2. Diagnosis and Management of Cough Executive Summary
ACCP Evidence-Based Clinical Practice Guidelines
Chest. 2006;129:1S-23S
ERS TASK FORCE
ERS guidelines on the assessment of cough
Eur Respir J 2004;24:481-492.
3. Havayollarını aşırı sekresyon ve yabancı
maddelerden temizleyen önemli bir savunma
mekanizması,
Enfeksiyonların yayılmasında önemli bir faktör,
Hastaları doktora başvurmaya sevk eden en sık
semptomlardan biridir.
4. Akciğerleri aspirasyondan koruyan,
Fazla bronşiyal sekreyonların atılmasını
sağlayan,
İstemli veya istemsiz refleks yoldan oluşan,
Ani patlayıcı ekspirasyon manevrasıdır.
5. Öksürük istemli veya istemsiz olarak
oluşabilir.
İstemli kontrol beyin korteksi tarafından,
istemsiz refleks kontrol ise medulla oblangatada
bulunan öksürük merkezi tarafından idare edilir.
6. • Sağlıklı kişilerde nadiren görülür.
• Basit nedenlerle ortaya çıkan kısa süreli geçici
öksürükler olabileceği gibi ciddi bir hastalığın
belirtisi de olabilir.
• Öksürük, nadiren bir alışkanlık veya psikojenik
faktörlerle ilgili de olabilir.
7. Hızlı adapte olan reseptörler, nazofarenksten
bronşlara kadar olan bölgede yer alırlar ve mekanik
uyarılarla öksürüğün başlamasına aracılık ederler.
Miyelinsiz C tipi sinir lifleri ise bütün solunum
sisteminde bulunur ve asıl olarak kimyasal
uyaranlara duyarlıdır.
9. öksürüğün süresi,
balgamın eşlik edip
etmediği,
balgamın niteliği,
öksürüğün karakteri,
günün saatleri ile
ilişkisi,
• öksürüğe etki eden
faktörler,
• ek hastalıkları,
• kullandığı ilaçlar ve
• sigara öyküsü
sorgulanmalıdır.
13. Astım
Pnömoni
Sol kalp yetmezliği
Aspirasyon sendromu
Pulmoner emboli
İlaçlar
14. Soğuk algınlığı akut öksürüğün en sık sebebidir.
USA’da erişkinler
2-4 kez/yıl soğuk algınlığı geçiriyor.
>200 virüs soğuk algınlığı sebebi olabilir.
16. Histolojik değişiklik olmayabilir .
Epitelyal harabiyet / destrüksiyon görülebilir.
Hemen daima vazodilatasyon ve
hipersekresyon vardır.
HİSTOPATOLOJİHİSTOPATOLOJİ
19. Akut üst solunum yolu enfeksiyonuna bağlı
öksürüğü olan hastalarda semptomlar,
bulgular ve hatta görüntüleme yöntemleri
bulguları akut bakterial sinüzitten ayırt
edilemez.
Bu nedenle semptomların ilk haftasında
bakterial sinüzit tanısı konulmamalıdır.
AYIRICI TANIAYIRICI TANI
20. Antihistaminik / dekojestan (A/D)
(Bromopheniramine ve yavaş salınımlı pseudoephedrine)
Naproksen
Yeni jenerasyon sedasyon yapmayan
antihistaminikler öksürüğün kesilmesinde
etkili değil
TEDAVİTEDAVİ
21. 3haftaya kadar devam edebilen,
balgamlı veya kuru öksürük ile seyreden ,
akut solunum yolu enfeksiyonları için
kullanılan bir tanımdır.
TANIMTANIM
22. Öksürük ile doktora başvuran hastalara en sık
konulan tanı “akut bronşit”tir.
Her yıl toplumun %5’i bir akut bronşit
epizodu geçirir.
Halk arasında öksürük ve balgam ile seyreden
tüm akut hastalıklar “chest cold”“chest cold” olarak
adlandırılır.
PREVALANSPREVALANS
23. Akut bronşitin en sık nedeni solunum yolu
virüsleridir.
Influenza A, influenza B, parainfluenza ve
RSV
SARS (severe acute respiratory syndrome)
<%10 olguda bakteriyal ajanlar saptanır.
24. Multifaktoriyal
Mukoza hasarı
Epitelyal hücre hasarı
Proinflamatuar mediatörlerin salınımı
Geçici havayolu obstrüksiyonu
Geçici bronş hiperreaktivitesi
Reversibilite (FEV1 >%15) %17
PATOGENEZPATOGENEZ
%40
25. Pnömoni
Soğuk algınlığı
Akut astım
KOAH akut atak
Kalp hızı >100 / dak
DSS >24 / dak
Ateş >38ºC (oral)
Fizik muayenede lokal
konsolidasyon bulguları
AYIRICI TANIAYIRICI TANI
26. Akut bronşit tanısı konulan olgularda antibiyotik
tedavisinin yeri yoktur.
B. Pertussis enfeksiyonu düşünülen olgularda tedaviye
makrolid grubu antibiyotik eklenmelidir.
Β2 agonistler rutin tedavide kullanılmamalıdır.
Wheezing duyulan veya obstrüksiyon saptanan
olgularda Β2 agonistler kullanılabilir.
TEDAVİTEDAVİ
27. Dekstrometorfan veya kodein gibi antitusif
ilaçlar öksürüğün şiddetini azaltmak için kısa
süreli kullanılabilir.
Mukokinetik ajanların tedavide yeri yoktur.
TEDAVİTEDAVİ
28.
29. Üç-sekiz hafta arasında süren öksürük,
subakut öksürük olarak tanımlanır.
En sık neden post-infeksiyöz öksürüktür.
Astım, sinüzit, devam eden allerjen veya
irritan maruziyeti diğer sık nedenlerdir.
30. ÜSYE takiben devam eden
3 haftadan uzun süren (> 3 hafta)
8 haftayı geçmeyen (< 8 hafta)
Akciğer grafisi normal olan olgularda
Kendi kendine geçebilen
31. Mycoplasma pneumonai;
okul çağındaki çocuklar,
genç erişkinler,
askeri personel,
yaz sonu veya sonbaharda görülen
enfeksiyonlar,
Akut dönem ve nekahat dönemindeki
spesifik serolojik testler
32. Post-infeksiyöz öksürük tanısı klinik bir tanıdır ve
diğer nedenlerin ekarte edilmesi ile konur.
Temaslıların bilinmesi, iyi bir anamnez ve fizik
muayene önemlidir.
Genellikle kendi kendine geçer.
>8 hafta süren öksürüklerde diğer tanılar akla
getirilmelidir.
TANITANI
33. Genellikle tedavi gerektirmez ve zamanla
kendiliğinden iyileşir.
Antibiyotiklerin tedavide yeri yoktur.
İnhale ipratropium bromide tedavisi
denenebilir.
TEDAVİTEDAVİ
34. Hastanın yaşam kalitesini etkileyen
öksürüklerde inhale kortikosteroid
tedavisi denenebilr.
Ciddi paroksizmal ataklar ile seyreden
post-infeksiyöz öksürüklerde 30-40
mg/gün prednisolone tedavisi verilebilir.
TEDAVİTEDAVİ
35. Diğer tedavilerin etkili olmadığı post-
infeksiyöz öksürük ataklarında kodein ve
dextromethorphan gibi santral etkili
antitusif ajanlar kullanılabilir.
TEDAVİTEDAVİ
36. Bordetella pertussis ; küçük, pleomorfik,Gram
(-) bir kokobasildir.
Post-infelsiyöz öksürük etkenlerinden biridir.
Ergenlik dönemi ve erişkinlerde persistan
öksürüğün giderek artan sebeplerinden
biridir.
37. Bulaşıcılığı çok fazladır. Bir aktif olgu ev
temaslılarının %70-100’ünü, okul
temaslılarının ise %50-80’ini enfekte edebilir.
Erken dönemde verildiğinde uygun
antibiyoterapiye iyi yanıt verir.
Diğer post-infeksiyöz öksürük sebeplerinden
ayrı olarak değerlendirilir.
38. Enfekte damlacıkların inhalasyonu ile alınan
mikroorganizmalar solunum sisteminde
silyalı epitel hücrelerine bağlanıp, hücreleri
istila eder.
Ciddi öksürük ataklarına sebep olur.
Uzamış öksürük epizodlarına sebep olur ve
“yüz gün öksürüğü” olarak adlandırılır .
40. 4-6 hafta süreli, kadınlarda daha ciddi seyreder
Daha çok geceleri, soğuk havada ortaya çıkan
spazmodik öksürük atakları
Öksürük sonrası öğürme, kusma
Erişkinde nefes darlığı
Boğazda karıncalanma hissi
KLİNİKKLİNİK
41. > 2 hafta süren öksürük, öksürük sonrası kusma,
tipik “whooping sound” ve ciddi ataklar ile
seyreden akut hastalık tablosu
Nazofarinks salgısından mikroorganizmanın
saptanması, en güvenilir tanı yöntemi
PCR hızlı ve oldukça spesifik bir yöntem,
sensitivitesi %80-100
TANITANI
42. Pertussis toksinine karşı oluşan IgG ve IgA
tipi antikorların saptanması
İlk serum örneği öksürük başladıktan sonraki
ilk iki hafta içinde, ikinci örnek ise 3-4 hafta
sonra alınmalı
TANITANI
43. Tek serum örneğinde yüksek titrelerin
saptanması yakın zamanda geçirilen pertussis
enfeksiyonunu düşündürürken,
Tipik klinik bulgular varlığında tanı için
serolojik yöntemlere ihtiyaç yoktur.
TANITANI
44. Tedavi tanıdan şüphelenildikten hemen sonra
başlamalı, tanının kesinleşmesi
beklenmemeli
1-2 g/gün eritromisin veya diğer makrolid
antibiyotikler, 2 hafta süreyle uygulanmalı
Aktif olgular antibiyotik tedavisi başladıktan 5
gün sonraya kadar evde izole edilmeli
TEDAVİTEDAVİ
46. Tüm çocuklara primer aşılama olarak DTap
serisi yapılmalı ve ergenlikte tek doz DTap
uygulanmalı
CDC raporuna göre 65 yaşa kadar olan tüm
erişkinler bir kere aşının daha güçlü formu
olan TDap uygulanmalıdır.
KORUNMAKORUNMA
47.
48. sigara içmeyen,
çeveresel iritan bir maddeye maruziyeti olmayan,
ACE inhibitörü kullanmayan,
immünkompetan,
akciğer grafisi normal olan bir hastada
> 8 hafta süren öksürük
Harding S. Chronic cough. Chest 2003;123:659-660.
49. Klinik pratiğimizin %10- 38’i kronik öksürük
sorunu olan hastalardan oluşur.
Sistematik tanısal bir yaklaşımla %88-100 ‘ünde
nedeni saptanabilir.
Bu hastaların %84-98’i başarı ile tedavi edilebilir.
Harding S. Chronic cough. Chest 2003;123:659-660.
50. Erişkinlerde kronik öksürüğün en sık nedenleri:
anjiotensin konverting enzim inhibitörü kullanımı,
sigara ve diğer irritanlara maruziyet,
üst hava yolu öksürük sendromu,
astım,
nonastmatik eozinofilik bronşit,
gastroözefagial reflü
52. En sık nedenleri:
■ üst solunum yolu öksürük sendromu (%41-58)
■ astım (%24-59)
■ gastroösefageal reflü (%21-41)
Harding S. Chronic cough. Chest 2003;123:659-660.
53. Geniz akıntısı var mı?
Burundan arkaya genize, ağza doğru akıntı oluyor mu?
Boğaz temizleme hareketi yapıyormu?
Burun akıntısı var mı?
Öksürük gece yatağa yatınca ve sabah kalkınca daha fazla
mı?
Sinüzit hikayesi var mı?
54. Sinüzit
Allerjik ve allerjik olmayan rinit
Vazomotor rinit
Postinfeksiyoz rinit
Çevresel irritanlar
56. En sık nedenleri:
■ üst solunum yolu öksürük sendromu (%41-58)
■ astım (%24-59)astım (%24-59)
■ gastroösefageal reflü (%21-41)
Harding S. Chronic cough. Chest 2003;123:659-660.
58. Öksürüğün tek semptom olduğu astım
olarak kabul edilmektedir.
Niimi A et al. Eur Respir J 1998;11:1064-1069.
Yorgancıoğlu A. T Klin J Allergy – Asthma 2001;3: 139-142.
Morice AH and Committee members. Eur Respir J 2004;24:481-92.
59. Tanı konulmamış kronik öksürüklerin
%24’ünde neden astımdır.
Astımlı hastaların içinde ÖVA oranı %7-11
olarak bildirilmektedir.
Irwin RS et al. Am Rev Respir Dis 1990;141:640-647.
Morice AH and Committee members. Eur Respir J 2004;24:481-92.
60. 8 haftadan uzun süren nonprodüktif öksürük
Nefes darlığı ve hışıltılı solunum olmaması
Postnazal akıntı olmaması
FEV1, FVC ve FEV1/FVC değerlerinin normal sınırlarda olması
BPT’nin pozitif olması <10mg/ml
Akciğer grafisinin normal olması
İnhale bronkodilatör ve /veya kortikosteroid tedaviye yanıt olması
Fujimura M et al. Thorax 2003; 59:14-18.
Morice AH and Committee members. Eur Respir J 2004;24:481-92
Songür N. Astım Allerji İmmünoloji 2007;5(1):26-32
61. Tek semptom kuru öksürüktür.
Noktürnal ataklar ile seyredebilir.
Şiddeti değişkenlik gösterebilir.
Soğuk ve egzersiz uyarıcı olabilir.
Irwin RS et al. Am Rev Respir Dis 1990;141:640-7.
62. Fizik muayene bulguları ve SFT normaldir.
Bronş provakasyon testi pozitifir.
Günlük PEF değişkenliği >%20’dir.
Öksürük bronkodilatör tedaviye yanıt verir.
63. Büyük hava yolları
Yabancı cisim, neoplazmlar, trakeit, bronşit, klasik astım
Akciğer parankimi
Kalp yetmezliği, kistik fibrozis, pnömoni, bronşiektazi
Akciğer dışı nedenler
Sinüzit, GÖR, plevra hastalıkları, ACE inhibitörü ve β-bloker kullanımı
Santral sinir sistemi
Psikojenik, alışkanlık
65. Kronik öksürük etyolojisinde %10-30 rol oynar.
Orta yaşta, sigara ve atopi öyküsü olmayan tek şikayeti
kronik öksürük olan olgulardır.
Balgam veya bronş lavajında >%3 oranında eozinofil
saptanır.
Pratter MR. Chest 2006;129:59S-62S.
Ayık SO et al. Respir Med 2003;97:695-701.
66. Fizik muayene, SFT ve akciğer grafisi normaldir.
Bronş provakasyon testi negatiftir.
Günlük PEF değişkenliği yoktur.
İnhale kortikosteroid tedaviye iyi yanıt verir.
67. İzole kronik öksürük
Havayolu obstrüksiyonu yok
Havayolu aşırı duyarlılığı yok
Atopi
■ kan veya balgamda eozinofili
■ total veya spesifik IgE düzeylerinde artış
■ pozitif cilt testi
Brightling CE et al. Clin Exp Allergy 2000; 30:4-6.
Brightling CE. Chest 2006; 129:116S-121S.
68. ÖZELLİKLER NAEB KLASİK
ASTIM
ÖVA ATOPİK
ÖKSÜRÜK
semptom İzole öksürük dispne, öksürük,
wheezing
izole öksürük izole öksürük
atopi Genel
popülasyonla aynı
sık sık sık
HAD yok var var yok
ÖRD artmış N / artmış N / artmış artmış
BD yanıtı yok iyi iyi yok
KS yanıtı iyi iyi iyi iyi
balgam
eosinofilisi
daima genellikle genellikle genellikle
BBE Çok sık sık sık sık
Brightling CE. Chest 2006;129:116S-121S
HAD:havayolu aşırı duyarlılığı
ÖRD:öksürük refleks duyarlılığı
BBE:bronş biyopsisinde eozinofili
69. Klasik astım tedavisidir.
Hafif olgular inhale β2-agonist ile kontrol altına alınabilir.
İnflamasyon ve remodeling
İnhale kortikosteroid / kombine tedavi
8 hafta
Lökotrien reseptör antagönistleri (LTRA)
Yanıt alınamayanlarda sistemik steroid
40 mg /gün 1hafta
70. Nasıl seyredeceği tam olarak bilinmemektedir.
Tedavi ile tamamen düzelen olgular
ÖVA hastalarının %30’unda klasik astım gelişmektedir.
Fujimura M et al. Thorax 2003; 59:14-18.
71. Klasik astım tedavisidir.
Hafif olgular inhale β2-agonist ile kontrol altına alınabilir.
İnhale kortikosteroid tedavi
Atakta sistemik steroid tedavisi gerekebilir.
72. Öksürük süresi
Balgam eozinofil oranı
Havayolu aşırı duyarlılığı
Erken inhale kortikosteroid tedavi başlanması
73. En sık nedenleri:
■ üst solunum yolu öksürük sendromu (%41-58)
■ astım (%24-59)
■ gastroösefageal reflü (%21-41)gastroösefageal reflü (%21-41)
Harding S. Chronic cough. Chest 2003;123:659-660.
74. Ösofagus içeriğinin larinks ve trakeobronşiyal ağaca
mikro aspirasyonu
Olguların % 50 – 75 ’inde reflü semptomu yok
Göğüs arkasında yanma, disfaji, disfoni,ses kısıklığı,
globus, asid regurjitasyonu, ağızda acı tad
Yemekten sonra öksürük tipik
75. KONSERVATİF YÖNTEMLERKONSERVATİF YÖNTEMLER
Kilo vermek
Yatak başını yükseltmek
Düşük yağlı diyet
Kafeinli içecekler, kola ve
sigara kısıtlaması
MEDİKAL TEDAVİMEDİKAL TEDAVİ
Yüksek doz proton pompa
inhibitörleri
Kombine tedavi
TEDAVİTEDAVİ
Ortalama cevap 8-12 hafta;
6 ayı bulabilir !!!
CERRAHİ TEDAVİCERRAHİ TEDAVİ
76. ACE inhibitörü kullananlarda öksürük % 5-35
Kronik öksürük nedenleri arasında %3
Kadınlarda daha sık
Doz bağımlı değil
İlaç alımından saatler-aylar sonra çıkabilir
Tedavi: İlacın kesilmesi
Öksürüğün geçmesi ortalama 4 hafta
Angiotensin II reseptör antagonistlerinde görülmez
77. • Anamnez, FM
• Akciğer grafisi
KRONİK ÖKSÜRÜKLÜ HASTAYAKRONİK ÖKSÜRÜKLÜ HASTAYA
YAKLAŞIMYAKLAŞIM
Postviral öksürük
ACE İnhibitörü
İrritanlar
(Sigara, mesleksel,çevresel)
Hastalığa yönelik
inceleme ve tedavi
Yüksek klinik olasılık
(Astım, GÖR, rinit)
Ampirik tedavi
ERS Task Force: The diagnosis and management of chronic cough. Eur Respir J 24:481-492;2004
Hastalığa özgün semptomların
pozitif beklenen değerleri
Astım % 56
Postnazal akıntı % 52
GÖR % 40
McGarwey Thorax 53:374;1998
ASTIM
İnhaler steroid
β2- agonist
POSTNAZAL AKINTI
Antihistaminik
Dekonjestan ±
Nazal steroid
GÖR
Yüksek doz proton
pompa inhibitörü
4 hafta
2 hafta
8 hafta
78. • Anamnez, FM
• Akciğer grafisi
KRONİK ÖKSÜRÜKLÜ HASTAYA YAKLAŞIMKRONİK ÖKSÜRÜKLÜ HASTAYA YAKLAŞIM
Postviral öksürük
ACE İnhibitörü
İrritanlar
(Sigara, mesleksel,çevresel)
Hastalığa yönelik
inceleme ve tedavi
Yüksek klinik olasılık
(Astım, GÖR, rinit) Tanısal incelemeler
•KBB, Sinus CT
•Bronkoprovokasyon
•PEF takibi
•Özefagus incelemeleri
•Toraks CT
•Bronkoskopi
Olası tanı yok
Tedaviye
yanıt yok
Ampirik tedavi
ERS Task Force: The diagnosis and management of chronic cough. Eur Respir J 24:481-492;2004
79. % 60’a varan oranlarda birden fazla neden
birarada
Ampirik tedavi uygulanabilir.
Kompliansı kontrol etmek şart !!!
Her türlü değerlendirme ve tedaviye
rağmen % 20 hasta semptomatik kalır.
Sayın başkanlar, değerli hocalarım ve meslektaşlarım, öksürük ilk bakışta çok sık karşılaşılan, non-spesifik bir semptom gibi görünmekle beraber biraz detaylı ve dikkatli incelendiğinde tek başına küçük bir kitap olabilecek kadar önemli ve detaylı bir semptomdur. Ben konuşmamda belki de göğüs hastalıkları uzmanları olarak kongre ve toplantılarda biraz daha az karşılaştığımız akut ve subakut öksürükten bahsedeceğim.
Öksürük bakış açısına göre farklı özellikler taşır. Bir açıdan havayollarını aşırı sekresyon ve yabancı maddelerden temizleyen önemli bir savunma mekanizması, bir başka bakış açısıyla enfeksiyonların yayılmasında önemli bir faktör,
veya bir başka deyişle hastaları doktora başvurmaya sevk eden en sık semptomlardan biridir.
Aslında tanım olarak öksürük; akciğerleri aspirasyondan koruyan, fazla bronşiyal sekreyonların atılmasını sağlayan, istemli veya istemsiz refleks yoldan oluşan, ani patlayıcı ekspirasyon manevrasıdır.
Öksürük istemli veya istemsiz olarak oluşabilir. İstemli kontrol beyin korteksi tarafından, istemsiz refleks kontrol ise medulla oblangatada bulunan öksürük merkezi tarafından idare edilir.
Solunum sisteminin bir savunma mekanizması olan öksürük, sağlıklı kişilerde nadiren görülür. Basit nedenlerle ortaya çıkan kısa süreli geçici öksürükler olabileceği gibi ciddi bir hastalığın belirtisi de olabilir. Öksürük, nadiren bir alışkanlık veya psikojenik faktörlerle ilgili de olabilir.
Öksürüğe çeşitli uyaranlar yol açabilir. Aspirasyonda olduğu gibi mekanik etkenler, bronşit ve pnömoni gibi hastalıklarda inflamatuar etkenler, çeşitli tioksik inhalasyonlarda kimyasal maddeler, yangında termal uyaran ve bazende psikojenik uyaranlar öksürüğe yol açabilir.
Öksürük şikayeti ile başvuran bir hastada öksürüğe ait veya eşlik eden bazı önemli özelliklerin mutlaka sorgulanması gerekir. Bunlar öksürüğün süresi, balgamın eşlik edip etmediği, balgamın niteliği, öksürüğün karakteri, günün saatleri ile ilişkisi, öksürüğe etki eden faktörler, ek hastalıkları, kullandığı ilaçlar ve sigara öyküsüdür.
Öksürük devam etme süresine göre üç gruba ayrılır. Öksürük süresi üç haftayı geçmiyorsa “akut öksürük”, üç haftadan uzun süren ancak sekiz haftayı geçmeyen öksürük “subakut öksürük” ve sekiz haftadan uzun süren öksürük ise “kronik öksürük” olarak adlandırılır.
Akut öksürüğe; hemoptizi, nefes darlığı, ateş, göğüs ağrısı, ses kısıklığı ve kilo kaybı eşlik ediyorsa, yabancı cisim aspirasyonu şüphesi veya akciğer kanseri şüphesi varsa mutlaka akciğer grafisi çekilmelidir.
Akut öksürüğe yol açan ve sık karşılaşılan durumlar; soğuk algınlığı, akut bronşit, akut bakteriyal sinüzit,boğmaca, KOAH akut alevlenmeleri, allerjik rinit ve irritan maddelere maruziyettir.
Gene daha nadiren akut öksürüğe yol açabilen nedenler arasında astım, pnömoni, sol kalp yetmezliği, Aspirasyon sendromu, pulmoner emboli ve bazı ilaçlar sayılabilir.
Üç haftadan daha kısa süredir devam eden öksürük şikayeti ile başvuran hastada anamnez, fizik muayene ve temel tetkikler yapıldıktan sonra pnömoni; KOAH, pulmoner emboli veya konjestif kalp yetmezliği gibi hayatı tehdid eden hastalıklardan şüpheleniliyorsa gerekli değerlendirme ve tedavi yapılmalıdır. Eğer bu gibi hayatı tehdid eden hastalıkların şüphesi yoksa üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları, astım, KOAH, bronşiektazi gibi kronik solunum yolu hastalıklarının akut alevlenmeleri, üst havayolu öksürük sendromu veya çevresel / mesleksel irritan ajanlara maruziyet ayırıcı tanıda akla gelmeli ve bunlara yönelik tetkik ve tedaviler planlanmalıdır.
Üst solunum yolu infeksiyonları, özellikle soğuk algınlığı akut öksürüğün en sık sebebidir. Soğuk algınlığı, tüm dünyada en sık görülen sağlık problemlerinden biridir. USA’da erişkinlerin yılda 2-4 kez soğuk algınlığı geçirdiği ve soğuk algınlığına yol açan 200‘den fazla virüs olduğu saptanmıştır.
Soğuk algınlığı viral bir hastalıktır ve en sık etken rinovirüstür (%60). Hastaların yaklaşık %15’inde etken koronavirüs iken parainfluenza virüs, respiratuar sinsiyal virüs, adenovirüs ve enterovirüs diğer etkenlerdir.
Soğuk algınlığı sırasında hava yollarında herhangi bir histopatolojik değişiklik saptanmayabilir. Sıklıkla epitelyal harabiyet ve destrüksiyon görülürken, hemen daima vazodilatasyon ve hipersekresyon vardır.
Soğuk algınlığında öksürüğün tam olarak hangi mekanizma ile ortaya çıktığı bilinmemekle beraber postnazal akıntı, boğaz temizleme ve öksürük arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki görülmüştür.
Başlıca semptomlar, nazal konjesyon ve burun akıntısı, öksürük, postnazal akıntı, burun tıkanıklığı, boğaz –geniz temizleme ve hapşırmadır.
Viral enfeksiyon tüm nazal ve sinüs mukozalarını etkilediği için fizik muayenede ve BT gibi görüntüleme yöntemlerinde rinosinüzit bulguları saptanabilir. Akut üst solunum yolu enfeksiyonuna bağlı öksürüğü olan hastalarda semptomlar, bulgular ve hatta görüntüleme yöntemleri bulguları akut bakterial sinüzitten ayırt edilemez. Bu nedenle semptomların ilk haftasında bakterial sinüzit tanısı konulmamalıdır.
Soğuk algınlığının tedavisi semptomatiktir. Antihistaminik ve dekonjestanlar (Bromopheniramine ve yavaş salınımlı pseudoephedrine gibi) semptometaik tedavide etkilidir. Ayrıca naproksen sodyumun soğuk algınlığına bağlı akut öksürük tedavisinde etkili olduğu gösterilmiştir. Yeni jenerasyon sedasyon yapmayan antihistaminikler ise öksürüğün kesilmesinde etkili değildir.
Akut bronşit; 3 haftaya kadar devam edebilen, balgamlı veya kuru öksürük ile seyreden, akut solunum yolu enfeksiyonları için kullanılan bir tanımdır.
Öksürük ile doktora başvuran hastalara en sık konulan tanı “akut bronşit”tir. Her yıl toplumun %5’i bir akut bronşit epizodu geçirir. Halk arasında öksürük ve balgam ile seyreden tüm akut hastalıklar “chest cold” olarak adlandırılır.
Akut öksürüğün diğer sık nedenleri influenza ve akut bronşitlerdir.
Akut bronşitler sıklıkla viral daha az oran da da bakteriyel nedenli olabilir. Akut bronşite neden olabilen başlıca bakteriler, M pneumoniae, C.pneumoniae ve B.pertussis’dir. M.pneumoniae’ye bağlı öksürük dört-altı hafta sürebilir.
Akut bronşitin en sık nedeni solunum yolu virüsleridir. Influenza A, influenza B, parainfluenza ve RSV gibi etkenlerin yanı sıra , SARS (severe acute respiratory syndrome)’ a baplı akut bronşit görülebilir. Olguların %10’undan azında etken olarak bakteriyal ajanlar saptanır.
Patogenezde rol oynayan etkenler multifaktoriyaldir. Olguların hava yollarında mukoza hasarı, epitelyal hücre hasarı, proinflamatuar mediatörlerin salınımı sonucu gelişen reaksiyonlar görülür. Olguların %40’ında geçici hava yolu obstrüksiyonu ve geçici bronş hiperreaktivitesi saptanırken, %17 olguda FEV1 de %15 artış ile karakterize reversibilite mevcuttur.
Ayırıcı tanıda özellikle kalp hızı &gt; 100/dak, dakika solunum sayısı 24’ün üzerinde olan, oral alınan ateşi 38ºC’nin üzerinde olan ve fizik muayenede lokal konsolidasyon varlığını düşündüren olgularda akut bronşit dışındaki tanılar akla getirilmelidir. Ayırıcı tanıya giren en önemli hastalıklar pnömoni, soğuk algınlığı, akut astım ve KOAH akut atağıdır. Pnömoni tanısı çekilen akciğer grafisinde infiltrasyon varlığı ile kolayca konulabilir.
Akut bronşit tanısı konulan olgularda antibiyotik tedavisinin yeri yoktur. B. Pertussis enfeksiyonu düşünülen olgularda tedaviye makrolid grubu bir antibiyotik veya trimetoprim sufametoksazol eklenmelidir. Β2 agonistler rutin tedavide kullanılmamalıdır. Wheezing duyulan veya obstrüksiyon saptanan olgularda Β2 agonistler kullanılabilir.
Dekstrometorfan veya kodein gibi antitusif ilaçlar öksürüğün şiddetini azaltmak için kısa süreli kullanılabilir. Mukokinetik ajanların ise tedavide yeri yoktur.
Üç ile sekiz hafta arasında süren öksürük, subakut öksürük olarak tanımlanır. En sık neden post-infeksiyöz öksürüktür. Astım, sinüzit, devam eden allerjen veya irritan maruziyeti diğer sık nedenlerdir.
Viral veya Mycoplasma , Chlamydophilia gibi virüs benzeri mikroorganizmaların enfeksiyonu sonrası devam eden, 3 haftadan uzun süren (&gt; 3 hafta), 8 haftayı geçmeyen (&lt; 8 hafta), akciğer grafisi normal olan olgularda, kendi kendine geçebilen öksürük varlığında akla post infeksiyöz öksürük gelmelidir. Kronik öksürükten en önemli farkı 8 haftayı geçmemesi ve kendi kendine iyileşebilmesidir.
Okul çağındaki çocuklarda, genç erişkinlerde veya askeri personelde ortaya çıkan veya yaz sonu ve sonbaharda görülen enfeksiyonlarda mycoplasma pneumonia etken olarak akla gelmelidir. Akut dönem ve nekahat döneminde bakılan spesifik serolojik testlerdeki yükselmeler tanıyı destekler.
Post-infeksiyöz öksürük tanısı klinik bir tanıdır ve diğer nedenlerin ekarte edilmesi ile konur. Temaslıların bilinmesi, iyi bir anamnez ve fizik muayene önemlidir. Genellikle kendi kendine geçer. 8 haftadan uzun süren öksürüklerde diğer tanılar akla getirilmelidir.
Post-infeksiyöz öksürük genellikle tedavi gerektirmez ve zamanla kendiliğinden iyileşir. Bakteriyel infeksiyon şüphesi yoksa tedavide antibiyotiklerin yeri yoktur. Tedavide inhale ipratropium bromürün etkili olabildiği bildirilmektedir.
Tedavide inhale kortikosteroidler ve özellikle inatçı ve şiddetli öksürüğü olan hastalarda kısa süreli oral kortikosteroidler kullanılabilir.
Hastanın yaşam kalitesini etkileyen öksürüklerde inhale kortikosteroid tedavisi denenebilir. Ciddi paroksizmal ataklar ile seyreden post-infeksiyöz öksürüklerde 30-40 mg/gün prednisolone tedavisi verilebilir.
Diğer tedavilerin etkili olmadığı post-infeksiyöz öksürük ataklarında kodein ve dextromethorphan gibi santral etkili antitusif ajanlar kullanılabilir.
Bordetella pertussis ; küçük, pleomorfik,Gram (-) bir kokobasildir. Post-infelsiyöz öksürük etkenlerinden biridir. Ergenlik dönemi ve erişkinlerde persistan öksürüğün giderek artan sebeplerinden biridir.
Bulaşıcılığı çok fazladır. Bir aktif olgu ev temaslılarının %70-100’ünü, okul temaslılarının ise %50-80’ini enfekte edebilir. Erken dönemde verildiğinde uygun antibiyoterapiye iyi yanıt verir. Diğer post-infeksiyöz öksürük sebeplerinden ayrı olarak değerlendirilir.
Enfekte damlacıkların inhalasyonu ile alınan mikroorganizmalar solunum sisteminde silyalı epitel hücrelerine bağlanıp, hücreleri istila eder. Ciddi öksürük ataklarına sebep olur. Uzamış öksürük epizodlarına sebep olur ve “yüz gün öksürüğü” olarak adlandırılır .
1-3 haftalık bir inkübasyon periyodunun ardından kataral faz gelir. Kataral fazda konjonktivit, rhinore, ateş, halsizlik ve öksürük mevcuttur.Lökositoz ve lenfositoz görülmez. Ardından gelen paroksizmal fazda ise öksürükte kötüleşme ve kentöz tarzda öksürük (whooping sound) belirgindir.
Genellikle klinik semptomlar 4-6 hafta sürer ve kadınlarda daha ciddi seyreder. Daha çok geceleri, soğuk havada ortaya çıkan spazmodik öksürük atakları görülür. Öksürük sonrası öğürme ve kusma tipiktir. Erişkinde öksürüğe eşlik eden nefes darlığı olabilir. Sıklıkla öksürük boğazda karıncalanma hissi sonrası başlar.
2 haftadan uzun süren öksürük, öksürük sonrası kusma, tipik “whooping sound” ve ciddi ataklar ile seyreden akut hastalık tablosu varlığında tanı akla gelmelidir. Nazofarinks salgısından mikroorganizmanın saptanması, en güvenilir tanı yöntemidir. PCR, hızlı ve oldukça spesifik bir yöntemdir, sensitivitesi %80-100 olarak saptanmıştır. Ancak tipik klinik varlığında bunların yapılmasına gerek yoktur.
2 haftadan uzun süren öksürük, öksürük sonrası kusma, tipik “whooping sound” ve ciddi ataklar ile seyreden akut hastalık tablosu varlığında tanı akla gelmelidir. Nazofarinks salgısından mikroorganizmanın saptanması, en güvenilir tanı yöntemidir. PCR, hızlı ve oldukça spesifik bir yöntemdir, sensitivitesi %80-100 olarak saptanmıştır. Ancak tipik klinik varlığında bunların yapılmasına gerek yoktur.
Tek serum örneğinde yüksek titrelerin saptanması yakın zamanda geçirilen pertussis enfeksiyonunu düşündürürken, tipik klinik bulgular varlığında tanı için serolojik yöntemlere ihtiyaç yoktur.
Erken tedavi, kataral fazda başlanırsa, hızla nazofarenkste yerleşmiş olan mikroorganizmaların eradike edilmesini sağlar ve öksürük ataklarını hızla azaltır ve komplikasyonları önler. Paroksizmal fazda başlanan tedavinin de etkili olduğunu gösteren çalışmalar olmasına rağmen , bu sınırlı bir etkidir.u nedenle tedaviye tanıdan şüphelenildikten hemen sonra başlanmalı, tanının kesinleşmesi beklenmemelidir. Tedavide 1-2 g/gün eritromisin veya diğer makrolid antibiyotikler, 2 hafta süreyle uygulanmalı, aktif olgular antibiyotik tedavisi başladıktan 5 gün sonraya kadar evde izole edilmelidir.
Tedavide LABA, antihistaminikler, kortikosteroidler ve pertussis immunglobulinin etkili olduğuna dair kanıt yoktur.
Bordetella pertussis enfeksiyonundan korunmak için, tüm çocuklara primer aşılama olarak DTap serisi yapılmalı ve ergenlikte tek doz DTap uygulanmalıdır. CDC raporuna göre 65 yaşa kadar olan tüm erişkinler bir kere aşının daha güçlü formu olan TDap uygulanmalıdır.
Erişkinlerde kronik öksürüğün en sık nedenleri anjiokonverting enzim inhibitörü (ACEİ) kullanımı,
üst hava yolu öksürük sendromu (ÜHÖS),
nonastmatik eozinofilik bronşit,
gastroözefagial reflü (GÖR),
astım,
sigara ve diğer irritanlara maruziyet
Sigara içmeyen ve normal akciğer grafili erişkinlerin çoğunda kronik öksürük nedeni ÜHÖS, astım veya GÖR’dür.
Ayrıca nonastmatik eozinofilik bronşit de sık nedenlerden biridir.
Yine endobronşiyal tümörlerde de akciğer grafisinin normal olabileceği unutulmamalıdır.
Astım, GÖR ve ÜHÖS “patojenik triad” olarak adlandırılır ve erişkin hastaların %93’ünde kronik öksürüğün etyolojisinden sorumludur. Astım, kronik öksürüğün en sık nedenlerinden biridir ve astımlı hastaların bir kısmında öksürük tek veya baskın semptom olarak ortaya çıkar ve bu durum öksürük varyant astım (ÖVA) olarak tanımlanır
Kronik öksürük şikayeti olan hastaların %10-12’sinde öksürüğün nedeni GÖR’dür.
GÖR’de öksürük, çeşitli mekanizmalarla gelişebilir.
Mikro ve makroaspirasyonların yanı sıra daha sık olarak özefagus distalinde öksürük refleksinin afferent yolunun uyarılması sonucu öksürük ortaya çıkar. Başlıca semptomları mide yanması, ekşime, boğaza doğru ekşi-acı su gelmesi (regürjitasyon) olup hastaların bir kısmında asemptomatik seyredebilir.
Kronik öksürük şikayeti olan bir hastada GÖR varsa veya bu semptomlar olsun ya da olmasın, normal akciğer grafisine sahip, ACEİ kullanmayan ve sigara içmeyen, astım, ÜHÖS tanılarının düşünülmediği hastalarda GÖR için ampirik tedavi önerilmektedir. Tedavide diyet, kilo verme ve yatak başının yükseltilmesi gibi öneriler ile birlikte yüksek doz proton pompa inhibitörleri (omeprazol 20-40 mg veya eşdeğeri) günde iki doz şeklinde en az sekiz hafta süre ile verilmelidir. Medikal tedavinin yetersiz kaldığı olgularda cerrahi tedavi düşünülmelidir.
Nonastmatik eozinofilik bronşit, kronik öksürüğün diğer bir nedenidir ve uyarılmış balgam veya bronş lavajında eozinofili (&gt;%3) ve inhale steroide yanıt ile karakterizedir.
Normal spirometri, normal PEF değişkenliği ve bronş aşırı duyarlılığın olmaması ile astımdan ayrılır.
Tedavide ilk seçenek inhale steroidtir ancak, bu tedaviye yanıtsız hastalarda oral steroid tedavisi düşünülmelidir.
Üst solunum yolu öksürük sendromu düşünülen hastalarda sorulması gereken sorular:Tedavide:
1.kuşak antihistaminik+dekonjestan 1.seçenek (boğaz temizleme,postnazal akıntı hissi,burun akıntısı,sinüzit hikayesi)
Yakın zamana kadar postnazal akıntı sendromu olarak adlandırılan ÜHÖS, çoğu seride kronik öksürüğün en sık nedenidir. PNAS’ ın Mekanizması:Üst solunum yollarıda öksürük refleksinin afferent yolunun uyarılması sonucu değişir.
Yakınma:Boğazda akıntı,sıkça boğazın temizlenme
gereksinimi.
Orofarenks muayenesinde mukoid veya mukopürülan sekresyonların ya da orofarenks mukozasında kaldırım taşı manzarasının görülmesidir.
Sinüzit, alerjik ve alerjik olmayan rinit, vazomotor rinit, postinfeksiyöz rinit, çevresel irritanlar ÜHÖS’nun önde gelen nedenleridir.
Üst solunum yolu öksürük sendromu düşünülen hastalarda sorulması gereken sorular:Tedavide:
1.kuşak antihistaminik+dekonjestan 1.seçenek (boğaz temizleme,postnazal akıntı hissi,burun akıntısı,sinüzit hikayesi)
Sigara içmeyen ve normal akciğer grafili erişkinlerin çoğunda kronik öksürük nedeni ÜHÖS, astım veya GÖR’dür.
Ayrıca nonastmatik eozinofilik bronşit de sık nedenlerden biridir.
Yine endobronşiyal tümörlerde de akciğer grafisinin normal olabileceği unutulmamalıdır.
Astım, GÖR ve ÜHÖS “patojenik triad” olarak adlandırılır ve erişkin hastaların %93’ünde kronik öksürüğün etyolojisinden sorumludur. Astım, kronik öksürüğün en sık nedenlerinden biridir ve astımlı hastaların bir kısmında öksürük tek veya baskın semptom olarak ortaya çıkar ve bu durum öksürük varyant astım (ÖVA) olarak tanımlanır
Kronik öksürük şikayeti olan hastaların %10-12’sinde öksürüğün nedeni GÖR’dür.
GÖR’de öksürük, çeşitli mekanizmalarla gelişebilir.
Mikro ve makroaspirasyonların yanı sıra daha sık olarak özefagus distalinde öksürük refleksinin afferent yolunun uyarılması sonucu öksürük ortaya çıkar. Başlıca semptomları mide yanması, ekşime, boğaza doğru ekşi-acı su gelmesi (regürjitasyon) olup hastaların bir kısmında asemptomatik seyredebilir.
Kronik öksürük şikayeti olan bir hastada GÖR varsa veya bu semptomlar olsun ya da olmasın, normal akciğer grafisine sahip, ACEİ kullanmayan ve sigara içmeyen, astım, ÜHÖS tanılarının düşünülmediği hastalarda GÖR için ampirik tedavi önerilmektedir. Tedavide diyet, kilo verme ve yatak başının yükseltilmesi gibi öneriler ile birlikte yüksek doz proton pompa inhibitörleri (omeprazol 20-40 mg veya eşdeğeri) günde iki doz şeklinde en az sekiz hafta süre ile verilmelidir. Medikal tedavinin yetersiz kaldığı olgularda cerrahi tedavi düşünülmelidir.
Nonastmatik eozinofilik bronşit, kronik öksürüğün diğer bir nedenidir ve uyarılmış balgam veya bronş lavajında eozinofili (&gt;%3) ve inhale steroide yanıt ile karakterizedir.
Normal spirometri, normal PEF değişkenliği ve bronş aşırı duyarlılığın olmaması ile astımdan ayrılır.
Tedavide ilk seçenek inhale steroidtir ancak, bu tedaviye yanıtsız hastalarda oral steroid tedavisi düşünülmelidir.
Nonastımatik eozinofilik bronşit ve atopik astım gibi
Nonastımatik eozinofilik bronşit ve atopik astım gibi
Nonastımatik eozinofilik bronşit ve atopik astım gibi
Nonastımatik eozinofilik bronşit ve atopik öksürük gibi, varyant astımın tanı kriterlerini tam olarak karşılamayan fakat steroid tedaviye yanıt veren başka öksürük sendromlarının da olması ayırıcı tanıda karışıklık yaratmaktadır.
Sigara içmeyen ve normal akciğer grafili erişkinlerin çoğunda kronik öksürük nedeni ÜHÖS, astım veya GÖR’dür.
Ayrıca nonastmatik eozinofilik bronşit de sık nedenlerden biridir.
Yine endobronşiyal tümörlerde de akciğer grafisinin normal olabileceği unutulmamalıdır.
Astım, GÖR ve ÜHÖS “patojenik triad” olarak adlandırılır ve erişkin hastaların %93’ünde kronik öksürüğün etyolojisinden sorumludur. Astım, kronik öksürüğün en sık nedenlerinden biridir ve astımlı hastaların bir kısmında öksürük tek veya baskın semptom olarak ortaya çıkar ve bu durum öksürük varyant astım (ÖVA) olarak tanımlanır
Kronik öksürük şikayeti olan hastaların %10-12’sinde öksürüğün nedeni GÖR’dür.
GÖR’de öksürük, çeşitli mekanizmalarla gelişebilir.
Mikro ve makroaspirasyonların yanı sıra daha sık olarak özefagus distalinde öksürük refleksinin afferent yolunun uyarılması sonucu öksürük ortaya çıkar. Başlıca semptomları mide yanması, ekşime, boğaza doğru ekşi-acı su gelmesi (regürjitasyon) olup hastaların bir kısmında asemptomatik seyredebilir.
Kronik öksürük şikayeti olan bir hastada GÖR varsa veya bu semptomlar olsun ya da olmasın, normal akciğer grafisine sahip, ACEİ kullanmayan ve sigara içmeyen, astım, ÜHÖS tanılarının düşünülmediği hastalarda GÖR için ampirik tedavi önerilmektedir. Tedavide diyet, kilo verme ve yatak başının yükseltilmesi gibi öneriler ile birlikte yüksek doz proton pompa inhibitörleri (omeprazol 20-40 mg veya eşdeğeri) günde iki doz şeklinde en az sekiz hafta süre ile verilmelidir. Medikal tedavinin yetersiz kaldığı olgularda cerrahi tedavi düşünülmelidir.
Nonastmatik eozinofilik bronşit, kronik öksürüğün diğer bir nedenidir ve uyarılmış balgam veya bronş lavajında eozinofili (&gt;%3) ve inhale steroide yanıt ile karakterizedir.
Normal spirometri, normal PEF değişkenliği ve bronş aşırı duyarlılığın olmaması ile astımdan ayrılır.
Tedavide ilk seçenek inhale steroidtir ancak, bu tedaviye yanıtsız hastalarda oral steroid tedavisi düşünülmelidir.
GÖR:Mide içeriğinin öğürme ve kusma olmaksızın,özofagusa geri kaçışıdır. % 10 – 21 Kronik öksürük sebebidir
Mekanizma:Çeşitlidir.Mikro ve makroaspirasyonlar, daha sıklıkla özofagus distalinde öksürük refleksinin afferent
yolunun uyarılmasıdır (Özofago bronşiyal refleksin uyarılması)
Semptom:% 50 – 75 ’inde reflü semptomu yok. Diğerlerinde mide yanması, ekşime ve regürjitasyon
Tanı:24 saatlik pH monitörizasyonu (Altın standart. Duyarlılığı %98-100 özgüllüğü %66 Tedavi:Proton pompa İnhibitörleri (Pantoprazol,esomeprazol,lansoprazol,omeprazol) H2 reseptör antagonisti (famotidin,ranitidin) .
Prokinetik ilaçlar (Sisaprid,Metaklopramid). Özel diyet, kilo verme,yatakta başın yüksek tutulması,sık ve az yenilmesi,özellikle geceleri alt özofagus sfinkter basıncını azaltan gıdalardan sakınılması Tıbbi tedaviye yanıt oranı % 70 – 100 (Yaklaşık 1-3 Ay) Tıbbi tedavi yetersizse, cerrahi tedavi (Laparoskopik veya açık fundoplikasyon operasyonu) Tedavinin yanıtının değerlendirilmesinde Kapsaisin testi yararlı ve objektiftir.
GÖR:Mide içeriğinin öğürme ve kusma olmaksızın,özofagusa geri kaçışıdır. % 10 – 21 Kronik öksürük sebebidir
Mekanizma:Çeşitlidir.Mikro ve makroaspirasyonlar, daha sıklıkla özofagus distalinde öksürük refleksinin afferent
yolunun uyarılmasıdır (Özofago bronşiyal refleksin uyarılması)
Semptom:% 50 – 75 ’inde reflü semptomu yok. Diğerlerinde mide yanması, ekşime ve regürjitasyon
Tanı:24 saatlik pH monitörizasyonu (Altın standart. Duyarlılığı %98-100 özgüllüğü %66 Tedavi:Proton pompa İnhibitörleri (Pantoprazol,esomeprazol,lansoprazol,omeprazol) H2 reseptör antagonisti (famotidin,ranitidin) .
Prokinetik ilaçlar (Sisaprid,Metaklopramid). Özel diyet, kilo verme,yatakta başın yüksek tutulması,sık ve az yenilmesi,özellikle geceleri alt özofagus sfinkter basıncını azaltan gıdalardan sakınılması Tıbbi tedaviye yanıt oranı % 70 – 100 (Yaklaşık 1-3 Ay) Tıbbi tedavi yetersizse, cerrahi tedavi (Laparoskopik veya açık fundoplikasyon operasyonu) Tedavinin yanıtının değerlendirilmesinde Kapsaisin testi yararlı ve objektiftir.
Başlangıçta hasta Üst Solunum Yolu Enfeksiyon belirtileri tanımlamıyorsa kronik öksürük gibi yaklaş!
Tüberküloz prevalansı yüksek olan ülkelerde 3 haftayı geçen öksürüklere kronik öksürük gibi yaklaşmak daha doğrudur.