6098 borclar kanunu

1. Sebeplerin Yarışması ve Müteselsil Sorumluluk
FİRMA
LOGO
6098 Sayılı Borçlar Kanunu

2. İçerik
Sebeplerin yarışması
Müteselsil sorumluluk
Dış İlişkide
İç İlişkide
1
2
3
4

3. 6098 Sayılı Borçlar Kanunu Madde: 60
Sorumluluk sebeplerinin çokluğu
Sebeplerin yarışması
Bir kişinin sorumluluğu, birden çok
sebebe dayandırılabiliyorsa hâkim, zarar
gören aksini istemiş olmadıkça veya
kanunda aksi öngörülmedikçe, zarar görene
en iyi giderim imkânı sağlayan sorumluluk
sebebine göre karar verir.

4. 6098 Sayılı Borçlar Kanunu Madde: 60
 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nda karşılığı olmayan,
yeni bir hükümdür.
 Madde gerekçesinde öğreti ve uygulamadaki
çağdaş gelişmeler göz önünde tutularak
düzenlendiği belirtilmektedir.

5. 6098 Sayılı Borçlar Kanunu Madde: 60
 Bir kişinin sorumluluğunun birden çok
hukuki sebebe dayandırılabilmesi
durumunda, hakimin, kanunda aksine bir
hüküm yoksa, zarar görene en iyi giderim
olanağı sağlayan sorumluluk sebebine
göre karar vermesi öngörülmektedir.

6. 6098 Sayılı Borçlar Kanunu Madde: 62
Müteselsil sorumluluk
İç ilişkide;
Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil
borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün
durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine
yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları
tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur.

7. 6098 Sayılı Borçlar Kanunu Madde: 61
Müteselsil sorumluluk
Dış ilişkide;
Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet
verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden
dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında
müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.

8. 6098 Sayılı Borçlar Kanunu Madde: 62
Müteselsil sorumluluk
İç ilişkide;
Tazminatın kendi payına düşeninden
fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için,
diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu
hakkına sahip ve zarar görenin haklarına
halef olur.

9. 6098 Sayılı Borçlar Kanunu Madde: 62
İç ilişkide rücu için üç kriter düzenlenmiştir:
Bütün durum ve koşullar,
Kusurların ağırlığı ve
Yarattıkları tehlikenin yoğunluğu.

10. 6098 Sayılı Borçlar Kanunu Madde: 62
Ancak bu üç kriterden “kusurun ağırlığının”,
daha belirleyici olduğu, kullanılan “özellikle”
kelimesinden çıkarılmaktadır.
Ayrıca ikinci fıkrada, kendi payına düşenden
fazlasını ödeyen kişinin zarar görenin
haklarına halef olacağı da düzenlenmiştir.