Ce diaporama a bien été signalé.
Le téléchargement de votre SlideShare est en cours. ×

Sosyal medya ve çocuk

Publicité
Publicité
Publicité
Publicité
Publicité
Publicité
Publicité
Publicité
Publicité
Publicité
Publicité
Publicité
Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Bilişim Hukuku Tezsiz İkinci Öğretim Yüksek Lisans Programı
SOSYAL MEDYA ...
SOSYAL MEDYA VE ÇOCUK
Mehmet BİLİR
Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Bilişim Hukuku Tezsiz İkinci Öğretim Y...
KABUL VE ONAY
Mehmet BİLİR tarafından hazırlanan “SOSYAL MEDYA VE ÇOCUK” başlıklı bu
çalışma tarafımdan başarılı bulunarak...
Publicité
Publicité
Publicité
Publicité
Publicité
Publicité
Publicité
Publicité
Publicité
Publicité
Prochain SlideShare
İnternet el kitabı
İnternet el kitabı
Chargement dans…3
×

Consultez-les par la suite

1 sur 51 Publicité

Sosyal medya ve çocuk

Télécharger pour lire hors ligne

İnternet, sosyal medya insanlara yeni iletişim olanakları sağlamakla birlikte çocuklarımız ve aileleri için yararlarının yanında bazı riskler de içermektedir. Çağa ayak uydurup, yasaklayan değil yönlendirici rolünü üstlenerek zararlarından koruyup çocukların kişisel, sosyal, düşünsel ve akademik gelişimlerine katkı sağlayacak şekilde internet ve sosyal medya kullanımını yönlendirmek ve şekillendirmek gerekmektedir.

İnternet, sosyal medya insanlara yeni iletişim olanakları sağlamakla birlikte çocuklarımız ve aileleri için yararlarının yanında bazı riskler de içermektedir. Çağa ayak uydurup, yasaklayan değil yönlendirici rolünü üstlenerek zararlarından koruyup çocukların kişisel, sosyal, düşünsel ve akademik gelişimlerine katkı sağlayacak şekilde internet ve sosyal medya kullanımını yönlendirmek ve şekillendirmek gerekmektedir.

Publicité
Publicité

Plus De Contenu Connexe

Similaire à Sosyal medya ve çocuk (20)

Plus récents (20)

Publicité

Sosyal medya ve çocuk

  1. 1. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Bilişim Hukuku Tezsiz İkinci Öğretim Yüksek Lisans Programı SOSYAL MEDYA VE ÇOCUK Mehmet BİLİR BİH620 PROJE DERSİ RAPORU Ankara,2017
  2. 2. SOSYAL MEDYA VE ÇOCUK Mehmet BİLİR Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Bilişim Hukuku Tezsiz İkinci Öğretim Yüksek Lisans Programı BİH620 PROJE DERSİ RAPORU Ankara,2017
  3. 3. KABUL VE ONAY Mehmet BİLİR tarafından hazırlanan “SOSYAL MEDYA VE ÇOCUK” başlıklı bu çalışma tarafımdan başarılı bulunarak [BİH 620 Proje Dersi Raporu] olarak kabul edilmiştir. İmza Prof. Dr. Hasan Tahsin FENDOĞLU
  4. 4. BİLDİRİM Hazırladığım BİH620-Proje Dersi Raporunun tamamen kendi çalışmam olduğunu ve her alıntı için kaynak gösterdiğimi taahhüt ederim. Aksinin kanıtlanması halinde her türlü hukuki sorumluluk şahsıma aittir. …./01/2017 Mehmet BİLİR
  5. 5. ÖZET Bilir, Mehmet, Sosyal Medya ve Çocuk, BİH620-Proje Dersi Raporu, Ankara, 2017. İnternet teknolojilerinin yaygınlaşması, yeni medya iletişim kanallarının gelişmesiyle birlikte insanların birbiriyle içerik ve bilgi paylaşmasını sağlayan internet siteleri ve uygulamalar sayesinde herkes aradığı, ilgilendiği içeriklere ulaşabildiği, zaman ve mekân sınırlaması olmadan paylaşımın, tartışmanın esas olduğu çift taraflı ve eş zamanlı bilgiye ulaşılmasını sağlayan yeni medya mecraları hayatımızda hızla yer edinmektedir. Ülkemizde 2004 yılında % 18,8 olan internet kullanımı 2016 yılında % 61’e ulaşmıştır. Ülkemizde 42 milyon sosyal medya kullanıcısı bulunmakta, kullanıma açık olan 71 milyon cep telefonunun 36 milyonunda sosyal medya hesabı bulunmaktadır. Ülkemiz sosyal medyada en fazla zaman geçiren ülkeler arasında 2,5 saat ile ilk on ülke arasında yer almaktadır. Ayrıca insanların % 83’ü uyumadan önce telefonlarını ve sosyal medya hesaplarını kontrol etmektedir. İnternet, sosyal medya insanlara yeni iletişim olanakları sağlamakla birlikte çocuklarımız ve aileleri için yararlarının yanında bazı riskler de içermektedir. Çağa ayak uydurup, yasaklayan değil yönlendirici rolünü üstlenerek zararlarından koruyup çocukların kişisel, sosyal, düşünsel ve akademik gelişimlerine katkı sağlayacak şekilde internet ve sosyal medya kullanımını yönlendirmek ve şekillendirmek gerekmektedir. Anahtar Sözcükler İnternet, teknoloji, iletişim, çocuk, yeni medya, sosyal medya,
  6. 6. İÇİNDEKİLER I. GİRİŞ.........................................................................................................................7 II. DÜNYADA İNTERNETİN TARİHÇESİ.................................................................8 III. DÜNYADA VE AVRUPA’DA İNTERNET KULLANIMI ..................................11 IV. TÜRKİYE’DE İNTERNET KULLANIMI.............................................................16 V. ÇOCUKLAR AÇISINDAN İNTERNETİN GENEL DEĞERLENDİRMESİ.......28 A. İNTERNET BAĞIMLILIK MIDIR?..................................................................28 B. ÇOCUK İNTERNETTE NELERLE KARŞILAŞIR? ........................................29 C. İNTERNETTE BİLGİLERİMİZİN GİZLİLİĞİ.................................................34 D. GÜVENLİ İNTERNET.......................................................................................39 E. ÇOCUK EĞİTİMİNDE SOSYAL MEDYA-İNTERNET KULLANIMI..........43 VI. SONUÇ....................................................................................................................44 ŞEKİLLER......................................................................................................................48 RESİMLER.....................................................................................................................49 ÇİZELGELER.................................................................................................................50
  7. 7. I. GİRİŞ İnternet, genel anlamda bütün bilgisayarları ve bilgisayar sistemlerini birbirine bağlayan, haberleşmelerini sağlayan elektronik iletişim sistemidir. İnternet ortamı ise, haberleşme ile kişisel veya kurumsal bilgisayar sistemleri dışında kalan ve kamuya açık olan internet açık olan internet üzerinde oluşturulan ortam olarak tanımlanmaktadır.1 Her türlü bilgiyi kişilere ve topluma aktaran, eğlence, bilgi, ve eğitim gibi üç temel sorumluluğa sahip görsel, işitsel ve hem görsel, hem işitsel araçların tümüne medya denmektedir.2 Latincede ortam, araç anlamına gelen medium kelimesinin çoğulundan gelmektedir.3 Bilgi teknolojileri, iletişim ağları ile medya sektörlerinin birbirlerine yakınlaşarak iç içe geçmeye başlaması sonucu ortaya çıkan (internet, mobil, vb. ağlar üzerinde oluşturulan web sitesi, haber sitesi, arama motoru, blog, wiki, sosyal medya gibi) ve hızla değişen yeni iletişim araçları ise yeni medya olarak tanımlanmaktadır.4 Sosyal medya, insanların birbiriyle içerik ve bilgi paylaşmasını sağlayan internet siteleri ve uygulamalar sayesinde herkes aradığı, ilgilendiği içeriklere ulaşabildiği, zaman ve mekân sınırlaması olmadan paylaşımın, tartışmanın esas olduğu çift taraflı ve eş zamanlı bilgiye ulaşılmasını sağlayan medya sistemidir. Kişilerin internet üzerinde birbirleriyle yaptığı diyaloglar ve paylaşımların bütünüdür.5 Sosyal medya denilince akla ilk olarak Facebook, Twitter, Skype, Whatsapp, Linkedin, Snapchat, Messenger, Youtube, Blogger gelmektedir. Çocuk Hakları Sözleşmesi (ÇHS) ve mevzuatımızda on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır. Hayatımızın her alanında teknolojinin yer almasıyla birlikte çocukların da bu teknolojik iletişim kanallarını kullanmaları kaçınılmaz hale gelmiştir. Çocukların haber alma, bilgi alma, bilgiye ulaşma hakkı çerçevesinde teknolojiyi ve özellikle de internet teknolojilerini kullanım oranları gün geçtikçe artmaktadır. Teknolojinin faydalı 1 İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun Madde 2. 2 http://www.nedir.com/medya#ixzz4U4QtV88T (27/12/2016). 3 https://tr.wikipedia.org/wiki/Medya (27/12/2016). 4 http://www.khas.edu.tr/300/yeni-medya (27/12/2016). 5 https://tr.wikipedia.org/wiki/Sosyal_medya (27/12/2016).
  8. 8. olarak kullanımının yanında fiziksel, sosyal, psikolojik bazı etkileri de olabilmekte, bazı tehlikeler de içermektedir. Bu çalışmada internetin tarihçesi, kullanım alanları ve çocuklar açısından öneminden bahsedilecek olup, çocukların medya-internet-sosyal medyada karşılaşabileceği sorunlar, alınabilecek önlemler üzerinde durulacaktır. II. DÜNYADA İNTERNETİN TARİHÇESİ Dünya üzerinde bilgi ve teknolojinin gelişmesi, ilerlemesi ile birlikte bilgisayar icat edilmiş, 1950’li yıllarda bilgisayarların gelişmesi ile birlikte cihazlar arasında haberleşmenin sağlanabilmesi amacıyla yeni iletişim protokolleri araştırılmaya başlanmıştır. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından soğuk savaş döneminde 1960’lı yılların başında ABD Savunma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri Kurumu (ARPA) tarafından gerçekleştirilen, daha sonra ise internetin atası olarak kabul edilecek olan ARPANET adlı projeyle olası bir nükleer saldırıdan etkilenmeyecek bir iletişim sistemi kurmak amacıyla internetin temelleri atılmıştır. ARPANET üzerinden ilk mesaj, Los Angeles'taki Kaliforniya Üniversitesi (UCLA)'daki Profesör Leonard Kleinrock'un laboratuvarından, Stanford Araştırma Enstitüsü(ISR)'de bulunan bir bilgisayara gönderilmiştir. Bilgisayar teknolojilerinin geliştirilmeye ve kullanılmaya başladığı ilk dönemlerde geliştirilen bu teknoloji ile merkezsiz bir ağ yapısı oluşturulacak, mesaj ağ içinde dağılıp, ağın herhangi bir noktasında anlamlı bir şekilde yeniden toplanabilecekti. 1960'ların sonlarında ve 1970'lerin başlarında birçok haberleşme protokolü kullanılarak ARPANET, NPL network , CYCLADES, Merit Network, Tymnet ve Telenet gibi paket-anahtarlamalı ağlar geliştirildi. 1981 yılında Computer Science Network (CSNET)'in National Science Foundation (NSF) tarafından fonlanmasıyla ARPANET'e erişim genişletilmiş ve internet yaygınlaşmaya başlamıştır. 1980'lerin başında NSF tarafından çeşitli üniversitelerde bilgisayar merkezlerinin kurulması desteklenmiş ve 1986 yılında NSFNET projesi ile bu merkezler birbirine bağlanmıştır. Ticari internet
  9. 9. servis sağlayıcıları bu sürecin ardından 1980'lerin sonlarında ortaya çıkmaya başlamıştır. Cenevre’deki Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi’nde (CERN), 1990 yılında World Wide Web geliştirildi ve bedava olarak piyasaya sürüldü, böylece ilk web siteleri de dünyanın dört bir yanındaki araştırma merkezleri tarafından kurulmuştur. 1989’da CERN’de World Wide Web’in temel unsurları olan adres sistemi (Uniform Resource Locator – URL), ağ protokolü (HTTP), hiper-metin işaretleme dili (Hyper-Text Markup Language – HTML) geliştirilmiş, böylece ilk web sitesi CERN’de açılmıştır. İlk olarak 17 Mayıs 1991’de çalıştırılan bu web sitesi, o dönem için her bakımdan bir devrim niteliğindedir.6 Ülkemizde internet, ABD’den tam 25 yıl sonra başlamıştır. Genel amaçlı geniş bilgisayar ağları ilk olarak 1986’da üniversitelerin önderliğinde kurulan TÜVAKA (Türkiye Üniversiteler ve Araştırma Kurumları Ağı) ile kurulmuştur. 1990’lı yılların başlarında ODTÜ ve TÜBİTAK’ın ortaklaşa yürüttükleri çalışmalar sonuç vermiş, 12 Nisan 1993’te TÜBİTAK ile ABD arasında 64 Kbps’lik bir hızla uluslar arası internet bağlantısı gerçekleştirilmiştir. 12 Nisan 1993’de Türkiye'de internetin doğum günü kabul edilmektedir. O gün, ODTÜ- Bilkent ve TÜBİTAK'ta yerel ağa bağlı herkes internete girebilmiştir. Bu tarihten sonra internet teknolojileri baş döndürücü hızla gelişmiş, uluslar arası bilgi erişim kaynaklarının yanında ülkemizde de ICANN & ODTÜ ".tr" alan adı dağıtımı başlamış, internet üzerindeki bilgi kaynakları gelişmeye başlamıştır. 1999 yılı sonu itibariyle Türkiye’de tanımlanan ve “.tr” alan adı uzantısı ile yayın yapan site sayısı 15 bin civarında iken, bugün 301.853’ü .com.tr, 10.391’i org.tr olmak üzere .tr alan adı uzantısı tahsis edilmiş ve yayın yapan site sayısı 380 bini geçmiştir.7 Verisign firmasının yaptığı araştırmaya göre 2005 yılında 90 binler civarında iken, 2016 yılının ikinci çeyreğinde dünya üzerinde 335 milyon alan adı bulunmaktadır. Bu alan adlarının 143 milyonu “.com” ve “.net” alan adı uzantısına sahiptir.8 6 https://tr.wikipedia.org/wiki/World_Wide_Web(13/12/2016). 7 https://www.nic.tr/index.php?USRACTN=STATICHTML&PAGE=about_stats (28/11/2016). 8 https://www.verisign.com/en_US/domain-names/dnib/index.xhtml (28/11/2016).
  10. 10. İnternet, yazılım mimarisinden bağımsız olarak, içerik açısından değerlendirildiğinde bazı evreler yaşamıştır. Web 1.0 internetin ilk dönemi için kullanılır. Bu dönemde kullanıcılar internet sitelerini bilgi edinme amacıyla ziyaret eder, almak istediği bilgili alır ve siteden gider. Kullanıcı olarak verilen içeriğe yorum yapma, katkıda bulunma, içerik üretme gibi bir olanağı olmaz. Bu dönemin internet anlayışı genel olarak bunun üzerine kurulmuştur. Site sahibi ne yazarsa, kullanıcılar onu okur. Dönem içerisinde internet kullanımının da artmasıyla beraber internette bulunan kişiler ihtiyaçlarını karşılayacak içeriklere ulaşamamaya başladılar, sunulan içeriklerinin yetersizliği, bunlara müdahale edebilme isteği, kendi içeriğini oluşturma, paylaşma ve etkileşim hali, kendini internet içinde belirli bir sosyal sınıfa ait görme ihtiyacı arttı ve değişim süreci başladı. Web 2.0 döneminde kullanıcılar web 1.0 da oldukları gibi pasif ve tüketici değil bunun tam aksine üretici ve aktif bir rol üstlenmişlerdir. Kullanıcılar web 2.0 dönemi ile beraber içerik oluşturmaya bu içerikleri paylaşmaya, yorumlamaya başlamışlardır. Wikipedia, Youtube bu dönemin ilk web sitelerinden olup, Facebook, Twitter, Pintrest, Instagram vb. sosyal ağlar bu dönemin en popüler siteleridir. Web 3.0 ise semantik web yani “yapay zekalı web” demektir. Web 3.0, içerik kontrolünün insan elinden çıkarak yazılımların kontrolüne geçtiği dünyadır diyebiliriz. Öyle ki birbiri ile konuşan veritabanları ve yazılımlar sayesinde, bizim neyi sevip neyi sevmediğimizi anlayan ve buna göre içerik üreten bir web dünyasıdır. Bu dünyanın içinde internet olan tüm cihazları da kapsayacağını düşünürsek, Web 3.0’ı bizi anlayan robotik teknolojilerin bütünü olarak düşünebiliriz.9 9 Burç, Ayberk, web 1.0, 2.0, 3.0 nedir? http://www.ayberkburc.com/internet/web-1-0-2-0-3-0- nedir.html (22/11/2016).
  11. 11. III. DÜNYADA VE AVRUPA’DA İNTERNET KULLANIMI Dijital pazarlama ajansı We Are Social, ülkemizin de içinde bulunduğu 30 ülkeyi kapsayan küresel ve lokal dijital istatistikleri içeren raporlar hazırlamaktave kamuoyu ile paylaşmaktadır. 2016 yılı raporunda, 7,4 milyarlık dünya nüfusunun 3,4 milyarının internete erişim olanağı olduğu belirtilmektedir. 2,3 milyar insan aktif olarak sosyal medya kullanıcısıdır. 3,8 milyar insan cep telefonuna sahiptir, bunların da yaklaşık 2 milyonu mobil cihazlardan aktif sosyal medya kullanıcısıdır. Rapora göre aktif internet ve aktif sosyal medya kullanıcı sayısı bir yılda % 10 artarken, mobil cihazlardan sosyal medya kullanan kişi sayısı % 17 artmıştır.10 Dünyada internete ulaşım ve internetin kullanımı açısından Doğu Asya (Kore, Japonya) ilk sırayı alırken, Okyanusya ülkeleri, Kosta Rika, El Salvador, Honduras, Guatemala, Nikaragua, Panama gibi ülkelerin içinde bulunduğu Orta Amerika ülkeleri ile Orta Doğu’da yer alan ülkelerde internet ve internete bağlı teknoloji kullanımı en düşük seviyededir. İnternet kullanıcı sayısı İzlanda, Norveç, Danimarka, Hollanda, İngiltere gibi ülkelerde en yüksek oranda olduğu görülürken, en düşük internet penetrasyonu Nijer, Çad, Kongo, Etiyopya, Somali gibi ülkelerde karşımıza çıkmaktadır.11 Ülkemiz bu sıralamada dünya ortalamasının üzerinde yer almaktadır. Avrupa Komisyonu'nun bünyesinde yer alan ve temel amacı Avrupa çapında yürüttüğü anket çalışmalarıyla Avrupa Birliği'ne istatistikî bilgiler sağlamak Avrupa İstatistik Ofisi (EUROSTAT) verilerine göre 28 AB ülkesinde ve aday ülkelerde 16-74 yaş arası bireylerde son üç ayda bireysel internete girme oranı 2010 yılında % 68 iken 2015 yılında % 79’dur. “Asla internete girmem” diyen birey oranı Norveç’te % 1 ve Danimarka’da % 3 ile en düşük iken, Türkiye, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan’da bu oran % 30’ların üzerindedir. AB ülkelerinde evde bireysel internet kullanım oranı 10 We Are Social, Digital in 2016, http://wearesocial.com/uk/special-reports/digital-in-2016 (28/11/2016). 11 We Are Social. s.24.
  12. 12. %72, işyerinde % 32, okulda % 10, internet kafe tarzı internete ulaşım mekanlarında ise % 19’dur.12 Şekil 1: Dünyada dijital teknolojilerin kullanımı13 Şekil 2: Ülkeler bazında internet kullanımı13 12 EUROSTAT, Dijital Ekonomi ve Toplum İstatistikleri, http://ec.europa.eu/eurostat/web/digital- economy-and-society/data/main-tables (19/12/2016). 13 We Are Social, Digital in 2016, http://wearesocial.com/uk/special-reports/digital-in-2016 (28/11/2016).
  13. 13. İnternette yer alan içeriğin paylaşıldığı ortamlar dikkate alındığında % 56 oranında masaüstü ve dizüstü bilgisayardan girilirken, % 39 mobil cihazlardan, % 5 tabletlerden veri girilmektedir.14 Geçen yıla oranla mobil cihazlardan paylaşımlar % 21 oranında artarken, tabletlerden paylaşım % 21, bilgisayarlardan paylaşım ise % 9 oranında azalmıştır. Türkiye mobil cihazlardan paylaşım oranı açısından Nijerya, Güney Afrika, Endonezya, Hindistan, Suudi Arabistan, Polonya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Malezya’nın ardından dokuzuncu sıradadır.15 İnternetin yoğun olarak kullanılmasıyla birlikte bağlanma hızları da önem taşımaktadır. Güney Kore’de ortalama internet bağlantı hızı 20 Mbps iken, 16 Mbps ile Hong Kong, 15 Mbps Japonya izlemekte, ülkemiz ise 6,2 Mbps bağlantı hızıyla 5,1 Mbps olan dünya ortalamasının üzerinde yer almaktadır. Mısır 1,7 Mbps, Nijerya ve Hindistan Mbps, Endonezya 3 Mbps ile en düşük bağlantı hızına sahip ülkeler arasındadır.11 Dünya üzerinde 2,3 milyar sosyal medya kullanıcısı bulunmakta, 1,97 milyar kişi ise sosyal medya ortamlarına mobil cihazlardan erişim sağlamaktadır. Tayvan’da nüfusun % 77’sinin sosyal medya hesabı bulunurken Güney Kore’de % 76, Katar’da % 75’tir.11 AB ülkelerinde EUSTAT’ın verilerine göre bireylerin sosyal ağları kullanma oranı %50 civarındadır. Sırasıyla Belçika, Danimarka, Litvanya, Almanya ve Estonya birlik ortalamasının üzerinde yer almakta iken, Fransa, Bulgaristan ve Çek Cumhuriyetinde ise oran en düşük seviyededir.16 Dünyada en fazla kullanılan sosyal medya mecrası 1,6 milyar ile Facebook yer alırken 900 milyon Whatsapp, 400 milyon Instagram, 320 milyon Twitter, 300 milyon Skype, 100 milyon Pinterest, 100 milyon Linkedin kullanıcısı bulunmaktadır.17 Sosyal medya kullanıcıları Filipinler’de günde 3,7 saat zaman geçirirken, Brezilya’da 3,3, Suudi Arabistan’da 2,9 saattir. Ülkemiz ise günde 2,5 saat ile (günlük çalışma saatinin yaklaşık dörtte biri) sosyal medyada en fazla zaman geçiren ülkeler arasında ilk onda yer almaktadır. Ülkemiz sosyal medya kullanım oranında % 45 ile 12. Sırada yer alırken 14 We Are Social, Digital in 2016, http://wearesocial.com/uk/special-reports/digital-in-2016 (28/11/2016) s.26. 15 We Are Social. s.27. 16 EORUSTAT, Dijital Ekonomi ve Toplum İstatistikleri, http://ec.europa.eu/eurostat/web/digital- economy-and-society/data/main-tables (19/12/2016). 17 We Are Social, s,36.
  14. 14. ilk sıralarda % 6 ile Güney Kore, % 67 ile Birleşik Arap Emirlikleri, % 59 ile Hong Kong yer almaktadır.18 Şekil 3: Dünyada sosyal medya kullanımı Dünya üzerinde 6,8 milyar cep telefonunun kullanımda olduğu tahmin edilmektedir.19 Ülkelerde cep telefonu kullanımı açısından yapılan çalışmada İspanya % 87 oranıyla ilk sırada yer alırken ülkemiz % 78 ile 12. sıradadır.20 Bu istatistiklerde ve raporlarda dünya üzerinde bulunan sim kart sayısının dünya nüfusu kadar olduğu da ayrıca dikkate değer bir ayrıntı olarak göze çarpmaktadır. Mobil cihazların kullandıkları işletim sistemleri açısından ise % 66 Android, % 19 Apple Ios, % 15 diğer mobil işletim sistemleri kullanılmaktadır.21 Şekil 4: Dünya üzerinde kullanılan mobil cihazların sahip oldukları işletim sistemleri 18 We Are Social, Digital in 2016, http://wearesocial.com/uk/special-reports/digital-in-2016 (28/11/2016). 19 Central Intelligence Agency (CIA), The World Factbook, https://www.cia.gov/library/publications/the- world-factbook/fields/2151.html#xx (19/12/2016). 20 We Are Social. s.45. 21 We Are Social. s.54.
  15. 15. Deloitte tarafından dünyanın birçok ülkesinde mobil telefon kullanıcılarının tercihleri ile ilgili Global Mobil Kullanıcı Araştırması yapılmaktadır. Bireylerin davranışlarının analiz edildiği araştırmada Brezilya’daki bireylerin % 14’ünün bir günde 200’den fazla telefona baktığı, ülkemizin ise % 11 ile ikinci sırada olduğu görülmektedir. Bu da ortalama olarak her 15 dakikada bir telefona baktığımız anlamına gelmektedir. Toplu yaşamda % 77, TV izlerken % 52, aile/arkadaş ile konuşurken % 41, araç kullanırken %11 oranında kullanıcılar telefonuyla ilgilenmektedir.22 Dünya üzerinde bu kadar detaylı değerlendirmeler yapmak, internetin, internet teknolojilerinin ve mobil cihazların aslında hayatımızda ne kadar öneme sahip olduğunu görmemiz açısından dikkate değer bulunmaktadır. Çocuklarımızın bu teknolojik cihazları öğrenmeleri ve kullanmaları bizlere göre çok daha hızlı ve yoğun olduğundan, mevcut durum analizi ve gelecek projeksiyonları çok doğru bir şekilde yapılmalı, gerekli önlemleri alabilmemiz açısından büyük öneme sahiptir. 22 Deloitte, Global Mobil Kullanıcı Araştırması, https://www2.deloitte.com/tr/tr/pages/technology- media-and-telecommunications/articles/global-mobile-consumer-survey.html (19/12/2016).
  16. 16. IV. TÜRKİYE’DE İNTERNET KULLANIMI Ülkemizde bilişim teknolojilerinin yaygınlaştırılması ile ilgili önceleri Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı, günümüzde ise Kalkınma Bakanlığı bünyesinde “e-dönüşüm Türkiye Projesi” kapsamında ülkemizin bilgi ve teknoloji toplumuna geçişi ve bu geçişin hızlandırılması, yaygınlaştırılması için bir dizi faaliyetler yürütülmüş ve halen yürütülmektedir. Bu çerçevede Bilgi Toplumu Stratejisi, bu stratejiye bağlı Eylem Planları oluşturulmuş, uygulama ve güncellemeler devam etmektedir. Bu süreçlerin izlenme ve değerlendirme görevi ise Türkiye İstatistik Kurumu’na tevdi edilmiştir. TÜİK bu kapsamda çeşitli çalışmalar yapmakta olup, en dikkate değer ve ülkemizi değerlendirebileceğimiz bilişim teknolojileri kullanımı konulu çalışması Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması’dır. 2004 yılından itibaren her yıl tekrarlanan araştırma kapsamında 2013 yılında çalışma konumuzla doğrudan ilgisi bulunan “06-15 Yaş Grubu Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanımı ve Medya” anket çalışması yapılmıştır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından da Türkiye Aile Yapısı Araştırmaları(TAYA) kapsamında ailelerde internet kullanımı, internetin hayatımıza etkileri konusunda çalışmalar yapılmaktadır. 2004 yılında ülkemizde toplam bilgisayar kullanım oranı % 23,6 iken, 2016 yılında % 54,9’a ulaşmış, internet kullanımı ise 2004 yılında % 18,8 iken, 2016 yılında 61,2’ye ulaşmıştır. 2004 yılında hanelerde internet erişimi % 7 iken, bugün % 76,5’tir.23 Erkeklerde bilgisayar kullanımı % 64,1 iken kadınların % 45,9’u bilgisayar kullanmakta iken, erkeklerin % 70,5’i internet kullanırken kadınlarda bu oran % 51,9 oranındadır. Kadınlarımızın bilgi teknolojilerini kullanma oranı erkeklere göre oldukça düşüktür.24 23 TÜİK, 06-15 Yaş Grubu Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanımı ve Medya Anketi, 2013. http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=15866 (28/11/2016). 24 TÜİK, Hanelerde Bilişim Teknolojileri Kullanımı Anketi, 2016.
  17. 17. Şekil 5: 2004 ve 2016 yıllarına ait cinsiyetlere göre bilgisayar kullanım oranları25 Şekil 6: 2004 ve 2016 yıllarına ait cinsiyetlere göre internet kullanım oranları25 25 TÜİK, Hanelerde Bilişim Teknolojileri Kullanımı Anketi, 2016.
  18. 18. Aynı ankette yer alan, son üç ay içinde İnternet kullanan bireylerin İnterneti kişisel kullanma amaçları araştırılmış, araştırmada 16-74 yaş arası bireylerin görüşleri değerlendirilmiştir. Buna göre 2004 yılında insanlar interneti % 68.8 oranında mesaj gönderme/alma amaçlı kullanırken % 55,9’u eğitimle ilgili bilgi alma, % 36’sı sağlıkla ilgili bilgi alma, % 30’u seyahat ve konaklama ile ilgili hizmetler için kullanmaktadır. Her üç kişiden ikisi interneti oyun, müzik ya da resim indirmek ya da oyun oynamak için kullanırken, internet bankacılığı için kullanım oranı % 15,9, ileri eğitim kurslarında % 14,1’dir.26 2016 yılına gelindiğinde ise trendler değişmiş, % 82,4 ile sosyal medya üzerinde profil oluşturma, mesaj gönderme veya fotoğraf vb. içerik paylaşma, % 74,5 ile paylaşım sitelerinden video izleme (Örn. YouTube), % 47 ile kendi oluşturduğunuz metin, görüntü, fotoğraf, video, müzik vb. içerikleri herhangi bir web sitesine paylaşmak üzere yükleme, % 34,2 oranıyla da web sitesi üzerinden bir doktordan randevu alma (sağlık kuruluşu veya hastane vb.) işlemleri gerçekleştirilmektedir.27 İnsanların yaşlarına göre bilgisayar kullanımı değerlendirildiğinde, en fazla kullanan grubun yaklaşık % 70’ler civarında 16-24 yaş grubu yani genç bireylerin olduğu, internet kullanımında da 55-64 yaş grubunda internet kullanım oranı % 20’nin altında gözlemlenirken, gençlerde bu oranın % 85’ler civarında olduğu gözlemlenmektedir.28 Şekil 7: Yaş grubuna göre bilgisayar kullanım oranları29 26-27-28-29 TÜİK, Hanelerde Bilişim Teknolojileri Kullanımı Anketi, 2016. 0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0 70,0 80,0 2004 2005 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 Bilgisayarkullanımoranı(%) 16-24 yaş 25-34 yaş 35-44 yaş 45-54 yaş 55-64 yaş 65-74 yaş
  19. 19. Tablo 1: Son üç ay (Nisan - Haziran 2004) içinde İnternet kullanan bireylerin interneti kişisel kullanma amaçları(%) (2004) 30 Amaçlar Türkiye Kent Kır İletişim Mesaj gönderme/alma 68,8 71,4 52,9 İnternet üzerinden telefonla görüşme/video konferansı 6,0 6,4 3,5 Diğer (chat sitelerini kullanmak gibi) 40,5 39,8 44,3 Bilgi arama ve çevirimiçi (on-line) hizmetler Mal ve hizmetler hakkında bilgi aramak 47,6 50,1 32,5 Eğitimle ilgili konularda bilgi aramak 55,9 56,7 51,6 Sağlıkla ilgili konularda bilgi aramak 36,0 37,6 26,0 Seyahat ve konaklama ile ilgili hizmetlerin kullanımı 30,2 32,1 18,7 Radyo dinlemek ya da televizyon izlemek 37,9 38,4 34,8 Oyun, resim ya da müzik indirmek ya da oyun oynamak 62,7 62,9 61,4 Gazete ya da dergi okumak, haber indirmek 61,5 63,0 52,0 İş aramak ya da iş başvurusu yapmak 17,0 17,4 14,9 Mal ve hizmet siparişi vermek ve satmak, bankacılık İnternet bankacılığı 15,9 16,6 11,2 Diğer finansal hizmetler (hisse senedi alımı vb.) 5,8 5,8 5,9 Mal ve hizmet almak/ sipariş vermek (finansal hizmetler hariç) 3,5 3,6 2,9 Mal ve hizmet satmak (örn:müzayede ile satış gibi) 1,7 1,9 0,8 Kamu kurum/kuruluşlarıyla iletişim Kamu kuruluşlarına ait web sitelerinden bilgi edinmek 42,9 44,0 36,6 Resmi formların/dokümanların indirilmesi 20,7 20,8 20,1 Doldurulmuş form göndermek 10,4 10,6 8,9 Eğitim Eğitim faaliyetleri (okul,üniversite vb.) 40,2 40,9 35,7 İleri eğitim kursları 14,1 14,8 9,9 Özellikle istihdamla ilgili diğer eğitim faaliyetleri 8,2 8,2 8,2 30 TÜİK, Hanelerde Bilişim Teknolojileri Kullanımı Anketi, 2016.
  20. 20. Tablo 2: Son üç ay içinde İnternet kullanan bireylerin interneti kişisel kullanma amaçları (2016)(%)31 Amaçlar Türkiye Erkek Kadın E-Posta gönderme / alma 46,3 50,8 40,2 İnternet üzerinden telefonla görüşme/ video görüşmesi (webcam ile) 41,3 41,1 41,6 Sosyal medya üzerinde profil oluşturma, mesaj gönderme veya fotoğraf vb. içerik paylaşma 82,4 85,0 78,8 Online haber, gazete ya da dergi okuma 69,5 73,0 64,8 Mal ve hizmetler hakkında bilgi arama 65,5 66,9 63,6 Oyun indirme veya oynama 40,8 44,5 35,9 Müzik dinlemek (Web radyosu dahil) 63,7 63,9 63,5 İnternet üzerinden TV izleme (Canlı veya kaçırılan programlar dahil) 33,7 34,2 33,1 Ücretli video izleme 3,0 3,3 2,6 Paylaşım sitelerinden video izleme (Örn. YouTube) 74,5 76,8 71,3 Kendi oluşturduğunuz metin, görüntü, fotoğraf, video, müzik vb. içerikleri herhangi bir web sitesine paylaşmak üzere yükleme 47,0 48,6 44,8 Web sitesi veya blog oluşturma 3,3 4,0 2,3 Sağlıkla ilgili bilgi arama (yaralanma, hastalık, beslenme, vb.) 65,9 60,6 73,2 Web sitesi üzerinden bir doktordan randevu alma (sağlık kuruluşu veya hastane vb.) 34,2 32,5 36,4 Seyahat veya seyahat ile ilgili konaklama için online hizmetleri kullanma 20,5 23,0 17,0 Mal veya hizmet satışı 20,0 22,8 16,1 İnternet bankacılığı 31,0 38,3 21,1 İnternet üzerinden alınan mal ve hizmetler için ödeme hesabı kullanma (Örn. BKM express veya PayPal gibi) 6,9 8,5 4,6 Kişisel dokümanlarını internetteki bir alanda depolayan bireyler 14,2 16,2 11,5 31 TÜİK, Hanelerde Bilişim Teknolojileri Kullanımı Anketi, 2016.
  21. 21. Şekil 8: Yaş grubuna göre internet kullanım oranları32 Dijital pazarlama ajansı We Are Social’e göre ülkemizde 46 milyon internet, 42 milyon sosyal medya kullanıcısı bulunmakta, 71 milyon cep telefonunun, 36 milyonunda aktif olarak sosyal medya kullanılmaktadır. Cep telefonu sayısı geçen yıla göre %2, sosyal medya kullanıcısı sayısı %5 artarken, cep telefonu ile sosyal medya kullanımı %13 artmıştır. Günlük kullanım açısından insanlar günde 4 saatini bilgisayar veya tablette geçirirken, 2 saat 35 dakika cep telefonu ile, 2 saat 32 dakika sosyal medya ile, 2 saat 18 dakika televizyonda vakit geçirmektedir. İnternet kullanıcılarının %51’i laptop veya masaüstü bilgisayardan paylaşım yaparken %46’sı mobil cihazlardan giriş yapmaktadır. Geçen yıla göre bilgisayarlardan yapılan paylaşım %25 azalırken, mobil cihazlardan giriş %55 artmıştır. İnsanların %77’si her gün, %16’sı ise en az haftada bir kez interneti kullanmaktadır. Sosyal medya mecralarında %32 ile Facebook, %24 ile Whatsapp, %20 ile Facebook Messenger kullanılmaktadır. Facebook kullanıcıları yaş gruplarına göre incelendiğinde yaklaşık %4 oranında 13-19 yaş, %7 civarında 20-29 yaş, %4 civarında da 30-39 yaş grubunun kullandığı görülmektedir. Diğer tüm bilgi teknolojileri 32 TÜİK, Hanelerde Bilişim Teknolojileri Kullanımı Anketi, 2016. 0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0 70,0 80,0 90,0 2004 2005 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 İnternetkullanımoranı(%) 16-24 yaş 25-34 yaş 35-44 yaş 45-54 yaş 55-64 yaş 65-74 yaş
  22. 22. istatistiklerinin aksine, Facebook kullanıcılarında 13-19, 30-39 ve 40-49 yaş gruplarında kadınların erkeklere göre daha fazla kullandığı tespit edilmiştir.33 Şekil 9: Türkiye'de sosyal medya kullanım oranları Ayrıca Türkiye’de 71 milyon cep telefonu abonesinden mobil cihazlarda mesajlaşma amaçlı %43, vido izleme amaçlı %36, oyun amaçlı %28, internet-mobil bankacılık amaçlı %35, navigasyon-harita servisleri içinse %37 oranında kullanılmaktadır.33 Şekil 10: Mobil cihazların (Cep Telefonu) kullanım amaçları 2013 yılı Nisan ayında gerçekleştirilen Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırmasının kapsamı ilk defa 06-15 yaş grubu çocukların da içerecek şekilde 33 We Are Social, Digital in 2016, http://wearesocial.com/uk/special-reports/digital-in-2016, s.460 (28/11/2016).
  23. 23. genişletilmiştir. Bu araştırmada 6-15 yaş grubu genel olmak üzere, farklılıkları daha iyi gözlemleyebilmek için 06-10 ve 11-15 yaş grubu ayrımında bilgisayar, internet ve cep telefonu kullanımı, kullanım sıklığı ve kullanım amaçları yanında medya ile ilişkileri de irdelenmiş, yapılan çalışmalar 06-15 Yaş Grubu Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanımı ve Medya adıyla raporlanmıştır.34 Bu rapora göre 06-15 yaş grubundaki bilgisayar kullanan çocukların bilgisayar kullanmaya başlama yaşı ortalama 8 iken, 06-10 yaş grubunda ortalama başlama yaşı 6, 11-15 yaş grubunda ise 10’dur. 06-15 yaş grubundaki İnternet kullanan çocukların İnternet kullanmaya başlama yaşı ortalama 9’dur. İnternet kullanan çocukların İnternet kullanmaya ortalama başlama yaşı 06-10 yaş grubunda 6, 11-15 yaş grubunda ise 10’dur.34 06-15 yaş grubundaki çocukların % 24,4’ü kendi kullanımına ait bilgisayara sahip iken, % 13,1’i cep telefonuna ve % 2,9’u oyun konsoluna sahiptir. 06-15 yaş grubundaki çocukların bilgisayar, internet ve cep telefonu kullanım oranları sırasıyla % 60,5, % 50,8 ve % 24,3’tür. Bu oranlar 06-10 yaş grubundaki çocuklarda sırasıyla % 48,2, % 36,9 ve % 11, 11-15 yaş grubundaki çocuklarda ise sırasıyla % 73,1, % 65,1 ve % 37,9’dur.34 Haftalık ortalama internet kullanım süreleri dikkate alındığında, 06-15 yaş grubundaki internet kullanan çocukların % 38,2’si interneti iki saate kadar, % 47,4’ü üç ile on saat arasında, % 11,8’i on bir ile yirmi dört saat arasında % 2,6’sı ise yirmi dört saatin üzerinde kullanmıştır.34 06-15 yaş grubu çocuklar interneti en çok %84,8 ile ödev veya öğrenme amacıyla kullanırken, bunu %79,5 ile oyun oynama, %56,7 ile bilgi arama, %53,5 ile sosyal medya ağlarına katılma takip etmektedir.34 34 TÜİK, 06-15 Yaş Grubu Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanımı ve Medya, 2013.
  24. 24. Tablo 3: İnternette yürütülen faaliyetler35 6-15 yaş 6-10 yaş 11-15 yaş Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Ödev veya öğrenme amacıyla internete başvurma 84,8 82,3 87,8 72,5 69,5 75,7 92 89,4 95,2 Sosyal medya ağlarına katılma 53,5 57,8 48,4 32,8 35,8 29,4 65,5 70 60 Sesli ya da görüntülü görüşme yapma 7,3 7,8 6,6 4,4 4,1 4,8 8,9 9,8 7,8 e-posta ve/veya anlık ileti yazılımları ile ileti gönderme 17,9 19,9 15,4 6,5 7 5,9 24,5 27 21,3 Oyun oynama 79,5 86 71,8 91,4 92,5 90,2 72,5 82,5 60,4 Film, dizi, tv yayınları, video izleme, müzik dinleme 50,1 50 50,3 44,2 43,2 45,4 53,6 53,7 53,4 Online haber, gazete ya da dergi okuma 13,8 14,5 12,9 5,7 5,3 6,1 18,5 19,6 17,1 Bilgi arama 56,7 55,7 57,8 46,9 45,5 48,4 62,4 61,3 63,7 Dosya indirme (oyun, film, program, müzik vb.) 21,9 25,9 17,1 11,2 14,5 7,6 28,1 32,3 23 İnternet kafe, 06-15 yaş grubu internet kullanan çocukların % 21,4’ü, 06-10 yaş grubunun % 8,7’si, 11-15 yaş grubunun ise % 28,8’i tarafından tercih edilmiştir.35 06-15 yaş grubundaki cep telefonu kullanan çocukların ortalama cep telefonu kullanmaya başlama yaşı 10 iken 06-10 yaş grubunda ortalama başlama yaşı 7, 11-15 yaş grubunda ise 11’dir. Cep telefonu kullanım amaçları arasında ilk sırayı % 92,8 ile konuşma alırken, bunu % 66,8 ile oyun oynama, % 65,4 ile mesajlaşma ve % 30,7 ile internete girmek takip etmiştir. Cep telefonu kullanan 06-10 yaş grubu çocukların % 35 TÜİK, 06-15 Yaş Grubu Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanımı ve Medya, 2013.
  25. 25. 80’i, 11-15 yaş grubu çocukların ise % 62,9’u cep telefonu üzerinden oyun oynarken, 06-10 yaş grubu çocukların % 29,4’ü, 11-15 yaş grubu çocukların ise % 76,2’si mesajlaşmıştır.36 Çalışma kapsamında çocukların televizyon izleme alışkanlıkları da incelenmiş, her on çocuktan dokuzu hemen her gün TV izlediği tespit edilmiştir. 06-15 yaş grubundaki çocukların % 92,5’i hemen her gün TV izlerken, bu oran 06-10 yaş grubundaki çocuklarda % 94,8 ve 11-15 yaş grubu çocuklarda ise % 90,2’dir. Günde ortalama dört saatin üzerinde TV izleyen çocukların oranı 06-15 yaş grubunda % 12 iken, 06-10 yaş grubunda % 12,5, 11-15 yaş grubu çocuklarda ise % 11,6’dır. İnternete bağlı araçların hanelerde bulunma oranına bakıldığında, evde internet erişimi olan hanelerin % 15,5’inde internete bağlanabilen televizyon olduğu belirtilmektedir.36 Tablo 4: Yaş gruplarına göre çocuklarda televizyon izleme alışkanlıkları36 6-15 yaş 6-10 yaş 11-15 yaş Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın TV izleme sıklığı Hemen her gün 92,5 92,8 92,3 94,8 94,8 94,9 90,2 90,7 89,6 Haftada en az bir defa 7,5 7,2 7,7 5,2 5,2 5,1 9,8 9,3 10,4 İzlenen program türleri Haber programları 10,2 11,3 9 4,3 4,8 3,7 16,3 17,7 14,7 Film, dizi 60,3 56,5 64,3 44,2 41,5 46,9 76,8 71,2 82,9 Çizgi film 72,1 73,7 70,5 93,8 94,2 93,4 50 53,5 46,2 Eğlence, müzik, yarışma 49,1 43,8 54,7 36,9 33,4 40,5 61,7 54,1 69,8 Spor programları 22,8 38,6 6,4 14,1 24,3 3,8 31,8 52,8 9,1 Belgesel, kültür, sanat gibi eğitici programlar 20 22,2 17,8 15,8 18,3 13,2 24,4 26 22,6 Günlük ortalama TV izleme süresi 0-2 saat 48,7 46,1 51,5 48 44,7 51,4 49,4 47,5 51,5 3-4 saat 39,3 41,4 37 39,5 41,3 37,7 39 41,4 36,4 5-8 saat 11,7 12,1 11,2 12,1 13,4 10,7 11,2 10,8 11,8 8 saatten fazla 0,4 0,4 0,3 0,4 0,5 0,2 0,4 0,3 0,4 36 TÜİK, 06-15 Yaş Grubu Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanımı ve Medya, 2013.
  26. 26. 06-10 yaş grubu çocuklarda en çok izlenen program türü % 93,8 ile çizgi film iken 11- 15 yaş grubu çocuklar tarafından en çok izlenen program türü ise % 76,8 ile film ve dizilerdir.37 06-15 yaş grubundaki çocukların % 16,6’sı basılı ortamda gazete, % 15,8’i dergi okudu. Aynı yaş grubundaki çocukların % 19,1’i gazeteyi, % 14,3’ü dergiyi hemen her gün okurken, % 10,3’ü gazeteyi, % 16,3’ü dergiyi iki üç ayda bir okudu. Basılı ortamda gazete ve dergi okuma oranı 06-10 yaş grubu çocuklarda % 9,7 ve % 10,1 iken, 11-15 yaş grubu çocuklarda % 23,6 ve % 21,6’dır. Burada her iki yaş grubunda da kız çocuklarının erkek çocuklarına göre basılı gazete okumada yaklaşık % 20, basılı dergi okumada ise yaklaşık % 30 daha fazla oldukları oldukça dikkat çekicidir.37 Tablo 5: Yaş gruplarına göre çocukların basılı ortamda gazete ve dergi okuma oranı (%) 6-15 yaş 6-10 yaş 11-15 yaş Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Gazete 16,6 15,2 18 9,7 9,2 10,3 23,6 21,2 26,3 Dergi 15,8 13,9 17,7 10,1 9,5 10,8 21,6 18,3 25,1 06-15 yaş grubundaki çocuklar gazetede en çok %40,9 ile TV, magazin, eğlence yazılarını, dergide ise %42,2 ile çocuk dergileri okudu. 06-10 yaş grubu çocuklarda %34,2 ile komedi ve mizah yazıları en çok okunurken, dergi türüne göre %72 ile çocuk dergisi okunmuştur. 11-15 yaş grubu çocuklarda ise bu oranlar %45,7 ile en çok TV, magazin, eğlence haberleri, %31,7 ile bilim ve teknik konulu dergiler olmuştur.37 Bilgi ve iletişim teknolojilerinin bu denli yaygın olmasının yanında interneti kullanmayanlar üzerinde de durmak gerekmektedir. TÜİK’in 2016 Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına göre evden internet erişimi olmayan hane oranı %23,4’tür. Bunların %59’u internet içeriğinin faydasız, gereksiz, ilginç bulması veya zararları sebebiyle hanelerinde kimsenin internet kullanmasının gerekli 37 TÜİK, 06-15 Yaş Grubu Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanımı ve Medya, 2013.
  27. 27. olmadığını belirtmişlerdir. % 15,9’u kullanmayı bilmediğinden, % 4,2’si ise gizlilik ya da güvenlik endişeleri sebebiyle interneti kullanmamaktadır.38 Yapılan bu çalışmaların sonuçlarını, herhangi bir anket sonucu olarak okumak yerine, üzerine analizler yapıp yeni stratejiler belirlemek gerekir. İnternetin ve teknolojinin zararlarından çok, gelişme trendlerini tespit edip olumlu ve verimli kullanabileceğimiz hale getirmek için çalışmalar yapmak gerekmektedir. 38 TÜİK, Hanelerde Bilişim Teknolojileri Kullanımı Anketi, 2016.
  28. 28. V. ÇOCUKLAR AÇISINDAN İNTERNETİN GENEL DEĞERLENDİRMESİ A. İNTERNET BAĞIMLILIK MIDIR? Teknolojinin ve bilgi teknolojilerine erişilebilen cihazların kullanımının artması, ihtiyaçlarımızı karşılayacak noktanın da ötesinde kontrol edilemeyecek bağımlılık noktasına gelmektedir. Deloitte tarafından yapılan mobil kullanıcı araştırmasının sonuçlarına göre ülkemizde toplu taşımada, TV izlerken, sohbet ederken, yemek yerken, araç kullanırken cep telefonu kullananların sayısı azımsanmayacak derecededir. Kullanıcıların % 80’inden fazlasının ortalama ve üzeri bağımlılık seviyesine sahip olduğunun tespit edildiği araştırmada 18-24 yaş grubu zirve yapmaktadır. Bağımlı kullanıcılar % 90 oranında uyandıktan sonra 15 dakika içinde telefonunu kontrol ederek, uykuda geçirdikleri süre zarfında bir gelişme olup olmadıklarını öğrenmeye çalışmaktadır. Günlük fotoğraf çekme % 71, günlük oyun oynama % 46 iken, kullanıcıların % 83’ü uyumadan önce telefonlarını kontrol etmektedir. Aile bireyleri ile birlikte geçirilen zamanlarda 18-25 arası yaş grubunun, 45-50 arası yaş grubuna oranla iki kat daha fazla telefon kullandığı tespit edilmiştir. Her iki kullanıcıdan biri, çektiği fotoğrafları günlük olarak sosyal medyada paylaşmaktadır. Bu oranla Türkiye, hem akıllı telefonunu fotoğraf çekmek için kullanma, hem de bu fotoğrafı sosyal medyada paylaşmada Brezilya, Çin, Rusya, İngiltere, Almanya gibi pek çok ülkeyi geride bırakıyor.39 Bir önceki bahiste ve bu bahiste konu edilen istatistikler incelendiğinde, internete bağlı cihazların kullanımın hayatımızın çok önemli bir parçası haline geldiği anlaşılmakla birlikte bağımlılık noktasına geldiği de gözlerden kaçmamaktadır. Teknolojinin ve sunulan içeriğin gelişmesi ile birlikte kullanımın ve dolayısıyla bağımlılığın da artacağı konusu dikkatle irdelenmelidir. En büyük risk grubunu çocuklar ve gençler oluşturmaktadır. İnternette geçirilen zaman haftada 40-80 saat, bir oturumda 12-15 saat bilgisayar başında zaman geçirmek kesinlikle müdahale edilmesi gereken bir durumdur. Kız çocukların okuyarak, sohbet 39 Deloitte, Global Mobil Kullanıcı Araştırması, https://www2.deloitte.com/tr/tr/pages/technology- media-and-telecommunications/articles/global-mobile-consumer-survey.html (19/12/2016).
  29. 29. ederek internette zaman geçirirken, erkek çocukların spor ve şiddet oyunlarını tercih ettikleri özellikle ergenlik döneminde sosyal fobi, şiddet eğilimi ve depresyona yol açmakta, hiperaktiviteye veya dikkat eksikliğine sebep olmaktadır. B. ÇOCUK İNTERNETTE NELERLE KARŞILAŞIR? İnternet okyanus gibidir, çocuklara büyük fırsatlar sunar ama tehlikeleri de vardır40 . Çocuklar interneti oyun parkı olarak kullanmaktadır ama aktif ilişkiye girmeye ve fotoğraf paylaşmaya başladıklarında riskler artmaktadır.41 Çocukların internet kullanım alışkanlıkları, hem internetin eğitim ve gelişim amaçlı kullanımı ve hem de çocuklara verdiği zararlar açısından tıp fakültelerinden, eğitim fakültelerine, sosyal bilgiler alanına kadar çok farklı alanlarda araştırmalar yapılmaktadır. Çocukların %85’inin sosyal medya hesabı bulunurken %46’sının profili herkese açık bir şekilde bulunmakta, % 65’i kendilerinin açıkça tanınabileceği fotoğraflar paylaşmakta, %59’u profil güvenliğini nasıl güncelleyeceğini bilmemekte, % 19’unun ise adres-telefon bilgileri profilinde herkese açık bir şekilde yayınlanmaktadır.42 Ebeveynlerin % 72’den fazlası, çocuklarının internet’te karşılaştıkları rahatsız edici durumlarda onlara yardım edebilecekleri konusunda kendilerine güvenmektedirler. Ebeveynlerin çoğu (% 60) çocuklarına internet’i güvenli kullanma yolları hakkında tavsiyede bulunduklarını belirtmişlerdir.43 Bu iki akademik çalışma da çocuklarımızın internet üzerinde ne kadar savunmasız kalabileceklerini göstermektedir. 40 Cha, Paul, Bildiri, Masum Görüntülerle Mücadele Gücü, Risk(4),2012 (aktaran: Fendoğlu, Hasan Tahsin, Çocuk Hakları Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara, 2014, s.297). 41 Verstrate, Erik, Bildiri, Çevrimiçi Saldırgan Profili Belirleme İhtimalleri, Risk(4),2012 (aktaran: Fendoğlu, Hasan Tahsin, Çocuk Hakları Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara, 2014, s.297). 42 ULUKOL, Betül, 2013, Sunum, Çocuk Sağlığı ve Bilişim Uygulamaları, http://slideplayer.biz.tr/slide/3725643 (29/11/2016). 43 EU Kids Online III, Avrupa Çevrimiçi Çocuklar Araştırma Projesi Türkiye Bulguları, http://eukidsonline.metu.edu.tr (29/11/2016).
  30. 30. Çocuklar ve sosyal ağlar üzerine İngiltere’deki ve İspanya’daki çocuklarla ve onların ebeveynleri ile yapılan anket çalışmasında, çocukların % 88’i sosyal medyada zarar veren kişi veya davranışlarla karşılaşmıştır. Yine çocukların % 12’si son bir yılda en az bir kez zorbalığa maruz kaldığını ifade etmiştir. Çocukların profilini sadece arkadaşlarına açanların oranı % 62, arkadaşların arkadaşlarına açanların oranı % 19 ve herkese açık olanların oranı ise % 17’dir. Arkadaşları ile şifresini paylaşan çocuk oranının % 30 olduğu saptanmıştır. Yine yapılan başka bir çalışmada da öğrencilerin % 40’ının izin almadan hesabında değişiklik yapabilecek ve olumsuz yorumlar yazabilecek bir arkadaşıyla şifresini paylaştığı tespit edilmiştir.44 Çocuklar interneti ödev yapmak, oyun oynamak, sosyal medya ortamlarında paylaşım yapmak için kullanırken, uygun olmayan içeriklerle, duygusal, cinsel, fiziksel saldırılarla, virüsler, hackerlar veya kontrolsüz bilgi paylaşımı nedeniyle güvenlik tehditleriyle karşı karşıya gelebilmektedir. 45 Bunların yanında özellikle sosyoloji ve psikoloji alanlarında yapılan bir çok çalışmada çocukların bilgisayar, mobil cihazlar, sosyal medya ve internet bağımlılığı sonucunda yaşayabileceği tespit edilen olumsuzluklar şöyle özetlenebilir:46  İnternet ile ilgili yoğun zihinsel meşguliyet,  Doyum sağlamak için internet başında geçirilen sürenin giderek artması,  Sosyal iletişimin bozulması,  Akademik yeteneklerin ve başarının körelmesi,  Kimlik kargaşası,  Bağımlılık,  Güçlü reklamcılık unsurlarıyla yanıltılma,  Bazı hastalıklar47 o Duruş ve iskelet sorunları, baş/boyun/sırt ağrısı o Karpal tünel sendromu 44 Beder, Abdülkadir, Ortaokul Öğrencilerinin Güvenli İnternet Kullanım Durumlarının Belirlenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Afyonkarahisar, Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015. 45 Nurmedov, Serdar, Bir Bağımlılık Olarak İnternet, http://slideplayer.biz.tr/slide/3005393 (01/12/2016). 46 Bozkurt, Dilek, İnternetin Çocuklar Üzerindeki Etkileri http://cocuklailgilihersey.blogcu.com/internetin- cocuklar-uzerindeki-etkileri/12407635 (30/11/2016). 47 Nöropsikiyatri Portalı, İnternet Bağımlılığı, http://e-psikiyatri.com/kategori/internet-bagimliligi- bagimlilik-tedavileri (19/12/2016).
  31. 31. o Görme sorunları, kuru göz hastalığı o Radyasyon riski o Daha az hareketten kaynaklanan fiziksel problemler o Yeme sorunu o Uyku sorunu o Sosyal izolasyon ve kaçınganlık gibi bazı psikolojik sorunlar Çocuklarınız bilgisayar oyunu oynarken onların sadece iyi vakit geçirdiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü bu çocuklar aynı zamanda şişmanlıyor. Arada gösterilen reklamlardan etkilenen çocuklar bol bol şekerli abur cubur tüketiyor. Aslında çok masum bir eğlendirici gibi görünüyor. Parlak renkler, çizgi film karakterleri ve eğlence iç içe. Küçük bir çocuğu mutlu etmek için bundan başka bir şey istenebilir mi? Ama uzmanlar sağlık açısından farklı düşünüyor. Uzmanlar, bilgisayar oyunu oynanan sitelerin sık sık fast food zincirleri, şekerli tahıl gevrekleri ve şekerli abur cuburun reklamlarına yer verdiğini belirtti. Bilgisayar oyunu oynayan çocukların yüzde 50 daha fazla abur cubur tükettiği ortaya çıkarıldı.48 Hollanda’da Radbaus Üniversitesi’nde haftada iki üç kez oyun oynayan 11-15 yaş arası bin çocuk üzerinde bir araştırma yapılmış, online oyunların ve oyunlar için hazırlanan reklamların beslenme alışkanlıkları üzerine etkileri incelenmiştir. Reklamların oyun sitesi ile birlikte kullandığı akıllı telefon uygulamaları ve sosyal medya uygulamalarında da sık sık gösterildiğini tespit eden uzmanlar, bilgisayar oyunu oynayan çocukların sağlıklı beslenme yerine % 50 daha fazla abur cubur tükettiğini tespit etmiştir. Birçok firmanın tüketim ve pazarlama stratejisi olarak nörobilimcilerle çalışarak bu tarz bilinçaltı tüketimi özendirme yöntemlerine büyük bütçeler ayırdığı ifade edilmektedir. Çevrimiçi reklam uygulamalarında ailelerle çocukların aynı reklamı görmediğini, ailelerin, çocuklarının online aktivitelerini takip edemediklerini de değerlendirdiğimizde olayın ayrı bir boyutu karşımıza çıkmaktadır. 48 Karar Gazetesi, Bilgisayar oyunları çocukları şişmanlatıyor, http://www.karar.com/hayat- haberleri/bilgisayar-oyunlari-cocuklari-sismanlatiyor-337409 (14/12/2016).
  32. 32. 1980-2000 yılları arasında doğan Y nesli, 2000’den sonra doğan çocuklar ise Z nesli çocuklarıdır. Z nesline aynı zamanda “net nesli” de denir. Sessizdirler, otistik veya dikkat eksikliği sendromu yaşadıkları ileri sürülür. TV seyretmek, kitap/gazete okumak gibi dikkat gerektiren becerileri yeterli değildir. İçe kapanıktırlar, bir önceki neslin hırsları bunlarda yoktur, sabırsızdırlar, anlık zihne sahip diye tanımlanırlar, “gerçek insanlar” ile vakit geçirmekten hoşlanmazlar, daha çok tüketim odaklıdırlar. Daha bireysel takılırlar. Bundan sonra doğacak olan nesiller internet ve teknolojiden daha fazla etkilenen nesil olacağı bir gerçektir.49 NPİSTANBUL (Nöropsikiyatri İstanbul) Hastanesi’nde hastalar üzerinde yapılan bir araştırmada internet bağımlılarının % 50’sinde başka bir psikiyatrik bozukluk saptanmıştır. Madde kullanımı % 38, duygu/durum bozukluğu % 33, depresyon % 25, psikotik bozukluk % 14, anksiyete (kaygı) bozukluğu % 10 oranındadır. Bu kișilerin % 38’nin en az bir başka bağımlılığının daha olduğu, % 19’unda kompülsif (saplantı- takıntı) alışveriş, % 10’unda kumar oynama, % 10’unda piromani (kasıtlı yangın çıkarma hastalığı), % 10’unda cinsel dürtü bozukluğu ve kompülsif seks bağımlılığı bulunduğu belirtilmiştir. Yine aynı kaynakta Nurmedov’un bildirdiğine göre; ülkemizde yapılan bir çalışmada özellikle genç yaş grubunda dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu, sosyal fobi, hafif depresyon varlığında ailede bağımlılığa yatkınlık söz konusu olduğunda riskli internet kullanımının görülebileceği belirtilmiştir.50 Ergenler tıpkı sigara, alkol esrar gibi internetle de arkadaş ortamına uymak için tanışır. Çünkü bu gencin arkadaşlarının büyük bir kısmı ya online oyun oynamakta, ya da sohbet odalarında forumlarda görüşmektedir. Kendi aralarında konuşulduğunda bir araya geldiklerinde sohbetlerindeki ortak konu, oyunda kimin kaçıncı “level”da olduğu, veya hangi forumda en son neyin tartışıldığı olduğunda sohbete katılabilmek için bunlardan haberdar olması gerekir. 49 Nurmedov, Serdar, Bir Bağımlılık Olarak İnternet, http://slideplayer.biz.tr/slide/3005393 (01/12/2016), s.8. 50 Nurmedov, Serdar, Bir Bağımlılık Olarak İnternet, http://slideplayer.biz.tr/slide/3005393 (01/12/2016), s.12.
  33. 33. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 2006, 2011 ve 2013 yıllarında yapılan Türkiye Aile Yapısı Araştırması’da “eşinizle nasıl tanıştınız” sorusuna cevap aranmış, “İnternet/evlilik ajansı” cevabı, “Aile, komşu çevresi”, “Okul çevresi”, “İş çevresi”, “Arkadaş çevresi” cevabından sonra gelmiştir.51 Çocukların ve gençlerin internetten tanıştıkları, bazen yaşça kendilerinden çok büyük olan bu kişilerle evlendikleri ve sorunlu evlilik hayatı yaşadıkları toplumumuzda son zamanlarda karşımıza çıkan gerçeklerden bir tanesidir. Çocukların internet kullanım profilleri ve ülkelerin güvenli internet profillerinin değerlendirildiği bir çalışmada kullanım ve risk grupları değerlendirilmiş, İngiltere ve Polonya “Yüksek kullanım, orta risk”, Almanya ve İtalya “Düşük kullanım, orta risk”, Türkiye ve İspanya ise “Düşük kullanım, orta risk” olarak sınıflandırılmıştır.52 Bilgisayar, internet bağımlılığı okuma alışkanlıklarımızı da çok ciddi oranda değiştirmiştir. Okuyan, algılayan, yorumlayan toplum yerine bizleri okuyan veya gören değil bakan, algı ve yorumdan uzak, her şeyden bilgisi varmış gibi gözükmesine karşın bir çok konuyu derinlemesine bilmeyen, analizci düşünce yapısından uzaklaşmış bir noktaya sürüklemektedir. 51 T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Aile Yapısı Araştırması: Tespitler, Öneriler, Araştırma ve Sosyal Politika Serisi: 07, Ankara, 2014. 52 EU Kids Online III, Avrupa Çevrimiçi Çocuklar Araştırma Projesi Türkiye Bulguları Özet Raporu, 2011, http://eukidsonline.metu.edu.tr (29/11/2016).
  34. 34. İnternetin güvenli bir şekilde kullanımına yeterli önem gösterilmemesi durumunda, günümüzde yapılan bir hata gelecek zamanda beklenmedik sıkıntılı durumlara neden olabilecektir. Bu durumda nasıl ki bir caddede karşıdan karşıya geçerken, bisiklet binerken, spor yaparken, araba sürerken bazı riskleri göz önünde bulunduruyorsak, interneti kullanırken de karşılaşılabilecek olumsuz durumlar da göz önünde bulundurulmalıdır.53 C. İNTERNETTE BİLGİLERİMİZİN GİZLİLİĞİ Bilgi güvenliği kavramı bilgi sistemlerinin ve altyapıların güvenliğini sağlamak için uygulanan temel ilkeler olarak tanımlanmakta ve bu çerçeve içerisinde bilginin gizliliği, erişilebilirliği ve bütünlüğü ile ilgilenmektedir. Bilginin yetkisiz kişilerin eline geçmemesi durumu bilginin gizliliği; bilginin ilgili ya da yetkili kişiler tarafından ulaşılabilir ve kullanılabilir olması, bilginin erişilebilirliği, bilginin yetkisiz kişilerce değiştirilmemesi durumu da bilginin bütünlüğü olarak ifade edilmektedir.54 Bilgi teknolojilerinin, özellikle de sosyal medya mecralarının kullanımın yaygınlaşmasıyla hatta hayatımızın en önemli öğelerinden birisi haline gelmesiyle, bilginin erişebilirliği kolaylaşmış, bütünlüğü ve doğruluğu tartışılır hale gelmiş, en önemlisi ise bilginin özellikle de kişisel bilgilerin gizliliği çok büyük risk altına girmiştir. İnsanlar günlük hayatlarının neredeyse her anını popüler sosyal medya ortamlarında paylaşmaktadır. Bir anlamda insanlarla tanışma, sosyalleşme, paylaşma, ilişkilerini geliştirme imkanı bulurken, diğer yandan da bu bilgileri suistimal edebilecek üçüncü tarafların eline geçmesine olanak tanımaktadır. Her ne kadar yapılan paylaşımların silinme imkanı olsa da tümüyle internetten kaldırılmasının imkan dahilinde olmadığı, temizlenemeyen bu verilerin yüzünden bazen telafisi güç noktalara 53 Donovan, L. and Lehman, K., 2011, Internet Safety and Teens Today, Library Media Connection, Sayı:29, ss. 28-29 (Aktaran: Beder, Abdülkadir, Ortaokul Öğrencilerinin Güvenli İnternet Kullanım Durumlarının Belirlenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Afyonkarahisar, Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015). 54 T.C. Kalkınma Bakanlığı, Bilgi Toplumu Stratejisinin Yenilenmesi Projesi, Bilgi Güvenliği, Kişisel Bilgilerin Korunması ve Güvenli Internet Ekseni Küresel Eğilimler ve Ülke İncelemeleri Raporu, Ankara, 2013.
  35. 35. gelinebileceği göz ardı edilmemelidir. Bu bilgiler, kişisel bilgilerimiz olabileceği gibi, kişi üzerinden de bazı kurumsal bilgilere, kişilerin paylaşımlarına göre alacakları kararlara hatta kullanabilecekleri şifrelere kadar bir çok çalışmaya imkan vermektedir. Bu durumda ise siber güvenlik kavramı karşımıza çıkmaktadır. Bu bilgiler tüketimi artırmak amaçlı reklamlarla ticari olarak kullanabileceği gibi, siber sızma, siber saldırı amaçlı da kullanılabilmekte ve çok büyük zararlara sebep olabilmektedir. Örnek olay: Geçtiğimiz aylarda ülkemizde aktif siyasetin içinde olan bir siyasetçi tarafından sosyal medya hesabında bir fotoğraf paylaşılmıştır. Olay ilk bakışta masumca bir paylaşımdan ibarettir. Arka planda deniz ve Batı Toroslar görünmektedir. Seçmenlere “Seçim bölgesindeyiz, evimizdeyiz” mesajı verilmektedir. Fotoğrafta arka planda görülen eczane tabelası ise her şeyi değiştirmektedir. Eczanenin isminden hareketle sokak bilgisine ulaşılmakta, ardından herkese açık olan Google Map web sitesinde “Sokak Görünümü” modu seçilerek kişinin adres tespiti yapılabilmektedir. Resim 1: Örnek olay incelemesi-1
  36. 36. Resim 2: Örnek olay incelemesi-2 Bu tür olaylar kişisel güvenlik açısından önemli olduğu kadar, kişinin yakınlarına karşı güven müessesi açısından da önemlidir. Seyahate çıkan bir kişinin, iyi olduğunu, sorun olmadığını yakınlarına bildirmek için otel odasından paylaştığı fotoğrafta başka bir bavul, başka bir ayakkabının da kareye girebilmesi veya fotoğraf karesinde odadaki aynanın yansımalarının hesaba katılmaması sonucu ortaya çıkan ilişkilerdeki güven problemleri son zamanlarda haberlerde karşımıza çıkmaktadır. Yetişkinlerde çeşitli sorunlara sebep olabilen bu tür beklenmedik durumlar, çocuklar arasında çok daha ciddiye alınmaktadır. Yapılan bir paylaşımın kimler tarafından beğenildiği, kendisiyle duygusal anlamda ilgilenilip ilgilenilmediğinin bile yorumlandığı üzerine düşünülmesi gerekmektedir. Toplumsal olayların önceden tespit edilebilmesi veya gerçekleşen olaylarda geriye dönük araştırma yapılabilmesi için, sosyal medya verileri önemli bir istihbarat ortamı haline gelmiştir. Siber istihbarat günümüzde daha da önem kazanmaya başlamıştır. Ülkeler istihbarat kurumlarında siber istihbarat birimleri oluşturmaya başlamıştır. Gereksinimler doğrultusunda farklı program ve algoritmalar kullanılarak, sosyal medya veri yığınlarından istendik sonuçlara ulaşmak mümkündür. Bu kadar yoğun verinin
  37. 37. aktığı ortamlara kayıtsız kalınmamalıdır. İstihbarat açısından çok önemli olan sosyal medya sitelerinden ticari, akademik veya güvenlik amaçlarıyla analiz edilebilir.55 Amerika’da Department of Homeland Security tarafından hazırlanan bir raporda CIA’nın 2004’den beri, Facebook veritabanını istihbarat(bilgi) toplamak için kullandığından bahsedilmektedir. İnsanların politik görüşlerini, dinlerini, tüm arkadaşlarını, kişisel e-posta adreslerini, yüzlerce fotoğrafı, durum güncellemelerini yani her şeyi gizlece izlediklerinden bahsedilmektedir.56 Keza internette paylaşılan bilgilerle kişinin annesinin kızlık soyadına, doğum yerine, cep telefonu numarasına hatta TC KİMLİK numarasına ulaşılabilmektedir. Bu bilgiler dolandırıcıların eline geçtiğinde elektronik ortamda bankacılık işlemlerine kadar bir çok işlem gerçekleştirilebilmektedir. Adlarına sahte kimlik belgeleri çıkarılabilmekte, telefon aboneliği, alışveriş yapılabilmekte hatta şirket kurulduğuna da şahit olunmaktadır. 16 Aralık 2016 tarihinden bir haber sitesinde yer alan habere göre Tapu Müdürlüğü’ne gelen şahıslar satış işlemi yapmak istediklerini belirtmişler, şahısların değerinin çok altında bir bedelle satış yapacak olmalarından şüphelenen personelin polise haber vermesi ve detaylı inceleme yapılması sonucu kişilerin sahte kimlikle işlem yapmaya çalıştıkları tespit edilmiştir. Çok yüksek meblağa sahip bir alım satım işinde, taşınmaz sahibinin tapu ve kimlik bilgilerine ulaşan dolandırıcılar, noterden bu bilgilerle vekalet çıkartmış, ön ödeme adı altında da yüklü miktar parayı dolandırmışlardır.57 Bu tür olaylar gün geçtikçe artmaktadır. Son yıllarda insan kaynakları yönetiminde de, işe alma, performans değerlendirme, kişinin bazı özelliklerinin tespitinde sosyal medya istihbarat yöntemleri kullanılmaktadır. Kişinin istihbari/güvenlik amaçlı olmasa bile, kişilik, dünya görüşü, siyasi görüşü, tarafını tespit etmek için sosyal medya ilişkileri, arkadaşlıkları, dahil olduğu gruplar, beğendiği sayfaları incelemek yeterlidir. 55 Ödünç, Murat, Sosyal Medya ve İstihbarat, https://muratodunc.wordpress.com/2012/04/25/sosyal- medya-istihbarat (25/11/2016). 56 Savaş, Serkan/ Topaloğlu, N, Nurettin, Sosyal Medya Verileri Üzerinden Siber İstihbarat Faaliyetleri, ISCTurkey 2015 Bilgi Güvenliği ve Kriptoloji Konferansı (30-31 Ekim 2015), Ankara, 2015. 57 Polis sahte vekaletle arsa satanları böyle yakaladı, http://www.memurlar.net/haber/632701 (19/12/2016).
  38. 38. “Sizin ağzınızda olduğu sürece, söz sizin esiriniz, ağzınızdan çıktıktan sonra siz sözünüzün esiri olursunuz” özdeyişinde olduğu gibi, sosyal medyaya taşınan bir bilginin yayılmasının kontrol edilememesi sonucu, yıllar sonra karşımıza çıkabilmektedir. Geçtiğimiz günlerde ABD’de başkanlık seçimleri yapılmış, sürpriz bir sonuçla kazanan adayın eşinin sosyal medyada yer alan fotoğrafları veya ülkemizde bir siyasetçinin yıllar önce yaptığı bir twitter paylaşımının yankıları günlerce gündemde yerini korumuştur. Kamu yararı olmadığı sürece, dijital hafızada yer alan geçmişte yaşanılan olumsuz olayların bir süre sonra unutulmasını, başkalarının bilmesini istemediği kişisel verilerin silinmesini ve yayılmasının önlemesini isteme hakkı olarak ifade edilen unutulma hakkı ile ilgili olarak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E.2014/4-56, K.2015/1679 sayılı kararında davacının geçmişte yaşadığı kötü bir olayın toplum hafızasından silinmesini, unutularak geleceğini serbestçe şekillendirmek istediği, bu hakkın yalnızca dijital ortamdaki kişisel veriler için değil kamunun kolayca ulaşabileceği yerde tutulan kişisel verilere yönelik olarak da kabul edilmesi gerektiğini talep ettiği başvurusunu kabul etmiş ve aksini özel hayatın gizliliğini ihlal olarak değerlendirmiştir. Yine 1998 ve 1999 yıllarında işlediği suçlardan dolayı başvurucu hakkında bir gazetenin internet sitesinde yer alan ve haber arşivinde erişilebilir durumda olan yayınların kaldırılması yönündeki talebin reddedilmesi sonucu, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 3/3/2016 tarihinde yapılan bireysel başvuruda (B. No: 2013/5653), Anayasa’nın 17. Maddesinde güvence altına alınan şeref ve itibarın korunması hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. Kararda “Devletin bireye geçmişte yaşadıklarının başkaları tarafından öğrenilmesi engellenerek yeni bir sayfa açma olanağı verme hususunda bir sorumluluğunun olduğu”, Anayasa’nın 20. Maddesinde güvence altına alınan kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı kapsamında değerlendirilerek “kişilerin geçmişte yaşadıkları olumsuzlukların unutulmasına imkan tanıma”yı ifade özgürlüğünün ve basın özgürlüğünün önünde bir hak olarak görmüş ve devlete ödevler yüklemiştir.58 58 Anayasa Mahkemesi’nin Unutulma Hakkına İlişkin N.B.B Kararı, http://www.anayasa.gov.tr/icsayfalar/basin/kararlarailiskinbasinduyurulari/bireyselbasvuru/detay/pdf/ 2013-5653.pdf (28/12/2016).
  39. 39. D. GÜVENLİ İNTERNET Güvenli internet kapsamında iki hususun değerlendirilmesi gerekmektedir. İlki, internette bulunan bilgilerin güvenliği, diğeri ise internetin güvenli kullanılmasıdır. Yeryüzünde varolan toplam bilginin katlanma süresi olarak da ifade edilen bilgi yaşı matbaanın icadından önce birkaç yüz yıl, 1950’li yıllarda 35-40 yıl iken, bilgi toplumu çağını yaşadığımız günümüzde ise bilginin yaşı birkaç ayla ifade edilmektedir. Bilginin bu kadar yüksek ve logaritmik bir hızda artıyor olması, güvenilirliği konusundaki endişeleri artırmaktadır. Sosyal medyanın da iletişimin içine dahil olmasıyla farklı boyutlara taşınabilmektedir. Dolayısıyla internetteki bilginin mutlak doğru bilgi olmayıp, basılı yayınlarda olduğunun aksine teyit edilecek, doğrulayacak bir mecrası da bulunmamaktadır. İnternetin yaygınlaşması ile birlikte bireylerin, ama özelliklede çocukların ve gençlerin, internet kullanımının artması ve değişik şekiller alması internetin açık ve özgür doğasının yan etkisi olarak ortaya çıkan olumsuz içerik ve eylemlerin risklerini artırmaktadır. Bu kapsamda özellikle iki eğilim ortaya çıkmaktadır; ilki, çocuklar internete daha yüksek oranda maruz kalmaktadır. Çocukların ve gençlerin bilgisayara ve internete erişim oranı ve kullanım miktarı gün geçtikçe artmakta, çocukların interneti kullanmaya başlama yaşları düşmekte, sadece içerik okumanın yanında çok daha etkileşimli bir ortamla karşı karşıya kalınmaktadır. İkincisi ise, ebeveynler ile çocuklar arasında dijital nesil kopukluğu ortaya çıkmakta, bu hem ebeveynlerin çocuk üzerinde kontrolünü zorlaştırmakta, hem de ebeveynler ile çocukların birbirini anlamada zorlandığı gözlemlenmektedir.59 Avrupa Birliği Dijital Gündem kapsamında çocukların internet kullanımını da daha etkin ve güvenli hale getirecek bir strateji üzerinde çalışılmış, bu kapsamda “Çocuklara Daha İyi İnternet için Avrupa Stratejisi” ortaya konmuştur. Geliştirilen strateji adımları dört başlık altında toplanmıştır60 : 59 T.C. Kalkınma Bakanlığı, Bilgi Toplumu Stratejisinin Yenilenmesi Projesi, Bilgi Güvenliği, Kişisel Bilgilerin Korunması ve Güvenli Internet Ekseni Küresel Eğilimler ve Ülke İncelemeleri Raporu, Ankara, 2013, s.96. 60 T.C. Kalkınma Bakanlığı, 2013,s.109.
  40. 40.  Genç ve çocuklara yönelik kaliteli içeriğin teşvik edilmesi başlığı altında çocuklara yönelik eğitici içeriğin artırılması, çocukların yaratıcı içerik üretiminin teşvik edilmesi amaçlanmaktadır.  Farkındalığın ve yetkinliğin artırılması konusunda medya okuryazarlığı, okullarda temel bilgi teknolojileri ve güvenli internet eğitimleri verilmesi, ihbar mekanizması kurulması gibi hedefler planlanmıştır.  Çocuklara internette güvenli bir ortam sunulması alanında yaş gruplarına uygun gizlilik ayarları kurulması, ebeveynlerin gözetim mekanizması gibi sınırlayıcı önlemler planlanmıştır.  Çocukların cinsel istismarı ile mücadele edilmesi konusunda da istismar unsurlarının çabuk ve sistematik olarak tespit edilmesi amaçlanmıştır. 2013 yılında tamamlanan bu çalışma kapsamında ülkemizde de bazı adımlar atılmış, okullarda bilişim teknolojileri ve medya okuryazarlığı dersleri çok kapsamlı bir şekilde müfredata konulmuş, güvenli internet profilleri belirlenmiştir. Güvenli İnternet Hizmeti Anayasamızın ilgili hükümleri (41. ve 58. Madde, Ailenin korunması ve çocuk hakları-Gençliğin korunması) gereğince yasal olarak ülkemizdeki internet kullanıcılarının internet’teki zararlı yayınlardan korunmasına yönelik bir hizmettir. Şubat 2011 yılında yayımlanan “İnternet’in Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar”a göre yürütülmektedir. Güvenli İnternet Hizmeti’nin amacı internet kullanıcılarına seçenekler sunarak kullanıcıların internet'ten güvenli hizmet almalarına yönelik Erişim Sağlayıcılar tarafından altyapısı oluşturulacak alternatif bir hizmet almalarını sağlamak şeklinde özetlenebilir. Bu hizmeti almada kullanıcıların rızası esas olup, seçme ve seçmeme konusunda tam bir özgürlük mevcuttur. 61 İnternet servis sağlayıcıları tarafından ücretsiz olarak sunulan ve internetteki zararlı içeriklerden büyük oranda koruyan alternatif bir internet erişimidir. Zararlı yazılımlar ve dolandırıcılık sitelerinden yüksek oranda koruma sağlar. 61 Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Güvenli Web Portalı http://www.guvenliweb.org.tr (24/11/2016).
  41. 41. Çocuk Profili ile erişebileceğiniz tüm siteler uzman kontrolünden geçmiş belirli kriterlere göre onaylanmış sitelerdir. Yabancı kişilerle temas kurulmasının önüne geçer. Sohbet ve sosyal medya siteleri gibi içeriğini herkesin değiştirebileceği siteler yoktur. Çocuk profilinde sabit içerikli oyun oynanabilir. Profili çocuklarınızın rahatlıkla ödev yapabileceği sizin de haber okuyup bankacılık işlemleri yapabileceğiniz sitelerden oluşan bir internet alanıdır. Aile Profilinde, kumar, intihara yönlendirme, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımını kolaylaştırma, sağlık için tehlikeli madde temini, fuhuş, müstehcenlik, ırkçılık, ayrımcılık, nefret, terör, şiddet görüntüleri, kan ve şiddet içeren dövüş sporları, hayvan dövüşleri, dolandırıcılık, zararlı yazılım vb. içerikleri barındıran web siteleri bulunmamaktadır. Çocuk profiline ek olarak kişisel sitelere, forum ve paylaşım sitelerine erişilebilir. Aile Profili oyun sitelerini, sohbet sitelerini ve sosyal medya sitelerini ise ayrı ayrı veya birlikte seçme imkanı sunar. 13 Altın Kural62 Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Güvenli İnternet kapsamında farkındalık amaçlı olarak çocuklar için şu önerilerde bulunmaktadır: 1. İnternet hayatınızın tamamı değil, sadece bir parçası olsun. Çok fazla zamanınızı çalmasına izin vermeyin. 2. İnterneti ailelerinize ve arkadaşlarınıza değişmeyin. Aileleriniz ön koltukta, internet ise arka koltukta otursun. 3. İnternette her bilgi doğru olmayabilir. İnternette elde ettiğiniz bilgiyi en az 3 kaynaktan kontrol edin. Ödevinizde kullanıyorsanız kaynağını belirtin. 4. İnternet ortamındaki bedava teklifler büyük ihtimalle gerçek değildir. Tanımadığınız kişi size neden bedava bir şey teklif etsin ki. 5. Adınız, okulunuz, adresiniz, telefon numaranız, aile bireylerinizin adı vb. gibi kişisel bilgilerinizi paylaşmayın. Paylaşılan küçük gibi görünen bilgiler, büyük zararlara sebep olabilir. 62 Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Güvenli Web Portalı http://www.guvenliweb.org.tr (24/11/2016).
  42. 42. 6. İnternet ortamında paylaşacağınız resminiz, size ait video gibi paylaşımları önce düşünün, sonra paylaşın. Paylaştıklarınız sizin veya sevdiklerinizin üzülmesine sebep olmasın. 7. Şifreleriniz güçlü olsun. Adınızı ve doğum tarihinizi, art arda gelen kelimeleri ve sayıları şifre olarak belirlemeyin. Anlamlı bir cümle kurun ve o cümlenin kelimelerinden seçtiğiniz en az 8 karakterden oluşan şifreler oluşturun 8. İyi ve nazik bir kullanıcı olmaya çalışın. Gerçek hayatta Merhaba dediğiniz arkadaşınıza internet ortamında "mrb" değil, yine merhaba deyin. Tamam derken "Ok." veya "Tmm" yerine yine tamam deyin. 9. Gerçek hayatta yüzüne söylemeyeceğiniz ifadeleri internet ortamında da söylemeyin. 10. Gerçek hayatta olduğu gibi, internet ortamında da tanımadıklarınızı arkadaş edinmeyin. 11. İnternet ortamında tanımadıklarınıza cevap vermeyin, tekliflerini reddedin, size gönderdikleri mesajları açmadan silin 12. İnternet ortamında sizi rahatsız edenleri, sizi taciz edenleri ailelerinize söyleyin. Ailelerinizle birlikte emniyete veya savcılığa suç duyurusunda bulunun 13. İnternetin zararlı içeriklerinden korunmak için tamamıyla ücretsiz olan ''Güvenli İnternet Hizmeti''nden ailelerinizi haberdar edin.
  43. 43. E. ÇOCUK EĞİTİMİNDE SOSYAL MEDYA-İNTERNET KULLANIMI İnternet kullanımının sayılan tüm bu olumsuz özelliklerine rağmen pek çok da olumlu etkisi bulunmaktadır. Bunlar aşağıdaki gibi sıralanabilir63 :  İnternet kullanımı bireylerin yaratıcılıklarının geliştirilmesine katkı sağlar.  Eleştirel düşüncelerinin geliştirilmesinin bir sonucu olarak toplumsal olaylara farklı bakış açısıyla bakmayı öğrenebilirler. İnternet bireylerin hayal güçlerinin geliştirilmesinde ve düşünce anlamında daha üretken olmaları konusunda bireylere yardımcı olmaktadır.  Bireylerin karşılaştıkları sorunlara karşı pratik çözümler geliştirebilmelerine yardımcı olabilmektedir.  İnternet uygun ve belirli saatler içerisinde kullanıldığı takdirde çocukların araştırırken öğrenmelerini de sağlamaktadır. Günümüzde madem çocuklarımız bilgi teknolojileri ile bu kadar fazla muhatap olmaktadır. Öyleyse bu ortamlardan uzaklaşmak/uzaklaştırmak yerine öğrenme nesnelerini bu ortamlara taşıyarak çocukların eğitiminde kullanmak gerekmektedir. Eğitim sürecinde bilişim teknolojisi donanımlarını kullanarak etkin materyaller kullanılması amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından tasarlanan Eğitim Bilişim Ağı (EBA) sınıf seviyelerine uygun, güvenilir ve incelemeden geçmiş doğru e-içerikleri bulabileceğiniz sosyal bir platform haline gelmiştir. Her sınıf grubundaki öğrenci tüm ders içeriğine ulaşabilmektedir. EBA platformu, FATİH Projesi kapsamında yapılan çalışmaların akıllı tahtada kullanılabilecek modüllerinin yanı sıra öğrencilerin evden de ulaşımına imkan sağlamaktadır. Yine aynı proje kapsamında okullarda öğrencilere dağıtılan tabletler de teknoloji kullanımı ile davranışları farklılaşan öğrencilerin bu farklılaşan ortamlarla bilgiye erişimini kolaylaştırmaktadır. 63 Bilgisayar ve İnternetin Çocuklar Üzerindeki Olumsuz Etkileri ve Alınabilecek Önlemler, http://artvingazi.meb.k12.tr/tema/icerikler/bilgisayar-ve-internetin-cocuklar-uzerindeki-olumsuz- etkileri-ve-alinabilecek-onlemler_115258.html (22/11/2016).
  44. 44. VI. SONUÇ Bilgi teknolojileri, internet dünyası, mobil teknolojiler, semantik web, yapay zeka, nesnelerin interneti, giyilebilir teknolojiler gibi yeni ve gelişen teknolojilerle, ölçülenebilir ve kıyaslanabilir oranların dışında asimetrik ve logaritmik bir artış göstermektedir. Bilgi toplumu çağında teknoloji farklı içerikleriyle hayatımızın her aşamasına girmekte, adeta kaçılmaz ve kaçınılmaz bir noktaya doğru ilerlemektedir. Bu durumda zararlarını göz önüne alıp kaçmak yerine öğrenmek, göz ardı etmek yerine zararları için önlem almak, faydalı olarak kullanılabilecek her alanda da çalışmalar yapmak gereklidir. Kamu kurumları farkındalığı artırmak, güvenilir bilgi kaynaklarını geliştirmek, bilgiye ulaşım imkanlarını artırmak ve iletişimde güvenliği sağlamak adına gerekli her türlü adımı atmakta, gerekli faaliyetleri yürütmektedir. Eğitim kurumları çocuklarımıza yönelik gerekli eğitimleri vermektedir. Akademik camialar, risklerin tespiti, alınacak önlemler, yapılması gereken iş ve faaliyetler konusunda akademik çalışmalar yürütmekte ve gerekli raporlama ve uyarıları yapmaktadır. Askeri kaynakların kullandığı “stratejideki hata taktikte düzeltilemez” sözünün doğrultusunda, Avrupalıların söylediği “ölçemediğin veriyi yönetemezsin” ifadesi de değerlendirildiğinde, önlem almak, doğru yönlendirmeler yapmak için bilişim teknolojilerinin, sosyal medyanın hayatımızdaki etkileri başta TÜİK gibi resmi kurumlarımız olmak üzere sürekli olarak ölçülmeli, araştırılmalı ve karar mekanizmalarına raporlanmalıdır. Son olarak ailelere düşen ise, çağa ayak uydurup, yasaklayan değil yönlendirici rolünü üstlenerek zararlarından koruyup çocukların kişisel, sosyal, düşünsel ve akademik gelişimlerine katkı sağlayacak şekilde internet ve sosyal medya kullanımını yönlendirmeli ve şekillendirmelidir. Alınacak önlemlerden ve uygulanacak kurallardan en önemlisi ise çocuğu ayırt edebilme yetisine sahip bir birey olarak kabul edip ona güvenmek, onunla karşılıklı konuşmak, tıpkı TV programlarında olduğu gibi seçici olmayı öğretmek gerekmektedir.
  45. 45. KAYNAKÇA Anayasa Mahkemesi, Unutulma Hakkına İlişkin N.B.B Kararı, http://www.anayasa.gov.tr/icsayfalar/basin/kararlarailiskinbasinduyurulari/bireys elbasvuru/detay/pdf/2013-5653.pdf (28/12/2016). Beder, Abdülkadir, Ortaokul Öğrencilerinin Güvenli İnternet Kullanım Durumlarının Belirlenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Afyonkarahisar, Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Güvenli Web Portalı http://www.guvenliweb.org.tr (24/11/2016). Bilgisayar ve İnternetin Çocuklar Üzerindeki Olumsuz Etkileri ve Alınabilecek Önlemler, http://artvingazi.meb.k12.tr/tema/icerikler/bilgisayar-ve-internetin- cocuklar-uzerindeki-olumsuz-etkileri-ve-alinabilecek-onlemler_115258.html (22/11/2016). Bozkurt, Dilek, İnternetin Çocuklar Üzerindeki Etkileri, http://cocuklailgilihersey.blogcu.com/internetin-cocuklar-uzerindeki- etkileri/12407635 (30/11/2016). Burç, Ayberk, web 1.0, 2.0, 3.0 nedir?, http://www.ayberkburc.com/internet/web-1-0- 2-0-3-0-nedir.html (22/11/2016). Central Intelligence Agency (CIA), The World Factbook, https://www.cia.gov/library/publications/the-world- factbook/fields/2151.html#xx (19/12/2016). Deloitte, Global Mobil Kullanıcı Araştırması, https://www2.deloitte.com/tr/tr/pages/technology-media-and- telecommunications/articles/global-mobile-consumer-survey.html (19/12/2016). EU Kids Online III, Avrupa Çevrimiçi Çocuklar Araştırma Projesi Türkiye Bulguları, http://eukidsonline.metu.edu.tr (29/11/2016).
  46. 46. EUROSTAT, Dijital Ekonomi ve Toplum İstatistikleri, http://ec.europa.eu/eurostat/web/digital-economy-and-society/data/main-tables (19/12/2016). Fendoğlu, Hasan Tahsin, Çocuk Hakları Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara, 2014. http://www.khas.edu.tr/300/yeni-medya (27/12/2016). http://www.nedir.com/medya#ixzz4U4QtV88T (27/12/2016). https://tr.wikipedia.org/wiki/Medya (27/12/2016). https://tr.wikipedia.org/wiki/Sosyal_medya (27/12/2016). İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun Karar Gazetesi, Bilgisayar oyunları çocukları şişmanlatıyor, http://www.karar.com/hayat-haberleri/bilgisayar-oyunlari-cocuklari- sismanlatiyor-337409 (14/12/2016). Nurmedov, Serdar, Sunum, Bir Bağımlılık Olarak İnternet, http://slideplayer.biz.tr/slide/3005393 (01/12/2016). Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) NIC.TR., Alan Adı İstatistikleri https://www.nic.tr/index.php?USRACTN=STATICHTML&PAGE=about_stats (28/11/2016). Ödünç, Murat, Sosyal Medya ve İstihbarat, https://muratodunc.wordpress.com/2012/04/25/sosyal-medya-istihbarat (25/11/2016). Savaş, Serkan, Topaloğlu, N, Nurettin, Sosyal Medya Verileri Üzerinden Siber İstihbarat Faaliyetleri, ISCTurkey 2015 Bilgi Güvenliği ve Kriptoloji Konferansı (30-31 Ekim 2015), Ankara, 2015.
  47. 47. T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Aile Yapısı Araştırması: Tespitler, Öneriler, Araştırma ve Sosyal Politika Serisi: 07, Ankara, 2014. T.C. Kalkınma Bakanlığı, Bilgi Toplumu Stratejisinin Yenilenmesi Projesi, Bilgi Güvenligi, Kisisel Bilgilerin Korunması ve Güvenli Internet Ekseni Küresel Egilimler ve Ülke Incelemeleri Raporu, Ankara, 2013. TUNCER, Nilüfer, Çocuk ve İnternet Kullanımı, Türk Kütüphaneciliği Dergisi, Yıl: 2000, Cilt:14, Sayı:2, ss.205-212. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 06-15 Yaş Grubu Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanımı ve Medya. Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması, Ankara, 2013, http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=15866 (03/12/2016). Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Hanelerde Bilişim Teknolojileri Kullanımı, Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması, Ankara, 2016. ULUKOL, Betül, 2013, Sunum, Çocuk Sağlığı ve Bilişim Uygulamaları, http://slideplayer.biz.tr/slide/3725643 (29/11/2016). UNICEF, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, https://www.unicef.org/turkey/crc/_cr23c.html (22/11/2016). VERISIGN, Domain Name Industry Brief (DNIB), https://www.verisign.com/en_US/domain-names/dnib/index.xhtml (05/12/2016). We Are Social, Digital in 2016, http://wearesocial.com/uk/special-reports/digital-in- 2016 (28/11/2016).
  48. 48. ŞEKİLLER Şekil 1: Dünyada dijital teknolojilerin kullanımı............................................................12 Şekil 2: Ülkeler bazında internet kullanımı ....................................................................12 Şekil 3: Dünyada sosyal medya kullanımı......................................................................14 Şekil 4: Dünya üzerinde kullanılan mobil cihazların sahip oldukları işletim sistemleri.14 Şekil 5: 2004 ve 2016 yıllarına ait cinsiyetlere göre bilgisayar kullanım oranları .........17 Şekil 6: 2004 ve 2016 yıllarına ait cinsiyetlere göre internet kullanım oranları.............17 Şekil 7: Yaş grubuna göre bilgisayar kullanım oranları..................................................18 Şekil 8: Yaş grubuna göre internet kullanım oranları .....................................................21 Şekil 9: Türkiye'de sosyal medya kullanım oranları.......................................................22 Şekil 10: Mobil cihazların (Cep Telefonu) kullanım amaçları .......................................22
  49. 49. RESİMLER Resim 1: Örnek olay incelemesi-1.................................................................................35 Resim 2: Örnek olay incelemesi-2.................................................................................36
  50. 50. ÇİZELGELER Tablo 1: Son üç ay (Nisan - Haziran 2004) içinde İnternet kullanan bireylerin interneti kişisel kullanma amaçları................................................................................................19 Tablo 2: Son üç ay içinde İnternet kullanan bireylerin interneti kişisel kullanma amaçları...........................................................................................................................20 Tablo 3: İnternette yürütülen faaliyetler .........................................................................24 Tablo 4: Yaş gruplarına göre çocuklarda televizyon izleme alışkanlıkları.....................25 Tablo 5: Yaş gruplarına göre çocukların basılı ortamda gazete ve dergi okuma oranı ..26
  51. 51. Özgeçmiş Sayfası Kişisel Bilgiler Adı Soyadı : Mehmet BİLİR Doğum Yeri ve Tarihi : Balıkesir 23/02/1977 Eğitim Durumu Lisans Öğrenimi : Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi – 1998 Bildiği Yabancı Diller : İngilizce Deneyimi Çalıştığı Kurumlar : Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ( 1994-1998 Teknisyen, 1998-2012 Mühendis, 2012 – halen Gıda Tarım ve Hayvancılık Uzmanı) İletişim : Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Eğitim Yayım ve Yayınlar Dairesi Başkanlığı Gayret Mah. Bankacılar Cad. No:10 Yenimahalle ANKARA E-posta Adresi : mehmet.bilir@tarim.gov.tr

×