C:\Documents And Settings\Eliz\My Documents\Esayan\6 SıNıF\üNite 5\Powerpoint...
Sindirim Sistemi
1.
2. Sadece acıktığımız için
değil, enerji elde etmek
için ve yaşamımızı
devam ettirmek için
yemek yemek
zorundayız. Vücudumuz
besin maddelerini
yediğimiz şekilde
kullanamaz. Besinlerin
vücudumuzda
kullanılabilmesi için
değişime uğraması
gerekmektedir.
4. Bunlardan karbonhidrat, yağ ve protein
büyük moleküllerdir ve büyük moleküllü
besinlerin hücrelerimizin kullanabileceği
kadar küçük moleküllere parçalanması
gerekir. Bu olay sindirim sonucu
gerçekleşir. SİNDİRİM büyük molekülü
besin içeriklerinin hücrelerimizin
kullanabileceği kadar küçük moleküllere
dönüştürülmesidir.
6. Sindirim ağızda çiğnemeyle başlar.
Besinlerin çiğneme ve kas hareketleriyle küçük parçalara
ayrılması mekanik sindirimdir.
Besinlerin, enzim adı verilen bazı salgılar yardımıyla
parçalanmasına kimyasal sindirim denir.
NOT: Her maddeye etki eden enzim farklıdır. Nasıl ki her
anahtar her kapıyı açmıyorsa, her enzim de her maddeye
etki etmez. Karbonhidratları, proteinleri ve yağları
parçalayan enzimler birbirinden farklıdır.
9. Sindirim sisteminin ilk bölümüdür. Burada bulunan
dişler besini ısırma ve çiğneme yoluyla mekanik
olarak parçalar. Yetişkin bir insanda 32 diş bulunur.
Bunlar kesici diş, köpek dişi, küçük azı dişi ve büyük
azı dişleridir.
11. Ağız boşluğunda besinlerin tadı ve kokusu alınır.
Besin tükürük bezlerinden salgılanan tükürükle
karıştırılır.
Besinlerin bir kısmı tükürükte çözünür ve ıslatılır.
Tükürükte bulunan enzimler sayesinde ağızda
NİŞASTA’NIN KİMYASAL SİNDİRİMİ başlar.
Ağızda yapılan kaslı yapıdaki dil sayesinde
besin, çiğneme sonrasında yutağa itilir.
14. Kaslardan oluşmuş bir torba
gibidir. Besinle doluyken
kasılma dalgaları
oluşturularak besini
karıştırır ve küçük
parçalara bölerek
MEKANİK SİNDİRİMİ
gerçekleştirilir.
15. •Midenin iç yüzeyinde bulunan
salgı bezlerinden mide boşluğuna
salgılanan enzimler sayesinde
PROTEİNİN kimyasal sindirimi
midede başlar.
•Kimyasal sindirim mide özsuyu
içinde bulunan mide asidi ve
enzimler tarafından gerçekleştirilir.
17. Mide öz suyunun içinde mide
enzimlerini aktif hale getiren
hidroklorik asit (HCL) adlı çok
kuvvetli bir asit bulunur. Bu asitten
korunmak için midenin iç yüzeyi
kalın bir mukus tabakasıyla kaplıdır.
Bu mukus tabakası sayesinde mide
korunur.
19. Yağların kimyasal sindirimi
burada başlar ve biter.
Karbonhidrat ve proteinlerin
kimyasal sindirimi ise burada
tamamlanır.
Kısaca tüm besinlerin kimyasal
sindirimi ince bağırsakta
tamamlanır.
20. Sindirilen besinlerin kana emildiği
yer de ince bağırsaktır. Bu olaya
emilim denir.
* İnce bağırsağın yüzeyi oldukça
kıvrımlı ve geniştir. İçinde bulunan
ve adına villüs adı verilen
çıkıntılardan besin emilerek kana
aktarılır. İnce bağırsak sindirim
sisteminin en uzun bölümüdür.
21. Burada sindirim yoktur.
Fazla su, mineraller ve
vitaminlerin büyük bölümü
buradan kana emilir.
Kalın bağırsakta B ve K
vitaminleri sentezleyen
bakteriler bulunur.
23. Sindirim sistemi
kısımları
Sindirim türü Sindirilen besin
Ağız Mekanik ve kimyasal
sindirim
Nişasta
Yutak -----------
Yemek borusu -----------
Mide Mekanik ve kimyasal
sindirim
Protein
İnce Bağırsak Mekanik ve kimyasal
sindirim
Hepsi
Kalın Bağırsak ---------------
24.
25. Karın boşluğunda midenin sağ üst
tarafında yer alan organdır. Safra adı
verilen bir salgı üretir.
**Safra salgısı büyük yağ
moleküllerini daha küçük parçalara
ayırarak yağların mekanik sindirimini
sağlar.
** Ayrıca atık maddelerin
kokuşmasına ve zararlı bakterilerin
üremesine engel olur. Yağda eriyen
vitaminlerin (A, D, E, K) emilimini
artırır.
26. Pankreas Öz Suyunu salgılar ve bir kanal
yardımıyla on iki parmak bağırsağına
boşaltır.
Pankreas öz suyunda bulunan enzimler ile;
• midede sindirimi başlayan proteinlerin
•ağızda sindirimi başlayan nişastanın
•sindirimi başlamamış yağların sindirimi
tamamlanır.
27. ***Karaciğer ve pankreas
ürettikleri safra salgısı ve
pankreas öz suyunu besin
içeriklerinin sindirimini
tamamlamak üzere birer kanalla
ince bağırsağa aktarırlar.
29. Enzimler, büyük moleküllü besin
içeriklerini küçük moleküllere
dönüştürür.
Sindirilen besinler ince bağırsaktan kan
yoluyla hücrelere taşınır.
Atık maddeler ise kalın bağırsağa
gönderilir.
30. . Hücreye yollanan besinlerden;
Karbonhidrat; enerji sağlamak için
Protein; Büyüme, hücrelerin yapım ve
onarımı, hastalıklara karşı sava, yaraların
iyileşmesi
Yağlar; Vücudumuzu sıcak tutmak,
darbelerden korumak ve fazla enerji
gerektiren işlerde enerji sağlamak için
yararlanılır.
32. Sindirim Sisteminin Sağlığını Korumak
Vücudumuzun günlük enerji ihtiyacını
karşılayabilmemiz, büyümemiz ve gelişmemizin
sağlıklı olabilmesi için dengeli ve yeterli beslenmemiz
gerekmektedir. Yemek yemeliyiz ancak ihtiyacımızdan
fazla yemek yediğimizde vücudumuz bu fazla kısmı
(enerjiyi) harcayamaz ve bunları yağa dönüştürerek
deri altında depolar. Depolanan yağlar ise zamanla
şişmanlığa neden olur.
33. Dengeli Beslenme
Dengeli ve yeterli beslenme karbonhidrat,
protein, yağ vitamin,mineraller ve su
ihtiyacımızı karşılayacak oranda birlikte
alınmasıdır. Kabak gibi lifli besinleri
tüketmek ve dengeli ve yeterli beslenmek
sindirim sisteminin sağlığını olumlu yönde
etkiler.
34. Stres ve dengesiz beslenme sindirim sisteminin sağlığını
olumsuz yönde etkiler.
Sindirim sistemimizin sağlığını korumak için;
*Çok sıcak ve çok soğuk şeyler yiyip içmemeliyiz
*Lokmaları iyice çiğnemeli ve yavaş yemeliyiz
*Sofrada tıka basa yemek yememeliyiz
*Yemek sırasında ve sonrasında gereğinden fazla su
içmemeliyiz.
*Yemekten sonra 1 saat kadar dinlenmeliyiz
*Yemeğe çiğ salata veya taze meyve ile başlamalıyız
*Kafeinli ve asitli içeceklerden uzak durmalıyız.
35. Alkol ve Sigarasız Yaşamın Önemi: Alkol midenin iç
yüzeyini örten tabakayı tahrip ederek gastride ve kusmaya
neden olur. Midenin üst bölümüyle yemek borusunun alt
bölümünde küçük yırtıklara sebep olabilir. alkolün uzun süre
kullanılması özellikle B vitamini ve diğer besinlerin emilimini
engelleyebilir. Ayrıca karaciğerde meydana gelen siroz
hastalığına neden olabilir.
36. Sindirim sistemimiz yediğimiz besinlerin
sindirilmesi ve bu besinlerin ince bağırsak
tarafından emilerek kana geçmesini sağlar.
Sindirim sonucu oluşan küçük moleküller
dolaşım sistemimiz aracılığıyla hücrelerimize
kadar taşınır. Hücrelerde bu besinlerden enerji
üretmek, yapım-onarım ve hücresel faaliyetleri
(hayatsal faaliyetler) düzenlemek için
kullanılırlar.