SlideShare une entreprise Scribd logo
1  sur  76
Télécharger pour lire hors ligne
NİSAN-HAZİRAN/APRIL-JUNE2015 SAYI/ISSUE:06
2015'TEİŞSİZLİĞİ
YENECEKSEKTÖRLER
INDUSTRIESTHATWILLOVERCOME
UNEMPLOYMENTIN2015
STRATEGY 01
BAŞLARKEN / FRONT MATTER
Merhaba,
Strategy Dergisi’nin altıncı sayısıyla karşınızda olmak-
tan mutluluk duyuyoruz. 2015 yılının ilk çeyreğini geride
bıraktığımız bu sayımızda yine sizler için dolu dolu bir içerik
hazırladık ve Türkiye’deki sektörel gelişmelere ışık tutacak
konulara yer verdik.
Dergimizin öne çıkan içeriklerine geçmeden önce, bizim
için heyecan verici bir yeniliği sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Dünyanın en büyük profesyonel hizmet firmalarından biri
olan Deloitte, artık sektörel değerlendirmeleri ve analizle-
riyle dergimize katkıda bulunacak. İşbirliğimizin ilk izlerine
rastlayacağınız bu sayımızda, Deloitte Köşesi’nde değer
odaklı bakış açısıyla iş modelleri; Deloitte Analiz bölümünde
ise 2014 yılı elektrik ve doğal gaz piyasası görünümüne dair
birçok bilgi edinebilirsiniz.
Bu yıl işsizlik rakamlarının geçtiğimiz yıla oranla düşmesi
bekleniyor. 2015 yılında Türkiye’de istihdamın seyri ve bu
alanda beklenen gelişmeler dergimizin kapak konusu oldu.
Birçok rapordan yararlanarak hazırladığımız bu yazıda,
sektör bazında istihdam beklentileri de yer alıyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın kaleminden
Türkiye’de enerji sektörü ile ilgili oldukça önemli bilgiler içe-
ren özel makaleyi yine bu sayımızda bulabilirsiniz. Türkiye’de
enerji sektörünün 2014 yılını değerlendiren Yıldız, önümüz-
deki günlerde bu alanda yaşanacak olan gelişmeleri aktardı.
Türkiye, birçok dev proje ile dünyanın dikkatini çekiyor.
Türkiye’nin önünü açacak ve İstanbul’u dünya başkentine
dönüştürecek bu mega projelerle ilgili birçok detayı bu
sayımızın Sektör-Analiz bölümünde bulabilirsiniz. Türkiye’de
2014 yılındaki şirket birleşme ve satın almalarını konu alan
özel dosyamızın yanı sıra dergimizin bu sayısında marka
binalar yazı dizisinde İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nı,
Analiz-Marka bölümünde ise Paşabahçe’yi keyifle okuyabilir-
siniz. Ayrıca, sizleri, Lezzet bölümünde Novotel Trabzon’un
mutfağına davet ederken; Keşif bölümünde, Eskişehir’de hoş
bir geziye çıkarıyoruz.
Her geçen gün daha fazla güçlendirdiğimiz dergimizin bu
sayısını keyifle okumanızı diliyoruz.
Saygılarımla,
H. Deniz Bilecik
Genel Yayın Yönetmeni
Hello,
We are glad to present you with the sixth issue of Strategy
Magazine. As we leave behind the first quarter of 2015, we have
prepared another issue overflowing with content and addressed
the matters which will enlighten industrial developments in
Turkey.
We would like to share with you exciting news before moving on
to the prominent contents of this issue. From now on, Deloitte,
one of the biggest professional service providers across the world,
will contribute to our magazine with industrial evaluations.
You may find a good deal of information about business models
from a value-driven perspective in Deloitte’s Corner as well as
an overview of the electricity and natural gas markets in 2014 in
Deloitte’s Analysis section, where you will read about the first
traces of our cooperation.
This year, unemployment rates are expected to fall in comparison
to the previous year. The course of unemployment in Turkey in
2015 and expected developments in this area have constituted the
cover subject of our magazine. This article, prepared based on
many reports, also includes employment expectations on the basis
of industry.
Also in this issue is a special article written by Mr. Taner Yıldız,
the Minister of Energy and Natural Resources, containing quite
important information concerning the Turkish energy industry.
Evaluating the course of 2014 for the energy industry in Turkey,
Mr. Yıldız announced the forthcoming developments in this area.
Turkey draws global attention with numerous large-scale projects.
And this issue contains many details regarding these mega
projects which will pave the way for Turkey and turn Istanbul
into one of the world’s capital cities. Along with the special file
discussing business mergers and acquisitions witnessed in 2014,
we invite you to enjoy Izmir Adnan Menderes Airport as part of
the brand buildings series and Paşabahçe in the Analysis-Brand
section in the present issue of our magazine. We further invite you
to try the cuisine of Novotel Trabzon in the Taste section, and take
you on a pleasant trip to Eskişehir in the Discovery Section.
We hope you will enjoy reading the present issue of our magazine,
which grows ever stronger each day.
Regards,
H. Deniz Bilecik
Editor in Chief
IÇINDEKILER / CONTENTS
02 NISAN-HAZIRAN / APRIL-JUNE2015
GÖRÜNÜM
VIEW
04 HAVACILIKTA BÜYÜK ARTIŞ
GREAT INCREASE IN AVIATION
05 INŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSI
ARALIK'TA YÜZDE 0,4 ARTTI
CONSTRUCTION CONFIDENCE INDEX
INCREASED BY 0.4 PERCENT IN
DECEMBER
06 TURIZM GELIRI 34.305 MILYONUN
ÜSTÜNE ÇIKTI
TOURISM REVENUE EXCEEDED
34,305 MILLION
07 YENILENEBILIR ENERJIDEKI
KAPASITE ARTIŞININ %15'I
TÜRKIYE'DEN
TURKEY CONTRIBUTED TO 15%
OF THE CAPACITY INCREASE IN
RENEWABLE ENERGY
08 AKFEN HOLDING'DEN 2014'TE 324
MILYON TL KONSOLIDE YATIRIM
CONSOLIDATED INVESTMENT OF TRY
324 MILLION FROM AKFEN HOLDING
IN 2014
10 YABANCILARDAN TÜRKIYE'DE
GAYRIMENKUL ALIMINA BÜYÜK
TALEP
HIGH DEMAND FROM FOREIGNERS
FOR REAL ESTATE PURCHASE IN
TURKEY
07
2015'TEIŞSIZLIĞI
YENECEKSEKTÖRLER
INDUSTRIESTHATWILLOVERCOME
UNEMPLOYMENTIN2015
AccordingtoTÜİK(TurkishStatisticalInstitute),unemploymentfigures
reachedthehighestlevelofthelastfouryearsin2014.However,thisnegative
situationisexpectedtochangein2015.Figuresalsocorroboratethis
expectation.Thenumberofjobadvertisementsincreasedbyninepercentin
February.Themoreimportantthingisthatoneinfouremployersstatesthat
he/shewillraiseemploymentlevelsinthesecondquarteroftheyear.Leading
sectorswillbetourism,realestate,constructionandretailindustries.
TÜİK(TürkiyeİstatistikKurumu)verilerinegöreişsizlikrakamları2014yılında
sondörtyılınenyüksekseviyesineulaştı.Ancakbuolumsuztablonun2015yılında
değişeceğibeklentisihakim.Rakamlardabunudoğruluyor.Şubattaişilanlarıyüzde
9arttı.Dahadaönemlisi,yılınikinciçeyreğindedörtişverendenbiriistihdamını
artıracağınısöylüyor.İstihdamınlokomotifsektörlerininiseturizm,gayrimenkul,
inşaatveperakendeolmasıbekleniyor.
34KAPAK / COVER
STRATEGY 03
22
KEŞIF/ŞEHIR
EXPLORE/CITY
68	 ANADOLU'NUN KÜLTÜR
BAŞKENTI ESKIŞEHIR
	 ESKİŞEHİR, THE CULTURAL
CAPITAL OF ANATOLIA	
42
52
68
LEZZET
GOURMET
56	 "TÜRK MUTFAĞI
DÜNYADA İLK
SIRADA YER ALMALI"
	 "TURKISH CUISINE
SHOULD LEAD THE
WORLD"
Akfen Holding A.Ş. Adına
İmtiyaz Sahibi / Publisher
H. Deniz Bilecik
Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu
Yazı İşleri Müdürü
Editor in Chief
H. Deniz Bilecik
Yayın Kurulu / Publication Board
Şener Aslıbay
Emrah Akalın
Yayın Adı / Name of Publication
Strategy
Yayın Türü / Type of Publication
Yerel Süreli / 3 Ayda Bir
Türkçe-İngilizce
Quarterly, Periodical, Local,
Turkish-English
Yönetim Yeri / Head Office
Akfen Holding
Levent Loft, Büyükdere Cad. No: 201 >K: 11
34394 Levent/İstanbul/Türkiye
Kollektif Yayıncılık
Reklam Tasarım ve İçerik Hizm. A.Ş.
Mat-Set Plaza, Yeşilce Mah.
Emektar Sok No: 5 Kat: 4
Kağıthane / İSTANBUL
Tel: +90 212 912 11 22
Faks:+90 212 324 02 07
Direktör / Director
Emin Görgün
Yayınlar Koordinatörü
Publications Coordinator
Aynur Şenol Altun
Ekonomi Yayınları Yönetici Editörü
Managing Editor of Economic Publications
Nesrin Koçaslan
Ekonomi Editörleri
Economy Editors
Cenk Sarıoğlu
Proje Sorumlusu
Project Responsible
Simgenur Güdeberk
Art Direktör / Art Director
Aziz Kocabaş
Tarık Atan
Grafik Tasarım / Graphic Designer
Büşra Öztürk
Fotoğraf Editörü / Photo Editor
Şeref Yılmaz
Baskı / Printing
Bilnet Matbaacılık Ambalaj ve Sanayi A.Ş.
Dudullu Organize Sanayi Bölgesi 1. Cadde No: 16
Esenkent - Ümraniye 34476 İSTANBUL
Tel: 444 44 03
Strategy dergisi ile ilgili önerileriniz için
strategy@akfen.com.tr adresine mail
gönderebilirsiniz.
Any suggestions about Strategy magazine are
welcomed and should be adressed to
strategy@akfen.com.tr
Contact / İletişim
info@collective.com.tr
www.collective.com.tr
71	 ETKINLIKRÜZGÂRI
	 ASERIESOFEVENTS
16	 EZBERİ BOZMA VAKTİ:
DEĞER ODAKLI BAKIŞ
AÇISIYLA İŞ MODELLERİ
	 IT'S TIME TO BREAK THE
MOLD: BUSINESS MODELS
WITH A VALUE-DRIVEN
PERSPECTIVE
22	 TÜRKIYE'YI
ŞAHLANDIRACAK DEV
PROJELER
	 THE GIANT PROJECTS THAT
WILL LEAD THE WAY FOR
TURKEY
30	 YERYÜZÜNDEN
GÖKYÜZÜNE MODERN BIR
GEÇIŞ NOKTASI: ADNAN
MENDERES HAVALIMANI
	 A MODERN TRANSITION
POINT FROM LAND TO
SKY: ADNAN MENDERES
AIRPORT
42	 ENERJI VE TABI
KAYNAKLAR BAKANI
TANER YILDIZ: YERLİ
VE YENİLENEBİLİR
KAYNAKLARIMIZIN
TAMAMINDAN
YARARLANMALIYIZ
	 MINISTER OF ENERGY AND
NATURAL RESOURCES: WE
SHOULD TAKE ADVANTAGE
OF ALL OUR DOMESTIC AND
RENEWABLE RESOURCES
46	 BİRLEŞME VE SATIN
ALMALAR HIZ KESMİYOR
	 MERGERS AND
ACQUISITIONS ARE NOT
SLOWING DOWN
52	 CAM EV EŞYASININ
80 YILLIK HİKÂYESİ:
PAŞABAHÇE
	 THE 80-YEAR-OLD
STORY OF GLASSWARE:
PAŞABAHÇE
60	 "MİSAFİRPERVERLİK
ENDÜSTRİSİ"NİN BÜYÜYEN
OYUNCUSU PRIMECLASS
	 THE GROWING MEMBER OF
"HOSPITALITY INDUSTRY"
PRIMECLASS
64	 ELEKTRİK PİYASASINDA
SERBESTLEŞME VE
YAŞANAN SORUNLAR
	 LIBERALIZATION IN
ELECTRICITY MARKET AND
ASSOCIATED PROBLEMS
04 NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE 2015
GÖRÜNÜM / VIEW
04
DHMİGenelMüdürlüğütarafındanaçıklanan2014yılı
Aralıkayıhavacılıkverilerinegöre,toplamuçakveüstgeçiş
trafiğinde,hizmetverilenuçakveyolcusayısındabüyük
artışgerçekleşti.
Accordingtotheaviationfiguresof2014Decemberintroduced
bytheGeneralDirectorateofStateAirportsAuthority(DHMİ),a
greatincreasewasachievedregardingthenumberofaircraftsand
passengersreceivingserviceintotalplaneandoverflighttraffic.
HAVACILIKTABÜYÜKARTIŞ GREATINCREASEINAVIATION
KemerköyLimanSahası'naEnYüksek
TeklifMehmetGüneşİnşaat'tan
K
emerköy Liman Sahası’nın 36 yıl süreyle “işletme hakkının
verilmesi” yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin ihalenin nihai
pazarlık görüşmesinde en yüksek teklifi veren şirket, Mehmet
Güneş İnşaat oldu. Söz konusu görüşmede verilen teklif rakamı 31
milyon 50 bin dolar.
D
HMİ Genel Müdürlüğü, 2014 yılı Aralık ayı verilerini açıkladı.
Buna göre, Aralık ayında havalimanları toplam uçak trafiği bir
önceki yılın aynı ayına göre iç hatlarda yüzde 8,2 artarak 56 bin
761’e; dış hatlarda ise, yüzde 9,4 artarak 36 bin 213’e ulaştı.
Böylece, toplam uçak trafiği, 2013 yılının Aralık ayına göre yüzde 8,6
artış ile 92 bin 974’e ulaştı. Bununla birlikte, Aralık ayında Türkiye
hava sahasından yüzde 21,4 artış ile 26 bin 647 üstgeçiş trafiği gerçek-
leşti ve hizmet verilen uçak sayısı yüzde 11 artış ile 119 bin 621’i buldu.
Verilere göre Aralık ayında tüm havalimanlarında toplam 10 milyon
908 bin 892 yolcuya hizmet verildi ve toplam yolcu sayısı geçen yılın
aynı ayına göre yüzde 6,4 arttı. Bu süre zarfında iç hatlarda yolcu
sayısı yüzde 13,3 artışla 6 milyon 664 bin 364’e, dış hatlarda ise yüzde
13,2 artışla 4 milyon 244 bin 528’e yükseldi.
Diğer yandan, 2014 yılının Aralık ayında, Atatürk Havalimanı’nda 4
milyon 476 bin, Antalya Havalimanı’nda 694 bin, İzmir Adnan Men-
deres Havalimanı’nda 806 bin, Ankara Esenboğa Havalimanı’nda
907 bin gelen ve giden yolcuya hizmet verildi.
A
ccording to the December 2014 figures introduced by the
DHMİ, the total air traffic of airports increased by 8.2 percent
to 56,761 in domestic flights and increased by 9.4 percent to
36,213 in international flights in December compared to the same
month of the previous year. Thus, total air traffic increased by 8.6
percent to 92,974 compared to December 2013. In addition to this,
overflight traffic in Turkish Airspace increased by 21.4 percent
to 26,647 in December and the number of aircrafts receiving
service increased by 11 percent to 119,621. As per these figures, in
total, 10,908,892 passengers received service across all airports
in December and the total number of passengers increased by 6.4
percent compared to the same month of the previous year. During
this period, the number of passengers reached 6,664,364 with an
increase of 13.3 percent in domestic flights and 4,244,528 with an
increase of 13.2 percent in international flights.
On the other hand, in December 2014, a total of 4,476,000 arriving
and departing passengers in Atatürk Airport, 694,000 passengers
in Antalya Airport, 806,000 passengers in İzmir Adnan Menderes
Airport and 907,000 passengers in Ankara Esenboğa Airport
received service.
MehmetGüneşİnşaatPlacedTheHighest
BidForKemerköyHarborReach
M
ehmet Güneş İnşaat became the company which
placed the highest bid in the final bargain of the
tender regarding the corporatization of Kemerköy
Harbor Reach for 36 years by “transferring the operating
rights”. The amount of the bid placed in the aforementioned
negotiation was USD 31,050,000.
STRATEGY 05
GemiSayısı
Azaldı,
AraçSevkiyatı
Arttı
Deniz Ticareti Genel
Müdürlüğü'nün verilerine
göre 2014 yılında
Türkiye'nin limanlarına
uğrayan gemi sayısı yüzde
1,7 oranında düşerken,
Ro-Ro gemisiyle taşınan
araç sayısı yüzde 6,6
oranında arttı.
TheNumberOf
ShipsDecreased,
VehicleShipment
Increased
Accordingtothefigures
receivedfromtheDirectorate
GeneralofMerchantMarine,
thenumberofshipsdocking
theportsofTurkeyin2014
decreasedby1.7percent
whilethenumberofvehicles
transportedbyRo-Roships
increasedby6.6percent.
A
ccording to the figures received from the Directorate Gen-
eral of Merchant Marine, the number of ships docking the
ports of Turkey in 2014 decreased by 1.7 percent to 5,652.
Out of this figure, 2,836 consisted of Turkish flagged ships
and the remaining 2,816 consisted of foreign flagged ships. In
addition to this, the total weight of the ships docking the ports
achieved 56.9 million tonnes.
On the other hand, the number of the vehicles transported by
the ships docking Turkish ports increased by 6.6 percent in
2014. According to this, 465,555 vehicles were transported by
2,855 Ro-Ro ships docking at Turkish ports. A total of 236,166 of
these vehicles consisted of arriving vehicles and the remaining
229,389 consisted of departing vehicles.
D
eniz Ticareti Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, 2014
yılında Türkiye’nin limanlarına uğrayan gemi sayısı yüzde
1,7’lik bir azalışla 5 bin 652 oldu. Bu sayının 2 bin 836’sını Türk
Bayraklı, 2 bin 816’sını yabancı bayraklı gemiler oluşturdu. Bununla
birlikte, limanlara uğrayan gemilerin toplam ağırlığı da 56,9 milyon
tona ulaşmış oldu.
Diğer yandan, 2014 yılında Türkiye’deki limanlara yanaşan gemi-
lerle sevkiyatı yapılan araç sayısında yüzde 6,6’lık bir artış yaşandı.
Buna göre, ülkemiz limanlarına yanaşan 2855 Ro-Ro gemisi ile 465
bin 555 aracın sevkiyatı yapıldı. Bu rakamın 236 bin 166’sını gelen
araçlar, 229 bin 389’unu ise giden araçlar oluşturdu.
T
ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı sektörel güven
endeksleri raporunu açıkladı. Rapora göre, bir önceki
ayda, 83 olan inşaat sektörü güven endeksi, Aralık ayında
83,3 değerine yükseldi. Böylece mevsim etkilerinden arındı-
rılmış inşaat sektörü güven endeksinde bir önceki aya göre
artış oranı yüzde 0,4 oldu. İnşaat sektörü güven endeksindeki
artışın, alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyinin mevsim
normallerinin üzerinde olduğunu değerlendiren girişim yöneti-
cisi sayısının artmasından kaynaklandığı belirtildi.
Gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısında artış
bekleyen girişim yöneticisi sayısı ise azaldı. İnşaat sektöründe
bir önceki aya göre; alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi
endeksi yüzde 2,4 artarken toplam çalışan sayısı beklentisi
endeksi yüzde 0,8 geriledi.
T
he Turkish Statistical Institute (TÜİK) announced the
sectoral confidence indices report for December. As per the
report, the construction confidence index which was 83 in the
previous month increased to 83.3 in December. Thus, the increase
rate of seasonally adjusted construction confidence index became
0.4 percent compared to the previous month. The increase in the
construction confidence index resulted from the increase in the
number of enterprise managers evaluating that the current level
of registered orders received is above the seasonal norms.
The number of enterprise managers expecting an increase in the
total number of employees for the next three months decreased.
While the index of the current level of registered orders received
increased by 2.4 percent, the index of the expectation of the total
number of employees decreased by 0.8 percent in the construc-
tion industry compared to the previous month.
İNŞAATSEKTÖRÜGÜVENENDEKSİ
ARALIK'TAYÜZDE0,4ARTTI
TÜİK, İnşaat Sektörü Güven Endeksi'nin Aralık'ta 83,3
değerine yükseldiğini açıkladı. TÜİK'e göre, gelecek üç
ayda çalışan sayısında artış bekleyen yönetici sayısı ise
azaldı.
CONSTRUCTIONCONFIDENCEINDEX
INCREASEDBY0.4PERCENTINDECEMBER
TheTÜİK(TurkishStatisticalInstitute)announcedthatthe
ConstructionConfidenceIndexincreasedto83.3inDecember.
AccordingtoTÜİK,thenumberofmanagersexpectinganincrease
intheemployeenumberforthenextthreemonthsdecreased.
06 NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE 2015
G
eçtiğimiz yılın turizm
istatistiklerine göre,
Türkiye’de 2014 yılının
Ekim, Kasım ve Aralık
aylarından oluşan 4. çeyreğinde
turizm geliri bir önceki yılın
aynı dönemine göre yüzde 1,3
azalarak 7 milyar 667 milyon
719 bin dolar oldu. Bu gelirin
yüzde 81’i yabancı, yüzde 19’u
ise yurt dışında ikamet eden
ziyaretçilerden elde edildi.
Bununla birlikte bu gelirin
içinde ziyaretçilerin kişisel
harcamaları 6 milyar 213
milyon 372 bin dolar olurken,
paket tur harcamaları ise, 1
milyar 454 milyon 347 bin
doları buldu. Ziyaretçilerin kişi
başına ortalama harcaması
da yabancılarda 867 dolar,
yurtdışında ikamet eden
vatandaşlarda ise 1.224 dolar
oldu.
Yıl genelinde bakıldığında,
2014 yılında turizm gelirinde
yüzde 6,2 artarak 34 milyar
305 milyon 904 bin dolara
ulaştığı görülüyor. Bu gelirin
yüzde 81,5’u yabancı, yüzde
18,5’i ise yurt dışında ikamet
eden ziyaretçilerden elde
edildi. Bununla birlikte,
geçen yılki turizm gelirinin
26 milyar 2 milyon 950 bin
dolarını ziyaretçilerin kişisel
harcamaları, geri kalan
8 milyar 302 milyon 954
bin dolarını ise paket tur
harcamaları oluşturdu. Genel
olarak ziyaretçilerin kişi başına
ortalama harcaması 828 dolar
olurken, bu rakam yabancılarda
775, yurtdışında ikamet eden
vatandaşlarda 1.130 doları
buldu.
2014 YILINDA
ZİYARETÇİ SAYISINDA
%5,6’LIK ARTIŞ
Türkiye’den çıkış yapan
ziyaretçi sayısı 2014 yılının son
çeyreğinde, bir önceki yılın aynı
çeyreğine göre yüzde 2,1 artarak
8 milyon 298 bin 198 kişi
oldu. Bunların yüzde 85,8’ini
yabancılar, yüzde 14,2’sini
ise yurt dışında ikamet eden
vatandaşlar oluşturdu.
Yıl geneline bakıldığında,
Türkiye’den çıkış yapan
ziyaretçi sayısı bir önceki yıla
göre yüzde 5,6 arttı ve 41 milyon
415 bin 70 kişiye ulaştı. Bu
sayının 35 milyon 850 bin 286
kişisini yabancılar, 5 milyon 564
bin 784 kişisini ise yurt dışında
ikamet eden vatandaşlar
oluşturdu.
A
ccording to the tourism
statistics of the previous
year, in Turkey, in the
4th quarter of 2014 consisting
of October, November and
December, the tourism revenue
decreased by 1.3 percent to
USD 7,667,719,000 compared
to the same period of the previ-
ous year. Of such revenues, 81
percent was obtained from the
foreign tourists and 19 percent
from the Turkish people resid-
ing abroad. In addition to this,
personal spending of visitors
became USD 6,213,372,000
and package tour expenditures
achieved USD 1,454,347,000
within this revenue. Average
spending of these visitors
became USD 867 for foreigners
and USD 1,224 for citizens
residing abroad.
In 2014, tourism revenue in-
creased by 6.2 percent to USD
34,305,904,000 throughout
the year. Of such revenues, 81.5
percent was obtained from the
foreign tourists and 18.5 per-
cent from the Turkish people
residing abroad. On the other
hand, USD 26,002,950,000
of the previous year’s tour-
ism revenue resulted from
the personal spending of the
visitors and the remaining USD
8,302,954,000 resulted from
the package tour expenditures.
Generally, average spending
of these visitors became USD
828; this amount decreased
to USD 775 for foreigners
and increased to USD 1,130
for Turkish citizens residing
abroad.
NUMBER OF VISITORS
INCREASED BY 5.6% IN
2014
In the last quarter of 2014,
the number of visitors going
abroad from Turkey increased
by 2.1 percent to 8,298,198
compared to the same quarter
of the previous year. Of these
people, 85.8% were foreigners
and 14.2% were the Turkish
citizens residing abroad.
Throughout the year, the num-
ber of visitors going abroad
from Turkey increased by 5.6
percent to 41,415,070 com-
pared to the previous year. Of
these people, 35,850,286 were
foreigners and 5,564,784 were
the Turkish citizens residing
abroad.
Türkiye'nin turizm geliri 2014 yılının son çeyreğinde
bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,3'lük bir
azalma gösterirken, yıl genelinde ise yüzde 6,2'lik
bir artış gerçekleşti.
WhilethetourismrevenueofTurkeydecreasedby1.3
percentinthelastquarterof2014comparedtothesame
periodofthepreviousyear,anincreaseof6.2percent
wasachievedthroughouttheyear.
TURİZMGELİRİ
34.305MİLYONUN
ÜSTÜNEÇIKTI
TOURISMREVENUE
EXCEEDED34,305MILLION
GÖRÜNÜM / VIEW
06
STRATEGY 07
U
luslararası Enerji
Ajansı’nın (IEA) “2014
Orta Vadeli Yenilenebilir
Enerji Piyasası Raporu”na
göre, Avrupa’da enerji ihtiyacı
2020’ye kadar her yıl ortalama
yüzde 0,8 artacak. Bu artışta
Türkiye’nin payının yüzde
50’ye yakın olduğunu belirten
rapor, yenilenebilir enerjide
2020 yılına kadar Avrupa’da
141 bin megavat kapasite artışı
beklendiğini, bunun da yüzde
15’lik bölümünün Türkiye’nin
yatırımlarından sağlanacağını
ortaya koyuyor.
2020 yılına kadar yenilenebilir
enerji ile ilgili öngörülerin yer
aldığı raporda, yenilenebilir
enerji üretiminin yarısından
fazlasının Almanya, İngiltere
ve Türkiye tarafından
gerçekleştirileceği açıklanıyor.
Bununla birlikte, Avrupa’da
hidroelektrik santralleri
(HES), rüzgâr enerji
santralleri (RES), güneş
enerji santralleri (GES),
biomass ve jeotermalleri
içeren yenilenebilir enerji
kaynaklarının kullanımındaki
bu artışın yüzde 15’ini
Türkiye’nin üstleneceği
kaydediliyor ve geçtiğimiz yıl
yaklaşık 27 bin 313 megavat
olan yenilenebilir enerji
kapasitesinin 2020 yılına
kadar 38 bin 800 megavata
çıkarılması öngörülüyor.
A
s per the “Medium-Term
Renewable Energy Market
Report 2014” of the Inter-
national Energy Agency (IEA),
the energy need in Europe will
increase by 0.8 percent on aver-
age every year until 2020. In
the report, it was stated that the
contribution of Turkey to this
increase is about 50 percent and
in Europe, a capacity increase of
141,000 megawatts is expected
in renewable energy until 2020
and 15% of this increase will
be met by the investments of
Turkey.
Forecasts regarding the renew-
able energy until 2020 have
been included in the report
and it is stated that more than
half of the renewable energy
production will be realized by
Germany, England and Turkey.
In addition to this, it is specified
that Turkey will contribute
to the 15% of this increase in
the use of renewable energy
resources including hydroelec-
tric power plants (HPP), wind
power plants (WPP), solar
energy plants (SEP), biomass
and geothermal resources and it
is forecasted that the renew-
able energy capacity which was
27,313 megawatts in the previ-
ous year will increase to 38,800
megawatts by 2020.
DünyadaveTürkiye'dehergeçengündahaçokönem
kazananyenilenebilirenerjisektörübüyümeye;enerji
ihtiyacıdaartmayadevamediyor.
Therenewableenergyindustrywhichgainsimportancein
theworldandinTurkeywitheachpassingdaycontinuesto
growastheenergyneedcontinuestoincrease.
YENİLENEBİLİRENERJİDEKİ
KAPASİTEARTIŞININ%15'İ
TÜRKİYE'DEN
TURKEYCONTRIBUTEDTO15%
OFTHECAPACITYINCREASEIN
RENEWABLEENERGY
AkfenGYO'ya
116MilyonAvroluk
Kredi
Aloanof
Euro116millionto
AkfenREIT
A
kfen Real Estate Investment Trust
(REIT), the one and only real estate
investment trust that focuses on urban
hotel concept in Turkey, signed a loan agree-
ment with Credit Europe Bank N.V. for
refinancing of all current loans and for the use
in the on-going projects. The company will use
a two-year non-refundable loan of Euro 116
million with 10-year maturity within the scope
of the aforementioned loan agreement.
T
ürkiye’nin şehir otelciliği konseptine
odaklı ilk ve tek gayrimenkul yatırım
ortaklığı olan Akfen Gayrimenkul
Yatırım Ortaklığı (GYO), mevcut tüm
kredilerinin refinansmanı ve yatırımları
devam eden projelerinde kullanılmak
üzere Credit Europe Bank N.V ile kredi
sözleşmesi imzaladı. Şirket, söz konusu
kredi sözleşmesi kapsamında toplam 116
milyon avro tutarında, iki yılı anapara geri
ödemesiz ve 10 yıl vadeli kredi kullanacak.
08 NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE 2015
GÖRÜNÜM / VIEW
08
A
kfen Holding’in 2014
yılına ait finansal sonuçları
açıklandı. Holdingin Faiz
Amortisman ve Vergi Öncesi
Kârı (FAVÖK) 2014 yılında
yüzde 8 artışla 32,7 milyon
TL oldu. Şirketin FAVÖK
marjı ise yüzde 27,4’e ulaştı.
Oransal konsolidasyona göre
bakıldığında ise Holding’in
cirosu yüzde 20 artışla 1 milyar
239 milyon TL, FAVÖK ise
yüzde 27 artışla 424 milyon
TL olarak gerçekleşti. FAVÖK
marjı ise yüzde 33,9’a ulaştı.
Şirket, kur farkı nedeniyle
yılı 11,9 milyon TL zararla
kapattı. Akfen Holding’in 2014
yılında bağlı ortaklıkları ve
iştiraklerinde sahip olduğu
paylara göre konsolide yatırım
miktarı ise 324 milyon TL oldu.
Akfen Holding’in 2014 yılına
ait finansal sonuçlarını
değerlendiren Akfen Holding
CEO’su Süha Güçsav,
Holding’in bağlı ortaklarının ve
iştiraklerinin sergilediği genel
performansın bir önceki yılın
hedefleriyle uyumlu olduğunu
belirtti. Güçsav şu görüşleri dile
getirdi: “Akfen Holding olarak
2014 yılında planladığımız
yatırımlara devam ettik. Ayrıca
2014 yılı, sermaye piyasası
araçlarını da verimli bir
şekilde değerlendirdiğimiz bir
yıl oldu. Yıl içinde üç kerede
tamamladığımız iki ihraç ile
400 milyon TL değerinde tahvil
halka arzı gerçekleştirdik.
Bugüne kadar özel sektör adına
düzenlenmiş en uzun vadeli
tahvillerle gerçekleşen bu
halka arzlar ile Holding’imizin
finansman kaynaklarının
çeşitlenmesini sağlarken,
finansal borcunun vadesini
de uzattık. Mart 2014’te
200 milyon TL tutarında
tahvil anapara geri ödemesi
yaptık. Akfen Holding şirket
paylarının gerçek değerini
yansıtmasının yatırımcının
korunması açısından büyük
önem taşıdığına inanıyoruz.
Bu inançla, şirket ortaklarının
sahip olduğu hisselerin
getirisini artırmak amacıyla
daha önce başlattığımız ‘Hisse
Geri Alım Programı’nı, şirket
sermayesinin yüzde 10’una
ulaşan hisse alımı sonrasında
2014 yılında tamamlayarak,
2015 yılında yeni bir geri alım
programı başlatma kararı
aldık.”
Akfen Holding’in bağlı
ortaklıklarının ve iştiraklerinin
yıl içinde sergiledikleri
performanslara ilişkin
açıklamalarda da bulunan
Süha Güçsav, özellikle TAV
Havalimanları ve Mersin
Uluslararası Limanı’nın güçlü
operasyonel kaldıraçlarının
etkisi ile bu şirketlerin ciro ve
karlılıklarının rekor seviyelere
ulaştığını vurguladı.
T
he 2014 financial results
of Akfen Holding were
announced. Earnings Before
Interest, Taxes, Depreciation and
Amortization (EBITDA) of the
holding increased by 8 percent
to TRY 32.7 million in 2014. The
EBITDA margin of the company
reached 27.4 percent. Consider-
ing the proportionate consolida-
tion, the turnover of the holding
increased by 20 percent to TRY
1,239 million and EBITDA
increased by 27 percent to TRY
424 million. The EBITDA mar-
gin reached 33.9 percent. The
company ended the year with a
loss of TRY 11.9 million because
of the exchange difference.
According to the share of Akfen
Holding in its subsidiaries and
partners in 2014, the amount of
consolidated investment became
TRY 324 million.
CEO of Akfen Holding, Süha
Güçsav evaluated the 2014 finan-
cial results of Akfen Holding and
stated that the general perfor-
mance of subsidiaries and part-
ners of the Holding conformed
to the goals of the previous year.
Güçsav expressed the following
views: “At Akfen Holding, we
continued our planned invest-
ments in 2014. Moreover, 2014
was a year in which we made use
of the capital market instruments
in an efficient way.
We offered a bond of TRY 400
million to the public with two
bond issues completed in three
times throughout the year. Up
to today, these public offerings
have been realized with the
longest term bonds issued for
private sector, and thus, funding
sources of our Holding have
become diversified and the term
of financial liability has been
extended. We made a bond prin-
cipal repayment in the amount of
TRY 200 million in March 2014.
We believe that company shares
of Akfen Holding reflecting their
real values are crucial for the pro-
tection of the investors. It was in
this manner that we completed
the “Share Repurchase Program”
initiated before with the purpose
of increasing the return of the
shares belonging to the partners
of the company after the share
purchase reaching 10 percent of
the company capital in 2014; and
we decided to initiate another
repurchase program in 2015.”
Süha Güçsav also mentioned
performances of the subsidiaries
and partners of Akfen Holding
throughout the year and he
emphasized that especially with
the effects of strong operational
leverages of TAV airports and
Mersin International Port, the
turnovers and profitability of
these companies reached record
levels.
2014 yılında yüzde 20 artışla 1 milyar 239 milyon TL ciro
elde eden Akfen Holding'in aynı dönemde konsolide yatırım
tutarı ise 324 milyon TL'ye ulaştı.
ConsolidatedinvestmentamountofAkfenHolding,which
madeaturnoverofTRY1,239,000,000withanincreaseof
20percentin2014,becameTRY324,000,000forthesame
period.
AKFENHOLDİNG'DEN
2014'TE324MİLYONTL
KONSOLİDEYATIRIM
CONSOLIDATEDINVESTMENTOF
TRY324MILLIONFROMAKFEN
HOLDINGIN2014
STRATEGY 09
TAV’IN YOLCU SAYISI
YÜZDE 13,7 ARTTI
TAV Havalimanları Holding
2014 yılında Türkiye’de 5,
yurtdışında ise 6 ülkede toplam
9 havalimanında hizmet
vermeye devam etti. TAV’ın
2014 yılındaki toplam yolcu
sayısı yüzde 13,7; ticari uçak
sayısı yüzde 14,5 oranında
arttı. Uluslararası havalimanı
inşaatlarında küresel bir marka
haline gelen TAV İnşaat’ın
Abu Dabi, Katar, Umman’da
1 ve Suudi Arabistan’da 3
havalimanında olmak üzere
devam eden toplam iş hacmi
2,1 milyar ABD doları olarak
gerçekleşti.
MIP 170 MİLYON DOLARLIK
YATIRIMA BAŞLADI
Mersin Uluslararası Limanı
(MIP) 2014 yılında da
büyümesini sürdürdü.
MIP, 2014 yılında toplam
elleçlenen konteyner hacmini
bir önceki yıla göre yüzde
8,7 arttırıp, 1,5 milyon
TEU’ya çıkardı. Daha büyük
bir başarıyı konvansiyonel
kargoda gösterip, bir önceki
yıl 7,6 milyon ton olan kargo
miktarını, 2014 yılında yüzde
16,8’lik bir artışla 8,8 milyon
tona yükseltti.
2014, AKFEN İNŞAAT İÇİN
ATILIM YILI OLDU
Akfen İnşaat, Sağlık Bakanlığı
ile Kamu Özel İşbirliği Modeli
çerçevesinde yatırımını
üstlendiği 755 yataklı Isparta
Şehir Hastanesi’nin inşaat
hazırlık çalışmalarına
başlarken, bin 81 yataklı
Eskişehir Şehir Hastanesi için
de en iyi teklifi verdi. Ankara’da
geliştirilen bin 119 üniteli İncek
Loft konut projesinde, üretilen
konutların yaklaşık yüzde
56’sının satışı gerçekleştirildi.
ENERJİDE ÇEŞİTLİLİK
RÜZGÂR İLE ARTACAK
Akfen enerji şirketleri yıl
içinde yatırımlarına devam
etti. Akfen HES bünyesinde
2014 yılında toplam 60,82
MW kurulu güce sahip üç
santrali enerji üretimine
başladı. Böylece 2014 yılında
11 hidroelektrik santralinde
toplam 203 MW kurulu güce
ulaşıldı. Çalıkobası ile Çilekli
I-II santrallerinin inşaatları ise
devam etti. Türkiye genelinde
yaşanan aşırı kurak hava
koşulları ve yağışların düşük
seyri nedeniyle toplam elektrik
üretimi yüzde 18,5 düşüşle
322,8 GWs olarak gerçekleşti.
İDO’DA KARLILIĞI
ARTIRACAK TEDBİRLER
DEVREDE
Dünyanın önde gelen
denizyolu taşımacılık
şirketlerinden biri olan İDO,
2014 yılında 47,5 milyon yolcu
ve 8,2 milyon araç taşıdı.
İDO’da karlılığı artırmaya
yönelik tedbirlerin olumlu
sonuçları yıl içinde görülmeye
başladı.
GYO’DA FAAL OTEL SAYISI
17’YE YÜKSELDİ
Akfen GYO, Türkiye ve
Rusya’da, uluslararası
standartlarda 3-4 yıldızlı şehir
oteli yatırımlarını sürdürdü.
Eylül 2014 itibarıyla hizmete
açılan Ibis Otel Ankara Airport
ile birlikte şirketin faaliyette
olan otel sayısı 17’ye, toplam
oda sayısı da 2 bin 911’e
yükseldi. İnşaat çalışmalarında
ileri aşamaya ulaşılan Novotel
Karaköy ve Ibis Otel Moskova
projelerine halen devam
ediyor; Ibis Otel Tuzla’nın
inşaatına ise yeni başlandı.
Akfen GYO’nun devam eden 3
projesinin faaliyete geçmesi ile
birlikte toplam 20’ye ulaşacak
otel sayısında oda sayısı 3 bin
628’e yükselecek.
THE NUMBER OF TAV
PASSENGERS INCREASED
BY 13.7 PERCENT
In 2014, TAV Airports Holding
continued to provide service in 5
airports in Turkey and a total of
9 airports in 6 countries abroad.
Total number of passengers of
TAV increased by 13.7 percent
and the number of commercial
aircrafts increased by 14.5 per-
cent in 2014. TAV İnşaat became
a global brand in international
airport constructions. The total
business volume of TAV İnşaat
reached USD 2.1 billion with
construction works which are in
progress in Abu Dhabi, Qatar,
Oman as one airport for each
country and Saudi Arabia as
three airports.
MIP (MERSIN
INTERNATIONAL PORT)
INITIATED AN INVESTMENT
OF USD 170 MILLION
Mersin International Port (MIP)
continued to grow in 2014 as
well. MIP increased its total
volume of handled containers in
2014 by 8.7 percent and reached
1.5 million TEU compared to
the previous year. It achieved a
greater success in conventional
cargo and increased the cargo
amount which was 7.6 million
tons in the previous year to 8.8
million tons with an increase of
16.8 percent in 2014.
2014 WAS A YEAR OF
PROGRESS FOR AKFEN
İNŞAAT
While Akfen İnşaat initiated the
preparatory works for the con-
struction of 755-bed Isparta City
Hospital, which it undertook the
investment process within the
scope of Public Private Partner-
ship Model with the Ministry of
Health, it also placed the best
offer for 81-bed Eskişehir City
Hospital. Approximately 56 per-
cent of the houses in İncek Loft
housing project with 1,119 units
developed in Ankara were sold.
ENERGY DIVERSITY WILL
INCREASE BY THE WIND
Akfen energy companies contin-
ued their investments through-
out the year. Three power plants
with an installed capacity of
60.82 megawatts in total started
to produce energy in 2014 within
Akfen HPP. Thus, it is reached
a total installed capacity of 203
megawatts with 11 hydroe-
lectric power plants in 2014.
Constructions of Çalıkobası and
Çilekli I-II power plants were in
progress. Due to the dry weather
conditions and small amount
of precipitation across Turkey,
he total electricity production
decreased by 18.5 percent to
322.8 GWs.
MEASURES TO INCREASE
PROFITABILITY ARE IN
PLACE FOR İDO
İDO, one of the leading maritime
transport companies in the
world, transported 47.5 million
passengers and 8.2 million
vehicles in 2014. It is started to
experience the positive results of
the measures taken to increase
profitability of İDO.
NUMBER OF ACTIVE HOTELS
IN REIT INCREASED TO 17
Akfen REIT continued to make
investments in 3-4 star city
hotels at international standards
in Turkey and Russia. With Ibis
Hotel Ankara Airport which was
put into service by September
2014, total number of active
hotels of the company became
17 and the total room number
increased to 2,911. Novotel
Karaköy and Ibis Hotel Moscow
projects, construction works of
which are now in an advanced
stage, are in progress. In addi-
tion, construction of Ibis Hotel
Tuzla has just started. Once the
3 projects of Akfen REIT which
are in construction become
operational, the total number
of hotels will reach 20 and the
room number will increase to
3,628.
010 NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE 2015
GÖRÜNÜM / VIEW
10
T
ürkiye İMSAD (İnşaat
Malzemesi Sanayicileri
Derneği) Aylık Ekonomi
Raporu’na göre, 2014 yılında
yabancılara gayrimenkul
satışları yüzde 41,7 artarak
4,32 milyarı buldu. Geçtiğimiz
yıl yüzde 55,6 artarak 18,959
daireye ulaşan yabancı konut
satışlarında, en çok konut
satılan illerin başında Antalya
geldi. Bu şehirde yabancılara
satılan konut sayısı 6.542
iken, İstanbul, 5.580 konut ile
listenin ikinci sırasında, Aydın
ise 1.191 konut ile üçüncü
sırada yer aldı. Öte yandan,
geçen yıla göre en yüksek artış
İstanbul’da gerçekleşti.
Söz konusu raporda, 2014
yılında alınan konut yapı
ruhsatları daire sayısına
bakıldığında, bu alanda yüzde
24,5’lik bir artış yaşandı
ve sayı 1.009.804’e ulaştı.
Böylece, alınan yapı ruhsatları
daire sayısı ilk kez 1 milyonu
aştı. Bununla birlikte, 2014
yılında alınan yapı kullanım
izin belgesi daire sayısı da
763.910 olarak, 2013 yılının
aynı dönemine göre yüzde 9,8
artış gösterdi.
A
ccording to the Monthly
Economy Report of
İMSAD (Association of
Turkish Construction Material
Producers), real estate sales to
foreigners increased by 41.7
percent and reached USD 4.32
billion in 2014. In the real estate
sales which increased by 55.6
percent and reached 18,959
apartments, Antalya became
the first province which had
the highest number of prop-
erty sales. While the number
of property sales to foreigners
was 6,542 in Antalya, İstanbul
had second place with 5,580
apartments and Aydın had third
place with 1,191 apartments. On
the other hand, İstanbul had the
biggest increase compared to
last year.
In the aforesaid report, when the
number of the apartments in re-
ceipt of construction permits in
2014 is considered, an increase
of 24.5 percent was realized in
this industry and the number
reached 1,009,804. Thus, the
number of the apartments in
receipt of construction permits
exceeded 1 million for the first
time. In addition to this, the
number of the apartments in
receipt of occupancy permits in
2014 increased by 9.8 percent,
compared to the same period of
2013, to reach 763,910.
YABANCILARDAN
TÜRKİYE'DE
GAYRİMENKUL
ALIMINABÜYÜKTALEP
HIGHDEMANDFROM
FOREIGNERSFORREAL
ESTATEPURCHASEIN
TURKEY
TAV,ABDDutyFreepazarına
Houston'dangirdi
TAVhaspenetratedintotheUSA
DutyFreemarketinHouston
A
TU, the largest duty free retailer of Turkey, won the ten-
der for the duty free operation management in Houston
George Bush Airport in the State of Texas, USA for 10
years. Having competed against strong brands such as Duty
Free Americas, Metalsmiths Sterling, Dufry,
Travel Retail Group and Prestige Duty Free,
ATU and its 25-percent local partner Air
Ventures won the tender for and obtained
the operating rights to six shops with a total
area of 700 square meters. Mr. Sani Şener,
CEO of TAV Airports said: "As a brand
established in Turkey, we won the tender for
the 10-year duty free operation in Houston
George Bush Airport in a country such as the
USA. This achievement approved the point
where we have reached in the sector once
again.”
T
ürkiye’nin en büyük gümrüksüz mağaza işletmecisi ATÜ,
ABD’nin Teksas Eyaleti’ndeki Houston George Bush
Havalimanı’nda 10 yıl süreyle Duty Free operasyonu yönetimi
için gerçekleşen ihaleyi kazandı. Yüzde 25 yerel ortağı Air Ventures
ile kazandığı ihalede Duty Free Americas,
Metalsmiths Sterling, Dufry, Travel Retail
Group, Prestige Duty Free gibi güçlü markalarla
yarışan ATÜ, 700 metrekare alana sahip altı
mağazayı işletecek. TAV Havalimanları İcra
Kurulu Başkanı Sani Şener “Türkiye’den çıkan
bir marka olarak ABD gibi bir ülkede Houston
George Bush Havalimanı’nda 10 yıl süreyle
Duty Free işletmesine ilişkin ihaleyi kazandık.
Bu başarı sektörel olarak geldiğimiz noktayı bir
kez daha ortaya koydu” dedi.
KÖŞE / COLUMN
12 NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE 2015
2
015 yılının ilk üç aylık dönemini tamamlamak üzere oldu-
ğumuz bu günlerde, geride bıraktığımız 2014 yılının Gayri
Safi Yurt içi Hasıla (GSYİH) büyüme oranını öğrenmemize
az kaldı. Bütün veriler, 2014’in büyüme açısından tatminkar
bir yıl olmaktan uzak olduğunu, büyümenin % 3’ün altında
kalacağına işaret ediyor. Oysa herkes, Türkiye ekonomisinin,
özellikle işssizlik gibi temel sorunlarını çözmesi için % 5’in
altına düşmemesi gerektiği konusunda hemfikir. Diğer yandan,
Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına
girmek gibi çok iddialı bir hedefi var. Bu hedefe ulaşabilmek için
gereken büyüme hızları bu rakamları aşıyor. Acaba 2015 yılına
ekonomi nasıl başladı?
2015 1. çeyreğine ait GSYİH büyümesini tahmin etmek için Mic-
hele Modugno ve Barış Soybilgen ile yaptığımız bir çalışmadaki
modeli kullanıyoruz. Şu ana kadar yayınlanmış bütün değiş-
kenleri içeren bu model, yeni bir değişken açıklandığında tekrar
çalışarak büyüme tahminini gözden geçiriyor. “Şimdi Tahmin
(Nowcasting)” olarak adlandırılan bu yöntem altında 2015 1.
çeyreğe ait büyüme tahminini aşağıdaki grafikte sunuyoruz.
Grafik her bir yeni veri açıklandığında tahminini de yeniliyor.
11 Mart itibariyle açıklanmış olan ödemeler bilançosu verileri ile
tahmin % 2.96’lık bir büyümeye doğru yükselmiş. Bu tahmin, 9
Mart’ta açıklanan sanayi verileri ile sert bir düşüş kaydederek %
2.79’a çekilmişti. Elbette, önümüzdeki haftalar ve aylar boyunca
yeni veriler açıklandığında, tahminimiz daha iyiye gidebilir (Bu
satırları okurken tahminin nerede olduğunu www.gsyihsimdi.
com’dan görebilirsiniz.) Ancak, maalesef, bizim beklentimiz
önümüzdeki aylar boyunca, 2015 1. çeyreğine ait büyüme tahmi-
ninin, açıklanan veriler ışığında, giderek kötüye gideceği ve belki
de 0’a doğru yaklaşacağı yönünde. Peki neden? Açıklayalım.
I
n these days in which we are about to complete the first
three months of 2015, there is a little time left for us to
obtain information on the Gross National Product (GNP)
of 2014 which we left behind. All data indicates that 2014 was
far from satisfactory in terms of growth and that the growth
rate will remain below 3%. However, everyone agrees that
the Economy of Turkey should not fall below 5% in order for
fundamental problems such as unemployment to be solved.
On the other hand, Turkey has an ambitious target of ranking
among the top 10 economies of the world in 2023. Growing
rates required to reach this target exceed these figures. How
did the economy progress in the first period of 2015?
We use the model in a study we conducted with Michele
Modugno and Barış Soybilgen in order to estimate the GNP
growth of the first quarter of 2015. This model, including all
variables that have been published up to now, is run again to
review the growth forecast when a new variable is defined.
The growth forecast for the first quarter of 2015 measured
by using this model named as “Nowcasting” is given in the
diagram below. The diagram refreshes the forecast each time
new data is announced. The forecast has increased towards
a growth of 2.96% with the balance of payments data an-
nounced by March 11. This forecast showed a sharp decrease
with the industrial data announced on March 9 and fell to
2.79%. Our forecasts may change for the better when new
data is announced in the upcoming weeks and months (You
can see the up-to-date forecast via www.gsyihsimdi.com).
However, unfortunately, we predict that the growth forecast
for the first quarter of 2015 will be worse and even close to 0
in the upcoming months in the light of the data announced.
But why? Let us explain the situation.
The variable that the growth rate is most closely related to is
industrial production. Industrial production grew by -2.32%
on a yearly basis in January, in other words, the production
decreased. There are important signs showing that the same
trend, in other words, the shrinkage will continue depend-
ing on the base effect even at a lower rate in February (for
example; according to Turkey Purchasing Manager’s Index
(PMI), factory outflows and new orders continued to decrease
in February). Considering the possible effects of the discus-
sion between The Central Bank and the politicians regarding
the interest rate, rapid increase and growing volatility in US
Dollar on the confidence of the consumers, it is not possible
2015YILINANASILBAŞLANDIVEEKONOMİYİÖNÜMÜZDEKİ
YILLARDANASILBİRGELECEKBEKLİYOR?
HOWDIDTHEYEAR2015BEGINANDHOW
WILLTHEECONOMYBEAFFECTEDINTHE
UPCOMINGYEARS?PROF. DR. EGE YAZGANPROF. DR. EGE YAZGAN
4%
3.5%
3%
2%
12Ocak/January 26Ocak/January 09Şubat/February 23Şubat/February 09Mart/March
2015-Çeyrek1/1st
Quarter
2.5%
Yıldan-yılabüyüme(Biröncekiyılınaynıçeyreğinegöre)/Yearbyyeargrowth(Aswiththesamequarterofthepreviousyear)
STRATEGY 13
Büyüme oranını en yakın ilişkide olduğu değişken sanayi üre-
timi. Sanayi üretimi Ocak ayında yıllık bazda -% 2.32 büyüdü,
yani küçüldü. Şubat ayında da aynı eğilimin, yani daralmanın,
baz etkisine bağlı olarak daha düşük bir oranda da olsa süreceği
yönünde kuvvetli işaretler var (örneğin, Türkiye İmalat Satın
Alma Yöneticileri Endeksi, PMI’a göre fabrika çıkışları ve yeni
siparişler, Şubat ayında da azalmaya devam etti). Merkez Ban-
kası ve siyasiler arasında faiz oranı çerçe-
vesinde gerçekleşen tartışmanın, Amerikan
dolarındaki hızlı yükseliş ve artan oynaklığın,
tüketici güveninde yaratmış olduğu, olası
düşüşü de hesaba katarsak, Mart ayı için de
daha parlak bir gözlem yapmamız mümkün
görünmüyor. Dolayısıyla, 1. çeyreğe ait büyü-
me büyük olasılıkla çok düşük, 0’a yakın bir
yerde geçekleşecek gibi duruyor.
Peki neden böyle oldu? 2015 geri kalanı hak-
kındaki öngörülerimizi paylaşmadan önce
geçmişe doğru bir kısa bir yolculuk yapalım.
2000’ler Türkiye’nin uluslararası arenada
yüksek büyüme performansıyla gözleri dol-
durduğu yıllar olmuştu. Büyük dünya finan-
sal krizi sonrası, 2010 yılında Türkiye, yüzde
9.16’lık muhteşem performansıyla dünya
büyüme liginin 2. sırasında yer almıştı. Üste-
lik, bu ilk de değildi; 2000’lerin krizli yıllarını
dışarıda bırakırsak, Türkiye yüzde 6.79’luk
2002-2007 ortalamasıyla yine parmak ısırtan
bir başarıya imza atıyordu.
2010 yılından sonraki büyüme dinamiğine tablodaki veriler ışık
tutuyor. Mesela, 2010’daki 9.16’lık büyümenin pozitif tarafında
11.04 ile iç talep yer alırken eksi tarafta 4.8 ile dış talep yer alıyor
(aradaki 2.5’luk fark stoklarda değişme ile dengeleniyor.) 2010-
2013 arasında dış talebin pozitif olduğu tek yıl 2012’dir, ki o
zaman da iç talep negatiftir ve büyüme oranı da 2.13 gibi düşük
for us to make a brighter forecast for March. Thus, growth
rate in the first quarter seems to decrease and approach 0.
But what is the reason for this situation? Before sharing our
forecasts regarding the remaining months of 2015, let’s take a
look at the past. 2000s were the years in which Turkey made
a strong impression with its high growing performance in
the international arena. Following the big financial crisis
across the world, Turkey had the 2nd
place
in the world growth league with its excel-
lent performance of 9.16 percent in 2010.
Moreover, this was not a first; apart from
the crisis years of 2000s Turkey achieved a
great success with its 2002-2007 average of
6.79 percent.
Data in the diagram explains the growing
dynamics after 2010. For example, while
domestic demand of 11.04 is placed on the
positive side of the growth of 9.16 in 2010,
foreign demand of 4.8 is placed on the
negative side (the difference of 2.5 between
them is balanced with the change in the
stocks). During 2010-2013, the only year in
which the foreign demand was positive is
2012. However, the domestic demand was
negative and the growth rate was approxi-
mately 2.13 in that year. Growing dynamics
of Turkey is based on the domestic demand
and the buoyancy in the domestic demand
can only be ensured at the risk of high current accounts defi-
cit. The course of events in 2014 reminds 2012. Just like 2012,
2014 seems like it will be a year in which the investments will
have a negative effect, domestic demand will have a posi-
tive but limited effect on the growth rate and contribution of
foreign demand to growth may not reach the levels of 2012.
Therefore, this composition is expected to result in a growth
THE CONTRIBUTION
OF THE FOREIGN
DEMAND SHOULD
BE INCREASED
FOR A HIGHER
AND SUSTAINABLE
GROWTH RATE.
YÜKSEK VE
SÜRDÜRÜLEBİLİR
BİR BÜYÜME
İÇİN DIŞ TALEBİN
ÇOK DAHA FAZLA
KATKI YAPMASI
SAĞLANMALIDIR.
KÖŞE / COLUMN
14 NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE 2015
bir yerdedir. Türkiye’nin büyüme dinamiği iç talebe dayanıyor,
iç talepteki canlılık ise ancak yüksek cari işlemler açığı pahasına
sağlanabiliyor. 2014 yılındaki gidişat 2012 yılını andırıyor. 2014
de, tıpkı 2012 yılı gibi yatırımların büyümeye katkısının negatif,
iç talebin katkısının pozitif ama düşük, dış talebin katkısının
ise 2012 düzeyine ulaşamadığı bir yıl olacak gibi. Dolayısıyla bu
kompozisyonun 2012 yılına yakın bir büyüme vermesi beklen-
meli. Dikkat edilirse 2012 yılında düşük büyümeyle birlikte cari
açık da -6.15 gibi yüksek bir oranda. 2014’te ise düşük petrol
fiyatlarının etkisiyle cari açık bir miktar daha düşük olacak gibi
duruyor, bizim tahminimiz - 5.75 gibi bir oran.
O halde yüksek ve sürdürülebilir bir büyüme için dış talebin
çok daha fazla katkı yapması sağlanmalıdır ki iç talep düşük
kalırken hem büyüme yüksek kalabilsin hem de cari açık makul
bir düzeyde seyretsin. ABD dışında hemen her yerde yavaşlayan
dünya ekonomisinden, 2015 yılında canlı bir dış talep beklemek
gerçekçi değil. Dolayısıyla bu başarılması zor bir görev. Peki, iç
talebi canlandırarak tekrar 2013 yılına benzer bir performans
sergilemek mümkün mü? FED tarafından faiz artışı beklediği-
miz 2015 yılında, iç talebi bu düzeyde canlı tutacak dış finans-
manı sağlamak kolay olmayacaktır. Ayrıca, hanehalklarının
bilançolarının belli bir doygunluğa ulaştığı yeniden borçlanma-
ya izin verecek gibi gözükmüyor. Şirketlerden de, belirsizliğin
rate similar to 2012. If you look closely, along with the low
growth rate, the current deficit was -6.15 in 2012. Upon the
effect of low oil prices, the current deficit seems to be lower,
as per our forecasts, this rate will be approximately -5.75 in
2014.
In that case, the contribution of the foreign demand should be
increased for a higher and sustainable growth rate, thus the
domestic demand may remain low and current deficit may be
at a reasonable level. World economy slows down almost ev-
erywhere except USA and it is not realistic to expect a buoyant
foreign demand from this economy in 2015. Therefore, this
target is hard to achieve. So, is it possible to display a similar
performance as 2013 by enlivening the domestic demand? In
2015 in which we expect an increase in interest rates by FED,
it will not be easy to achieve external financing which will
keep the domestic demand at this level. Moreover, it does not
seem to allow refunding that the balance sheets of households
achieved a certain margin. It will not be reasonable to expect
the companies to make investments in this situation where
uncertainty is high. Moreover, we should keep in mind that
balance sheets of real sector companies having open posi-
tions, in other words, net foreign debts over USD 180 billion
are far from suitable for investment after the latest develop-
1st
Quarter 2nd
Quarter 3rd
Quarter
GND Domestic
Demand
Consumption Investment Change In The
Stocks
Foreign
Demand
Current Account Deficit / GND
STRATEGY 15
yüksek olduğu bu ortamda yatırım yapmalarını beklemek yerin-
de olmaz. Dahası, unutmayalım ki, 180 milyar doların üzerinde
açık poziyonu, yani net dış borcu, olan reel sektör şirketlerinin
bilançoları da son döviz kuru gelişmelerinden sonra yatırım yap-
maya elverişli olmaktan uzaklaştı. Bu sebeplerden ötürü, politika
faizinde yapılacak bir indirimi takiben piyasa faiz oranları bir
şekilde düşürülebilse bile, bunun iç talepte bir canlamaya yol
açması pek olası gibi görünmüyor.
Sonuç olarak 2015’in zor bir yıl olacağını düşünüyoruz ve
büyümenin de 2014 yılının altında kalabileceğini öngörüyoruz.
En kötü senaryo olarak, 2015 yılı, küçük çaplı da olsa bir kriz yılı
olabilir mi? Bu senaryonun olasığı bize düşük görünüyor. Çünkü
kamu maliyesinin durumu iyi ve finansal sektörün bilançoları
bozulmamış durumda. Ancak, iç ve dış talebin zayıf yapısın-
dan ötürü 2015, Türkiye standarlarında düşük büyümeli bir yıl
olmaya aday.
Peki, 2015 sonrası Türkiye ekonomisini nasıl bir gelecek bek-
liyor? Ekonomi, dış kaynakla finanse edilen iç talep kaynaklı,
iki yüksek büyüme yılından sonra; 2011 sonrası girmiş olduğu;
% 3’ler civarında düşük büyüme, % 8’ler civarında katılaşma
eğilimi gösteren bir enflasyon, % 5-6 arası bir cari açıkla tanım-
layabileceğimiz bu patikadan çıkmayı başarabilecek mi? Öyle
ki, Amerikan doları cinsinden kişi başı gelir 2008’den bu yana
artmıyor. 2014 ve 2015’de de artmayacak; hatta düşme olasılığı
yüksek. 2023 hedeflerine bu tempo ile ulaşmak imkansız. Türki-
ye hedeflerine ulaşabilmek için bu performasını ikiden fazlasına
katlamak zorundadır. Peki bu mümkün mü?
İlk tespitimiz bunun iç talebin motorluğunda sağlanamayacak
olmasıdır. Bunun birinci nedeni, ABD kaynaklı global likidite
bolluğunun sürmeyecek olması, diğeri ise, hanehalklarının
bilançolarının daha fazla borçlanmaya izin verememesidir. Bu
durumda, cari açık azalıp tasarruflar artarken, yatırımların sü-
rüklediği bir büyümenin dış talebe yaslanması gerekir. 2016 yılı,
Avrupa bölgesindeki bir canlanmayı takiben, böyle bir yeni bü-
yüme sürecinin başlangıcı olabilir. Ancak, Türkiye’nin bu atılımı
gerçekleştirebilmesi için yapısal değişimini başlatması gerekir.
ments regarding exchange rate. For all these reasons, follow-
ing a discount to be performed in policy interest, even if the
market interest rates may be decreased, this does not seem
possible to enliven the domestic demand.
Consequently, we think that 2015 will be a hard year and we
foresee that the growing rate may be below 2014 figures. As
the worst scenario, could 2015 be a crisis year to even a small
extent? According to our opinions, this scenario is not likely
to happen. This is because the situation of public finance is in
good shape and balance sheets of the financial sector remain
stable. However, due to the weak structure of domestic and
foreign demands, in Turkey’s standards, 2015 may be a year
in which growth rate will be low.
So, what will the future of the Turkish economy be like after
2015? Can the economy change the course it’s been on since
2011 and which can be defined as a low growth rate of ap-
proximately 3%, inflation showing a fixation tendency of
nearly 8% and a current deficit of 5-6% following the two
years in which growth rates are high due to the domestic
demand financed by foreign sources? Income per capita in US
Dollars has remained stable since 2008. This situation will
remain the same in 2014 and 2015; it may even decrease. It is
not possible to reach the goals of 2023 at this speed. Turkey
should at least double this performance in order to reach its
goals. Is it possible?
Our first assessment is that it cannot be achieved at these
domestic demand standards. The main reason for this is that
global liquidity abundance due to the USA will not continue;
and the other reason is that the balance sheets of households
do not allow for more refunding. When this is the case, as the
current deficit decreases and savings increase, a growth driv-
en by investments should rely on foreign demand. 2016 may
be a year in which a new growing period will start following
an economic recovery in the European region. However, in
order for Turkey to progress in this direction, it should initi-
ate a structural change.
16
DELOITTE KÖŞESİ / DELOITTE CORNER
NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE2015
B
ilim ve teknolojideki ilerleme, tüketi-
cilerin davranışları, yasal düzenlemeler,
yatırımcıların odakları oyunun kurallarını
sürekli yeniden şekillendiriyor. Bunun
sonucu olarak her gün yeni bir iş modeli ile
karşılaşıyoruz, bu da kanımca gereğinden fazla
karmaşa yaratıyor… Bu nedenle iş modellerini
sadece dört ana başlık altında inceleyeceğim.
Bunu yaparken de, analizimize zaman boyu-
tunu katacağım. Böylelikle iş modellerinin
hangisinin, hangi dönemde moda olduğunu;
hangi gelişmelerin bu değişimleri tetiklediğini
de görmüş olacağız. İş modellerini ele alırken
referans noktamız ise “Yaratılan Değer”, daha
doğrusu değer yaratma yöntemi olacak. Hangi
iş modeli, hangi değeri yaratmaya odaklı?
“Değer” ile algı piyasalarda ve iş dünyasında
nasıl bir evrim geçirdi? Yatırımcıların reak-
P
rogress in science and technology, the be-
havior of the consumers, legal regulations
and the focus of investors are continuously
reshaping the rules of the game. As a result, we
encounter new business models with each pass-
ing day and I believe that this creates unneces-
sary chaos. Therefore, I will examine the business
models under four main topics. While doing this,
I will add another dimension to our analysis,
which is time. Thus, we will observe which
business models are “in” during which period
and which developments have triggered these
changes. While discussing the business models,
our reference point will be the “Created Value”
or more precisely, the method of value creation.
Which business model focuses on the creation
of which value? How did “value” and perception
evolve in markets and the business world? What
EZBERİBOZMAVAKTİ:DEĞERODAKLI
BAKIŞAÇISIYLAİŞMODELLERİ
IT'STIMETOBREAKTHEMOLD:BUSINESS
MODELSWITHAVALUE-DRIVENPERSPECTIVE
CEM SEZGİN Deloitte Danışmanlık Ortağı / Partner of Deloitte ConsultingCEM SEZGİN
1. VARLIK İNŞAA
EDENLER:
Bu şirketler yarattıkları,
geliştirdikleri ve kiraladıkları fi-
ziksel varlıklar sayesinde başka
fiziksel varlıklar üretip, pazarlar,
dağıtır ve satarlar. Otomotiv,
makine, ilaç, kimyasal madde
üreticileri; perakende zincirleri,
dağıtım ve lojistik firmaları akla
ilk gelen örnekler.
2.HİZMETSAĞLAYICILAR:
Bu firmalar, belirledikleri saatlik
ücretlerini müşterilerine yansıt-
tıkları çalışanları bünyelerinde
barındırırlar. Örneğin bankalar,
sigorta kuruluşları ve diğer
finansal kurumlar, hukuk firma-
ları, danışmanlık şirketleri gibi.
3. TEKNOLOJİ
YARATANLAR:
Bu gruptaki firmalar yazılım, iş
analitiği, ilaç, bioteknoloji gibi
alanlarda geliştirdikleri ente-
lektüel varlıklar kanalıyla gelir
elde ederler. Bilgi teknolojileri,
büyük veri ticareti yapan ve tıbbi
cihaz firmalarını örnek olarak
verebiliriz.
4. NETWORK
YÖNETİCİLERİ:
Bu kurumlar paydaşların bir
araya gelip değer yarattıkları bir
network (ağ) ortamı hazırlayan
şirketler. Mal / hizmet sata-
bilir, ilişki geliştirebilir, görüş
bildirebilir, tavsiye / deneyim
paylaşabilir, işbirliği yapabilir,
birlikte iş geliştirebilir. Mesela
kredi kartı şirketleri, sosyal
medya şirketleri, borsalar.
1940'lar
1940's
1970'lar
1970's
1950'lar
1950's
1960'lar
1960's
TOPLUMSALDÖNÜŞÜM
VarlıkİnşaaEdenler
SanayiToplumu/IndustrialSociety
İŞMODELİDÖNÜŞÜMÜ
STRATEGY 17
siyonu neydi? İş modellerindeki değişim ile
değer yaratma yöntemindeki değişikliklerin
paralel gittiğini göreceğiz.
Dört farklı modelin detaylarına girmeden
önce şunu belirtmeliyim ki 1980’lerden iti-
baren “Maddi Varlıklar” tarafından yaratılan
değerler, yerini “Maddi Olmayan Varlıklar”
tarafından yaratılan değerlere bıraktı. Bir
zamanlar fabrikalar, araziler, arsalar, makina-
lar ve bankadaki finansal varlıklarınızdı değer
denilince akla gelen. Ama artık Maddi Olmayan
Varlıklar revaçta: insan sermayesi, entele-
ktüel sermaye ve network sermayesi gibi…
Yatırımcıların yeni gözdesi dijital teknolojiler.
Sosyal medya, bulut, büyük veri, “her şeyin
interneti”, mobil, iş analitiği vs… Şirketlerin
piyasa değerleri ve borsalardaki performansları
da zaten bunu gayet açık bir şekilde doğrular
nitelikte. Peki, nedir bu meşhur dört kategori?
Burada modellerin arasında farkı yaratan
ana unsur, kuşkusuz kullanılan teknolojiler…
Teknoloji hayatımıza gerçek anlamda 18.
yüzyılın ortasında başlayan “Sanayi Devrimi”
ile girdi ve insanlığın iki asır boyunca “Sanayi
Toplumu” olarak hayatına devam etme-
sini sağladı. İşte bu dönemde önce bugün
anladığımız ölçekten çok ama çok daha küçük
şirketler kuruldular ve değeri “Varlık İnşaa
Edenler” olarak yarattılar. Zaman içerisinde
hem şirketler devasa boyutlara ulaştılar, hem de
was the reaction of the investors? We will see that
changes in business models are in parallel with
the changes in the method of value creation.
Before going into the details of the four different
models, I have to emphasize that the values cre-
ated by “Tangible Assets” since 1980 gave their
place to the values created by “Intangible Assets”.
Once, factories, lands, plots, machinery and
financial assets in the bank used to come to mind
when talking about values. Now Intangible As-
sets are in Demand: Human capital, intellectual
capital and network capital etc. The new favorite
of the investors is digital technologies: Social
media, cloud, big data, “Internet of Everything”,
mobile, business analytics etc. Market values and
stock market performances of the companies
clearly corroborate this fact. So, what are these
four famous categories?
Here, the main factor creating a difference
among the models is definitely the technologies
that are used. Technology came into our lives
when the “Industrial Revolution” started in
the middle of the 18th
century and ensured that
people progressed as an “Industrial Society” for
two centuries. During this period, companies
which were smaller than today’s small-scale
companies were established and created value as
“Asset Creators”. In the course of time, compa-
nies and also their assets got bigger. In the 1970s,
providing service became important for the com-
1.ASSETCREATORS:
Thesecompaniescreate,com-
mercialize,distributeandsell
differentphysicalassetsthanks
tothephysicalassetstheycre-
ated,developedandrentedout.
Thefirstexamplesthatcometo
mindareautomotive,machin-
ery,pharmaceutic,chemical
materialmanufacturers;retail
chains,distributionandlogistics
companies.
2.SERVICEPROVIDERS:
Hourlyratesoftheemployeesof
thesecompaniesarereflected
tothecustomers.Forexample;
banks,insurancecompanies
andotherfinancialinstitutions,
lawfirms,consultancyfirmsetc.
3.TECHNOLOGY
DEVELOPERS:
Companiesunderthisgroup
generateincomethankstothe
intellectualassetsdevelopedin
fieldssuchassoftware,busi-
nessanalytics,pharmaceuticals
andbiotechnology.Information
technologies,bigdatatrade
companiesandmedicaldevice
firmscanbegivenasanexam-
ple.
4.NETWORKMANAGERS:
Thesearethecompaniesthat
createanetworkenvironment
whereshareholderscome
togetherandcreatevalue.In
thisenvironment,goods/service
canbesold,relationshipscan
beimproved,opinionscanbe
delivered,recommendations/
experiencescanbeshared,a
cooperationcanbeestablished
andactivitiesforbusiness
developmentcanbeperformed.
Forexample;creditcard,
socialmediacompanies,stock
markets...
1980'lar
1980's
1990'lar
1990's
2000'lar
2000's
2010'lar
2010's
SOCIALTRANSFORMATION
AssetCreators
HizmetToplumu/ ServiceSociety
BilgiToplumu/InformationSociety
HizmetSağlayıcılar/ServiceProviders
TeknolojiYaratanlar/TechnologyDevelopers
NetworkYöneticileri/NetworkManagers
BUSINESSMODELTRANSFORMATION
18
DELOITTE KÖŞESİ / DELOITTE CORNER
NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE2015
varlıkları. 1970’ler geldiğinde ise artık şirketler
için hizmet üretebilmek de önem kazanmıştı.
Firmalar ürünlerini hizmetler ile tamamlamaya
başladılar. Zamanla sattıkları tek şey hizmetin
kendisi olmaya başladı. Aslında hizmetler, ticari
hayatta yeni keşfedilmiş değildi; ancak hiç bu
kadar popüler de olmamıştı. Hizmet Toplu-
muna geçiş demek, “Hizmet Sağlayıcılar”ın
devrinin başladığının habercisiydi. Bu, aynı
zamanda iş gücü piyasasında mavi yaka –
beyaz yaka dengesinde de önemli değişikliklere
yol açacak bir gelişmeydi. Hizmet Sağlayıcılar
yatırımcıların tahtında çok fazla kalamadılar
zira 1990’larla birlikte bilgi devrimi yaşandı
ve oyunun kuralları yeniden çizildi. Özellikle
internet, kişisel bilgisayar ve cep telefonunun
hayatımıza girişi ile hiçbir şey artık eskisi
gibi olmayacaktı. Bilgi Toplumuna geçiş ile
birlikte sahneye “Teknoloji Yaratanlar” çıktı.
Mobil ve dijital uygulamaların artan önemi
bir yandan bu firmaları desteklemeye devam
ederken, bir yandan da değeri farklı şekilde
yaratan firmaların doğmasına olanak sağladı:
“Network Yöneticileri”. Milenyum sonrası artık
podyumda bu şirketler var.
Dikkat çeken bir husus, dört model arasında
EBIT Çarpanı, ROCE, ROA gibi verimlilik ve
karlılık odaklı finansal oranları ele aldığımızda
her modelin kendinden öncekilere göre günümüze
yaklaştıkça artan bir performans yakaladığına
ilişkin veriler. Gelir çarpanı açısından bakıldığında
resim iyice netleşiyor. Oranlar şöyle: Varlık İnşaa
Edenler: 1 / Hizmet Sağlayıcılar: 2 / Teknoloji
Yaratanlar: 4 / Network Yöneticileri: 8. Değişen
teknolojiler, değişen iş modelleri ve değişen
karlılıklar… Yatırımcılar da bunun ziyadesiyle
farkında. Şirketlerin piyasa değerlerine de bu
yansıyor. Değer yaratmada artık maddi varlıklar
değil, maddi olmayan varlıklar ön plana çıkıyor.
Tabii ki bu yerleşik bir inancı da derinden sarsıyor.
Şirketler bu sebeple yatırım portföylerinin den-
gesini sürekli gözden geçirip, gerekli gördükler-
inde yeniden yapılandırıyorlar. Sermayelerini
ölçeklenebilir ve genişleyebilir bir entelektüel
varlık oluşturmaya ve değer yaratacak müşteri,
ticari ve finansal ağları inşaa etmeye ayırıyorlar.
Peki, birden fazla iş modelini benimseyen ve
dengeli bir oranda olmasa bile aynı anda uygu-
layan şirketler var mı? Çok farklı sektörlerde
faaliyet gösteren holdingleri bir kenara koyarsak
aslında pek de böyle bir tablo ile karşılaşmıyoruz.
Genelde çoğunluk tek bir iş modeline odaklanmış
durumda. Ya da en azından çok büyük ölçüde tek
modele bağlılar.
İş modelinde bu tarz radikal dönüşümlerin çok da
kolay olduğunu söyleyemeyiz. Sadece trendleri ve
teknolojiyi sıkı takip etmek, vizyon sahibi olmak
kendi başlarına yeterli değil. En başta yapılması
gereken zihinsel olarak bu dönüşümü yapabilmek,
değişime gerçekten açık olmak. Bu noktada da
işin başındaki liderlere büyük iş düşüyor. Özellikle
aile şirketlerinde inandığımız doğrular, o zamana
panies. Companies started to complement their
products with services provided. Through the
progress of time, service became the only thing
that the companies sold. To tell the truth, services
were not newly discovered in commercial life.
However this concept has never been so popular.
Transition to a Service Society meant that the
age of “Service Providers” began. This was also
a development which would lead to important
changes in the balance between blue-collar and
white-collar employees in the labor market.
Since the information revolution began as of the
1990s and the rules of the game were reshaped,
the Service Providers were deposed from the
throne of investors within a short time. Nothing
would be the same after the Internet, personal
computers and mobile phones came into our
lives. Following the transition into Information
Society, “Technology Developers” took the stage.
The importance of mobile and digital applica-
tions both continued to support these companies
and enabled the companies creating the value in
a different way to be established: “Network Man-
agers”. After the Millennium, these companies
took the stage.
Data showing that the performance of each
model increases when approaching the present
time compared to the previous model consider-
ing efficiency and profitability oriented financial
rates such as EBIT Multiplier, ROCE and ROA
is important in this regard. The picture becomes
clearer when the income multiplier is consid-
ered. The rates are as follows: Asset Creators: 1 /
Service Providers: 2 / Technology Developers: 4
/ Network Managers: 8. Changing technologies,
business models and profitability... Investors are
well aware of this situation. This is also reflected
in the market values of the companies. Intan-
gible assets come into prominence regarding
value creation rather than the tangible assets.
This naturally unsettles a fundamental belief.
Therefore, the companies review the balance
of their investment portfolios continuously and
restructure them when necessary. They use their
capitals to create a sizeable and extendible intel-
lectual asset and build up customer, commercial
and financial networks which will create assets.
So, are there companies which adopt more than
one business model and apply them at the same
time even if not with a balanced rate? Actually,
we are not faced with such a situation apart from
the holdings operating in various sectors. In gen-
eral, most companies focus on only one business
model. Or at least they adopt a single model to a
large extent.
We cannot say that these kind of radical transfor-
mations are easy to realize in business models.
It is not enough to follow trends and technology
closely or have a vision alone. The main thing to
be done is to perform this transformation and be
open to it mentally. At this point, business leaders
have an important role. In particular, the truths
that up to a certain point we believed in in family
businesses and the applications which enabled
1970'lar
1970's
1980'lar
1980's
1990'lar
1990's
2000'lar
2000's
2010'lar
2010's
BabyBoomersXKuşağı
GenerationX
YKuşağı
GenerationY
ZKuşağı
GenerationZ
1940'lar
1940's
1950'lar
1950's
1960'lar
1960's
STRATEGY 19
kadar bizi başarılı kılmış uygulamalar bazen birer
engel olarak karşımıza çıkabiliyor. Bunda yetişme
koşullarımız ve hangi kuşağa ait olduğumuz da
bence önemli bir rol oynuyor.
Kuşaklar böyle değişti:
Örneğin sanayi devriminin mirası ile yetişmiş
olan “Baby Boomers” kuşağı, doğal olarak
“Varlık İnşaa Eden” iş modelini benimsemişti.
Hatta X Kuşağının kayda değer bir kısmı için
de bunu söylememiz mümkün. X Kuşağının
en ilginç özelliği ise ele aldığımız dört farklı iş
modeline de deneyimlemiş olmaları. Günü-
müzde Baby Boomers’ın iş hayatındaki ağırlığı
artık azaldı. Y kuşağı deseniz, oyuna yeni dahil
oldu. Z kuşağı ise halen okul sıralarında dirsek
çürütüyor. Yöneticilik ve girişimcilik yaşının
da gittikçe küçülmesi sebebiyle X kuşağı şu
anda kurumsal dünyaya ciddi ölçüde yön
veriyor. Özellikle genç yöneticiler “Network
Yöneticileri” iş modeline daha sıcak bakıyorlar.
Müşterileri, tedarikçileri, taşeronları, iş
ortaklarını bir arada yaratmaya, üretmeye,
yönetmeye ve kazanmaya teşvik eden so-
syal ve ticari ağları kurmaya odaklanıyorlar.
Kuşakların hangi iş modelini seçeceğini
değeri neyin yarattığı inanç belirliyor. Bazen
resim daha da karmaşıklaşıyor. Özellikle üç
kuşağın bir arada olduğu aile şirketlerinde
fiziki varlıklara yatırım iştahı yüksek 1. kuşak,
hizmet ve teknolojiyi bir arada harmanlayan 2.
kuşak ve teknolojik dönüşümü dijitalleşme ile
taçlandıran 3. kuşak bir arada çalışıyorlar.
Sonuçta kaynaklar sınırsız değil. Değer nerede
yaratılacak ise, sermaye de oraya kanalize
olmalı. Ancak bu kararlar öyle yazıldığı gibi
kolay alınan kararlar değil. Her ne kadar kül-
türel ve teknolojik dönüşümler son dönemde
yoğun bir şekilde yaşanmış olsa da, risk ve
getiri eksenindeki alışılagelmiş davranış
eğilimleri ya da değişime olan aşırı iştah, iş
modeli değişikliğinde irrasyonel hareketlere
sebep olabiliyor. Burada düşülen en büyük
tuzak, performansı eski metotlarla ölçmeye
devam etmek. Çünkü artık yaratılan değeri salt
finansal veriler ile ölçüp yorumlamak yeterli
olamıyor. Doğru ölçmediğimiz bir şey hakkında
doğru karar almak da çok olası değil. Yatırımcı
ilişkileri ekseninde bakarsak, iş modeli
dolayısıyla değer yaratma yöntemi değiştikçe;
şirketlerin değeri nasıl ölçtükleri, yönettikleri
ve de bunu kurumun dışında nasıl anlattıkları
da değişiyor. Bu özellikle dijital eşiğin ötesine
geçen firmalarda karşımıza çıkıyor. Büyük veri
ile beslenen bambaşka performans göstergeleri,
yepyeni bir dil devreye giriyor. Evet… Zaman
Network Yaratıcılarının zamanı. Tüm çabaları
farklı bir bilgi üretmek ve menfaat sahiplerini
bu bilgi ağının birer parçası haline getirmek.
Minimum sermaye ile yenilikçiliğe dayalı
maksimum getiriyi başkalarının ilişkileri,
fonları ve bilgisini devreye sokarak yaratma
sanatını icra etmek... Peki sizin iş modeliniz
hangisi?
us to be successful may sometimes confront us as
obstacles. I believe that our nurture and genera-
tion have an important role in this regard.
Generations changed as follows:
For example, the “Baby Boomers” generation
grew with the legacy of the industrial revolution
adopted the “Asset Creator” business model
naturally. We can even make this presump-
tion for a large part of Generation X. The most
interesting characteristics of Generation X are
that they experienced the four different business
models. Today, the importance of Baby Boomers
in business life is decreasing. Generation Y has
just entered the game. Generation Z is still sitting
at school desks. As the age of management and
entrepreneurship falls day by day, Generation
X mainly leads the world today. In particular,
young managers lean towards the “Network
Managers” business model. They focus on
building up social and commercial networks en-
couraging the creation, production, management
and gaining of customers, suppliers, subcontrac-
tors and partners as a whole. The belief creating
the value determines the business model to be
selected by generations. Sometimes, the picture
becomes more complicated. In family businesses,
the first generation, whose appetite for physical
assets is high, the second generation, who uses
service and technology together, and that third
generation, who strengthens the technological
transformation with digitalization work together.
After all, the sources are not limitless. Capital
should be canalized wherever value is created.
However, these decisions are not taken as easily
as they are written here. Although cultural and
technological transformations have taken place
intensely during the recent period, ordinary
behavior trends or high appetite for transforma-
tion on the axis of risk and return can result in
irrational movements in business model changes.
The biggest trap here is to continue measur-
ing the performance using old methods. This is
because it is not enough to measure and interpret
created value with financial data only. It is not
possible to make the right decision regarding
something that we could not manage to measure
accurately. If we look from the point of view of
investor relations, as the value creation method
changes due to the business model, the method
that the companies follow when measuring and
managing the value and introducing this outside
the company changes. We see this situation
especially in companies exceeding the digital
threshold. Different performance indicators fed
with big data and a brand new language are in
place. Yes... The age of the Network Creators has
begun. All their efforts go towards generating
different information and making stakehold-
ers a part of this information network; to make
maximum return based on minimum capital and
innovativeness using the relations, funds and
information of others... So what is your business
model?
AFTER ALL, THE
SOURCES ARE
NOT LIMITLESS.
CAPITAL SHOULD
BE CANALIZED
WHEREVER VALUE IS
CREATED.
SONUÇTA
KAYNAKLAR
SINIRSIZ DEĞİL.
DEĞER NEREDE
YARATILACAK İSE,
SERMAYE DE ORAYA
KANALİZE OLMALI.
20
DELOITTE ANALİZ / DELOITTE ANALYSIS
NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE2015
2014YILINDAELEKTRİKPİYASASIGÖRÜNÜMÜVEHİDROLOJİKANALİZİ
ELECTRICITYINDUSTRYOUTLOOKIN2014ANDITSHYDROLOGICALANALYSIS
***2014yılındasututmaeğiliminedeniylehidrolojiküretimdedüşüş;doğalgazvekömürsantrallerininüretimlerindeartışgörülüyor.
2014YILINDA
ELEKTRİĞEOLAN
TALEPARTTI
DeloitteTürkiyetarafından
yapılan"2014Elektrik
veDoğalGazPiyasası
GörünümüveHidrolojik
Analizi"ndeTürkiye'de
geçtiğimizyılelektriktalebi
veüretimiarttı.
ELECTRICITYDEMAND
INCREASEDIN2014
Accordingtothe2014
ElectricityandNaturalGas
IndustryOutlookandIts
HydrologicalAnalysis�
conductedbyDeloitte
Turkey,electricitydemand
andproductionincreased
lastyear.
ELEKTRİKTALEBİ
246,36TWh= 2013yılındakielektriktekikümülatiftalep
255,54TWh= 2014yıılındaelektriktekikümülatiftalep
%4,8= 2014yılındatoplamelektriktalebindegörülenartış
%1,4= 2014yılındaelektriküretimindegörülenartış
ELECTRICITYDEMAND
246.36TWh= Cumulativeelectricitydemandin2013
255.54TWh= Cumulativeelectricitydemandin2014
4,8%= Rateofincreaseintotalelectricitydemandin2014
1,4%= Rateofincreaseinelectricityproductionin2014
PİYASATAKASFİYATI(PTF)
150,09TL/MWh= 2013yılındakiPTFortalaması
163,99TL/MWh= 2014yılındakiPTFortalaması
%9,26= 2014yılıPTFortalamasındakiartış
MARKETCLEARINGPRICE(MCP)
TRY150.09/MWh= AverageMCPin2013
TRY163.99/MWh= AverageMCPin2014
9.26%= RateofincreaseinaverageMCPin2014
2013YILINDAKAYNAK
BAZINDAÜRETİM
2.471GWh= FuelOilüretimi
63.054GWh= Kömürüretimi
105.116GWh= Doğalgazüretimi
1.364GWh= Jeotermalüretimi
59.420GWh= Hidrolojiktoplam
7.558GWh= Rüzgârüretimi
SOURCEBASED
PRODUCTIONIN2013
2,471GWh= FuelOilproduction
63,054GWh= Coalproduction
105,116GWh= Naturalgasproduction
1,364GWh= Geothermalproduction
59,420GWh= Hydrologicalsum
7,558GWh= Windproduction
SOURCEBASED
PRODUCTIONIN2014
4,424GWh= FuelOilproduction
73,051GWh= Coalproduction
121,844GWh= Naturalgasproduction
2.252GWh= Geothermalproduction
40,402GWh= Hydrologicalsum
8,367GWh= Windproduction
2014YILINDAKAYNAK
BAZINDAÜRETİM
4.424GWh= FuelOilüretimi
73.051GWh= Kömürüretimi
121.844GWh= Doğalgazüretimi
2.252GWh= Jeotermalüretimi
40.402GWh= Hidrolojiktoplam
8.367GWh= Rüzgârüretimi
STRATEGY 21
NATURALGASINDUSTRYOUTLOOKIN
2014ANDITSHYDROLOGICALANALYSIS
2014YILINDA
DOĞALGAZPİYASASIGÖRÜNÜMÜVEHİDROLOJİKANALİZİ
****2014yılındatalepartışınıntemelolaraksanayiveelektriküretimisektöründengeldiğigörülüyor.
****Itcanbeseenthattheincreaseindemandin2014mainlyresultedfromtheindustrialandenergyproductionindustry.
2014YILINDADOĞALGAZTALEBİ
%8,7= Doğalgaztalebindegörülenartış
49,9bcm= Yılbazındatoplamdoğalgaztalebi(bcm=milyarm3
)
NATURALGASDEMANDIN2014
8.7%= Rateofincreaseinnaturalgasdemand
49.9bcm= Totalannualnaturalgasdemand(bcm:billionm3
)
ENBÜYÜKDOĞALGAZTALEBİSANAYİVE
ELEKTRİKÜRETİMİNDEN
2014yılındadoğalgaztalebinde,gazithalatıhacmindevedoğal
gazsantrallerindenelektriküretimindeartışgörülürkenyıl
toplamındahidrolojiküretim40.402GWh'aulaştı.
THEHIGHESTNATURALGASDEMANDCAMEFROM
INDUSTRIALANDELECTRICITYPRODUCTION
Whilenaturalgasdemand,gasimportvolumeandelectricity
productioninnaturalgaspowerplantsincreasedin2014,the
annualhydrologicalproductionreached40,402GWhintotal.
GAZİTHALATIHACMİ
45,269milyarm3
= 2013yılıgazithalatıhacmi
49,262milyarm3
= 2014yılıgazithalatıhacmi
%8,8= Gazithalatındakiartış
GASIMPORTVOLUME
45.269billionm3
= Gasimportvolumein2013
49.262billionm3
= Gasimportvolumein2014
8.8%= Rateofincreaseingasimport
DOĞALGAZSANTRALLERİNDENELEKTRİKÜRETİMİ
105,116milyarkilovatsaat =2013yılındadoğalgazsantrallerindenelektriküretimi
121,844milyarkilovatsaat=2014yılındadoğalgazsantrallerindenelektriküretimi
ELECTRICITYPRODUCTIONINNATURALGASPOWERPLANTS
105.116billionkWh=Electricityproductioninnaturalgaspowerplantsin2013
121.844billionkWh=Electricityproductioninnaturalgaspowerplantsin2014
2014YILIHİDROLOJİKÜRETİM(GWh)
HYDROLOGICALPRODUCTIONIN2014(GWh)
OCAK/JANUARY..................................3.510,0
ŞUBAT/FEBRUARY ..............................3.655,7
MART/MARCH.....................................3.811,6
NİSAN/APRIL.......................................3.876,9
MAYIS/MAY..........................................3.174,4
HAZİRAN/JUNE...................................3.509,9
TEMMUZ/JULY....................................4.044,1
AĞUSTOS/AUGUST .............................4.026,8
EYLÜL/SEPTEMBER............................2.965,4
EKİM/OCTOBER...................................2.778,6
KASIM/NOVEMBER.............................2.519,5
ARALIK/DECEMBER ............................2.528,8
40.402GWh=
2014yılındakitoplamhidrolojiküretim
Totalhydrologicalproductionin2014
22
ANALİZ-SEKTÖR / ANALYSIS-SECTOR
NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE 2015
T
ürkiye son yıllarda birçok dev proje ile
dünyanın gündemine girdi. Toplam değeri
260 milyar liraya ulaşan bu projelerin bir
kısmı tamamlanarak devreye alındı, bir kısmı
yapım aşamasında, bir kısmı da ihale edilmeyi
bekliyor. Yüzyılların düşünü hayata geçiren
Marmaray projesi bugün günde binlerce yolcu
tarafından kullanılıyor. Türkiye’ye ulaşımda
sınıf atlatan Yüksek Hızlı Tren projeleri peşpeşe
devreye alınıyor. İstanbul’u sadece bölgenin de-
ğil, Avrupa ve Ortadoğu’nun da en önemli hava
ulaşım merkezi haline getirecek 3. Havalimanı,
Boğaz’ın üçüncü gerdanlığı olacak 3. Boğaz
Köprüsü, Avrasya Tüneli, İstanbul-İzmir Oto-
yolu ve Kars-Bakü-Tiflis Demiryolu Hattı’nın
yapım süreci devam ediyor. Bu dev projelere
son olarak eklenen “Büyük İstanbul Tüneli”
Projesi ise sadece İstanbul’da değil, bütün
Türkiye’de ve dünyada büyük ilgi ve heyecanla
karşılandı. Tüm bu projeleri taçlandıracak olan
Kanal İstanbul Projesi’nde ise Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla çalışma-
lara hız verildi ve ilgili tarafların katılımıyla
çalışmalara başlandı.
BÜYÜK İSTANBUL TÜNELİ
Türkiye’nin mega projeleri listesine son
eklenen ve halk arasında “Büyük İstanbul
Tüneli” olarak anılan “3 Katlı İstanbul Metro
ve Karayolu Boğaz Geçişi” Projesi, Söğütlü-
çeşme-İncirli arasında inşa edilecek. Projenin
16,5 kilometresi 3 katlı tünel olacak. Tünelin
T
urkey has taken its place on the
global agenda with several large-scale
projects. Some of these projects, the
total value of which is TRY 260 billion, have
been completed and put in use; some are
under construction and some are waiting
to be tendered. The Marmaray project has
actualized a hundred-year-old dream and is
used by thousands of passengers each day.
High Speed Train Projects, which promoted
Turkey in transportation, have been put into
use consecutively. The construction processes
of the third airport, which will make İstanbul
the transportation center of not only the region
but also Europe and the Middle East, the Third
Bosphorus Bridge which will be the third
necklace across the Bosphorus; the Eurasia
THEGIANTPROJECTS
THATWILLLEADTHE
WAYFORTURKEY
Türkiye'nin önünü açacak, İstanbul'u
dünya başkentine dönüştürecek
mega projeler birbiri ardına hayata
geçirilirken, yenileri listeye ekleniyor.
Yüzyılların rüyası Marmaray hayata
geçti. Üçüncü Köprü, Üçüncü
Havalimanı, Avrasya Tüneli hızla
ilerliyor. Son mega proje "Büyük
İstanbul Tüneli" ise Türkiye'nin
gururu olacak.
For every mega project completed that paves the way for
İstanbul to become a world metropolis, a new one is added to
the list. The hundred-year dream that is Marmaray has come to
life...The Third Bridge, the Third Airport, and the Eurasia Tunnel
are progressing swiftly. The last mega project "The Big İstanbul
Tunnel" will be the pride of Turkey.
TÜRKİYE'Yİ
ŞAHLANDIRACAK
DEVPROJELER
Türkiye'deki dev projelerin bir kısmı
yapım aşamasında bulunuyor.
Some of the giant projects are under
construction.
STRATEGY 23
6,5 kilometresi Küçüksu-Gayrettepe arasında
Boğaz’ın altından geçecek. Mevcut güzergah,
6 alternatif arasından en optimum olarak
belirlendi. Büyük İstanbul Tüneli Projesi,
Avrupa Yakası’nda Beşiktaş, Şişli, Kağıthane,
Beyoğlu, Eyüp, Fatih, Zeytinburnu, Bakırköy
ve Güngören; Anadolu Yakası’nda ise Üsküdar,
Ümraniye ve Kadıköy ilçelerinden geçecek. 2
karayolu ve 1 raylı sistemi barındıran proje,
Söğütlüçeşme-Altunizade-Gayrettepe-Sütlüce-
Cevizlibağ-İncirli güzergâhı boyunca yaklaşık
31,5 kilometre uzunluğa sahip olacak. Projenin
tamamlanmasıyla Hasdal-Ümraniye arası
seyahat süresi 14 dakikaya inecek. İncirli-Sö-
ğütlüçeşme arası da 40 dakikada geçilecek. 3
köprüyü ve 9 metro ağını birbirine bağlayan
proje, 5 yıl içinde hizmete girecek.
AVRASYA TÜNELİ
Temeli 26 Şubat 2011 tarihinde atılan Avrasya
Tüneli Projesi (İstanbul Boğazı Karayolu Tüp
Geçişi Projesi), Asya ve Avrupa yakalarını, deniz
tabanının altından geçen bir karayolu tüneli ile
birbirine bağlayacak. İstanbul’da araç trafiğinin
yoğun olduğu Kazlıçeşme-Göztepe hattında
hizmet verecek olan Avrasya Tüneli, toplam
14,6 kilometrelik bir güzergâhı kapsıyor. Can-
kurtaran sahili ile Haydarpaşa arasında inşa
edilecek projenin tamamlanmasıyla Kazlıçeşme
ile Göztepe arasında halen 100 dakikaya varan
seyahat süresinin 15 dakikaya kadar indirilmesi
hedefleniyor. İstanbul Boğazı’nda alternatif
ve hızlı bir karayolu geçişi sağlamak amacıyla,
Marmaray’ın 1,8 kilometre kadar güneyinde
inşa edilen proje, mevcut iki köprünün trafik
yüklerini paylaşarak İstanbul’a daha dengeli ve
hızlı bir şehir içi ulaşımı kazandıracak. 2016 yılı
sonunda tamamlanması hedeflenen Avrasya
Tüneli’ni günde 130 bin araç kullanabilecek.
MARMARAY
İstanbul’un Avrupa ve Asya yakalarındaki
demiryolu hatlarını İstanbul Boğazı altın-
dan geçen bir tüp tünelle birleştiren 76 km
uzunluğundaki Marmaray’ın ilk kez Padişah II.
Abdülhamid döneminde tasarlandığı biliniyor.
Proje aşaması 1998 yılında biten Marmaray’ın
inşasına 2004 yılında başlandı ancak, Boğaz
geçişinin Avrupa tarafından karaya çıktığı
yerde bulunan, Bizans İmparatorluğu dönemi-
ne ait arkeolojik kalıntılar ve Üsküdar, Sirkeci
ve Yenikapı bölgelerindeki yapılan arkeolojik
çalışmalar, çalışmaların yaklaşık 4 sene gecik-
mesine neden oldu. Marmaray’ın Ayrılıkçeşme
ve Kazlıçeşme arasındaki 14 km’lik bölümü 29
Ekim 2013 tarihinde hizmete açıldı. Açılığından
itibaren ilk yıl günlük ortalama 136 bin kişi
taşıyan Marmaray’ın Gebze-Halkalı bölümü-
Tunnel, the İstanbul-İzmir Highway, Kars-
Baku-Tbilisi Railway are in progress. “The Big
İstanbul Tunnel” project has been added to
these giant projects and is welcomed warmly
and with great excitement not only in İstanbul
but also in Turkey and in the world. President
Recep Tayyip Erdoğan instructed that work on
the Kanal İstanbul Project which will crown
all these projects be accelerated and work has
begun with the participation of respective
parties.
THE BIG İSTANBUL TUNNEL
The “Three-storey İstanbul Metro and
Highway Bosphorus Passage” Project is called
“The Big İstanbul Tunnel” is the latest in a
line of mega projects in Turkey to be added
to the list. It will be constructed between
Söğütlüçeşme and İncirli. A 3-storey tunnel
will cover the 16.5 km of the project. The
6.5 km of the tunnel will pass under the
Bosphorus between Küçüksu and Gayrettepe,
and this route was considered the optimum
from six options. The Big İstanbul Tunnel
Project will pass through the areas of Beşiktaş,
Şişli, Kağıthane, Beyoğlu, Eyüp, Fatih,
Zeytinburnu, Bakırköy and Güngören on the
European side; and the areas of Üsküdar,
Ümraniye and Kadıköy on the Asian side.
The project will include 2 highways and 1
railway and the length of the Söğütlüçeşme-
Altunizade-Gayrettepe-Sütlüce-Cevizlibağ-
İncirli route will be 31.5 km in total. With the
completion of the project, travel time between
Hasdal and Ümraniye will be reduced to 14
minutes. Travel time between İncirli and
Söğütlüçeşme will be 40 minutes. The project
will connect 3 bridges and 9 metro networks
and will be put into service within 5 years.
EURASIA TUNNEL
The Eurasia Tunnel (İstanbul Strait Road
Tube Crossing Project) the foundation of
which was laid on February 26, 2011, will
connect the Asian and European sides with
a highway tunnel passing under the seabed.
The Eurasia Tunnel will be put into service
at the Kazlıçeşme-Göztepe line and cover a
total of 14.6 km. With the completion of the
project, which will be constructed between
Cankurtaran coast and Haydarpaşa, travel
time between Kazlıçeşme and Göztepe is
expected to decrease up to 15 minutes from
100 minutes. In order to provide alternative
and fast highway passage on the İstanbul
Strait, the project being constructed at 1.8
km south of Marmaray will provide a more
balanced and fast inner-city transportation
BİN/THOUSAND
AVRASYATÜNELİ'Nİ
KULLLANACAKGÜNLÜKARAÇ
SAYISI
NUMBEROFVEHICLES
USINGTHEEURASIATUNNNEL
130
MİLYARDOLAR/
BILLIONDOLLAR
İZMİTKÖRFEZGEÇİŞ
KÖPRÜSÜ
YATIRIMMİKTARI
COSTOFTHEINVESTMENT
OFİZMİTBAYSUSPENSION
BRIDGE
1.1
24
ANALİZ-SEKTÖR / ANALYSIS-SECTOR
NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE 2015
nün devreye girmesiyle günlük bir milyon yolcu
hedefine ulaşılması bekleniyor. 3’ü yeraltında
olmak üzere toplam 5 istasyondan oluşan
Marmaray’ın ikinci etabı olan Halkalı-Kazlıçeş-
me ve Ayrılıkçeşmesi-Gebze hatlarının yapım
işi şimdilik askıya alınmış durumda.
ÜÇÜNCÜ HAVALİMANI
İstanbul’da Karadeniz’in Avrupa yakasındaki
Yeniköy ile Akpınar köyleri arasındaki alana
yapılacak olan yıllık 150 milyon yolcu kapasiteli
havalimanının çalışmaları 7 Haziran 2014’te
başladı. İlk etabının 29 Ekim 2017’de tamam-
lanması öngörülen projenin tamamının ise
2018 yılında bitmesi planlanıyor. 120 bin kişiye
iş kapısı açması hedeflenen 3. Havalimanı’nın
ilk bölümünün 29 Ekim 2017’de açılması plan-
lanıyor. 3. Havalimanı’nın ilk etapta 90 milyon
olması öngörülen yıllık yolcu kapasitesi 3’üncü
fazda 120 milyona, 4’üncü faz tamamlandığın-
da ise 150 milyona çıkarak ABD’deki Atlanta
Havalimanı’nı geride bırakarak dünyanın en
büyük projesi haline gelecek. Proje tamamlan-
dığında, inşaat için kesilenlerin yerine 5 milyon
yeni ağaç dikilmiş olacak. Projenin bitmesiyle
beraber Türkiye hava taşımacılığında, büyük
bir yol kat etmiş olacak. 3. Havalimanının bit-
mesiyle beraber bölgede büyük depolar, sosyal
yaşam alanları, oteller yapılacak ve istihdam
artacak.
ÜÇÜNCÜ BOĞAZ KÖPRÜSÜ
Yüksek mühendislik ve teknoloji ürünü olacak
3. Boğaz Köprüsü üzerinden 8 şeritli karayolu
ve 2 şeritli tren yolu aynı seviyede geçecek.
Gerek estetik gerekse teknik özellikleriyle dün-
yanın sayılı köprüleri arasında yer alacak olan
to İstanbul by sharing the traffic load of the
current two bridges. A total of 130 thousand
vehicles will be able to use the Eurasia Tunnel
which is expected to be completed by the end
of 2016.
MARMARAY
The 76 km long Marmaray, which connects
the railway lines at Europe and Asia sites
with a tube tunnel passing underneath the
İstanbul Strait, was first designed during the
reign of Sultan Adbülhamid II. The project
phase of Marmaray was completed in 1998
and its construction began in 2004. However,
archaeological remains from the Byzantium
Empire that were found at the point where
the Bosphorus passage reaches the shore
on the European side and archaeological
studies conducted in the Üsküdar, Sirkeci and
Yenikapı areas caused the works to be delayed
for around four years. The 14 km Marmaray
section which lies between Ayrılıkçeşme and
Kazlıçeşme was put into service on October
29, 2013. Marmaray transported 136 thousand
passengers daily the first year since it was
opened and it is expected that it will transport
nearly one million passengers when the
Gebze-Halkalı section is put into use. The
Halkalı-Kazlıçeşme and Ayrılıkçeşmesi-Gebze
lines, which constitute the second phase of
Marmaray and which consist of 5 stations. 3
of which are underground, are temporarily
suspended.
THE THIRD AIRPORT
On June 7, 2014, construction works began
for the airport, which will be built between
the villages of Yeniköy and Akpınar on the
Black Sea coast and on the European side of
İstanbul and which will have a capacity of 150
million passengers annually. The first step
of the project is anticipated to be completed
on October 29, 2017 and the full project is
planned to be completed in 2018. The Third
Airport is expected to provide employment for
120 thousand people and the first part of the
airport is planned to be opened on October 29,
2017. The annual passenger capacity of the
airport is predicted to be 90 million in the first
phase which will increase to 120 million in the
third phase, to 150 million in the fourth phase
and the project will become the biggest project
in the world, outpacing Atlanta Airport in the
USA. When the project is completed, 5 million
new trees will have been planted in return for
the ones which were cut for the construction.
With the end of the project, Turkey will
have covered a great distance in terms of air
TOPLAM DEĞERİ
260 MİLYAR
LİRAYA ULAŞAN BU
PROJELERİNBİRKISMI
TAMAMLANARAK
DEVREYE ALINDI,
BİR KISMI YAPIM
AŞAMASINDA, BİR
KISMI DA İHALE
EDİLMEYİ BEKLİYOR.
SOMEOFTHESE
PROJECTS,THE
TOTALVALUEOF
WHICHISTRY260
BILLION,HAVE
BEENCOMPLETED
ANDPUTINUSE;
SOMEAREUNDER
CONSTRUCTION
ANDSOMEARE
WAITINGTOBE
TENDERED.
3. Boğaz Köprüsü.
The Third Bosphorus Bridge.
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6
 STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6

Contenu connexe

Similaire à STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6

Gida ve-icerecek-sektor-r-16042013165800
Gida ve-icerecek-sektor-r-16042013165800Gida ve-icerecek-sektor-r-16042013165800
Gida ve-icerecek-sektor-r-16042013165800
Akın Akıncıkol
 
AtlasCopco_Partner_No_2
AtlasCopco_Partner_No_2AtlasCopco_Partner_No_2
AtlasCopco_Partner_No_2
Ayca Arabaci
 

Similaire à STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6 (20)

STRATEGY Dergisi / Haziran-Ağustos 2017 Sayı 12
STRATEGY Dergisi / Haziran-Ağustos 2017 Sayı 12STRATEGY Dergisi / Haziran-Ağustos 2017 Sayı 12
STRATEGY Dergisi / Haziran-Ağustos 2017 Sayı 12
 
STRATEGY Dergisi / Mart-Mayıs 2017 Sayı 11
STRATEGY Dergisi / Mart-Mayıs 2017 Sayı 11STRATEGY Dergisi / Mart-Mayıs 2017 Sayı 11
STRATEGY Dergisi / Mart-Mayıs 2017 Sayı 11
 
Otomotiv Sektöründe Gündem 2018
Otomotiv Sektöründe Gündem 2018Otomotiv Sektöründe Gündem 2018
Otomotiv Sektöründe Gündem 2018
 
STRATEGY Dergisi / Ekim-Aralık 2017 Sayı 13
STRATEGY Dergisi / Ekim-Aralık 2017 Sayı 13STRATEGY Dergisi / Ekim-Aralık 2017 Sayı 13
STRATEGY Dergisi / Ekim-Aralık 2017 Sayı 13
 
STRATEGY Dergisi / Ekim Aralık 2019 Sayı 20
STRATEGY Dergisi / Ekim Aralık 2019 Sayı 20STRATEGY Dergisi / Ekim Aralık 2019 Sayı 20
STRATEGY Dergisi / Ekim Aralık 2019 Sayı 20
 
Uluslararsı İktisat
Uluslararsı İktisatUluslararsı İktisat
Uluslararsı İktisat
 
2001 otomotiv krizi
2001 otomotiv krizi2001 otomotiv krizi
2001 otomotiv krizi
 
GÜÇ AKTARIM VE HAREKET KONTROL DERGİSİ - SAYI 40
GÜÇ AKTARIM VE HAREKET KONTROL DERGİSİ - SAYI 40GÜÇ AKTARIM VE HAREKET KONTROL DERGİSİ - SAYI 40
GÜÇ AKTARIM VE HAREKET KONTROL DERGİSİ - SAYI 40
 
STRATEGY Dergisi / Mayıs-Temmuz 2016 Sayı 9
STRATEGY Dergisi / Mayıs-Temmuz 2016 Sayı 9STRATEGY Dergisi / Mayıs-Temmuz 2016 Sayı 9
STRATEGY Dergisi / Mayıs-Temmuz 2016 Sayı 9
 
Dayanıklı tüketim malları
Dayanıklı tüketim mallarıDayanıklı tüketim malları
Dayanıklı tüketim malları
 
Uluslararası İktisat
Uluslararası İktisatUluslararası İktisat
Uluslararası İktisat
 
Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı
Körfez Vizyon Dergisi 4. sayıKörfez Vizyon Dergisi 4. sayı
Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı
 
Mechanic Dergi 1. Sayı
Mechanic Dergi 1. SayıMechanic Dergi 1. Sayı
Mechanic Dergi 1. Sayı
 
STRATEGY Dergisi / Ekim Aralık 2018 Sayı 16
STRATEGY Dergisi / Ekim Aralık 2018 Sayı 16STRATEGY Dergisi / Ekim Aralık 2018 Sayı 16
STRATEGY Dergisi / Ekim Aralık 2018 Sayı 16
 
Gida ve-icerecek-sektor-r-16042013165800
Gida ve-icerecek-sektor-r-16042013165800Gida ve-icerecek-sektor-r-16042013165800
Gida ve-icerecek-sektor-r-16042013165800
 
AtlasCopco_Partner_No_2
AtlasCopco_Partner_No_2AtlasCopco_Partner_No_2
AtlasCopco_Partner_No_2
 
3 Adimda Stratejik Yonetim
3 Adimda Stratejik Yonetim3 Adimda Stratejik Yonetim
3 Adimda Stratejik Yonetim
 
Mechanic 17. Sayı
Mechanic 17. SayıMechanic 17. Sayı
Mechanic 17. Sayı
 
Sektorel ekonomi mart (2)
Sektorel ekonomi mart (2)Sektorel ekonomi mart (2)
Sektorel ekonomi mart (2)
 
Sektorel ekonomi web
Sektorel ekonomi webSektorel ekonomi web
Sektorel ekonomi web
 

Plus de Akfen Holding

Plus de Akfen Holding (7)

STRATEGY Dergisi / Temmuz Eylül 2020
STRATEGY Dergisi / Temmuz Eylül 2020STRATEGY Dergisi / Temmuz Eylül 2020
STRATEGY Dergisi / Temmuz Eylül 2020
 
STRATEGY Dergisi / Temmuz Eylül 2019 Sayı 19
STRATEGY Dergisi / Temmuz Eylül 2019 Sayı 19STRATEGY Dergisi / Temmuz Eylül 2019 Sayı 19
STRATEGY Dergisi / Temmuz Eylül 2019 Sayı 19
 
STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2019 Sayı 18
STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2019 Sayı 18STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2019 Sayı 18
STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2019 Sayı 18
 
STRATEGY Dergisi / Ocak-Mart 2019 Sayı 17
STRATEGY Dergisi / Ocak-Mart 2019 Sayı 17STRATEGY Dergisi / Ocak-Mart 2019 Sayı 17
STRATEGY Dergisi / Ocak-Mart 2019 Sayı 17
 
STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2018 Sayı 15
STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2018 Sayı 15STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2018 Sayı 15
STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2018 Sayı 15
 
STRATEGY Dergisi / Ocak-Mart 2018 Sayı 14
 STRATEGY Dergisi / Ocak-Mart 2018 Sayı 14 STRATEGY Dergisi / Ocak-Mart 2018 Sayı 14
STRATEGY Dergisi / Ocak-Mart 2018 Sayı 14
 
STRATEGY Dergisi / Ocak-Mart 2016 Sayı 8
STRATEGY Dergisi / Ocak-Mart 2016 Sayı 8STRATEGY Dergisi / Ocak-Mart 2016 Sayı 8
STRATEGY Dergisi / Ocak-Mart 2016 Sayı 8
 

STRATEGY Dergisi / Nisan-Haziran 2015 Sayı 6

  • 2.
  • 3. STRATEGY 01 BAŞLARKEN / FRONT MATTER Merhaba, Strategy Dergisi’nin altıncı sayısıyla karşınızda olmak- tan mutluluk duyuyoruz. 2015 yılının ilk çeyreğini geride bıraktığımız bu sayımızda yine sizler için dolu dolu bir içerik hazırladık ve Türkiye’deki sektörel gelişmelere ışık tutacak konulara yer verdik. Dergimizin öne çıkan içeriklerine geçmeden önce, bizim için heyecan verici bir yeniliği sizlerle paylaşmak istiyoruz. Dünyanın en büyük profesyonel hizmet firmalarından biri olan Deloitte, artık sektörel değerlendirmeleri ve analizle- riyle dergimize katkıda bulunacak. İşbirliğimizin ilk izlerine rastlayacağınız bu sayımızda, Deloitte Köşesi’nde değer odaklı bakış açısıyla iş modelleri; Deloitte Analiz bölümünde ise 2014 yılı elektrik ve doğal gaz piyasası görünümüne dair birçok bilgi edinebilirsiniz. Bu yıl işsizlik rakamlarının geçtiğimiz yıla oranla düşmesi bekleniyor. 2015 yılında Türkiye’de istihdamın seyri ve bu alanda beklenen gelişmeler dergimizin kapak konusu oldu. Birçok rapordan yararlanarak hazırladığımız bu yazıda, sektör bazında istihdam beklentileri de yer alıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın kaleminden Türkiye’de enerji sektörü ile ilgili oldukça önemli bilgiler içe- ren özel makaleyi yine bu sayımızda bulabilirsiniz. Türkiye’de enerji sektörünün 2014 yılını değerlendiren Yıldız, önümüz- deki günlerde bu alanda yaşanacak olan gelişmeleri aktardı. Türkiye, birçok dev proje ile dünyanın dikkatini çekiyor. Türkiye’nin önünü açacak ve İstanbul’u dünya başkentine dönüştürecek bu mega projelerle ilgili birçok detayı bu sayımızın Sektör-Analiz bölümünde bulabilirsiniz. Türkiye’de 2014 yılındaki şirket birleşme ve satın almalarını konu alan özel dosyamızın yanı sıra dergimizin bu sayısında marka binalar yazı dizisinde İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nı, Analiz-Marka bölümünde ise Paşabahçe’yi keyifle okuyabilir- siniz. Ayrıca, sizleri, Lezzet bölümünde Novotel Trabzon’un mutfağına davet ederken; Keşif bölümünde, Eskişehir’de hoş bir geziye çıkarıyoruz. Her geçen gün daha fazla güçlendirdiğimiz dergimizin bu sayısını keyifle okumanızı diliyoruz. Saygılarımla, H. Deniz Bilecik Genel Yayın Yönetmeni Hello, We are glad to present you with the sixth issue of Strategy Magazine. As we leave behind the first quarter of 2015, we have prepared another issue overflowing with content and addressed the matters which will enlighten industrial developments in Turkey. We would like to share with you exciting news before moving on to the prominent contents of this issue. From now on, Deloitte, one of the biggest professional service providers across the world, will contribute to our magazine with industrial evaluations. You may find a good deal of information about business models from a value-driven perspective in Deloitte’s Corner as well as an overview of the electricity and natural gas markets in 2014 in Deloitte’s Analysis section, where you will read about the first traces of our cooperation. This year, unemployment rates are expected to fall in comparison to the previous year. The course of unemployment in Turkey in 2015 and expected developments in this area have constituted the cover subject of our magazine. This article, prepared based on many reports, also includes employment expectations on the basis of industry. Also in this issue is a special article written by Mr. Taner Yıldız, the Minister of Energy and Natural Resources, containing quite important information concerning the Turkish energy industry. Evaluating the course of 2014 for the energy industry in Turkey, Mr. Yıldız announced the forthcoming developments in this area. Turkey draws global attention with numerous large-scale projects. And this issue contains many details regarding these mega projects which will pave the way for Turkey and turn Istanbul into one of the world’s capital cities. Along with the special file discussing business mergers and acquisitions witnessed in 2014, we invite you to enjoy Izmir Adnan Menderes Airport as part of the brand buildings series and Paşabahçe in the Analysis-Brand section in the present issue of our magazine. We further invite you to try the cuisine of Novotel Trabzon in the Taste section, and take you on a pleasant trip to Eskişehir in the Discovery Section. We hope you will enjoy reading the present issue of our magazine, which grows ever stronger each day. Regards, H. Deniz Bilecik Editor in Chief
  • 4. IÇINDEKILER / CONTENTS 02 NISAN-HAZIRAN / APRIL-JUNE2015 GÖRÜNÜM VIEW 04 HAVACILIKTA BÜYÜK ARTIŞ GREAT INCREASE IN AVIATION 05 INŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSI ARALIK'TA YÜZDE 0,4 ARTTI CONSTRUCTION CONFIDENCE INDEX INCREASED BY 0.4 PERCENT IN DECEMBER 06 TURIZM GELIRI 34.305 MILYONUN ÜSTÜNE ÇIKTI TOURISM REVENUE EXCEEDED 34,305 MILLION 07 YENILENEBILIR ENERJIDEKI KAPASITE ARTIŞININ %15'I TÜRKIYE'DEN TURKEY CONTRIBUTED TO 15% OF THE CAPACITY INCREASE IN RENEWABLE ENERGY 08 AKFEN HOLDING'DEN 2014'TE 324 MILYON TL KONSOLIDE YATIRIM CONSOLIDATED INVESTMENT OF TRY 324 MILLION FROM AKFEN HOLDING IN 2014 10 YABANCILARDAN TÜRKIYE'DE GAYRIMENKUL ALIMINA BÜYÜK TALEP HIGH DEMAND FROM FOREIGNERS FOR REAL ESTATE PURCHASE IN TURKEY 07 2015'TEIŞSIZLIĞI YENECEKSEKTÖRLER INDUSTRIESTHATWILLOVERCOME UNEMPLOYMENTIN2015 AccordingtoTÜİK(TurkishStatisticalInstitute),unemploymentfigures reachedthehighestlevelofthelastfouryearsin2014.However,thisnegative situationisexpectedtochangein2015.Figuresalsocorroboratethis expectation.Thenumberofjobadvertisementsincreasedbyninepercentin February.Themoreimportantthingisthatoneinfouremployersstatesthat he/shewillraiseemploymentlevelsinthesecondquarteroftheyear.Leading sectorswillbetourism,realestate,constructionandretailindustries. TÜİK(TürkiyeİstatistikKurumu)verilerinegöreişsizlikrakamları2014yılında sondörtyılınenyüksekseviyesineulaştı.Ancakbuolumsuztablonun2015yılında değişeceğibeklentisihakim.Rakamlardabunudoğruluyor.Şubattaişilanlarıyüzde 9arttı.Dahadaönemlisi,yılınikinciçeyreğindedörtişverendenbiriistihdamını artıracağınısöylüyor.İstihdamınlokomotifsektörlerininiseturizm,gayrimenkul, inşaatveperakendeolmasıbekleniyor. 34KAPAK / COVER
  • 5. STRATEGY 03 22 KEŞIF/ŞEHIR EXPLORE/CITY 68 ANADOLU'NUN KÜLTÜR BAŞKENTI ESKIŞEHIR ESKİŞEHİR, THE CULTURAL CAPITAL OF ANATOLIA 42 52 68 LEZZET GOURMET 56 "TÜRK MUTFAĞI DÜNYADA İLK SIRADA YER ALMALI" "TURKISH CUISINE SHOULD LEAD THE WORLD" Akfen Holding A.Ş. Adına İmtiyaz Sahibi / Publisher H. Deniz Bilecik Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Editor in Chief H. Deniz Bilecik Yayın Kurulu / Publication Board Şener Aslıbay Emrah Akalın Yayın Adı / Name of Publication Strategy Yayın Türü / Type of Publication Yerel Süreli / 3 Ayda Bir Türkçe-İngilizce Quarterly, Periodical, Local, Turkish-English Yönetim Yeri / Head Office Akfen Holding Levent Loft, Büyükdere Cad. No: 201 >K: 11 34394 Levent/İstanbul/Türkiye Kollektif Yayıncılık Reklam Tasarım ve İçerik Hizm. A.Ş. Mat-Set Plaza, Yeşilce Mah. Emektar Sok No: 5 Kat: 4 Kağıthane / İSTANBUL Tel: +90 212 912 11 22 Faks:+90 212 324 02 07 Direktör / Director Emin Görgün Yayınlar Koordinatörü Publications Coordinator Aynur Şenol Altun Ekonomi Yayınları Yönetici Editörü Managing Editor of Economic Publications Nesrin Koçaslan Ekonomi Editörleri Economy Editors Cenk Sarıoğlu Proje Sorumlusu Project Responsible Simgenur Güdeberk Art Direktör / Art Director Aziz Kocabaş Tarık Atan Grafik Tasarım / Graphic Designer Büşra Öztürk Fotoğraf Editörü / Photo Editor Şeref Yılmaz Baskı / Printing Bilnet Matbaacılık Ambalaj ve Sanayi A.Ş. Dudullu Organize Sanayi Bölgesi 1. Cadde No: 16 Esenkent - Ümraniye 34476 İSTANBUL Tel: 444 44 03 Strategy dergisi ile ilgili önerileriniz için strategy@akfen.com.tr adresine mail gönderebilirsiniz. Any suggestions about Strategy magazine are welcomed and should be adressed to strategy@akfen.com.tr Contact / İletişim info@collective.com.tr www.collective.com.tr 71 ETKINLIKRÜZGÂRI ASERIESOFEVENTS 16 EZBERİ BOZMA VAKTİ: DEĞER ODAKLI BAKIŞ AÇISIYLA İŞ MODELLERİ IT'S TIME TO BREAK THE MOLD: BUSINESS MODELS WITH A VALUE-DRIVEN PERSPECTIVE 22 TÜRKIYE'YI ŞAHLANDIRACAK DEV PROJELER THE GIANT PROJECTS THAT WILL LEAD THE WAY FOR TURKEY 30 YERYÜZÜNDEN GÖKYÜZÜNE MODERN BIR GEÇIŞ NOKTASI: ADNAN MENDERES HAVALIMANI A MODERN TRANSITION POINT FROM LAND TO SKY: ADNAN MENDERES AIRPORT 42 ENERJI VE TABI KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ: YERLİ VE YENİLENEBİLİR KAYNAKLARIMIZIN TAMAMINDAN YARARLANMALIYIZ MINISTER OF ENERGY AND NATURAL RESOURCES: WE SHOULD TAKE ADVANTAGE OF ALL OUR DOMESTIC AND RENEWABLE RESOURCES 46 BİRLEŞME VE SATIN ALMALAR HIZ KESMİYOR MERGERS AND ACQUISITIONS ARE NOT SLOWING DOWN 52 CAM EV EŞYASININ 80 YILLIK HİKÂYESİ: PAŞABAHÇE THE 80-YEAR-OLD STORY OF GLASSWARE: PAŞABAHÇE 60 "MİSAFİRPERVERLİK ENDÜSTRİSİ"NİN BÜYÜYEN OYUNCUSU PRIMECLASS THE GROWING MEMBER OF "HOSPITALITY INDUSTRY" PRIMECLASS 64 ELEKTRİK PİYASASINDA SERBESTLEŞME VE YAŞANAN SORUNLAR LIBERALIZATION IN ELECTRICITY MARKET AND ASSOCIATED PROBLEMS
  • 6. 04 NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE 2015 GÖRÜNÜM / VIEW 04 DHMİGenelMüdürlüğütarafındanaçıklanan2014yılı Aralıkayıhavacılıkverilerinegöre,toplamuçakveüstgeçiş trafiğinde,hizmetverilenuçakveyolcusayısındabüyük artışgerçekleşti. Accordingtotheaviationfiguresof2014Decemberintroduced bytheGeneralDirectorateofStateAirportsAuthority(DHMİ),a greatincreasewasachievedregardingthenumberofaircraftsand passengersreceivingserviceintotalplaneandoverflighttraffic. HAVACILIKTABÜYÜKARTIŞ GREATINCREASEINAVIATION KemerköyLimanSahası'naEnYüksek TeklifMehmetGüneşİnşaat'tan K emerköy Liman Sahası’nın 36 yıl süreyle “işletme hakkının verilmesi” yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin ihalenin nihai pazarlık görüşmesinde en yüksek teklifi veren şirket, Mehmet Güneş İnşaat oldu. Söz konusu görüşmede verilen teklif rakamı 31 milyon 50 bin dolar. D HMİ Genel Müdürlüğü, 2014 yılı Aralık ayı verilerini açıkladı. Buna göre, Aralık ayında havalimanları toplam uçak trafiği bir önceki yılın aynı ayına göre iç hatlarda yüzde 8,2 artarak 56 bin 761’e; dış hatlarda ise, yüzde 9,4 artarak 36 bin 213’e ulaştı. Böylece, toplam uçak trafiği, 2013 yılının Aralık ayına göre yüzde 8,6 artış ile 92 bin 974’e ulaştı. Bununla birlikte, Aralık ayında Türkiye hava sahasından yüzde 21,4 artış ile 26 bin 647 üstgeçiş trafiği gerçek- leşti ve hizmet verilen uçak sayısı yüzde 11 artış ile 119 bin 621’i buldu. Verilere göre Aralık ayında tüm havalimanlarında toplam 10 milyon 908 bin 892 yolcuya hizmet verildi ve toplam yolcu sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,4 arttı. Bu süre zarfında iç hatlarda yolcu sayısı yüzde 13,3 artışla 6 milyon 664 bin 364’e, dış hatlarda ise yüzde 13,2 artışla 4 milyon 244 bin 528’e yükseldi. Diğer yandan, 2014 yılının Aralık ayında, Atatürk Havalimanı’nda 4 milyon 476 bin, Antalya Havalimanı’nda 694 bin, İzmir Adnan Men- deres Havalimanı’nda 806 bin, Ankara Esenboğa Havalimanı’nda 907 bin gelen ve giden yolcuya hizmet verildi. A ccording to the December 2014 figures introduced by the DHMİ, the total air traffic of airports increased by 8.2 percent to 56,761 in domestic flights and increased by 9.4 percent to 36,213 in international flights in December compared to the same month of the previous year. Thus, total air traffic increased by 8.6 percent to 92,974 compared to December 2013. In addition to this, overflight traffic in Turkish Airspace increased by 21.4 percent to 26,647 in December and the number of aircrafts receiving service increased by 11 percent to 119,621. As per these figures, in total, 10,908,892 passengers received service across all airports in December and the total number of passengers increased by 6.4 percent compared to the same month of the previous year. During this period, the number of passengers reached 6,664,364 with an increase of 13.3 percent in domestic flights and 4,244,528 with an increase of 13.2 percent in international flights. On the other hand, in December 2014, a total of 4,476,000 arriving and departing passengers in Atatürk Airport, 694,000 passengers in Antalya Airport, 806,000 passengers in İzmir Adnan Menderes Airport and 907,000 passengers in Ankara Esenboğa Airport received service. MehmetGüneşİnşaatPlacedTheHighest BidForKemerköyHarborReach M ehmet Güneş İnşaat became the company which placed the highest bid in the final bargain of the tender regarding the corporatization of Kemerköy Harbor Reach for 36 years by “transferring the operating rights”. The amount of the bid placed in the aforementioned negotiation was USD 31,050,000.
  • 7. STRATEGY 05 GemiSayısı Azaldı, AraçSevkiyatı Arttı Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre 2014 yılında Türkiye'nin limanlarına uğrayan gemi sayısı yüzde 1,7 oranında düşerken, Ro-Ro gemisiyle taşınan araç sayısı yüzde 6,6 oranında arttı. TheNumberOf ShipsDecreased, VehicleShipment Increased Accordingtothefigures receivedfromtheDirectorate GeneralofMerchantMarine, thenumberofshipsdocking theportsofTurkeyin2014 decreasedby1.7percent whilethenumberofvehicles transportedbyRo-Roships increasedby6.6percent. A ccording to the figures received from the Directorate Gen- eral of Merchant Marine, the number of ships docking the ports of Turkey in 2014 decreased by 1.7 percent to 5,652. Out of this figure, 2,836 consisted of Turkish flagged ships and the remaining 2,816 consisted of foreign flagged ships. In addition to this, the total weight of the ships docking the ports achieved 56.9 million tonnes. On the other hand, the number of the vehicles transported by the ships docking Turkish ports increased by 6.6 percent in 2014. According to this, 465,555 vehicles were transported by 2,855 Ro-Ro ships docking at Turkish ports. A total of 236,166 of these vehicles consisted of arriving vehicles and the remaining 229,389 consisted of departing vehicles. D eniz Ticareti Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, 2014 yılında Türkiye’nin limanlarına uğrayan gemi sayısı yüzde 1,7’lik bir azalışla 5 bin 652 oldu. Bu sayının 2 bin 836’sını Türk Bayraklı, 2 bin 816’sını yabancı bayraklı gemiler oluşturdu. Bununla birlikte, limanlara uğrayan gemilerin toplam ağırlığı da 56,9 milyon tona ulaşmış oldu. Diğer yandan, 2014 yılında Türkiye’deki limanlara yanaşan gemi- lerle sevkiyatı yapılan araç sayısında yüzde 6,6’lık bir artış yaşandı. Buna göre, ülkemiz limanlarına yanaşan 2855 Ro-Ro gemisi ile 465 bin 555 aracın sevkiyatı yapıldı. Bu rakamın 236 bin 166’sını gelen araçlar, 229 bin 389’unu ise giden araçlar oluşturdu. T ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı sektörel güven endeksleri raporunu açıkladı. Rapora göre, bir önceki ayda, 83 olan inşaat sektörü güven endeksi, Aralık ayında 83,3 değerine yükseldi. Böylece mevsim etkilerinden arındı- rılmış inşaat sektörü güven endeksinde bir önceki aya göre artış oranı yüzde 0,4 oldu. İnşaat sektörü güven endeksindeki artışın, alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyinin mevsim normallerinin üzerinde olduğunu değerlendiren girişim yöneti- cisi sayısının artmasından kaynaklandığı belirtildi. Gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısında artış bekleyen girişim yöneticisi sayısı ise azaldı. İnşaat sektöründe bir önceki aya göre; alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi endeksi yüzde 2,4 artarken toplam çalışan sayısı beklentisi endeksi yüzde 0,8 geriledi. T he Turkish Statistical Institute (TÜİK) announced the sectoral confidence indices report for December. As per the report, the construction confidence index which was 83 in the previous month increased to 83.3 in December. Thus, the increase rate of seasonally adjusted construction confidence index became 0.4 percent compared to the previous month. The increase in the construction confidence index resulted from the increase in the number of enterprise managers evaluating that the current level of registered orders received is above the seasonal norms. The number of enterprise managers expecting an increase in the total number of employees for the next three months decreased. While the index of the current level of registered orders received increased by 2.4 percent, the index of the expectation of the total number of employees decreased by 0.8 percent in the construc- tion industry compared to the previous month. İNŞAATSEKTÖRÜGÜVENENDEKSİ ARALIK'TAYÜZDE0,4ARTTI TÜİK, İnşaat Sektörü Güven Endeksi'nin Aralık'ta 83,3 değerine yükseldiğini açıkladı. TÜİK'e göre, gelecek üç ayda çalışan sayısında artış bekleyen yönetici sayısı ise azaldı. CONSTRUCTIONCONFIDENCEINDEX INCREASEDBY0.4PERCENTINDECEMBER TheTÜİK(TurkishStatisticalInstitute)announcedthatthe ConstructionConfidenceIndexincreasedto83.3inDecember. AccordingtoTÜİK,thenumberofmanagersexpectinganincrease intheemployeenumberforthenextthreemonthsdecreased.
  • 8. 06 NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE 2015 G eçtiğimiz yılın turizm istatistiklerine göre, Türkiye’de 2014 yılının Ekim, Kasım ve Aralık aylarından oluşan 4. çeyreğinde turizm geliri bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,3 azalarak 7 milyar 667 milyon 719 bin dolar oldu. Bu gelirin yüzde 81’i yabancı, yüzde 19’u ise yurt dışında ikamet eden ziyaretçilerden elde edildi. Bununla birlikte bu gelirin içinde ziyaretçilerin kişisel harcamaları 6 milyar 213 milyon 372 bin dolar olurken, paket tur harcamaları ise, 1 milyar 454 milyon 347 bin doları buldu. Ziyaretçilerin kişi başına ortalama harcaması da yabancılarda 867 dolar, yurtdışında ikamet eden vatandaşlarda ise 1.224 dolar oldu. Yıl genelinde bakıldığında, 2014 yılında turizm gelirinde yüzde 6,2 artarak 34 milyar 305 milyon 904 bin dolara ulaştığı görülüyor. Bu gelirin yüzde 81,5’u yabancı, yüzde 18,5’i ise yurt dışında ikamet eden ziyaretçilerden elde edildi. Bununla birlikte, geçen yılki turizm gelirinin 26 milyar 2 milyon 950 bin dolarını ziyaretçilerin kişisel harcamaları, geri kalan 8 milyar 302 milyon 954 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu. Genel olarak ziyaretçilerin kişi başına ortalama harcaması 828 dolar olurken, bu rakam yabancılarda 775, yurtdışında ikamet eden vatandaşlarda 1.130 doları buldu. 2014 YILINDA ZİYARETÇİ SAYISINDA %5,6’LIK ARTIŞ Türkiye’den çıkış yapan ziyaretçi sayısı 2014 yılının son çeyreğinde, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 2,1 artarak 8 milyon 298 bin 198 kişi oldu. Bunların yüzde 85,8’ini yabancılar, yüzde 14,2’sini ise yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu. Yıl geneline bakıldığında, Türkiye’den çıkış yapan ziyaretçi sayısı bir önceki yıla göre yüzde 5,6 arttı ve 41 milyon 415 bin 70 kişiye ulaştı. Bu sayının 35 milyon 850 bin 286 kişisini yabancılar, 5 milyon 564 bin 784 kişisini ise yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu. A ccording to the tourism statistics of the previous year, in Turkey, in the 4th quarter of 2014 consisting of October, November and December, the tourism revenue decreased by 1.3 percent to USD 7,667,719,000 compared to the same period of the previ- ous year. Of such revenues, 81 percent was obtained from the foreign tourists and 19 percent from the Turkish people resid- ing abroad. In addition to this, personal spending of visitors became USD 6,213,372,000 and package tour expenditures achieved USD 1,454,347,000 within this revenue. Average spending of these visitors became USD 867 for foreigners and USD 1,224 for citizens residing abroad. In 2014, tourism revenue in- creased by 6.2 percent to USD 34,305,904,000 throughout the year. Of such revenues, 81.5 percent was obtained from the foreign tourists and 18.5 per- cent from the Turkish people residing abroad. On the other hand, USD 26,002,950,000 of the previous year’s tour- ism revenue resulted from the personal spending of the visitors and the remaining USD 8,302,954,000 resulted from the package tour expenditures. Generally, average spending of these visitors became USD 828; this amount decreased to USD 775 for foreigners and increased to USD 1,130 for Turkish citizens residing abroad. NUMBER OF VISITORS INCREASED BY 5.6% IN 2014 In the last quarter of 2014, the number of visitors going abroad from Turkey increased by 2.1 percent to 8,298,198 compared to the same quarter of the previous year. Of these people, 85.8% were foreigners and 14.2% were the Turkish citizens residing abroad. Throughout the year, the num- ber of visitors going abroad from Turkey increased by 5.6 percent to 41,415,070 com- pared to the previous year. Of these people, 35,850,286 were foreigners and 5,564,784 were the Turkish citizens residing abroad. Türkiye'nin turizm geliri 2014 yılının son çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,3'lük bir azalma gösterirken, yıl genelinde ise yüzde 6,2'lik bir artış gerçekleşti. WhilethetourismrevenueofTurkeydecreasedby1.3 percentinthelastquarterof2014comparedtothesame periodofthepreviousyear,anincreaseof6.2percent wasachievedthroughouttheyear. TURİZMGELİRİ 34.305MİLYONUN ÜSTÜNEÇIKTI TOURISMREVENUE EXCEEDED34,305MILLION GÖRÜNÜM / VIEW 06
  • 9. STRATEGY 07 U luslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) “2014 Orta Vadeli Yenilenebilir Enerji Piyasası Raporu”na göre, Avrupa’da enerji ihtiyacı 2020’ye kadar her yıl ortalama yüzde 0,8 artacak. Bu artışta Türkiye’nin payının yüzde 50’ye yakın olduğunu belirten rapor, yenilenebilir enerjide 2020 yılına kadar Avrupa’da 141 bin megavat kapasite artışı beklendiğini, bunun da yüzde 15’lik bölümünün Türkiye’nin yatırımlarından sağlanacağını ortaya koyuyor. 2020 yılına kadar yenilenebilir enerji ile ilgili öngörülerin yer aldığı raporda, yenilenebilir enerji üretiminin yarısından fazlasının Almanya, İngiltere ve Türkiye tarafından gerçekleştirileceği açıklanıyor. Bununla birlikte, Avrupa’da hidroelektrik santralleri (HES), rüzgâr enerji santralleri (RES), güneş enerji santralleri (GES), biomass ve jeotermalleri içeren yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımındaki bu artışın yüzde 15’ini Türkiye’nin üstleneceği kaydediliyor ve geçtiğimiz yıl yaklaşık 27 bin 313 megavat olan yenilenebilir enerji kapasitesinin 2020 yılına kadar 38 bin 800 megavata çıkarılması öngörülüyor. A s per the “Medium-Term Renewable Energy Market Report 2014” of the Inter- national Energy Agency (IEA), the energy need in Europe will increase by 0.8 percent on aver- age every year until 2020. In the report, it was stated that the contribution of Turkey to this increase is about 50 percent and in Europe, a capacity increase of 141,000 megawatts is expected in renewable energy until 2020 and 15% of this increase will be met by the investments of Turkey. Forecasts regarding the renew- able energy until 2020 have been included in the report and it is stated that more than half of the renewable energy production will be realized by Germany, England and Turkey. In addition to this, it is specified that Turkey will contribute to the 15% of this increase in the use of renewable energy resources including hydroelec- tric power plants (HPP), wind power plants (WPP), solar energy plants (SEP), biomass and geothermal resources and it is forecasted that the renew- able energy capacity which was 27,313 megawatts in the previ- ous year will increase to 38,800 megawatts by 2020. DünyadaveTürkiye'dehergeçengündahaçokönem kazananyenilenebilirenerjisektörübüyümeye;enerji ihtiyacıdaartmayadevamediyor. Therenewableenergyindustrywhichgainsimportancein theworldandinTurkeywitheachpassingdaycontinuesto growastheenergyneedcontinuestoincrease. YENİLENEBİLİRENERJİDEKİ KAPASİTEARTIŞININ%15'İ TÜRKİYE'DEN TURKEYCONTRIBUTEDTO15% OFTHECAPACITYINCREASEIN RENEWABLEENERGY AkfenGYO'ya 116MilyonAvroluk Kredi Aloanof Euro116millionto AkfenREIT A kfen Real Estate Investment Trust (REIT), the one and only real estate investment trust that focuses on urban hotel concept in Turkey, signed a loan agree- ment with Credit Europe Bank N.V. for refinancing of all current loans and for the use in the on-going projects. The company will use a two-year non-refundable loan of Euro 116 million with 10-year maturity within the scope of the aforementioned loan agreement. T ürkiye’nin şehir otelciliği konseptine odaklı ilk ve tek gayrimenkul yatırım ortaklığı olan Akfen Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), mevcut tüm kredilerinin refinansmanı ve yatırımları devam eden projelerinde kullanılmak üzere Credit Europe Bank N.V ile kredi sözleşmesi imzaladı. Şirket, söz konusu kredi sözleşmesi kapsamında toplam 116 milyon avro tutarında, iki yılı anapara geri ödemesiz ve 10 yıl vadeli kredi kullanacak.
  • 10. 08 NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE 2015 GÖRÜNÜM / VIEW 08 A kfen Holding’in 2014 yılına ait finansal sonuçları açıklandı. Holdingin Faiz Amortisman ve Vergi Öncesi Kârı (FAVÖK) 2014 yılında yüzde 8 artışla 32,7 milyon TL oldu. Şirketin FAVÖK marjı ise yüzde 27,4’e ulaştı. Oransal konsolidasyona göre bakıldığında ise Holding’in cirosu yüzde 20 artışla 1 milyar 239 milyon TL, FAVÖK ise yüzde 27 artışla 424 milyon TL olarak gerçekleşti. FAVÖK marjı ise yüzde 33,9’a ulaştı. Şirket, kur farkı nedeniyle yılı 11,9 milyon TL zararla kapattı. Akfen Holding’in 2014 yılında bağlı ortaklıkları ve iştiraklerinde sahip olduğu paylara göre konsolide yatırım miktarı ise 324 milyon TL oldu. Akfen Holding’in 2014 yılına ait finansal sonuçlarını değerlendiren Akfen Holding CEO’su Süha Güçsav, Holding’in bağlı ortaklarının ve iştiraklerinin sergilediği genel performansın bir önceki yılın hedefleriyle uyumlu olduğunu belirtti. Güçsav şu görüşleri dile getirdi: “Akfen Holding olarak 2014 yılında planladığımız yatırımlara devam ettik. Ayrıca 2014 yılı, sermaye piyasası araçlarını da verimli bir şekilde değerlendirdiğimiz bir yıl oldu. Yıl içinde üç kerede tamamladığımız iki ihraç ile 400 milyon TL değerinde tahvil halka arzı gerçekleştirdik. Bugüne kadar özel sektör adına düzenlenmiş en uzun vadeli tahvillerle gerçekleşen bu halka arzlar ile Holding’imizin finansman kaynaklarının çeşitlenmesini sağlarken, finansal borcunun vadesini de uzattık. Mart 2014’te 200 milyon TL tutarında tahvil anapara geri ödemesi yaptık. Akfen Holding şirket paylarının gerçek değerini yansıtmasının yatırımcının korunması açısından büyük önem taşıdığına inanıyoruz. Bu inançla, şirket ortaklarının sahip olduğu hisselerin getirisini artırmak amacıyla daha önce başlattığımız ‘Hisse Geri Alım Programı’nı, şirket sermayesinin yüzde 10’una ulaşan hisse alımı sonrasında 2014 yılında tamamlayarak, 2015 yılında yeni bir geri alım programı başlatma kararı aldık.” Akfen Holding’in bağlı ortaklıklarının ve iştiraklerinin yıl içinde sergiledikleri performanslara ilişkin açıklamalarda da bulunan Süha Güçsav, özellikle TAV Havalimanları ve Mersin Uluslararası Limanı’nın güçlü operasyonel kaldıraçlarının etkisi ile bu şirketlerin ciro ve karlılıklarının rekor seviyelere ulaştığını vurguladı. T he 2014 financial results of Akfen Holding were announced. Earnings Before Interest, Taxes, Depreciation and Amortization (EBITDA) of the holding increased by 8 percent to TRY 32.7 million in 2014. The EBITDA margin of the company reached 27.4 percent. Consider- ing the proportionate consolida- tion, the turnover of the holding increased by 20 percent to TRY 1,239 million and EBITDA increased by 27 percent to TRY 424 million. The EBITDA mar- gin reached 33.9 percent. The company ended the year with a loss of TRY 11.9 million because of the exchange difference. According to the share of Akfen Holding in its subsidiaries and partners in 2014, the amount of consolidated investment became TRY 324 million. CEO of Akfen Holding, Süha Güçsav evaluated the 2014 finan- cial results of Akfen Holding and stated that the general perfor- mance of subsidiaries and part- ners of the Holding conformed to the goals of the previous year. Güçsav expressed the following views: “At Akfen Holding, we continued our planned invest- ments in 2014. Moreover, 2014 was a year in which we made use of the capital market instruments in an efficient way. We offered a bond of TRY 400 million to the public with two bond issues completed in three times throughout the year. Up to today, these public offerings have been realized with the longest term bonds issued for private sector, and thus, funding sources of our Holding have become diversified and the term of financial liability has been extended. We made a bond prin- cipal repayment in the amount of TRY 200 million in March 2014. We believe that company shares of Akfen Holding reflecting their real values are crucial for the pro- tection of the investors. It was in this manner that we completed the “Share Repurchase Program” initiated before with the purpose of increasing the return of the shares belonging to the partners of the company after the share purchase reaching 10 percent of the company capital in 2014; and we decided to initiate another repurchase program in 2015.” Süha Güçsav also mentioned performances of the subsidiaries and partners of Akfen Holding throughout the year and he emphasized that especially with the effects of strong operational leverages of TAV airports and Mersin International Port, the turnovers and profitability of these companies reached record levels. 2014 yılında yüzde 20 artışla 1 milyar 239 milyon TL ciro elde eden Akfen Holding'in aynı dönemde konsolide yatırım tutarı ise 324 milyon TL'ye ulaştı. ConsolidatedinvestmentamountofAkfenHolding,which madeaturnoverofTRY1,239,000,000withanincreaseof 20percentin2014,becameTRY324,000,000forthesame period. AKFENHOLDİNG'DEN 2014'TE324MİLYONTL KONSOLİDEYATIRIM CONSOLIDATEDINVESTMENTOF TRY324MILLIONFROMAKFEN HOLDINGIN2014
  • 11. STRATEGY 09 TAV’IN YOLCU SAYISI YÜZDE 13,7 ARTTI TAV Havalimanları Holding 2014 yılında Türkiye’de 5, yurtdışında ise 6 ülkede toplam 9 havalimanında hizmet vermeye devam etti. TAV’ın 2014 yılındaki toplam yolcu sayısı yüzde 13,7; ticari uçak sayısı yüzde 14,5 oranında arttı. Uluslararası havalimanı inşaatlarında küresel bir marka haline gelen TAV İnşaat’ın Abu Dabi, Katar, Umman’da 1 ve Suudi Arabistan’da 3 havalimanında olmak üzere devam eden toplam iş hacmi 2,1 milyar ABD doları olarak gerçekleşti. MIP 170 MİLYON DOLARLIK YATIRIMA BAŞLADI Mersin Uluslararası Limanı (MIP) 2014 yılında da büyümesini sürdürdü. MIP, 2014 yılında toplam elleçlenen konteyner hacmini bir önceki yıla göre yüzde 8,7 arttırıp, 1,5 milyon TEU’ya çıkardı. Daha büyük bir başarıyı konvansiyonel kargoda gösterip, bir önceki yıl 7,6 milyon ton olan kargo miktarını, 2014 yılında yüzde 16,8’lik bir artışla 8,8 milyon tona yükseltti. 2014, AKFEN İNŞAAT İÇİN ATILIM YILI OLDU Akfen İnşaat, Sağlık Bakanlığı ile Kamu Özel İşbirliği Modeli çerçevesinde yatırımını üstlendiği 755 yataklı Isparta Şehir Hastanesi’nin inşaat hazırlık çalışmalarına başlarken, bin 81 yataklı Eskişehir Şehir Hastanesi için de en iyi teklifi verdi. Ankara’da geliştirilen bin 119 üniteli İncek Loft konut projesinde, üretilen konutların yaklaşık yüzde 56’sının satışı gerçekleştirildi. ENERJİDE ÇEŞİTLİLİK RÜZGÂR İLE ARTACAK Akfen enerji şirketleri yıl içinde yatırımlarına devam etti. Akfen HES bünyesinde 2014 yılında toplam 60,82 MW kurulu güce sahip üç santrali enerji üretimine başladı. Böylece 2014 yılında 11 hidroelektrik santralinde toplam 203 MW kurulu güce ulaşıldı. Çalıkobası ile Çilekli I-II santrallerinin inşaatları ise devam etti. Türkiye genelinde yaşanan aşırı kurak hava koşulları ve yağışların düşük seyri nedeniyle toplam elektrik üretimi yüzde 18,5 düşüşle 322,8 GWs olarak gerçekleşti. İDO’DA KARLILIĞI ARTIRACAK TEDBİRLER DEVREDE Dünyanın önde gelen denizyolu taşımacılık şirketlerinden biri olan İDO, 2014 yılında 47,5 milyon yolcu ve 8,2 milyon araç taşıdı. İDO’da karlılığı artırmaya yönelik tedbirlerin olumlu sonuçları yıl içinde görülmeye başladı. GYO’DA FAAL OTEL SAYISI 17’YE YÜKSELDİ Akfen GYO, Türkiye ve Rusya’da, uluslararası standartlarda 3-4 yıldızlı şehir oteli yatırımlarını sürdürdü. Eylül 2014 itibarıyla hizmete açılan Ibis Otel Ankara Airport ile birlikte şirketin faaliyette olan otel sayısı 17’ye, toplam oda sayısı da 2 bin 911’e yükseldi. İnşaat çalışmalarında ileri aşamaya ulaşılan Novotel Karaköy ve Ibis Otel Moskova projelerine halen devam ediyor; Ibis Otel Tuzla’nın inşaatına ise yeni başlandı. Akfen GYO’nun devam eden 3 projesinin faaliyete geçmesi ile birlikte toplam 20’ye ulaşacak otel sayısında oda sayısı 3 bin 628’e yükselecek. THE NUMBER OF TAV PASSENGERS INCREASED BY 13.7 PERCENT In 2014, TAV Airports Holding continued to provide service in 5 airports in Turkey and a total of 9 airports in 6 countries abroad. Total number of passengers of TAV increased by 13.7 percent and the number of commercial aircrafts increased by 14.5 per- cent in 2014. TAV İnşaat became a global brand in international airport constructions. The total business volume of TAV İnşaat reached USD 2.1 billion with construction works which are in progress in Abu Dhabi, Qatar, Oman as one airport for each country and Saudi Arabia as three airports. MIP (MERSIN INTERNATIONAL PORT) INITIATED AN INVESTMENT OF USD 170 MILLION Mersin International Port (MIP) continued to grow in 2014 as well. MIP increased its total volume of handled containers in 2014 by 8.7 percent and reached 1.5 million TEU compared to the previous year. It achieved a greater success in conventional cargo and increased the cargo amount which was 7.6 million tons in the previous year to 8.8 million tons with an increase of 16.8 percent in 2014. 2014 WAS A YEAR OF PROGRESS FOR AKFEN İNŞAAT While Akfen İnşaat initiated the preparatory works for the con- struction of 755-bed Isparta City Hospital, which it undertook the investment process within the scope of Public Private Partner- ship Model with the Ministry of Health, it also placed the best offer for 81-bed Eskişehir City Hospital. Approximately 56 per- cent of the houses in İncek Loft housing project with 1,119 units developed in Ankara were sold. ENERGY DIVERSITY WILL INCREASE BY THE WIND Akfen energy companies contin- ued their investments through- out the year. Three power plants with an installed capacity of 60.82 megawatts in total started to produce energy in 2014 within Akfen HPP. Thus, it is reached a total installed capacity of 203 megawatts with 11 hydroe- lectric power plants in 2014. Constructions of Çalıkobası and Çilekli I-II power plants were in progress. Due to the dry weather conditions and small amount of precipitation across Turkey, he total electricity production decreased by 18.5 percent to 322.8 GWs. MEASURES TO INCREASE PROFITABILITY ARE IN PLACE FOR İDO İDO, one of the leading maritime transport companies in the world, transported 47.5 million passengers and 8.2 million vehicles in 2014. It is started to experience the positive results of the measures taken to increase profitability of İDO. NUMBER OF ACTIVE HOTELS IN REIT INCREASED TO 17 Akfen REIT continued to make investments in 3-4 star city hotels at international standards in Turkey and Russia. With Ibis Hotel Ankara Airport which was put into service by September 2014, total number of active hotels of the company became 17 and the total room number increased to 2,911. Novotel Karaköy and Ibis Hotel Moscow projects, construction works of which are now in an advanced stage, are in progress. In addi- tion, construction of Ibis Hotel Tuzla has just started. Once the 3 projects of Akfen REIT which are in construction become operational, the total number of hotels will reach 20 and the room number will increase to 3,628.
  • 12. 010 NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE 2015 GÖRÜNÜM / VIEW 10 T ürkiye İMSAD (İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) Aylık Ekonomi Raporu’na göre, 2014 yılında yabancılara gayrimenkul satışları yüzde 41,7 artarak 4,32 milyarı buldu. Geçtiğimiz yıl yüzde 55,6 artarak 18,959 daireye ulaşan yabancı konut satışlarında, en çok konut satılan illerin başında Antalya geldi. Bu şehirde yabancılara satılan konut sayısı 6.542 iken, İstanbul, 5.580 konut ile listenin ikinci sırasında, Aydın ise 1.191 konut ile üçüncü sırada yer aldı. Öte yandan, geçen yıla göre en yüksek artış İstanbul’da gerçekleşti. Söz konusu raporda, 2014 yılında alınan konut yapı ruhsatları daire sayısına bakıldığında, bu alanda yüzde 24,5’lik bir artış yaşandı ve sayı 1.009.804’e ulaştı. Böylece, alınan yapı ruhsatları daire sayısı ilk kez 1 milyonu aştı. Bununla birlikte, 2014 yılında alınan yapı kullanım izin belgesi daire sayısı da 763.910 olarak, 2013 yılının aynı dönemine göre yüzde 9,8 artış gösterdi. A ccording to the Monthly Economy Report of İMSAD (Association of Turkish Construction Material Producers), real estate sales to foreigners increased by 41.7 percent and reached USD 4.32 billion in 2014. In the real estate sales which increased by 55.6 percent and reached 18,959 apartments, Antalya became the first province which had the highest number of prop- erty sales. While the number of property sales to foreigners was 6,542 in Antalya, İstanbul had second place with 5,580 apartments and Aydın had third place with 1,191 apartments. On the other hand, İstanbul had the biggest increase compared to last year. In the aforesaid report, when the number of the apartments in re- ceipt of construction permits in 2014 is considered, an increase of 24.5 percent was realized in this industry and the number reached 1,009,804. Thus, the number of the apartments in receipt of construction permits exceeded 1 million for the first time. In addition to this, the number of the apartments in receipt of occupancy permits in 2014 increased by 9.8 percent, compared to the same period of 2013, to reach 763,910. YABANCILARDAN TÜRKİYE'DE GAYRİMENKUL ALIMINABÜYÜKTALEP HIGHDEMANDFROM FOREIGNERSFORREAL ESTATEPURCHASEIN TURKEY TAV,ABDDutyFreepazarına Houston'dangirdi TAVhaspenetratedintotheUSA DutyFreemarketinHouston A TU, the largest duty free retailer of Turkey, won the ten- der for the duty free operation management in Houston George Bush Airport in the State of Texas, USA for 10 years. Having competed against strong brands such as Duty Free Americas, Metalsmiths Sterling, Dufry, Travel Retail Group and Prestige Duty Free, ATU and its 25-percent local partner Air Ventures won the tender for and obtained the operating rights to six shops with a total area of 700 square meters. Mr. Sani Şener, CEO of TAV Airports said: "As a brand established in Turkey, we won the tender for the 10-year duty free operation in Houston George Bush Airport in a country such as the USA. This achievement approved the point where we have reached in the sector once again.” T ürkiye’nin en büyük gümrüksüz mağaza işletmecisi ATÜ, ABD’nin Teksas Eyaleti’ndeki Houston George Bush Havalimanı’nda 10 yıl süreyle Duty Free operasyonu yönetimi için gerçekleşen ihaleyi kazandı. Yüzde 25 yerel ortağı Air Ventures ile kazandığı ihalede Duty Free Americas, Metalsmiths Sterling, Dufry, Travel Retail Group, Prestige Duty Free gibi güçlü markalarla yarışan ATÜ, 700 metrekare alana sahip altı mağazayı işletecek. TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener “Türkiye’den çıkan bir marka olarak ABD gibi bir ülkede Houston George Bush Havalimanı’nda 10 yıl süreyle Duty Free işletmesine ilişkin ihaleyi kazandık. Bu başarı sektörel olarak geldiğimiz noktayı bir kez daha ortaya koydu” dedi.
  • 13.
  • 14. KÖŞE / COLUMN 12 NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE 2015 2 015 yılının ilk üç aylık dönemini tamamlamak üzere oldu- ğumuz bu günlerde, geride bıraktığımız 2014 yılının Gayri Safi Yurt içi Hasıla (GSYİH) büyüme oranını öğrenmemize az kaldı. Bütün veriler, 2014’in büyüme açısından tatminkar bir yıl olmaktan uzak olduğunu, büyümenin % 3’ün altında kalacağına işaret ediyor. Oysa herkes, Türkiye ekonomisinin, özellikle işssizlik gibi temel sorunlarını çözmesi için % 5’in altına düşmemesi gerektiği konusunda hemfikir. Diğer yandan, Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmek gibi çok iddialı bir hedefi var. Bu hedefe ulaşabilmek için gereken büyüme hızları bu rakamları aşıyor. Acaba 2015 yılına ekonomi nasıl başladı? 2015 1. çeyreğine ait GSYİH büyümesini tahmin etmek için Mic- hele Modugno ve Barış Soybilgen ile yaptığımız bir çalışmadaki modeli kullanıyoruz. Şu ana kadar yayınlanmış bütün değiş- kenleri içeren bu model, yeni bir değişken açıklandığında tekrar çalışarak büyüme tahminini gözden geçiriyor. “Şimdi Tahmin (Nowcasting)” olarak adlandırılan bu yöntem altında 2015 1. çeyreğe ait büyüme tahminini aşağıdaki grafikte sunuyoruz. Grafik her bir yeni veri açıklandığında tahminini de yeniliyor. 11 Mart itibariyle açıklanmış olan ödemeler bilançosu verileri ile tahmin % 2.96’lık bir büyümeye doğru yükselmiş. Bu tahmin, 9 Mart’ta açıklanan sanayi verileri ile sert bir düşüş kaydederek % 2.79’a çekilmişti. Elbette, önümüzdeki haftalar ve aylar boyunca yeni veriler açıklandığında, tahminimiz daha iyiye gidebilir (Bu satırları okurken tahminin nerede olduğunu www.gsyihsimdi. com’dan görebilirsiniz.) Ancak, maalesef, bizim beklentimiz önümüzdeki aylar boyunca, 2015 1. çeyreğine ait büyüme tahmi- ninin, açıklanan veriler ışığında, giderek kötüye gideceği ve belki de 0’a doğru yaklaşacağı yönünde. Peki neden? Açıklayalım. I n these days in which we are about to complete the first three months of 2015, there is a little time left for us to obtain information on the Gross National Product (GNP) of 2014 which we left behind. All data indicates that 2014 was far from satisfactory in terms of growth and that the growth rate will remain below 3%. However, everyone agrees that the Economy of Turkey should not fall below 5% in order for fundamental problems such as unemployment to be solved. On the other hand, Turkey has an ambitious target of ranking among the top 10 economies of the world in 2023. Growing rates required to reach this target exceed these figures. How did the economy progress in the first period of 2015? We use the model in a study we conducted with Michele Modugno and Barış Soybilgen in order to estimate the GNP growth of the first quarter of 2015. This model, including all variables that have been published up to now, is run again to review the growth forecast when a new variable is defined. The growth forecast for the first quarter of 2015 measured by using this model named as “Nowcasting” is given in the diagram below. The diagram refreshes the forecast each time new data is announced. The forecast has increased towards a growth of 2.96% with the balance of payments data an- nounced by March 11. This forecast showed a sharp decrease with the industrial data announced on March 9 and fell to 2.79%. Our forecasts may change for the better when new data is announced in the upcoming weeks and months (You can see the up-to-date forecast via www.gsyihsimdi.com). However, unfortunately, we predict that the growth forecast for the first quarter of 2015 will be worse and even close to 0 in the upcoming months in the light of the data announced. But why? Let us explain the situation. The variable that the growth rate is most closely related to is industrial production. Industrial production grew by -2.32% on a yearly basis in January, in other words, the production decreased. There are important signs showing that the same trend, in other words, the shrinkage will continue depend- ing on the base effect even at a lower rate in February (for example; according to Turkey Purchasing Manager’s Index (PMI), factory outflows and new orders continued to decrease in February). Considering the possible effects of the discus- sion between The Central Bank and the politicians regarding the interest rate, rapid increase and growing volatility in US Dollar on the confidence of the consumers, it is not possible 2015YILINANASILBAŞLANDIVEEKONOMİYİÖNÜMÜZDEKİ YILLARDANASILBİRGELECEKBEKLİYOR? HOWDIDTHEYEAR2015BEGINANDHOW WILLTHEECONOMYBEAFFECTEDINTHE UPCOMINGYEARS?PROF. DR. EGE YAZGANPROF. DR. EGE YAZGAN 4% 3.5% 3% 2% 12Ocak/January 26Ocak/January 09Şubat/February 23Şubat/February 09Mart/March 2015-Çeyrek1/1st Quarter 2.5% Yıldan-yılabüyüme(Biröncekiyılınaynıçeyreğinegöre)/Yearbyyeargrowth(Aswiththesamequarterofthepreviousyear)
  • 15. STRATEGY 13 Büyüme oranını en yakın ilişkide olduğu değişken sanayi üre- timi. Sanayi üretimi Ocak ayında yıllık bazda -% 2.32 büyüdü, yani küçüldü. Şubat ayında da aynı eğilimin, yani daralmanın, baz etkisine bağlı olarak daha düşük bir oranda da olsa süreceği yönünde kuvvetli işaretler var (örneğin, Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi, PMI’a göre fabrika çıkışları ve yeni siparişler, Şubat ayında da azalmaya devam etti). Merkez Ban- kası ve siyasiler arasında faiz oranı çerçe- vesinde gerçekleşen tartışmanın, Amerikan dolarındaki hızlı yükseliş ve artan oynaklığın, tüketici güveninde yaratmış olduğu, olası düşüşü de hesaba katarsak, Mart ayı için de daha parlak bir gözlem yapmamız mümkün görünmüyor. Dolayısıyla, 1. çeyreğe ait büyü- me büyük olasılıkla çok düşük, 0’a yakın bir yerde geçekleşecek gibi duruyor. Peki neden böyle oldu? 2015 geri kalanı hak- kındaki öngörülerimizi paylaşmadan önce geçmişe doğru bir kısa bir yolculuk yapalım. 2000’ler Türkiye’nin uluslararası arenada yüksek büyüme performansıyla gözleri dol- durduğu yıllar olmuştu. Büyük dünya finan- sal krizi sonrası, 2010 yılında Türkiye, yüzde 9.16’lık muhteşem performansıyla dünya büyüme liginin 2. sırasında yer almıştı. Üste- lik, bu ilk de değildi; 2000’lerin krizli yıllarını dışarıda bırakırsak, Türkiye yüzde 6.79’luk 2002-2007 ortalamasıyla yine parmak ısırtan bir başarıya imza atıyordu. 2010 yılından sonraki büyüme dinamiğine tablodaki veriler ışık tutuyor. Mesela, 2010’daki 9.16’lık büyümenin pozitif tarafında 11.04 ile iç talep yer alırken eksi tarafta 4.8 ile dış talep yer alıyor (aradaki 2.5’luk fark stoklarda değişme ile dengeleniyor.) 2010- 2013 arasında dış talebin pozitif olduğu tek yıl 2012’dir, ki o zaman da iç talep negatiftir ve büyüme oranı da 2.13 gibi düşük for us to make a brighter forecast for March. Thus, growth rate in the first quarter seems to decrease and approach 0. But what is the reason for this situation? Before sharing our forecasts regarding the remaining months of 2015, let’s take a look at the past. 2000s were the years in which Turkey made a strong impression with its high growing performance in the international arena. Following the big financial crisis across the world, Turkey had the 2nd place in the world growth league with its excel- lent performance of 9.16 percent in 2010. Moreover, this was not a first; apart from the crisis years of 2000s Turkey achieved a great success with its 2002-2007 average of 6.79 percent. Data in the diagram explains the growing dynamics after 2010. For example, while domestic demand of 11.04 is placed on the positive side of the growth of 9.16 in 2010, foreign demand of 4.8 is placed on the negative side (the difference of 2.5 between them is balanced with the change in the stocks). During 2010-2013, the only year in which the foreign demand was positive is 2012. However, the domestic demand was negative and the growth rate was approxi- mately 2.13 in that year. Growing dynamics of Turkey is based on the domestic demand and the buoyancy in the domestic demand can only be ensured at the risk of high current accounts defi- cit. The course of events in 2014 reminds 2012. Just like 2012, 2014 seems like it will be a year in which the investments will have a negative effect, domestic demand will have a posi- tive but limited effect on the growth rate and contribution of foreign demand to growth may not reach the levels of 2012. Therefore, this composition is expected to result in a growth THE CONTRIBUTION OF THE FOREIGN DEMAND SHOULD BE INCREASED FOR A HIGHER AND SUSTAINABLE GROWTH RATE. YÜKSEK VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR BÜYÜME İÇİN DIŞ TALEBİN ÇOK DAHA FAZLA KATKI YAPMASI SAĞLANMALIDIR.
  • 16. KÖŞE / COLUMN 14 NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE 2015 bir yerdedir. Türkiye’nin büyüme dinamiği iç talebe dayanıyor, iç talepteki canlılık ise ancak yüksek cari işlemler açığı pahasına sağlanabiliyor. 2014 yılındaki gidişat 2012 yılını andırıyor. 2014 de, tıpkı 2012 yılı gibi yatırımların büyümeye katkısının negatif, iç talebin katkısının pozitif ama düşük, dış talebin katkısının ise 2012 düzeyine ulaşamadığı bir yıl olacak gibi. Dolayısıyla bu kompozisyonun 2012 yılına yakın bir büyüme vermesi beklen- meli. Dikkat edilirse 2012 yılında düşük büyümeyle birlikte cari açık da -6.15 gibi yüksek bir oranda. 2014’te ise düşük petrol fiyatlarının etkisiyle cari açık bir miktar daha düşük olacak gibi duruyor, bizim tahminimiz - 5.75 gibi bir oran. O halde yüksek ve sürdürülebilir bir büyüme için dış talebin çok daha fazla katkı yapması sağlanmalıdır ki iç talep düşük kalırken hem büyüme yüksek kalabilsin hem de cari açık makul bir düzeyde seyretsin. ABD dışında hemen her yerde yavaşlayan dünya ekonomisinden, 2015 yılında canlı bir dış talep beklemek gerçekçi değil. Dolayısıyla bu başarılması zor bir görev. Peki, iç talebi canlandırarak tekrar 2013 yılına benzer bir performans sergilemek mümkün mü? FED tarafından faiz artışı beklediği- miz 2015 yılında, iç talebi bu düzeyde canlı tutacak dış finans- manı sağlamak kolay olmayacaktır. Ayrıca, hanehalklarının bilançolarının belli bir doygunluğa ulaştığı yeniden borçlanma- ya izin verecek gibi gözükmüyor. Şirketlerden de, belirsizliğin rate similar to 2012. If you look closely, along with the low growth rate, the current deficit was -6.15 in 2012. Upon the effect of low oil prices, the current deficit seems to be lower, as per our forecasts, this rate will be approximately -5.75 in 2014. In that case, the contribution of the foreign demand should be increased for a higher and sustainable growth rate, thus the domestic demand may remain low and current deficit may be at a reasonable level. World economy slows down almost ev- erywhere except USA and it is not realistic to expect a buoyant foreign demand from this economy in 2015. Therefore, this target is hard to achieve. So, is it possible to display a similar performance as 2013 by enlivening the domestic demand? In 2015 in which we expect an increase in interest rates by FED, it will not be easy to achieve external financing which will keep the domestic demand at this level. Moreover, it does not seem to allow refunding that the balance sheets of households achieved a certain margin. It will not be reasonable to expect the companies to make investments in this situation where uncertainty is high. Moreover, we should keep in mind that balance sheets of real sector companies having open posi- tions, in other words, net foreign debts over USD 180 billion are far from suitable for investment after the latest develop- 1st Quarter 2nd Quarter 3rd Quarter GND Domestic Demand Consumption Investment Change In The Stocks Foreign Demand Current Account Deficit / GND
  • 17. STRATEGY 15 yüksek olduğu bu ortamda yatırım yapmalarını beklemek yerin- de olmaz. Dahası, unutmayalım ki, 180 milyar doların üzerinde açık poziyonu, yani net dış borcu, olan reel sektör şirketlerinin bilançoları da son döviz kuru gelişmelerinden sonra yatırım yap- maya elverişli olmaktan uzaklaştı. Bu sebeplerden ötürü, politika faizinde yapılacak bir indirimi takiben piyasa faiz oranları bir şekilde düşürülebilse bile, bunun iç talepte bir canlamaya yol açması pek olası gibi görünmüyor. Sonuç olarak 2015’in zor bir yıl olacağını düşünüyoruz ve büyümenin de 2014 yılının altında kalabileceğini öngörüyoruz. En kötü senaryo olarak, 2015 yılı, küçük çaplı da olsa bir kriz yılı olabilir mi? Bu senaryonun olasığı bize düşük görünüyor. Çünkü kamu maliyesinin durumu iyi ve finansal sektörün bilançoları bozulmamış durumda. Ancak, iç ve dış talebin zayıf yapısın- dan ötürü 2015, Türkiye standarlarında düşük büyümeli bir yıl olmaya aday. Peki, 2015 sonrası Türkiye ekonomisini nasıl bir gelecek bek- liyor? Ekonomi, dış kaynakla finanse edilen iç talep kaynaklı, iki yüksek büyüme yılından sonra; 2011 sonrası girmiş olduğu; % 3’ler civarında düşük büyüme, % 8’ler civarında katılaşma eğilimi gösteren bir enflasyon, % 5-6 arası bir cari açıkla tanım- layabileceğimiz bu patikadan çıkmayı başarabilecek mi? Öyle ki, Amerikan doları cinsinden kişi başı gelir 2008’den bu yana artmıyor. 2014 ve 2015’de de artmayacak; hatta düşme olasılığı yüksek. 2023 hedeflerine bu tempo ile ulaşmak imkansız. Türki- ye hedeflerine ulaşabilmek için bu performasını ikiden fazlasına katlamak zorundadır. Peki bu mümkün mü? İlk tespitimiz bunun iç talebin motorluğunda sağlanamayacak olmasıdır. Bunun birinci nedeni, ABD kaynaklı global likidite bolluğunun sürmeyecek olması, diğeri ise, hanehalklarının bilançolarının daha fazla borçlanmaya izin verememesidir. Bu durumda, cari açık azalıp tasarruflar artarken, yatırımların sü- rüklediği bir büyümenin dış talebe yaslanması gerekir. 2016 yılı, Avrupa bölgesindeki bir canlanmayı takiben, böyle bir yeni bü- yüme sürecinin başlangıcı olabilir. Ancak, Türkiye’nin bu atılımı gerçekleştirebilmesi için yapısal değişimini başlatması gerekir. ments regarding exchange rate. For all these reasons, follow- ing a discount to be performed in policy interest, even if the market interest rates may be decreased, this does not seem possible to enliven the domestic demand. Consequently, we think that 2015 will be a hard year and we foresee that the growing rate may be below 2014 figures. As the worst scenario, could 2015 be a crisis year to even a small extent? According to our opinions, this scenario is not likely to happen. This is because the situation of public finance is in good shape and balance sheets of the financial sector remain stable. However, due to the weak structure of domestic and foreign demands, in Turkey’s standards, 2015 may be a year in which growth rate will be low. So, what will the future of the Turkish economy be like after 2015? Can the economy change the course it’s been on since 2011 and which can be defined as a low growth rate of ap- proximately 3%, inflation showing a fixation tendency of nearly 8% and a current deficit of 5-6% following the two years in which growth rates are high due to the domestic demand financed by foreign sources? Income per capita in US Dollars has remained stable since 2008. This situation will remain the same in 2014 and 2015; it may even decrease. It is not possible to reach the goals of 2023 at this speed. Turkey should at least double this performance in order to reach its goals. Is it possible? Our first assessment is that it cannot be achieved at these domestic demand standards. The main reason for this is that global liquidity abundance due to the USA will not continue; and the other reason is that the balance sheets of households do not allow for more refunding. When this is the case, as the current deficit decreases and savings increase, a growth driv- en by investments should rely on foreign demand. 2016 may be a year in which a new growing period will start following an economic recovery in the European region. However, in order for Turkey to progress in this direction, it should initi- ate a structural change.
  • 18. 16 DELOITTE KÖŞESİ / DELOITTE CORNER NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE2015 B ilim ve teknolojideki ilerleme, tüketi- cilerin davranışları, yasal düzenlemeler, yatırımcıların odakları oyunun kurallarını sürekli yeniden şekillendiriyor. Bunun sonucu olarak her gün yeni bir iş modeli ile karşılaşıyoruz, bu da kanımca gereğinden fazla karmaşa yaratıyor… Bu nedenle iş modellerini sadece dört ana başlık altında inceleyeceğim. Bunu yaparken de, analizimize zaman boyu- tunu katacağım. Böylelikle iş modellerinin hangisinin, hangi dönemde moda olduğunu; hangi gelişmelerin bu değişimleri tetiklediğini de görmüş olacağız. İş modellerini ele alırken referans noktamız ise “Yaratılan Değer”, daha doğrusu değer yaratma yöntemi olacak. Hangi iş modeli, hangi değeri yaratmaya odaklı? “Değer” ile algı piyasalarda ve iş dünyasında nasıl bir evrim geçirdi? Yatırımcıların reak- P rogress in science and technology, the be- havior of the consumers, legal regulations and the focus of investors are continuously reshaping the rules of the game. As a result, we encounter new business models with each pass- ing day and I believe that this creates unneces- sary chaos. Therefore, I will examine the business models under four main topics. While doing this, I will add another dimension to our analysis, which is time. Thus, we will observe which business models are “in” during which period and which developments have triggered these changes. While discussing the business models, our reference point will be the “Created Value” or more precisely, the method of value creation. Which business model focuses on the creation of which value? How did “value” and perception evolve in markets and the business world? What EZBERİBOZMAVAKTİ:DEĞERODAKLI BAKIŞAÇISIYLAİŞMODELLERİ IT'STIMETOBREAKTHEMOLD:BUSINESS MODELSWITHAVALUE-DRIVENPERSPECTIVE CEM SEZGİN Deloitte Danışmanlık Ortağı / Partner of Deloitte ConsultingCEM SEZGİN 1. VARLIK İNŞAA EDENLER: Bu şirketler yarattıkları, geliştirdikleri ve kiraladıkları fi- ziksel varlıklar sayesinde başka fiziksel varlıklar üretip, pazarlar, dağıtır ve satarlar. Otomotiv, makine, ilaç, kimyasal madde üreticileri; perakende zincirleri, dağıtım ve lojistik firmaları akla ilk gelen örnekler. 2.HİZMETSAĞLAYICILAR: Bu firmalar, belirledikleri saatlik ücretlerini müşterilerine yansıt- tıkları çalışanları bünyelerinde barındırırlar. Örneğin bankalar, sigorta kuruluşları ve diğer finansal kurumlar, hukuk firma- ları, danışmanlık şirketleri gibi. 3. TEKNOLOJİ YARATANLAR: Bu gruptaki firmalar yazılım, iş analitiği, ilaç, bioteknoloji gibi alanlarda geliştirdikleri ente- lektüel varlıklar kanalıyla gelir elde ederler. Bilgi teknolojileri, büyük veri ticareti yapan ve tıbbi cihaz firmalarını örnek olarak verebiliriz. 4. NETWORK YÖNETİCİLERİ: Bu kurumlar paydaşların bir araya gelip değer yarattıkları bir network (ağ) ortamı hazırlayan şirketler. Mal / hizmet sata- bilir, ilişki geliştirebilir, görüş bildirebilir, tavsiye / deneyim paylaşabilir, işbirliği yapabilir, birlikte iş geliştirebilir. Mesela kredi kartı şirketleri, sosyal medya şirketleri, borsalar. 1940'lar 1940's 1970'lar 1970's 1950'lar 1950's 1960'lar 1960's TOPLUMSALDÖNÜŞÜM VarlıkİnşaaEdenler SanayiToplumu/IndustrialSociety İŞMODELİDÖNÜŞÜMÜ
  • 19. STRATEGY 17 siyonu neydi? İş modellerindeki değişim ile değer yaratma yöntemindeki değişikliklerin paralel gittiğini göreceğiz. Dört farklı modelin detaylarına girmeden önce şunu belirtmeliyim ki 1980’lerden iti- baren “Maddi Varlıklar” tarafından yaratılan değerler, yerini “Maddi Olmayan Varlıklar” tarafından yaratılan değerlere bıraktı. Bir zamanlar fabrikalar, araziler, arsalar, makina- lar ve bankadaki finansal varlıklarınızdı değer denilince akla gelen. Ama artık Maddi Olmayan Varlıklar revaçta: insan sermayesi, entele- ktüel sermaye ve network sermayesi gibi… Yatırımcıların yeni gözdesi dijital teknolojiler. Sosyal medya, bulut, büyük veri, “her şeyin interneti”, mobil, iş analitiği vs… Şirketlerin piyasa değerleri ve borsalardaki performansları da zaten bunu gayet açık bir şekilde doğrular nitelikte. Peki, nedir bu meşhur dört kategori? Burada modellerin arasında farkı yaratan ana unsur, kuşkusuz kullanılan teknolojiler… Teknoloji hayatımıza gerçek anlamda 18. yüzyılın ortasında başlayan “Sanayi Devrimi” ile girdi ve insanlığın iki asır boyunca “Sanayi Toplumu” olarak hayatına devam etme- sini sağladı. İşte bu dönemde önce bugün anladığımız ölçekten çok ama çok daha küçük şirketler kuruldular ve değeri “Varlık İnşaa Edenler” olarak yarattılar. Zaman içerisinde hem şirketler devasa boyutlara ulaştılar, hem de was the reaction of the investors? We will see that changes in business models are in parallel with the changes in the method of value creation. Before going into the details of the four different models, I have to emphasize that the values cre- ated by “Tangible Assets” since 1980 gave their place to the values created by “Intangible Assets”. Once, factories, lands, plots, machinery and financial assets in the bank used to come to mind when talking about values. Now Intangible As- sets are in Demand: Human capital, intellectual capital and network capital etc. The new favorite of the investors is digital technologies: Social media, cloud, big data, “Internet of Everything”, mobile, business analytics etc. Market values and stock market performances of the companies clearly corroborate this fact. So, what are these four famous categories? Here, the main factor creating a difference among the models is definitely the technologies that are used. Technology came into our lives when the “Industrial Revolution” started in the middle of the 18th century and ensured that people progressed as an “Industrial Society” for two centuries. During this period, companies which were smaller than today’s small-scale companies were established and created value as “Asset Creators”. In the course of time, compa- nies and also their assets got bigger. In the 1970s, providing service became important for the com- 1.ASSETCREATORS: Thesecompaniescreate,com- mercialize,distributeandsell differentphysicalassetsthanks tothephysicalassetstheycre- ated,developedandrentedout. Thefirstexamplesthatcometo mindareautomotive,machin- ery,pharmaceutic,chemical materialmanufacturers;retail chains,distributionandlogistics companies. 2.SERVICEPROVIDERS: Hourlyratesoftheemployeesof thesecompaniesarereflected tothecustomers.Forexample; banks,insurancecompanies andotherfinancialinstitutions, lawfirms,consultancyfirmsetc. 3.TECHNOLOGY DEVELOPERS: Companiesunderthisgroup generateincomethankstothe intellectualassetsdevelopedin fieldssuchassoftware,busi- nessanalytics,pharmaceuticals andbiotechnology.Information technologies,bigdatatrade companiesandmedicaldevice firmscanbegivenasanexam- ple. 4.NETWORKMANAGERS: Thesearethecompaniesthat createanetworkenvironment whereshareholderscome togetherandcreatevalue.In thisenvironment,goods/service canbesold,relationshipscan beimproved,opinionscanbe delivered,recommendations/ experiencescanbeshared,a cooperationcanbeestablished andactivitiesforbusiness developmentcanbeperformed. Forexample;creditcard, socialmediacompanies,stock markets... 1980'lar 1980's 1990'lar 1990's 2000'lar 2000's 2010'lar 2010's SOCIALTRANSFORMATION AssetCreators HizmetToplumu/ ServiceSociety BilgiToplumu/InformationSociety HizmetSağlayıcılar/ServiceProviders TeknolojiYaratanlar/TechnologyDevelopers NetworkYöneticileri/NetworkManagers BUSINESSMODELTRANSFORMATION
  • 20. 18 DELOITTE KÖŞESİ / DELOITTE CORNER NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE2015 varlıkları. 1970’ler geldiğinde ise artık şirketler için hizmet üretebilmek de önem kazanmıştı. Firmalar ürünlerini hizmetler ile tamamlamaya başladılar. Zamanla sattıkları tek şey hizmetin kendisi olmaya başladı. Aslında hizmetler, ticari hayatta yeni keşfedilmiş değildi; ancak hiç bu kadar popüler de olmamıştı. Hizmet Toplu- muna geçiş demek, “Hizmet Sağlayıcılar”ın devrinin başladığının habercisiydi. Bu, aynı zamanda iş gücü piyasasında mavi yaka – beyaz yaka dengesinde de önemli değişikliklere yol açacak bir gelişmeydi. Hizmet Sağlayıcılar yatırımcıların tahtında çok fazla kalamadılar zira 1990’larla birlikte bilgi devrimi yaşandı ve oyunun kuralları yeniden çizildi. Özellikle internet, kişisel bilgisayar ve cep telefonunun hayatımıza girişi ile hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacaktı. Bilgi Toplumuna geçiş ile birlikte sahneye “Teknoloji Yaratanlar” çıktı. Mobil ve dijital uygulamaların artan önemi bir yandan bu firmaları desteklemeye devam ederken, bir yandan da değeri farklı şekilde yaratan firmaların doğmasına olanak sağladı: “Network Yöneticileri”. Milenyum sonrası artık podyumda bu şirketler var. Dikkat çeken bir husus, dört model arasında EBIT Çarpanı, ROCE, ROA gibi verimlilik ve karlılık odaklı finansal oranları ele aldığımızda her modelin kendinden öncekilere göre günümüze yaklaştıkça artan bir performans yakaladığına ilişkin veriler. Gelir çarpanı açısından bakıldığında resim iyice netleşiyor. Oranlar şöyle: Varlık İnşaa Edenler: 1 / Hizmet Sağlayıcılar: 2 / Teknoloji Yaratanlar: 4 / Network Yöneticileri: 8. Değişen teknolojiler, değişen iş modelleri ve değişen karlılıklar… Yatırımcılar da bunun ziyadesiyle farkında. Şirketlerin piyasa değerlerine de bu yansıyor. Değer yaratmada artık maddi varlıklar değil, maddi olmayan varlıklar ön plana çıkıyor. Tabii ki bu yerleşik bir inancı da derinden sarsıyor. Şirketler bu sebeple yatırım portföylerinin den- gesini sürekli gözden geçirip, gerekli gördükler- inde yeniden yapılandırıyorlar. Sermayelerini ölçeklenebilir ve genişleyebilir bir entelektüel varlık oluşturmaya ve değer yaratacak müşteri, ticari ve finansal ağları inşaa etmeye ayırıyorlar. Peki, birden fazla iş modelini benimseyen ve dengeli bir oranda olmasa bile aynı anda uygu- layan şirketler var mı? Çok farklı sektörlerde faaliyet gösteren holdingleri bir kenara koyarsak aslında pek de böyle bir tablo ile karşılaşmıyoruz. Genelde çoğunluk tek bir iş modeline odaklanmış durumda. Ya da en azından çok büyük ölçüde tek modele bağlılar. İş modelinde bu tarz radikal dönüşümlerin çok da kolay olduğunu söyleyemeyiz. Sadece trendleri ve teknolojiyi sıkı takip etmek, vizyon sahibi olmak kendi başlarına yeterli değil. En başta yapılması gereken zihinsel olarak bu dönüşümü yapabilmek, değişime gerçekten açık olmak. Bu noktada da işin başındaki liderlere büyük iş düşüyor. Özellikle aile şirketlerinde inandığımız doğrular, o zamana panies. Companies started to complement their products with services provided. Through the progress of time, service became the only thing that the companies sold. To tell the truth, services were not newly discovered in commercial life. However this concept has never been so popular. Transition to a Service Society meant that the age of “Service Providers” began. This was also a development which would lead to important changes in the balance between blue-collar and white-collar employees in the labor market. Since the information revolution began as of the 1990s and the rules of the game were reshaped, the Service Providers were deposed from the throne of investors within a short time. Nothing would be the same after the Internet, personal computers and mobile phones came into our lives. Following the transition into Information Society, “Technology Developers” took the stage. The importance of mobile and digital applica- tions both continued to support these companies and enabled the companies creating the value in a different way to be established: “Network Man- agers”. After the Millennium, these companies took the stage. Data showing that the performance of each model increases when approaching the present time compared to the previous model consider- ing efficiency and profitability oriented financial rates such as EBIT Multiplier, ROCE and ROA is important in this regard. The picture becomes clearer when the income multiplier is consid- ered. The rates are as follows: Asset Creators: 1 / Service Providers: 2 / Technology Developers: 4 / Network Managers: 8. Changing technologies, business models and profitability... Investors are well aware of this situation. This is also reflected in the market values of the companies. Intan- gible assets come into prominence regarding value creation rather than the tangible assets. This naturally unsettles a fundamental belief. Therefore, the companies review the balance of their investment portfolios continuously and restructure them when necessary. They use their capitals to create a sizeable and extendible intel- lectual asset and build up customer, commercial and financial networks which will create assets. So, are there companies which adopt more than one business model and apply them at the same time even if not with a balanced rate? Actually, we are not faced with such a situation apart from the holdings operating in various sectors. In gen- eral, most companies focus on only one business model. Or at least they adopt a single model to a large extent. We cannot say that these kind of radical transfor- mations are easy to realize in business models. It is not enough to follow trends and technology closely or have a vision alone. The main thing to be done is to perform this transformation and be open to it mentally. At this point, business leaders have an important role. In particular, the truths that up to a certain point we believed in in family businesses and the applications which enabled 1970'lar 1970's 1980'lar 1980's 1990'lar 1990's 2000'lar 2000's 2010'lar 2010's BabyBoomersXKuşağı GenerationX YKuşağı GenerationY ZKuşağı GenerationZ 1940'lar 1940's 1950'lar 1950's 1960'lar 1960's
  • 21. STRATEGY 19 kadar bizi başarılı kılmış uygulamalar bazen birer engel olarak karşımıza çıkabiliyor. Bunda yetişme koşullarımız ve hangi kuşağa ait olduğumuz da bence önemli bir rol oynuyor. Kuşaklar böyle değişti: Örneğin sanayi devriminin mirası ile yetişmiş olan “Baby Boomers” kuşağı, doğal olarak “Varlık İnşaa Eden” iş modelini benimsemişti. Hatta X Kuşağının kayda değer bir kısmı için de bunu söylememiz mümkün. X Kuşağının en ilginç özelliği ise ele aldığımız dört farklı iş modeline de deneyimlemiş olmaları. Günü- müzde Baby Boomers’ın iş hayatındaki ağırlığı artık azaldı. Y kuşağı deseniz, oyuna yeni dahil oldu. Z kuşağı ise halen okul sıralarında dirsek çürütüyor. Yöneticilik ve girişimcilik yaşının da gittikçe küçülmesi sebebiyle X kuşağı şu anda kurumsal dünyaya ciddi ölçüde yön veriyor. Özellikle genç yöneticiler “Network Yöneticileri” iş modeline daha sıcak bakıyorlar. Müşterileri, tedarikçileri, taşeronları, iş ortaklarını bir arada yaratmaya, üretmeye, yönetmeye ve kazanmaya teşvik eden so- syal ve ticari ağları kurmaya odaklanıyorlar. Kuşakların hangi iş modelini seçeceğini değeri neyin yarattığı inanç belirliyor. Bazen resim daha da karmaşıklaşıyor. Özellikle üç kuşağın bir arada olduğu aile şirketlerinde fiziki varlıklara yatırım iştahı yüksek 1. kuşak, hizmet ve teknolojiyi bir arada harmanlayan 2. kuşak ve teknolojik dönüşümü dijitalleşme ile taçlandıran 3. kuşak bir arada çalışıyorlar. Sonuçta kaynaklar sınırsız değil. Değer nerede yaratılacak ise, sermaye de oraya kanalize olmalı. Ancak bu kararlar öyle yazıldığı gibi kolay alınan kararlar değil. Her ne kadar kül- türel ve teknolojik dönüşümler son dönemde yoğun bir şekilde yaşanmış olsa da, risk ve getiri eksenindeki alışılagelmiş davranış eğilimleri ya da değişime olan aşırı iştah, iş modeli değişikliğinde irrasyonel hareketlere sebep olabiliyor. Burada düşülen en büyük tuzak, performansı eski metotlarla ölçmeye devam etmek. Çünkü artık yaratılan değeri salt finansal veriler ile ölçüp yorumlamak yeterli olamıyor. Doğru ölçmediğimiz bir şey hakkında doğru karar almak da çok olası değil. Yatırımcı ilişkileri ekseninde bakarsak, iş modeli dolayısıyla değer yaratma yöntemi değiştikçe; şirketlerin değeri nasıl ölçtükleri, yönettikleri ve de bunu kurumun dışında nasıl anlattıkları da değişiyor. Bu özellikle dijital eşiğin ötesine geçen firmalarda karşımıza çıkıyor. Büyük veri ile beslenen bambaşka performans göstergeleri, yepyeni bir dil devreye giriyor. Evet… Zaman Network Yaratıcılarının zamanı. Tüm çabaları farklı bir bilgi üretmek ve menfaat sahiplerini bu bilgi ağının birer parçası haline getirmek. Minimum sermaye ile yenilikçiliğe dayalı maksimum getiriyi başkalarının ilişkileri, fonları ve bilgisini devreye sokarak yaratma sanatını icra etmek... Peki sizin iş modeliniz hangisi? us to be successful may sometimes confront us as obstacles. I believe that our nurture and genera- tion have an important role in this regard. Generations changed as follows: For example, the “Baby Boomers” generation grew with the legacy of the industrial revolution adopted the “Asset Creator” business model naturally. We can even make this presump- tion for a large part of Generation X. The most interesting characteristics of Generation X are that they experienced the four different business models. Today, the importance of Baby Boomers in business life is decreasing. Generation Y has just entered the game. Generation Z is still sitting at school desks. As the age of management and entrepreneurship falls day by day, Generation X mainly leads the world today. In particular, young managers lean towards the “Network Managers” business model. They focus on building up social and commercial networks en- couraging the creation, production, management and gaining of customers, suppliers, subcontrac- tors and partners as a whole. The belief creating the value determines the business model to be selected by generations. Sometimes, the picture becomes more complicated. In family businesses, the first generation, whose appetite for physical assets is high, the second generation, who uses service and technology together, and that third generation, who strengthens the technological transformation with digitalization work together. After all, the sources are not limitless. Capital should be canalized wherever value is created. However, these decisions are not taken as easily as they are written here. Although cultural and technological transformations have taken place intensely during the recent period, ordinary behavior trends or high appetite for transforma- tion on the axis of risk and return can result in irrational movements in business model changes. The biggest trap here is to continue measur- ing the performance using old methods. This is because it is not enough to measure and interpret created value with financial data only. It is not possible to make the right decision regarding something that we could not manage to measure accurately. If we look from the point of view of investor relations, as the value creation method changes due to the business model, the method that the companies follow when measuring and managing the value and introducing this outside the company changes. We see this situation especially in companies exceeding the digital threshold. Different performance indicators fed with big data and a brand new language are in place. Yes... The age of the Network Creators has begun. All their efforts go towards generating different information and making stakehold- ers a part of this information network; to make maximum return based on minimum capital and innovativeness using the relations, funds and information of others... So what is your business model? AFTER ALL, THE SOURCES ARE NOT LIMITLESS. CAPITAL SHOULD BE CANALIZED WHEREVER VALUE IS CREATED. SONUÇTA KAYNAKLAR SINIRSIZ DEĞİL. DEĞER NEREDE YARATILACAK İSE, SERMAYE DE ORAYA KANALİZE OLMALI.
  • 22. 20 DELOITTE ANALİZ / DELOITTE ANALYSIS NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE2015 2014YILINDAELEKTRİKPİYASASIGÖRÜNÜMÜVEHİDROLOJİKANALİZİ ELECTRICITYINDUSTRYOUTLOOKIN2014ANDITSHYDROLOGICALANALYSIS ***2014yılındasututmaeğiliminedeniylehidrolojiküretimdedüşüş;doğalgazvekömürsantrallerininüretimlerindeartışgörülüyor. 2014YILINDA ELEKTRİĞEOLAN TALEPARTTI DeloitteTürkiyetarafından yapılan"2014Elektrik veDoğalGazPiyasası GörünümüveHidrolojik Analizi"ndeTürkiye'de geçtiğimizyılelektriktalebi veüretimiarttı. ELECTRICITYDEMAND INCREASEDIN2014 Accordingtothe2014 ElectricityandNaturalGas IndustryOutlookandIts HydrologicalAnalysis� conductedbyDeloitte Turkey,electricitydemand andproductionincreased lastyear. ELEKTRİKTALEBİ 246,36TWh= 2013yılındakielektriktekikümülatiftalep 255,54TWh= 2014yıılındaelektriktekikümülatiftalep %4,8= 2014yılındatoplamelektriktalebindegörülenartış %1,4= 2014yılındaelektriküretimindegörülenartış ELECTRICITYDEMAND 246.36TWh= Cumulativeelectricitydemandin2013 255.54TWh= Cumulativeelectricitydemandin2014 4,8%= Rateofincreaseintotalelectricitydemandin2014 1,4%= Rateofincreaseinelectricityproductionin2014 PİYASATAKASFİYATI(PTF) 150,09TL/MWh= 2013yılındakiPTFortalaması 163,99TL/MWh= 2014yılındakiPTFortalaması %9,26= 2014yılıPTFortalamasındakiartış MARKETCLEARINGPRICE(MCP) TRY150.09/MWh= AverageMCPin2013 TRY163.99/MWh= AverageMCPin2014 9.26%= RateofincreaseinaverageMCPin2014 2013YILINDAKAYNAK BAZINDAÜRETİM 2.471GWh= FuelOilüretimi 63.054GWh= Kömürüretimi 105.116GWh= Doğalgazüretimi 1.364GWh= Jeotermalüretimi 59.420GWh= Hidrolojiktoplam 7.558GWh= Rüzgârüretimi SOURCEBASED PRODUCTIONIN2013 2,471GWh= FuelOilproduction 63,054GWh= Coalproduction 105,116GWh= Naturalgasproduction 1,364GWh= Geothermalproduction 59,420GWh= Hydrologicalsum 7,558GWh= Windproduction SOURCEBASED PRODUCTIONIN2014 4,424GWh= FuelOilproduction 73,051GWh= Coalproduction 121,844GWh= Naturalgasproduction 2.252GWh= Geothermalproduction 40,402GWh= Hydrologicalsum 8,367GWh= Windproduction 2014YILINDAKAYNAK BAZINDAÜRETİM 4.424GWh= FuelOilüretimi 73.051GWh= Kömürüretimi 121.844GWh= Doğalgazüretimi 2.252GWh= Jeotermalüretimi 40.402GWh= Hidrolojiktoplam 8.367GWh= Rüzgârüretimi
  • 23. STRATEGY 21 NATURALGASINDUSTRYOUTLOOKIN 2014ANDITSHYDROLOGICALANALYSIS 2014YILINDA DOĞALGAZPİYASASIGÖRÜNÜMÜVEHİDROLOJİKANALİZİ ****2014yılındatalepartışınıntemelolaraksanayiveelektriküretimisektöründengeldiğigörülüyor. ****Itcanbeseenthattheincreaseindemandin2014mainlyresultedfromtheindustrialandenergyproductionindustry. 2014YILINDADOĞALGAZTALEBİ %8,7= Doğalgaztalebindegörülenartış 49,9bcm= Yılbazındatoplamdoğalgaztalebi(bcm=milyarm3 ) NATURALGASDEMANDIN2014 8.7%= Rateofincreaseinnaturalgasdemand 49.9bcm= Totalannualnaturalgasdemand(bcm:billionm3 ) ENBÜYÜKDOĞALGAZTALEBİSANAYİVE ELEKTRİKÜRETİMİNDEN 2014yılındadoğalgaztalebinde,gazithalatıhacmindevedoğal gazsantrallerindenelektriküretimindeartışgörülürkenyıl toplamındahidrolojiküretim40.402GWh'aulaştı. THEHIGHESTNATURALGASDEMANDCAMEFROM INDUSTRIALANDELECTRICITYPRODUCTION Whilenaturalgasdemand,gasimportvolumeandelectricity productioninnaturalgaspowerplantsincreasedin2014,the annualhydrologicalproductionreached40,402GWhintotal. GAZİTHALATIHACMİ 45,269milyarm3 = 2013yılıgazithalatıhacmi 49,262milyarm3 = 2014yılıgazithalatıhacmi %8,8= Gazithalatındakiartış GASIMPORTVOLUME 45.269billionm3 = Gasimportvolumein2013 49.262billionm3 = Gasimportvolumein2014 8.8%= Rateofincreaseingasimport DOĞALGAZSANTRALLERİNDENELEKTRİKÜRETİMİ 105,116milyarkilovatsaat =2013yılındadoğalgazsantrallerindenelektriküretimi 121,844milyarkilovatsaat=2014yılındadoğalgazsantrallerindenelektriküretimi ELECTRICITYPRODUCTIONINNATURALGASPOWERPLANTS 105.116billionkWh=Electricityproductioninnaturalgaspowerplantsin2013 121.844billionkWh=Electricityproductioninnaturalgaspowerplantsin2014 2014YILIHİDROLOJİKÜRETİM(GWh) HYDROLOGICALPRODUCTIONIN2014(GWh) OCAK/JANUARY..................................3.510,0 ŞUBAT/FEBRUARY ..............................3.655,7 MART/MARCH.....................................3.811,6 NİSAN/APRIL.......................................3.876,9 MAYIS/MAY..........................................3.174,4 HAZİRAN/JUNE...................................3.509,9 TEMMUZ/JULY....................................4.044,1 AĞUSTOS/AUGUST .............................4.026,8 EYLÜL/SEPTEMBER............................2.965,4 EKİM/OCTOBER...................................2.778,6 KASIM/NOVEMBER.............................2.519,5 ARALIK/DECEMBER ............................2.528,8 40.402GWh= 2014yılındakitoplamhidrolojiküretim Totalhydrologicalproductionin2014
  • 24. 22 ANALİZ-SEKTÖR / ANALYSIS-SECTOR NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE 2015 T ürkiye son yıllarda birçok dev proje ile dünyanın gündemine girdi. Toplam değeri 260 milyar liraya ulaşan bu projelerin bir kısmı tamamlanarak devreye alındı, bir kısmı yapım aşamasında, bir kısmı da ihale edilmeyi bekliyor. Yüzyılların düşünü hayata geçiren Marmaray projesi bugün günde binlerce yolcu tarafından kullanılıyor. Türkiye’ye ulaşımda sınıf atlatan Yüksek Hızlı Tren projeleri peşpeşe devreye alınıyor. İstanbul’u sadece bölgenin de- ğil, Avrupa ve Ortadoğu’nun da en önemli hava ulaşım merkezi haline getirecek 3. Havalimanı, Boğaz’ın üçüncü gerdanlığı olacak 3. Boğaz Köprüsü, Avrasya Tüneli, İstanbul-İzmir Oto- yolu ve Kars-Bakü-Tiflis Demiryolu Hattı’nın yapım süreci devam ediyor. Bu dev projelere son olarak eklenen “Büyük İstanbul Tüneli” Projesi ise sadece İstanbul’da değil, bütün Türkiye’de ve dünyada büyük ilgi ve heyecanla karşılandı. Tüm bu projeleri taçlandıracak olan Kanal İstanbul Projesi’nde ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla çalışma- lara hız verildi ve ilgili tarafların katılımıyla çalışmalara başlandı. BÜYÜK İSTANBUL TÜNELİ Türkiye’nin mega projeleri listesine son eklenen ve halk arasında “Büyük İstanbul Tüneli” olarak anılan “3 Katlı İstanbul Metro ve Karayolu Boğaz Geçişi” Projesi, Söğütlü- çeşme-İncirli arasında inşa edilecek. Projenin 16,5 kilometresi 3 katlı tünel olacak. Tünelin T urkey has taken its place on the global agenda with several large-scale projects. Some of these projects, the total value of which is TRY 260 billion, have been completed and put in use; some are under construction and some are waiting to be tendered. The Marmaray project has actualized a hundred-year-old dream and is used by thousands of passengers each day. High Speed Train Projects, which promoted Turkey in transportation, have been put into use consecutively. The construction processes of the third airport, which will make İstanbul the transportation center of not only the region but also Europe and the Middle East, the Third Bosphorus Bridge which will be the third necklace across the Bosphorus; the Eurasia THEGIANTPROJECTS THATWILLLEADTHE WAYFORTURKEY Türkiye'nin önünü açacak, İstanbul'u dünya başkentine dönüştürecek mega projeler birbiri ardına hayata geçirilirken, yenileri listeye ekleniyor. Yüzyılların rüyası Marmaray hayata geçti. Üçüncü Köprü, Üçüncü Havalimanı, Avrasya Tüneli hızla ilerliyor. Son mega proje "Büyük İstanbul Tüneli" ise Türkiye'nin gururu olacak. For every mega project completed that paves the way for İstanbul to become a world metropolis, a new one is added to the list. The hundred-year dream that is Marmaray has come to life...The Third Bridge, the Third Airport, and the Eurasia Tunnel are progressing swiftly. The last mega project "The Big İstanbul Tunnel" will be the pride of Turkey. TÜRKİYE'Yİ ŞAHLANDIRACAK DEVPROJELER Türkiye'deki dev projelerin bir kısmı yapım aşamasında bulunuyor. Some of the giant projects are under construction.
  • 25. STRATEGY 23 6,5 kilometresi Küçüksu-Gayrettepe arasında Boğaz’ın altından geçecek. Mevcut güzergah, 6 alternatif arasından en optimum olarak belirlendi. Büyük İstanbul Tüneli Projesi, Avrupa Yakası’nda Beşiktaş, Şişli, Kağıthane, Beyoğlu, Eyüp, Fatih, Zeytinburnu, Bakırköy ve Güngören; Anadolu Yakası’nda ise Üsküdar, Ümraniye ve Kadıköy ilçelerinden geçecek. 2 karayolu ve 1 raylı sistemi barındıran proje, Söğütlüçeşme-Altunizade-Gayrettepe-Sütlüce- Cevizlibağ-İncirli güzergâhı boyunca yaklaşık 31,5 kilometre uzunluğa sahip olacak. Projenin tamamlanmasıyla Hasdal-Ümraniye arası seyahat süresi 14 dakikaya inecek. İncirli-Sö- ğütlüçeşme arası da 40 dakikada geçilecek. 3 köprüyü ve 9 metro ağını birbirine bağlayan proje, 5 yıl içinde hizmete girecek. AVRASYA TÜNELİ Temeli 26 Şubat 2011 tarihinde atılan Avrasya Tüneli Projesi (İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi Projesi), Asya ve Avrupa yakalarını, deniz tabanının altından geçen bir karayolu tüneli ile birbirine bağlayacak. İstanbul’da araç trafiğinin yoğun olduğu Kazlıçeşme-Göztepe hattında hizmet verecek olan Avrasya Tüneli, toplam 14,6 kilometrelik bir güzergâhı kapsıyor. Can- kurtaran sahili ile Haydarpaşa arasında inşa edilecek projenin tamamlanmasıyla Kazlıçeşme ile Göztepe arasında halen 100 dakikaya varan seyahat süresinin 15 dakikaya kadar indirilmesi hedefleniyor. İstanbul Boğazı’nda alternatif ve hızlı bir karayolu geçişi sağlamak amacıyla, Marmaray’ın 1,8 kilometre kadar güneyinde inşa edilen proje, mevcut iki köprünün trafik yüklerini paylaşarak İstanbul’a daha dengeli ve hızlı bir şehir içi ulaşımı kazandıracak. 2016 yılı sonunda tamamlanması hedeflenen Avrasya Tüneli’ni günde 130 bin araç kullanabilecek. MARMARAY İstanbul’un Avrupa ve Asya yakalarındaki demiryolu hatlarını İstanbul Boğazı altın- dan geçen bir tüp tünelle birleştiren 76 km uzunluğundaki Marmaray’ın ilk kez Padişah II. Abdülhamid döneminde tasarlandığı biliniyor. Proje aşaması 1998 yılında biten Marmaray’ın inşasına 2004 yılında başlandı ancak, Boğaz geçişinin Avrupa tarafından karaya çıktığı yerde bulunan, Bizans İmparatorluğu dönemi- ne ait arkeolojik kalıntılar ve Üsküdar, Sirkeci ve Yenikapı bölgelerindeki yapılan arkeolojik çalışmalar, çalışmaların yaklaşık 4 sene gecik- mesine neden oldu. Marmaray’ın Ayrılıkçeşme ve Kazlıçeşme arasındaki 14 km’lik bölümü 29 Ekim 2013 tarihinde hizmete açıldı. Açılığından itibaren ilk yıl günlük ortalama 136 bin kişi taşıyan Marmaray’ın Gebze-Halkalı bölümü- Tunnel, the İstanbul-İzmir Highway, Kars- Baku-Tbilisi Railway are in progress. “The Big İstanbul Tunnel” project has been added to these giant projects and is welcomed warmly and with great excitement not only in İstanbul but also in Turkey and in the world. President Recep Tayyip Erdoğan instructed that work on the Kanal İstanbul Project which will crown all these projects be accelerated and work has begun with the participation of respective parties. THE BIG İSTANBUL TUNNEL The “Three-storey İstanbul Metro and Highway Bosphorus Passage” Project is called “The Big İstanbul Tunnel” is the latest in a line of mega projects in Turkey to be added to the list. It will be constructed between Söğütlüçeşme and İncirli. A 3-storey tunnel will cover the 16.5 km of the project. The 6.5 km of the tunnel will pass under the Bosphorus between Küçüksu and Gayrettepe, and this route was considered the optimum from six options. The Big İstanbul Tunnel Project will pass through the areas of Beşiktaş, Şişli, Kağıthane, Beyoğlu, Eyüp, Fatih, Zeytinburnu, Bakırköy and Güngören on the European side; and the areas of Üsküdar, Ümraniye and Kadıköy on the Asian side. The project will include 2 highways and 1 railway and the length of the Söğütlüçeşme- Altunizade-Gayrettepe-Sütlüce-Cevizlibağ- İncirli route will be 31.5 km in total. With the completion of the project, travel time between Hasdal and Ümraniye will be reduced to 14 minutes. Travel time between İncirli and Söğütlüçeşme will be 40 minutes. The project will connect 3 bridges and 9 metro networks and will be put into service within 5 years. EURASIA TUNNEL The Eurasia Tunnel (İstanbul Strait Road Tube Crossing Project) the foundation of which was laid on February 26, 2011, will connect the Asian and European sides with a highway tunnel passing under the seabed. The Eurasia Tunnel will be put into service at the Kazlıçeşme-Göztepe line and cover a total of 14.6 km. With the completion of the project, which will be constructed between Cankurtaran coast and Haydarpaşa, travel time between Kazlıçeşme and Göztepe is expected to decrease up to 15 minutes from 100 minutes. In order to provide alternative and fast highway passage on the İstanbul Strait, the project being constructed at 1.8 km south of Marmaray will provide a more balanced and fast inner-city transportation BİN/THOUSAND AVRASYATÜNELİ'Nİ KULLLANACAKGÜNLÜKARAÇ SAYISI NUMBEROFVEHICLES USINGTHEEURASIATUNNNEL 130 MİLYARDOLAR/ BILLIONDOLLAR İZMİTKÖRFEZGEÇİŞ KÖPRÜSÜ YATIRIMMİKTARI COSTOFTHEINVESTMENT OFİZMİTBAYSUSPENSION BRIDGE 1.1
  • 26. 24 ANALİZ-SEKTÖR / ANALYSIS-SECTOR NİSAN-HAZİRAN / APRIL-JUNE 2015 nün devreye girmesiyle günlük bir milyon yolcu hedefine ulaşılması bekleniyor. 3’ü yeraltında olmak üzere toplam 5 istasyondan oluşan Marmaray’ın ikinci etabı olan Halkalı-Kazlıçeş- me ve Ayrılıkçeşmesi-Gebze hatlarının yapım işi şimdilik askıya alınmış durumda. ÜÇÜNCÜ HAVALİMANI İstanbul’da Karadeniz’in Avrupa yakasındaki Yeniköy ile Akpınar köyleri arasındaki alana yapılacak olan yıllık 150 milyon yolcu kapasiteli havalimanının çalışmaları 7 Haziran 2014’te başladı. İlk etabının 29 Ekim 2017’de tamam- lanması öngörülen projenin tamamının ise 2018 yılında bitmesi planlanıyor. 120 bin kişiye iş kapısı açması hedeflenen 3. Havalimanı’nın ilk bölümünün 29 Ekim 2017’de açılması plan- lanıyor. 3. Havalimanı’nın ilk etapta 90 milyon olması öngörülen yıllık yolcu kapasitesi 3’üncü fazda 120 milyona, 4’üncü faz tamamlandığın- da ise 150 milyona çıkarak ABD’deki Atlanta Havalimanı’nı geride bırakarak dünyanın en büyük projesi haline gelecek. Proje tamamlan- dığında, inşaat için kesilenlerin yerine 5 milyon yeni ağaç dikilmiş olacak. Projenin bitmesiyle beraber Türkiye hava taşımacılığında, büyük bir yol kat etmiş olacak. 3. Havalimanının bit- mesiyle beraber bölgede büyük depolar, sosyal yaşam alanları, oteller yapılacak ve istihdam artacak. ÜÇÜNCÜ BOĞAZ KÖPRÜSÜ Yüksek mühendislik ve teknoloji ürünü olacak 3. Boğaz Köprüsü üzerinden 8 şeritli karayolu ve 2 şeritli tren yolu aynı seviyede geçecek. Gerek estetik gerekse teknik özellikleriyle dün- yanın sayılı köprüleri arasında yer alacak olan to İstanbul by sharing the traffic load of the current two bridges. A total of 130 thousand vehicles will be able to use the Eurasia Tunnel which is expected to be completed by the end of 2016. MARMARAY The 76 km long Marmaray, which connects the railway lines at Europe and Asia sites with a tube tunnel passing underneath the İstanbul Strait, was first designed during the reign of Sultan Adbülhamid II. The project phase of Marmaray was completed in 1998 and its construction began in 2004. However, archaeological remains from the Byzantium Empire that were found at the point where the Bosphorus passage reaches the shore on the European side and archaeological studies conducted in the Üsküdar, Sirkeci and Yenikapı areas caused the works to be delayed for around four years. The 14 km Marmaray section which lies between Ayrılıkçeşme and Kazlıçeşme was put into service on October 29, 2013. Marmaray transported 136 thousand passengers daily the first year since it was opened and it is expected that it will transport nearly one million passengers when the Gebze-Halkalı section is put into use. The Halkalı-Kazlıçeşme and Ayrılıkçeşmesi-Gebze lines, which constitute the second phase of Marmaray and which consist of 5 stations. 3 of which are underground, are temporarily suspended. THE THIRD AIRPORT On June 7, 2014, construction works began for the airport, which will be built between the villages of Yeniköy and Akpınar on the Black Sea coast and on the European side of İstanbul and which will have a capacity of 150 million passengers annually. The first step of the project is anticipated to be completed on October 29, 2017 and the full project is planned to be completed in 2018. The Third Airport is expected to provide employment for 120 thousand people and the first part of the airport is planned to be opened on October 29, 2017. The annual passenger capacity of the airport is predicted to be 90 million in the first phase which will increase to 120 million in the third phase, to 150 million in the fourth phase and the project will become the biggest project in the world, outpacing Atlanta Airport in the USA. When the project is completed, 5 million new trees will have been planted in return for the ones which were cut for the construction. With the end of the project, Turkey will have covered a great distance in terms of air TOPLAM DEĞERİ 260 MİLYAR LİRAYA ULAŞAN BU PROJELERİNBİRKISMI TAMAMLANARAK DEVREYE ALINDI, BİR KISMI YAPIM AŞAMASINDA, BİR KISMI DA İHALE EDİLMEYİ BEKLİYOR. SOMEOFTHESE PROJECTS,THE TOTALVALUEOF WHICHISTRY260 BILLION,HAVE BEENCOMPLETED ANDPUTINUSE; SOMEAREUNDER CONSTRUCTION ANDSOMEARE WAITINGTOBE TENDERED. 3. Boğaz Köprüsü. The Third Bosphorus Bridge.