3. ROGERS DEĞİŞİM YAYILIM KURAMI
Bu kuram, yeni fikirlerin, yaşam tarzlarının ve teknolojilerin nasıl
yayıldığını açıklamaya çalışan bir kuramdır.
Kuram belli bir zaman serisi üzerinden insanları yenilikler ile kurduğu
ilişki içerisinde yenilikleri benimseme kriterine göre
sınıflandırmaktadır.
Rogers’a göre yeniliklerin yayılımını çözümlemek için 5 temel unsur:
intibak edenler, iletişim kanalı, zaman, toplumsal sistem’dir.
4.
5. Kuramı tanımlayan iki önemli kavram ise kuramsal temelleri Tarde ve
Simmel’e ait, homofil (homophily) ve heterofildir (heterophily). Rogers,
homofiliyi etkileşimde bulunan birey çiftlerinin inançlar, eğitim, sosyal
statü ve benzerleri gibi belirli niteliklerde benzerlik derecesi olarak
tanımlar. Homofil bireylerin birbirinden etkilenmeleri daha kolaydır, ama
yeniliklerin yayılımı için heterofil bir yapı gerekir.
6. Yeniliklerin yayılımı kuramı, bir yeniliğin yayılımındaki başarını, onun %
100 kabulüne bağlamaktadır. Grubu temsil eden dağılımda bir kısım,
yeniliği reddettiği zaman yayılma başarısız sayılmaktadır. Çoğu zaman
yeni fikirler, teknolojiler ve uygulamalar eskisi ile bir yer değiştirme
ilişkisine girmez, bunun yerine bir eklemlenme ilişkisi yaşarlar.
Yeniliklerin yayılımı kuramı genellikle sağlık ve tarım planlanması gibi
kamu politikalarının uygulama faydaları ile temellenir. Kuram, görünmez
maliyetler ve istenmeyen sonuçları hesaba katmamaktadır. Diğer
taraftan amaçlanan kamusal fayda bireylerin değişimden olumsuz
etkilerini tali kılmaktadır. Kuram, yeniliğin her zaman iyi olduğu gibi bir
yanlılığı taşımaktadır.
7. PAİVİO İKİLİ KODLAM KURAMI
• Allan Paivio (1971) tarafından geliştirilen İkili Kodlama Kuramı,
birbirinde yapısal ve işlevsel yönden farklı iki bilişsel alt-sistemle
ilgilidir. İmgelem sistemi sözel olmayan nesnelerin, sözel sistem ise
dile ilişkin olguların bellekte temsili ve işlenilmesi ile ilgilenirler. Paivio
öğrenmede somut kelimelerin hem sözel hem de imgelem sisteminde
temsil edilebilmesi olasılıkları nedeniyle, soyut kelimelere kıyasla
daha avantajlı durumda olduklarını savunmuştur.
8. Sözlü içerik, görsel içerik ile birlikte sunulduğunda öğrenme daha etkili
ve verimli duruma gelmektedir. İkili Kodlama Kuramı'ndan yararlanarak,
Mayer'in geliştirdiği Çok Ortamlı Öğrenmede Bilişsel Model, üç önemli
bilişsel süreci tanımlamaktadır: Bilgileri seçme, düzenleme ve
bütünleştirme. Modelin rehberlik ettiği bir dizi araştırma sonunda,
Mayer, öğrenmeyi destekleyecek önemli ilkeler önermiştir.
Bilişsel haritalama, mantık problemleri, metni anlama, ders çalışma
becerilerini geliştirme, dil öğrenmede bellek destekleyicileri çalışmaları
da ayrıca ikili kodlama kuramı desteklemektedir.
9. Kuramın İlkeleri
Çoklu Temsil İlkesi: Bir ifadeyi hem sözcüklerle hem de resimlerle
açıklamak yalnızca sözcüklerle açıklamaktan iyidir.
Özlülük/Tutarlılık İlkesi: Konu dışı sözcükler, resimler, sesler dahil
edilmediğinde öğrenci daha iyi öğrenmektedir. Çoklu ortam sunuları
açık ve özlü olmalıdır. İlgiyi artırmak veya benzeri amaçlarla, konu ile
ilgili olmayan eklemeler öğrencilerin öğrenmelerini olumsuz yönde
etkilemektedir.
Kanal İlkesi: Canlandırmanın sözlü anlatımla desteklendiği durumlar,
canlandırmanın yazılı metinle desteklendiği durumlardan daha
etkilidir.
Aşırılık İlkesi: Canlandırmanın sadece sözlü anlatımla desteklendiği
durumlar, canlandırmanın aynı anda, sözlü anlatım ve yazılı metinle
desteklendiği durumlardan daha etkilidir.
Kuramın İlkeleri
10. Birliktelik İlkesi: Bu ilke uzaysal birliktelik ilkesi ve zamansal birliktelik
ilkesi olarak ikiye ayrılmıştır.
1. Uzaysal/konumsal birliktelik ilkesi, birbiriyle ilgili veya birbirine karşılık
gelen sözcük ve resimlerin ekranda veya sayfada yakın sunulduğunda
öğrenmenin daha etkili olacağına işaret eder.
2. Zamansal birliktelik ilkesi ise, birbiriyle ilgili veya birbirine karşılık
gelen sözcük ve resimlerin ardışık olarak değil, eşzamanlı olarak
sunulduğunda öğrenmenin olumlu olarak etkileneceğine işaret
etmektedir.
Bireysel Farklılıklar İlkesi: Yukarıda sözü edilen ilkeler, konuyu daha az
bilenler ve uzaysal yetenekleri daha yüksek olanlar için daha önemli
gözükmektedir.
11. BİLGİYİ İŞLEME KURAMI
Bilgiyi işleme kuramı anlamalı sözel öğrenmede içsel, bilişsel süreçleri
anlamaya ve tanımlamaya odaklaşmıştır.
Bu kuram iki temel öge üzerinde durur. Bunları duyusal kayıt, kısa
süreli bellek ve uzun süreli belleği içeren yapılar ve kodlama,
tekrarlama, geri getirme gibi bilişsel süreçlerdir.
Çevre bilgi işleme sisteminde girdi kaynağıdır. Görme, işitme,
koklama, tatma ve hissetme gibi alıcılar duyusal sistemlerdir. Bunlar,
çevre ve organizma arasında fiziksel işbirliği sağlarlar. Bilgi alıcılardan
duyusal kayıda girer, uyarıcı kısa bir an için depolanır. Duyusal
kayıttan dikkat ve algı süreçleri ile alınan bilgi kısa süreli belleğe geçer.
12. GAGNE 9 ADIM KURAMI
Gagne 1960’lı yıllarda yeni davranışçı akımın temsilcilerinden biri
olarak kabul edilmekle birlikte, sonraki yıllarda bilgiyi işleme
kuramcılarının öncülerinden biri olmuş, davranışçı yaklaşımın ilkeleri
ile bilgi işlem süreci yaklaşımının ilkelerini birleştirmiştir.
13. Modele göre öğretimin düzenlenmesinde sırasıyla şu adımlar atılmalıdır:
1- Dikkati çekme
2- Öğrenciyi dersin hedeflerinden haberdar etme
3- Ön bilgilerin hatırlatılması
4- Uyarıcı materyalin sunulması
5- Öğrenciye yol gösterme(rehberlik etme)
6- Davranışı ortaya çıkarma
7- Dönüt-Düzeltme verme
8- Değerlendirme
9- Öğrenilenlerin kalıcılığının ve transferinin sağlanması
14. YAPILANDIRMACI (OLUŞTURMACI) KURAMI
Bu kurama göre, öğrenme, öğrencilerin somut yaşantıları sonucunda
anlamda meydana gelen değişimdir. Bilgi, öğrenen tarafından
yapılandırılır (öznelleştirilir). Birey gerçek durumlarla karşılaşarak
problem senaryoları üzerinde çalışarak aktif olarak bilgiyi üretir ve
kullanır. Bilgi özneldir ve öğrenenin somut yaşantıları ile oluşturulur.
Yapılandırmacı öğretimde bireylerden eski bilgilerini harekete
geçirmesi beklenir. Bundan sonra öğrenenden bilgiyi kendi
şemalarına göre kazanması, kazanılan bilgiyi anlamlandırması,
anlamlandırdığı bilgiyi uygulaması ve bütün bunların farkında olması
beklenir.
15. YAPILANDIRMACI KURAMIN İLKELERİ
Yaşam sürekli değişmektedir. Bu nedenle bilgi de sürekli olarak
kendini yapılandırmak zorundadır. Değişen bir gerçekte, mutlak ve
değişmez bir doğru olamaz.
Bilgi hazır olarak alınmaz, bizzat bireyin kendisi tarafından oluşturulur,
yapılandırılır.
Öğrencileri, ilgi uyandıran problemlerle konuya yöneltmek, yani
öğrencilerin dikkatlerini o konuya çekecek problemleri gündeme
getirmek gerekir.
Her insan bir diğerinden farklıdır ve yaşamı farklı değerlendirir. Bu
nedenle herkes için geçerli tek bir öğrenme yolu yoktur.
Öğrenmelerin değerlendirilmesini öğretim süreci bağlamında ele
almak.
16. KAYNAKÇA
Demirel, Ö. (2002). Kuramdan Uygulamaya Eğitimde Program
Geliştirme. Ankara: Pegem Yayıncılık.
Erden, M., Akman, Y. (1997). Eğitim Psikolojisi, 4.baskı, Ankara:
Arkadaş Yayıncılık.
ÖĞRENME VE ÖĞRETMEDE A. PAIVO’NUN İKİLİ KODLAMA KURAMI
(Habibe ALDAĞ)
https://www.kariyermemur.com/ikili-kodlama-kurami-ne-demektir-
h8828.html
Everett Rogers’ın Yeniliklerin Yayılması Kuramı (Cem Yaşın & Can
Cengiz)
Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi Yaz 2006, Sayı 47, ss: 367-392