5. Allah’a ve peygamberine inanır,
mallarınızla ve canlarınızla
Allah yolunda cihat edersiniz.
Eğer bilirseniz,
bu sizin için çok hayırlıdır. Saf-11
5
6. Rabbimiz burada bir ticaretten,
bir alışverişten söz ediyor.
Hem de çok kârlı bir alışveriş.
Neymiş bu alışveriş?
Şartları nasılmış?
6
7. “Allah’a ve Resûlü’ne iman edersiniz.”
dikkat ederseniz
önce ey iman edenler dendi,
sonra da Allah’a ve Resûlü’ne
iman edersiniz dendi.
7
8. Bunun mânâsı şudur:
“Ey mü'min olduklarını iddia edenler
veya ey inandıklarını zannedenler…”
Çünkü iman sadece iddiadan ibaret
olmayacaktır.
8
9. İman, Allah’ın istediği gibi olacaktır.
Ya da, ey anlatılanlara iman edenler,
bundan sonra anlatılacak olanlara da
iman edin demek olacaktır.
9
10. Allah’a Allah’ın istediği şekilde iman edin.
Allah’tan gelenlerin tümüne iman edin.
Allah’a iman, O’nun Rabb, Melik,
ve İlâh oluşuna imandır.
10
11. Evet, kendisini bize nasıl tanıttıysa
öyle bir Allah’a inanacağız.
Yeryüzünde ortağı,
benzeri olmayan,
mutlak hâkimiyet sahibi olan
bir Allah’a inanacağız.
11
12. Dinimizi yaşayabilmek için mallarımızla
ve canlarımızla cihad etmemiz gerekir.
Rasûlullah Efendimiz şöyle buyurur:
“Dinin zirve noktası cihaddır.”
12
13. Cihad, cehd kökünden gelir.
Yani inancını insanlara ulaştırarak
bu inancın rahat bir şekilde
yaşanmasını sağlayacaktır.
13
21. CİHADIN ÇEŞİTLERİ
1- Nefse Karşı Cihad
2- Şeytana Karşı Cihad
3- Düşmana Karşı Cihad
4- Sözle yapılan cihad
5- Malla Yapılan Cihad
6- Canla Yapılan Cihad
7- İlimle Yapılan Cihad
21
22. Efendimiz şöyle buyurmaktadır:
"Kim, eliyle cihat ederse o mümindir,
kim diliyle cihat ederse mümindir,
kim kalbi ile cihat ederse mümindir,
bunun dışında hardal tanesi kadar
iman yoktur"
22
23. Bize en büyük düşman olan şeytanlara,
cin şeytanlarına ,
iki ayaklı insan şeytanlarına,
Bizim Allah’a yakın olmamıza engel
olmaya çalışan nefsimizin arzularına,
23
24. bizi çalıp kendisine
kul-köle edinmeye çalışan dünyaya
ve dünyalıklara karşı
sürekli savaşımızı sürdürmek zorundayız.
24
30. “Ey Allah’ın Resûlü,
artık bize müsaade et de biz şu işimize,
aşımıza, ticaretimize, hurmalıklarımıza,
tarlalarımıza dönelim” dediler.
30
31. Allah’ın Resûlü şöyle buyurdu:
“Siz Allah yolunda cihadı bırakır da
tarlalarınıza, ticaretinize dönerseniz,
kendi ellerinizle kendinizi
tehlikeye atmış olursunuz!” buyurdu
31
32. Eğer gerçekten bizler işimize,
aşımıza, döner de Allah yolunda
cihadı terk edersek,
32
33. O zaman kâfirlerin egemenliği altında
zillet içinde bir hayata razı olacak,
izzet ve şerefimizi kaybedeceğiz demektir.
Ama cihaddan vazgeçmezsek:
33
34. sizin için dünya ticaretinden,
dünyayı kazanmaktan
çok daha hayırlı olacaktır.
34
36. Çünkü sonunda:
“Böyle yaparsanız sizin günahlarınızı
bağışlar ve içinden ırmaklar akan cennetlere
ve özellikle Adn cennetlerinde yerleştirir.
İşte en büyük kurtuluş budur.” Saf-12
36
37. Öyleyse ey Müslümanlar,
Sakın Allah yolunda cehdü gayreti
terk etmeyin.
Sizler dünya hayatı yerine
âhireti satın alanlar olun.
37
38. Fâniyi verip de bâkîye talip olanlar,
dünya hayatının basit zevklerini bırakıp
cennete ve Allah’ın rızasına
talip olanlar olun.
38
39. Allah yolunda malları ve canlarıyla
cihad edenler, dünyada huzur ,
âhirette de Allah’ın mağfiretini
kazanacaklardır.
mükâfatları sadece bununla da
sınırlı kalmayacaktır:
39
41. “Bundan başka,
sevdiğiniz bir şey daha:
Allah katından bir yardım
ve yakın bir zafer vardır.
Ey Muhammed!
İnananlara müjde ver.” Saf-13
41
42. Sadece âhirette cennet ve nimetler değil,
aynı zamanda dünyada da
düşmanlarınıza karşı
Allah size yardım edecek,
ve size zaferler nasip edecektir.
Sen mü’minleri bu ticaretlerle,
bu kazançlarla müjdele peygamberim!”
42
43. Onun için dünya işleri
Allah’ın halis kullarını
Allah’ı anmaktan,
Allah’a ibadet etmekten
Ve Allah’a kulluk yapmaktan
asla alıkoyamaz:
43
45. Öyle adamlar ki, ne ticaret,
ne alım-satım onları
Allah'ı anmaktan,
zekâtı vermekten alıkoymaz.
Kalblerin ve gözlerin korkudan
döneceği günden korkarlar. Nur-37
45
46. kalbine iman yerleşmemiş,
dünya ticaretini Allah ile yapacağı
ticaretten üstün tutanları
Cenab-ı Allah onları
şöyle uyarıyor:
46
48. Onlar bir ticaret ve eğlence
gördükleri zaman
hemen dağılıp ona giderler
ve seni ayakta bırakırlar.
De ki: Allah'ın yanında bulunan,
eğlenceden ve ticaretten
daha yararlıdır.
Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.
Cuma-11
48
49. Münafik olanlar iman edenlerle
karşılaştıkları zaman,
“İnandık” deyip şeytanlarıyla
yalnız kaldıkları zaman,
biz sizinle beraberiz.
Biz ancak onlarla alay ediyoruz,
diyenlerin hakkında Rabbimiz şöyle
diyor:
49
51. İşte onlar, hidayete karşılık
sapıklığı satın almış kimselerdir.
Bu yüzden alışverişleri
onlara kâr getirmemiş
ve doğru yolu bulamamışlardır. Bakara-16
51
52. İşte bunlar zararlı bir ticaret
yapmaktadırlar.
ve hidayet yolundan
çıkmışlar
52
53. Allah bizi o karlı ticareti
yapanlardan eylesin.
Allah’a karşı gelip zarar
eden ticareti yapanlardan
eylemesin
53