2. Kadı Burhaneddin Kimdir? Asıl ismi Burhaneddin Ahmed'dir. 1345 (hicri 754) yılında Kayseri'de dünyaya gelmiştir. Babası Şemseddin Mehmed'dir. Türk devlet adamı ve Divan Edebiyatı şairidir. 1398 yılında vefat etmiştir.
3. Azeri lehçesi ile yazdığı şiirleri ''Kadı Burhaneddin Divanı'' adlı eserinde toplamıştır. Divan şairleri arasında tuyuğlarıyla öne çıkmıştır. Kadı Burhaneddin, siyasal edebiyat ve özellikle şiir ile yakından meşgul olmuştur. XIV. yüzyılda eser veren sanatçı, çok yönlü bir kişidir. Kadı Burhaneddin Kadılık, vezirlik, hükümdarlık gibi görevlerde bulunmuştur. Gazel, tuyuğ, ve rübailer yazmıştır. Aruz veznini Türkçe'ye uygulayıp divan şiirine öncülük etmiştir.
4. Kadı Burhaneddin bu siyasi kişisel özelliklerinin yanı sıra, edebiyat ve şiirle uğraşmayı da ihmal etmemiştir. 600 sayfa tutan bir divanı dolduracak kadar şiir yazmıştır. Bu divanında 1500 gazel , 119 tuyuğ ve 20 rubai bulunmaktadır ama hiç kasidesi bulunmamaktadır. Kadı Burhaneddin gazelleri ve tuyuğları ile ün kazanmıştır. Tuyuğ şeklini Divan edabiyatına getiren Kadı Burhaneddin olmuştur. Gazellerinin gayet içten ve aşkane oldukları görülür. Lirik şiirlerinde cesaret göze çarpar ve bu yönüyle de klâsik şiirden ayrılır. Aşk şiirlerinin yanı sıra din ve tasavvuf ile ilgili şiirleri de vardır. Şiirlerinde ne mahlası ne de adı bulunmaktadır. İran şiirini çok iyi bilen Kadı Burhaneddin divan şiirinin öğelerini Türkçe'ye mal etmede emeği geçen baş Türk şairlerdendir. Divan şiirinin ilk Türkçe örneklerini veren bir şair olarak Türkçe'yi aruza uydurmakta güçlük çektiği görülür. Bu aruz vezin eksikliği o kadar önemlidir ki Kadı Burhaneddin'in şiirlerinin çoğunda kullanılan vezini tayin etmek güç ve hatta bazılarında imkânsız olur. Ancak bu eksiklik XIV. yüzyıl Türk divan edebiyatına katkısı bulunan şairlerin nerede ise hepsinde görülmektedir. Kadı Burhaneddin bu müşkülatını, canlı ve samimi edası ile giderir. Günlük konuşma dilini de şiirlerinde kullanması onun şiirlerine ayrı bir özellik verir. Edebi sanatlara, özellikle cinasa, düşkündür. Doğup, büyüyüp yaşadığı yerlerde Azeri lehçesi kullanılmamakla beraber, Kadı Burhaneddin'in şiir dilinde Azeri lehçesi özellikleri barizce görüldüğü için, Azeri lehçesi edebiyatında olduğu iddia edilebilmesine rağmen, Kadı Burhanedin'i bir Anadolu şairi olarak kabul etmek daha yerinde olur. Bazı şiirlerinde tasavvuf izleri gayet açıkca görülmekle beraber Kadı Burhaneddin'i bir sûfî ve mutasavvıf bir şair olarak dünya işlerinden el etek çekmiş bir kişi saymak doğru olmaz. Kadı Burhaneddin'in gerçek yaşamında zevk ve safa alemleri düzenlediği bilinmektedir. Kadı Burhaneddin esas itibarı ile beşeri, maddi aşkı işlemiş ve maceracı, döğüşcü, savasçı hayatının ve ruhunun izleri çok bariz olarak şiirlerinde yansımıştır. Genellikle hayatını anlatmıştır. Edebi Kişiliği
5. DİVAN ŞİİRİ 1.Nazım birimi beyittir. Beyit kendi içinde anlam bütünlüğü taşır. Beyitlerle kurulan nazım biçimlerinde beyitleri birbirine bağlayan ölçü ve uyak birliğidir. 2.Ölçü İranlıların Araplardan alarak yeniden düzenledikleri aruz ölçüsüdür. 3.Divan edebiyatında genellikle tam ve zengin uyak kullanılmıştır. 4.Divan edebiyatında Arap ve Fars edebiyatlarından alınan nazım biçimleri kullanılır: gazel kaside mesnevi musammat rubai.... 5.Divan Edebiyatının kaynakları din tasavvuf Kuran hadis peygamber hikayeleri evliya menkıbeleri İran ve İslam mitolojisi XIII. yüzyılından sonra yerli yaşam günlük olaylar... olmuştur. Bu nedenler ile şiirlerde aşk şarap din ve ahlak ile ilgili soyut kavramlar işlenmiştir. Şiirlerin kişi ve toplum yaşayışı ile ilgili gerçeklere doğaya ilgileri azdır. Stilize edilmiş bir doğa anlayışı ile dağa öğeleri nakış motif gibi kullanılmıştır. Divan şiirinde aşk ön plandadır. Aşk anlayışı çağın mutlak hükümdarlık sistemine ve tasavvuf düşüncesine dayanır. Sevgili mutlak iktidar sahibi zalim vefasız; aşık ise bahtsızdır. Şairler için anlatılmak istenen platonik aşktır. 6.Divan şiirinden kaderci bir dünya görüşü egemendir. Şairler dünyanın geçici olduğundan feleğin cerrinden zamanın kötülüğünden yakınırlar. 7.Divan şiirinin dili Arapça Farsça sözcük ve tamlamalarla dolu Osmanlıca denilen yazı dilidir. 8.Söyleyiş özentilidir Ustalık benzetmeler yapmak mecazlı sanatlı değişler yaratmak kalıplaşmış anlamlı sözcükleri yeniden kullanmaktır. Bu nedenle şair özden çok söyleme biçime önem verir. Divan şiirinde nazirecilik yaygındır. 9.Şiirler konularına göre değişik biçimle adlandırılır. Ölüm teması işleyen ‘ MERSİYE’ Peygamberlerin erdemlerini anlatan şiirlere ‘NAAT’ Tanrıya yakarışı işleyen şiirlere ‘MÜNACAAT’ Tanrının birliğini anlatan şiirlere ‘TEVHİD’ şairin kendini övdüğü şiirlere ‘FAHRİYE’ şairin toplumsal çarpıklıkları dile getirdiği yergilere de ‘HİCİV’ denir. 10.Nazım biçimleri genelde Arap ve İran şiirlerinden alınmıştır. Divan Edebiyatı nazım biçimleri iki ana bölümde işlenir.
6. Eserlerinden bazı örnekler Beyit Er odur Hak yoluna baş oynaya 'Döşekte ölen insan senin babandır Tuyuğ Hakka şükür koçlarun devrânıdur. Cümle âlem bu demün hayrânıdur. Gün batardan gün toğan yire değün. Işk erinün bir nefes seyrânidur. Gazel Gönülüme ben didüm ki kandesin, Gamzesinün oklarıyla kandesin Gisusiyle bende düşdüm dir gönül, Didüm ana nola çünki bendesin N'ola öpdüm gözüme sürdüm seni, Sen dahi âlemde bir turvendesin Bendesin sen bendeyim ben tapuna, Bendeyim ben nice ki sen bendesin Gözlerüm giryan ü biryândur gönül, Leblerüm şekker özün pür-handesin Rubai Didüm ki lebün didi ne şîrîn söyler Didüm ki bilün didi ne nârin söyler Didüm ki canum cümle fedâdur saçuna Didi ki bu miskîn hele varın söyler
7. Kadı Burhaneddin Divanı K.Burhaneddin G 1 Gönülde kopalı sanemâ bir safâ-yı ışk Toldı bu âleme yine bizden nidâ-yı ışk K.Burhaneddin G 1/1 Bu derdümün devâsına akl idimez ilâc Benzer bu derde ki gerek olur devâ-yı ışk K.Burhaneddin G ½ Kanı gönülde su vü gözümün yaşını kan Benzüm gümişin altun ider kîmyâ-yı ışk K.Burhaneddin G 1/3 Anber saçı çîninde cânum müşki çîn ider Olmadı binden özgeye hergiz hatâ-yı ışk K.Burhaneddin G ¼ Zülfi nihâyetine bu ışk um iremedi Gerçi yöriyimez kişi hergiz be-pây-ı ışk K.Burhaneddin G 1/5 Çün geldi ışk milkini ana sımarladum Tedbîr-i memleket hele kaldı be-rây-ı ışk K.Burhaneddin G 1/6