“ÜNAK 09, Bilgi Çağında Varoluş: Fırsatlar ve Tehditler” yıllık toplantısı kapsamında Yeditepe Üniversitesi'nde 1 Ekim 2009'da saat 10:00 - 12:00 arasında düzenlenen "YENİ BİR DİSİPLİNİN DOĞUŞU BİLGİ VE İNOVASYON YÖNETİMİ” panelinde yapılan sunum
3. “yaratıcı yıkım”
“Kapitalizm, doğası gereği bir ekonomik değişim biçimi
ya da yöntemidir... Asla, ama asla durağan olamaz.
Yaratıcı Yıkım süreci kapitalizmin asli olgusudur.”
Joseph Schumpeter (“Kapitalizm, Sosyalizm ve
Demokrasi”, 1950)
30 Eylül 2009 Çarşamba
5. “yaratıcı yıkım”
"ABD çelik endüstrisinin yaşadığı, yeni pazarların
açılması ve zanaatkar atölyesinden fabrikaya uzanan
organizasyonel gelişme gibi olgular, ekonomik yapıyı
sürekli olarak içerden devrime uğratan, eskisini
yıkarken hep yeni bir yapı yaratan endüstriyel
mutasyonu gösteriyor... [Bu süreç] anlamını yaratıcı
yıkımın hiç dinmeyen fırtınasında bulur; süreğen bir
huzur dönemi hipoteziyle anlaşılamaz."
Joseph A. Schumpeter ( "The Process of Creative
Destruction", 1942)
30 Eylül 2009 Çarşamba
7. “yaratıcı yıkım” ve inovasyon
Scumpeter’in yaklaşımı, doğrudan ürün ve süreç
inovasyonu mekanizmalarıyla ilgili. Sürecin temeline
teknolojik değişimi yerleştiren bir görüş bu.
30 Eylül 2009 Çarşamba
8. “yaratıcı yıkım” ve inovasyon
Scumpeter’in yaklaşımı, doğrudan ürün ve süreç
inovasyonu mekanizmalarıyla ilgili. Sürecin temeline
teknolojik değişimi yerleştiren bir görüş bu.
Yeni ürün ve süreçler eskilerinin yerini alır, yeniden
yapılanma süreci tüm ekonomik akışlara nüfuz eder ve
sistemik bir çöküşü tetikleyerek yapısal bir dönüşüme
neden olur. Çünkü kesintisiz inovasyon, paradigma
dönüşümünün derin taşıyıcısıdır.
30 Eylül 2009 Çarşamba
23. kriz mi, paradigma dönüşümü
mü?
Bu kriz bir "kriz" değil de, bir "paradigma dönüşümü"nün işareti.
30 Eylül 2009 Çarşamba
24. kriz mi, paradigma dönüşümü
mü?
Bu kriz bir "kriz" değil de, bir "paradigma dönüşümü"nün işareti.
Oyunun kuralları değişiyor.
30 Eylül 2009 Çarşamba
25. kriz mi, paradigma dönüşümü
mü?
Bu kriz bir "kriz" değil de, bir "paradigma dönüşümü"nün işareti.
Oyunun kuralları değişiyor.
“Yaratıcı yıkım” iş başında.
30 Eylül 2009 Çarşamba
26. kriz mi, paradigma dönüşümü
mü?
Bu kriz bir "kriz" değil de, bir "paradigma dönüşümü"nün işareti.
Oyunun kuralları değişiyor.
“Yaratıcı yıkım” iş başında.
Kriz "merkez"de patladı ve oradan küreye yayılıyor. Dolayısıyla
"sistemik“…
30 Eylül 2009 Çarşamba
27. kriz mi, paradigma dönüşümü
mü?
Bu kriz bir "kriz" değil de, bir "paradigma dönüşümü"nün işareti.
Oyunun kuralları değişiyor.
“Yaratıcı yıkım” iş başında.
Kriz "merkez"de patladı ve oradan küreye yayılıyor. Dolayısıyla
"sistemik“…
Paradigma dönüşümü başladı ve durdurulamaz.
30 Eylül 2009 Çarşamba
29. paradigma dönüşümü
1929 "Büyük Buhran"ına hiç benzemiyor bu kriz.
30 Eylül 2009 Çarşamba
30. paradigma dönüşümü
1929 "Büyük Buhran"ına hiç benzemiyor bu kriz.
Birer "değişim işareti" olan 1855 veya 1973 krizlerini
andırıyor. İlki III. Napolyon döneminin sonunu getirip 3.
Cumhuriyet'in kuruluşuyla sonuçlanmıştı; ikincisi ise ölçek
ekonomilerinin çöküşünü başlatıp bir yanda finans
piyasalarını küreselleştirmiş, diğer yanda da BİT’nin
ekonomik yükselişini tetiklemişti.
30 Eylül 2009 Çarşamba
31. paradigma dönüşümü
1929 "Büyük Buhran"ına hiç benzemiyor bu kriz.
Birer "değişim işareti" olan 1855 veya 1973 krizlerini
andırıyor. İlki III. Napolyon döneminin sonunu getirip 3.
Cumhuriyet'in kuruluşuyla sonuçlanmıştı; ikincisi ise ölçek
ekonomilerinin çöküşünü başlatıp bir yanda finans
piyasalarını küreselleştirmiş, diğer yanda da BİT’nin
ekonomik yükselişini tetiklemişti.
Yalnızca ekonomik değil, sosyal, siyasi, hukuki,
kurumsal birer dönüşüm anıydılar.
30 Eylül 2009 Çarşamba
33. paradigma dönüşümü
Bu dönüşümü 1970'lerde başlayan ve 1988 kriziyle olgunlaşan
(yönetişim ilkeleri) bir sürecin zirve noktası olarak görmek mümkün.
30 Eylül 2009 Çarşamba
34. paradigma dönüşümü
Bu dönüşümü 1970'lerde başlayan ve 1988 kriziyle olgunlaşan
(yönetişim ilkeleri) bir sürecin zirve noktası olarak görmek mümkün.
1973 krizi sonrası verimliliği düşen ve kârlılığı azalan "eski" ekonomiyi
bugüne taşıyan yeni küresel finansal sistem olmuştu. Şimdi bu
operasyonu gerçekleştirirken zehirlenmesinin bedelini ödüyor.
30 Eylül 2009 Çarşamba
35. paradigma dönüşümü
Bu dönüşümü 1970'lerde başlayan ve 1988 kriziyle olgunlaşan
(yönetişim ilkeleri) bir sürecin zirve noktası olarak görmek mümkün.
1973 krizi sonrası verimliliği düşen ve kârlılığı azalan "eski" ekonomiyi
bugüne taşıyan yeni küresel finansal sistem olmuştu. Şimdi bu
operasyonu gerçekleştirirken zehirlenmesinin bedelini ödüyor.
Reel sektörde 1990'larda bilgi ekonomisi paradigmasına doğru
yaşanan dönüşümün bir benzeri bugün finansal sistemde
yaşanmaya başlıyor.
30 Eylül 2009 Çarşamba
37. paradigma dönüşümü
Bu, ölçek ekonomilerinin çöküşü, esnek ve geçişken
kapsam ekonomilerinin yükselişi, temel ekonomik
girdinin ham maddeden bilgiye dönüşmesi sürecidir.
30 Eylül 2009 Çarşamba
38. paradigma dönüşümü
Bu, ölçek ekonomilerinin çöküşü, esnek ve geçişken
kapsam ekonomilerinin yükselişi, temel ekonomik
girdinin ham maddeden bilgiye dönüşmesi sürecidir.
Ekonomik ilişkilerin doğası gereği sürecin dönüştürücü
etkisi önce reel sektörde görülmeye başlandı, şimdi de
sıra finansta.
30 Eylül 2009 Çarşamba
40. paradigma dönüşümü
Oyunun, yani ekonominin kuralları işleyecek!
30 Eylül 2009 Çarşamba
41. paradigma dönüşümü
Oyunun, yani ekonominin kuralları işleyecek!
Nasıl 1988 krizinden sonra 1995-2007 arasında ABD
ekonomisinde ileri teknoloji ürünlerinin temsil ettiği katma
değer imalat sektörü toplam katma değerinin %13,3'ünden
%55'ine fırladıysa, nasıl bilgi ekonomisi ölçek ekonomisini
yutarak büyümeyi sürdürdüyse, şimdi de finans sektöründe
benzeri bir gelişme yaşanacak.
30 Eylül 2009 Çarşamba
42. paradigma dönüşümü
Oyunun, yani ekonominin kuralları işleyecek!
Nasıl 1988 krizinden sonra 1995-2007 arasında ABD
ekonomisinde ileri teknoloji ürünlerinin temsil ettiği katma
değer imalat sektörü toplam katma değerinin %13,3'ünden
%55'ine fırladıysa, nasıl bilgi ekonomisi ölçek ekonomisini
yutarak büyümeyi sürdürdüyse, şimdi de finans sektöründe
benzeri bir gelişme yaşanacak.
Finans sektörü bu kez gerçekten inovasyona ve reel
ekonomiye yönelecek.
30 Eylül 2009 Çarşamba
43. paradigma dönüşümü
Oyunun, yani ekonominin kuralları işleyecek!
Nasıl 1988 krizinden sonra 1995-2007 arasında ABD
ekonomisinde ileri teknoloji ürünlerinin temsil ettiği katma
değer imalat sektörü toplam katma değerinin %13,3'ünden
%55'ine fırladıysa, nasıl bilgi ekonomisi ölçek ekonomisini
yutarak büyümeyi sürdürdüyse, şimdi de finans sektöründe
benzeri bir gelişme yaşanacak.
Finans sektörü bu kez gerçekten inovasyona ve reel
ekonomiye yönelecek.
30 Eylül 2009 Çarşamba
45. paradigma dönüşümü
Spekülatif hareketlerle kredi bollaşması yaratan "finansal
mimariler" ve risk gizleyen "finansal mühendislik"
çöküyor.
30 Eylül 2009 Çarşamba
46. paradigma dönüşümü
Spekülatif hareketlerle kredi bollaşması yaratan "finansal
mimariler" ve risk gizleyen "finansal mühendislik"
çöküyor.
Askeri-endüstriyel kompleksler için yapıldığı gibi (karşılıksız
para/silahlanma döngüsü), şimdilik dev finans kuruluşları da
vergi mükelleflerinin hesabına devlet fonlarıyla
payandalanıyor (karşılıksız para/spekülatif kârlılık döngüsü).
30 Eylül 2009 Çarşamba
47. paradigma dönüşümü
Spekülatif hareketlerle kredi bollaşması yaratan "finansal
mimariler" ve risk gizleyen "finansal mühendislik"
çöküyor.
Askeri-endüstriyel kompleksler için yapıldığı gibi (karşılıksız
para/silahlanma döngüsü), şimdilik dev finans kuruluşları da
vergi mükelleflerinin hesabına devlet fonlarıyla
payandalanıyor (karşılıksız para/spekülatif kârlılık döngüsü).
Kimileri bunun yeni bir “devlet kapitalizmi” olmasını
umuyor…
30 Eylül 2009 Çarşamba
49. paradigma dönüşümü
Bağımsız otoritelerin bağımsızlığının tartışılacağı ve "finansal
sıkıyönetim" taleplerinin yükseleceği yeni bir döneme giriyoruz.
30 Eylül 2009 Çarşamba
50. paradigma dönüşümü
Bağımsız otoritelerin bağımsızlığının tartışılacağı ve "finansal
sıkıyönetim" taleplerinin yükseleceği yeni bir döneme giriyoruz.
Bu, liberalizmin yaralarını sarıp yeniden ivme kazanacağı bir "ara
dönem" mi, yoksa yeni bir "devlet kapitalizmi"nin doğuşu mu?
30 Eylül 2009 Çarşamba
51. paradigma dönüşümü
Bağımsız otoritelerin bağımsızlığının tartışılacağı ve "finansal
sıkıyönetim" taleplerinin yükseleceği yeni bir döneme giriyoruz.
Bu, liberalizmin yaralarını sarıp yeniden ivme kazanacağı bir "ara
dönem" mi, yoksa yeni bir "devlet kapitalizmi"nin doğuşu mu?
Ama küresel finansal sistem, bilgiye dayalı emek, gayri-maddi sermaye
ve yeni teknolojilerin ağ etkisi kapitalizmi öyle büyüttü ki, ticaret ve
sermayenin serbest dolaşımından, yani liberalizmden vazgeçmesi
düşünülemez. Devlet müdahalesinin borç çevrimini artırarak krizi
öteleyip derinleştirmekten başka işe yaramadığı ise görüldü.
30 Eylül 2009 Çarşamba
52. paradigma dönüşümü
Bağımsız otoritelerin bağımsızlığının tartışılacağı ve "finansal
sıkıyönetim" taleplerinin yükseleceği yeni bir döneme giriyoruz.
Bu, liberalizmin yaralarını sarıp yeniden ivme kazanacağı bir "ara
dönem" mi, yoksa yeni bir "devlet kapitalizmi"nin doğuşu mu?
Ama küresel finansal sistem, bilgiye dayalı emek, gayri-maddi sermaye
ve yeni teknolojilerin ağ etkisi kapitalizmi öyle büyüttü ki, ticaret ve
sermayenin serbest dolaşımından, yani liberalizmden vazgeçmesi
düşünülemez. Devlet müdahalesinin borç çevrimini artırarak krizi
öteleyip derinleştirmekten başka işe yaramadığı ise görüldü.
"Devlet kapitalizmi"nin şansı yok.
30 Eylül 2009 Çarşamba
54. yeni paradigma
Küreselden ulusala doğru bir kurumsal değişim yaşanacak (IFC, IMF,
WB, WTO, OECD, OPEC, APEC, NAFTA, hatta bir “network devlet”
olarak EU).
30 Eylül 2009 Çarşamba
55. yeni paradigma
Küreselden ulusala doğru bir kurumsal değişim yaşanacak (IFC, IMF,
WB, WTO, OECD, OPEC, APEC, NAFTA, hatta bir “network devlet”
olarak EU).
Yönetişim derinleşecek.
30 Eylül 2009 Çarşamba
56. yeni paradigma
Küreselden ulusala doğru bir kurumsal değişim yaşanacak (IFC, IMF,
WB, WTO, OECD, OPEC, APEC, NAFTA, hatta bir “network devlet”
olarak EU).
Yönetişim derinleşecek.
Küresel finansal sistem yeniden yapılanarak yüzünü "yeni" reel
sektörlere dönecek; geleneksel sanayi de ancak yeni teknolojilerle
kurduğu ilişki ve yeni "realite"ye dönüşme gücü sayesinde ayakta
kalabilecek.
30 Eylül 2009 Çarşamba
57. yeni paradigma
Küreselden ulusala doğru bir kurumsal değişim yaşanacak (IFC, IMF,
WB, WTO, OECD, OPEC, APEC, NAFTA, hatta bir “network devlet”
olarak EU).
Yönetişim derinleşecek.
Küresel finansal sistem yeniden yapılanarak yüzünü "yeni" reel
sektörlere dönecek; geleneksel sanayi de ancak yeni teknolojilerle
kurduğu ilişki ve yeni "realite"ye dönüşme gücü sayesinde ayakta
kalabilecek.
Askeri-endüstriyel komplekslerin ve oligopollerin devri kapandı.
30 Eylül 2009 Çarşamba
59. yeni paradigma
Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek.
30 Eylül 2009 Çarşamba
60. yeni paradigma
Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek.
Küresel “denge oyunu” değişiyor. Oyunun kuralları değişiyor.
30 Eylül 2009 Çarşamba
61. yeni paradigma
Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek.
Küresel “denge oyunu” değişiyor. Oyunun kuralları değişiyor.
Tek taraflı dünya düzeni, ABD’nin ekonomik hegemonyası artık mümkün değil. ABD
inovatif ve teknolojik gücünü de kaybediyor.
30 Eylül 2009 Çarşamba
62. yeni paradigma
Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek.
Küresel “denge oyunu” değişiyor. Oyunun kuralları değişiyor.
Tek taraflı dünya düzeni, ABD’nin ekonomik hegemonyası artık mümkün değil. ABD
inovatif ve teknolojik gücünü de kaybediyor.
Tüm taraflar iktidarlarını paylaşmak zorunda.
30 Eylül 2009 Çarşamba
63. yeni paradigma
Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek.
Küresel “denge oyunu” değişiyor. Oyunun kuralları değişiyor.
Tek taraflı dünya düzeni, ABD’nin ekonomik hegemonyası artık mümkün değil. ABD
inovatif ve teknolojik gücünü de kaybediyor.
Tüm taraflar iktidarlarını paylaşmak zorunda.
Önce hammadde devleri eridi, sonra askeri-endüstriyel kompleksler, şimdi de sıra
eski ekonominin son kalesi finansta. Bunu yeni bir sistemik yapılanma izleyecek.
30 Eylül 2009 Çarşamba
64. yeni paradigma
Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek.
Küresel “denge oyunu” değişiyor. Oyunun kuralları değişiyor.
Tek taraflı dünya düzeni, ABD’nin ekonomik hegemonyası artık mümkün değil. ABD
inovatif ve teknolojik gücünü de kaybediyor.
Tüm taraflar iktidarlarını paylaşmak zorunda.
Önce hammadde devleri eridi, sonra askeri-endüstriyel kompleksler, şimdi de sıra
eski ekonominin son kalesi finansta. Bunu yeni bir sistemik yapılanma izleyecek.
İlk darbenin tetiklediği BİT’nin ekonomik yükselişi doruğuna ulaşacak. Temel
ekonomik girdinin hammaddeden bilgiye dönüşümü süreci tamamlanacak. BİT ve
ileri teknolojiler ekonomik ve sosyal hayatın bütününe “gömülü” hale
gelecek.
30 Eylül 2009 Çarşamba
66. küresel ağ kapitalizmi
Yıkılan kapitalizm değil, bir üretim tarzı.
30 Eylül 2009 Çarşamba
67. küresel ağ kapitalizmi
Yıkılan kapitalizm değil, bir üretim tarzı.
Neo-liberal paradigma bitti, emperyal ulus-devlet
kapitalizminin sonu geldi.
30 Eylül 2009 Çarşamba
68. küresel ağ kapitalizmi
Yıkılan kapitalizm değil, bir üretim tarzı.
Neo-liberal paradigma bitti, emperyal ulus-devlet
kapitalizminin sonu geldi.
Yaratıcı yıkım işbaşında…
30 Eylül 2009 Çarşamba
69. küresel ağ kapitalizmi
Yıkılan kapitalizm değil, bir üretim tarzı.
Neo-liberal paradigma bitti, emperyal ulus-devlet
kapitalizminin sonu geldi.
Yaratıcı yıkım işbaşında…
Küresel ağ kapitalizmi geliyor!
30 Eylül 2009 Çarşamba
72. küresel ağ kapitalizmi
• Küresel yönetişim: yeni kurumlar
• Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.)
30 Eylül 2009 Çarşamba
73. küresel ağ kapitalizmi
• Küresel yönetişim: yeni kurumlar
• Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.)
• Doğrudan piyasa iletişimi / networking
30 Eylül 2009 Çarşamba
74. küresel ağ kapitalizmi
• Küresel yönetişim: yeni kurumlar
• Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.)
• Doğrudan piyasa iletişimi / networking
• İşbirliği ağları
30 Eylül 2009 Çarşamba
75. küresel ağ kapitalizmi
• Küresel yönetişim: yeni kurumlar
• Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.)
• Doğrudan piyasa iletişimi / networking
• İşbirliği ağları
• İnovasyon hubları: yeni “şehir devletleri” mi?
30 Eylül 2009 Çarşamba
76. küresel ağ kapitalizmi
• Küresel yönetişim: yeni kurumlar
• Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.)
• Doğrudan piyasa iletişimi / networking
• İşbirliği ağları
• İnovasyon hubları: yeni “şehir devletleri” mi?
• Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre
30 Eylül 2009 Çarşamba
77. küresel ağ kapitalizmi
• Küresel yönetişim: yeni kurumlar
• Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.)
• Doğrudan piyasa iletişimi / networking
• İşbirliği ağları
• İnovasyon hubları: yeni “şehir devletleri” mi?
• Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre
• Finans – ağ yönetişimi
30 Eylül 2009 Çarşamba
78. küresel ağ kapitalizmi
• Küresel yönetişim: yeni kurumlar
• Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.)
• Doğrudan piyasa iletişimi / networking
• İşbirliği ağları
• İnovasyon hubları: yeni “şehir devletleri” mi?
• Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre
• Finans – ağ yönetişimi
• Dolara alternatif küresel para birimi
30 Eylül 2009 Çarşamba
79. küresel ağ kapitalizmi
• Küresel yönetişim: yeni kurumlar
• Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.)
• Doğrudan piyasa iletişimi / networking
• İşbirliği ağları
• İnovasyon hubları: yeni “şehir devletleri” mi?
• Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre
• Finans – ağ yönetişimi
• Dolara alternatif küresel para birimi
• Yeni küresel/yerel dengeler
30 Eylül 2009 Çarşamba
80. küresel ağ kapitalizmi
• Küresel yönetişim: yeni kurumlar
• Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.)
• Doğrudan piyasa iletişimi / networking
• İşbirliği ağları
• İnovasyon hubları: yeni “şehir devletleri” mi?
• Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre
• Finans – ağ yönetişimi
• Dolara alternatif küresel para birimi
• Yeni küresel/yerel dengeler
• “Ekonomik Havzalar”: yeni bölgesel kalkınma modelleri
30 Eylül 2009 Çarşamba
81. küresel ağ kapitalizmi
• Küresel yönetişim: yeni kurumlar
• Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.)
• Doğrudan piyasa iletişimi / networking
• İşbirliği ağları
• İnovasyon hubları: yeni “şehir devletleri” mi?
• Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre
• Finans – ağ yönetişimi
• Dolara alternatif küresel para birimi
• Yeni küresel/yerel dengeler
• “Ekonomik Havzalar”: yeni bölgesel kalkınma modelleri
• Kümelenmeler…
30 Eylül 2009 Çarşamba
83. inovasyon ve bilgi yönetimi
• İnovasyon ve bilgi yönetimi, “küresel ağ kapitalizmi”nin
yeni yapılanmasının temeline yerleşiyor.
30 Eylül 2009 Çarşamba
84. inovasyon ve bilgi yönetimi
• İnovasyon ve bilgi yönetimi, “küresel ağ kapitalizmi”nin
yeni yapılanmasının temeline yerleşiyor.
• İnovasyon da paradigma dönüşümünden nasibini aldı.
30 Eylül 2009 Çarşamba
85. inovasyon ve bilgi yönetimi
• İnovasyon ve bilgi yönetimi, “küresel ağ kapitalizmi”nin
yeni yapılanmasının temeline yerleşiyor.
• İnovasyon da paradigma dönüşümünden nasibini aldı.
• Bilgi yönetimi hiç olmadığı kadar ağ yapılanmalarına
bağlı. Bilgi, ağ dolaşımı içinde, hareket halinde ve
ağ yönetişimi temelinde yönetilebiliyor. “Offline” bilgi
yönetimi artık mümkün değil.
30 Eylül 2009 Çarşamba
87. inovasyon paradigması
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde inovasyonu belirleyen tekno-
ekonomik paradigma köklü bir biçimde dönüşüyor.
30 Eylül 2009 Çarşamba
88. inovasyon paradigması
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde inovasyonu belirleyen tekno-
ekonomik paradigma köklü bir biçimde dönüşüyor.
Bu değişimden önce inovasyon daha çok kitlesel üretim, ölçek
ekonomileri ve ağırlıklı olarak kurumsal Ar-Ge kavramları etrafında
biçimleniyordu.
30 Eylül 2009 Çarşamba
89. inovasyon paradigması
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde inovasyonu belirleyen tekno-
ekonomik paradigma köklü bir biçimde dönüşüyor.
Bu değişimden önce inovasyon daha çok kitlesel üretim, ölçek
ekonomileri ve ağırlıklı olarak kurumsal Ar-Ge kavramları etrafında
biçimleniyordu.
20. Yüzyılın son otuz yılında bu durumun yerini, geniş ölçüde kapsam
ekonomileri, bağlı olmanın yarattığı fayda, esnek üretim
sistemleri ve Ar-Ge’nin gayri-merkezileşmesi aldı. Esneklik, bağlı
olmak ve işbirliği, araştırma çeşitliliğini ve işbirliğine dayalı disiplinler
arası yaklaşımları kolaylaştıran BİT üzerinde temelleniyor.
30 Eylül 2009 Çarşamba
91. inovasyon paradigması
Ulusal "bilim-teknoloji politikaları" ve öngördükleri "ulusal inovasyon
sistemleri" hızla dönüşen pazar koşulları tarafından aşıldı. İnovasyon
mikro düzeylere nüfuz edip, firma, küme, bölge gibi ölçeklerde
geliştirilerek sektörel sinerji adaları yaratmaya başladı.
30 Eylül 2009 Çarşamba
92. inovasyon paradigması
Ulusal "bilim-teknoloji politikaları" ve öngördükleri "ulusal inovasyon
sistemleri" hızla dönüşen pazar koşulları tarafından aşıldı. İnovasyon
mikro düzeylere nüfuz edip, firma, küme, bölge gibi ölçeklerde
geliştirilerek sektörel sinerji adaları yaratmaya başladı.
Sektörler özelinde, üniversite-iş dünyası-devlet işbirlikleri ve yerel
dinamiklerle mikro düzeyde geliştirilen hızlı, esnek ve kolay
ölçeklenebilir gayri merkezi sistemlerin kurulması öncelik kazandı.
30 Eylül 2009 Çarşamba
93. inovasyon paradigması
Ulusal "bilim-teknoloji politikaları" ve öngördükleri "ulusal inovasyon
sistemleri" hızla dönüşen pazar koşulları tarafından aşıldı. İnovasyon
mikro düzeylere nüfuz edip, firma, küme, bölge gibi ölçeklerde
geliştirilerek sektörel sinerji adaları yaratmaya başladı.
Sektörler özelinde, üniversite-iş dünyası-devlet işbirlikleri ve yerel
dinamiklerle mikro düzeyde geliştirilen hızlı, esnek ve kolay
ölçeklenebilir gayri merkezi sistemlerin kurulması öncelik kazandı.
İnovasyon ve rekabetçilik arasındaki ilişkilerin kümelenme ve
yönetişim modelleri çerçevesinde mikro düzeyde geliştirilmesi ve
"hub"lar halinde küresel ağa entegre edilerek değerlendirilmesi
inovasyon alanında yeni bir sistemik mekanizmanın doğmakta
olduğunu gösteriyor.
30 Eylül 2009 Çarşamba
94. inovasyon paradigması
Ulusal "bilim-teknoloji politikaları" ve öngördükleri "ulusal inovasyon
sistemleri" hızla dönüşen pazar koşulları tarafından aşıldı. İnovasyon
mikro düzeylere nüfuz edip, firma, küme, bölge gibi ölçeklerde
geliştirilerek sektörel sinerji adaları yaratmaya başladı.
Sektörler özelinde, üniversite-iş dünyası-devlet işbirlikleri ve yerel
dinamiklerle mikro düzeyde geliştirilen hızlı, esnek ve kolay
ölçeklenebilir gayri merkezi sistemlerin kurulması öncelik kazandı.
İnovasyon ve rekabetçilik arasındaki ilişkilerin kümelenme ve
yönetişim modelleri çerçevesinde mikro düzeyde geliştirilmesi ve
"hub"lar halinde küresel ağa entegre edilerek değerlendirilmesi
inovasyon alanında yeni bir sistemik mekanizmanın doğmakta
olduğunu gösteriyor.
30 Eylül 2009 Çarşamba
96. inovasyon paradigması
Giderek güçlenen ‘’açık kaynak’’ eğilimini özellikle geliştiriciler
arasında bir paylaşım ekonomisi yaratacak bir tarzda entegre eden
‘’açık inovasyon’’ yapıları Avrupa başta olmak üzere ön plana çıkıyor.
Bilgi, üretim ve hizmetlerin, firmaları ve özellikle de tüketicileri
kapsayan online topluluklar arasında paylaşımı inovasyonun
geleceğini belirleyecek.
30 Eylül 2009 Çarşamba
97. inovasyon paradigması
Giderek güçlenen ‘’açık kaynak’’ eğilimini özellikle geliştiriciler
arasında bir paylaşım ekonomisi yaratacak bir tarzda entegre eden
‘’açık inovasyon’’ yapıları Avrupa başta olmak üzere ön plana çıkıyor.
Bilgi, üretim ve hizmetlerin, firmaları ve özellikle de tüketicileri
kapsayan online topluluklar arasında paylaşımı inovasyonun
geleceğini belirleyecek.
Bir başka önemli trend de inovasyonun küreselleşmesi. 1990’ların
başından itibaren çokuluslu şirketler, Ar-Ge alanındaki sınır-ötesi
yatırımlarını gelişen ülkelerde konumlanmış Ar-Ge merkezlerini de
içerecek bir biçimde arttırdı. Yerel, bölgesel ve giderek küresel
pazarlar için birer teknoloji geliştirme odağına dönüşen bu araştırma
merkezleri arasında hızla gelişen entegrasyon, küresel inovasyon
ağlarının doğuşuna tanıklık ediyor.
30 Eylül 2009 Çarşamba
98. inovasyon paradigması
Giderek güçlenen ‘’açık kaynak’’ eğilimini özellikle geliştiriciler
arasında bir paylaşım ekonomisi yaratacak bir tarzda entegre eden
‘’açık inovasyon’’ yapıları Avrupa başta olmak üzere ön plana çıkıyor.
Bilgi, üretim ve hizmetlerin, firmaları ve özellikle de tüketicileri
kapsayan online topluluklar arasında paylaşımı inovasyonun
geleceğini belirleyecek.
Bir başka önemli trend de inovasyonun küreselleşmesi. 1990’ların
başından itibaren çokuluslu şirketler, Ar-Ge alanındaki sınır-ötesi
yatırımlarını gelişen ülkelerde konumlanmış Ar-Ge merkezlerini de
içerecek bir biçimde arttırdı. Yerel, bölgesel ve giderek küresel
pazarlar için birer teknoloji geliştirme odağına dönüşen bu araştırma
merkezleri arasında hızla gelişen entegrasyon, küresel inovasyon
ağlarının doğuşuna tanıklık ediyor.
30 Eylül 2009 Çarşamba
100. inovasyonun bilgi yönetimi
Açık inovasyon eğiliminin yanı sıra ve bununla birlikte, “açık bilim” eğilimi de bilim
insanları ve araştırmacılar arasında hızla yayılıyor. Benzeri ve/veya ilişkili alanlarda
çalışan bu kişiler, internetin, özellikle de “web 2.0”ın ve “wiki” tür bilgi paylaşım
ortamlarının sağladığı olanaklarla, daha önce hiç olmadığı kadar entegre bir biçimde
çalışıyor ve online topluluklar oluşturuyorlar. Bu açık ağ yapılarıyla, bu insanların
çalıştıkları kurumlar, başta üniversiteler olmak üzere çeşitli araştırma kurum ve
kuruluşları arasındaki bilgi paylaşımı ve teknoloji transferi de daha kapsamlı ve derinlikli
bir boyut kazanıyor.
30 Eylül 2009 Çarşamba
101. inovasyonun bilgi yönetimi
Açık inovasyon eğiliminin yanı sıra ve bununla birlikte, “açık bilim” eğilimi de bilim
insanları ve araştırmacılar arasında hızla yayılıyor. Benzeri ve/veya ilişkili alanlarda
çalışan bu kişiler, internetin, özellikle de “web 2.0”ın ve “wiki” tür bilgi paylaşım
ortamlarının sağladığı olanaklarla, daha önce hiç olmadığı kadar entegre bir biçimde
çalışıyor ve online topluluklar oluşturuyorlar. Bu açık ağ yapılarıyla, bu insanların
çalıştıkları kurumlar, başta üniversiteler olmak üzere çeşitli araştırma kurum ve
kuruluşları arasındaki bilgi paylaşımı ve teknoloji transferi de daha kapsamlı ve derinlikli
bir boyut kazanıyor.
İnovasyon, bilim ve teknolojideki bu gelişmeler, üniversiteler, teknoloji geliştirme
bölgeleri, bilim ve teknoloji parkları, araştırma parkları ve teknoparkların konumunu da
etkiliyor. Bu yapılar sadece üniversite-sanayi işbirliğinin arayüzü olmakla kalmıyor, farklı
disiplinlerden ve farklı platformlardan (üniversite, özel sektör, kamu vb.) bilim insanları
ve araştırmacıların yakın bilgi, teknoloji, araç ve kaynak paylaşım ortamı haline
geliyor. Söz konusu yapılanmalar bu nitelikleriyle birer açık bilim ve açık inovasyon
ortamı kimliği kazanıyor. Bu yapıda açık ağ yönetişime bağlı bilgi yönetimi bir koşul
haline geliyor...
30 Eylül 2009 Çarşamba
102. inovasyonun bilgi yönetimi
Açık inovasyon eğiliminin yanı sıra ve bununla birlikte, “açık bilim” eğilimi de bilim
insanları ve araştırmacılar arasında hızla yayılıyor. Benzeri ve/veya ilişkili alanlarda
çalışan bu kişiler, internetin, özellikle de “web 2.0”ın ve “wiki” tür bilgi paylaşım
ortamlarının sağladığı olanaklarla, daha önce hiç olmadığı kadar entegre bir biçimde
çalışıyor ve online topluluklar oluşturuyorlar. Bu açık ağ yapılarıyla, bu insanların
çalıştıkları kurumlar, başta üniversiteler olmak üzere çeşitli araştırma kurum ve
kuruluşları arasındaki bilgi paylaşımı ve teknoloji transferi de daha kapsamlı ve derinlikli
bir boyut kazanıyor.
İnovasyon, bilim ve teknolojideki bu gelişmeler, üniversiteler, teknoloji geliştirme
bölgeleri, bilim ve teknoloji parkları, araştırma parkları ve teknoparkların konumunu da
etkiliyor. Bu yapılar sadece üniversite-sanayi işbirliğinin arayüzü olmakla kalmıyor, farklı
disiplinlerden ve farklı platformlardan (üniversite, özel sektör, kamu vb.) bilim insanları
ve araştırmacıların yakın bilgi, teknoloji, araç ve kaynak paylaşım ortamı haline
geliyor. Söz konusu yapılanmalar bu nitelikleriyle birer açık bilim ve açık inovasyon
ortamı kimliği kazanıyor. Bu yapıda açık ağ yönetişime bağlı bilgi yönetimi bir koşul
haline geliyor...
30 Eylül 2009 Çarşamba
104. politika şart!
Ulus-devletler ölçeğinde bu süreçten zarar görmeden, başı dik
çıkmanın tek yolu, gelişen bilim-teknoloji ve inovasyon temelli
“bilgi ekonomisi” alanında bir "ulusal rekabet avantajı" yaratmak.
Rekebet edebilirliğin temel kaynağının verimlilik ve inovasyon
olduğu, bunların da ancak BİT, bilim, teknoloji ve eğitim
performansını artırarak geliştirilebileceği ise ortada.
30 Eylül 2009 Çarşamba
105. politika şart!
Ulus-devletler ölçeğinde bu süreçten zarar görmeden, başı dik
çıkmanın tek yolu, gelişen bilim-teknoloji ve inovasyon temelli
“bilgi ekonomisi” alanında bir "ulusal rekabet avantajı" yaratmak.
Rekebet edebilirliğin temel kaynağının verimlilik ve inovasyon
olduğu, bunların da ancak BİT, bilim, teknoloji ve eğitim
performansını artırarak geliştirilebileceği ise ortada.
Bunun tek yolu bu süreci tetikleyebilecek, “bilim-teknoloji
politikaları”, “inovasyon politikaları”, “bilgi toplumu politikaları”
ve ekonomik, sosyal ve kültürel alandaki makro politikalar
arasında bir tür “politika yakınsaması” yaratabilecek bir “ulusal
bilgi politikası” geliştirmek....
30 Eylül 2009 Çarşamba
107. Türkiye ve rekabet
IMD’nin (Uluslararası Kalkınma Yönetimi Enstitüsü) 2009 Dünya
Rekabet Gücü Yıllığı 20 Mayıs’ta açıklandı. Yıllık, ülkelerin rekabet
gücünü 329 kriter temelinde karşılaştırıyor. Raporun Türkiye bölümü
IMD’nin ülke ortağı olan TÜSİAD tarafından hazırlanıyor.
30 Eylül 2009 Çarşamba
108. Türkiye ve rekabet
IMD’nin (Uluslararası Kalkınma Yönetimi Enstitüsü) 2009 Dünya
Rekabet Gücü Yıllığı 20 Mayıs’ta açıklandı. Yıllık, ülkelerin rekabet
gücünü 329 kriter temelinde karşılaştırıyor. Raporun Türkiye bölümü
IMD’nin ülke ortağı olan TÜSİAD tarafından hazırlanıyor.
İlk beş sırada ABD, Hong Kong, Singapur, İsviçre ve Danimarka var.
Türkiye geçen yıla göre bir basamak ilerleyerek, 57 ülke içinde 47.
sıraya yerleşmiş. Geçen yıl Türkiye’nin gerisinde olan Endonezya 10
basamak yükselerek 42. sıraya ve Meksika ise 4 basamak yükselip
46. sıraya oturmuş. Önceki yıl önümüzde olan Rusya 2, İtalya 4,
Romanya 9 ve Yunanistan 10 basamak gerileyerek arkamıza
geçmişler.
30 Eylül 2009 Çarşamba
110. Türkiye ve rekabet
Altyapı verimliliği ile ilgili sonuçlar bizi özellikle ilgilendiriyor.
Teknolojik altyapıda 46., bilimsel altyapıda 47., eğitimde 52.
sıradayız. Bu değerler ortalamanın çok altında. TÜSİAD da,
“ihracatta yüksek teknolojik ürünlerin oranı ile ortaöğrenim ve
üniversite performansının düşüklüğü”nün en önemli altyapı
sorunları olduğunu vurguluyor. BİT, bilim-teknoloji ve eğitim
politikalarımızın durumu ile ilgili son üç yılda global değerlendirmeler
hep aynı sonucu veriyor: geriliyoruz!
30 Eylül 2009 Çarşamba
111. Türkiye ve rekabet
Altyapı verimliliği ile ilgili sonuçlar bizi özellikle ilgilendiriyor.
Teknolojik altyapıda 46., bilimsel altyapıda 47., eğitimde 52.
sıradayız. Bu değerler ortalamanın çok altında. TÜSİAD da,
“ihracatta yüksek teknolojik ürünlerin oranı ile ortaöğrenim ve
üniversite performansının düşüklüğü”nün en önemli altyapı
sorunları olduğunu vurguluyor. BİT, bilim-teknoloji ve eğitim
politikalarımızın durumu ile ilgili son üç yılda global değerlendirmeler
hep aynı sonucu veriyor: geriliyoruz!
Türkiye’nin küresel rekabet avantajı yaratması gerekiyor. Rekabet
edebilirliğin temel kaynağının verimlilik ve inovasyon olduğu,
bunların da ancak BİT, bilim, teknoloji ve eğitim performansını
artırarak geliştirilebileceği ortada.
30 Eylül 2009 Çarşamba
113. Türkiye ve inovasyon
R&D Magazin’in 2008 Küresel Ar-Ge raporuna göre, Türkiye Ar-Ge’nin
GYSİH’ya oranı bakımından ülkeler sıralamasında 25. sırada yer alıyor. Bu
oran 2006 yılı itibarıyla binde 7 düzeyindeydi. Yıllık Ar-Ge yatırımı 4.8
milyar dolar olan Türkiye'nin 10 sıra atlayarak ilk 15'e girebilmesi için
bu tutarı 13 milyar dolara çıkarması, yani 4 kat artırması gerekiyor.
30 Eylül 2009 Çarşamba
114. Türkiye ve inovasyon
R&D Magazin’in 2008 Küresel Ar-Ge raporuna göre, Türkiye Ar-Ge’nin
GYSİH’ya oranı bakımından ülkeler sıralamasında 25. sırada yer alıyor. Bu
oran 2006 yılı itibarıyla binde 7 düzeyindeydi. Yıllık Ar-Ge yatırımı 4.8
milyar dolar olan Türkiye'nin 10 sıra atlayarak ilk 15'e girebilmesi için
bu tutarı 13 milyar dolara çıkarması, yani 4 kat artırması gerekiyor.
Ar-Ge harcamalarını gerçekleştiren kesimlerin dağılımına baktığımızda ise
üniversitelerin ağırlıklı olduğunu, onu özel sektörün izlediğini ve kamunun
harcama payının nispeten düşük kaldığını görüyoruz. Ar-Ge faaliyetlerinin
ağırlıklı olarak üniversitelerde gerçekleşiyor olması, Ar-Ge’nin
ticarileştirilmesi bakımından sorunlar olduğunun bir göstergesi...
30 Eylül 2009 Çarşamba
115. Türkiye ve inovasyon
R&D Magazin’in 2008 Küresel Ar-Ge raporuna göre, Türkiye Ar-Ge’nin
GYSİH’ya oranı bakımından ülkeler sıralamasında 25. sırada yer alıyor. Bu
oran 2006 yılı itibarıyla binde 7 düzeyindeydi. Yıllık Ar-Ge yatırımı 4.8
milyar dolar olan Türkiye'nin 10 sıra atlayarak ilk 15'e girebilmesi için
bu tutarı 13 milyar dolara çıkarması, yani 4 kat artırması gerekiyor.
Ar-Ge harcamalarını gerçekleştiren kesimlerin dağılımına baktığımızda ise
üniversitelerin ağırlıklı olduğunu, onu özel sektörün izlediğini ve kamunun
harcama payının nispeten düşük kaldığını görüyoruz. Ar-Ge faaliyetlerinin
ağırlıklı olarak üniversitelerde gerçekleşiyor olması, Ar-Ge’nin
ticarileştirilmesi bakımından sorunlar olduğunun bir göstergesi...
Pro Inno Europe’un 2008 Avrupa İnovasyon İlerleme Raporu’nda,
Türkiye’nin sonuncu sırada olması şaşırtıcı değil. Raporun bu durumu Ar-Ge
ve inovasyonla ilgili politika zafiyetlerine bağlaması ise uyarıcı.
30 Eylül 2009 Çarşamba
117. Türkiye’nin fotoğrafı
• UNCTAD, bilişim yaygınlığı bakımından Türkiye’yi 171 ülke arasında 72. sırada gösteriyor.
30 Eylül 2009 Çarşamba
118. Türkiye’nin fotoğrafı
• UNCTAD, bilişim yaygınlığı bakımından Türkiye’yi 171 ülke arasında 72. sırada gösteriyor.
• Dünya Ekonomik Forumu’nun ağa hazırlık sıralamasında ülkemiz 127 ülke arasında 55.
sırada.
30 Eylül 2009 Çarşamba
119. Türkiye’nin fotoğrafı
• UNCTAD, bilişim yaygınlığı bakımından Türkiye’yi 171 ülke arasında 72. sırada gösteriyor.
• Dünya Ekonomik Forumu’nun ağa hazırlık sıralamasında ülkemiz 127 ülke arasında 55.
sırada.
• Bilişim harcamaları GSYH’nın yalnızca %3.6’sını oluşturuyor. Bu oran AB aday ülkelerinde
ortalama %59.
30 Eylül 2009 Çarşamba
120. Türkiye’nin fotoğrafı
• UNCTAD, bilişim yaygınlığı bakımından Türkiye’yi 171 ülke arasında 72. sırada gösteriyor.
• Dünya Ekonomik Forumu’nun ağa hazırlık sıralamasında ülkemiz 127 ülke arasında 55.
sırada.
• Bilişim harcamaları GSYH’nın yalnızca %3.6’sını oluşturuyor. Bu oran AB aday ülkelerinde
ortalama %59.
• Türkiye tüm Ar-Ge göstergelerinde AB’ye göre çok geride.
30 Eylül 2009 Çarşamba
121. Türkiye’nin fotoğrafı
• UNCTAD, bilişim yaygınlığı bakımından Türkiye’yi 171 ülke arasında 72. sırada gösteriyor.
• Dünya Ekonomik Forumu’nun ağa hazırlık sıralamasında ülkemiz 127 ülke arasında 55.
sırada.
• Bilişim harcamaları GSYH’nın yalnızca %3.6’sını oluşturuyor. Bu oran AB aday ülkelerinde
ortalama %59.
• Türkiye tüm Ar-Ge göstergelerinde AB’ye göre çok geride.
• 2007 Dünya İnsani Kalkınma Endeksi'nde 84. sıraya geriledik. Önümüzde Ermenistan,
arkamızda Surinam yer alıyor. Raporun OECD ülkeleri bölümünde bu skorla sonuncuyuz ve
tek "orta halli kalkınma" performansına sahip ülkeyiz. Meksika da bizi sollayıp yüksek
kalkınma performansı grubuna geçmiş.
30 Eylül 2009 Çarşamba
122. Türkiye’nin fotoğrafı
• UNCTAD, bilişim yaygınlığı bakımından Türkiye’yi 171 ülke arasında 72. sırada gösteriyor.
• Dünya Ekonomik Forumu’nun ağa hazırlık sıralamasında ülkemiz 127 ülke arasında 55.
sırada.
• Bilişim harcamaları GSYH’nın yalnızca %3.6’sını oluşturuyor. Bu oran AB aday ülkelerinde
ortalama %59.
• Türkiye tüm Ar-Ge göstergelerinde AB’ye göre çok geride.
• 2007 Dünya İnsani Kalkınma Endeksi'nde 84. sıraya geriledik. Önümüzde Ermenistan,
arkamızda Surinam yer alıyor. Raporun OECD ülkeleri bölümünde bu skorla sonuncuyuz ve
tek "orta halli kalkınma" performansına sahip ülkeyiz. Meksika da bizi sollayıp yüksek
kalkınma performansı grubuna geçmiş.
• OECD'nin 2007 Ekonomik Politika Reformları raporuna göre, işgücü maliyetini düşürme ve
istihdamın korunması ile ilgili hukuki mevzuat konularında tek bir adım atmamışız. İlk ve orta
öğrenim reformu konusunda duraklama içindeyiz.
30 Eylül 2009 Çarşamba
124. ne yapmalı?..
Türkiye’nin, yeni kapitalizm, inovasyon ve bilgi paradigmalarına uygun
30 Eylül 2009 Çarşamba
125. ne yapmalı?..
Türkiye’nin, yeni kapitalizm, inovasyon ve bilgi paradigmalarına uygun
“bilim-teknoloji politikaları”,
30 Eylül 2009 Çarşamba
126. ne yapmalı?..
Türkiye’nin, yeni kapitalizm, inovasyon ve bilgi paradigmalarına uygun
“bilim-teknoloji politikaları”,
“inovasyon politikaları”,
30 Eylül 2009 Çarşamba
127. ne yapmalı?..
Türkiye’nin, yeni kapitalizm, inovasyon ve bilgi paradigmalarına uygun
“bilim-teknoloji politikaları”,
“inovasyon politikaları”,
“bilgi toplumu politikaları” ,
30 Eylül 2009 Çarşamba
128. ne yapmalı?..
Türkiye’nin, yeni kapitalizm, inovasyon ve bilgi paradigmalarına uygun
“bilim-teknoloji politikaları”,
“inovasyon politikaları”,
“bilgi toplumu politikaları” ,
“eğitim ve istihdam politikaları”
30 Eylül 2009 Çarşamba
129. ne yapmalı?..
Türkiye’nin, yeni kapitalizm, inovasyon ve bilgi paradigmalarına uygun
“bilim-teknoloji politikaları”,
“inovasyon politikaları”,
“bilgi toplumu politikaları” ,
“eğitim ve istihdam politikaları”
ve ekonomik, sosyal ve kültürel alandaki bu makro politikalar arasında bir tür “politika
yakınsaması” yaratabilecek
30 Eylül 2009 Çarşamba
130. ne yapmalı?..
Türkiye’nin, yeni kapitalizm, inovasyon ve bilgi paradigmalarına uygun
“bilim-teknoloji politikaları”,
“inovasyon politikaları”,
“bilgi toplumu politikaları” ,
“eğitim ve istihdam politikaları”
ve ekonomik, sosyal ve kültürel alandaki bu makro politikalar arasında bir tür “politika
yakınsaması” yaratabilecek
bir “bilgi politikası” geliştirmesi gerekiyor...
30 Eylül 2009 Çarşamba
131. ne yapmalı?..
Türkiye’nin, yeni kapitalizm, inovasyon ve bilgi paradigmalarına uygun
“bilim-teknoloji politikaları”,
“inovasyon politikaları”,
“bilgi toplumu politikaları” ,
“eğitim ve istihdam politikaları”
ve ekonomik, sosyal ve kültürel alandaki bu makro politikalar arasında bir tür “politika
yakınsaması” yaratabilecek
bir “bilgi politikası” geliştirmesi gerekiyor...
Ve bunun “ilgili tüm tarafların” katılımıyla, yönetişim temelinde yapması gerekiyor, ki
uygulanabilsin...
30 Eylül 2009 Çarşamba