Kemiğin tümöre benzer lezyonlari (fazlası için www.tipfakultesi.org )
1. Soliter kemik kisti
Bu kistler berrak ya da kanlı bir sıvı ile dolu
tek gözlü boşluklardır. Patolojik kırık sık
görülür.
Basit kemik kisti en sık humerus ve femurun
üst diafiz bölgesinde yerleşir.
Bu lezyonlar sıklıkla hayatın ilk iki dekadında
görülür..
Tedavisi daha eskiden küretaj ve kemik grefti
iken, bugün kortizon enjeksiyonları ile %90
lara varan sonuçlar bildirilmektedir.
3. Anevrizmal kemik kisti
Kemiği şişiren osteolitik bir lezyondur.
Anevrizmal kemik kisti sıklıkla 30 yaşın
altındaki kimselerde görülür.
Uzun kemiklerin diafizi ya da vertebral kolonu
tutar. Sıklıkla eksantrik bir yerleşim
gösterirler. Bu nedenle periostu bir balon gibi
şişirirler.Lezyona anevrizmal kemik kisti
adının verilmesi bu özelliği neden olmuştur
Tedavi küretaj ve kemik greftidir. İlave olarak
likid nitrojen ve fenol de kullanılmaktadır.
Prognozu iyidir.
6. Juksta-artiküler kemik kisti
Ekleme komşu subkondral kemik içerisinde
yerleşen kistik çok gözlü,
Orta yaşlı kişilerde görülen bir lezyondur.
Genellikle tibia ve humerusun alt ucunu tutar.
Radrografide sklerotik bir kemik tabakası ile
çevrili iyi sınırlı osteolitik lezyon olarak
görülür.
7. Metafiziel fibröz defekt
Histolojik olarak multinükleer dev
hücreleri, hemosiderin ve lipidle yüklü
histiositler ile girdap formasyonu
oluşturan fibröz dokuyla karakterizedir.
Sıklıkla çocukluk ya da ergenlik
çağındaki kişilerin uzun kemiklerinin
metafiziel bölgelerini tutar.
9. Fibröz displazi
Genellikle gelişme kusuru olarak kabul edilen
benign bir lezyondur.
İmmatür nonlameller kemik trabekülleri içeren
ve karakteristik olarak girdap formasyonları
oluşturan fibröz bağ dokusu vardır.
Lezyonlar tek ya da poliostatik olabilir..
Sık olarak tutulan kemikler femur, tibia, yüz
kemikleri ve kostalardır.
Radyolojik olarak lezyon karakteristik sayılan
buzlu cam görünümü ortaya koyar.
11. Myositis ossifikans
Bazen travmadan sonra ortaya çıkan
nonneoplastik bir lezyondur.
Bu lezyon bir kemiğin dış yüzünde ya da
periostal yüzden oldukça uzak yumuşak
dokular içinde görülebilir.
Histopatolojik olarak fibröz doku
proliferasyonu ve bol miktarda yeni kemik
yapımı ile karakterlidir. Arada kıkırdak da
bulunabilir.
12. Myositis ossifikans
Osteosarkomun aksine zonal bir yapının
olması ile ondan ayrılır. Lezyonun ortasında
fibroblastik proliferasyon ve damarlardan
oluşan hipersellüler bir alan ve çevrede
giderek olgunlaşan osteoblastik aktivite,
osteoid doku ve kıkırdak alanları, en dışta ise
matür kemik trabekülleri izlenir.
Kas dokusunun tutulması şart değildir.
İltihabi bir doğası olmadığından 'myositis
ossifikans' deyimi pek uygun değildir.
16. Brown tümörü
Yer yer yeni kemik yapım alanları da içeren
bol damarlı fibröz bir doku ile ayrılmış çok
sayıda osteoklast tipi dev hücreleri de içeren
sınırları belirli bir doku kitlesi ile karakterlidir
Brown tümörü kolaylıkla dev hücreli tümörle
karıştırılabilir. Ayırcı tanıda lezyonların
iskeletteki dağılımı yardımcı olabilir.
Uzun kemiklerde lezyon dev hücreli tümörün
aksine diafizde yerleşir.
17. Brown tümörü
Ayrıca hiperparatiroidizmin radyolojik ve
biokimyasal kanıtlarının da bulunuşu
tanıda büyük önem taşır.
Çene kemiklerinde bu lezyonun dev
hücreli reparatif granülomdan ayrılması
olanaksız olabilir
Fig. 24.96 A and B, Gross appearances of solitary bone cyst. B, A triangular lesion located in the upper end of the tibia. There has been secondary hemorrhage, leading to an appearance not too dissimilar to that of an aneurysmal bone cyst.
Fig. 24.98 A and B, Aneurysmal bone cyst of lower end of ulna. A, The large blood-filled cavities expand the metaphysis. (Courtesy of Dr. RA Cooke, Brisbane, Australia; from Cooke RA, Stewart B: Colour Atlas of Anatomical Pathology. Edinburgh, Churchill Livingstone, 2004.)
Fig. 24.98 A and B, Aneurysmal bone cyst of lower end of ulna. B, Microscopic appearance, showing two cavities lined by osteoclast-like multinucleated giant cells. The intervening stroma is cellular but contains no neoplastic osteoid.
Fig. 24.104 Metaphyseal fibrous defect. The predominant element is a spindle cell of fibroblastic appearance. There are also irregularly scattered osteoclasts.
Fig. 24.108 Typical low-power appearance of fibrous dysplasia.
Fig. 24.113 A to C, Various appearances of myositis ossificans. C, Peripheral portion showing a shell of well-formed bone.
Fig. 24.113 A to C, Various appearances of myositis ossificans. B, Midportion showing osteoid formation by plump osteoblasts.
Fig. 24.113 A to C, Various appearances of myositis ossificans. A, Deep region showing a highly cellular appearance that can simulate a soft tissue sarcoma.
Fig. 24.88 Strong immunoreactivity of chordoma for keratin. This tumor was also positive for S-100 protein.
Fig. 24.89 Adamantinoma of tibia. Lack of cohesiveness of tumor cells in some of the islands results in a pseudovascular appearance.
Fig. 24.91 Immunoreactivity for keratin in the tumor cells of adamantinoma of tibia.
Fig. 24.93 B, Microscopic appearance. The optically clear appearance of the cytoplasm and the extensive hemorrhage are characteristic features.
Fig. 24.114 Langerhans’ cell histiocytosis. Polymorphic appearance resulting from an admixture of Langerhans’ cells, nonspecific histiocytes, lymphocytes, and eosinophils. There is a mild atypia in the Langerhans’ cells that can simulate a malignant process.
Fig. 24.115 High-power view showing elongated nuclei with occasional longitudinal grooves in the Langerhans’ cells.
Table 24.1 Usual age and sex of patient and location and behavior of most common primary bone tumors and tumorlike lesions*