SlideShare une entreprise Scribd logo
1  sur  50
Télécharger pour lire hors ligne
04 / 2021
Çalışanları Uzaktan Yönetmenin Önemi Artıyor • Türkler Bitcoin’e Nasıl Bakıyor? İşte Araştırma Sonuçları
Hibrit Çalışma Ortamları Saldırganların Hedefinde Olacak • Pandemi, BT Karmaşıklığını Arttırdı
Şirketler Dijital Dönüşüm Harcamalarında Kısıtlamaya Gidiyor • Siber Suçluların En Sık Kullandığı Yöntemler Neler?
Ağ Güvenliği Konusunda Kurumlara Tavsiyeler • Şirketlerin Dikkat Etmesi Gereken 5 Siber Güvenlik Tehdidi
Bulut Yerlisi (Cloud Native)
Nedir? Yazılım Gelişstirmenin
Modern Yolu ve API Ekonomisi
~
2
künye
içindekiler
03	 Editör
04	Haberler
12	 Röportaj: Ağ Güvenliği Konusunda
Kurumlara Tavsiyeler
18	 Röportaj: Dünyadaki iki AMOLED ekran
üreticisinden biri olan TCL
21	 Türkiye Oyun Sektörü Büyüklüğü 880
Milyon Dolara Ulaştı
22	 Röportaj: Kurumlar Ağ Güvenliği
Konusunda Nasıl Hareket Etmeli?
24	 Bulut Yerlisi (Cloud Native) Nedir?
Yazılım Geliştirmenin Modern Yolu ve API
Ekonomisi
28	 Siber Suçluların En Sık Kullandığı Yöntemler
Neler?
30	 Şirketlerin Dikkat Etmesi Gereken 5 Siber
Güvenlik Tehdidi
32	 Şirketler Dijital Dönüşüm Harcamalarında
Kısıtlamaya Gidiyor
34	 Pandemi, BT Karmaşıklığını Arttırdı
36	 Hibrit Çalışma Ortamları Saldırganların
Hedefinde Olacak
38	 Türkler Bitcoin’e Nasıl Bakıyor? İşte
Araştırma Sonuçları
40	 Çalışanları Uzaktan Yönetmenin Önemi
Artıyor
42	 BT Günlüğü Test Merkezi
Yazı İşleri
Ali Yavuz ŞAHİN
Genel Yayın Yönetmeni
(Sorumlu)
yavuz@btgunlugu.com
Ecevit BIKTIM
Yayın Danışmanı
ecevit@btgunlugu.com
Mahmut Saral
Prodüksiyon Sorumlusu
info@btgunlugu.com
Editörler
Süleyman Sertkaya
Barış Yılmaz
Mutlu Çavuş
info@btgunlugu.com
Kreatif
Creative Solutions
diyalog@creativesolutions.com.tr
Reklam
Reklam Departmanı
reklam@btgunlugu.com
Adres
Eylül Medya
İnönü Caddesi No: 8
Bulut İş Merkezi 4. Kat
Ofis: 72 Çeliktepe
Kağıthane / İstanbul
Tel : 0212 270 36 37
Fax: 0212 270 36 37
Dağıtım
Etkin Dağıtım
Baskı ve Cilt
Özgün Ofset
Aytekin sokak no:21
4.Levent / İstanbul
Tel : 0212 280 00 09
Fax: 0212 264 74 33
2
editör
Tabii ki dergimizin içeriği sadece bununla sınırlı değil. Dergimizin arka
sayfalarında sizlere sunduğumuz Vision 2021 yayınına ek olarak sizlere elli
sayfalık dopdolu bir yayın hazırladık. Bu ay ki yayınımızın kapak konusu:
Bulut Yerlisi (Cloud Native) Nedir? Yazılım Geliştirmenin Modern Yolu ve
API Ekonomisi. Son dönemde artan açık kaynak popülerliği yayınımızı takip
eden okuyucularımız tarafından ilgi çekmekte ve bizlere gönderdikleri konu
seçimi ve sorular arasında yer almakta. Biz de sizler için API ekonomisi ve
Bulut Yerlisi (Cloud Native) konularını mercek altına aldık. Bunun dışında
odaklandığımız diğer konuların başında güvenlik geliyor. Teknoloji alanında
her ne yapıyor olursanız olun güvenlik konusunu göz ardı etmemeniz gere-
kiyor. Sizler için hazırladığımız BT Günlüğü Nisan 2021 dergimizin içeriğine
içindekiler sayfamızdan ulaşabilirsiniz. Şimdiden iyi okumalar.
Aylar ayları kovaladı 2020 derken geldik 2021’li günlere ve Nisan ayındayız.
Bu ay bizler için diğer aylara göre biraz daha önemli diyebilirim. Çünkü bu
ay içerisinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayacağız.
Atamızın armağanı olan bu büyük gün Türk ve Dünya çocukları için büyük
önem taşıyor. Taşıdığı mana itibariyle milletimizin bağımsızlık ruhunu tem-
sil eden 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 101. yıl dönümü
şimdiden kutlu olsun. Ne Mutlu Türküm Diyene.
Vision 2021 Yayınını Dergimizle
Birlikte Okuyabilirsiniz
Aylık yayınlanan dergimizle birlikte siz BT
profesyonellerine sektör hakkında güncel bilgiler ve
gelişmeler aktarıyoruz. Bu Ay ki sürprizimiz ise Vision
2021. Dergimizin arka bölümünde erişebileceğiniz bu
önemli kaynak içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim
danışmanlarının ve kurumların dijital dönüşümdeki
trendler ile ilgili düşüncelerini, öngörülerini ve bakış
açılarını bulacaksınız.
Ali Yavuz ŞAHİN
Genel Yayın Yönetmeni
yavuz@btgunlugu.com
3
4
Intel yaptığı açıklamada İleri Savunma Araştırma-
ları Kurumu DARPA programı için kurumun Sanal
Ortamlarda Veri Koruma (DPRIVE) programında
çalışmak üzere bir anlaşma imzaladığını duyurdu.
Program tam benzer yapılı şifreleme (FHE) için
bir hızlandırıcı tasarlanmasını amaçlıyor. Prog-
ramın bulut ekosistemi ve benzeryapılı şifreleme
konusundaki başlıca iş ortağı Microsoft. Micro-
soft, Microsoft Azure ve Microsoft JEDI bulut gibi
bulut çözümlerinde test ederek geliştirdiği DARPA
Programı teknolojinin ticari olarak benimsenme-
sine ABD hükümeti ile birlikte öncülük yapacak.
Çok yıllık program, Intel Labs, Tasarım Mühendislik
Grubu ve Veri Platformları Grubu gibi birden çok In-
tel grubunun ortak çalışmaları ile veri güvenliğinin
“son hattı” olan tamamen şifrelenmiş veri üzerinde
şifre çözme anahtarlarına erişmeksizin bilgi işlemi
mümkün olacak. Intel Labs baş mühendisi ve DAR-
PA Programı baş araştırmacısı Rosaria Cammarota
şunları söyledi: “Tam benzeryapılı şifreleme, veri-
leri kullanım halindeyken koruma yolları arayışında
hala bizi zorlamaya devam ediyor. Verileri kullanıl-
mazken ya da nakil halindeyken korumaya yönelik
olarak güvenilir uygulama ortamları ve diğer gizli
bilgi işlem teknolojileri alanında önemli gelişmeler
görülse de, veriler işlendiği esnada şifresiz oldu-
ğundan bu aşamada potansiyel saldırılara maruz
kalabiliyor. Bu da sıklıkla verilerimizi tamamen
paylaşmamızı ve verilerimizden maksimum de-
ğer sağlamamızı engelliyor. DARPA tarafından bu
program için teknoloji iş ortağı olarak seçilmekten
dolayı memnuniyet duyuyor ve hem onlarla hem de
Microsoft’la gizli bilgi işlemin bu yeni faslını geliş-
tirmek ve herkes için tam benzeryapılı şifrelemenin
sunduğu olanakları ortaya çıkarmak için birlikte
çalışmayı heyecanla bekliyoruz.”
Intel, DARPA Programı ’nda
Microsoft ile İşbirliği Yapacak
Yapılan bir araştırma ile birlikte ciddi miktarlarda para
kazandıran meslekler ortaya çıkarıldı. Bunlar arasında
bazıları pek beklenir türden değildi. Küresel çapta para
kazanmak iyice zorlaştı. Her ne kadar bilgiye erişim
kolaylaşsa bile yine de bunu kazanca çevirmek açıkçası
pek basit olmadı. Bu nedenle bazı meslekler çok daha
değerli hale geldi. Konuyla ilgili devam eden çalışmalara
göre Türkiye içerisinde en fazla para kazandıran meslek
noterlik oldu. Bu mesleği yaparak yıllık 300 bin TL elde
etmek açıkçası pek zor bir iş değil. Böyle bir kazanç bir-
çok meslek dalında son derece zor olarak kabul ediliyor.
Ülke içerisinde son derece iyi miktarlarda para kazana-
bilen meslek gruplarından birisi de sigorta uzmanlığı
oldu. Bu meslek sahibine yıllık 150 bin TL gelir sağlı-
yor. Türkiye şartlarında bunun iyi bir rakam olduğunu
söyleyebiliriz. Böylesine güçlü bir getiri sağlayan diğer
meslek dalı ise eczacılık. Yıllık 150 bin TL getiri sunan
eczacılık çok kazandıranlar listesine girmeyi başardı.
Türkiye’deki ilaç satışının bu noktada iyi bir konumda
olduğunu söyleyebiliriz. Bir diğer önemli meslek grubu
ise pilotluk oldu. Onların yıllık geliri yine diğerlerinde
olduğu gibi 150 bin TL seviyesinde. Avukatlık ise benzer
bir gelir elde edebiliyor. Yapılan araştırmalar önümüz-
deki 5 yıllık süreci tamamen kaplıyor. Yani bu meslekler
önümüzdeki 5 yıl boyunca yine en çok kazandıranlar
arasında yer alacak. Listede uzman doktorluk 130 bin TL
ile yer alıyor. Ayrıca Petrol Mühendisliği 100 bin TL ka-
zanç sağlarken Mali Müşavirlik ise 80 bin TL gelir elde
edilmesine yardımcı oluyor.
Türkiye’de Büyük Paralar
Kazandıran Meslekler Belli Oldu
haberler
5
Qualcomm, akıllı telefonlara, kablosuz kulaklıklara ve kablolu kulaklıklarda
ses seviyesini güçlendirecek Snapdragon Sound teknolojisini duyurdu.
Qualcomm, Kablosuz Ses
Cihazlarına Farklı Bir Boyut
Kazandıracak
Son dönemde kulaklıklar farklı bir boyut kazan-
dı. Hatta yeni nesıl kulaklıkların çoğu yavaş yavaş
kablosuz olmaya başladı. Günümüzde çoğu insan
dışarıya çıktığı zaman hele de uzun bir yola gidi-
yorsa bir şeyler dinliyor.
Qualcomm, kablolu kulaklıkları dahi daha iyi bir
hale getirmek için Snapdragon Sound teknolojisini
duyurdu. Ses kalitesini bozan ses kesintileri ve ak-
saklıklar, gecikme ve zayıf ses sıkıştırması gibi fak-
törler var. Snapdragon Sound, yüksek çözünürlüklü
24 bit 96 kHz sesi, ultra düşük gecikmeyi destekle-
yecek ve bildirildiğine göre gelişmiş eşleştirme ve
daha net ses kalitesi sunacak. Yeni teknoloji ayrıca
89 milisaniye (ms) kadar düşük Bluetooth gecikme-
lerini de destekliyor.
Qualcomm, yeni teknolojiyi alacak ilk cihazın bir
Xiaomi akıllı telefon ve Audio–Technica tarafın-
dan üretilen bir cihaz olacağını söylüyor. Şirketin
bu yeni teknoloji ile sesli aramalarımızda, oyun
oynarken, müzik dinlerken gibi birçok alanda çok
daha iyi bir hizmet sunmayı hedefliyor. Ayrıca bu
sayede kesintisiz ve sürükleyici bir ses deneyimi
sağlayacak.
Qualcomm müdürü James Chapman, ”İnsan kulağı,
genellikle kablosuz bağlantılar üzerinden müzik
akışı, video konferans veya oyun oynarken ortaya
çıkan aksaklıklara, gecikmelere ve diğer zorluklara
karşı son derece hassastır.” ifadesini kullanıyor.
Ayrıca James Chapman,”Neredeyse tüm sesli etkile-
şim noktalarında yaygın tüketici sorun noktalarını
çözmek için yenilikler sunmaya çalışıyoruz.” diyor.
Şirket ayrıca temelde yüksek kaliteli sesi sergileme-
yi amaçlayan bir Amazon Music HD çalma listesini
de duyurdu. Çalma listesinin adı ise Snapdragon
Sound Playlist olarak açıkladı.
Snapdrogon Sound, mevcut akıllı telefonlara ve
kulaklıklara gelmesi için bazı şartlar var. Akıllı
telefonlar için Snapdragon 8 serisi mobil yongalar,
FastConnect 6900 mobil bağlantı sistemi olması
gerekiyor. Kulaklıklar için Qualcomm QCC514x, QC-
C515x ve QCC3056 yonga seti gibi donanıma sahip
olunması gerekiyor.
özel haber
6
Amerika Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA,
heyecan verici yeni bir keşfe imza attı. NASA’ya
bağlı Chandra Gözlemevi, büyük bir kara delikten
uzaklaşan yeni bir kuasar tespit etti. Eğer yapılan
çalışmalar tahmin edildiği gibi çıkarsa, bu nesne-
nin türünün tek örneği ve en uzak nesne olduğu
kesinleşecek. Dünya’dan 12.7 milyar ışıklı uzaklık-
ta bulunan bu nesne, evrenin nasıl oluştuğu, her
şeyin nasıl başladığı konuları hakkında ciddi bilgiler
verebilir. Güneş’ten kabaca 1 milyar kat daha büyük
olduğu belirtilen ve PJ352–15 olarak adlandırılan
nesne, Büyük Patlama sonrasındaki ilk 1 milyar
yıllık dönemde görülen en büyük kuasarlardan bir
tanesi. Kuasarlar, evrenin en uzak köşelerinde yük-
sek bir enerjiyle parlayan galaksilere verilen addır.
Evrenin genç ve çalkantılı dönemindeyken oluştuk-
ları bilinmektedir.
Japon girişimci Yusaku Maezawa, 2023 yılında
Ay’a gitmeyi ve orada vakit geçirmeyi planlıyor.
Bu yolculuk esnasında yanına birkaç gönüllü de
almak isteyen Maezawa, işin teknoloji tedariği
tarafında da SpaceX ile yol alacak. “İlk sivil Ay
Görevi” olması beklenen bu projeye “dearMoon”
deniyor. Kullanılacak roket ise, Starship. Konu
hakkında düşüncelerini paylaşan Elon Musk, bu
görev için kendilerine fazlasıyla güvendiklerini
söylüyor. Zaten 2023’e kadar, yani bu görevden
öncesinde de StarShip ile Orbit’in dışına çıkıla-
cağı pek çok başarılı çalışma hedefi var. Maezawa
sözlerine şunları ekliyor: “En çok beklediğim şey,
Dünya’yı, büyük mavi gezegenimi kendi gözle-
rimle görebilmek. Belki de Ay’ın karanlık tarafın-
dayken Dünya’nın doğuşunu da izleyebiliriz, tıpkı
güneşin doğuşu gibi.”
Gökbilimciler Tarafından
Büyük Patlama’dan Bu Yana
Görülen En Büyük Kuasar
Instagram algoritması Covid 19 da dahil pek çok konu
hakkında kullanıcılara yanlış önerimlerde mi bulunu-
yor? İşte araştırma sonuçları. Dijital Nefretle Müca-
dele Merkezi (CCDH), bir süre önce Instagram’da 15
tane test hesabı açtı. Bu hesaplara her gün login oldu
ve rastgele hesaplar takip etti. Gönderileri beğene-
rek nasıl sonuçlarla karşılaşılacağını görmek istedi.
Eğer yeni bir hesabınız varsa, Instagram’ın size öneri
yapabilmesi için hangi hesapları takip ettiğiniz ve
ne tip gönderileri beğendiğiniz önemli. Buna göre de
algoritma harekete geçiyor ve “Bunlar da hoşunuza
gidebilir” temelinde size önerilerde bulunuyor. CCDH
ise, bu öneriler arasında yanlış bilgiler paylaşan ve
nefret söylemlerinde bulunan hesapların da olduğunu
iddia ediyor. Kurum, Instagram’daki test hesapla-
rını aktif ettikten sonra, 14 Eylül ile 16 Kasım 2020
tarihini kapsayan dönemi inceledi ve kanıt olması
açısından bazı ekran görüntüleri de aldı. Bu gönderi-
ler arasında Covid ile ilgili yanlış bilgiler olduğu gibi,
Amerikan seçimleri hakkında yanlış bilgiler de vardı.
Instagram algoritması, pek çok konuda hatalı bilgiye
itiyor, ama ilk sırada Covid 19 var. Kurum, bu süreç-
te Instagram’ın tavsiye ettiği 104 gönderinin yanlış
bilgilerden oluştuğunu belirtiyor. Bu gönderilerin
yarısından fazlasının da Covid ile ilgili olduğunu ek-
liyor. CCDH CEO’su Imran Ahmed, bu yanlış bilgilere
yönlendirme düzeninin bilerek yapıldığını savunuyor.
Instagram için içeriğin önemli olmadığını, kazancın
önemli olduğunu ifade ediyor. Instagram’daki algo-
ritmayı eleştiren pek çok kullanıcı da var. Öte yandan,
konuyla ilgili bir Facebook temsilcisinin açıklaması da
önemli. “Bu 5 aylık, eski bir çalışma. Bir araştırma için
104 gönderi de oldukça ufak bir dilim.” Yani kısaca-
sı Facebook, araştırmanın dikkate alınacak özellikte
olmadığını ifade etmiş.
Instagram Algoritması Kullanıcıları
COVID19 Hakkında Yanlış Bilgilere İtiyor
haberler
7
Dünyanın en zengin insanları arasında yer alan Bill
Gates kripto paralardan öyle birisini seçti ki Bitcoin’in
pabucu dama atıldı diyebiliriz. Bill Gates bildiğiniz
üzere hem çevre hem de sağlık alanında yoğun çalış-
malar yürütüyor. Kurduğu dernekte insanlara yardım
etmeye çalışan Microsoft’un kurucusu yine bir iklim
krizi ile karşı karşıya gelme ihtimalinden bahsetti. Ona
göre çevreye zararlı olmayan bir alternatif kripto para
tercih edilmeli. Bu alanda Ethereum onun bahsettiği
özellikleri karşılıyor diyebiliriz. Bu kripto para biri-
mi yeşil elektrik kullanılmasını teşvik ediyor. Ayrıca
diğerlerine oranla elektrik tüketimi bir miktar daha
düşük. Fakat para akışı sağlarken ne yazık ki büyük bir
kesintiye neden oluyor. Ünlü girişimciler her ne kadar
Ethereum üzerinde yoğunlaşsa bile yine de daha başka
bazı kripto para türlerine yönelim var. Bill Gates yeşil
elektrik kullanan ve paranın kullanımını dışarıda bırak-
mayan kripto para yöntemlerine tamam diyebileceğini
söyledi. En popüler kripto para birimlerinden bir tanesi
olan Ethereum belki de Bitcoin gibi kripto paraların
önüne geçecek.
Bill Gates Hangi Kripto Parayı
Seçti?
Yapılan araştırmaya göre engelli sürücüler elektrikli araçlara olumlu bakıyor. Ancak sü-
rücüler, şarj cihazlarının erişilebilirliğinin geliştirilmesini istiyorlar. İngiltere’de Engelli
Tüketiciler Araştırma Enstitüsü bu konuda bir rapor yayınladı. Araştırmaya göre, engelli
insanların üçte ikisi mevcut haliyle araç şarjının zor olmasından korktuğunu söylüyor.
Olağan şarj işleminin birçok yönü engelli insanları bu konuda düşündürüyor. Özellikle
kabloyu arabadan çıkarmak, takmak ve araç ile şarj cihazı arasında hareket etmek gibi so-
runlar ifade ediliyor. Fiziksel engelli sürücüler arasında genel olarak bu süreçler potansiyel
olarak sorunlu olabileceği görüşü hakim. Erişimi kolay şarj cihazı sağlayan Urban Foresight
firması konu ile ilgili bir anket yaptı. Yanıt verenlerin %54’ü şarj kablosunun bagajdan alıp
sonra tekrar oraya komayı ya “zor” ya da “çok zor” buluyor. Bununla birlikte %41’i kabloyu
şarj cihazına taşımakta zorlanacaklarından korkuyor. %66’ı ise yolculuktaki tehlikeler ve
şarj cihazı çevresindeki engeller yüzünden kendilerini emin hissetmeyeceklerini söyledi.
Engelli Sürücüler Elektrikli Araç Şarjı Konusunda Endişeli
Oyuncular için özel tasarlanmış özelliklerle dona-
tılan 0,5 ms’ye kadar düşük tepki süreli Acer Nitro
KG2 serisi monitörler, ZeroFrame mimarili çerçevesiz
ekranında FreeSync™ Premium ile akıcı görüntü-
ler sunuyor ve Black Boost teknolojisi de en karan-
lık köşelerde saklanan rakiplerin bile anında fark
edilmesini sağlıyor. Rekabetçi oyuncuların gerçek
potansiyelini ortaya çıkarmak için tasarlanan fiyat
performans odaklı Acer Nitro KG2 serisi Full HD IPS
LED monitörler, 23,8 inç ve 27 inç boyut seçenekleriy-
le oyun severlere sunuldu. Acer Nitro KG2 serisi oyun
monitörleri, AMD FreeSync Premium ile oyunların
takılmasını ve dikkat dağıtan görüntü kırılmalarını
önlüyor. FHD çözünürlük sunan monitörün yenileme
hızını bilgisayarınızın kare hızı ile senkronize eden
teknoloji sayesinde, tepki hızı yüksek ve net görüntü-
ler elde ediliyor. Hız aşırtmalı 165 Hz yüksek yeni-
leme hızıyla sorunsuz ve gecikmesiz oyun deneyimi
sunan Nitro KG2 serisi oyun monitörleri, aksiyonun
en hareketli anında bile 0,5 ms tepki süresiyle oyun-
culara rekabette avantaj sağlıyor.
Acer Nitro KG2 Türkiye'de Satışa Sunuldu
özel haber
2021 yılının Ocak ayında, 16-59 yaş arası, mevcut dizüstü bilgisayar
kullanıcıları ve önümüzdeki 6 ay içinde dizüstü satın almayı planlayan
kişiler arasında yapılan araştırma sonucunda HUAWEI ve IPSOS araştırma
şirketi tarafından Türkiye’deki dizüstü satın alma ve kullanım tercihlerine
ışık tutan bir rapor yayınlandı.
Huawei Dizüstü Bilgisayar
Araştırması Yayınlandı
HUAWEI ve IPSOS’un hazırladığı rapora göre, Türki-
ye’deki dizüstü bilgisayar kullanıcılarının üçte biri (yüz-
de 34) birincil dizüstü bilgisayarlarını 4 yıl önce satın
aldı. 6 ay içinde satın alanlar ise sadece yüzde 8. Son 3
ayda dizüstü alanların oranı ise yüzde 4 olarak belir-
lendi. Araştırmaya katılanların yüzde 66’sının dizüstü
bilgisayarlarının 2 yıldan daha eski olduğu belirlendi.
Dizüstü alanların çok büyük çoğunluğunun satın alma
motivasyonu iş veya eğitim aracı olarak kullanmak oldu-
ğu ortaya çıkarken, kişisel belgelerin saklanması ve film
izleme motivasyonunda son 4 yıla göre düşüş görülüyor.
Son 4 yılda dizüstü satın alanların öğrenmek veya ça-
lışmak motivasyonuna sahip olanların oranı yüzde 68
oranından, son 1 yıl içinde yüzde 77’ye çıkmış durum-
da. Aynı dönem içerisinde, kişisel belgeler saklamak ve
film izleme satın alma motivasyonları en çok düşüşün
gözlemlendiği kalemler oldu. Her iki satın alma moti-
vasyonu da yüzde 50’ler civarından yüzde 36 bandına
düşmüş durumda. Oyun oynamak motivasyonu ise 4
yıllık dönemde değişmeden yüzde 33 oranını koruyarak,
en sıklıkla karşılaşılan 8. satın alma motivasyonu oldu.
Düşük Fiyat Dizüstü Bilgisayar Tercihinde Önemli
Bir Rol oynuyor
Çoğu kişi birincil dizüstü bilgisayarını en düşük fiyat
aralığından satın alırken, 1 yıl içinde dizüstü satın
alanlar orta segmentten daha sık dizüstü satın aldığı
da raporda ortaya çıkan veriler arasında. 6.500 TL’den
düşük fiyatlı giriş seviyesi dizüstü bilgisayar alanların
oranı 4 yıl içerisinden yüzde 74’ten yüzde 55’e gerilediği
gözlemlendi. Bu düşüş, 6.500 – 9.500 TL bandındaki orta
segment dizüstü bilgisayar satın alımlarına artış olarak
yansıdı. 4 yıl içerisinde bu segmentten satın alımlar
yüzde 19’dan yüzde 38’e çıktı. Fiyat ve performans,
marka seçiminin en popüler nedenleriydi. Son 4 yıl ile
1 yıl içinde dizüstü bilgisayar satın alanlar arasında bu
konularda önemli bir fark gözlemlenmedi. Dizüstü satın
almayı düşünenlerin yaklaşık yüzde 40’ı önümüzdeki
6 ay içinde, yüzde 21’i önümüzdeki 3 ay içinde dizüstü
satın almayı planlıyor. 1 yıl ve daha sonrasında dizüstü
bilgisayar almayı düşünenlerin oranı ise yüzde 38 olarak
belirlendi. Yüzde 20’lik bir kesim ise henüz ne zaman
dizüstü alacağına karar vermemiş durumda.
Bu kitlenin yüzde 82’si ise, orta segment veya daha
yüksek segmentten dizüstü satın almayı planlıyor. Yeni
bir dizüstü satın almayı planlayanların yüzde 29’u 6.500
TL ve aşağısındaki fiyattan, yüzde 53’ü ise 6.500 – 9.500
TL fiyat aralığından yeni bir dizüstü bilgisayar almayı
planlıyor. Henüz hangi fiyat segmentinden satın alım
yapacağına karar vermemiş kesim ise sadece yüzde 2.
8
Akıllı telefon kullanımı özellikle son zamanlarda
ciddi oranda değişti. Bundan yaklaşık olarak 30 yıl
kadar önce ilk akıllı telefon piyasaya sürülmüştü.
O dönem için arama yapmak ve mesajlaşmak son
derece önemli bir özellikti. Ancak şimdilerde akıllı
telefon kullanım amacı çok sert bir şekilde değiş-
ti. Konuyla alakalı yapılan bir kapsamlı araştırma
sonucunda dünya genelinde 3,8 milyar kişide akıllı
telefon olduğu ifade ediliyor. Özellikle Türkiye gibi
ülkelerde akıllı telefon son derece önemli bir cihaz
haline geldi. Peki Türkiye’de insanlar akıllı tele-
fonları ne için kullanıyor? konuyla alakalı yapılan
çalışmada cevap olarak ilk sırada FaceTime gibi
görüntülü arama uygulamaları yer aldı. Dünyanın
belki de en önemli cihazları içerisinde yer alan
cep telefonları ile ilgili araştırmalar devam ediyor.
Türkiye üzerine yapılan araştırmalara göre en fazla
kullanım alanı FaceTime gibi görüntülü aramalar
olduğunu söylemiştik. İkinci sırada ise ekran yan-
sıtma ile akıllı telefon üzerinden TV izleyenler yer
alıyor. Araştırmalar devam ettiğinde üçüncü sırada
QR kod taratanlar yer alıyor. Ayrıca akıllı telefonları
biniş kartı olarak kullanan ve Apple pay gibi ödeme
yöntemleri için tercih edenler de var. Kısacası ara-
ma dışında Neredeyse her şey için akıllı telefonlar
tercih ediliyor. Burada asıl önemli olan tercihlerin
ne yönde değiştiği. Akıllı telefon şirketleri yapılan
bu araştırmalar sonucunda kendisini değiştiriyor.
Mesela normal şartlarda daha çok mesaj veya kame-
ra odaklı ise bunu değiştirebiliyor. Bundan kısa bir
süre önce cep telefonu üreticileri daha çok arama
üzerine yoğunlaşıyordu. Şimdi ise kamera ve ödeme
sistemleri daha fazla ön plana çıkıyor. Cep telefon-
ları arama dışında muhtemelen ilerleyen dönemler-
de çok daha farklı amaçlar için kullanılacak.
Cep Telefonları Sadece Arama Yapmak İçin Kullanılmıyor
Dünya’nın en büyük otomobil firmalarından Ford elekt-
rikli Transit üretimini Türkiye’de yapacak. Volkswagen
Transporter da artık ülkemizde üretiliyor olacak. Daha
önce firma, 2030’a kadar tüm üretimini elektrikli araçlara
taşıyacağını açıklamıştı. Ford yeni Transit Custom mini-
büsünün Avrupa pazarına yönelik yeni versiyonunu 2023
yılında ülkemizde üretecek. Böylece 2023 yılından itibaren aracın tamamen elektrikli ve hibrit versiyonları da yine
Türkiye’de üretiliyor olacak. Bu yeni hibrit ve tam elektrikli modeller de geleneksel modeller gibi ülkemizde Ford
Otosan fabrikalarında üretiliyor olacak. Konu ile ilgili resmi açıklama Ford’un resmi sitesinde de yer aldı. Ford Otosan
bununla birlikte Ford Transit modellerinin yanında Volkswagen Transporter modellerini de üretecek. Bu araçlar Ford
ile Volkswagen arasındaki anlaşma gereği Transit’in Transporter adını taşıyan versiyonları olacak. Bu gerçekten çok
önemli bir haber. Transitler ile Transporterlar arasındaki onlarca yıldır yaşanan rekabet artık bir iş birliğine dönüşüyor.
Volkswagen daha önce Transporter modellerini Hanover Almanya’da üretiyordu. Bu araçlar da artık ülkemizde üretile-
cek. Transit ailesinin tüm üyeleri; elektrikli Transit Custom, Tourneo Custom da ülkemizde üretilmeye devam edecek.
Geçen ay Ford, Avrupa’daki tüm model gamını 2030’da tamamen elektriğe geçirmeyi amaçladığını açıkladı. CO2 emis-
yonu yasaları gün geçtikçe sıkılaşıyor. Müşteriler de bu taleplerini yine bu yönde gösteriyor. Özellikle Avrupa ve Çin
pazarında elektrikli araçlara büyük talep var. Bunun nedenleri temizliğinin yanında yakıtının da çok ucuz olması.
Elektrikli Transit ve
Transporter Türkiye’de
Üretilecek!
9
haberler
10
Araştırmacılar, “Dünyanın ilk bilgisayarı” olarak
adlandırılan cihazın sırrına vakıf olmak üzere. Bin
yıllar sonra hala bizi şaşırtmaya devam eden Antik
Yunan’da bilgisayar benzeri bir araçları vardı. Dö-
nemin bilimcileri bu antik analog bilgisayar ile özel
hesaplamalar yapıyordu. “Antikythera mekanizması”
adını taşıyan bu araç ilk bilgisayar olarak literatüre
geçti. Lakin bu ilginç aygıt 1901 yılında bulunduğun-
dan beri bilim insanları hala çalışma prensibini çöze-
medi. Londra Üniversitesi (UCL) araştırmacıları ma-
kinenin çalışma prensibini çözmek için onu yeniden
yarattılar. UCL’den konu ile ilgili bir basın açıklaması
geldi ve açıklamada şu ifadeler yer aldı: “2000 yıllık
cihaz Güneş, Ay ve gezegenlerin yanı sıra ay ve güneş
tutulmalarının konumlarını tahmin etmeye yarıyor-
du.” 82 parçaya ayrılmış olan antik mekanizmanın
sadece üçte biri günümüze kadar geldi. Aslında
araştırmacıların mekanizmayı anlaması karşısındaki
en büyük engel bu oldu. Günümüz teknolojisi saye-
sinde araştırmacılar mekanizma hakkında eksikleri
tamamlamaya çalıştı. Araştırmacılar, mekanizmanın
tutulmaları nasıl tahmin ettiğini ve ayın değişken
hareketlerini nasıl hesapladığını anlamak için üç
boyutlu X ışınlarını kullandılar. Yayınlanan açıkla-
manın baş yazarı olan Profesör Tony Freeth şunları
söyledi: “Yarattığımız cihaz, tüm fiziksel kanıtlara
uyan ve mekanizmanın kendisine kazınmış yazıtla
da eşleşen ilk modeldir. Keşiflerimiz, sonuçları tat-
min edici ve açıklayıcı yeni bir model ortaya çıkardı.
Bu karmaşık üç boyutlu bulmacayı çözmek Babil
astronomisinden döngüleri, Platon Akademisi’nden
matematiği ve antik Yunan astronomik teorilerini
birleştiren bir dehayı ortaya çıkardı.”
2000 Yıllık Bilgisayar Hakkındaki
Gizem Araştırılıyor
Çinli 8 firma, geçtiğimiz ocak ayının ortalarına doğru
“kara liste”ye alınmıştı. Bunun üzerine Xiaomi de harekete
geçmiş ve Washington’daki mahkemede şikayette bulun-
muştu. Bu söylenenlerin kanuna aykırı olduğunu ve gerçeği
yansıtmadığını belirten Xiaomi yetkilileri, bu sebepler
neticesinde de listeden çıkarılma talebinde bulunmuştu.
Konu hakkında Xiaomi şirketinin hazırladığı basın açıkla-
ması aşağıdaki gibidir: Xiaomi olarak mahkemenin 12 Mart
tarihinde verdiği ABD Savunma Bakanlığı’nın Xiaomi’yi
bir “Komünist Çin Askeri Şirketi” (CCMC) olarak tanım-
lama uygulamasını durdurma kararını büyük memnuni-
yetle karşıladık. Mahkeme, verilen ihtiyati tedbir kararına
uygun olarak ABD vatandaşlarının Xiaomi’nin menkul
kıymetlerini satın almalarına ve sahip oldukları varlıkları
elden çıkarmalarına yönelik 13959 sayılı “Başkanlık Emri”
kısıtlamasını tamamen ve derhal yürürlüğe girecek şekilde
kaldırdı. Xiaomi olarak, yalnızca sivil ve ticari kullanıma yö-
nelik tüketici elektroniği ürünleri sunan halka açık, borsada
işlem gören ve bağımsız olarak yönetilen bir şirket oldu-
ğumuzu yineliyoruz. Xiaomi’nin Çin ordusuyla bağlantılı
bir şirket olarak tanımlanması kararının tamamen keyfi bir
uygulama olduğuna inanıyoruz ve yargıç da verdiği kararla
bu fikrimize katıldığını gösterdi. Mahkemenin bu tanımla-
manın hukuka aykırı olduğunu kabul etmesi ve tanımlama-
nın kalıcı olarak kaldırılması yönündeki talebimizi sürdü-
receğiz. Genç ve enerjik bir teknoloji şirketi olarak yıllardır
akıllı telefonlar ve akıllı TV’ler gibi harika tüketici elekt-
roniği ürünlerini dünyanın dört bir yanındaki tüketicilere
adil fiyatlarla sunduk ve sunmaya devam ediyoruz. Yenilikçi
teknolojilerle herkesin çok daha iyi bir yaşam sürmesini
sağlamak için dünya genelindeki iş ortaklarımızla birlikte
çalışmaya devam edeceğiz.
Xiaomi Kara Liste Kararında
Zafere Koştu
haberler
11
Türk Telekom, yeni teknolojileri deneyen, üreten ve ihraç eden
ülkeler arasında olma hedefi ile çalışmalarını hız kesmeden
sürdürüyor. Türk Telekom 5G test şebekesi üzerinde Nokia ile birlikte
gerçekleştirdiği denemede Türk Telekom, 4.5 Gbps üzeri hızlara
ulaşarak dünya rekoru kırdı.
Türk Telekom 5G Konusunda
Sınır Tanımıyor, İşte Yeni
Dünya Rekoru
Güçlü fiber altyapısı ile Türkiye’de Türk Telekom
5G’ye en hazır operatör olan şirket, Nokia iş bir-
liğinde 5G test şebekesi üzerinde gerçekleştirdiği
denemede, 4.5 Gbps üzeri hızlara ulaşarak bu alanda
yeni bir dünya rekoruna imza attı. Böylece Türk Te-
lekom 5G bağlantı hızını en yüksek düzeye taşıyan
spektrum olan ‘Milimetre Dalga’ ile 5G Yeni Radyo
Taşıyıcı Birleştirme Teknolojisini, 8 taşıyıcı (8CC)
destekli akıllı telefonla Türkiye’de ilk defa deneyen
operatör oldu.
Türk Telekom Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı
Yusuf Kıraç, “5G test şebekesi üzerinden sadece
Milimetre Dalga spektrumunu kullanarak gerçek-
leştirdiğimiz deneme ile 4.5 Gbps üzerinde hızlara
ulaşarak yine bir dünya rekoruna imza attık. Kulla-
nıcılar ve operatörler için birçok fayda sağlayan bu
teknoloji sayesinde, 5G’nin vadettiği yüksek hız ve
geniş kapasite hedeflerini yakalamış olduk.
Bu teknolojiler aynı zamanda 6G’de kullanılması
planlanan ultra yüksek hız ve kapasite sağlayan
‘Terahertz’ sistemlerinin de olgunlaşması ve önü-
nün açılması için köprü niteliği taşıyor. Güçlü fiber
altyapımızla Türkiye’de 5G’ye en hazır operatör
olarak, bu teknoloji ile ilgili önemli bir deneyimi
daha rekorla sonuçlandırmaktan mutluluk duyuyo-
ruz. Bugün olduğu gibi, gelecekte de ülkemizde, tüm
yeni nesil teknolojilerin geliştirilmesine öncülük
etmeye devam edeceğiz” dedi.
Nokia Türkiye Ülke Genel Müdürü Özgür Erzincan,
“Türk Telekom ile 30 yılı aşkın süredir devam eden
ortaklığımızla, bugün sadece Türkiye için değil, kü-
resel telekom sektörü için bir başka önemli kilomet-
re taşına daha imza attık. Nokia’nın ticari 5G şebeke
ekipmanıyla elde edilen bu rekor, Nokia’nın 5G ve
inovasyon alanlarındaki liderliğinin bir kanıtıdır.”
Türk Telekom, Ankara Genel Müdürlük Binası’ndaki
İnovasyon Merkezinde, Nokia iş birliğinde gerçek-
leştirdiği denemede, 5G teknolojisini kullanarak Mi-
limetre Dalga ile 8 adet 100MHz’lik bant genişliğine
sahip taşıyıcı ile tek telefon üzerinden en yüksek
5G hızına ulaştı. Yapılan denemede, 3GPP Standart-
ları ile uyumlu olan 8 taşıyıcı destekli QC SDX55
5G mmWave modülüne sahip 5G akıllı telefonla
4.5 Gbps üzeri hızları yakalanmış oldu. Daha önce
5G’nin orta bant spektrumu olarak adlandırılan 3.5
GHz’te dünya rekoru kıran Türk Telekom, bu kez de
sadece 5G’nin 26 GHz milimetre dalga spektrumunu
kullanarak bu alanda dünya rekoru kırdı.
özel haber
12
röportaj
Ağ güvenliği, güvenli Wi-Fi, çok faktörlü kimlik doğrulama,
gelişmiş uç nokta koruması ve ağ istihbaratının önde gelen küresel
sağlayıcılarından WatchGuard ‘ın Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü
Yusuf Evmez ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Ağ Güvenliği Konusunda
Kurumlara Tavsiyeler
Bizlere WatchGuard ‘ın Türkiye macerasından
bahsedebilir misiniz?
1996 yılında Seattle’da kurulan WatchGuard Tech-
nologies, ilk olarak 2002 yılında Türkiye’de ticari
hayatına başladı. 2004 yılında geleneksel güvenlik
duvarından birleşik tehdit yönetim (UTM) teknoloji-
sine giriş yapan WatchGuard, 2009 yılında tekrardan
Türkiye’deki ticari faaliyetlerine devam etti. 2015
yılında Türkiye ofisini açan WatchGuard, 100% kanal
yapısı ile iş ortakları üzerinden son kullanıcılara hiz-
met vermeye devam etmektedir.
Ağ üzerinde kullanılan güvenlik cihazlarına bak-
tığımızda Türkiye’deki kurumları dünyadakilere
göre nerede görüyorsunuz?
Ağ ve beraberinde veri güvenliği, son yıllarda olduk-
ça popüler bir konu oldu ve bundan sonra da her yıl
bu popülerliğini artırarak devam edecek. Güvenlik
cihazları yatırımına baktığımızda Türkiye olarak
gelişmiş ülkelere göre çok fazla geride kalmadığımızı
görsek de yatırımların yapılış, kuruluş ve kullanım
şekillerine baktığımızda en azından 5 sene kadar
geriden geldiğimizi söyleyebilirim.
Aynı zamanda ağ güvenliği konusunda eğitim seviye-
miz malesef çok geriden geliyor ve yatırım maalesef
çoğu zaman bilinçli kişiler tarafından yapılmıyor. Bu
da gereğinden fazla yatırım, yanlış yatırım veya ölü
yatırım olarak kurumlardaki yerini alıyor.
Geçtiğimiz yıl yaşadığımız pandemi sebebiyle ağ
güvenlik sektöründe neler değişti?
Pandemi dönemine kadar siber güvenlik, kurum ağ-
larının korunması ve verinin kurum ağını terk etme
esnasındaki güvenliği konusunda daha popüler bir
rol oynuyordu. Pandemi dönemi ile birlikte kurum-
ların daha önce hiç hesaba katmadıkları birçok etken
ortaya çıktı.
Aslında bu etkenler pandemi öncesinde de mevcuttu
fakat birçok kurum tarafından göz ardı ediliyor ve
yatırım süreçlerinde değerlendirilmiyordu. Pande-
mi dönemi ile birlikte çalışanlar, kurum ağlarının
ötesinde çalışmaya başladı ve bu da beraberinde;
“Kullanıcıların kullandıkları internet güvenli mi?”.
“Uygulamalara, sunuculara erişim sağlanan cihazlar
güvenli mi?”. “Bu cihazlar güvenli olsa dahi gerçek-
ten doğru kişiler bağlantı sağlıyor mu?”. “Herhangi
bir kimlik bilgisi çalındığında koruma altına alına-
biliyor mu?”. “Güvenlik en zayıf halkası olan ve her
zaman da en zayıf halkası olacak olan kişinin yeterli
siber güvenlik bilinci var mı?”. Gibi birçok güvenlik
sorularını akıllara getirdi.
Bizim hizmet verdiğimiz ve hedeflediğimiz orta ve
büyük ölçekli firmaların yukarıda belirttiğim konularda
herhangi bir hazırlığının olmadığını çok açık bir şekilde
gördük. Pandemi, mevcutta var olan güvenlik açığını
WatchGuard
Türkiye
ve
Yunanistan
Ülke
Müdürü
Yusuf
Evmez
13
aslında bizlere göstermiş oldu ve 2020 yılı, kurumların
bu konularda yatırım yaptığı bir yıl oldu.
Dijitalleşme konusunda Türkiye’deki kurumlar
gerekli yatırımları yapıyorlar mı?
Dijital dönüşüm, tüm dünyada olduğu gibi ülke-
mizde de oldukça fazla dillendirilen, hemen hemen
her kurumun konuştuğu fakat belli bir seviye üzeri
kurumların hayata geçirebildikleri bir süreçtir.
Kamu ve özel sektördeki belli büyüklükteki firma-
ların bu süreçte başarılı adımlar attığını, dijital-
leşme sürecinde hızlıca yol kat ettiklerini görebi-
liyoruz fakat kurumsallaşmasını tamamlayamamış
ve hala geleneksel yöntemlerle iş yapmaya devam
eden firmalar için halen içi tam doldurulmamış bir
konu olarak masada duruyor. Bu konuda bilgi kirli-
liği de üst seviyede. Doğal olarak daha küçük firma-
ların bu sürece ayak uydurması beklenildiğinden
dolayı daha fazla zaman alacağına kesin gözüyle
bakıyorum.
Ağ güvenliği konusunda kurumlara tavsiyeleri-
niz neler?
İnsan hayatının sanallaştığı bir dönem yaşıyoruz.
Artık hemen hemen tüm ihtiyaçlarımızı internet
üzerinden halletmek için çözümler arıyoruz fakat
her zaman olduğu gibi güvenliği en sona bırakıyor
ve sonrasında da ilk başta yapacağımız küçük bir
yatırım yerine çok daha büyük sonuçları olan durum-
larla karşılaşıyoruz. Bu süreçte yapılması gerekenleri
birkaç ana başlıkta sıralayabiliriz.
1. Siber güvenlik eğitiminin verilmesi gerekiyor.
Siber güvenlikte en zayıf halka insandır ve bir kuru-
mun çok değerli yatırımları, bir kullanıcının hatası
ile anlamsız hale gelebilir. Bunun için ilk yapılması
gereken hem kurumların çalışanlarını bilgilendirme-
si hem de bireysel olarak bizlerin en azından neler
yapıp neler yapmamamız gerektiği konusunda bilgi
sahibi olmamız gerekmektedir. Siberay oluşumunu
bu kapsamda oldukça değerli buluyorum.
2. VPN kullanılmalı. Şirket ağına bağlanılırken kesin-
likle ve kesinlikle VPN ile bağlanılması önemlidir.
3. Çok faktörlü doğrulama kullanılmalı. Sadece ku-
rum uygulamalarına VPN yaparken değil aynı zaman-
da kişisel kullanımda olan. Ve çok faktörlü kimlik
doğrulama destekleyen her platformda da bu hizmet-
leri kullanmamız gerekiyor.
4. Oltalama maillerine dikkat edilmeli. Pandemi
döneminde oldukça fazla artış göstermesine rağmen
son 5 yılı incelediğimizde yapılan saldırıların nere-
deyse 90%’ı oltalama maillerine tıklayan kullanıcılar
ile başlıyor.
Gelen e-postaların kimden geldiğini, içeriğinin bi-
zimle alakalı olup olmadığına birden çok kez bakma-
mız gerekiyor. Kurumlar ise kullanıcıları için bu tarz
saldırıları bertaraf edebilmek adına birçok servisi
sistemlerine entegre edip daha güvenli bir ortam
oluşturabilirler.
5. Geleneksel antivirüs yerine EDR tercih edilmeli.
Geleneksel antivirüsler hala giriş seviyesinde siber
güvenliğimizi sağlasalar da günümüzde yapılan sal-
dırıların birçoğunu kompleks saldırılar oluşturmak-
tadır. Bundan dolayı da imza tabanlı antivirüslerin
yanı sıra yapay zeka, davranışsal analiz ve korelasyon
yapabilen EDR çözümlerine yönelmekte fayda görü-
yorum.
6. Wi-Fi kullanımında dikkatli olunmalı. Wi-Fi kul-
lanımı artık hayatımızın bir parçası haline geldi ve
uzaktan çalışma döneminde de birçok yerde ücretsiz
Wi-Fi bağlantısını kullanıyoruz. Şifreli dahi olsa. Wi-
Fi ağları çok rahatlıkla saldırıya uğratılarak hackle-
nebiliyor ve böylelikle bağlı olduğunuz kablosuz ağ
üzerinde yaptığınız tüm işlemler siber saldırganlar
tarafından kayıt altına alınabiliyor. Bilgisayarları-
nızda “Bu kablosuz ağa otomatik bağlan.” seçeneğini
kesinlikle seçmeyin ve eğer imkanınız varsa kablo-
suz ağınızı saldırılardan koruyan WIPS çözümlerine
yönelin.
Pandemi ardından değişen kullanıcı alışkanlıkla-
rı sizce ağ güvenlik sektörünü nasıl etkileyecek?
Pandemi ile birlikte birçok firma uzaktan çalışma
modelini benimsedi ve bundan sonraki süreçte de ar-
tık hibrit model ile yola devam edileceğini düşünüyo-
rum. Bundan dolayı da artık kurumlar, sadece kurum
ağlarının siber güvenliğini denetlemekle kalmayacak
aynı zamanda mobil olan kullanıcılarının kurum
ağına geldiklerinde herhangi bir tehdit içermedikle-
rinden emin olmaları gerekecek.
Bu noktada, bu kullanıcıların cihazlarının güvenliği-
nin sağlanması da kurum ağının güvenliğinin sağ-
lanması kadar oldukça önemli bir nokta olarak yerini
alacak. Zero Trust yaklaşımı popülerliğini artırarak
devam edecek ve birçok siber güvenlik üreticisi, ağ
güvenliğinden daha fazla uç nokta güvenliğine ya-
tırım yapmak durumunda kalacak ve çözümlerini bu
yönde geliştirecekler.
14
haberler
Razer yaptığı duyuru ile 2030’da karbon nötr olmayı
planladığını açıkladı. Böylece firma, karbondiok-
sit emisyonunu sıfırlamayı amaçlıyor. Bu amacın
bir parçası olarak firma küresel ofislerinin temiz
enerjiye geçeceğini söyledi. Bununla birlikte iklim
değişikliğine neden olmayacak ürünlerin sayısının
artacağını ve tüm üretim sürecindeki emisyonu
düşüreceğini söyledi. Firma özellikle önümüzdeki
on yılda ofislerindeki tek kullanımlık plastik tü-
ketimini bitirecek. Ürünlerinde de biyolojik olarak
doğada ayrışan paketleme ürünlerine geçiş yapacak.
Yakın zamanda hemen hemen her sektörden firma
aynı amaçları taşıyan planlarını duyurdu. Öncelikle
insanların firmalardan bunu ciddi bir biçimde talep
etmesi de bu konuda çok önemli. Razer’ın büyük ra-
kibi Logitech de emisyon düşürme amacıyla adımlar
atacağını söylemişti. Benzer bir şekilde Logitech de
2030 yılında tükettiği tüm enerjinin temiz enerji
olması amacında. Geçtiğimiz sene firma ürünleri-
nin ne kadar emisyona sebep olduğunu açıklayan
etiketler eklemeye başladı. Silikon Vadisi’nin dev
firmalarından Microsoft bu konuda en büyük öncü-
lerden bir tanesi. Firma, 2012’den bu yana karbon
nötr olmayı sürdürüyor. Hatta firma yaptığı yeni
bir açıklamada ürettikleri karbondioksitin temiz-
ledikleri karbondioksitten az olacağı hedefini 2030
için koymuş durumda. Karbon emisyonu dünyaya
yeterince zarar vermiş durumda. Özellikle 2030
için odaklanmış bu hedefler durumun şu andan çok
daha kötü olmadan önce önüne geçme hedefini
paylaşıyor.
Razer Karbondioksit Salınımını
Azaltmayı Amaçlıyor
Açık kaynak çözümlerinde dünya lideri Red Hat, her sene
düzenlediği Red Hat Summit’in katılımcı ve konuşmacı
listesini paylaştı. Son zamanlarda birçok alanda değişim
yaşansa da Red Hat Summit 2021 açık kaynak araçlarının
sahip olduğu rolü anlatan hikayeler ve sektörü değiştiren
inovasyonlar hala aynı önemli etkiyi yaratıyor. Red Hat,
bu sene de dünyanın dört bir yanındaki birçok sektörde
görev alan konuşmacıları bir araya getirecek. Konuşmacı-
lar, müşterileri ve kendileri için daha iyi çözümleri nasıl
geliştirdiklerini anlatacak. Üç parçadan oluşan Red Hat
Summit 2021, 27 ve 28 Nisan 2021’de tüm katılımcılar
için ücretsiz olarak gerçekleşecek. Ayrıca izleyicilerin aynı
saatte yapması gereken bir işi varsa, etkinliğin kaydı alına-
cağı için kaçırdığı kısımları ya da tekrar izlemek istediği
bölümleri daha sonra izleyebilecek. Açılış konuşmalarının
ve özel konukların yapacağı konuşmaların da yer alaca-
ğı kayıtlar, etkinlikten sonra erişime açılacak. Etkinliğe
katılanlar, aşağıda ismi yer alan Red Hat yöneticilerinin ve
uzmanlarının açılış konuşmalarını, görüntülü oturumla-
rını ve interaktif demolarını deneyimleyebilecek. Başkan
ve CEO Paul Cormier, Ürünler ve Teknolojiler Kıdemli
Başkan Yardımcısı Matt Hicks, Kıdemli Başkan Yardımcısı
ve CTO Chris Wright, Kıdemli Başkan Yardımcısı ve CMO
Tim Yeaton, Bulut Platformları Kıdemli Başkan Yardımcı-
sı Ashesh Badani, Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Red Hat
Enterprise Linux Genel Müdürü Stefanie Chiras, Kıdemli
Başkan Yardımcısı ve Kuzey Amerika Ticari Satışlar Genel
Müdürü Larry Stack, Başkan Yardımcısı ve Yönetim Genel
Müdürü Joe Fitzgerald, Küresel İş Ortakları ve İş Birliği
Başkan Yardımcısı Terri Hall, Başkan Yardımcısı ve Bulut
Depolama ve Veri Hizmetleri Genel Müdürü Mike Piech,
Küresel Gelir Pazarlama Başkan Yardımcısı Fran Wilson,
Küresel Stratejik İş Birliği Genel Müdürü Dave Farrell.
Red Hat Summit 2021 Nisan
Ayında Gerçekleştirilecek
15
VIGI, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ihtiyacını
karşılayacak ve uygun fiyatlı güvenlik teknolojileri
ile kurumsal güvenlik pazarını hedefliyor. Türki-
ye’de satışa sunulan profesyonel güvenlik kamera-
larından ilki VIGI C400P model adına sahip bir taret
tipi ağ kamerası. 3 MP değerinde yüksek çözünürlü-
ğe sahip olan VIGI C400P, hem kapalı ve dar, hem de
daha geniş, açık alanlarda kaliteli görüntü sunmak
üzere çift lens ile geliyor. 2.8 ve 4 mm’lik lensler-
le asansör gibi dar ve kapalı alanlarda geniş açılı
lens; otopark gibi geniş ve açık alanlar için ise daha
uzun mesafelerde yüksek kaliteli görüntü verebilen
lens ile tüm güvenlik ihtiyaçlarına cevap veriyor.
VIGI’nin diğer güvenlik kamerası ise bir dış mekan
ağ güvenlik kamerası olan VIGI C300P. 3 MP yüksek
çözünürlüğe sahip olan kamera, diğer model gibi
çift lense sahip. 4 ve 6 mm lenslerle hem geniş açılı
hem uzun mesafede görüntü alınabiliyor. Her iki ku-
rumsal güvenlik kamerasında akıllı hareket algılama
özelliği yer alıyor.
TP-Link Kurumsal Güvenlik
Çözümü VIGI ile Türkiye’de
Microsoft Türkiye, Tarık Tüzünsü ’nün Microsoft Türkiye Kurumsal ve Kamu
Müşterilerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak atandığını duyur-
du. Microsoft Türkiye bünyesinde Tüketici Kanallarından Sorumlu Genel
Müdür Yardımcısı olarak göreve başlayan Tüzünsü, 2015 yılında Küçük ve
Orta Ölçekli İşletmeler (KOBİ) Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür
Yardımcısı olarak atanmıştı. Daha önce, 17 yıl boyunca Arena Bilgisayar’da
Ürün Yöneticiliğinden CEO’luğa kadar birçok farklı pozisyonda başarılı bir
performans gösteren Tarık Tüzünsü, İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri
Fakültesi’ni bitirdikten sonra aynı üniversitenin İşletme Fakültesi’nden
MBA derecesi aldı. Tüzünsü, aynı zamanda Harvard Business School’da PLD
(Program Leadership Development) programını da başarıyla tamamlamış bir
sektör profesyoneli.
Microsoft Türkiye’de Yeni Atama
Yeni başlayan bir dava sürecine göre Amazon’un
California’daki çalışanları yeterli yemek molası-
na sahip değiller. Bu yüzden çalışanlar konuyu
mahkemeye taşıdılar. Bu dava süreci bir toplu dava
olarak gelişecek ve sonuçta bir kazanım olursa
tüm çalışanlar kazanacaklar. İlk olarak söz konu-
su davanın başvurusu San Francisco mahkeme-
sine Şubat ayına kadar uzuyor. Firmanın eski bir
çalışanı olan Lovenia Scott konu hakkında detay-
ları paylaştı. Scott, firmanın zorunlu 30 dakikalık
yemek molasını çalışanları için planlamadığını
iddia etti. Bununla birlikte yemek molalarına çık-
tıklarında iletişim cihazlarını göz önünde tutarak
tetikte olmaları istendiğini bildirdi. Bu sebep-
le bazen molalarının yarıda bölündüğü de dava
iddiaları arasında yer alıyor. Çalışanların mesai
dışında işverenleri bekliyor olması için ödeme ya-
pılması durumu başka davalara da konu olmuştu.
2014 yılında bir Amazon deposunda çalışan işçiler
çantalarının dışarı işyerinden ayrılırken aranması
nedeniyle bekledikleri süre için ödeme alma hakkı
kazanmıştı.
Amazon Çalışanları Yeterince Mola
Vermediği İçin Şirketi Dava Etti
haberler
16
haberler
Kripto para dünyası son dönemlerde tahmin edi-
lenden çok daha fazla talep gördü. İnsanlara kat
kat kazanç imkanı sunan bu dijital para sistemi ne
yazık ki dolandırıcıların yeni hedefi oldu. Bugüne
kadar çok çeşitli dolandırılma hikayeleri ortaya
çıktı. Dijital para sistemleri ile insanları dolandıran
yeni bir şebeke yakalandı. Gelen son detaylara göre
İstanbul Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü
8 kişiyi gözaltına aldı. Yaklaşık olarak 12 milyon TL
vurgun yaptıkları tahmin ediliyor. Bugüne kadar
yapılan en büyük Bitcoin vurgunlarından bir tanesi
olduğunu söyleyebiliriz. İstanbul merkezli dolan-
dırıcı çetesi kimsenin gözünün yaşına bakmadı.
Günümüzde insanlar kısa yoldan hızlı bir şekilde
zengin olmaya çalışıyor. Bu durum hem dolandırıl-
maları hem de bazı şebekelerin eline düşmelerine
neden oluyor. Kripto paralar kısa bir süre içerisinde
en az 5 kat artabiliyor. Hiçbir yatırım türü böylesine
kısa bir süre içerisinde yüksek gelir elde ettiremiyor.
Kripto paraların sağladığı yüksek gelir imkanı aynı
zamanda dolandırıcıların ilgisini de çekiyor. Yapı-
lan çalışmalara göre Türkiye’de özellikle son 1 yıl
içerisinde kripto para dolandırıcılarının sayısı en az
yüzde 40 oranında artış gösterdi. Bu gerçekten de
son derece yüksek bir rakam. Siber suçlarla müca-
dele ekibi konu ile ilgili çalışmalarına devam ediyor.
Kripto para şebekeleri hızlı bir şekilde yakalanıyor.
İnsanları kandıran ve toplamda 12 milyon TL hası-
lat elde eden bu şebeke 3 farklı ilde faaliyet yürütü-
yordu. Bu illerde yapılan eş zamanlı operasyon ile
birlikte 8 kişi yakalanarak emniyete götürüldü.
Bitcoin Çetesi Dolandırıcılığın
Zirvesine Çıktı
Intel’in yeni CEO’su ve tecrübeli mühendis Pat Gelsin-
ger gelecek adına önemli açıklamalar yaptı. Açıklamaya
göre firmanın yeni odağı “silikon üretiminde lider olmak”
olacak. Böylece firma gelecekte kendi çiplerini yine kendi
üretmeye başlayacak. Ayrıca bu fabrikalar başka çip firma-
larının üretimlerini de karşılayacak. Bu yeni karar sadece
çip üretiminde yaşanan yetersizlikten kaynaklanmıyor.
Intel gelecekte bu sektörün 2025 yılında 100 milyar dolar
değerine ulaşacağı görüşünde. Yaşanan yoğun silikon ta-
lebini göz önüne alırsak Intel gibi bir devin işin mutfağına
girmesi çok önemli. Bu gelişme firmanın doğrudan rakibi
AMD ve ekran kartı piyasasına girmesiyle rakip haline ge-
len Nvidia’nın bile ilgisini çekecektir. Daha doğrusu Intel
bu rakiplerinin de kendine müşteri olmasını sağlamak zo-
runda. Sadece kendi talebini karşılamak bu sektöre girişte
vadettiği geliri sunmaya yeterli olmayacaktır. Eğer işler
yolunda giderse AMD işlemciniz artık Intel üretimi olabi-
lir. Bu gerçekten kulağa oldukça ilgi çekici geliyor. Tabii ki
işlerin nasıl ilerleyeceğini hep beraber bekleyip görmeli-
yiz. Intel bu resmi değiştirmekte kararlı görünüyor. Firma
şu anda halihazırda ABD’de İrlanda’da ve İsrail’de fabrika-
lara sahip durumda. Asya’nın silikon üretimindeki bu ağır-
lığı sadece tedarik ve ekonomik olarak önem taşımıyor.
Bununla birlikte, ABD ulusal güvenliği sebebiyle de artık
teknolojinin eli ayağı olan çip üretimini uzak bir kıtaya bu
kadar teslim etmek istemiyor. Huawei ile yaşanan rekabet
bunun sadece bir ayağı lakin ABD’nin asıl niyeti Asya’ya
olan bağımlılığı en aza indirmek. Çünkü bu durum Asya
hükümetlerine ABD’ye karşı hamle imkanı sağlıyor. Intel
çip üretme işine gerçekten ciddi bir yatırım yapmaya ha-
zırlanıyor. Firma ilk olarak Octollio, Arizona’daki yerleşke-
sini büyütmeyi amaçlıyor. Bununla birlikte iki yeni fabrika
daha kurulacak.
Intel Çip Fabrikası Açıyor
TSMC’ye Rakip Olacak
17
Teknoloji devleri içerisinde yer alan Qualcomm Switch
benzeri oyun konsolu ile gündeme geldi. Ortaya çıkan
son detaylara göre bu cihaz Android ile çalışacak. Qu-
alcomm daha çok çip üreticisi olarak biliniyor. Bugüne
kadar oyun konsolu geliştirme alanında herhangi bir
çalışma yürütmeyen bu firma, yeni bir alana girmeye
hazırlanıyor. Gelen son detaylara göre oyun dünyası ile
entegre olmaya çalışacak. Bu aralar oyun sektörü zaten
ciddi bir yükseliş yakaladı. Microsoft ve Sony bu alanda
iyi işler çıkarıyor. Qualcomm gibi bir çip üreticisi oyun
sektöründe bazı avantajlara sahip olabilir. Mesela
normal şartlarda ciddi bir problem olan oyun konsolu
çipi üretmek onlar için daha kolay olacaktır. Ayrıca bazı
özellikler bakımından diğer oyun konsollarına göre
daha üst seviyeye çıkabilirler. Qualcomm tarafından
geliştirilmesi planlanan bu cihaz bazı önemli özellik-
lere sahip olacak. Mesela Android 12 işletim sistemi
ile çalışacak olması büyük bir önem taşıyor. Ayrıca 5G
ile uyumlu olacağını söyleyebiliriz. Ekran çözünürlüğü
bakımından 1080p tercih edilecek. Böyle bir çözünür-
lük zaten birçok oyuncu için yeterli olacaktır. Ekranın
özellikleri bakımından 6.65 inç olması bekleniyor. Ayrı-
ca aktif bir soğutması ve akıllı telefon gibi ses çıkarma-
sı bekleniyor. Bu özelliklere sahip olan Android oyun
konsolu çeşitli oyun deneyimleri sunacak. Şirketin
üreteceği bu yeni oyun konsolu aynı zamanda donma-
lara karşı tedbirli olacak. Şirket şimdilik kendisini böyle
bir alanda görmeyi amaçlıyor. Elbette henüz rekabetin
nereye doğru gideceği bilinmiyor. Fakat Qualcomm
gibi bir firma genellikle uzun süreli projeler geliştirir.
Böylece onun oyun sektöründe uzun bir süre daha
kalacağını ifade edebiliriz. Gelen son detaylara göre
oyun konsolu ABD’den 430 dolar seviyesinden satışa
sunulacak. Türkiye’ye geldiğinde en düşük 4.200 TL ile
satışına başlanacağını söyleyebiliriz.
Qualcomm Switch Benzeri Oyun Konsolu Geliştiriyor
Türk Telekom’un az gören çocuklar için hayata geçirdi-
ği ’Günışığı’ projesi kapsamında geçtiğimiz yıl ‘Sanatın
Günışığı Atölyeleri” ile başlayan program, bu yıl “Sana-
tın Günışığı Eğitim Programı’ adı altında sanat eğitimi
vermeye devam edecek. Günışığı çocuklarına yönelik
düzenlenen atölyelere ek olarak ‘Çevrimiçi Müze Tur-
ları’ ile zenginleşen program, İstanbul Modern Sanat
Müzesi iş birliğiyle yıl boyunca 10 atölye çalışması ve 4
çevrimiçi müze turu olarak gerçekleşecek. Türk Telekom
insan odaklı yaklaşımıyla sosyal sorumluluk faaliyetlerine devam ediyor sanat eğitimi bunlardan sadece bir
tanesi. Türk Telekom’un Engelsiz Yaşama Derneği (EyDer) ile birlikte hayata geçirdiği ‘Günışığı’ projesi kapsa-
mında az gören çocuklar sanatla buluşuyor. Türk Telekom ve İstanbul Modern iş birliğiyle hazırlanan Sanatın
Günışığı Eğitim Programı’nda Günışığı Çocukları’na çevrimiçi sanat eğitimleri verilecek. Eğitimler kapsamında
atölye çalışmalarının yanı sıra çevrimiçi müze turları da düzenlenecek.Belirlenen kontenjan çerçevesinde Türk
Telekom çalışanlarının çocuklarının da katıldığı eğitimlerde, çocukların, engelli ve engelsiz akranlarıyla sanat
eğitimi yoluyla kaynaşması hedefleniyor. Sanat tarihi ve sanatçılar hakkında bilgi sahibi olan çocuklar, çevri-
miçi atölyelerde kendi çalışmalarını oluştururken yaratıcılıklarını geliştirme fırsatı buluyor. Çocuklar ayrıca
düzenlenen sanat atölyeleri ve çevrimiçi müze turlarında İstanbul Modern Sanat Müzesi Koleksiyonu’nda yer
alan eserleri de tanıma fırsatı elde ediyor.
Türk Telekom’dan
Çocuklara Sanat Eğitimi
haberler
18
röportaj
Dünyada ve Türkiye’de yatırımlarına tüm hızıyla devam eden TCL
firmasının Mobil Türkiye Ülke Müdürü Serhan Tunca ve Mobil Türkiye
Pazarlama Müdürü Arzu Topuz ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirildik.
Dünyadaki iki AMOLED ekran
üreticisinden biri olan TCL ile özel
röportaj gerçekleştirildik. Bakın
TCL Türkiye’de neler yapıyor
TCL’in Türkiye’deki faaliyetlerini ve çalışmalarını
TCL Mobil Türkiye Ülke Müdürü Serhan Tunca ve
TCL Mobil Türkiye Pazarlama Müdürü Arzu Topuz’a
soracağız. Sizlerden Türkiye’deki detayları öğrenmek
istiyorum. TCLTürkiye’deki çalışmalarından bahsede-
bilir misiniz?
Serhan Tunca: TCL çatısı altında büyüme eğilimi içeri-
sinde olsak da Türkiye’deki maceramız Alcatel markası
ile başladı. Türkiye’de beşinci senemizi doldurduk. O
dönemden beri de pazardaki dinamiklere ve rekabete
uyum gösteren ve büyüyen bir üretici konumunda olduk.
Pazar payları dönemden döneme, kategoriden kategori-
ye değişiyor ama bu geçtiğimiz 5 sene içerisinde Alcatel
markasında hem cep telefonu hem tablet tarafında çok
başarı sağladık.
2020’de IDC’nin resmi rakamlarına göre Türkiye’nin ikin-
ci tablet markası haline geldik. Hatta GFK’nın son rapo-
runa göre Alcatel ile operatör kanalı satışlarında birinci
tablet markası olduk. Bu sadece pandeminin yarattığı bir
ihtiyaç değil, biz yıllardır tablet kategorisinde güçlü bir
oyuncu olarak yer alıyoruz. Müşteri bazında oluşturdu-
ğumuz güvenden kaynaklı hem bireysel kanalda hem de
kamu ve kurumsal kanaldaki iş birlikleriyle ciddi bir ivme
yakaladık.
Bu beş sene içerisinde Alcatel’in ürün gamında telefon,
giyilebilir teknoloji ve modem de bulunuyordu. Alcatel’in
bütçe dostu cep telefonlarıyla genel pazarda zaman za-
man yüzde 2’nin üzerine çıktığımız, kanal bazında yüzde
10’a çıktığımız iş birliklerimiz oldu. Pandeminin ihtiyacı
ve bizim uzun zamandır bulunduğumuz mobil modem
kategorisinde ciddi bir büyüme gerçekleştirdik.
Türkiye’nin en büyük operatörünün ürünlerini biz üreti-
yoruz. Yakın zamanda bu ürünlerde diğer operatörlerle
de iş birliğimiz başlayacak. 2020 yılında sadece operatör
değil, Alcatel markalı ürünlerle zincir mağazalar aracılığı
ile de müşterilerimize ulaştık. 2020’nin içinde TCL’in TCL
markası adıyla da büyümesi heyecanı bizim için başladı.
Burada her şey sadece TCL adı altında olmayacak, Alcatel
de bizim markamız.
Bildiğiniz üzere TCL’in yıllarca Alcatel, Blackberry ve
Palm ile yönettiği çoklu marka stratejisi var. Yeni bir stra-
teji olarak teknolojiyi de yüksek kullandığımız TCL ailesi
yaratma stratejimiz oluştu. Bu, cep telefonu ürünleriyle
başladı. Cep telefonunda Kasım 2019’da TCL Plex ile ilk
lansmanı yapmıştık. Vodafone ile iyi bir satış performan-
sıyla pazara giriş yaptık.
TCL
Mobil
Türkiye
Ülke
Müdürü
Serhan
Tunca
19
2020 yılında pandemi zorlayıcılığı olsa da Avrupa’da yeni
başlayan bir marka için güzel işler yaptık. Türkiye Avru-
pa’da İngiltere, İspanya, İtalya ve Fransa ile birlikte beş
odak ülkeden birisiydi. Bu beş ülke içerisinde satış per-
formansı bazında birinci olarak 2020’yi kapattık. Tabii ki
pandemiden dolayı bazı şeyleri öteledik, lansman yapa-
madık. Ama bu dönem de bizim için çalışma ve 2021 için
sağlam planlar yapma zamanı oldu.
2020 performansında da hem adette, hem ciroda hedef-
lerimizi gerçekleştirdik. Burada da zorluklarla nasıl baş
edebileceğimizi gördük. Kapanan mağazalara karşılık
kapanmayan mağazalara ve online kanala odaklandık.
Kamu tarafında çok fazla B2B ihalesi aldık. 2021 bizim
için daha önemli ve bunun yanında heyecanlı olduğumuz
bir yıl. 2021 yılında hem iddialı hem de birden çok kate-
goride ürünlerimizin olduğu bir sene olacak.
2021’in ilk çeyreği içerisinde son kullanıcılarımıza mobil
dünyada sadece cep telefonu değil tabet ve ses ürün gru-
bu ürünlerimizi de sunacağız. Eylül 2020’de televizyon
satışlarımız da başlamıştı. Son kullanıcı elektroniğindeki
rakiplerimiz gibi müşterilerimize her ürün dikeyinde
çözüm sunan bir marka haline geldik.
Son dönemde yaşanan uzaktan çalışma ortamına
Kobiler hazırlıksız yakalandı. Kobilerin ağ
güvenliğini sağlaması için tavsiyeleriniz neler?
Biraz önce değindiğimiz gibi VPN bağlantı ve güvenlik
duvarı olmazsa olmaz önlemlerin başında geliyor. Uzak-
tan erişim için ofis ağında mutlaka iyi yapılandırılmış,
maksimum güvenlik ortamı sağlayan, 5651 sayılı mev-
zuatları ile uyumlu olacak şekilde yapılandırılmış uygun
bir firewall (güvenlik duvarı) cihazı kullanmak gerekiyor.
Bunun dışında tüm şirket personelinizin kurum güvenlik
politikalarına uymasına dikkat etmelisiniz. Kurum ağına
uzaktan erişecek bilgisayarların işletim sistemi yamaları
tam ve antivirüs yazılımlarının güncel olup olmadığını
kontrol etmelisiniz. Ayrıca çalışanlarınızın yetkileri doğ-
rultusunda yalnızca erişmesi gereken sistemlerle bağ-
lantıda olduğundan emin olmanız gerekir. Böylesi küçük
gibi görünen detaylar atlandığında ağ güvenliğini ciddi
anlamda tehdit etmiş oluruz.
Geçtiğimiz dönemde globalde tanıttığınız aksesuar
ürünleriniz 2021 yılında Türkiye’ye gelecek diyebilir
miyiz?
Arzu Topuz: Evet. Aslında Alcatel’de izlediğimiz strateji-
yi TCL’e de taşıyor olacağız. Pazarda, Alcatel markasıyla
telefon, tablet, modem gibi farklı ürün kategorilerinde
ürünlerimiz ile yer alıyoruz. Şimdi aynı stratejiyi TCL
markasıyla telefon ve tablet kategorilerinin yanında ses
grubu ürünleri ve aksesuarları da getirerek izliyor olaca-
ğız. Amacımız TCL markamızla ekosistemi tamamlamak.
Üretim için üretim bandı olan bir firmayla mı anlaşa-
caksınız? Yoksa kendiniz mi bant kurmayı planlıyor-
sunuz?
Serhan Tunca: Buradaki pazarın da büyümesine se-
bep olacak şeylerden bir tanesi de fiyat olacak. 2020
Mayıs ayından beri bir gözetim uygulaması var. And-
roid modellerde fiyat bantları 3.000 – 4.000 TL arasına
sıkıştı. Vergi dilimlerinden dolayı fiyat farkları üründen
ürüne değişecektir. Gözetimden dolayı şu anda sabit bir
vergi uygulanıyor. Ortalama olarak 3.500 TL fiyatı olan
bir ürünün artık 2.000 – 2.500 TL bandına oturmasını
öngörüyoruz. Buradaki üretimin getirdiği avantajı son
kullanıcıya yansıtacağız. Bizim gayemiz üretimden bir
karlılık sağlamak değil, tamamen son kullanıcıya fayda
sağlamak.
Bu yüzden minimum karlılıklarla çalışıyoruz. Türk
kullanıcısının yüksek teknolojiye ulaşılabilir fiyatlarla
erişmesini istiyoruz. Gözetimden önce de bizim mot-
tomuz aslında buydu. Her üretici Türkiye’de üretim
yaptığından da bunu korumayı ümit ediyoruz. Biz yine
iyi ürünü uygun fiyata sunma gayesi içerisinde olacağız.
Sonuç olarak kullanıcılar ürünleri yüzde 25’e yakın daha
uyguna satın alacaklar diyebiliriz.
Röportajımızın devamına aşağıdaki
bağlantıdan veya QR kod ile
ulaşabilirsiniz.
https://www.btgunlugu.com/dunya-
daki-iki-amoled-ekran-ureticisin-
den-biri-olan-tcl-ile-ozel-roportaj/
TCL
Mobil
Türkiye
Pazarlama
Müdürü
Arzu
Topuz
20
Xiaomi, akıllı dünyaya güç veren partneri Sal-
comp ile Türkiye’de üretime başlayacağı dördün-
cü fabrikasını, düzenlenen basın toplantısı ile
resmi olarak açtı. Xiaomi ve iş ortağı Salcomp’un
yaklaşık 30 milyon Dolarlık yatırımla, 14 bin met-
rekare arazi üzerinde kurduğu bu fabrika, yıllık 5
milyon üretim kapasitesiyle 2 bin kişiye de istih-
dam sağlayacak. Yıllık 10 milyonun üzerinde cep
telefonu satışının gerçekleştiği; Avrupa, Rusya ve
Ortadoğu pazarlarının birleşme noktası Türkiye,
akıllı telefon üreticileri için bölgenin üretim üssü
olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Basın top-
lantısına Xiaomi Ortadoğu Başkanı Ronnie Wang,
Xiaomi Türkiye Ülke Müdürü Vincent Chang,
Salcomp Kıdemli Başkan Yardımcısı Travel Xue,
Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakan
Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Sanayi ve Tek-
noloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurulu Başkanı Ömer
Abdullah Karagözoğlu, Cumhurbaşkanlığı Yatırım
Yurt Dışı Faaliyetler Daire Başkanı Furkan Kara-
yaka, İstanbul Yatırım Ofisi Başkanı Nihat Narin,
Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli ve Avcılar
Kaymakamı Kemal İnan gibi isimler katıldı.
Haberimiz detaylarına aşağıdaki bağlantıdan
veya QR kod ile ulaşabilirsiniz.
https://www.btgunlugu.com/
xiaomi-ve-is-ortagi-salcomp-tur-
kiyeye-30-milyon-dolar-yati-
rim-yapti-peki-yatirim-sonra-
si-neler-olacak/
Xiaomi ve Salcomp Türkiye’ye 30
Milyon Dolar Yatırım Yaptı
Yapay zeka destekli teknolojiler, İngilizcesiyle Artificial
Intelligence ya da kısaltılmış haliyle AI, günümüz ve ge-
leceğin dünyası için kaçınılmaz gerçeklerden bir tanesi.
Yapay zeka destekli ürünler, hem özel yaşantımız hem
de iş yaşantımızı daha iyi konuma getirebilme potansi-
yeline sahip. Dolayısıyla da artık şirketlerde geleneksel
çözümler değil de, AI destekli çözümlerin benimsenmesi
önemli. Bunun için de artık yeni nesil elemanlara ihtiyaç
var. Stanfords 2021 Yapay Zeka İndeksi verileri, global
çapta yapay zekâ yatırımlarının toplam boyutunun 67
milyar dolara ulaştığını bildiriyor. Son yıllarda bu konu
üzerine ciddi yatırımlar söz konusu. Fortune 500 liste-
sinde yer alan firmaların %77’lik diliminin CEO’ları da AI
tarafına yönelik ciddi hazırlıklar yapmaya başladı bile.
Araştırmalar önümüzdeki dönemde AI destekli iş model-
lerinin geleneksel iş modellerine kıyasla daha sorunsuz,
dolayısıyla da daha kâr getirici yapıda olacağını gösteri-
yor. Burada da “Ürün Sahibi” değil, “Yapay Zekâ Destekli
Ürün Sahibi”, yani AI desteğini arkasına alan çalışanların
daha başarılı olacağı düşünülüyor. Geleneksel bir çalışan;
Kendi iş düzenini oluşturarak değer belirleyebilir, müş-
terilerin talepleri doğrultusunda seslerini duyurabilir,
geliştirici ekiple bağlantılı olabilir ve paydaşlarla iletişim
halinde kalabilir. Bunlar gerçekten güzel detaylar, ama…
Yapay zekâ desteğini arkasına alan bir çalışan, yukarıda
sayılan detaylara ek olarak yapay zekâ destekli çözümler
üretebilir. Yapay zekâ kullanımının artı ve eksi yönlerini
saptayarak buna göre iş düzeni belirleyebilir ve bunlar
doğrultusunda başarılı sonuçlara imza atabilir. Baktığı-
mızda, Machine Learning gibi bir detay, bize daha önce
üretilemeyecek kalitede ürünlerin üretilmesi imkânını
sunuyor. Sanal asistanlardan tutun da sürücüsüz otomo-
billere, medikal teşhise kadar yapay zekâ kullanımının
önemi çok büyük.
Daha Fazla Yapay Zeka Ürün
Geliştiricisine İhtiyacımız Var
haberler
21
Oyun ve Espor Ajansı Gaming in Turkey’in 5 yıldır düzenli olarak
hazırladığı ve her yıl merakla beklenen ‘Türkiye Oyun Sektörü 2020
Raporu’ yayımlandı.
Türkiye Oyun Sektörü
Büyüklüğü 880 Milyon
Dolara Ulaştı
Birçok sektörde olduğu gibi artan yatırımlarla birlik-
te Türkiye, dünya oyun sektöründe de adını sıkça söz
ettirmeye başladı. Peak Games ve Rollic Games’in Zynga
tarafından 1,8 milyar dolar ve 168 milyon dolar ile satın
alınması, yılın en önemli gelişmeleri olurken, 2020’nin
dokuz aylık döneminde oyun sektöründe gerçekleşen
hisse satışı işlemleri yaklaşık 2 milyar dolarlık hacim
yarattı. Tüm bu gelişmeler, oyun sektörünü en fazla
yatırım alan sektör konumuna taşıdı. Ayrıca Türkiye,
dünya oyun pazarındaki yerini 18’inci sırada tamamladı.
Türkiye’deki Yetişkinlerin Yüzde 79’u Mobil Oyun
Oynuyor
Pandemi etkisi altında geçen 2020 yılında daha önce hiç
oyun oynamayan kişiler dahi oyun oynadı. Hypecasual
oyunlar yeni oyuncular için trend olurken, hardcore
oyuncular bir önceki sene olduğu gibi; Battle Royale,
FPS, Strateji ve MOBA oyunlarını tercih etti. Her kitle-
nin sevebileceği türdeki Among Us, Fall Guys gibi casual
oyunlar dönemsel olarak sektöre damga vurdu. Offline
etkinlikler yerini online turnuvalara devrederken sayısız
turnuva oyuncular ve aynı zamanda markalar için yeni
bir dünya yarattı. Raporun bir diğer çarpıcı detayı ise
Türkiye’deki yetişkinlerin yüzde 79’unun mobil oyun
oynaması oldu.
Oyun Oynama Süreleri Yüzde 30 Arttı
Pandemi döneminde oyun oynama süreleri yüzde 30
oranında arttı. Yine aynı dönemde, dünyanın en büyük
oyun dağıtım ağı ve platformlarından biri olan Steam’de
önceki aylarda anlık aktif kullanıcı sayısı 23 milyonu
geçerek tüm zamanların rekorunu kırdı. Yoğunluk artışı
sadece Steam’de değil tüm oyun platformlarında ve
oyunlarda gerçekleşti.
Türkiye En Çok Macera ve Aksiyon Oyunlarını
Seviyor
Rapor, Türkiye’deki mobil oyuncuların sevdiği
oyunlar hakkında da bilgiler veriyor. Türkiye’nin en
sevdiği oyun türü olarak yüzde 49,2 ile ilk sırada
aksiyon ve macera oyunları yer alırken ikinci sırada
yüzde 46,2 ile puzzle, üçüncü sırada yüzde 45,7 oran
ile yarış oyunları bulunuyor.
Google Play’de 171 bin 986 oyun yayıncısı arasında 2
bin 689 Türk yayıncı bulunuyor. 439 bin 890 oyunun
bulunduğu platforma Türk yayıncıların sunduğu 8
bin 55 oyun yer alıyor. Türk yayıncıların oyunlarının
ortalama puanı 5 üzerinden 3,94 olarak göze çarpı-
yor. Bu doğrultuda Türk yayıncılarının, mobil oyunla-
rın genel ortalaması olan 3,76’dan daha iyi sonuçlar
aldığı sonucu çıkıyor. Türk yayıncıların oyunlarının
sadece yüzde 18’i hem Google Play hem de App Sto-
re’da yer alıyor.
özel haber
12
röportaj
Genel Yayın Yönetmenimiz Ali Yavuz Şahin sordu, Zyxel Networks Kanal
Satış Müdürü Ömer Faruk Erünsal cevapladı.
Kurumlar Ağ Güvenliği
Konusunda Nasıl Hareket Etmeli?
Koronavirüs sebebiyle bizler dahil birçok çalışan
ofislere gitmeden uzaktan çalışma prensibini
benimsemiş durumda. Uzaktan çalışma için stan-
dart internet bağlantılarını kullanıyoruz. Bu ağ
bağlantıları güvenli mi? Verilerini korumak isteyen
şirketler veya işverenler nasıl hareket etmeli?
Ülkemizde ve tüm dünyada sağlık krizini fırsat bilen
siber korsanlar, atak sayısını artırdı. Bu nedenle ev ofis
çalışanlarının VPN bağlantı seçenekleri ile kendilerini
güvence altına almaları gerekiyor. Kurumlara ilk etapta
çalışanlarını kendi sunucularına ya da programlarına
yönlendirebilmek için VPN yani sanal özel ağlar kur-
malarını tavsiye ediyoruz. Siber korsanların ana hedefi
haline gelen evden çalışan beyaz yakalıların, VPN bağ-
lantı ile güvenlik risklerini en aza indirmesi mümkün.
Siber saldırganların öncelikle güvensiz ağlar üzerinden
çalışan kurum çalışanlarını hedef alıyorlar.
Güvenlik Duvarı ve VPN Kullanmayanlar Büyük
Risk Altında
VPN (virtual private network- sanal özel ağ), sizi her-
hangi bir mekandan; olmadığınız bir yerdeki fiziksel
bir ağa, uzaktan bağlayan bir teknolojidir. Uzaktan
şirketinize bağlanmanın en güvenli ve kolay yolu olan
VPN, internet üzerinden bulunduğunuz yer ile çalıştı-
ğınız şirket arasında sanki sanal bir kablo varmış gibi
size tüm kurum kaynaklarına erişim imkanı sunar. VPN
çözümleri bilgisayarınıza özelleşmiş bir ağ sürücüsü
kurar ve bu noktada sanal bir ağ bağdaştırıcısı gibi ha-
reket ederek size karşıdaki ağdan bir IP numarası verir.
Bu sayede izin verilen uygulamalara veya yerel adresle-
re erişebilirsiniz.
Kurumlara siber korsanlarla mücadelede yapay ze-
kadan destek almalarını tavsiye ediyoruz. Güvenlik
endişesine karşı iyi yapılandırılmış bir firewall cihazı
kullanmak çok önemlidir. Zyxel’in yapay zeka enteg-
reli, çok katmanlı koruma sağlayan ATP Serisi ZyWall
Firewall cihazları, ileri seviye VPN özellikleri (SSL VPN
& IPsec VPN) ile uzaktan çalışan personeli merkez
ofislerine güvenle bağlar. Mobilite günümüzün iş
dünyasındaki en önemli kavramlarından bir tanesi.
Mobil çalışanların şirket ağına ve bilgilerine her zaman
her yerden ulaşabilmesi de kritik önem taşır. Ancak bu
bağlantının güvenli olması da hem kurumlar hem de
çalışanlar için son derece hassas bir konudur.
Öte yandan kurum çalışanlarının uzak erişim bağlantı
bilgilerini kimseyle paylaşmamaları gerekmektedir.
Ayrıca eski şirket çalışanlarının VPN parolalarını devre
dışı bırakmayı ihmal etmeliyiz. Bu iki konu zaman za-
man ihmal edilmektedir.
Zyxel olarak güvenlik alanında sunduğunuz
ürünler neler?
Zyxel olarak uçtan uca ağ güvenliği çözümlerimiz
bulunmakta. Her ölçekten kurumun iş ihtiyaçlarını
karşılayan farklı kapasitede güvenlik duvarlarımız ile
kurumların veri güvenliğini garanti altına almayı he-
Ömer
Faruk
Erünsal
Zyxel
Networks
Kanal
Satış
Müdürü
22
13
defliyoruz. Öte yandan güvenlik alanında son dönemde
McAfee firması ile iş ortaklığı yaptık. McAfee güvenlik
yazılımı çözümünün Zyxel’in ATP serisi güvenlik duva-
rı ürün ailesine entegrasyonu ile işletmelerin bilgisayar
ağlarında üst düzey güvenlik garanti altına alınmış
olacak. Tek bir cihaz üzerinden üstün koruma avantajı
elde edebilecek olan işletmeler, siber korsanların saldı-
rılarına karşı üst seviyede önlem almış olacaklar.
Büyük küçük her ölçekten firma için üstün koruma sağ-
layan ATP güvenlik serisi, aileye eklenen iki yeni üye ile
büyümeye devam ediyor.
Hepsi bir arada çözüm mantığı ile işletmeleri si-
ber korsanlara karşı koruyan ZyWALL ATP100W ve
ATP700, bilinen ve bilinmeyen tüm ataklara karşı
önlem alıyor. Yapay zeka entegreli, çok katmanlı yapı-
sı, bulut tabanlı sandboxing özelliği ile ATP güvenlik
serisi, kurumların iş sürekliliğine de katkı sağlıyor.
ATP Ürün Ailesi, geleceğin bilinmeyen ataklarına karşı
derinlemesine savunma imkanı ile tüm gelişmiş teh-
ditlere karşı kusursuz koruma imkanı sunuyor. Gü-
venlik çözümünün “akıllı bulut” sistemi, işletmelerin
iş yükünü de hafifletiyor.
Sandboxing (Korumalı Alan), geleneksel statik güvenlik
mekanizmasının algılayamayacağı yeni zararlı yazılım
türlerini tanımlamak için bilinmeyen dosyalar içeren ve
sıfır gün (zero day) saldırılarına karşı koruma sağlayan
yalıtılmış bir bulut ortamıdır. ZyWALL ATP güvenlik
çözümü; hem hızlı, hem de akış modları ile eşzamanlı
olarak kötü amaçlı yazılımlara karşı önlem alır. Ürü-
nün yapay zeka entegreli hızlı modu, üst düzey tehdit
istihbaratı sağlamak için sürekli genişleyen bulut veri
tabanından yararlanırken, akış modu ise ayrıntılı ve
kapsamlı bir derin analiz için imza tabanlı bir verita-
banı kullanır. Yeni hibrit mod ise bu iki modu bünye-
sinde barındırıyor. Böylece siber saldırılara karşı en üst
seviyede koruma sağlanmış olur. Küçük ve orta ölçekli
işletmeler için Zyxel ZyWALL Serisi ATP -Gelişmiş Teh-
dit Koruma Güvenlik Çözümünün; ATP100, ATP100W,
ATP200, ATP500, ATP700 ve ATP800 gibi farklı seçe-
nekleri bulunmaktadır.
Bu ürünler kimlere hitap ediyor?
Zyxel Networks olarak farklı kapasitede ağ güvenliği
çözümümüz bulunmakta. KOBİ’leri ve küçük ofisleri
adresleyen ürünlerimiz olduğu gibi daha büyük öl-
çekli şirketlere yönelik geliştirdiğimiz ürünlerimiz de
mevcut. Kurumlar geniş ürün ailemizden iş ihtiyaçla-
rına ve yapılarına göre alternatif seçenekleri değerlen-
direbilirler. Bunun dışında Bulut tabanlı Nebula ürün
ailemiz de bir diğer alternatif olarak değerlendirilebilir.
Pazarda mevcut olan birçok bulut tabanlı çözüm sadece
kablosuz ağlara odaklanırken Zyxel Nebula bunun ak-
sine, tek noktadan yönetim anlayışı ile kablosuz erişim
noktaları (AP), ağ anahtarları ve güvenlik ağ geçitlerini
kapsayan komple hizmet sunuyor. Nebula, karmaşık
olmayan kredi tabanlı ve isteğe bağlı lisanslama mode-
liyle, işletmelerin teknik uzmanlık ya da danışmanlık
ücretleri gibi gizli maliyetlerin endişesi taşımadan
bulut teknolojilerinin tüm avantajlarından yararlan-
masına olanak tanıyor.
Son dönemde yaşanan uzaktan çalışma ortamına
Kobiler hazırlıksız yakalandı. Kobilerin ağ
güvenliğini sağlaması için tavsiyeleriniz neler?
Biraz önce değindiğimiz gibi VPN bağlantı ve güven-
lik duvarı olmazsa olmaz önlemlerin başında geliyor.
Uzaktan erişim için ofis ağında mutlaka iyi yapılandı-
rılmış, maksimum güvenlik ortamı sağlayan, 5651 sayılı
mevzuatları ile uyumlu olacak şekilde yapılandırılmış
uygun bir firewall (güvenlik duvarı) cihazı kullanmak
gerekiyor. Bunun dışında tüm şirket personelinizin
kurum güvenlik politikalarına uymasına dikkat etme-
lisiniz. Kurum ağına uzaktan erişecek bilgisayarların
işletim sistemi yamaları tam ve antivirüs yazılımlarının
güncel olup olmadığını kontrol etmelisiniz. Ayrıca ça-
lışanlarınızın yetkileri doğrultusunda yalnızca eriş-
mesi gereken sistemlerle bağlantıda olduğundan emin
olmanız gerekir. Böylesi küçük gibi görünen detaylar
atlandığında ağ güvenliğini ciddi anlamda tehdit etmiş
oluruz.
Röportajımızın devamına aşağıdaki
bağlantıdan veya QR kod ile
23
ulaşabilirsiniz.
https://www.btgunlugu.com/uzma-
nindan-cevaplar-kurumlar-ag-guven-
ligi-konusunda-nasil-hareket-etmeli/
25
25
Bulut yerlisi deyimi son dönemde özellikle bulut sağlayıcıları tarafından
çok sık kullanılmaya başlandı. Genel kullanımda, "Cloud Native", bulut
bilişim teslim modelinin avantajlarından yararlanan uygulamaları
oluşturmaya ve çalıştırmaya yönelik bir yaklaşım olarak karşımıza çıkıyor.
Bulut Yerlisi (Cloud Native)
Nedir? Yazılım Geliştirmenin
Modern Yolu ve API Ekonomisi
P
eki, Bulut yerlisi ile nasıl uygulamalar
oluşturulur ve nerede dağıtılır? Bu sorunun
cevabının kısa yanıtı şöyle olabilir, bulut
yerlisi tabanlı uygulamaların şirket içi bir
veri merkezinin aksine genel bulutta yaşadı-
ğı anlamına gelir.
Cloud Native Computing Foundations’a (CNCF) göre,
“Bulut yerel teknolojileri; kurumları genel, özel ve hib-
rit bulutlar gibi modern, dinamik ortamlarda ölçekle-
nebilir uygulamalar oluşturma ve çalıştırma konusunda
güçlendiriyor. Kapsayıcılar, hizmet ağları, mikro hiz-
metler, altyapı ve bildirime dayalı API’ler bu yaklaşımı
destekliyor. Sağlam otomasyonla birleştiğinde, mü-
hendislerin minimum zahmetle sık sık ve öngörülebilir
şekilde yüksek etkili değişiklikler yapmasına olanak
tanıyor.”
Bulut Yerlisinin Faydaları Nelerdir?
Müşterileri kazanma, hizmet verme ve elde tutma
beceriniz, yazılım uygulamaları aracılığıyla hızlı ve
sürekli olarak yeni yetenekler sunmanıza bağlıdır.
Bulut tabanlı geliştirme platformuyla herhangi bir
genel, özel veya hibrit bulut üzerinde yenilikçi, fark-
lılaştırılmış uygulamalar oluşturabilir ve çalıştırabi-
lirsiniz.
Bulut yerlisi uygulamalarının ilk göz çarpan özelliği
esnek olmaları. Uygulama bulut tabanlı olduğu için
herhangi bir donanım, ağ ve yazılım sorunlarından
etkilenmez. Ayrıca uygulamaların yapılandırılması
kolaydır. Değişen çalışma koşullarına ve ortamlarına
hızla adapte olurlar. Uygulamalar, eyleme geçirilebilir
içgörüler sağlamak için ölçümleri ve günlükleri topla-
mak üzere düzenlenebilir. Uygulamalar modülerdir ve
ayrı birimlerde hızlı artımlı değişikliklere izin verir-
ler. Uygulamalar ve konfigürasyonlar, dağıtımların ve
konfigürasyon değişikliklerinin denetlene bilirliğini ve
tekrarlana bilirliğini sağlamak için kaynak kontrollü-
dür. Bunlara ek olarak uygulama dağıtımı ve yönetimi
otomatikleştirilerek yoğun çalışma azaltılır. Ve bu
durum operatörlerin sistemleri bütünsel olarak yönet-
mesine olanak tanır.
Bulut yerlisi uygulamaları oluşturmak, kuruluşların
kültürüne ve süreçlerine, bir bütün olarak sistemin
mimarisine ve yığın genelindeki teknoloji seçimlerine
ulaşan bir zihniyet değişikliğini gerektirir. İster baş-
langıç için bir uygulama sunuyor olun, ister gelenek-
sel bir monolitik yapıyı modernleştiriyor olun, bulut
yerlisi uygulamaları benimsemek, tüketici ve kurumsal
müşterilerinizin verilerini sahip olmadıkları şekillerde
kullanmaları sonucunda kişiselleştirilmiş deneyimler
sunmasına olanak tanır.
Konteyner ve Kubernetes platformu olan Red Hat
OpenShift bulut yerlisi uygulamaların daha kısa sürede
hizmete alınmasını sağlıyor. Red Hat Runtimes ise
bulut yerlisi uygulamaların geliştirilme süreçlerine en
uygun bileşenleri sunuyor. Açık özel veya genel bulutun
oluşturulması ve yönetilmesi için ölçeklenebilir ve gü-
venli bir temel sunan Red Hat OpenStack Platform ile
kurumlar, ürünlerinin hizmete alımı için stabil bir plat-
form yönetirken açık kaynak projelerinin inovasyonla-
rından da faydalanabiliyor. Kullanımı kolay ve herhangi
bir aracı gerektirmeyen BT otomasyon teknolojisi Red
Hat Ansible Automation Platform sayesinde de mevcut
süreçleri daha iyileştirmek, daha iyi optimizasyon için
uygulamaları taşımak ve şirket içindeki DevOps uygu-
lamaları için tek bir dil sunmak mümkün oluyor.
Red Hat OpenShift, bulut yerlisi uygulamaların yanında
Virtualization teknolojisi sayesinde sanal makinelerde
24
26
(VM) yer alan geleneksel uygulamaları da çalıştıra-
biliyor. Ayrıca Service Mesh, Serverless, Pipelines ve
GitOps gibi teknolojileri de barındırıyor.
Bulut Yerlisini Benimseyenlerin Sayısı Önemli
Bir Artış Gösteriyor
İşletmelerdeki uygulamalar, şirket içi merkezli olmak-
tan bulut odaklı olmaya doğru ilerliyor. Dijital dönü-
şüm hedefleriyle yönlendirilen ilk Bulut benimseme,
büyük ölçüde şirket içi veri merkezleriyle doğal olarak
eşleştirildiği için IaaS’yi (Hizmet Olarak Entegras-
yon) kullanıyordu. Mevcut entegrasyon ara yazılımı,
Bulut avantajlarından yararlanmak için IaaS ile yeni-
den dönüştürüldü. Ancak, yalnızca yazılımı yeniden
kurmak bulutun sağladığı esneklik ve değişkenliğin
gerçek avantajlarından yararlanmak için yeterli değil.
Bu durum işletmenin yazılım üzerinde kendi bakım
ve yükseltmelerini yapmak zorunda olduğu anlamına
geliyor.
Bulut Yerlisi Entegrasyon ve Daha Fazlası
Sunucusuz, Hizmet Olarak İşlevler (FaaS), konteyner
tabanlı uygulamalar ve Hizmet Olarak Platformlar
(PaaS) gibi yeni mimariler, entegrasyon için yeni zor-
lukları beraberinde getiriyor. A2A ve B2B entegrasyonu
arasındaki sınırlar, Buluta taşınan kurumsal uygula-
malar veya Hizmet Olarak Yazılım’ı (SaaS) benimseyen
kuruluşlarla giderek bulanıklaşıyor. Uygulamalar daha
akıllı hale geliyor ve verilerini ifşa etmek için API’ler
kullanıyor.
Belirli ERP’lerle veya diğer uygulamalarla konuşan
geleneksel uygulama bağdaştırıcıları artık geçerli değil.
Yeni entegrasyon ara yazılımı, yalın ve hafif olmalı.
Yalnızca uygulamalarla değil, cihazlar ve sensörler gibi
kanallarla ve Chatbotlar, sesli uygulamalar ve yüksek
oranda kişiselleştirilmiş arayüzler gibi akıllı etkileşim-
lerle gerçek zamanlı olarak işletme içinde ve genelinde
veri alışverişi yapacak kadar akıllı olmalıdır.
Bulut yerlisi hizmetleriyle etkileşimde bulunan bu
kanallar, genellikle mikro hizmetler olarak adlandırı-
lırlar. Dahası, mikro hizmetlerle entegrasyon nokta-
larının hacmi, düzenleme ve sorunlar gibi zorluklar
ortaya çıkar. Akıllı bir entegrasyon ara yazılımı, API
Yönetim araçlarının, Hizmet Ağlarının ve gelişmiş
yolların kullanımıyla bu sorunlar çözülebilir. Bunlar,
sunucusuz mimarilerde veya platformlarda buluna-
bilir.
Bu alanda Red Hat Integration geliştiricilere ve mimar-
lara uygulamaları ve sistemleri entegre etmeleri için
bulut yerlisi araçlar sunuyor. Bulut yerlisi geliştirme
için oluşturulan Red Hat Integration sayesinde geliş-
tiriciler yeni hizmet geliştirirken ve entegre ederken
kullandıkları sistemler arasında bağlantı kurmak için
de aynı gelişmiş yapıyı, yönetim ve çalıştırma plat-
formlarını kullanabiliyor.
API Ekonomisi
API ekonomisi, günümüzün dijital ekonomisinde
API’lerin kullanımı etrafında tasarlanan iş modelle-
ri ve uygulamaları kümesini ifade ediyor. Uygulama
programlama arabirimleri (API’ler) aracılığıyla bir
kuruluşun dijital hizmetlerinin ve varlıklarının kont-
rollü bir şekilde ortaya çıkarılmasını içeriyor. API’ler,
ilgili uygulamanın özellik setleri güncellenmiş olsa
bile, bir yazılım uygulamasından çıkarılan verilerin
biçimlendirilmesini ve sonraki uygulamaya güvenli
ve doğru bir şekilde aktarılmasını sağlarlar. Esasen,
iki uygulamanın sorunsuz bir şekilde iletişim kurma-
sına ve birbiriyle veri paylaşmasına izin verir.
API Ekonomisinin İşletmeler Üzerindeki Etkileri
API ekonomisinin nihai amacı, iş kolu hedeflerini
destekleyen ve iş gücü verimliliğini artıran kullanıcı
odaklı uygulamaların oluşturulmasını kolaylaştır-
maktır. API araçları, yazılım geliştirmede her zaman
önemli bir rol oynamış olsa da, günümüzün veri
entegrasyonu talebi, her boyuttaki satıcıları “modü-
ler” olmaya ve karmaşık yazılım bileşenlerini mikro
hizmetler adı verilen daha küçük, kapsayıcıya alınmış
bileşenlere ayırmaya teşvik ediyor. Uzmanlar, yazılım
geliştiriciler entegrasyonun ekonomik avantajlarını
gördükçe, şu anda şirket içinde desteklenen birçok
büyük, monolitik yazılım sisteminin bulutta bulu-
25
27
nan yüksek düzeyde organize edilmiş mikro hizmet
kümelerine ayrışacağını tahmin ediyor.
API ekonomisi ve mikro hizmetlerin kullanımı,
verileri ve hizmetleri daha erişilebilir ve esnek hale
getirir. API’ler etrafında bir iş modeli oluşturarak,
işletmeler API’leri kullanarak hızla ölçeklenebilir.
Bu, üçüncü taraf hizmetlere ve verilere erişerek veya
kendi verilerini ve hizmetlerini başkalarını geliş-
tirmeye ve kullanmaya teşvik eden bir platforma
dönüştürmek için API’ler kullanarak yapılabilir.
McKinsey, “API’ların kurumların gelir elde etmesine,
kâr getiren ortaklıklar oluşturmasına, inovasyon ve
büyüme için yeni yollar açmasına yardımcı olduğu-
nu” belirtiyor. Sürekli dönüşen dijital ekonomide
API’lar yeni hizmetlerin geliştirilmesini sağlıyor.
Dijitale öncelik veren stratejilerde ise daha önce hiç
olmadığı kadar kilit bir rol oynuyor.
API’lar erişimi, marka bilinirliğini, müşteri tabanını,
dolaylı satışları, geliştiricinin saygınlığını artırmak
gibi mali gelirden çok daha fazlasını da sunabiliyor.
API Ekonomisinin Önemi
API’ler, yazılım platformlarında bulunan bilgilere
ve bunların işlevlerine erişimi basitleştirir. Yazılım
platformlarını ve verilerini entegre etmeyi kolay-
laştırırlar. API ekonomisi, işletmelerin API’lerinden
kâr elde etmesini ve bunların etrafında iş modelleri
oluşturmasını sağladığı için önemlidir. Bir işletme-
nin verilerinin ve hizmetlerinin bir kısmından para
kazanmasına ve kendisini bir platforma dönüştürme-
sine olanak tanır. Mobil bilgi işlemin ve nesnelerin
internetinin (IoT) yaygınlaşması ve büyümesi, artan
veri entegrasyonu talebinden kısmen sorumludur.
Bunun nedeni, oluşturdukları çok miktarda veri ve bu
verileri işlemek için kullandıkları cihazların ve eşlik
eden programların çeşitliliğidir. API’ler, IoT cihaz-
larının bir insan kullanıcı olmadan hızlı bir şekilde
birlikte iletişim kurmasına izin verdikleri için IoT’nin
yapı taşlarıdır. Geliştiriciler, IoT ve mobil cihazların
kullandığı tüm API’leri sıfırdan oluşturmak yerine,
farklı kaynaklardan API’leri karıştırıp eşleştirerek ar-
tan tüketici taleplerini karşılamak için birlikte çalışa-
bilirlik, özelleştirilebilirlik ve verimlilik sağlayabilir.
API Ekonomisinin Avantajları
API ekonomisinin temel faydalarından biri, tüketici-
leri daha ilgi çekici ve verimli kullanıcı deneyimleri
sunmak için API sağlayıcılarıyla işbirliği yapmaya
izin vermesi ve teşvik etmesidir. API’ler ve mikro hiz-
metler, fiziksel bir ekonomideki ürünlere göre daha
hızlı depolanabilir, değiştirilebilir ve geliştirilebilir.
API’lerin sağladığı artırılmış esneklik, çeviklik ve veri
erişimi aracılığıyla kuruluşların iş süreçlerini kolay-
laştırmasına ve önceden erişilemeyen iş ekosistemle-
rine katılmasına olanak tanır.
Satıcılar, mikro hizmetlerin birbirleriyle iletişim
kurmasına izin veren arabirimleri ortaya çıkararak,
yazılımı yeniden tasarlamak zorunda kalmadan be-
lirli müşteri gruplarının ihtiyaçlarını karşılayabilir;
ayrıca müşterilere satıcı uygulamaları üzerinde daha
fazla kontrol sağlar.
API Ekonomisinin Diğer Faydalarını Şu Şekilde
Sıralayabiliriz
Sürekli gelişme: API’ler, özelleştirilmek ve değiştiril-
mek üzere üçüncü kişilere (müşteriler, hissedarlar)
açılır. Daha iyi müşteri deneyimi: API’ler özelleştir-
meye açık olduğundan, kullanıcılar ve sağlayıcılar
bunları değiştirebilir ve müşteri deneyimini optimi-
ze etmek için geri bildirim sağlayabilir. Daha hızlı
ürün teslimi: API ekonomisi, geliştiricilerin sıfırdan
oluşturmak yerine seçebilecekleri bir dizi açık, en-
düstri onaylı araç oluşturur. Ek gelir: Ürünler pazara
daha hızlı girebildiğinden, şirketler deneme ve gelir
elde etmenin yeni yollarını bulma konusunda daha
fazla özgürlüğe sahiptir. Geleneksel olarak yazılım
şirketleri olarak görülmeyen kuruluşlar, kendi özel
yazılımlarını elle kodlamaları gerektiğinde işlerini
geliştirmek için API’lerden yararlanabilirler. API eko-
nomisi, oyun alanını eşitleyerek büyük işletmelerin,
küçük ve orta ölçekli işletmelerin ve küçük ölçekli
geliştiricilerin aynı araçları kullanarak işbirliği yap-
masına olanak tanır.
28
Microsoft’un Dijital Savunma Raporu’nda siber suçluların en sık kullandığı
yöntemler açıklandı. Bakın hackerlar hangi yöntemleri çok daha fazla
kullanıyor?
Siber Suçluların En Sık Kullandığı
Yöntemler Neler?
D
onanımlı ve geniş kaynaklara sahip siber
suçlular, günümüzde kurumsal şirket-
lerin IT departmanlarını giderek daha
fazla zorluyor. Microsoft Dijital Sa-
vunma Raporu’nun son sayısında siber
saldırganların, pandemi sürecinde büyük şirketlerce
benimsenen uzaktan çalışma modelini bir fırsat ola-
rak değerlendirdikleri ve saldırıların daha da arttığı
ortaya çıkmakta. Giderek daha yaratıcı ve organize
çalışan siber suçlular, modern hayatın içinde tüketi-
cilere saldırmanın ve mağdur etmenin yeni yollarını
buluyorlar.
E-posta Kimlik Avı Büyüyor
E-posta kimlik avı, kurumsal bağlamda büyüme-
ye devam ediyor. Siber saldırganların planlarına
dair daha fazla bilgi sahibi olunması ve saldırıla-
rın tespitini sağlayan teknolojik gelişmeler, siber
suçluları daha çok zaman, para ve çaba harcayarak
daha sofistike yöntemler geliştirmeye itiyor. Dijital
Savunma Raporu, kimlik avının üç temel yöntemi-
ne dikkat çekiyor: Kimlik bilgisi dolandırıcılığı, iş
e-postası güvenliğinin ihlali ve bu ikisinin birleşi-
mi.
29
Kimlik hırsızlığı yapan siber suçlular genellikle
yasal ve iyi bilinen bir markanın e-posta şablonunu
kopyalayarak kullanıcının linke tıklama konusunda
şüphe duymasını önlüyorlar. Buradan sahte bir giriş
sayfasına yönlendirilen kullanıcılar, böylece kötücül
yazılımların otomatikman cihazlarına yüklenmesine
fırsat yaratmış oluyor. Kullanıcının kimlik bilgile-
ri ele geçirildiğinde, siber saldırganlar bu durumu
kullanıcıdan para talep etmek, verilerini çalmak veya
bağlı oldukları kurumsal ağı ele geçirmek için kulla-
nabiliyor.
Kurumsal Dolandırıcılığa Dikkat
Öte yandan CEO dolandırıcılığı olarak da adlandırı-
lan kurumsal e-mail dolandırıcılığında (BEC) siber
suçluların CEO, CFO veya alacaklardan sorumlu
danışman vb. davranarak iş ilişkilerini suiistimal et-
meye yönelik kurgular oluşturduğu görülüyor. Kimlik
bilgisi dolandırıcılığı ve BEC kombinasyonu ise daha
da karmaşık siber felaketlere yol açabiliyor. Kimlik
bilgilerinin güvenliği ihlal edildiğinde, siber suçlu,
finansal işlemleri izlemek için posta kutusuna mail
yönlendirme kuralları oluşturuyor. Siber suçlu daha
sonra, para veya bilgiyi çalmak için iletişimin orta-
sına bir kurban e-maili ekliyor ve hedefin kafasının
karışmasına sebep oluyor.
Fidye Yazılım Saldırıları Artıyor
Sophos tarafından hazırlanan State of Ransomware
2020 araştırmasının sonuçlarına göre, Türkiye’de
yapılan ankete katılan IT yöneticilerinin yüzde 63’ü,
geçen yıl en az bir fidye yazılımı saldırısına maruz
kaldığını belirtiyor. Nijerya’da bu sayı yüzde 53 iken,
Birleşik Arap Emirlikleri’nde yüzde 49 olarak kayde-
diliyor. Güney Afrika ise 2017’de saldırıların yüzde
54’ten yüzde 24’e düşüşünün sebebi olarak siber
suçluların daha büyük kazanç getirecek saldırılara
yönelmeleri gösteriliyor. Türkiye’de saldırılar olduk-
ça yüksek olsa da, Sophos’un raporu bunların yüzde
51’inin şifrelenmeden önce engellendiğini ortaya
koyuyor.
Fidye yazılımı saldırıları, ödemeleri gasp etmek ve
şirketleri kritik sistemlerinden çıkarmak için tasarla-
nıyor. Ancak saldırı sonrasında talepleri kabul etmek,
iş sistemlerini yeniden inşa etmekten daha iyi bir
seçenek gibi görünse de, saldırgandan fidye ödeyerek
kurtulmak mümkün olmuyor. Siber suçlular, fidyenin
ödenip ödenmemiş olmasından bağımsız şekilde,
gelecekteki suç faaliyetleri için açık kapı bırakarak,
riskin kurumlar içim devam ettiği mesajını veriyor
Microsoft Türkiye Pazarlama Grup Direktörü Ozan
Öncel, siber saldırıların pandemi döneminde arttı-
ğına dikkat çekerek “Örneğin kimlik bilgilerini.elde
etmek için VPN ve uzaktan erişim cihazlarındaki
güvenlik.açıklarından yararlanan siber suçlular,
ardından Covid-19 salgını sırasında hastanelere ve
tıbbi hizmet sağlayıcılarına fidye saldırısı gerçekleş-
tirdiler. Bu kuruluşların sistemlerinde kesinti yaşa-
maktansa fidye ödemeyi tercih edeceklerine güvenen
siber suçlular, bu düşünceyi suistimal etmek için en
uygun zaman olan pandemi.sürecini iyi değerlendir-
diler” diyor. Öncel, kullandığımız yazılımların güven-
lik seviyesini yükselten destek ürün ve hizmetlerden
faydalanmanın, siber saldırı.tehditlerinin önüne geç-
mek adına büyük önem taşıdığının da altını çiziyor.
Kullanıcılar ve CISO’lar İçin Saldırılardan Ko-
runmaya Yönelik Öneriler
Microsoft Dijital Suçlar Birimi atılması gereken
önemli adımları şöyle sıralıyor:
Çok faktörlü kimlik doğrulama uygulamalarını be-
nimseyin. Bu seçenek, kimlik bilgilerine odaklanan
saldırıları durdurabilir.
İyi bir e-posta güvenlik yöntemini alışkanlık haline
getirin. Saldırıların yüzde 90’ı tek bir e-posta ile baş-
lar, bu nedenle kimlik avına sebep olabilecek unsur-
ların saldırılarını önleyebilirsiniz.
Çalışanlarınızı kimlik avlarına karşı eğitin.
Uygulamaların ve platformların en güncel sürümleri-
ni kullanın.
Microsoft
Türkiye
Pazarlama
Grup
Direktörü
Ozan
Öncel
30
Önümüzdeki günlerde deepfake, Blockchain, fidye yazılımı, oltalama
ve DNS zehirlenmesi ile akıllı oyuncaklar en büyük siber güvenlik
tehditlerinin başında gelecek.
Şirketlerin Dikkat Etmesi Gereken 5
Siber Güvenlik Tehdidi
2
000’li yılların hayatı en çok değiştiren sektörü
olan teknoloji, uzaktan çalışma, evden eğitim
ve online alışveriş gibi mecburiyetler nedeniy-
le gezegenimizi daha fazla kendine bağlayıp,
şekilledirme fırsatı buldu. Teknoloji gelişimiyle
birlikte, kaçınılmaz olarak siber güvenlik de ön plana
çıktı. Hackerler önceki yıllara oranla 202o’de hedeflerine
daha çok sağlık ve eğitim şirketlerini koyarken, siber sal-
dırılardaki artış yüzde 400’leri buldu. Aynı zamanda siber
güvenlik alanındaki yeni çalışmalar ve önleme sistemleri
de aynı hızda gelişti ve derinleşti. Covid-19’un dayattığı
daha teknolojik hayat nedeniyle hem şirket sırları, hem
de kişisel verilerin tümü kontrolsüz ve büyük bir alana
yayılırken, siber güvenlik konusu da ön plana çıkmaya
devam etti. İşte bu şartların hüküm sürdüğü, Covid-19’un
hala etkisini yitirmediği 2021’de ise dünyayı siber alanda
daha büyük güvenlik tehlikeleri bekliyor. Özellikle yüz
değiştirme tekniği deepfake, kritpo para başta olmak
üzere uluslararası ticaretin can damarı olan Blockchain,
eskiden beri en etkili yöntemlerden biri olan fidye yazı-
lımları, öte yandan online ticarette varolan oltalama ve
DNS zehirlenmesi ile hayatımıza yeni giren fakat oldukça
büyük bir kullanıcı kitlesi olan akıllı oyuncaklar güvenlik
açıkları konusunda büyük önem taşıyor.
Deepfake
Önplana çıkan ilk güvenlik tehlikesinin de, bugüne kadar
Youtube’da en çok izlenen videoların harcını oluşturan
‘Deepfake’ saldırısının olması bekleniyor. Deepfake, bir
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi

Contenu connexe

Tendances

Fortune - Nakitsiz ekonomi
Fortune - Nakitsiz ekonomiFortune - Nakitsiz ekonomi
Fortune - Nakitsiz ekonomiMertTanr2
 
İşin gelecegi üzerine sohbet...
İşin gelecegi üzerine sohbet...İşin gelecegi üzerine sohbet...
İşin gelecegi üzerine sohbet...Ufuk Tarhan
 
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016 BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016 Eylül Medya
 
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016Eylül Medya
 
BT Günlüğü Dergisi Ocak - Şubat 2017
BT Günlüğü Dergisi Ocak - Şubat 2017BT Günlüğü Dergisi Ocak - Şubat 2017
BT Günlüğü Dergisi Ocak - Şubat 2017Eylül Medya
 
Gartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji Sunumu
Gartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji SunumuGartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji Sunumu
Gartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji Sunumuhalilaksu
 
BT Günlüğü Şubat 2015
BT Günlüğü Şubat 2015BT Günlüğü Şubat 2015
BT Günlüğü Şubat 2015Eylül Medya
 
BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017
BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017
BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017Eylül Medya
 
BT Günlüğü Mart - Nisan 2016
BT Günlüğü Mart - Nisan 2016BT Günlüğü Mart - Nisan 2016
BT Günlüğü Mart - Nisan 2016Eylül Medya
 
BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016
BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016
BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016Eylül Medya
 
BT Günlüğü Ocak 2015
BT Günlüğü Ocak 2015BT Günlüğü Ocak 2015
BT Günlüğü Ocak 2015Eylül Medya
 
BT Günlüğü Ekim 2015
BT Günlüğü Ekim 2015BT Günlüğü Ekim 2015
BT Günlüğü Ekim 2015Eylül Medya
 
BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016
BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016
BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016Eylül Medya
 
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016Eylül Medya
 
BT Günlüğü HAZİRAN 2015
BT Günlüğü HAZİRAN 2015BT Günlüğü HAZİRAN 2015
BT Günlüğü HAZİRAN 2015Eylül Medya
 
BT Günlüğü Haziran 2014
BT Günlüğü Haziran 2014BT Günlüğü Haziran 2014
BT Günlüğü Haziran 2014Eylül Medya
 
BT Günlüğü Nisan 2015
BT Günlüğü Nisan 2015BT Günlüğü Nisan 2015
BT Günlüğü Nisan 2015Eylül Medya
 
Hosting Dergi - 12.SAYI
Hosting Dergi - 12.SAYIHosting Dergi - 12.SAYI
Hosting Dergi - 12.SAYIHosting Dergi
 
Hosting Dergi 15.SAYI
Hosting Dergi 15.SAYIHosting Dergi 15.SAYI
Hosting Dergi 15.SAYIHosting Dergi
 
GE Otomotivin Gelecegi Raporu
GE Otomotivin Gelecegi RaporuGE Otomotivin Gelecegi Raporu
GE Otomotivin Gelecegi Raporuussal
 

Tendances (20)

Fortune - Nakitsiz ekonomi
Fortune - Nakitsiz ekonomiFortune - Nakitsiz ekonomi
Fortune - Nakitsiz ekonomi
 
İşin gelecegi üzerine sohbet...
İşin gelecegi üzerine sohbet...İşin gelecegi üzerine sohbet...
İşin gelecegi üzerine sohbet...
 
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016 BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
 
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
 
BT Günlüğü Dergisi Ocak - Şubat 2017
BT Günlüğü Dergisi Ocak - Şubat 2017BT Günlüğü Dergisi Ocak - Şubat 2017
BT Günlüğü Dergisi Ocak - Şubat 2017
 
Gartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji Sunumu
Gartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji SunumuGartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji Sunumu
Gartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji Sunumu
 
BT Günlüğü Şubat 2015
BT Günlüğü Şubat 2015BT Günlüğü Şubat 2015
BT Günlüğü Şubat 2015
 
BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017
BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017
BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017
 
BT Günlüğü Mart - Nisan 2016
BT Günlüğü Mart - Nisan 2016BT Günlüğü Mart - Nisan 2016
BT Günlüğü Mart - Nisan 2016
 
BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016
BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016
BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016
 
BT Günlüğü Ocak 2015
BT Günlüğü Ocak 2015BT Günlüğü Ocak 2015
BT Günlüğü Ocak 2015
 
BT Günlüğü Ekim 2015
BT Günlüğü Ekim 2015BT Günlüğü Ekim 2015
BT Günlüğü Ekim 2015
 
BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016
BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016
BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016
 
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016
 
BT Günlüğü HAZİRAN 2015
BT Günlüğü HAZİRAN 2015BT Günlüğü HAZİRAN 2015
BT Günlüğü HAZİRAN 2015
 
BT Günlüğü Haziran 2014
BT Günlüğü Haziran 2014BT Günlüğü Haziran 2014
BT Günlüğü Haziran 2014
 
BT Günlüğü Nisan 2015
BT Günlüğü Nisan 2015BT Günlüğü Nisan 2015
BT Günlüğü Nisan 2015
 
Hosting Dergi - 12.SAYI
Hosting Dergi - 12.SAYIHosting Dergi - 12.SAYI
Hosting Dergi - 12.SAYI
 
Hosting Dergi 15.SAYI
Hosting Dergi 15.SAYIHosting Dergi 15.SAYI
Hosting Dergi 15.SAYI
 
GE Otomotivin Gelecegi Raporu
GE Otomotivin Gelecegi RaporuGE Otomotivin Gelecegi Raporu
GE Otomotivin Gelecegi Raporu
 

Similaire à BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi

BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017
BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017
BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017Eylül Medya
 
BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı
BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı
BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı Eylül Medya
 
Hosting Dergi - 16.SAYI
Hosting Dergi - 16.SAYIHosting Dergi - 16.SAYI
Hosting Dergi - 16.SAYIHosting Dergi
 
BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin)
 BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin) BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin)
BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin)Eylül Medya
 
BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017
BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017
BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017Eylül Medya
 
BT Günlüğü Eylül 2015
BT Günlüğü Eylül 2015BT Günlüğü Eylül 2015
BT Günlüğü Eylül 2015Eylül Medya
 
BT Gunlugu Magazine, September 2018
BT Gunlugu Magazine, September 2018BT Gunlugu Magazine, September 2018
BT Gunlugu Magazine, September 2018Eylül Medya
 
Hosting Dergi - 20.SAYI
Hosting Dergi - 20.SAYIHosting Dergi - 20.SAYI
Hosting Dergi - 20.SAYIHosting Dergi
 
Hosting Dergi 14.SAYI
Hosting Dergi 14.SAYIHosting Dergi 14.SAYI
Hosting Dergi 14.SAYIHosting Dergi
 
Hwp03 cebit milliyet ek
Hwp03 cebit milliyet ekHwp03 cebit milliyet ek
Hwp03 cebit milliyet ekMustafa Kuğu
 
Hosting Dergi - 18.SAYI
Hosting Dergi - 18.SAYIHosting Dergi - 18.SAYI
Hosting Dergi - 18.SAYIHosting Dergi
 
Bulut Bilişim 2015
Bulut Bilişim 2015Bulut Bilişim 2015
Bulut Bilişim 2015Yasemin Eray
 
BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017
BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017
BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017Eylül Medya
 
Turkcell Akıllı Bulut ve Güvenlik Orçun Özalp
Turkcell Akıllı Bulut ve Güvenlik Orçun ÖzalpTurkcell Akıllı Bulut ve Güvenlik Orçun Özalp
Turkcell Akıllı Bulut ve Güvenlik Orçun ÖzalpMustafa Kuğu
 
guvenlik yonetim 113L (1).pdf
guvenlik yonetim 113L (1).pdfguvenlik yonetim 113L (1).pdf
guvenlik yonetim 113L (1).pdfYunusEmreKK1
 
guvenlik yonetim 113L.pdf
guvenlik yonetim 113L.pdfguvenlik yonetim 113L.pdf
guvenlik yonetim 113L.pdfYunusEmreKK1
 
BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017
BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017
BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017Eylül Medya
 
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2015
BT Günlüğü Kasım - Aralık  2015BT Günlüğü Kasım - Aralık  2015
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2015Eylül Medya
 
Hosting Dergi - 17.SAYI
Hosting Dergi - 17.SAYIHosting Dergi - 17.SAYI
Hosting Dergi - 17.SAYIHosting Dergi
 

Similaire à BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi (20)

BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017
BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017
BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017
 
BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı
BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı
BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı
 
Hosting Dergi - 16.SAYI
Hosting Dergi - 16.SAYIHosting Dergi - 16.SAYI
Hosting Dergi - 16.SAYI
 
BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin)
 BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin) BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin)
BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin)
 
BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017
BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017
BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017
 
BT Günlüğü Eylül 2015
BT Günlüğü Eylül 2015BT Günlüğü Eylül 2015
BT Günlüğü Eylül 2015
 
BT Gunlugu Magazine, September 2018
BT Gunlugu Magazine, September 2018BT Gunlugu Magazine, September 2018
BT Gunlugu Magazine, September 2018
 
Hosting Dergi - 20.SAYI
Hosting Dergi - 20.SAYIHosting Dergi - 20.SAYI
Hosting Dergi - 20.SAYI
 
Hosting Dergi 14.SAYI
Hosting Dergi 14.SAYIHosting Dergi 14.SAYI
Hosting Dergi 14.SAYI
 
Hwp03 cebit milliyet ek
Hwp03 cebit milliyet ekHwp03 cebit milliyet ek
Hwp03 cebit milliyet ek
 
Hosting Dergi - 18.SAYI
Hosting Dergi - 18.SAYIHosting Dergi - 18.SAYI
Hosting Dergi - 18.SAYI
 
Bulut Bilişim 2015
Bulut Bilişim 2015Bulut Bilişim 2015
Bulut Bilişim 2015
 
BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017
BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017
BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017
 
Turkcell Akıllı Bulut ve Güvenlik Orçun Özalp
Turkcell Akıllı Bulut ve Güvenlik Orçun ÖzalpTurkcell Akıllı Bulut ve Güvenlik Orçun Özalp
Turkcell Akıllı Bulut ve Güvenlik Orçun Özalp
 
Tech Inside - Türkiye'de Veri Merkezleri Ne Alemde
Tech Inside - Türkiye'de Veri Merkezleri Ne AlemdeTech Inside - Türkiye'de Veri Merkezleri Ne Alemde
Tech Inside - Türkiye'de Veri Merkezleri Ne Alemde
 
guvenlik yonetim 113L (1).pdf
guvenlik yonetim 113L (1).pdfguvenlik yonetim 113L (1).pdf
guvenlik yonetim 113L (1).pdf
 
guvenlik yonetim 113L.pdf
guvenlik yonetim 113L.pdfguvenlik yonetim 113L.pdf
guvenlik yonetim 113L.pdf
 
BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017
BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017
BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017
 
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2015
BT Günlüğü Kasım - Aralık  2015BT Günlüğü Kasım - Aralık  2015
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2015
 
Hosting Dergi - 17.SAYI
Hosting Dergi - 17.SAYIHosting Dergi - 17.SAYI
Hosting Dergi - 17.SAYI
 

BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi

  • 1. 04 / 2021 Çalışanları Uzaktan Yönetmenin Önemi Artıyor • Türkler Bitcoin’e Nasıl Bakıyor? İşte Araştırma Sonuçları Hibrit Çalışma Ortamları Saldırganların Hedefinde Olacak • Pandemi, BT Karmaşıklığını Arttırdı Şirketler Dijital Dönüşüm Harcamalarında Kısıtlamaya Gidiyor • Siber Suçluların En Sık Kullandığı Yöntemler Neler? Ağ Güvenliği Konusunda Kurumlara Tavsiyeler • Şirketlerin Dikkat Etmesi Gereken 5 Siber Güvenlik Tehdidi Bulut Yerlisi (Cloud Native) Nedir? Yazılım Gelişstirmenin Modern Yolu ve API Ekonomisi ~
  • 2. 2 künye içindekiler 03 Editör 04 Haberler 12 Röportaj: Ağ Güvenliği Konusunda Kurumlara Tavsiyeler 18 Röportaj: Dünyadaki iki AMOLED ekran üreticisinden biri olan TCL 21 Türkiye Oyun Sektörü Büyüklüğü 880 Milyon Dolara Ulaştı 22 Röportaj: Kurumlar Ağ Güvenliği Konusunda Nasıl Hareket Etmeli? 24 Bulut Yerlisi (Cloud Native) Nedir? Yazılım Geliştirmenin Modern Yolu ve API Ekonomisi 28 Siber Suçluların En Sık Kullandığı Yöntemler Neler? 30 Şirketlerin Dikkat Etmesi Gereken 5 Siber Güvenlik Tehdidi 32 Şirketler Dijital Dönüşüm Harcamalarında Kısıtlamaya Gidiyor 34 Pandemi, BT Karmaşıklığını Arttırdı 36 Hibrit Çalışma Ortamları Saldırganların Hedefinde Olacak 38 Türkler Bitcoin’e Nasıl Bakıyor? İşte Araştırma Sonuçları 40 Çalışanları Uzaktan Yönetmenin Önemi Artıyor 42 BT Günlüğü Test Merkezi Yazı İşleri Ali Yavuz ŞAHİN Genel Yayın Yönetmeni (Sorumlu) yavuz@btgunlugu.com Ecevit BIKTIM Yayın Danışmanı ecevit@btgunlugu.com Mahmut Saral Prodüksiyon Sorumlusu info@btgunlugu.com Editörler Süleyman Sertkaya Barış Yılmaz Mutlu Çavuş info@btgunlugu.com Kreatif Creative Solutions diyalog@creativesolutions.com.tr Reklam Reklam Departmanı reklam@btgunlugu.com Adres Eylül Medya İnönü Caddesi No: 8 Bulut İş Merkezi 4. Kat Ofis: 72 Çeliktepe Kağıthane / İstanbul Tel : 0212 270 36 37 Fax: 0212 270 36 37 Dağıtım Etkin Dağıtım Baskı ve Cilt Özgün Ofset Aytekin sokak no:21 4.Levent / İstanbul Tel : 0212 280 00 09 Fax: 0212 264 74 33 2
  • 3. editör Tabii ki dergimizin içeriği sadece bununla sınırlı değil. Dergimizin arka sayfalarında sizlere sunduğumuz Vision 2021 yayınına ek olarak sizlere elli sayfalık dopdolu bir yayın hazırladık. Bu ay ki yayınımızın kapak konusu: Bulut Yerlisi (Cloud Native) Nedir? Yazılım Geliştirmenin Modern Yolu ve API Ekonomisi. Son dönemde artan açık kaynak popülerliği yayınımızı takip eden okuyucularımız tarafından ilgi çekmekte ve bizlere gönderdikleri konu seçimi ve sorular arasında yer almakta. Biz de sizler için API ekonomisi ve Bulut Yerlisi (Cloud Native) konularını mercek altına aldık. Bunun dışında odaklandığımız diğer konuların başında güvenlik geliyor. Teknoloji alanında her ne yapıyor olursanız olun güvenlik konusunu göz ardı etmemeniz gere- kiyor. Sizler için hazırladığımız BT Günlüğü Nisan 2021 dergimizin içeriğine içindekiler sayfamızdan ulaşabilirsiniz. Şimdiden iyi okumalar. Aylar ayları kovaladı 2020 derken geldik 2021’li günlere ve Nisan ayındayız. Bu ay bizler için diğer aylara göre biraz daha önemli diyebilirim. Çünkü bu ay içerisinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayacağız. Atamızın armağanı olan bu büyük gün Türk ve Dünya çocukları için büyük önem taşıyor. Taşıdığı mana itibariyle milletimizin bağımsızlık ruhunu tem- sil eden 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 101. yıl dönümü şimdiden kutlu olsun. Ne Mutlu Türküm Diyene. Vision 2021 Yayınını Dergimizle Birlikte Okuyabilirsiniz Aylık yayınlanan dergimizle birlikte siz BT profesyonellerine sektör hakkında güncel bilgiler ve gelişmeler aktarıyoruz. Bu Ay ki sürprizimiz ise Vision 2021. Dergimizin arka bölümünde erişebileceğiniz bu önemli kaynak içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve kurumların dijital dönüşümdeki trendler ile ilgili düşüncelerini, öngörülerini ve bakış açılarını bulacaksınız. Ali Yavuz ŞAHİN Genel Yayın Yönetmeni yavuz@btgunlugu.com 3
  • 4. 4 Intel yaptığı açıklamada İleri Savunma Araştırma- ları Kurumu DARPA programı için kurumun Sanal Ortamlarda Veri Koruma (DPRIVE) programında çalışmak üzere bir anlaşma imzaladığını duyurdu. Program tam benzer yapılı şifreleme (FHE) için bir hızlandırıcı tasarlanmasını amaçlıyor. Prog- ramın bulut ekosistemi ve benzeryapılı şifreleme konusundaki başlıca iş ortağı Microsoft. Micro- soft, Microsoft Azure ve Microsoft JEDI bulut gibi bulut çözümlerinde test ederek geliştirdiği DARPA Programı teknolojinin ticari olarak benimsenme- sine ABD hükümeti ile birlikte öncülük yapacak. Çok yıllık program, Intel Labs, Tasarım Mühendislik Grubu ve Veri Platformları Grubu gibi birden çok In- tel grubunun ortak çalışmaları ile veri güvenliğinin “son hattı” olan tamamen şifrelenmiş veri üzerinde şifre çözme anahtarlarına erişmeksizin bilgi işlemi mümkün olacak. Intel Labs baş mühendisi ve DAR- PA Programı baş araştırmacısı Rosaria Cammarota şunları söyledi: “Tam benzeryapılı şifreleme, veri- leri kullanım halindeyken koruma yolları arayışında hala bizi zorlamaya devam ediyor. Verileri kullanıl- mazken ya da nakil halindeyken korumaya yönelik olarak güvenilir uygulama ortamları ve diğer gizli bilgi işlem teknolojileri alanında önemli gelişmeler görülse de, veriler işlendiği esnada şifresiz oldu- ğundan bu aşamada potansiyel saldırılara maruz kalabiliyor. Bu da sıklıkla verilerimizi tamamen paylaşmamızı ve verilerimizden maksimum de- ğer sağlamamızı engelliyor. DARPA tarafından bu program için teknoloji iş ortağı olarak seçilmekten dolayı memnuniyet duyuyor ve hem onlarla hem de Microsoft’la gizli bilgi işlemin bu yeni faslını geliş- tirmek ve herkes için tam benzeryapılı şifrelemenin sunduğu olanakları ortaya çıkarmak için birlikte çalışmayı heyecanla bekliyoruz.” Intel, DARPA Programı ’nda Microsoft ile İşbirliği Yapacak Yapılan bir araştırma ile birlikte ciddi miktarlarda para kazandıran meslekler ortaya çıkarıldı. Bunlar arasında bazıları pek beklenir türden değildi. Küresel çapta para kazanmak iyice zorlaştı. Her ne kadar bilgiye erişim kolaylaşsa bile yine de bunu kazanca çevirmek açıkçası pek basit olmadı. Bu nedenle bazı meslekler çok daha değerli hale geldi. Konuyla ilgili devam eden çalışmalara göre Türkiye içerisinde en fazla para kazandıran meslek noterlik oldu. Bu mesleği yaparak yıllık 300 bin TL elde etmek açıkçası pek zor bir iş değil. Böyle bir kazanç bir- çok meslek dalında son derece zor olarak kabul ediliyor. Ülke içerisinde son derece iyi miktarlarda para kazana- bilen meslek gruplarından birisi de sigorta uzmanlığı oldu. Bu meslek sahibine yıllık 150 bin TL gelir sağlı- yor. Türkiye şartlarında bunun iyi bir rakam olduğunu söyleyebiliriz. Böylesine güçlü bir getiri sağlayan diğer meslek dalı ise eczacılık. Yıllık 150 bin TL getiri sunan eczacılık çok kazandıranlar listesine girmeyi başardı. Türkiye’deki ilaç satışının bu noktada iyi bir konumda olduğunu söyleyebiliriz. Bir diğer önemli meslek grubu ise pilotluk oldu. Onların yıllık geliri yine diğerlerinde olduğu gibi 150 bin TL seviyesinde. Avukatlık ise benzer bir gelir elde edebiliyor. Yapılan araştırmalar önümüz- deki 5 yıllık süreci tamamen kaplıyor. Yani bu meslekler önümüzdeki 5 yıl boyunca yine en çok kazandıranlar arasında yer alacak. Listede uzman doktorluk 130 bin TL ile yer alıyor. Ayrıca Petrol Mühendisliği 100 bin TL ka- zanç sağlarken Mali Müşavirlik ise 80 bin TL gelir elde edilmesine yardımcı oluyor. Türkiye’de Büyük Paralar Kazandıran Meslekler Belli Oldu haberler
  • 5. 5 Qualcomm, akıllı telefonlara, kablosuz kulaklıklara ve kablolu kulaklıklarda ses seviyesini güçlendirecek Snapdragon Sound teknolojisini duyurdu. Qualcomm, Kablosuz Ses Cihazlarına Farklı Bir Boyut Kazandıracak Son dönemde kulaklıklar farklı bir boyut kazan- dı. Hatta yeni nesıl kulaklıkların çoğu yavaş yavaş kablosuz olmaya başladı. Günümüzde çoğu insan dışarıya çıktığı zaman hele de uzun bir yola gidi- yorsa bir şeyler dinliyor. Qualcomm, kablolu kulaklıkları dahi daha iyi bir hale getirmek için Snapdragon Sound teknolojisini duyurdu. Ses kalitesini bozan ses kesintileri ve ak- saklıklar, gecikme ve zayıf ses sıkıştırması gibi fak- törler var. Snapdragon Sound, yüksek çözünürlüklü 24 bit 96 kHz sesi, ultra düşük gecikmeyi destekle- yecek ve bildirildiğine göre gelişmiş eşleştirme ve daha net ses kalitesi sunacak. Yeni teknoloji ayrıca 89 milisaniye (ms) kadar düşük Bluetooth gecikme- lerini de destekliyor. Qualcomm, yeni teknolojiyi alacak ilk cihazın bir Xiaomi akıllı telefon ve Audio–Technica tarafın- dan üretilen bir cihaz olacağını söylüyor. Şirketin bu yeni teknoloji ile sesli aramalarımızda, oyun oynarken, müzik dinlerken gibi birçok alanda çok daha iyi bir hizmet sunmayı hedefliyor. Ayrıca bu sayede kesintisiz ve sürükleyici bir ses deneyimi sağlayacak. Qualcomm müdürü James Chapman, ”İnsan kulağı, genellikle kablosuz bağlantılar üzerinden müzik akışı, video konferans veya oyun oynarken ortaya çıkan aksaklıklara, gecikmelere ve diğer zorluklara karşı son derece hassastır.” ifadesini kullanıyor. Ayrıca James Chapman,”Neredeyse tüm sesli etkile- şim noktalarında yaygın tüketici sorun noktalarını çözmek için yenilikler sunmaya çalışıyoruz.” diyor. Şirket ayrıca temelde yüksek kaliteli sesi sergileme- yi amaçlayan bir Amazon Music HD çalma listesini de duyurdu. Çalma listesinin adı ise Snapdragon Sound Playlist olarak açıkladı. Snapdrogon Sound, mevcut akıllı telefonlara ve kulaklıklara gelmesi için bazı şartlar var. Akıllı telefonlar için Snapdragon 8 serisi mobil yongalar, FastConnect 6900 mobil bağlantı sistemi olması gerekiyor. Kulaklıklar için Qualcomm QCC514x, QC- C515x ve QCC3056 yonga seti gibi donanıma sahip olunması gerekiyor. özel haber
  • 6. 6 Amerika Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, heyecan verici yeni bir keşfe imza attı. NASA’ya bağlı Chandra Gözlemevi, büyük bir kara delikten uzaklaşan yeni bir kuasar tespit etti. Eğer yapılan çalışmalar tahmin edildiği gibi çıkarsa, bu nesne- nin türünün tek örneği ve en uzak nesne olduğu kesinleşecek. Dünya’dan 12.7 milyar ışıklı uzaklık- ta bulunan bu nesne, evrenin nasıl oluştuğu, her şeyin nasıl başladığı konuları hakkında ciddi bilgiler verebilir. Güneş’ten kabaca 1 milyar kat daha büyük olduğu belirtilen ve PJ352–15 olarak adlandırılan nesne, Büyük Patlama sonrasındaki ilk 1 milyar yıllık dönemde görülen en büyük kuasarlardan bir tanesi. Kuasarlar, evrenin en uzak köşelerinde yük- sek bir enerjiyle parlayan galaksilere verilen addır. Evrenin genç ve çalkantılı dönemindeyken oluştuk- ları bilinmektedir. Japon girişimci Yusaku Maezawa, 2023 yılında Ay’a gitmeyi ve orada vakit geçirmeyi planlıyor. Bu yolculuk esnasında yanına birkaç gönüllü de almak isteyen Maezawa, işin teknoloji tedariği tarafında da SpaceX ile yol alacak. “İlk sivil Ay Görevi” olması beklenen bu projeye “dearMoon” deniyor. Kullanılacak roket ise, Starship. Konu hakkında düşüncelerini paylaşan Elon Musk, bu görev için kendilerine fazlasıyla güvendiklerini söylüyor. Zaten 2023’e kadar, yani bu görevden öncesinde de StarShip ile Orbit’in dışına çıkıla- cağı pek çok başarılı çalışma hedefi var. Maezawa sözlerine şunları ekliyor: “En çok beklediğim şey, Dünya’yı, büyük mavi gezegenimi kendi gözle- rimle görebilmek. Belki de Ay’ın karanlık tarafın- dayken Dünya’nın doğuşunu da izleyebiliriz, tıpkı güneşin doğuşu gibi.” Gökbilimciler Tarafından Büyük Patlama’dan Bu Yana Görülen En Büyük Kuasar Instagram algoritması Covid 19 da dahil pek çok konu hakkında kullanıcılara yanlış önerimlerde mi bulunu- yor? İşte araştırma sonuçları. Dijital Nefretle Müca- dele Merkezi (CCDH), bir süre önce Instagram’da 15 tane test hesabı açtı. Bu hesaplara her gün login oldu ve rastgele hesaplar takip etti. Gönderileri beğene- rek nasıl sonuçlarla karşılaşılacağını görmek istedi. Eğer yeni bir hesabınız varsa, Instagram’ın size öneri yapabilmesi için hangi hesapları takip ettiğiniz ve ne tip gönderileri beğendiğiniz önemli. Buna göre de algoritma harekete geçiyor ve “Bunlar da hoşunuza gidebilir” temelinde size önerilerde bulunuyor. CCDH ise, bu öneriler arasında yanlış bilgiler paylaşan ve nefret söylemlerinde bulunan hesapların da olduğunu iddia ediyor. Kurum, Instagram’daki test hesapla- rını aktif ettikten sonra, 14 Eylül ile 16 Kasım 2020 tarihini kapsayan dönemi inceledi ve kanıt olması açısından bazı ekran görüntüleri de aldı. Bu gönderi- ler arasında Covid ile ilgili yanlış bilgiler olduğu gibi, Amerikan seçimleri hakkında yanlış bilgiler de vardı. Instagram algoritması, pek çok konuda hatalı bilgiye itiyor, ama ilk sırada Covid 19 var. Kurum, bu süreç- te Instagram’ın tavsiye ettiği 104 gönderinin yanlış bilgilerden oluştuğunu belirtiyor. Bu gönderilerin yarısından fazlasının da Covid ile ilgili olduğunu ek- liyor. CCDH CEO’su Imran Ahmed, bu yanlış bilgilere yönlendirme düzeninin bilerek yapıldığını savunuyor. Instagram için içeriğin önemli olmadığını, kazancın önemli olduğunu ifade ediyor. Instagram’daki algo- ritmayı eleştiren pek çok kullanıcı da var. Öte yandan, konuyla ilgili bir Facebook temsilcisinin açıklaması da önemli. “Bu 5 aylık, eski bir çalışma. Bir araştırma için 104 gönderi de oldukça ufak bir dilim.” Yani kısaca- sı Facebook, araştırmanın dikkate alınacak özellikte olmadığını ifade etmiş. Instagram Algoritması Kullanıcıları COVID19 Hakkında Yanlış Bilgilere İtiyor haberler
  • 7. 7 Dünyanın en zengin insanları arasında yer alan Bill Gates kripto paralardan öyle birisini seçti ki Bitcoin’in pabucu dama atıldı diyebiliriz. Bill Gates bildiğiniz üzere hem çevre hem de sağlık alanında yoğun çalış- malar yürütüyor. Kurduğu dernekte insanlara yardım etmeye çalışan Microsoft’un kurucusu yine bir iklim krizi ile karşı karşıya gelme ihtimalinden bahsetti. Ona göre çevreye zararlı olmayan bir alternatif kripto para tercih edilmeli. Bu alanda Ethereum onun bahsettiği özellikleri karşılıyor diyebiliriz. Bu kripto para biri- mi yeşil elektrik kullanılmasını teşvik ediyor. Ayrıca diğerlerine oranla elektrik tüketimi bir miktar daha düşük. Fakat para akışı sağlarken ne yazık ki büyük bir kesintiye neden oluyor. Ünlü girişimciler her ne kadar Ethereum üzerinde yoğunlaşsa bile yine de daha başka bazı kripto para türlerine yönelim var. Bill Gates yeşil elektrik kullanan ve paranın kullanımını dışarıda bırak- mayan kripto para yöntemlerine tamam diyebileceğini söyledi. En popüler kripto para birimlerinden bir tanesi olan Ethereum belki de Bitcoin gibi kripto paraların önüne geçecek. Bill Gates Hangi Kripto Parayı Seçti? Yapılan araştırmaya göre engelli sürücüler elektrikli araçlara olumlu bakıyor. Ancak sü- rücüler, şarj cihazlarının erişilebilirliğinin geliştirilmesini istiyorlar. İngiltere’de Engelli Tüketiciler Araştırma Enstitüsü bu konuda bir rapor yayınladı. Araştırmaya göre, engelli insanların üçte ikisi mevcut haliyle araç şarjının zor olmasından korktuğunu söylüyor. Olağan şarj işleminin birçok yönü engelli insanları bu konuda düşündürüyor. Özellikle kabloyu arabadan çıkarmak, takmak ve araç ile şarj cihazı arasında hareket etmek gibi so- runlar ifade ediliyor. Fiziksel engelli sürücüler arasında genel olarak bu süreçler potansiyel olarak sorunlu olabileceği görüşü hakim. Erişimi kolay şarj cihazı sağlayan Urban Foresight firması konu ile ilgili bir anket yaptı. Yanıt verenlerin %54’ü şarj kablosunun bagajdan alıp sonra tekrar oraya komayı ya “zor” ya da “çok zor” buluyor. Bununla birlikte %41’i kabloyu şarj cihazına taşımakta zorlanacaklarından korkuyor. %66’ı ise yolculuktaki tehlikeler ve şarj cihazı çevresindeki engeller yüzünden kendilerini emin hissetmeyeceklerini söyledi. Engelli Sürücüler Elektrikli Araç Şarjı Konusunda Endişeli Oyuncular için özel tasarlanmış özelliklerle dona- tılan 0,5 ms’ye kadar düşük tepki süreli Acer Nitro KG2 serisi monitörler, ZeroFrame mimarili çerçevesiz ekranında FreeSync™ Premium ile akıcı görüntü- ler sunuyor ve Black Boost teknolojisi de en karan- lık köşelerde saklanan rakiplerin bile anında fark edilmesini sağlıyor. Rekabetçi oyuncuların gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak için tasarlanan fiyat performans odaklı Acer Nitro KG2 serisi Full HD IPS LED monitörler, 23,8 inç ve 27 inç boyut seçenekleriy- le oyun severlere sunuldu. Acer Nitro KG2 serisi oyun monitörleri, AMD FreeSync Premium ile oyunların takılmasını ve dikkat dağıtan görüntü kırılmalarını önlüyor. FHD çözünürlük sunan monitörün yenileme hızını bilgisayarınızın kare hızı ile senkronize eden teknoloji sayesinde, tepki hızı yüksek ve net görüntü- ler elde ediliyor. Hız aşırtmalı 165 Hz yüksek yeni- leme hızıyla sorunsuz ve gecikmesiz oyun deneyimi sunan Nitro KG2 serisi oyun monitörleri, aksiyonun en hareketli anında bile 0,5 ms tepki süresiyle oyun- culara rekabette avantaj sağlıyor. Acer Nitro KG2 Türkiye'de Satışa Sunuldu
  • 8. özel haber 2021 yılının Ocak ayında, 16-59 yaş arası, mevcut dizüstü bilgisayar kullanıcıları ve önümüzdeki 6 ay içinde dizüstü satın almayı planlayan kişiler arasında yapılan araştırma sonucunda HUAWEI ve IPSOS araştırma şirketi tarafından Türkiye’deki dizüstü satın alma ve kullanım tercihlerine ışık tutan bir rapor yayınlandı. Huawei Dizüstü Bilgisayar Araştırması Yayınlandı HUAWEI ve IPSOS’un hazırladığı rapora göre, Türki- ye’deki dizüstü bilgisayar kullanıcılarının üçte biri (yüz- de 34) birincil dizüstü bilgisayarlarını 4 yıl önce satın aldı. 6 ay içinde satın alanlar ise sadece yüzde 8. Son 3 ayda dizüstü alanların oranı ise yüzde 4 olarak belir- lendi. Araştırmaya katılanların yüzde 66’sının dizüstü bilgisayarlarının 2 yıldan daha eski olduğu belirlendi. Dizüstü alanların çok büyük çoğunluğunun satın alma motivasyonu iş veya eğitim aracı olarak kullanmak oldu- ğu ortaya çıkarken, kişisel belgelerin saklanması ve film izleme motivasyonunda son 4 yıla göre düşüş görülüyor. Son 4 yılda dizüstü satın alanların öğrenmek veya ça- lışmak motivasyonuna sahip olanların oranı yüzde 68 oranından, son 1 yıl içinde yüzde 77’ye çıkmış durum- da. Aynı dönem içerisinde, kişisel belgeler saklamak ve film izleme satın alma motivasyonları en çok düşüşün gözlemlendiği kalemler oldu. Her iki satın alma moti- vasyonu da yüzde 50’ler civarından yüzde 36 bandına düşmüş durumda. Oyun oynamak motivasyonu ise 4 yıllık dönemde değişmeden yüzde 33 oranını koruyarak, en sıklıkla karşılaşılan 8. satın alma motivasyonu oldu. Düşük Fiyat Dizüstü Bilgisayar Tercihinde Önemli Bir Rol oynuyor Çoğu kişi birincil dizüstü bilgisayarını en düşük fiyat aralığından satın alırken, 1 yıl içinde dizüstü satın alanlar orta segmentten daha sık dizüstü satın aldığı da raporda ortaya çıkan veriler arasında. 6.500 TL’den düşük fiyatlı giriş seviyesi dizüstü bilgisayar alanların oranı 4 yıl içerisinden yüzde 74’ten yüzde 55’e gerilediği gözlemlendi. Bu düşüş, 6.500 – 9.500 TL bandındaki orta segment dizüstü bilgisayar satın alımlarına artış olarak yansıdı. 4 yıl içerisinde bu segmentten satın alımlar yüzde 19’dan yüzde 38’e çıktı. Fiyat ve performans, marka seçiminin en popüler nedenleriydi. Son 4 yıl ile 1 yıl içinde dizüstü bilgisayar satın alanlar arasında bu konularda önemli bir fark gözlemlenmedi. Dizüstü satın almayı düşünenlerin yaklaşık yüzde 40’ı önümüzdeki 6 ay içinde, yüzde 21’i önümüzdeki 3 ay içinde dizüstü satın almayı planlıyor. 1 yıl ve daha sonrasında dizüstü bilgisayar almayı düşünenlerin oranı ise yüzde 38 olarak belirlendi. Yüzde 20’lik bir kesim ise henüz ne zaman dizüstü alacağına karar vermemiş durumda. Bu kitlenin yüzde 82’si ise, orta segment veya daha yüksek segmentten dizüstü satın almayı planlıyor. Yeni bir dizüstü satın almayı planlayanların yüzde 29’u 6.500 TL ve aşağısındaki fiyattan, yüzde 53’ü ise 6.500 – 9.500 TL fiyat aralığından yeni bir dizüstü bilgisayar almayı planlıyor. Henüz hangi fiyat segmentinden satın alım yapacağına karar vermemiş kesim ise sadece yüzde 2. 8
  • 9. Akıllı telefon kullanımı özellikle son zamanlarda ciddi oranda değişti. Bundan yaklaşık olarak 30 yıl kadar önce ilk akıllı telefon piyasaya sürülmüştü. O dönem için arama yapmak ve mesajlaşmak son derece önemli bir özellikti. Ancak şimdilerde akıllı telefon kullanım amacı çok sert bir şekilde değiş- ti. Konuyla alakalı yapılan bir kapsamlı araştırma sonucunda dünya genelinde 3,8 milyar kişide akıllı telefon olduğu ifade ediliyor. Özellikle Türkiye gibi ülkelerde akıllı telefon son derece önemli bir cihaz haline geldi. Peki Türkiye’de insanlar akıllı tele- fonları ne için kullanıyor? konuyla alakalı yapılan çalışmada cevap olarak ilk sırada FaceTime gibi görüntülü arama uygulamaları yer aldı. Dünyanın belki de en önemli cihazları içerisinde yer alan cep telefonları ile ilgili araştırmalar devam ediyor. Türkiye üzerine yapılan araştırmalara göre en fazla kullanım alanı FaceTime gibi görüntülü aramalar olduğunu söylemiştik. İkinci sırada ise ekran yan- sıtma ile akıllı telefon üzerinden TV izleyenler yer alıyor. Araştırmalar devam ettiğinde üçüncü sırada QR kod taratanlar yer alıyor. Ayrıca akıllı telefonları biniş kartı olarak kullanan ve Apple pay gibi ödeme yöntemleri için tercih edenler de var. Kısacası ara- ma dışında Neredeyse her şey için akıllı telefonlar tercih ediliyor. Burada asıl önemli olan tercihlerin ne yönde değiştiği. Akıllı telefon şirketleri yapılan bu araştırmalar sonucunda kendisini değiştiriyor. Mesela normal şartlarda daha çok mesaj veya kame- ra odaklı ise bunu değiştirebiliyor. Bundan kısa bir süre önce cep telefonu üreticileri daha çok arama üzerine yoğunlaşıyordu. Şimdi ise kamera ve ödeme sistemleri daha fazla ön plana çıkıyor. Cep telefon- ları arama dışında muhtemelen ilerleyen dönemler- de çok daha farklı amaçlar için kullanılacak. Cep Telefonları Sadece Arama Yapmak İçin Kullanılmıyor Dünya’nın en büyük otomobil firmalarından Ford elekt- rikli Transit üretimini Türkiye’de yapacak. Volkswagen Transporter da artık ülkemizde üretiliyor olacak. Daha önce firma, 2030’a kadar tüm üretimini elektrikli araçlara taşıyacağını açıklamıştı. Ford yeni Transit Custom mini- büsünün Avrupa pazarına yönelik yeni versiyonunu 2023 yılında ülkemizde üretecek. Böylece 2023 yılından itibaren aracın tamamen elektrikli ve hibrit versiyonları da yine Türkiye’de üretiliyor olacak. Bu yeni hibrit ve tam elektrikli modeller de geleneksel modeller gibi ülkemizde Ford Otosan fabrikalarında üretiliyor olacak. Konu ile ilgili resmi açıklama Ford’un resmi sitesinde de yer aldı. Ford Otosan bununla birlikte Ford Transit modellerinin yanında Volkswagen Transporter modellerini de üretecek. Bu araçlar Ford ile Volkswagen arasındaki anlaşma gereği Transit’in Transporter adını taşıyan versiyonları olacak. Bu gerçekten çok önemli bir haber. Transitler ile Transporterlar arasındaki onlarca yıldır yaşanan rekabet artık bir iş birliğine dönüşüyor. Volkswagen daha önce Transporter modellerini Hanover Almanya’da üretiyordu. Bu araçlar da artık ülkemizde üretile- cek. Transit ailesinin tüm üyeleri; elektrikli Transit Custom, Tourneo Custom da ülkemizde üretilmeye devam edecek. Geçen ay Ford, Avrupa’daki tüm model gamını 2030’da tamamen elektriğe geçirmeyi amaçladığını açıkladı. CO2 emis- yonu yasaları gün geçtikçe sıkılaşıyor. Müşteriler de bu taleplerini yine bu yönde gösteriyor. Özellikle Avrupa ve Çin pazarında elektrikli araçlara büyük talep var. Bunun nedenleri temizliğinin yanında yakıtının da çok ucuz olması. Elektrikli Transit ve Transporter Türkiye’de Üretilecek! 9 haberler
  • 10. 10 Araştırmacılar, “Dünyanın ilk bilgisayarı” olarak adlandırılan cihazın sırrına vakıf olmak üzere. Bin yıllar sonra hala bizi şaşırtmaya devam eden Antik Yunan’da bilgisayar benzeri bir araçları vardı. Dö- nemin bilimcileri bu antik analog bilgisayar ile özel hesaplamalar yapıyordu. “Antikythera mekanizması” adını taşıyan bu araç ilk bilgisayar olarak literatüre geçti. Lakin bu ilginç aygıt 1901 yılında bulunduğun- dan beri bilim insanları hala çalışma prensibini çöze- medi. Londra Üniversitesi (UCL) araştırmacıları ma- kinenin çalışma prensibini çözmek için onu yeniden yarattılar. UCL’den konu ile ilgili bir basın açıklaması geldi ve açıklamada şu ifadeler yer aldı: “2000 yıllık cihaz Güneş, Ay ve gezegenlerin yanı sıra ay ve güneş tutulmalarının konumlarını tahmin etmeye yarıyor- du.” 82 parçaya ayrılmış olan antik mekanizmanın sadece üçte biri günümüze kadar geldi. Aslında araştırmacıların mekanizmayı anlaması karşısındaki en büyük engel bu oldu. Günümüz teknolojisi saye- sinde araştırmacılar mekanizma hakkında eksikleri tamamlamaya çalıştı. Araştırmacılar, mekanizmanın tutulmaları nasıl tahmin ettiğini ve ayın değişken hareketlerini nasıl hesapladığını anlamak için üç boyutlu X ışınlarını kullandılar. Yayınlanan açıkla- manın baş yazarı olan Profesör Tony Freeth şunları söyledi: “Yarattığımız cihaz, tüm fiziksel kanıtlara uyan ve mekanizmanın kendisine kazınmış yazıtla da eşleşen ilk modeldir. Keşiflerimiz, sonuçları tat- min edici ve açıklayıcı yeni bir model ortaya çıkardı. Bu karmaşık üç boyutlu bulmacayı çözmek Babil astronomisinden döngüleri, Platon Akademisi’nden matematiği ve antik Yunan astronomik teorilerini birleştiren bir dehayı ortaya çıkardı.” 2000 Yıllık Bilgisayar Hakkındaki Gizem Araştırılıyor Çinli 8 firma, geçtiğimiz ocak ayının ortalarına doğru “kara liste”ye alınmıştı. Bunun üzerine Xiaomi de harekete geçmiş ve Washington’daki mahkemede şikayette bulun- muştu. Bu söylenenlerin kanuna aykırı olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını belirten Xiaomi yetkilileri, bu sebepler neticesinde de listeden çıkarılma talebinde bulunmuştu. Konu hakkında Xiaomi şirketinin hazırladığı basın açıkla- ması aşağıdaki gibidir: Xiaomi olarak mahkemenin 12 Mart tarihinde verdiği ABD Savunma Bakanlığı’nın Xiaomi’yi bir “Komünist Çin Askeri Şirketi” (CCMC) olarak tanım- lama uygulamasını durdurma kararını büyük memnuni- yetle karşıladık. Mahkeme, verilen ihtiyati tedbir kararına uygun olarak ABD vatandaşlarının Xiaomi’nin menkul kıymetlerini satın almalarına ve sahip oldukları varlıkları elden çıkarmalarına yönelik 13959 sayılı “Başkanlık Emri” kısıtlamasını tamamen ve derhal yürürlüğe girecek şekilde kaldırdı. Xiaomi olarak, yalnızca sivil ve ticari kullanıma yö- nelik tüketici elektroniği ürünleri sunan halka açık, borsada işlem gören ve bağımsız olarak yönetilen bir şirket oldu- ğumuzu yineliyoruz. Xiaomi’nin Çin ordusuyla bağlantılı bir şirket olarak tanımlanması kararının tamamen keyfi bir uygulama olduğuna inanıyoruz ve yargıç da verdiği kararla bu fikrimize katıldığını gösterdi. Mahkemenin bu tanımla- manın hukuka aykırı olduğunu kabul etmesi ve tanımlama- nın kalıcı olarak kaldırılması yönündeki talebimizi sürdü- receğiz. Genç ve enerjik bir teknoloji şirketi olarak yıllardır akıllı telefonlar ve akıllı TV’ler gibi harika tüketici elekt- roniği ürünlerini dünyanın dört bir yanındaki tüketicilere adil fiyatlarla sunduk ve sunmaya devam ediyoruz. Yenilikçi teknolojilerle herkesin çok daha iyi bir yaşam sürmesini sağlamak için dünya genelindeki iş ortaklarımızla birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Xiaomi Kara Liste Kararında Zafere Koştu haberler
  • 11. 11 Türk Telekom, yeni teknolojileri deneyen, üreten ve ihraç eden ülkeler arasında olma hedefi ile çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor. Türk Telekom 5G test şebekesi üzerinde Nokia ile birlikte gerçekleştirdiği denemede Türk Telekom, 4.5 Gbps üzeri hızlara ulaşarak dünya rekoru kırdı. Türk Telekom 5G Konusunda Sınır Tanımıyor, İşte Yeni Dünya Rekoru Güçlü fiber altyapısı ile Türkiye’de Türk Telekom 5G’ye en hazır operatör olan şirket, Nokia iş bir- liğinde 5G test şebekesi üzerinde gerçekleştirdiği denemede, 4.5 Gbps üzeri hızlara ulaşarak bu alanda yeni bir dünya rekoruna imza attı. Böylece Türk Te- lekom 5G bağlantı hızını en yüksek düzeye taşıyan spektrum olan ‘Milimetre Dalga’ ile 5G Yeni Radyo Taşıyıcı Birleştirme Teknolojisini, 8 taşıyıcı (8CC) destekli akıllı telefonla Türkiye’de ilk defa deneyen operatör oldu. Türk Telekom Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Kıraç, “5G test şebekesi üzerinden sadece Milimetre Dalga spektrumunu kullanarak gerçek- leştirdiğimiz deneme ile 4.5 Gbps üzerinde hızlara ulaşarak yine bir dünya rekoruna imza attık. Kulla- nıcılar ve operatörler için birçok fayda sağlayan bu teknoloji sayesinde, 5G’nin vadettiği yüksek hız ve geniş kapasite hedeflerini yakalamış olduk. Bu teknolojiler aynı zamanda 6G’de kullanılması planlanan ultra yüksek hız ve kapasite sağlayan ‘Terahertz’ sistemlerinin de olgunlaşması ve önü- nün açılması için köprü niteliği taşıyor. Güçlü fiber altyapımızla Türkiye’de 5G’ye en hazır operatör olarak, bu teknoloji ile ilgili önemli bir deneyimi daha rekorla sonuçlandırmaktan mutluluk duyuyo- ruz. Bugün olduğu gibi, gelecekte de ülkemizde, tüm yeni nesil teknolojilerin geliştirilmesine öncülük etmeye devam edeceğiz” dedi. Nokia Türkiye Ülke Genel Müdürü Özgür Erzincan, “Türk Telekom ile 30 yılı aşkın süredir devam eden ortaklığımızla, bugün sadece Türkiye için değil, kü- resel telekom sektörü için bir başka önemli kilomet- re taşına daha imza attık. Nokia’nın ticari 5G şebeke ekipmanıyla elde edilen bu rekor, Nokia’nın 5G ve inovasyon alanlarındaki liderliğinin bir kanıtıdır.” Türk Telekom, Ankara Genel Müdürlük Binası’ndaki İnovasyon Merkezinde, Nokia iş birliğinde gerçek- leştirdiği denemede, 5G teknolojisini kullanarak Mi- limetre Dalga ile 8 adet 100MHz’lik bant genişliğine sahip taşıyıcı ile tek telefon üzerinden en yüksek 5G hızına ulaştı. Yapılan denemede, 3GPP Standart- ları ile uyumlu olan 8 taşıyıcı destekli QC SDX55 5G mmWave modülüne sahip 5G akıllı telefonla 4.5 Gbps üzeri hızları yakalanmış oldu. Daha önce 5G’nin orta bant spektrumu olarak adlandırılan 3.5 GHz’te dünya rekoru kıran Türk Telekom, bu kez de sadece 5G’nin 26 GHz milimetre dalga spektrumunu kullanarak bu alanda dünya rekoru kırdı. özel haber
  • 12. 12 röportaj Ağ güvenliği, güvenli Wi-Fi, çok faktörlü kimlik doğrulama, gelişmiş uç nokta koruması ve ağ istihbaratının önde gelen küresel sağlayıcılarından WatchGuard ‘ın Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Ağ Güvenliği Konusunda Kurumlara Tavsiyeler Bizlere WatchGuard ‘ın Türkiye macerasından bahsedebilir misiniz? 1996 yılında Seattle’da kurulan WatchGuard Tech- nologies, ilk olarak 2002 yılında Türkiye’de ticari hayatına başladı. 2004 yılında geleneksel güvenlik duvarından birleşik tehdit yönetim (UTM) teknoloji- sine giriş yapan WatchGuard, 2009 yılında tekrardan Türkiye’deki ticari faaliyetlerine devam etti. 2015 yılında Türkiye ofisini açan WatchGuard, 100% kanal yapısı ile iş ortakları üzerinden son kullanıcılara hiz- met vermeye devam etmektedir. Ağ üzerinde kullanılan güvenlik cihazlarına bak- tığımızda Türkiye’deki kurumları dünyadakilere göre nerede görüyorsunuz? Ağ ve beraberinde veri güvenliği, son yıllarda olduk- ça popüler bir konu oldu ve bundan sonra da her yıl bu popülerliğini artırarak devam edecek. Güvenlik cihazları yatırımına baktığımızda Türkiye olarak gelişmiş ülkelere göre çok fazla geride kalmadığımızı görsek de yatırımların yapılış, kuruluş ve kullanım şekillerine baktığımızda en azından 5 sene kadar geriden geldiğimizi söyleyebilirim. Aynı zamanda ağ güvenliği konusunda eğitim seviye- miz malesef çok geriden geliyor ve yatırım maalesef çoğu zaman bilinçli kişiler tarafından yapılmıyor. Bu da gereğinden fazla yatırım, yanlış yatırım veya ölü yatırım olarak kurumlardaki yerini alıyor. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız pandemi sebebiyle ağ güvenlik sektöründe neler değişti? Pandemi dönemine kadar siber güvenlik, kurum ağ- larının korunması ve verinin kurum ağını terk etme esnasındaki güvenliği konusunda daha popüler bir rol oynuyordu. Pandemi dönemi ile birlikte kurum- ların daha önce hiç hesaba katmadıkları birçok etken ortaya çıktı. Aslında bu etkenler pandemi öncesinde de mevcuttu fakat birçok kurum tarafından göz ardı ediliyor ve yatırım süreçlerinde değerlendirilmiyordu. Pande- mi dönemi ile birlikte çalışanlar, kurum ağlarının ötesinde çalışmaya başladı ve bu da beraberinde; “Kullanıcıların kullandıkları internet güvenli mi?”. “Uygulamalara, sunuculara erişim sağlanan cihazlar güvenli mi?”. “Bu cihazlar güvenli olsa dahi gerçek- ten doğru kişiler bağlantı sağlıyor mu?”. “Herhangi bir kimlik bilgisi çalındığında koruma altına alına- biliyor mu?”. “Güvenlik en zayıf halkası olan ve her zaman da en zayıf halkası olacak olan kişinin yeterli siber güvenlik bilinci var mı?”. Gibi birçok güvenlik sorularını akıllara getirdi. Bizim hizmet verdiğimiz ve hedeflediğimiz orta ve büyük ölçekli firmaların yukarıda belirttiğim konularda herhangi bir hazırlığının olmadığını çok açık bir şekilde gördük. Pandemi, mevcutta var olan güvenlik açığını WatchGuard Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez
  • 13. 13 aslında bizlere göstermiş oldu ve 2020 yılı, kurumların bu konularda yatırım yaptığı bir yıl oldu. Dijitalleşme konusunda Türkiye’deki kurumlar gerekli yatırımları yapıyorlar mı? Dijital dönüşüm, tüm dünyada olduğu gibi ülke- mizde de oldukça fazla dillendirilen, hemen hemen her kurumun konuştuğu fakat belli bir seviye üzeri kurumların hayata geçirebildikleri bir süreçtir. Kamu ve özel sektördeki belli büyüklükteki firma- ların bu süreçte başarılı adımlar attığını, dijital- leşme sürecinde hızlıca yol kat ettiklerini görebi- liyoruz fakat kurumsallaşmasını tamamlayamamış ve hala geleneksel yöntemlerle iş yapmaya devam eden firmalar için halen içi tam doldurulmamış bir konu olarak masada duruyor. Bu konuda bilgi kirli- liği de üst seviyede. Doğal olarak daha küçük firma- ların bu sürece ayak uydurması beklenildiğinden dolayı daha fazla zaman alacağına kesin gözüyle bakıyorum. Ağ güvenliği konusunda kurumlara tavsiyeleri- niz neler? İnsan hayatının sanallaştığı bir dönem yaşıyoruz. Artık hemen hemen tüm ihtiyaçlarımızı internet üzerinden halletmek için çözümler arıyoruz fakat her zaman olduğu gibi güvenliği en sona bırakıyor ve sonrasında da ilk başta yapacağımız küçük bir yatırım yerine çok daha büyük sonuçları olan durum- larla karşılaşıyoruz. Bu süreçte yapılması gerekenleri birkaç ana başlıkta sıralayabiliriz. 1. Siber güvenlik eğitiminin verilmesi gerekiyor. Siber güvenlikte en zayıf halka insandır ve bir kuru- mun çok değerli yatırımları, bir kullanıcının hatası ile anlamsız hale gelebilir. Bunun için ilk yapılması gereken hem kurumların çalışanlarını bilgilendirme- si hem de bireysel olarak bizlerin en azından neler yapıp neler yapmamamız gerektiği konusunda bilgi sahibi olmamız gerekmektedir. Siberay oluşumunu bu kapsamda oldukça değerli buluyorum. 2. VPN kullanılmalı. Şirket ağına bağlanılırken kesin- likle ve kesinlikle VPN ile bağlanılması önemlidir. 3. Çok faktörlü doğrulama kullanılmalı. Sadece ku- rum uygulamalarına VPN yaparken değil aynı zaman- da kişisel kullanımda olan. Ve çok faktörlü kimlik doğrulama destekleyen her platformda da bu hizmet- leri kullanmamız gerekiyor. 4. Oltalama maillerine dikkat edilmeli. Pandemi döneminde oldukça fazla artış göstermesine rağmen son 5 yılı incelediğimizde yapılan saldırıların nere- deyse 90%’ı oltalama maillerine tıklayan kullanıcılar ile başlıyor. Gelen e-postaların kimden geldiğini, içeriğinin bi- zimle alakalı olup olmadığına birden çok kez bakma- mız gerekiyor. Kurumlar ise kullanıcıları için bu tarz saldırıları bertaraf edebilmek adına birçok servisi sistemlerine entegre edip daha güvenli bir ortam oluşturabilirler. 5. Geleneksel antivirüs yerine EDR tercih edilmeli. Geleneksel antivirüsler hala giriş seviyesinde siber güvenliğimizi sağlasalar da günümüzde yapılan sal- dırıların birçoğunu kompleks saldırılar oluşturmak- tadır. Bundan dolayı da imza tabanlı antivirüslerin yanı sıra yapay zeka, davranışsal analiz ve korelasyon yapabilen EDR çözümlerine yönelmekte fayda görü- yorum. 6. Wi-Fi kullanımında dikkatli olunmalı. Wi-Fi kul- lanımı artık hayatımızın bir parçası haline geldi ve uzaktan çalışma döneminde de birçok yerde ücretsiz Wi-Fi bağlantısını kullanıyoruz. Şifreli dahi olsa. Wi- Fi ağları çok rahatlıkla saldırıya uğratılarak hackle- nebiliyor ve böylelikle bağlı olduğunuz kablosuz ağ üzerinde yaptığınız tüm işlemler siber saldırganlar tarafından kayıt altına alınabiliyor. Bilgisayarları- nızda “Bu kablosuz ağa otomatik bağlan.” seçeneğini kesinlikle seçmeyin ve eğer imkanınız varsa kablo- suz ağınızı saldırılardan koruyan WIPS çözümlerine yönelin. Pandemi ardından değişen kullanıcı alışkanlıkla- rı sizce ağ güvenlik sektörünü nasıl etkileyecek? Pandemi ile birlikte birçok firma uzaktan çalışma modelini benimsedi ve bundan sonraki süreçte de ar- tık hibrit model ile yola devam edileceğini düşünüyo- rum. Bundan dolayı da artık kurumlar, sadece kurum ağlarının siber güvenliğini denetlemekle kalmayacak aynı zamanda mobil olan kullanıcılarının kurum ağına geldiklerinde herhangi bir tehdit içermedikle- rinden emin olmaları gerekecek. Bu noktada, bu kullanıcıların cihazlarının güvenliği- nin sağlanması da kurum ağının güvenliğinin sağ- lanması kadar oldukça önemli bir nokta olarak yerini alacak. Zero Trust yaklaşımı popülerliğini artırarak devam edecek ve birçok siber güvenlik üreticisi, ağ güvenliğinden daha fazla uç nokta güvenliğine ya- tırım yapmak durumunda kalacak ve çözümlerini bu yönde geliştirecekler.
  • 14. 14 haberler Razer yaptığı duyuru ile 2030’da karbon nötr olmayı planladığını açıkladı. Böylece firma, karbondiok- sit emisyonunu sıfırlamayı amaçlıyor. Bu amacın bir parçası olarak firma küresel ofislerinin temiz enerjiye geçeceğini söyledi. Bununla birlikte iklim değişikliğine neden olmayacak ürünlerin sayısının artacağını ve tüm üretim sürecindeki emisyonu düşüreceğini söyledi. Firma özellikle önümüzdeki on yılda ofislerindeki tek kullanımlık plastik tü- ketimini bitirecek. Ürünlerinde de biyolojik olarak doğada ayrışan paketleme ürünlerine geçiş yapacak. Yakın zamanda hemen hemen her sektörden firma aynı amaçları taşıyan planlarını duyurdu. Öncelikle insanların firmalardan bunu ciddi bir biçimde talep etmesi de bu konuda çok önemli. Razer’ın büyük ra- kibi Logitech de emisyon düşürme amacıyla adımlar atacağını söylemişti. Benzer bir şekilde Logitech de 2030 yılında tükettiği tüm enerjinin temiz enerji olması amacında. Geçtiğimiz sene firma ürünleri- nin ne kadar emisyona sebep olduğunu açıklayan etiketler eklemeye başladı. Silikon Vadisi’nin dev firmalarından Microsoft bu konuda en büyük öncü- lerden bir tanesi. Firma, 2012’den bu yana karbon nötr olmayı sürdürüyor. Hatta firma yaptığı yeni bir açıklamada ürettikleri karbondioksitin temiz- ledikleri karbondioksitten az olacağı hedefini 2030 için koymuş durumda. Karbon emisyonu dünyaya yeterince zarar vermiş durumda. Özellikle 2030 için odaklanmış bu hedefler durumun şu andan çok daha kötü olmadan önce önüne geçme hedefini paylaşıyor. Razer Karbondioksit Salınımını Azaltmayı Amaçlıyor Açık kaynak çözümlerinde dünya lideri Red Hat, her sene düzenlediği Red Hat Summit’in katılımcı ve konuşmacı listesini paylaştı. Son zamanlarda birçok alanda değişim yaşansa da Red Hat Summit 2021 açık kaynak araçlarının sahip olduğu rolü anlatan hikayeler ve sektörü değiştiren inovasyonlar hala aynı önemli etkiyi yaratıyor. Red Hat, bu sene de dünyanın dört bir yanındaki birçok sektörde görev alan konuşmacıları bir araya getirecek. Konuşmacı- lar, müşterileri ve kendileri için daha iyi çözümleri nasıl geliştirdiklerini anlatacak. Üç parçadan oluşan Red Hat Summit 2021, 27 ve 28 Nisan 2021’de tüm katılımcılar için ücretsiz olarak gerçekleşecek. Ayrıca izleyicilerin aynı saatte yapması gereken bir işi varsa, etkinliğin kaydı alına- cağı için kaçırdığı kısımları ya da tekrar izlemek istediği bölümleri daha sonra izleyebilecek. Açılış konuşmalarının ve özel konukların yapacağı konuşmaların da yer alaca- ğı kayıtlar, etkinlikten sonra erişime açılacak. Etkinliğe katılanlar, aşağıda ismi yer alan Red Hat yöneticilerinin ve uzmanlarının açılış konuşmalarını, görüntülü oturumla- rını ve interaktif demolarını deneyimleyebilecek. Başkan ve CEO Paul Cormier, Ürünler ve Teknolojiler Kıdemli Başkan Yardımcısı Matt Hicks, Kıdemli Başkan Yardımcısı ve CTO Chris Wright, Kıdemli Başkan Yardımcısı ve CMO Tim Yeaton, Bulut Platformları Kıdemli Başkan Yardımcı- sı Ashesh Badani, Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Red Hat Enterprise Linux Genel Müdürü Stefanie Chiras, Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Kuzey Amerika Ticari Satışlar Genel Müdürü Larry Stack, Başkan Yardımcısı ve Yönetim Genel Müdürü Joe Fitzgerald, Küresel İş Ortakları ve İş Birliği Başkan Yardımcısı Terri Hall, Başkan Yardımcısı ve Bulut Depolama ve Veri Hizmetleri Genel Müdürü Mike Piech, Küresel Gelir Pazarlama Başkan Yardımcısı Fran Wilson, Küresel Stratejik İş Birliği Genel Müdürü Dave Farrell. Red Hat Summit 2021 Nisan Ayında Gerçekleştirilecek
  • 15. 15 VIGI, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ihtiyacını karşılayacak ve uygun fiyatlı güvenlik teknolojileri ile kurumsal güvenlik pazarını hedefliyor. Türki- ye’de satışa sunulan profesyonel güvenlik kamera- larından ilki VIGI C400P model adına sahip bir taret tipi ağ kamerası. 3 MP değerinde yüksek çözünürlü- ğe sahip olan VIGI C400P, hem kapalı ve dar, hem de daha geniş, açık alanlarda kaliteli görüntü sunmak üzere çift lens ile geliyor. 2.8 ve 4 mm’lik lensler- le asansör gibi dar ve kapalı alanlarda geniş açılı lens; otopark gibi geniş ve açık alanlar için ise daha uzun mesafelerde yüksek kaliteli görüntü verebilen lens ile tüm güvenlik ihtiyaçlarına cevap veriyor. VIGI’nin diğer güvenlik kamerası ise bir dış mekan ağ güvenlik kamerası olan VIGI C300P. 3 MP yüksek çözünürlüğe sahip olan kamera, diğer model gibi çift lense sahip. 4 ve 6 mm lenslerle hem geniş açılı hem uzun mesafede görüntü alınabiliyor. Her iki ku- rumsal güvenlik kamerasında akıllı hareket algılama özelliği yer alıyor. TP-Link Kurumsal Güvenlik Çözümü VIGI ile Türkiye’de Microsoft Türkiye, Tarık Tüzünsü ’nün Microsoft Türkiye Kurumsal ve Kamu Müşterilerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak atandığını duyur- du. Microsoft Türkiye bünyesinde Tüketici Kanallarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak göreve başlayan Tüzünsü, 2015 yılında Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler (KOBİ) Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak atanmıştı. Daha önce, 17 yıl boyunca Arena Bilgisayar’da Ürün Yöneticiliğinden CEO’luğa kadar birçok farklı pozisyonda başarılı bir performans gösteren Tarık Tüzünsü, İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Fakültesi’ni bitirdikten sonra aynı üniversitenin İşletme Fakültesi’nden MBA derecesi aldı. Tüzünsü, aynı zamanda Harvard Business School’da PLD (Program Leadership Development) programını da başarıyla tamamlamış bir sektör profesyoneli. Microsoft Türkiye’de Yeni Atama Yeni başlayan bir dava sürecine göre Amazon’un California’daki çalışanları yeterli yemek molası- na sahip değiller. Bu yüzden çalışanlar konuyu mahkemeye taşıdılar. Bu dava süreci bir toplu dava olarak gelişecek ve sonuçta bir kazanım olursa tüm çalışanlar kazanacaklar. İlk olarak söz konu- su davanın başvurusu San Francisco mahkeme- sine Şubat ayına kadar uzuyor. Firmanın eski bir çalışanı olan Lovenia Scott konu hakkında detay- ları paylaştı. Scott, firmanın zorunlu 30 dakikalık yemek molasını çalışanları için planlamadığını iddia etti. Bununla birlikte yemek molalarına çık- tıklarında iletişim cihazlarını göz önünde tutarak tetikte olmaları istendiğini bildirdi. Bu sebep- le bazen molalarının yarıda bölündüğü de dava iddiaları arasında yer alıyor. Çalışanların mesai dışında işverenleri bekliyor olması için ödeme ya- pılması durumu başka davalara da konu olmuştu. 2014 yılında bir Amazon deposunda çalışan işçiler çantalarının dışarı işyerinden ayrılırken aranması nedeniyle bekledikleri süre için ödeme alma hakkı kazanmıştı. Amazon Çalışanları Yeterince Mola Vermediği İçin Şirketi Dava Etti haberler
  • 16. 16 haberler Kripto para dünyası son dönemlerde tahmin edi- lenden çok daha fazla talep gördü. İnsanlara kat kat kazanç imkanı sunan bu dijital para sistemi ne yazık ki dolandırıcıların yeni hedefi oldu. Bugüne kadar çok çeşitli dolandırılma hikayeleri ortaya çıktı. Dijital para sistemleri ile insanları dolandıran yeni bir şebeke yakalandı. Gelen son detaylara göre İstanbul Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü 8 kişiyi gözaltına aldı. Yaklaşık olarak 12 milyon TL vurgun yaptıkları tahmin ediliyor. Bugüne kadar yapılan en büyük Bitcoin vurgunlarından bir tanesi olduğunu söyleyebiliriz. İstanbul merkezli dolan- dırıcı çetesi kimsenin gözünün yaşına bakmadı. Günümüzde insanlar kısa yoldan hızlı bir şekilde zengin olmaya çalışıyor. Bu durum hem dolandırıl- maları hem de bazı şebekelerin eline düşmelerine neden oluyor. Kripto paralar kısa bir süre içerisinde en az 5 kat artabiliyor. Hiçbir yatırım türü böylesine kısa bir süre içerisinde yüksek gelir elde ettiremiyor. Kripto paraların sağladığı yüksek gelir imkanı aynı zamanda dolandırıcıların ilgisini de çekiyor. Yapı- lan çalışmalara göre Türkiye’de özellikle son 1 yıl içerisinde kripto para dolandırıcılarının sayısı en az yüzde 40 oranında artış gösterdi. Bu gerçekten de son derece yüksek bir rakam. Siber suçlarla müca- dele ekibi konu ile ilgili çalışmalarına devam ediyor. Kripto para şebekeleri hızlı bir şekilde yakalanıyor. İnsanları kandıran ve toplamda 12 milyon TL hası- lat elde eden bu şebeke 3 farklı ilde faaliyet yürütü- yordu. Bu illerde yapılan eş zamanlı operasyon ile birlikte 8 kişi yakalanarak emniyete götürüldü. Bitcoin Çetesi Dolandırıcılığın Zirvesine Çıktı Intel’in yeni CEO’su ve tecrübeli mühendis Pat Gelsin- ger gelecek adına önemli açıklamalar yaptı. Açıklamaya göre firmanın yeni odağı “silikon üretiminde lider olmak” olacak. Böylece firma gelecekte kendi çiplerini yine kendi üretmeye başlayacak. Ayrıca bu fabrikalar başka çip firma- larının üretimlerini de karşılayacak. Bu yeni karar sadece çip üretiminde yaşanan yetersizlikten kaynaklanmıyor. Intel gelecekte bu sektörün 2025 yılında 100 milyar dolar değerine ulaşacağı görüşünde. Yaşanan yoğun silikon ta- lebini göz önüne alırsak Intel gibi bir devin işin mutfağına girmesi çok önemli. Bu gelişme firmanın doğrudan rakibi AMD ve ekran kartı piyasasına girmesiyle rakip haline ge- len Nvidia’nın bile ilgisini çekecektir. Daha doğrusu Intel bu rakiplerinin de kendine müşteri olmasını sağlamak zo- runda. Sadece kendi talebini karşılamak bu sektöre girişte vadettiği geliri sunmaya yeterli olmayacaktır. Eğer işler yolunda giderse AMD işlemciniz artık Intel üretimi olabi- lir. Bu gerçekten kulağa oldukça ilgi çekici geliyor. Tabii ki işlerin nasıl ilerleyeceğini hep beraber bekleyip görmeli- yiz. Intel bu resmi değiştirmekte kararlı görünüyor. Firma şu anda halihazırda ABD’de İrlanda’da ve İsrail’de fabrika- lara sahip durumda. Asya’nın silikon üretimindeki bu ağır- lığı sadece tedarik ve ekonomik olarak önem taşımıyor. Bununla birlikte, ABD ulusal güvenliği sebebiyle de artık teknolojinin eli ayağı olan çip üretimini uzak bir kıtaya bu kadar teslim etmek istemiyor. Huawei ile yaşanan rekabet bunun sadece bir ayağı lakin ABD’nin asıl niyeti Asya’ya olan bağımlılığı en aza indirmek. Çünkü bu durum Asya hükümetlerine ABD’ye karşı hamle imkanı sağlıyor. Intel çip üretme işine gerçekten ciddi bir yatırım yapmaya ha- zırlanıyor. Firma ilk olarak Octollio, Arizona’daki yerleşke- sini büyütmeyi amaçlıyor. Bununla birlikte iki yeni fabrika daha kurulacak. Intel Çip Fabrikası Açıyor TSMC’ye Rakip Olacak
  • 17. 17 Teknoloji devleri içerisinde yer alan Qualcomm Switch benzeri oyun konsolu ile gündeme geldi. Ortaya çıkan son detaylara göre bu cihaz Android ile çalışacak. Qu- alcomm daha çok çip üreticisi olarak biliniyor. Bugüne kadar oyun konsolu geliştirme alanında herhangi bir çalışma yürütmeyen bu firma, yeni bir alana girmeye hazırlanıyor. Gelen son detaylara göre oyun dünyası ile entegre olmaya çalışacak. Bu aralar oyun sektörü zaten ciddi bir yükseliş yakaladı. Microsoft ve Sony bu alanda iyi işler çıkarıyor. Qualcomm gibi bir çip üreticisi oyun sektöründe bazı avantajlara sahip olabilir. Mesela normal şartlarda ciddi bir problem olan oyun konsolu çipi üretmek onlar için daha kolay olacaktır. Ayrıca bazı özellikler bakımından diğer oyun konsollarına göre daha üst seviyeye çıkabilirler. Qualcomm tarafından geliştirilmesi planlanan bu cihaz bazı önemli özellik- lere sahip olacak. Mesela Android 12 işletim sistemi ile çalışacak olması büyük bir önem taşıyor. Ayrıca 5G ile uyumlu olacağını söyleyebiliriz. Ekran çözünürlüğü bakımından 1080p tercih edilecek. Böyle bir çözünür- lük zaten birçok oyuncu için yeterli olacaktır. Ekranın özellikleri bakımından 6.65 inç olması bekleniyor. Ayrı- ca aktif bir soğutması ve akıllı telefon gibi ses çıkarma- sı bekleniyor. Bu özelliklere sahip olan Android oyun konsolu çeşitli oyun deneyimleri sunacak. Şirketin üreteceği bu yeni oyun konsolu aynı zamanda donma- lara karşı tedbirli olacak. Şirket şimdilik kendisini böyle bir alanda görmeyi amaçlıyor. Elbette henüz rekabetin nereye doğru gideceği bilinmiyor. Fakat Qualcomm gibi bir firma genellikle uzun süreli projeler geliştirir. Böylece onun oyun sektöründe uzun bir süre daha kalacağını ifade edebiliriz. Gelen son detaylara göre oyun konsolu ABD’den 430 dolar seviyesinden satışa sunulacak. Türkiye’ye geldiğinde en düşük 4.200 TL ile satışına başlanacağını söyleyebiliriz. Qualcomm Switch Benzeri Oyun Konsolu Geliştiriyor Türk Telekom’un az gören çocuklar için hayata geçirdi- ği ’Günışığı’ projesi kapsamında geçtiğimiz yıl ‘Sanatın Günışığı Atölyeleri” ile başlayan program, bu yıl “Sana- tın Günışığı Eğitim Programı’ adı altında sanat eğitimi vermeye devam edecek. Günışığı çocuklarına yönelik düzenlenen atölyelere ek olarak ‘Çevrimiçi Müze Tur- ları’ ile zenginleşen program, İstanbul Modern Sanat Müzesi iş birliğiyle yıl boyunca 10 atölye çalışması ve 4 çevrimiçi müze turu olarak gerçekleşecek. Türk Telekom insan odaklı yaklaşımıyla sosyal sorumluluk faaliyetlerine devam ediyor sanat eğitimi bunlardan sadece bir tanesi. Türk Telekom’un Engelsiz Yaşama Derneği (EyDer) ile birlikte hayata geçirdiği ‘Günışığı’ projesi kapsa- mında az gören çocuklar sanatla buluşuyor. Türk Telekom ve İstanbul Modern iş birliğiyle hazırlanan Sanatın Günışığı Eğitim Programı’nda Günışığı Çocukları’na çevrimiçi sanat eğitimleri verilecek. Eğitimler kapsamında atölye çalışmalarının yanı sıra çevrimiçi müze turları da düzenlenecek.Belirlenen kontenjan çerçevesinde Türk Telekom çalışanlarının çocuklarının da katıldığı eğitimlerde, çocukların, engelli ve engelsiz akranlarıyla sanat eğitimi yoluyla kaynaşması hedefleniyor. Sanat tarihi ve sanatçılar hakkında bilgi sahibi olan çocuklar, çevri- miçi atölyelerde kendi çalışmalarını oluştururken yaratıcılıklarını geliştirme fırsatı buluyor. Çocuklar ayrıca düzenlenen sanat atölyeleri ve çevrimiçi müze turlarında İstanbul Modern Sanat Müzesi Koleksiyonu’nda yer alan eserleri de tanıma fırsatı elde ediyor. Türk Telekom’dan Çocuklara Sanat Eğitimi haberler
  • 18. 18 röportaj Dünyada ve Türkiye’de yatırımlarına tüm hızıyla devam eden TCL firmasının Mobil Türkiye Ülke Müdürü Serhan Tunca ve Mobil Türkiye Pazarlama Müdürü Arzu Topuz ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirildik. Dünyadaki iki AMOLED ekran üreticisinden biri olan TCL ile özel röportaj gerçekleştirildik. Bakın TCL Türkiye’de neler yapıyor TCL’in Türkiye’deki faaliyetlerini ve çalışmalarını TCL Mobil Türkiye Ülke Müdürü Serhan Tunca ve TCL Mobil Türkiye Pazarlama Müdürü Arzu Topuz’a soracağız. Sizlerden Türkiye’deki detayları öğrenmek istiyorum. TCLTürkiye’deki çalışmalarından bahsede- bilir misiniz? Serhan Tunca: TCL çatısı altında büyüme eğilimi içeri- sinde olsak da Türkiye’deki maceramız Alcatel markası ile başladı. Türkiye’de beşinci senemizi doldurduk. O dönemden beri de pazardaki dinamiklere ve rekabete uyum gösteren ve büyüyen bir üretici konumunda olduk. Pazar payları dönemden döneme, kategoriden kategori- ye değişiyor ama bu geçtiğimiz 5 sene içerisinde Alcatel markasında hem cep telefonu hem tablet tarafında çok başarı sağladık. 2020’de IDC’nin resmi rakamlarına göre Türkiye’nin ikin- ci tablet markası haline geldik. Hatta GFK’nın son rapo- runa göre Alcatel ile operatör kanalı satışlarında birinci tablet markası olduk. Bu sadece pandeminin yarattığı bir ihtiyaç değil, biz yıllardır tablet kategorisinde güçlü bir oyuncu olarak yer alıyoruz. Müşteri bazında oluşturdu- ğumuz güvenden kaynaklı hem bireysel kanalda hem de kamu ve kurumsal kanaldaki iş birlikleriyle ciddi bir ivme yakaladık. Bu beş sene içerisinde Alcatel’in ürün gamında telefon, giyilebilir teknoloji ve modem de bulunuyordu. Alcatel’in bütçe dostu cep telefonlarıyla genel pazarda zaman za- man yüzde 2’nin üzerine çıktığımız, kanal bazında yüzde 10’a çıktığımız iş birliklerimiz oldu. Pandeminin ihtiyacı ve bizim uzun zamandır bulunduğumuz mobil modem kategorisinde ciddi bir büyüme gerçekleştirdik. Türkiye’nin en büyük operatörünün ürünlerini biz üreti- yoruz. Yakın zamanda bu ürünlerde diğer operatörlerle de iş birliğimiz başlayacak. 2020 yılında sadece operatör değil, Alcatel markalı ürünlerle zincir mağazalar aracılığı ile de müşterilerimize ulaştık. 2020’nin içinde TCL’in TCL markası adıyla da büyümesi heyecanı bizim için başladı. Burada her şey sadece TCL adı altında olmayacak, Alcatel de bizim markamız. Bildiğiniz üzere TCL’in yıllarca Alcatel, Blackberry ve Palm ile yönettiği çoklu marka stratejisi var. Yeni bir stra- teji olarak teknolojiyi de yüksek kullandığımız TCL ailesi yaratma stratejimiz oluştu. Bu, cep telefonu ürünleriyle başladı. Cep telefonunda Kasım 2019’da TCL Plex ile ilk lansmanı yapmıştık. Vodafone ile iyi bir satış performan- sıyla pazara giriş yaptık. TCL Mobil Türkiye Ülke Müdürü Serhan Tunca
  • 19. 19 2020 yılında pandemi zorlayıcılığı olsa da Avrupa’da yeni başlayan bir marka için güzel işler yaptık. Türkiye Avru- pa’da İngiltere, İspanya, İtalya ve Fransa ile birlikte beş odak ülkeden birisiydi. Bu beş ülke içerisinde satış per- formansı bazında birinci olarak 2020’yi kapattık. Tabii ki pandemiden dolayı bazı şeyleri öteledik, lansman yapa- madık. Ama bu dönem de bizim için çalışma ve 2021 için sağlam planlar yapma zamanı oldu. 2020 performansında da hem adette, hem ciroda hedef- lerimizi gerçekleştirdik. Burada da zorluklarla nasıl baş edebileceğimizi gördük. Kapanan mağazalara karşılık kapanmayan mağazalara ve online kanala odaklandık. Kamu tarafında çok fazla B2B ihalesi aldık. 2021 bizim için daha önemli ve bunun yanında heyecanlı olduğumuz bir yıl. 2021 yılında hem iddialı hem de birden çok kate- goride ürünlerimizin olduğu bir sene olacak. 2021’in ilk çeyreği içerisinde son kullanıcılarımıza mobil dünyada sadece cep telefonu değil tabet ve ses ürün gru- bu ürünlerimizi de sunacağız. Eylül 2020’de televizyon satışlarımız da başlamıştı. Son kullanıcı elektroniğindeki rakiplerimiz gibi müşterilerimize her ürün dikeyinde çözüm sunan bir marka haline geldik. Son dönemde yaşanan uzaktan çalışma ortamına Kobiler hazırlıksız yakalandı. Kobilerin ağ güvenliğini sağlaması için tavsiyeleriniz neler? Biraz önce değindiğimiz gibi VPN bağlantı ve güvenlik duvarı olmazsa olmaz önlemlerin başında geliyor. Uzak- tan erişim için ofis ağında mutlaka iyi yapılandırılmış, maksimum güvenlik ortamı sağlayan, 5651 sayılı mev- zuatları ile uyumlu olacak şekilde yapılandırılmış uygun bir firewall (güvenlik duvarı) cihazı kullanmak gerekiyor. Bunun dışında tüm şirket personelinizin kurum güvenlik politikalarına uymasına dikkat etmelisiniz. Kurum ağına uzaktan erişecek bilgisayarların işletim sistemi yamaları tam ve antivirüs yazılımlarının güncel olup olmadığını kontrol etmelisiniz. Ayrıca çalışanlarınızın yetkileri doğ- rultusunda yalnızca erişmesi gereken sistemlerle bağ- lantıda olduğundan emin olmanız gerekir. Böylesi küçük gibi görünen detaylar atlandığında ağ güvenliğini ciddi anlamda tehdit etmiş oluruz. Geçtiğimiz dönemde globalde tanıttığınız aksesuar ürünleriniz 2021 yılında Türkiye’ye gelecek diyebilir miyiz? Arzu Topuz: Evet. Aslında Alcatel’de izlediğimiz strateji- yi TCL’e de taşıyor olacağız. Pazarda, Alcatel markasıyla telefon, tablet, modem gibi farklı ürün kategorilerinde ürünlerimiz ile yer alıyoruz. Şimdi aynı stratejiyi TCL markasıyla telefon ve tablet kategorilerinin yanında ses grubu ürünleri ve aksesuarları da getirerek izliyor olaca- ğız. Amacımız TCL markamızla ekosistemi tamamlamak. Üretim için üretim bandı olan bir firmayla mı anlaşa- caksınız? Yoksa kendiniz mi bant kurmayı planlıyor- sunuz? Serhan Tunca: Buradaki pazarın da büyümesine se- bep olacak şeylerden bir tanesi de fiyat olacak. 2020 Mayıs ayından beri bir gözetim uygulaması var. And- roid modellerde fiyat bantları 3.000 – 4.000 TL arasına sıkıştı. Vergi dilimlerinden dolayı fiyat farkları üründen ürüne değişecektir. Gözetimden dolayı şu anda sabit bir vergi uygulanıyor. Ortalama olarak 3.500 TL fiyatı olan bir ürünün artık 2.000 – 2.500 TL bandına oturmasını öngörüyoruz. Buradaki üretimin getirdiği avantajı son kullanıcıya yansıtacağız. Bizim gayemiz üretimden bir karlılık sağlamak değil, tamamen son kullanıcıya fayda sağlamak. Bu yüzden minimum karlılıklarla çalışıyoruz. Türk kullanıcısının yüksek teknolojiye ulaşılabilir fiyatlarla erişmesini istiyoruz. Gözetimden önce de bizim mot- tomuz aslında buydu. Her üretici Türkiye’de üretim yaptığından da bunu korumayı ümit ediyoruz. Biz yine iyi ürünü uygun fiyata sunma gayesi içerisinde olacağız. Sonuç olarak kullanıcılar ürünleri yüzde 25’e yakın daha uyguna satın alacaklar diyebiliriz. Röportajımızın devamına aşağıdaki bağlantıdan veya QR kod ile ulaşabilirsiniz. https://www.btgunlugu.com/dunya- daki-iki-amoled-ekran-ureticisin- den-biri-olan-tcl-ile-ozel-roportaj/ TCL Mobil Türkiye Pazarlama Müdürü Arzu Topuz
  • 20. 20 Xiaomi, akıllı dünyaya güç veren partneri Sal- comp ile Türkiye’de üretime başlayacağı dördün- cü fabrikasını, düzenlenen basın toplantısı ile resmi olarak açtı. Xiaomi ve iş ortağı Salcomp’un yaklaşık 30 milyon Dolarlık yatırımla, 14 bin met- rekare arazi üzerinde kurduğu bu fabrika, yıllık 5 milyon üretim kapasitesiyle 2 bin kişiye de istih- dam sağlayacak. Yıllık 10 milyonun üzerinde cep telefonu satışının gerçekleştiği; Avrupa, Rusya ve Ortadoğu pazarlarının birleşme noktası Türkiye, akıllı telefon üreticileri için bölgenin üretim üssü olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Basın top- lantısına Xiaomi Ortadoğu Başkanı Ronnie Wang, Xiaomi Türkiye Ülke Müdürü Vincent Chang, Salcomp Kıdemli Başkan Yardımcısı Travel Xue, Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Sanayi ve Tek- noloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Yurt Dışı Faaliyetler Daire Başkanı Furkan Kara- yaka, İstanbul Yatırım Ofisi Başkanı Nihat Narin, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli ve Avcılar Kaymakamı Kemal İnan gibi isimler katıldı. Haberimiz detaylarına aşağıdaki bağlantıdan veya QR kod ile ulaşabilirsiniz. https://www.btgunlugu.com/ xiaomi-ve-is-ortagi-salcomp-tur- kiyeye-30-milyon-dolar-yati- rim-yapti-peki-yatirim-sonra- si-neler-olacak/ Xiaomi ve Salcomp Türkiye’ye 30 Milyon Dolar Yatırım Yaptı Yapay zeka destekli teknolojiler, İngilizcesiyle Artificial Intelligence ya da kısaltılmış haliyle AI, günümüz ve ge- leceğin dünyası için kaçınılmaz gerçeklerden bir tanesi. Yapay zeka destekli ürünler, hem özel yaşantımız hem de iş yaşantımızı daha iyi konuma getirebilme potansi- yeline sahip. Dolayısıyla da artık şirketlerde geleneksel çözümler değil de, AI destekli çözümlerin benimsenmesi önemli. Bunun için de artık yeni nesil elemanlara ihtiyaç var. Stanfords 2021 Yapay Zeka İndeksi verileri, global çapta yapay zekâ yatırımlarının toplam boyutunun 67 milyar dolara ulaştığını bildiriyor. Son yıllarda bu konu üzerine ciddi yatırımlar söz konusu. Fortune 500 liste- sinde yer alan firmaların %77’lik diliminin CEO’ları da AI tarafına yönelik ciddi hazırlıklar yapmaya başladı bile. Araştırmalar önümüzdeki dönemde AI destekli iş model- lerinin geleneksel iş modellerine kıyasla daha sorunsuz, dolayısıyla da daha kâr getirici yapıda olacağını gösteri- yor. Burada da “Ürün Sahibi” değil, “Yapay Zekâ Destekli Ürün Sahibi”, yani AI desteğini arkasına alan çalışanların daha başarılı olacağı düşünülüyor. Geleneksel bir çalışan; Kendi iş düzenini oluşturarak değer belirleyebilir, müş- terilerin talepleri doğrultusunda seslerini duyurabilir, geliştirici ekiple bağlantılı olabilir ve paydaşlarla iletişim halinde kalabilir. Bunlar gerçekten güzel detaylar, ama… Yapay zekâ desteğini arkasına alan bir çalışan, yukarıda sayılan detaylara ek olarak yapay zekâ destekli çözümler üretebilir. Yapay zekâ kullanımının artı ve eksi yönlerini saptayarak buna göre iş düzeni belirleyebilir ve bunlar doğrultusunda başarılı sonuçlara imza atabilir. Baktığı- mızda, Machine Learning gibi bir detay, bize daha önce üretilemeyecek kalitede ürünlerin üretilmesi imkânını sunuyor. Sanal asistanlardan tutun da sürücüsüz otomo- billere, medikal teşhise kadar yapay zekâ kullanımının önemi çok büyük. Daha Fazla Yapay Zeka Ürün Geliştiricisine İhtiyacımız Var haberler
  • 21. 21 Oyun ve Espor Ajansı Gaming in Turkey’in 5 yıldır düzenli olarak hazırladığı ve her yıl merakla beklenen ‘Türkiye Oyun Sektörü 2020 Raporu’ yayımlandı. Türkiye Oyun Sektörü Büyüklüğü 880 Milyon Dolara Ulaştı Birçok sektörde olduğu gibi artan yatırımlarla birlik- te Türkiye, dünya oyun sektöründe de adını sıkça söz ettirmeye başladı. Peak Games ve Rollic Games’in Zynga tarafından 1,8 milyar dolar ve 168 milyon dolar ile satın alınması, yılın en önemli gelişmeleri olurken, 2020’nin dokuz aylık döneminde oyun sektöründe gerçekleşen hisse satışı işlemleri yaklaşık 2 milyar dolarlık hacim yarattı. Tüm bu gelişmeler, oyun sektörünü en fazla yatırım alan sektör konumuna taşıdı. Ayrıca Türkiye, dünya oyun pazarındaki yerini 18’inci sırada tamamladı. Türkiye’deki Yetişkinlerin Yüzde 79’u Mobil Oyun Oynuyor Pandemi etkisi altında geçen 2020 yılında daha önce hiç oyun oynamayan kişiler dahi oyun oynadı. Hypecasual oyunlar yeni oyuncular için trend olurken, hardcore oyuncular bir önceki sene olduğu gibi; Battle Royale, FPS, Strateji ve MOBA oyunlarını tercih etti. Her kitle- nin sevebileceği türdeki Among Us, Fall Guys gibi casual oyunlar dönemsel olarak sektöre damga vurdu. Offline etkinlikler yerini online turnuvalara devrederken sayısız turnuva oyuncular ve aynı zamanda markalar için yeni bir dünya yarattı. Raporun bir diğer çarpıcı detayı ise Türkiye’deki yetişkinlerin yüzde 79’unun mobil oyun oynaması oldu. Oyun Oynama Süreleri Yüzde 30 Arttı Pandemi döneminde oyun oynama süreleri yüzde 30 oranında arttı. Yine aynı dönemde, dünyanın en büyük oyun dağıtım ağı ve platformlarından biri olan Steam’de önceki aylarda anlık aktif kullanıcı sayısı 23 milyonu geçerek tüm zamanların rekorunu kırdı. Yoğunluk artışı sadece Steam’de değil tüm oyun platformlarında ve oyunlarda gerçekleşti. Türkiye En Çok Macera ve Aksiyon Oyunlarını Seviyor Rapor, Türkiye’deki mobil oyuncuların sevdiği oyunlar hakkında da bilgiler veriyor. Türkiye’nin en sevdiği oyun türü olarak yüzde 49,2 ile ilk sırada aksiyon ve macera oyunları yer alırken ikinci sırada yüzde 46,2 ile puzzle, üçüncü sırada yüzde 45,7 oran ile yarış oyunları bulunuyor. Google Play’de 171 bin 986 oyun yayıncısı arasında 2 bin 689 Türk yayıncı bulunuyor. 439 bin 890 oyunun bulunduğu platforma Türk yayıncıların sunduğu 8 bin 55 oyun yer alıyor. Türk yayıncıların oyunlarının ortalama puanı 5 üzerinden 3,94 olarak göze çarpı- yor. Bu doğrultuda Türk yayıncılarının, mobil oyunla- rın genel ortalaması olan 3,76’dan daha iyi sonuçlar aldığı sonucu çıkıyor. Türk yayıncıların oyunlarının sadece yüzde 18’i hem Google Play hem de App Sto- re’da yer alıyor. özel haber
  • 22. 12 röportaj Genel Yayın Yönetmenimiz Ali Yavuz Şahin sordu, Zyxel Networks Kanal Satış Müdürü Ömer Faruk Erünsal cevapladı. Kurumlar Ağ Güvenliği Konusunda Nasıl Hareket Etmeli? Koronavirüs sebebiyle bizler dahil birçok çalışan ofislere gitmeden uzaktan çalışma prensibini benimsemiş durumda. Uzaktan çalışma için stan- dart internet bağlantılarını kullanıyoruz. Bu ağ bağlantıları güvenli mi? Verilerini korumak isteyen şirketler veya işverenler nasıl hareket etmeli? Ülkemizde ve tüm dünyada sağlık krizini fırsat bilen siber korsanlar, atak sayısını artırdı. Bu nedenle ev ofis çalışanlarının VPN bağlantı seçenekleri ile kendilerini güvence altına almaları gerekiyor. Kurumlara ilk etapta çalışanlarını kendi sunucularına ya da programlarına yönlendirebilmek için VPN yani sanal özel ağlar kur- malarını tavsiye ediyoruz. Siber korsanların ana hedefi haline gelen evden çalışan beyaz yakalıların, VPN bağ- lantı ile güvenlik risklerini en aza indirmesi mümkün. Siber saldırganların öncelikle güvensiz ağlar üzerinden çalışan kurum çalışanlarını hedef alıyorlar. Güvenlik Duvarı ve VPN Kullanmayanlar Büyük Risk Altında VPN (virtual private network- sanal özel ağ), sizi her- hangi bir mekandan; olmadığınız bir yerdeki fiziksel bir ağa, uzaktan bağlayan bir teknolojidir. Uzaktan şirketinize bağlanmanın en güvenli ve kolay yolu olan VPN, internet üzerinden bulunduğunuz yer ile çalıştı- ğınız şirket arasında sanki sanal bir kablo varmış gibi size tüm kurum kaynaklarına erişim imkanı sunar. VPN çözümleri bilgisayarınıza özelleşmiş bir ağ sürücüsü kurar ve bu noktada sanal bir ağ bağdaştırıcısı gibi ha- reket ederek size karşıdaki ağdan bir IP numarası verir. Bu sayede izin verilen uygulamalara veya yerel adresle- re erişebilirsiniz. Kurumlara siber korsanlarla mücadelede yapay ze- kadan destek almalarını tavsiye ediyoruz. Güvenlik endişesine karşı iyi yapılandırılmış bir firewall cihazı kullanmak çok önemlidir. Zyxel’in yapay zeka enteg- reli, çok katmanlı koruma sağlayan ATP Serisi ZyWall Firewall cihazları, ileri seviye VPN özellikleri (SSL VPN & IPsec VPN) ile uzaktan çalışan personeli merkez ofislerine güvenle bağlar. Mobilite günümüzün iş dünyasındaki en önemli kavramlarından bir tanesi. Mobil çalışanların şirket ağına ve bilgilerine her zaman her yerden ulaşabilmesi de kritik önem taşır. Ancak bu bağlantının güvenli olması da hem kurumlar hem de çalışanlar için son derece hassas bir konudur. Öte yandan kurum çalışanlarının uzak erişim bağlantı bilgilerini kimseyle paylaşmamaları gerekmektedir. Ayrıca eski şirket çalışanlarının VPN parolalarını devre dışı bırakmayı ihmal etmeliyiz. Bu iki konu zaman za- man ihmal edilmektedir. Zyxel olarak güvenlik alanında sunduğunuz ürünler neler? Zyxel olarak uçtan uca ağ güvenliği çözümlerimiz bulunmakta. Her ölçekten kurumun iş ihtiyaçlarını karşılayan farklı kapasitede güvenlik duvarlarımız ile kurumların veri güvenliğini garanti altına almayı he- Ömer Faruk Erünsal Zyxel Networks Kanal Satış Müdürü 22
  • 23. 13 defliyoruz. Öte yandan güvenlik alanında son dönemde McAfee firması ile iş ortaklığı yaptık. McAfee güvenlik yazılımı çözümünün Zyxel’in ATP serisi güvenlik duva- rı ürün ailesine entegrasyonu ile işletmelerin bilgisayar ağlarında üst düzey güvenlik garanti altına alınmış olacak. Tek bir cihaz üzerinden üstün koruma avantajı elde edebilecek olan işletmeler, siber korsanların saldı- rılarına karşı üst seviyede önlem almış olacaklar. Büyük küçük her ölçekten firma için üstün koruma sağ- layan ATP güvenlik serisi, aileye eklenen iki yeni üye ile büyümeye devam ediyor. Hepsi bir arada çözüm mantığı ile işletmeleri si- ber korsanlara karşı koruyan ZyWALL ATP100W ve ATP700, bilinen ve bilinmeyen tüm ataklara karşı önlem alıyor. Yapay zeka entegreli, çok katmanlı yapı- sı, bulut tabanlı sandboxing özelliği ile ATP güvenlik serisi, kurumların iş sürekliliğine de katkı sağlıyor. ATP Ürün Ailesi, geleceğin bilinmeyen ataklarına karşı derinlemesine savunma imkanı ile tüm gelişmiş teh- ditlere karşı kusursuz koruma imkanı sunuyor. Gü- venlik çözümünün “akıllı bulut” sistemi, işletmelerin iş yükünü de hafifletiyor. Sandboxing (Korumalı Alan), geleneksel statik güvenlik mekanizmasının algılayamayacağı yeni zararlı yazılım türlerini tanımlamak için bilinmeyen dosyalar içeren ve sıfır gün (zero day) saldırılarına karşı koruma sağlayan yalıtılmış bir bulut ortamıdır. ZyWALL ATP güvenlik çözümü; hem hızlı, hem de akış modları ile eşzamanlı olarak kötü amaçlı yazılımlara karşı önlem alır. Ürü- nün yapay zeka entegreli hızlı modu, üst düzey tehdit istihbaratı sağlamak için sürekli genişleyen bulut veri tabanından yararlanırken, akış modu ise ayrıntılı ve kapsamlı bir derin analiz için imza tabanlı bir verita- banı kullanır. Yeni hibrit mod ise bu iki modu bünye- sinde barındırıyor. Böylece siber saldırılara karşı en üst seviyede koruma sağlanmış olur. Küçük ve orta ölçekli işletmeler için Zyxel ZyWALL Serisi ATP -Gelişmiş Teh- dit Koruma Güvenlik Çözümünün; ATP100, ATP100W, ATP200, ATP500, ATP700 ve ATP800 gibi farklı seçe- nekleri bulunmaktadır. Bu ürünler kimlere hitap ediyor? Zyxel Networks olarak farklı kapasitede ağ güvenliği çözümümüz bulunmakta. KOBİ’leri ve küçük ofisleri adresleyen ürünlerimiz olduğu gibi daha büyük öl- çekli şirketlere yönelik geliştirdiğimiz ürünlerimiz de mevcut. Kurumlar geniş ürün ailemizden iş ihtiyaçla- rına ve yapılarına göre alternatif seçenekleri değerlen- direbilirler. Bunun dışında Bulut tabanlı Nebula ürün ailemiz de bir diğer alternatif olarak değerlendirilebilir. Pazarda mevcut olan birçok bulut tabanlı çözüm sadece kablosuz ağlara odaklanırken Zyxel Nebula bunun ak- sine, tek noktadan yönetim anlayışı ile kablosuz erişim noktaları (AP), ağ anahtarları ve güvenlik ağ geçitlerini kapsayan komple hizmet sunuyor. Nebula, karmaşık olmayan kredi tabanlı ve isteğe bağlı lisanslama mode- liyle, işletmelerin teknik uzmanlık ya da danışmanlık ücretleri gibi gizli maliyetlerin endişesi taşımadan bulut teknolojilerinin tüm avantajlarından yararlan- masına olanak tanıyor. Son dönemde yaşanan uzaktan çalışma ortamına Kobiler hazırlıksız yakalandı. Kobilerin ağ güvenliğini sağlaması için tavsiyeleriniz neler? Biraz önce değindiğimiz gibi VPN bağlantı ve güven- lik duvarı olmazsa olmaz önlemlerin başında geliyor. Uzaktan erişim için ofis ağında mutlaka iyi yapılandı- rılmış, maksimum güvenlik ortamı sağlayan, 5651 sayılı mevzuatları ile uyumlu olacak şekilde yapılandırılmış uygun bir firewall (güvenlik duvarı) cihazı kullanmak gerekiyor. Bunun dışında tüm şirket personelinizin kurum güvenlik politikalarına uymasına dikkat etme- lisiniz. Kurum ağına uzaktan erişecek bilgisayarların işletim sistemi yamaları tam ve antivirüs yazılımlarının güncel olup olmadığını kontrol etmelisiniz. Ayrıca ça- lışanlarınızın yetkileri doğrultusunda yalnızca eriş- mesi gereken sistemlerle bağlantıda olduğundan emin olmanız gerekir. Böylesi küçük gibi görünen detaylar atlandığında ağ güvenliğini ciddi anlamda tehdit etmiş oluruz. Röportajımızın devamına aşağıdaki bağlantıdan veya QR kod ile 23 ulaşabilirsiniz. https://www.btgunlugu.com/uzma- nindan-cevaplar-kurumlar-ag-guven- ligi-konusunda-nasil-hareket-etmeli/
  • 24.
  • 25. 25 25 Bulut yerlisi deyimi son dönemde özellikle bulut sağlayıcıları tarafından çok sık kullanılmaya başlandı. Genel kullanımda, "Cloud Native", bulut bilişim teslim modelinin avantajlarından yararlanan uygulamaları oluşturmaya ve çalıştırmaya yönelik bir yaklaşım olarak karşımıza çıkıyor. Bulut Yerlisi (Cloud Native) Nedir? Yazılım Geliştirmenin Modern Yolu ve API Ekonomisi P eki, Bulut yerlisi ile nasıl uygulamalar oluşturulur ve nerede dağıtılır? Bu sorunun cevabının kısa yanıtı şöyle olabilir, bulut yerlisi tabanlı uygulamaların şirket içi bir veri merkezinin aksine genel bulutta yaşadı- ğı anlamına gelir. Cloud Native Computing Foundations’a (CNCF) göre, “Bulut yerel teknolojileri; kurumları genel, özel ve hib- rit bulutlar gibi modern, dinamik ortamlarda ölçekle- nebilir uygulamalar oluşturma ve çalıştırma konusunda güçlendiriyor. Kapsayıcılar, hizmet ağları, mikro hiz- metler, altyapı ve bildirime dayalı API’ler bu yaklaşımı destekliyor. Sağlam otomasyonla birleştiğinde, mü- hendislerin minimum zahmetle sık sık ve öngörülebilir şekilde yüksek etkili değişiklikler yapmasına olanak tanıyor.” Bulut Yerlisinin Faydaları Nelerdir? Müşterileri kazanma, hizmet verme ve elde tutma beceriniz, yazılım uygulamaları aracılığıyla hızlı ve sürekli olarak yeni yetenekler sunmanıza bağlıdır. Bulut tabanlı geliştirme platformuyla herhangi bir genel, özel veya hibrit bulut üzerinde yenilikçi, fark- lılaştırılmış uygulamalar oluşturabilir ve çalıştırabi- lirsiniz. Bulut yerlisi uygulamalarının ilk göz çarpan özelliği esnek olmaları. Uygulama bulut tabanlı olduğu için herhangi bir donanım, ağ ve yazılım sorunlarından etkilenmez. Ayrıca uygulamaların yapılandırılması kolaydır. Değişen çalışma koşullarına ve ortamlarına hızla adapte olurlar. Uygulamalar, eyleme geçirilebilir içgörüler sağlamak için ölçümleri ve günlükleri topla- mak üzere düzenlenebilir. Uygulamalar modülerdir ve ayrı birimlerde hızlı artımlı değişikliklere izin verir- ler. Uygulamalar ve konfigürasyonlar, dağıtımların ve konfigürasyon değişikliklerinin denetlene bilirliğini ve tekrarlana bilirliğini sağlamak için kaynak kontrollü- dür. Bunlara ek olarak uygulama dağıtımı ve yönetimi otomatikleştirilerek yoğun çalışma azaltılır. Ve bu durum operatörlerin sistemleri bütünsel olarak yönet- mesine olanak tanır. Bulut yerlisi uygulamaları oluşturmak, kuruluşların kültürüne ve süreçlerine, bir bütün olarak sistemin mimarisine ve yığın genelindeki teknoloji seçimlerine ulaşan bir zihniyet değişikliğini gerektirir. İster baş- langıç için bir uygulama sunuyor olun, ister gelenek- sel bir monolitik yapıyı modernleştiriyor olun, bulut yerlisi uygulamaları benimsemek, tüketici ve kurumsal müşterilerinizin verilerini sahip olmadıkları şekillerde kullanmaları sonucunda kişiselleştirilmiş deneyimler sunmasına olanak tanır. Konteyner ve Kubernetes platformu olan Red Hat OpenShift bulut yerlisi uygulamaların daha kısa sürede hizmete alınmasını sağlıyor. Red Hat Runtimes ise bulut yerlisi uygulamaların geliştirilme süreçlerine en uygun bileşenleri sunuyor. Açık özel veya genel bulutun oluşturulması ve yönetilmesi için ölçeklenebilir ve gü- venli bir temel sunan Red Hat OpenStack Platform ile kurumlar, ürünlerinin hizmete alımı için stabil bir plat- form yönetirken açık kaynak projelerinin inovasyonla- rından da faydalanabiliyor. Kullanımı kolay ve herhangi bir aracı gerektirmeyen BT otomasyon teknolojisi Red Hat Ansible Automation Platform sayesinde de mevcut süreçleri daha iyileştirmek, daha iyi optimizasyon için uygulamaları taşımak ve şirket içindeki DevOps uygu- lamaları için tek bir dil sunmak mümkün oluyor. Red Hat OpenShift, bulut yerlisi uygulamaların yanında Virtualization teknolojisi sayesinde sanal makinelerde
  • 26. 24 26 (VM) yer alan geleneksel uygulamaları da çalıştıra- biliyor. Ayrıca Service Mesh, Serverless, Pipelines ve GitOps gibi teknolojileri de barındırıyor. Bulut Yerlisini Benimseyenlerin Sayısı Önemli Bir Artış Gösteriyor İşletmelerdeki uygulamalar, şirket içi merkezli olmak- tan bulut odaklı olmaya doğru ilerliyor. Dijital dönü- şüm hedefleriyle yönlendirilen ilk Bulut benimseme, büyük ölçüde şirket içi veri merkezleriyle doğal olarak eşleştirildiği için IaaS’yi (Hizmet Olarak Entegras- yon) kullanıyordu. Mevcut entegrasyon ara yazılımı, Bulut avantajlarından yararlanmak için IaaS ile yeni- den dönüştürüldü. Ancak, yalnızca yazılımı yeniden kurmak bulutun sağladığı esneklik ve değişkenliğin gerçek avantajlarından yararlanmak için yeterli değil. Bu durum işletmenin yazılım üzerinde kendi bakım ve yükseltmelerini yapmak zorunda olduğu anlamına geliyor. Bulut Yerlisi Entegrasyon ve Daha Fazlası Sunucusuz, Hizmet Olarak İşlevler (FaaS), konteyner tabanlı uygulamalar ve Hizmet Olarak Platformlar (PaaS) gibi yeni mimariler, entegrasyon için yeni zor- lukları beraberinde getiriyor. A2A ve B2B entegrasyonu arasındaki sınırlar, Buluta taşınan kurumsal uygula- malar veya Hizmet Olarak Yazılım’ı (SaaS) benimseyen kuruluşlarla giderek bulanıklaşıyor. Uygulamalar daha akıllı hale geliyor ve verilerini ifşa etmek için API’ler kullanıyor. Belirli ERP’lerle veya diğer uygulamalarla konuşan geleneksel uygulama bağdaştırıcıları artık geçerli değil. Yeni entegrasyon ara yazılımı, yalın ve hafif olmalı. Yalnızca uygulamalarla değil, cihazlar ve sensörler gibi kanallarla ve Chatbotlar, sesli uygulamalar ve yüksek oranda kişiselleştirilmiş arayüzler gibi akıllı etkileşim- lerle gerçek zamanlı olarak işletme içinde ve genelinde veri alışverişi yapacak kadar akıllı olmalıdır. Bulut yerlisi hizmetleriyle etkileşimde bulunan bu kanallar, genellikle mikro hizmetler olarak adlandırı- lırlar. Dahası, mikro hizmetlerle entegrasyon nokta- larının hacmi, düzenleme ve sorunlar gibi zorluklar ortaya çıkar. Akıllı bir entegrasyon ara yazılımı, API Yönetim araçlarının, Hizmet Ağlarının ve gelişmiş yolların kullanımıyla bu sorunlar çözülebilir. Bunlar, sunucusuz mimarilerde veya platformlarda buluna- bilir. Bu alanda Red Hat Integration geliştiricilere ve mimar- lara uygulamaları ve sistemleri entegre etmeleri için bulut yerlisi araçlar sunuyor. Bulut yerlisi geliştirme için oluşturulan Red Hat Integration sayesinde geliş- tiriciler yeni hizmet geliştirirken ve entegre ederken kullandıkları sistemler arasında bağlantı kurmak için de aynı gelişmiş yapıyı, yönetim ve çalıştırma plat- formlarını kullanabiliyor. API Ekonomisi API ekonomisi, günümüzün dijital ekonomisinde API’lerin kullanımı etrafında tasarlanan iş modelle- ri ve uygulamaları kümesini ifade ediyor. Uygulama programlama arabirimleri (API’ler) aracılığıyla bir kuruluşun dijital hizmetlerinin ve varlıklarının kont- rollü bir şekilde ortaya çıkarılmasını içeriyor. API’ler, ilgili uygulamanın özellik setleri güncellenmiş olsa bile, bir yazılım uygulamasından çıkarılan verilerin biçimlendirilmesini ve sonraki uygulamaya güvenli ve doğru bir şekilde aktarılmasını sağlarlar. Esasen, iki uygulamanın sorunsuz bir şekilde iletişim kurma- sına ve birbiriyle veri paylaşmasına izin verir. API Ekonomisinin İşletmeler Üzerindeki Etkileri API ekonomisinin nihai amacı, iş kolu hedeflerini destekleyen ve iş gücü verimliliğini artıran kullanıcı odaklı uygulamaların oluşturulmasını kolaylaştır- maktır. API araçları, yazılım geliştirmede her zaman önemli bir rol oynamış olsa da, günümüzün veri entegrasyonu talebi, her boyuttaki satıcıları “modü- ler” olmaya ve karmaşık yazılım bileşenlerini mikro hizmetler adı verilen daha küçük, kapsayıcıya alınmış bileşenlere ayırmaya teşvik ediyor. Uzmanlar, yazılım geliştiriciler entegrasyonun ekonomik avantajlarını gördükçe, şu anda şirket içinde desteklenen birçok büyük, monolitik yazılım sisteminin bulutta bulu-
  • 27. 25 27 nan yüksek düzeyde organize edilmiş mikro hizmet kümelerine ayrışacağını tahmin ediyor. API ekonomisi ve mikro hizmetlerin kullanımı, verileri ve hizmetleri daha erişilebilir ve esnek hale getirir. API’ler etrafında bir iş modeli oluşturarak, işletmeler API’leri kullanarak hızla ölçeklenebilir. Bu, üçüncü taraf hizmetlere ve verilere erişerek veya kendi verilerini ve hizmetlerini başkalarını geliş- tirmeye ve kullanmaya teşvik eden bir platforma dönüştürmek için API’ler kullanarak yapılabilir. McKinsey, “API’ların kurumların gelir elde etmesine, kâr getiren ortaklıklar oluşturmasına, inovasyon ve büyüme için yeni yollar açmasına yardımcı olduğu- nu” belirtiyor. Sürekli dönüşen dijital ekonomide API’lar yeni hizmetlerin geliştirilmesini sağlıyor. Dijitale öncelik veren stratejilerde ise daha önce hiç olmadığı kadar kilit bir rol oynuyor. API’lar erişimi, marka bilinirliğini, müşteri tabanını, dolaylı satışları, geliştiricinin saygınlığını artırmak gibi mali gelirden çok daha fazlasını da sunabiliyor. API Ekonomisinin Önemi API’ler, yazılım platformlarında bulunan bilgilere ve bunların işlevlerine erişimi basitleştirir. Yazılım platformlarını ve verilerini entegre etmeyi kolay- laştırırlar. API ekonomisi, işletmelerin API’lerinden kâr elde etmesini ve bunların etrafında iş modelleri oluşturmasını sağladığı için önemlidir. Bir işletme- nin verilerinin ve hizmetlerinin bir kısmından para kazanmasına ve kendisini bir platforma dönüştürme- sine olanak tanır. Mobil bilgi işlemin ve nesnelerin internetinin (IoT) yaygınlaşması ve büyümesi, artan veri entegrasyonu talebinden kısmen sorumludur. Bunun nedeni, oluşturdukları çok miktarda veri ve bu verileri işlemek için kullandıkları cihazların ve eşlik eden programların çeşitliliğidir. API’ler, IoT cihaz- larının bir insan kullanıcı olmadan hızlı bir şekilde birlikte iletişim kurmasına izin verdikleri için IoT’nin yapı taşlarıdır. Geliştiriciler, IoT ve mobil cihazların kullandığı tüm API’leri sıfırdan oluşturmak yerine, farklı kaynaklardan API’leri karıştırıp eşleştirerek ar- tan tüketici taleplerini karşılamak için birlikte çalışa- bilirlik, özelleştirilebilirlik ve verimlilik sağlayabilir. API Ekonomisinin Avantajları API ekonomisinin temel faydalarından biri, tüketici- leri daha ilgi çekici ve verimli kullanıcı deneyimleri sunmak için API sağlayıcılarıyla işbirliği yapmaya izin vermesi ve teşvik etmesidir. API’ler ve mikro hiz- metler, fiziksel bir ekonomideki ürünlere göre daha hızlı depolanabilir, değiştirilebilir ve geliştirilebilir. API’lerin sağladığı artırılmış esneklik, çeviklik ve veri erişimi aracılığıyla kuruluşların iş süreçlerini kolay- laştırmasına ve önceden erişilemeyen iş ekosistemle- rine katılmasına olanak tanır. Satıcılar, mikro hizmetlerin birbirleriyle iletişim kurmasına izin veren arabirimleri ortaya çıkararak, yazılımı yeniden tasarlamak zorunda kalmadan be- lirli müşteri gruplarının ihtiyaçlarını karşılayabilir; ayrıca müşterilere satıcı uygulamaları üzerinde daha fazla kontrol sağlar. API Ekonomisinin Diğer Faydalarını Şu Şekilde Sıralayabiliriz Sürekli gelişme: API’ler, özelleştirilmek ve değiştiril- mek üzere üçüncü kişilere (müşteriler, hissedarlar) açılır. Daha iyi müşteri deneyimi: API’ler özelleştir- meye açık olduğundan, kullanıcılar ve sağlayıcılar bunları değiştirebilir ve müşteri deneyimini optimi- ze etmek için geri bildirim sağlayabilir. Daha hızlı ürün teslimi: API ekonomisi, geliştiricilerin sıfırdan oluşturmak yerine seçebilecekleri bir dizi açık, en- düstri onaylı araç oluşturur. Ek gelir: Ürünler pazara daha hızlı girebildiğinden, şirketler deneme ve gelir elde etmenin yeni yollarını bulma konusunda daha fazla özgürlüğe sahiptir. Geleneksel olarak yazılım şirketleri olarak görülmeyen kuruluşlar, kendi özel yazılımlarını elle kodlamaları gerektiğinde işlerini geliştirmek için API’lerden yararlanabilirler. API eko- nomisi, oyun alanını eşitleyerek büyük işletmelerin, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ve küçük ölçekli geliştiricilerin aynı araçları kullanarak işbirliği yap- masına olanak tanır.
  • 28. 28 Microsoft’un Dijital Savunma Raporu’nda siber suçluların en sık kullandığı yöntemler açıklandı. Bakın hackerlar hangi yöntemleri çok daha fazla kullanıyor? Siber Suçluların En Sık Kullandığı Yöntemler Neler? D onanımlı ve geniş kaynaklara sahip siber suçlular, günümüzde kurumsal şirket- lerin IT departmanlarını giderek daha fazla zorluyor. Microsoft Dijital Sa- vunma Raporu’nun son sayısında siber saldırganların, pandemi sürecinde büyük şirketlerce benimsenen uzaktan çalışma modelini bir fırsat ola- rak değerlendirdikleri ve saldırıların daha da arttığı ortaya çıkmakta. Giderek daha yaratıcı ve organize çalışan siber suçlular, modern hayatın içinde tüketi- cilere saldırmanın ve mağdur etmenin yeni yollarını buluyorlar. E-posta Kimlik Avı Büyüyor E-posta kimlik avı, kurumsal bağlamda büyüme- ye devam ediyor. Siber saldırganların planlarına dair daha fazla bilgi sahibi olunması ve saldırıla- rın tespitini sağlayan teknolojik gelişmeler, siber suçluları daha çok zaman, para ve çaba harcayarak daha sofistike yöntemler geliştirmeye itiyor. Dijital Savunma Raporu, kimlik avının üç temel yöntemi- ne dikkat çekiyor: Kimlik bilgisi dolandırıcılığı, iş e-postası güvenliğinin ihlali ve bu ikisinin birleşi- mi.
  • 29. 29 Kimlik hırsızlığı yapan siber suçlular genellikle yasal ve iyi bilinen bir markanın e-posta şablonunu kopyalayarak kullanıcının linke tıklama konusunda şüphe duymasını önlüyorlar. Buradan sahte bir giriş sayfasına yönlendirilen kullanıcılar, böylece kötücül yazılımların otomatikman cihazlarına yüklenmesine fırsat yaratmış oluyor. Kullanıcının kimlik bilgile- ri ele geçirildiğinde, siber saldırganlar bu durumu kullanıcıdan para talep etmek, verilerini çalmak veya bağlı oldukları kurumsal ağı ele geçirmek için kulla- nabiliyor. Kurumsal Dolandırıcılığa Dikkat Öte yandan CEO dolandırıcılığı olarak da adlandırı- lan kurumsal e-mail dolandırıcılığında (BEC) siber suçluların CEO, CFO veya alacaklardan sorumlu danışman vb. davranarak iş ilişkilerini suiistimal et- meye yönelik kurgular oluşturduğu görülüyor. Kimlik bilgisi dolandırıcılığı ve BEC kombinasyonu ise daha da karmaşık siber felaketlere yol açabiliyor. Kimlik bilgilerinin güvenliği ihlal edildiğinde, siber suçlu, finansal işlemleri izlemek için posta kutusuna mail yönlendirme kuralları oluşturuyor. Siber suçlu daha sonra, para veya bilgiyi çalmak için iletişimin orta- sına bir kurban e-maili ekliyor ve hedefin kafasının karışmasına sebep oluyor. Fidye Yazılım Saldırıları Artıyor Sophos tarafından hazırlanan State of Ransomware 2020 araştırmasının sonuçlarına göre, Türkiye’de yapılan ankete katılan IT yöneticilerinin yüzde 63’ü, geçen yıl en az bir fidye yazılımı saldırısına maruz kaldığını belirtiyor. Nijerya’da bu sayı yüzde 53 iken, Birleşik Arap Emirlikleri’nde yüzde 49 olarak kayde- diliyor. Güney Afrika ise 2017’de saldırıların yüzde 54’ten yüzde 24’e düşüşünün sebebi olarak siber suçluların daha büyük kazanç getirecek saldırılara yönelmeleri gösteriliyor. Türkiye’de saldırılar olduk- ça yüksek olsa da, Sophos’un raporu bunların yüzde 51’inin şifrelenmeden önce engellendiğini ortaya koyuyor. Fidye yazılımı saldırıları, ödemeleri gasp etmek ve şirketleri kritik sistemlerinden çıkarmak için tasarla- nıyor. Ancak saldırı sonrasında talepleri kabul etmek, iş sistemlerini yeniden inşa etmekten daha iyi bir seçenek gibi görünse de, saldırgandan fidye ödeyerek kurtulmak mümkün olmuyor. Siber suçlular, fidyenin ödenip ödenmemiş olmasından bağımsız şekilde, gelecekteki suç faaliyetleri için açık kapı bırakarak, riskin kurumlar içim devam ettiği mesajını veriyor Microsoft Türkiye Pazarlama Grup Direktörü Ozan Öncel, siber saldırıların pandemi döneminde arttı- ğına dikkat çekerek “Örneğin kimlik bilgilerini.elde etmek için VPN ve uzaktan erişim cihazlarındaki güvenlik.açıklarından yararlanan siber suçlular, ardından Covid-19 salgını sırasında hastanelere ve tıbbi hizmet sağlayıcılarına fidye saldırısı gerçekleş- tirdiler. Bu kuruluşların sistemlerinde kesinti yaşa- maktansa fidye ödemeyi tercih edeceklerine güvenen siber suçlular, bu düşünceyi suistimal etmek için en uygun zaman olan pandemi.sürecini iyi değerlendir- diler” diyor. Öncel, kullandığımız yazılımların güven- lik seviyesini yükselten destek ürün ve hizmetlerden faydalanmanın, siber saldırı.tehditlerinin önüne geç- mek adına büyük önem taşıdığının da altını çiziyor. Kullanıcılar ve CISO’lar İçin Saldırılardan Ko- runmaya Yönelik Öneriler Microsoft Dijital Suçlar Birimi atılması gereken önemli adımları şöyle sıralıyor: Çok faktörlü kimlik doğrulama uygulamalarını be- nimseyin. Bu seçenek, kimlik bilgilerine odaklanan saldırıları durdurabilir. İyi bir e-posta güvenlik yöntemini alışkanlık haline getirin. Saldırıların yüzde 90’ı tek bir e-posta ile baş- lar, bu nedenle kimlik avına sebep olabilecek unsur- ların saldırılarını önleyebilirsiniz. Çalışanlarınızı kimlik avlarına karşı eğitin. Uygulamaların ve platformların en güncel sürümleri- ni kullanın. Microsoft Türkiye Pazarlama Grup Direktörü Ozan Öncel
  • 30. 30 Önümüzdeki günlerde deepfake, Blockchain, fidye yazılımı, oltalama ve DNS zehirlenmesi ile akıllı oyuncaklar en büyük siber güvenlik tehditlerinin başında gelecek. Şirketlerin Dikkat Etmesi Gereken 5 Siber Güvenlik Tehdidi 2 000’li yılların hayatı en çok değiştiren sektörü olan teknoloji, uzaktan çalışma, evden eğitim ve online alışveriş gibi mecburiyetler nedeniy- le gezegenimizi daha fazla kendine bağlayıp, şekilledirme fırsatı buldu. Teknoloji gelişimiyle birlikte, kaçınılmaz olarak siber güvenlik de ön plana çıktı. Hackerler önceki yıllara oranla 202o’de hedeflerine daha çok sağlık ve eğitim şirketlerini koyarken, siber sal- dırılardaki artış yüzde 400’leri buldu. Aynı zamanda siber güvenlik alanındaki yeni çalışmalar ve önleme sistemleri de aynı hızda gelişti ve derinleşti. Covid-19’un dayattığı daha teknolojik hayat nedeniyle hem şirket sırları, hem de kişisel verilerin tümü kontrolsüz ve büyük bir alana yayılırken, siber güvenlik konusu da ön plana çıkmaya devam etti. İşte bu şartların hüküm sürdüğü, Covid-19’un hala etkisini yitirmediği 2021’de ise dünyayı siber alanda daha büyük güvenlik tehlikeleri bekliyor. Özellikle yüz değiştirme tekniği deepfake, kritpo para başta olmak üzere uluslararası ticaretin can damarı olan Blockchain, eskiden beri en etkili yöntemlerden biri olan fidye yazı- lımları, öte yandan online ticarette varolan oltalama ve DNS zehirlenmesi ile hayatımıza yeni giren fakat oldukça büyük bir kullanıcı kitlesi olan akıllı oyuncaklar güvenlik açıkları konusunda büyük önem taşıyor. Deepfake Önplana çıkan ilk güvenlik tehlikesinin de, bugüne kadar Youtube’da en çok izlenen videoların harcını oluşturan ‘Deepfake’ saldırısının olması bekleniyor. Deepfake, bir