2. RAFAEL(Raffaelo Sanzio) 1843-1520
Rafael, Rönesans döneminin ünlü İtalyan
ressam ve mimarıdır.
Michelangelo ve Leonardo da Vinci gibi
büyük üstatlarla aynı dönemde yaşamıştır.
İtalya'nın Urbino kentinde 6 Nisan 1483'te
doğdu.
Erken gelişmiş, becerikli bir genç olarak
onaltı yaşında yaptığı “Havva’nın
yaratılışı” ve “Trinite” tabloları ile
ünlenmiştir.
Pek çok eseri içinde, Vatikan Sarayındaki
«Atina okulu» adlı freski en bilinenidir.
3. ATİNA OKULU
Atina Okulu (Scuola di Atene), Rafael tarafından,
1509-1511 yılları arasında, Vatikan sarayında
yapılmış bir fresktir.
Fresk Vatikan'da «Stanza della Segnatura-İmza
salonu» nunda bulunmaktadır.
Atina Okulunda ana konu, felsefe ve astrolojiyi
bağdaştırmaktır.
Kemerli bir Mekâna yerleştirilen ana figürlerden
olan Platon ve Aristo’nun etrafında bulunan diğer
filozof ve bilim adamlarıyla kalabalık bir görünüm
izlenmektedir.
Tabloda yer alan başlıca 59 insan figürü rastgele
yerleştirilmemiştir.
5. ATİNA OKULU FRESKİNİN
ÖZELLİKLERİ
Fresk, sıva üstüne, su ve kireç bileşimi bir
bağlayıcı ile karıştırılan ve renk pigmentleriyle
yapılan resim türdür.
Bu freskte tek noktadan açılan bir perspektif
görünüm vardır.
Değişik zaman ve yörelere ait ünlü düşünür ve
sanatçıları bir arada toplamıştır.
Kişiler kendi zaman ve yöre giysileri içinde
değişik pozlardadır.
Vatikan kilisesi içinde olmasına karşın hiçbir
dini tema ve kişi bulunmamaktadır.
Freskte pek çok felsefi konu ve olgu yer alır.
Ressamı olan Rafael’in felsefe ile ilişkisi yoktur.
6. TABLONUN YAPILIŞI
Rafael, 1508-1511 arasında bu resmi yaptığında
27 yaşındaydı.
Urbino şehrinden henüz gelmişti ve Papa II
Julius’ın mimarı tarafından tavsiye edilmişti.
Papa Julius, Vatikan kütüphanesinin duvarına
değişik bir fresk yapması ister.
Antik gelenekte kütüphane duvarları, şair ve
yazarların portleri ile süslenirdi.
Ancak Rafael ünlü düşünürlerin resimlerini
koymayı düşündü.
Kemerli bir salonda, ortaya tam boy olarak yan
yana Plato (soldaki) ve Aristo’yu(sağda) koydu.
Onların solunda Sokrat vardı ve diğerleri sırayla
yer aldı.
7. FRESKTE, KİM KİMDİR?
Tablonun tam merkezine, ilk çağın antik «idealist»
filozofu Platonu ve yanında «realist» Aristo’yu
resimlemiştir.
Bu Felsefi görüşlerine paralel olarak Platon göğü,
Aristo ise yeri gösterir.
Ayrıca resimde Öklid’den, Diyojen’e kadar pek çok
ilk çağ filozofu ve matematikçisi de yer almıştır.
Platon figürü için uzun sakallarıyla Leonardo da
Vinci, ön plandaki basamaklardan birinde kolunu
mermer bir bloğa dayayarak oturmuş konumdadır.
Matematikçi, Heraklit için Michelangelo modellik
yapmıştır.
Rafael, 26 yaşındaki hali ile, basamakların altında
en sağda resmdekilerin dışına bakmaktadır.
11. YER ALANLARIN KONUMU
Sokrat, Plato’nun solundaki kalabalığın arasında.
anlattıklarını parmaklarına sayarak ispatlamaya çalışıyor.
(Sokrat’ın insanlara soru sorup, cevap alarak eğiten, öğreten
felsefeci diyalog yöntemi vurgulanmış.)
Ksenophon, Sokrat’ın olduğu gruptaki şapkalı ve kahverengi
elbiseli yaşlı adam.
Echinus, Sokrat’ın hemen solundaki mavi kıyafetli genç.
Alkibiades, Sokrat’a dönük savaşçı elbiseli olan.
Diyojen, merdivenlerde yanındaki meşhur bakır tası ile
felsefeye dalmış, dünyevi işlere aldırmadan rahat bir şekilde
uzanmış.
Heraklit, ön kısımda Diyojen‘nin solunda basamaklara
oturmuş, elini başına dayamış birşeyler yazıyor.
Parmenides, Heraklit’in solunda ayakta elinde kitap olan.
12. TABLODA YER ALANLAR
İbni Rüşd, ön sol grupta arkadan ileri doğru uzanmış,
Pisagor’un hemen solunda başında beyaz başlık var.
Zeno, Pisagor'un arkasındaki sütunun da arkasında yeşil
başlıklı yaşlı kişi.
Epicurus, Zeno’un hemen sağında, başında yapraklardan
taç olan.
Euclid, sağ önde öne doğru eğilmiş elindeki aletle yerde
duran levha üzerinde teoremini anlatıyor.
Ptolemy, Euclid’in arkasında arkası dönük elinde küre
var.
Zoroaster-Zerdüşt, beyaz elbiseli siyah şapkalı, elindeki
küre ile seyirciye dönük.
Pisagor, ön soldaki diz çökmüş, elinde tuttuğu deftere
önündeki çocuğun tuttuğu levhadaki notları geçiriyor.
12
13. ATİNA OKULU BETİMLERİ
Antik çağ filozoflarının çoğu aynı çatı
altında yüce bir yapıda betimlenmiştir.
Tüm kişilerin anlamlı öyküleri vardır.
Batı resim sanatında, ilk kez çok farklı
yörelere ve görüşlere sahip filozoflar
hepsi bir arada, büyük bir uyum içinde,
hayali bir zaman ve mekanda, ilişki
içindedir.
Tabloya her ne kadar Atina Okulu dense
de, kişilikler arasında pek çok Atinalı
olmayan düşünür ve bilim adamı yer alır.
15. DÜŞÜNÜRLERİN COĞRAFYASI
Kıbrıslı Zeno (Zenon),
Aristo’dan çok sonraları yaşadığı bilinen Sisam’lı Epicurus,
Sinoplu Diyojen,
Atinalı filozoflardan çok önceleri yaşamış olan Antik
Perslilerden (İranlı) Zoroaster (Zerdüşt),
İskenderiyeli Hypatia,
Aristo’dan yüzlerce yıl sonra Endülüs(İspanya’da) yaşamış
olan Aristo felsefesinin büyük yorumcusu, Averroes (İbn-i
Rüşd) gibi düşünürler de bu tabloda yer alır.
Görüldüğü gibi Rafael, Atina felsefi geleneğini değil,
birbirinden çok uzaklarda ve ayrı zamanlarda yaşamış olan
felsefeciler arasındaki düşünce, kültür ve tarihsel
bağlantıları bir araya getirmeye çalışmıştır.
16. TABLONUN ANTİK YORUMU
Resimde genel olarak mutluluk ve sessizlik hakimdir.
Pek çok figürün bir arada kullanıldığı kalabalık bir
topluluk, büyük bir yalınlık içinde huzur veren bir
ortama dönüştürülmüştür.
Genel olarak hocalar, öğrencileri ve izleyenlerin yer
aldığı çok iyi bir kompozisyon olduğu düşünülebilir.
Bir kaç yalnız kişi dışında, genel olarak tabloda yer
alanlar birbirleri ile iletişim halindedir.
Tabloda yer alan kimlikleri konusunda farklı yorumlar
vardır.
Yalnız figürlerden biri Michelangelo şeklinde
resmedilmiş olan Diyojen’dir.
Bilindiği gibi, Evrenin kökeni, hayatın anlamı ve
mutluluk gibi kavramlar antik felsefenin odağında olan
düşünsel konulardı.
Bu sorular halen bugün hayata ilişkin en ciddi sorular
olarak anlamını korumaktadır.
19. Plato: Resmin
ortasında eli ile
gökyüzünü işaret
ederken, felsefesinin
temelindeki mutlak
gerçekliği «İdealar
dünyası» nı işaret
ediyor.
Diğer elinde resmin
perspektif merkezi
olan kitabı
«Timeaus» u taşıyor.
Aristo; elini avuç
içi aşağıyı gösterir
şekilde ileri doğru
uzatmış.
Bu hareket onun
«Realist»
görüşünü
simgeliyor.
Diğer elinde ünlü
kitabı «Ethica’»yı
taşıyor
YAKINDAN
BAKIŞ
20. PLUTON-EFLATUN(MÖ. 427 - MÖ 347)
Antik klasik Yunan filozofu ve Atina Akademisinin kurucusu.
Felsefesini, beş önemli teori içerisinde toplamak mümkündür.
Bunlar, “bilgi”, “idealar”, “ruhun ölümsüzlüğü”,
“evrendoğum-Cosmoloji» ve “devlet” ile ilgili kuramlarıdır.
Hocası Sokrates'den edindiği ilham ile gerçek bir ahlakçı
olarak kalmış, bütün bu teorileri, etik ağırlıklı görüşlerle
irdeleyerek geliştirmiştir.
Sokrates ve Platon'a göre felsefenin amacı, insanın mutluluğu
ve yetkin hayatının teminidir.
Yetkin bir hayat, ancak erdemli yaşamakla elde edilebilir.
Erdemin temeli “bilgi”, özü “idealar kavramı”, gerekçesi
“evrendoğum”, güvencesi “ölümsüzlük”, yaşam sığınağı
“devlet”tir.
20
21. ARİSTO (MÖ: 384-322)
Batı düşüncesinin en önemli filozoflarından biridir.
Fizik, gökbilim, ilk felsefe, zooloji, mantık, siyaset ve
biyoloji gibi konularda pek çok eser vermiştir.
Tüm felsefe tarihinde bunca farklı konuda, bunca
önemli eser kaleme alabilmiş başka bir isim yoktur.
Başta gelen eseri kuşkusuz mantık disiplinini âdeta
tek başına yazdığı «Organon» isimli eseridir.
Bu eser Kategoriler, Önerme Üzerine, I. Analitikler,
II. Analitikler, Topikler ve Sofistik Çürütmeler
adlarını taşıyan altı kitaptan oluşur ve akıl
yürütmenin dayandığı temel ilkeleri inceler.
21
23. PİSAGOR (MÖ. 570 - MÖ 495 )
Dilek Yarımadası'nın karşısında bir ada
olan Sisam’da doğmuştur
Filozof, matematikçi ve Pisagorculuk
olarak bilinen akımın kurucusudur.
En iyi buluşu, kendi adıyla anılan Pisagor
önermesidir. "Sayıların babası" olarak
bilinir.
Pisagor teoremi yanında, notaların
matematiksel formüller ile ifade
edilebileceğini keşfetmiştir. 23
24. KÜRELERİN
MÜZİĞİ
«Kürelerin müziği» veya
«kürelerin armonisi»,
kökeni Pisagor'a dayanan,
Evren’nin armonik
sayılarla düzenlendiği
düşüncesi üzerine kurulu
bir varsayımdır.
Buna göre, gezegenler
arasındaki uzaklılar,
müzikteki aralıklara
karşılık gelir.
25. PİSAGOR’UN MÜZİK DERSİ
• Resme dikkatle
bakınca, Uzun
saçlı öğrencinin
elindeki
«Armonik sakalayı»
gösteren tableti
görüyoruz.
26. MÜZİKTEKİ ORANLAR
Armonik ölçekler
Tabelada, Romen rakamları
ile; 6, 8, 9, 12, müzikteki
sayısal oranlarıdır.
En üstte, « Müzikal Ton»
anlamındaki, EPOGLOWN,
kelimesi görünüyor.
Altta, üçgen şeklinde Romen
rakamları ile 10, gizli üçgeni
gösteriyor.
27. Zoroaster
Ptolemy
Euclid
Euclid, sağ önde öne
doğru eğilmiş elindeki
aletle yerde duran
levha üzerinde
teoremini anlatıyor.
Ptolemy-
Batlamyus,Euclid’in
yanında, arkası
dönük elinde küre
var.
Zoroaster-Zerdüşt ,
beyaz elbiseli siyah
şapkalı, elindeki
küre ile öne dönük
olan.
28. Zoroester-Zerdüşt (M.ö -583)
İranlı olduğu bilinse de doğum yeri hakkında
ortak bir kanı yoktur.
Zerdüştlüğün M.Ö. 6. yüzyılda başlamış en
eski tek tanrılı din olduğu sanılır.
Zerdüşt insanı, gerçek (asha) ile yalan (druj)
arasında ruhsal mücadele veren bir varlık
olarak görür.
Asha'nın ana kavramı, Zerdüştlük'ün temelini
oluşturur.
Buna göre insanlığın diğer bütün yaratılanlar
gibi tek amacı, doğruluğu muhafaza edip
ayakta tutmaktır.
Bu amaca hayatın içinde aktif bir rol alarak ve
yapıcı düşünce ve fikirlerle ulaşılabilir.
Zerdüştlük bilge dini olarak adlandırılır.
Klasik Yunan filozoflarından Heraklit’in
Zerdüşt'ün fikirlerinden etkilendiğine inanılır.
29. POTOLEMY-BATLAMYUS ( 85- 165)
İskenderiyeli gökbilimci, matematikçi
ve coğrafyacıdır.
Astronomi, matematik ve optik
alanlarına katkılar yapmıştır; ancak en
çok astronomideki çalışmalarıyla
tanınır.
Zamanına ulaşan astronomi bilgilerinin
sentezini yapmış ve bunları, «Büyük
bileşim-Mathematike Syntaxis
(Matematik Sentezi)» adlı yapıtında
toplamıştır.
Bu eser, Arapça'dan Latince'ye
«Almagest» olarak çevirilmiştir.
Almagest 13 kitaptan oluşur.
Dünya’nın merkezde olduğu ve gök
cisimlerinin de onun çevresinde düzenli
olarak döndüğü görüşü, Yüzyıllarca
kabul görmüştür.
30. Öklit-Euclid (MÖ 330 - 275 )
Euclid sağda,
öne eğilmiş elindeki
pergel ile yerde duran
levha üzerinde
teoremini anlatıyor.
İskenderiyelidir.
Matematik ve
geometriye olan
katkılarından dolayı
«Matematiğin
babası» olarak bilinir.
Geometrinin
başlangıcından kendi
zamanına kadar
bilineni ‘Öğeler’
adını verdiği
kitaplarında
toplamıştır.
Öğeler, 13
kitaptan
oluşmaktadır
Öklid
geometrisi 19
yüzyılın
başlarına kadar
rakipsiz kaldı.
Hatta 20
yüzyılın
ortalarına
kadar, orta
öğretimde
geometri
Öklid’in
Öğeler’ine bağlı
kalarak
okutuldu.
31. İBNİ-RÜŞD-AVERREOS
(1126-1198)
Endülüslü-Arap felsefeci ve hekim, felsefe, fıkıh,
matematik, astronomi ve tıp alimidir.
Kurtuba'da doğdu ve Marakeş’te öldü.
1160'ta Sevilla kadısı oldu ve hizmeti boyunca
Sevilla, Kurtuba ve Fas'ta birçok davaya baktı.
Ailesi de kadılık yapmıştır.
Pek çok kitap ve Aristo'nun eserlerine şerhler-
yorumlar ile bir de tıp ansiklopedisi yazdı .
Eserleri,1200 lerde, Arapça'dan, İbranice'ye ve
diğer dillere çevrildi.
32. İBNİ RÜŞD-AVERREOS
Aristo'nun düşünce sistemini İslamiyet ile kaynaştırmaya
çalışmıştır.
Ona göre İslam'la felsefe arasında bir çatışma yoktur.
Kişinin hem felsefe, hem din yoluyla hakikate
erişebileceğini düşünür.
Felsefenin temel konusunun varlık olduğunu, felsefenin
var olanı, genel bir bütünlük içinde insana verileni
incelemeye, açıklamaya çalıştığını savunur.
Bütün varlık türlerinin en tepesinde bulunan yüce bir
varlık olarak Tanrı'ya yalnızca var olandan, beş duyu ile
algılanıp, akıl ilkeleri ile açıklanan varlıklardan yola
çıkarak gidebileceğini belirtmiştir.
Felsefenin, varlık kavramı altında toplanan bütün
nesneleri konu edinen bir disiplindir. Bu nedenle düşünce
sisteminde felsefe, teolojiden (dinbilim)önce gelir.
Bununla birlikte, felsefe ve teolojiden her birinin kendisine
özgü bir işlevi olduğunu söylemiştir.
33. İSKENDERİYELİ
HYPATİA(370-415)
Bayan düşünür Hypatia; filozof,
matematikçi ve astronomdur.
İskenderiye Kütüphanesinde felsefe,
matematik ve astronomi üzerine dersler
vermiştir.
Yeni Platonculuk öğretisine bağlı olan
Hypatia, Atina Akademisi'nin Eudoxus'ün
başını çektiği Matematik geleneğine üye idi.
Doğayı; mantık, matematik ve deney ile
açıklamaya çalıştı.
Hypatia, bir kaynağa göre; İskenderiye
Valisi Orestes ile piskoposu Cyril arasında
anlaşmazlıklara sebebiyet verdiği ve politik
işlere karıştığı gerekçesi ile 415 yılında kıptî
Hristiyan bir çete tarafından taşlanarak
öldürülmüştür.
35. KIBRISLI ZENON (MÖ.334-263)
Stoa Okulunun kurucusu olan filozoftur. Ona göre, gerçek
olan her şey maddidir. Fakat Evren, değişmez bir maddeden
oluşmamıştır.
Evrende değişen bir yapısı olan maddeden başka, doğadaki
düzenleyici, aktif öğeyi temsil eden bir güç daha vardır.
Bu aktif güç, maddeden farklı değildir, ancak maddenin
değişik bir görünümüdür.
Zenon bu gücün ateş olduğunu söyler; ona göre, bu ateş var
olan her şeye yayılır.
Bu maddi ateşin en temel özelliği akıldır.
Bilgi anlayışında, sözcüklerin düşünceleri ifade ettiğini,
düşüncelerin ise, bir nesnenin zihin üzerindeki etkisi sonucu
ortaya çıktığını söyler.
Zihin, doğuştan boş bir levhadır ve düşünce dağarcığını dış
dünyadaki nesnelerden etki aldıkça doldurur. 35
36. ELEA’LI ZENON (M.Ö 490-430)
Elea Okulu'nun en önemli filozofları arasında yer alır.
Zeno, hocası Parmenides'in,Varlığın değişmez gerçek
olduğunu öne süren görüşünü geliştirmiştir.
Çokluk ve değişmenin gerçek olduğunu savunan karşıt
görüşlerin mantıksal güçlüklerini göstermeye çalışmıştır.
Zeno bir mantık ustası ve diyalektik düşüncenin en önemli
geliştiricilerinden biridir.
İleri sürdüğü önermeler, felsefe tarihinin en önemli
paradoksları arasında yer almaktadır.
Bunlardan en ünlüleri, «Aşil paradoksu» ve «Ok paradoksu»
olarak belirtilebilir.
Zeno bu örneklemelerden hareketle değişimi bir yanılsama
olarak formüle eden felsefesini temellendirir.
38. DİYOJEN (MÖ. 412 – 323)
Diyojen, Kinik-Köpeksi felsefesinin öncüsü ünlü
filozoftur.
Sinop'ta doğmuş, Korint'de ölmüştür.
Kişinin en kısıtlı yaşam koşullarında bile, mutlu
ve bağımsız olabileceğini göstermeyi amaçlamıştır.
İnsanın kendi kendine yeterli olabilmesi gerektiğini
savunur. Uygarlaşmanın getirdiği kurallara ve
araçlara bağlılığı reddetmiş, yaşamın doğal ve yalın
olması gerektiğine inanmıştır.
Ona göre, bu yaşam tarzı, örgütlenmiş toplumların
görenek ve yasalarını da önemsememek anlamına
gelir.
Mum ışığında adan araması ve İskender’e söylediği
«Gölge etme başka ihsan istemem» sözleri ünlüdür. 38
39. YALINAYAK SOKRAT
Socrates, Plato’nun
solundaki kalabalığın
arasında, anlattıklarını
parmaklarına sayarak
ispatlamaya çalışıyor.
Burada Sokrat’ın,
insanlara soru sorup,
cevap alarak eğiten ve
öğreten felsefi diyalog
yöntemi vurgulanmış.
40. SOKRAT (MÖ 469- 399),
Atina’lı antik Yunan filozofu ve Yunan Felsefesinin
kurucularındandır.
Sokrates'in felsefi yaşamına başlangıçlık eden olay
Delfi Tapınağı ziyaretidir.
Felsefesinin ana temalarını ele alan başlıca kaynak
«Sokrates'in Savunması» adlı diyalogdur.
Bu eser, hakkında açılan dava sonrasında Platon
tarafından kaleme alınan bir felsefi başkaldırıdır.
Sokrates'in felsefi yaklaşımı uyarınca sürdürdüğü
yaşam tarzını sergiler.
Baldıran zehiri içirilerek idam edilmiştir
40
41. HERAKLİT
Heraklit, önde
Diogenes'in solunda
basamaklara oturmuş,
elini başına dayamış
bir şeyler yazıyor.
Anadolu’da Efes'de
doğup yaşayan Sokrat
öncesi bir filozoftur.
Felsefe tarihinde
dinamik bir sistem
ortaya koyan ilk
kişidir.
42. EFES’Lİ HERAKLİT (MÖ 535? - 475)
Kozmos karşıtlıkların savaşının meydana
getirdiği bir uyum, yani « harmonia» dır.
insan üç şeyden meydana gelmiştir; ateş, su ve
toprak.
Her şey akar ve sürekli değişir. Ayni suda iki defa
yıkanılmaz.
Değişmenin kendisine göre gerçekleştiği yasaya,
logos-söz adını verir.
Ondan kalan fragmentler, Evrensel göreliliği ifade
eder.
En üstün amaç bilgelik ve doğruyu bulmak,
doğruya uygun yaşamaktır. 42
43. PERİPATETİKLER
LYKEİON-Lise
Peripatetik Okul
Atina’da Apollon’a
adanan Kutsal Koruluk’ta
kuruldu.
Aristo Derslerini Okul
Binaları arasındaki
Peripatos denen üzeri
Kapalı Avlu’da yürüyerek
verirdi. Bu nedenle okula
devam edenler, Gezimci
(Peripatetik) diye anıldılar.
Aristo’nun yanında
Peripatetik okulu
oğrencileri
43
44. EPİKÜR (MÖ 341-270)
Helenistik felsefenin en
önemli
düşünürlerinden
birisidir.
Sisam adası olarak
bilinen, Samos'da
doğdu.
Epikürcülük, olarak
bilinen felsefe sistemini
kurmuştur.
Epicurus-
Epikür,
Zeno’un
hemen
sağında
başında
yapraklardan
taç olan.
45. SİSAMLI EPİKÜR
Bir ahlak felsefesi geliştirmiştir ve bu felsefenin ana
düşüncesi mutluluktur (eudaimonia).
İnsan, önyargılardan, tanrı ve ölüm korkusundan
kurtulmalıdır. «Ölümden korkmak anlamsızdır, çünkü
yaşadığımız sürece ölüm yoktur, ölüm geldiğinde ise artık
biz yokuz.»
İstenç-irade özgürlüğü fikrinin de savunucusu olmuştur.
İnsan mutlak ve kaçınılmaz bir zorunluluğun kölesi
olamaz, o kendi kaderini belirleyebilir.
Felsefenin görevi, insana bunun kanıtlanmasıdır.
Haz, acıdan kaçınma eğilimidir. Yemek içmek insana haz
ve mutluluk verir.
Onun erdem teorisi de bu yaklaşımlardan ortaya çıkar.
«Epikür’ün Bahçesi»ünlüdür. Derslerini orada verirdi.
45
46. PERMENİDES (M.Ö 600-
Elea’lı Parmanides, doğa
filozoflarından sayılmakla
birlikte, Antik Yunan felsefesinde
rasyonalizm geleneğinin ilk
filozoflarından biridir.
Yasa koyucu ve devlet adamı
olarak da rol oynadığı
sanılmaktadır.
Parmenides'e göre, Evrende
değişen hiçbir şey yoktur.
Gerçeklik, yani Varlık, mutlak
anlamda Bir'dir, kalıcıdır,
süreklidir, yaratılmamıştır, yok
edilemez; o ezeli ve ebedidir;
onda hareket ve değişme yoktur.
Parmenides,
Heraklit’in
solunda
ayakta
elinde kitap
olan.
47. ANAXİMENDER (MÖ.610-546)
42. Olimpiyatın 3. yılına
Milet’te doğmuştur.
İlgi alanları İon felsefesi, Milet
Okulu, doğalcılık, metafizik,
astronomi, geometri ve
coğrafyadır.
Temel sorunu, ilkenin
özü(Arkhe) kavramıdır.
‘sonsuz’u için (Apeiron)
terimini seçmiştir.
Apeiron, tüm nesnelerin içinde
nesne ile kaynaşmış bir şekilde
bulunan ve mekansal olarak
sınırsız, yani tükenmez bir
kaynaktır. 47
Solundaki
Pisagor’a
doğru
eğilmiş,
not alıyor.
48. ARKİBİADES (M.Ö 450-404)
Antik Yunan general ve
devlet adamı.
Periklesin koruması
altındaydı ve Sokratesin
öğrencisiydi.
Öğretmeni Sokrates’in
vurguladığı erdemlere
uygun bir davranış
sergilemedi.
Hakkında pek çok
olumsuz söylenti vardır.
Bu figür, Büyük İskender
olarak da algılanır.
Alkibiades, Sokrat’a
dönük savaşçı elbiseli
49. ANTİSTHENES (445-365)
Sokrates'in öğrencisi olmuştur.
Köpeksi anlamında gelen «Kinik» okulunun
kurucusudur
Ona göre önemli olan erdemdir ve erdem de
bilgelikle elde edilebilen kendine yeterliliktir.
Bilgi, nesnelerin adlandırılması için ortaya
konulan sözlerdir ve yargılarımız da bu sözlerin
bir araya getirilmesinden başka bir şey değildir.
İnsan her tür gereksinimden kendini kurtararak,
yalnızca kendine dayanarak var olabilmelidir.
Özgürlük bu anlamda gereksenimlerden
kurtulmak, toplumsal bağları aşabilmektir.
Felsefi düşünceleri bu anlamda uygarlık değerlerinin
eleştirisini ve yadsınmasını içerir. 49
50. AESCHİNES (M.Ö.389-314)
Yunan devlet adamı,
Attikalı on ünlü hatipten
birisidir.
Pek çok siyasi olaya
karıştı.
Gönüllü sürgün olarak
Rodos'a gitti ve orada bir
konuşma sanatı okulu
açtı.
Daha sonra Samos'a
taşındı ve orada yetmiş
beş yaşındayken öldü.
50
51. KENDİ DÜŞÜNCE OKULUMUZ
51
Düşüncenin zamanı ve mekanı yoktur.
Düşünce var oldukça felsefe de olacaktır.
Biraz Felsefe herkese iyi gelir.
Kendi Dünyanızın düşünce okulunu
kurun.
Felsefi düşüncenin,
Anadolu topraklarında yeşerdiğini de
unutmayın.