3. ZORBALIK NEDİR?
AKRAN ZORBALIĞI NEDİR?
Yaş grupları yakın çocukların okulda, bahçede sözlü veya fiziksel olarak
güçlü olanın zayıf olana uyguladığı şiddettir.
ZORBALIK
Fiziksel ve sözlü tacizi içerir.
4. Bir davranışın zorbalık olabilmesi için…
Kasıtlı olarak zarar verme amacıyla saldırgan davranışlarda
bulunulması
Bu olumsuz eylemlerin bir kez değil, sürekli bir şekilde uygulanıyor
olması
Taraflar arasında güç dengesinin eşit olmaması
Genellikle sistematik ve organize davranışlardan oluşması
6. SİBER ZORBALIK
• Siber zorbalık, zorbalığın yeni bir
biçimidir.
• Siber zorbalık ya da sanal zorbalık,
birey veya grup tarafından
diğerlerine, bilgi ve iletişim
teknolojileri aracılığı ile, düşmanlık
ve korkutma amaçlı mesaj ve
resimlerin kasıtlı ve düzenli bir
şekilde gönderilmesidir.
7. SİBER ZORBALIK
• Siber zorbalık bilgisayar ve cep telefonları aracılığı ile
yapılmaktadır.
• İnternette zorbalık yapan kişi tarafından kurbanın kişisel web
sitesine, sohbet odalarına, online duyuru panolarına; açık
saçık, müstehcen, onur kırıcı, utandırıcı iftira dolu mesaj ve
postalar yollanmaktadır. Benzer şekilde düşmanlık taşıyan
mesaj veya resimler kurbana cep telefonu aracılığı ile de
gönderilmektedir
8. SİBER
ZORBALIK
Siber zorbalık bazı yönlerden
geleneksel zorbalığa benzer. Genellikle
bir defadan fazla oluşur, psikolojik
şiddet içerir ve kasıtlı yapılır.
Siber zorba tarafından seçimler
yapılarak zayıf -daha genç, tecrübesiz
veya kız- kurbanlar tercih edilmektedir.
9. SİBER ZORBALIK
İnternette zorbalık yapan kişi bunu ya
karşısındakinin duygularını incitmek için ya da
şaka veya eğlence olsun diye yapmaktadır.
Bazen de kişi sanal ortamda veya gerçek
hayatta şiddet görmüş olduğundan
intikam almak için veya teknolojik gücünü
ve becerisini sergilemek için yapmaktadır.
11. FACEBOO
K
Facebook kişilerarası ilişkilerde bilginin paylaşımı
adına çok büyük avantajlar sağlamaktadır. Ancak
bu ortam aynı zamanda sanal ilişkilerden doğan
bazı olumsuz sonuçlara da yol açmaktadır.
Kötü söz söyleme, müstehcen mesajlar yollama,
tehdit etme, sırları paylaşma, kişiyi kötü
gösterecek resimler paylaşma gibi eylemler
teknoloji sayesinde kolayca yayılmaya
başlamıştır.
Bunların nedenleri, arkadaşlık ilişkilerinin bozuk
olması, önyargılar, kıskançlık durumları, duygusal
ilişkiler sonrasında ortaya çıkan intikam duygusu,
farklı bir kimliğe bürünme arzusu gibi
durumlardır.
12. TWİTTER
Anlık paylaşım yaptığın twitter
üzerinden kişilerin ne yazdığını, ne
paylaştığını görebilir ve cevap
verebileceğin bir sosyal medya
sitesidir.
Ünlü isimlerinde olduğu twitter
fake hesap ve kötü amaçlı kulanan
kullanıcılarında aktif buluştuğu bir
yerdir. Buradan sözel, görsel
zorbalığa maruz kalınabilir.
Kişisel bilgilere ulaşılabilir direkt
mesaj veya tiwit üzerinden rahatsız
edici söylemlerde bulunulabilir.
13. İNSTAGRAM
• Katılımcıların yarısı online zorbalığa uğradıklarını belirtmişlerdir
• Her 10 olaydan biri geçen hafta içinde gerçekleşmiştir
• Zorbalığa uğrayan kullanıcıların 50%’si görünüşleri yüzünden rahatsız
edildiklerini ifade etmişlerdir
• Zorbalık kurbanlarının 24%’ü kişisel bilgilerinin sosyal ağlar üzerinden
paylaşıldığını belirtmişlerdir
• 27%’sinin ise fotoğraf ve videoları kendi istekleri dışında paylaşılmıştır
• 18%’inin de profilleri haksız şekilde şikayet edilmiştir
17. Sınıf öğretmeniyle
veya rehber
öğretmenle görüşüp
durumu anlatın.
Ailenizin kızacağını
düşünüp onlardan
saklamak yerine, her şeyi
onlara anlatın. Onlarla
birlikte çözüm arayın.
Sosyal medya
hesaplarınızı
güvende tutun.
Bilişim suçlara
başvurun.
Kendi haklarınızı
savunun.
20. 34- Çocukları bedensel ve ruhsal yönden örseleyecek hiçbir yaklaşıma izin verilemez.
19- Hiç kimse, çocuklara karşı olan sorumluluklarını onlara zarar verecek şekilde kullanamaz.
Devlet çocukların hiçbir zarara uğramaması için her türlü önlemi almakla yükümlüdür.
18- Çocukların yetişmesinden ve gelişmesinden sorumlu olan büyükler, bu sorumluluklarını en
iyi biçimde yerine getirirler.
17- Devlet, kitle iletişim araçlarının, çocuğun gelişimi açısından önemini kabul eder. Çocuğun bunlarla çeşitli bilgi ve
belgelere ulaşmasını sağlar, kendi kültürü ve dili bakımından bu araçlarla alabileceği gereksinimleri karşılar. Ayrıca
kitle iletişim araçlarının verebileceği her türlü zarardan çocukları korur.
16- Hiç kimse çocukların onurunu kıramaz, onları küçük düşüremez, özel hayatına karışamaz. Çocukların bu hakkı
yasalarla korunur.
21. TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI
Teknoloji bağımlılığı ,
insan-makine
etkileşimini içeren ve
kimyasal olmayan
davranışsal bağımlılıktır.
AKILLI TELEFON
BAĞIMLILIĞI
BİLGİSAYAR ve OYUN
BAĞIMLILIĞI
İNTERNET ve SOSYAL
MEDYA BAĞIMLILIĞI
39. Sevdiğiniz bir şarkıda geçen ya da kendinizin
yarattığı özel bir cümleyi şifre olarak
kulanabilirsiniz
8uGün y1l8@ş1
Şifre belirlerken
önce unutmayacağınız
bir cümle oluşturun.
40. Belirli bir güveli
parola bulun.
Farklı siteler ya da
e-posta adresleriniz
için, kullandığınız
siteye özel olarak ek
sembol, harf ya da
sayı ekleyin.
56. Böyle bir durumda ailenizden veya
öğretmenlerinizden yardım
isteyebilir
veya rahatsız olduğunuz siteyi
www.ihbarweb.org.tr
adresini kullanarak şikayet
edebilirsiniz.
60. İLETİŞİM ?
Kişiler arasında,
duygu, düşünce,
bilgi ve haberlerin,
akla gelebilecek her türlü biçim ve yolla
kişiden kişiye karşılıklı olarak aktarılması.
62. Teknolojinin hızla
gelişmesi,
kontrolsüz internet
ve teknolojik alet
kullanımı
ailemiz ve
arkadaşlarımızla olan
ilişki ve iletişimimizi
yakından
etkilemektedir.
63. İnternette ve teknolojik
aletlerde geçirdiğimiz
zamana dikkat etmeliyiz.
Teknolojik aletlerle
gereksiz zaman geçirilmesi
bazı sorunlara yol
açmaktadır ;
Obezite
Uyku bozuklukları
Dikkat dağınıklığı
Baş ve boyun ağrıları
Çevre ile ilişkilerin
azalması vb.
74. PHOTOLURKING
• Bir sosyal ağ platformunda insanların fotoğraflarına saatlerce
bakarak zaman geçirmek ve bunu sürekli yapıyor olmak.
• Yani insanların sosyal medya hesaplarındaki fotoğraflarına
ezberleyecek derecede çok bakmak.
75. Cheeseepodding
• İlgi alanına göre gördüğü her şeyi indirme
hastalığıdır. Bu hastalığa yakalanmış kişiler
gördükleri her şeyi, “belki bir gün lazım olur.”
düşüncesi ile indirir.
76. İNTERNET SİNİRİ
• Cihazlardaki performans düşüklüğü ya da
geçici sorunların önemli bir stres kaynağı ve
istenmeyen olayların tetikleyicisi olduğu
ifade ediliyor.
77. • Tetik Parmak:
• Parmakları hareket ettiren tendonların aşırı kullanımı
tendonlarda kalınlaşmalara sebep olarak hareketler
sırasında takılmaya veya ağrıya yol açar. En fazla baş
parmakta görülür.
• İlk belirti parmakta ağrıdır. Erken tanı ile tedavi
edilebilecek bu durum ihmal edildiğinde cerrahi
müdahale gerektirebilir.
• Karpal Tünel Sendromu:
Uzun süreli bilgisayar kullanımında el bileği seviyesinde
sinirlerde gerilme, basınç artışı ve ödem görülebilir bu
da sinirlerde sıkışmaya neden olabilir.
Ciddi ağrı ve elde uyuşma bu durumun belirtileridir.
Bilgisayar kullanımında belirli aralıklarla pozisyon
değişimi ve sık sık mola verilmesi önerilmektedir.
78. Telefon ile konuşurken dirseğin 90 dereceden fazla bükülmesi ve uzun süre bu pozisyonda
kalması tetikleyici olabilir. Önlem olarak telefonda kulaklık kullanımı tavsiye edilir.
• De-Quervain Sendromu
• El bileği ve baş parmağın aşırı
kullanımına bağlı olarak oluşur.
Ciddi ağrıya neden olur. Aşırı
telefon kullanımının tetiklediği
bu durumdur.
• Kübital tünel sendromu
• Teknoloji kullanımının artışına
paralel olarak görülen dirsekte
sinir sıkışması durumudur.
79. KAYNAKÇA
• Merve İnce ‘ZORBALIK TEZ’ (syf. 1,2,3) İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ
Yüksek Lisans öğrencisi
• Semra Aksaray Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 20, Sayı 2, 2011, Sayfa 405-432
• Bahar BARAN, Eyüp KESKİN, Şenol GENÇ ‘Öğretmen Adaylarının Facebook’ta Zorbalık Yapma ve Zorbalığa
Maruz Kalma Durumlarının Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi’ Journal of Instructional Technologies &
Teacher Education Sayfa 1-10
• Çocuk hakları sözleşmesi
İnternette arama yaparken, istediğiniz dosya türü ile de arama yapabilirsiniz. Bunun için, 3 harfli dosya kısaltmasını aradığınız kelime ile birlikte (PDF, PPT veya XLS) yazarak arama yapabilirsiniz.’
‘Aramalarınızı belirli bir web sitesi içerisinde yapabilirsiniz. Aradığınız kelimeleri, slaytta gördüğünüz gibi belli bir web sitesi içinde aranmasını istiyorsanız, arama yaptığınız kelimelerin başına ‘site:’ ifadesini koyun. Örneğin: site: wikipedia yazarsanız, aradığınız kelimeleri sadece o site içerisinde aramış olursunuz.’
‘Arama yaparken, unutmayın: Ne kadar azsa o kadar iyidir! Basit, iki kelimeli arama terimleri genellikle en geniş kapsamlı sonuçları getirir. Kısa arama terimleriyle arama yapmaya başlayın.’
Arama yaparken kısaltmalar kullanmamaları ve kelimeyi tam olarak yazmaları gerektiğini hatırlatın.
‘Arama yaparken, yazım hatalarını gözardı edebilirsiniz. Bu yüzden, kelimeyi kısaltma kullanmadan tam olarak yazın. Bir kelimeyi yanlış dahi yazsanız, arama motorlarının yazım denetleyicisi o kelimeyi otomatik olarak en sık kullanılan yazıma dönüştürür.’
‘Aradığınız kelimeler bir kalıp (sözcük grubu, cümle, söz) ise, slaytta gördüğünüz gibi tırnak işareti içinde yazarak arayabilirsiniz. Böylece, tırnak içerisine yazdığınız kelimeler aynı şekilde ile aranır ve arama sonuçlarında aradığınız sözcük kalıplarını görebilirsiniz
‘Arama motorunda sadece kelimeleri yazarak arama yapmayız. Görsel (resim, fotoğraf) da arayabiliriz. Bunun için önce, arama motoru sayfasında ‘Görsel Arama’ özelliğini seçmemiz gerekir. Daha sonra masaüstünde ya da bilgisayarımızda kayıtlı herhangi bir görseli, slaytta gördüğünüz gibi sürükleyerek arama bölümüne bırakırız. Benzer görsellerin, arama sonuçlarında çıktığını göreceksiniz.’
Arama motorunda ayrıca sesli arama da yapabiliriz. Daha önce deneyen var mı? Sesli arama yapmak için, arama motoru sayfasında, slaytta gördüğünüz gibi mikrofon şeklindeki küçük butona basmanız gerekir. Daha sonra, aradığınız kısa kelimeleri yüksek sesle ve anlaşılır bir şekilde söylemeniz yeterli olacaktır. Bilgisayarınızın mikrofonun çalışıp çalışmadığını kontrol etmeyi unutmayın.’
Profillerde ne tür bilgiler var?
Sizce, profillerin birbirinden farkları neler?
Profiller hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu profiller ile çevrim içi karşılaşsaydınız, ne düşünürdünüz?
Sizce, hangisi gerçek ve doğru bilgileri veriyor olabilir?
Şimdi kendi profillerinizi düşünün... Buradaki profillerden hangisine daha yakın?
Profilinizdeki bilgileri hazırlarken nelere dikkat ediyorsunuz?
Profildeki kişiler, sizce hangi bilgileri kullanarak parola hazırlamış olabilirler?
Öğrencilere, mail parolası 8 karakterden az olan var mı? Diye sor . Daha sonra, internet ortamında her türlü şifre hazırlarken, mutlaka en az 8 karakter oluşturmaları gerektiğini anlat.
Şifre oluştururken, normal cümle kurallarını uygulamayın. Farklı harfleri yan yana getirin, büyük küçük harf kullanın. Harflerin arasına rakamlar ve semboller yerleştirin. Böylece, daha güvenli parola üretmiş olursunuz.’
Sözlükten ya da bir kitaptan alınan, bilinir bir kelime kullanmayın. Tek bir kelime oldukça çabuk tahmin edilip bulunabilir.
oluşturdukları şifreleri, bilgisayarlarını ve hesaplarını da korumaları gerektiğini söyle
Öğrencilerin bu bilgiyi uyguluyor musunuz?
arkadaş listelerini ve bilgisayarlarını nasıl korumaya çalıştıklarını sor
Öğrencilere, ‘Hesap kurtarma seçenekleri’ bilip bilmediklerini sor. Kullanabilecekleri seçenekler konusunda öğrencileri bilgilendir.
Öğrencilere, ‘Beni hatırla’, ‘Şifreyi kaydet’ gibi seçenekleri kullanıp kullanmadıklarını sorun. Daha sonra slayttaki bilgileri hatırlatın ve bu bilginin neden önemli olabileceği konusunda öğrencilerin geri dönüşlerini alın
Öğrencilere, e-posta hesaplarından çıkarken, ‘Oturumu Kapat’ seçeneğini ne sıklıkla kullandıklarını sorun. Okulda, internet kafede ya da farklı kişiler tarafından kullanılan bilgisayarlarda mutlaka bu seçeneği kullanmaları gerektiğini hatırlatın.
. Öğrencilere, ‘Hesap kurtarma seçenekleri’ bilgisini tekrar hatırlat
Kişilerin altı ay veya daha uzun süre boyunca okula ve işe gitmeyip, herhangi bir sosyalleşme faaliyetine katılmayarak evden çıkmaması durumu JaponyaDA “Hikikomori” olarak adlandırılıyor.
Yaşları 15 ila 39 arasında değişen 541,000 kişinin kendini toplumdan soyutlayarak yaşadığını ortaya koydu.
İlk olarak 1990’lı yıllarda meydana çıkan Hikikomori, henüz tıp literatüründe bir hastalık olarak yer almıyor ve önerilen bir tedavi yöntemi bulunmuyor.
Doktorlar ise gençlerin toplumdan uzak yaşamayı seçmesinde psikolojik ve kültürel etkenlerin payının yüksek olduğu görüşünde.
Hikikomori erkeklerde ve eğitimli orta sınıfta daha yaygın görülüyor. Hikikomori’den muzdarip kişiler genellikle bilgisayar oyunları oynayarak ve çizgi roman okuyarak vakit geçiriyor. Psikologlar bu durumun tembellikten kaynaklanmadığını belirtiyor.
Japon psikolog Tamaki Saito verdiği bir röportajda Hikikomori’yi şu şekilde özetliyor: “Onlar dışarı çıkıp sosyalleşmek, arkadaş veya sevgili edinmek istiyor ama yapamıyorlar.”
1980’lerden bu yana Japonya’da sayıları giderek artan Hikikomorililer diğer dünya ülkeleri için de benzer profildeki bireyleri temsil etmektedirler. Sadece Japonya’da değil diğer ülkelerde de görülen bir durum haline gelmektedir ve teknolojinin ilerlemesiyle hız kazandığı belirtilmektedir.
SİZCE NELER YAPILABİLİR
Yaşam amaçları belirlemek, hobi kazandırmak
cep telefonu ile sağlanan iletişimden kopmaktan aşırı korkma anlamına geliyor. Yani cep telefonundan bir şekilde mahrum kalma kokusudur. Modern çağın yeni sendromlarından biri olarak tanımlanabilecek bu durum, özelikle akıllı telefonların kullanımının giderek artmasından sonra yaygınlaşmaya başladı. Ulaşma ve ulaşılabilir olma isteği akıllı telefonların baş tacı edilmesine neden oluyor. Bu yüzden de telefonsuz kalmaktan, telefonla iletişim kuramamaktan dolayı kişiler psikolojik gerginlik yaşayabiliyor. Henüz bu fobiyi yaşayanların kişilikleriyle ilgili yeterli veri olmasa da uzmanlara göre bu sendrom, başparmak nesli denilen gençlerde daha sık görülüyor.
Nomofobi belirtileriNomofobi olan kişide görülen tipik özellikler şunlardır:
Kişinin telefonu yokken kendini “eksik” gibi hissetmesi, boşluk duygusu yaşaması,
Telefonu yanındayken bile obsesif bir şekilde kontrol etme,
Şarj bitince kendini aşırı çaresiz hissetme,
Telefonunu bir yerlerde unutmak, telefonun arızalanması yani telefonunu kullanamamaktan korkma,
Telefonu olmayınca baş dönmesi, kalp çarpıntısı, nefes almada zorluk, mide krampları gibi bir takım anksiyete belirtileri yaşaması.
yakın çevremizde ve belki kendimizde gördüğümüz, ne olduğunu kestiremediğimiz, isim veremediğimiz bir hastalık. Şimdi muhtemelen bu yazıyı okurken kendi kendinize “aa bende de bu var” dediniz ya işte o siberhondrik olduğunuzun kesin kanıtı. Bu hastalığa sahip kimseler herhangi bir hastalık belirtisi olduğunda, kötü hissettiklerinde ya da ufak belirtileri olan bir şey için doktora gitmek yerine Google’a giden, kendine teşhis koyan ve tedavi arayışına girenler olarak ifade edilebilir. Yani sizin de fark edeceğiniz üzere cyberchondria da en az hastalık hastalığı kadar yaygın ve gerçektir.
Ne Tür Zararları Var?
Siber hastalık hastalığına (cyberchondria) sahip insanlar bazı hastalıkların kendilerinde olduğuna kendilerini internetten okudukları sayesinde inandırıyorlar. Psikolojik olarak hasta moduna geçtikleri için üzerlerindeki manevi baskı çok daha yüksek boyutlarda seyrediyor. Bu da gerçekten moral bozukluğuna neden oluyor. Sonrasında ise depresyon gibi duygusal ya da fiziksel bazı rahatsızlıklara kapı aralamış oluyor.
Ayrıca hasta olmadıkları halde internete bakarak kendilerinde bazı hastalıkların olduğuna inanan insanlar yine internetten buldukları tedavi yöntemlerini de uygulamaya koyabiliyorlar. Gerçekte hasta olmadıkları için ise bu tedaviler ve ilaçlar çok büyük bir yüzde ile vücutlarına zarar verici etkilere sahip oluyor. Hasta olduğunu düşünerek ağır bir antibiyotik kullanan bir kişiyi düşünürsek vücuduna bile bile zarar verdiğini görüyoruz. Hatta bazı ilaçların ve tedavilerin vücutta ciddi kalıcı hasarları meydana gelebiliyor.
Sosyal medya da fotoğraflara bakmak eğlencelidir, vakit geçirmek için iyi yöntemlerdendir ayrıca. Instagram bu konuda en başarılı platformlardan. Peki bu işi abarttığınızda ne olur? Yanıtı, Photolurking,
Saatlerce sosyal medya ortamlarında resimlere bakar mısınız ?Beğenme davranışında bulunur musunuz? Tanımadığınız kişilerin fotograflarına ilgi gösterir misiniz? Günlük fotograf tarama ihtiyacınız olur mu?
Günlük Ne kadar kullanırsınız ?