2. SERMAYE PĠYASASI KURULU
2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile 1981 yılında kurulmuştur.
Yetkilerini bağımsız olarak kullanan, idari ve mali özerkliğe sahip
düzenleyici
bir
kamu
kurumudur.
İlgili
olduğu
bakanlık,
Başbakan tarafından görevlendirilen Devlet Bakanlığı'dır. Merkezi Ankara
İstanbul'da bir temsilciliği bulunmaktadır. İstanbul Finans Merkezi
olduğunda Merkezi İstanbul, yasal temsilciliği Ankara olacaktır.
3. SPK’nın Temel Görevi
Sermaye piyasasının güven, açıklık ve kararlılık içinde çalışmasını,
Tasarruf sahiplerinin yani
korunmasını sağlamaktır.
yatırımcıların
hak
ve
yararlarının
4. SPK’nun Hizmet Birimleri
Bakanlar
Kurulu
kararı
Bakanlar Kurulu, Başkanı atar.
ile
KURUL'UN HİZMET BİRİMLERİ (DAİRELER)
1.Denetleme Dairesi
2.Ortaklıklar Finansmanı Dairesi
3.Aracılık Faaliyetleri Dairesi
4.Kurumsal Yatırımcılar Dairesi
5.Piyasa Gözetim ve Denetim Dairesi
6.Araştırma Dairesi
7.Muhasebe Standartları Dairesi
8.Bilgi İşlem, İstatistik ve Enformasyon Dairesi
9.Hukuk İşleri Dairesi
10.İdari ve Mali İşler Dairesi
11.Kurumsal İletişim Dairesi
12.Strateji Geliştirme Dairesi
atanan
yedi
üyeden
oluşur.
5. SPK’nin Mali Yapısı
Kurul'un mali özerkliği vardır.
Kurul'un bütün giderleri özel bir fondan karşılanır.
Kurul giderleri > Fon gelirleri
Hazine Müsteşarlığı bütçesinden alınan payla kapatılır.
1992 yılından beri gelirler giderleri karşılamıştır.
6. SPK’nun Personel Alım Politikası
Kurulun Uzman Yardımcılığı ve Uzman Hukukçu Yardımcılığı Sınavı;
1- Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS),
2- Giriş Sınavı; Yazılı Mesleki Sınav, Sözlü Sınav
şeklinde iki aşamalı olarak yapılır.
7. SPK’nun ġirketlerle Ġlgili Yetkileri
Yerli veya yabancı şirketlerin menkul kıymetleri Türkiye’de halka arz
olunacaksa Kurul kaydına alınması zorunludur.
Menkul kıymetin Kurul kaydına alınabilmesi için şirketlerin gerekli
belgelerle Kurula başvurmaları, yatırımcıyı bilgilendirmek için hazırlanan
izahnamenin Kurulca onaylanması gerekir.
8. SPK’nun Kayda Alması Gereken ĠĢlemler
Hisse senetlerinin veya borçlanma araçlarının şirketler tarafından ihracı,
Halka arz,
Varlığa dayalı menkul kıymet, oydan yoksun hisse senedi ve hisse senedi ile
değiştirilebilir tahvil ihracı,
Gayrimenkul yatırım ortaklıklarının, yatırım ortaklıklarının ve yatırım fonlarının menkul
kıymet ihraçlarıdır.
Ayrıca;
Pay sahiplerine çağrıda bulunulması veya vekaleten oy hakkı toplanması,
Kayıtlı sermayeye geçiş ve tavan tespiti Kurul iznine tabidir.
9. SPK Kaydının Amacı
Kayda alma demek yatırımcının katılımcı olma veya olmama yönündeki
kararı vermek için ihtiyacı olan temel unsurları izahnamenin taşıdığını ve
doğru olarak sunduğunu gösterir.
Kayda alma ihraç edilen menkul kıymetin Kurul’ca teminat altında
olduğunu veya ihracın kalitesini göstermez.
Kayda alma Kurul Başkanı’nın veya vekilinin imzasını taşıyan bir belge ile
olur.
Kurul gerekli gördüğü hallerde izahnameye yatırımcılar için uyarılar koyar.
Bu uyarılar işlemin veya şirketin kalitesi ile ilgili olmayıp, sadece
yatırımcıların belli konulara dikkatini çekmek ve yanlış bilgilendirilmesini
önlemek amacıyladır.
10. Ġzahnamede Hangi Bilgiler Verilir
Menkul kıymetlerin halka arzında yatırımcıya açıklanacak bilgiler izahnamede yer alır.
Ġzahnamede,
Şirket hakkında bilgiler,
Finansal durumu belirten mali tablolar
Detay faaliyetler bilgileri bulunur.
Yatırım fonları ve ortaklıkların dağıtacağı izahnamede,
portföyün kompozisyonu
yatırım kriterleri
satış ve alım komisyonu bilgileri
yönetim ücretleri gibi bilgiler yer alır.
11. SPK’nun Ġzin Vereceği Sermaye Piyasası Kurumları
Yatırım fonları
Yatırım ortaklıkları
Aracı kurumlar
Bağımsız denetim kuruluşları
Portföy yönetim şirketleri, yatırım danışmanlığı şirketleri
Gayrimenkul yatırım ortaklıkları
Derecelendirme kuruluşları
Genel finans ortaklıkları
Risk sermayesi yatırım fonu ve ortaklıkları
12. SPK’nın Gözetimi
Borsalardaki fiyat hareketliliği,
Kamuya açıklanmamış
öğrenenlerin ticareti),
bilgilerin
kullanılarak
yapıldığı
işlemler
(içerden
Kanuna aykırı olarak zamanında yapılamayan kamu açıklamaları,
Hisse senetleri fiyatları üzerinde manipülasyon yapılması veya yanıltıcı veya
yanlış bilgiler yayılması,
Kurul düzenlemelerine aykırı uygulamalara girişilmesi,
Sermaye piyasası kanunu ihlalleri: yetkisiz halka arzlar, yanlış bilanço
açıklanması
13. SPK’nın Gözetimi
KURUL, YANILTICI YANLIŞ BİLGİ VARSA;
1. Şirketten düzenleme yayınlamasını ister.
2. Şirketin piyasaya verdiği bilgilerin tebliğlere aykırı olduğunu bildirerek dava
açar.
3. Özel durumlarda şirketin doğru bilgileri yayınlamasına kadar borsada işlem
görmesinin durdurulmasını borsadan ister.
4. İdari veya cezai yaptırımlar uygular.
15. TÜRKĠYE CUMHURĠYET MERKEZ BANKASI
Osmanlı Devleti döneminde;
Para miktarının ayarlanması, kredi hacminin düzenlenmesi, altın ve döviz rezervlerinin
yönetilmesi, iç ve dış ödemeler gibi ekonomik faaliyetler hazine, darphane, sarraflar, vakıflar,
loncalar gibi farklı kesimlerce yürütülmüştür. Osmanlı Devleti “altın sikke” basmıştır.
Osmanlı Devleti senyoraj hakkını ilk kez 1839 yılında kullanmış ve “kaime-i nakdiye-i
mutebere” adlı kağıt parayı çıkartmıştır.
1854 Kırım Savaşı sırasında ilk kez yurt dışından borçlanma gerçekleştirilmiştir. Bu
borçlanma ile hükümetle Avrupa ülkeleri arasında borçların ödenmesi konusunda aracılık
etmek üzere 1856 yılında İngiliz sermayeli “Ottoman Bank” (Bank-ı Osmani) kurulmuştur.
Bankanın yabancı sermayeli olması tepkilere yol açmıştır. Ayrıca, Birinci Dünya Savaşı
sonrasında dünyada emisyon sağlayacak merkez bankalarının kurulması ve ülkelerin kendi
para politikalarını belirlemeleri yönünde bir eğilim ortaya çıkmıştır.
16. TÜRKĠYE CUMHURĠYET MERKEZ BANKASI
Kurtuluş Savaşı’nın ardından;
Kazanılan siyasi bağımsızlığı ekonomik bağımsızlıkla güçlendirmek için bir merkez bankası
kurulması yönünde çalışmalar başlamıştır.
Bu konu ilk olarak 1923 İzmir İktisat Kongresi’nde ele alınmıştır.
Diğer ülkelerin merkez bankalarından da görüş alınmıştır; Hollanda (Vissering raporu), İtalya
(Kont Volpi)
Merkez Bankası yasa tasarısı 11 Haziran 1930 tarihinde TBMM’de kabul edilerek “Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu” adıyla 30 Haziran 1930 tarihinde Resmi Gazete’de
yayımlanmıştır.
Kuruluş sürecinde, halkın hisse satın alması yönünde kamuoyunda tanıtım kampanyaları
yapılarak özellikle devlet memurlarının banka hisselerini satın almaları teşvik edilmiştir.
17. TÜRKĠYE CUMHURĠYET MERKEZ BANKASI
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
3 Ekim 1931 tarihinde faaliyetlerine başlamıştır.
İlk Umum Müdürlük Binası
İlk Çalışanlar, 1932
18. Bankanın Unvanı Neden Türkiye “Cumhuriyet” Merkez
Bankasıdır?
Yasa tasarısında Merkez Bankasının, bir cumhuriyet kurumu olduğunu
vurgulamak amacıyla Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilendirilmesi istenmiş; ancak
Bankanın merkezi idareden bağımsız bir kurum olduğunu vurgulayabilmek için
kamu kurumlarından farklı olarak ismi “Cumhuriyet Merkez Bankası” olarak
belirlenmiştir. “Türkiye Cumhuriyeti” ibaresine ve kısaltılmış şekli olan “T.C.”
ifadesine özellikle yer verilmemiştir. Uluslararası ilişkiler göz önüne alınarak bu
isim Meclis İktisat Encümenindeki görüşmeler sırasında “Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası” olarak değiştirilmiştir.
19. Merkez Bankası bağımsızlığı ne demektir?
2001 Nisan: TCMB Yasası’nda değişiklikle ile fiyat istikrarı tek ve öncelikli hedef olarak
belirlenmiştir.
Amaç bağımsızlığı yoktur: Enflasyon hedefi; Hükümet ve TCMB tarafından belirlenir.
Araç bağımsızlığı vardır: Politikayı ve araçlarını TCMB tespit eder.
Büyüme ve İstihdam? “Banka, fiyat istikrarını sağlama amacı ile çelişmemek kaydıyla
Hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekler.”
Finansal İstikrar – Destekleyici Amaç: “Finansal sistemde istikrarı sağlayıcı ve para ve
döviz piyasaları ile ilgili düzenleyici tedbirler almak…”
Karar alma sürecinde kurumsallaşma; PPK kurulmuştur.
Başkan Yardımcılarının görev süresi 5 yıla uzatılmıştır.
2001 Kasım:
verilmiştir.
Kamuya ve Hazineye
kredi veya kısa vadeli avans verilmesine son
20. Temel Görevleri
Açık piyasa işlemleri yapmak,
Hükümetle birlikte Türk Lirasının iç ve dış değerini korumak için gerekli
tedbirleri almak ve yabancı paralar ile altın karşısındaki muadilini tespit etmeye
yönelik kur rejimini belirlemek,
Zorunlu karşılıklar ve umumi disponibilite ile ilgili husus ve esasları belirlemek,
reeskont ve avans işlemleri yapmak,
Ülke altın ve döviz rezervlerini yönetmek,
Türk Lirasının hacim ve tedavülünü düzenlemek, ödeme ve menkul kıymet
transferi ve mutabakat sistemleri kurmak, kurulmuş ve kurulacak sistemlerin
kesintisiz işlemesini ve denetimini sağlayacak düzenlemeleri yapmak.
21. Temel Yetkileri
Türkiye’de banknot ihracı imtiyazı tek elden Bankaya aittir.
Banka, Hükümetle birlikte enflasyon hedefini tespit eder, buna uyumlu olarak
para politikasını belirler. Banka, para politikasının uygulanmasında tek yetkili
ve sorumludur.
Banka, fiyat istikrarını sağlamak amacıyla Kanunu’nda belirtilen para politikası
araçlarını kullanmaya, uygun bulacağı diğer para politikası araçlarını da
doğrudan belirlemeye yetkilidir.
Banka, nihai kredi mercii olarak bankalara kredi verme işlerini yürütür.
22. Nihai Amacı
Merkez bankalarının nihai amacı fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir.
Fiyat istikrarı; insanların yatırım, tüketim ve tasarrufa yönelik kararlarında dikkate
almaya gerek duymadıkları ölçüde düşük bir enflasyon oranını
ifade eder.
Bugün için gelişmiş ülkelerde % 1 - % 3 arasındaki enflasyon oranları düşük
enflasyondur.
Fiyat istikrarının sağlandığı ortamlar ise bu seviyelerin belli bir süre sürdürüldüğü
ve ekonomik birimlerin yükselmesini beklemediği ortamlardır.
23. HAZĠNE MÜSTEġARLIĞI
Osmanlı Devletinden bu yana faaliyet gösteren Hazine
Müsteşarlığı, çeşitli aşamalardan geçtikten sonra 9
Aralık 1994 tarih ve 4059 sayılı Kanun ile Hazine
Müsteşarlığı adı ile bugünkü adı ve yapısına
kavuşmuştur. Hazine Müsteşarlığı, Başbakan’a
bağlıdır. Başbakan, Hazine Müsteşarlığı ile ilgili
yetkilerini gerekli gördüğü taktirde bir Devlet Bakanı
vasıtasıyla kullanabilmektedir. Hazine Müsteşarlığı;
merkez, taşra ve yurtdışı teşkilatları ile bağlı
kuruluşlardan meydana gelmektedir. Müsteşar, Hazine
Müsteşarlığının üst yöneticisidir.
24. Hazine Müsteşarlığı’nın Görevleri
Ekonomi politikalarının tespitine yardımcı olmak,
Hazine işlemleri ve kamu finansmanına ilişkin faaliyetleri yürütmek,
Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve devlet iştiraklerine ilişkin pay sahipliğinin gerektirdiği faaliyetleri
yürütmek,
İkili ve çok taraflı dış ekonomik ilişkileri düzenlemek,
Uluslararası ve bölgesel ekonomik ve mali kuruluşlarla ilişkileri yürütmek,
Yabancı ülke ve kuruluşlardan borç ve hibe alınması ve verilmesine ilişkin işlemleri yürütmek,
Ülkenin finansman politikaları çerçevesinde sermaye akımlarına ilişkin düzenlemeleri yapmak ve
kambiyo rejimine ilişkin faaliyetleri yürütmek,
Sigortacılık sektörüne ilişkin izleme ve düzenleme faaliyetlerini yürütmek,
Yatırım ve yatırım teşvikleri ile doğrudan yabancı sermaye yatırımları faaliyetlerini düzenlemek,
uygulamak, uygulamanın izlenmesi ve geliştirilmesine ilişkin esasları tespit etmek,
İlgili mevzuatla verilen diğer görevleri yerine getirmektir.
25. BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (BDDK)
Türk bankacılık sektörü için 1990’lı yıllar yüksek dalgalanmaların
yaşandığı bir dönem olmuştur. Bu dönemde bankalar yoğunluklu olarak
kamu menkul kıymetlerine yatırım yapmış ve yüksek yabancı para açık
pozisyonları ile çalışmışlardır. Bu aşırı risk alma eğilimi, Türk Lirasının
büyük oranda değer kaybettiği 1994 krizi ile ekonomiye ağır maliyetler
yüklemiştir. Kriz, diğer yapısal sorunlar ile birleşerek oldukça şiddetli
etkiler doğurmuş ve 1994-1999 döneminde 11 bankaya el konulmuştur.
26. BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (BDDK)
Bu dönemde bankacılık sektörünün düzenlenmesi ve denetlenmesinde
parçalı bir yapı bulunmaktadır. Hazine Müsteşarlığı Bankacılık
Kanununun uygulanmasından, Kanuna ilişkin ikincil düzenlemelerin
hazırlanmasından, yerinde denetimlerin gerçekleştirilmesinden ve
bankalara yönelik idari ve cezai yaptırımların uygulanmasından sorumlu
iken, Merkez Bankası da bankaların uzaktan gözetiminden ve tasarruf
mevduatını sigorta eden Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF)
idare ve temsilinden sorumludur.
27. BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (BDDK)
1999 yılında bankacılık sektörünün düzenlenmesi ve denetlenmesindeki
bu parçalı yapının ortadan kaldırması ve sektöre ilişkin tek bir bağımsız
denetleyici ve düzenleyici kurumun kurulması kararlaştırmıştır. Buradaki
temel amaç, düzenleme ve denetimin etkinliğinin artırılması ve bağımsız
bir karar alma mekanizmasının oluşturulmasıdır. Bu gelişmelerin sonucu
olarak, 4389 sayılı Bankacılık Kanunu ile kamu tüzel kişiliğine haiz, idari
ve mali özerkliğe sahip otorite olarak Haziran 1999’da Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) kurulmasına karar
verilmiş ve Kurum Ağustos 2000’de faaliyetlerine başlamıştır.
28. BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (BDDK)
Kurum daha önce Hazine Müsteşarlığı ve TCMB bünyesinde bulunan,
bankacılık sektörünün gözetim ve denetiminden sorumlu kamu
birimlerinin yanı sıra Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve Maliye
Bakanlığı’ndan naklen atama yoluyla görevlendirilen personeli de
bünyesinde bir araya getirerek 31.08.2000 tarihinden itibaren
Ankara’daki merkez binasında faaliyete geçmiştir.
29. BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU (BDDK)
BDDK, 5411 sayılı Bankalar Kanunu ile ilgili diğer mevzuatın verdiği
yetkiler çerçevesinde finansal piyasalarda güven ve istikrarın
sağlanması, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışması, mali sektörün
gelişmesi , tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması için
oldukça önemli ve kapsamlı görev ve yetkilere sahiptir.
BDDK, bankalar, finansal holding şirketleri, finansal kiralama, factoring
ve tüketici finansman şirketlerinin denetimini yapmaktadır.
30. TASARRUF MEVDUATI SİGORTA FONU (TMSF)
Fon, 5411 sayılı Kanun ve ilgili diğer mevzuat ile verilen yetkiler
çerçevesinde tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması
amacıyla, mevduatın ve katılım fonlarının sigorta edilmesi, Fon
bankalarının yönetilmesi, mali bünyelerinin güçlendirilmesi, yeniden
yapılandırılması, devri, birleştirilmesi, satışı, tasfiyesi, Fon alacaklarının
takip ve tahsili işlemlerinin yürütülmesi ve sonuçlandırılması, Fon varlık
ve kaynaklarının idare edilmesi ve Kanunla verilen diğer görevlerin ifası
için kurulmuş olup kamu tüzel kişiliğini haiz, idarî ve mali özerkliğe sahip
bir kuruluştur.