Peryon calisan devir oranı araştırma raporu 10 2012
Forbes Nisan, hangi meslekler yükseliyor!
1. İ
stihdam ve ekonomi arasında, su bile geçirmeyecek
kadar sıkı bir ilişki vardır. Kesin bilgidir… İstihdam
artıyorsa bilin ki ekonomi büyüyordur, azalıyorsa
kesin küçülüyordur. Dolayısıyla kahin olmaya gerek
yok. Siyasi gerginlik, yaklaşık bir yıla yayılan seçimler,
Fed’in parasal genişlemeyi yavaşlatma sürecinin başlamış
olması ve Türkiye’de özel sektörün yüksek borçluluk ora-
nı… Bunlara, analistlerin şimdiden büyüme tahminlerini
yüzde 2 seviyesine doğru çekmesini ve kredi notuyla ilgili
endişeleri de ekleyin… Türkiye’nin 2014’teki ekonomik
performansının istihdama yansımaları çok parlak olmaya-
cak. “2013 ekonomik anlamda kötü bir sene değildi ama
ikinci yarısı oldukça çalkantılı geçti” diyor TEPAV analisti
Güneş Aşık, “Bu durum da aslında 2014’ü daha çok etki-
leyecek bir tablonun ortaya çıkmasına neden oldu. Firma-
ların ileriye dönük beklentilerinde bir temkinlilik yarattı.
Olacakları öngörmek zor ama istihdam baskılanabilir.”
Bu aslında sadece Türkiye ile ilgili bir beklenti değil.
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün
(ILO) “2014 Küresel İstihdam Ra-
poru” da benzer bir çıkarımda bulu-
nuyor. ILO Araştırma Departmanı
Direktörü Raymond Torres, rapora
yazdığı ön sözde küresel iş piyasasını
“düzensiz ve kırılgan” olarak tanım-
lıyor. Torres, “2008 krizi sonrası
dünya ekonomisinin toparlanmaya
başladığına yönelik güçlü sinyaller
olmasına rağmen bu kıpırdanmanın
2014 ve sonrasında oluşacak istihdam
talebini absorbe etmeye yetmeye-
ceğini düşünüyoruz” diyor. Ona
göre yeni girişlerin de karşılanabil-
mesi için her sene 42 milyon yeni iş yaratılması gerekiyor.
ILO’nun raporunda ‘temel’ sorunun, istihdam yaratacak
yatırımlar için gerekli kredilere erişimin giderek zorlaşması
görülüyor. Bunun yeni işlerin yaratılmasını engelleyeceğini
dolayısıyla kayıt dışı istihdam (Türkiye’de yüzde 37,8) ile
işten çıkarmaları tetikleyebileceği öngörülüyor.
Bugün dünya üzerinde, 2013’te katılan 5 milyon kişiyle
birlikte 202 milyon işsiz var. 2018’de bu rakamın 215 mil-
yona çıkması bekleniyor. Her sene istihdama katılan 42,6
milyon kişiye karşılık bu beş sene zarfında sadece 40 milyon
yeni iş yaratılabileceği hesaplanıyor. Türkiye de bu dal-
gadan uzak değil. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK)
“Hanehalkı İşgücü İstatistikleri, 2013” verilerine göre işsiz-
lik 2012’ye göre 0,5 puan artarak 9,7’ye yükseldi -2 milyon
747 bin kişi. Kentlerdeki işsizlik ise yüzde 11,5 oldu. Üstelik
bu rakamlar, istihdam edilenlerin sayısı 703 bin kişi artma-
sına rağmen negatif yönde büyüdü. “Türkiye ekonomisi
iyi günlerinde bile yeteri kadar iş yaratamadı” diyor Güneş
Aşık, “İşsizlik çok küçük puanlarla yüzde 10’un altına indi.
Şimdi ise ekonominin iş yaratma gücü çok az. Dolayısıyla
işsizlik bir sorun olarak öne çıkıyor.” Kariyer.Net Genel
Müdürü Yusuf Azoz da benzer bir çıkarımda bulunuyor.
Türkiye’de her yıl işgücüne 700 - 800 bin kişi katıldığını ha-
tırlatan Azoz, “Dolayısıyla” diyor, “işsizlik rakamının stabil
kalması için bile Türkiye’nin her yıl minimum yüzde 4 - 5
büyümesi gerekiyor. 2013’teki büyüme buna yetmedi. 2014
için beklentiler yüzde 2’ye çekilmiş durumda ve bu işsizliğe
olumsuz yansıyacak.”
Türkiye ile ilgili ‘fundemental sorun’ ise istihdam edi-
lenlerin sektörel dağılımında ortaya çıkıyor. 25 milyon çalı-
şanın yüzde 50’si hizmetler sektöründe. Tarımın payı 23,6,
sanayinin ise yüzde 19,4. Yaklaşık 1,5 milyon kişi de inşaat
sektöründe istihdam ediliyor (İnşaat sektörü bu rakamın
yan sektörlerle birlikte 3 milyon olduğunu hesaplıyor).
Bu aslında Türkiye’nin seçtiği büyüme modelinin hizmet
ve inşaata endeksli olmasının doğal bir sonucu. Büyüme
dönemlerinde bir sorun teşkil etmeyen bu tablo, tüketimin
azalmaya ve ekonomik büyümenin yavaşlamaya başladığı
zamanlarda ise istihdam üzerinde
negatif bir etkiye dönüşüyor. Bir çıktı
işsizlik. Ziraat Yatırım tarafından
hazırlanan “İstihdam Dosyası” baş-
lıklı analizde de ekonominin özellikle
2012 - 2013 döneminde işgücüne
kadınların katılımı ile büyüyen aday
havuzunu karşılamakta zorlandığına
işaret ediliyor. Analizde bu yoruma,
2013’ün son çeyreğinde hem istih-
damda gözlemlenen artış hem de
işgücüne katılımdaki yavaşlamanın
işsizlik oranında çift basamaklarda
kalıcı olunmadan iyileşmesini sağladı-
ğı bilgisi de ekleniyor.
Öte yandan bu büyüme modelinin diğer çıktısı ise işgü-
cü profilini tepetaklak etmesi. Şöyle ki işsizlik beraberinde
nitelik uyuşmazlığını getiriyor; kişi aldığı eğitim seviyesinin
altında bir işte çalışarak yeteneklerini daha fazla katma de-
ğer yaratacak şekilde kullanamıyor. Bugün bile Türkiye’de
üniversite mezunlarının yüzde 20 ila 30’unun niteliklerinin
altında işlerde çalıştığı tahmin ediliyor. “Bu sıkıntı” diyor
Güneş Aşık, kısıtlı istihdam ortamında olumsuz yönde bü-
yüyebilir” diyor.
Ekonomik yavaşlamanın ve ILO’nun da işaret ettiği
düzensiz ve kırılgan istihdam tablosu, (Comscore verilerine
göre Türkiye’de online iş arayanların yüzde 71,1’ini kap-
sayan) Kariyer.Net’in verilerine dayanarak 182 bin 375 iş
ilanını temel alan “FORBES, İnsan Kaynakları: Değişimler
ve Yeni İşler Raporu”nda da ortaya çıkıyor. Kariyer.Net
Genel Müdürü Yusuf Azoz, 2013’te yüzde 4 büyümeye
karşılık gelen bir istihdam artışı olmadığına işaret ediyor.
“Yeni ilan sayısındaki artış, ekonomiyi soğutmak için alınan
tedbirler nedeniyle görece zayıf bir sene olan 2012’nin bile
altında kaldı. TÜİK verilerinde de durum farklı değil. Bu
Geleneğe Dönüş
Tasarım, tarihinin en pırıltılı günlerini yaşıyor; yeşil yakalılara
olan talep patlamış durumda; iç denetçiler KOBİ’lerin bile
gözdesi. Ama hiçbir şey geleneği değiştirmiyor. Tüm zamanların
en çok talep gören meslekleri satış, mühendislik ve muhasebe
2013’te egemenliklerini daha da artırdı. Neden? Ekonomi,
istihdama olumlu sinyaller göndermiyor. Yeni işlerin yaratıldığı
alanlarda baskılanma var. İşsizlik, ekonomik büyüme beklentileri
ışığında kısa vadede iş gücü piyasasını “kırılgan ve düzensiz” bir
hale getirebilir. Dolayısıyla bu dönemlerin sığınağı her zaman
olduğu gibi geleneksel meslekler.
EYYÜP KARAGÜLLÜ
Dünya genelinde her
yıl istihdama 42,6
milyon kişi katılıyor.
Buna karşılık
2018’e kadar sadece
40 milyon yeni iş
yaratılabilecek.
82 | forbes NİSAN, 2014 NİSAN, 2014 forbeS | 83
2. enteresan ve düşündürücü” diyor. Bu durumu destekleyen
diğer bir gösterge ise istihdam talebinin yeni hiçbir trend
ortaya koymadan ‘geleneksel’ meslekler ve sektörler üzerin-
de yoğunlaşması. Aslında geçmiş senelerde de gelenekselin
egemenliği su götürmez bir gerçekti. Ama ekonominin de-
rinleşmesini ifade eden yeni işlerin yaratılabileceği istihdam
alanlarının doğuşunun güçlü işaretleri vardı.
FORBES’un bu raporu ilk hazırladığı yıl olan 2012’de
büyük trend e-ticaret ve sosyal medyaydı. Bu da, başka bir
bakış açısıyla ‘alaylıların’, istihdam profili içindeki yükselişi
anlamına geliyordu. Nihayetinde Facebook ya da Twitter’ı
iyi kullanan 20’li yaşların ortasındaki bir gence, ömrünü o
şirkette geçirmiş çoğu orta düzey yöneticinin çok üstünde
-ayda 5 bin lira gibi- paralar verilebiliyordu.
“Outliers” isimli çok satan iş kitabının yazarı Malcom
Gladwell’ın, “Bir işi 10 bin saat yaparsanız, o işte uzman sa-
yılırsınız” argümanına dayanan “10 bin saat teorisi” gerçeğe
dönüşmüştü. Diğer taraftan bu durum, insan kaynakları
konusunda şimdiye kadar üretilen büyük külliyatın da ye-
niden gözden geçirilmesini gerektiriyordu. Çünkü herkesin
bugün anlamaya çalıştığı ‘İnternet kuşağı’ iş dünyasına ken-
di tarzı ile girmişti.
FORBES’un 2013 sayısında da bu trend aynen devam
ediyordu. Üstelik yanına kıpırtıları görülmeye başlayan ha-
yat tarzına yönelik işler eklenmişti. Kısmi bir refah artışının
etkisiyle insanların daha çok kendine vakit ayırması kap-
samında değerlendirilen yoga, SPA, pilates gibi eğitimleri
veren işletmeler istihdam talebinde bulunuyordu. Bugüne
kadar iş ilanı vermiyorlar mıydı? Elbette veriyorlardı ama
bunu ilk kez kurumsal bir şekilde yapıyorlardı.
2013 yılı ise böyle değişimler sunmadı. Aksine gelenek-
sel işlerin tekrar yükselişi gözlemleniyor. Özellikle de satış
pozisyonlarının... Kariyer.Net Genel Müdürü Yusuf Azoz,
2008 - 2013 arasında tüm sektörlerden en çok talep edilen
pozisyonlar içinde satış ve mühendislik ilanların giderek
arttığını ifade ediyor. “Sıralamada diğer pozisyonlarla ara-
ları giderek açılıyor. Öyle ki bu mesleklere olan talep en
yakındaki muhasebenin neredeyse üç katına denk” diyor.
2013’te satışla ilgili 29 bin 382 ilan yayınlandı. Ve bu
alan tek başına toplam ilanların altıda birini oluşturdu. Sa-
tış temsilcisi, danışmanı ve müdürü pozisyonları 2008’den
beri süren liderliklerini artırarak korumaya devam etti.
Özellikle KOBİ’lerin personel ihtiyaçları incelendiğinde ilk
sırada büyük farkla satış geliyor. Bunun arka planında kuş-
kusuz ‘satış’ın her şirket için olmazsa olmaz bir unsur ol-
duğu gerçeği var. Ve tabii ki hizmet ve ticaret sektörlerinin
TÜİK verilerine göre 2008 ve 2009 hariç son dokuz yılda
yüzde 8 ila 23 büyümesinin de etkisi göz ardı edilmemeli.
“Örneğin mağazacılık” diyor Yusuf Azoz, “birbiri ardına
açılan alışveriş merkezleriyle istihdam potansiyelini hızla
artırıyor.” Bu artış mağazacılık özelinde 2013’te yüzde 99
oldu. Genel olarak ticaret alanındaki artış yüzde 78, hizmet-
te ise yüzde 45...
Ticaret ve hizmet sektörleri talep yaratıyor ancak işgücü
tarafında da satışa yönelik bir ilgi var. Güneş Aşık bunun
nedenini Türkiye’nin genel olarak niteliksiz bir işgücüne
sahip olmasıyla açıklıyor: “Bu çok açık bir sorun. Örneğin
kadınların yüzde 60’ı en fazla sekiz yıllık eğitim almış du-
rumda. Ancak finans hariç hizmetler sektörünün genelinde
ciddi bir nitelik ihtiyacı gözetilmiyor. Dolayısıyla yüksek
eğitim profiline ihtiyaç duyulacak işlerin yaratılmaması da
anormal değil.” Tabii satışın kendine göre artıları var. Ön-
celikle müdürlük pozisyonlarına kadar gidebilecek kariyer
fırsatları ve her koşulda iş garantisi vaat ediyor. “Üniver-
site eğitimi elbette önemli” diyor Azoz, “ancak başarılı bir
kariyer inşa etmenin tek yolu değil. Özel sektörün içinde
bulunduğu nitelikli personel sıkıntısı mesleki eğitimi ön
plana çıkarıyor. Bu noktada satış pozisyonları adaylara bu
gelişim imkanını sunuyor.” Gerçekten de birçok şirket, satış
pozisyonlarında düşük yetkinliklere sahip adayları istih-
dam edip meslek içi eğitimler ve sertifika programlarıyla
yetkinliklerini artırma yoluna gidiyor. Başak Tecer Eğitim
KADINLARIN YÜKSELİŞİ
SÜRÜYOR
Aşağıdaki tablo, sigortalı ücretli kadın çalışan sayısının
en fazla yükseldiği 10 iş alanını gösteriyor. Ağustos
2012-2013 döneminde 826 bin artış gösteren kayıtlı
ücretlilerin yaklaşık 298 binini ya da yüzde 36’sını
kadınlar oluşturdu. Başka bir ifadeyle, Ağustos
2012-2013 döneminde, 12 ayda kayıtlı her 100 işten
36’sına yakınında kadınlar istihdam edildi. Sektörel
olarak bakıldığında 12 ayda artan 298 bin yeni kayıtlı
kadın ücretlinin, 39 bine yakınının istihdamı eğitim
sektöründe gerçekleşti. Onu 28 bin ile perakende
sektörü izledi. Sağlıkta 26 bini geçen yeni ücretli kadın
istihdamı, büro faaliyetinde yaklaşık 22 bini buldu.
İmalat sanayinde ise tekstilde 21 bin dolayında ücretli
kadın, sigortalı statüsünde iş buldu ya da sigortalı oldu.
Sektör
Kadın
İstihdamındaki Fark
(Ağustos 2013 - 2012)
Kadın
İstihdamındaki Fark
(Ağustos - Temmuz 2013)
Eğitim 38.755 7.239
Perakende 28.141 5.933
Sağlık Hizmetleri 26.421 2.549
Büro Yönetimi ve Desteği 21.564 5.233
Tekstil (imalat) 21.199 3.901
Yiyecek Ve İçecek Hizmeti 18.263 2.126
Konaklama 14.419 -334
Bina ve Çevre Düzenlemesi 12.132 1.905
Gıda (imalat) 10.427 1.473
Ev İçi Çalışanlar. 8.606 703
kaynak:SGK-TEPAV
18.888.844
Kariyer.net veri tabanındaki özgeçmiş
sayısı. Mart 2014 itibarıyla geçen yılın
aynı ayına oranla yüzde 13 arttı.
84 | forbes NİSAN, 2014 NİSAN, 2014 forbeS | 85
3. Danışmanlık’ın kurucusu Başak Tecer de Boyner, Beymen
gibi bir şirketlerde satış elemanı olarak işe başlayanların
eğitimlerle yetkinliklerinin geliştirildiğini, mağaza müdür-
lüğü ve daha ötesine giden bir kariyer planı sunulduğunu
anlatıyor (detaylar için bkz syf 90).
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nden (ETÜ)
Prof. Serdar Sayan ise bu duruma başka bir bakış açısı geti-
riyor. “Gençler” diyor, “sanayide çalışmak istemiyor.” Sa-
yan, 2010’dan bu yana Milli Eğitim Bakanlığı, TOBB, ETÜ
ve İşkur ortaklığında yapılan “Uzmanlaşmış Meslek Edin-
dirme Merkezleri”nin (UMEM) yürütücü ekibinde yer alı-
yor. Proje, adından anlaşılacağı üzere sanayiye ara eleman
yetiştirmeyi hedefliyor. İşleyişi ise gayet iyi tasarlanmış:
İllerin sanayi odalarına üyelerinin hangi alanda çalışana ih-
tiyacı olduğu sorulup ona göre kurslar açılıyor; kursiyerlere
günlük 20 lira harçlık veriliyor ve sağlık sigortası yapılıyor.
Sayan, “bir taşla iki kuş vurmak ola-
rak tanımlıyor” projeyi ancak buna
rağmen başarısız olduklarını söylü-
yor. “Kurslar açıldı ve katılım çok az
oldu. Lokal bazda reklamlar yaptık
hatta kahvelerde okey tahtalarına bile
ilan verdik ama olmadı” diyor. Nede-
nini araştırdıklarında ulaştıkları so-
nuç gerçekten şaşırtıcı olmuş: “Kirin,
pasın içinde çalışmak istemiyorlar”
diyor Sayan, “Bu aslında milli gelirin
10 bin dolar bandını aştığı çoğu ülke-
nin bir sorunu. Türkiye de benzer bir dönemden geçiyor.”
Talebin yetersizliği nedeniyle geçen yıldan itibaren prog-
rama hizmet sektörünü de eklemişler. Sayan, “Sanıyorum
biraz daha hareketlenme göreceğiz” diyor.
Satışın neden ilk sırada olduğunu bu anekdot gayet iyi
açıklıyor. Diğer popüler meslekler ise her zaman olduğu
gibi mühendislik ve muhasebe. Mimarlık, yönetici asistan-
lığı ve çağrı merkezi çalışanları da genel tablonun üst sıra-
larında kendine yer buluyor. Meslek özelinde bu sene tam
bin 54 adet ‘ilk kez yayımlanan’ pozisyon vardı. Sayısının
bu kadar yüksek olmasında şirketlerin unvan tanımlarını
“kendilerine göre” yapmaları.
Bu listede en dikkat çekici meslek olarak iç denetim ve
uygulama geliştiriciler öne çıkıyor. İç denetim özellikle yeni
Türk Ticaret Kanunu’nun rüzgarında Türkiye İç Denetim
Enstitüsü’nün çabalarıyla şirketlerin gündemine girdi. Son
dönemde de kredi arayan KOBİ’lerin ihtiyaç duyduğu bir
hizmet haline geldi. Uygulama geliştiriciler ise mobil ileti-
şimdeki büyümenin bir yansıması. Gartner verilerine göre
dünya genelinde 2013’te 102 milyar aplikasyon indirildi ve
bunlar 26 milyar dolarlık bir ciro yarattı.
Geçmiş senelere göre oransal olarak en yüksek artış ya-
şayan mesleklerin tepesinde tasarım var. Türkiye’nin büyük
şirketlerinin 2000’lerin başındaki inovasyon ve teknoloji
odaklı dönüşümüne 2010 sonrasında, tasarımı merkeze
alan bir yaklaşım eklendi. Bunun habercisi Arçelik’in Çe-
liknaz’ıydı. Üç senelik bir emekleme döneminin ardından
tasarım hızla şirketlerin stratejik iş süreçlerinden biri haline
geliyor. Bunun yansıması tasarımcı istihdamında yüzde
7.700’lük artış. Bu yüksek bir oran ancak sayı itibarıyla açı-
lan pozisyon sayısı sadece 78. Hele ki üniversitelerin tasa-
rım bölümlerinden bugüne kadar 6 bine yakın kişi mezun
olduğu düşünüldüğünde...
Genel itibarıyla tüm mesleklere olan talebi sürükleyen
şey ise her zamanki lokomotif sektörler -yapı ve tekstil. Bu
iki alanda toplam 40 bini aşkın ilan verildi. Yüzde 7’lik ar-
tışla bilişim ve yüzde 16’lık artışla üretim de 2013’ün sonla-
rına doğru rekor kırarak önemli yükselişler kaydetti.
Bu sektörleri sırasıyla sağlık,
hizmet, ticaret, turizm, otomotiv ve
elektrik - elektronik takip etti. Buna
karşılık tarım ve otomotivdeki geçmiş
senelerdeki küçülme bu sene ilk kez
eksiye döndü. Enerji ve eğitim de ben-
zer bir süreç geçiriyor.
Tabii sektörler bazında dikkat
çekici hareketlenmeler de var. Örne-
ğin denizcilik sektörü yüzde 31 ile en
çok büyüyen üçüncü alan oldu. Onu
yüzde 30 ile taşımacılık, yüzde 24 ile
danışmanlık izledi. Ama kuşkusuz bu senenin oransal ola-
rak en fazla artış gösteren sektörü yeşil (çevre) -yüzde 7.967.
“Yeşil yaka” tanımına giren ağaç işleri mühendisi, çevre
görevlisi, tehlikeli atık yöneticisi ve çevre müdürü bu alanın
beslediği meslekler olarak öne çıkıyor. Son iki yılın yeni
iş yaratan alanları sosyal medya ve e-ticaret ise 2012’deki
rüzgarını geride bırakmış görünüyor. Talep sınırlı, yükseliş
stabil. Bunun temel nedeni 2012’de yeni kurulan İnternet
girişimlerinin henüz belli bir ölçeği yakalayamamış olması.
Ayakta kalan yatırımların akıbetinin 2015 gibi görülecek
olması bu alandaki istihdamı da belirleyecek.
2013 istihdam açısından işsizliğin kendini gösterdiği ve
geleneksel mesleklerin tekrar ilgiyi üzerine topladığı bir yıl
oldu. 2014 beklentileri de farklı değil. Ancak insan kaynak-
ları departmanlarının politikaları açısından 2014 ve sonrası
çok fazla değişim öngörüyor: 2013’te Kariyer.Net’e yapılan
başvuruların yüzde 28’i mobilden geldi. İkinci değişim ise
Facebook’un İnternet’teki birçok uygulamaya yaptığı gibi
iş aramanın da alternatifi olarak yükselmesi. Yusuf Azoz,
“Şirketlerin işe alma süreçlerini yönetebilecekleri bir uygu-
lamayı Facebook üzerinde açtık çünkü artık talep oradan
geliyor” diyor.
Tasarıma talep yüzde
7 binler seviyesinde
arttı. Aynı durum
yeşil yakalı işler
için de geçerli.
% 7.967
2013’ün oransal olarak
en fazla artış gösteren
sektörü yeşil (çevre).
86 | forbes NİSAN, 2014 NİSAN, 2014 forbeS | 87
4. TASARIMCI
%7.700
2012 > 1 2013 > 78
SANAT YAPILARI ŞEFİ
%500
2012 > 1 2013 > 6
ÖĞRETİM GÖREVLİSİ
%317
2012 > 6 2013 > 25
ÖZEL MÜŞTERİLER
YÖNETİCİSİ
%2.000
2012 > 1 2013 > 21
TEDARİK ZİNCİRİ
ANALİSTİ
%600
2012 > 0 2013 > 6
İnşaat eskisi gibi
değil. Son iki
senedeki yüzde
40’ın üzerindeki
artışlar bu sene
yüzde 9’a kadar
indi. 24 kategorinin
dokuzunda eksi
istihdam var.
Atık yönetimi ve geri
dönüşüm son iki yılın
yıldız iş koluydu. Ama
sektör 2013’te tam
anlamıyla çakıldı
-yüzde 29 ile istihdam
talebi en çok azalan
iş kolları listesinin
tepesinde…
Danışmanlık geçen yılki üç haneleri
göremese de ortalamanın üzerinde
büyümeye devam ediyor –yüzde
30. Eğitim danışmanlığı yüzde 62 ile
kategorinin lideri.
Geçen yıl mühendisliğin tam 447 alt dalına yönelik ilan
yayımlanmıştı. Bu yıl da değişen bir şey yok; mühendislik
yine en çok aranan ilk üç meslek içinde. Bu senenin dikkat
çekici verisi ise üretimde yer almayan yani pazarlamaya
yönelik mühendis talebindeki artış. Özellikle satış ve servis
mühendislerine yönelik talepte 10 katı aşan artışlar görülüyor.
25 milyon kutu ve son beş yılda yüzde 56’lık artış...
Antidepresan kullanımı patlama yapmış durumda. Buna
karşılık 100 bin kişiye düşen psikolog sayısı 1,25. Hedef
ise bu sayının altıya çıkarılması. İş ilanları da bu çabayı
yansıtıyor. Ruh sağlığı uzmanı talebindeki artış oranı
yüzde 700.
Türkiye’nin en zengin isminin servetinin kaynağı gıda;
yeme - içme de son iki yılın gözde yatırım alanı. Ama
istihdamdaki artış yüzde 9 ile sınırlı.
Geleneksel Detaylar
Alaylıların son iki senelik yükselişi duraklama dönemine
girdi. Buna karşılık geleneksel meslekler giderek daha çok
detay uzmanlıklar ve unvanlar yaratıyor. Tasarım, son üç
sene içinde hiç olmadığı kadar revaçta…
YETİŞ DOKTOR!
Sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaşması ve
özel hastanelerin yaygınlaşması birçok farklı
çıktıyla beraber sistemdeki temel bir sorunu
iyice görünür kıldı: Personel yetersizliği. TÜİK
verilerine göre 2012 sonunda toplam sağlık
personeli sayısı 698 bin ve bu rakamın ancak
130 binini doktorlar oluşturuyor. Öte yandan
tıp bilimi de büyük bir değişimden geçiyor
ve giderek daha çeşitli uzmanlık dallarına
ayrılıyor. Örneğin TÜİK 2012 verileriyle sadece bir
uzmanlık alanına yoğunlaşan 149 hastane var
(toplam 1453). Dolayısıyla sağlığın her alanında
personel ihtiyacı artıyor. Geçen yıla göre işgücü
talebindeki artış yüzde 14.
SAÇ EKİM UZMANI
%500
2012 > 1 2013 > 5
HASTA İLİŞKİLERİ
MÜDÜRÜ
%500
2012 > 1 2013 > 6
Son iki yılın gözdesi sosyal medya ve e-ticaretti. Bu iki alandaki
istihdam talebi stabil hale gelmiş durumda –toplam ilanlar
içindeki payı yüzde 8. Bu iki alanda görece yüksek artışlar
yan uzmanlıklara yönelmiş durumda. Örneğin “e-ticaret ürün
sorumlusu” talebinde yüzde 300’lük bir artış var.
İŞ SAĞLIĞI VE
GÜVENLİĞİ MÜDÜRÜ
%950
2012 > 2 2013 > 21
UYGULAMA
GELİŞTİRİCİSİ
YÖNETMENİ
%1.400
2012 > 0 2013 > 14
SATIŞ KOÇU
%1.100
2012 > 1 2013 > 12
ÇATI OPERATÖRÜ
%500
2012 > 0 2013 > 5
FİKRİ HAKLAR UZMANI
%500
2012 > 1 2013 > 6
TEKNİK SATIŞ
MÜHENDİSİ
%1.433
2012 > 3 2013 > 46
İÇ DENETÇİ
%1.900
2012 > 0 2013 > 19
WEB ÖNYÜZ
GELİŞTİRME UZMANI
%1.900
2012 > 1 2013 > 20
ÇAĞRI MERKEZİ
KALİTE UZMANI
%1.000
2012 > 1 2013 > 11
JAPONCA TERCÜMAN
%800
2012 > 1 2013 > 9
TIBBİ ARŞİV VE
DOKÜMANTASYON
GÖREVLİSİ
%400
2012 > 0 2013 > 4
ROBOTİK UZMANI
%350
2012 > 2 2013 > 5
RES SORUMLUSU
%400
2012 > 1 2013 > 5
AĞ MİMARI
%400
2012 > 1 2013 > 9
ÇEVRE YÖNETİM
SİSTEMİ UZMANI
%300
2012 > 0 2013 > 3
TARIM DANIŞMANI
%300
2012 > 6 2013 > 3
FORBES 100’deki
zenginlerin 82’sinin
servetinde enerji
sektörünün payı
var. Ama bu aynı
şekilde istihdama
yansımıyor. Geçen
yıla göre ilan
sayısındaki artış
sadece yüzde 0,4.
UYKU TEKNİSYENİ
%300
2012 > 2 2013 > 8
MEDİKAL DELEGE
%1.600
2012 > 1 2013 > 17
SÜREÇ İYİLEŞTİRME
UZMANI
%1.000
2012 > 1 2013 > 11
88 | forbes NİSAN, 2014 NİSAN, 2014 forbeS | 89
5. 2012 -2013 dönemi baz alınarak
en çok artış yaşanan satış
pozisyonları listelendi. Son beş
yıl değerlendirildiğinde ise satış
danışmanları satışla ilgili ilanların
yüzde 22’sini oluşturuyor.
SATIŞ DANIŞMANI +
ELEMANI
41,1
PAZARLAMA
DANIŞMANI +
TEMSİLCİSİ
29,3
SATIŞ YÖNETİCİSİ
54
SATIŞ MÜHENDİSİ
31,3
TIBBİ SATIŞ MÜMESSİLİ
28,8
T
üm zamanların en popüler mesleği, geçen yı-
lın yüzde 25 ile açık ara en çok iş ilanı çıkılan
mesleği, geleneksel meslekler içinde en hızlı
büyüyen alan... Satış, bugünün iş dünyasının
mevcut doğası gereği en önemli mesleği konu-
muna yükselmiş durumda. Stanton Chase’in 2012 tarihli
bir araştırmasına göre Türkiye’deki CEO’ların yüzde 46’sı
satış ve pazarlama kökenli. “Bu durum bugünün kaçınılmaz
bir gerçeği” diyor Başak Tecer Eğitim Danışmanlık’ın ku-
rucusu Başak Tecer, “Bugün Türkiye’deki çoğu şirket hatta
üretim yapanların bile temel faaliyetleri satış. Dolayısıyla
genel müdürlerin çoğunun satışçı olması tesadüf değil. Bir
satışçı sonuç odaklıdır ama süreci de yönetmeyi bilirse ideal
bir karışımdır.”
Ama satış nihayetinde okulu olan bir meslek değil. Gerçi
şirketlerin öncülüğünde sertifika veren akademiler kuruldu,
üniversitede derslerin içinde gösteriliyor
ama temelde her zaman için doğal bir yete-
nek olarak kabul ediliyor ve işte öğreniliyor.
Bu da aslında ona olan talebin dinamik
kalmasını sağlıyor. Çünkü Türkiye’de çoğu
üniversite disiplini, mezunlarına iş yaratma
konusunda başarısız. Hatta TÜİK’in çok
yeni açıklanan raporuna göre iletişim ve
bilgisayar mühendisliği bile işsizliği en çok
besleyen alanlar... Üstelik bu işsiz mezunlara
ek olarak artık her türlü mühendislik dalı da
satış departmanlarının istihdamına konu. Dolayısıyla ‘satışı’
istihdamın kara deliği olarak görebilirsiniz. “Eskiye nazaran
itibarı da gayet yüksek” diyor Başak Tecer, “Neresinden
bakarsanız bakın, şu anda iş garantisi olan ve iyi para ka-
zandıran nadir mesleklerden biri. Herkesi kovabilirsiniz
ama satışçınızı ancak değiştirirsiniz.”
Kuşkusuz satışın algısı değişmiş olsa da, aynı zamanda
sirkülasyonun her daim en yüksek olduğu mesleklerden
biri. Tecer, bunun sorumlusunu çalışanlardan ziyade şir-
ketlerin yaklaşımında arıyor. “Bazı şirketler de satışçı değil
sadece trafiği yöneten olarak bakıyor. Dolayısıyla bu kişi
için satış bir meslek olarak algılanmaz.”
2013’te en çok talep gören 20 mesleğin altısı satışla
ilgili pozisyonları içeriyor ve ilk 20 mesleğin toplam ilan
sayısının yüzde 42,6’sını oluşturuyor. Toplamda ise satışla
ilgili 29 bin 382 ilan yayımlandı. Satış Temsilcisi, Satış Da-
nışmanı ve Satış Müdürü pozisyonları 2008
yılından beri liderliğini sürdürüyor. Birbiri
ardına faaliyete geçen alışveriş merkezleri
de satışın istihdam potansiyelini körüklü-
yor. Temel talep bu alanlara yönelik olsa da
uzmanlaşmanın güçlü ayak sesleri de görü-
lüyor. Farklı sektörlerden o alanda uzman-
laşmış satış profesyonellerine yönelik talepte
ilginç hareketlenmeler var. Örneğin lojistik
sektörü ilk kez “lojistik satış uzmanı” adıyla
ilan verdi.
SATIŞ
Satış Azmi
2008 – 2013 döneminde satışla ilgili
yayımlanan toplam ilan sayısı.
2008-2013
76.954
19.891
2013
Kaynak:KARİYER.NET
90 | forbes NİSAN, 2014 NİSAN, 2014 forbeS | 91
6. Ö
zyeğin Üniversitesi eski rektörü Profesör Erhan
Erkut, geçen ay attığı bir twit ile ilginç bir tar-
tışmanın başlamasına vesile oldu. Erkut, Türki-
ye’deki üniversitelerden her yıl ABD’deki kadar
mühendisin mezun olduğunu rakamlarla orta-
ya koydu -76 bine 62 bin. Buna karşılık Türkiye’de işletme
kontenjanının Türkiye’de 19 bin olmasına karşılık ABD’de
365 bin olduğunu yazdı.
Bu rakamlar, Türkiye için “herkes işletme okuyor” mitini
yalanlıyor ve üretim merkezli ekonomik büyüme için yeterli
mühendis yetiştirildiğini ortaya koyuyor. Ama mezun işlet-
me/mühendis oranının sadece 0,3 olması başka bir soruna,
işletme ve finansın her alanında -aslında üretimde olması
gereken- mühendis istihdamının yoğunlaşmasına yol açı-
yor. Kısacası sanayide mezun mühendislere çalışacakları
yeteri kadar fabrika açılamıyor.
Kariyer.Net’in 2008 - 2013 dönemini kapsayan mühen-
dislik ilanlarında da bu tablo daha belirginlik kazanıyor.
Bu dönemde yayımlanan 55 bin ilana göre oluşturulan “en
çok tercih edilen 25 mühendislik dalı” içinde üretim dışı
mühendisliklerin payı yüzde 17,7’ye ulaşmış durumda. Bu
rakamın ağırlığını “satış mühendisi” tabir edilen pozisyon
oluşturuyor ve talep de çok hızlı artıyor. Örneğin 2013’te,
bir önceki yıla göre teknik satış mühendisi talebindeki artış
yüzde 1.433; servis mühendisi ise yüzde 1.100 seviyesinde.
TMMOB bu durumun temelinde imalat sanayindeki ithalat
payının yüksekliğini gösteriyor –Bankalar Birliği 2012 tarih-
li raporunda göre yüzde 43. TMMOB’dan FORBES’a konu-
şan bir yetkili, “Yurt dışından parça getirtip iç pazarda satan
çok firma var ve bunların da temel ihtiyacı teknik bilgiye
sahip satış elemanları yani mühendisler” diyor. Kariyer.
Net verileri ise toplam satınalma mühendisi talebinin yüzde
27’sinin yapı / inşaat sektöründen geldiğini gösteriyor.
Ama nihayetinde mühendislik istihdam talebindeki artış
2008 -2010 arasının yüzde 30 ila 50 bandının uzağında olsa
da –son iki yılda ortalama yüzde 16- son beş yılın en çok
istihdam çeken üçüncü mesleği olmayı sürdürüyor. Talebin
(çıkılan ilan sayısı bazından) ilk sırasında makineciler var.
Onu inşaat mühendisleri izliyor. İlginçtir ki verilerin maki-
ne mühendisi ilanlarının yüzde 41’i yapı/inşaat sektörün-
den geliyor. Üretimin makineciler içindeki payı yüzde 22.
Son iki sene baz alındığında ise oransal olarak en büyük
artış, yüzde 38 ile 2013’ün ihracat ikincisi kimya mühendis-
liğinde var. Buna ek olarak tasarım, kalite kontrol ve plan-
lama da yıldız mühendislikler. Bu üç mühendislik alanında
artış oranları yüzde 30 ila 32 seviyesinde. 2013’ün dikkat
çekici mühendislik talebi ise son dönemde yıldızı parlayan
iş zekası alanından geldi -talepteki artış yüzde 500.
KİMYA
38
TASARIM
33
KALİTE KONTROL
31
YAZILIM GELİŞTİRME
31
SATIŞ
31,3
2012 -2013 dönemi baz
alınarak en çok artış yaşanan
mühendislikler listelendi. Son
beş yıl değerlendirildiğinde
ise adet bazında liderlik
makine mühendislerinde...
MÜHENDİSLİK
İstihdam Üretmek
(bin kişi)
1923
159
4.420
2012
(TÜİK verilerine
göre imalat
sanayinde
çalışanların sayısını
göstermektedir.)
92 | forbes NİSAN, 2014 NİSAN, 2014 forbeS | 93
7. M
uhasebe bilmek Türkiye’de her şekilde iş
garantisi anlamına geliyor. Ticaret lisesi
mezunu bile olsanız, bir KOBİ’de ön
muhasebe işlerini -aynı zamanda o şir-
kette mutlaka başka bir işi de üstlenerek
ayda bin ila bin 500 lira kazanabilirsiniz. Ve kolay kolay da
işsiz kalmazsınız. Zaten mesleğe talep de temposundan bir
şey kaybetmiyor. İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, sadece
İstanbul’da yılda üç kez yaptıkları sınavların her birine katı-
lımın minimum 5 ila 6 bin kişi olduğunu ifade ediyor. “Or-
talama 2 bin kişi her sene meslek mensubu olarak sisteme
katılıyor” diyor.
Ama muhasebe, her ne kadar iş garan-
tisi sunsa da, 2012 öncesindeki gibi büyük
hayallerin kurulduğu bir meslek değil artık.
Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun ilk günde-
me geldiği dönemde beklenti, mali müşa-
virlerin de gerekli eğitimi aldıktan sonra
denetim yapmaya başlayacağı yönündeydi.
Hatta mali müşavirler hem denetim hem
de UFRS standartları konusunda meslek
odaları tarafından yoğun eğitimlere tabii
tutuluyordu. Ama TTK beklentilerin aksine
denetime tabi tutulacak şirketlerin çerçeve-
sini sınırlayınca mali müşavirlere bir bardak
su içmek kaldı. Yahya Arıkan, bugünlerde
gündemlerini en çok işgal eden konunun kurumsallaşma
olduğunu söylüyor. “Muhasebe bürolarının birleşerek daha
büyük yapılar haline gelmesini istiyoruz. Zaten bu, piyasa
koşullarının bir zorunluluğu haline geliyor. Birkaç yıl içinde
bu konuda önemli adımlar atmayı umuyoruz. Kurumsallaş-
mayla ilgili bir bölüm kurduk ve rehberler eşliğinde bunu
teşvik ediyoruz” diyor. Bunu gerçekleştirdikten sonra da
uzmanlıkların sunulması, denetim işlerinin yapılmasına sıra
geleceğini anlatıyor.
Ama Demir Müşavirlik’in kurucusu Tuncay Demir,
kurumsallaşma konusuna piyasanın pek sıcak bakmadığını
düşünüyor. “Bunu yıllardır konuşuyoruz” diyor, “Önemli
olan işverenlerin çoğalması ki öyle bir şey
olmuyor. Müşteri havuzumuz çoğalmadan
muhasebe bürolarını büyümesi, kurumsal-
laşması dolayısıyla daha çok kişiyi istihdam
etmeniz mümkün değil.”
Bu sarmala rağmen tüm zamanların en
çok talep gören üçüncü mesleği, 2013’te de
temposundan bir şey kaybetmedi. İlan sayı-
sındaki artış oranı yüzde 21,4. Genel talep ön
muhasebe ve muhasebe uzmanlarına yoğun-
laşıyor. Uzmanlaşmayla ilgili tek görüntü,
maliyet muhasebesi. “Yatırım ve teşvikler
muhasebesi şefi” ise bu sene ilk kez görülen
bir unvan.
MUHASEBE
GENEL MUHASEBE
SORUMLUSU / UZMANI
30,1
MAALİYET
MUHASEBESİ UZMANI
26,4
ÖN MUHASEBE
SORUMLUSU
25,4
MUHASEBE MÜDÜRÜ /
ŞEFİ
23,1
MUHASEBE
ELEMANI
16
2012 -2013 dönemi baz alınarak
en çok artış yaşanan satış
pozisyonları listelendi. Son beş
yılda muhasebeyle ilgili 30
binden fazla ilan yayımlandı.
Büro Çılgınlığı
Ağustos 2012 – 2013 döneminde
muhasebe faaliyetleriyle ilgili açılan
işyeri sayısı.
Ağustos
2012 – 2013
3.258
247
Temmuz
– Ağustos
2013
Kaynak:SGK-Tepav
94 | forbes NİSAN, 2014 NİSAN, 2014 forbeS | 95
8. 2
012 danışmanlığın istihdamdaki yükselişinin
miladı sayılmalı. Zira oransal olarak -yüzde
162- en çok istihdam çeken sektör sıralamasının
bir numarasıydı. Bu trend 2013’te de devam
etti. Yüzde 30’luk artış oranı bir stabilizasyon-
dan ziyade 2012’deki büyümenin yarattığı hacmin etkisi.
Çünkü yaklaşık 2 bin kişilik yeni istihdam talebi oluşmuş
durumda. “Aslında” diyor MY Executive Yönetici Ortağı
Müge Yalçın, “Büyüme 2010’da başladı. Son üç senedir
danışmanlık şirketlerinin iş hacimlerde yıl bazında yüzde
100’ü aşan büyümeler söz konusu.”
“Birine danışmak” insanlık tarihi kadar eski muhteme-
len ancak genelde Türkiye’nin, özelde işdünyasının son 10
yıldır yaşadığı değişim danışmanlığı hızla popüler bir mes-
lek haline getirdi. Bu popülerleşmeyi, her ne kadar istihda-
ma etkisi danışmanlığın diğer alanları gibi yüksek olmasa
da yönetim danışmanlığı sağladı. Yönetim Danışmanları
Derneği (YDD) Genel Sekreteri Tülin Seçen, şirketlerin
geçen 10 yıldaki ekonomik ivmelenme içindeki atılımları-
nı çoğu zaman hazır olmayan altyapıları ve iş süreçlerine
rağmen gerçekleştirdiklerini anlatıyor. “Dolayısıyla” diyor,
“Krizler, rekabet ve uluslararası iş yapma gerekliliği ne-
ticesinde kurumsal sistemleri hayata geçirmek, personel
yetkinliklerini geliştirmek, risklerini yönetmek, stratejiler
oluşturmak için danışmanlara ihtiyaç duydular.”
Tabii sektörlerdeki derinlik de arttı. Dolayısıyla belli bir
sektöre yönelik uzmanlık gereksinimi ihtiyacı doğdu. Bu da
başta denetim şirketleri ile eski yöneticilerin hatta orta dü-
zey profesyonellerin bile danışmanlık şirketi kurarak bu ala-
na girmesini tetikledi. Tam bir veri seti olmamakla birlikte
Seçen, yönetim danışmanı olarak 5-6 bin kişinin çalıştığını
ve toplam hacmin 100 milyon euro seviyesinde olduğunu
hesaplıyor. Ancak sertifikalı olarak bu hizmeti verenlerin
oranı binde 1’ler seviyesinde. Seçen, “Danışmanlıkta önemli
konulardan biri hizmetin sürdürülebilir olmasıdır” diyor,
“Bu nedenle bireysel danışmanlık tavsiye edilmez, kurumsal
bir yapının arkada olması beklenir. Çünkü yanlış yönlen-
dirmelerden kaynaklı, açılan birçok dava söz konusu.” Bu
amaçla YDD şu anda akreditasyon konusunda çalışmalar
yürütüyor. Dernek, ekim ayında da Resmi Gazete’de yayım-
lanan mesleki standartların oluşturulmasını sağlamıştı.
Ama danışmanlıktaki istihdamı asıl sürükleyen insan
kaynakları ile geçen yılın yüzde 326 ile artış şampiyonu
bilişim. Bunda kuşkusuz, İşkur’un 2012’de 3 bin 900 yeni
meslek danışmanını işe alması ile bilişim danışmanlığı ko-
nusunda verilen teşviklerin etkisi yüksek. Henüz listede yok
ama benzer bir durum 2 bin 500 kişiyi danışman olarak işe
almayı planlayan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın
etkisiyle tarım danışmanlığında yaşanabilir. Zaten tarım
danışmanlığı unvanı bu yıl ilk kez iş ilanında yer aldı.
DANIŞMANLIK
EĞİTİM
62,5
YATIRIM
46,4
bilişim
39,8
İNSAN KAYNAKLARI
35
HUKUK
31
YÖNETİM
23
Oynaklık
İdari danışmanlık hizmetlerindeki
çalışan sayısı büyük oranlarda ve
çok hızlı değişebiliyor.
Ağustos
2012-2013
44.258
10.298
Temmuz-
Ağustos
2013
Kaynak:SGK-TEPAV
96 | forbes NİSAN, 2014 NİSAN, 2014 forbeS | 97
9. T
ürkiye’nin doğusundaki 24 kent 2013’teki top-
lam istihdamın sadece yüzde 4,8’ini çekebildi.
Ama bu oran geçen yıl yüzde 3,5’ti ve üstelik
2013’te oransal olarak en çok istihdam artışı
sağlayan 20 kentin 14’ü bu bölgeden geldi (ilk
10’un dokuzu da doğudan). Öyle ki bu kentlerin 16’sında
artış oranı yüzde 100’ün üzerinde. Yılın artış şampiyonu
yüzde 724 ile Hakkari. Bu yükselişi, bölgede silahların sus-
ması ve yeni teşvik paketine bağlamak mümkün…
Ama nihayetinde istihdam batıda yaratılıyor. Hatta sa-
dece İstanbul, 2013’te diğer 80 kentin toplamından 10 bin
adet daha fazla iş olanağı sağladı. 10 binin üstünde iş ilanı
çıkan üç büyük kent dışında sadece Bursa var (Kocaeli de
buraya eklenebilir zira 9 bin 700 ilana sahip). İyi haber ise
2012’ye oranla 2 binin üstünde iş imkanı sunan kent sayı-
sındaki artış. Geçen yıl sadece altı kentte bu barajın üzerin-
de istihdam sunulmuştu. 2013’te ise 11 kent var -Tekirdağ,
Antalya ve Gaziantep ise üç bin barajını geçti.
YENİ KENTLER
Doğu’nun Yükselişi
Oransal olarak en çok istihdam yaratan ilk 20 kentin 14’ü Doğu ve
Güneydoğu Anadolu’dan...
2012 2013
1.866 2.383 %28
2012 2013
6.682 7.866 %18
2012 2013
2.942 3.526 %20
2012 2013
2.018 2.599 %29
2012 2013
4 55 %1.275
2012 2013
17 140 %724
2012 2013
44 177 %302
2012 2013
60 202 %237
2012 2013
41 146 %256
2012 2013
31 186 %500
2012 2013
2.376 2.964 %25
2012 2013
20 133 %565
2012 2013
58 223 %284
2012 2013
44 137 %211
2012 2013
26 125 %381
2012 2013
22 111 %4052012 2013
66.485 83.211 %25
2012 2013
10.302 12.146 %18
2012 2013
1.847 2.712 %47
2012 2013
47.536 64.072 %35
YURTDIŞI
98 | forbes NİSAN, 2014 NİSAN, 2014 forbeS | 99