Unlocking the Power of ChatGPT and AI in Testing - A Real-World Look, present...
Trump'ın Paris Anlaşması'ndan çekilme kararı
1. Trump, iklim değişikliği
mücadelesinde karşı cephelerin
tümünü küresel ölçekte ve benzersiz
şekilde birbirine kenetledi.
Cumhuriyetçiler bu kararla birlikte
kendilerine çabuk silinmeyecek
biçimde –bilim karşıtı- damgasını
vurmuş oldular.
ABD’nin anlaşmadan çekilme kararı
adeta dev bir fayın kırılmasına sebep
oldu; bu da dünya çapında yayılan
iklim eylemi tsunamisini tetikledi.
ABD’deki federal devlet dışı
neredeyse tüm aktörleri Paris
Anlaşması’nın güçlü biçimde
yanında olduklarını ilan ettiler.
ABD iklim değişikliği ile
mücadelede bir lider olma
konumunu uzun süreliğine yitiridi
ve kendini uluslararası
kamuoyunda marjinalize etti.
Halihazırda dünyadaki iklim
davalarının en çoğuna sahne
olan ABD’de benzer dava sayısı
daha da artarcak.
İklim krizi ile mücadeledeki liderlik
boşluğu doldurulmaya başlandı bile:
AB, Çin, Fransa, Almanya liderliğe
şimdiden talip
İklim eylemi ABD’de özellikle eyalet
ve özel sektör seviyelerinde artarak
devam edecek. Piyasa koşulları düşük
karbon ekonomisinden yana.
İklim değişikliği ile mücadele
alanında var olan baskı grupları, sivil
toplum kuruluşları ve hareketler
tüm dünyada yeni mevziler kazandı.
Paris Anlaşması Madde 28’e göre ABD’nin resmen
çekilmesi en erken 4 Kasım 2020’de
gerçekleşebilir. Bu da ABD başkanlık seçimlerinin 1
gün sonrası… Yani herşey son güne dek değişebilir.
Trump yönetimi bundan sonra bu
tarihsel sorumsuzlukla hatırlanacak;
çekilme adımı eninde sonunda tersine
çevrilecek.
ABD’nin bu kararı ve bağlantılı
eylemlerinin iklim bilimi, finansmanı ve
yönetişiminde sebep olacağı maddi açıklar
diğer aktörlerce telafi edilmeye başlandı.