3. SOLUCANLAR
• Solucanlar
Toprak içerisinde hareketleri
sırasında toprak kabarmasına
ve özellikle fide köklerinin
açıkta kalarak kurumasına
neden olurlar.
• Mücadelesi :
Fide yastıkları hazırlanmasında
temiz toprak kullanılmalı,
yoğun populasyonda ise toprak
ilaçlanmalı.
4. SALYANGOZLAR
• Salyangozlar
Sert kitinimsi dilleri ile yaprakları
törpüleyerek salyangozlar zararlı
olurken,
Mücadelesi: Toprak işleme bu
zararlıların yumurtalarını yok
edeceğinde savaşımda etkili olur.
Gece ve kapalı havalarda etkili
olan bu zararlıların toplanıp imha
edilmesi de savaşımda etkili
olmaktadır. İlaçlı mücadelede ise
Metaldehit yada Methicarb etkili
maddeler ile hazırlanacak zehirli
yemler ile mücadele yapılır.
5. SÜMÜKLÜ BÖCEKLER
Sümüklü böcekler ise hareketlerine yardımcı
olan sümüksü maddenin kuruması ve sertleşmesi
lekeler meydana getirerek zararlı olurlar. Özellikle
bu görünüm yaprağı yenen sebze bitkileri açısında
istenmeyen bir durumdur.
6. Bahçe Kırkayaklıları
Vücut silindirik, segmentli ve 12
çift bacaklıdır. Nemli hafif
topraklarda ve tarla artıklarında
yaşamlarını sürdürürler. Özellikle
fide yataklarında ve sera
koşullarında zararlıdırlar. Serada
en çok aslanağzında zararlıdır.
Soğanlı süs bitkilerinde zarar
meydana getirirler.
7. Mücadelesi
Toprağın işlenerek
havalandırılması zararlı
populasyonunu azaltır.
Kontak etkili bir insektisit ile
toprak ilaçlaması özellikle
soğanlı süs bitkilerinde
önem taşır.
Diplopoda
8. Yaprak Bitleri
• Sebzelerin yaprak, gövde ve
sürgünlerinde bulunurlar.
Özellikle yeni sürgün ve
yaprak altlarında toplu halde
bulunurlar. Kanatlı ve kanatsı
formda bulunabilirler.
Beslendikleri bitkiye göre
sarımsı yeşil, yeşil vb. gibi
renklerde bulunabilirler.
9. YAPRAK BİTLERİ • Yaprakbitlerinin vücutları oval
biçimde ve yumuşak olup, 1.5-
3.0 mm. boyundadır. Özellikle
bitkilerin taze sürgün ve
dallarında koloni halinde
bulunurlar.
• Yaprak bitleri yaşayışlarına
göre “Tek konukçulu” ve “İki
konukçulu” olmak üzere iki
gruba ayrılırlar. İki konukçulu
türlerde ikinci ve üçüncü
döllerden meydana gelen
kanatlı formlar, bulundukları
primer konukçuyu terk edip
sekonder konukçulara
giderler.
10. • Bazı türler kışı döllenmiş
yumurta halinde geçirir. Kışı
geçiren yumurtalardan çıkan
bireylerden (Fundatrix) itibaren,
sonbaharda gerçek
dişiler(seksual dişiler) ve erkek
bireyler meydana gelene kadar
döllemsiz olarak
(partenogenetik) çoğalırlar ve
canlı doğururlar. Kışı ılık geçen
yerlerde ve seralarda bazı
türler yıl boyunca
partenogenetik olarak
çoğalmalarını sürdürürler ve
zorunlu kışlamaya gerek
duymazlar. Sera koşullarına ve
türlere göre yılda 10-16 döl
verirler.
11. Şeftali Yaprak Biti
• Yaprakbitleri bitki özsuyunu emerek
zarar yaparlar.
Myzus persica • Emgi nedeniyle yapraklar büzüşmüş,
kıvrılmış bir görünüm alır. Bu emgi
sonucu bitki zayıflar, gelişme durur,
ürünün verim ve kalitesi bozulur.
• Ayrıca virüs hastalıklarını taşımak ve
sağlam bitkilere bulaştırmak suretiyle
büyük zararlara neden olurlar. Örneğin
M. persicae 50 değişik virüsün
vektörüdür.
• Salgıladıkları tatlı maddelerde fumajin
mantarı gelişerek bitki yüzeyini örter,
özümleme ve solunuma engel olmaları
sonucunda da zarar oluştururlar.
• Polifag bir zararlıdır.
• Özellikle hıyar, domates, patlıcan ve
kabakta zararı önemlidir.
15. Mücadelesi
a) Kültürel önlemler
Sağlıklı fideler seraya şaşırtılmalı, bunun için fidelikte
bulaşmayı önlemek amacıyla havalandırma açıklıkları
mutlaka tül (462 mikrometrelik) ile kapatılmalıdır.
Bulaşık bitkiler ve yabancıotlar sera içinden temizlenmelidir.
Seralardaki giriş-çıkış ve havalandırma açıklıkları, kanatlı
formların girmesini önlemek amacıyla tül ile kapatılmalıdır.
b) Biyolojik mücadele
Predatörlerden, özellikle Coccinellid, Chrysopid ve
Syrphid’ler; parazitoitlerden de Aphidius türleri, biyolojik
mücadele açısından çok önemlidir. Bu faydalıları korunması
ve etkinliklerinin artırılması için gerekli önlemler alınmalıdır.
16. c) Kimyasal mücadele
• Kimyasal mücadelesine karar verebilmek için;
yaprakbitlerinin mücadele eşiği olan yaprak başına küçük
yapraklı bitkilerde(biber) 10 adet zararlı, büyük yapraklı
bitkilerde(domates, hıyar, patlıcan, fasulye) 20 adet zararlı
olması gerekir.
• Ancak çevrede bu zararlının vektörü olduğu virüs
hastalıkları görülüyorsa vektör mücadelesi yapmak
amacıyla daha erken dönemde ilaçlama yapılabilir.
17. • Kırmızı Örümcekler
• Sebzelerin yaprak
altlarında ördükleri ağlar
arasında yavruları ve
yumurtaları ile birlikte
bulunurlar. Çıplak gözle
görülemeyecek kadar
küçüktürler.
18. Sebzelerde sık görülen bu zararlılar da beslenmeleri
sırasında bitki öz suyunu emerek sararmalarına,
kurumalarına ve yaprakta emgi yerlerinde
lekelenmelere neden olurlar. Sebze yapraklarında ağ
ve kirlilik meydana getirerek pazar değerlerini
düşürürler.
Ağ örerler
19. Tetranychus TANIMI: Çok küçük olan kırmızı
örümcekler ancak lup ile bakılınca
urticae görülebilirler. Nimfleri 3 çift
bacaklı erginler ise 4 çift
bacaklıdır. Sırtlarında tüy, kıl,
diken gibi yapılar bulunur.
Renkleri türlere ve mevsime göre
farklılıklar gösterirler. Ağız
parçaları sokucu emicidirler. Çoğu
iki cinsiyetlidir. Bazıları
döllemesiz çoğalır.
İki noktalı kırmızı örümcek
sırtında iki geniş leke ile tanınır.
Yumurtaları yuvarlak ve parlaktır.
Kahverengi örümcek (Bryobia
rubrioculus) kahverengi ve
iricedir .
24. Mücadelesi
a) Kültürel önlemler: Kültürel tedbir olarak
zararlı ile bulaşık bitki artıkları ortamdan
uzaklaştırılmalıdır. Toprak işlemesi yapılmalı,
yabancıotlarla mücadele edilmelidir.
b) Biyolojik mücadele: Doğal düşmanlardan,
özellikle Phytoseidler, Coccinellidler ve
predatör thripsler biyolojik mücadele açısından
çok önemlidir. Bu faydalıları korunması ve
etkinliklerinin artırılması için gerekli önlemler
alınmalıdır.
25. Kimyasal Mücadele
• Kırmızı örümcek yoğunluğu başlangıçta tarla veya sera
kenarlarında meydana geldiği ve lokal olarak görüldüğü
için, sadece bu yerler spesifik akarisitlerle ilaçlanmalıdır.
Zararlı, sera içine yayılmış ve mücadele eşiği olan; küçük
yapraklı bitkilerde yaprak başına 3 adet, büyük yapraklı
bitkilerde ise yaprak başına 5 adet yoğunluğa ulaşmış ise
kaplama ilaçlama yapılmalıdır. Çevrede vektörü olduğu
virüs hastalıkları yaygınsa, mücadele eşiği göz önüne
alınmadan mücadele yapılmalıdır. Uygulamada sadece
hedeflenen zararlıyı öldürmesi için spesifik akarisitler
kullanılmalıdır.
26. *Spesifik akarisit olup, sadece Kırmızıörümcek sorunu olan
yerlerde kullanılır.
*** İnsektisit+Akarisit olup, aynı anda Kırmızıörümcek ve böcek
zararı olan yerlerde kullanılır.
27. Beyazsinekler [Bemisia tabaci, Trialeurodes
vaporariorum )(Hom.:Aleyrodidae)]
• Tanımı, yaşayışı ve zarar şekli
• Beyazsinek erginleri yaklaşık 1 mm
boyunda olup, genel görünüşü beyaz
renktedir. Yumurtaları kısa bir sap ile
yaprağın alt epidermisine tutturulur.
Yumurtadan yeni çıkan larvalar şeffaf
beyazımsı sarı renkte, oval yapılı ve
hareketlidir. Larvalar, kısa bir süre
sonra kendini yaprağa sabitleştirir ve
hareketsiz duruma geçer. 3 Larva
dönemi bulunur, larvanın renginin
koyulaştığı (koyu sarı) ve şişkinleştiği
son dönem pupa dönemi olarak kabul
edilir.
29. • Beyaz sinekler seralardaki
sebzelerde, ortamın
sıcaklığına ve nemine bağlı
olarak mevsim boyunca
yaşamlarını sürdürebilirler.
Erginlerin 14°C’nin altında
yumurta bırakması, 10°C’nin
altında ise faaliyetleri
yavaşlar. Her dişi ortalama
200-300 yumurta bırakır.
Yılda ortalama 9-10 döl
verebilir.
• Polifag bir zararlı olup,
özellikle domates, hıyar,
biber, fasulye ve patlıcanda
zararı önemlidir.
30. • Beyazsinek erginleri gerek
beslenme ve yumurta
bırakma, gerekse dinlenme
için yaprakların alt yüzeyini
ve bitkilerin alt kısımlarını
tercih ederler. Larva ve
erginler bitki özsuyunu
emerek yaprakta küçük
lekeler halinde sararma
meydana getirirler. Bitki
zayıflar, meyve verimi
azalır, zamanla kurur.
31. • Ayrıca beslenme esnasında tatlı ve yapışkan bir
madde salgılarlar. Bu madde üzerinde fumajin
mantarları gelişerek siyah bir tabaka oluşmasına
neden olurlar. Sonuç olarak bitki özümleme
yapamaz hale gelir, verim düşer, ayrıca ürünün
pazar değerinin düşmesine neden olur.
• Beyazsinek erginleri bazı virüs hastalıklarının
taşınmasında da önemli rol oynarlar.
32. • Mücadelesi
• a) Kültürel önlemler
• Sağlıklı fide elde edebilmek için bitkiyi fide döneminde de
zararlıya karşı korumalı, bunun için havalandırma açıklıkları
mutlaka tül( 462 µm) ile kapatılmalıdır.
• Sera çevresinde ve içindeki yabancı otlar yok edilmelidir.
• Sera içindeki nemi aşırı yükseltmemek için gereksiz
sulamalardan kaçınmalı ve havalandırma yeterli düzeyde
yapılmalıdır.
• Gereğinden fazla azotlu gübre uygulamasından
kaçınılmalıdır, bitki bünyesindeki azot beyazsinek için uygun
bir besin ortamıdır.
• Seralardaki giriş-çıkış ve havalandırma açıklıkları, erginlerin
girmesini önlemek amacıyla tül ile kapatılmalıdır.
33. Biyoteknolojik yöntemler
• Kültürel tedbirlerle birlikte beyazsineğin serada
varlığını belirlemek için fide dikimi ile birlikte
dekara 1 adet olacak şekilde sarı yapışkan
tuzaklar, bitkinin 10-15 cm üzerinden asılır. İlk
ergin uçuşu belirlendikten sonra ise 10 m²' ye 1
tuzak gelecek şekilde 3 m aralıklarla ardışık
olarak, tuzaklar aynı şekilde yerleştirilir .
34. Biyolojik Mücadele
Doğal düşmanları koruyucu önlemler alınmalıdır. Bu
faydalılardan özellikle Macrolophus.caliginosus etkilidir.
Beyazsinek, domates ve hıyarda yaprak başına 5 adet larva +
pupa yoğunluğuna ulaştığında, Encarsia formosa salımı
yapılabilir. Salınacak parazitoit miktarını belirlemek üzere 20
bitkide bulunan yapraklar sayılır ve bir bitkide bulunan ortalama
yaprak sayısı hesaplanır. Bu yaprak sayısı, serada bulunan bitki
sayısı ile çarpılarak, seradaki toplam yaprak adedi bulunur.
Seraya parazitoit pupası yaprak başına bir adet gelecek şekilde
homojen olarak dağıtılır.
35. Kimyasal Mücadele
• Beyazsineklerin kimyasal mücadelesine karar verebilmek ve ilaçlama
zamanını doğru bir şekilde belirleyebilmek için, seradaki beyazsinek
yoğunluğu ve doğal düşman popülasyonunun saptanması gerekir.
Bunun için, beyazsinek sayımları yapılmalıdır.
Beyazsineklere karşı ilaçlı mücadelede, göz önünde bulundurulması
gereken mücadele eşiği, “yaprak başına 5 larva+pupa”dır.
36. Thripsler [Thrips tabaci ,
Frankliniella occidentalis (Thys.:Thripidae)]
• Tanımı, yaşayışı ve zarar
şekli
• Ergin, 1 mm kadar uzunlukta;
dar ve yassı vücutludur.
Renkleri açık sarı veya sarımsı
esmerdir. Çok hareketli
böceklerdir. Kanatlarının
etrafında kirpik şeklinde kıllar
bulunur. Yumurtaları çok
küçük olup, yaprak dokusuna
bırakılır. Nimfleri ergine
benzer, ancak kanatları
gelişmemiştir
37.
38.
39. • Polifag bir zararlıdır. Özellikle hıyar, biber ve
fasulyede zararı önemlidir.
• Dişilerin, bitki sapına yakın yaprak dokusuna tek tek
bıraktığı yumurtalar, genellikle bir hafta içinde açılır.
Nimflerde bitkide beslenir ancak pupa olmak için
toprağa girer ve burada pupa olurlar. Ergin olduktan
sonra bitkiye yeniden dönerler. Sera koşulları ve bitki
çeşidine göre yılda 4-6 döl verirler.Nimf ve erginler
bitki özsuyunu emerek zararlı olurlar. Böcek
yoğunluğunun fazla olduğu yerlerde yaprakların üst
kısmında yanıklar meydana gelir. Zamanla yaprak
solar, bükülür ve beyazımsı bir hal alır. F.occidentalis
ise hem yaprakta hem çiçekte beslenerek zararlı olur.
• Thripsler de bazı sebze virüs hastalıklarının
vektörüdür.
41. Mücadelesi
• a) Kültürel önlemler
• Kültürel tedbir olarak zararlı ile bulaşık bitki
artıkları imha edilmelidir. Toprak işlemesi ve
yabancıot mücadelesi yapılmalı ve küçük delikli
tül ile havalandırma açıklıkları kapatılmalıdır.
• b) Biyolojik mücadele
• Doğal düşmanlardan, özellikle Orius spp. biyolojik
mücadele açısından önemlidir. Faydalıların
korunması ve etkinliklerinin artırılması için gerekli
önlemler alınmalıdır.
42. Kimyasal Mücadele
• Thripslerin kimyasal mücadelesine karar verebilmek ve
ilaçlama zamanını doğru bir şekilde belirleyebilmek için,
seradaki Thrips yoğunluğu ve doğal düşman
popülasyonunun saptanması gerekir.
• Thripslerin kimyasal mücadelesine karar verebilmek için
küçük yapraklı bitkilerde yaprak başına 10 adet, büyük
yapraklı bitkilerde yaprak başına 20 adet zararlı sayısına
ulaşmalıdır. Ancak thripslerin de virüs vektörü olduğu
unutulmamalı ve mücadelesinde buna dikkat edilmelidir.
43. Yaprak Galeri Sineği (Liriomyza trifolii )
(Dip.: Agromyzidae)]
• Tanımı, yaşayışı ve
Önemli konukçuları
Fasulye Domates Hıyar
zarar şekli
• Erginler, grimsi-siyah
renkte, 1.3-2.3 mm
boyundadır.
Yumurtalar oldukça
küçük olup, yaprak
epidermisine bırakılır.
Yumurtadan çıkan
larva yaprakta galeri
açarak beslenir.
44. • Larvalar yaprakta iki
epidermis arasındaki
parankima dokusunda
beslenerek ilerler ve bunun
sonucunda galeriler oluşur.
Bir yaprakta birden fazla
galeri olabilir. İleriki
dönemlerde bu bölgeler
sararıp, kurur ve dökülürler
Genç fide ve bitkilerde
gelişmeyi geciktirerek dolaylı
olarak ürün ve değer kaybı
meydana getirir.
45. Zararlının 3 larva dönemi bulunur. Son
dönem larva, yaprak yüzeyine çıkarak,
kısa bir sürede pupa olur. Pupa 1.3x2.3
mm boyda olup, başlangıçta açık sarı olan
rengi giderek kahverengiye dönüşür. Bir
dişi, 30°C sıcaklıkta ömrü boyunca
yaklaşık 400 yumurta bırakabilir. Sera
koşullarında yaklaşık 10 döl
verebilir.Yaprak galerisineklerinin ergin
ve larvaları bitkide zarar oluştururlar.
Ergin dişiler beslenme ve yumurtlamak
amacıyla ovipozitörleri ile yapraklarda
küçük yaralar açarlar. Erginler, buradan
çıkan özsu ile beslenir ve yaprakta küçük
sarı lekecikler oluştururlar.
46. Mücadelesi
• a) Kültürel önlemler:
Üretim esnasında alınması
gerekli tedbirler aşağıda
sıralanmıştır:Sağlıklı fide
elde edebilmek için bitkiyi
fide döneminde de
zararlıya karşı korumalı,
bunun için havalandırma
açıklıkları mutlaka tül (462
mikrometrelik) ile
kapatılmalıdır.
47.
48.
49. • Bulaşık bitki artıkları imha
edilmeli, bulaşık fideler
seraya dikilmemelidir.
Toprak 10 cm derinliğinde
sürülerek topraktaki
pupalar yok edilmelidir.
Yaprak galeri sineklerinin
kimyasal mücadelesine
karar verebilmek ve
ilaçlama zamanını doğru
bir şekilde belirleyebilmek
için, Yaprak galeri sineği
yoğunluğu ve doğal
düşman popülasyonunun
saptanması gerekir. Bunun
için, Yaprak galeri sineği
sayımları yapılmalıdır.
50. Biyoteknik Mücadele
• Seraya fide dikimiyle birlikte, ilk ergin uçuşunu
belirlemek üzere dekara 1 adet tuzak asılır. İlk ergin
uçuşu belirlendikten sonra, toplu tuzaklama amacıyla
sarı yapışkan tuzaklar, sera içerisinde 10 m 2’ye bir
tuzak gelecek şekilde 3 m aralıklarla karmaşık olarak
yerleştirilir. Tuzaklar bitkilerin 10-15 cm üzerine
asılmalıdır. Tuzakların üzeri kirlendikçe (tuzağın
yapışkanı kuruyunca veya sarı rengini kaybedince)
tuzakların yerine yenisi asılmalıdır.
52. Kimyasal Mücadele
Yaprak galeri sineklerine karşı
ilaçlı mücadelede göz önünde
bulundurulması gereken
mücadele eşiği, küçük yapraklı
bitkilerde yaprak
başına 4 larva, büyük
yapraklı bitkilerde
yaprak başına 10
larvadır. İlacın etki
mekanizmasına bağlı
olarak bu eşik daha düşük tulabilir.
İlaç seçiminde yararlı türlerin
korunması açısından, yararlılara
olumsuz etkisi en düşük ilaçlar
tercih edilmelidir.
53. Yaprak pireleri (Empoasca spp. )
• Erginleri açık yeşil renkte, 3-4
mm uzunluğundadır. Kanatları
vücut boylarını geçer. Ön
kanatlar açık renkte, arka
kanatlar şeffaftır. Yaprak
pirelerinin hızlı olarak yan yan
ve ileri giderek hareket edişleri,
karakteristik özelliğidir. Ergin,
kanatlı olduğu için uçar,
bitkiden bitkiye geçebilir.
Zorunlu olmadıkça kanatlarını
kullanmaz, sıçrayarak yer
değiştirir. Nimfler erginlere
benzer, daha küçük ve
kanatsızdırlar.
54. • Yaprak pireleri yaprakların alt
kısmında bulunur. Kışı bitki
artıklarında yumurta, nimf
veya ergin halde geçirirler.
Mayıs-Haziran aylarında
erginler sebze yapraklarında
görülmeye başlar. Dişiler iğ
şeklinde olan yumurtalarını
yaprakların alt yüzlerine,
öncelikle ana damarların
içine eğik bir şekilde
gömerler. Nimfler yaprağın
damarlarında beslenir. Yılda
3-5 döl verirler.
55. • Yaprak pireleri bitki
özsuyunu emerek zarar
verir. Emgi sonucunda
yapraklarda beyazımsı
sarımsı, daha ileri devrede
kahverengi lekeler meydana
gelir. Bitki zayıflar ve
büyüme yavaşlar. Emgi
anında salgıladıkları zehirli
salgılardan hücrelerde ölme
ve şekil bozuklukları
görülür. Yaprak kenarları
dıştan içe doğru kıvrılır.
Hatta tamamen kuruyabilir.
56. •
Önemli bir zararı da virüs
taşımalarıdır. Virüs
hastalığının hızla
yayılmasına neden olurlar.
Ayrıca yumurta bırakmak
için bitki dokusunu yırtarak
yaralar açar ve bu yaralar
enfeksiyona neden olur.
Patates dışında,
Sebzelerden biber, patlıcan,
domates, fasulye, börülce,
bakla, kabak, hıyar, kavun,
karpuz, kereviz, pazı ve turp
konukçuları arasındadır.
57. Mücadelesi
Ülkemizde patateste mücadele eşiğine ulaşmadığı için yaprak
pirelerine karşı kimyasal mücadele yapılmamaktadır. Ancak
tohumluk patates üretimi yapılan yerlerde virüs hastalıklarının
yaygınlaşmasını önlemek için kimyasal mücadele
gerekebilir.
İlaçlama zamanını saptamak amacıyla bitki çıkışından
itibaren(Nisan-Mayıs aylarında) tarlaya köşegenler
doğrultusunda girilerek 3-5 adımda bir, bitkilerin taze yaprak ve
sürgünlerinden tesadüfi olarak 50 yaprak toplanır. Yapılan
sayımlarda bir yaprağa düşen zararlı sayısı 10 adet ise ilaçlama
yapılmalıdır.
58. Telkurdu (Agriotes spp. )
• Tanımı, Yaşayışı ve Zarar
Şekli : Erginlerin boyu 8-10
mm uzunluktadır. Renkleri
grimsi kahverengi veya
siyahtır. Erginler ters
çevrildiklerinde sıçrayıp ters
dönerler ve bu sırada "çıt" diye
ses çıkararak sıçrarlar ve
düzgün duruma gelirler. Bu
durum, zararlıya has bir
özelliktir.
59. • Larvalar uzun silindir
şeklinde; parlak ve sert
vücutludur. Vücut
halkaları belirgin olup,
larva rengi sarımsı,
kiremit rengi veya
kızılımsı
kahverengindedir. Olgun
larva 2-3 cm boyundadır.
60. Mücadelesi
a) Kültürel önlemler : Yaz sonu veya sonbahar başında yapılacak
toprak işlemesi sayesinde larvaların sıcak ve kurak şartlarda
bırakılarak ölmesi sağlanabilir.
b) Kimyasal mücadele : Dikimden önce tarlanın en az 10 farklı
yerinde, toplam 1 m2 olacak şekilde 25 cm derinliğe kadar toprak
kazılır, gözle inceleme yapılır ve m2 'de bulunan Telkurdu sayısı
belirlenir. Gerekirse tarlada bu işlem artırılarak tekrarlanır.
Belirlenen Telkurdu sayısı 0-5 adet/ m2 ise “popülasyon az”, 6-15
adet/ m2 ise “orta”, 15 adet/ m2 'den fazla ise “yüksek” olarak kabul
edilir. Ortalama olarak m2 'de 6 ve daha fazla sayıda larva mevcutsa
ilaçlama yapılmalıdır.
61. İlaçlama toprak veya tohumluk ilaçlaması
şeklinde yapılır. Toprak ilaçlamasında ekim veya
dikimden önce ilaçlar dekara atılacak su ile
karıştırılarak, pülverizatörle toprak sathına
püskürtülür ve ilacın toprağın 15-20 cm
derinliğine kadar karışması sağlanır. Tohumluk
ilaçlaması ise, ilacın etiketinde tavsiye edildiği
şekilde yapılır.
62. Tanımı, yaşayışı ve zarar şekli
Danaburnu • Ergin kızılımtrak kahverengi
Gryllotalpa gryllotalpa veya kirli koyu esmerdir. Baş
ileri uzanmıştır. Ağız parçaları
çiğneyicidir. Ön bacak toprağı
kazmak için özel bir şekil
almıştır. Üst kanatlar kısadır.
Vücut uzunluğu 40-60 mm
boyundadır. Gündüzleri ön
bacakları ile açtıkları
galerilerde yaşarlar. Bu
nedenle galeri açmaya uygun
olan kültüre alınmış, nemli ve
bol humuslu toprakları
seçerler.
63. • Dişi yumurtasını
toprakta
hazırladığı yuva
içine bırakır. Bir
dişi 200-300
yumurta
bırakabilir.
Yumurtadan
çıkan nimfler
birkaç hafta
gruplar halinde bu
yuvalar içinde
kalırlar. Beş nimf
dönemi vardır.
64. • Polifag bir zararlıdır. Ergin
ve nimfler toprak içinde
galeri açarak ilerlerken
rastladıkları her türlü
bitkinin kökleri ve
yumrularını yerler.
Özellikle yeni dikilmiş veya
yeni çimlenmiş sebze
fidelerinin köklerini
keserek kurumalarına
neden olurlar. İki yılda bir
döl verirler.
65. Doğal düşmanları
Zararlının bazı kuş ve kümes hayvanları gibi doğal düşmanları
olmasına rağmen, seralar kapalı ortam oldukları için bu doğal
düşmanlar etkili olamamaktadırlar.
Mücadelesi
• a) Kültürel önlemler
Toprağın iyi bir şekilde işlenmesi ile toprak altında bulunan
yumurta, nimf ve erginlerin ölmesi sağlanır.
• b) Kimyasal mücadele
Kimyasal mücadele, serada varlığı belirlendikten sonra
yoğunluğuna bakılmaksızın yapılır. Mücadelesinde zehirli yem
kullanılır.
Zehirli yem hazırlamak için, 10 kg kepeğe 500 gr şeker ve
talimatta verilen ilaçlardan birisi (Chlorpyrifos-ethyl%25 WP ,
400gr)kuru kuruya karıştırılır. Daha sonra bu karışım sünger
kıvamına gelene kadar su ile karıştırılır ve akşam üzeri sulama
yapıldıktan sonra, dekara 5-8 kg olacak şekilde bitkilerin dibine
homojen bir şekilde dağıtılır.
66. Yeşilkurt [Heliothis armigera (Lep.:Noctuidae)]
Tanımı, yaşayışı ve zarar şekli
• Erginleri 35-40 mm kanat
açıklığına sahip kelebekler olup,
genel görünüşü bejimsi-
kahverengidir.. Pupalar 20-23 mm
boyda, önce yeşil, sonra kızıl-
kahverengine, sarımsı kahverengi,
pembemsi veya mor renge döner.
Yumurtaları
0,45-0,65 mm
çapında, krem
renginde ve
üstten basık küre
şeklindedir.
67. Yumurtadan yeni çıkan
larvalar 1,5-2 mm uzunlukta,
kirli beyaz renkte ve üzeri
kıllıdır. Olgun larva 40-45 mm
boya ulaşır, yanlarda ve sırtta
sarı, yeşil ve kahverengi renkte
birer bant bulunur .
Polifag bir zararlıdır. Özellikle
domateste zararı önemlidir.
68. • .Yeşilkurt dişisi yumurtalarını
yaprak, meyve ve taze
sürgünlere tek tek bırakır. Bir
dişi 700-1500 adet yumurta
bırakabilir. Larva gelişmesini
tamamladıktan sonra
toprakta hazırladığı odacık
içinde pupa olur. Yılda 3-5
döl verebilir.
Yeşilkurt larvaları yaprak ve
meyvede beslenerek zararlı
olurlar. Bir meyveden
diğerine geçmek suretiyle de
birçok meyvenin zarar görüp
çürümesine neden olurlar.
69. Yeşilkurt Mücadelesi
• a) Kültürel önlemler
• Sera ve çevresinde yabancı ot temizliği mutlaka yapılmalıdır.
• Zarar görmüş meyveler seradan uzaklaştırılmalıdır.
• Sera toprağı derin sürülerek topraktaki pupaların ölmesi sağlanmalıdır.
• Havalandırma açıklıklarının tül ile kapatılmalıdır.
• b) Biyolojik mücadele
• Doğal düşmanların korunması ve etkinliğinin artırılması için gerekli
önlemler alınmalıdır. Özellikle üretim dönemi başında zararlıya karşı
kimyasal ilaç kullanılmamalı, diğer zararlılara karşı kullanılan ilaçlarda
da doğal düşmanlara yan etkisi en az olan ilaçlar kullanılmalıdır.
• c) Kimyasal mücadele
• Yeşilkurt mücadelesine karar verebilmek ve ilaçlama zamanını doğru bir
şekilde belirleyebilmek için, Yeşilkurt yoğunluğu ve doğal düşman
popülasyonunun saptanması gerekir. Yeşilkurt sayımları yapılmalıdır.
Meyvedeki bulaşma oranı % 5'e ulaştığında mücadele yapılmalıdır.
70.
71. Bozkurtlar Agrotis spp, (Lep:Noctuidae)
• Tanımı, yaşayışı ve zarar şekli
• Bozkurt erginlerinin kanat açıklığı 35-40 mm kadar
olup, baş, göğüs ve karın üzerindeki tüyleri grimsi
kahverengidir. Ön kanatlar üzerinde koyu
kahverengi lekeler mevcuttur Larvaları
zararlıdırlar. Olgun larva siyahımsı gri renkte, 45-
50 mm boyundadır. Toprak içinde bir odacık
hazırlayarak prepupa ve pupa dönemlerine girer.
• Kışı olgun larva halinde toprakta geçirirler.
Havaların ısınmasıyla birlikte faaliyete geçen
larvalar pupa olurlar. Pupadan çıkan erginler
yumurtalarını bitki saplarına, yaprağa veya toprağa
bırakırlar. Yumurtadan çıkan larvalar gündüz
toprak içinde, bitki diplerinde kıvrık vaziyette
durur, geceleri ise toprak yüzeyine çıkarak
beslenirler.
• Polifag bir zararlıdır. Larvalar bitkilerin taze sürgün
ve yapraklarını yerler. İleri dönemlerinde yalnızca
geceleri bitki sapını toprak yüzeyinden kesmek
veya kemirmek suretiyle beslenirler
72. Bozkurt Zararı
• Mücadelesi
• a) Kültürel önlemler : Zararlının
mücadelesinde, toprağın işlenmesi çok
sayıda larva ölümüne neden olur.
• b) Kimyasal mücadele: Bozkurtların
kimyasal mücadelesine karar verebilmek
ve ilaçlama zamanını doğru bir şekilde
belirleyebilmek için, seradaki
beyazsinek yoğunluğu ve doğal düşman
popülasyonunun saptanması gerekir.
• Kimyasal mücadele, serada varlığı
belirlendikten sonra yoğunluğuna
bakılmaksızın yapılır. Mücadelesinde
zehirli yem kullanılır.
73. Zehirli yem hazırlamak için 10 kg kepeğe 500 gr şeker ve talimatta verilen
ilaçlardan birisi (Chlorpyrifos-ethyl, %25 WP, 300gr)kuru kuruya karıştırılır.
Daha sonra bu karışım sünger kıvamına gelene kadar su ile karıştırılır ve akşam
üzeri sulama yapıldıktan sonra, dekara 5-8 kg olacak şekilde bitkilerin dibine
homojen bir şekilde dağıtılır.
Agrotis segetum
74. • Tohum İlaçlaması:
Uygulama 1 kg tohum için gerekli ilacın, hafifçe nemlendirilmiş
tohumla kuru kuruya karıştırılması ya da 1 kg tohumu ıslatacak
miktarda su içinde eritilerek tohumun bu ilaçlı su ile ıslatılması
şeklinde yapılabilir.
• Bandırma Yöntemi: Genişçe bir kap içine su ve ilaç konulduktan
sonra yeteri kadar kil veya killi toprak ilave edilir ve karışım bulamaç
haline getirilir. Fidelerin kökleri kök boğazının üst seviyesine kadar
bandırılır. Sonra çıkarılarak gölgelik bir yerde 10 dakika bekletilir ve
dikim yapılır.
• Yeşil Aksam İlaçlaması: Hazırlanan ilaçlı su ile bitki ve kök
boğazıçevresindeki toprak yüzeyi ilaçlanır.
75.
76. Lahana kelebekleri
Pieris brassicae (L.) Lep. :Pieridae
• Tanımı yaşayışı
• Sebzelerde daha çok bu
tür görülür. Ergin kanat
açıklığı 40-50cm dir.
Ergin sarımsı beyaz
kanatlarının üzeri un
gibi tozlu bir madde ile
kaplıdır.
• Larvaları lahana
yapraklarını yemek
suretiyle zarar yaparlar.
79. Mücadele Yöntemleri
Mekanik Mücadele
Tarlada Pieris brassicae yumurtaları grup halinde bırakıldığı, genç
larvaları grup halinde beslendiği, olgun larvaları da kolaylıkla
görülebildiğinden küçük alanlarda bunları toplayarak yok etmek iyi
bir mücadele yöntemidir. Ayrıca zararlıların pupası bahçe
çevresindeki duvarlarda, çitlerde bulunur. Bunların da toplanarak yok
edilmesi gerekir.
Kimyasal Mücadele
• Kelebek uçuşlarının görülmesinden sonra bitkiler kontrol edilir,
bulaşma %10 olarak saptanırsa mücadele yapılmalıdır.
80.
81. Pamuk yaprak kurdu
Spodoptera littoralis (Boisduval) Lep. :Noctuidae
Tanımı ve yaşayışı: Ergin kanat açıklığı 35-45 mm ve gri renkli kanatları
var. Larvalar toplu olarak yumurtadan çıkarlar. Çok oburca beslenirler. Dişi 1200
yumurta koyabilmekte ve öncelikle sürgün ve yapraklarda beslenir sonra meyveye
girer.
Domateste
larva zararı
82. Mücadele Yöntemleri
Kültürel Önlemler
• Zamansız ve fazla sulamadan kaçınılmalıdır.
• Ekim ve dikim usulüne uygun olarak yapılmalıdır.
Kimyasal Mücadele
• Bitkilerde % 5 bulaşma olduğunda ilaçlama yapılır.
• İlaçlama larvalar dağılmadan yapıldığında sonuç daha iyi
olur.
83. Soğan sineği Delia antiqua
Diptera, Anthomyidae
• Kara sineğe benzer.
Ergin 6-7 mm
boyundadır.
• Yılda 3- 4 döl verirler.
84. Soğan içinde larvası Larvaları
beraberinde Bacillus carotuvorus
taşır ve çürüme meydana getirirler Yumurta tipik muz
dilimi şeklindedir.
85. Erginler çıkış sonrası bir süre yabancı ot çiçek polenlerinde beslenir.
Soğan tarlalarına çıkışı izleyen 10-20 gün sonra gelir ve sonra
yumurtalarını soğan yapraklarının çıktığı cep şeklindeki yerlere tek
tek yada küçük gruplar halinde kor.
Mücadelesi: Yapraklar sararmaya ve kıvrılmaya başladığında veya
populasyon yoğun ise o bölgede koruyucu olarak da tohum
ilaçlaması yapılabilir.
86. 100 bitkide 2-3 soğan sineği zararına uğramış bitkiye
rastlanır rastlanmaz ilaçlanmaya başlanır. 1 hafta 10 gün
Ara ile 2-3 kez uygulama yapılır. Tohumluk ilaçlamasından
önce tohumluk soğan ve arpacık ilaçlanır. Sonra dikim
Yapılacak sıralar aynı ilaçla bolca ilaçlanır ve dikim yapılır.
DIAZINON EM, 70 cc/da (Bitki ilaçlaması)
MALATHION WP, 400gr/da (Bitki ilaçlaması)
87. Leptinotarsa decemlineata (Say)
Insecta, Coleoptera, Chrysomelidae
• Tanımı ve yaşayışı
• Ergin 1 cm boyunda olup, sarımsı
turuncu renkte ve sırtı bombelidir.
Sertleşmiş üst kanatları üzerinde
5'er tane uzunlamasına siyah
bantlar vardır. Böceğin bu
görünüşünden dolayı bazı yerlerde
“pijamalı böcek” adı da verilir.
Patates böceği kışı ergin olarak
toprağın 1-30 cm derinliğinde
geçirir. Erginler Nisan ayı içerisinde
hava ve 10 cm derinliğinde toprak
sıcaklığı 14-15ºC'ye ulaştığı zaman
çıkarlar. Topraktan çıkan erginler
hemen beslenmeye başlarlar.
Bulundukları yerde patates bitkisi
varsa onlarla beslenirler.
88. Larva
• Larva kambur duruşlu,
başı koyu kahverengi
vücudu turuncu
renktedir. Olgun
larvanın boyu 10-13
mm'dir.
• Pupa oluncaya kadar
dört larva dönemi
geçirir.
89. • Patates böceği'nin ergin ve larvaları
patates ve patlıcan yapraklarını
genellikle dıştan başlayarak içe doğru
yemekte, yada yaprakta bir delik açarak
bu deliği genişletmek suretiyle
beslenmektedir. Önce yaprakların ana
damarlarını bırakarak beslenir, sonra
onu da yiyerek bitkileri sadece
gövdeden ibaret bir hale getirirler. Larva
ve erginler patates ve patlıcanın
çiçekleri ile de beslenmekte, patlıcan
meyvesini kemirerek yemektedirler.
Patates böceği'nin en önemli
konukçuları patates ve patlıcandır.
Ayrıca özellikle fide döneminde
domateste ve yabani Solanaceae'lerde
beslenirler .
90. PUPA
• Pupa, havuç kırmızısı
renginde ve 1 cm
boyundadır
91. • Yumurta 1 mm boyunda, oval
ve koyu sarı renklidir.
Beslenmeden kısa bir süre
sonra dişiler yumurtlamaya
başlar. Yumurtalarını genellikle
yaprağın alt yüzüne gruplar
halinde koyarlar. Bir dişi 500-
3000 arasında yumurta
bırakabilir. Yumurtadan çıkan
larvalar ilk dönemde gruplar
halinde önce yumurta kabuğunu
yer, sonra yaprakların alt
yüzünde epidermis ile beslenir.
92. Mücadelesi
a) Kültürel önlemler :
İlkbaharda bir önceki yıl dikili olan alanlar dolaşılmalı ve kalan patates bitkileri,
üzerindeki böcekler ile birlikte yok edilmelidir. Patates böceği’nin ergin ve larvaları büyük
olduğu için kolayca görülebilir. Küçük alanlarda larva ve erginleri toplayarak yok etmek,
yumurtalarını ezmek, oldukça etkilidir.
b) Kimyasal mücadele :
Mücadele zamanının tespiti amacıyla günlük ortalama sıcaklık 14-15ºC ye ulaştığında
haftada bir gözle inceleme yapılır. Patates Böceği’nin kimyasal mücadelesine karar vermede
bir eşik bulunmamakla birlikte; patates bitkisi, böcek yoğunluğuna bağlı olarak meydana
gelecek ürün kaybını tolere edebilmektedir.
Yapılan araştırmalar sonucunda, patates bitkisinin yapraklarında patates böceğinin
neden olduğu %20 oranındaki zarar, bitki tarafından tolere edilebilmekte ve üründe bir azalma
olmamaktadır. Bu oran bitkinin fenolojik dönemine ve gelişimine bağlı olarak %40'a kadar
çıkmaktadır.
Kimyasal mücadeleye karar vermede, bu husus özellikle dikkate alınmalıdır. Bu durum
dikkate alınarak birinci döle karşı ilaçlama yapılacaksa, bitkilerde ilk olgun larvalar (dördüncü
dönem) görüldüğünde yapılmalıdır.
İkinci döle karşı ilaçlama yapılması durumunda ise yumurta açılımının tamamlanması
beklenmelidir. Bu dönemde de, böcek yoğunluğuna bağlı olarak meydana gelecek zarar bitki
tarafından tolere edilebildiğinden, ilaçlama gerekmeyebilir.
Larvalar ilk gelişme döneminde yaprakların alt yüzünde bulunduklarından yaprak
altlarının ilaçlanmasına özen gösterilmelidir.
93. Kimyasal mücadelesinde; 1 dekara 4-5 yerde 1’er
bitkilik gruplarda 20’ şer yumurta , larva ya da
ergin bulunmuşsa ilaçlamaya karar verilir. Yayılma alanı
yeni olan bölgelerde zararlının herhangi bir biyolojik
dönemine rastlandığında hemen ilaçlamaya başlanır.
Etken maddesi CYPERMETHRIN olan ilaçların farklı
formülasyonları önerilmektedir.
94. Patates güvesi Phthorimaea operculella]
• Erginin kanat açıklığı 13-17 mm’dir.
Kanatları çok dardır. Vücut ince
uzun olup, 5-6 mm kadardır. Ön
kanatlar grimsi kahverengi olup
üzeri koyu kahverenginde irili ufaklı
noktalıdır. Alt kanatlar ince uzun, gri
renkli ve kenarları saçaklıdır(Şekil
7). Yumurta, 0.5 mm uzunluğunda
oval, parlak krem rengindedir.
Patates yumrularıyla beslenen
larvanın vücudu pembemsi beyaz,
yapraklarıyla beslenenlerde yeşildir.
Baş, koyu kahverengidir. Olgun
larva 8-10 mm uzunluğundadır .
95. • Pupası ince dokulu beyaz bir kokon içinde teşekkül eder.
Önceleri yeşilimsi sarı, daha sonra kahverengine
dönüşür. Pupanın boyu 6-7 mm’dir.
Zararlı kışı ambar veya tarlada kalmış patatesler
üzerinde larva ve pupa halinde geçirir. İlkbaharda
ortalama sıcaklığın 15ºC’ye ulaşması ile (Mart sonu-
Nisan başı) erginler çıkar. Kelebekler gece aktiftirler.
Yumurtalar Solanaceae familyası bitkilerin yapraklarının
alt yüzüne, çiçek ve tomurcuk yapraklarına, sürgünlere
bırakılır. Patatesin hasat döneminde ise yumurtalar
toprak sathına yakın yumruların gözlerinin civarına,
yarık ve çatlaklara ve hasadı yapılarak toprak üstüne
yığılmış patateslere bırakılır. Bir dişi 100-200 yumurta
bırakır. Çıkan larvalar tarlada yaprak ve sürgünlerde,
ambarda patates yumrularında galeriler açarak
beslenirler . Gelişmesini tamamlayan larva, patates
yumrusunu terk ederek göz çukurlarında, çuvallar
üzerinde, bitki artıkları ve duvar aralıklarında beyaz bir
kokon örerek pupa olur. Tarlada toprak yüzeyinde
bulunan bitki artıkları arasında, toprak yüzeyine yakın
yapraklarda zarar yapan larvalar ise bu galerileri terk
ederek ipliksi salgılarla birleştirdiği toprak parçalarıyla
oluşan torbacık şeklindeki bir kokon içinde pupa olur.
Patates güvesi yılda 3-8 döl verir.
96. • Solanaceae familyasından olan tütün, patlıcan, domates,
biber gibi kültür bitkilerinin yanı sıra, yabani Solanaceae'ler
de Patates güvesi’nin konukçularıdır.
Patates güvesi konukçu bitkilerin gövde, yaprak, sürgün
ve yumruları üzerinde zarar yapar.
Patlıcan, patates, tütün ve domates yapraklarında
bulunduğunda yaprağın iki epidermisi arasında beslenerek
yapraklarda oluşturduğu şeffaf boşluklar daha sonra
kahverengine dönüşerek kurur.
Patates yumrusu üzerindeki gözler etrafına bırakılan
yumurtalardan çıkan larvalar yumru içine girerek düzgün
olmayan galeriler açar. Sert yüzeyli olan bu galerilerin içi
beyaz renkte pisliklerle doludur. Galerilerin ağzında ise
yumru üzerinde biriken siyah renkteki pislikler ile zararlının
varlığı kolayca anlaşılır. Zarar görmüş yumrular bakteri ve
funguslarla daha çabuk bulaşarak çürürler. Tarlada yumruya
bulaşan zararlı, ambarda uygun şartları bulunca, çoğalmaya
devam eder. Patates yumrusunda gözlerin zarar görmesi
sonucunda, özellikle tohumluk patateslerin tohum özellikleri
kaybolur.
Patates güvesi , dış karantina listesinde yer almaktadır.
97. Mücadelesi
• a) Kültürel önlemler :
• Patates güvesi bulaşmalarına engel olmak için, patateste boğaz doldurma ve bakım
işlemlerinin iyi yapılması gerekir.
Hasat edilen patatesler tarla kenarında yığın yapılmadan depoya taşınmalı,
öğleden sonra ve akşam üzeri kelebeklerin yumurta bırakmalarına meydan
verilmemelidir.
Depolardaki temiz ürünün dışarıdan meydana gelebilecek bulaşmadan korunması
için, pencerelere kelebeklerin geçmeyeceği sıklıkta kafes tellerinin takılmasına, depoya
bulaşık çuval ve malzemenin konulmamasına, boş depo temizliğine ve ilaçlamasına özen
gösterilmesi gerekir.
Zararlı 10ºC’nin altında gelişmediğinden, patatesler bu sıcaklığın altında emniyetle
depolanabilir.
• Kimyasal mücadele :
• Patatesin yeşil aksamında Patates güvesi zararına rastlanmadığından, tarla
döneminde ilaçlama tavsiye edilmemektedir.
Soğutma sistemli veya sıcaklığı 10ºC’nin altında olan depolarda zararlı bulunsa
bile gelişememektedir. Bu tip depolarda herhangi bir ilaçlama yapmaya gerek yoktur.
Bu şekilde depolamanın yapılmadığı ve zararlının yoğun olduğu yerlerde depolamadan
önce yumru ilaçlaması gerekebilir.
Boş depo ilaçlamalarında, deponun tamamen boş olması ve ürün konulmadan 20-
25 gün önce ilaçlanması gerekir. Boş depoda ilaçlamaya başlamadan önce, deponun her
tarafı sert bir süpürge ile iyice süpürülerek toplanan artıklar imha edilmelidir. Bütün
delik ve çatlaklar gözden geçirilerek onarılmalıdır.
Deponun her tarafının yüzey ölçüleri hesaplanarak, m2 üzerinden önerilen ilaç
miktarı, kuru yer kalmayacak şekilde bütün yüzeye püskürtülmelidir.
98. Tarlada % 2-3 oranında bulaşma görüldüğünde,
ilaçlanmaya başlanır. Boş ambarın 20-25 gün
öncesinde ilaçlanması gerekir.
Tarlada etken maddesi CARBARYL, Boş ambar
ilaçlaması
için ise; etken maddesi MALATHION olan ilaçların
farklı formülasyonları önerilmektedir.
101. Ürünü etkileyebilecek düzeyde zarar görüldüğünde
ilaçlamaya başlanır, 1 ilaçlama yeterlidir.
Etken Maddesi DICHLORVOS olan ilaçların farklı
formülasyonları önerilmektedir.
103. Tanımı:
Kanatsız parthenogenetik dişilerde kanat kısa ve tombulca,
yeşil, baş ve thoraxın Bir kısmı siyah, abdomende enine çizgi
ve lekeler bulunur, vücudun üzeri beyaz mumsu tozlu
maddelerle kaplı, antenler vücuda oranla kısa, corniculuslar
kısa, vücut 2,0- 2,5 mm boyundadır. Kanatlı dişilerde renk
hemen hemen kanatsızlarla aynı, antenler vücut boyuna ulaşır,
corniculuslar kuyruktan kısa ve ortası şişkincedir.
Yaşama şekli ve zararı:
Kışı döllenmiş yumurta halinde genellikle konukçunun
yapraklarının alt yüzeyinde geçirir, ancak uygun bölgelerde
kışın da faaliyetini devam ettirmekte ve parthenogenetik olarak
çoğalmaktadır. Bir dişi bir aylık ömrü boyunca 80- 100 canlı
doğurur. Yıldaki döl sayısı 16 kadardır. Uygun koşullarda ayda
2 döl vermektedir.
104. Lahana afidi, özellikle lahana bitkisi bazı yıllarda kimi
yörelerde diğer Cruciferalar için önemli bir zararlı olmaktadır.
Fideliklerden başlayıp, lahana bitkisini tarlada hasat edinceye
kadar hatta hasat sonrası da zararlı olmaktadır. Sokulup emilen
bitkilerin yaprakları pörsümekte, kıvrılmakta ve yoğun
popülâsyonda ölmektedir.
Bulaşık bitkilerde baş küçük olmaktadır. Çıkarılan tatlı
maddeler yaprakları kirletmekte, böceğin gömlekleri, ölüleri ve
bizzat kendileri bu tatlı madde içerisinde hoş olmayan bir
görünüm arz etmekte ve lahananın Pazar değeri önemli
derecede düşmektedir. Baş tutmuş lahanaların dış yapraklarının
alt yüzeyi afitlerle kaplı ve ballı olduğu için çok kez yetiştirici
veya pazarlayıcı bu yaprakları koparmak zorunda kalmaktadır.
Lahana afidinin bir diğer zararı da birçok bitki virüs
hastalıklarını taşımasıdır.
106. Haziran böceği
• Larvaları fide,
fidan ve genç
ağaçların
köklerinde zarar
meydana
getirirler.
107. İlaçlama Zamanı :
İlkbaharda, 0-20 cm toprak derinliğinde toprak sıcaklığı 9-
10°C'ye ulaşıp larva aktivitesi başladığı zaman (genellikle
marttan itibaren) 2. ve 3. dönem larvalara karşı bir ilaçlama
yapılır. İlaçlama, kışı geçirmiş olan larvalar oburca beslenip
zarara devam edeceği ve 3. dönem larvalar mayıs içinde pupa
olacağı için çok gecikmeden yapılmalıdır. Sonbaharda ise,
yörelere göre değişmekle birlikte genel bir uygulama olarak,
ilk yağmurlardan sonra larvalar toprak yüzeyine yakın ve
özellikle çoğu 2. dönem başlangıcında olduğu zaman
(genellikle eylül) bir ilaçlama yapılabilir.
108. Esas önemli olan ilkbahar ilaçlamasıdır. Ancak ilkbahar
ilaçlaması yapılamadığı bahçede zarar yaygın olarak
bulunduğu zaman ve ergin uçuşlarının fazla olduğu yıllarda
(genellikle tek rakamlı yıllar) sonbahar ilaçlamalarının da
yapılması gereklidir. Böylece larva popülâsyonu önemli
oranda kırılacak ertesi yıl ilkbaharda zararlı olacak larva
gelişimi engellenmiş veya azaltılmış olacaktır.
110. Baklagil tohum böcekleri larvaları, konukçuları olan
baklagil taneleri içinde beslenmeleri süresince oyuklar
meydana getirerek tanenin besin değerini düşürdükleri
gibi dışkı ve vücut artıkları ile de kirletirler. Çok döl
veren türlerin devamlı üremeleri sonucu delinmiş ve
içinin büyük kısmı yenilerek besin değerlerini tamamen
yitirmiş olan taneler hayvan yemi ve gübre olarak dahi
kullanılmazlar.
Baklagil tohum böcekleri larvaları beslenmeleri
sonucunda tanelerde kalite, çimlenme gücü ve ağırlık
kayıplarına neden olurlar. Bu şekilde zarar görmüş, iç ve
dış piyasada önemli yeri olan baklagillerin, pazar değeri
de düşer. Baklagil tohum böcekleri, Ülkemiz‘ in baklagil
ekimi yapılan tüm bölgelerinde yaygın olarak
bulunmaktadır.
112. MÜCADELESİ :
Baklagil tohum böceklerine karşı tarla mücadelesinden sonra
ambarda çoğalan türlerin zararını önlemek amacı ile ambar
mücadelesi de uygulanır.
Kimyasal Mücadele :
Tarlada yılda tek döl veren baklagil tohum böceklerine karşı
mücadele, bitkiler çiçeklenme başlangıcında iken yapılır. Gerekirse
10 gün ara ile 2. uygulama yapılabilir.
Çok döl veren Fasulye tohum böceği ile bulaşık olduğu bilenen
sahalarda fasulye çeşidiningelişmesi ve ekim zamanı göz önünde
tutulmak kaydı ile fasulye bitkilerinde alt kapsüller kuru
oluma girer girmez önerilen ilaçlardan birisiyle 10-14 gün ara ile
2-3 ilaçlama yapılarak tarla dönemindeki bulaşmalar önlenir.Alt
kapsüllerin kurumasından hasat ve harmana kadar geçen süre iyice
hesaplanmalı ve ilaçlama aralıklarının ona göre ayarlanmasına
dikkat edilmelidir.
113. Ambarda:
Boş ambar ilaçlaması:
Her zaman yapılabilir. Ancak ambar boş ikin
ürün konulmadan 15-20 gün önce ilaçlamanın
yapılması gereklidir.
Koruyucu İlaçlama:
Bu ilaçlama ambarlarda döl vermeye devam eden
türlerin zararını önlemek amacıyla ürün ambara
konulurken uygulanır. Hasattan önce bulaşma
saptanmış baklagil tohumlarının hemen hasattan
sonra tek ve çok döl veren tohum böceklerine
karşı fümige edilmesi en uygundur. Şayet bu
yapılmamış ise üründe zarar görüldüğünde veya
ihracı söz konusu olduğunda fümigasyon
yapılmalıdır.
114.
115. Aphelenchoides fragariae (Ritzema-Bos)
NEMATODLAR
• Nematodlar iğneleri vasıtasıyla
sokup, bitki özsuyunu emerek
zarar yaparlar. Köklerde ur, saçak
ve küt kök oluşumuna neden
olurlar. Bitki besin ve su alamaz.
Ağır bulaşık bitkiler ölürler.
• Mücadelesinde :
• İç ve dış karantina önlemleri, bitki
münavebesi, sıcak su uygulaması
gibi yöntemler ile nematisitlerle
boş alan ilaçlamaları ve son
yıllarda geliştirilen sistematik
nematisitler kullanılır. Son yıllarda
biyolojik mücadele çalışmaları
artmış olup, özellikle bitki paraziti
nematodlara karşı yeni biyolojik
preparatlar geliştirilmeye
başlanmıştır.
116. Kök-ur nematod’ları
(Meloidogyne arenaria ve M. İncognita)
Kök-ur nematod’ları konukçu bitkilerin fizyolojik ve
biyolojik dengesini bozarak zararlı olmaktadır. Bunun
sonucu olarak köklerde urlar meydana gelmekte,
toprak üstü bitki kısımlarında ise bodurlaşma,
devamlı bir solgunluk ve verimden düşme gibi
belirtiler ortaya çıkmaktadır.
119. MÜCADELESİ
Kültürel Önlemler
Kök-ur nematodlarının konukçusunun çok olması,
sulanabilen alanlarda özellikle sebzelerin yetiştirilmesi, bazı
yerlerde, yıl içinde birden fazla ürünün üretiminin yapılması
nedeniyle kültürel önlemlerin uygulanması güç olmaktadır.
Bununla birlikte;
- Nematodla bulaşık olmayan fide kullanılmalıdır.
- Nematod ile bulaşma riskine karşılık kanal suları ve
akarsular sulama suyu olarak kullanılmamalı ve sulamada
artezyen tercih edilmelidir.
- Toprakla ve toprak işleme aletleri ile olabilecek bulaşmalar
önlenmelidir.
- Bulaşık bitki kökleri toplanıp yakılmalıdır.
- Ekim veya dikime hazırlık maksadıyla yapılan toprak
işlemeleri; sıcak ve kurak mevsimlerde toprağın birkaç defa
alt üst edilmesiyle yapılmalıdır. Seralarda ise sıcak aylarda
ve seranın boş olduğu zamanlarda 15 gün ara ile toprağın 30-
120. - Kültürel önlemlerin yanı sıra seralarda özellikle Akdeniz
Bölgesinde solarizasyon uygulaması, nematod zararını
azaltmada oldukça etkili ve ekonomik bir yöntemdir.
- Mümkünse tarla nadasa bırakılmalı veya 3-4 yıllık bir
münavebe uygulanmalıdır.
- Ayrıca çeşitli yönleri ile ülke ve bölge koşullarına uygun ve
dayanıklı çeşitler yetiştirilmelidir.
- Kök ur nematodu ile bulaşık seralarda aşılı fide
kullanılabilir.
Yasal Önlemler
- Kök-ur nematodları iç karantinaya tabidir. Bu nedenle
bulaşık üretim materyallerinin temiz bölgelere taşınmasına
engel olunmalıdır.
Kimyasal Mücadele
Kimyasal mücadelede başarılı olmak için öncelikle kültürel
önlemlerin alınması gerekir. Çünkü nematisitlerle toprak
ilaçlaması yüksek maliyet gerektirir. Ekimden 3 hafta önce
veya ekim sırasında herhangi bir ruhsatlı nematod ilacı ile