2. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
156
TEKĠRDAĞ ĠLĠ ġARKÖY ĠLÇESĠ’ NĠN TERROĠR AÇISINDAN
DEĞERLENDĠRMESĠ
Elman BAHAR1
, Ġlknur KORKUTAL1
, Yılmaz BOZ2
1
Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü
2
T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü
e-mail: ebahar@nku.edu.tr
ÖZET
Bu derleme Şarköy, Mürefte, Hoşköy, Gaziköy, Uçmakdere, Yeniköy
hattında deniz seviyesinden Ganos dağlarının 700m rakımına kadar olan bağ
bölgelerinin Terroir özelliklerini genel hatlarıyla ortaya koymak amacıyla
yapılmıştır. Bölgenin toprak, iklim, kültürel işlemler, asma davranışları ve üzüm
bileşimi (Terroir) açısından incelemesi yapılarak mevcut durum ortaya konmuş
ve gelecekte dikkate alınması gereken konular üzerinde durularak son bilimsel
gelişmeler ışığında önerilerde bulunulmuştur.
GĠRĠġ
Şarköy, Mürefte, Hoşköy, Gaziköy, Uçmakdere ve Yeniköy güzergahı
şaraplık üzüm üretimi açısından ülkemizin en ilgi çekici bölgelerinden biridir.
Bu ilgi uzun yıllardır var olmasına rağmen gelişmiş ülkelerde oluşturulmuş olan
[Fransa‟ da (Appelation d‟Origine Controlée) (AOC)] Coğrafi Bilgi Sistemi
(Köken Kontrollü İsimlendirme) ile ilgili bölgede henüz bir çalışma
yapılamamıştır. Bunun temelinde ise bölgenin tüm özelliklerinin bilimsel veriler
temelinde belirlenerek Terroir açısından yorumlanması vardır. “Terroir” terimi
Fransızca‟ dan gelir ve Türkçe karşılığı yoktur. Latince territorium kelimesi
“territoire” veya “terroir” kelimelerine köken oluşturmakta ve Roma orduları
tarafından kazanılmış Roma Hukuku ile yönetilen, sınırları net olarak çizilmiş
bir alanı ifade etmektedir bahsedilmiştir (Vaudour, 2003). Doğal, orijinal ve
başka yerde bulunması veya üretilmesi zor olan bir tarımsal ürünü tanımlamak
için Ortaçağ‟ da “terroir ürünü” ifadesi kullanılmıştır (Carbonneau ve ark.,
2007). Ayrıca Littré‟ nin 1863‟ te basılan sözlüğünde 1600‟ lü yıllarda terroir
teriminin kullanımından bahsedilmiştir (Vaudour, 2003).
Bağcılıkta terroir kavramı, kaliteli bir şarabın üretilebilmesi için
kaçınılmaz olan iklim, toprak ve asma bileşenlerine kültürel işlemler ve şarap
biliminin (oenologie) de katılımıyla karakterize edilebilir (Deloire ve ark.,
2002). Terroir teriminin kullanımı 1990‟ lı yıllarda yaygınlaşmış ve özellikle
bağcılık ve şarapçılık alanında önem kazanmıştır (Carbonneau ve ark., 2007).
Terroir özelliklerinin belirlenmesi, yıllardır birçok çalışmanın ana konusunu
oluşturmuştur. Ülkemizde konuyla ilgili çalışmalar yaygın olarak yapılmamış
olmakla birlikte, bu çalışmada elde olan veriler ışığında Şarköy ve yöresi için
genel bir terroir değerlendirmesinin yapılması amaçlanmıştır.
3. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
157
BÖLGENĠN TERROIR AÇISINDAN ĠNCELEMESĠ
Bir bölgede bağ kurmadan önce Terroir incelemesini gerektiren birçok
neden ve soru vardır. Öncelikle coğrafi konum, rakım ve topoğrafik yapı
belirlendikten sonra diğer faktörlerin sorgulaması yapılmalıdır. Üzümün
olgunlaşması ve asmanın davranışları üzerine toprağın etkisi, iklimin asma
üzerine etkileri, kültürel işlemlerin (terbiye sistemi ve şekli, toprak işleme,
otlandırma, gübreleme, vb.) asma üzerine etkileri, üzümün olgunlaşması üzerine
sürgün uzunluğunun (taç yüksekliği) etkisi, terbiye sisteminin belirlenmesinde
dikkate alınması gereken kriterler, yaz (yeşil) budamasının (yaprak alma, koltuk
alma, filiz alma, salkım seyreltme vb.) üzüm ve asma üzerine etkileri, parseller
arasındaki farklılığın etkileri, bir parselin homojen veya heterojen olup
olmadığı, üretilmek istenen şarap özelliğine göre parseller nasıl seçilmesi ve
gruplandırılması gerektiği, pazarın isteğini karşılamak üzere parsel ve kültürel
işlemlerin seçimi gibi sorulara en doğru yanıtları bulmak bağcıların işlerini
kolaylaştıracaktır. Carbonneau ve ark., (2007) ve Jackson ve Lombard (1993)
Terrior-Asma-Üzüm-Şarap arasındaki ilişkileri genel olarak şematize etmiş ve
incelenmesi gereken kriterleri sınıflandırmıştır. Şarköy ve çevresi Şekil 1 ve 2‟
de verilen Temel Terroir Unsurları (TTU) ve Bağcılıkta Terroir Unsurları (BTU)
doğrultusunda incelenerek bazı somut verilerin elde edilmesi özellikle üzüm ve
şarap üreticileri açısından yararlı olacaktır.
Şekil 1. Terroir-asma-üzüm-şarap ilişkileri (Carbonneau ve ark., 2007)
4. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
158
Coğrafi Konum Açısından Ġnceleme
-Coğrafi Konum
Şarköy, Mürefte, Hoşköy, Gaziköy, Uçmakdere ve Yeniköy 40-41.
enlem dereceleri arasında yer almaktadır. Bağcılığın kuzey yarımkürede genel
olarak 11-55. enlem dereceleri, yoğun olarak ise 30-50 enlem dereceleri (Çelik
ve ark., 1998) arasında yapıldığı göz önüne alındığında, bölgenin şaraplık ve
sofralık üzüm üretimi için ideal konumda yer aldığını söylemek mümkündür.
-Topoğrafik Yapı
Bölge Ganos Dağları üzerinde ve eteklerinde yer aldığından topoğrafik
açıdan çok engebeli bir yapıya sahiptir. Yüksek tepeler ve derin vadilere de
bağların kurulduğu görülmektedir.
-Yer ve Yöney
Bağ alanları genel olarak Ganos Dağları‟ nın güneye bakan yamaçlarında
yer alırken Uçmakdere ve Polatandere gibi yerlerde iç vadilerin doğu ve
kuzeydoğu yönlerinde yer almaktadır. Kısaca topoğrafik yapıdan dolayı her
yönde ve yerde kurulmuş bağlar mevcuttur. Bu yapı çeşit seçiminde ve çeşitlerin
olgunlaşma süreçlerinin olumlu etkilenebilmesi açısından önemlidir.
-Eğim
Genel olarak ülkemiz koşullarında güneye bakan %5-20 eğimli araziler
bağcılık için uygun olabilen yerlerdir. Şarköy-Yeniköy hattındaki bağların
eğimleri %1‟ den %25‟ lere kadar değişebilmekte ve bazı yerlerde bu oranı
aşmaktadır. Bu tip arazilerde mekanizasyondan yararlanılması zor olduğu gibi
bazılarında toprak katmanlarının yönünün ve eğiminin uygun olmaması
nedeniyle teraslama yapılması da mümkün olmamaktadır.
-Rakım
Bölgede bağ alanları deniz seviyesinden 650-700m‟ lik rakımlara kadar
ulaşabilmektedir. Rakım farklılığına sahip arazilerin bulunması Şarköy ve
çevresinde çeşit zenginliğini artıracak faktörlerden en önemlisidir. Çünkü
yüksekliğe çıkıldıkça her 100m‟ de kuru havada sıcaklık 1°C, nemli havada
0.6°C düşmektedir (Carbonneau ve ark., 2007). Bu da yüksek rakımlı yerlerde
nispeten serin ve kısa vegetasyon periyodu isteyen beyaz veya kırmızı çeşitlerin
yetiştirilmesine imkan vermektedir (Şekil 2).
5. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
159
Şekil 2. Bağcılık ve şarapçılık alanında kalitenin belirlenmesinde kullanılan
genel sınıflandırma (Vaudour, 2003).
-Denize Yakınlık
Deniz etkisi genellikle kıyıdan 6-8km mesafedeki bağlarda
hissedilmektedir (Jackson, 2000). Şarköy, Mürefte, Hoşköy, Gaziköy,
Uçmakdere ve Yeniköy hattının en önemli özelliklerinde birisi bağların büyük
bir kısmının mesafenin yakın olması nedeniyle denizin yumuşatıcı etkisinden ve
denizden gelen rüzgarlardan faydalanabilmesidir (Şekil 2). Bazı yerlerde
dağların deniz kenarında riya kıyı oluşturması nedeniyle 500m rakımda denize
250-300m mesafede bağlar bulunmaktadır. Çeşitlerin farklı rakımlarda deniz
etkisinden kolayca yararlanabilmesi yine bölgenin önemli avantajlarından
biridir. Örneğin; Ganos Dağlarının kuzey yönlerindeki yüksek rakımlarda
sıcaklık uzun süreli olarak -18°C‟ in altına düşerken, güney yönlerde deniz
etkisinden dolayı sıcaklık daha yüksek olabilmekte ve çeşitlerin kış donlarında
zarar görmemesini sağlamaktadır.
-Ormanların Etkisi
Şarköy-Yeniköy güzergahında yer yer büyük ormanlık alanlar
bulunmaktadır. Özellikle Uçmakdere ve çevresi ile yüksek rakımlardaki bazı
köylerde geniş ormanlık alanlar görülmektedir. Deniz gibi ormanların da bu
yörenin iklimi üzerine olumlu etkileri vardır. Özellikle yağışları düzenlemesi,
nemli ve soğuk kuzey rüzgarlarının önünü kesmesi bakımından ormanların
faydalı etkileri belirgindir (Smart ve Robinson, 2006). Ancak hava
6. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
160
sirkülasyonunu engellemesi ve nemlendirici etkisiyle mantari hastalıkların
yayılmasını kolaylaştırabilmektedir. Dolayısıyla bölgede çeşit, anaç, terbiye
sistemi seçiminde ormanların bu etkileri göz önüne alınmalıdır.
Ġklim Özellikleri Açısından Ġnceleme
Bağcılık açısından iklimin makroklima (bölge düzeyinde), mezoklima
(parsel düzeyinde) ve mikroklima (asma düzeyinde) olmak üzere üç göstergesi
esas alınmaktadır (Carbonneau, 2001). Asmanın biyo-ekolojik potansiyeli
dikkate alınarak, iklim istekleri ile biyolojik reaksiyonları arasındaki ilişkiler,
indeks adı verilen rakamsal gösterge ve ifadelere dönüştürülmüştür. Bu
göstergeler kullanılarak bir coğrafi bölgede bağcılığın yapılıp yapılmayacağına
ve niteliğine ilişkin rakamsal sınırlar elde edilmiştir.
Çizelge 1. Şarköy bölgesine ait iklim değerleri örneği
KRİTER Birim
AYLAR
I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII
Aylık Ortalama Sıcaklık °C 5,5 5,6 7,9 12,5 17,1 22 24 23,7 20,5 15,5 11 7,4
Ortalama Yüksek Sıcaklık °C 8,7 9,1 11,6 16,7 21,1 26,3 28,3 28 25,1 19,8 14,6 10,6
En Yüksek Sıcaklık °C 19,5 20,7 24,5 28 31 35 36,7 35,5 32,8 31,5 25,5 19,5
Ortalama Düşük Sıcaklık °C 2,7 2,9 4,8 8,7 12,8 17,1 19,3 19,3 16,4 12,2 8,1 4,6
En Düşük Sıcaklık °C -8 -9,9 -9,5 1 4,5 10 13 12,9 7,6 0,4 -5,3 -7,8
Aylık OrtalamaYağış mm 77,1 35,8 44,8 45,8 37,1 30,7 14 9,7 19,6 47 87,9 84,9
Aylık Ortalama Güneşlenme saat 4,4 4,5 6,7 8,5 10 11,5 12,5 11,8 10,1 8,1 6,9 4,5
(MEY Alkollü İçkiler A.Ş. meteoroloji istasyonu 250m rakım verileri)
Elde edilen iklim değerlerinden vegetasyon periyodu sıcaklık ortalaması
hesaplandığında 19.36°C bulunmuş ve bu değerle Şarköy bölgesi (topoğrafik
yapısı dikkate alındığında) ılıman bölgenin üst sınırları ile sıcak bölgenin alt
sınırlarında bulunmaktadır (Çizelge 1). Buna göre bölgede yetiştirilebilecek bazı
çeşitler Çizelge 2‟de verilmiştir.
Ayrıca Jones (2007) bir bölgede yetişebilecek çeşitleri belirlerken
vegetasyon periyodu ortalama sıcaklığını esas almış ve buna göre serin, serin-
ılıman, ılıman ve sıcak olmak üzere dört grup oluşturmuştur (Çizelge 2).
Bağcılıkta; Derece-gün göstergesi (Winkler İndeksi), Branas ve Huglin
Heliotermik Göstergeleri, Constantinescu ve Hidalgo Göstergeleri, Hidrometrik
Gösterge (Branas, Bernon ve Levadox indeksi), Enlem Derecesi-Sıcaklık
Göstergesi (Jackson ve Cherry indeksi), Kuraklık İndeksi ve Gece Serinlik
İndeksi (IF) yararlanılan başlıca biyoklimatik göstergelerdir (Vaudour, 2003,
Çelik, 2007, Carbonneau ve ark., 2007). Şarköy ve çevresinin iklim değerleri
dikkate alınarak bu indekslerin hesaplanması ve değerlendirilmesi bölgedeki
bağcılığın niteliği hakkında karar verilmesine yardımcı olacaktır.
7. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
161
Çizelge 2. Vegetasyon periyodu ortalama sıcaklıklarına göre bağcılık
bölgelerinin sınıflandırılması ve çeşitlerin yetiştirilebildikleri sıcaklık aralıkları
(Jones, 2007).
Biyoklimatik göstergeler
Gün-derece Göstergesi [Winkler İndeksi (IW)]
10°C' nin üzerindeki sıcaklıkların toplamı Etkili Sıcaklık Toplamı‟ dır
(EST). Ekonomik anlamda bağcılık yapılabilmesi için etkili sıcaklık toplamının
en az 900 gün-derece olması gerekmektedir. Kuzey yarımkürenin bağcılık
kuşağı için (30°-50° kuzey enlemleri) vegetasyon periyodu olarak kabul edilen 1
Nisan - 31 Ekim tarihleri arasındaki değerler esas alınır.
Bu hesaplama;
30 Ekim
IH= ∑ (Tmi - 10˚C) formülüne göre yapılmaktadır (Vaudour, 2003;
Carbonneau, 2007).
1 Nisan
Tmj = Günlük ortalama sıcaklık (°C)
Şarköy bölgesi için IW hesaplandığında
8. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
162
30 Ekim
IH= ∑ = 1959 gün-derece olarak bulunmuştur.
1 Nisan
Hesaplanan bu yaklaşık değere göre Şarköy ve çevresi rakım farklılıkları
da dikkate alındığında IW sınıflamasında III. Bağcılık bölgelerinin üst IV.
Bağcılık bölgelerinin alt sınırları civarında yer almaktadır (Çizelge 3).
Çizelge 3. Winkler İndeksi‟ne göre gün-derece sınıflandırması (Carbonneau ve
ark., 2007)
IW Bölgesi IW derece-gün Örnekler
I <1371 Geisenheim, Geneve, Dijon, Viyana, Coonawara,
Bordoeaux
II 1371-1649 Odessa, Napa, Budapeşte, Bükreş, Santiago
III 1650-1926 Montpellier, Milano
IV 1927-2205 Venedik, Mendoza, Cap
V ≥2205 Palermo, Fresno, Alger, Hunter
Branas Hidrometrik Göstergesi
IHT bağ hastalıklarının (özellikle Mildiyö ve Çürüme) gelişimini
izlemek amacıyla kullanılmaktadır. Özellikle çevre kültürel işlemler açısından
zor şartlarda bulunan Vitis vinifera türüne ait çeşitlerde 9000 ile 10000°C.mm
değerlerinden sonra hastalık riski oldukça fazladır (Carbonneau ve ark., 2007).
IHT 2500°C.mm‟ nin altında olduğu durumlarda Mildiyö riski bulunmamasına
rağmen bu değer 2500-5100°C.mm arasında seyrettiğinde risk nispeten
artmaktadır. 5100°C.mm‟ den yüksek değerlerde ise Mildiyö ve çürüme
açısından bağlarda yüksek risk söz konusu olmaktadır (Çelik, 2007).
Bu hesaplama;
30 Ekim
IHT = ∑ T.P formülü esas alınarak yapılmaktadır (Carbonneau ve ark.,
2007).
1 Nisan
T= Aylık ortalama sıcaklık (˚C)
P= Aylık ortalama yağış (mm)
Şarköy‟e ait değerlerle hesaplama yapıldığında:
IHT= 2850˚C.mm civarında bulunmuştur.
Bulunan bu değer bölgede mildiyö ve çürüme riskinin nispeten az
olduğunu göstermektedir.
9. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
163
Branas Heliotermik Göstergesi
Branas tarafından 1946 yılında geliştirilen bu gösterge aşağıdaki
formülle ifade edilmektedir: Kuzey yarım kürede HI alt sınır 2.6 değeridir
(Branas, 1974).
Heliotermik İndeks (HI)=X.H.10-6
X= Yıllık etkili sıcaklık toplamı (˚C)
H= Yıllık toplam güneşlenme süresi (saat)
Şarköy için Heliotermik İndeks (HI)= 2029˚C x 3034 saat x 10-6
= 6.16
Fransa‟da bu değerler 2.95 (Angers) ile 6.68 (Perpignan) arasında
değişirken, İspanyada 4.4 (Rioja) ile 11.5 (Baleares) arasında değişmektedir.
Şarköy ile hemen hemen aynı enlemde yer alan Montpellier‟de bu değer 5.24
iken dünyaca ünlü şarapların üretildiği Bordeaux‟da ise 4.0 civarındadır
(Vaudour, 2003). Şarköy ilçesinin 6.16 heliotermik indeks değeri asma
yetiştirmek için sıcaklık ve güneşlenme yönünden uygun iklim koşullarına sahip
bir ilçe olduğunu göstermektedir.
Huglin Heliotermik Göstergesi
Huglin tarafından geliştirilen bu gösterge, vegetasyon devresi boyunca
(yani 4. ayın başlangıcından 9. ayın sonuna kadar olan devrede), günlük
ortalama ve günlük maksimum sıcaklıklardan; vegetasyon gelişme başlangıcı
sıcaklık derecesi olarak kabul edilen 10°C‟ nin çıkarılmasıyla elde edilen
ortalama değerlerin, toplanarak gün uzunluğu katsayısı ile çarpılması ve
bunların toplanmasıyla bulunan değerdir. Kültür asmanın yetiştiği yerlerde
IH=1500‟ den aşağı olmamalıdır. Huglin indeksi (IH) özellikle şaraplık üzüm
çeşitlerinde kalite ile (iklim değerlerinden) sıcaklık arasındaki ilişkiyi gösterir.
Bu gösterge şöyle formüle edilmektedir (Vaudour, 2003; Çelik, 2007;
Carbonneau ve ark., 2007).
30 Eylül
IH= ∑(Tmi – 10˚C) + (Txi – 10˚C) . l
1 Nisan 2
Tmj= Günlük ortalama sıcaklık (˚C)
Txj= Günlük en yüksek sıcaklık (˚C)
L = Gün uzunluğu katsayısı (40˚ 1‟ dan 42˚ 0‟ ya kadar 1.02)
Şarköy‟e ait değerler ile formüle göre hesaplama yapıldığında:
30 Eylül
IH= ∑=2223 değeri elde edilmektedir.
1 Nisan
10. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
164
Şarköy 2223 değeri ile, Tonietto ve Carbonneau (2004)‟ nun heliotermal
indeksine göre Bastia, Montpellier, Evora, Madrid, Napa, Nuriootpa, Santiago
ve Bento Gonçalves ile birlikte sıcak ılıman bağcılık bölgesinde yer almaktadır.
IH değerlerine göre bölgede yetişmesi muhtemel bazı çeşitlerin listesi Çizelge 4‟
te verilmiştir. Bölgede rakım ve yöney farklılıklarının fazla oluşu buraya adapte
olabilecek çeşitlerin fazla olmasını sağlaması açısından önemlidir.
Çizelge 4. IH değerlerine göre çeşitler (180-200g/L şeker birikimi) (Carbonneau
ve ark., 2007)
IH Çeşitler
1500 Müllerthurgau, Portuqais blue
1600 Pinot blanc, Pinot gris, Gamay, Gewürtztraminer
1700 Pinot noir, Chardonnay, Riesling, Sylvaner, Sauvignon Blanc, Melon
1800 Cabernet franc, Blaufrankisch
1900 Cabernet Sauvignon, Chenin blanc, Merlot, Semillon, İtalia
2000 Ugni blanc
2100 Cinsaut, Grenache, Syrah
2200 Carignane
2300 Aramon
Enlem Derecesi-Sıcaklık Göstergesi (ESİ, Jackson ve Cherry İndeksi)
Asmada vegetasyon süresinin uzunluğu ve iklimin uygunluğu üzerine
asmanın bulunduğu enlem derecesinin de etkili olduğu belirlenmiştir. Buna
dayanarak enlem derecesi-sıcaklık indeksi (ESİ) hesaplanmaktadır (Çelik,
2007).
Enlem derecesi-Sıcaklık İndeksi (ESİ)= T . (60-E)
T= Yıl içinde en sıcak ayın ortalama sıcaklığı (˚C),
E= Bağın bulunduğu enlem derecesi,
60= Kuzey ve Güney yarım kürede kültür asmasının yayıldığı en son enlem
derecesini göstermektedir.
Şarköy için Enlem Derecesi-Sıcaklık İndeksi (ESİ)= 24˚C . (60 - 40˚37')
Enlem Derecesi-Sıcaklık İndeksi (ESİ)= 471.12 olarak
hesaplanmıştır.
ESİ değerlerine göre bağ alanları iklim yönünden A, B, C, D olmak
üzere 4 gruba ayrılmıştır (Çelik, 2007). Şarköy yöresi D grubunda (ESİ > 380)
yer almakta olup yüksek sıcaklık isteyen üzüm çeşitlerinin büyük çoğunluğunun
yetiştirilmesine uygun gözükmektedir (Çizelge 5).
11. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
165
Çizelge 5. ESİ grupları (Çelik, 2007).
İklimsel Gruplandırma Yetişen örnek üzüm çeşitleri
A Grubu iklim: (ESİ < 190)
1. Çok serin Gewürtztraminer, Madelaine Angevine,
Reichensteiner, Perle, Schönburger, Müller-
Thurgau, Triomphe, Alsace
2. Serin Pinot Gris, Pinot Blanc, Pinot Noir, Chasselas,
Sylvaner, Chardonnay, Faber, Kemer,
Scheurebe, Auxerrios, Aligote, Bacchus
B Grubu iklim: (ESİ = 190-
270)
Riesling, Pinot Noir
C Grubu iklim: (ESİ = 270-
380)
Serin-ılık
iklim
Cebernet Sauvignon, Cabernet Franc, Merlot,
Malbec, Sauvignon Blanc, Semillon
D Grubu iklim: (ESİ > 380) Ilık iklim Carignane, Grenache, Syrah, Sultani
Çekirdeksiz, Cinsaut, Zinfandel
Kuraklık İndisi
Bu gösterge vegetasyon dönemi içindeki toplam yağışın, 10°C üzerindeki
yıllık toplam aktif sıcaklığa oranı ve bunun 10' la çarpılmasından bulunan
değerdir.
K= (P/ta).10
P= Vegetasyon devresindeki toplam yağış (mm),
ta= Yıllık toplam aktif sıcaklık (˚C)
Şarköy için K=(156.9/4059).10
K= 0.39 olarak bulunmuştur.
K' nın 1' den küçük olan değerleri yağışın yetersiz, dolayısıyla kuraklık
olduğunu; 1' e yakın veya 1' den büyük değerler yağışın yeterli olduğunu
göstermektedir (Çelik, 2007). Şarköy Bölgesinde kuraklık indeksi oldukça
düşük bir değer vermiş ve yağışların yetersiz olduğunu ifade etmektedir.
Özellikle toprak ve asma su potansiyelleri üzerine çalışmaların yoğunlaştırılması
yerinde olacaktır.
Kuraklık İndisinin Riou ve ark. (1994)‟ e göre Nisan ayı başından Eylül
ayının sonuna kadar hesaplanması yerinde olacaktır. Ancak elde yeterli veri
olmadığından (buharlaşma vs.) bu hesaplama yapılamamıştır.
IS=W(30 Eylül)= W0 (1 Nisan) + P - Tv - Es
IS = Kuraklık İndeksi
W = Vegetasyon periyodu sonundaki toprak su rezervi (mm)
W0 = Başlangıçtaki yarayışlı su rezervi (mm)
P = Yağış (mm)
12. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
166
Tv = Bağın potansiyel transpirasyonu (ETPk)
Es = Direkt topraktan evaporasyon
Gece Serinlik İndeksi [(IF), (GSİ)]
Tonietto (1999), tarafından dört sınıfa ayrılan bu indeks hasattan önceki
son 30 günlük olgunlaşma sürecinde düşük sıcaklıklarla aromatik maddelerin
biyosentezi arasındaki ilişkileri ortaya koymaktadır.
IF1 (>18°C) sıcak gecelere sahip iklim,
IF2 (>14 ≤18°C) ılıman gecelere sahip iklim
IF3 (>12 ≤14°C) serin gecelere sahip iklim
IF4 (≤12°C) çok serin gecelere sahip iklim
GSİ= Eylül ayı içerisindeki en düşük hava sıcaklıklarının ortalaması (°C)
GSİ= 14°C ile 20°C arasında olmasından dolayı Şarköy ve civarı ılıman
ve sıcak gecelere sahip iklim özelliği göstermektedir. Ancak Şarköy, Mürefte,
Hoşköy, Gaziköy ve Yeniköy hattında deniz seviyesinden itibaren 700 m
rakımlara kadar bağ alanlarının bulunuyor olması bu değerlerin ilgili rakımlarda
kurulacak meteoroloji istasyonlarından alınarak hesaplanmasını
gerektirmektedir. Böylece elde edilecek sağlıklı verilerle çeşit ve anaç seçimi
daha etkin ve doğru olarak gerçekleştirilebilecektir.
Güneşlenme
Asmada optimal bir gelişme için yıllık güneşlenme süresinin 1500-1600
saat civarında olması gerekmektedir. En az 1200 saatlik bir güneşlenme
süresinin ise vegetasyon periyodunda gerçekleşmesi uygundur (Smart ve
Robinson, 2006). Şarköy-Yeniköy hattı vegetasyon periyodunda yaklaşık 1932
saatlik güneşlenme süresine sahiptir. Dolayısıyla güneşlenme açısından herhangi
bir problem olmadığı gibi avantajlı konuma sahiptir.
Şiddetli Kış Donları
Şarköy ve çevresinde kış aylarında sıcaklığın -10°C‟ ler civarına düşmesi
kışlık gözler ve yıllık dallar açısından ekstrem şartlar dışında (aşırı yük, sulama
ve gübreleme sonucu yetersiz odunlaşma) tehlike oluşturmamaktadır. Ancak
bazı yıllarda yüksek rakımlarda ve geçit bölgelerinde -18°C civarına düşmesi
kışlık gözler ve yıllık dallar açısından tehlike oluşturabilmektedir.
İlkbahar Geç Donları
Bölgenin yüksek ve iç kısımlarında bazı yıllarda Nisan ayı başlarında
görülen ilkbahar geç donları (sıcaklığın -1°C ile -3°C‟ ye düşmesi) özellikle
gözleri erken uyanan çeşitlerde tehlike oluşturmaktadır. Bu sorun erken uyanan
çeşitlerin erken budanması sonucunda ciddi boyutlara ulaşabilmektedir. Bu
nedenle budama işlemine geç uyanan çeşitlerden başlanmalı ve erken uyanan
13. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
167
çeşitler en son (sırasıyla 1-Cabernet-Sauvignon, 2-Syrah, 3-Merlot vb)
budanmalıdır.
Dolu
İklim olaylarında görülen dengesizlikler son yıllarda Şarköy bölgesini de
etkilemeye başlamıştır. Dolu yağışları Haziran-Temmuz aylarında artış
göstermiş ve bazı bağlarda çok büyük zararlara (%80 ürün kaybı) sebep olduğu
görülmüştür. Bu nedenle dolu yağışının sık görüldüğü bölgelerde kurulacak
terbiye sistemlerinde maliyeti yüksek olmasına rağmen dolu yağışına karşı file
taşıyıcı aksamların da olması zorunlu hale gelmektedir. Şarköy bölgesinde
26.07.2008 de yağmış olan dolunun bağlara verdiği zarar boyutu Şekil 3‟ te
gösterilmiştir.
Şekil 3. Şarköy bölgesinde 26.07.2008 de yağmış olan dolunun bağlara verdiği
zarar boyutu (Orijinal Fotoğraf: Zir. Müh. Tülay Şahin)
Rüzgarlar
Şarköy bölgesinde aylara ve yerine göre değişmekle birlikte vegetasyon
döneminde kuzey ve doğu rüzgarları hakimdir. Esme sayılarına göre bunları
kuzey-batı, kuzeydoğu, doğu-kuzeydoğu, doğu-güneydoğu ve güneydoğu
rüzgarları izlemektedir. Esintisiz gün sayısı yok denecek kadar azdır ve bu
durum asmayı sürekli faaliyette tutma açısından önemlidir. Gelişme dönemi
boyunca 4m/saniye (yaklaşık 15km/saat) civarındaki hızda esen fazla kuru ve
nemli olmayan rüzgarlar, asmada uygun bir su düzeninin sağlanması,
havalanma, döllenme ve kalite yönünden olumlu etkilere sahiptir (Smart ve
Robinson, 2006). Rüzgarların ortalama esme hızlarının 3.5km/saat ile
13.7km/saat arasında olması da bölgede asmanın fizyolojik faaliyetleri ve üzüm
kalitesi açısından olumlu bir özelliktir. Özellikle Haziran ve Temmuz aylarında
görülen ve hızları kısa süreli de olsa 60-90 km/saat‟ e ulaşabilen kuzey, kuzey-
kuzeydoğu, doğu-kuzeydoğu, kuzeybatı rüzgarları gerek destekleme sistemleri
ve gerekse de asma fizyolojisi açısından sıkıntı yaratabilmektedir. Rüzgar esme
sayıları ve hızlarının da farklı rakım ve yönlerde kurulacak olan birden fazla
meteoroloji istasyonundan alınarak bölgenin genel yapısı daha net ortaya
konması gerekmektedir.
14. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
168
Jeo-Pedolojik Açısından Ġnceleme
Şarköy ve çevresi Mezozoik zamanın (251.4-65.5milyon yıl önce)
Kretase (142-65.5milyon yıl önce) dönemi ile başlayan ve Senozoik zamanın
(65.5 milyon yıl önceden günümüze) Paleosen dönemde (65.5-23.8milyon yıl
önce) Eosen-Oligosen [(55.0-33.7milyon yıl önce)-(33.7-23.8milyon yıl önce)]
bölümleri, Miosen (23.8-5.32milyon yıl önce) bölümünde ve Kuaterner
(1.81milyon yıl önceden-günümüze kadar) dönemde oluşmuş jeolojik
materyallerden meydana gelmektedir (Şekil 4) (Wilson, 1998).
Şekil 4. Şarköy bölgesine ait jeolojik zaman ve litoloji (Anonim, 1970).
Derinlik (Toprak Profili)
Bölgede geçmiş yıllarda çeşitli projelerle desteklenmesi sonucu bağ
parsellerinin büyük çoğunluğunda toprak analizleri yapılmıştır. Örnek olarak
Sofuköy, Yayaköy, Gaziköy, Kirazlı, İğdebağlar ve Çengelli köylerinde
yapılmış toprak analizleri alınmış ve toprakla ilgili bazı kriterlerimizin
değerlendirilmesinde bu analizler esas alınmıştır.
Bağlar kurulmadan önce söz konusu parsellerde mutlaka toprak profilleri
incelenerek alınacak toprak örneklerinde gerekli analizlerin yapılması
gerekmektedir. 120-150cm derinlikte açılan toprak profil çukurlarından toprak
horizonları ve farklılıkları saptanarak not edilmeli ve örnekler üst ve alt toprak
katmanlarını temsil edecek şekilde alınmalıdır. Ayrıca toprak profil çukurunda
15. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
169
geçirimsiz tabakanın varlığı ve konumu ile mevcut bitki örtüsünün kök dağılımı
mutlaka incelenmelidir. Toprak profili incelemeleri bölgede mevcut ve yeni
kurulacak bağ alanlarında mutlaka yapılması gereken bir işlem olup anaç seçimi
konusunda çok önemli bilgilerin edinilmesini sağlaması bakımından önemlidir.
Fiziksel Özellikler
Bölgenin toprak bünyesi genellikle kumlu, kumlu tınlı, tınlı, killi tınlı ve
killiye kadar farklılık göstermektedir. Genel olarak asma tınlı toprak yapısını
tercih etmektedir. Ancak farklı birçok toprak yapısına (Kumlu, killi, killi kireçli,
taşlı, tınlı vs) adapte olabilmektedir. Özellikle anaç ve çeşit seçiminde toprağın
fiziksel yapısı dikkate alınmalıdır. Bölgeye ait toprak yapıları ve özellikleri
Şekil 5‟ te verilmiştir. Buna göre yörede eski sınıflandırma sistemlerine göre
Kahverengi orman, Kireçsiz kahverengi orman ve Allüviyal topraklar hakimdir.
Amerikan toprak Taksonomisine göre (Soil Taxonomy) ise yörede genellikle
İnceptisol, Entisol, Alfisol ve Mollisol ordolarına ait topraklar bulunmaktadır.
Şarköy, Eriklice ve Hoşköy civarında genellikle kıyıya yakın yörelerde topraklar
orta derin veya derin profil yapısına sahiptir. İç kısımlarda ve Gaziköy‟den
Kumbağ‟ kadar olan kesimde ise sözü edilen ordoların sığ profillerini içeren
toprakları yaygındır (Ekinci, 1990).
Şekil 5. Şarköy bölgesinin toprak sınıflaması (Ekinci, 1990).
MARMARA DENİZİ
16. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
170
Şekil 5 devamı. Şarköy bölgesinin toprak sınıflaması (Ekinci, 1990).
Toprak Su Durumu
Bölgede farklı toprak özelliklerine, rakımlara, eğimlere ve yönlere sahip
bağ alanlarında mevsimsel olarak değişen toprak su durumunu saptamak
amacıyla lizimetre, toprak tansiyometreleri vb. cihazlar yerleştirilmesi
gerekmektedir. Bu sayede bölge toraklarının farklı profil, konum ve yapılarına
bağlı olarak su durumları saptanarak bunların asma ile ilişkilendirilmesi
sonucunda olası su stresi seviyeleri ve dönemleri saptanabilecektir. Böylece
asmaların fizyolojik faaliyetleri ve üzüm kalitesi kontrol edilebilir duruma
getirilebilecektir. Analizleri yapılan toprakların su ile doygunlukları %29
(kumlu) ile %69 (killi-tınlı) arasında değişkenlik göstermektedir. Genel olarak
taban suyu zararı ile ilgili bir duruma rastlanmamıştır. Ancak dağın eteklerinde
ve yamaçlarında bulunan bazı bağların muhtelif yerlerinden su kaynamalarının
varlığı gözlenmiştir. Bu tür bağlarda ve bağlar kurulmadan önce drenaj vb. ıslah
çalışmaları gerekmektedir (Jackson ve Schuster, 1987).
Erozyon
Şarköy, Mürefte, Hoşköy, Gaziköy, Uçmakdere ve Yeniköy hattında
bağların genellikle çok eğimli yamaçlarda olması ve yanlış toprak işleme
nedenleriyle orta ve yüksek düzeyde toprak erozyonu görülmektedir. Bu tür
yerlere kurulmuş olan bağlarda kış girişinde toprak işlenmeden otlu olarak
bırakılabileceği gibi bazı yer örtücü bitkilerin ekimi yapılabilir. Böylece hem
MARMARA DENİZİ
17. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
171
erozyon azaltılmış ve hem de erken İlkbahar‟da (Mart sonu) biçim yapılarak
yeşil gübre takviyesi (gelişmesi zayıf bağlarda) de sağlanabilecektir. Ayrıca
parsel ve yol ıslah çalışmaları ile birlikte su yolları da düzenlenerek bölgede
yüzey akışı nedeniyle meydana gelen erozyon oranı azaltılabilecektir.
Toprakların Mineral Element Kapsamı
Yapılmış olan tahliller incelendiğinde bölge topraklarında organik
madde, Azot (N) ve Çinko‟ nun (Zn) çok düşük ve ya yetersiz olduğu
görülmektedir. Organik madde %0.57 ile %1.54 arasında değişkenlik
göstermektedir. Bölgedeki bağlara Zn ve organik madde katkısında bulunulmalı
ancak şaraplık üzüm çeşitlerinde verimin kontrolü ve üzüm kalitesi açısından N
takviyesi sınırlı tutulmalıdır. Tuzluluk değerleri %0.014-%0.058 arasında
değiştiğinden bu açıdan herhangi bir sorun söz konusu değildir. Potasyum (K)
miktarı genellikle yeterli, ancak bazı bölgelerde Magnezyum (Mg) miktarı çok
fazla olabilmektedir. Bu durumda özellikle Mg/K (1/10) oranına dikkat edilmeli
ve anaç ve çeşitlerin K ve Mg absorbsiyon düzeyleri dikkate alınmalıdır. Demir
(Fe), Bakır (Cu) ve Mangan (Mn) bakımından analiz yapılmış olan topraklarda
herhangi bir sorun görülmemektedir. Ayrıca çiçeklenme ve ben düşme
döneminde yaprak analizleri de yapılarak, gübrelemelerin Coombe ve Dry
(1992)‟ a göre yönlendirilmesi yerinde olacaktır.
Toprak Reaksiyonu
Örnek alınan yerlerin analizlerine göre toprak pH‟ ları 6.3 (Çengelli) ile
8.2 (Gaziköy) arasında değişmektedir. Asmanın ideal gelişmesi için pH‟ ın 6.2
ile 7 arasında olması gerektiği dikkate alındığında bazı bölgelerin yüksek pH‟ a
sahip oldukları belirtilebilir. Ancak genel olarak bölgede toprak pH‟ nın 6.6 ile
7.8 arasında değiştiği söylenebilir. Bağ topraklarının büyük çoğunluğu az kireçli
ancak orta ve çok kireçli alanlar da bulunmaktadır. Özellikle anaç seçiminde
dikkatli davranılması ve Kloroz katsayısı hesaplanarak karar verilmesi yerinde
olacaktır. Bazı bağlarda gerektiğinde pH‟ yı düşürücü uygulamalar [Kükürt (S)
uygulaması vb.] yapılması tavsiye edilebilir.
Kültürel ĠĢlemler ve Asma Boyutunda Ekofizyolojik ÇalıĢmalar Açısından
Ġnceleme
Kültürel işlemler asma fizyolojisi, verimi ve üzüm kalitesi üzerine
doğrudan etkilidirler. Bu bakımda bölgede uygulanan ve uygulanması gereken
işlemlerin irdelenmesi yerinde olacaktır. Bağcılıkta tacın yapısı ve şeklini
etkileyen birçok terbiye sistemi ve şekli mevcuttur. Destekleme materyali
kullanılmayan terbiye şekillerinin (Goble vb.) yanı sıra direk (ahşap, metal,
beton vb.), tel (Al-Zn alaşımlı, galveniz vb.), ankraj demirleri, tel kilitleri vb.
malzemelerin yardımıyla oluşturulan ve dikey, yarı dikey ve yatay yüzey
oluşturan terbiye sistemleri oldukça yaygındır. Bu sistem ve şekiller asmalarda
budama şiddeti, Toplam yaprak alanı [TYA (m2
/da)], Güneş gören yaprak alanı
[GGYA (m2
/da)], Verim/GGYA (kg/m2
), Güç (Yıllık kuru madde üretimi: yıllık
18. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
172
dal ve ürün), Büyüme kuvveti (yıllık bir dalın ağırlığı), Vegetatif gelişme
durumu (Asma/yıllık dalların ağırlığı), Asmanın su durumu (stres eşikleri, süre,
dönem), Salkım mikrokliması (sıcaklık, güneşlenme) ve Tane biyokimyası
(Primer ve sekonder metabolitler) üzerine doğrudan veya dolaylı yönlerden
etkili olmaktadır.
Dikim Sıklığı
Şarköy, Mürefte, Hoşköy, Gaziköy, Uçmakdere ve Yeniköy hattında
kurulmuş olan Goble terbiye şekline sahip bağlar parsellerin küçük ve eğimli
olması nedeniyle genellikle 1.5x1.5m (şaraplık), 1.8x1.5m, 1.8x1.8m (sofralık)
aralık ve mesafelerle dikilmişlerdir. Ancak bölgede son yıllarda şaraplık üzüm
üretimi için kurulan büyük parsellere sahip yeni bağlarda 2.5x1.0m, 2.25x1.0m,
2.0x1.0m, 2.0x0.8m aralık ve mesafeler tercih edilmektedir. Bu durumda Goble
şekli verilmiş bağlarda fidan yoğunluğu 300 ile 444 adet arasında değişirken bu
değerler telli terbiye sistemlerinde 400 ile 625 adet arasında değişmektedir.
Şaraplık üzüm üretimi yapılan diğer ülkelerde de asma yoğunlukları bu değerler
[ekstrem örnekler hariç (1.0x1.0m) (1000asma/da)] arasında seyretmektedir. Bu
durum asmaların kök rekabeti ve yük paylaşımının üzüm kalitesine yansıması
bakımından önemlidir ve bölgede uygulanıyor olması önemlidir.
Budama
Bölgede Goble terbiye şekline sahip bağların büyük çoğunluğunda kısa
budama yapılmakta olup toprak verimliliği, dikim sıklığı, anaç ve çeşitlere bağlı
olarak genellikle 3-7 baş üzerinde 8-16 göz bırakılmaktadır. Dikey yüzey
oluşturan terbiye sistemlerinde oluşturulmuş çift kollu sabit kordon şekillerinde
ise dikim aralık ve mesafelerine bağlı olarak sağ ve sol kollarda toplam 6 veya
8‟ er baş üzerinde 12-20 gözden budama yapılmaktadır. Benzer şekilde çift
kollu Guyot terbiye şekline sahip bağlarda da 14-22 göz arasında
bırakılmaktadır. Bölge topraklarının verimliliği, terbiye sistemleri ve dikim
sıklıkları açısından ele alındığında göz yükü uygun seviyelerdedir. Ancak
şaraplık üzümlerde optimum kaliteye yönelik üretim temel amaç olması
nedeniyle ürün yükü ile üzüm kalitesini dengeleyebilmek amacıyla (toprak
verimliliği, dikim sıklığı vs. gibi koşulların uygun olması durumunda) göz
yükünün üretim hedeflerine uygun olarak sınırlandırılması gerekmektedir. Bu
durumlarda asmada Güç (Puissance) [(0.5 x Budama odunu ağırlığı) + (0.2 x
Verim)], Vegetatif canlılık (Expression végétative) (Budama odunu
ağırlığı/asma), GeliĢme kuvveti (Vigour) (bir yıllık dalın ağırlığı ve ay bir
yıllık dalın koltuk dallarına oranı), Birim alana göz sayısı (göz/m2
) gibi
kriterlerin hesaplanması ve dikkate alınması gerekmektedir (Uzun, 2004;
Carbonneau ve ark., 2007). Budama ile alınabilecek önlemlerin yetersiz olması
ve ya üretim hedefinin farklılığı sebebiyle göz yükünün sınırlandırılamadığı
durumlarda salkım seyreltme gibi uygulamalarla kaliteyi artırıcı etki de
oluşturmak mümkündür. Ancak bölgede şaraplık üzümlerin fiyatlarının düşük
olması ve maliyetlerin yüksek olması sonucu butik üreticiler dışındaki bağcılar
yüksek verime yönelmektedirler. Dolayısıyla gereğinden fazla
19. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
173
verim, üzümlerin kalitesini ve neticede bunlardan üretilen şarapların niteliklerini
olumsuz etkilemektedir.
Yeşil Budama
Şarköy ve çevresinde yaz budamalarından uç alma son salkımın 8-10
yaprak üstünden olmak üzere tane tutumundan sonra yapılmakta olup bölgede
yetiştirilen şaraplık çeşitlerin büyük çoğunluğu buna uygun tepki vermektedir.
Verimli topraklarda bulunan ve kuvvetli gelişen çeşitlerde veya çok yağış alan
yıllarda tepe alma haziran ayının ikinci yarısında ve Temmuz ayı ortasında
olmak üzere bir veya iki kez yapılmaktadır. Ayrıca Haziran ayında koltuk alma
işlemleri da yapılarak taç içi sıkışıklık giderilmekte ve salkımların aşırı gölgede
kalmaları engellenmiş olmaktadır. Yaz budamaları sonucunda asmada toplam
yaprak alanı [TYA (m2
/da)] ve güneĢ gören yaprak alanı [GGYA (m2
/da)] da
etkilendiğinden bu işlemlerin bilimsel olarak ispatlanmış hesaplamalara dayalı
olarak yapılması ve uygulanması bölgenin üzüm kalitesine katkıda bulunacaktır
(Uzun, 2004; Carbonneau ve ark., 2007). Salkım mikroklimasını (sıcaklık,
güneĢlenme) etkileyen yaprak alma işlemleri ise bölgede genellikle çiçeklenme
ve iri koruk dönemlerinde yapılamaktadır. Ancak yağışlı geçen yıllarda ve ya
kuvvetli gelişme gibi bazı durumlarda ben düşme döneminde de yapıldığı
görülmektedir. Bölge bağcıları yaz budamalarını (Yaprak alma vb.) yaparak
salkımların havalanmasını, güneşlenmesini sağlamakta ve salkım
mikroklimasını etkilemektedirler. Ancak Şarköy ve çevresinde bu işlemlerin
daha faydalı olması için dönemleri, şiddetleri, yönleri vb. konularda bilimsel
çalışmaların yoğunlaştırılması gerekmektedir. Böylece bölge üzümlerinin
kalitesinde (renk, maddeleri, tanenler, organik asitler, şekerler vb.) olumlu
gelişmeler sağlanması kolaylaşacaktır.
Salkım Seyreltme
Şaraplık üzüm ve dolayısıyla şarap kalitesini artırmaya yönelik salkım
seyreltme uygulamaları birçok ülkede uzun yıllardır kullanılırken bölgede son
yıllarda gündeme gelmiş ve bazı butik işletmeler ile büyük şarap üreticilerinin
sözleşmeli bağcıları tarafından ben düşme döneminde uygulanmaktadır.
Salkımların %50‟ sine yakınının uzaklaştırılmasıyla ürün yükünü yaklaşık %35
oranında azaltan bu uygulama sonucunda dekara verim 600kg ile 1000kg
arasında sınırlandırılmaktadır. Yüksek kaliteli üzüm üretimini sağlamak
amacıyla bölgenin iklim ve toprak şartları da dikkate alınarak çeşitler bazında
optimum verimin (kg/da) belirlenmesi çalışmalarının genişletilmesi
gerekmektedir. Bu da gereğinden fazla ürün yükünü veya seyreltme oranını
engelleyerek optimum gelire katkıda bulunacaktır.
Salkım seyreltmesi sonucu Verim/GGYA (kg/m2
) oranı ≤1 (1‟den
küçük) olması sağlanarak fotosentez sonucu üretilen organik maddelerin
(Glikozitler) ve sekonder metabolitlerin (Antosiyanlar, tanenler, vb.) tanelerde
birikimi hızlanır ve artar. Üzüm ve şarap kalitesine olumlu etkileri olan bu tür
uygulamaların üreticiler (bağcılar ve şarap üreticileri) bazında
yaygınlaştırılması,
20. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
174
markalaşma yolunda emin adımlarla yürüyen Şarköy, Mürefte ve Hoşköy‟ ün
ülke ve Dünya pazarlarında yer bulmasını kolaylaştıracaktır.
Toprak İşleme ve Örtülü Toprak İşleme
Çoğunluğu Goble terbiye şekli verilmiş olan bağların eğimlerinin
yüksek, parsellerinin ufak olması ve sık dikim nedeniyle toprak işleme
çoğunlukla küçük el traktörleriyle (butik ve büyük parsel ve telli terbiye
sistemleri hariç) yapılamaktadır. El traktörlerinde yaygın olarak çapa
makinesinin (rotavatör) kullanılması ve toprağın dört mevsim bununla
inceltilerek işlenmesi erozyon ve benzeri problemleri beraberinde getirmektedir.
Ayrıda diğer kültürel işlemlerin (ilaçlama, gübreleme vb) mekanizasyondan
yararlanılarak yapılması da sınırlı kalmaktadır. Şarköy, Mürefte, Hoşköy,
Gaziköy, Uçmakdere ve Yeniköy hattında örtülü toprak işleme genellikle
uygulanmamaktadır. Ancak verimli topraklara sahip bazı modern işletmelerde
vegetatif gelişmenin yavaşlaması ve salkımlarla tanelerin ufak kalması için su
ve azot‟a rekabetçi olarak buğday vb. ekimleri yapılarak mayıs ayında
biçilmektedir. Olumlu neticeler alınmış olmasına rağmen konu üzerinde (amacı,
süresi, kullanılacak bitki türleri, fenolojik zamanlama vb.) daha yoğun bilimsel
çalışmaların yapılması ve ondan sonra çiftçi düzeyinde yaygınlaştırmaya
yönelik adımlar atılması gerekmektedir.
Gübreleme
Son yıllardaki en önemli gelişmelerden birisi, bölge bağcılarının toprak
analizlerini yaptırdıktan sonra gübreleme yapma eğilimlerinin artmasıdır.
Şaraplık üzüm üretiminde yüksek kalite için sınırlı verim hedeflenmesinden
dolayı gübrelemenin de buna paralel olarak sınırlı tutulması gerekmektedir.
Şarap üretim işletmelerinin bilimsel verilere dayanarak üzüm verimi ve kalitesi
ile şarap kalitesi ve fiyatı konusunda hedefli üretimi tercih etmeleri bölge
şaraplarının kalitesini ve değerini artırmış ancak üzüm fiyatı konusunda sıkıntılı
bir dönem yaşanmasına sebep olmuştur. Artan girdi fiyatlarının (gübre, ilaç,
yakıt vb.) tersine verimin sınırlandırılması (800-1000kg) ve üzüm fiyatlarının
aşırı düşmesi bağların büyük çoğunluğunda gübreleme, ilaçlama toprak işleme
gibi kültürel işlemlerin yapılamamasına ve hatta bağların sökümüne sebep
olmuştur. Bu konuda önümüzdeki yıllarda dengenin oluşması beklenmektedir.
Sulama, Toprağın ve Asmanın Su Durumu (stres eşikleri, süre, dönem)
Mevcut iklim koşullarının bölge bağlarının büyük bir kısmında sulama
yapılmaksızın yüksek kaliteli üzüm üretimine uygun olması en büyük
avantajdır. Ancak son yıllarda küresel ısınma etkilerinin bariz olarak görülmeye
başlaması ve yaz döneminde ani, uzun süreli, yüksek sıcaklıkların yaşanması
bazı önlemleri gündeme getirmektedir. Bölgede su kaynaklarının ve dolayısıyla
sulamanın kısıtlı olması sıcak ve kurak şartlara dayanıklı anaç ve çeşitlerin
kullanımının yanı sıra toprak ve asmaların su durumlarının ölçümlerini ve
kontrollerini gerektirmektedir. Bölgede farklı rakım, yön, toprak, anaç, çeşit vb.
özelliklere
21. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
175
sahip bağlarda Scholander basınç odası ile asma fizyolojisi ve üzüm kalitesi
açısından son derece önem arz eden asma yaprak su potansiyellerinin (Ѱyaprak)
[Ģafak vakti yaprak su potansiyeli (Ѱpd) ve gün ortası yaprak su potansiyeli
(Ѱmd)] ölçülmesi sağlanmalıdır. Gelecek yıllarda fenolojik dönemlere bağlı
olarak toprak ve asmaların su potansiyellerini belirlenmek suretiyle yapılacak
kültürel işlemlere (sulama, yaz budaması, toprak işleme vb.) karar vermek
kaçınılmaz olacaktır. Dolayısıyla buna ilişkin altyapı hazırlıklarına şimdiden
başlanmasında fayda görmekteyiz.
Hastalık ve Zararlıların Kontrolü
Biyo-ekolojik koşulların asma lehine olması nedeniyle Şarköy-Yeniköy
bölgesinde bulunan bağlarda çok az sayıda ilaçlama yapılamaktadır. Ancak
gerek hastalıklar ve gerekse de zararlıların kontrolünde ilaçlama dönem ve
dozajlarında az da olsa bazı sıkıntılar görülmektedir. Özellikle üzüm hasadına
yakın dönemlerde (ekstrem örnek) Botrytis cinerea ilaçları yerine çürümeye
karşı salkım güvesi (dolaylı etki) ilaçları kullanılabilmektedir. Ayrıca son
ilaçlama ile hasat tarihi arasındaki süreler göz ardı edilebilmektedir. Bu
bakımdan bölge bağcıları mutlaka bilinçlendirilmeli ve ekolojisi uygun olan bazı
yerlerde organik bağcılık uygulamaları özendirilmelidir. Özellikle Uçmakdere,
Polatandere ve benzeri yerlerdeki bağcılarımız farkında olmadan organik
bağcılığın şartlarının büyük çoğunluğunu uygulamaktadırlar. Bölgede bio-
ekolojik koşulların çok uygun olması nedeniyle üç yıllık bir eğitim ve geçiş
sürecinden sonra gerek sofralık ve gerekse de şaraplık üzüm üretiminde organik
bağcılığa geçiş kolaylıkla sağlanabileceği kanısındayız. Ekstrem yıllar haricinde
(aşırı yağışlı, dolu vb.) bölgede genellikle sağlıklı ve kaliteli üzümler elde
edilmekte ve pazara sunulmaktadır.
Çeşit-Anaç Seçimi
Bölgede kullanılacak çeşit, anaç ve çeşit/anaç kombinasyonlarına karar
vermeden önce bu çalışmada ele aldığımız tüm kriterler titizlikle irdelenmelidir.
Son yıllarda bölgede dünyaca tanınan Fransız, İtalyan, İspanyol, Alman vb.
kökenli çeşitler yaygılaşmış ve yaygınlaşmaya da devam etmektedir. Ancak tüm
bunların yanında ümitvar yerel şaraplık çeşitlerimizin de (Papazkarası, Kolorko,
Karalahna, Adakarası, vb.) yaygınlaştırılması ve piyasaya (ülke ve dünya)
bunlardan üretilmiş şaraplarla çıkılması için özel çaba sarf edilmelidir.
22. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
176
Şekil 6. Optimal tane olgunluğu ve şarap stilinin bağlı olduğu faktörler
SONUÇ
Terroir‟a bağlı olarak asma davranıĢları ve üzüm biyokimyası üzerine
çalışmaların yoğunlaştırılması ve bunların çevre şartları ile entegre edilmesi
üzüm ve şarap kalitesi üzerine (Şekil 6) önemli ölçüde etkilidir (Deloir ve ark.,
2002). Bölgede Terroir (toprak-iklim-kültürel iĢlemler-asma davranıĢları-
üzüm bileĢimi) üzerine çalışmaların yoğunlaştırılması kaliteli şarap üretiminin
ön şartı olan kaliteli üzümün teminatı olacak ve Coğrafi Kontrol Sistemi
[(Fransa‟da l‟appelation d‟Origine Controllée (AOC); (Köken Kontrollü
İsimlendirme)] uygulamalarına temel oluşturacaktır. Bu amaçla özel ve tüzel
sektör işbirliği ile konusunda uzman kişilerden oluşturulacak araştırma ve
uygulama ekipleriyle uzun yıllara dayalı kapsamlı çalışmaların yapılması
yerinde olacaktır.
“KAYNAKLAR
Anonim, 1970. Meriç Havzası Toprakları, Havza No: 1.Köyişleri Bakanlığı Yayınları: 122.
Toprak Su Genel Müdürlüğü Yayınları: 205. Raporlar Serisi: 6. Güven Matbaası.
Ankara.
Branas, J. 1974. Viticulture. Dehan Imp., Montpellier, France.
Carbonneau, A., 2001. Concepts „Terroir‟. GESCO 11. Journees du Groupe Europeen d‟etude
des Systemes de Conduite de la Vigne, Montpellier, France, 3-7 Juillet, 2, 669.
Carbonneau, A., Deloire, A., Jaillard, B. 2007. La Vigne. Physiologie, Terroir, Culture. Dunod,
Paris, ISBN: 9782100499984.
Coombe, B. G., Dry, P. R. 1992. Viticulture Volume 2 Practices. Winetitles, Adelaide.
Avustralya. 376s.
23. Şarköy Değerleri Sempozyumu 14 Ekim 2010
177
Çelik, H., Ağaoğlu, Y.S., Fidan, Y., Marasalı, B., Söylemezoğlu, G. 1998. Genel Bağcılık.
Sunfidan A.Ş. Mesleki Kitaplar Serisi: 1. 253s.
Çelik, S. 2007. Bağcılık, Cilt I, Genişletilmiş İkinci Baskı. 423s.
Deloire, A., Lopez, F., Carbonneau, A. 2002. Reponses de la Vigne et Terroir. Progrès Agricole
et Viticole, 4 (119): 78-86.
Ekinci, H. 1990. Türkiye Genel Toprak Haritasının Toprak Taksonomisine göre Düzenlenebilme
Olanaklarının Tekirdağ Bölgesi Örneğinde Araştırılması. Ç. Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü
Toprak Anabilim Dalı. Doktora Tezi. Adana.
Jackson, D., Lombard, P.B. 1993. Environmental and Management Practices Affecting Grape
Composition and Wine Quality- A Review. Amer. J. Enol. Vitic. 44 (4): 409-430.
Jackson, D., Schuster, D. 1987. The Production of Grapes and Wine in Cool Climates.
Butterworsths of New Zealand Ltd. 192s.
Jackson, R.S. 2000. Wine Science: Principles, Practice, Perception. Academic Press. 648s.
Jones, G.V. 2007. Climate Change: Observations, Projections, and General Implications for
Viticulture and Wine Production. Economics Department Working Paper No:7.
Whitman College. Spring 2007.
Riou, Ch., Becker, N., Sotes Ruiz, V., Gomez-Miguel, V., Carbonneau, A., Panagiotou, M.,
Calo, A., Costacurta, A., Castro de, R., Pinto, A., Lopes, C., Carneiro, L., Climaco, P.
1994. Le Determinisme Climatique de la Maturation du Raisin: Application au Zonage
de la Teneur em Sucre Dans la Communaute Europenne. Office des Publications
Officelles des Communautes Europennes, Luxembourg, 322pp.
Smart, R., Robinson, M. 2006. Sunlight into Wine. A Handbook for Winegrape Canopy
Management. Tenth Printing Feb. 2006. 88p.
Tonietto, J. 1999. Les Macroclimats Viticoles Mondiaux et L‟influence du Mesoclimat sur la
Typicite de la Syrah et du Muscat de Hambourg dans le Sud de la France: Metodologie
de Caracterisation. These Doctorant. Ecole Nationale Superieure Agronomique,
Montpellier, 233pp.
Tonietto, J., Carbonneau, A. 2004. A Multicriteria Climatic Classification System for Grape
Growing Regions Worldwide. Agricultural and Forest Meteorology 124: 81-97.
Uzun, İ. 2004. Bağcılık El Kitabı. Hasad Yayıncılık Ltd. Şti. 156s.
Vaudour, E. 2003. Les Terroirs Viticoles. Definitions, Caracterisation et Protection. Dunod,
Paris, ISBN: 2100064541.
Wilson, J. E. 1998. Terroir: The Role of Geology, Climate, and Culture in the Making of French
Wines. University of California Press, London – England. 336s.