla; menapoz ve andropoz belirtileri, fiziksel- zihinsel denge ve kontrolün azalması, çalışma temposuna uyamama vb.  CİNSİYET Stresten kadın çalışanlar daha çok etkilenir; cinsiyet ayrımı, cinsel taciz, şiddet, aile yaşamındaki konumu, mobing vb.  AİLE HAYATI Kayıplar, ayrılıklar, hastalıklar, boşanma, evlenme, çocuk sahibi olma veya olamama vb.
  86.  SOSYO-EKONOMİK DÜZEY Ekonomik durumu iyi olan ve olmayanın, statü ve sorumluluk sahibi olan ve olmayanın yaşadığı stres çok farklıdır.
  87. STRESİN NEDENLERİ Psikolojik yükü ağır olan ortamlarda çalışmak, iş yoğunluğu, sürekli kriz olma ihtimali, mülteci kampında görev yapmanın zorlukları, uzun süre benzer stresli ortamda kalmak, ağır ve yoğun hikayelerle etkilenmek, belirsizlikler gibi dış kaynaklar ve iç dünyamızdaki özellikler stresi ve etkilenme boyutunu artırabilecek nedenlerdir.
  88. STRESİN NEDENLERİ  Gelişim dönemleri (ergenlik, menapoz,andropoz, yaşlanma, adet dönemleri)  Engellenme ve çatışmalar (ailede, iş hayatında)  Yaşam olayları(evlenme, boşanma, emeklilik, çocuk sahibi olma vb.)  Yaşamın tehlikede olması  Rekabet  İşte terfi  Sinir bozucu olaylar  Gürültü
  89. STRESİN NEDENLERİ  İşte belirsizlik ve çözümsüzlük  Zaman sınırlamaları  Virüsler  Hava kirliliği  Kalabalık  İklim vb.
  90. Stresin en önemli nedenlerinden biri de düşüncelerimizdir. Olumlu veya olumsuz düşünceler stres boyutumuzu etkilemekte ve bu durum doğrultusunda vücudumuz fizyolojik ve psikolojik olarak etkilenmektedir.
  91. OLUMSUZ DÜŞÜNCE HİKAYE ANLATIMI
  92. Stresin Olumlu Etkileri  Koruyucu bir tepkidir.  Uyarıcı bir etki yapar.  Zor durumlarla başa çıkmamızı sağlar.  Öğrenme seviyesini yükseltir.  Algı ve dikkat düzeyini artırır.  Zihinsel aktiviteyi artırır. Uzmanlar, bir miktar stresin herkes için gerekli ve yararlı olduğunu söylemektedir.
  93. NEGATİF STRES  Algı ve dikkat düzeyini bozar.  Öğrenme seviyesini düşürür.  Zihinsel verimliliği azaltır.  Yapılan bütün işlerde performansı düşürür.
  94. STRES BELİRTİLERİ Stres belirtileri 3’ e ayrılır. 1-) FİZİKSEL BELİRTİLER 2-)DUYGUSAL BELİRTİLER 3-)ZİHİNSEL BELİRTİLER
  95. STRES BELİRTİLERİ 1-) FİZİKSEL BELİRTİLER  Solunum sayısı artar (bedene daha fazla oksijen sağlanır).  Tükürük artar.  Kalp vurum sayısı artar ve kan basıncı yükselir.
  96. 1-) FİZİKSEL BELİRTİLER  Kas gerimi artar  Sindirim yavaşlar veya durur.  Gözbebekleri büyür (daha fazla ışık alınarak algıyı güçlendirmeye yardımcı olur)  Bütün duyumlar artar (dış ortamdan daha çok haberdar olunması sağlanır)  Kanda alyuvarlar artar (beyne ve kaslara daha fazla oksijen taşınır).
  97. 1-) FİZİKSEL BELİRTİLER  Çarpıntı  yorgunluk  baş ağrısı  soğuk yada sıcak basması  nefes darlığı  mide bulantısı  uyku bozuklukları  ellerde titreme  iştahta bozulmalar  boyunda, ensede, belde, sırtta ağrı ve kasılmalar.
  98. 2-)DUYGUSAL BELİRTİLER  Huzursuzluk, sıkıntı, gerginlik  Kaygılı olmak  Neşesizleşme, durgunlaşma, çökkünlük hali  Sinirlilik, saldırganlık veya kayıtsızlık  Duygusal olmak
  99. 2-)DUYGUSAL BELİRTİLER  Değersizlik, güvensizlik hissetmek  tahammülsüzlük  korku duymak, ürkmek
  100. 3-) ZİHİNSEL BELİRTİLER  Unutkanlık  Konsantrasyonda azalma  Kararsızlık  Organize olamamak  Zihin karışıklığı  İlgi azalması  Matematik hataların artması  Zihinsel durgunluk
  101. 3-) ZİHİNSEL BELİRTİLER  Özgüven eksikliği  karamsar düşünmek  sürekli hayal kurmak
  102. STRES NE ZAMAN SORUN OLUŞTURUR  Stres aşırı hissedildiğinde  Süreğen olduğunda  Stres yaratan birden fazla faktör bir araya geldiğinde  Kişinin sosyal destekleri yetersiz olduğunda
  103. STRES NE ZAMAN SORUN OLUŞTURUR  Stresle baş etme yöntemleri etkin bir şekilde kullanılmadığında  Kişinin kendisini psikolojik açıdan güçsüz hissettiğinde  Mücadele gücünü yitirdiğinde  Hayatının kontrolünü kendi iradesi ile sağlayamadığı durumlarda
  104. Stres, bulaşıcıdır. Bu yüzden beraber çalıştığınız insanların stresinin size bulaşmamasına özen gösterin.
  105. Stres altında insanların yaptığı en sık yanlışlar  Önemli veya önemsiz, daha önceden kolaylıkla verilebilen kararları vermekte güçlük,  Alışılmış davranış biçimlerinde önemli değişiklik  En iyi olanı değil, garanti olanı seçmek,  Uygun olmayan durumlarda ortaya çıkan öfke, düşmanlık ve kızgınlık dalgaları,  Sigara ve içki içme eğiliminin artması
  106. Stres altında insanların yaptığı en sık yanlışlar  Kişisel hata ve başarısızlıkları sürekli düşünmek,  Ara sıra hayal kurmak, sık sık düşünceye dalıp gitmek,  Birlikte olunan kimselere aşırı güven (veya güvensizlik),
  107. Stres altında insanların yaptığı en sık yanlışlar  Alışılmıştan daha titiz veya işin gerektirdiğinden daha fazla çalışmak  Konuşma ve yazıda belirsizlik ve kopukluk,  Nispeten önemsiz konularda aşırı endişelenme veya tam tersine gerçek problemler karşısında ilgisizlik ve kayıtsızlık
  108. Stres altında insanların yaptığı en sık yanlışlar  Sağlığa aşırı ilgi,  Uyku bozukluğu (zor uyuma veya gece boyu sık sık uyanma)  Duygusal ve cinsel hayatta düşüncesiz davranışlar
  109. İŞYERİNDE STRES KAVRAMI İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılın zor, rekabetçi, aşırı çalışmaya dayalı endüstriyel yaşamı, iş yerimizde stres faktörünün daha belirgin şekilde ortaya çıkmasına yol açmış ve insanları tehdit eden bir büyük tehlike olarak belirmiştir.
  110. İŞYERİNDE STRES KAVRAMI İş ortamı strese her zaman elverişlidir. Bir işte bireyden pek çok şey ya da çok az şey istenmesi stres yaratır. Açıkçası işin her yönü strese yol açabilir. Aşırı sıcak, gürültü, ışık ya da çok az sorumluluk, çok fazla iş, aşırı veya az denetim insanlarda strese neden olabilir. Ancak stres bireyden bireye farklılık gösterebilir.
  111. İŞYERİNDE STRES KAVRAMI Stres, iş yerlerinde kas-iskelet sistemi hastalıklarından sonra en sık rastlanan ikinci sağlık sorunudur.
  112. İŞ YERİNDEKİ KRONİK STRES KAYNAKLARI 1-) ÖRGÜTTEKİ ROL: Rol çatışması, rol belirsizliği, alınan kararlara katılamamak. 2-) KİŞİLER ARASI ÇATIŞMA: İş yerinde üstleriyle veya diğer iş arkadaşlarıyla yaşanan tatsız olaylar gerginliğe ve bu da doğrudan strese neden olmaktadır.
  113. İŞ YERİNDEKİ KRONİK STRES KAYNAKLARI 3-)SORUMLULUK: Diğer insanların sorumluluğunu üstlenmek, kişilerde gerginlik yaratan bir stres kaynağıdır. Araştırmalar özellikle insanlardan sorumlu olan yöneticilerin yoğun olarak strese maruz kaldıklarını göstermektedir. Böylece bu insanların diğerlerine göre daha fazla kalp krizi, ülser, yüksek tansiyon sorunları ortaya çıkmaktadır.
  114. İŞ YERİNDEKİ KRONİK STRES KAYNAKLARI 4-)İŞ GÜVENLİĞİ: İşini kaybetme korkusu veya her an ölüm korkusu yaşamak bireyin benlik saygısının azalmasına yol açabilmektedir. Özellikle yoğun ekonomik krizlerin yaşandığı, şirket küçülmeleri gibi dönemlerde çalışanların stres düzeyleri oldukça yüksektir.
  115. İŞ YERİNDEKİ KRONİK STRES KAYNAKLARI 5-)YÖNETİM TARZI: Otokratik bir anlayışla yönetilen iş yerlerinde özellikle tepeye doğru yükselen güç kullanımı, çalışanların stres içinde olmalarına yol açar. Özellikle cezanın kullanımı, kişilerde gerilim oluşturur.
  116. İŞ YERİNDEKİ KRONİK STRES KAYNAKLARI 6-)FİZİKİ MEKAN VE ÇEVRE ŞARTLARI: İşin fiziksel çevre şartlarını oluşturan hava koşulları, aydınlanma, ısı, gürültü gibi unsurların çalışanların sağlığını, fizyolojik ve psikolojik durumunu etkilediği bilinmektedir.
  117. İŞ YERİNDEKİ KRONİK STRES KAYNAKLARI 7-)YOĞUN İŞ YÜKÜ-HASTA SAYISININ FAZLA OLMASI 8-)ZAMAN YETERSİZLİĞİ 9-)KARİYER ENGELİ 10-)PERSONEL SAYISININ AZ OLMASI 11-)ÜCRETLERİN AZLIĞI-ÜCRET EŞİTSİZLİĞİ 12-)DİNLENME ZAMANLARININ AZ OLMASI
  118. ÖZEL YERİNİZİ YARATMA ETKİNLİĞİ
  119. İŞ YERİNDEKİ STRESLE BAŞA ÇIKABİLMEK İÇİN  Çalışanlarının rollerinin belirlenmesi  Sosyal destek sağlama  Aşırı iş yükünü ortadan kaldırma  Çalışma koşullarını yeniden gözden geçirme  Çalışanların kararlara katılımını sağlamak  Çalışanların güven duygularını geliştirme  Stresli personele danışmanlık tedbiri vermek
  120. STRES YÖNETİMİ Yaşam becerilerini ve yaşam kalitesini artırmak amacıyla, yeni başa çıkabilme becerileri geliştirmek ve strese neden olan faktörlere karşı toleransımızı artırabilmektir. Yani stresle bilinçli mücadele etme çabalarıdır.
  121. OLAYLARI BAZEN KONTROL EDEMEYİZ AMA STRESİMİZİ KONTROL EDEBİLİRİZ…
  122. STRESİMİZİ YÖNETİRKEN  Boşaltılmamış stresin tanınması ve onun hayatımızdaki etkilerinin bilinmesi stresin zararlı etkilerinin azaltılması için yeterli değildir.  Stresin bir çok kaynağı olduğu kadar, onu yönetmenin de bir çok yolu vardır. Bütün yapılması gereken enerjinizi değişime yöneltmektir.  Değişim stres kaynaklarının ve sizin bunlara tepkinizin ne olduğunun ortaya konulması ile başlar.
  123. STRESİMİZİ YÖNETİRKEN  Sizi nelerin strese soktuğunu ve bunlara karşı fiziksel ve duygusal tepkilerinizin neler olduğunu tespit edin.  Dikkatinizi rahatsızlığınıza verin. Bunu ihmal etmeyin. Probleminizin etkisinde de kalmayın.  Vücudunuzun strese nasıl tepki verdiğini belirleyin. Sinirli mi oluyorsunuz yoksa bedensel olarak gerginlik mi yaşıyorsunuz ve bunu ne şekilde yaşıyorsunuz?
  124. STRESİMİZİ YÖNETİRKEN  Neyi değiştirebileceğinizi tespit edin.  Sizi strese sokan şeyden kaçınabilir ya da onu tamamen ortadan kaldırabilir misiniz?  Bu stres uyandırıcıların şiddetini azaltabilir misiniz?
  125. STRESİMİZİ YÖNETİRKEN  Strese karşı gösterdiğiniz duygusal tepkilerinizin yoğunluğunu azaltın.  Stres tepkisi genellikle sizin tehlike algınız veya fiziksel ya da duygusal olarak tehlikede olma durumuyla başlatılır. Sizde stres uyandıran durumu çok tehlikeli ya da baş edilmez olarak görüyor musunuz?
  126. STRESİMİZİ YÖNETİRKEN  Daha ılımlı bakış açıları geliştirin; stresi başa çıkabileceğiniz bir durum olarak görmeye çalışın.  Aşırı duygularınızı hafifletmeye çalışın. Durumu değerlendirin.  Meselenin olumsuz yanlarına çaba harcamayın.
  127. STRESİMİZİ YÖNETİRKEN  Strese karşı gösterdiğiniz fiziksel tepkilerinizi makul hale sokmayı öğrenin.  Yavaş ve derin nefes alma, kalp atışlarınızı ve nefes alıp vermenizi normale getirir.  Rahatlama teknikleri kas gerginliğini azaltır.
  128. STRESİMİZİ YÖNETİRKEN  Fiziksel gücünüzü oluşturun.  Kalp sağlığınız için haftada 3-4 defa yürüme, yüzme, bisiklete binme gibi egzersizler yapın.  Egzersizler insanın metabolizmasına etki ederek, bireyi rahatlatan bazı kimyasal salgıların salgılanmasına yardımcı olur.  “EKİP ÇALIŞMASI”na önem veriniz ve ekip içi ilişkilerinizi korumaya çalışınız.
  129. STRESİMİZİ YÖNETİRKEN  Dengeli beslenin, gerekli vitaminleri ve mineralleri alın; özellikle B grubu vitaminleri ve magnezyum.  İdeal kilonuzu muhafaza edin  Sigaradan, aşırı kahve ve çay içmekten ve diğer uyarıcılardan kaçının  İşi eğlenceli hale getirin  Yeteri kadar uyuyun. Mümkün mertebe uyku programınıza uyun
  130. STRESİMİZİ YÖNETİRKEN  Duygusal gücünüzü ve enerji kaynaklarınızı muhafaza edin.  Yakın ilişkiler ve dostluklar kurmaya çalışın.  Eve dönüşte kendinize zaman ayırın.  Başkalarını dinleyiniz ve onlara destek olmaya çalışınız. Yaşadığınız deneyimleri ve verdiğiniz tepkileri çevrenizdekilerle paylaşınız.
  131. STRESİMİZİ YÖNETİRKEN  Derin nefes alma,  gevşeme,  meditasyon,  yoga,  ibadet,  fiziksel etkinlikler,  müzik,  kitap okumak,  mizah Gibi STRES ATMA etkinliklerinden kendinize uygun olanları gerçekleştirin…
  132. NEFES AL, NEFES VER, RAHATLA Belki denemek istersiniz ? Şu anda oturduğunuz yerde birlikte bir egzersiz yapalım.
  133. NEFES ALMA TEKNİKLERİ ETKİNLİĞİ
  134. YAŞAMINIZDAKİ STRESE DUR DEYİN, STRES YAŞAMINIZA DUR DEMEDEN ! ! !
  135. STRESLE BAŞ ETME VE RAHATLAMA YOLLARI  OLAYLARI KONTROL EDEMEYİZ AMA STERSİMİZİ KONTROL EDEBİLİRİZ.  Sizin stresinizi neler rahatlatır? neler yaparsınız
  136.  Stresle Başa Çıkma Teknikleri:  Stresle baş etmede stresin öncesinde, stres sırasında ve stres sonrasında olmak üzere bazı özel teknikler  kullanılır. Bunları yapmaktaki amaç, olabilecek yersiz tepkileri azaltmak, bireyin olayı sağlıklı bir açıdan  görüp değerlendirmesini sağlamak; sonuç olarak da stresin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmaktır. Bu  teknikler “Bedensel” ve “Zihinsel” olmak üzere ikiye ayrılır.
  137. STRESLE BAŞ ETME VE RAHATLAMA YOLLARI  İLK ÖNCE STRESİN FARKINA VARMAK GEREKİR. KENDİNİZE SORUN “Bu …(KİŞİ/YER/OLAY/ ŞEY) kaslarımı gerginleştiriyor mu? Kalp atışlarım değişiyor mu? Ellerim soğuk mu terli mi? Karnım da bir düğüm mü oluyor? Bırakıp uzaklaşmak mı geliyor içimden? Ya da kontrolumü kaybetmeme mi neden oluyor?  Stresi uzaklaştıracak yolları devreye sokun:  Bedensel rahatlama  Zihinsel rahatlama  Sosyal destek alma  Ruhsal rahatlama yolları AFAD BAŞKANLIK UZMANLARI PSİKO-SOSYAL DESTEK EĞİTİCİ EĞİTİMİ-EYLÜL 2014
  138. STRESLE BAŞ ETME VE RAHATLAMA YOLLARI Bedensel rahatlama: Gerinme Nefes alma :  Bedensel hareketler
  139. STRESLE BAŞ ETME VE RAHATLAMA YOLLARI  Zihinsel rahatlama  Hayal gücünü kullanma  Düşüncelerin farkındalığı düşünce durdurma düşünce engelleme Sosyal destek: Ruhsal rahatlama:
  140. KENDİMİZ İÇİN NELER YAPABİLİRİZ  İyi beslen  Dinlenmeye zaman ayır  Alkol, sigaradan uzak dur  Her şeye hazırlıklı ol  İletişim kur  Aile ile birlikte zaman geçir  Yasını tut  İbadet et
  141. SİZLERE STRES-(SİZ) HUZURLU GÜNLER DİLERİZ 
  142. SHU: SERAP BAĞCI SHU:SERKAN EDİNCİK
  143. ÖFKE YÖNETİMİ VE ÇATIŞMA ÇÖZME
  144. Herhangi bir kimse öfkelenebilir. Bu kolaydır. Ne var ki; Doğru insana Doğru derecede Doğru zamanda Doğru maksatla ve Doğru biçimde öfkelenmek İşte bu zordur… ARİSTO
  145. ÖFKE NEDİR?
  146. ÖFKE NEDİR? Engellenme, saldırıya uğrama, tehdit edilme, yoksun bırakılma, kısıtlanma gibi durumlarda hissedilen ve genellikle neden olan şeye ya da kişiye yönelik saldırgan davranışlarla sonuçlanabilen yoğun olumsuz duygu şeklinde tanımlanabilir.
  147. Duyguların Özellikleri  Duygular normaldir, herkes her duyguyu yaşar.  Duygular kişiyi iyi ya da kötü hissettirir ama iyi ya da kötü insan yapmaz.  Duygular birden oluşur ve nedeni yoktur.  Duygular dakikadan dakikaya, kişiden kişiye, yerden yere değişir. Her an aynı duygular içinde olmayız.  Duygular görülmez ve duyulmaz, içimizdedir.
  148. Duyguların Özellikleri  Duygularımız vücudumuzdadır. Kafamızda değil. Örneğin; korkunca titreriz, kalbimiz çarpar, karnımız ağrır.  Temelde iki tip duygu vardır: Acı ve mutluluk. Çok geniş sayıda acı ve mutluluk duyguları yaşarız.  Düşünceler duygularla aynı değildir. Düşünceler bilgiyle, olaylarla ilgilidir. Duygular ise gerçeklere bağlı değildir, kimse yaşanan duyguların yanlış olduğunu tartışamaz, ispat edemez.
  149. Çağımızın teknolojik açıdan son derece ileri bir noktada olduğunu söylemek için büyük bir teknik bilgi birikimine sahip olmamız gerekmez. Bu gelişmenin bir bedeli olarak da insani değerlerin aynı miktarda gerilediğini söyleyebiliriz. İnsanlar artık birbirlerini daha az dinlemekte ve birbirlerine daha az önem vermekte, duygularını kontrol etmede güçlük çekmekte ve zaman zaman da büyük patlamalar yaşamaktalar. Bunların içerisinde belki de kontrol etmede en fazla güçlük yaşadığımız duygu durum öfkedir.
  150. Öfke Belirtileri  Asabilik, sabırsızlık  Uyku sorunları  Yeme sorunları  Huzursuzluk, sinirlilik  Eşyalara, hayvanlara veya insanlara vurma  Zarar verme isteği  Aile üyelerine, arkadaşlara, meslektaşlara sözel saldırı
  151. Öfke Belirtileri  Yaşamındaki kişisel kontrolü kaybetme duygusu  Konsantrasyon veya dikkatin zayıflaması  Olaya saplanıp kalma/sürekli düşünme  Fiziksel sağlığın etkilenmesi; kan basıncının artması, baş dönmeleri, baş ağrıları, kalp atışlarının hızlanması, çenenin sıkılması, midede düğümlenme, kaslardaki gerginlik vb.
  152. Öfkeyi herkes yaşar Öfke düşmanımız da olabilir arkadaşımız da. Nasıl ifade edeceğimizi, nasıl baş edeceğimizi bilirsek sağlığımızı koruruz ve problemlerimizi daha kolay çözeriz. Eğer öfkemizle baş edemezsek bize zor anlar yaşatır.
  153. Buz Dağı Metaforu ÖFKE TAVIRLARI TEMEL DUYGULAR ikincil bir duygu, öfkenin yüzü ALTINDA başka duygular var
  154.  Öfke buzdağının görünen yüzüdür.  Yaşanan çatışmalar ya da sorunlarda genellikle öfke ikincil bir duygudur.  Öfke, ilk duygulardan sonra ortaya çıkar, ancak o kadar yoğundur ki, insan yaşadığı ilk duyguların farkına varmadan yoğun bir biçimde öfke duygusunun saldırısına uğrar.  Öfke ile etkin baş edebilmek için öncelikle buz dağının altındaki duygularla ilgilenmek gerekir.
  155. Öfkenin Sonuçları 1-) Fizyolojik Tepkiler  Kan şekerinin yükselmesi  Nabzın ve kan basıncının artması  Sık sık ve zor nefes alma  Baş ağrısı  Kas, sırt ve boyun ağrıları
  156. Öfkenin Sonuçları 2-) Zihinsel Tepkiler  Konsantrasyon bozukluğu  Düşük performans  Unutkanlık  Uykusuzluk  Dikkatsizlik
  157. Öfkenin Sonuçları 3-) Davranışsal Tepkiler  Alkolizm  Sigara tiryakiliği  Huzursuzluk  Acelecilik  İlaç kullanımı  Aşırı yemek yeme veya hiç yememe
  158. Öfke Yönetimi Öfke yönetiminin amacı; Saldırganlıktan uzak, şiddet içermeyen, kişinin kendisine ve çevresindekilere zarar vermeyecek şekilde duygusunu ifade etme becerisini kazanmasıdır.
  159. Öfke Yönetimi Öfke duygularıyla başa çıkmak için bilinçli ya da bilinçsiz bazı yollar kullanırız. Bunlar; 1-) İfade Etme 2-) Bastırma 3-) Sakinleşme
  160. Öfke Yönetimi 1-) İfade Etme: Öfkeyi saldırganlıkla değil de sözel olarak ifade etmek, bunlar içinde en sağlıklı yoldur. Bunu yapabilmek için, istediklerimizin ne olduğunun farkına varmalı, bunları açık ve karşımızdakini incitmeyecek bir şekilde aktarmalıyız.
  161. Öfke Yönetimi 2-) Bastırma: Kızgınlığımızı içinizde tutup, onu düşünmemeye çalışıyor ve daha olumlu bir şeylere yönlendiriyorsanız, bu yolu kullanıyorsunuz demektir. Bu bazen işe yarasa da sürekli olarak bu yolu kullanmak, çok sağlıklı olmayabilir. Eğer kızgınlık doğru bir şekilde ifade edilmezse belli bir süre sonra kişinin kendisine döner ve yüksek tansiyon, psikosomatik rahatsızlıklar(ülser, alerji vb.), depresyon veya kişide büyük bir öfke patlamasına neden olabilir.
  162. Öfke Yönetimi 3-) Sakinleşme: Nefes alış verişlerinizi, kalp atış hızınızı kontrol ederek, kendinizi fizyolojik olarak sakinleştirip, içinizdeki öfke duygusunu hafifletebilirsiniz.
  163. Öfkeyle Başa Çıkmada Etkili Yollar 1-) Fizyolojik Uygulamalar  Nefes egzersizi  Kas gevşetme hareketleri  Spor yapmak 2-) Zihinsel Tepkiler Olumlu düşünme Duygularını paylaşma 3-) Davranışsal Tepki  Zamanı etkili kullanma  Etkili iletişim kurma  Duygularını ifade etme
  164. Şiddet Göstermeden Öfke Yaşamak İçin  Öfkenizi ifade edin.  Kızgın ve saldırgan davranışların sizi komşularınızdan, tüm yakın ve uzak aile çevrenizden uzaklaştırdığını bilin.  Rahatlama tekniklerini kullanın.  Geçmişte kızgınlıklarınızı uygun yollarla ifade ettiğiniz ve olumlu sonuçlar aldığınız durumları hatırlayın.
  165. Şiddet Göstermeden Öfke Yaşamak İçin  Kızgınlığınızı kontrol etmek için, aile bireylerinden yardım ve destek isteyin.  Kızgınlığa neden olan konuyu durum ya da olay ortada yokken farklı zaman ve ortamda tartışın.  Problem ortaya çıkmadan çözüm yolları deneyin.  Haklarınızı öğrenin.  Uzmanlardan yardım alınız.
  166. ÖFKE GELİR GÖZ KARARIR, ÖFKE GİDER YÜZ KIZARIR… Öfkeyle kalkan, zararla oturur.
  167. ÖFKE BALONU ETKİNLİĞİ
  168. BAŞBAKANLIK AFET VE ACİL DURUM YÖNETİM BAŞKANLIĞI
  169. ÇATIŞMA; insanlar arasında çıkan anlaşmazlıkların genel tanımıdır.
  170. KAVGA ÇIKTIĞINDA İNSANLAR NASIL DAVRANIR? NELER HİSSEDERLER? NELER DÜŞÜNÜRLER? KAVGA SIRASINDA GENEL TUTUMLAR KAÇMA? SALDIRMA?
  171. ÇATIŞMA ÇÖZME KAVGA ETMEDEN İSİM TAKMADAN KARŞIDAKİNİN DUYGULARINI İNCİTMEDEN ZOR DURUMDAN KAÇMADAN İNANÇLARINIZA KARŞI HAREKET ETMEDEN ANLAŞMAZLIĞI BARIŞ İÇİNDE ÇÖZMEKTİR
  172. NİÇİN ÇATIŞMA ÇÖZME ÖĞRENMELİYİM? GÜVENCEDE OLMAK KENDİNİ İYİ HİSSETMEK BAŞKALARINA SAYGI DUYABİLMEK
  173. NELER ÇATIŞMAYA NEDEN OLUR DEĞİŞİK GÖRÜŞLER • Herkes durumu değişik açıdan görür • Değişik görüşleri vardır • Değişik sonuçlar bekler DUYGULAR Kişilerin sorunlar hakkında güçlü duyguları vardır= kızgınlık kıskançlık yalnızlık öfke korku hayal kırıklığı
  174. NELER ÇATIŞMAYA NEDEN OLUR  DEDİKODU  SAHİP OLMA  CİNSİYET, KÜLTÜR,SINIF, DİN FARKLILIKLAR  BOZULAN İLİŞKİLER
  175. GENELDE ÇATIŞMA İLE NASIL BAŞEDERİZ?  KAÇINMAK PROBLEM YOKMUŞ GİBİ DAVRANMAK- daha da kötüye gider  DİĞER KİŞİYE SALDIRMAK- duygular incinir fiziksel zararlar oluşur,başka problemler çıkar  BİRLİKTE ÇALIŞMAK-Herkese uygun çözümler bulmak
  176. ÇATIŞMALARA KÖRÜKLE GİTMEK! YANİ;  SÖZ KESMEK….. DİNLEMEMEK….  ALAY ETMEK  OLUMSUZ ELEŞTİRİ YAPMAK/YARGILAMAK  BAĞIRIRMAK-AZARLAMAK  ŞİDDET KULLANMAK
  177. PROBLEMLERİ ÇÖZERKEN BİR SÜRÜ ÇÖZÜM YOLUNU BİLENLER KAVGA YOLUNA BAŞ VURMAZ.
  178. PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI 1- DİNLEMEK-  Neden iki kulağımız bir ağzımız var. Daha çok dinleyelim daha az konuşalım diye.  Dinlemek için söz kesme- yüzyüze otur. İlgilendiğini göster.
  179. 2- İŞBİRLİĞİ-  “Bu problemi ancak birlikte çözeriz.”  “İkimizin de karşılanmayan ihtiyaçları var” PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
  180. 3-SIRAYLA İHTİYAÇLARIN KARŞILANMASI-  Bu gün sen yarın ben PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
  181. 4- GÜLÜNECEK BİR YAN BULMAK-  “kavga etmek yerine komik yöntemler bulabiliriz.” PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
  182. 5-ERTELEME-  “gel.. şimdi konuşalım yerine sinirlerimiz yatıştığında konuşalım. PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
  183. 6-ÖZÜR DİLEME- “özür de dilenir; özür dilemek kötü bir şey değildir” PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
  184. 7-PAYLAŞMA-  “bunu ikiye bölebiliriz, yarısı senin yarısı benim” PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
  185. 8-KAÇMA UZAKLAŞMA-  “ben bu durumun içinde  olmazsam daha huzurlu ve sağlıklı olurum.” PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
  186. 9-YARDIM İSTEME/ UZLAŞMA-  “Bu kavgayı tek başıma çözemiyorum bana yardım edecek birini bulmalıyım- çözüme yardım eden tarafsız bir kişi bulabiliriz. PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
  187. 10-İLETİŞİM-  Gel otur konuşalım PROBLEMLERİ ÇÖZÜM YOLLARI
  188. SORUNLARI BARIŞ İÇİNDE ÇÖZMEK  SAKİN OLMAK  PROBLEMİ TANIMLAMAK  ÇÖZÜMLER DÜŞÜNMEK  FİKİRLERİ DEĞERLENDİRMEK  BİR PLAN SEÇMEK  UYGULAMAK/DEĞERLENDİRMEK
  189. TEŞEKKÜRLER.. Gaziantep Valiliği İl Afet Ve Acil Durum Müdürlüğü Çalışanları Ve Yöneticilerinin AFAD Başkanlık Psiko - Sosyal Hizmet Çalışana Destek Ve Eğitim Grubu Çalışmalarına Samimi Ve Gönülden Katkı Ve Katılımlarından Dolayı Teşekkür Ederiz.
Publicité