SlideShare une entreprise Scribd logo
1  sur  126
SEBZE ZARARLILARI
SOLUCANLAR

• Solucanlar
  Toprak içerisinde hareketleri
  sırasında toprak kabarmasına
  ve özellikle fide köklerinin
  açıkta kalarak kurumasına
  neden olurlar.
• Mücadelesi :
  Fide yastıkları hazırlanmasında
  temiz toprak kullanılmalı,
  yoğun populasyonda ise toprak
  ilaçlanmalı.
SALYANGOZLAR
    • Salyangozlar
      Sert kitinimsi dilleri ile yaprakları
      törpüleyerek salyangozlar zararlı
      olurken,
      Mücadelesi: Toprak işleme bu
      zararlıların yumurtalarını yok
      edeceğinde savaşımda etkili olur.
      Gece ve kapalı havalarda etkili
      olan bu zararlıların toplanıp imha
      edilmesi de savaşımda etkili
      olmaktadır. İlaçlı mücadelede ise
      Metaldehit yada Methicarb etkili
      maddeler ile hazırlanacak zehirli
      yemler ile mücadele yapılır.
SÜMÜKLÜ BÖCEKLER

     Sümüklü böcekler ise hareketlerine yardımcı
olan sümüksü maddenin kuruması ve sertleşmesi
lekeler meydana getirerek zararlı olurlar. Özellikle
bu görünüm yaprağı yenen sebze bitkileri açısında
istenmeyen bir durumdur.
Bahçe Kırkayaklıları

        Vücut silindirik, segmentli ve 12
        çift bacaklıdır. Nemli hafif
        topraklarda ve tarla artıklarında
        yaşamlarını sürdürürler. Özellikle
        fide yataklarında ve sera
        koşullarında zararlıdırlar. Serada
        en çok aslanağzında zararlıdır.
        Soğanlı süs bitkilerinde zarar
        meydana getirirler.
Mücadelesi

 Toprağın işlenerek
   havalandırılması zararlı
populasyonunu azaltır.
Kontak etkili bir insektisit ile
toprak ilaçlaması özellikle
soğanlı süs bitkilerinde
önem taşır.



                                   Diplopoda
Yaprak Bitleri
                 • Sebzelerin yaprak, gövde ve
                   sürgünlerinde bulunurlar.
                   Özellikle yeni sürgün ve
                   yaprak altlarında toplu halde
                   bulunurlar. Kanatlı ve kanatsı
                   formda bulunabilirler.
                   Beslendikleri bitkiye göre
                   sarımsı yeşil, yeşil vb. gibi
                   renklerde bulunabilirler.
YAPRAK BİTLERİ   • Yaprakbitlerinin vücutları oval
                   biçimde ve yumuşak olup, 1.5-
                   3.0 mm. boyundadır. Özellikle
                   bitkilerin taze sürgün ve
                   dallarında koloni halinde
                   bulunurlar.
                 • Yaprak bitleri yaşayışlarına
                   göre “Tek konukçulu” ve “İki
                   konukçulu” olmak üzere iki
                   gruba ayrılırlar. İki konukçulu
                   türlerde ikinci ve üçüncü
                   döllerden meydana gelen
                   kanatlı formlar, bulundukları
                   primer konukçuyu terk edip
                   sekonder konukçulara
                   giderler.
• Bazı türler kışı döllenmiş
  yumurta halinde geçirir. Kışı
  geçiren yumurtalardan çıkan
  bireylerden (Fundatrix) itibaren,
  sonbaharda gerçek
  dişiler(seksual dişiler) ve erkek
  bireyler meydana gelene kadar
  döllemsiz olarak
  (partenogenetik) çoğalırlar ve
  canlı doğururlar. Kışı ılık geçen
  yerlerde ve seralarda bazı
  türler yıl boyunca
  partenogenetik olarak
  çoğalmalarını sürdürürler ve
  zorunlu kışlamaya gerek
  duymazlar. Sera koşullarına ve
  türlere göre yılda 10-16 döl
  verirler.
Şeftali Yaprak Biti
                      • Yaprakbitleri bitki özsuyunu emerek
                        zarar yaparlar.
Myzus persica         • Emgi nedeniyle yapraklar büzüşmüş,
                        kıvrılmış bir görünüm alır. Bu emgi
                        sonucu bitki zayıflar, gelişme durur,
                        ürünün verim ve kalitesi bozulur.
                      • Ayrıca virüs hastalıklarını taşımak ve
                        sağlam bitkilere bulaştırmak suretiyle
                        büyük zararlara neden olurlar. Örneğin
                        M. persicae 50 değişik virüsün
                        vektörüdür.
                      • Salgıladıkları tatlı maddelerde fumajin
                        mantarı gelişerek bitki yüzeyini örter,
                        özümleme ve solunuma engel olmaları
                        sonucunda da zarar oluştururlar.
                      • Polifag bir zararlıdır.
                      • Özellikle hıyar, domates, patlıcan ve
                        kabakta zararı önemlidir.
Aphis gossypii Glover (Pamuk yaprak biti)
Aphis fabae Scopoli (Bakla yaprak biti)
Mücadelesi
a) Kültürel önlemler
Sağlıklı fideler seraya şaşırtılmalı, bunun için fidelikte
bulaşmayı önlemek amacıyla havalandırma açıklıkları
mutlaka tül (462 mikrometrelik) ile kapatılmalıdır.
Bulaşık bitkiler ve yabancıotlar sera içinden temizlenmelidir.
Seralardaki giriş-çıkış ve havalandırma açıklıkları, kanatlı
formların girmesini önlemek amacıyla tül ile kapatılmalıdır.
b) Biyolojik mücadele
Predatörlerden, özellikle Coccinellid, Chrysopid ve
Syrphid’ler; parazitoitlerden de Aphidius türleri, biyolojik
mücadele açısından çok önemlidir. Bu faydalıları korunması
ve etkinliklerinin artırılması için gerekli önlemler alınmalıdır.
c) Kimyasal mücadele
• Kimyasal mücadelesine karar verebilmek için;
  yaprakbitlerinin mücadele eşiği olan yaprak başına küçük
  yapraklı bitkilerde(biber) 10 adet zararlı, büyük yapraklı
  bitkilerde(domates, hıyar, patlıcan, fasulye) 20 adet zararlı
  olması gerekir.
• Ancak çevrede bu zararlının vektörü olduğu virüs
  hastalıkları görülüyorsa vektör mücadelesi yapmak
  amacıyla daha erken dönemde ilaçlama yapılabilir.
• Kırmızı Örümcekler
• Sebzelerin yaprak
  altlarında ördükleri ağlar
  arasında yavruları ve
  yumurtaları ile birlikte
  bulunurlar. Çıplak gözle
  görülemeyecek kadar
  küçüktürler.
Sebzelerde sık görülen bu zararlılar da beslenmeleri
sırasında bitki öz suyunu emerek sararmalarına,
kurumalarına ve yaprakta emgi yerlerinde
lekelenmelere neden olurlar. Sebze yapraklarında ağ
ve kirlilik meydana getirerek pazar değerlerini
düşürürler.

                               Ağ örerler
Tetranychus    TANIMI: Çok küçük olan kırmızı
              örümcekler ancak lup ile bakılınca
   urticae    görülebilirler. Nimfleri 3 çift
              bacaklı erginler ise 4 çift
              bacaklıdır. Sırtlarında tüy, kıl,
              diken gibi yapılar bulunur.
              Renkleri türlere ve mevsime göre
              farklılıklar     gösterirler.   Ağız
              parçaları sokucu emicidirler. Çoğu
              iki        cinsiyetlidir.     Bazıları
              döllemesiz çoğalır.
              İki noktalı kırmızı örümcek
                sırtında iki geniş leke ile tanınır.
              Yumurtaları yuvarlak ve parlaktır.
                  Kahverengi örümcek (Bryobia
              rubrioculus)          kahverengi ve
              iricedir .
İki Noktalı Kırmızı Örümcek
Ağ örer




• İki noktalı kırmızı
       örümcek
   yumurtası(Üst)

  • P. persimilis
   (Alta)Yumurtası
Nimfleri




• Mature female
  (Dişi) of twospotted
  spider mite
Yumurta




          Ergin dişi




               Deutonymph
Mücadelesi
a) Kültürel önlemler: Kültürel tedbir olarak
zararlı ile bulaşık bitki artıkları ortamdan
uzaklaştırılmalıdır. Toprak işlemesi yapılmalı,
yabancıotlarla mücadele edilmelidir.
b) Biyolojik mücadele: Doğal düşmanlardan,
özellikle Phytoseidler, Coccinellidler ve
predatör thripsler biyolojik mücadele açısından
çok önemlidir. Bu faydalıları korunması ve
etkinliklerinin artırılması için gerekli önlemler
alınmalıdır.
Kimyasal Mücadele
• Kırmızı örümcek yoğunluğu başlangıçta tarla veya sera
  kenarlarında meydana geldiği ve lokal olarak görüldüğü
  için, sadece bu yerler spesifik akarisitlerle ilaçlanmalıdır.
  Zararlı, sera içine yayılmış ve mücadele eşiği olan; küçük
  yapraklı bitkilerde yaprak başına 3 adet, büyük yapraklı
  bitkilerde ise yaprak başına 5 adet yoğunluğa ulaşmış ise
  kaplama ilaçlama yapılmalıdır. Çevrede vektörü olduğu
  virüs hastalıkları yaygınsa, mücadele eşiği göz önüne
  alınmadan mücadele yapılmalıdır. Uygulamada sadece
  hedeflenen zararlıyı öldürmesi için spesifik akarisitler
  kullanılmalıdır.
*Spesifik akarisit olup, sadece Kırmızıörümcek sorunu olan
yerlerde kullanılır.
*** İnsektisit+Akarisit olup, aynı anda Kırmızıörümcek ve böcek
zararı olan yerlerde kullanılır.
Beyazsinekler [Bemisia tabaci, Trialeurodes
   vaporariorum )(Hom.:Aleyrodidae)]
               • Tanımı, yaşayışı ve zarar şekli
               • Beyazsinek erginleri yaklaşık 1 mm
                 boyunda olup, genel görünüşü beyaz
                 renktedir. Yumurtaları kısa bir sap ile
                 yaprağın alt epidermisine tutturulur.
                 Yumurtadan yeni çıkan larvalar şeffaf
                 beyazımsı sarı renkte, oval yapılı ve
                 hareketlidir. Larvalar, kısa bir süre
                 sonra kendini yaprağa sabitleştirir ve
                 hareketsiz duruma geçer. 3 Larva
                 dönemi bulunur, larvanın renginin
                 koyulaştığı (koyu sarı) ve şişkinleştiği
                 son dönem pupa dönemi olarak kabul
                 edilir.
Sera Beyaz Sineği

             Yumurta
• Beyaz sinekler seralardaki
  sebzelerde, ortamın
  sıcaklığına ve nemine bağlı
  olarak mevsim boyunca
  yaşamlarını sürdürebilirler.
  Erginlerin 14°C’nin altında
  yumurta bırakması, 10°C’nin
  altında ise faaliyetleri
  yavaşlar. Her dişi ortalama
  200-300 yumurta bırakır.
  Yılda ortalama 9-10 döl
  verebilir.
• Polifag bir zararlı olup,
  özellikle domates, hıyar,
  biber, fasulye ve patlıcanda
  zararı önemlidir.
• Beyazsinek erginleri gerek
  beslenme ve yumurta
  bırakma, gerekse dinlenme
  için yaprakların alt yüzeyini
  ve bitkilerin alt kısımlarını
  tercih ederler. Larva ve
  erginler bitki özsuyunu
  emerek yaprakta küçük
  lekeler halinde sararma
  meydana getirirler. Bitki
  zayıflar, meyve verimi
  azalır, zamanla kurur.
• Ayrıca beslenme esnasında tatlı ve yapışkan bir
  madde salgılarlar. Bu madde üzerinde fumajin
  mantarları gelişerek siyah bir tabaka oluşmasına
  neden olurlar. Sonuç olarak bitki özümleme
  yapamaz hale gelir, verim düşer, ayrıca ürünün
  pazar değerinin düşmesine neden olur.
• Beyazsinek erginleri bazı virüs hastalıklarının
  taşınmasında da önemli rol oynarlar.
• Mücadelesi
• a) Kültürel önlemler
• Sağlıklı fide elde edebilmek için bitkiyi fide döneminde de
  zararlıya karşı korumalı, bunun için havalandırma açıklıkları
  mutlaka tül( 462 µm) ile kapatılmalıdır.
• Sera çevresinde ve içindeki yabancı otlar yok edilmelidir.
• Sera içindeki nemi aşırı yükseltmemek için gereksiz
  sulamalardan kaçınmalı ve havalandırma yeterli düzeyde
  yapılmalıdır.
• Gereğinden fazla azotlu gübre uygulamasından
  kaçınılmalıdır, bitki bünyesindeki azot beyazsinek için uygun
  bir besin ortamıdır.
• Seralardaki giriş-çıkış ve havalandırma açıklıkları, erginlerin
  girmesini önlemek amacıyla tül ile kapatılmalıdır.
Biyoteknolojik yöntemler

• Kültürel tedbirlerle birlikte beyazsineğin serada
  varlığını belirlemek için fide dikimi ile birlikte
  dekara 1 adet olacak şekilde sarı yapışkan
  tuzaklar, bitkinin 10-15 cm üzerinden asılır. İlk
  ergin uçuşu belirlendikten sonra ise 10 m²' ye 1
  tuzak gelecek şekilde 3 m aralıklarla ardışık
  olarak, tuzaklar aynı şekilde yerleştirilir .
Biyolojik Mücadele


Doğal düşmanları koruyucu önlemler alınmalıdır. Bu
faydalılardan özellikle Macrolophus.caliginosus etkilidir.
Beyazsinek, domates ve hıyarda yaprak başına 5 adet larva +
pupa yoğunluğuna ulaştığında, Encarsia formosa salımı
yapılabilir. Salınacak parazitoit miktarını belirlemek üzere 20
bitkide bulunan yapraklar sayılır ve bir bitkide bulunan ortalama
yaprak sayısı hesaplanır. Bu yaprak sayısı, serada bulunan bitki
sayısı ile çarpılarak, seradaki toplam yaprak adedi bulunur.
Seraya parazitoit pupası yaprak başına bir adet gelecek şekilde
homojen olarak dağıtılır.
Kimyasal Mücadele
• Beyazsineklerin kimyasal mücadelesine karar verebilmek ve ilaçlama
  zamanını doğru bir şekilde belirleyebilmek için, seradaki beyazsinek
  yoğunluğu ve doğal düşman popülasyonunun saptanması gerekir.
  Bunun için, beyazsinek sayımları yapılmalıdır.
  Beyazsineklere karşı ilaçlı mücadelede, göz önünde bulundurulması
  gereken mücadele eşiği, “yaprak başına 5 larva+pupa”dır.
Thripsler [Thrips tabaci ,
Frankliniella occidentalis (Thys.:Thripidae)]

                    • Tanımı, yaşayışı ve zarar
                      şekli
                    • Ergin, 1 mm kadar uzunlukta;
                      dar ve yassı vücutludur.
                      Renkleri açık sarı veya sarımsı
                      esmerdir. Çok hareketli
                      böceklerdir. Kanatlarının
                      etrafında kirpik şeklinde kıllar
                      bulunur. Yumurtaları çok
                      küçük olup, yaprak dokusuna
                      bırakılır. Nimfleri ergine
                      benzer, ancak kanatları
                      gelişmemiştir
• Polifag bir zararlıdır. Özellikle hıyar, biber ve
  fasulyede zararı önemlidir.
• Dişilerin, bitki sapına yakın yaprak dokusuna tek tek
  bıraktığı yumurtalar, genellikle bir hafta içinde açılır.
  Nimflerde bitkide beslenir ancak pupa olmak için
  toprağa girer ve burada pupa olurlar. Ergin olduktan
  sonra bitkiye yeniden dönerler. Sera koşulları ve bitki
  çeşidine göre yılda 4-6 döl verirler.Nimf ve erginler
  bitki özsuyunu emerek zararlı olurlar. Böcek
  yoğunluğunun fazla olduğu yerlerde yaprakların üst
  kısmında yanıklar meydana gelir. Zamanla yaprak
  solar, bükülür ve beyazımsı bir hal alır. F.occidentalis
  ise hem yaprakta hem çiçekte beslenerek zararlı olur.
• Thripsler de bazı sebze virüs hastalıklarının
  vektörüdür.
Ergin

            Domates Yaprağında
            virüs zararı




Domateste
virüs
zararı
Mücadelesi
• a) Kültürel önlemler
• Kültürel tedbir olarak zararlı ile bulaşık bitki
  artıkları imha edilmelidir. Toprak işlemesi ve
  yabancıot mücadelesi yapılmalı ve küçük delikli
  tül ile havalandırma açıklıkları kapatılmalıdır.
• b) Biyolojik mücadele
• Doğal düşmanlardan, özellikle Orius spp. biyolojik
  mücadele açısından önemlidir. Faydalıların
  korunması ve etkinliklerinin artırılması için gerekli
  önlemler alınmalıdır.
Kimyasal Mücadele
• Thripslerin kimyasal mücadelesine karar verebilmek ve
  ilaçlama zamanını doğru bir şekilde belirleyebilmek için,
  seradaki Thrips yoğunluğu ve doğal düşman
  popülasyonunun saptanması gerekir.
• Thripslerin kimyasal mücadelesine karar verebilmek için
  küçük yapraklı bitkilerde yaprak başına 10 adet, büyük
  yapraklı bitkilerde yaprak başına 20 adet zararlı sayısına
  ulaşmalıdır. Ancak thripslerin de virüs vektörü olduğu
  unutulmamalı ve mücadelesinde buna dikkat edilmelidir.
Yaprak Galeri Sineği (Liriomyza trifolii )
                (Dip.: Agromyzidae)]
                              • Tanımı, yaşayışı ve
Önemli konukçuları
Fasulye Domates Hıyar
                                zarar şekli
                              • Erginler, grimsi-siyah
                                renkte, 1.3-2.3 mm
                                boyundadır.
                                Yumurtalar oldukça
                                küçük olup, yaprak
                                epidermisine bırakılır.
                                Yumurtadan çıkan
                                larva yaprakta galeri
                                açarak beslenir.
• Larvalar yaprakta iki
  epidermis arasındaki
  parankima dokusunda
  beslenerek ilerler ve bunun
  sonucunda galeriler oluşur.
  Bir yaprakta birden fazla
  galeri olabilir. İleriki
  dönemlerde bu bölgeler
  sararıp, kurur ve dökülürler
  Genç fide ve bitkilerde
  gelişmeyi geciktirerek dolaylı
  olarak ürün ve değer kaybı
  meydana getirir.
Zararlının 3 larva dönemi bulunur. Son
dönem larva, yaprak yüzeyine çıkarak,
kısa bir sürede pupa olur. Pupa 1.3x2.3
mm boyda olup, başlangıçta açık sarı olan
rengi giderek kahverengiye dönüşür. Bir
dişi, 30°C sıcaklıkta ömrü boyunca
yaklaşık 400 yumurta bırakabilir. Sera
koşullarında       yaklaşık    10     döl
verebilir.Yaprak galerisineklerinin ergin
ve larvaları bitkide zarar oluştururlar.
Ergin dişiler beslenme ve yumurtlamak
amacıyla ovipozitörleri ile yapraklarda
küçük yaralar açarlar. Erginler, buradan
çıkan özsu ile beslenir ve yaprakta küçük
sarı lekecikler oluştururlar.
Mücadelesi

• a) Kültürel önlemler:
  Üretim esnasında alınması
  gerekli tedbirler aşağıda
  sıralanmıştır:Sağlıklı fide
  elde edebilmek için bitkiyi
  fide döneminde de
  zararlıya karşı korumalı,
  bunun için havalandırma
  açıklıkları mutlaka tül (462
  mikrometrelik) ile
  kapatılmalıdır.
• Bulaşık bitki artıkları imha
  edilmeli, bulaşık fideler
  seraya dikilmemelidir.
  Toprak 10 cm derinliğinde
  sürülerek topraktaki
  pupalar yok edilmelidir.
  Yaprak galeri sineklerinin
  kimyasal mücadelesine
  karar verebilmek ve
  ilaçlama zamanını doğru
  bir şekilde belirleyebilmek
  için, Yaprak galeri sineği
  yoğunluğu ve doğal
  düşman popülasyonunun
  saptanması gerekir. Bunun
  için, Yaprak galeri sineği
  sayımları yapılmalıdır.
Biyoteknik Mücadele
• Seraya fide dikimiyle birlikte, ilk ergin uçuşunu
belirlemek üzere dekara 1 adet tuzak asılır. İlk ergin
uçuşu belirlendikten sonra, toplu tuzaklama amacıyla
sarı yapışkan tuzaklar, sera içerisinde 10 m 2’ye bir
tuzak gelecek şekilde 3 m aralıklarla karmaşık olarak
yerleştirilir. Tuzaklar bitkilerin 10-15 cm üzerine
asılmalıdır. Tuzakların üzeri kirlendikçe (tuzağın
yapışkanı kuruyunca veya sarı rengini kaybedince)
tuzakların yerine yenisi asılmalıdır.
Sarı yapışkan tuzak,
havalanma, Serada net,
yeterli sulama,
biyolojik mücadele,
kimyasal mücadele,
Nokta ilaçlamalar.
Kimyasal Mücadele
Yaprak galeri sineklerine karşı
    ilaçlı mücadelede göz önünde
    bulundurulması         gereken
    mücadele eşiği, küçük yapraklı
    bitkilerde yaprak
başına 4 larva, büyük
yapraklı bitkilerde
yaprak başına 10
larvadır. İlacın etki
mekanizmasına bağlı
olarak bu eşik daha düşük tulabilir.
    İlaç seçiminde yararlı türlerin
    korunması açısından, yararlılara
    olumsuz etkisi en düşük ilaçlar
    tercih edilmelidir.
Yaprak pireleri (Empoasca spp. )

                    •   Erginleri açık yeşil renkte, 3-4
                        mm uzunluğundadır. Kanatları
                        vücut boylarını geçer. Ön
                        kanatlar açık renkte, arka
                        kanatlar şeffaftır. Yaprak
                        pirelerinin hızlı olarak yan yan
                        ve ileri giderek hareket edişleri,
                        karakteristik özelliğidir. Ergin,
                        kanatlı olduğu için uçar,
                        bitkiden bitkiye geçebilir.
                        Zorunlu olmadıkça kanatlarını
                        kullanmaz, sıçrayarak yer
                        değiştirir. Nimfler erginlere
                        benzer, daha küçük ve
                        kanatsızdırlar.
• Yaprak pireleri yaprakların alt
  kısmında bulunur. Kışı bitki
  artıklarında yumurta, nimf
  veya ergin halde geçirirler.
  Mayıs-Haziran aylarında
  erginler sebze yapraklarında
  görülmeye başlar. Dişiler iğ
  şeklinde olan yumurtalarını
  yaprakların alt yüzlerine,
  öncelikle ana damarların
  içine eğik bir şekilde
  gömerler. Nimfler yaprağın
  damarlarında beslenir. Yılda
  3-5 döl verirler.
• Yaprak pireleri bitki
  özsuyunu emerek zarar
  verir. Emgi sonucunda
  yapraklarda beyazımsı
  sarımsı, daha ileri devrede
  kahverengi lekeler meydana
  gelir. Bitki zayıflar ve
  büyüme yavaşlar. Emgi
  anında salgıladıkları zehirli
  salgılardan hücrelerde ölme
  ve şekil bozuklukları
  görülür. Yaprak kenarları
  dıştan içe doğru kıvrılır.
  Hatta tamamen kuruyabilir.
•
    Önemli bir zararı da virüs
    taşımalarıdır. Virüs
    hastalığının hızla
    yayılmasına neden olurlar.
    Ayrıca yumurta bırakmak
    için bitki dokusunu yırtarak
    yaralar açar ve bu yaralar
    enfeksiyona neden olur.
    Patates dışında,
    Sebzelerden biber, patlıcan,
    domates, fasulye, börülce,
    bakla, kabak, hıyar, kavun,
    karpuz, kereviz, pazı ve turp
    konukçuları arasındadır.
Mücadelesi
   Ülkemizde patateste mücadele eşiğine ulaşmadığı için yaprak
 pirelerine karşı kimyasal mücadele yapılmamaktadır. Ancak
 tohumluk patates üretimi yapılan yerlerde virüs hastalıklarının
 yaygınlaşmasını önlemek için kimyasal mücadele
 gerekebilir.
       İlaçlama zamanını saptamak amacıyla bitki çıkışından
 itibaren(Nisan-Mayıs aylarında) tarlaya köşegenler
 doğrultusunda girilerek 3-5 adımda bir, bitkilerin taze yaprak ve
 sürgünlerinden tesadüfi olarak 50 yaprak toplanır. Yapılan
 sayımlarda bir yaprağa düşen zararlı sayısı 10 adet ise ilaçlama
 yapılmalıdır.
Telkurdu (Agriotes spp. )
            • Tanımı, Yaşayışı ve Zarar
              Şekli : Erginlerin boyu 8-10
              mm uzunluktadır. Renkleri
              grimsi kahverengi veya
              siyahtır. Erginler ters
              çevrildiklerinde sıçrayıp ters
              dönerler ve bu sırada "çıt" diye
              ses çıkararak sıçrarlar ve
              düzgün duruma gelirler. Bu
              durum, zararlıya has bir
              özelliktir.
•    Larvalar uzun silindir
    şeklinde; parlak ve sert
    vücutludur. Vücut
    halkaları belirgin olup,
    larva rengi sarımsı,
    kiremit rengi veya
    kızılımsı
    kahverengindedir. Olgun
    larva 2-3 cm boyundadır.
Mücadelesi
a) Kültürel önlemler : Yaz sonu veya sonbahar başında yapılacak
  toprak işlemesi sayesinde larvaların sıcak ve kurak şartlarda
  bırakılarak ölmesi sağlanabilir.

b) Kimyasal mücadele : Dikimden önce tarlanın en az 10 farklı
  yerinde, toplam 1 m2 olacak şekilde 25 cm derinliğe kadar toprak
  kazılır, gözle inceleme yapılır ve m2 'de bulunan Telkurdu sayısı
  belirlenir. Gerekirse tarlada bu işlem artırılarak tekrarlanır.
  Belirlenen Telkurdu sayısı 0-5 adet/ m2 ise “popülasyon az”, 6-15
  adet/ m2 ise “orta”, 15 adet/ m2 'den fazla ise “yüksek” olarak kabul
  edilir. Ortalama olarak m2 'de 6 ve daha fazla sayıda larva mevcutsa
  ilaçlama yapılmalıdır.
İlaçlama toprak veya tohumluk ilaçlaması
şeklinde yapılır. Toprak ilaçlamasında ekim veya
    dikimden önce ilaçlar dekara atılacak su ile
   karıştırılarak, pülverizatörle toprak sathına
      püskürtülür ve ilacın toprağın 15-20 cm
 derinliğine kadar karışması sağlanır. Tohumluk
  ilaçlaması ise, ilacın etiketinde tavsiye edildiği
                   şekilde yapılır.
Tanımı, yaşayışı ve zarar şekli
Danaburnu              • Ergin kızılımtrak kahverengi
Gryllotalpa gryllotalpa veya kirli koyu esmerdir. Baş
                         ileri uzanmıştır. Ağız parçaları
                         çiğneyicidir. Ön bacak toprağı
                         kazmak için özel bir şekil
                         almıştır. Üst kanatlar kısadır.
                         Vücut uzunluğu 40-60 mm
                         boyundadır. Gündüzleri ön
                         bacakları ile açtıkları
                         galerilerde yaşarlar. Bu
                         nedenle galeri açmaya uygun
                         olan kültüre alınmış, nemli ve
                         bol humuslu toprakları
                         seçerler.
• Dişi yumurtasını
  toprakta
  hazırladığı yuva
  içine bırakır. Bir
  dişi 200-300
  yumurta
  bırakabilir.
  Yumurtadan
  çıkan nimfler
  birkaç hafta
  gruplar halinde bu
  yuvalar içinde
  kalırlar. Beş nimf
  dönemi vardır.
• Polifag bir zararlıdır. Ergin
  ve nimfler toprak içinde
  galeri açarak ilerlerken
  rastladıkları her türlü
  bitkinin kökleri ve
  yumrularını yerler.
  Özellikle yeni dikilmiş veya
  yeni çimlenmiş sebze
  fidelerinin köklerini
  keserek kurumalarına
  neden olurlar. İki yılda bir
  döl verirler.
Doğal düşmanları
Zararlının bazı kuş ve kümes hayvanları gibi doğal düşmanları
olmasına rağmen, seralar kapalı ortam oldukları için bu doğal
düşmanlar etkili olamamaktadırlar.
Mücadelesi
• a) Kültürel önlemler
  Toprağın iyi bir şekilde işlenmesi ile toprak altında bulunan
  yumurta, nimf ve erginlerin ölmesi sağlanır.
• b) Kimyasal mücadele
  Kimyasal mücadele, serada varlığı belirlendikten sonra
  yoğunluğuna bakılmaksızın yapılır. Mücadelesinde zehirli yem
  kullanılır.
  Zehirli yem hazırlamak için, 10 kg kepeğe 500 gr şeker ve
  talimatta verilen ilaçlardan birisi (Chlorpyrifos-ethyl%25 WP ,
  400gr)kuru kuruya karıştırılır. Daha sonra bu karışım sünger
  kıvamına gelene kadar su ile karıştırılır ve akşam üzeri sulama
  yapıldıktan sonra, dekara 5-8 kg olacak şekilde bitkilerin dibine
  homojen bir şekilde dağıtılır.
Yeşilkurt [Heliothis armigera (Lep.:Noctuidae)]
Tanımı, yaşayışı ve zarar şekli
• Erginleri 35-40 mm kanat
  açıklığına sahip kelebekler olup,
  genel görünüşü bejimsi-
  kahverengidir.. Pupalar 20-23 mm
  boyda, önce yeşil, sonra kızıl-
  kahverengine, sarımsı kahverengi,
  pembemsi veya mor renge döner.

                   Yumurtaları
                   0,45-0,65 mm
                   çapında, krem
                   renginde ve
                   üstten basık küre
                   şeklindedir.
Yumurtadan yeni çıkan
larvalar 1,5-2 mm uzunlukta,
kirli beyaz renkte ve üzeri
kıllıdır. Olgun larva 40-45 mm
boya ulaşır, yanlarda ve sırtta
sarı, yeşil ve kahverengi renkte
birer bant bulunur .
Polifag bir zararlıdır. Özellikle
domateste zararı önemlidir.
• .Yeşilkurt dişisi yumurtalarını
  yaprak, meyve ve taze
  sürgünlere tek tek bırakır. Bir
  dişi 700-1500 adet yumurta
  bırakabilir. Larva gelişmesini
  tamamladıktan sonra
  toprakta hazırladığı odacık
  içinde pupa olur. Yılda 3-5
  döl verebilir.
  Yeşilkurt larvaları yaprak ve
  meyvede beslenerek zararlı
  olurlar. Bir meyveden
  diğerine geçmek suretiyle de
  birçok meyvenin zarar görüp
  çürümesine neden olurlar.
Yeşilkurt Mücadelesi

•   a) Kültürel önlemler
•    Sera ve çevresinde yabancı ot temizliği mutlaka yapılmalıdır.
•    Zarar görmüş meyveler seradan uzaklaştırılmalıdır.
•    Sera toprağı derin sürülerek topraktaki pupaların ölmesi sağlanmalıdır.
•    Havalandırma açıklıklarının tül ile kapatılmalıdır.
•   b) Biyolojik mücadele
•   Doğal düşmanların korunması ve etkinliğinin artırılması için gerekli
    önlemler alınmalıdır. Özellikle üretim dönemi başında zararlıya karşı
    kimyasal ilaç kullanılmamalı, diğer zararlılara karşı kullanılan ilaçlarda
    da doğal düşmanlara yan etkisi en az olan ilaçlar kullanılmalıdır.
•   c) Kimyasal mücadele
•   Yeşilkurt mücadelesine karar verebilmek ve ilaçlama zamanını doğru bir
    şekilde belirleyebilmek için, Yeşilkurt yoğunluğu ve doğal düşman
    popülasyonunun saptanması gerekir. Yeşilkurt sayımları yapılmalıdır.
    Meyvedeki bulaşma oranı % 5'e ulaştığında mücadele yapılmalıdır.
Bozkurtlar Agrotis spp, (Lep:Noctuidae)
           •   Tanımı, yaşayışı ve zarar şekli
           •   Bozkurt erginlerinin kanat açıklığı 35-40 mm kadar
               olup, baş, göğüs ve karın üzerindeki tüyleri grimsi
               kahverengidir. Ön kanatlar üzerinde koyu
               kahverengi lekeler mevcuttur Larvaları
               zararlıdırlar. Olgun larva siyahımsı gri renkte, 45-
               50 mm boyundadır. Toprak içinde bir odacık
               hazırlayarak prepupa ve pupa dönemlerine girer.
           •   Kışı olgun larva halinde toprakta geçirirler.
               Havaların ısınmasıyla birlikte faaliyete geçen
               larvalar pupa olurlar. Pupadan çıkan erginler
               yumurtalarını bitki saplarına, yaprağa veya toprağa
               bırakırlar. Yumurtadan çıkan larvalar gündüz
               toprak içinde, bitki diplerinde kıvrık vaziyette
               durur, geceleri ise toprak yüzeyine çıkarak
               beslenirler.
           •   Polifag bir zararlıdır. Larvalar bitkilerin taze sürgün
               ve yapraklarını yerler. İleri dönemlerinde yalnızca
               geceleri bitki sapını toprak yüzeyinden kesmek
               veya kemirmek suretiyle beslenirler
Bozkurt Zararı
      • Mücadelesi
      • a) Kültürel önlemler : Zararlının
        mücadelesinde, toprağın işlenmesi çok
        sayıda larva ölümüne neden olur.
      • b) Kimyasal mücadele: Bozkurtların
        kimyasal mücadelesine karar verebilmek
        ve ilaçlama zamanını doğru bir şekilde
        belirleyebilmek için, seradaki
        beyazsinek yoğunluğu ve doğal düşman
        popülasyonunun saptanması gerekir.
      • Kimyasal mücadele, serada varlığı
        belirlendikten sonra yoğunluğuna
        bakılmaksızın yapılır. Mücadelesinde
        zehirli yem kullanılır.
Zehirli yem hazırlamak için 10 kg kepeğe 500 gr şeker ve talimatta verilen
ilaçlardan birisi (Chlorpyrifos-ethyl, %25 WP, 300gr)kuru kuruya karıştırılır.
Daha sonra bu karışım sünger kıvamına gelene kadar su ile karıştırılır ve akşam
üzeri sulama yapıldıktan sonra, dekara 5-8 kg olacak şekilde bitkilerin dibine
homojen bir şekilde dağıtılır.


Agrotis segetum
• Tohum İlaçlaması:
 Uygulama 1 kg tohum için gerekli ilacın, hafifçe nemlendirilmiş
tohumla kuru kuruya karıştırılması ya da 1 kg tohumu ıslatacak
miktarda su içinde eritilerek tohumun bu ilaçlı su ile ıslatılması
şeklinde yapılabilir.
• Bandırma Yöntemi: Genişçe bir kap içine su ve ilaç konulduktan
sonra yeteri kadar kil veya killi toprak ilave edilir ve karışım bulamaç
haline getirilir. Fidelerin kökleri kök boğazının üst seviyesine kadar
bandırılır. Sonra çıkarılarak gölgelik bir yerde 10 dakika bekletilir ve
dikim yapılır.
• Yeşil Aksam İlaçlaması: Hazırlanan ilaçlı su ile bitki ve kök
boğazıçevresindeki toprak yüzeyi ilaçlanır.
Lahana kelebekleri
Pieris brassicae (L.) Lep. :Pieridae
                  • Tanımı yaşayışı
                  • Sebzelerde daha çok bu
                    tür görülür. Ergin kanat
                    açıklığı 40-50cm dir.
                    Ergin sarımsı beyaz
                    kanatlarının üzeri un
                    gibi tozlu bir madde ile
                    kaplıdır.
                  • Larvaları lahana
                    yapraklarını yemek
                    suretiyle zarar yaparlar.
Bir dişi gruplar halinde 200-
300 yumurta bırakır.            Pupa
Pieris rape




              Lahanada larva zararı
Mücadele Yöntemleri

Mekanik Mücadele
Tarlada Pieris brassicae yumurtaları grup halinde bırakıldığı, genç
larvaları grup halinde beslendiği, olgun larvaları da kolaylıkla
görülebildiğinden küçük alanlarda bunları toplayarak yok etmek iyi
bir mücadele yöntemidir. Ayrıca zararlıların pupası bahçe
çevresindeki duvarlarda, çitlerde bulunur. Bunların da toplanarak yok
edilmesi gerekir.

Kimyasal Mücadele

• Kelebek uçuşlarının görülmesinden sonra bitkiler kontrol edilir,
bulaşma %10 olarak saptanırsa mücadele yapılmalıdır.
Pamuk yaprak kurdu
      Spodoptera littoralis (Boisduval) Lep. :Noctuidae

Tanımı ve yaşayışı: Ergin kanat açıklığı 35-45 mm ve gri renkli kanatları
var. Larvalar toplu olarak yumurtadan çıkarlar. Çok oburca beslenirler. Dişi 1200
yumurta koyabilmekte ve öncelikle sürgün ve yapraklarda beslenir sonra meyveye
girer.


                                        Domateste
                                        larva zararı
Mücadele Yöntemleri
Kültürel Önlemler
• Zamansız ve fazla sulamadan kaçınılmalıdır.
• Ekim ve dikim usulüne uygun olarak yapılmalıdır.
Kimyasal Mücadele
• Bitkilerde % 5 bulaşma olduğunda ilaçlama yapılır.
• İlaçlama larvalar dağılmadan yapıldığında sonuç daha iyi
olur.
Soğan sineği Delia antiqua
           Diptera, Anthomyidae



• Kara sineğe benzer.
  Ergin 6-7 mm
  boyundadır.
• Yılda 3- 4 döl verirler.
Soğan içinde larvası Larvaları
beraberinde Bacillus carotuvorus
taşır ve çürüme meydana getirirler   Yumurta tipik muz
                                     dilimi şeklindedir.
Erginler çıkış sonrası bir süre yabancı ot çiçek polenlerinde beslenir.
Soğan tarlalarına çıkışı izleyen 10-20 gün sonra gelir ve sonra
yumurtalarını soğan yapraklarının çıktığı cep şeklindeki yerlere tek
tek yada küçük gruplar halinde kor.
Mücadelesi: Yapraklar sararmaya ve kıvrılmaya başladığında veya
populasyon yoğun ise o bölgede koruyucu olarak da tohum
ilaçlaması yapılabilir.
100 bitkide 2-3 soğan sineği zararına uğramış bitkiye
rastlanır rastlanmaz ilaçlanmaya başlanır. 1 hafta 10 gün
Ara ile 2-3 kez uygulama yapılır. Tohumluk ilaçlamasından
 önce tohumluk soğan ve arpacık ilaçlanır. Sonra dikim
Yapılacak sıralar aynı ilaçla bolca ilaçlanır ve dikim yapılır.

DIAZINON EM, 70 cc/da (Bitki ilaçlaması)
MALATHION WP, 400gr/da (Bitki ilaçlaması)
Leptinotarsa decemlineata (Say)
Insecta, Coleoptera, Chrysomelidae
                    •   Tanımı ve yaşayışı
                    •   Ergin 1 cm boyunda olup, sarımsı
                        turuncu renkte ve sırtı bombelidir.
                        Sertleşmiş üst kanatları üzerinde
                        5'er tane uzunlamasına siyah
                        bantlar vardır. Böceğin bu
                        görünüşünden dolayı bazı yerlerde
                        “pijamalı böcek” adı da verilir.
                        Patates böceği kışı ergin olarak
                        toprağın 1-30 cm derinliğinde
                        geçirir. Erginler Nisan ayı içerisinde
                        hava ve 10 cm derinliğinde toprak
                        sıcaklığı 14-15ºC'ye ulaştığı zaman
                        çıkarlar. Topraktan çıkan erginler
                        hemen beslenmeye başlarlar.
                        Bulundukları yerde patates bitkisi
                        varsa onlarla beslenirler.
Larva

        • Larva kambur duruşlu,
          başı koyu kahverengi
          vücudu turuncu
          renktedir. Olgun
          larvanın boyu 10-13
          mm'dir.
        • Pupa oluncaya kadar
          dört larva dönemi
          geçirir.
•   Patates böceği'nin ergin ve larvaları
    patates ve patlıcan yapraklarını
    genellikle dıştan başlayarak içe doğru
    yemekte, yada yaprakta bir delik açarak
    bu deliği genişletmek suretiyle
    beslenmektedir. Önce yaprakların ana
    damarlarını bırakarak beslenir, sonra
    onu da yiyerek bitkileri sadece
    gövdeden ibaret bir hale getirirler. Larva
    ve erginler patates ve patlıcanın
    çiçekleri ile de beslenmekte, patlıcan
    meyvesini kemirerek yemektedirler.
    Patates böceği'nin en önemli
    konukçuları patates ve patlıcandır.
    Ayrıca özellikle fide döneminde
    domateste ve yabani Solanaceae'lerde
    beslenirler .
PUPA
  • Pupa, havuç kırmızısı
    renginde ve 1 cm
    boyundadır
•   Yumurta 1 mm boyunda, oval
    ve koyu sarı renklidir.
    Beslenmeden kısa bir süre
    sonra dişiler yumurtlamaya
    başlar. Yumurtalarını genellikle
    yaprağın alt yüzüne gruplar
    halinde koyarlar. Bir dişi 500-
    3000 arasında yumurta
    bırakabilir. Yumurtadan çıkan
    larvalar ilk dönemde gruplar
    halinde önce yumurta kabuğunu
    yer, sonra yaprakların alt
    yüzünde epidermis ile beslenir.
Mücadelesi
a) Kültürel önlemler :
            İlkbaharda bir önceki yıl dikili olan alanlar dolaşılmalı ve kalan patates bitkileri,
üzerindeki böcekler ile birlikte yok edilmelidir. Patates böceği’nin ergin ve larvaları büyük
olduğu için kolayca görülebilir. Küçük alanlarda larva ve erginleri toplayarak yok etmek,
yumurtalarını ezmek, oldukça etkilidir.
b) Kimyasal mücadele :
        Mücadele zamanının tespiti amacıyla günlük ortalama sıcaklık 14-15ºC ye ulaştığında
haftada bir gözle inceleme yapılır. Patates Böceği’nin kimyasal mücadelesine karar vermede
bir eşik bulunmamakla birlikte; patates bitkisi, böcek yoğunluğuna bağlı olarak meydana
gelecek ürün kaybını tolere edebilmektedir.
        Yapılan araştırmalar sonucunda, patates bitkisinin yapraklarında patates böceğinin
neden olduğu %20 oranındaki zarar, bitki tarafından tolere edilebilmekte ve üründe bir azalma
olmamaktadır. Bu oran bitkinin fenolojik dönemine ve gelişimine bağlı olarak %40'a kadar
çıkmaktadır.
        Kimyasal mücadeleye karar vermede, bu husus özellikle dikkate alınmalıdır. Bu durum
dikkate alınarak birinci döle karşı ilaçlama yapılacaksa, bitkilerde ilk olgun larvalar (dördüncü
dönem) görüldüğünde yapılmalıdır.
        İkinci döle karşı ilaçlama yapılması durumunda ise yumurta açılımının tamamlanması
beklenmelidir. Bu dönemde de, böcek yoğunluğuna bağlı olarak meydana gelecek zarar bitki
tarafından tolere edilebildiğinden, ilaçlama gerekmeyebilir.
        Larvalar ilk gelişme döneminde yaprakların alt yüzünde bulunduklarından yaprak
altlarının ilaçlanmasına özen gösterilmelidir.
Kimyasal mücadelesinde; 1 dekara 4-5 yerde 1’er
bitkilik gruplarda 20’ şer yumurta , larva ya da
ergin bulunmuşsa ilaçlamaya karar verilir. Yayılma alanı
yeni olan bölgelerde zararlının herhangi bir biyolojik
dönemine rastlandığında hemen ilaçlamaya başlanır.

Etken maddesi CYPERMETHRIN olan ilaçların farklı
formülasyonları önerilmektedir.
Patates güvesi Phthorimaea operculella]
                   •   Erginin kanat açıklığı 13-17 mm’dir.
                       Kanatları çok dardır. Vücut ince
                       uzun olup, 5-6 mm kadardır. Ön
                       kanatlar grimsi kahverengi olup
                       üzeri koyu kahverenginde irili ufaklı
                       noktalıdır. Alt kanatlar ince uzun, gri
                       renkli ve kenarları saçaklıdır(Şekil
                       7). Yumurta, 0.5 mm uzunluğunda
                       oval, parlak krem rengindedir.
                            Patates yumrularıyla beslenen
                       larvanın vücudu pembemsi beyaz,
                       yapraklarıyla beslenenlerde yeşildir.
                       Baş, koyu kahverengidir. Olgun
                       larva 8-10 mm uzunluğundadır .
•   Pupası ince dokulu beyaz bir kokon içinde teşekkül eder.
    Önceleri yeşilimsi sarı, daha sonra kahverengine
    dönüşür. Pupanın boyu 6-7 mm’dir.
         Zararlı kışı ambar veya tarlada kalmış patatesler
    üzerinde larva ve pupa halinde geçirir. İlkbaharda
    ortalama sıcaklığın 15ºC’ye ulaşması ile (Mart sonu-
    Nisan başı) erginler çıkar. Kelebekler gece aktiftirler.
    Yumurtalar Solanaceae familyası bitkilerin yapraklarının
    alt yüzüne, çiçek ve tomurcuk yapraklarına, sürgünlere
    bırakılır. Patatesin hasat döneminde ise yumurtalar
    toprak sathına yakın yumruların gözlerinin civarına,
    yarık ve çatlaklara ve hasadı yapılarak toprak üstüne
    yığılmış patateslere bırakılır. Bir dişi 100-200 yumurta
    bırakır. Çıkan larvalar tarlada yaprak ve sürgünlerde,
    ambarda patates yumrularında galeriler açarak
    beslenirler . Gelişmesini tamamlayan larva, patates
    yumrusunu terk ederek göz çukurlarında, çuvallar
    üzerinde, bitki artıkları ve duvar aralıklarında beyaz bir
    kokon örerek pupa olur. Tarlada toprak yüzeyinde
    bulunan bitki artıkları arasında, toprak yüzeyine yakın
    yapraklarda zarar yapan larvalar ise bu galerileri terk
    ederek ipliksi salgılarla birleştirdiği toprak parçalarıyla
    oluşan torbacık şeklindeki bir kokon içinde pupa olur.
    Patates güvesi yılda 3-8 döl verir.
• Solanaceae familyasından olan tütün, patlıcan, domates,
  biber gibi kültür bitkilerinin yanı sıra, yabani Solanaceae'ler
  de Patates güvesi’nin konukçularıdır.
       Patates güvesi konukçu bitkilerin gövde, yaprak, sürgün
  ve yumruları üzerinde zarar yapar.
       Patlıcan, patates, tütün ve domates yapraklarında
  bulunduğunda yaprağın iki epidermisi arasında beslenerek
  yapraklarda oluşturduğu şeffaf boşluklar daha sonra
  kahverengine dönüşerek kurur.
       Patates yumrusu üzerindeki gözler etrafına bırakılan
  yumurtalardan çıkan larvalar yumru içine girerek düzgün
  olmayan galeriler açar. Sert yüzeyli olan bu galerilerin içi
  beyaz renkte pisliklerle doludur. Galerilerin ağzında ise
  yumru üzerinde biriken siyah renkteki pislikler ile zararlının
  varlığı kolayca anlaşılır. Zarar görmüş yumrular bakteri ve
  funguslarla daha çabuk bulaşarak çürürler. Tarlada yumruya
  bulaşan zararlı, ambarda uygun şartları bulunca, çoğalmaya
  devam eder. Patates yumrusunda gözlerin zarar görmesi
  sonucunda, özellikle tohumluk patateslerin tohum özellikleri
  kaybolur.
       Patates güvesi , dış karantina listesinde yer almaktadır.
Mücadelesi

•          a) Kültürel önlemler :
•         Patates güvesi bulaşmalarına engel olmak için, patateste boğaz doldurma ve bakım
    işlemlerinin iyi yapılması gerekir.
          Hasat edilen patatesler tarla kenarında yığın yapılmadan depoya taşınmalı,
    öğleden sonra ve akşam üzeri kelebeklerin yumurta bırakmalarına meydan
    verilmemelidir.
          Depolardaki temiz ürünün dışarıdan meydana gelebilecek bulaşmadan korunması
    için, pencerelere kelebeklerin geçmeyeceği sıklıkta kafes tellerinin takılmasına, depoya
    bulaşık çuval ve malzemenin konulmamasına, boş depo temizliğine ve ilaçlamasına özen
    gösterilmesi gerekir.
          Zararlı 10ºC’nin altında gelişmediğinden, patatesler bu sıcaklığın altında emniyetle
    depolanabilir.
•         Kimyasal mücadele :
•         Patatesin yeşil aksamında Patates güvesi zararına rastlanmadığından, tarla
    döneminde ilaçlama tavsiye edilmemektedir.
          Soğutma sistemli veya sıcaklığı 10ºC’nin altında olan depolarda zararlı bulunsa
    bile gelişememektedir. Bu tip depolarda herhangi bir ilaçlama yapmaya gerek yoktur.
    Bu şekilde depolamanın yapılmadığı ve zararlının yoğun olduğu yerlerde depolamadan
    önce yumru ilaçlaması gerekebilir.
          Boş depo ilaçlamalarında, deponun tamamen boş olması ve ürün konulmadan 20-
    25 gün önce ilaçlanması gerekir. Boş depoda ilaçlamaya başlamadan önce, deponun her
    tarafı sert bir süpürge ile iyice süpürülerek toplanan artıklar imha edilmelidir. Bütün
    delik ve çatlaklar gözden geçirilerek onarılmalıdır.
          Deponun her tarafının yüzey ölçüleri hesaplanarak, m2 üzerinden önerilen ilaç
    miktarı, kuru yer kalmayacak şekilde bütün yüzeye püskürtülmelidir.
Tarlada % 2-3 oranında bulaşma görüldüğünde,
ilaçlanmaya başlanır. Boş ambarın 20-25 gün
öncesinde ilaçlanması gerekir.

Tarlada etken maddesi CARBARYL, Boş ambar
ilaçlaması
için ise; etken maddesi MALATHION olan ilaçların
farklı formülasyonları önerilmektedir.
Toprak pireleri Phyllotreta atra F.
Phyllotreta nemorum
Insecta, Coleoptera, Chrysomelidae .
Ürünü etkileyebilecek düzeyde zarar görüldüğünde
ilaçlamaya başlanır, 1 ilaçlama yeterlidir.

Etken Maddesi DICHLORVOS olan ilaçların farklı
formülasyonları önerilmektedir.
Brevicoryne brassicae (L.)
      Lahana afidi
Tanımı:
Kanatsız parthenogenetik dişilerde kanat kısa ve tombulca,
yeşil, baş ve thoraxın Bir kısmı siyah, abdomende enine çizgi
ve lekeler bulunur, vücudun üzeri beyaz mumsu tozlu
maddelerle kaplı, antenler vücuda oranla kısa, corniculuslar
kısa, vücut 2,0- 2,5 mm boyundadır. Kanatlı dişilerde renk
hemen hemen kanatsızlarla aynı, antenler vücut boyuna ulaşır,
corniculuslar kuyruktan kısa ve ortası şişkincedir.

Yaşama şekli ve zararı:
Kışı döllenmiş yumurta halinde genellikle konukçunun
yapraklarının alt yüzeyinde geçirir, ancak uygun bölgelerde
kışın da faaliyetini devam ettirmekte ve parthenogenetik olarak
çoğalmaktadır. Bir dişi bir aylık ömrü boyunca 80- 100 canlı
doğurur. Yıldaki döl sayısı 16 kadardır. Uygun koşullarda ayda
2 döl vermektedir.
Lahana afidi, özellikle lahana bitkisi bazı yıllarda kimi
yörelerde diğer Cruciferalar için önemli bir zararlı olmaktadır.
Fideliklerden başlayıp, lahana bitkisini tarlada hasat edinceye
kadar hatta hasat sonrası da zararlı olmaktadır. Sokulup emilen
bitkilerin yaprakları pörsümekte, kıvrılmakta ve yoğun
popülâsyonda ölmektedir.
Bulaşık bitkilerde baş küçük olmaktadır. Çıkarılan tatlı
maddeler yaprakları kirletmekte, böceğin gömlekleri, ölüleri ve
bizzat kendileri bu tatlı madde içerisinde hoş olmayan bir
görünüm arz etmekte ve lahananın Pazar değeri önemli
derecede düşmektedir. Baş tutmuş lahanaların dış yapraklarının
alt yüzeyi afitlerle kaplı ve ballı olduğu için çok kez yetiştirici
veya pazarlayıcı bu yaprakları koparmak zorunda kalmaktadır.
Lahana afidinin bir diğer zararı da birçok bitki virüs
hastalıklarını taşımasıdır.
Polyphylla fullo (L.) Haziran böceği
Insecta, Coleoptera, Scarabaeidae .

                             • Ergini
Haziran böceği
       • Larvaları fide,
         fidan ve genç
         ağaçların
         köklerinde zarar
         meydana
         getirirler.
İlaçlama Zamanı :

İlkbaharda, 0-20 cm toprak derinliğinde toprak sıcaklığı 9-
10°C'ye ulaşıp larva aktivitesi başladığı zaman (genellikle
marttan itibaren) 2. ve 3. dönem larvalara karşı bir ilaçlama
yapılır. İlaçlama, kışı geçirmiş olan larvalar oburca beslenip
zarara devam edeceği ve 3. dönem larvalar mayıs içinde pupa
olacağı için çok gecikmeden yapılmalıdır. Sonbaharda ise,
yörelere göre değişmekle birlikte genel bir uygulama olarak,
ilk yağmurlardan sonra larvalar toprak yüzeyine yakın ve
özellikle çoğu 2. dönem başlangıcında olduğu zaman
(genellikle eylül) bir ilaçlama yapılabilir.
Esas önemli olan ilkbahar ilaçlamasıdır. Ancak ilkbahar
ilaçlaması yapılamadığı bahçede zarar yaygın olarak
bulunduğu zaman ve ergin uçuşlarının fazla olduğu yıllarda
(genellikle tek rakamlı yıllar) sonbahar ilaçlamalarının da
yapılması gereklidir. Böylece larva popülâsyonu önemli
oranda kırılacak ertesi yıl ilkbaharda zararlı olacak larva
gelişimi engellenmiş veya azaltılmış olacaktır.
Baklagil Tohum Böcekleri
 Bruchus pisorum (L.)
    Col: Brucihidae
Baklagil tohum böcekleri larvaları, konukçuları olan
baklagil taneleri içinde beslenmeleri süresince oyuklar
meydana getirerek tanenin besin değerini düşürdükleri
gibi dışkı ve vücut artıkları ile de kirletirler. Çok döl
veren türlerin devamlı üremeleri sonucu delinmiş ve
içinin büyük kısmı yenilerek besin değerlerini tamamen
yitirmiş olan taneler hayvan yemi ve gübre olarak dahi
kullanılmazlar.
Baklagil tohum böcekleri larvaları beslenmeleri
sonucunda tanelerde kalite, çimlenme gücü ve ağırlık
kayıplarına neden olurlar. Bu şekilde zarar görmüş, iç ve
dış piyasada önemli yeri olan baklagillerin, pazar değeri
de düşer. Baklagil tohum böcekleri, Ülkemiz‘ in baklagil
ekimi yapılan tüm bölgelerinde yaygın olarak
bulunmaktadır.
Bruchus rufimanus (Boheman)
MÜCADELESİ :
Baklagil tohum böceklerine karşı tarla mücadelesinden sonra
ambarda çoğalan türlerin zararını önlemek amacı ile ambar
mücadelesi de uygulanır.
Kimyasal Mücadele :
Tarlada yılda tek döl veren baklagil tohum böceklerine karşı
mücadele, bitkiler çiçeklenme başlangıcında iken yapılır. Gerekirse
10 gün ara ile 2. uygulama yapılabilir.
Çok döl veren Fasulye tohum böceği ile bulaşık olduğu bilenen
sahalarda fasulye çeşidiningelişmesi ve ekim zamanı göz önünde
tutulmak kaydı ile fasulye bitkilerinde alt kapsüller kuru
oluma girer girmez önerilen ilaçlardan birisiyle 10-14 gün ara ile
2-3 ilaçlama yapılarak tarla dönemindeki bulaşmalar önlenir.Alt
kapsüllerin kurumasından hasat ve harmana kadar geçen süre iyice
hesaplanmalı ve ilaçlama aralıklarının ona göre ayarlanmasına
dikkat edilmelidir.
Ambarda:
Boş ambar ilaçlaması:
Her zaman yapılabilir. Ancak ambar boş ikin
ürün konulmadan 15-20 gün önce ilaçlamanın
yapılması gereklidir.
Koruyucu İlaçlama:
Bu ilaçlama ambarlarda döl vermeye devam eden
türlerin zararını önlemek amacıyla ürün ambara
konulurken uygulanır. Hasattan önce bulaşma
saptanmış baklagil tohumlarının hemen hasattan
sonra tek ve çok döl veren tohum böceklerine
karşı fümige edilmesi en uygundur. Şayet bu
yapılmamış ise üründe zarar görüldüğünde veya
ihracı söz konusu olduğunda fümigasyon
yapılmalıdır.
Aphelenchoides fragariae (Ritzema-Bos)
                                           NEMATODLAR
                                         • Nematodlar iğneleri vasıtasıyla
                                           sokup, bitki özsuyunu emerek
                                           zarar yaparlar. Köklerde ur, saçak
                                           ve küt kök oluşumuna neden
                                           olurlar. Bitki besin ve su alamaz.
                                           Ağır bulaşık bitkiler ölürler.

                                         • Mücadelesinde :
                                         • İç ve dış karantina önlemleri, bitki
                                           münavebesi, sıcak su uygulaması
                                           gibi yöntemler ile nematisitlerle
                                           boş alan ilaçlamaları ve son
                                           yıllarda geliştirilen sistematik
                                           nematisitler kullanılır. Son yıllarda
                                           biyolojik mücadele çalışmaları
                                           artmış olup, özellikle bitki paraziti
                                           nematodlara karşı yeni biyolojik
                                           preparatlar geliştirilmeye
                                           başlanmıştır.
Kök-ur nematod’ları
(Meloidogyne arenaria ve M. İncognita)

Kök-ur nematod’ları konukçu bitkilerin fizyolojik ve
biyolojik dengesini bozarak zararlı olmaktadır. Bunun
sonucu olarak köklerde urlar meydana gelmekte,
toprak üstü bitki kısımlarında ise bodurlaşma,
devamlı bir solgunluk ve verimden düşme gibi
belirtiler ortaya çıkmaktadır.
Ditylenchus dipsaci
Tylenchida, Tylenchidae .
Ditylenchus destructor
Tylenchida, Tylenchidae
MÜCADELESİ
Kültürel Önlemler
Kök-ur nematodlarının konukçusunun çok olması,
sulanabilen alanlarda özellikle sebzelerin yetiştirilmesi, bazı
yerlerde, yıl içinde birden fazla ürünün üretiminin yapılması
nedeniyle kültürel önlemlerin uygulanması güç olmaktadır.
Bununla birlikte;
- Nematodla bulaşık olmayan fide kullanılmalıdır.
- Nematod ile bulaşma riskine karşılık kanal suları ve
akarsular sulama suyu olarak kullanılmamalı ve sulamada
artezyen tercih edilmelidir.
- Toprakla ve toprak işleme aletleri ile olabilecek bulaşmalar
önlenmelidir.
- Bulaşık bitki kökleri toplanıp yakılmalıdır.
- Ekim veya dikime hazırlık maksadıyla yapılan toprak
işlemeleri; sıcak ve kurak mevsimlerde toprağın birkaç defa
alt üst edilmesiyle yapılmalıdır. Seralarda ise sıcak aylarda
ve seranın boş olduğu zamanlarda 15 gün ara ile toprağın 30-
- Kültürel önlemlerin yanı sıra seralarda özellikle Akdeniz
Bölgesinde solarizasyon uygulaması, nematod zararını
azaltmada oldukça etkili ve ekonomik bir yöntemdir.
- Mümkünse tarla nadasa bırakılmalı veya 3-4 yıllık bir
münavebe uygulanmalıdır.
- Ayrıca çeşitli yönleri ile ülke ve bölge koşullarına uygun ve
dayanıklı çeşitler yetiştirilmelidir.
- Kök ur nematodu ile bulaşık seralarda aşılı fide
kullanılabilir.
Yasal Önlemler
- Kök-ur nematodları iç karantinaya tabidir. Bu nedenle
bulaşık üretim materyallerinin temiz bölgelere taşınmasına
engel olunmalıdır.
Kimyasal Mücadele
Kimyasal mücadelede başarılı olmak için öncelikle kültürel
önlemlerin alınması gerekir. Çünkü nematisitlerle toprak
ilaçlaması yüksek maliyet gerektirir. Ekimden 3 hafta önce
veya ekim sırasında herhangi bir ruhsatlı nematod ilacı ile
Sebze Zararlıları
Sebze Zararlıları
Sebze Zararlıları
Sebze Zararlıları
Sebze Zararlıları
Sebze Zararlıları

Contenu connexe

Tendances

Insect pest or crucifers
Insect pest or crucifersInsect pest or crucifers
Insect pest or crucifers
agriyouthnepal
 

Tendances (20)

Diseases of Cucurbits
Diseases of Cucurbits Diseases of Cucurbits
Diseases of Cucurbits
 
DISEASES OF SUNFLOWER AND CASTOR
DISEASES OF SUNFLOWER AND CASTORDISEASES OF SUNFLOWER AND CASTOR
DISEASES OF SUNFLOWER AND CASTOR
 
Maize leaf spots
Maize leaf spotsMaize leaf spots
Maize leaf spots
 
Diseases of maize
Diseases of maizeDiseases of maize
Diseases of maize
 
Black spot
Black spotBlack spot
Black spot
 
ERGOT OF BAJRA
ERGOT OF BAJRAERGOT OF BAJRA
ERGOT OF BAJRA
 
Diseases of coffee
Diseases of coffeeDiseases of coffee
Diseases of coffee
 
Diseases of guavaa
Diseases of guavaaDiseases of guavaa
Diseases of guavaa
 
Citrus psylla
Citrus psyllaCitrus psylla
Citrus psylla
 
Fungal diseases of vegetables-Cabbage
Fungal diseases of vegetables-CabbageFungal diseases of vegetables-Cabbage
Fungal diseases of vegetables-Cabbage
 
Rice leaf folder
Rice leaf folderRice leaf folder
Rice leaf folder
 
Red rust of tea, litchi and guava
Red rust of tea, litchi and guava Red rust of tea, litchi and guava
Red rust of tea, litchi and guava
 
Major diseases of Rice and their management in Nepal
Major diseases of  Rice and their management in Nepal Major diseases of  Rice and their management in Nepal
Major diseases of Rice and their management in Nepal
 
Importance of pollinator in fruit crops
Importance of pollinator in fruit cropsImportance of pollinator in fruit crops
Importance of pollinator in fruit crops
 
Diseases of Mango
Diseases of MangoDiseases of Mango
Diseases of Mango
 
Insect pest or crucifers
Insect pest or crucifersInsect pest or crucifers
Insect pest or crucifers
 
POWDERY MILDEW OF RED GRAM
POWDERY  MILDEW OF RED GRAMPOWDERY  MILDEW OF RED GRAM
POWDERY MILDEW OF RED GRAM
 
Gray leaf spot of maize
Gray leaf spot of maizeGray leaf spot of maize
Gray leaf spot of maize
 
IPM - Aphid
IPM - Aphid IPM - Aphid
IPM - Aphid
 
Diseases of mango
Diseases of mangoDiseases of mango
Diseases of mango
 

En vedette (8)

Meyve Ağaçlarında Budama ve Terbiye
Meyve Ağaçlarında Budama ve TerbiyeMeyve Ağaçlarında Budama ve Terbiye
Meyve Ağaçlarında Budama ve Terbiye
 
Sebzeci̇li̇k
Sebzeci̇li̇kSebzeci̇li̇k
Sebzeci̇li̇k
 
Sebzeci̇li̇k
Sebzeci̇li̇kSebzeci̇li̇k
Sebzeci̇li̇k
 
Organi̇k Tarım
Organi̇k TarımOrgani̇k Tarım
Organi̇k Tarım
 
Organik tarim
Organik tarimOrganik tarim
Organik tarim
 
Sera Yapımı Tekniği
Sera Yapımı TekniğiSera Yapımı Tekniği
Sera Yapımı Tekniği
 
Seracılık
SeracılıkSeracılık
Seracılık
 
Bacterial diseases of tomato compendium
Bacterial diseases of tomato compendiumBacterial diseases of tomato compendium
Bacterial diseases of tomato compendium
 

Similaire à Sebze Zararlıları

çAmkese böceği bilgi notu.
çAmkese böceği  bilgi notu.çAmkese böceği  bilgi notu.
çAmkese böceği bilgi notu.
Orman Dairesi
 
Çamkese Böceği Bilgi notu.
Çamkese Böceği Bilgi notu.Çamkese Böceği Bilgi notu.
Çamkese Böceği Bilgi notu.
Orman Dairesi
 
çAmkese böceği bilgi notu.
çAmkese böceği  bilgi notu.çAmkese böceği  bilgi notu.
çAmkese böceği bilgi notu.
Orman Dairesi
 
Yem Bitkilerinin Genel Ziraatı
Yem Bitkilerinin Genel ZiraatıYem Bitkilerinin Genel Ziraatı
Yem Bitkilerinin Genel Ziraatı
Tarımsal Gelişim
 
Bitkilerin sınıflandırılması hakkında temel bilgiler.
Bitkilerin sınıflandırılması hakkında temel bilgiler.Bitkilerin sınıflandırılması hakkında temel bilgiler.
Bitkilerin sınıflandırılması hakkında temel bilgiler.
MERYANIK
 
2 ) kuzu gobegi mantari
2 ) kuzu gobegi mantari2 ) kuzu gobegi mantari
2 ) kuzu gobegi mantari
Ali Şahin
 
Mantarlar, Hayvanlar, Bitkiler
Mantarlar, Hayvanlar, BitkilerMantarlar, Hayvanlar, Bitkiler
Mantarlar, Hayvanlar, Bitkiler
Ali İhsan KIRTAŞ
 
Süs bitkileri hastalik ve zararlilari
Süs bitkileri hastalik ve zararlilariSüs bitkileri hastalik ve zararlilari
Süs bitkileri hastalik ve zararlilari
adex25
 
Yem Bitkilerinin Tanımı ve Önemi
Yem Bitkilerinin Tanımı ve ÖnemiYem Bitkilerinin Tanımı ve Önemi
Yem Bitkilerinin Tanımı ve Önemi
Tarımsal Gelişim
 
Bilg ödevi kopya
Bilg ödevi   kopyaBilg ödevi   kopya
Bilg ödevi kopya
gamzec61
 

Similaire à Sebze Zararlıları (20)

5. Sınıf Fen Bilimleri 5. Ünite Canlılar Dünyasını Gezelim Tanıyalım
5. Sınıf Fen Bilimleri 5. Ünite Canlılar Dünyasını Gezelim Tanıyalım5. Sınıf Fen Bilimleri 5. Ünite Canlılar Dünyasını Gezelim Tanıyalım
5. Sınıf Fen Bilimleri 5. Ünite Canlılar Dünyasını Gezelim Tanıyalım
 
çAmkese böceği bilgi notu.
çAmkese böceği  bilgi notu.çAmkese böceği  bilgi notu.
çAmkese böceği bilgi notu.
 
Çamkese Böceği Bilgi notu.
Çamkese Böceği Bilgi notu.Çamkese Böceği Bilgi notu.
Çamkese Böceği Bilgi notu.
 
çAmkese böceği bilgi notu.
çAmkese böceği  bilgi notu.çAmkese böceği  bilgi notu.
çAmkese böceği bilgi notu.
 
Yonca hastalıkları
Yonca hastalıklarıYonca hastalıkları
Yonca hastalıkları
 
Yem Bitkilerinin Genel Ziraatı
Yem Bitkilerinin Genel ZiraatıYem Bitkilerinin Genel Ziraatı
Yem Bitkilerinin Genel Ziraatı
 
Bitkilerin sınıflandırılması hakkında temel bilgiler.
Bitkilerin sınıflandırılması hakkında temel bilgiler.Bitkilerin sınıflandırılması hakkında temel bilgiler.
Bitkilerin sınıflandırılması hakkında temel bilgiler.
 
canlılar dünyasını tanıyalım, gezelim power point sunusu
canlılar dünyasını tanıyalım, gezelim power point sunusucanlılar dünyasını tanıyalım, gezelim power point sunusu
canlılar dünyasını tanıyalım, gezelim power point sunusu
 
Uygulamalı bitki bilgilendirmesi
Uygulamalı bitki bilgilendirmesiUygulamalı bitki bilgilendirmesi
Uygulamalı bitki bilgilendirmesi
 
Mantarlar
MantarlarMantarlar
Mantarlar
 
2 ) kuzu gobegi mantari
2 ) kuzu gobegi mantari2 ) kuzu gobegi mantari
2 ) kuzu gobegi mantari
 
Mantarlar, Hayvanlar, Bitkiler
Mantarlar, Hayvanlar, BitkilerMantarlar, Hayvanlar, Bitkiler
Mantarlar, Hayvanlar, Bitkiler
 
Süs bitkileri hastalik ve zararlilari
Süs bitkileri hastalik ve zararlilariSüs bitkileri hastalik ve zararlilari
Süs bitkileri hastalik ve zararlilari
 
Yem Bitkilerinin Tanımı ve Önemi
Yem Bitkilerinin Tanımı ve ÖnemiYem Bitkilerinin Tanımı ve Önemi
Yem Bitkilerinin Tanımı ve Önemi
 
Bilg ödevi kopya
Bilg ödevi   kopyaBilg ödevi   kopya
Bilg ödevi kopya
 
24 - Küçük Kovan Böceği
24 - Küçük Kovan Böceği24 - Küçük Kovan Böceği
24 - Küçük Kovan Böceği
 
Yeni̇ rehber metni̇
Yeni̇ rehber metni̇Yeni̇ rehber metni̇
Yeni̇ rehber metni̇
 
Zeytin hastalıkları ve zararlıları
Zeytin hastalıkları ve zararlılarıZeytin hastalıkları ve zararlıları
Zeytin hastalıkları ve zararlıları
 
Zirai Mücadele Yöntemleri
Zirai Mücadele YöntemleriZirai Mücadele Yöntemleri
Zirai Mücadele Yöntemleri
 
Fiğler
FiğlerFiğler
Fiğler
 

Plus de Tarımsal Gelişim (20)

Toprak
ToprakToprak
Toprak
 
Topraksız Tarım
Topraksız TarımTopraksız Tarım
Topraksız Tarım
 
Sulama
SulamaSulama
Sulama
 
Seracilik
SeracilikSeracilik
Seracilik
 
Pazarlama
PazarlamaPazarlama
Pazarlama
 
Meyveci̇li̇k
Meyveci̇li̇kMeyveci̇li̇k
Meyveci̇li̇k
 
Bi̇tki̇ koruma
Bi̇tki̇ korumaBi̇tki̇ koruma
Bi̇tki̇ koruma
 
Araştırmacı Raporu
Araştırmacı RaporuAraştırmacı Raporu
Araştırmacı Raporu
 
Ab Broşür
Ab BroşürAb Broşür
Ab Broşür
 
Yem bi̇tki̇leri̇
Yem bi̇tki̇leri̇Yem bi̇tki̇leri̇
Yem bi̇tki̇leri̇
 
Sulama Nedir?
Sulama Nedir?Sulama Nedir?
Sulama Nedir?
 
Tarımda Modern Sulama Yöntemleri
Tarımda Modern Sulama YöntemleriTarımda Modern Sulama Yöntemleri
Tarımda Modern Sulama Yöntemleri
 
Kabakgil Sebzeleri
Kabakgil SebzeleriKabakgil Sebzeleri
Kabakgil Sebzeleri
 
Sebze Yetiştirme Tekniği
Sebze Yetiştirme TekniğiSebze Yetiştirme Tekniği
Sebze Yetiştirme Tekniği
 
Yonca
YoncaYonca
Yonca
 
Toprak Analizi
Toprak AnaliziToprak Analizi
Toprak Analizi
 
Yaprağı Yenenler
Yaprağı YenenlerYaprağı Yenenler
Yaprağı Yenenler
 
Yaprağı Yenen Sebzeler
Yaprağı Yenen SebzelerYaprağı Yenen Sebzeler
Yaprağı Yenen Sebzeler
 
Toprak İşleme Makinaları
Toprak İşleme MakinalarıToprak İşleme Makinaları
Toprak İşleme Makinaları
 
Sulama
SulamaSulama
Sulama
 

Sebze Zararlıları

  • 2.
  • 3. SOLUCANLAR • Solucanlar Toprak içerisinde hareketleri sırasında toprak kabarmasına ve özellikle fide köklerinin açıkta kalarak kurumasına neden olurlar. • Mücadelesi : Fide yastıkları hazırlanmasında temiz toprak kullanılmalı, yoğun populasyonda ise toprak ilaçlanmalı.
  • 4. SALYANGOZLAR • Salyangozlar Sert kitinimsi dilleri ile yaprakları törpüleyerek salyangozlar zararlı olurken, Mücadelesi: Toprak işleme bu zararlıların yumurtalarını yok edeceğinde savaşımda etkili olur. Gece ve kapalı havalarda etkili olan bu zararlıların toplanıp imha edilmesi de savaşımda etkili olmaktadır. İlaçlı mücadelede ise Metaldehit yada Methicarb etkili maddeler ile hazırlanacak zehirli yemler ile mücadele yapılır.
  • 5. SÜMÜKLÜ BÖCEKLER Sümüklü böcekler ise hareketlerine yardımcı olan sümüksü maddenin kuruması ve sertleşmesi lekeler meydana getirerek zararlı olurlar. Özellikle bu görünüm yaprağı yenen sebze bitkileri açısında istenmeyen bir durumdur.
  • 6. Bahçe Kırkayaklıları Vücut silindirik, segmentli ve 12 çift bacaklıdır. Nemli hafif topraklarda ve tarla artıklarında yaşamlarını sürdürürler. Özellikle fide yataklarında ve sera koşullarında zararlıdırlar. Serada en çok aslanağzında zararlıdır. Soğanlı süs bitkilerinde zarar meydana getirirler.
  • 7. Mücadelesi Toprağın işlenerek havalandırılması zararlı populasyonunu azaltır. Kontak etkili bir insektisit ile toprak ilaçlaması özellikle soğanlı süs bitkilerinde önem taşır. Diplopoda
  • 8. Yaprak Bitleri • Sebzelerin yaprak, gövde ve sürgünlerinde bulunurlar. Özellikle yeni sürgün ve yaprak altlarında toplu halde bulunurlar. Kanatlı ve kanatsı formda bulunabilirler. Beslendikleri bitkiye göre sarımsı yeşil, yeşil vb. gibi renklerde bulunabilirler.
  • 9. YAPRAK BİTLERİ • Yaprakbitlerinin vücutları oval biçimde ve yumuşak olup, 1.5- 3.0 mm. boyundadır. Özellikle bitkilerin taze sürgün ve dallarında koloni halinde bulunurlar. • Yaprak bitleri yaşayışlarına göre “Tek konukçulu” ve “İki konukçulu” olmak üzere iki gruba ayrılırlar. İki konukçulu türlerde ikinci ve üçüncü döllerden meydana gelen kanatlı formlar, bulundukları primer konukçuyu terk edip sekonder konukçulara giderler.
  • 10. • Bazı türler kışı döllenmiş yumurta halinde geçirir. Kışı geçiren yumurtalardan çıkan bireylerden (Fundatrix) itibaren, sonbaharda gerçek dişiler(seksual dişiler) ve erkek bireyler meydana gelene kadar döllemsiz olarak (partenogenetik) çoğalırlar ve canlı doğururlar. Kışı ılık geçen yerlerde ve seralarda bazı türler yıl boyunca partenogenetik olarak çoğalmalarını sürdürürler ve zorunlu kışlamaya gerek duymazlar. Sera koşullarına ve türlere göre yılda 10-16 döl verirler.
  • 11. Şeftali Yaprak Biti • Yaprakbitleri bitki özsuyunu emerek zarar yaparlar. Myzus persica • Emgi nedeniyle yapraklar büzüşmüş, kıvrılmış bir görünüm alır. Bu emgi sonucu bitki zayıflar, gelişme durur, ürünün verim ve kalitesi bozulur. • Ayrıca virüs hastalıklarını taşımak ve sağlam bitkilere bulaştırmak suretiyle büyük zararlara neden olurlar. Örneğin M. persicae 50 değişik virüsün vektörüdür. • Salgıladıkları tatlı maddelerde fumajin mantarı gelişerek bitki yüzeyini örter, özümleme ve solunuma engel olmaları sonucunda da zarar oluştururlar. • Polifag bir zararlıdır. • Özellikle hıyar, domates, patlıcan ve kabakta zararı önemlidir.
  • 12. Aphis gossypii Glover (Pamuk yaprak biti)
  • 13. Aphis fabae Scopoli (Bakla yaprak biti)
  • 14.
  • 15. Mücadelesi a) Kültürel önlemler Sağlıklı fideler seraya şaşırtılmalı, bunun için fidelikte bulaşmayı önlemek amacıyla havalandırma açıklıkları mutlaka tül (462 mikrometrelik) ile kapatılmalıdır. Bulaşık bitkiler ve yabancıotlar sera içinden temizlenmelidir. Seralardaki giriş-çıkış ve havalandırma açıklıkları, kanatlı formların girmesini önlemek amacıyla tül ile kapatılmalıdır. b) Biyolojik mücadele Predatörlerden, özellikle Coccinellid, Chrysopid ve Syrphid’ler; parazitoitlerden de Aphidius türleri, biyolojik mücadele açısından çok önemlidir. Bu faydalıları korunması ve etkinliklerinin artırılması için gerekli önlemler alınmalıdır.
  • 16. c) Kimyasal mücadele • Kimyasal mücadelesine karar verebilmek için; yaprakbitlerinin mücadele eşiği olan yaprak başına küçük yapraklı bitkilerde(biber) 10 adet zararlı, büyük yapraklı bitkilerde(domates, hıyar, patlıcan, fasulye) 20 adet zararlı olması gerekir. • Ancak çevrede bu zararlının vektörü olduğu virüs hastalıkları görülüyorsa vektör mücadelesi yapmak amacıyla daha erken dönemde ilaçlama yapılabilir.
  • 17. • Kırmızı Örümcekler • Sebzelerin yaprak altlarında ördükleri ağlar arasında yavruları ve yumurtaları ile birlikte bulunurlar. Çıplak gözle görülemeyecek kadar küçüktürler.
  • 18. Sebzelerde sık görülen bu zararlılar da beslenmeleri sırasında bitki öz suyunu emerek sararmalarına, kurumalarına ve yaprakta emgi yerlerinde lekelenmelere neden olurlar. Sebze yapraklarında ağ ve kirlilik meydana getirerek pazar değerlerini düşürürler. Ağ örerler
  • 19. Tetranychus TANIMI: Çok küçük olan kırmızı örümcekler ancak lup ile bakılınca urticae görülebilirler. Nimfleri 3 çift bacaklı erginler ise 4 çift bacaklıdır. Sırtlarında tüy, kıl, diken gibi yapılar bulunur. Renkleri türlere ve mevsime göre farklılıklar gösterirler. Ağız parçaları sokucu emicidirler. Çoğu iki cinsiyetlidir. Bazıları döllemesiz çoğalır. İki noktalı kırmızı örümcek sırtında iki geniş leke ile tanınır. Yumurtaları yuvarlak ve parlaktır. Kahverengi örümcek (Bryobia rubrioculus) kahverengi ve iricedir .
  • 21. Ağ örer • İki noktalı kırmızı örümcek yumurtası(Üst) • P. persimilis (Alta)Yumurtası
  • 22. Nimfleri • Mature female (Dişi) of twospotted spider mite
  • 23. Yumurta Ergin dişi Deutonymph
  • 24. Mücadelesi a) Kültürel önlemler: Kültürel tedbir olarak zararlı ile bulaşık bitki artıkları ortamdan uzaklaştırılmalıdır. Toprak işlemesi yapılmalı, yabancıotlarla mücadele edilmelidir. b) Biyolojik mücadele: Doğal düşmanlardan, özellikle Phytoseidler, Coccinellidler ve predatör thripsler biyolojik mücadele açısından çok önemlidir. Bu faydalıları korunması ve etkinliklerinin artırılması için gerekli önlemler alınmalıdır.
  • 25. Kimyasal Mücadele • Kırmızı örümcek yoğunluğu başlangıçta tarla veya sera kenarlarında meydana geldiği ve lokal olarak görüldüğü için, sadece bu yerler spesifik akarisitlerle ilaçlanmalıdır. Zararlı, sera içine yayılmış ve mücadele eşiği olan; küçük yapraklı bitkilerde yaprak başına 3 adet, büyük yapraklı bitkilerde ise yaprak başına 5 adet yoğunluğa ulaşmış ise kaplama ilaçlama yapılmalıdır. Çevrede vektörü olduğu virüs hastalıkları yaygınsa, mücadele eşiği göz önüne alınmadan mücadele yapılmalıdır. Uygulamada sadece hedeflenen zararlıyı öldürmesi için spesifik akarisitler kullanılmalıdır.
  • 26. *Spesifik akarisit olup, sadece Kırmızıörümcek sorunu olan yerlerde kullanılır. *** İnsektisit+Akarisit olup, aynı anda Kırmızıörümcek ve böcek zararı olan yerlerde kullanılır.
  • 27. Beyazsinekler [Bemisia tabaci, Trialeurodes vaporariorum )(Hom.:Aleyrodidae)] • Tanımı, yaşayışı ve zarar şekli • Beyazsinek erginleri yaklaşık 1 mm boyunda olup, genel görünüşü beyaz renktedir. Yumurtaları kısa bir sap ile yaprağın alt epidermisine tutturulur. Yumurtadan yeni çıkan larvalar şeffaf beyazımsı sarı renkte, oval yapılı ve hareketlidir. Larvalar, kısa bir süre sonra kendini yaprağa sabitleştirir ve hareketsiz duruma geçer. 3 Larva dönemi bulunur, larvanın renginin koyulaştığı (koyu sarı) ve şişkinleştiği son dönem pupa dönemi olarak kabul edilir.
  • 29. • Beyaz sinekler seralardaki sebzelerde, ortamın sıcaklığına ve nemine bağlı olarak mevsim boyunca yaşamlarını sürdürebilirler. Erginlerin 14°C’nin altında yumurta bırakması, 10°C’nin altında ise faaliyetleri yavaşlar. Her dişi ortalama 200-300 yumurta bırakır. Yılda ortalama 9-10 döl verebilir. • Polifag bir zararlı olup, özellikle domates, hıyar, biber, fasulye ve patlıcanda zararı önemlidir.
  • 30. • Beyazsinek erginleri gerek beslenme ve yumurta bırakma, gerekse dinlenme için yaprakların alt yüzeyini ve bitkilerin alt kısımlarını tercih ederler. Larva ve erginler bitki özsuyunu emerek yaprakta küçük lekeler halinde sararma meydana getirirler. Bitki zayıflar, meyve verimi azalır, zamanla kurur.
  • 31. • Ayrıca beslenme esnasında tatlı ve yapışkan bir madde salgılarlar. Bu madde üzerinde fumajin mantarları gelişerek siyah bir tabaka oluşmasına neden olurlar. Sonuç olarak bitki özümleme yapamaz hale gelir, verim düşer, ayrıca ürünün pazar değerinin düşmesine neden olur. • Beyazsinek erginleri bazı virüs hastalıklarının taşınmasında da önemli rol oynarlar.
  • 32. • Mücadelesi • a) Kültürel önlemler • Sağlıklı fide elde edebilmek için bitkiyi fide döneminde de zararlıya karşı korumalı, bunun için havalandırma açıklıkları mutlaka tül( 462 µm) ile kapatılmalıdır. • Sera çevresinde ve içindeki yabancı otlar yok edilmelidir. • Sera içindeki nemi aşırı yükseltmemek için gereksiz sulamalardan kaçınmalı ve havalandırma yeterli düzeyde yapılmalıdır. • Gereğinden fazla azotlu gübre uygulamasından kaçınılmalıdır, bitki bünyesindeki azot beyazsinek için uygun bir besin ortamıdır. • Seralardaki giriş-çıkış ve havalandırma açıklıkları, erginlerin girmesini önlemek amacıyla tül ile kapatılmalıdır.
  • 33. Biyoteknolojik yöntemler • Kültürel tedbirlerle birlikte beyazsineğin serada varlığını belirlemek için fide dikimi ile birlikte dekara 1 adet olacak şekilde sarı yapışkan tuzaklar, bitkinin 10-15 cm üzerinden asılır. İlk ergin uçuşu belirlendikten sonra ise 10 m²' ye 1 tuzak gelecek şekilde 3 m aralıklarla ardışık olarak, tuzaklar aynı şekilde yerleştirilir .
  • 34. Biyolojik Mücadele Doğal düşmanları koruyucu önlemler alınmalıdır. Bu faydalılardan özellikle Macrolophus.caliginosus etkilidir. Beyazsinek, domates ve hıyarda yaprak başına 5 adet larva + pupa yoğunluğuna ulaştığında, Encarsia formosa salımı yapılabilir. Salınacak parazitoit miktarını belirlemek üzere 20 bitkide bulunan yapraklar sayılır ve bir bitkide bulunan ortalama yaprak sayısı hesaplanır. Bu yaprak sayısı, serada bulunan bitki sayısı ile çarpılarak, seradaki toplam yaprak adedi bulunur. Seraya parazitoit pupası yaprak başına bir adet gelecek şekilde homojen olarak dağıtılır.
  • 35. Kimyasal Mücadele • Beyazsineklerin kimyasal mücadelesine karar verebilmek ve ilaçlama zamanını doğru bir şekilde belirleyebilmek için, seradaki beyazsinek yoğunluğu ve doğal düşman popülasyonunun saptanması gerekir. Bunun için, beyazsinek sayımları yapılmalıdır. Beyazsineklere karşı ilaçlı mücadelede, göz önünde bulundurulması gereken mücadele eşiği, “yaprak başına 5 larva+pupa”dır.
  • 36. Thripsler [Thrips tabaci , Frankliniella occidentalis (Thys.:Thripidae)] • Tanımı, yaşayışı ve zarar şekli • Ergin, 1 mm kadar uzunlukta; dar ve yassı vücutludur. Renkleri açık sarı veya sarımsı esmerdir. Çok hareketli böceklerdir. Kanatlarının etrafında kirpik şeklinde kıllar bulunur. Yumurtaları çok küçük olup, yaprak dokusuna bırakılır. Nimfleri ergine benzer, ancak kanatları gelişmemiştir
  • 37.
  • 38.
  • 39. • Polifag bir zararlıdır. Özellikle hıyar, biber ve fasulyede zararı önemlidir. • Dişilerin, bitki sapına yakın yaprak dokusuna tek tek bıraktığı yumurtalar, genellikle bir hafta içinde açılır. Nimflerde bitkide beslenir ancak pupa olmak için toprağa girer ve burada pupa olurlar. Ergin olduktan sonra bitkiye yeniden dönerler. Sera koşulları ve bitki çeşidine göre yılda 4-6 döl verirler.Nimf ve erginler bitki özsuyunu emerek zararlı olurlar. Böcek yoğunluğunun fazla olduğu yerlerde yaprakların üst kısmında yanıklar meydana gelir. Zamanla yaprak solar, bükülür ve beyazımsı bir hal alır. F.occidentalis ise hem yaprakta hem çiçekte beslenerek zararlı olur. • Thripsler de bazı sebze virüs hastalıklarının vektörüdür.
  • 40. Ergin Domates Yaprağında virüs zararı Domateste virüs zararı
  • 41. Mücadelesi • a) Kültürel önlemler • Kültürel tedbir olarak zararlı ile bulaşık bitki artıkları imha edilmelidir. Toprak işlemesi ve yabancıot mücadelesi yapılmalı ve küçük delikli tül ile havalandırma açıklıkları kapatılmalıdır. • b) Biyolojik mücadele • Doğal düşmanlardan, özellikle Orius spp. biyolojik mücadele açısından önemlidir. Faydalıların korunması ve etkinliklerinin artırılması için gerekli önlemler alınmalıdır.
  • 42. Kimyasal Mücadele • Thripslerin kimyasal mücadelesine karar verebilmek ve ilaçlama zamanını doğru bir şekilde belirleyebilmek için, seradaki Thrips yoğunluğu ve doğal düşman popülasyonunun saptanması gerekir. • Thripslerin kimyasal mücadelesine karar verebilmek için küçük yapraklı bitkilerde yaprak başına 10 adet, büyük yapraklı bitkilerde yaprak başına 20 adet zararlı sayısına ulaşmalıdır. Ancak thripslerin de virüs vektörü olduğu unutulmamalı ve mücadelesinde buna dikkat edilmelidir.
  • 43. Yaprak Galeri Sineği (Liriomyza trifolii ) (Dip.: Agromyzidae)] • Tanımı, yaşayışı ve Önemli konukçuları Fasulye Domates Hıyar zarar şekli • Erginler, grimsi-siyah renkte, 1.3-2.3 mm boyundadır. Yumurtalar oldukça küçük olup, yaprak epidermisine bırakılır. Yumurtadan çıkan larva yaprakta galeri açarak beslenir.
  • 44. • Larvalar yaprakta iki epidermis arasındaki parankima dokusunda beslenerek ilerler ve bunun sonucunda galeriler oluşur. Bir yaprakta birden fazla galeri olabilir. İleriki dönemlerde bu bölgeler sararıp, kurur ve dökülürler Genç fide ve bitkilerde gelişmeyi geciktirerek dolaylı olarak ürün ve değer kaybı meydana getirir.
  • 45. Zararlının 3 larva dönemi bulunur. Son dönem larva, yaprak yüzeyine çıkarak, kısa bir sürede pupa olur. Pupa 1.3x2.3 mm boyda olup, başlangıçta açık sarı olan rengi giderek kahverengiye dönüşür. Bir dişi, 30°C sıcaklıkta ömrü boyunca yaklaşık 400 yumurta bırakabilir. Sera koşullarında yaklaşık 10 döl verebilir.Yaprak galerisineklerinin ergin ve larvaları bitkide zarar oluştururlar. Ergin dişiler beslenme ve yumurtlamak amacıyla ovipozitörleri ile yapraklarda küçük yaralar açarlar. Erginler, buradan çıkan özsu ile beslenir ve yaprakta küçük sarı lekecikler oluştururlar.
  • 46. Mücadelesi • a) Kültürel önlemler: Üretim esnasında alınması gerekli tedbirler aşağıda sıralanmıştır:Sağlıklı fide elde edebilmek için bitkiyi fide döneminde de zararlıya karşı korumalı, bunun için havalandırma açıklıkları mutlaka tül (462 mikrometrelik) ile kapatılmalıdır.
  • 47.
  • 48.
  • 49. • Bulaşık bitki artıkları imha edilmeli, bulaşık fideler seraya dikilmemelidir. Toprak 10 cm derinliğinde sürülerek topraktaki pupalar yok edilmelidir. Yaprak galeri sineklerinin kimyasal mücadelesine karar verebilmek ve ilaçlama zamanını doğru bir şekilde belirleyebilmek için, Yaprak galeri sineği yoğunluğu ve doğal düşman popülasyonunun saptanması gerekir. Bunun için, Yaprak galeri sineği sayımları yapılmalıdır.
  • 50. Biyoteknik Mücadele • Seraya fide dikimiyle birlikte, ilk ergin uçuşunu belirlemek üzere dekara 1 adet tuzak asılır. İlk ergin uçuşu belirlendikten sonra, toplu tuzaklama amacıyla sarı yapışkan tuzaklar, sera içerisinde 10 m 2’ye bir tuzak gelecek şekilde 3 m aralıklarla karmaşık olarak yerleştirilir. Tuzaklar bitkilerin 10-15 cm üzerine asılmalıdır. Tuzakların üzeri kirlendikçe (tuzağın yapışkanı kuruyunca veya sarı rengini kaybedince) tuzakların yerine yenisi asılmalıdır.
  • 51. Sarı yapışkan tuzak, havalanma, Serada net, yeterli sulama, biyolojik mücadele, kimyasal mücadele, Nokta ilaçlamalar.
  • 52. Kimyasal Mücadele Yaprak galeri sineklerine karşı ilaçlı mücadelede göz önünde bulundurulması gereken mücadele eşiği, küçük yapraklı bitkilerde yaprak başına 4 larva, büyük yapraklı bitkilerde yaprak başına 10 larvadır. İlacın etki mekanizmasına bağlı olarak bu eşik daha düşük tulabilir. İlaç seçiminde yararlı türlerin korunması açısından, yararlılara olumsuz etkisi en düşük ilaçlar tercih edilmelidir.
  • 53. Yaprak pireleri (Empoasca spp. ) • Erginleri açık yeşil renkte, 3-4 mm uzunluğundadır. Kanatları vücut boylarını geçer. Ön kanatlar açık renkte, arka kanatlar şeffaftır. Yaprak pirelerinin hızlı olarak yan yan ve ileri giderek hareket edişleri, karakteristik özelliğidir. Ergin, kanatlı olduğu için uçar, bitkiden bitkiye geçebilir. Zorunlu olmadıkça kanatlarını kullanmaz, sıçrayarak yer değiştirir. Nimfler erginlere benzer, daha küçük ve kanatsızdırlar.
  • 54. • Yaprak pireleri yaprakların alt kısmında bulunur. Kışı bitki artıklarında yumurta, nimf veya ergin halde geçirirler. Mayıs-Haziran aylarında erginler sebze yapraklarında görülmeye başlar. Dişiler iğ şeklinde olan yumurtalarını yaprakların alt yüzlerine, öncelikle ana damarların içine eğik bir şekilde gömerler. Nimfler yaprağın damarlarında beslenir. Yılda 3-5 döl verirler.
  • 55. • Yaprak pireleri bitki özsuyunu emerek zarar verir. Emgi sonucunda yapraklarda beyazımsı sarımsı, daha ileri devrede kahverengi lekeler meydana gelir. Bitki zayıflar ve büyüme yavaşlar. Emgi anında salgıladıkları zehirli salgılardan hücrelerde ölme ve şekil bozuklukları görülür. Yaprak kenarları dıştan içe doğru kıvrılır. Hatta tamamen kuruyabilir.
  • 56. Önemli bir zararı da virüs taşımalarıdır. Virüs hastalığının hızla yayılmasına neden olurlar. Ayrıca yumurta bırakmak için bitki dokusunu yırtarak yaralar açar ve bu yaralar enfeksiyona neden olur. Patates dışında, Sebzelerden biber, patlıcan, domates, fasulye, börülce, bakla, kabak, hıyar, kavun, karpuz, kereviz, pazı ve turp konukçuları arasındadır.
  • 57. Mücadelesi Ülkemizde patateste mücadele eşiğine ulaşmadığı için yaprak pirelerine karşı kimyasal mücadele yapılmamaktadır. Ancak tohumluk patates üretimi yapılan yerlerde virüs hastalıklarının yaygınlaşmasını önlemek için kimyasal mücadele gerekebilir. İlaçlama zamanını saptamak amacıyla bitki çıkışından itibaren(Nisan-Mayıs aylarında) tarlaya köşegenler doğrultusunda girilerek 3-5 adımda bir, bitkilerin taze yaprak ve sürgünlerinden tesadüfi olarak 50 yaprak toplanır. Yapılan sayımlarda bir yaprağa düşen zararlı sayısı 10 adet ise ilaçlama yapılmalıdır.
  • 58. Telkurdu (Agriotes spp. ) • Tanımı, Yaşayışı ve Zarar Şekli : Erginlerin boyu 8-10 mm uzunluktadır. Renkleri grimsi kahverengi veya siyahtır. Erginler ters çevrildiklerinde sıçrayıp ters dönerler ve bu sırada "çıt" diye ses çıkararak sıçrarlar ve düzgün duruma gelirler. Bu durum, zararlıya has bir özelliktir.
  • 59. Larvalar uzun silindir şeklinde; parlak ve sert vücutludur. Vücut halkaları belirgin olup, larva rengi sarımsı, kiremit rengi veya kızılımsı kahverengindedir. Olgun larva 2-3 cm boyundadır.
  • 60. Mücadelesi a) Kültürel önlemler : Yaz sonu veya sonbahar başında yapılacak toprak işlemesi sayesinde larvaların sıcak ve kurak şartlarda bırakılarak ölmesi sağlanabilir. b) Kimyasal mücadele : Dikimden önce tarlanın en az 10 farklı yerinde, toplam 1 m2 olacak şekilde 25 cm derinliğe kadar toprak kazılır, gözle inceleme yapılır ve m2 'de bulunan Telkurdu sayısı belirlenir. Gerekirse tarlada bu işlem artırılarak tekrarlanır. Belirlenen Telkurdu sayısı 0-5 adet/ m2 ise “popülasyon az”, 6-15 adet/ m2 ise “orta”, 15 adet/ m2 'den fazla ise “yüksek” olarak kabul edilir. Ortalama olarak m2 'de 6 ve daha fazla sayıda larva mevcutsa ilaçlama yapılmalıdır.
  • 61. İlaçlama toprak veya tohumluk ilaçlaması şeklinde yapılır. Toprak ilaçlamasında ekim veya dikimden önce ilaçlar dekara atılacak su ile karıştırılarak, pülverizatörle toprak sathına püskürtülür ve ilacın toprağın 15-20 cm derinliğine kadar karışması sağlanır. Tohumluk ilaçlaması ise, ilacın etiketinde tavsiye edildiği şekilde yapılır.
  • 62. Tanımı, yaşayışı ve zarar şekli Danaburnu • Ergin kızılımtrak kahverengi Gryllotalpa gryllotalpa veya kirli koyu esmerdir. Baş ileri uzanmıştır. Ağız parçaları çiğneyicidir. Ön bacak toprağı kazmak için özel bir şekil almıştır. Üst kanatlar kısadır. Vücut uzunluğu 40-60 mm boyundadır. Gündüzleri ön bacakları ile açtıkları galerilerde yaşarlar. Bu nedenle galeri açmaya uygun olan kültüre alınmış, nemli ve bol humuslu toprakları seçerler.
  • 63. • Dişi yumurtasını toprakta hazırladığı yuva içine bırakır. Bir dişi 200-300 yumurta bırakabilir. Yumurtadan çıkan nimfler birkaç hafta gruplar halinde bu yuvalar içinde kalırlar. Beş nimf dönemi vardır.
  • 64. • Polifag bir zararlıdır. Ergin ve nimfler toprak içinde galeri açarak ilerlerken rastladıkları her türlü bitkinin kökleri ve yumrularını yerler. Özellikle yeni dikilmiş veya yeni çimlenmiş sebze fidelerinin köklerini keserek kurumalarına neden olurlar. İki yılda bir döl verirler.
  • 65. Doğal düşmanları Zararlının bazı kuş ve kümes hayvanları gibi doğal düşmanları olmasına rağmen, seralar kapalı ortam oldukları için bu doğal düşmanlar etkili olamamaktadırlar. Mücadelesi • a) Kültürel önlemler Toprağın iyi bir şekilde işlenmesi ile toprak altında bulunan yumurta, nimf ve erginlerin ölmesi sağlanır. • b) Kimyasal mücadele Kimyasal mücadele, serada varlığı belirlendikten sonra yoğunluğuna bakılmaksızın yapılır. Mücadelesinde zehirli yem kullanılır. Zehirli yem hazırlamak için, 10 kg kepeğe 500 gr şeker ve talimatta verilen ilaçlardan birisi (Chlorpyrifos-ethyl%25 WP , 400gr)kuru kuruya karıştırılır. Daha sonra bu karışım sünger kıvamına gelene kadar su ile karıştırılır ve akşam üzeri sulama yapıldıktan sonra, dekara 5-8 kg olacak şekilde bitkilerin dibine homojen bir şekilde dağıtılır.
  • 66. Yeşilkurt [Heliothis armigera (Lep.:Noctuidae)] Tanımı, yaşayışı ve zarar şekli • Erginleri 35-40 mm kanat açıklığına sahip kelebekler olup, genel görünüşü bejimsi- kahverengidir.. Pupalar 20-23 mm boyda, önce yeşil, sonra kızıl- kahverengine, sarımsı kahverengi, pembemsi veya mor renge döner. Yumurtaları 0,45-0,65 mm çapında, krem renginde ve üstten basık küre şeklindedir.
  • 67. Yumurtadan yeni çıkan larvalar 1,5-2 mm uzunlukta, kirli beyaz renkte ve üzeri kıllıdır. Olgun larva 40-45 mm boya ulaşır, yanlarda ve sırtta sarı, yeşil ve kahverengi renkte birer bant bulunur . Polifag bir zararlıdır. Özellikle domateste zararı önemlidir.
  • 68. • .Yeşilkurt dişisi yumurtalarını yaprak, meyve ve taze sürgünlere tek tek bırakır. Bir dişi 700-1500 adet yumurta bırakabilir. Larva gelişmesini tamamladıktan sonra toprakta hazırladığı odacık içinde pupa olur. Yılda 3-5 döl verebilir. Yeşilkurt larvaları yaprak ve meyvede beslenerek zararlı olurlar. Bir meyveden diğerine geçmek suretiyle de birçok meyvenin zarar görüp çürümesine neden olurlar.
  • 69. Yeşilkurt Mücadelesi • a) Kültürel önlemler • Sera ve çevresinde yabancı ot temizliği mutlaka yapılmalıdır. • Zarar görmüş meyveler seradan uzaklaştırılmalıdır. • Sera toprağı derin sürülerek topraktaki pupaların ölmesi sağlanmalıdır. • Havalandırma açıklıklarının tül ile kapatılmalıdır. • b) Biyolojik mücadele • Doğal düşmanların korunması ve etkinliğinin artırılması için gerekli önlemler alınmalıdır. Özellikle üretim dönemi başında zararlıya karşı kimyasal ilaç kullanılmamalı, diğer zararlılara karşı kullanılan ilaçlarda da doğal düşmanlara yan etkisi en az olan ilaçlar kullanılmalıdır. • c) Kimyasal mücadele • Yeşilkurt mücadelesine karar verebilmek ve ilaçlama zamanını doğru bir şekilde belirleyebilmek için, Yeşilkurt yoğunluğu ve doğal düşman popülasyonunun saptanması gerekir. Yeşilkurt sayımları yapılmalıdır. Meyvedeki bulaşma oranı % 5'e ulaştığında mücadele yapılmalıdır.
  • 70.
  • 71. Bozkurtlar Agrotis spp, (Lep:Noctuidae) • Tanımı, yaşayışı ve zarar şekli • Bozkurt erginlerinin kanat açıklığı 35-40 mm kadar olup, baş, göğüs ve karın üzerindeki tüyleri grimsi kahverengidir. Ön kanatlar üzerinde koyu kahverengi lekeler mevcuttur Larvaları zararlıdırlar. Olgun larva siyahımsı gri renkte, 45- 50 mm boyundadır. Toprak içinde bir odacık hazırlayarak prepupa ve pupa dönemlerine girer. • Kışı olgun larva halinde toprakta geçirirler. Havaların ısınmasıyla birlikte faaliyete geçen larvalar pupa olurlar. Pupadan çıkan erginler yumurtalarını bitki saplarına, yaprağa veya toprağa bırakırlar. Yumurtadan çıkan larvalar gündüz toprak içinde, bitki diplerinde kıvrık vaziyette durur, geceleri ise toprak yüzeyine çıkarak beslenirler. • Polifag bir zararlıdır. Larvalar bitkilerin taze sürgün ve yapraklarını yerler. İleri dönemlerinde yalnızca geceleri bitki sapını toprak yüzeyinden kesmek veya kemirmek suretiyle beslenirler
  • 72. Bozkurt Zararı • Mücadelesi • a) Kültürel önlemler : Zararlının mücadelesinde, toprağın işlenmesi çok sayıda larva ölümüne neden olur. • b) Kimyasal mücadele: Bozkurtların kimyasal mücadelesine karar verebilmek ve ilaçlama zamanını doğru bir şekilde belirleyebilmek için, seradaki beyazsinek yoğunluğu ve doğal düşman popülasyonunun saptanması gerekir. • Kimyasal mücadele, serada varlığı belirlendikten sonra yoğunluğuna bakılmaksızın yapılır. Mücadelesinde zehirli yem kullanılır.
  • 73. Zehirli yem hazırlamak için 10 kg kepeğe 500 gr şeker ve talimatta verilen ilaçlardan birisi (Chlorpyrifos-ethyl, %25 WP, 300gr)kuru kuruya karıştırılır. Daha sonra bu karışım sünger kıvamına gelene kadar su ile karıştırılır ve akşam üzeri sulama yapıldıktan sonra, dekara 5-8 kg olacak şekilde bitkilerin dibine homojen bir şekilde dağıtılır. Agrotis segetum
  • 74. • Tohum İlaçlaması: Uygulama 1 kg tohum için gerekli ilacın, hafifçe nemlendirilmiş tohumla kuru kuruya karıştırılması ya da 1 kg tohumu ıslatacak miktarda su içinde eritilerek tohumun bu ilaçlı su ile ıslatılması şeklinde yapılabilir. • Bandırma Yöntemi: Genişçe bir kap içine su ve ilaç konulduktan sonra yeteri kadar kil veya killi toprak ilave edilir ve karışım bulamaç haline getirilir. Fidelerin kökleri kök boğazının üst seviyesine kadar bandırılır. Sonra çıkarılarak gölgelik bir yerde 10 dakika bekletilir ve dikim yapılır. • Yeşil Aksam İlaçlaması: Hazırlanan ilaçlı su ile bitki ve kök boğazıçevresindeki toprak yüzeyi ilaçlanır.
  • 75.
  • 76. Lahana kelebekleri Pieris brassicae (L.) Lep. :Pieridae • Tanımı yaşayışı • Sebzelerde daha çok bu tür görülür. Ergin kanat açıklığı 40-50cm dir. Ergin sarımsı beyaz kanatlarının üzeri un gibi tozlu bir madde ile kaplıdır. • Larvaları lahana yapraklarını yemek suretiyle zarar yaparlar.
  • 77. Bir dişi gruplar halinde 200- 300 yumurta bırakır. Pupa
  • 78. Pieris rape Lahanada larva zararı
  • 79. Mücadele Yöntemleri Mekanik Mücadele Tarlada Pieris brassicae yumurtaları grup halinde bırakıldığı, genç larvaları grup halinde beslendiği, olgun larvaları da kolaylıkla görülebildiğinden küçük alanlarda bunları toplayarak yok etmek iyi bir mücadele yöntemidir. Ayrıca zararlıların pupası bahçe çevresindeki duvarlarda, çitlerde bulunur. Bunların da toplanarak yok edilmesi gerekir. Kimyasal Mücadele • Kelebek uçuşlarının görülmesinden sonra bitkiler kontrol edilir, bulaşma %10 olarak saptanırsa mücadele yapılmalıdır.
  • 80.
  • 81. Pamuk yaprak kurdu Spodoptera littoralis (Boisduval) Lep. :Noctuidae Tanımı ve yaşayışı: Ergin kanat açıklığı 35-45 mm ve gri renkli kanatları var. Larvalar toplu olarak yumurtadan çıkarlar. Çok oburca beslenirler. Dişi 1200 yumurta koyabilmekte ve öncelikle sürgün ve yapraklarda beslenir sonra meyveye girer. Domateste larva zararı
  • 82. Mücadele Yöntemleri Kültürel Önlemler • Zamansız ve fazla sulamadan kaçınılmalıdır. • Ekim ve dikim usulüne uygun olarak yapılmalıdır. Kimyasal Mücadele • Bitkilerde % 5 bulaşma olduğunda ilaçlama yapılır. • İlaçlama larvalar dağılmadan yapıldığında sonuç daha iyi olur.
  • 83. Soğan sineği Delia antiqua Diptera, Anthomyidae • Kara sineğe benzer. Ergin 6-7 mm boyundadır. • Yılda 3- 4 döl verirler.
  • 84. Soğan içinde larvası Larvaları beraberinde Bacillus carotuvorus taşır ve çürüme meydana getirirler Yumurta tipik muz dilimi şeklindedir.
  • 85. Erginler çıkış sonrası bir süre yabancı ot çiçek polenlerinde beslenir. Soğan tarlalarına çıkışı izleyen 10-20 gün sonra gelir ve sonra yumurtalarını soğan yapraklarının çıktığı cep şeklindeki yerlere tek tek yada küçük gruplar halinde kor. Mücadelesi: Yapraklar sararmaya ve kıvrılmaya başladığında veya populasyon yoğun ise o bölgede koruyucu olarak da tohum ilaçlaması yapılabilir.
  • 86. 100 bitkide 2-3 soğan sineği zararına uğramış bitkiye rastlanır rastlanmaz ilaçlanmaya başlanır. 1 hafta 10 gün Ara ile 2-3 kez uygulama yapılır. Tohumluk ilaçlamasından önce tohumluk soğan ve arpacık ilaçlanır. Sonra dikim Yapılacak sıralar aynı ilaçla bolca ilaçlanır ve dikim yapılır. DIAZINON EM, 70 cc/da (Bitki ilaçlaması) MALATHION WP, 400gr/da (Bitki ilaçlaması)
  • 87. Leptinotarsa decemlineata (Say) Insecta, Coleoptera, Chrysomelidae • Tanımı ve yaşayışı • Ergin 1 cm boyunda olup, sarımsı turuncu renkte ve sırtı bombelidir. Sertleşmiş üst kanatları üzerinde 5'er tane uzunlamasına siyah bantlar vardır. Böceğin bu görünüşünden dolayı bazı yerlerde “pijamalı böcek” adı da verilir. Patates böceği kışı ergin olarak toprağın 1-30 cm derinliğinde geçirir. Erginler Nisan ayı içerisinde hava ve 10 cm derinliğinde toprak sıcaklığı 14-15ºC'ye ulaştığı zaman çıkarlar. Topraktan çıkan erginler hemen beslenmeye başlarlar. Bulundukları yerde patates bitkisi varsa onlarla beslenirler.
  • 88. Larva • Larva kambur duruşlu, başı koyu kahverengi vücudu turuncu renktedir. Olgun larvanın boyu 10-13 mm'dir. • Pupa oluncaya kadar dört larva dönemi geçirir.
  • 89. Patates böceği'nin ergin ve larvaları patates ve patlıcan yapraklarını genellikle dıştan başlayarak içe doğru yemekte, yada yaprakta bir delik açarak bu deliği genişletmek suretiyle beslenmektedir. Önce yaprakların ana damarlarını bırakarak beslenir, sonra onu da yiyerek bitkileri sadece gövdeden ibaret bir hale getirirler. Larva ve erginler patates ve patlıcanın çiçekleri ile de beslenmekte, patlıcan meyvesini kemirerek yemektedirler. Patates böceği'nin en önemli konukçuları patates ve patlıcandır. Ayrıca özellikle fide döneminde domateste ve yabani Solanaceae'lerde beslenirler .
  • 90. PUPA • Pupa, havuç kırmızısı renginde ve 1 cm boyundadır
  • 91. Yumurta 1 mm boyunda, oval ve koyu sarı renklidir. Beslenmeden kısa bir süre sonra dişiler yumurtlamaya başlar. Yumurtalarını genellikle yaprağın alt yüzüne gruplar halinde koyarlar. Bir dişi 500- 3000 arasında yumurta bırakabilir. Yumurtadan çıkan larvalar ilk dönemde gruplar halinde önce yumurta kabuğunu yer, sonra yaprakların alt yüzünde epidermis ile beslenir.
  • 92. Mücadelesi a) Kültürel önlemler : İlkbaharda bir önceki yıl dikili olan alanlar dolaşılmalı ve kalan patates bitkileri, üzerindeki böcekler ile birlikte yok edilmelidir. Patates böceği’nin ergin ve larvaları büyük olduğu için kolayca görülebilir. Küçük alanlarda larva ve erginleri toplayarak yok etmek, yumurtalarını ezmek, oldukça etkilidir. b) Kimyasal mücadele : Mücadele zamanının tespiti amacıyla günlük ortalama sıcaklık 14-15ºC ye ulaştığında haftada bir gözle inceleme yapılır. Patates Böceği’nin kimyasal mücadelesine karar vermede bir eşik bulunmamakla birlikte; patates bitkisi, böcek yoğunluğuna bağlı olarak meydana gelecek ürün kaybını tolere edebilmektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda, patates bitkisinin yapraklarında patates böceğinin neden olduğu %20 oranındaki zarar, bitki tarafından tolere edilebilmekte ve üründe bir azalma olmamaktadır. Bu oran bitkinin fenolojik dönemine ve gelişimine bağlı olarak %40'a kadar çıkmaktadır. Kimyasal mücadeleye karar vermede, bu husus özellikle dikkate alınmalıdır. Bu durum dikkate alınarak birinci döle karşı ilaçlama yapılacaksa, bitkilerde ilk olgun larvalar (dördüncü dönem) görüldüğünde yapılmalıdır. İkinci döle karşı ilaçlama yapılması durumunda ise yumurta açılımının tamamlanması beklenmelidir. Bu dönemde de, böcek yoğunluğuna bağlı olarak meydana gelecek zarar bitki tarafından tolere edilebildiğinden, ilaçlama gerekmeyebilir. Larvalar ilk gelişme döneminde yaprakların alt yüzünde bulunduklarından yaprak altlarının ilaçlanmasına özen gösterilmelidir.
  • 93. Kimyasal mücadelesinde; 1 dekara 4-5 yerde 1’er bitkilik gruplarda 20’ şer yumurta , larva ya da ergin bulunmuşsa ilaçlamaya karar verilir. Yayılma alanı yeni olan bölgelerde zararlının herhangi bir biyolojik dönemine rastlandığında hemen ilaçlamaya başlanır. Etken maddesi CYPERMETHRIN olan ilaçların farklı formülasyonları önerilmektedir.
  • 94. Patates güvesi Phthorimaea operculella] • Erginin kanat açıklığı 13-17 mm’dir. Kanatları çok dardır. Vücut ince uzun olup, 5-6 mm kadardır. Ön kanatlar grimsi kahverengi olup üzeri koyu kahverenginde irili ufaklı noktalıdır. Alt kanatlar ince uzun, gri renkli ve kenarları saçaklıdır(Şekil 7). Yumurta, 0.5 mm uzunluğunda oval, parlak krem rengindedir. Patates yumrularıyla beslenen larvanın vücudu pembemsi beyaz, yapraklarıyla beslenenlerde yeşildir. Baş, koyu kahverengidir. Olgun larva 8-10 mm uzunluğundadır .
  • 95. Pupası ince dokulu beyaz bir kokon içinde teşekkül eder. Önceleri yeşilimsi sarı, daha sonra kahverengine dönüşür. Pupanın boyu 6-7 mm’dir. Zararlı kışı ambar veya tarlada kalmış patatesler üzerinde larva ve pupa halinde geçirir. İlkbaharda ortalama sıcaklığın 15ºC’ye ulaşması ile (Mart sonu- Nisan başı) erginler çıkar. Kelebekler gece aktiftirler. Yumurtalar Solanaceae familyası bitkilerin yapraklarının alt yüzüne, çiçek ve tomurcuk yapraklarına, sürgünlere bırakılır. Patatesin hasat döneminde ise yumurtalar toprak sathına yakın yumruların gözlerinin civarına, yarık ve çatlaklara ve hasadı yapılarak toprak üstüne yığılmış patateslere bırakılır. Bir dişi 100-200 yumurta bırakır. Çıkan larvalar tarlada yaprak ve sürgünlerde, ambarda patates yumrularında galeriler açarak beslenirler . Gelişmesini tamamlayan larva, patates yumrusunu terk ederek göz çukurlarında, çuvallar üzerinde, bitki artıkları ve duvar aralıklarında beyaz bir kokon örerek pupa olur. Tarlada toprak yüzeyinde bulunan bitki artıkları arasında, toprak yüzeyine yakın yapraklarda zarar yapan larvalar ise bu galerileri terk ederek ipliksi salgılarla birleştirdiği toprak parçalarıyla oluşan torbacık şeklindeki bir kokon içinde pupa olur. Patates güvesi yılda 3-8 döl verir.
  • 96. • Solanaceae familyasından olan tütün, patlıcan, domates, biber gibi kültür bitkilerinin yanı sıra, yabani Solanaceae'ler de Patates güvesi’nin konukçularıdır. Patates güvesi konukçu bitkilerin gövde, yaprak, sürgün ve yumruları üzerinde zarar yapar. Patlıcan, patates, tütün ve domates yapraklarında bulunduğunda yaprağın iki epidermisi arasında beslenerek yapraklarda oluşturduğu şeffaf boşluklar daha sonra kahverengine dönüşerek kurur. Patates yumrusu üzerindeki gözler etrafına bırakılan yumurtalardan çıkan larvalar yumru içine girerek düzgün olmayan galeriler açar. Sert yüzeyli olan bu galerilerin içi beyaz renkte pisliklerle doludur. Galerilerin ağzında ise yumru üzerinde biriken siyah renkteki pislikler ile zararlının varlığı kolayca anlaşılır. Zarar görmüş yumrular bakteri ve funguslarla daha çabuk bulaşarak çürürler. Tarlada yumruya bulaşan zararlı, ambarda uygun şartları bulunca, çoğalmaya devam eder. Patates yumrusunda gözlerin zarar görmesi sonucunda, özellikle tohumluk patateslerin tohum özellikleri kaybolur. Patates güvesi , dış karantina listesinde yer almaktadır.
  • 97. Mücadelesi • a) Kültürel önlemler : • Patates güvesi bulaşmalarına engel olmak için, patateste boğaz doldurma ve bakım işlemlerinin iyi yapılması gerekir. Hasat edilen patatesler tarla kenarında yığın yapılmadan depoya taşınmalı, öğleden sonra ve akşam üzeri kelebeklerin yumurta bırakmalarına meydan verilmemelidir. Depolardaki temiz ürünün dışarıdan meydana gelebilecek bulaşmadan korunması için, pencerelere kelebeklerin geçmeyeceği sıklıkta kafes tellerinin takılmasına, depoya bulaşık çuval ve malzemenin konulmamasına, boş depo temizliğine ve ilaçlamasına özen gösterilmesi gerekir. Zararlı 10ºC’nin altında gelişmediğinden, patatesler bu sıcaklığın altında emniyetle depolanabilir. • Kimyasal mücadele : • Patatesin yeşil aksamında Patates güvesi zararına rastlanmadığından, tarla döneminde ilaçlama tavsiye edilmemektedir. Soğutma sistemli veya sıcaklığı 10ºC’nin altında olan depolarda zararlı bulunsa bile gelişememektedir. Bu tip depolarda herhangi bir ilaçlama yapmaya gerek yoktur. Bu şekilde depolamanın yapılmadığı ve zararlının yoğun olduğu yerlerde depolamadan önce yumru ilaçlaması gerekebilir. Boş depo ilaçlamalarında, deponun tamamen boş olması ve ürün konulmadan 20- 25 gün önce ilaçlanması gerekir. Boş depoda ilaçlamaya başlamadan önce, deponun her tarafı sert bir süpürge ile iyice süpürülerek toplanan artıklar imha edilmelidir. Bütün delik ve çatlaklar gözden geçirilerek onarılmalıdır. Deponun her tarafının yüzey ölçüleri hesaplanarak, m2 üzerinden önerilen ilaç miktarı, kuru yer kalmayacak şekilde bütün yüzeye püskürtülmelidir.
  • 98. Tarlada % 2-3 oranında bulaşma görüldüğünde, ilaçlanmaya başlanır. Boş ambarın 20-25 gün öncesinde ilaçlanması gerekir. Tarlada etken maddesi CARBARYL, Boş ambar ilaçlaması için ise; etken maddesi MALATHION olan ilaçların farklı formülasyonları önerilmektedir.
  • 101. Ürünü etkileyebilecek düzeyde zarar görüldüğünde ilaçlamaya başlanır, 1 ilaçlama yeterlidir. Etken Maddesi DICHLORVOS olan ilaçların farklı formülasyonları önerilmektedir.
  • 102. Brevicoryne brassicae (L.) Lahana afidi
  • 103. Tanımı: Kanatsız parthenogenetik dişilerde kanat kısa ve tombulca, yeşil, baş ve thoraxın Bir kısmı siyah, abdomende enine çizgi ve lekeler bulunur, vücudun üzeri beyaz mumsu tozlu maddelerle kaplı, antenler vücuda oranla kısa, corniculuslar kısa, vücut 2,0- 2,5 mm boyundadır. Kanatlı dişilerde renk hemen hemen kanatsızlarla aynı, antenler vücut boyuna ulaşır, corniculuslar kuyruktan kısa ve ortası şişkincedir. Yaşama şekli ve zararı: Kışı döllenmiş yumurta halinde genellikle konukçunun yapraklarının alt yüzeyinde geçirir, ancak uygun bölgelerde kışın da faaliyetini devam ettirmekte ve parthenogenetik olarak çoğalmaktadır. Bir dişi bir aylık ömrü boyunca 80- 100 canlı doğurur. Yıldaki döl sayısı 16 kadardır. Uygun koşullarda ayda 2 döl vermektedir.
  • 104. Lahana afidi, özellikle lahana bitkisi bazı yıllarda kimi yörelerde diğer Cruciferalar için önemli bir zararlı olmaktadır. Fideliklerden başlayıp, lahana bitkisini tarlada hasat edinceye kadar hatta hasat sonrası da zararlı olmaktadır. Sokulup emilen bitkilerin yaprakları pörsümekte, kıvrılmakta ve yoğun popülâsyonda ölmektedir. Bulaşık bitkilerde baş küçük olmaktadır. Çıkarılan tatlı maddeler yaprakları kirletmekte, böceğin gömlekleri, ölüleri ve bizzat kendileri bu tatlı madde içerisinde hoş olmayan bir görünüm arz etmekte ve lahananın Pazar değeri önemli derecede düşmektedir. Baş tutmuş lahanaların dış yapraklarının alt yüzeyi afitlerle kaplı ve ballı olduğu için çok kez yetiştirici veya pazarlayıcı bu yaprakları koparmak zorunda kalmaktadır. Lahana afidinin bir diğer zararı da birçok bitki virüs hastalıklarını taşımasıdır.
  • 105. Polyphylla fullo (L.) Haziran böceği Insecta, Coleoptera, Scarabaeidae . • Ergini
  • 106. Haziran böceği • Larvaları fide, fidan ve genç ağaçların köklerinde zarar meydana getirirler.
  • 107. İlaçlama Zamanı : İlkbaharda, 0-20 cm toprak derinliğinde toprak sıcaklığı 9- 10°C'ye ulaşıp larva aktivitesi başladığı zaman (genellikle marttan itibaren) 2. ve 3. dönem larvalara karşı bir ilaçlama yapılır. İlaçlama, kışı geçirmiş olan larvalar oburca beslenip zarara devam edeceği ve 3. dönem larvalar mayıs içinde pupa olacağı için çok gecikmeden yapılmalıdır. Sonbaharda ise, yörelere göre değişmekle birlikte genel bir uygulama olarak, ilk yağmurlardan sonra larvalar toprak yüzeyine yakın ve özellikle çoğu 2. dönem başlangıcında olduğu zaman (genellikle eylül) bir ilaçlama yapılabilir.
  • 108. Esas önemli olan ilkbahar ilaçlamasıdır. Ancak ilkbahar ilaçlaması yapılamadığı bahçede zarar yaygın olarak bulunduğu zaman ve ergin uçuşlarının fazla olduğu yıllarda (genellikle tek rakamlı yıllar) sonbahar ilaçlamalarının da yapılması gereklidir. Böylece larva popülâsyonu önemli oranda kırılacak ertesi yıl ilkbaharda zararlı olacak larva gelişimi engellenmiş veya azaltılmış olacaktır.
  • 109. Baklagil Tohum Böcekleri Bruchus pisorum (L.) Col: Brucihidae
  • 110. Baklagil tohum böcekleri larvaları, konukçuları olan baklagil taneleri içinde beslenmeleri süresince oyuklar meydana getirerek tanenin besin değerini düşürdükleri gibi dışkı ve vücut artıkları ile de kirletirler. Çok döl veren türlerin devamlı üremeleri sonucu delinmiş ve içinin büyük kısmı yenilerek besin değerlerini tamamen yitirmiş olan taneler hayvan yemi ve gübre olarak dahi kullanılmazlar. Baklagil tohum böcekleri larvaları beslenmeleri sonucunda tanelerde kalite, çimlenme gücü ve ağırlık kayıplarına neden olurlar. Bu şekilde zarar görmüş, iç ve dış piyasada önemli yeri olan baklagillerin, pazar değeri de düşer. Baklagil tohum böcekleri, Ülkemiz‘ in baklagil ekimi yapılan tüm bölgelerinde yaygın olarak bulunmaktadır.
  • 112. MÜCADELESİ : Baklagil tohum böceklerine karşı tarla mücadelesinden sonra ambarda çoğalan türlerin zararını önlemek amacı ile ambar mücadelesi de uygulanır. Kimyasal Mücadele : Tarlada yılda tek döl veren baklagil tohum böceklerine karşı mücadele, bitkiler çiçeklenme başlangıcında iken yapılır. Gerekirse 10 gün ara ile 2. uygulama yapılabilir. Çok döl veren Fasulye tohum böceği ile bulaşık olduğu bilenen sahalarda fasulye çeşidiningelişmesi ve ekim zamanı göz önünde tutulmak kaydı ile fasulye bitkilerinde alt kapsüller kuru oluma girer girmez önerilen ilaçlardan birisiyle 10-14 gün ara ile 2-3 ilaçlama yapılarak tarla dönemindeki bulaşmalar önlenir.Alt kapsüllerin kurumasından hasat ve harmana kadar geçen süre iyice hesaplanmalı ve ilaçlama aralıklarının ona göre ayarlanmasına dikkat edilmelidir.
  • 113. Ambarda: Boş ambar ilaçlaması: Her zaman yapılabilir. Ancak ambar boş ikin ürün konulmadan 15-20 gün önce ilaçlamanın yapılması gereklidir. Koruyucu İlaçlama: Bu ilaçlama ambarlarda döl vermeye devam eden türlerin zararını önlemek amacıyla ürün ambara konulurken uygulanır. Hasattan önce bulaşma saptanmış baklagil tohumlarının hemen hasattan sonra tek ve çok döl veren tohum böceklerine karşı fümige edilmesi en uygundur. Şayet bu yapılmamış ise üründe zarar görüldüğünde veya ihracı söz konusu olduğunda fümigasyon yapılmalıdır.
  • 114.
  • 115. Aphelenchoides fragariae (Ritzema-Bos) NEMATODLAR • Nematodlar iğneleri vasıtasıyla sokup, bitki özsuyunu emerek zarar yaparlar. Köklerde ur, saçak ve küt kök oluşumuna neden olurlar. Bitki besin ve su alamaz. Ağır bulaşık bitkiler ölürler. • Mücadelesinde : • İç ve dış karantina önlemleri, bitki münavebesi, sıcak su uygulaması gibi yöntemler ile nematisitlerle boş alan ilaçlamaları ve son yıllarda geliştirilen sistematik nematisitler kullanılır. Son yıllarda biyolojik mücadele çalışmaları artmış olup, özellikle bitki paraziti nematodlara karşı yeni biyolojik preparatlar geliştirilmeye başlanmıştır.
  • 116. Kök-ur nematod’ları (Meloidogyne arenaria ve M. İncognita) Kök-ur nematod’ları konukçu bitkilerin fizyolojik ve biyolojik dengesini bozarak zararlı olmaktadır. Bunun sonucu olarak köklerde urlar meydana gelmekte, toprak üstü bitki kısımlarında ise bodurlaşma, devamlı bir solgunluk ve verimden düşme gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır.
  • 119. MÜCADELESİ Kültürel Önlemler Kök-ur nematodlarının konukçusunun çok olması, sulanabilen alanlarda özellikle sebzelerin yetiştirilmesi, bazı yerlerde, yıl içinde birden fazla ürünün üretiminin yapılması nedeniyle kültürel önlemlerin uygulanması güç olmaktadır. Bununla birlikte; - Nematodla bulaşık olmayan fide kullanılmalıdır. - Nematod ile bulaşma riskine karşılık kanal suları ve akarsular sulama suyu olarak kullanılmamalı ve sulamada artezyen tercih edilmelidir. - Toprakla ve toprak işleme aletleri ile olabilecek bulaşmalar önlenmelidir. - Bulaşık bitki kökleri toplanıp yakılmalıdır. - Ekim veya dikime hazırlık maksadıyla yapılan toprak işlemeleri; sıcak ve kurak mevsimlerde toprağın birkaç defa alt üst edilmesiyle yapılmalıdır. Seralarda ise sıcak aylarda ve seranın boş olduğu zamanlarda 15 gün ara ile toprağın 30-
  • 120. - Kültürel önlemlerin yanı sıra seralarda özellikle Akdeniz Bölgesinde solarizasyon uygulaması, nematod zararını azaltmada oldukça etkili ve ekonomik bir yöntemdir. - Mümkünse tarla nadasa bırakılmalı veya 3-4 yıllık bir münavebe uygulanmalıdır. - Ayrıca çeşitli yönleri ile ülke ve bölge koşullarına uygun ve dayanıklı çeşitler yetiştirilmelidir. - Kök ur nematodu ile bulaşık seralarda aşılı fide kullanılabilir. Yasal Önlemler - Kök-ur nematodları iç karantinaya tabidir. Bu nedenle bulaşık üretim materyallerinin temiz bölgelere taşınmasına engel olunmalıdır. Kimyasal Mücadele Kimyasal mücadelede başarılı olmak için öncelikle kültürel önlemlerin alınması gerekir. Çünkü nematisitlerle toprak ilaçlaması yüksek maliyet gerektirir. Ekimden 3 hafta önce veya ekim sırasında herhangi bir ruhsatlı nematod ilacı ile