SlideShare une entreprise Scribd logo
1  sur  26
FATİH SULTAN MEHMET ‘İN ÖYKÜSÜ
30 Mart 1432 tarihinde dünyaya gelen ve 3 Mayıs 1481 yılında, genç bir
yaşta vefat eden II. Mehmed, yedinci Osmanlı padişahıydı. İstanbul’u
fethederek “Fatih” lakabını alan hükümdar, böylece Orta Çağ’ın sona ererek
Yeni Çağ’ın başlamasına sebep oldu. Bu “çağ açan hükümdar”ın elbette pek
çok sıra dışı hikâyesi de var. Yüzyıllardır dilden dile dolaşan bu hikâyeleri
merakla okuyacaksınız.
Hapisteki papazlar
Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’un fethinden sonra tüm
hükümlüleri serbest bırakır. Ancak bu hükümlüler arasında yer
alan iki papaz zindan çıkmak istemezler. Halka zulüm ve
işkence eden Bizans İmparatoru’na, adaletli olmasını tavsiye
ettikleri gerekçesiyle hapse atılan papazlar, bundan böyle
hapisten çıkmamaya yemin etmişlerdir.
Olaydan haberdar olan sultan, huzuruna çağırdığı papazların
ağzından kendi hikâyelerini dinler ve onlara şöyle der:
“Bir teklifim var: sizler İslam adaletinin uygulandığı bu
memleketi geziniz, Müslüman hâkimlerin ve halkımın
davalarını dinleyiniz. Eğer hayata küsmenize sebep olan
adaletsizliği burada da görürseniz gelip bana bildiriniz ve
önceden verdiğiniz kararınız doğrultusunda uzlete
çekilerek hâlâ küsmekte haklı olduğunuzu kanıtlayınız
Papazlar zaman kaybetmeden yola çıkarlar. İlk
durakları Bursa’dır. Orada şöyle bir olayla
karşılaşırlar:
Bir Müslüman’ın, “hiçbir kusuru yok” denilerek bir
Yahudi’den satın aldığı atın hasta olduğu ortaya
çıkar. Müslüman, sabah olur olmaz kadının yolunu
tutar. Ancak kadı henüz gelmemiştir. Bir süre
boyunca bekleyen Müslüman, kadının
gelmeyeceğini düşünerek atını alıp geri döner ve at
o gece ölür. Olayı sonradan öğrenen kadı, atın
sahibi Müslüman’ı çağırarak şöyle der:
“Eğer geldiğinizde ben makamımda bulunsaydım, atı
sahibine iade edip paranızı alırdım. Ancak zamanında
daireme gelmediğim için olayların bu şekilde gelişmesine
sebep oldum. O yüzden atın ölümünden doğan zararı ben
ödeyeceğim.” Bu olay karşısında hayrete düşen papazlar
buradan İznik’e geçerler. Bu şehirde ise şöyle bir mahkeme
ile karşılaşırlar:
Bir Müslüman’dan tarla satın alan başka bir
Müslüman ekin zamanı gelip de tarlasını
sürmeye başlayınca sabanına bir küp altın
takılır. Çiftçi altınların hepsini alarak tarlanın
ilk sahibine giderek küpü vermek ister. Ona
“Ben senden tarlanın altını değil, üstünü
satın aldım. Eğer tarlanın içinde bu kadar
altın olduğunu bilseydin bana bu fiyata
satmazdın. Al şu altınlarını” der.
Tarlanın ilk sahibi ise, tarlayı kendisine taşı ve
toprağıyla beraber sattığını söyleyerek altınları
kabul edemeyeceğini söyler. Anlaşmaya
varamadıkları için iki Müslüman soluğu kadının
huzurunda alırlar. Kadı, adamlara çocukları olup
olmadığını sorar. Birinin erkek diğerinin ise kız
çocuğu vardır. Kadı, bu iki çocuğu nikâhlayarak
altını da çeyiz olarak onlara vermeye hüküm
verir. Bu iki olaya tanık olduktan sonra papazlar
İstanbul’a gelerek Fatih Sultan Mehmed’in
huzuruna çıkarlar ve şöyle derler:
“Bizler artık inandık ki bu kadar adalet
ve birbirinin hakkına saygı ancak İslam
dininde vardır. Bu dinin insanları başka
dinden olanlara bile kötülük
yapamazlar. Bu yüzden biz zindana
dönme kararımızdan vazgeçtik, sizin
idarenizde hiç kimsenin zulme
uğramayacağına inandık.
“Bu halkla ben dünyayı bile fethederim”
Henüz 21 yaşında olan ve İstanbul’u fethetmeye
karar veren Fatih Sultan Mehmed, orduya
katılacak olan halkını imtihan etmek amacıyla
sabahın erken saatlerinde tebdil-i kıyafetle
başkent Edirne’nin pazarında dolaşmaya başlar.
Çarşının bir ucundaki dükkâna giderek birkaç
erzak alır. Dükkândan çıkarken elindekilerin
yetmeyeceğine kanaat getirip biraz daha erzak
ister, ancak dükkân sahibi vermek istemez:
“Ben sana satış yaparak siftahımı yapmış
oldum. Başka alacağın varsa şuradaki
dükkândan al, çünkü o henüz siftah etmedi.”
Sultan gittiği ikinci dükkânda da ikinci bir mal
istediğinde aynı karşılığı alır ve böylece
bütün çarşıyı baştan sona dolaşır.
Padişah saraya geldiğinde secdesine
kapanarak şöyle der:
“Ya Rabbi sana hamdolsun… Bana böyle
birbirini düşünen insanların olduğu bir
millet ihsan ettin. Ben bu milletimle değil
Bizans’ı, dünyayı bile fethederim.”
Padişahla mahkemelik olan Yahudi
Fatih Sultan Mehmed, yapılacak bir cami
inşaatı için uygun görülen bir araziyi istimlâk
eder. Ancak bu arazi bir Yahudi’ye aittir.
İstimlâk kararına itiraz etmek için arazi sahibi
Yahudi, kadının karşısına çıkarak padişahtan
şikâyetçi olduğunu belirtir. Kadı, padişahı
huzuruna çıkarır.
İki tarafı da dinledikten sonra kadı kararını
verir: Padişahın istimlâk kararının fermanını
mühürleyen sağ eli kesilecektir. Fatih Sultan
Mehmed karara sesini çıkartmaz. Bunun
üzerine kadı sultana şöyle der: “Eğer
padişahlığına güvenip benim verdiğim karara
karşı gelseydin şu gördüğün topuzla senin
kafanı ezer, seni oracıkta öldürürdüm”.
Padişah da kadıya şöyle yanıt verir:
“Eğer sen de benim padişahlığıma
aldanıp farklı bir karar verseydin ben de
senin kafanı kılıcımla koparırdım”. Tüm
bu olanları gören Yahudi, padişahı
şikâyet ettiğine pişman olur. Bu adalet
sisteminden ve insanlıktan o kadar
etkilenmiştir ki o anda şahadet ederek
Müslüman olur.
Adem’in çocukları
Sultan Mehmed, dışarıda gezerken,
yanına gelen dilenciye bir altın verir.
Dilenci aldığı parayı beğenmez. “Aman
Sultanım, koskoca padişah kardeşine
bu kadar mı para verir?"
Padişah, nereden kardeş olduklarını
sorunca da şöyle cevap verir:
“İkimiz de Hazreti Adem’in çocukları
değil miyiz? O yüzden elbette kardeşiz.”
Sultan’ın cevabı gecikmez:
“Bu keşfini sakın ola ki başkasına
söylemeye kalkma. Diğer kardeşlerimiz
de pay isterlerse sana zırnık bile
düşmez.”
Açlık
Fatih, hocası Akşemseddin’e sorar:
- İnsan açlığa ne kadar dayanabilir?
Akşemseddin yanıt verir:
- Ölünceye kadar.
Napolyon'un Fatih hayranlığı
St. Helen Adası’nda sürgünde olan
Napolyon Bonaparte’a “Fatih Sultan
Mehmed mi büyük, yoksa siz mi daha
büyüksünüz?” sorusunu yöneltirler.
Fransız hükümdarın yanıtı şöyle olur:
“Büyüklükte ben onun çırağı bile
olamam, çünkü ben, kılıçla zapt
ettiğim yerleri henüz hayattayken
geri vermiş bir bedbahtım. Fatih ise
fethettiği yerleri nesilden nesle
intikal ettirmenin sırrına ermiş bir
bahtiyardır.”
Genç Fatih
Bir genç, “Fatih Sultan Mehmed, neden
hep yaşlı bir insan suretinde
resmediliyor?” diye sorunca, bir yazar
ona şöyle cevap verir:
“Yaptığı işler öyle büyük ki, insanlar
bunları genç birinin yapabileceğini
hayallerine bile sığdıramıyorlar.”
Gönül fetheden İstanbul
Fatih’e sorarlar:
- İstanbul’u niçin fethettin?
Cevap verir:
- Çünkü önce o benim gönlümü fethetti.
Kader
Çok yaramaz bir çocuk olan II. Mehmed’e,
babası II. Murad Han:
“Ne kadar yaramaz bir çocuksun, senden
adam olmaz” diye çıkışır.
Mehmed’in orada bulunan ve velâyet
sırrıyla kalp gözü açık olan hocası
Akşemseddin ise gülümseyerek şöyle
söyler:
“Peder ne der, kader ne der."
Müjdeli haber
Oğlu Mehmed’in yaklaşan doğumu üzerine,
II. Murad sabaha kadar uyuyamaz, gece
boyunca Kur’ân-ı Kerim okuyarak müjdeli
haberi bekler. Tam Fetih Suresi’ni okuduğu
sırada oğlunun doğum haberi padişaha
iletilir. Sultan bu müjdeli haber üzerine:
“Ravza-i Murad’da bir gül-i Muhammedî
açtı”* der.
Balıkesir yolculuğu
Sultan Fatih, tebdil-i kıyafetle köy köy,
kasaba kasaba gezmek için seyahate çıkar.
Yorulduğu bir sırada dinlenmek için gözüne
ilişen bir kulübenin kapısını çalar. Karşısına
çıkan kadıncağızdan içecek soğuk bir şey
vermesini rica eder. Kadın ter içinde kalan
misafirine ayran ikram eder. Fakat padişah,
her yudumda ağzına gelen saman çöpleri
yüzünden ayranını hızlı içemez. Ayranını
yudumlaya yudumlaya içen Fatih ihtiyar
kadına sorar:
“Nine, ayranın çok lezzetli ama içindeki şu saman
çöpleri ne?”
Kadın gülümseyerek cevap verir:
“A evladım! Ter içindesin. Eğer bu soğuk ayranı
saman katmadan verseydim bir yudumda içecek,
belki de hasta olacaktın. Kıyamadım sana!”
Bu, sultanın çok hoşuna gider ve fakir kadına
kulübesinin civarındaki araziyi bağışlar.

Contenu connexe

En vedette

Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie InsightsSocial Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
Kurio // The Social Media Age(ncy)
 
Good Stuff Happens in 1:1 Meetings: Why you need them and how to do them well
Good Stuff Happens in 1:1 Meetings: Why you need them and how to do them wellGood Stuff Happens in 1:1 Meetings: Why you need them and how to do them well
Good Stuff Happens in 1:1 Meetings: Why you need them and how to do them well
Saba Software
 

En vedette (20)

Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)
Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)
Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)
 
How to Prepare For a Successful Job Search for 2024
How to Prepare For a Successful Job Search for 2024How to Prepare For a Successful Job Search for 2024
How to Prepare For a Successful Job Search for 2024
 
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie InsightsSocial Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
 
Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024
Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024
Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024
 
5 Public speaking tips from TED - Visualized summary
5 Public speaking tips from TED - Visualized summary5 Public speaking tips from TED - Visualized summary
5 Public speaking tips from TED - Visualized summary
 
ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd
ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd
ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd
 
Getting into the tech field. what next
Getting into the tech field. what next Getting into the tech field. what next
Getting into the tech field. what next
 
Google's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search Intent
Google's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search IntentGoogle's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search Intent
Google's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search Intent
 
How to have difficult conversations
How to have difficult conversations How to have difficult conversations
How to have difficult conversations
 
Introduction to Data Science
Introduction to Data ScienceIntroduction to Data Science
Introduction to Data Science
 
Time Management & Productivity - Best Practices
Time Management & Productivity -  Best PracticesTime Management & Productivity -  Best Practices
Time Management & Productivity - Best Practices
 
The six step guide to practical project management
The six step guide to practical project managementThe six step guide to practical project management
The six step guide to practical project management
 
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
 
Unlocking the Power of ChatGPT and AI in Testing - A Real-World Look, present...
Unlocking the Power of ChatGPT and AI in Testing - A Real-World Look, present...Unlocking the Power of ChatGPT and AI in Testing - A Real-World Look, present...
Unlocking the Power of ChatGPT and AI in Testing - A Real-World Look, present...
 
12 Ways to Increase Your Influence at Work
12 Ways to Increase Your Influence at Work12 Ways to Increase Your Influence at Work
12 Ways to Increase Your Influence at Work
 
ChatGPT webinar slides
ChatGPT webinar slidesChatGPT webinar slides
ChatGPT webinar slides
 
More than Just Lines on a Map: Best Practices for U.S Bike Routes
More than Just Lines on a Map: Best Practices for U.S Bike RoutesMore than Just Lines on a Map: Best Practices for U.S Bike Routes
More than Just Lines on a Map: Best Practices for U.S Bike Routes
 
Ride the Storm: Navigating Through Unstable Periods / Katerina Rudko (Belka G...
Ride the Storm: Navigating Through Unstable Periods / Katerina Rudko (Belka G...Ride the Storm: Navigating Through Unstable Periods / Katerina Rudko (Belka G...
Ride the Storm: Navigating Through Unstable Periods / Katerina Rudko (Belka G...
 
Barbie - Brand Strategy Presentation
Barbie - Brand Strategy PresentationBarbie - Brand Strategy Presentation
Barbie - Brand Strategy Presentation
 
Good Stuff Happens in 1:1 Meetings: Why you need them and how to do them well
Good Stuff Happens in 1:1 Meetings: Why you need them and how to do them wellGood Stuff Happens in 1:1 Meetings: Why you need them and how to do them well
Good Stuff Happens in 1:1 Meetings: Why you need them and how to do them well
 

2025629.ppt

  • 1. FATİH SULTAN MEHMET ‘İN ÖYKÜSÜ 30 Mart 1432 tarihinde dünyaya gelen ve 3 Mayıs 1481 yılında, genç bir yaşta vefat eden II. Mehmed, yedinci Osmanlı padişahıydı. İstanbul’u fethederek “Fatih” lakabını alan hükümdar, böylece Orta Çağ’ın sona ererek Yeni Çağ’ın başlamasına sebep oldu. Bu “çağ açan hükümdar”ın elbette pek çok sıra dışı hikâyesi de var. Yüzyıllardır dilden dile dolaşan bu hikâyeleri merakla okuyacaksınız.
  • 2. Hapisteki papazlar Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’un fethinden sonra tüm hükümlüleri serbest bırakır. Ancak bu hükümlüler arasında yer alan iki papaz zindan çıkmak istemezler. Halka zulüm ve işkence eden Bizans İmparatoru’na, adaletli olmasını tavsiye ettikleri gerekçesiyle hapse atılan papazlar, bundan böyle hapisten çıkmamaya yemin etmişlerdir. Olaydan haberdar olan sultan, huzuruna çağırdığı papazların ağzından kendi hikâyelerini dinler ve onlara şöyle der:
  • 3. “Bir teklifim var: sizler İslam adaletinin uygulandığı bu memleketi geziniz, Müslüman hâkimlerin ve halkımın davalarını dinleyiniz. Eğer hayata küsmenize sebep olan adaletsizliği burada da görürseniz gelip bana bildiriniz ve önceden verdiğiniz kararınız doğrultusunda uzlete çekilerek hâlâ küsmekte haklı olduğunuzu kanıtlayınız
  • 4. Papazlar zaman kaybetmeden yola çıkarlar. İlk durakları Bursa’dır. Orada şöyle bir olayla karşılaşırlar: Bir Müslüman’ın, “hiçbir kusuru yok” denilerek bir Yahudi’den satın aldığı atın hasta olduğu ortaya çıkar. Müslüman, sabah olur olmaz kadının yolunu tutar. Ancak kadı henüz gelmemiştir. Bir süre boyunca bekleyen Müslüman, kadının gelmeyeceğini düşünerek atını alıp geri döner ve at o gece ölür. Olayı sonradan öğrenen kadı, atın sahibi Müslüman’ı çağırarak şöyle der:
  • 5. “Eğer geldiğinizde ben makamımda bulunsaydım, atı sahibine iade edip paranızı alırdım. Ancak zamanında daireme gelmediğim için olayların bu şekilde gelişmesine sebep oldum. O yüzden atın ölümünden doğan zararı ben ödeyeceğim.” Bu olay karşısında hayrete düşen papazlar buradan İznik’e geçerler. Bu şehirde ise şöyle bir mahkeme ile karşılaşırlar:
  • 6. Bir Müslüman’dan tarla satın alan başka bir Müslüman ekin zamanı gelip de tarlasını sürmeye başlayınca sabanına bir küp altın takılır. Çiftçi altınların hepsini alarak tarlanın ilk sahibine giderek küpü vermek ister. Ona “Ben senden tarlanın altını değil, üstünü satın aldım. Eğer tarlanın içinde bu kadar altın olduğunu bilseydin bana bu fiyata satmazdın. Al şu altınlarını” der.
  • 7. Tarlanın ilk sahibi ise, tarlayı kendisine taşı ve toprağıyla beraber sattığını söyleyerek altınları kabul edemeyeceğini söyler. Anlaşmaya varamadıkları için iki Müslüman soluğu kadının huzurunda alırlar. Kadı, adamlara çocukları olup olmadığını sorar. Birinin erkek diğerinin ise kız çocuğu vardır. Kadı, bu iki çocuğu nikâhlayarak altını da çeyiz olarak onlara vermeye hüküm verir. Bu iki olaya tanık olduktan sonra papazlar İstanbul’a gelerek Fatih Sultan Mehmed’in huzuruna çıkarlar ve şöyle derler:
  • 8. “Bizler artık inandık ki bu kadar adalet ve birbirinin hakkına saygı ancak İslam dininde vardır. Bu dinin insanları başka dinden olanlara bile kötülük yapamazlar. Bu yüzden biz zindana dönme kararımızdan vazgeçtik, sizin idarenizde hiç kimsenin zulme uğramayacağına inandık.
  • 9. “Bu halkla ben dünyayı bile fethederim” Henüz 21 yaşında olan ve İstanbul’u fethetmeye karar veren Fatih Sultan Mehmed, orduya katılacak olan halkını imtihan etmek amacıyla sabahın erken saatlerinde tebdil-i kıyafetle başkent Edirne’nin pazarında dolaşmaya başlar. Çarşının bir ucundaki dükkâna giderek birkaç erzak alır. Dükkândan çıkarken elindekilerin yetmeyeceğine kanaat getirip biraz daha erzak ister, ancak dükkân sahibi vermek istemez:
  • 10. “Ben sana satış yaparak siftahımı yapmış oldum. Başka alacağın varsa şuradaki dükkândan al, çünkü o henüz siftah etmedi.” Sultan gittiği ikinci dükkânda da ikinci bir mal istediğinde aynı karşılığı alır ve böylece bütün çarşıyı baştan sona dolaşır.
  • 11. Padişah saraya geldiğinde secdesine kapanarak şöyle der: “Ya Rabbi sana hamdolsun… Bana böyle birbirini düşünen insanların olduğu bir millet ihsan ettin. Ben bu milletimle değil Bizans’ı, dünyayı bile fethederim.”
  • 12. Padişahla mahkemelik olan Yahudi Fatih Sultan Mehmed, yapılacak bir cami inşaatı için uygun görülen bir araziyi istimlâk eder. Ancak bu arazi bir Yahudi’ye aittir. İstimlâk kararına itiraz etmek için arazi sahibi Yahudi, kadının karşısına çıkarak padişahtan şikâyetçi olduğunu belirtir. Kadı, padişahı huzuruna çıkarır.
  • 13. İki tarafı da dinledikten sonra kadı kararını verir: Padişahın istimlâk kararının fermanını mühürleyen sağ eli kesilecektir. Fatih Sultan Mehmed karara sesini çıkartmaz. Bunun üzerine kadı sultana şöyle der: “Eğer padişahlığına güvenip benim verdiğim karara karşı gelseydin şu gördüğün topuzla senin kafanı ezer, seni oracıkta öldürürdüm”.
  • 14. Padişah da kadıya şöyle yanıt verir: “Eğer sen de benim padişahlığıma aldanıp farklı bir karar verseydin ben de senin kafanı kılıcımla koparırdım”. Tüm bu olanları gören Yahudi, padişahı şikâyet ettiğine pişman olur. Bu adalet sisteminden ve insanlıktan o kadar etkilenmiştir ki o anda şahadet ederek Müslüman olur.
  • 15. Adem’in çocukları Sultan Mehmed, dışarıda gezerken, yanına gelen dilenciye bir altın verir. Dilenci aldığı parayı beğenmez. “Aman Sultanım, koskoca padişah kardeşine bu kadar mı para verir?"
  • 16. Padişah, nereden kardeş olduklarını sorunca da şöyle cevap verir: “İkimiz de Hazreti Adem’in çocukları değil miyiz? O yüzden elbette kardeşiz.”
  • 17. Sultan’ın cevabı gecikmez: “Bu keşfini sakın ola ki başkasına söylemeye kalkma. Diğer kardeşlerimiz de pay isterlerse sana zırnık bile düşmez.”
  • 18. Açlık Fatih, hocası Akşemseddin’e sorar: - İnsan açlığa ne kadar dayanabilir? Akşemseddin yanıt verir: - Ölünceye kadar.
  • 19. Napolyon'un Fatih hayranlığı St. Helen Adası’nda sürgünde olan Napolyon Bonaparte’a “Fatih Sultan Mehmed mi büyük, yoksa siz mi daha büyüksünüz?” sorusunu yöneltirler. Fransız hükümdarın yanıtı şöyle olur:
  • 20. “Büyüklükte ben onun çırağı bile olamam, çünkü ben, kılıçla zapt ettiğim yerleri henüz hayattayken geri vermiş bir bedbahtım. Fatih ise fethettiği yerleri nesilden nesle intikal ettirmenin sırrına ermiş bir bahtiyardır.”
  • 21. Genç Fatih Bir genç, “Fatih Sultan Mehmed, neden hep yaşlı bir insan suretinde resmediliyor?” diye sorunca, bir yazar ona şöyle cevap verir: “Yaptığı işler öyle büyük ki, insanlar bunları genç birinin yapabileceğini hayallerine bile sığdıramıyorlar.”
  • 22. Gönül fetheden İstanbul Fatih’e sorarlar: - İstanbul’u niçin fethettin? Cevap verir: - Çünkü önce o benim gönlümü fethetti.
  • 23. Kader Çok yaramaz bir çocuk olan II. Mehmed’e, babası II. Murad Han: “Ne kadar yaramaz bir çocuksun, senden adam olmaz” diye çıkışır. Mehmed’in orada bulunan ve velâyet sırrıyla kalp gözü açık olan hocası Akşemseddin ise gülümseyerek şöyle söyler: “Peder ne der, kader ne der."
  • 24. Müjdeli haber Oğlu Mehmed’in yaklaşan doğumu üzerine, II. Murad sabaha kadar uyuyamaz, gece boyunca Kur’ân-ı Kerim okuyarak müjdeli haberi bekler. Tam Fetih Suresi’ni okuduğu sırada oğlunun doğum haberi padişaha iletilir. Sultan bu müjdeli haber üzerine: “Ravza-i Murad’da bir gül-i Muhammedî açtı”* der.
  • 25. Balıkesir yolculuğu Sultan Fatih, tebdil-i kıyafetle köy köy, kasaba kasaba gezmek için seyahate çıkar. Yorulduğu bir sırada dinlenmek için gözüne ilişen bir kulübenin kapısını çalar. Karşısına çıkan kadıncağızdan içecek soğuk bir şey vermesini rica eder. Kadın ter içinde kalan misafirine ayran ikram eder. Fakat padişah, her yudumda ağzına gelen saman çöpleri yüzünden ayranını hızlı içemez. Ayranını yudumlaya yudumlaya içen Fatih ihtiyar kadına sorar:
  • 26. “Nine, ayranın çok lezzetli ama içindeki şu saman çöpleri ne?” Kadın gülümseyerek cevap verir: “A evladım! Ter içindesin. Eğer bu soğuk ayranı saman katmadan verseydim bir yudumda içecek, belki de hasta olacaktın. Kıyamadım sana!” Bu, sultanın çok hoşuna gider ve fakir kadına kulübesinin civarındaki araziyi bağışlar.