işletmelerde finansman kaynakları, ticari krediler, ticari banka kredileri, finansman bonoları, repo, faktöring, ödenmesi gereken vergi, resim, harçlar ve ücretler, alınan teminat, depozit, avanslar ve tahakkuk etmiş giderler
2. İşletmelerde Finansman Kaynakları
Finansman kaynakları, işletmelerin yatırımlarını ve cari
faaliyetlerini (işletme sermayesini) finanse etmek için
ihtiyaç duydukları fonları temin ettikleri yerlerdir.
3. İşletmelerde Finansman Kaynakları
Hedeflediği amaçlar doğrultusunda faaliyetlerini
sürdüren işletmelerde finans yöneticilerinin temel
fonksiyonu; işletmenin çeşitli zamanlarda, çeşitli
nedenlerle ihtiyaç duyduğu kaynakları ihtiyaç duyulan
zamanda uygun koşullarla temin etmektir.
4. İşletmelerin kullanabilecekleri fonlar, kaynaklarına veya
vadelerine göre incelenebilir. Fonları, kaynağına göre; öz
kaynak, yabancı kaynak ve otofinansman olarak
sınıflandırmak mümkündür. Aynı şekilde vadelerine
göre bir ayrım yapılacak olursa, fon kaynakları;
Kısa vadeli
Orta vadeli
Uzun vadeli
Kaynaklar olarak sınıflandırılabilir.
5. Öz Kaynak Sermayesi
(Öz sermaye)
Kuruluş aşamasında işletmeyi faaliyete geçiren girişimci
ya da ortaklar tarafından kendi öz varlıklarından
işletmeye tahsis ettikleri maddi ve maddi olmayan
ekonomik değerlere o işletmenin öz sermayesi denir.
Faaliyet halindeki bir işletmede ise, dağıtılmayıp
işletmede bırakılan faaliyet karları ile yedekler öz
sermaye kapsamında yer alır.
6. ÖZ SERMAYE,
Temel kapital
Yedek kapital
Dağıtılmamış kar
Olmak üzere 3 bölümden oluşur.
7. Temel Kapital
İşletmenin kuruluşunda işletme sahip ya da sahipleri
tarafından işletmeye getirilen veya getirilmesi taahhüt
edilen fonlardır. Bu sermaye para olabileceği gibi,
karşılığı para ile ifade edilen değerler de olabilir.
8. Yedek Kapital
İşletmenin çalışmaları sonucu elde edilen kazançtan
ayrılarak işletmede alıkonulan kısımdır. Yedek kapital,
otofinansman kaynağı olması açısından önemlidir.
Yedek kapital, kanuni yedekler ve ihtiyari yedekler
olmak üzere iki ayrılır.
9. Kanuni Yedekler:
Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili maddesi gereğince, sermaye
şirketlerinde elde edilen yıllık kazancın bir bölümünün yedek
sermaye olarak ayrılması zorunludur. Bu yedeklere kanuni
yedekler denir.
İhtiyari Yedekler:
İşletmelerin belirli harcamaları finanse etmek ve riskleri
karşılamak amacıyla kendi arzusu ile kazancından ayırdığı
fonlar ise ihtiyari yedeklerdir.
10. DIŞ KAYNAK SERMAYESİ ( YABANCI
KAYNAKLAR)
Yabancı kaynaklar işletmenin borçlanma yoluyla sağladığı
kaynaklardır. İşletmelerin dış kaynaklardan sağladıkları bu
fonlara yabancı sermaye de denir.
Yabancı kaynaklar yalnızca para olarak değil, maddesel
değerler de olabilir.
Yabancı kaynaklar kullanım süresi bakımından 3’e ayrılır.
Kısa vadeli yabancı kaynaklar
Orta vadeli yabancı kaynaklar
Uzun vadeli yabancı kaynaklar
12. Kısa Vadeli Fon Kaynakları
Kısa vadeli fonlar, işletmelerin, en fazla bir yıl sonra geri
ödemek amacıyla kullandıkları borçları ifade etmektedir.
Kısa vadeli fonlar, genellikle dönen varlıkların finansmanı
için kullanılır. İşletmelerin kullanacakları kısa vadeli fon
tutarını birçok faktör etkilemektedir. Eğer, işletmelerin
toplam varlıklarının önemli bir bölümünü dönen varlıklar
oluşturuyorsa, işletmenin kullanacağı kısa vadeli fonlar da
artacaktır.
13. İşletmelerin kısa vadeli finansmanlarında kullandıkları
başlıca fon kaynakları şunlardır:
Ticari Krediler
Ticari Banka Kredileri
Finansman Bonoları
Repo
Faktöring
Ödenmesi gereken vergi, resim, harçlar, ücretler,
ikramiyeler
Alınan teminat depozit, avanslar ve tahakkuk etmiş
giderler gibi kendiliğinden oluşan fonlardır.
14. Ticari Krediler
Ticari kredi veya satıcı kredisi olarak da bilinen bu kredi türü,
satıcının alıcıya malını satabilmek amacıyla açmış olduğu bir kısa
vadeli kredi olarak ifade edilmektedir. Ticari kredi birçok firma
tarafından sıkça başvurulan bir kısa süreli finansman kaynağıdır.
Ticari kredinin çok kullanılan iki türü bulunmaktadır. Bunlar;
Açık hesap
Borç senetleri
olarak bilinmektedir.
15. Açık Hesap
Alıcı işletmenin satıcıya herhangi bir ödemede
bulunmadığı ve satıştan doğan alacağın satıcının
defterine borç olarak kaydedildiği bir hesap türüdür.
Burada satıcı ile alıcı arasında var olan güven büyük
önem taşımaktadır. Başka bir deyişle satıcı, alıcının kredi
değerliliğine, daha önceki işlemler dolayısıyla alıcı
hakkında edindiği izlenimlere bakarak alıcıya kredi
açmaktadır.
16. Açık Hesap
Açık hesap kullanış itibariyle gayet sade ve anlaşılır
bir kredi türüdür, herhangi bir formaliteyi gerektirmez.
Süre sona erdiğinde, alıcının mal bedelini satıcıya
ödeyeceği varsayılır ve temel olarak bu varsayıma
dayanır.
17. Borç Senedi
Açık hesabın dışında satıcılar, satılan malın
karşılığında bir belge de isteyebilirler. Bu durumda
satıcı, alacağını yasal bir belgeye yani borç senedine
bağladığı için tahsil edilmesi daha kolay olacak ve
gerektiğinde bankaya iskonto ettirerek nakit ihtiyacı
karşılanabilecektir.
18. Ticari Banka Kredileri
Ticari banka kredileri pek çok işletmenin en önemli
finansman kaynağıdır. Bankalar krediyi, yüklenecekleri riski
göz önünde bulundurarak, güvenceli ya güvencesiz
verebilirler. Türkiye’de bankalar maddi teminat karşılığı altın,
döviz, menkul değerler, gayrimenkul ipoteği gibi teminatsız
olarak kredi vermektedirler. Aynı zamanda bankalardan
döviz karşılığı kredi de kullanılabilmektedir.
19. Bankaların işletmelere açıkları kısa vadeli krediler:
Avans kredisi
Cari hesap kredisi
Senet iskontosu, açık kredi
Kefalet karşılığı kredi
Teminat karşılığı kredi
Akreditif kredisi
Teminat ve kefalet mektuplarıdır.
20. Avans Kredisi
İşletmelerin bankalardan avans şeklinde kredi
kullanmaları, genellikle, senet, mal, menkul kıymet,
altın karşılığı olmaktadır. Uygulamada, avans kredisi, en
çok mal karşılığı kullandırılmaktadır. Avans şeklinde
kredi, kredinin müşteriye bir defada verilmesini ve
müşterinin geri ödemesini bir defada yapmasını ifade
eder.
21. Cari Hesap Kredisi
Bu kredi türünde bankalar işletmelere belirli bir
limite kadar kredi açmakta ve işletmeler ihtiyaçlarına
göre bu kredi vasıtasıyla para çekmektedir.
Cari hesap şeklindeki kredi avans şeklindeki krediden
kullanım ve faiz yükü açısından farklılık gösterir. Cari
hesapta faiz, kullanılan miktar ve süre dikkate alınarak
hesaplanır. Diğer bir deyişle cari hesabın faizi
kullanılmadığı sürece ödenmeyecektir.
22. Senetlerin iskontosu
Bankalar, işletmelerin ellerinde bulunan ve vadesi
dolmamış bono, poliçe ya da çekleri iskonto ederek
işletmeleri finanse edebilir. Senet kırdırması olarak da
bilinen iskonto işleminde senedin sahipliği yine
işletmede kalır. Banka işletmenin kredibilitesini ve
senetlerin risk durumunu inceleyerek senetleri iskonto
ettikten sonra geri kalanını işletmelere vermektedir.
23. Açık Kredi
Açık kredi bankalar tarafından kredi isteyenin
tamamen saygınlığına göre verdiği kredi türüdür. Bu
kredilerde maddi bir güvence bulunmamaktadır.
Güvence yalnızca kredi alanın imzasıdır. Bu nedenle bu
tür krediler bankaların riskini artırmaktadır. Bankalar
açık krediyi yalnızca en güvendikleri müşterilerine
kullandırmaktadır.
24. Kefalet Karşılığı Kredi
Genellikle küçük işletme sahiplerinin başvurduğu kredi
türüdür. Özellikle, Halk Bankası ve Ziraat Bankası
kaynaklarından kredi kullananlar bu krediye
başvurmaktadır. Bunun sebebi, bu bankalar aracılığıyla
kullandırılan krediye, bütün çiftçiler, esnaf ve
sanatkarlar zincirleme olarak kefil olmaktadır.
25. Akreditif Kredisi
Akreditif işlemi, ithalatçı ve ihracatçı arasında bir satış
sözleşmesiyle başlar. Bilindiği gibi, standart bir sözleşmede sipariş
edilen malların nitelikleri, yükleme tarihi, ödeme tutarı, para
birimi gibi konular belirtilir. Daha sonra, ithalatçı, ihracatçı lehine,
akreditif açması için bankasına başvurarak akreditif bedelini
bankaya yatırır. Bu bedel, ithalatçı akreditif şartlarını yerine
getirinceye kadar, söz konusu banka hesaplarında tutulur. Oysa
akreditif kredisi alan işletmeler, söz konusu tutarı bankaya
yatırmazlar. Akreditif kredisi, bankaların, ithalatçı müşterilerine
sağladıkları kısa vadeli bir kredi türüdür.
26. FİNANSMAN BONOLARI
Finansman bonosu, süreleri 2 ile 6 ay arasında
değişen ve büyük şirketlerin kısa süreli finansman
sağlama amacıyla çıkardıkları para piyasası
araçlarındandır. Bu şekilde çıkarılan bonolar daha çok
fon fazlası bulunan emekli ve tasarruf sandıkları ile
hayat sigortası şirketlerine satılmakta ve böylece
işletmeler kısa süreli olarak nakde olan ihtiyaçlarını
karşılamaktadırlar.
27. Repo İşlemleri
Repo, menkul kıymetlerin geri satın alma taahhüdü
ile satımı, ters repo ise, menkul kıymetlerin geri satma
taahhüdü ile alımıdır. İşletmeler, ellerinde bulunan
menkul kıymetleri belirli bir sürenin sonunda geri almak
şartıyla satarak işletmeye fon sağlarlar. Repo’nun diğer
adı geri satın alma anlaşmasıdır.
28. Faktöring
Faktöring, genellikle kısa vadeli kredili satışlardan doğan
alacak haklarının ‘’faktör ve faktöring şirketi’’ olarak
adlandırılan kuruluşlar tarafından satın alınmasıyla
işletmelere fon sağlama olanağı veren bir finansman
yöntemidir. Faktör, kredili satış yapan işletmelerin alacak
hesaplarının satın alınmasında uzmanlaşmış finansal bir
kuruluştur. Dolayısıyla işletmeler, bürokratik işlemlerden
kurtulma yanında, alacaklarını vadeden önce tahsil ederek,
fon sağlama olanağına kavuşmaktadırlar.
29. Daha çok bir kredi tekniği olarak değerlendirilen
faktöring, üç temel fonksiyonu yerine getirmektedir. Bu
fonksiyonlar finansman, hizmet ve risk üstlenme olarak
sayılabilir.
30. Ödenecek vergi, Resim ve Sigorta
Primleri
Verginin gerek KDV olarak tüketiciden tahsili gerekse gelir
vergisi ve sigorta şeklinde firma çalışanlarından yapılan
kesintiler şeklinde olsun, bunların vergi daireleri ile SSK
dairelerine yatırılması arasında yine bir zaman aralığı
geçmektedir. İşletme bu süre içinde kesilen fakat ödenmeyen
bu kaynakları faizsiz bir kredi gibi kullanabilmektedir. Bu
durum, devletin vergi konumlarının bir uygulaması
sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bu, kaynaklarda
kendiliğinden oluşan finansman özelliği taşır.
31. Teminat veya Depozito Alınması
Bayiler kanalıyla dağıtım yapan işletmeler, bayilerden
nakit teminat veya depozito almak suretiyle finans
kaynağı sağlayabilirler. Bu durum bazı firmalar
açısından önemli bir kaynak oluşturabilmektedir.
32. Menkulleştirme Yoluyla Sağlanan
Kısa Vadeli Fonlar
Menkulleştirme, gelecekte nakit girişi doğuracak alacakları,
bireysel krediler ve benzeri borçlanma araçlarının bir araya
getirilerek havuz oluşturulması, bu havuzlara dayalı olarak
menkul kıymetler türetilmesi ve havuzların kredibilitelerinin
zenginleştirilerek ve derecelendirilerek, yatırımcılara
satılması işlemidir. Menkulleştirme, geleneksel aracıları
ortadan kaldırarak, fon ihtiyacı duyanların, doğrudan para ve
sermaye piyasalarına ulaşmalarıdır. Menkulleştirme, likit
olmayan varlıkların, yatırımcılar için, likit ve pazarlanabilir
varlıklar haline dönüştürülmesidir.
33. Menkulleştirme yoluyla oluşturulan yeni borçlanma araçları,
Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler olarak adlandırılmaktadır.
Çünkü oluşturulan her havuz, diğer işletme ihraçlarında,
tahvil ve hisse senedi gibi araçlardaki genel
yükümlülüklerden farklı olarak belirli bir teminat ile
güvenceye alınmıştır. Yatırımcı, genel ve tipik işletme
borçlanmalarındaki yükümlülükleri değil, varlıkların belirli
bir yüzdesini ve bunlara bağlı haklar demetini satın
almaktadır. Böylece, söz konusu alacaklar veya krediler,
kısaca varlıklar, yatırımcılar tarafından finanse edilmektedir.
34. Hazine Bonosu
Hazine bonosu, hazine tarafından ihraç edilen kısa
vadeli devlet iç borçlanma senedidir. Hazine bonosu
istenildiği zaman nakde çevrilebilmektedir. Faiz oranları
artış gösterdikçe hazine bonosunun değeri düşer tersi bir
durumda ise, hazine bonosunun değeri artar.
35. Orta Vadeli Fon Kaynakları
İşletmelerin fon sağlayabileceği diğer bir kaynak orta
vadeli fon kaynaklarıdır. Kısa vadeli fon kaynakları,
işletmelerin genellikle dönemsel ve geçici fon ihtiyacını
karşılarlar. Bu tür borçların geri ödenmesi de en çok bir
yıldır. Ancak orta vadeli fon kaynaklarında bu süre 1-5 yıl
arası olarak belirlenmiştir.
36. Başlıca orta vadeli fon kaynakları şunlardır:
Orta vadeli banka kredileri
Sigorta şirketlerinin orta vadeli kredileri
Makine ve teçhizat karşılığı kredi
Finansal kiralama – Leasing
Forfaiting
37. Orta Vadeli Banka Kredileri
Orta vadeli banka kredileri, nakdi bir kredi türüdür.
Borçlu cari hesap şeklinde çalışır. Orta vadeli banka kredileri,
kısa vadeli banka kredilerinden bazı özellikleri sebebiyle
farklıdır. Bu özelliklerden biri vade farkıdır. Orta vadeli banka
kredilerinin vadesi uygulamadaki şekline göre 2-5 yıl arasında
değişebilmektedir. Diğer bir fark ise, geri ödemesidir. Orta
vadeli banka kredilerinde bir geri ödeme planı oluşturulur ve
bu plana göre ödemeler yapılır. Bu planda ödemeler, üç, altı
aylık ya da yıllık olarak yapılabilir.
38. Sigorta Şirketlerinin Orta Vadeli
Kredileri
Orta vadeli sigorta şirketi kredileri genellikle orta
vadeli banka kredilerini tamamlayıcı bir nitelik gösterir.
Bazı durumlarda bir banka ile bir sigorta şirketi aynı
işletmeye farklı vadelerle kredi verebilir. Örneğin, banka
ilk yıllar için kredi verirken sigorta şirketi bunu takip
eden yıllar için kredi verebilir. Sigorta şirketleri,
bankalara oranla genellikle daha uzun vadeli krediler
verirler.
39. Makine ve Teçhizat Karşılığı Kredi
Makine veya teçhizat karşılığı kredilerde rehin söz
konusudur. Eğer işletme pazarlanabilir teçhizata sahip veya
yeni satın alıyorsa bunları teminat göstererek kredi
sağlayabilir. Burada fon sağlanırken en önemli özellik teminat
olarak gösterilen teçhizatın pazarlanabilirliğidir.
Teçhizatın kalitesine bağlı olarak pazar değerinin belirli bir
yüzdesi işletmeye kredi olarak verilmektedir. Genellikle
kredinin geri ödenmesi teçhizatın amortismanı göz önüne
alınarak yapılır.
40. Finansal Kiralama – Leasing
Finansal kiralama kavramı yerine, birçok ülkede
leasing kavramı kullanılmaktadır.
Finansal kiralama, belirli bir süre için, kiralayan ve
kiracı arasında imzalanan ve üreticiden kiracı tarafından
seçilip, kiralayan tarafından satın alınan bir malın
mülkiyetini kiralayanda, kullanımı ise, kiracıda bırakan
bir sözleşmedir.
41. Finansal kiralama, kira süresi sonunda mülkiyet
hakkının kiracıya devredilip devredilmediğine
bakılmaksızın, bir iktisadi kıymetin mülkiyetine sahip
olmaktan kaynaklanan tüm riskler ile yararların kiracıya
bırakılması sonucunu doğuran kiralamalardır.
Kısaca finansal kiralama, ‘’kiraya verenin, kiralanan
mala ait bütün risk ve menfaatlerini, aynen
malikmişçesine kiracıya devrettiği bir kiralama şeklidir’’.
42. Forfaiting
Forfaiting, mal ve hizmet ihracatından doğan ve
gelecekte tahsil edilecek bir alacağın, vadeden önce
satılarak tahsil edilmesidir. Alacağın satıcısına
‘’forfaitist’’ devralan kuruluşa ‘’forfaiter’’ denir. Senetli ve
senetsiz her çeşit alacak, forfaiting konusu olabilir.
Ancak, uygulamada, poliçe ve bono gibi senetlerle temsil
edilen alacaklar üzerinden forfaiting yapılmaktadır.
43. İthalatçı , güvenilir bir borçlu değilse, forfaiter,
kendisine devredilecek olan alacağın, aval veya benzeri
şekilde kabul edebileceği bir banka teminatına
bağlanmasını isteyebilir. Böylece, forfaiter’ın alacağını
tahsil edememe riski azalmaktadır. Öte yandan, alacağın
ikincil piyasada işlem görmesine olanak sağlanmaktadır.
Böylece, forfaiter’ın, söz konusu alacağı vade sonuna
kadar portföyünde tutmasına gerek kalmamaktadır.
44. Uzun Vadeli Fon Kaynakları
Uzun vadeli fon kaynakları, işletmelerin 5 yıldan daha
uzun süreli fon sağlama kaynaklarıdır. Bu fonlar, işletmeler
tarafından sabit varlıkların finansmanı için talep edilir.
Bu fonlar başlıca şunlardır:
Uzun Vadeli Banka Kredileri
Hisse Senedi
Tahvil
Otofinansman
45. Uzun Vadeli Banka Kredileri
Uzun vadeli banka kredileri orta vadeli banka
kredilerinden vade bakımından ayrılmaktadır. 5 yıldan daha
fazla vadesi olan bu banka kredileri teminat ve ödeme planı
bakımından yine kısa vadeli banka kredilerinden farklıdır. Bu
fark orta vadeli banka kredilerinde olduğu gibi ödemenin
garantisi olarak bir teminat gösterilmesidir. Bu teminat
genellikle gayrimenkullerdir. Ödeme planı farkı ise, uzun
vadeli banka kredilerinde, sık kullanılmasa bile ödemenin
sonunda tek bir seferde kredinin tamamen ödenmesi
durumu da görülebilir.
46. Hisse Senedi
Hisse senetleri, Anonim Ortaklıklar, Sermayesi
Paylara Bölünmüş Komandit Ortaklıklar ve Özel
Kanunla kurulan kurumlar tarafından çıkarılmaktadır.
Hisse senedi, satın alanla ihraç eden kuruluş arasında
ortaklık tesis eden, yatırımcısına kardan pay alma, şirket
tasfiyesinden yararlanma ve ihraç edene de tasfiye anına
kadar fonları kullanma hakkı sağlayan bir finansal
varlıktır.
47. Tahvil
Tahviller kamu veya özel kurumların finansman
ihtiyaçlarını karşılamak üzere seri halde, eşit değerlerde
ve aynı ibareli olarak çıkarmış oldukları borç
senetleridir. Tahviller halka arz edilerek veya halka arz
edilmeksizin satılabilir. Tahvillerin halka arz edilmesi
durumunda tahvil ihraç koşulları ve ihraççı şirket
hakkındaki hukuki ve mali bilgiler izahnamede yer alır.
Tahviller sahiplerine herhangi bir ortaklık hakkı vermez,
sadece ihraççıya karşı alacaklılık hakkı sağlar.
48. Tahviller genellikle hamiline yazılı olarak çıkarılırlar
ve tahvilin satış süresinin son günü, o tahvilin vadesinin
başlangıç tarihi olarak kabul edilir.
Tahvil Türleri;
Sabit faizli tahviller
Endeksli ve değişken faizli tahviller
Kara iştirakli tahviller
Hisse senedi ile değiştirilebilir tahviller
Primli tahviller
49. Sabit Faizli Tahviller
Bu tür tahvillerde tahvil sahibi tahvil üzerinde yazılı
faiz oranına göre hesaplanan faize sahip olacaktır. Bu
faiz oranı vade boyunca değişmeyecektir.
50. Endeksli ve Değişken Faizli Tahviller
Genelde endeksli tahvillerde kupon ödeme ve itfa
tarihlerinde yapılacak ödemeler, yalnız anaparayı veya
faizi ya da anapara ile faizi bir arada kapsayan bir
katsayıya göre yeniden değerlendirilir. Değişken faizli
tahvillerde 1.kupon sabit olup, diğer kuponlar genellikle
hazine ihaleleri ortalamalarına ve enflasyona
endekslidir.
51. Kara İştirakli Tahviller
Bu tür tahviller tahvil sahibinin önceden saptanmış
faizle birlikte, firma karlı ise belirli bir oranda kar payı
alması söz konusudur. Kara iştirakli tahvillerde vade
sonu anapara ödemeli olup, anapara ödemesi yıllara
dağıtılmamaktadır.
52. Hisse Senedi ile Değiştirilebilir
Tahviller
Bu tür tahviller tahvil sahibine bir süre sabit faiz
gelirinden yararlanma ve isterse belirli bir süre sonra
tahvilini hisse senediyle değiştirme hakkı verir.
Tahvillerin ihracı sırasında hisse senediyle değiştirme
koşulları ve değiştirme oranının belirtilmesi
gerekmektedir.
53. Primli Tahviller
Bu tahvil türünde tahvili ihraç eden firma ya ihraçta ya
da vade tarihinde yapılacak ödemede bir prim ödemeyi
taahhüt etmektedir. Bu tür tahviller, ihraç primli ya da
itfa primli tahviller olarak adlandırılır.
54. Otofinansman
Otofinansman, kendi kendine finansman veya fon
oluşturma anlamına gelen, işletmelerin dönem
sonlarında elde ettikleri kârın bir kısmını dağıtmayarak
işletmede alıkoymaları sonucu ortaya çıkan uzun süreli
bir öz kaynak finansmanıdır. Görüldüğü gibi ortaya
çıkışı itibariyle otofinansman, öz kaynakların
çalıştırılması sonucunda elde edilen yine öz kaynaklı bir
finansman olmaktadır.
55. Günümüzde, yüksek enflasyon ve bunun sonucunda
yükselen kredi maliyetleri işletmeleri yatırımlara
yöneltmede caydırıcı bir rol oynamaktadır. İşletmelerin
yüksek faiz oranlarına rağmen borçlanmaları onları
büyük bir finansal riske sokabilmektedir. Günümüzün
başarılı sayılan firmaları, güçlü bir mali yapı içinde,
yüksek faizle borçlanma yerine öz kaynaklara ve bunlar
için otofinansmana daha sık olarak başvurmalarıyla bu
gibi yüksek maliyetlere ve risklere maruz kalmayan
firmalar olmaktadır.
57. Açık Otofinansman
Açık otofinansman, kârların dağıtılmayıp işletme
bünyesinde tutulmasıyla yapılan finansmandır. Karlar
dağıtılmayıp bireysel işletmeler ve şahıs şirketlerinde
sermaye hesaplarında tutuluyorsa ve anonim
şirketlerinde yedek akça hesaplarına geçiriliyorsa bu
durumda açık otofinansman söz konusudur.
58. Yedekler
Yedekler, işletmenin istikrarını sağlamak amacıyla
mal fiyatlarındaki ani düşüşler veya krizler gibi önceden
kestirilemeyen zararlara karşılık olarak, kârdan ayrılır ve
belli kurallara uyularak kullanılır. Yedekler, kanuni ve
ihtiyari olmak üzere ikiye ayrılır.
59. Kanuni yedekler, Türk Ticaret Kanunu’na göre,
işletmelerin ayırmak zorunda olduğu yedeklerdir. Türk
Ticaret Kanunu’nun 466. Maddesine göre ödenmiş
sermayenin %20’sini buluncaya kadar her yıl kârdan %5
kanuni yedek akçe olarak ayrılır.
İşletmelerde ihtiyari yedek akçe ise, sözleşmede gösterilen
yerlerde kullanılmak ve amaçların gerçekleştirilmesi için
ayrılır. Özellikle, gelişme ve genişleme yedek akçeleri,
işletmenin en önemli iç finansman kaynağını oluştururlar.
60. Gizli Otofinansman
Gizli otofinansman, gizli yedek akçe ayrılması yoluyla
yapılır. Gizli yedekler, genellikle aktif değerlerinin
olduğundan düşük, amortisman oranlarının yüksek, şüpheli
alacaklarının kabarık veya pasifteki borçların şişirilmesiyle
yaratılır. Otofinansmanla fon sağlamak, genelde işletmeler
için yararlı bir finansman yöntemidir. Günümüzde işletmeler,
finansman gereksinimlerinin büyük bir bölümünü
otofinansmanla karşılamaktadır. Çünkü otofinansman,
işletmelerin finansal bağımsızlıklarını arttırmakta, kredi
verenler için emniyet görevi görmektedir.
61. Ancak, otofinansmanın aşırı yapılması, işletme için
sakıncalar doğurabilir. Özellikle, halka açık şirketlerin
küçük ortakları, kar dağıtılmadığında sermaye
piyasasına olan güvenlerini kaybedebilir.
Söz konusu sakıncalar şunlardır:
Aşırı otofinansman ortakları uzun süre kârdan yoksun
bırakacağı için, ortakların hoşnutsuzluğuna ve hisse
senetlerinin piyasadaki değerinin düşmesine neden
olabilir
Otofinansman, işletmeye kaynaklarını rasyonel
olmayan bir biçimde kullanma olanağı verebilir.