TÜRKİYE’DE ‘’VERGİ HUKUKU’’ ANLAYIŞI: TESPİT VE ELEŞTİRİLER
VERGİ AYRIMCILIĞININ NEDENLERİ, ETKİLERİ VE SONUÇLARI
1. Cover
VERGİ AYRIMCILIĞININ NEDENLERİ,
ETKİLERİ VE SONUÇLARI.
Bu sunum aşağıdaki kaynaktan hazırlanarak hazırlanmıştır.
Coşkun Can Aktan, Mali Ayrımcılık: Ankara: Seçkin Yayınları, 2019.
Sunumu Hazırlayan: Onur Furkan Bayram
Prof. Dr. Coşkun Can AKTAN
3. Cover
Kamu maliyesinde ayrımcı uygulamaların gerekçeleri nelerdir?
Hükümetler neden mali ayrımcılığa (vergi ayrımcılığına)
başvurmaktadırlar?
-Öncelikle her devletin “Gelir maksimizasyonu” (revenue maksimizasyon) peşinde koşan bir
Leviathan (giderek büyüyen ve genişleyen bir devlet) olduğunu göz önüne alarak başlayalım. Bu
devletlerin temel hedefi en kolay yoldan en fazla miktarda vergi toplamaktır.
4. VERGİ AYRIMCILIĞININ BAŞLICA
NEDENLERİ
1 2
3 4
Hükümetler ırkçılık, yabancı düşmanlığı
vs. ayrımcılık politikalarını benimseyerek
vergi ayrımcılığına başvurabilirler.
❑ Pozitif vergi ayrımcılığı
❑ Negatif vergi ayrımcılığı vs.
Hükümetler sağlığa zararlı gıdalardan ve
bağımlılık yapan kötü alışkanlıklardan
vatandaşlarını korumak gayesiyle vergiler
getirebilirler.
❑ Günah vergileri
❑ Tütün vergisi
❑ Obezite vergisi vs.
Devlet özellikle «selektif vergileme» yoluyla
tercihleri vergilendirerek gelir sağlama
yoluna gidebilir.
❑ Satış vergileri
❑ Özel tüketim vergileri
❑ Kdv vs.
Hükümetler iktisat politikası amaçlarını
gerçekleştirmeye yönelik muhtelif pozitif
vergi ayrımcılığı (vergi kolaylıkları) ve
negatif vergi ayrımcılığı
(caydırma/cezalandırma) tedbirleri
alabilirler.
❑ Vergi harcamaları
❑ Caydırıcı ve cezalandırıcı vergi
politikası vs.
DEVLETE GELİR
SAĞLAMA
İKTİSAT POLİTİKASI
AMAÇLARINI
GERÇEKLEŞTİRME
KORUMA:
PATERNALİZM
IRKÇILIK/YABANCI
DÜŞMANLIĞI
5. Hükümetlerin en kolay para topladıkları yol ve yöntem olan “Selektif
vergileme”yi ifade eden özel tüketim vergileri özünde tercihleri
vergileyen bir vergi ayrımcılığıdır.
Burada hükümetler fiyatındaki değişmeler ne olursa olsun
tüketiminden kolayca vazgeçemeyeceğimiz malların üzerine daha
fazla vergi koyar.
Yani talebin fiyat esnekliği yüksek mallardan daha düşük, talebin fiyat
esnekliği düşük mallardan daha yüksek oranda vergi alma yolunu
seçerler.
01
6. Tarafsız vergileme yerine esnek-müdahaleci vergilemeyi benimseyen bir hükümet doğal olarak vergi
politikasını ekonomi politikası amaçlarını gerçekleştirmek amacıyla bir araç misali kullanabilir ve bu
uygulamalar pozitif ve/veya negatif vergi ayrımcılığı uygulamaları ile sonuçlanabilir.
Örneğin, düzeltici vergi politikasında (corrective tax policy) çevrenin ve doğal kaynakların korunmasına
yönelik önlemler alınır ve bunlar bazı kesimler için sosyal maliyetleri içselleştirm (Pigou vergileri); bazı
kesimler içinse vergi kolaylıkları/vergi avantajları şeklinde olabilir.
02
7. Hükümetler “Baba devlet” felsefesini yani paternalizmi
benimseyerek vatandaşlarının sağlığa zararlı mallar
tüketmelerini ya da kötü alışkanlıklardan kurtulmalarını
önlemeye çalışabilirler. Günah vergileri ve obezite vergisi bu
konuda birer örneklerdir.
Burada esasen hükümetler kişilerin tercihlerini vergilemeleri
söz konusudur ve sonuçta negatif vergi ayrımcılığı kapsamı
içerisindedirler.
03
8. 04
Vergi ayrımcılığı hükümetlerin benimsedikleri “Ayrımcılık” (diskriminasyon) politikasının
bir parçası olarak yürürlüğe konulabilir. Belirli bir kesime ya da gruba yönelik nefret
duygusu siyasi bir propagandaya ve sonrasında da bir hükümet politikasına dönüşebilir.
9. Cover
Hükümetler vergi ayrımcılığını genel olarak şu
yöntemleri kullanarak yapmaktadırlar:
Burada amaç “himaye/koruma”; “cezalandırma”, “tüketimi
azaltma” ve saire olabilir. “Pigou vergisi” olarak adlandırılan
vergi de esasen bir tür selektif vergi uygulamasıdır. Burada ise
amaç negatif dışsallıkların vergi yoluyla içselleştirilmesidir.
Selektif vergileme
01
Bu yöntemde hükümetler istisna, muafiyet, vergi indirimleri ve
saire uygulamalar yoluyla belirli kişi ve grupları, belirli meslek
gruplarını, belirli vergi konularını vergi dışında tutabilirler
ve/veya bunlara yönelik başka özel avantajlar veya kolaylıklar
sağlayabilirler.
Vergi harcamaları
02
Vergi tarifesi de esasen mahiyeti itibariyle vergi ayrımcılığının
ortaya çıkmasına imkan sağlar.
Artan oranlı vergilemede farklı gelir gruplarına uygulanan vergi
oranı giderek artma eğilimindedir ve mahiyeti itibariyle
“tarafsız” değildir ve vergi ayrımcılığı ortaya çıkarır.
Artan oranlı vergileme
03
10. VERGİ AYRIMCILIĞININ ETKİLERİ VE SONUÇLARI
Geleneksel kamu maliyesinde tarafsız vergileme yerine müdahaleci vergileme; genel
vergileme yerine selektif vergileme; genellik ilkesi yerine özellik ilkesi, düz oranlı vergiler yerine
artan oranlı vergileme benimsenir.
Geleneksel vergilemede genel vergiler yerine özel vergiler konulması doğası gereği bazı
malların tüketimini desteklerken diğerlerini cezalandırır. Aynı şekilde geleneksel maliye
anlayışında belirli kesimlere yönelik vergi harcamaları (vergi istisna ve muafiyetleri vs.) hem
vergi adaleti açısından hem de ekonomi politikası amaçlarını gerçekleştirme yönünden yararlı
görülür.
11. VERGİ AYRIMCILIĞININ ETKİLERİ VE SONUÇLARI
Geleneksel maliyenin savunduğu bu yaklaşımlar pek çok açıdan eleştirilebilir. Geleneksel
maliye vergi harcamaları ve başkaca şekillerde yapılan vergi müdahaleciliğinin “beklenmeyen
sonuçları”nı dikkate almamakta ve/veya görmezden gelmektedir. Vergi harcamalarının ya da
selektif vergileme uygulamalarının etkilerini ve sonuçlarını ele alırken fayda-maliyet analizinin
bir arada yapılması gerekir.
12. Obezite vergisinin ya da sigara üzerinde konulan bir
satış vergisinin (özel tüketim vergisinin) şekerli içecek
ve sigara tüketimini azaltma üzerinde olumlu etkileri
olabilir ve bunu tümüyle reddetmek elbette mümkün
değildir.
Ancak konuya daha geniş bir çerçeveden
bakıldığında günah vergilerinin ya da obezite
vergisinin uygulanmasının muhtelif görünür ve
görünmez maliyetleri olduğu kabul edilebilir.
ÖRNEK OLARAK:
13. Bazı selektif vergilerin başkaca “görünmez” ya da “hesaba katılmayan” maliyetleri söz konusudur.
İster devlete gelir sağlama, ister negatif dışsallıkları içselleştirme, ister paternalizm olsun sonuçta
selektif vergileme “keyfî vergileme”yi kaçınılmaz kılar.
A
Her verginin kaçınılmaz olarak operasyonel, işlem ve
refah maliyetleri söz konusudur.
B
Hükümetler vergi otoritesi üzerinde baskı kurarak
“özel tüketim vergisi”ne tabi mal ve hizmetlerin
seçiminde optimal karar alınmasını engelleyebilirler.
C
Çıkar ve baskı grupları da bürokrasi ve siyasal
iktidar üzerinde lobicilik faaliyetlerini genişletir ve
sonuçta rant kollama (rent seeking) adı verilen bir
politik maliyet ortaya çıkar.
D
Ağır, haksız ve keyfî vergileme rüşvet, yolsuzluk,
yasa dışılık vs. eğilimlerini arttırır
E
Kayıt dışı ekonomi ya da informel ekonominin
genişlemesine neden olur.
14. ÖZETLERSEK;
B C
D E
Selektif vergileme ve vergi harcamaları
yoluyla vergi ayrımcılığı yapmak pek çok
“beklenmeyen sonuçlar” ortaya çıkarır.
Yasa-dışı davranış, kayıt-dışı ekonomi,
sınır ticareti ve kaçakçılık, rant kollama,
rüşvet ve yolsuzluklar vs. bunların başında
gelir. Bunun dışında sağlığa zararlı gıdalar
ve sağlığa zararlı maddeler üzerine
konulan vergiler (günah vergileri, obezite
vergisi vs.) marka ve kalite ikamesi, self-
servis, merdiven altı üretim ve saire
sorunları gündeme getirir.
15. Sonuç olarak;
Günümüzde vergi harcamaları,
vergi ayrıcalıkları vs. uygulamalar ile
bu mali ayıp vergi sistemleri içinde
varlığını devam ettirmektedir.
Masum isimler altında belki de
“iyiniyetli” muhtelif uygulamalar
yapılırken “niyet edilmeyen sonuçlar”
göz ardı edilmektedir.
Vergi harcamaları, selektif
vergileme, tercihleri vergileme vs.
uygulamaların görünür maliyetleri
dışında görünmez maliyetleri
bulunmaktadır.
«Şunu söyleyelim ki, hangi yönü ve
boyutu ile olursa olsun ayrımcılık
insanlık tarihinin yaşanmış bir ayıbıdır.
Vahim olan, bu ayıbın 21. yüzyılda hala
devam ediyor olmasıdır.
Irkçılık, yabancı düşmanlığı,
göçmenlere yönelik ayrımcı
uygulamalar, belirli din ve inançlara
karşı nefret söylemi ve daha pek çok
ayrımcılık uygulamaları dünyanın dört
bir yanında varlığını sürdürmektedir.»
Kamu maliyesinde de “mali
ayrımcılık” bir “mali ayıp” olarak
bilinen ya da bilinmeyen tarihin
sayfalarında saklıdır.
16. Hiçbir iktidar meşruiyetini nereden alırsa alsın vergileme
gücünü ve yetkisini keyfî kullanamaz ve iktidar keyfî ve
takdiri kararlar alıp belirli kişilere, gruplara ve saire özel
imtiyazlar sağlayarak vergi ayrımcılığı yapamaz ve
yapmamalıdır.
Keyfî vergileme açık ifadeyle bir mali ayıptır. Vergi
avantajları belirli mükellef grupları, meslek grupları vs. için
“avanta”lar ortaya çıkarır. Sonuçta “rant kollama” faaliyetleri
ve harcamaları artar.
«Böylesine avanta kollama veya rant kollama faaliyetlerinin
yaygınlaştığı transfer toplumunda etik değerler tümüyle
yozlaşmaya mahkumdur.»