5. ÖĞRENCIYI DERSIN HEDEFLERINDEN
HABERDAR ETME
Öğretmenin öğretime başlamadan önce öğrencilere
dersin içeriği hakkında genel bir bilgi verilmelidir.
Böylece öğrenci ne öğrenmesi gerektiği hakkında
güdülenmiş olur ve konu dışına çıkmaktan
kurtulur. Derste neyin öğrenilmesi gerektiği hakkında az
çok bilgi edinmiş olur ve ona göre kendini odaklar.
Böylece dersi kavram çatışmasına düşmeden daha kısa
zamanda öğrenir. Hedefin önceden duyulması, yönetim
mekanizmasını harekete geçirir ve beklentilerin
oluşmasına yardımcı olur. Öğrencinin derste ulaşacağı
hedefleri bilmesi bu hedeflere ulaşmak için hangi
yöntem ve teknikleri uygulayacağını kafasında tasarlar.
6. ÖN BILGILERIN HATIRLATILMASI
Öğretilen konuların kısa süreli bellekteki bilgilerin uzun
süreli belleğe anlamlı bir şekilde kodlanabilmesi için
önbilgilerle anlamlandırılması gerekir. Bunun için
öğrenciye bilgi verilmeden önce ön bilgilerin ortaya
çıkarılması sağlanmalıdır. Böylece öğrenci daha kolay
neden sonuç ilişkisi kurabilir. Öğretmen, öğrencilerin
daha önce kazanmış oldukları bilgileri soru sorarak,
açıklama yaptırarak, tartışarak ortaya çıkarabilir. Bu
yöntemle öğrenme daha hızlı ve kolay gerçekleşir.
7. UYARICI MATERYALIN SUNULMASI
Dersin içeriğini sunarken daha etkili ve daha verimli bir
öğretim sağlamak için stratejilerin kullanılması gerekir.
Öğrenciyi hedefe ulaştıracak materyaller doğru
seçilmelidir. Bu materyaller öğrenmeyi kolaylaştıracak
cinste olmalıdır.
Öğrenci böylelikle sunulan önbilgilerle karşılaştırır,
anlamlandırır ve uzun süreli belleğe kodlamaya çalışır.
Materyalin düzenlenmesinde öğrenci grubunun gelişim
özellikleri ve sınıf düzeyleri çok etkili bir rol oynar. “sınıf
düzeyi” denilen kavram uyarıcı durumlarının
düzenlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerden
biridir.
8. Öğrenciye yol gösterme öğrenme açısından oldukça önemlidir.
Öğrenme ortamında öğrencilerin yanlış davranışlar kazanmaması ve
başarılı olmalarının sağlanması için onlara rehberlik edilmesi
gerekir.
Bunun için öğrenciye neyi nerede ne zaman ne şekilde yapılacağı
nasıl kodlama yapılması gerektiği yeni bilgilerin hangi ön
öğrenmelere birleştirileceği konularında ipuçları verilmelidir.
En iyi yol gösterme stratejisi, her adımda biraz yardım vererek
ilerlemedir. Bu suretle, her öğrenci ihtiyacı kadar destek alma
imkanına sahip olur. Hızlı öğrenene bir tek, yavaş öğrenene ise
birkaç örnek yeterli olabilir. Öğrenciye ipuçları verilerek öğrencinin
bilgiyi kendisinin bulması sağlanmalıdır. Böylece öğrenme kalıcı
olacaktır.
ÖĞRENCIYE YOL GÖSTERME
9. DAVRANIŞI ORTAYA ÇIKARMA
Öğrenciye yeni davranışlar öğretildikten sonra bu
davranışın ne derece kazandıklarının yoklanması
gerekmektedir. Öğrenciye yazılı sözlü sorular sorarak
davranışı test edilmelidir. Konuyu kavradığı hissedilen
öğrenciye yap, çiz, söyle gibi ifadelerle öğrendiği
davranışa dönüştürülmesi istenir. Böylece öğrencinin
kendisini de görmesi sağlanmış olur.Öğrencilerde
kazandırılmak istenen davranış gözlenmese öğretim
ortamı zenginleştirilmeli öğrenciye yeni ipuçları
verilmelidir.
10. DÖNÜT-DÜZELTME VERME
Bu aşamada öğrencinin kazanması gereken davranış ne ise onu
yapması beklenir. Öğrenci gösterdiği davranışın doğruluğu
hakkında bilgi almak ister. Öğrenci gösterdiği davranışın doğru
olduğunu öğrenirse davranışı pekiştirir ve öğrenmeye karşı güdüsü
artar. Davranışın yanlış olduğunu öğrenirse hatasını düzeltir ve o
davranışı bir daha tekrarlamamaya özen gösterir. Öğrencinin
kazanması gereken davranış ne ise onu yapması beklenir.
Örneğin " 250 kg. kivi 500 TL. ise bir kg. kivi ne kadardır ?” diye bir
soru sorulduğunda; verilecek cevapla hem kesirlerle ilgili bilgi
(davranışlar) hem de kilogramın alt birimleri ile ilgili bilgi ortaya
çıkarılmış olur. Geribildirim verilmesinde standart yoktur.
Geribildirim baş sallama, mimik hareketleri, gülümseme, kabul
anlamında söz söyleme gibi değişik şekillerde verilebilir.
11. DEĞERLENDIRME
Öğrenmenin sonunda her bir öğrencinin istendik
davranışı ne derecede kazandığının belirlenmesi
gerekir. Öğretimsel olayların verimliliğini
değerlendirmek için beklenen hedeflerin gerçekleşip
gerçekleşmediği sınanmalıdır.
Yapılan değerlendirmeler sonucunda öğrenmenin ne
derece gerçekleştiği gözlenir ve öğrenciler sonuçlar
hakkında bilgi verilerek gerekirse tamamlama eğitimi
yapılır. Değerlendirme öğrencilerin düşünme, anlama,
sorgulama, ilişki kurma, analiz-sentez yapma be-
cerilerini geliştirme düzeyini ölçmek için yapılmaktadır.
Değerlendirme sonunda öğrenciler arasında
karşılaştırma yapılmamalıdır.
12. ÖĞRENILENLERIN KALICILIĞININ VE
TRANSFERININ SAĞLANMASI
Bir konuda uzmanlığı geliştirmek için yeni bilgilerin
başka alanlara da uygulanması gerekir. Öğrenmenin ilk
oluşumundan hemen sonra, öğrenciye öğrenmeyi
güçleştirici nitelikte alıştırma, örneklendirme, proje vb.
ödevler verilmelidir. Öğrenilen davranışların aralıklı
olarak tekrar edilmesi kalıcılığı büyük oranda etkiler.
Öğrenilenlerin başka alanlara geçişini sağlamak için
öğrenilenlerin yeni durumlarda kullanılması,
öğrencilerin problemlerle karşı karşıya bırakılması
yararlı olur.
13. SONUÇ
Gagne’ye göre öğretim basitten karmaşığa doğru aşamalı bir
sırada yapılmalıdır. Burada önemli olan öğretim sonunda
ulaşılması gereken hedefi belirlemek ve öğretim etkinliklerini ona
göre düzenlemektir. Bu görüşe göre en sonunda ulaşılması istenen
amacı en başa ve ona ulaşmak için diğer alt amaçları hiyerarşik bir
şekilde basitten karmaşığa doğru sıralamak en önemli noktadır.
Gagne’ye göre okul öğrenmelerinde en çok kullanılan öğrenme
türleri ayırt ederek
öğrenme, kavram öğrenme, kural öğrenme ve problem çözmedir.
Öğretmenler ders içi etkinliklerini planlarken önce konu ile ilgili
temel amacı belirlemeli, konuyu alt amaçlara ayırmalı ve
öğrencilerin bu sekizli hiyerarşideki yerini belirleyerek öğretimi
buna göre planlamalıdır.
14. Gagne’ye göre öğretimin amacı, öğrencilerin problem
çözme becerilerinin üst seviyeye çıkartılmasıdır.
Gagne’ye göre öğrenme, dışsal uyaranların bilişsel
süreçlerle yapılandırılmasına bağlı bir işlemdir.
Öğrenme, öğretim materyali, pekiştirme, tekrar gibi iç
faktörlerin etkileşimine bağlıdır. Ancak bilişsel stratejiler
içinde bireyin duygusal özelliklerini tanımlayan ilgi, beklenti,
tutum ve değerlerde önemli bir etkendir.
Bundan dolayı Gagne’nin yaklaşımı bilişsel öğrenme
kuramlarının kendine özgü bir değerlendirmesi olarak ele
alınabilir.