2. The
Boston
Consulting
Group
(BCG)
küresel
bir
danışmanlık
şirketi
ve
dünyanın
yönetim
stratejileri
konusunda
önde
gelen
fikir
liderlerinden
biridir.
BCG,
dünyanın
bütün
sektör
ve
bölgelerindeki
lider
şirketler
ile,
onların
en
yüksek
katma
değer
yaratacakları
fırsatları
tanımlamak,
en
kritik
sorularına
cevap
vermek
ve
şirketleri
stratejik
olarak
en
etkin
şekilde
konumlandırmak
için
bir
çeşit
fikir
ortağı
olarak
çalışmaktadır.
BCG
derin
bilgi
birikimini,
müşterilerinin
ve
onların
pazarlarının
gerçeklerine
göre
değerlendirerek
ve
müşterilerinin
her
seviyesindeki
yöneticileri
ile
yakın
bir
işbirliği
içinde
çalışarak
projelerine
yansıtmaktadır.
BCG
bu
şekilde
hem
kalıcı
rekabet
avantajı
elde
etmekte,
hem
de
müşterileri
için
uzun
vadeli
değer
oluşumunu
sağlayabilmektedir.
1963
yılında
Boston’da
kurulan
BCG,
bugün
43
ülkedeki
78
ofisi
ile
dünyanın
önde
gelen
kuruluşlarına
hizmet
vermektedir.
BCG
2010
yılı
başında
İstanbul
ofisini
açarak,
yurtdışından
operasyonlarını
yürüttüğü
Türkiye’ye
daha
yakından
odaklanmıştır.
BCG
uzmanları,
akademisyenler
ve
üst
düzey
yöneticiler
tarafından
hazırlanan
raporlara,
www.bcgperspectives.com
adresinden
ulaşabilirsiniz.
Sitede
aynı
zamanda
BCG’nin
düşünce
liderliği
hakkında
farklı
sektörlere
yönelik
kapsamlı
arşivi,
videoları,
podcastleri
ve
söyleşileri
yer
almaktadır.
BCG
“Oyunun
Kuralları
Değişiyor”
Programı
Eski
yöntemlerin
son
sürat
hükmünü
yitirdiği
ve
yeni
fırsat
kapılarının
açılmaya
başladığı
hızlı
bir
değişim
çağında
yaşamaktayız.
Açık
bir
biçimde
görülmekte
ki
“Oyunun
Kuralları
Değişiyor”.
The
Boston
Consulting
Group
(BCG)
olarak
biz;
gelişim
ve
büyümenin
temel
dayanaklarının
şimdiye
dek
olmadığı
kadar
güçlü
olduğunu
düşünmekte
ve
bu
durumu
olumlu
değerlendirmekteyiz.
Ancak
bu
değişimden
çıkar
sağlamak
için
liderlerin,
mevcut
durumlarını
sorgulamaları,
proaktif
davranarak
cesur
hamlelerde
bulunmaları,
kısacası
oyunun
kurallarını
yeniden
yazmaları
gerekmektedir.
Liderlerin
şimdi
ve
önümüzdeki
on
yıl
boyunca
alacakları
kararların,
hem
kendi
hem
de
şirketlerinin
geleceklerinin
yanı
sıra
küresel
ekonomi
ve
toplumun
genelinde
de
olağan
dışı
ve
kalıcı
etkileri
olacağı
öngörülmektedir.
Liderlere
yol
göstermek
ve
kuruluşunun
50.
Yılını
kutlamak
adına
BCG,
gelecekte
oyunu
kazanmanın
yollarına
ve
gereklerine
dair
en
iyi
fikir
ve
öngörüleri
bir
araya
getirmektedir.
Yayınlanan
bu
rapor
da
bu
çalışmanın
bir
parçasıdır.
3. TÜRKİYE
ONLINE
TÜRKİYE
İNTERNET
EKONOMİSİ
RAPORU
DAVID
DEAN
BİRCE
SULTAN
KARABEY
AMY
STEVENS
BURAK
TANSAN
ALPER
SİNAN
TONGUÇ
MARC
VOS
commissioned by
bcg.com
MART
|
T
B
C
G
4. İÇİNDEKİLER
|
T
O
ÖNSÖZ
YÖNETİCİ
ÖZETİ
TÜRKİYE’NİN
İNTERNET
EKONOMİSİ:
GENEL
BAKIŞ
Türkiye’nin
genç
nüfusu
ve
artan
İnternet
kullanımı
Sosyal
hayat
ve
iş
hayatında
artan
İnternet
kullanımı
İnternet
erişimi
ve
katılım
oranları
Yükselen
değer
mobil
İnternet
İNTERNET
DALGALARI:
GSYİH
VE
ÖTESİ
Türkiye
İnternet
GSYİH’si
Tüketici
ve
işletmeler
üzerindeki
ekonomik
etkileri
Verimlilik
Sosyal
faydalar
ve
bazı
endişeler
İNTERNET
YOĞUNLUĞU
Diğer
ülkelerle
karşılaştırıldığında
Türkiye
Bölgesel
Farklar
DÖNÜŞÜMÜN
DİNAMİKLERİ
Sektörün
yeniden
şekillendirilmesi:
Perakende
KÜÇÜK
VE
ORTA
ÖLÇEKLİ
İŞLETMELER
İÇİN
ONLINE
FIRSATLAR
ÖNGÖRÜLER
Geleceği
şekillendirmek
Sonuç
EK:
METODOLOJİ
OKUYUCUYA
NOT
5. ÖNSÖZ
T
B
C
G
|
İ
kavramın
yeterince
irdelenmemiş
olması,
İnternet’in
derinlemesine
analiz
edildiği
ve
araştırıldığı
düşünüldüğünde
şaşırtıcı
bir
durumdur.
Ancak,
internetin
bir
ülke
ekonomisine
katkısını
belirlemek
çok
kolay
değildir.
Google
Türkiye,
Türkiye’de
İnternet
üzerinden
gerçekleştirilen
ticari
faaliyetlerin
niteliğini
ve
boyutunu
anlamak
amacıyla
The
Boston
Consulting
Group’u
(BCG)
bu
bağımsız
raporu
hazırlamakla
görevlendirmiştir.
Bulguları
Google
yöneticileri
ile
görüşülerek
hazırlanan
raporun
analiz
ve
sonuçlarından
BCG
sorumludur.
Google
Türkiye
ve
BCG
olarak,
İnternet’in
Türkiye
ekonomisini
nasıl
güçlendirdiğini
daha
anlaşılır
kılacak
sonuçları
paylaşmaktan
memnuniyet
duymaktayız.
6. YÖNETİCİ
ÖZETİ
|
T
O
D
,
Türkiye
İnternet
ekonomisi
hızla
büyümektedir.
Türk
tüketicisi
ve
işletmeleri
İnternet’in
yararlarını
ve
sunduğu
fırsatları
gün
geçtikçe
daha
çok
benimsemekte
ve
bunlardan
faydalanmaktadırlar.
Ancak,
İnternet’e
erişim
ve
kullanım
oranları
farklı
bölgeler
ve
demografik
gruplar
arasında
ciddi
farklılıklar
göstermektedir.
Benzer
şekilde,
bazı
sektörler
hızla
İnternet
kullanımına
ağırlık
verirken,
bazıları
daha
temkinli
yaklaşmaktadır.
Hazırladığımız
bu
rapor,
Türkiye
İnternet
ekonomisinin
tanımı
ile
be-raber
büyüklüğü
ve
yakın
gelecekteki
büyüme
potansiyeli
üzerine
tah-minlerimizi
içermektedir.
Türkiye’nin
büyük
ve
hızla
büyüyen
ekonomisinin
içinde
hizmet
sektörünün
etkisi
gittikçe
yükselmektedir.
Ülkenin
genç
nüfusu
ise
göreceli
olarak
daha
yüksek
hızda
artmaktadır.
2011’de
yüzde
8,5’lik
reel
GSYİH
büyümesi
ile
•
Türkiye
ekonomisi
Avrupa’nın
en
hızlı
büyüyen
ekonomisi
olmuştur.
Bu
dönemde
GSYİH
773
milyar
dolara
ulaşırken,
kişi
başına
düşen
milli
gelir
14.520
dolar
ile
aynı
dönemde
Avrupa
Birliği’nin
(AB27)
32.690
dolar
(satın
alma
gücü
paritesine
göre)
olarak
gerçekleşen
ortalamasına
yaklaşmıştır.
• 2011’de
hizmet
sektörü,
GSYİH’nin
yüzde
62,6’sını
oluştururken,
tarım
yüzde
9,3
ve
sanayi
yüzde
28,1
oranında
katkı
sağlamıştır.
Yüzde
28,1’lik
sanayi
payı,
AB27’nin
yüzde
25’lik
ortalaması
ile
benzerlik
göstermektedir.
• 74,7
milyon
olan
nüfus,
yıllık
yüzde
1’lik
bileşik
büyüme
hızıyla,
yüzde
0,6
olan
Ekonomik
İşbirliği
ve
Kalkınma
Örgütü
(OECD)
ortalamasının
epey
üstünde
seyretmektedir.
• Ortalama
yaş
29,7
ile
Eurostat’a
göre
40,9
olan
2010
yılı
AB27
7. T
B
C
G
|
ortalamasının
oldukça
altındadır.
2011’de
internetin
Türk
ekonomisine
katkısı
22
milyar
Türk
lirasıdır
(TL)
ve
bu
rakam
Türkiye
GSYİH’sinin
yüzde
1,7’sine
karşılık
gelmektedir.
En
büyük
katkı
tüketimden
gelmekte
ve
İnternet
•
ekonomisinin
yaklaşık
yüzde
70’ini
(15,8
milyar
TL)
oluşturmaktadır.
Türk
tüketiciler
2011
yılında
internete
erişim
cihazları
ve
ücretleri
için
yaklaşık
8,8
milyar
TL
harcarken,
e-ticaret
için
de
4,4
milyar
TL’yi
aşkın
harcama
yapmıştır.
• Bir
sonraki
en
yüksek
pay,
yüzde
30’la
(7
milyar
TL)
teleko-münikasyon
şirketleri
tarafından
yapılan
ağ
sermaye
yatırımı
başta
olmak
üzere,
özel
sektör
yatırımlarına
aittir.
Devlet
eliyle
yapılan
harcamalar
nispeten
düşüktür.
Türkiye,
bilgi
ve
iletişim
teknolojisi
(ICT)
ekipmanları
ve
e-ticaret
açısından
net
ithalatçı
durumundadır.
İnternet’in
Türk
ekonomisine
ve
toplumuna
katkısı,
GSYİH
rakamlarının
gösterdiğinden
çok
daha
fazladır.
• Asıl
alışveriş
çevrimdışı
olarak
gerçekleşse
de
tüketiciler
perak-ende
ürünleri
online
olarak
araştırarak
İnternet’ten
yararlanmaktadır
ve
bu
şekilde
harcanan
tutar
2011
yılında
yaklaşık
63
milyar
TL’ye
ulaşmıştır.
Ayrıca;
tüketiciden
tüketiciye
satış
ve
online
içerik,
e-posta
ve
sosyal
ağ
sitelerinden
de
yararlanılmaktadır.
• İşletmeler
de
şirketler
arası
e-ticaret
ve
toplam
Türk
reklam
pazarının
yüzde
13,8’ine
karşılık
gelen
online
reklamlar
yoluyla
İnternet’ten
yararlanmaktadır.1
İşletmeler
ölçmesi
zor
olsa
da
İnternet
kullanımı
sayesinde
gerçek
verimlilik
kazançları
da
elde
etmektedir.
Türkiye’deki
İnternet
aktivitesi,
BRICI
(Brezilya,
Rusya,
Hindis-tan,
Çin
ve
Endonezya)
gibi
diğer
gelişen
ekonomilerdeki
aktivite
ile
eş
düzeydedir.
Ancak,
Türkiye’nin
diğer
OECD
ülkeleriyle
arasındaki
farkı
kapatabilmesi
için
aşması
gereken
bazı
engeller
vardır.
• 85
pazarda
İnternet’in
derinliği
ve
kapsamını
ölçen
BCG
e-Yoğunluk
Endeksi’nde,
Türkiye
genelde
BRICI
ülkeleri
ile
aynı
seviyededir.
Ancak
nüfusun
İnternet’e
erişimi,
online
yapılan
harcamalar
ve
son
olarak
bireylerin,
işletmelerin
ve
devletin
İnternet’e
ilgi
ve
katılımı
ölçeklerinde
OECD
üyelerinin
gerisinde
kalmıştır.
• İnternet
kullanımının
derinliği
ve
kapsamı
bölgeden
bölgeye
büyük
farklılık
göstermektedir;
İstanbul
ve
Ankara
belirgin
farkla
öndeyken
Doğu
Anadolu
Bölgesi
geride
kalmaktadır.
İnternet,
Türk
ekonomisindeki
pek
çok
sektörü
güçlendirmekle
kalmamış,
aynı
zamanda
sektörlerdeki
dinamiklerde
önemli
8.
|
T
O
değişimleri
beraberinde
getirmiştir.
Değer
zincirine
yeni
oyuncular
girdikçe,
yeni
•
iş
modelleri
ortaya
çıktıkça
ve
tüketici
davranışları
bu
değişikliklere
adapte
oldukça
perakende
sektöründeki
büyük
şirketlerde
hızlı
değişiklikler
yaşanmaktadır.
• Küçük
ve
orta
ölçekli
işletmelerin
(KOBİ’lerin)
İnternet’i
benimse-me
düzeylerine
baktığımızda,
bu
oranın
sektörlerine
ve
büyüklüklerine
göre
ciddi
farklar
sergilediğini
görülmektedir.
Bazı
işletmeler,
farklı
sebeplerle,
İnternet’i
iş
modellerinde
kullanmayı
tercih
etmemektedir.
BCG,
Türkiye
İnternet
ekonomisinin
yılda
ortalama
yüzde
19
oranında
büyüyeceğini
ve
2017’ye
kadar
GSYİH’nin
yüzde
2,6’sına
ulaşacağını
öngörmektedir.
Tüketimin,
İnternet
kullanıcı
oranı
ve
e-ticarette
beklenen
artış
nedeniyle
bu
büyümenin
itici
gücü
olması
beklenmektedir.
Türk
işletmelerinin
yeni
iş
modellerini
ne
ölçüde
benimsediği
de
İnternet
ekonomis-inde
yaşanacak
bu
büyümenin
boyutu
ve
niteliğini
ciddi
oranda
etkileyecektir.
Diğer
önemli
değişkenler
arasında
devletin
bölgeler
arası
dijital
farklılığı
kapatmayı
hangi
ölçüde
desteklediği,
e-devlet
girişimlerini
ne
kadar
etkili
uyguladığı
ve
tüketicilerin
yeni
mobil
teknolojileri
ile
e-ticareti
ne
kadar
istekli
bir
şekilde
benim-sedikleri
yer
almaktadır.
1.
IAB
Türkiye
Rakamlarla
(2011).
9. TÜRKİYE’NİN
İNTERNET
EKONOMİSİ
T
B
C
G
|
2
olarak
“.tr”
kullanılmasına
rağmen,
Türk
tüketicisi
ve
işletmeleri
İnternet’i
gerçek
anlamda
benimsemeye
yakın
zamanda
başlamıştır
ve
İnternet
kullanımı
hızla
artmaktadır.
Yine
de
internet
penetrasyonu
konusunda
katedilmesi
gereken
bir
yol
vardır;
kullananların
ilgi
düzeyi
ise
bulundukları
bölgeye,
cinsiyete
ve
yaş
grubuna
göre
farklılık
göstermektedir.
Türk
İnternet
ekonomisinin
gelişim
sürecinin
zorlu
ancak
fırsatlarla
dolu
olacağı
kesindir.
Türkiye,
2011
yılındaki
yüzde
8,5’lik
reel
GSYİH
artışı
ile
hem
Avrupa’nın
hem
de
Bağımsız
Devletler
Topluluğu
(BDT)
bölgesinin
(Türkmenistan’dan
sonra)
en
hızlı
büyüyen
ekonomisi
olmuştur.1
İnternet’in
Türkiye’deki
gelişimi
Avrupa
ve
Kuzey
Amerika’nın
gerisinde
kalsa
da,
Türkiye
bu
konuda
bazı
önemli
başarılar
elde
etmiştir:
(1)
Türkiye,
online
perakendeciler
Hepsiburada,
GittiGidiyor,
Markafoni,
Limango
ve
Trendyol
gibi
birçok
yerel
büyük
İnternet
şirketine
ev
sahipliği
yapmaktadır;
(2)
eBay,
Amazon
ve
Intel
gibi
önemli
yabancı
oyunculardan
ciddi
seviyede
yatırım
çekmiştir;
ve
(3)
Teknosa,
e-bebek
ve
İstanbul
Bilişim
gibi
çok
kanallı
perakendeciler
örneğinde
olduğu
gibi,
müşterilerine
ulaşmak
için
yeni
yollar
geliştirmek
isteyen
şirketler
için
bir
laboratuar
olmuştur.
İnternet,
diğer
ülkelerde
olduğu
gibi,
Türkiye’nin
hem
ticari
ortamını
hem
de
insanların
birbirleriyle
etkileşimlerini
değiştirmektedir.
Türk
kullanıcılar,
Facebook
gibi
sosyal
mecralarda
aktif
olmalarının
yanı
sıra
online
oyunlara
da
oldukça
ilgilidirler.
Peki,
Türkiye’nin
İnternet
ekonomisinin
büyüklüğü
nedir
ve
uluslararası
sıralamada
nerededir?
Bu
soruların
yanıtları,
doğrudan
ölçülmesi
zor
olan
birçok
faktör
içermekle
birlikte,
politikaya
yön
veren
kurumlar,
işletmeler
ve
yatırımcılar
için
stratejik
önem
taşımaktadır.
Bu
rapor,
Türk
İnternet
ekonomisinin
boyutu
hakkında
güvenilir
bir
tahmin
ile
birlikte
Türkiye’nin
İnternet’i
şu
anda
ne
kadar
benimsediği
ve
bu
durumun
önümüzdeki
birkaç
yılda
nasıl
değişeceğine
dair
genel
bir
bakış
sunmaktadır.
Amacımız,
Türkiye’de
internet’in
gelişiminin
önündeki
zorlukları
aşmak
ve
sunduğu
büyük
potansiyelden
yararlanmak
için
politika
ve
stratejiler
geliştiren
karar
mercilerinin
başvurabileceği
bir
zemin
ve
yeni
anlayışlar
sunmaktır.
Türkiye’nin
Genç
Nüfusu
ve
Artan
İnternet
Kullanımı
İnternet
kullanan
Türklerin
yüzdesi
(yüzde
47)
Avrupa
Birliği’ndeki
(AB27)
yüzde
71’lik
oranın
altında
olmakla
birlikte2,
Türkiye’deki
İnternet
kullanıcılarının
sayısı
hızla
artmaktadır.
2007
ile
2012
arasında
İnternet’e
erişimi
olan
hanelerin
oranı
iki
kattan
daha
fazla
artarak
yüzde
19,7’den
yüzde
47,2’ye
GENEL
BAKIŞ
10.
|
T
O
ulaşmıştır.
Türkiye
İstatistik
Kurumu’na
(TÜİK)
göre,
yine
2007
ile
2012
arasında
kullanıcı
sayısı
21
milyondan
36
milyona
çıkmıştır.
Avrupa’da
sadece
Birleşik
Krallık,
Fransa,
Almanya
ve
Rusya’da
Türkiye’den
daha
fazla
kullanıcı
olduğu
gözlemlenmektedir.
Türkiye'nin
yaş
ortalaması
29,7
olan
75
milyon
nüfuslu
bir
ülke
olması
sebebiyle
bu
hızlı
büyümenin
devam
etmesi
beklenmektedir.
İnternet’e
evlerinden
erişemeyen
nüfus
ise
başka
noktalardan
İnternet’e
erişebilmektedir:
Tüm
İnternet
kullanıcılarının
üçte
biri
iş
yerinden,
yüzde
16’sı
ise
İnternet
kafelerden
erişim
sağlamaktadır.3
Türkiye
nüfusunun
yüzde
47'sinin
İnternet
kullanmasına
rağmen
perakende
satışların
yüzde
1’inden
azı
İnternet
üzerinden
gerçekleşmektedir.
Genel
İnternet
kullanım
oranları
düşük
olsa
da,
geniş
bant
abonelerinin
sayısı
2004
ile
2011
arasında
yıllık
ortalamada
yüzde
45
gibi
yüksek
bir
oranda
artmıştır.4
İnternet
erişimi
olan
hanelerin
yüzde
91,5
gibi
büyük
bir
kısmı
geniş
bant
standart
bağlantı
hattına
sahip
olsa
da,5
toplam
nüfusun
geniş
bant
erişim
oranı
hâlâ
yüzde
43’e
denk
gelmektedir.
Slovakya
ve
Romanya’da
Türkiye’dekine
benzer
erişim
oranları
görülse
de;
özellikle
penetrasyon
oranının
yüzde
80
veya
üzerinde
olduğu
İsviçre,
Hollanda
ve
Güney
Kore
başta
olmak
üzere
Ekonomik
İşbirliği
ve
Kalkınma
Örgütü
(OECD)
ortalaması
olan
yüzde
59
oranına
ulaşmak
için,
Türkiye’nin
kat
etmesi
gereken
uzun
bir
yol
vardır.6
Sabit
ve
mobil
geniş
bant
bağlantısı
Türk
İnternet
ekonomisinin
gelişiminde
kilit
bir
faktör
olmaya
devam
edecektir.
Sosyal
Hayat
ve
İş
Hayatında
Artan
İnternet
Kullanımı
ComScore’a
göre,
Türk
İnternet
kullanıcıları,
haftada
ortalama
38
saat
online
olmaktadır.
Bu
rakam
BRICI
ülkeleri
(Brezilya,
Rusya,
Hindistan,
Çin
ve
Endonezya)
gibi
gelişmekte
olan
diğer
ülkelerle
aşağı
yukarı
aynıdır,
ancak
Birleşik
Krallık
(26
saat),
Fransa
(24
saat)
ve
Almanya
(20
saat)
gibi
gelişmiş
ekonomilerdeki
ortalamalardan
çok
daha
fazladır.7
Türk
İnternet
kullanıcılarının
yarısından
fazlası
e-posta
kullanmakta
(yüzde
67),
online
haber
ve
dergi
okumakta
(yüzde
73),
ve
ürün
ve
hizmetlerle
ilgili
olarak
İnternet’te
bilgi
aramaktadır
(yüzde
61).
Türk
kullanıcılar,
sosyal
ağlarda
da
çok
aktiftir.
Facebook,
Google’ın
ardından
Türkiye’de
en
çok
ziyaret
edilen
ikinci
sitedir8
ve
Facebook
arayüzü
Türkçe’ye
tercüme
edildikten
sonra
kullanıcı
sayısında
büyük
bir
artış
yaşanmıştır.
Türkiye,
2012
Eylül
ayı
itibariyle
neredeyse
ülke
nüfusunun
yarısına
denk
gelen
31
milyon
profil
ile
Facebook
kullanıcı
sayısı
açısından
dünyada
yedinci
ülkedir.
Kullanıcıların
yüzde
kırkı
içerik
yaratmakta
(örneğin,
blog
yazarları)
veya
inceleyip,
yorum
yapmaktadır
(örneğin,
ürün
eleştiri
yazıları).
Bu
rakamlar,
sosyal
ağ
kullanıcılarının
daha
pasif
olduğu
Birleşik
Krallık’ta
sırasıyla
yüzde
9
ve
18’dir.9
Buna
karşılık,
Türkiye’de
online
perakendecilik
büyüyor
olsa
da
göreceli
olarak
halen
düşük
bir
seviyededir.
İnternet
kullananların
çoğu
hâlâ
mağazalardan
alışveriş
yapmayı
tercih
ettiği
için
perakende
alışverişin
yüzde
1’inden
azı
online
olarak
gerçekleşmektedir.
TÜİK’in
yaptığı
araştırmaya
göre,
ankete
katılan
İnternet
kullanıcılarının
yaklaşık
üçte
biri
güvenlik
endişeleri
nedeniyle
online
alışverişten
çekindiklerini
ifade
etmiştir.10
Türkiye’deki
işletmeler
İnternet’i
giderek
daha
çok
benimsemektedirler.
TÜİK
rakamlarına
göre
2011
yılında
ondan
fazla
çalışanı
olan
işletmelerin
yüzde
92’sinin
İnternet
erişimi
bulunmaktaydı.
Bu
oran
2005
yılında
ise
yüzde
80
düzeylerindeydi.11
KOBİ’lerde
İnternet
kullanım
yoğunluğu,
şirketin
dahil
olduğu
sektöre
ve
işletmenin
büyüklüğüne
göre
farklılık
göstermektedir.
KOBİ’ler
İnternet’i
reklam
için
nispeten
daha
az
kullanmaktadır.
İşletmelerin
dörtte
üçünden
fazlası
bankacılık
ve
finansal
hizmetler
için
İnternet’ten
yararlanmakta;
ancak
sadece
üçte
birinden
azı
İnternet’i
eğitim
amaçlı
kullanmaktadır12.
İnternet
11. T
B
C
G
|
üzerinden
alışveriş
yapanların
sayısı
ise
henüz
çok
azdır.13
İnternet
Erişimi
ve
Katılım
Oranları
İnternet
erişim
oranları,
Türkiye’nin
bölgeleri
arasında
büyük
farklılıklar
göstermektedir.
Türkiye
nüfusunun
yüzde
77’si
kentlerde
yaşamaktadır.
Kentlerde
İnternet
erişim
oranı
yüzde
57
iken,
kırsal
alanlarda
yüzde
26’da
kalmaktadır.14
14
milyonluk
nüfusu15
ile
Şangay’dan
sonra
kent
nüfusuna
göre
dünyanın
en
büyük
ikinci
kenti
olan
İstanbul’da
geniş
bant
İnternet
aboneliği
yüzde
59
iken,
Anadolu’nun
doğu
bölgele-rinde
yüzde
21
civarlarındadır.
İnternet’e
katılım
düzeyleri
yaş
grubu
ve
cin-siyete
göre
büyük
farklılık
göstermektedir.
2012
yılında
Türkiye’de
16-24
yaş
arasındaki
nüfusun
yüzde
68’si
(bir
önceki
yılda
AB27’nin
yüzde
91’lik
oranına
karşılık),
35-44
yaş
arasındakilerin
yüzde
43’ü,
55-64
yaş
arasındakilerin
ise
sadece
yüzde
12’si
İnternet’i
kullanmıştır.
16-24
yaş
grubunda
erkeklerin
yüzde
81’i
İnternet
kullanırken,
bu
oran
kadınlar
için
yüzde
55’tir.16
Yükselen
Değer
Mobil
İnternet
Türkiye’de
yaklaşık
yüzde
9017
olan
ve
Batı
Avrupa
ortalaması
yüzde
138’e18
ulaşan
cep
telefonu
kullanımının
hızlı
artışına
devam
etmesi
beklenmektedir.
Genç
nüfus,
genellikle
akıllı
telefonlar
da
dahil
olmak
üzere
son
teknolojileri
ilk
benimseyen
kesimin
büyük
çoğunluğunu
oluşturmaktadır.
Bu
öncü
genç
nüfusun
cep
telefonu
satışlarındaki
artışı
tetikleyeceği
düşünülmektedir.
Türk
mobil
telekomünikasyon
pazarında
2008’de
başlayan
rekabet
ortamı,
numara
taşınabilirliği
ve
2009’da
verilen
üç
adet
3G
lisansı
cep
telefonlarına
olan
talebi
hızla
artırmıştır.
Temmuz
2011
ile
Temmuz
2012
arasında,
Türkiye
dünyanın
en
hızlı
büyüyen
10
akıllı
telefon
pazarından
biri
olmuştur.
Ayrıca
Türkiye’deki
3G
aboneliği
sayısı
2012
Mart
ayında
34,9
milyona
ulaşmıştır
ki
bu
rakam
nüfusun
yüzde
47’sine
denk
gelmektedir.
Türkiye’nin
3G
abonelik
oranı
İtalya’nınkiyle
aynı,
Birleşik
Krallık’ın
yüzde
53’lük
oranından
ise
biraz
düşüktür.
An
itibariyle
Türkiye’deki
cep
telefonu
hattı
sayısı,
sabit
hat
sayısından
çok
daha
fazladır.
Akıllı
telefonların
sayısındaki
artış
mobil
e-ticareti
(m-ticaret)
kolaylaştıracağından
doğrudan
online
perakendeciliği
büyüten
bir
faktör
olacaktır.
Ayrıca,
cep
telefonlarının
kırsal
alanlarda
da
benimsenmesi,
kentsel
ve
kırsal
alanlar
arasındaki
dijital
uçurumu
da
daraltacaktır.
Kırsal
bölgelerde
yaşayan
nüfusun
çok
azı
masaüstü
veya
dizüstü
bilgisayara
veya
her
ikisine
birden
sahipken
(şehirlerdeki
yüzde
72’lik
orana
karşılık
yüzde
28),
yüzde
89’u
cep
telefonuna
sahiptir
(şehirlerdeki
yüzde
95
orana19
karşılık).
NOTLAR
1.
2011
yılındaki
reel
GSYİH
artışı
yüzde
8,5’tir
ve
bu
Türkmenistan
haricinde
diğer
tüm
Avrupa
ve
BDT
ülkeleri
için
Economist
İstihbarat
Birimi
(EIU)
tahminlerinden
daha
yüksektir.
2.
Türkiye
İstatistik
Kurumu
(TÜİK)
(2012),
Eurostat
(2012).
3.
TÜİK
(2012).
4.
EIU
(2012).
5.
TÜİK
(2012).
6.
Pyramid
Araştırması
(ikinci
çeyrek
2012).
7.
ComScore
(2012).
8.
İnteraktif
Reklam
Bürosu
(IAB)
(2012).
9.
Trendstream
Global
Web
Endeksi
(2011).
10.
TÜİK
(2012).
11.
TÜİK
(2011).
12.
TÜİK
(2010).
13.
Ibid.
14.
Son
üç
aylık
dönemde
İnternet
kullanımı
ile
ilgilidir
(TÜİK,
2012).
15.
Vikipedi
(2012).
16.
TÜİK
(2012),
Eurostat
(2012).
17.
TÜİK
(2012).
18.
EIU
(2012).
16
Batı
Avrupa
ülkesi
kast
edilmektedir:
Avusturya,
Belçika,
Danimarka,
Finlandiya,
Fransa,
Almanya,
Yunanistan,
İrlanda,
İtalya,
Hollanda,
Norveç,
Portekiz,
İspanya,
İsveç,
İsviçre
ve
Birleşik
Krallık.
19.
TÜİK
(2012).
12. İNTERNET
DALGALARI
GSYİH
VE
ÖTESİ
|
T
O
B,
,
motor
gibi
daha
önceki
birçok
endüstriyel
icadın
başardığı
şekilde
İnternet
de
gelişimi
ile
birlikte
tüm
ekonomileri
çeşitli
yönlerden
etkilemiştir.
Bu
etkilerin
bazıları
oldukça
açık
iken,
bazılarının
algılanması
ve
ölçülmesi
daha
zordur.
İnternet’in
Türkiye
ekonomisi
üzerindeki
etkilerini
dört
temel
bölüme
ayırdık.
İlk
bölümü
oluşturan
ölçülebilir
işlemler
(“iç
halkamız”)
özel
tüketim,
özel
sektör
yatırımları,
devlet
harcamaları
ve
net
ihracat
değerinden
oluşmaktadır.
(Bkz.
Sunu
1)
Özel
tüketim,
online
kitapçı
Idefix’ten
bir
e-kitap
satın
almak
gibi
dijital
işlemleri
ve
e-perakendeci
Hepsiburada’dan
bir
kamera
satın
almak
gibi
İnternet’te
başlayan
ancak
geleneksel
yoldan
teslim
edilen
işlemleri
içerir.
Tüketicilerin
online
harcamaları
ve
İnternet
erişimi
ve
cihazları
için
yaptıkları
harcamalar
iç
halkanın
yaklaşık
yüzde
70’ini
oluşturmaktadır.
İnternet’in
dalga
etkisi,
GSYİH
hesaplamalarına
dahil
edilmez
veya
sadece
dolaylı
olarak
yansıtılır.
Örneğin
İnternet,
tüketicilerin
karşılaştırmalı
alışveriş
yapmasını
kolaylaştırmaktadır.
Ayrıca
yeni
iş
türlerinin
kurulmasına
olanak
tanımış
ve
pek
çok
işlemin
maliyetini
azaltmıştır.
“GSYİH’nin
ötesindeki”
bu
etkileri
üç
alanda
inceledik.
Bu
etkiler,
Sunu
1’de
üç
dış
halkada
gösterilmiş
olup,
İnternet’in
Türkiye
ekonomisi
üzerindeki
etkisinin
diğer
kilit
bölümlerini
oluşturmaktadır.
1.
Halka,
işletmeden
işletmeye
(B2B)
e-ticaret,
online
reklam
ve
çeşitli
tüketici
yararlarının
ekonomik
etkisini
temsil
etmektedir.
2.
Halka
İnternet’in
üretim
ve
hizmet
sektörlerindeki
üretkenlik
değerleri
üzerindeki
etkisini
göstermektedir.
Örneğin,
Migros
Türk
perakende
zinciri,
e-tedarik
sistemine
geçtikten
sonra
ciddi
oranda
üretkenliğini
artırdığını
belirtmektedir.
3.
Halka,
kullanıcı
tarafından
oluşturulan
içeriğin
paylaşılması,
Facebook
gibi
sosyal
ağ
sitelerinin
kullanılması
ve
canlı
video
görüşmeleri
sayesinde
arkadaşlar
ve
aile
bağlarının
korunması
gibi
İnternet’in
daha
geniş
sosyal
etkilerini
temsil
etmektedir.
Türkiye
İnternet
GSYİH’si
BCG,
2011
yılında
İnternet’in
Türk
ekonomisine
yaklaşık
22
milyar
TL
veya
GSYİH’nin
yaklaşık
yüzde
1,7’si
kadar
katkısı
olduğunu
tahmin
etmektedir.1
(Bkz.
Sunu
2)
İnternet
hala
geleneksel
pek
çok
sektörden
daha
küçük
olsa
da,
sağlık
ve
sosyal
hizmetler
ile
madencilik
gibi
önemli
sektörlerin
seviyesine
yaklaşmaktadır.
Zira
2011’de
bu
sektörlerin
her
birinin
GSYİH'deki
oranı
yüzde
1,5’ti.
Bu
tür
sektörler
arası
karşılaştırmalar
çok
hassas
bir
kesinlik
derecesine
sahip
olmamakla
birlikte
Türk
İnternet
ekonomisinin
önemi
hakkında
fikir
vermektedir.
(“Ekonomiyi
Hesaplamanın
Üç
Yolu”
bilgi
kutusuna
bakınız.)
13. S
|
GSYİH
İnternetin
Türk
ekonomisi
üzerindeki
etkisinin
sadece
bir
kısmını
yansıtıyor
14. S
|
Türk
İnternet
ekonomisinin
yaklaşık
yüzde
70’i
tüketim
harcamalarından
oluşuyor
Tüketim 15,8
Yatırım 7,0
Devlet harcamaları 1,6
Ihracat 0,4
Ithalat 2,6
T
B
C
G
|
17. Kaynak:
BCG
analizi.
milyar TL
Internet ekonomisi 22,2
%1,7
Pay
2011 GSYIH
Kaynaklar:
Yıllık
raporlar
(çeşitli);
Tüketici
Ticaret
Barometresi;
Economist
İstihbarat
Birimi
(EIU);
Gartner;
Ekonomik
İşbirliği
ve
Kalkınma
Örgütü
(OECD);
Türk
İstatistik
Enstitüsü;
Dış
Ticaret
Müsteşarlığı;
BCG
analizi.
18.
|
T
O
EKONOMİYİ
HESAPLAMANIN
ÜÇ
YOLU
Toplam
İnternet
GSYİH’sinin
yaklaşık
yüzde
70’ini
oluşturan
tüketim,
Türk
İnternet
ekonomisinin
en
büyük
öğesidir.
Tüketim
iki
bölümden
oluşmaktadır.
İlki
perakende,
e-ticaretteki
4,5
milyar
TL’lik
tüketici
harcamalarıdır.
Seyahat
ve
tüketici
elektroniği
kategorileri
bu
alandaki
en
yüksek
harcamaları
oluşturur.
Toplam
online
perakende
harcamalar,
genel
perakende
harcamaları
toplamının
sadece
yüzde
0,8’ini
temsil
etmektedir.
İkinci
kısım,
11,4
milyar
tutarındaki
İnternet
servis
sağlayıcıları
(İSS)
ve
İnternet
erişim
cihazları
için
yapılan
harcamalardan
oluşmaktadır.
E-ticaretin
erişim
harcamalarına
oranının
bu
kadar
düşük
olması,
Türkiye’nin
İnternet
GSYİH’yi
hesaplamanın
üç
yolu
vardır
ve
bunların
hiçbiri
İnternet
göz
önünde
bulundurularak
tasarlanmamıştır.
Ürün
veya üretim yöntemi,
ürün
ve
hizmet
üretimi
yoluyla
oluşturulan
değeri
ölçer.
Gelir
yöntemi,
kişiler
ve
şirketler
tarafından
kazanılan
toplam
geliri
ölçer.
Harcamalar
yöntemi,
nihai
ürünler
ve
hizmetler
için
yapılan
toplam
harcamaları
ölçer.
Üretim
yöntemi,
İnternet’in
katkısını
ölçmek
için
teoride
en
uygun
yöntemdir.
Pek
çok
geleneksel
sektörün
ekonomiye
katkısı
bu
yolla
hesaplanır.
Fakat
bu
yöntemin
kullanılması,
Türk
ekonomisinde
üretilen
her
ürün
veya
hizmetle
ilgili
tüm
işlemlere
bakılmasını
ve
“online”
veya
“çevrimdışı”
olup
olmadığına
karar
verilmesini
gerektirir.
Ancak
bu
işlem,
şu
anki
verilerle
mümkün
değildir.
Gelir
yöntemi,
geleneksel
şirketlerin
gelirinin
İnternet’e
ayrılacak
payı
ve
çokuluslu
şirketlerin
Türkiye’ye
ayrılacak
gelir
payı
üzerine
birçok
varsayım
yapılmasını
gerektireceğinden
riskli
bir
seçim
olacaktır.
Bu
varsayımlar,
nihai
hesaplamanın
doğru
olup
olmadığı
so-rusunu
gündeme
getirecektir.
Harcamalar
yöntemi
en
ideal
yöntem
değildir;
fakat
tüketicilerin,
işletmelerin
ve
devletlerin
İnternet
ekonomisine
yaptığı
katkıları
ortaya
koyduğu
ve
diğer
tüm
sektörlerin
online
bileşenlerinin
toplamını
yaklaşık
olarak
değerlendirdiği
için
bu
yöntemi
kullanmayı
tercih
ediyoruz.
Harcamalar
yöntemi,
dört
bölümden
oluşur:
• Tüketim:
Türkiye’deki
haneler
tarafından
İnternet
üzerinden
satın
alınan
ürün
ve
hizmetler
ile
İnternet’e
erişim
için
yapılan
tüketici
harcamaları
(İSS’lere
yapılan
ödemeler
ve
ilgili
hizmet
kısımlarının
maliyetleri)
• Özel
sektör
yatırımları:
Özel
şirketlerin
İnternet
ile
ilgili
sermaye
yatırımları
(telekomünikasyon
şirketleri
tarafından
yapılanlar
gibi)
ve
BİT
ürün
ve
hizmetlerine
yapılan
yatırımlar
• Devlet
harcamaları:
Kamusal
BİT
harcamaları
• Net ihracat:
İhraç
edilen
ürün
ve
hizmetler
ve
BİT
ekipmanları
ile
karşılaştırılabilir
(benzer)
ithalat
arasındaki
fark
İnternet’in
Türk
ekonomisine
sağladığı
22
milyar
TL’lik
katkının
altında
yatan
varsayımlar
konusunda
mümkün
olduğu
kadar
net
olmak
gereklidir.
Burada
en
önemli
nokta,
online
olarak
satılan
ürünlerin
tam
değerinin
kullanılmasıdır.
Çünkü
bu
rakam
perakende
kanalı
olarak
İnternet’in
gerçek
değeri
konusunda
mantıklı
bir
fikir
vermektedir.
Online
işlemlerin
çoğu,
fiziksel
dünyada
sonlandırılmaktadır.
Dolayısıyla
bunlar
sadece
online
işlem
değildir,
ancak
pek
çoğu
İnternet’in
aracı
olmaması
durumunda
gerçekleştirilemeyecek
işlemlerdir.
Değer
zincirindeki
her
halkada
oluşturulan
“online”
değer
hakkında
veri
bulunmamaktadır
ve
bunlara
bir
değer
biçilmesi
hesaplamamızda
olmayan
bir
kesinlik
ya
da
hassaslık
seviyesini
iddia
etmek
olacaktır.
(Altında
yatan
varsayımlar
hakkında
daha
fazla
bilgi
için
Ek’e
bakınız)
19. T
B
C
G
|
ekonomisinin
gelişiminin
henüz
ilk
seviyelerinde
olduğunu
göstermektedir.
Birleşik
Krallık
veya
İskandinavya
ülkeleri
gibi
daha
gelişmiş
ekonomilerde
tüketicilerin
online
harcamaları,
erişim
harcamalarının
beş
ila
dokuz
katı
arasındadır.
İnternet
ekonomisi,
e-ticaret
ile
sınırlı
değildir.
Özel
sektör
yatırımları,
İnternet
GSYİH’sine
yaptığı
7
milyar
TL’lik
katkıyla
Türk
İnternet
ekonomisindeki
ikinci
büyük
öğeyi
temsil
etmektedir.
Türkiye
İnternet
altyapısını
geliştirmektedir.
Özel
sermayenin
büyük
bir
kısmı
da
sabit
altyapılarını
genişleten
ve
3G
yatırımları
yapan
telekomünikasyon
şirketlerinden
gelmektedir
(2011’de
4
milyar
TL).
İnternet
Türkiye’deki
pek
çok
işletmenin
işleyişine
kökten
uca
entegre
olmadığı
için
diğer
özel
şirket
yatırımları
ise
nispeten
daha
azdır
(yaklaşık
2,9
milyar
TL).
Özel
sektör
yatırımları
İnternet
GSYİH’sine
7
milyar
TL’lik
katkıda
bulunmaktadır.
Türkiye’de
İnternet
ile
ilgili
devlet
harcamaları
1,6
milyar
TL’dir
ve
İnternet
ekonomisinin
yüzde
7’sini
oluşturmaktadır.
Devlet,
İnternet
ile
ilgili
bilgi
ve
iletişim
teknolojilerine
(BİT)
ve
e-devlet
programlarına
yatırım
yapmaya
başlamış
olsa
da,
İnternet’e
ayrılan
bütçe
payı
hâlâ
daha
gelişmiş
Avrupa
ekonomilerinin
gerisindedir.
Mesela
önde
gelen
İnternet
ekonomilerindeki
yüzde
3’lük
bütçe
payına
karşılık
Türkiye’de
bu
oran
yüzde
1’den
azdır.
Türkiye,
Bilgi
ve
İletişim
Teknolojileri
(BİT)
ürünlerinin
net
bir
ithalatçısıdır;
donanımları,
yazılımları
ve
İnternet
ekonomisine
güç
veren
BİT
hizmetlerinin
çoğunu
dışarıdan
satın
almaktadır.
Türkiye,
e-ticaret
satışları
açısından
da
net
bir
ithalatçıdır.
İnternetle
ilgili
tüm
ürün
ve
hizmetlere
ilişkin
toplam
net
ithalat
yaklaşık
2,2
milyar
TL’dir.
Bu
ithalat
fazlalığı
da,
Türk
İnternet
ekonomisini
yaklaşık
yüzde
9
oranında
küçültmektedir.
Yurtdışında
yaşayan
Türk
nüfusu
potansiyel
bir
e-ticaret
hacmi
de
oluşturmaktadır.
Bu
nüfusun
boyutu
ve
sunduğu
fırsatlar
göz
önünde
bulundurulduğunda
online
satışa
yönelen
Türk
perakendecilerin
sayısı
arttıkça,
e-ticaret
ihracat
miktarını
artırma
fırsatları
da
doğacaktır.
Tüketici
ve
İşletmeler
Üzerindeki
Ekonomik
Etkiler
Tüketiciler:
İnternet’in
sağladığı
faydaların
çoğu,
metodolojimize
uymadığı
için
GSYİH
hesaplamalarına
dahil
edilmemiştir.
Online
araştırılan
ancak
çevrimdışı
olarak
satın
alınan
(OAÇS)
ürünlerin
değeri,
online
satın
alırken
tasarruf
edilen
para
ve
Web’de
ücretsiz
içeriklere
erişerek
ortaya
çıkan
tüketici
fazlası
da
buna
dahildir.
OAÇS
yoluyla
satın
alınan
ürünlerin
değeri
2011’de
63
milyar
TL’ye
ulaşmıştır2
ki
bu
değer
perakende
e-ticaret
değerinin
yaklaşık
14
katıdır.
E-ticaretin
bu
değerin
genelde
bir
veya
iki
katı
olduğu
daha
gelişmiş
İnternet
ekonomilerine
bakıldığında,
Türkiye’de
e-ticaretin
ne
kadar
gelişim
potansiyeli
olduğu
çok
açıktır.
Tüketicilerin
online
alışverişe
karşı
güvensizliği
nedeniyle
OAÇS
Türkiye’de
özel
bir
öneme
sahiptir.
Örneğin,
2012
yılı
itibarıyla
Tatil
Sepeti
seyahat
sitesinde
başlayan
işlemlerin
yüzde
80’i
çağrı
merkezi
yoluyla
sonuçlandırılmıştır.
Tüketicilerin
OAÇS
alışveriş
sıklığı
ürün
ve
hizmet
kategorisine
göre
farklılık
göstermektedir.
Otomobil
sektöründe,
İnternet
kullanan
tüketicilerin
yüzde
30’u
çevrimdışı
satın
almadan
önce
online
araştırma
yapmaktadır.
Elektronikte
ise
bu
oran
yüzde
15
civarlarındadır.
Sadece
araba
satışları
bile
online
olarak
araştırılan
ancak
çevrimdışı
olarak
satın
alınan
ürünlerin
toplam
değerinin
yüzde
17’sinden
fazlasını
temsil
etmektedir.
Türk
tüketiciler,
ürün
ve
hizmet
satın
alırken
Web’i
kullanmaları
durumunda
kayda
değer
tasarruf
elde
etmektedirler.
Tasarruf
oranları
harcama
kategorisine
göre
değişmektedir:
Örneğin,
giyimde
tüketiciler
yüzde
90’a
kadar
indirim
kazanabilmektedir.
Elektronik
cihazlarda
ise
tüketiciler
sınırlı
süre
için
çok
kanallı
perakendecilerin
sunduğu
yüzde
10-
20’lik
“Sadece
Web’e
özel”
indirimlerden
faydalanmakta
olup
bu
harcama
kategorisi
tüketiciler
için
en
büyük
toplam
tasarruf
miktarını
oluşturmaktadır.
20.
|
T
O
Şirketler
arası
(B2B)
e-ticaret:
İnternet
üzerinden
yapılan
B2B
alışverişler
GSYİH’ye
dahil
edilmez
çünkü
nihai
ürün
veya
hizmet
satışını
değil,
ara
işlemleri
temsil
etmektedirler.
Ancak
yine
de
Türkiye’nin
İnternet
ekonomisinin
önemli
bir
kısmını
oluştururlar.
B2B
e-ticaret
birkaç
şekilde
gerçekleşebilir.
Mesela,
işletmeler
çeşitli
online
araçlarla
ürün
satın
almakla
kalmayıp
bulut
bilişim
platformları
yoluyla
hizmet
satın
alıp
şirketlerindeki
bazı
departmanların
iş
yükünü
tamamen
taşeron
bir
firmaya
verebilirler.3
B2B
e-ticaret,
daha
fazla
hız,
verimlilik
ve
şeffaflık
gibi
faydalar
da
sağlar.
Bazı
Türk
şirketleri
B2B
e-ticaret
yoluyla
İnternet’ten
faydalanmaktadır.
Örneğin,
Türkiye’nin
lider
gıda
perakende
şirketlerinden
biri
olan
Migros,
online
B2B
ağı
yoluyla
2.200
tedarikçiyi
idare
etmektedir.
E-perakendeci
Hepsiburada
ise
yüzde
50’si
tüketici
elektroniğinden
oluşan
toplam
alımının
yaklaşık
yüzde
30’unu
online
olarak
gerçekleştirmektedir.
Online
reklam:
Online
reklam
gelirleri
de,
nihai
satış
olmadığı
için
GSYİH
hesaplamasına
dahil
edilmez.
Yine
de,
online
reklam,
KOBİ’lerin
daha
büyük
rakiplerle
rekabet
etmesinde
ve
hedef
pazarları
artırmasında
büyük
öneme
sahiptir.
Türk
reklam
pazarının
yüzde
13,8’i
artık
onlinedır.
Banner’lar,
sponsorlu
metin
bağlantıları
ve
hedef
kitleye
özel
online
reklamlar
dahil
online
reklam
pazarı
2011
yılında
yaklaşık
830
milyon
TL’lik
bir
ciroya
ulaşmıştır.4
Bu,
toplam
Türk
reklam
pazarının
yüzde
13,8’ini
temsil
etmekte
olup
İsviçre’deki
oranla
aşağı
yukarı
aynıdır.
Aynı
zamanda,
Türkiye’nin
2007’deki
yüzde
4,2’lik
oranına
göre
büyük
bir
artış
yaşandığının
göstergesidir.
Diğer
yandan,
Birleşik
Krallık’ta
online
reklamlar
toplam
reklamların
yüzde
36’sını
temsil
etmektedir.5
Global
ekonomik
krize
rağmen,
Türk
online
reklam
sektörü,
2008
ile
2011
yılları
arasında
yıllık
yüzde
49’luk
bileşik
büyüme
hızına
erişmiştir.6
Online
reklamın
etkisi
sadece
e-ticaret
ile
değil
OAÇS
gibi
dolaylı
faktörlerle
de
bağlantılıdır.
Verimlilik
İnternet,
işlem
maliyetlerini
azaltma,
iş
bağlantılarını
artırma
ve
iş
süreçlerinde
daha
fazla
etkinlik
sağlama
gibi
birçok
yolla
Türk
ekonomisinde
üretkenliği
artırabilir.
İnternet,
aynı
zamanda,
uluslararası
çapta
iş
yapan
şirketler
için
iletişim
maliyetlerini
önemli
ölçüde
düşürür.
Ayrıca,
çalışanların
bilgi
ve
becerilerini
artırarak
dolaylı
yoldan
üretkenliği
de
artırır.
Örneğin,
2009
yılında
yayınlanan
bir
rapora
göre
Dünya
Bankası,
Türkiye
gibi
düşük
ve
orta
gelirli
ülkelerde
geniş
bant
erişiminde
yüzde
10’luk
bir
artışın
GSYİH’de
kişi
başı
ortalama
yüzde
1,38’e
ka-dar
bir
artışa
neden
olacağını
öngörmüştür.
BCG’nin
Türkiye’de
500
KOBİ
ile
yaptığı
bir
araştırma,
İnternet’i
daha
aktif
olarak
kullanan
işletmelerin
son
üç
yılda
daha
yüksek
cirolar
elde
ettiğini
ve
satışlarında
daha
da
fazla
artış
beklediğini
göstermiştir.
“İnternet
Aktivitesi
Yüksek”
olarak
kategorize
edilen
KOBİ’ler
(farklı
coğrafyalardaki
müşteriler,
tedarikçiler
ve
çalışanlarla
etkileşim
kurmak
için
birçok
farklı
İnternet
aracından
yararlanan),
“İnternet
Aktivitesi
Orta
Düzey”
olarak
kategorize
edilen
KOBİ’lerden
(İnternet
sitesi
veya
sosyal
ağ
mevcudiyeti
olan
ve
yakın
coğrafi
alanları
dışına
e-pazarlama
veya
satışı
olan),
“İnternet
Aktivitesi
Düşük”
(İnternet’i
dar
kapsamlı
aktiviteler
için
kullanan)
veya
“İnternet
Aktivitesi
Olmayan”
(online
mevcudiyeti
veya
aktivitesi
olmayan)
KOBİ’lerden
çok
daha
yüksek
gelir
artışı
elde
ettiklerini
bildirmişlerdir.
Bu
başarıyı
getiren
faktörler
arasında
farklı
coğrafi
pazarlara
daha
iyi
erişim,
daha
düşük
maliyetli
ve
hedef
kitleye
odaklanan
pazarlama
aktiviteleri,
müşteri
ihtiyaçlarına
daha
kolay
yanıt
verebilme,
geribildirim
alma
ve
süreçleri
basitleştirme
yer
almaktadır.
(“Küçük
ve
Orta
Ölçekli
İşletmeler
için
Online
Fırsatlar”
bölümüne
bakınız.)
Sosyal
Faydalar
.
.
.
ve
Bazı
Endişeler
İnternet
kullanıcıları,
bilgi,
iletişim
ve
eğlence
gibi
pek
çok
farklı
ihtiyaçları
için
Web’de
ücretsiz
olarak
sunulan
kapsamlı
21. T
B
C
G
|
hizmetlerden
faydalanmaktadır.
Tüketiciler
İnternet’e
bu
ücretsiz
hizmetler
ve
e-ticaretin
sunduğu
fırsatlar
için
değer
vermektedir.
Tüketicilerin
İnternet’e
maliyetinin
üstünde
verdiği
değer
tüketici
fazlası
olarak
bilinir.
Bu
tüketici
fazlası
Türkiye’de
yılda
kişi
başı
600
TL’dir
ve
G-20
ülkelerinde
yaklaşık
2.600
TL’dir.
Bu
da
ülke
çapında
yaklaşık
18
milyar
TL’ye
veya
GSYİH’nin
yüzde
1,4’üne
karşılık
gelmektedir.
Tüketiciler
en
çok
e-posta,
genel
bilgi
aramaları,
bankacılık
ve
yatırım
akti-vitelerine
değer
vermektedir.7
Tüketici
fazlası
örneklerinden
biri
de,
e-posta,
VoIP8,
anlık
mesajlaşma
ve
sosyal
ağların
kullanımı
sayesinde
iletişimin
hızında,
kalitesinde
ve
maliyetinde
görülen
ciddi
oranda
iyileşmedir.
Diğer
bir
örnek
de
kitle
kaynağı
sağlanmasıdır.
Kitle
kaynağı
sağlanması,
bir
İnternet
sitesi
üzerinden
aynı
anda
birçok
insanın
bir
fikir
geliştirmesine
dayalı
bir
iş
modelidir.
Bu
tür
siteler
ekonomik
ve
siyasi
gelişmelerden
bar
ve
restoran
değerlendirmelerine
kadar
çok
çeşitli
konularda
çok
kapsamlı
ücretsiz
bilgi
sunmaktadır.
Vikipedi,
sayısız
kullanıcı
tarafından
oluşturulmuş
ve
İnternet
üzerinden
ücretsiz
olarak
sunulan
içerik
miktarının
hızlı
şekilde
artışının
en
güzel
örneğidir.
2012
Temmuz
ayı
itibariyle
193.000
Türkçe
Vikipedi
sayfası
bulunmaktadır.
Vikipedi’deki
Türkçe
sayfa
sayısı
son
beş
yılda
yıllık
ortalama
yüzde
18
oranında
büyümüştür.
Yine
de,
bu
oran
tüm
dillerin
dahil
edildiği
yüzde
24’lük
toplam
Vikipedi
sayfa
sayısı
büyüme
hızının
altında
kalmıştır.
Diğer
yandan
İnternet
(özellikle
de
e-ticaret,
sosyal
ağ
ve
kullanıcılar
tarafından
oluşturulan
içerik
siteleri)
bazı
endişe
ve
soruları
da
beraberinde
getirmiştir.
TÜİK’e
göre,
İnternet’ten
alışveriş
yapmayan
İnternet
kullanıcılarının
yüzde
27’si
güvenliği,
yüzde
17’si
de
gizlilik
endişelerini
gerekçe
göstermiştir.
Türk
İnternet
kullanıcılarının
yüzde
32’si
istenmeyen
posta,
virüs,
gizlilik
ihlali
ve
dolandırıcılık
gibi
online
güvenlik
sorunları
yaşamıştır.
Fakat
bu
ve
benzeri
sorunlar,
Türklerin
İnternet’i
kullanmasını
engellememiştir.
İnternet’i
daha
fazla
kullanmak
isteyenlerin
sadece
yüzde
1’i
güvenlik
veya
gizlilik
sorunlarını
caydırıcı
olarak
görmektedir.
Masa
ve
dizüstü
bilgisayarların
maliyeti
ve
online
içeriğe
ilgi
duyulmaması
daha
belirgin
faktörlerdir.9
NOTLAR
1.
Aksi
belirtilmedikçe,
bu
bölümdeki
tüm
rakamlar
2011
tahminleri
ile
ilgilidir.
2.
Euromonitor
2011
ticaret
verileri
ve
IAB/Google
Tüketici
Barometresi
2010
kullanarak
tahmin
edilmiştir.
3.
Bulut
bilişim
platformları,
şirketlere
üçüncü
şahıslardan
donanım
ve
yazılım
kiralama
olanağı
tanır.
Bulut
bilişim
hizmetleri,
şirketlere
bu
hizmetleri
desteklemek
için
altyapıya
sahip
olmadan,
geliştirmeden
veya
çalıştırmadan
veri
depolarına
veya
yazılım
uygulamalarına
erişim
imkanı
verir.
4.
IAB
(2011).
5.
Ibid.
6.
Ibid.
7.
BCG
Türkiye’deki
İnternet
kullanıcıları
anketi,
Aralık
2011.
8.
İnternet
Üzerinden
Sesli
İletişim.
9.
TÜİK
(2012).
22. İNTERNET
YOĞUNLUĞU
|
T
O
İ
olsa
da,
benimsenme
oranı
ülkeden
ülkeye
ve
hatta
aynı
ülke
içinde
bölgeden
bölgeye
farklılıklar
göstermektedir.
Güney
Kore
gibi
bazı
ülkeler
gelişmiş
geniş
bant
altyapıları
kurmuştur.
İskandinav
ülkeleri
ise
işletmeleri,
devleti
ve
tüketicileri
İnternet’e
taşıma
konusunda
son
derece
başarılıdır.
Diğer
yandan
pek
çok
ülke,
İnternet
benimsenme
oranı
açısından
kalkınmış
ülkelerin
gerisinde
kalmaktadır.
Diğer
Ülkelerle
Karşılaştırıldığında
Türkiye
Birbiriyle
karşılaştırıldığında
ülkelerin
başarı
sırası
nedir?
BCG
e-Yoğunluk
Endeksi
G-20,
OECD
üyeleri,
AB27,
BRICI
ülkeleri,
14
Afrika
ülkesi
ve
Hong
Kong
ve
Singapur
gibi
diğer
önemli
ekonomiler
dahil
85
ülkede
İnternet’in
ticaret
ve
toplum
üzerindeki
etkisinin
derinliğini
ve
kapsamını
ölçmektedir.
Endeks1
İnternet
aktivitesini
üç
boyutta
ölçer:
• Olanak
Sağlama:
Altyapı
ne
kadar
iyidir
ve
erişimin
sağlanma
ölçüsü
nedir?
• Harcama:
Tüketiciler
online
perakende
için
ne
kadar
harcama
yapmaktadır
ve
online
reklamlar
için
ne
kadar
harcanmaktadır?
• Katılım:
İşletmeler,
devlet
ve
tüketiciler
İnternet’i
aktif
olarak
ne
kadar
kullanmaktadır?
Endekste
olanak
sağlamanın
yüzde
50
ağırlığı,
her
biri
kullanım
ölçütü
olan
harca-ma
ve
katılımın
yüzde
25’er
ağırlığı
vardır.
Yapılan
bazı
varsayımlara
ve
hata
marjına
rağmen,
İnternet
yoğunluğu
endeksi
hem
bir
ülkenin
diğer
ülkelere
göre
durumunu
hem
de
alt-endeks
düzeyinde
söz
konusu
ülkenin
güçlü
ve
zayıf
yönlerini
de
göstermektedir.
Türkiye’nin
BCG
e-yoğunluk
Endeksi’ndeki
sıralaması
hâlâ
daha
gelişmiş
ülkelerin
geri-sinde
olsa
da,
performansı
diğer
gelişmekte
olan
ülkeler
ve
komşu
bölgelerdeki
ülkelerle
aynı
doğrultudadır.
(Bkz.
Sunu
3)
Türkiye,
BRICI
ülkeleriyle
karşılaştırıldığında
Rusya’nın
arkasında,
Brezilya’ya
yakın
ve
Çin,
Hindistan
ve
Endonezya’nın
önündedir.
Orta
Doğu
ve
Kuzey
Afrika’daki
(MENA)
ülkelerle
karşılaştırıldığında
ise
Tunus,
Fas,
Cezayir
ve
Mısır’ın
önündeyken,
Birleşik
Arap
Emirlikleri’nin
gerisindedir.
Türkiye
sıralamada
G-20
ülkelerinden
geride
olsa
da
İtalya
ve
Yunanistan
gibi
bazı
düşük
perfor-mans
gösteren
Güney
Avrupa
ülkelerinin
çok
gerisinde
değildir.
Türkiye,
tüm
alt-endekslerde
AB27
ve
OECD
ortalamalarının
altındadır.2
BRICI
ülkeleri,
MENA
bölgesi
ülkeleri
ve
seçilen
emsalleriy-le3
karşılaştırıldığında,
Türkiye’nin
en
yüksek
performans
gösterdiği
bölüm
olanak
sağlama
23. S
|
Türkiye’nin
e-Yoğunluk
puanı,
ortalamanın
üzerinde
ancak
pek
çok
OECD
ülkesinin
gerisinde
0 50 100 150 200
2011 BCG e-Yogunluk puanı
T
B
C
G
|
Kamerun
Endonezya
Nijerya
Gana
Hindistan
Kenya
Pakistan
Bolivya
Mısır
Angola
Tayland
Botswana
Cezayir
Fas
Ruanda
Senegal
Filipinler
Peru
Tunus
Paraguay
Uruguay
Güney Afrika
Mauritius
Dominik Cumhuriyeti
Ekvator
Vietnam
Kazakistan
Kolombiya
Venezuela
Meksika
Gürcistan
Portekiz
Letonya
Çek Cumhuriyeti
Irlanda
Litvanya
Slovenya
Estonya
Yeni Zelanda
Belçika
Avusturya
Malta
Tayvan
Avustralya
Fransa
Kanada
Singapur
Isviçre
Almanya
Hong Kong
ABD
Japonya
Lüksemburg
Norveç
Finlandiya
Hollanda
Birlesik Krallık
Izlanda
Isveç
Danimarka
Güney Kore
Çin
Ukrayna
Malezya
Sırbistan
Kosta Rika
Panama
Sili
Hırvatistan
Türkiye
Arjantin
Brezilya
Suudi Arabistan
Romanya
Bulgaristan
Yunanistan
Rusya
Italya
Macaristan
Birlesik Arap Emirlikleri
Slovakya
Israil
Polonya
Kıbrıs
Ispanya
Arastırılan tüm
pazarların nüfusa göre
agırlıklı ortalaması = 52
OECD ülkeleri OECD dısındaki ülkeler
Kaynaklar:
ComScore;
EIU;
Euromonitor;
Gartner;
Uluslararası
Telekomünikasyon
Birliği;
Magnaglobal;
Ovum;
Pyramid
Research;
Speedtest.net;
Birleşmiş
Milletler;
Dünya
Bankası;
Dünya
Ekonomik
Forumu;
BCG
analizi.
Not:
Endeks,
2010’da
34
OECD
ülkesi
için
geometrik
ortalama
100
olacak
şekilde
ölçeklendirilmiştir.
24. S
|
Türkiye
seçili
emsallerine
karşı
olanak
sağlama
alt
endeksinde
en
yüksek
performansa
sahip
BAE
Suudi Arabistan
Türkiye
Rusya
Brezilya
Çin
Tunus
Fas
Mısır
Endonezya
Cezayir
Güney Kore
Birlesik Krallık
ABD
Almanya
Fransa
Polonya
Türkiye
|
T
O
alt-endeksidir.
(Bkz.
Sunu
4)
(Seçilen
emsal
ülkeler,
güçlü
e-yoğunluk
performansı
gös-teren
Güney
Kore,
Birleşik
Krallık
ve
ABD,
Avrupa’da
güçlü
performans
gösteren
Alman-ya
ve
Fransa
ile
İnternet
pazarları
gelişmekte
olan
Polonya,
Rusya
ve
Malezya’dır.)
Olanak
Sağlama:
Türkiye,
olanak
sağlama
endeksinde
43'üncü
sıradadır.
Bu
endeks
tüketici
ve
işletme
geniş
bant
penetrasyo-nunu,
mobil
geniş
bant
penetrasyonunu,
İnternet
hızını,
akıllı
telefon
satışlarının
cep
telefonu
satışlarındaki
yüzdesini,
İnternet
bant
genişliğini
ve
bir
milyon
kişi
başına
güvenli
İnternet
sunucularını
ölçmektedir.
Türkiye’nin
puanı
AB27
ortalamasının
yüzde
40’ı
olmasına
rağmen,
Türkiye
sıralamada
tüm
BRICI
ülkelerinin
üstünde
ve
Suudi
Arabistan’ın
ise
hemen
arkasında
yer
almaktadır.
Birleşik
Arap
Emirlikleri’nin
puanı
ise
Türkiye’den
kayda
değer
ölçüde
yüksektir.
Türkiye’nin
göreceli
olarak
en
güçlü
0 100 200 300
Çin
Brezilya
Rusya
Cezayir
Türkiye
Suudi Arabistan
BAE
Tunus
Fas
Hindistan
Mısır
Endonezya
Olanak Saglama
Olanak Saglama
Harcama
Harcama
Katılım
Katılım
0 100 200 300
Hindistan
BAE
Brezilya
Suudi Arabistan
Rusya
Fas
Tunus
Türkiye
Çin
Mısır
0 100
Hindistan
Endonezya
Cezayir
200 300
OECD nüfusu
agırlıklı ortalama
OECD nüfusu
agırlıklı ortalama
OECD nüfusu
agırlıklı ortalama
OECD nüfusu
agırlıklı ortalama
BRICI ve MENA ülkeleriyle karsılastırıldıgında
123 145 116
OECD nüfusu
agırlıklı ortalama
0 100 200 300
Birlesik Krallık
Güney Kore
ABD
Almanya
Fransa
Polonya
Türkiye
Malezya
0 100 200 300
Malezya
OECD nüfusu
agırlıklı ortalama
200 300
Birlesik Krallık
ABD
Güney Kore
Almanya
Fransa
Malezya
Polonya
Türkiye
0 100
Seçili emsalleriyle karsılastırıldıgında
123 145 116
Kaynaklar:
ComScore;
EIU;
Euromonitor;
Gartner;
Uluslararası
Telekomünikasyon
Birliği;
Magnaglobal;
Ovum;
Pyramid
Research;
Speedtest.net;
Birleşmiş
Milletler;
Dünya
Bankası;
Dünya
Ekonomik
Forumu;
BCG
analizi.
Not:
BAE
=
Birleşik
Arap
Emirlikleri.
Endeksler,
34
OECD
üyesi
için
geometrik
ortalama
100
olacak
şekilde
ölçeklendirilir.
Birçok
ülkenin
puanları,
eksik
verilere
dayalı
tahminlerdir.
25. T
B
C
G
|
performansı
mobil
geniş
bant
penetrasyonun-da
görülmektedir.
Türkiye’nin
bu
endeksteki
puanı,
OECD
ortalamasının
yüzde
65’i
ve
AB27
ortalamasının
yüzde
69’u
kadardır.
Türkiye’nin
penetrasyonu
Rusya
ve
Polonya
ile
benzerlik
göstermekte
ve
Almanya,
Fransa
ve
Malezya’nın
hemen
gerisinde
yer
almaktadır.
Bu
noktada,
Türkiye’de
hanelerin
yüzde
43’lük
geniş
bant
abonelik
oranının
BRICI
ülkelerinden
daha
yüksek
olduğunu
belirtelim.
Fakat
bu
rakam
yine
de
yüzde
59’luk
OECD
ortalamasına
göre
oldukça
düşüktür
ve
ciddi
gelişme
potansiyeli
sergilemektedir.
Türkiye’de
işletmelerin
geniş
bant
abonelik
oranı
ise
daha
yüksektir
ve
Portekiz,
Macaristan,
Malezya
ve
Polonya’nın
önüne
geçmeyi
başarmıştır.
Harcama:
Türkiye,
tüketici
online-perakende
harcamalarını
ve
göreceli
online
reklam
sektörü
değerini
ölçen
harcama
alt-endeksinde
ortalarda
(40.
sırada)
yer
almaktadır.
Türkiye’nin
puanı
OECD
ortalamasının
yaklaşık
yüzde
40’ı
kadardır
ve
Brezilya,
Çin
ve
Rusya’nın
altındadır.
Ancak
Türkiye,
Suudi
Arabistan,
Malezya,
Fas,
Tunus,
İtalya
ve
Yunanistan’ın
üstündedir.
Bu
endekste
Türkiye,
online
reklam
ölçeğinde
OECD
ve
AB27
ortalamalarının
yaklaşık
yüzde
80’ine
denk
gelen
bir
puanla
nispeten
iyi
bir
performans
sergilemektedir.
Diğer
yandan
Türk
tüketiciler
perakende
harcamalarının
yüzde
1’inden
azını
online
olarak
yaptığı
için
Türkiye’nin
online
perakende
ölçeğindeki
başarısı
nispeten
düşüktür.
Bu
oran
AB27
ve
OECD
için
ortalama
yüzde
3,8’dir.
Türkiye’nin
bu
alanda
kayda
değer
iyileştirmeler
sağlaması
mümkündür.
Güvenlik
sorunlarının
ortadan
kaldırılmasını
takiben
İnternet
kullanan
Türk
tüketici
sayısı
arttıkça,
online
perakende
potansiyeli
de
artacaktır.
Katılım:
Türk
tüketiciler,
İnternet’i
güçlü
bir
şekilde
benimsemektedir.
Türkiye,
tüketici
katılımı
konusunda
Polonya,
Malezya
ve
AB27
ve
OECD
ortalamalarının
altında
olsa
da
BRICI
ve
MENA
ülkelerinin
çoğunun
önündedir.
Türkiye’de
nüfusun
yüzde
42’si
İnternet’i
kullanmaktadır.
Bu
oran
hala
Rusya
ve
Brezilya’nın
gerisinde
olsa
da
Çin,
Hindistan
ve
Endonezya’dan
yüksektir.
Türk
İnternet
kullanıcıları
arasında
İnternet’i
online
oyunlar
için
kullananların
oranı
nispeten
yüksektir.
yStats
tarafından
2011
yılında
hazırlanan
bir
rapora
göre,
2011’in
ikinci
çeyreğinde
Türkiye’deki
online
oyun
oynayanların
sayısı
dünya
genelinde
dördüncü
sıradadır.4
Ayrıca
Türk
kullanıcıları
arasında
İnternet’i
dizinler
ve
kaynaklar
için
kullananların
oranı
tüm
BRICI
ülkelerinden
yüksektir.
Forum,
eğlence,
haber
ve
bilgi
siteleri
kullanımı
açısından
Türkiye’den
daha
başarılı
olan
tek
BRICI
ülkesi
Brezilya’dır.
Türkiye,
işletmelerin
internete
katılımı
açısından
Brezilya,
Birleşik
Arap
Emirlikleri
ve
OECD
ortalamasının
gerisinde
olsa
da
Suudi
Arabistan,
Rusya,
Hindistan,
Çin
ve
Endonezya’nın
önündedir.
On
veya
daha
fazla
çalışanı
olan
Türk
şirketleri
ile
yapılan
bir
TÜİK
araştırmasına
göre,
şirketlerin
yüzde
55’inin
İnternet
sitesi
vardır.5
Ayrıca,
on
veya
daha
fazla
çalışanı
olan
Türk
işletmelerinin
yüzde
92’si
şu
anda
bir
şekilde
İnternet
kullanmaktadır.
Bu
oran
Birleşik
Krallık
ile
neredeyse
aynıdır.
Türkiye,
tüketici
ilgi
ve
bağlılığı
endeksinde
BRICI
ve
MENA
ülkelerinin
çoğundan
yüksek
bir
skora
sahiptir.
Türkiye’de
devletin
İnternet’e
katılımı,
tüketici
ve
işletmelerden
daha
düşüktür
ve
bu
endeksteki
ortalaması,
AB27
ve
OECD
değerlerinden
daha
geridedir.
Genel
anlamda,
Türkiye
e-Yoğunluk
Endeksi’ndeki
en
düşük
performansını
bu
alanda
sergilemektedir.
Birleşmiş
Milletler
(BM)
e-Devlet
Anketi
2012’ye
göre
Türkiye’nin
puanı
temel
e-devlet
hizmetleri
sağlama
konusunda
yüksek
iken
(bakanlıklara
ve
arşiv
bilgilerine
bağlantı
içeren
“yükselen”
boyut
ve
basit
iki
yönlü
sohbeti
içeren
“gelişmiş”
boyut),
elektronik
kimlik
doğrulama
ve
diğer
interaktif
araçlar
gibi
karmaşık
aktivitelerde
daha
düşüktür.6
Doğu
Avrupa’daki
pek
çok
ülke,
e-devletin
değerini
erken
kavramıştır.
BM
Endeksinde
190
ülke
arasında
yirminci
sırada
yer
alan
Estonya,
kamu
kuruluşları
26.
|
T
O
tarafından
sağlanan
WiFi
yoluyla
devlet
hizmetlerine
ücretsiz
erişim
sunmaktadır.
Estonya
hükümeti,
İnternet
erişiminin
tüm
vatandaşların
temel
hakkı
olduğunu
beyan
etmiştir.
On
yıl
kadar
önce,
e-devlet
endeksinde
dördüncü
sırada
olan
Danimarka,
kamu
hizmetlerinin
dijitalleştirilmesine
yönelik
olarak
oldukça
iddialı
bir
çalışma
takvimi
çerçevesinde
uygulamaya
koyacağı
dört
ardışık
stratejinin
ilkini
yayınlamıştır.
Danimarka
hükümeti,
2012
sonuna
kadar
tüm
işletmelerin
“ilgili
tüm
iletişimlerini”
dijital
olarak
gerçekleştirmesini
ve
2015
yılına
kadar
tüm
vatandaşların
devlet
daireleri
ile
yapılan
yazılı
iletişimleri
dijital
yollarla
yapmasını
zorunlu
kılmaktadır.
Bu,
2014’e
kadar
devletle
yapılan
yazışmalar
için
her
vatandaşa
sağlanacak
olan
“dijital
posta
kutusu”
ile
mümkün
kılınacaktır.
Bölgesel
Farklar
BCG,
global
BCG
e-Yoğunluk
Endeksi
ile
aynı
metodolojiyi
izleyen,
ancak
yerel
veri
mevcudiyetine
göre
farklı
göstergeler
kullanan
bölgesel
bir
e-Yoğunluk
Endeksini
Türkiye
için
özel
olarak
geliştirmiştir.
Bölgesel
e-Yoğunluk
Endeksi’nde
görüldüğü
üzere
Türkiye’de
büyük
bölgesel
farklar
bulunmaktadır.
Özellikle
yüksek
İnternet
yoğunluğuna
sahip
batı
ile
daha
az
yoğunluğu
olan
doğu
arasında
büyük
uçurumlar
vardır.
(Bkz.
Sunu
5.)
İstanbul
bölgesi
ve
Ankara’nın
içinde
bulunduğu
Batı
Anadolu
Bölgesi
diğerlerine
göre
çok
daha
yüksek
puanlara
sahiptir.
Hanelerdeki
geniş
bant
sahiplik
oranları,
bölgeler
arasında
büyük
farklılık
göstermek-tedir;
İstanbul’daki
yüzde
59’luk
oran
ve
Güneydoğu
Anadolu’daki
yüzde
21’lik
oran
bu
istatistiğe
iki
uç
örnektir.7
İnternet
hızları
da
şehirden
şehire
değişmektedir;
örneğin
Urfa’daki
indirme
hızı
yaklaşık
4,7
Mbps
iken,
İstanbul’da
7,2
Mbps
ve
Uşak’ta
9,5
Mbps’tir.8
Harcama
alt-endeksinde
de
önemli
farklılıklar
görülmektedir.
Örneğin,
KOBİ
araştırmamıza
göre,
Karadeniz
(Batı
Karade-niz
ve
Doğu
Karadeniz
olmak
üzere)
ve
Doğu
S
|
Geniş
bölgesel
e-yoğunluk
farkları,
İstanbul
ve
Ankara
kayda
değer
düzeyde
daha
yüksek
Istanbul
Batı Anadolu
Batı Marmara
Dogu Marmara
Akdeniz
Dogu
Marmara
Ege Iç Anadolu
Güneydogu Anadolu
Dogu Karadeniz
Kuzeydogu Anadolu
Dogu Karadeniz
Batı Karadeniz
Kuzeydogu Anadolu
Orta Dogu Anadolu
Batı Marmara
Istanbul
Batı
Anadolu
Akdeniz
Ege
Iç Anadolu
Güneydogu Anadolu
Batı Karadeniz
Orta Dogu Anadolu
Ankara
122
92
75
111
92
102
90
57
100 53
76
68
Kaynaklar:
Türkiye
Bankalar
Birliği;
büyükşehir
belediyeleri
internet
siteleri;
Bankalararası
Kart
Merkezi;
Ipsos
KMG;
speedtest.net;
TNS
Digital
Life;
TÜİK;
BCG
KOBİ
anketi;
BCG
analizi.
Not:
Endeks,
Türkiye
ortalaması
100
olacak
şekilde
ölçeklendirilir.
27. T
B
C
G
|
Anadolu
Bölgesi’nde
arama
motoru
reklamı
veren
işletme
yüzdesi,
ilk
üç
bölgedeki
düzeyin
yaklaşık
üçte
ikisi
kadardır.
İşletmelerin
ve
devletin
internete
katılım
düzeylerinde
de
bölgesel
farklılıklar
bulunmaktadır.
Ancak
bu
farklar,
olanak
sağlama
ve
harcamaya
göre
daha
az
belirgindir.
Örneğin,
İnternet
bağlantısı
olan
tüm
Türk
işletmelerinin
ortalama
yüzde
52’sinin
İnternet
sitesi
varken,
bu
oran
Batı
ve
Doğu
Karadeniz
bölgelerinde
ortalamanın
oldukça
altındadır.
Kuzeydoğu
ve
Ortadoğu
Anadolu
bölgeleri,
devlet
katılımının
nispeten
az
olduğu
bölgelerdir.
2012
yılı
itibariyle,
yüzde
67’lik
Türkiye
ortalamasına
karşın,
bu
bölgelerdeki
belediyelerin
sadece
yüzde
20’si
vatandaşların
belediyeye
olan
borçlarını
online
olarak
kontrol
edebilmesine
olanak
sağlamaktadır.
Tüketici
alt-endeksindeki
bölgesel
fark
daha
azdır.
Çoğu
bölgedeki
İnternet
kullanıcıları,
İnternet’te
benzer
süreler
geçirmektedir.
Ortadoğu
Anadolu
bu
konuda
istisnadır
ve
online
olarak
geçirilen
süre
ulusal
ortalamanın
sadece
yüzde
70’i
kadardır.
Aktif
online-bankacılık
hesaplarında
başı
İstanbul
çekerken,
Doğu
Anadolu
Bölgesi
en
sonda
yer
almaktadır.
NOTLAR
1.
BCG
e-Yoğunluk
Endeksi
metodolojisi
ve
arkasındaki
varsayımlar
Ek’te
daha
ayrıntılı
olarak
açıklanmıştır.
2.
Bu
bölümde
ortalama
ile
kast
edilen,
ülke
için
nüfus
ağırlıklı
ortalamadır.
3.
Bu
raporda
MENA
bölgesine
yapılan
referanslar
e-Yoğunluk
Endeksi’nde
temsil
edilen
pazarları
içerir:
Birleşik
Arap
emirlikleri,
Suudi
Arabistan,
Türkiye,
Tunus,
Fas,
Mısır
ve
Cezayir.
4.
Global
Online
Oyun
Raporu
2012,
www.ystats.com.
5.
Rakamlar
TÜİK
2011
verilerinden
alınmıştır.
6.
BM
e-Devlet
Anketi
2012:
İnsanlar
için
E-Devlet,
www.un.org.
7.
TÜİK
(2012),
www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.
do?id=10880
(Tablo
7).
8.
NetIndex,
www.netindex.com/download/2,42/
Turkey/.
28. DÖNÜŞÜMÜN
DİNAMİKLERİ
|
T
O
K
,
endüstriyel
işletmelerin
“eski
ekonomisine”
karşılık
küçük,
girişimci
BT
(Bilişim
Teknolojisi)
şirketlerinin
“yeni
ekonomisinden”
bahsetmek
mantıklıydı.
Şimdi
ise
Türkiye’de,
dünyanın
geri
kalanında
olduğu
gibi,
bu
fark
sadece
garip
değil,
aynı
zamanda
anlamsızdır.
Pek
çok
büyük
şirketin
ve
birçok
KOBİ’nin
operasyonlarıyla
bütünleşen
İnternet,
ekonominin
ayrılmaz
parçası
haline
gelmiştir.
İnternet’in
2011
yılında
Türkiye’nin
GSYİH’sine
yaptığı
22
milyar
TL’lik
katkının
büyük
bir
kısmı,
sadece
İnternet
şirketlerinden
değil,
farklı
sektörlerdeki
küçüklü
büyüklü
pek
çok
işletmeden
gelmektedir.
(İnternet’i
güçlendiren
şirket
türleri
hakkında
daha
fazla
bilgi
için,
“İnternet
Ekonomisinin
İtici
Güçleri”
bilgi
kutusuna
bakın.)
İnternet
temas
ettiği
tüm
sektörleri
değiştirmiştir.
Şirketler
beş
temel
dönüşüm
kaldıracı
kullanmaktadır:
Yeni
coğrafyalardaki
•
pazarlarda
mağaza
kurmaya
ihtiyaç
duymadan
satış
ve
ihracatın
yayılması
• Birçok
farklı
ürünün
küçük
tüketici
gruplarına
kârlı
olarak
satışı
• Tedarik
zinciri
boyunca
otomasyon
ve
bilgi
alışverişi
artışı
ile
birlikte
daha
fazla
verimlilik
ve
üretkenlik
• Müşteriler,
tedarikçiler
ve
ortakların
kendi
içlerinde
ve
birbirleriyle
daha
fazla
dayanışması
• Artan
şeffaflık
sayesinde
tüketiciler
ile
onlardan
normalde
daha
fazla
bilgiye
sahip
olan
aracı
ve
broker
gibi
taraflar
arasında
güç
dengesi
oluşması
İnternet’in
etkisinin
açık
olarak
görüldüğü
kilit
sektörlerden
biri
de
perakende
sektörü
olduğu
için,
bu
sektörü
ayrıntılı
olarak
analiz
etmeyi
seçtik.
Ancak
bu,
diğer
endüstrilerin
de
İnternet’ten
etkilenmediği
veya
etkilenme
potansiyeli
olmadığı
anlamına
gelmemektedir.
Örneğin,
aşağıdaki
endüstrilerde
İnternet’in
önemli
etkileri
görülmüştür
veya
görülme
olasılığı
yüksektir:
• Sağlık
ve
ilaç
şirketleri:
Türk
ilaç
sek-töründe
karlılık
yakın
tarihte
düşüşe
geçmiştir.
Dolayısıyla
maliyetleri
azaltma
yöntemi
olarak
online
kanallara
ilgi
duyulması
oldukça
yeni
bir
gelişmedir
ve
haliyle
yüksek
bir
potansiyele
sahiptir.
2011
yılında
Türkiye’deki
tüketiciler,
sağlık
için
20
milyar
dolar
harcamış
ve
eczacılık
sektöründe
yaklaşık
25.000
satış
temsilcisi
görevlendirilmiştir.
Aynı
yılda
ABD’deki
rakamlar,
2.2
trilyon
dolar
sağlık
harcaması
ve
75.000
temsilci
şeklindedir.
29. T
B
C
G
|
• Sigorta:
Türkiye’nin
sigorta
sektöründeki
İnternet
kullanımı
kayda
değer
değildir.
Buna
karşılık,
Birleşik
Krallıkta
tüm
sigorta
satışlarının
%40’ı,
İtalya’da
ise
araç
sigorta
pazarının
%6’sı
online
işlem
görmektedir.
Ancak
BCG,
2020
yılına
kadar
Türkiye’deki
toplam
sigorta
primlerinin
yüzde
5’inin
online
satışlar
yoluyla
gerçekleşeceğini
tahmin
etmektedir.
• Bankacılık:
Türkiye,
aktif
İnternet
bankacılığı
kullanıcısı
sayısında
olağanüstü
bir
büyüme
yaşamış,
2006’da
3
milyon
olan
rakam
2011
yılında
8
milyona
ulaşmıştır.
Aynı
dönemde
online
olarak
gerçekleştirilen
işlem
payının
yüzde
10’dan
yüzde
25’e
çıktığı
tahmin
edilmektedir.
Bir
şubede
geleneksel
yoldan
yapılan
bir
işlemin
ortalama
maliyeti,
online
bir
işlemin
15
katı
olduğu
için
bankacılık
sektörü
büyük
maliyet
tasarrufları
elde
etmiştir.
• Seyahat
ve
turizm:
Konaklama,
ulaşım
ve
paket
tatil
satışlarından
oluşan
Türk
perakende-seyahat
pazarı,
2006
ile
2011
yılları
arasında
yılda
yüzde
3,6’lık
bir
oranla
büyümüştür.
Seyahat
edenler
artık
daha
fazla
online
araştırma
ve
rezervasyon
yapmaktadır.
Aynı
dönemde
online
satışlar
yılda
yüzde
15
oranında
artmıştır.
Euromonitor’e
göre,
tüm
satışların
yüzdesi
olarak
online
satışların
payı
2011’de
yüzde
28’e
ulaşmıştır
ve
2016’ya
kadar
yüzde
42’ye
ulaşması
beklenmektedir.
Türkiye’de
yabancıların
gerçekleştirdiği
otel
konaklamalarının
yüzde
30’u
Alman
turistler
ve
yüzde
15’i
İngiliz
turistler
tarafından
yapılmaktadır.
En
son
Euromonitor
araştırmasına
göre,
dünyanın
önde
gelen
tur
operatörlerinden
biri
olan
ve
başta
Almanya
ve
Birleşik
Krallık’ta
faaliyet
gösteren
Thomas
Cook,
Türkiye’deki
satışlarının
sadece
yüzde
15’ini
online
kanallarla
gerçekleştir-mektedir.
Bu
rakam,
Türk
tur
operatörleri
için
çok
daha
düşüktür.
Örneğin
Tez
Tur’un
satışlarının
sadece
yüzde
5’i
online
olarak
gerçekleştirilmektedir.
Bir
sonraki
bölümde,
İnternet’in
şirketlerin
takip
ettiği
süreçleri
ve
sundukları
hizmetleri
nasıl
değiştirdiğini
gösteren
bir
perakende
sektörü
çalışmasına
göz
atacağız.
Sektörün
Yeniden
Şekillendirilmesi:
Perakende
2011
yılında
yaklaşık
577
milyar
TL
boyutunda
olduğu
tahmin
edilen1
perakende
sektörü,
Türk
ekonomisinin
en
hızlı
büyüyen
sektörlerinden
birisidir.
Yarısından
fazlasını
küçük
bağımsız
şirketlerin
oluşturduğu
ve
online
perakendenin
toplam
perakendenin
yüzde
birinden
azını
temsil
ettiği
Türk
perakende
sektörü,
Avrupa
standartlarına
göre
hâlâ
emekleme
aşamasındadır.
Ancak
bu
oranın
önümüzdeki
birkaç
yılda
büyük
ölçüde
artması
mümkündür.
Bu
talep
artışı,
özellikle
Türkiye’deki
şehirlerde,
İnternet
ile
giderek
daha
fazla
ilgilenen
ve
sayıca
artan
genç
nüfustan
kaynaklanmaktadır.
2012’de
gerçekleştirilen
bir
TÜİK
araştırmasına
göre
son
üç
aylık
dönemde
16-24
yaş
arası
gençlerin
yüzde
68’i
Web’i
kullanmıştır.
Aynı
oran
2007’de
sadece
yüzde
50’ydi.2
Geçmişte
online
ortam,
çoğunlukla
“sadece
online
faaliyet
gösteren
işletmelerin”
tekelinde
olduysa
da,
geleneksel
mağazaları
olan
şirketlerin
online
alana
stratejik
olarak
bakmaya
yönelmesiyle
birlikte
bu
durum
değişmeye
başlamıştır.
Büyüme,
yakın
geçmişte
pazara
giren
büyük
perakendeciler
ve
alışveriş
merkezleri
ile
yabancı
yatırımcıların
artan
ilgisi
tarafından
tetiklenmektedir.
Bu
gelişim
rekabeti
hızlandırarak
tüketicilerin
alışveriş
deneyimini
daha
da
iyileştirilecektir.
Bankacılık
sektöründe,
online
bir
işlemin
maliyeti
şubedeki
maliyetin
15’te
1’idir.
Türkiye’de
halihazırda
kayda
değer
birçok
yerel
online
perakendeci
vardır.
Örneğin,
2010’da
yaklaşık
yüzde
60
birinci
el
ürünü
olan
açık
artırma
sitesi
Gittigidiyor.com3;
popüler
kategorileri,
elektronik
aletler
ve
televizyon
olan
çok
sektörlü
perakendeci
Hepsiburada
ve
online
pazar
yeri
Sahibinden.com.
Ayrıca,
yabancı
yatırımcılar
gerek
ortak
girişim
gerekse
satın
almaların
gösterdiği
üzere
Türkiye’nin
perakende
sektörüne
daha
fazla
ilgi
göstermeye
başlamıştır.
Örneğin,
30.
|
T
O
İNTERNET
EKONOMİSİNİN
İTİCİ
GÜÇLERİ
eBay
2006’da
GittiGidiyor
hisselerini,
Ticketmaster
2007’de
Biletix’i,
Groupon
2010’da
City
Deal
kapsamında
ŞehirFırsatı’nı
ve
Perform
Group
2012’de
Türkiye’nin
dijital
spor
medyası
pazar
lideri
olan
Maçkolik’in
yüzde
51
hissesini
satın
almıştır.
Birçok
online
perakende
kategorisinde
fırsatlar
vardır,
ancak
en
büyük
fırsat
alanları
giyim
ve
elektronik
aletlerdir.
Bu
pazarlarda
sadece
online
faaliyet
gösteren
perakendeciler
arasındaki
rekabete
sonradan
çok
kanallı
perakendeciler
de
katılmıştır.
Online
perakendecilik,
tüketicilerin
ve
perakendecilerin
etkileşim
kurma
şeklini
Türk
İnternet
ekonomisi,
geleneksel
şirketlerin
online
olarak
iş
yapabilmesine
olanak
sağlayan
bir
grup
şirket
sayesinde
ayaktadır.
Nispeten
yeni
olan
bu
şirketler
Türk
İnternet
ekonomisinin
itici
güçleridir
ve
bu
ekonomi
onlar
olmadan
işlevsel
olamaz.
Bu
şirketlerin
toplam
yıllık
gelirleri
yaklaşık
15
milyar
TL
civarındadır.
Pek
çoğu
başka
işletmelere
satış
yaptığından,
gelirleri,
sadece
tüketicilere
yapılan
nihai
satışları
ölçen
GSYİH
hesaplamasına
dahil
edilmez.
Bu
şirketleri
tanımlamanın
en
iyi
yolu
“yığın”dır.
BT’de
yığın,
katmanlı
yazılım
ve
donanım
anlamına
gelir.
Her
kademe
modülerdir
ve
altındaki
ve
üstündeki
kademelerle
iletişim
kurabilir.
En
alt
kademede
fiziksel
altyapı
bulunmaktadır.
Üstündeki
her
kademede
ilgili
yatay
aktiviteler
bulunur.
Bu
yapıda
beş
farklı
kademe
bulunur:
Telekomünikasyon
•
ve
altyapı.
Altyapıyı
oluşturan,
yöneten
ve
içerik
teslimatını
optimize
eden
şirketler
yığındaki
en
büyük
kademeyi
oluşturur.
Toplam
yığın
gelirlerinin
yaklaşık
yüzde
40’ı
bu
şirketlerden
gelir
ve
bu
değerin
yarısından
fazlası
da
ağdaki
teleko-münikasyon
şirketleri
tarafından
yapılan
sermaye
yatırımından
gelir.
Bu
oran,
Web
barındırma,
ikizleme,
içerik
yönetimi,
alan
adı
hizmetleri
ve
ağın
bakımı
dahil
altyapı
kademesinin
daha
küçük
ancak
önemli
parçalarını
içerir.
• Erişim.
İnternet’e
erişim
için
cihaz
ve
hizmet
sunan
şirketler,
yığın
gelirlerinin
yüzde
40’ından
biraz
azına
karşılık
gelen
ikinci
büyük
kademeyi
oluşturmaktadır.
Bu
yüzde,
İSS
ve
BT
danışmanlık
gelirleri
ile
İnternet
ile
ilgili
donanım
ve
yazılımları
da
içerir.
Bilgisayar
donanımları
ve
İSS’ler
bu
kademenin
yüzde
70’inden
fazlasını
oluştururken,
BT
danışmanlığı
ile
yazılım
ve
işletim
sistemleri
nispeten
daha
küçük
bir
kısmını
oluşturur.
• Aracı
platformlar.
Güven
sağlayan,
ticareti
ve
trafiği
kolaylaştıran
birçok
önemli
hizmeti
sunan
bu
şirketler,
yığında
ince
ancak
kritik
bir
kademeyi
oluşturur.
Bu
kademede
doğrulama
ve
şifreleme,
analiz
ve
ölçü
bilim,
reklam
ağları,
faturalama
ve
ödemeler
gibi
hizmetler
bulunur.
Yaklaşık
200
milyon
TL’ye
veya
yığının
yüzde
2’sinden
azına
karşılık
gelse
de,
bu
hizmetler
olmazsa
online
alışveriş
durma
noktasına
gelecektir.
• Hizmetler
ve
içerik
platformları. Bu
kademe,
online
perakende
sitelerini,
portalları,
toplayıcıları
ve
kamuya
hizmet
eden
veya
hizmetleri
kolaylaştıran
diğer
şirketleri
içerir.
Hizmetler
ve
içerik
platformları
yığının
yaklaşık
yüzde
20’sini
oluşturmaktadır.
En
büyük
blok,
sadece
online
olarak
faaliyet
gösteren
perakendecilerdir.
Bu
kademe,
Türkiye’de
şu
anda
az
olsa
da,
İnternet
ekonomisi
olgunlaştıkça
önemli
derecede
artacak
hizmetleri
içerir.
Genelde
bulut
bilişim,
toplayıcı
siteler
ve
reklam
ajanslarından
oluşur.
• Topluluklar.
Bu
nihai
kademe,
bloglarda,
sosyal
ağ
sitelerinde
ve
YouTube
gibi
video
toplama
platformlarındaki
içerik
ve
hizmetleri
hem
oluşturan
hem
kullanan
tüketicilerden
oluşur.
31. Diger donanımlar3
Ag donanımı
T
B
C
G
|
Türk
İnternetinde
yığınında
yaklaşık
15
milyar
TL
toplam
gelir
Topluluklar:
Üretim ve
Tüketim Çogunlukla üretim
Erisim:
Internet’e
baglanmak
için
kullanılan
cihaz ve
servisler
Arama
Perakende satıs yapan Internet sirketleri Sans
Ag bakımı
dönüştürmekte
ve
yeni
iş
modeli
fırsatları
yaratmaktadır.
Raporumuzda,
bu
durumun
rekabetçi
fiyatlandırma,
tüketicilerin
ilgisini
çekme
ve
değer
zincirinde
verimliliği
artırma
üzerindeki
etkilerini
inceleyeceğiz.
Rekabetçi
fiyatlandırma:
İnsanların
İnternet
üzerinden
alışveriş
yapmasının
en
önemli
ve isletim sistemleri
nedeni
kolaylık
olsa
da,
online
fiyatların
daha
düşük
olması
Türk
tüketiciler
için
tetikleyici
bir
faktördür.
Günümüzde
online
ortamlar,
aşırı
fiyat
rekabetinin
yaşandığı
yerlerdir.
Çok
kanallı
perakendeciler,
İnternet’in
sağladığı
daha
iyi
envanter
yönetimi
ve
daha
az
fiziki
mağaza
yatırım
ihtiyacı
gibi
maliyet
Yığınlar,
birlikte
çalışabilirler.
Modüler
ve
açıktırlar.
Bu
özelliklere
sahip
olmaları,
İnternet
gelişiminin
merkezinde
yeniliği
ve
rekabeti
teşvik
eder.1
Birlikte
çalışabilirlik
ve
açıklık,
pazara
giriş
engellerini
azaltır
ve
yığındaki
katılımcıları,
diğerlerinin
yaratıcı
çabalarını
geliştirmeye
teşvik
eder.
Modü-larite,
bir
kademedeki
oyuncular
arasındaki
rekabeti
teşvik
eder.
İnternet
kuruluşundan
beri
yatay
yerine
dikey
olarak
entegre
olmuş
olsaydı,
şu
andakine
benzer
bir
yenilik
ve
büyüme
düzeyini
hayal
etmek
zor
olurdu.
Burada
gösterilen
Ek’teki
blokların
büyüklüğü,
içindeki
şirketler
tarafından
oluşturulan
gelir
miktarına
karşılık
gelmek-tedir.
N
1.
İnternet
yığını,
BCG
kıdemli
ortağı
ve
Blown
to
Bits
ortak
yazarı
olan
Philip
Evans’ın
yayınlanacak
olan
kitabının
konusudur:
How
the
New
Economics
of
Information
Transforms
Strategy
(Boston:
Harvard
Business
School
Press,
2013’te
yayınlanacaktır).
Hizmetler
ve içerik
platformları
Destekleyici
platformlar
Telekom
ve
altyapı
Çogunlukla tüketim
Ag tasarımı ve üretimi
Barındırma
Diger4
Toptan
Internet
Servis
Saglayıcıları
Bilgisayar
donanımı
BT danısmanları
Mobil
cihazlar
ve erisim
Internet
servis
saglayıcılar
Yazılım
Destekleyici platformlar2
Oyunları
Diger hizmetler1
Müzik, video
ve editoryal
Oyunlar
VoIP
Web tasarım
Kaynaklar:
BCG
Analizi;
Gartner;
IDC;
IAB;
Euromonitor;
Ovum;
Bilgi
Teknolojileri
ve
İletişim
Kurumu,
Türk
Telekom;
MÜYAP;
Faaliyet
Raporları;
WebHosting.Info
Notlar:
Kutuların
boyutları
ilgili
alanda
bulunan
şirketlerin
ciroları
ile
orantılıdır.
1E-bilgi,
sosyal
ağlar,
reklam
ajansları,
arkadaşlık
siteleri,
veri
gruplama
ve
bulut
bilişim.
2Faturalama
ve
ödemeler,
reklam
ağ
ve
sunucuları,
analitik
çözümleme
ve
ölçümleme,
doğrulama
ve
şifreleme.
3Oyun
konsolları
ve
diğer
internet
uyumlu
cihazlar.
4Alan
adı
tescili,
ticareti,
yansıtma
ve
içerik
yönetimi.
32.
|
T
O
kısıntıları
sayesinde
daha
düşük
fiyatlar
sunabilmektedir.
Çok
kanallı
perakendeciler,
aynı
zamanda,
sadece
online
faaliyet
gösteren
perakendecilerle
rekabet
edebilmek
amacıyla
düzenli
online
indirimler
sunmaktadır.
Örneğin,
ikinci
büyük
perakende
kategorisi
olan
tüketici
elektroniklerinde
sadece
online
olarak
faaliyet
gösteren
perakendeciler
ile
çok
kanallı
perakendeciler,
online
ürün
indirimleri
konusunda
rekabet
etmektedir.
2011’de
yüzde
43’lük
pazar
payıyla
elektronik
pazarı
lideri
olan
Teknosa
gibi
çok
kanallı
perakendeciler,
mağazalarının
yanında
online
satış
yapmanın
avantajlarını
giderek
daha
fazla
kullanmaya
başlamıştır.
Teknosa,
online
satışlarda
da
pazar
lideri
olmak
amacıyla
2012
yılında
kliksa.com
adında
indirimli
elektronik
sitesi
açmıştır.
E-bebek
ve
İstanbul
Bilişim
ise,
faaliyetlerine
online
girişim
olarak
başlayan,
ancak
hedef
müşteri
kitlelerini
genişletmek
amacıyla
fiziksel
mağazalar
da
açan
perakendecilere
örnektir.
Özel
alışveriş
siteleri
Türk
e-ticaret
sektörünün
son
iki
yıldaki
büyümesine
en
fazla
katkıda
bulunan
sitelerdir.
Özel
alışveriş
ve
toplu
alışveriş
iş
modelleri
de
rekabetçi
fiyatlandırma
için
fırsatlar
sunmaktadır.
Özel
alışveriş,
en
hızlı
büyüyen
online
perakende
segmentidir.
Bazı
kaynaklarca
yüzde
200’ün
üzerinde
olduğu
bildirilen
yıllık
büyüme
oranları
ile
son
iki
yılda
Türk
e-ticaret
sektörünü
harekete
geçirmiştir.4
Comscore
2012
verisine
göre,
ABD’deki
en
büyük
özel
alışveriş
sitesi
olan
Gilt
Groupe,
Markafoni
ve
Trendyol’un
ziyaret
sayısının
üçte
birinden
daha
az
ziyaretçi
sayısına
sahiptir.
Özel
alışveriş
modelinde,
online
perakendeci
çeşitli
sektörlerde
(ve
finansal
hizmetler
gibi
diğerlerinde)
sınırlı
bir
sürede
sadece
site
üyelerine
yönelik
satışlar
yapar.
Çok
yüksek
indirim
fırsatları
sunulmaktadır.
Örneğin
Limango
ve
Markafoni,
moda
ürünlerde
yüzde
80’e
varan
indirimler
sunmaktadır.
Tüketiciler
mevcut
üyeler
tarafından
davet
edilebilir
veya
online
olarak
başvuruda
bulunabilirler.
Bu
alandaki
pazar
lideri,
2008’de
kuruluşundan
bu
yana
6
milyonu
aşkın
üyeye
ulaşan5
ve
1.200’ü
aşkın
markayla
çalışan
Türk
şirketi
Markafoni’dir.6
Bu
başarıyı
takiben,
küresel
medya
devi
Naspers
2011
yılında
Markafoni’nin
çoğunluk
hissesini
satın
almıştır.
Alman
perakendeci
Otto
Group
ise
2009
yılında
rakip
Limango’yu
kurmuştur.
2010
yılında
kurulan
üçüncü
oyuncu
Trendyol
ise
Kleiner,
Perkins,
Caufield,
Byers
(KPCB)’den
yatırım
fonu
almıştır.
Şu
anda
diğer
Avrupalı
yatırımcılar
da
Türkiye’de
hızlı
büyüyen
bu
pazara
yönelmektedir:
2012
Ocak
ayında
Rus
ru-Net,
mücevher
ve
aksesuar
satan
Türk
sitesi
Lidyana.com’a
3
milyon
dolar
yatırım
yapmıştır.
Türkiye’de
toplu
alışveriş
2010
yılında,
alıcılara
söz
konusu
ürün
veya
hizmeti
yeterli
sayıda
alıcının
satın
alması
şartıyla
indirim
sunan
bir
site
olan
Kipru.com
ile
başlamıştır.
Yine
2010
yılında
Markafoni
günlük
fırsat
sitesi
Grupfoni.com’u
kurmuş
ve
rakibi
Groupon’un
SehirFirsati.com
sitesi
de
Türk
pazarına
girmiştir.
Ancak,
bir
süre
sonra
yenilik
hissini
ve
orijinalliğini
kaybeden
bu
hizmetlerden,
Türk
tüketiciler
de
dünyadaki
diğer
örneklerde
olduğu
gibi
uzaklaşmaya
başlamışlardır.
Bu
sebeple
toplu
alışveriş
segmenti
son
bir
yılda
düşüşe
geçmiştir.
2011
yılında
toplu
alışveriş
sitelerinin
üye
sayısı
3,4
milyon
iken,
2012’deki
Türk
kullanıcı
sayısı
2,3
milyona
düşmüştür.7
İnternet
yoluyla
tüketicinin
ilgisinin
çekilmesi:
Türkiye’deki
perakendeciler,
yeni
müşterilerin
ilgisini
çekmek
ve
mevcut
müşterilerini
ellerinde
tutmak
amacıyla
sos-yal
ağlar
yoluyla
online
topluluklar
oluşturmaya
başlamıştır.
Türk
perakendecilerin
halihazırda
keşfettiği
üzere,
Türkiye’deki
Facebook
kullanıcı
sayısı
çok
yüksek
olduğu
için
bu
yolla
birçok
tüketiciye
erişilebilir.
Gerek
Trendyol
gerekse
de
Markafoni’nin
2012
Kasım
ayı
itibariyle
sahip
olduğu
Facebook
takipçilerinin
sayısı
1
milyondan
fazladır.
Her
ikisinin
de
popülaritesi
gün
geçtikçe
artmaktadır.8
Bu
şirketler
online
topluluk
oluşturmanın
da
ötesine
geçmiştir.
Örneğin
Markafoni,
e-alışveriş
tutkunlarını
en
son
indirimlerden
haberdar
etmek
amacıyla
Facebook
uygulamaları
geliştirmiştir.
2012
Fashion’s
33. T
B
C
G
|
Night
Out
aktiviteleri
için
Trendyol
bir
çekiliş
düzenlemiş
ve
çekiliş
ayrıntılarına
sadece
Twitter
yoluyla
erişmek
mümkün
olabilmiştir.
Şirketler,
Web
üzerinden
oldukça
kolay
ve
elverişli
bir
şekilde
halledilen
hizmetler
sunarak
da
İnternet
kullanıcılarını
online
alışverişe
yöneltmeye
çalışmıştır.
Türkiye’nin
en
büyük
süpermarket
zinciri
olan
Migros
Türk
1997
yılında
Sanal
Market’i
kurmuştur.
Sanal
Market,
tüketicilere
İnternet
üzerinden
sipariş
verme
ve
kapıda
ödeme
olanağı
tanıyan
online
bir
gıda
marketidir.
Migros
müşterileri
aynı
zamanda
akıllı
telefonlara
yönelik
barkod
tarayan
ve
ürünlerin
online
bir
alışveriş
sepetine
konulmasını
sağlayan
telefon
uygulamaları
gibi
diğer
yenilikçi
yaklaşımlardan
da
yararlanmaktadır.
Benzer
bir
şirket
olan
YemekSepeti
ise
tüketicilerin
6.500’i
aşkın
üye
restorandan
tamamen
Web
sitesi
üzerinden
yemek
siparişi
verebilmesine
olanak
tanımaktadır.
Yemeksepeti.com,
günde
50.000’i
aşkın
sipariş
almaktadır.
Şirket
2006
yılında,
müşterilerin
Türkiye’nin
başlıca
şehirlerindeki
lüks
restoranlara
rezervasyon
yapabilmesine
ve
bilgi
alabilmesine
olanak
veren
ikinci
İnternet
sitesi
elit.yemeksepeti.
com’u
kurmuştur.
Bu
İnternet
sitesi
2013
yılı
başında
Papyon.com
olarak
yeniden
lanse
edilmiştir.
2012
Ekim
ayı
itibariyle
Yemeksepeti.com’un
1,6
milyon
üyesi
vardır
ve
bu
da
yaklaşık
yüzde
99
pazar
payına
karşılık
gelmektedir.9
İlginç
olan
bir
diğer
eğilim
de
online
şirketlerin
yakın
zamanlarda
tüketicileri
çek-mek
için
çevrimdışı
taktikler
kullanmaya
başlamasıdır.
Özellikle
özel
alışveriş
siteleri,
online
pazarlamanın
yanında
televizyonu
ve
popüler
alanlardaki
billboardları
da
kullanmaktadır.
Daha
fazla
verimlilik:
İnternet,
perakende
sektörünün
değer
zincirindeki
daha
az
görünür
olan
bazı
adımları
da
değiştirmiştir.
Örneğin
e-tedarik,
perakendeciler
için
daha
fazla
bilgi
ve
verimlilik
sağlamaktadır.
Migros
Türk,
ürünlerin
depodan
mağazaya
taşınmasını
görünür
kılarak
tedarikçilerin
envanteri
izlemesine
olanak
tanıyan
online
bir
tedarik
sistemi
kullanmaktadır.
Sistem
raflardaki
boş
alanı
daha
verimli
bir
şekilde
takip
ederek
otomatik
ürün
naklini
gerçekleştirmektedir.
Türkiye’deki
Coca-Cola
İçecek
ve
Electro
World
gibi
diğer
geleneksel
perakendeciler
de
e-tedarik
sistemlerinden
kazanç
sağlamaya
başlamıştır.
NOTLAR
1.
Euromonitor
verilerinden
(2011)
ilgili
finansal
hizmetler,
sigorta
ve
seyahat
harcamalarına
ilişkin
BCG
tahminleriyle
birleştirilen
EIU
(2011)
toplam
perakende
satışları.
2.
TÜİK
(2012).
3.
Ekonomi
Değerlendirmesi
(Hürriyet,
2011).
4.
Radikal
(2012).
5.
Markafoni
Açıklaması,
2012.
6.
Ibid.
7.
Webrazzi
makalesi
yoluyla
ComScore
verileri
(2012).
8.
Facebook,
erişim:
Eylül
2012.
9.
BCG
röportajı
(2012).
34. KÜÇÜK
VE
ORTA
ÖLÇEKLİ
İŞLETMELER
İÇİN
ONLINE
FIRSATLAR
|
T
O
G
’
-
büyük
şirketler
örnek
olarak
verilir.
Ancak,
toplam
istihdamın
yaklaşık
yüzde
78’ini
sağlayan,
Türk
ekonomisinin
tam
kalbinde
bulunan
KOBİ’lerden
pek
sık
bahsedilmez.1
İnternet,
KOBİ’lerin
de
tıpkı
diğer
büyük
şirketler
gibi
online
reklam
vermesine
ve
satış
yapmasına,
farklı
coğrafyalara
ulaşmasına
ve
müşterilerle
işbirliği
yapmasına
olanak
tanımaktadır.
İnternet,
Türk
KOBİ’lerinin
yurt
içinde
ve
yurt
dışında
müşteri
tabanlarını
genişletmesine
yardımcı
olmuştur.
Örneğin,
İstanbul’un
Kadıköy
ilçesinde
küçük
bir
tamir
ve
çilingir
servisi
atölyesi
olan
Hizmet
Merkezim,
şehrin
diğer
kesimlerindeki
müşterileri
çekmek
için
bir
İnternet
sitesi
kurmuştur.
Müşteri
tabanını
geliştirmek
için
online
pazarlama
araçlarını
kullanmış
ve
bunun
sonucunda
sadece
iki
yılda
İstanbul’da
altı
ekip
ve
ülke
çapında
21
franchise’a
ulaşmıştır.
Portatif
Bez
Dolap,
katlanarak
büyüyen
online
satışlarını
takiben
tedarikçi
sayısını
üçe
çıkarmıştır.
Eros
Pırlanta
ise
e-ticaret
kanalındaki
başarısının
ardından
Kapalıçarşı’da
bir
mağaza
açmıştır.
Farklı
sektörlerden
şirketler
de
müşteri
tabanlarını
genişletmek
için
İnternet’i
kullanmıştır.
Örneğin,
bir
radyo
frekansı
tanımlama
çözümleri
sağlayıcısı
olan
Litum;
şu
anda
Avrupa,
Asya
ve
Orta
Doğu’da
26
ülkeye
ihracat
yapmaktadır.
Litum’un
İnternet
sitesi
şirketin
daha
çok
ülkeye
ihracat
yapmasına
ve
Türkiye’nin
en
iyi
500
BT
şirketinden
biri
haline
gelmesine
yardımcı
olmuştur.
Hızla
büyüyen
bazı
Türk
KOBİ’ler
ise
online
perakendeci
olarak
iş
hayatlarına
başlamıştır.
Örneğin,
e-bebek
2001’de
Türkiye’deki
ilk
online
anne
ve
bebek
ürünleri
şirketi
olarak
kurulmuştur.
Başlarda
yavaş
da
olsa,
2002’de
yeni
anneler
için
tavsiyeler
içeren
bir
Web
sayfasının
eklenmesi
sayesinde
e-bebek
hızla
büyümüştür.
2010’a
gelindiğinde
toplam
gelirleri
30
milyon
TL’ye
ulaşmıştır.
E-bebek
çevrimdışı
bir
satış
kanalı
kurmasına
rağmen
toplam
satışlarının
yüzde
21’i
hâlâ
online
kanaldan
gelmektedir.
Şirket,
müşterilerinin
yüzde
73’ünün
İnternet
sitesine
Google
araması
sonucunda
ulaştığını
belirtmektedir.
Başarılı
bir
diğer
online
şirket
de
ÇiçekSepeti’dir.
Online
perakende
çiçek
siparişi
pazarına
giren
ilk
şirkettir.
ÇiçekSepeti,
2012’de
yaklaşık
850.000
müşteriye
online
hizmet
etmiş
ve
her
ay
ortalama
100.000
sipariş
teslim
etmiştir.
KOBİ’lerin
İnternet’i
kullanma
boyutunu
ve
nasıl
kullandıklarını
daha
iyi
anlamak
için
BCG,
250
veya
daha
az
çalışanı
olan
500
Türk
KOBİ’siyle
bir
araştırma
gerçekleştirmiştir.
(İnternet
kullanımında
önde
gelen
KOBİ’lerin
kesiti
için,
“İnternet’in
Yüzleri”
bilgi
kutularına
bakın.)
Anket
sonuçlarını
KOBİ’lerin
İnternet
kullanım
yoğunluğuna
göre
dört
gruba
ayırdık:
(1)
müşterilerle
sosyal
ağ
sitelerinde
iletişim
kuran,
35. T
B
C
G
|
İnternet’in
Yüzleri
B
D
C
İstanbul’un
hemen
dışındaki
bu
köpek
bakım
ve
eğitim
merkezi,
söz
konusu
bölgede
bu
hizmeti
sağlayan
bir
şirket
olmadığını
fark
eden
Gamze
Göksoy
tarafından
kuruldu.
Bu
fikir,
internet
pazarla-ma
araçları
sayesinde
niş
bir
işe
dönüştü
ve
müşteri
tabanını
ilk
dört
yılda
yıllık
yüzde
60
ve
son
iki
yılda
yıllık
yüzde
20
oranında
artırdı.
Gamze,
diğer
analitik
araçları
başarılı
bir
şekilde
kullanmanın
yanında,
bu
başarıyı
“az
sayıdaki
kadın
iş
sahibinden
biri”
olmasına
bağlıyor.
E
P
2011
yılında
kurulan
Eros
Pırlanta,
online
pırlanta
sektörüne
ilk
giren-lerden.
Bir
yılda
satışlarını
yüzde
190
artırdı.
Sitenin
popülaritesi
saye-sinde,
yeni
kurulan
şirket
2012
yılında
Kapalı
Çarşı’da
bir
dükkan
da
açtı.
Kurucu
Ahmet
Durmuşoğlu,
başarısının
sırrının
online
katalog
olmanın
ötesine
geçip
tüketicinin
güvenini
kazanmaya
odaklanması
olduğuna
inanıyor.
Bu,
görselleri
hafife
aldığı
anlamına
gelmiyor
-
Eros,
Türkiye’de
ürünlerinin
yüksek
çözünürlüklü
videolarını
internete
yükleyen
ilk
şirket.
Durmuşoğlu,
site
tasarımını
ve
arayüzünü
düzenli
aralıklarla
güncellemek
için
Web
analitiklerini
ve
tüketici
geribildirimlerini
kullanıyor.
Kurucu:
Ahmet
Durmuşoğlu
Kuruluş
Yılı:
2011
P
B
D
Portatif
Bez
Dolap,
kuruluşundan
bu
yana
İnterneti
kullanıyor:
Alan
adı
dahi,
ana
ürünleri
için
en
çok
aranan
anahtar
sözcüklere
göre
seçildi.
Kurucu
Erhan
Atay,
internet
sitesini
2011
yılında
kurduğunda
tek
bir
üretici
ile
çalışıyordu.
Siparişlerdeki
hızlı
artış,
iki
yeni
üreticiyi
daha
takımına
dahil
etmesine
neden
oldu.
Atay,
e-ticaret
sayesinde
maliyetleri
minimize
ederek,
daha
düşük
fiyat
yerine
yüksek
kaliteli
ürünlere
odaklanabildiklerini
söylüyor.
2013
hedefi:
komşu
ülkelere
ihracat
yapmak.
Kurucu:
Erhan
Atay
Kuruluş
Yılı:
2011
L
Litum;
lojistik,
perakende
ve
giyim,
sağlık,
otomotiv
ve
diğer
sektörler
dahil
birçok
işletmeye
radyo
frekans
tespiti
(RFID)
ürünleri
ve
anahtar
teslim
RFID
çözümleri
sunuyor.
2004
yılında
kurulan
Litum,
web
sitesi
yoluyla
işi
yurtdışında
da
geliştirmek
için
İnternet'ten
yararlanarak,
müşteri
kapsamını
büyük
ölçüde
artırdı.
İşletme
şu
anda
Avrupa
ve
Orta
Doğu’da
26
ülkeye
ihracat
yapıyor
ve
müşterileri
arasında
birçok
büyük
marka
bulunuyor.
2008’de
Litum
ilk
kez
Türkiye’nin
en
iyi
500
BT
şirketi
arasına
girdi
ve
2011
yılına
gelindiğinde
üç
yüz
ellinci
sıraya
yükseldi.
Kuruluş
Yılı:
2004
Kurucu:
Gamze
Göksoy
Kuruluş
Yılı:
2006
H
M
Ahmet
Uzunpınar,
2000
yılında
İstanbul,
Ataşehir’de
tek
bir
çilingirle
işe
başladı.
İnternetin
işletmeler
için
artan
önemini
fark
eden
Uzunpınar,
yeni
bir
reklam
kanalı
olarak
Anahtarcim34.
com’u
kurdu.
İnternet
işletmenin
İstanbul’un
tüm
ilçelerini
kapsamasını
sağlayarak,
iş
hacmini
iki
katına
çıkardı.
On
yılda
hızlı
ilerleme:
Ahmet’in
oğlu
E.
Faruk
Uzunpınar
tarafından
evlere
tam
kapsamlı
tamir
ve
yenileme
hizmetleri
sunan
yepyeni
bir
internet
sitesi
kuruldu;
Hizmetmerkezim.com.
Online
pazarlama
araçları
kullanımı,
İstanbul’daki
ekip
sayısını
ikiden
altıya
çıkardı
ve
ülke
genelinde
21
franchise’a
ulaşıldı.
E.
Faruk
Uzunpınar,
franchise
ağını
Türkiye’deki
tüm
şehirleri
kapsayacak
şekilde
genişletmeyi
planlıyor.
Kurucu:
Emir
Faruk
Uzunpınar
Kuruluş
Yılı:
2010