2. • Sebzecilikte amacımız birim alandan en yüksek verimi ve en
kaliteli ürünü elde etmektir. Bunları ancak bilinçli yapılan bir
üretim sonucu elde edebiliriz.
• Domates, Biber, Patlıcan'dan başlayalım
4. • DOMATES, BİBER VE PATLICAN
• Yazlık sebzeler grubunda yer alan domates, biber ve
patlıcan ılık iklimlerde bir yıllık, tropik iklimlerde ise
birkaç senelik kültür bitkileridir. Aralarında yetiştirme
tekniği bakımından bazı farklar bulunmakla beraber
genelde yetiştiricilikleri aynıdır. Domates bunlar
içinde en fazla kullanım alanı bulunan bir sebzedir.
• ILIK VE SICAK İKLİMİ SEVERLER
• Her üç sebze türü de ılık ve sıcak iklim sebzesidir.
Yetiştirme devresinde sıcaklığın en az 15°C olması
gerekmektedir.
5. • DOMATES VE PATLICAN ZENGİN TOPRAK İSTER
• Domates ve patlıcan seçici olmamakla beraber süzek, organik
maddece zengin, kumlu ve kumlu-tınlı topraklarda en iyi gelişmeyi
gösterir. Patlıcan fazla yüksek toprak sıcaklığına gereksinme
gösterdiğinden üretim yapılan topraklar çabuk ısınabilir olmalıdır.
• BİBER AĞIR-KILLİ TOPRAĞI HİÇ SEVMEZ
• Biber diğer iki türe göre toprak özelliği yönünden daha seçicidir.
Ağır killi ve su tutan topraklar ile tamamen kumlu topraklar uygun
değildir. Toprağın su tutma kapasitesi iyi ve çabuk ısınabilir
özellikte olmalıdır.
• Domates için uygun toprak pH'sı : 5-7,5
• Biber için " " " : 5,4-6,8
• Patlıcan için " " " : 5,5-6,7'dir.
6. • MÜNAVEBE GEREKLİDİR
• Domates, biber ve patlıcan aynı familyaya bağlı olduklarından
hastalık, zararlıların o toprağa yerleşmesi ve hep aynı besin
maddelerinin tüketilmesi toprağın bu yönde zayıf kalmasına
neden olduğundan, bu sebze türleri arka arkaya aynı tarlada
yetiştirilmemelidir. Bu nedenle 4-5 yıllık bir münavebe gerekir. Bu
5 yıl içinde bir defa da hububat ekilerek tarlanın dinlendirilmesi
yetiştiriciliği olumlu yönde etkiler. Bu mümkün olmadığı taktirde
en az 3 yıllık bir münavebe şarttır.
• DOMATES İÇİN MÜNAVEBE BİTKİLERİ!
• Domates için en iyi münavebe bitkileri
ıspanak, marul, havuç, fasulye, bezelye ve kerevizdir. Münavebe
planının uygulanması zararlı ve hastalık problemlerini azaltmada
etkili bir yoldur.
7. • ÖNCE TARLAYI HAZIRLAYALIM
• Her üç sebze türünün yetiştiriciliğinde; tarla sonbaharda
derince sürülür ve ilkbahara kadar tezekli olarak bırakılır.
İlkbaharda dikimden önce toprak tavında iken 20 cm
derinlikte pullukla tekrar sürülür. Diskaro
geçirilir, gerekirse rotavatörle de işlenerek toprak dikime
hazırlanır.
• ÇİFTLİK GÜBRESİ ŞART!
• Gübreleme toprağın yapısına ve içerdikleri besin
maddelerine göre değişmekle beraber her üç sebze türü
içinde sonbaharda derin sürümden önce dekara 3-4 ton
yanmış ahır gübresi verilmelidir.
8. • TİCARİ GÜBREYİ TOPRAK ANALİZİNE GÖRE UYGULA!
• Gübrelemeden önce toprak analizleri yaptırmak ve bu
sonuçlara göre gübreleme yapmak gerekir. Bu türler için çok
değişik gübre tavsiyeleri bulunmakla beraber bizim çiftçilere
tavsiye ettiğimiz ticari gübreleme şekli şöyledir.
• 40 kg N'lu gübre (1/3'ü %21'lik Amonyum sülfat)
• (2/3'ü %26'lık Amonyum nitrat)
• 60 kg %16-18'lik Süper fosfat,
• 20 kg %48-50'lik Potasyum sülfat.
9. GÜBRE
N : P : K = Azot : Fosfor : Potasyum = Dal : Döl : Bal
Azot: Dal oluşturur
Fosfor: Döl, çiçek ve meyve oluşturur
Potasyum: Bal, meyve kalitesini oluşturur.
GÜBRE UYGULAMA ZAMANINA DİKKAT!
- Süper fosfatın tamamı ilkbaharda sürümden önce pulluk altına
verilmelidir.
- Potasyum sülfatın 2/3'ü ile Azotlu gübrenin 1/3'ü Amonyum sülfat olarak
dikim ile birlikte verilmelidir.
- Potasyum sülfatın geri kalan kısmı ile Azotlu gübrenin 1/3'ü Amonyum
nitrat olarak ilk meyve tutumunda,
- Azotlu gübrenin 1/3'ü de yine Amonyum nitrat olarak ilk hasattan sonra
verilmelidir.
10. AZOT İKİ DEFA DA VERİLİR
• Domateste bitkinin ilk gelişme devresinde bitki
tarafından alınan azot miktarı oldukça düşüktür. Fakat
bundan sonra hızlanır. Bu nedenle azotlu gübrenin bir
kaç seferde verilmesi daha yararlıdır.
• Biber üretiminde de fosfor ve potasyum meyve kalitesine ve
erken verime etki eden faktörlerin başında gelir.
12. YETİŞTİRME ŞEKLİNE GELİNCE!
• Her üç sebzenin fideleri de sıcak yastıklarda
yetiştirilir. Bu türler özellikle toprak
sıcaklığına karşı çok hassastırlar. İyi bir
çimlenme için toprak sıcaklığı,
• patlıcanda 19°C'nin
• biberde 15°C'nin
• domateste ise 10-12°C'nin üstünde olmalıdır
13. FİDE DİKİM ZAMANI
• Marmara bölgesi için dikim zamanı 15 Nisan-15
Mayıs,
• Ege bölgesinde ise 10-30 Nisan tarihleri arasıdır.
• Orta ve Doğu Anadolu bölgelerinde ise dikim Mayıs-
Haziran ayı içinde yapılır.
14. DİKİM MESAFELERİ FARKLIDIR
• Sıra arası ve üzeri mesafeler her üç tür için farklıdır.
• Domates sırık çeşitlerinde : 60 x 40 cm
• " yer " : 135 x 30-50 cm
• Biber çeşitlerinde : 50 x 50 cm, 60 x 40 cm
• Patlıcan " : 60 x 75 cm'dir
15. İKİ ÇAPA BİR SU DEMEKTİR
• Dikimden 10-20 gün
sonra ilk çapa
yapılarak, kök boğazları
toprak ile doldurulur. 1.
çapadan 2-3 hafta sonra
2. çapa yapılır. Genellikle
sulamadan sonra kaymak
kırma, ot
mücadelesi, toprağın
havalandırılması
açısından 1-2 çapa daha
yapılır.
16. SULAMA İKLİM KOŞULLARINA BAĞLIDIR
• Sulama karıklara su verilmesi yoluyla yapılır. Toprakta
rutubetin iyi bir seviyede tutulmasını sağlayacak şekilde
iklim koşulları (yağışlar) ve toprak karakteri dikkate alınarak
5-10 günde bir yapılmalıdır.
• Genellikle ilk meyveler görülünceye kadar sulamadan
kaçınılmalıdır. Havalar çok kurak giderse bir iki kez fazla
olmamak koşuluyla su verilebilir. Domateste çok sık sulama
verimi arttırmakta, ancak tadında bir azalmaya neden
olmaktadır.
17. BUDAMA SEBZECİLİKTE DE UYGULANIR
• Sırık domates
çeşitlerinde budama
kaliteli ürün elde etmek
için şarttır. Tarla
şartlarında
budama, koltuk alma
şeklinde uygulanır.
Koltuk alma, bitki
gövdesi ile ana
yaprakların birleştiği
yerden, yeni sürgünlerin
koparılması işlemidir. Her
15 günde bir koltuk alma
işlemine devam edilir.
18. HASAT ZAMANINA DİKKAT!
Biber ve patlıcan hasadında meyveler esas
büyüklüklerini aldıktan sonra, meyveler
zedelenmeden saplı olarak hasat edilmelidir.
Biber ve patlıcan hasadında gecikme olursa
meyveler kartlaşır, biberlerde
kızarma, patlıcanlarda ise renk açılması olur ve
çekirdekleri sertleşerek pazar kalitelerini
kaybederler.
19. BAMYA
• Bamya ülkemizde belli yörelerde, genellikle belli köy
çeşitleriyle yetiştiriciliği yapılan geleneksel bir sebze türüdür.
Ekimi, ot temizliği ve hasadının fazla işgücü istemesi
nedeniyle nispeten küçük alanlarda ve çoğunlukla kalabalık
ailelerce yetiştirilmektedir.
• Hafif eğimli ve oldukça verimsiz topraklarda susuz olarak
yetiştirebildiği için üreticiye bu yönden kolaylık ve ekonomi
getirmektedir. Bunun yanısıra bamyanın bahçe ziraatı
şeklinde sulu ziraatı da yapılmaktadır.
20. Bamya bir sıcak iklim sebzesi olduğundan hava sıcaklığı 16°C
toprak sıcaklığı da 15°C'nin üzerine çıkmadan ekime başlanmaz
21. TOHUM EKİM ZAMANI BÖLGELERE GÖRE DEĞİŞİR
• Ekimde toprak rutubeti çok önemlidir. Ekim tarihi hava ve
toprak sıcaklığına ve toprağın tavına göre belirlenir ve belirli
bir yöre için genellikle 15-20 gün sürer.
• Marmara bölgesi için ekim zamanı 25 Nisan günlerinde
başlar, yaklaşık 1 ay sürer.
• Ege ve Akdeniz bölgelerinde ekimler yöre şartlarına göre
Ocak- Mart gibi geniş bir periyotta yapılır.
• Orta Anadolu iç bölgelerimizde ise genellikle mayıs ayı içinde
tohum ekimi gerçekleştirilir.
23. TOHUMU EKİM ÖNCESİNDE ISLAT
• Bamya tohum ekimi ile yetiştirilir, fide üretimi ve örtü
altı yetiştiriciliği söz konusu değildir. Ekim derinliği
yaklaşık 2 cm'dir. Bamya tohumlarında çimlenme
zorluğu ve düzensizliklerine sık rastlanır.
• Bunun için en uygun ve ucuz yol tohumları 12 saat suda
bekletmektir. Çoğunlukla akşamdan ıslatılan tohumlar sabah
ekilir. Bu yöntem düzensiz çıkışları önlediği gibi, çıkışları en
azından 2-3 gün öne alır.
24. TOHUM EKİM MESAFELERİ DEĞİŞİKTİR
• Bamya ziraatında uygulanan ekim mesafeleri iklim ve çeşide göre büyük
farklılıklar gösterir.
• - Sıcak ülkelerde uygulanan 100 x 25 ve 100 x 50 cm'lik ekim mesafeleri
bizde ancak Akdeniz bölgemizde uygulanabilir.
• - Ege bölgesinde uygulanacak ekim mesafeleri sıra arası 40 cm, sıra
üzerleri 15-20 cm'dir.
• - Ancak Yalova ve İstanbul yöresindeki susuz koşullarda yapılan Sultani
bamya yetiştiriciliğinde mesafeler biraz daha dar tutulur. Bu
yetiştiricilikte sıra araları 30-35 cm olup, her 6-7 sırada bir 50-60 cm'lik bir
yol bırakılır, sıra üzerleri de kullanılan çeşidin gelişme kuvvetine göre
10, 12, en çok 15 cm olarak ekilir.
• - Balıkesir gibi bodur sayılabilecek çeşitlerde sıralar arası 30-35 cm yeterli
olmakta, sıra üzerleri de 15 cm'den daha az tutulmamalıdır
25. KÜLLEME HASTALIĞINA DİKKAT!!!
• Hastalık ve zararlıları sürekli gözlemek gerekir.
Susuz tarımda daha az problemle karşılaşılır. Afit
görülürse ilaçlı mücadele yapılır.
• Külleme yapraklar temizlenerek kültürel önlem
almak daha ucuz ve pratiktir. Gerekirse ilaçlama
yapılır. Önemli bir husus da nematodlu tarlalara
bamya ekmemektir.
26. DEKARA ORTALAMA 1.5 KĞ TOHUM EK
• Bamya yetiştiriciliğinde dekara atılacak
tohum miktarı ekim mesafesi ve çukurlara
atılacak tohum sayısına bağlı olarak 1.0 - 2.0
kg olarak hesaplanır.
27. TOPRAK ANALİZİNE GÖRE GÜBRELEME
• İyi bir gübreleme yapmak isteniyorsa toprak analizi
gerekir. Kıraç arazilerde 4-5 yılda bir aynı araziye
bamya ekiliyorsa gübreleme yapılmayabilir veya ekim
öncesi 25-30 kg/da fosforlu gübre yeterli olabilir
• Sulu tarımda her yıl veya 2 yılda bir bamya ekilen bir
tarlaya 5:10:5 veya 4:12:4 NPK oranları üzerinden
dekara 20 ila 50 kg karışık gübre verilir. Bir yıl önce
fosforlu gübre verilmişse fosforlu gübreye gerek
yoktur
• Yapılan bir araştırma ilk meyvelerden hemen sonra
düşük miktarda (3.5-5.0 kg/da) atılan azotlu gübrenin
bitkinin sürgün-çiçek dengesini düzenlediği ve verimi
artırdığı görülmüştür
29. HASAT ZOR VE ZAHMETLiDiR
• Ekimden ortalama 60 gün sonra başlayan hasat
hergün yada gün aşırı yapılır ve 3,5-4 ay devam
eder. Bamya hasadı oldukça zor ve zahmetli bir
iştir.
• Bunun sebebi meyveleri küçük olması ve
sap, yaprak ve meyvelerdeki tüylerin dibinde
kaşındırıcı bir madde bulunan bezelerdir.
• Bu yüzden bamya hasadında toplayıcılar ellerine
eski bir eldiven takarlar veya bez sararlar.
31. HIYAR
• Hıyar kullanım yerine göre "turşuluk" ve
"sofralık" olmak üzere iki gruba ayrılır.
Bunların meyve şekilleri birbirinden çok
farklıdır. Genel olarak "sofralık" hıyarlar
büyük meyveli, "turşuluk" hıyarlar küçük
meyvelidir.
32. HIYAR NASIL TOPRAK İSTER?
• Hıyar drenajı iyi, kumlu-tınlı veya tınlı-kumlu-organik
maddesi zengin toprakları tercih eder. Bu toprakları pratik
bir yaklaşımla, yağmurdan sonra su biriktirmeyen ve
kaymak tutmayan topraklar olarak tanımlayabiliriz.
• Erkenci üretim için hafif toprakları tercih etmek gerekir. Hıyar
asit topraklardan hoşlanmaz. Bu topraklarda kireçleme
yapmak gerekir. Fakat kireç uygulamasını bir seferde değil
devre devre yapmak, toprak mikroorganizmalarına zarar
vermemek açısından, tercih edilmelidir.
33. TOPRAK TAHLİLİNE GÖRE GÜBRE
• Temel gübreleme toprak analizlerine bağımlı
olarak dikimden önce yapılmalıdır. Bu
gübrelemede çeşide ve bitki sıklığına da dikkat
etmek gerekir.
• Tüm bu faktörler hesaba katılarak dekara 20-60
kg trlple süper fosfat 10-50 kg potasyum sülfat ve
25-30 kg amonyum sülfat verilmelidir. Gübreler
serpme olarak verilirse bu miktarlar biraz
arttırılmalıdır.
34. YETİŞTİRİCİLİĞİNE GELİNCE!
• Ülkemizde hıyar yetiştiriciliği hem örtülü alanlar
da, hem tarlada, değişik programlar uygulanarak
hemen hemen yıl boyu yapılabilir.
• Örtülü alanlara veya tarlaya direk tohum ekimi
yapılabileceği gibi vegetasyon sezonu kısa olan
yerlerde, erkenciliğin amaçlandığı
bölgelerde, bazen hastalık yaratmaya uygun
sezonlardan kaçmak için, önce fide yetiştirilir ve
sonra dikim yapılabilir.
35. BİR DEKARA KAÇ FİDE?
• Dekara fide sayısı kullanılan çeşidin
özelliğine, üretimin hedefine göre değişir.
Genelde sofralık hıyarlarda dekara 2000-
2500, turşuluklarda 5000-7000 fide önerilir.
• Bu miktarlara ve ekim-dikim şekline bağlı olarak
ta 300-1000 g tohum gerekir. Fakat özellikle
turşuluk hıyar üretiminde sadece 1-2 hasadın
hedeflendiği daha sık dikimlerde bu miktar artar.
36. TARLAYA ERKEN EKİM-DİKİM YAPMAYIN
• Hıyar soğuklara hassas bir bitkidir. Fideler
tarlaya don tehlikesi kalktıktan sonra
çıkarılmalıdır.
• Tohum ekimleri ise, toprak sıcaklığı 18
dereceyi bulduktan sonra yapılmalıdır. Aksi
taktirde tohumlar çürür veya zararlılar ve
böcekler tarafından yenir.
37. SEYRELTME YAPILIR
• Tohumların çimlenmesinden sonra bitki 2-3
gerçek yaprağa ulaşınca seyreltme yapılır.
• Seyreltme sırasında bitkiler, kalan bitki köklerini
zedelemeyecek şeklinde, çekilerek
değil, kırılarak veya kesilerek ayrılmalıdır.
• İdeal olarak her ocakta 1 bitki bırakılır. Fakat
üretim hedefine ve bitki büyüklüğüne göre 2
bitki de bırakılabilir.
38. DİKKAT!!! TELLİ BÖCEK
TELLİ BÖCEK
• Genç safhada bitkilerin en
büyük düşmanı kavun telli
böceğidir. Bitkilerin
büyüme noktalarını
keserek; yaprakları dantel
gibi kemirerek zararlı olur.
Daha sonra havalar
ısındıkça yaprak
bitleri, kırmızı örümcekler
dikkat edilmesi gereken
zararlılardır.
39. KARIŞTIRMAYIN !!!
• Hepimizin çok iyi tanıması gereken "Gelin
böceği, uğur böceği veya uç-uç böceği" diye
çocukluğumuzdan bildiğimiz böcekleri, lütfen
kavun telli böcekleri ile karıştırıp, öldürmek için
ilaçlama yapmayınız. Bunlar hıyarın önemli bir
düşmanı olan yaprak bitlerini yiyerek, onlarla
mücadele etmemizde bize kolaylık sağlarlar. Yani
uç-uç böceği bize faydalı bir böcektir.
• TELLİ BÖCEK 12 BENEKLİDİR, UĞUR BÖCEĞİ İSE
GENELDE 7 BENEKLİDİR.
41. HIYAR SUYU ÇOK SEVER
• Toprak tipine ve bitki büyüklüğüne bağlı olarak haftada
1-2 kez sulama yapılır. Kaba yapılı topraklar daha sık su
isterler.
• Sulamaları mümkünse gece yapmak, bazı hastalıklara
mani olacağı gibi, su kaynaklarının etkin kullanımına da
katkıda bulunur. Hızlı ve taşkın bir sulamadan ziyade;
yavaş sindire sindire sulama yapılması, hastalıkların
yayılmasına da mani olur.
42. TEPE GÜBRELEMESİ
• TEPE GÜBRELEMESİ
• Bitkilerin kol atma ve meyve bağlama zamanında azot
ihtiyacı artar. Bunun için belirtilen zamanda tekrar azotla
"tepe gübrelemesi" yapılır.
• Bunu 15 gün ara ile 2 kez tekrarlamakta fayda vardır. Her
seferinde dekara 8-10 kg'dan fazla amonyum sülfat veya
nitrat verilmez. Fazla gübre yarar yerine zarar verebilir.
43. MEYVE TUTUMUNA YARDIMCI OLALIM
• Tüm bakım işlerinin mükemmelliğine rağmen, eğer çiçeklerin
tozlanması ve döllenmesi için gerekli önlemler
alınmazsa, partenokarp çeşitlerin haricindeki çeşitlerden
meyve alınamaz.
• Gynoik (Dişi) çeşitler için ve sık dikim yapılan sahalar için
tozlamayı sağlayacak böcekler gereklidir. Bu iş için ülkemizde
en uygun ajan bal arılarıdır. Tarlaya yerleştirilecek kovan
sayısı, bitki sıklığına, çeşide bağlıdır. Dişi varyeteler ve sık
dikim için çok kovan gereklidir.
44. 5 DEKARA 2 ARI KOVANI
• Genelde 5 dekar arazi için
1-2 kovan yeterlidir. Arıların
hıyar tarlalarında aktif
olabilmesi için etrafta daha
cazip çiçekleri olan
bitkilerin bulunmaması ve
hıyarlarda yeteri kadar
çiçeklenmenin olması
gerekir. En iyisi kovanların
çiçeklenme başlangıcından
5 gün sonra tarlaya
yerleştirilmesidir.
45. DİKKAT!!! İLAÇ İLE ARILARI ÖLDÜRME
• Bu arada dikkat edilmesi gereken diğer bir faktör, sulama ve
ilaçlama programlarının arıları rahatsız etmeyecek şekilde
ayarlanmasıdır.
46. KISA SÜRELİ DEPOLONABİLİR
• Sofralık hıyarlar %85-95 nem de, 7-10°C'de plastik torbalar
içinde 1 hafta depolanabilir. Turşuluk hıyarlar hasat edilir
edilmez çok soğuk su ile hemen soğutulduktan sonra 2 gün
süre ile yine aynı sıcaklıkta saklanabilir.
• Depolama sırasında aynı ortamda olgun elma, armut v.s. gibi
etilen veren ürünlerin bulunması, hıyarların sararmasına
neden olduğu için istenmez.
47. SERİNLETİCİ YAZ SEBZESİ "KARPUZ"
• Karpuz, serinletici, sulu ve
tazeleyici tadı ile sıcak yaz
günlerinin vazgeçilmez
sebzesidir.
• Taze olarak tüketilmesinin
yanında, yurdumuzda, özell
ikle Akdeniz bölgesinde
kabukları da değişik tatlılar
ve reçeller yapılarak
değerlendirilir.
• Çekirdekleri önemli ihraç
kalemlerimizden birini
oluşturur.
48. ÜRETİME BAŞLAMADAN İYİ ÇEŞİT SEÇ
• Karpuzda başarılı üretim "iyi çeşit" seçimi ile başlar. Bugün
dünyada ticari üretimde kullanılan çok geniş bir çeşit serisi
vardır.
• Uzun-yuvarlak-oval-silindirik şekilliler; değişik hastalıklara
dayanıklı ve hassas olanlar; çekirdekli-çekirdeksiz olanlar;
renklerine göre de sınıflandırılınca ortaya çok geniş bir
karpuz kolleksiyonu çıkmaktadır.
• Bu çeşitlerin yetişme istekleri de farklıdır.
50. KARPUZ SICAĞI SEVER
• Karpuz bir Afrika bitkisidir. En iyi, doğduğu yere uygun uzun-
sıcak iklime sahip yerlerde yetişir. Bu nedenle mümkünse
tarlanızın en fazla güneş gören ve en sıcak olan yerini karpuz
tarımı için ayırmanız gerekir.
51. KUMLU TOPRAK VE ORGANİK GÜBRE
• Karpuz en çok organik maddesi bol, kumlu, kumlu-tınlı
toprakları sever. Özellikle organik maddesi bol olan
kumlu nehir kıyıları en fazla tercih ettiği yerlerdir.
• Diğer akrabalarına kıyasla hafif asit topraklara daha iyi
dayanır. Fakat toprak alkaliye doğru ilerlerse bitkide
gelişme zayıflar.
• Bu nedenle hiç değilse 3 senede bir toprak analizi
yaptırıp toprağın besin içeriği ve durumu hakkında bilgi
edinmek; bu analizlere bağlı olarak ekim-dikimden önce
önlem almak, gerekirse kireçleme yapmak lazımdır.
52. ÖNCE TARLAYI HAZIRLAYALIM
• Yetiştirmede tarlaya direk tohum ekimi yaygın bir
yöntemdir. Ekimden önce eğer yağışsız bir mevsim
yaşandı ise hem tarlayı suya doyurarak daha iyi işlemek;
hem de bitkinin gelişmesi için gerekli suyu temin etmek
amacıyla tarla tavalara bölünerek iyice sulanmalıdır.
• Karpuz derin köklü bir bitkidir. Tüm kök derinliği ne kadar
çok nem ve oksijen içerirse o kadar iyi gelişir. Bu nedenle
toprağında tohum ekiminden önce derin ve güzel
işlenmesi gerekir. Çok iyi hazırlanmış toprağa ekilen
tohum, toprak sıcaklığı 20 derecenin altında değilse 4-5
günde çimlenir.
53. TOHUM EKİMİ OCAKLARA YAPILIR
• Ekim, daha sonra sulama yapılması planlanan
tarlalarda, 2-2,5 x 0,8-1 m; sulama yapılmayacak tarlalarda
ise 1 ,5 x 1,5 m mesafe ile yapılmalıdır.
• Bir ocağa 4-5 tohum atılır, fideler büyüyüp 2-3 gerçek
yaprağa erişince tercihen ocaklarda 1 bitki kalacak şekilde
seyreltme yapılır.
• Seyreltme ocakta kalan diğer bitkilere zarar vermeyecek
şekilde, çekilerek değil kesilerek yapılmalıdır.
54. ERKENCİLİK İÇİN NE YAPALIM?
• Erkencilik için herkesin alabileceği basit tedbirler
vardır.
• 1. Karıkları Doğu-Batı doğrultusunda açalım.
• Eğer mümkünse tarlada karıklar doğu-batı
doğrultusunda hazırlanıp, ekim güneye yapılır. Bu
avantaja sahip olmayan yerlerde ekim-dikim batı
tarafa yapılır.
• Böylece bitki güçlü güneş ışınlarından daha fazla
yararlanma şansına sahip olur.
55. 2. Torbalı fide dikelim
• Bölgedeki son donlardan 1-1,5 ay önce tohumlar fide
torbalarına ekilir. Bir torbaya 3-4 tohum atılır ve bu
torbalar ısı veren bir materyal üzerine oturtulur.
• Bunun için sıcak yastık veya elektrik enerjisi ile
ısıtılan su kullanılabilir. Uygun ısıda tohumlar 4-5
günde çimlenir.
• Sonra fideler gündüz sıcaklığı 25; gece sıcaklığı 18
derece olan bir ortamda büyütülür.
• Fidelerin pişkinleşmesi için arasıra sıcaklıkların
düşürülmesi ve suyun kesilmesi gerekir. Fideler son
donlar geçtikten sonra tarlaya çıkarılır.
56. 3. Toprak üzerini plastik ile kaplayalım.
• Toprağın plastikle kaplanması, toprak ısısını arttırarak kök
gelişmesini hızlandırır. Bu amaçla siyah ve saydam plastik
kullanılabilir. Her ikisinin de avantaj ve dezavantajları vardır.
57. 4. Alçak plastik tünel yapalım.
• Alçak tüneller plastik kullanımının diğer şeklidir. Toprak
üzerinin direk örtülmesine kıyasla bitkileri daha uzun süre
muhafaza eder. Bunların da avantaj ve dezavantajları vardır.
Son donlardan sonra tarladan kaldırılır.
58. YİNE ARI KOVANI
• Karpuzların meyve tutması için, açan çiçeklerin mutlaka
döllenmesi gerekir. Bu işlem böcekler ve özellikle balarıları
vasıtasıyla gerçekleşir.
• Bu nedenle çiçek açtıktan sonra tarlaya arı kovanı yerleştiril-
melidir.
• 5 dekar alan için 1-2 sağlıklı kovan yeterli olur. Kovan terci -
hen tarlanın ortasına bir gölgelik altına yerleştirilmelidir.
59. SUYU NASIL VERELİM?
• Karpuz toprağın su kapasitesinin uygun olduğu yerlerde
sulanmadan da yetiştirilebilir. Fakat özellikle kol atma ile
meyve tutumu safhasında suya ihtiyacı artar. Bu dönemde su
belirli aralıklarla verilmelidir.
• Düzensiz sulamalar çiçek burnu çürüklüğünü arttırır.
• Kalsiyum eksikliği olan topraklarda su ile birlikte amonyum
sülfat verilmez. Bu çiçek burnu çürüklüğünü arttırır.
60. SULAMAYI DENGELİ YAP!!!!
• Çiçek burnu çürüklüğünün topraktaki düşük kireç seviyesi ve
düşük toprak nemi ile de ilişkisi vardır.
• Ayrıca bazı çeşitler diğerlerine göre daha hassastır.
• Sulamada önemli olan suyu çok aşırı vermemek ve toprağı
çok yaş veya bir çok kuru şartlarda bırakmamaktır.
61. KARPUZ KOLLARINI ISLATMA!
• Eğer karpuz mutlaka sulanarak yetiştirilecekse kol atma dev-
resinde ilk kollar 40-50 cm uzunluğa eriştiği zaman kolların
masuralar üzerinde toplanacak şekilde ve yaprak ayaları üste
bakacak tarzda toplanması gerekir.
• Bu işlem zaman zaman tekrarlanır. Bu işlem bitkinin sulama
kanallarından uzakta gelişmesine katkıda bulunduğu
gibi, meyvelerin yoğunluğu artan bir yaprak aksamı altında
büyümesini temin ederek güneş yanıklarına mani olur.
62. TAŞKIN SU VERME
• Bitkinin genç devresinde sık ve taşkın sulama yarar yerine
zarar verir.
• Hele bitkinin büyüdüğü toprak yeterince hafif bünyeli
değilse gelişmede duraklama ve yapraklarda sarı-yeşil renk
teşekkülü gözlenir.
• Bunun gibi meyvelerin iyice büyüdüğü devrelerde de taşkın
sulamalar çürümelere yol açar.
63. İLK SUYU GEÇ VER
• Çok yağışsız devrelerde toprağı sürüme hazırlamak için
yapılan "tav" sulaması ve gerekirse fide dikiminden sonra
verilen "can suyu" hariç, bitkilerin dikiminden sonraki ilk
sulamayı mümkün olduğunca geç yapmak güçlü bir kök
gelişimini teşvik eder.
• Bitkinin gelişmesinde bir duraklama yoksa sulama yapmaya
gerek yoktur. Gereksiz yere sulama köklerin yüzeysel
gelişimini teşvik eder. Yüzeysel köklü bitkiler özellikle sıcak
havalarda ve meyve tutumu sırasında süratle zayıflayarak
bozulur ve bazen de aniden çöker.
64. GÜBREYİ ANALİZE GÖRE VER!
• Karpuz drenajı iyi toprakların sebzesidir. Kök sistemi güçlü
olduğundan iyi gelişirse toprağın derinliklerindeki besin
maddelerinden faydalanma kapasitesi yüksektir.
• Bu nedenle eğer çok fakir bir toprak üzerinde değilse, çok
fazla gübreye gereksinim duymaz. Yine de toprağın fiziki
özelliklerini düzeltmek amacıyla dekara 2-3 ton hesabı ile
yanmış çiftlik gübresi verilmesi üretimde kaliteyi destekler.
65. KARPUZ AZOTLU GÜBREYİ SEVMEZ
• Eğer toprak analizleri sonunda eksiklik saptanırsa gübreleme
yapılmalıdır. Topraktaki besin maddelerinin yeterli olduğu
tarlalarda tepe gübreleme olarak azot vermeye de gerek
yoktur.
• Zira yapılan araştırmalar karpuzun azot gübresini en az
seven kabakgil olduğunu göstermiştir.
66. HASAT ZAMANINI İYİ SEÇ
• Karpuz hasattan sonra olgunlaşmanın devam etmediği ender
bitkilerden biridir. Bu nedenle hasat zamanının tam olarak
tayini çok büyük önem taşır.
• En kaliteli karpuzlar, olgunlaşma zamanı tam olarak tahmin
edilerek hasat edilen karpuzlardır. Erken hasat edilenlerde.
meyve eti rengini tam olarak almaz; tad ekşimsi olur.
• Geç hasat edilenler de ise yine tad azalır, meyve eti liflenir
ve yumuşar.
67. OLGUN KARPUZU NASIL TANIYALIM
• Son derece hassas bir konu
olmasına karşın, hasat za-
manının tayini konusunda
kesin prensipler yoktur. Bir
çeşide uygulanan yöntem-
ler, diğeri için bazen uygu -
lanmayabilir.
68. Buna rağmen yine de bazı ipuçları
verilebilir:
• 1. Meyve üzerine
parmakla vurulur.
Dolgun, boğuk ve metalik
olmayan bir ses karpuzun
olgunlaştığının işaretidir.
• 2. Olgun
karpuzda, karpuzun
toprakla temas ettiği
kısımda bulunan beyaz
leke, açık sarıya döner.
Crimson Sweet Karpuz çeşidinin yakından görünümü
69. • 3. Halk arasında "bıyık ve kulak" adıyla anılan ve
meyve sapının 1-2 cm uzağında bulunan sülük ve
küçük bir yaprak eğer kurumuşsa, karpuzlar genellikle
olgunlaşmıştır.
• 4. Olgun karpuzda meyve kabuğu tırnakla kolaylıkla
çizilir.
• 5. Meyve renginin hafif değişimi de bir işaret olabilir.
Ama genelde, gecikmiş hasatlara neden olabileceği
için pek öğütlenmez.
• 6. Aynı şekilde, karpuzu hafif bastırınca işitilen bir
kütürdeme olgunluk işareti olduğu halde bazı
istenmeyen sonuçlara sebep olabildiği için, hasat
işareti olarak kullanılması öğütlenmez.
70. KALİTELİ ÜRÜN İÇİN
• - Karpuz mutlaka sabah erken saatlerde hasat edilmeli ve
meyve bitkiden kıvrılarak değil; 4-5 cm uzunluğunda sap
bırakıldıktan sonra, kesilerek hasat edilmelidir.
• - Günün sıcak saatlerinde hasat edilen karpuzlar çabuk
yumuşar, uzun süre saklanamazlar.
• - Karpuzlar oda sıcaklıklarında yaklaşık 1 hafta; 7,5-10 derece
sıcaklıklarda ve %80-90 oransal nemde 2-3 hafta saklanabilir.
71. KAVUN
• ILIK İKLİMİ SEVER
• Ülkemizin çok soğuk
bölgeleri hariç hemen her
yöresinde yetişmektedir.
Ilık iklim bitkisi olan
kavunun, tohum
ekiminden hasadına kadar
80-120 gün geçer. Bu süre
içinde soğuk ve dondan çok
zarar görür. İklim ve toprak
istekleri yönünden çok
seçici bir bitkidir.
72. KAVUN BİTKİSİNİ TANIYALIM
• Tek yıllık bir bitki olan kavun, tüylü bir
gövdeye, sarılıcı kollara, 5 loblu el ayası şeklinde
yapraklara ve 3-5 adet ana sürgüne sahiptir.
• Bu sürgünler çiçek ve meyvelerin oluştuğu yan
kollar verirler. Kısa ve kalın bir kazık köke
sahiptir.
• Yan kökler ise toprak yüzeyine yakın olarak
gelişmektedirler. Yan köklerin derinliği en fazla
45 cm'yi bulduğu halde, kazık kök 90 cm'ye
kadar iner.
73. ARI %30 VERİM ARTIRIR
• Kavun çiçeklerinin döllenmesi için en uygun böcekler
bal arılarıdır. Kınkanatlı böcekler, yaban arıları ve yaprak
bitleri döllenmede etkili değildirler.
• Kavun yetiştiriciliğinden olumlu sonuç almak isteniyorsa
kovan kullanımı gözardı edilmemelidir.
• 2 dekar kavun yetiştiriciliği için konacak 1 kovan arı
verimde %30 oranında bir artış sağlamaktadır.
74. • Kavun ılık ve sıcak iklim bitkisidir. Bu nedenle diğer yazlık
sebzelerde olduğu gibi ilkbaharda soğuk tehlikesi kalktıktan
sonra toprak ısısının 15°C'nin üzerine çıktığı zaman tohum
ekimi yapılmalıdır.
• Yetiştirme süresinde güneşli, sıcak ve kuru hava koşulları
ister.
75. TOPRAK NASIL OLMALI?
• Kavun yetiştiriciliği için derin, geçirgen, su tutma
kapasitesi yüksek, besin maddelerince zengin kumlu-
tınlı veya tınlı-kumlu topraklar uygundur.
• Asitli topraklar ise uygun değildir. pH'ı 6.0-8.0 arasındaki
topraklarda iyi yetişir. Erkencilik için kumlu-tınlı, milli-tınlı
topraklar; geçici yetiştiricilik için ise ağır karakterde killi
topraklar uygundur.
76. TARLAYI HAZIRLAYALIM
• Kavun yetiştiriciliğinde toprak işlemenin büyük önemi
vardır. Toprak işleme tavındayken yapılmalıdır. Eğer toprak
tavında değilse sulama yapılmalı, tava gelince işlenmelidir.
• Tarla sonbaharda derince sürülmeli, 2 kez diskaro çekilip
2-3 hafta sonra sürüm yinelenmelidir. Kışın sürümün 1-2
kez yinelenmesi durumunda daha iyi sonuç alınmaktadır.
• Çimlenmedeki olumsuzlukları en az düzeye indirmek için
ilkbaharda tarla tekrar sürülür, diskaro çekildikten sonra
sürgü geçirilir ve tohum ekimi yapılır.
77. ÇİFTLİK GÜBRESİNİ UNUTMA
• Kavun organik maddesi fazla toprakları sevdiğinden
tohum ekiminden önce çiftlik gübresi veya yeşil gübre
verilmesi uygun olur.
• Dekara 3-4 ton çiftlik gübresi sonbaharda pulluk veya
diskaro altına verilerek karıştırılmalıdır.
• Böylece tohum ekimine kadar gübrenin ayrışarak
bitkiye faydalı hale gelmesi sağlanmış olur.
78. GÜBREYİ NE ZAMAN VERELİM
• Gübrelerin veriliş zamanı ve şekli de önemlidir. Azotlu
gübrenin yarısı fosforlu ve potaslı gübrelerle birlikte
ekimden önce pulluk veya diskaro altına verilmelidir.
• Azotun diğer yarısı bitkiler sürgün vermeye başladığında
bant şeklinde bitkilerden 15-20 cm uzağa verilmelidir.
Ülkemiz toprakları genellikle potasyumca zengindir.
• Gereksiz yere potasyum kullanımını önlemek amacıyla
toprak tahlil sonuçlarına göre toprakta bulunan azot ve
fosfor miktarı ile ilişki kurarak gübreleme yapmak en
yararlı uygulama olacaktır.
79. SULAMA ZAMANINI İYİ SEÇ
• Kavun bitkisi büyüme ve meyvelerin olgunlaşma
devresinde bol suya ihtiyaç gösterir. Kavunun yatay
kökleri hafif topraklarda 20-25 cm derinlikte
yayıldığından bu tip topraklar daha sık sulanmalı ve
her sulamada kök seviyesine kadar inilmelidir.
• Ağır topraklarda ise kavun kökleri fazla derine
inmeyip yüzeysel kalır. Bu tip topraklar daha fazla su
tuttuğu ve sulama kök seviyesine kadar
yapılacağından fazla su verilmesine gerek yoktur ve
daha seyrek sulanmalıdır.
80. BİTKİYİ ISLATMA
• Sulama anında yaprak ve meyvelerin su ile
ıslanmamasına özen gösterilmelidir. Yaprak ve
meyvelerin ıslanması durumunda mantari hastalıklar
artar.
• Bu nedenle bitki kökboğazı, yaprak, sürgün ve meyvelerinin
su ile ıslanmayacağı karık usulü sulama yapılmalıdır.
81. TOHUM EKİMİNİ NASIL YAPALIM
• Kavun yetiştiriciliğinde 2 tohum ekim yöntemi
kullanılmaktadır. Birincisi elle veya mibzerle direkt tarlaya
ekimdir.
• İkincisi erkenciliği sağlamak ve geç ilkbahar donlarından
kaçınmak için karpuzda olduğu gibi naylon torbalara ekimdir.
82. NE ZAMAN EKELİM !!!
• Tohum ekim zamanı Akdeniz kıyı bölgesinde Mart, Ege
Bölgesinde Nisan'ın ilk yarısı, Marmara ve Trakya
bölgelerinde Nisan'ın ikinci yarısı, Orta Anadolu ve Doğu
Anadolu'da Mayıs'ın ilk yarısıdır.
83. HER OCAĞA 4-5 TOHUM
• İlkbaharda ekim için hazırlanmış tarlada çapa ile açılan
ocaklara 4-5 adet tohum atılıp, üzeri 2-3 cm kalınlığında tavlı
toprakla örtülüp hafifçe bastırılır. Tohumların 24 saat önce
ıslatılması çimlenmedeki olumsuzlukları giderir.
•
• Tarlaya direkt tohum ekimi mibzerle de yapılabilir. Sıra arası
ayarlanabilen, sıra üzerinde belirli mesafelerde ekim yapan
diskleri bulunan mibzerler kullanılır.
84. EKİM MESAFEMİZ NE OLSUN?
• Tohum ekiminde sıra arası ve sıra üzeri
mesafeler, çeşitlere, bitki habitüsüne ve toprak yapısına göre
değişir.
• Büyük habitüslü bitkilerde sıra arası 1,5-2 m sıra üzeri 1-1,5
m olarak bırakılır. Küçük habitüslü bitkilerde sıra arası 1-1,5
m sıra üzeri 1 m olmalıdır.
85. SEYRELTMEYİ UNUTMA
• Tarlaya direkt tohum ekiminde, ilk seyreltme, bitkilerde ilk
gerçek yapraklar oluştuğu zaman yapılmalıdır.
• Her ocakta en kuvvetli ve sağlıklı 3 bitki bırakılır. Diğerleri
atılır.
• Kalan bitkilerin köklerinin oynamaması için atılacak bitkiler
çekilmemeli, koparılmalı veya kesilmelidir.
86. İKİNCİ BİR SEYRELTME DAHA
• İlk seyreltmeden 2-3 hafta sonra bitkiler 4-5 gerçek yapraklı
olunca ikinci ve son seyreltme yapılır. Her ocakta 1-2 bitki
bırakılır, diğerleri atılır.
• Boğaz doldurma işlemi tekrarlanır. Sıra araları kültivatörle
tekrar işlenir. Daha sonra bitkiler büyüyüp kol atmaya
başladığında tarlayı kaplamadan son kez tekrar çapalanıp
boğazları doldurulur.
• Sıra aralarının kültivatörle işlenmesi yararlıdır. Ancak yan
köklerin çok yüzeysel gelişmesi nedeniyle zarar görmemesi
için toprak işlemesi yüzeysel olarak yapılmalıdır.
87. KAVUNDA UÇ ALIMI
• İri ve kaliteli meyve alabilmek için bitkilerde uç alma ve
meyve seyreltmesi yapılmalıdır. Sürgün uçlarının koparılması
vegetatif büyümeyi ve generatif gelişmeyi durdurduğu için
faydalıdır.
• Köke en yakın olan meyvelerden bir veya iki tanesinin -
bırakılıp diğerlerinin koparılması kalan meyvelerin daha iri ve
kaliteli olmalarını sağlar.
88. OLGUNLUĞA DOĞRU
• -Kavun meyveleri gerçek iriliklerine geldikten sonra olgunlaşmaya başlarlar.
• -Olgun meyvelerin saplarının dala bağlandığı yerde bulunan iki küçük
kulakçık kurur.
• -Meyve ağırlaşır.
• -Dip kısmında hafif bir yumuşama ve koku başlar.
• -Kabuk rengi çeşide özgü rengini alır ve parlaklaşır.
• -Tam olgunluğa erişmeden hasat edilen meyveler şeker içeriği, aroma ve tat
gibi kalite özelliklerini kazanamazlar.
• -Hasada gelmiş meyveler bitki üzerinde uzun süre bırakılırlarsa şeker miktarı
düşer, meyveler yumuşar, taşıma ve saklamaya dayanıklılığı azalır. Tam
olgunluğa gelmiş meyveler saplarından elle koparılarak veya bıçakla
kesilerek hasat edilirler. Hasat işlemi sabah yapılmalıdır.
89. BAZI ÖNEMLI YAZLIK KAVUN ÇEŞİTLERİMİZ
• Topatan Kavunu: Erkenci bir çeşittir. Bu kavun çeşidi 2-3 kg ağırlığında, uzun oval
şekilli, kabuk rengi sarı, üzeri düz parlak, bazıları hafif ağ şeklinde çitilidir. Kabuğu
başlangıçta yeşil renkli olup, olgunlaştıkça sararır. Et rengi beyaz, lezzetli, tatlı ve
güzel kokuludur. Taşınmaya dayanıklı değildir.
• Çitili Kavun: En önemli yazlık kavunlardan birisidir. Iri meyveleri basık, yuvarlak ve
dilimlidir. Kabuk rengi sarı, üzeri çitilidir. Et rengi beyaz, lezzetli ve keskin
kokuludur. Kabuk kalınlığı ince olduğundan taşınmaya dayanıklı değildir.
• Mollaköy kavunu: Uzun-oval şekilli meyvelerinin kabuk rengi sarımtırak kurşuni
ve üzeri hafif çitilidir. Et rengi yeşil, tatlı ve kokuludur. İnce kabukludur.
• Sındırgı Kavunu: İri meyveleri basık yuvarlak şekildedir. Kabuk rengi yeşilimtırak
kurşuni renkte, üzeri hafif ağlıdır. Eti beyaz renkte sulu ve tatlıdır. '
91. ÖNEMLİ KIŞLIK KAVUN ÇEŞITLERİMİZ
• Hasanbey Kavunu: Orta
büyüklükteki meyveleri
yuvarlak, sap kısımları
hafif sivricedir. Kabuk
rengi yeşil, üzeri kırışık ve
kalındır. Et rengi beyaz
olup, kabuğa yakın kısmı
açık yeşildir. Et rengi
turuncu olan tipleri de
vardır. Lezzetli tatlı ve
suludur.
92. • Altınbaş Kavunları: Yetiştirildiği yöre
isimleri ile anılır. Meyveleri genelde
yuvarlak olup, oval ve uzun tipleri
de vardır. Kabuk rengi sarı, üzeri
yeşil benekli, kırışık ve kalındır.
Kabuğu düz ve dilimli olan tipleri de
bulunmaktadır. Et rengi
beyaz, lezzetli, tatlı ve suludur.
• Sarı dilimli: Meyveleri, yuvarlak ve
oval şekillidir. Kabuk rengi sarı, üzeri
kırışık ve kalındır. Dilimli ve dilimsiz
tipleri de vardır. Et rengi yeşilimsi
beyaz, tatlı ve suludur.
93. İLAÇLAMA ŞARTTIR!
• Kavun yetiştiriciliğinden olumlu sonuç alabilmek için
hastalık ve zararlılarla savaşımın zamanında ve usulüne
uygun şekilde yapılması gerekir.
• İlaçlı savaşımın yanısıra münavebe de gözardı
edilmemelidir. Üst üste aynı yerde iki yıldan fazla kavun
yetiştirilmemeli, hububat, marul, karnabahar gibi
bitkilerle münavebe yapılmalıdır.
94. �KABAK�
• Kabak, özellikleri az-çok birbirinden âyrı
olan bir grup bitkinin ortak adıdır.
Tohumları-çiçekleri ve meyveleri yiyecek
olarak kullanılabilir.
• Meyveleri olgunlaşmadan
kullanılan türleri olduğu gibi;
olgunlaştıktan sonra kutlanılan
türleri de vardır.
• Bunlardan
yemek, reçel, şekerleme
yapılabilir~ bazı türlerinden süs
eşyaları ve ev işlerinde kullanılan
lifler elde edilir.
95. UYGUN ÇEŞİT SEÇİMİ
• Başarılı yetiştiricilik uygun varyete seçimi ile başlar. Bu
çeşitlerin yetiştiriciliğinin yapılacağı bölgeye uyum
göstermesi de önemlidir.
• Zira kabaklar gün uzunluğuna, güneşlenme süresi ve
şiddetine hassasiyet gösterirler. Bir bölgede çok verimli olan
bir çeşidin diğer bölgede aynı derecede verimli olmaması çok
büyük bir ihtimaldir.
96. ZENGİN YAPILI TOPRAK İSTER
• Tüm kabaklar iyi drenaj kapasitesi olan zengin toprakları
severler. Fakir topraklar bu güçlü bitkilere yetecek
besini vermezler. O nedenle çok zengin bir temel
gübrelemeye gereksinim duyarlar.
• Temel gübrelemede toprağın besin kapasitesi
yanında, bir önceki bitkinin cinside etkin rol oynar. Bu
faktörlere bağımlı olarak dekara 25-50 kg amonyum
sülfat 15-40 kg trlple süper fosfat ; 15-45 kg potasyum
sülfat tarla hazırlığı sırasında serpme olarak toprağa
verilip, karıştırılır.
97. GENİŞ YAPRAK ÇOK SU TÜKETİR
• Genç fidelerin çok suya ihtiyacı yoktur, genelde bu devrede
hafif sulamalar yeterli olur.
• Fakat büyüyüp meyveye yattıktan sonra su ihtiyacı hızla
artar. Yazlık kabaklarda haftada en az iki kez sulama tavsiye
edilir.
98. FAZLA AZOT ZARARLIDIR
• Kabakların genelde azotla yapılacak tepe gübrelemesine
ihtiyaçları vardır. Genelde şaşırtmadan 1 ay sonra
bitkilere azotlu gübre verilebilir ve 15-20 gün sonra bu
tekrarlanır.
• Çok fazla azot vermekten kaçınmak gerekir. Zira fazla azot
meyveye yatımı geciktirir, yumuşak, çabuk zedelenen ve
dayanmayan meyvelerin oluşumuna sebep olur.
99. VERİM ARTIŞI İÇİN YİNE ARI
• Kabak tamimiyle yabancı döllemeli bir bitkidir. Bitkilerin verime
yatması, çiçek ve meyve dökümlerinin olmaması, kötü şekilli
meyvelerin oluşmaması için yeterli sayıda çiçek tozunun dişi çiçek
üzerine taşınması gerekir.
• Bu iş mutlaka böcekler ve arılar vasıtasıyla gerçekleşir. Bu nedenle
kabak tarlalarına arı kovanı yerleştirilir. 5 dekar tarla için 1-2 arı
kovanı yeterlidir.
• Özellikle son senelerde geliştirilen kabak çeşitlerinde erkek (baba-
polen verici) çiçek çok azdır. Bu çeşitlerin kullanıldığı yerlerde
tarlanın baba bitkilerle takviye edilmesi gerekir. Bunun için 4 sıra
ana 1 sıra baba bitki sistemiyle yapılan dikimler iyi sonuç verirler.
100. • KIŞLIK KABAK OLGUNLAŞMALI
• Kışlık kabaklar meyveler tam olgunlaştıktan sonra hasat
edilmelidir. Hasat sırasında meyve üzerinde sapların bırakılmasına
dikkat etmek gerekir.
• TAZE KABAK 2 HAFTA DEPOLANABİLİR
• Meyvelerin uzun süre depolanması için hasattan sonra bazı
işlemlerin yapılması gerekir;
• Hasattan hemen sonra meyveler %80 oransal nemi ve 26-29
derece sıcaklığı olan bir ortamda yaklaşık 2 hafta bekletilir.
• Daha sonra 7-12 derece sıcaklığı olan, oransal nemi düşük, iyi
havalanabilen bir ortamda, birbirine değmeden ,yerleştirilmelidir.
102. ÇİÇEĞİ YENEN KARNABAHAR
• Karnabahar, çiçek ve
çiçek tablası yenilen
sebzeler grubundan iki
yıllık bir kültür sebzesidir.
• İlk yıl yenilen çiçek
tablası ve yaprakları
oluşur. Yapraklar lahana
yapraklarına göre daha
uzun, uçları daha sivridir.
103. BEYAZ TAÇLI OLMALI
• Karnabaharda bahar tabir edilen yenilen taç kısmının
büyüklüğü ve rengi çeşitlere güre farklılıklar
göstermektedir. Tacın rengi; beyaz, krem ve sarımsı
tonlardadır. Güneş ışığı rengin sarıya dönüşmesine
sebep olmaktadır.
• İklim ve yetiştirme koşulları tacın ağırlık ve kalitesini
önemli derecede etkiler. Taçlar çeşit özelliği ve çevre
şartlarına bağlı olarak sıkılıklarını 2-3 hafta korurlar.
Rengi sararmış ve gevşek yapı gösteren taçlar
pazarlanabilme özelliğini kaybederler.
104. HEM DÜŞÜK, HEM YÜKSEK SICAKLIK
• Karnabaharlarda taç oluşması için gelişmenin belli bir
devresinde düşük sıcaklıklara ihtiyaç vardır. Karnabahar
fideleri -10°C sıcaklığa kısa sürede dayanabilirler.
• Fakat hasat devresine gelmiş karnabahar başları O°C nin
altındaki sıcaklıklardan hoşlanmazlar. Taç oluşum
döneminde en uygun sıcaklıklar 15°C-20°C dir. Taçların
olgunlaşma döneminde sıcaklığın O°C nin altına düşmesi
istenmez.
• Sıcaklığın düşmesi sonucu taç yüzeyi havlı bir yapı
kazanır, pazar değeri düşer.
105. HER TÜR TOPRAK
• Karnabahar her çeşit toprakta yetiştirilebilir. Ağır topraklarda
ve yağışı bol olan yörelerde drenajın çok iyi olması şarttır.
• Karnabaharlar organik maddece zengin toprakları severler ve
yüksek toprak asitliğine karşı hassastırlar.
106. TAHLİL SONRASI GÜBRE
• Gübrelemede dekara 2-4 ton çiftlik gübresi, 40-50 kg
amonyum sülfat, 40-50 kg süper fosfat, 20-30 kg
potasyum sülfat verilebilir. En uygun gübreleme
toprak analizine göre yapılacak gübrelemedir.
• Çiftlik gübresi, fosforlu gübrenin tamamı, potaslı ve
azotlu gübrenin yarısı son toprak hazırlığında verilir.
Potaslı gübrenin ikinci yarısı taçların teşekkülünden
önce verilir. Azotlu gübrenin 2. yarısı ise dikimden 20-
25 gün sonra ve taç teşekkülünden önce olmak üzere
iki partide verilmelidir.
107. FİDESİ İLE ÜRETİLİR
• Karnabaharlar, fidelerin yetiştirilmesi ve esas yerlerine
dikilmesi olmak üzere iki safhada yetiştirilirler. Tohumlar
ılık ve soğuk yastıklara ekilir. Ekim zamanı
bölgelere, çeşitlere ve hasat zamanına bağlı olarak
değişiklik gösterir.
• -Genel olarak tohum ekimi Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz
aylarında yastıklara sıraya veya serpme olarak yapılır.
• En uygun ekim sistemi 10 cm sıra arası verilerek yapılan
sıravari ekimdir. Tohumlar yastıklarda şartlara bağlı olarak
8-15 gün içersinde çimlenirler. Çimlenme sonrası sıra
üzerindeki bitkiler 3-5 cm aralıkla seyreltilir.
108. 7-8 YAPRAKLI FiDE
• Dikimde genel olarak 7-8 yapraklı düzgün
gövdeli, yaprakları sağlıklı fideler kullanılmalıdır.
• İyi yetiştirilmemiş cılız, sarı yapraklı fidelerden yetişen
bitkilerin taçları küçük ve gevşek olmaktadır.
• Fideler genellikle tohum ekiminden 5-7 hafta sonra
dikime uygun hale gelirler.
109. DİKİM MESAFESİ NE OLMALI?
• Dikimde sıra arası ve sıra üzeri mesafeler 60x60 veya
70x70 cm olarak yapılır. Fideler yerlerinden dikkatlice
sökülmeli ve bekletilmeden yerlerine dikilmelidir.
• Fideler plantuar veya çepin ile dikilmelidir. Kökleri topraklı
olarak çepinle dikim daha uygun olmaktadır. Dikimde can
suyu verilmeli ve birkaç gün sonra salma sulama yapılmalıdır.
110. ÇAPA VE SUYU ÇOK SEVER
• Karnabahar çapa ve suyu çok seven sebzeler oldukları
için sulamaya gereken özen gösterilmeli ve muntazam
aralıklarla yağış durumuna göre sulama yapılmalıdır.
• Dikimden 1-3 hafta sonra birinci, bundan 1 ay sonra
ikinci çapa, gerekirse üçüncü çapa yapılmalıdır.
• Bitkilerin sağlıklı büyümeleri için en yakın Tarım
Kuruluşlarının önerilerine göre gerekli ilaçlama
yapılmalıdır.
111. HASAT ÖZENLİ YAPILMALI
• Hasat tacın gövdeyle birleştiği yerden bıçakla kesilerek
yapılır. Hasat sırasında tacı korumak amacıyla 4-5 adet
yaprak bırakılır.
• Karnabaharların taçları çok çabuk zedelenir ve kararırlar. Bu
nedenle karnabahar taçları kasalara tek sıra halinde
yerleştirilmelidir.
112. ÇOK YILLIK SEBZE ENGİNAR
• Enginar çok
yıllık, başlarından ve
yapraklarından çeşitli
şekillerde faydalanılan bir
sebzedir.
• Enginarda sebze olarak
kullanılan başlar çiçek
tablası ve brakte dediğimiz
etli küçük yapraklardan
meydana gelmiştir.
113. MİNERAL MADDE VE VİTAMİN DEPOSU
• Enginar A,B,C vitaminlerinin yanında
Kalsiyum, potasyum, demir, manganez ve fosfor gibi
çeşitli mineral maddelerince zengin bir sebzedir.
• Ayrıca diğer sebzelere göre yüksek oranda protein ve
karbonhidrat ihtiva eder.
• Enginarda bulunan Ciarin adlı madde
karaciğer, safrakesesi böbrekler ve bağırsakların
düzenli çalışmasına yardım eder.
114. EN ÇOK 4-5 YIL
• Enginar çok yıllık bitki olduğu için 8-10 sene bulunduğu yerde
kalabilir ve meyve verir.
• Verimin en fazla olduğu yıllar 3-4. yıllardır.
• Bundan sonraki yıllarda ekonomik verim gittikçe düşer.
• Onun için 4-5 yıldan sonra plantasyonların yenilenmesi
uygun olacaktır.
115. ILIK BİR KIŞ MEVSİMİ
• Enginar ılık iklim sebzesidir. Kışları ılık geçen bölgelerde
yetişir. Aylık sıcaklık ortalaması 7°C nin altında olan
yerlerde yetiştiricilik uygun değildir.
• En iyi geliştiği sıcaklıklar 15°-18°C dir. Aşırı soğuk ve
sıcaktan hoşlanmaz. Isı 0°C'nin altına düştüğü zaman
başlarında büyük zararlanmalar olur ve hasat gecikir.
• Sıcaklık sıfırın altında 5°C- 6°C den daha fazla düştüğünde
toprak üstü kısımları kısmen veya tamamen donar. Sıcak
ve kuru hava şartlarında ise baş gelişmesi iyi olmaz.
• Ülkemizde Ege, Marmara ve Akdeniz bölgeleri enginar
üretimi için uygun bölgelerdir.
116. TOPRAK SEÇMEZ
• Enginar toprak istekleri açısından fazla seçici bir bitki
değildir.
• Fakat derin, tınlı-kumlu toprakları tercih eder.
• Toprak iyi drene edilmiş ve kullanılabilir iyi bir su
kapasitesine sahip olmalıdır.
117. ÖNCE DERİN SÜRÜM
•Enginar dikiminden önce toprak derin sürülmeli ve dikim
öncesi gübrelenmelidir.
• Derin sürümden sonra diskaro ve tırmık çekilerek toprak
dikime hazır duruma getirilmelidir.
• Sulu şartlarda yapılacak yetiştiricilikte masura dediğimiz
kabarık sırtlar hazırlanmalıdır.
118. HER YIL GÜBRE
• Enginar çok yıllık bitki olduğu için her sene sonbaharda
ocaklar temizlenmek için açıldığında her ocağa bir kürek
çiftlik gübresi verilir.
• Ayrıca dekara 15 kg azotlu, 10 kg fosforlu ve 15 kg potaslı
gübre verilmelidir.
• Azotun yarısı başlar görülünce, diğer yarısı ise hasat
devresinde verilmelidir.
119. KÖKLÜ DİP SÜRGÜNÜ
• En yaygın üretim şekli sürgünlerle yapılan üretimdir.
• Toprak altı gövdesi üzerindeki gözlerden süren sürgünler 20-
30 cm uzunluğa geldikleri zaman ana kökten köklü vaziyette
ayrılırlar.
120. DİKİM MESAFELERİ
• En uygun dikim, masuralar üzerine sıra arası ve üzeri 1x1 m
mesafeyle yapılan dikimdir. Dikimde her ocağa 1-2 sürgün
dikilir.
• Can suyu verilir.
• Sürgünler iyi köklendirilmemiş ise önce her ocağa 2 sürgün
dikilir. Sürgünler tuttuktan sonra teklenir.
• Marmara bölgesinde sonbahar dikimleri aşırı soğuk yıllar
dışında uygun olabilmektedir.
121. BAKIM İŞLERİ FARKLIDIR
• Enginar çok yıllık bitki olduğu için her yıl sonbaharda
sürgünler büyüdükten sonra bitkilerin dipleri açılır kuvvetli
1-2 sürgün bırakılır, diğer sürgünler köklü olarak gövdeden
kesilerek alınır.
• Ocaklara çiftlik gübresi verilir ve bitkilerin boğazları
doldurulur.
• Aynı işlem ilkbaharda 1 kez daha yapılır.
• Sonbahar ve ilkbahardaki sürgün temizliği sırasında bitkiler
arası çapalanır yabani ot temizliği yapılır.
122. ÇİFTLİK GÜBRESİ + FENNİ GÜBRE
• Dekara 2-3 ton çiftlik gübresi, 40-50 kg süper
fosfat, 20 kg potasyum sülfat ve 10-20 kg amonyum
sülfat gübresi verilmelidir.
• En uygun gübreleme toprak tahlili sonuçlarına göre
yapılan gübrelemedir.
• Çiftlik gübresi, ,fosfor ve potaslı gübrelerin tamamı
dikimden önce , azotlu gübreler 3 kısımda verilmelidir.
• Birinci kısım dikimden kısa bir zaman sonra, 2. kısım
ilk başlar görülünce, son kısım hasat devresinde
verilmelidir.
123. KIŞ HASADI
• Enginarda hasat zamanı çeşit ve iklime bağlı olarak kış ve
ilkbahardır. Hasat, başlar normal büyüklüklerine erişmeden
yapılmalıdır.
• Hasat gecikirse brakteler açılır, çiçek tablası lifli bir yapı
kazanarak yenme değerini kaybeder.
124. HASAD SAPLI YAPILIR
• Başlar 10-15 cm uzunluğunda saplarıyla hasat
edilmeli, başların ezilip çizilmemesine özen
gösterilmelidir.
• Hasat edilen enginarlar karton, tahta veya diğer
malzemelerden yapılmış sandık ve sepetlerde
pazarlanmalıdır.
• Ege ve Akdeniz bölgelerinde yerli çeşitlerimizden sakız
çeşidi üretimi yaygındır ve hasat Ocak-Şubat aylarında
yapılmaktadır.
• Marmara bölgesinde ise orta erkenci Bayrampaşa çeşidi
üretilmektedir ve hasat Nisan-Mayıs aylarında
gerçekleşmektedir.
126. ISPANAK
• Önemli bir kış sebzesi
olan ıspanak bileşiminde
bulunan mineral
maddeler ve vitaminler
nedeniyle besin değeri
oldukça yüksek, kombine
bir sebzedir. Ispanak, kış
aylarında sebze sayısının
az olması nedeniyle
tüketicilerin
vazgeçemedikleri değerli
ve geleneksel bir
sebzedir.
127. BESİN DEĞERİ YÜKSEKTİR !!! AMA DİKKAT!!!
• Beslenme açısından çok değerli olmakla
birlikte, bileşiminde okzalik asit, nitrit ve nitratlar fazla
bulunduğu için bazen zehirlenmelere de neden olabilir.
• Bu yüzden hasat zamanı geçmiş, hasattan sonra çok
beklemiş ve pişirildikten sonra beklemiş ıspanakların
yenmesi doğru değildir.
• Beslenme ve sağlık bakımından sayısız faydaları vardır.
Hatta ıspanağın şeker hastalığı ve şişmanlık gibi sık
rastlanan şikayet ve hastalıklara iyi geldiği de
bilinmektedir.
128. HUMUSLU TOPRAK
• Toprak bakımından çok ağır olmamak şartıyla pek seçici
değildir.
• Ancak tarımı için en iyi topraklar killi-tınlı ve humusça zengin
olanları vardır. Toprak pH'sı 6.5-7.5 olmalıdır.
129. YILBOYU ÜRETİM YAP
• Ispanak ilkbahar ekimi, ilkbahar hasadı; sonbahar ekimi ve
sonbahar hasadı, sonbahar ekimi ve ilkbahar hasadı olmak
üzere üç değişik zamanda yetiştirilebilir.
• Avrupa ve Amerika'da yıl boyunca hasat yapılmasını
sağlayan ekim sistemleri ve bu sistemlere uygun çeşitler
geliştirilmiştir.
130. YABANCI OT MÜCADELESİ ŞART
• Ekim yapılacak tarla önceden gübrelenerek bir-iki defa
işlenir.
• Ot mücadelesi için ilaçlanır. Tırmıkla düzeltilir, veya traktörün
arka tekerleklerine karık pulluğu takılarak 1.10 cm
genişliğinde uzun masuralar hazırlanır. Ispanak düze serpme
usulü veya büyük işletmelerde mibzerle, sıraya ekilir.
131. EKİM MESAFESİ NE OLMALI
• Sıraya ekimde, sıralar arası 25 cm , çimlenmeden sonra
sıra üzeri mesafe seyreltme ile 10 cm ye ayarlanır.
Mibzerle ekimde sıra arası 35 cm e kadar çıkar.
• Tohumların ekim derinliği 3-4 cm olmalıdır. Çünkü bu bir
bakıma toprak rutubetinin de garantisidir ve hafif
topraklarda daha da önem kazanır.
• Dönüme 1-4 kg arasında tohum ekilebilir. Bizde 2-2.5 kg
normaldir.
132. AŞIRI AZOTLU GÜBRE VERME!!!
• Gübrelemenin toprak analizlerine göre ayarlanması
doğru olur. Ispanak da azotlu gübrelerin durumu
önemlidir.
• Ispanak özellikle sonbahar ve ilkbahar ekilip, hemen
hasat edildiğinden fazla miktarda azotlu gübre
verilirse, bu bitki içinde değişemeden birikmekte ve
insan sağlığı açısından zararlı olmaktadır.
• Bu yüzden toplam olarak dekara 10 kg' ın üzerinde
azot kullanılmamalıdır. Hasadı yaklaşmış ıspanaklara
azotlu gübre verilmemelidir.
133. GÜBRE UYGULAMASI
• Ispanağın ortalama gübre ihtiyacını şöyle
özetleyebiliriz. Kısa yetiştirme periyodunda dekara 10-
12 kg süperfosfat, 8-10 kg amonyum nitrat, 10-12 kg
potasyum sülfat ve 5-10 kg kalsiyum sülfat verilir.
• Fosfat toprak işleme sırasında, diğerleri ekimle
beraber verilmelidir.
• Sonbaharda ekilip, ilkbaharda hasat yapılacağı
zaman, fosfat yine ekimden önce verilmeli, azotlu ve
potasyumlu gübrelerin yarısı ekimle beraber, diğer
yarıları ilkbaharda bitkilerde gelişme başlayınca
kalsiyumlu gübre ile beraber verilmelidir.
134. FAZLA BAKIM İSTEMEZ
• Tohum ekiminde 15-20 gün sonra bitkiler toprak yüzüne
çıkar.
• Birinci çapada seyreltme yapılır.
• Yağış durumuna göre sulama, çapalama ve otlarla
mücadele, hastalık ve zararlılarla mücadele normal
bakım işleridir.
• Ispanak yağışlı ve nemli mevsimlerde yetiştirildiğinden
mildiyö önemli zararlar yapabilir. Ayrıca bazı virüs
hastalıkları görülebilir.
135. 2 AY SONRA HASAT
• Hasat, çeşidin erkenci veya geçici oluşuna göre, tohum
ekiminden 2-2.5 ay sonra başlar ve 1-1.5 ay devam eder.
• Ispanaklar ortalama olarak 8-10 yapraklı olunca hasada
gelmiş demektir.
136. LAHANA
• Lahanalar iki yıllık kültür
sebzesidir. Birinci sene
yenilen baş veya yaprak
kısımları ikinci sene ise
çiçekleri ve tohumları
oluşur.
• Lahanalar yaprak veya baş
şeklinde olmalarına, yaprak
renklerine, başlarının şekil
ve iriliklerine, baş sıklığı ve
yaprak karakterlerine göre
değişik şekillerde
sınıflandırılırlar.
137. YÜKSEK SICAKLIĞI SEVMEZ
• Lahanaların baş oluşturabilmeleri için en uygun sıcaklık 15°C-
20°C dir. 25°C nin üzerinde büyüme yavaşlamakta lahanalar
normal gelişmeyip başlar küçük kalmaktadır.
• Geçici çeşitler -10°C sıcaklıklara dayanırlar. Ancak düşük
sıcaklıkta kalma süresinin artması zararlanmalara yol açar.
• Baş bağlamak üzere olan genç bitkiler olgun bitkilere göre
düşük sıcaklıklara daha dayanıklıdır.
138. NEMLİ HAVA VE SU
• Lahanalar suyu çok severler bu nedenle sıcaklığın yüksek
olduğu ilk gelişme devresinde sulamaya gereken nem
verilmelidir.
• Toprak suyu yanında hava neminin yüksek olduğu yerlerde
büyümeleri daha iyi olmaktadır.
139. EN UYGUN TOPRAK
• Lahanalar her çeşit toprakta yetiştirilebilir. Ancak
toprağın su tutma kapasitesi ve drenajı iyi olmalıdır.
Kaliteli ve yüksek verim için derin, organik maddece
zengin, tınlı killi topraklar en iyisidir.
• Ayrıca, organik maddeleri bol besin maddelerince
zengin topraklarda çok verimli olurlar.
• Bitkilerin genç fide devresinde besin maddesi ihtiyacı
daha azdır. Baş bağlama zamanı, daha fazla artar. Bu
nedenle gübreleme birkaç seferde yapılmalıdır.
140. İYİ TOPRAK HAZIRLIĞI İSTER
• Lahana yetiştiriciliğinde toprak, dikim tarihinden çok önce
hazırlanmış olmalıdır. Sonbaharda toprak derin
sürülmeli, İlkbaharda normal sürüm yapılmalıdır.
• Sürümden sonra diskaro ve tırmık çekilmeli masuralar
hazırlanarak toprak dikime hazır duruma getirilmelidir.
141. TOPRAK TAHLİLİ YAPTIR
• Gübrelemede dekara 2-4 ton çiftlik gübresi, 40-50 kg
amonyum sülfat, 40-50 kg süperfosfat 20-30 kg potasyum
sülfat verilebilir.
• En uygun gübreleme toprak analizine göre yapılacak
gübrelemedir.
142. GÜBRE FARKLI ZAMANDA VERİLİR
• Çiftlik gübresi, süperfosfatın tamamı, potasyum sülfat
(potaslı) ve amonyum sülfat (azotlu) gübresinin yarısı son
toprak hazırlığında verilir.
• Potaslı gübrenin diğer yarısı lahanalarda baş sarma başladığı
zaman verilir.
• Azotlu gübrenin diğer yarısını ise dikimden 20 gün sonra
bağlama sırasında olmak üzere 2 seferde vermek uygun
olmaktadır.
143. ÖNCE FİDE ÜRETİLİR
• Lahanalar fide ile yetiştirilir. Ekim zamanı
bölgelere, çeşitlere ve hasat zamanına bağlı olarak
değişiklik gösterir.
• Marmara ve Karadeniz bölgelerinde Mayıs-Haziran
• Ege, Akdeniz Bölgelerinden Mayıs-Temmuz-Ağustos
• Diğer bölgelerde ise Nisan-Mayıs aylarında yapılır.
144. 5-7 HAFTA SONRA FİDE HAZIR
• Fideler tohum ekiminden 5-7 hafta sonra 5-10 yapraklı
olarak dikilmeye hazırdırlar.
• Fideler dikkatlice yerinden sökülmeli, dikim kazıkları
(plantuar) veya çepin ile tavlı toprağa dikilebildiği gibi
önceden su ile doldurulan masuraların boyun
noktalarına suya dikim şeklinde de dikilebilirler.
• Fideler topraklı olarak dikilirse daha iyi gelişirler.
145. FİDE MASURALARA DİKİLİR
• Lahanalarda en uygun yetiştirme masuralar üzerinde yapılan
yetiştirme şeklidir. Masura genişliği çeşitlere, tek ve iki sıralı
dikime göre ayarlanır. Pratik olarak traktör arkasına tekerlek
açıklığına takılan karık pulluklarıyla masuralar hazırlanır.
• Kırmızı baş lahanalar sıra arası ve sıra üzeri 40-50 cm mesafeyle
dikilir.
• Beyaz baş lahanalar çeşitlere bağlı olarak sıra arası 90- 100, sıra
üzeri 50-70-80 cm mesafeyle dikilebilir.
• Ayrıca masuralar üzerinde üçgenvari çift sıralı dikimde yapılabilir.
146. SU VE ÇAPA
• Lahanalar suyu ve çapayı çok seven sebzelerdir. Bu nedenle
yağış durumuna bağlı olarak muntazam , aralıklarla sulama
yapılmalıdır.
• Ot durumu ve gübrelemeye bağlı olarak 2-3 defa çapa
yapılması uygundur. Bitkilerin sağlıklı büyümeleri için
mücadele kuruluşlarının önerilerine göre gerekli mücadele
yapılmalıdır.
147. EKİM AYINDA HASAT
• Ülkemizde erkenci baş lahanaların hasadı Eylül-Ekim
aylarında başlar.
• Genelde soğuk bölgelerde kasım ayı sonuna kadar devam
eder. Kışı ılık geçen bölgelerde ise kış süresince yapılabilir.
• Lahanaların baş kısmı keskin bıçak ile kesilir açık dış
yaprakları temizlenir, ambalajlanır ve pazarlanır.
148. İYİ TOHUM+İYİ FİDE+İYİ YETİŞTİRİCİLİK=KALİTELİ ÜRÜN
• Kaliteli iyi baş saran lahana yetiştiriciliği için; kaliteli
tohumluk yanında, fide yetiştiriciliğinin iyi
yapılması, yetiştirme tekniği ve iklim koşullarının iyi olması
gerekir.
149. PIRASA
• Ülkemizde kışlık sebzeler
grubunda yer alan pırasa iki
yıllık bir kültür sebzesidir.
Birinci yıl yenilen uzun
yapraklı gövde kısmı
oluşur, ikinci yıl çiçek açar ve
tohum bağlar.
• Pırasa esas itibariyle
pişirilerek yenen bir sebzedir.
Soğanla aynı familyaya sahip
olduğundan müşterek birçok
özellikleri vardır, ancak baş
bağlamaz ve yenen kısmı
gövde ve yapraklarıdır.
150. SERİN İKLİMİ SEVER
• Pırasa serin iklimden hoşlanan bir sebzedir. Yetişme
döneminde sıcaklığın 15°C-25°C olmasını ister, yüksek
sıcaklıklardan fazla hoşlanmaz.
• Sıcaklığın artması kalite ve gelişmeye olumsuz etki yapar.
2°C-3°C'lerde büyüme ve gelişme devam eder, ancak 0°C'de
durur.
151. TOPRAK SEÇMEZ
• Pırasalar her toprakta yetiştirilebilirse de nemli, humuslu ve
besin maddelerince zengin tınlı-killi topraklar idealdir.
• Topraktaki humusun artması kaliteyi yükseltir. Toprak pH'sı
6-7.5 civarında olmalıdır. Pırasa yetiştiriciliğinde asitli
topraklardan kaçınmalıdır.
152. SONBAHAR SÜRÜMÜ
• Tarla sonbaharda derince sürülür ve ilkbahara kadar tezekli
olarak bırakılır.
• Dikimden önce toprak tavında iken 20 cm derinlikte pullukla
tekrar sürülür.
• Diskaro geçirilerek, tırmıkla düzeltilir.
153. 2-3 TON AHIR GÜBRESİ
• Gübreleme, toprağın yapısına ve içerdikleri besin
maddelerine göre değişmekle beraber sonbaharda derin
sürümden önce dekara 2.5-3 ton yanmış ahır gübresi
verilmelidir.
154. FENNİ GÜBRE
• Gübrelemeden önce toprak analizleri yaptırmak ve bu sonuçlara
yapmak gerekir.
• Pırasa için değişik gübre tavsiyeleri bulunmakla beraber genelde
çiftçilere tavsiyemiz şöyledir.
• 40 kg N'lu gübre (1/3'ü %21'lik Amonyum sülfat, 1/3 ' ü %21'lik
Amonyum sülfat,2/ 3 �ü 26'lık Amonyum nitrat)
• 50 kg %16-18'Iik süperfosfat
• 30 kg %48-50'lik Potasyum sülfat
155. GÜBRELEME ZAMANI FARKLIDIR
• Süperfosfatın tamamı dikimden önceki toprak sürümünde
pulluk altına verilmelidir.
• Potasyum sülfatın tamamı ile Azotlu gübrenin 1/3'ü
Amonyum sülfat olarak dikim ile birlikte verilmelidir.
• Azotlu gübrenin 1/3'ü Amonyum nitrat olarak dikimden 2
ay sonra,
• Azotlu gübrenin 1/3'lük kısmı ise yine Amonyum nitrat
olarak 2. gübrelemeden bir ay sonra verilmelidir.
156. MÜNAVEBEYE DİKKAT
• Pırasa dikilecek tarlada 4-5 yıl aynı familyaya ait soğan sarımsak ve
pırasa yetiştiriciliği yapılmamış olması gerekmektedir.
• Aksi taktirde o familyaya ait hastalık ve zararlıların toprağa
yerleşmesi ve hep aynı besin maddelerinin tüketilmesi, toprağın bu
yönden zayıflamasına neden olduğundan başarılı bir yetiştiricilik
yapılamaz.
157. TOHUMU NE ZAMAN EKELİM?
• Fide ile yetiştiricilikte pırasa tohumları Mart-Mayıs
ayları arasında soğuk yastıklara 5 cm ara ile açılan çiziler
üzerine sıkça ekilmelidir.
• Tohum ekiminden sonra tohumların üzerine 1 cm
kalınlıkta harçtan bir kapak atılır, bastırılır ve ince
süzgeçli kovalarla yeterince sulanır.
• Bu sulama aynı zamanda tohumların çimlenmesi için
gerekli rutubeti sağlayacaktır. Normal şartlarda pırasa
tohumları 10-12 gün içinde çimlenirler.
158. SEYRELTME VE OT TEMİZLİĞİ ŞART
• Fidelikte seyreltme, ot mücadelesi ve sulama işlerine devam
edilir.
• Fideler, tohum ekiminden 10-12 hafta sonra kurşun kalem
kalınlığında ve 17-20 cm boyunda olurlar. Bu dikim için
uygun bir büyüklüktür.
• Fidelerin yastıktan kolayca sökülebilmesi için yastıklar bir
akşam önceden sulanmalıdır.
159. KÖK VE YAPRAK BUDAMASI
• Pırasa fideleri tarlada önceden hazırlanan tahta ve
masuralar üzerine sıra arası 30 cm, sıra üzeri 15 cm
olacak şekilde plantuvarlarla açılan çukurlara dikilirler.
• Dikimden önce dikim kolaylığı sağlamak. amacıyla kök
ve yaprak aksamında hafif bir budama yapılabilir.
• Dikim Haziran-Ağustos ayları arasında yapılır ve
dikimden sonra bolca can suyu verilir. Dönüme 20.000
fide dikilir.
160. SU VE ÇAPA BERABER
• İlk can suyundan 3-4 gün sonra mutlaka ikinci bir sulama
yapılmalıdır.
• İkinci sulamadan 10 gün kadar sonra yağmur yağmadığı
taktirde 3. bir sulama ve hava şartlarına göre bütün
gelişme süresince 1-2 hafta ara ile sulama yapmak
pırasanın istenilen şekilde gelişmesi için şarttır.
• Sulamalardan sonra toprağı havalandırmak ve yabani ot
mücadelesi için çapa yapılması tarladaki bakım işleri
arasında sayılabilir
161. YABANCI OT MÜCADELESİ
• Pırasada yabani ot kontrolü çok önemlidir. Pırasa küçük bir
bitki halinde iken yabani otlarla rekabet edemez.
• Bu kontrol otlar yolunarak, ya da çapalanarak yapılır. Ancak
büyük çaptaki kontroller için ot ilacı kullanılmalıdır.
162. GÖVDE BEYAZ OLMALI
• Pırasada beyaz kısmın uzun olması aranan bir özelliktir.
Bu bir çeşit özelliği olmakla birlikte, yetiştirme
esnasında gövdenin tabandan itibaren toprakla
örtülmesi ile bu uzunluğu bir miktar arttırmak
mümkündür.
• Bu amaçla yaz sonu, erken sonbaharda pırasaların
gövdeleri toprakla örtülüp, beyaz kısmın uzunluğu
arttırılabilir.
163. DEKARA 2-5 TON ÜRÜN
• Pırasalarda hasat çeşitlere göre değişmekle beraber
gövde kalınlığı 2,5-3,5 cm kadar olduğu zaman
yapılmalıdır.
• Genelde geniş alanlarda hasat 1-2 kez, bahçe
sebzeciliğinde ise 5-6 kez yapılır.
• Pırasanın verimi çeşitlere göre farklılıklar göstermekle
beraber dekara 2-5 ton arasında değişmektedir.
• Pırasalar piyasaya yıkanmış, temizlenmiş olarak 10-15
kg'lık demetler halinde gönderilir.
164. KALİTE SINIFLAMASI YAP
• Pırasalarda yenilebilir kısmın uzunluğu beyaz kısmın uzunluğu ile soğan
başı oluşturup oluşturmama gibi özellikler kalite unsurları içinde yer
almaktadır.
• Türk standartlarına göre 1. sınıf pırasalarda beyaz kısım tüm uzunluğun
en az 3'te biri veya yenilebilir kısmın en az yarısı kadar uzunlukta
olmalıdır.
•
• II. sınıf pırasalarda ise tolerans arttırılarak beyaz kısım, tüm uzunluğun en
az dörtte biri veya yenilebilir kısmın en az üçte biri uzunlukta olması
gerekmektedir.
• Pırasalarda en az bulunması gereken çap ise 1 cm olarak belirlenmiştir.
165. MARUL-KIVIRCIK-BAŞ SALATA
• Ülkemizde hemen hemen
bütün bölgelerimizde
marul ve kıvırcık, son
yıllarda ise üretimi hızla
artan baş salata
yetiştiriciliği
yapılmaktadır.
• Yetişme devresinin kısa
oluşu nedeniyle ekim ve
dikim zamanı ayarlanarak
yıl içerisinde birkaç kez
yetiştirmek mümkündür.
166. 3 GRUP SALATA
• Ülkemizde yetiştirilen salataları 3 grupta toplayabiliriz.
• 1. Kıvırcık yapraklı salatalar: Baş bağlamayan bol yapraklı
salatalardır.
• 2. Marullar: Bu salataya romen salatası da denir. Uzun
yaprakları birbirini örterek baş meydana getirir.
Memleketimizde yetiştirilen yabancı çeşitlerin yanında
üstün özelliklere sahip yerli çeşitlerimizde mevcuttur.
• 3. Baş salatalar: Son yıllarda üretimi hızla gelişen kapalı bir
başa sahip salatalardır. Başın sıkı olması istenen bir
özellikti
167. YAZ KIŞ ÜRETİM
• Salatalar yetiştiği mevsimler dikkate
alındığında kış, bahar ve yaz salatası olarak
sınıflandırılabilirler.
• Kış ve ilkbahar salataları kısa günde baş
meydana getirirler. Yazlık salatalar uzun
günden etkilenmeden baş bağlarlar.
168. DÜŞÜK SICAKLIK ZARARLI
• Salata ve marullar ılık iklim bitkisidir. Kışı sert
olmayan bölgelerde yıl boyu yetiştirilmeleri
mümkündür.
• Düşük sıcaklıklara dayanma zamanı 6-10
yapraklı devresidir.
• Kışlık çeşitler 0°C-5°C arasındaki sıcaklıklarda
5-10 gün dayanabilmektedirler.
169. NASIL TOPRAK
• Salata ve marullar her tür toprakta yetiştirilebilmektedir.
Ancak kaliteli ürün için, humusça zengin su tutma kabiliyeti
iyi kumlu-tınlı veya tınlı-kumlu topraklar idealdir.
• Toprak reaksiyonuna hassastır, asitli topraklarda kalite
bozulur.
170. TOPRAK HAZIRLIĞI
• Salata ve marullar yıl boyunca değişik mevsimlerde
birkaç kez yetiştirildiği için toprak hazırlığı yetiştirme
mevsimine göre 2-3 ay önceden yapılır.
• Dikim yapılacak toprak pulluk ile sürülür. Diskaro, tırmık
çekilir ve karık pullukları ile masuralar hazırlanır.
171. KADEMELİ GÜBRE
• Salatalar organik materyali zengin topraklarda daha güzel gelişir
ve verimli olurlar.
• Toprakta yeterli organik madde yoksa dönüme 2-4 ton çiftlik
gübresi verilir.
• Ticaret gübresi olarak dönüme 30 kg amonyum nitrat, 30-40 kg
süperfosfat ve 20-30 kg potasyum sülfat verilmesi uygundur. En
uygun gübreleme toprak analizine göre yapılacak gübrelemedir.
• -Fosforlu ve potaslı gübreler son toprak hazırlığı sırasında
• -Azotlu gübreler ise 3-4 seferde verilmelidir.
• -Azotlu gübrenin yarısı dikimde diğer yarısı ise gelişme döneminde
sulamalardan önce 2-3 seferde verilmelidir.
172. TOHUM MU? FİDE Mİ?
• Salata ve marullar tohumların tarlaya doğrudan ekilmesi ve
fide yetiştirilerek fidenin tarlaya dikilmesi şeklinde
yetiştirilir.
• Doğrudan tohum ekerek yetiştirme sisteminde dönüme 100-
120 gr tohum kullanılır.
• Ekim derinliği 2 cm kadar olmalıdır. Tohum ekiminde toprak
iyice ufalanarak çok iyi hazırlanmalıdır.
173. FİDE YETİŞTİRELİM
• Salata-marul tohumlarının çimlenmesi için en uygun
toprak sıcaklığı genelde 4-25°C’ler arasında olduğu
halde kıvırcık baş salatalarda bu sıcaklık 29°C ye
yükselmektedir.
• Yetiştirme periyoduna bağlı olarak tohumlar sıcak
soğuk ve ılık yastıklara ekilir
• Sıravari ekim serpme ekime göre daha iyidir. Ekim
sonrası fideler 2-3 yapraklı olduğunda seyreltilir.
• Seyreltilen fideler bir başka yere şaşırtılabilir. Fideler
5-6 yapraklı olunca dikime hazır demektir.
174. BAKIM MASRAFI AZ GELİRİ YÜKSEK
• Salataların gelişme devresi kısa olduğu için 1-2 çapa
yapılır. Çapa yüzlek yapılmalıdır. Ayrıca kurak havalarda
muntazam aralıklarla sulama yapılmalıdır.
• Sağlıklı büyümeleri için Mücadele Kuruluşlarının
önerdiği şekilde ilaçlamaya özen gösterilmelidir.
Münavebeye önem verilmeli ve salata-marul ekilecek
tarlada 4 yıl süre ile salata-marul ve yer elması
ekilmemelidir.
175. ÜRETİME NE ZAMAN BAŞLASAK?
• Yetiştirme zamanı iklim ve çeşitlere bağlı olarak değişmektedir.
Örneğin: Marmara bölgesinde;
• Tohum ekimi Fide dikimi Hasat zamanı
• İlkbahar yetiştiriciliğinde Ocak-şubat Mart-Nisan Mayıs-Haziran
• Sonbahar yetiştiriciliğinde Temmuz-Ağustos Ağustos-Eylül Ekim-
Kasım
• Kış yetiştiriciliğinde Ağustos-Eylül Eylül-Ekim Kasım-Aralık
• Kış yetiştiriciliği Marmara bölgesi için kârlı ancak riskli olmaktadır.
Ancak yukarıda belirtilen tarihler bölgelere göre farklılık
gösterecektir. bunu unutmayınız.
176. BİRKAÇ DEFA HASAT
• Hasat birkaç seferde yapılır. Olgun başlar bıçak ile
kesilir ve kasalara tek sıra en çok iki sıra halinde konur.
• Hasat sırasında yapraklar toprak ile
bulaştırılmamalıdır.
• Aksi halde yıkama gerekecek ve işçilik artacaktır. Hasat
edilen salata ve marulların iyi olmayan birkaç dış
yaprağı atılır ve ambalaj kaplarına tek sıra halinde
yerleştirilir
178. HAVUÇ
• Havuç, kökleri çiğ veya
pişirilerek yenen iki yıllık bir
sebze türüdür. Birinci yıl
yenilen kök kısmı teşekkül
eder, ikinci yıl çiçek
açıp, tohum bağlar.
Havuç, özellikle A vitamini
bakımından çok
zengindir, ayrıca B1 ve B2
vitaminlerince de zengindir.
• Son yıllarda uzun, sivri uçlu
çeşitlerin yerini Nantes tipi
dediğimiz küt, uçlu, odun
kısmı denilen özü az ve
yumuşak dokulu, ıslah edilmiş
çeşitler almıştır.
179. DÜŞÜK SICAKLIK YETERLİ NEM
• Havuç kısa gün bitkisidir. Bu nedenle az ışık, düşük
sıcaklık ve toprak rutubeti yeterli yerlerde en iyi
gelişmeyi gösterir.
• Yüksek sıcaklıklarda havuçların boyları kısalmakta düşük
sıcaklıklarda uzamaktadır.
• Serin iklim sebzesi olan havuç için en iyi sıcaklık
derecesi 15-20°C' dir. Bu sıcaklık derecesinde renk
maddelerinin oluşumu en yüksek düzeydedir.
180. ZENGİN TOPRAK
• Havuç derin, gevşek bünyeli, geçirgen, organik maddelerce
zengin topraklarda en iyi ürün verir. Yüksek toprak asitliğine
karşı oldukça hassastır.
• En uygun toprak reaksiyonu pH 6,5-7,5 arasıdır. Havuç
yetiştirilecek topraklarda drenajında çok iyi yapılması
gerekir.
181. ÇOK İYİ TOPRAK HAZIRLIĞI
• Havuçlarda üretim tohum ile olur. Küçük yapılı havuç
tohumları çevre koşullarından fazla etkilendiğinden toprak 2
defa işlenmelidir.
• Birinci işlemede toprak 30-40 cm derinlikte işlenmelidir.
Birinci işlemeden sonra dekara 2-3 ton yanmış ahır gübresi
verilip, ikinci toprak işlemesi yapılır.
182. YABANCI OTLARA DİKKAT
• Havuç üretiminde yabancı ot mücadelesi de çok önemlidir.
Yabancı ot kontrolü 2 devrede yapılır.
• Birincisi ekim öncesi, toprak hazırlığı sırasında, suda
karışmış ot ilacı olarak toprağa püskürtülür. İlaçtan sonra
toprak 5-8 cm derinliğinde karıştırılmalıdır. bundan sonra
toprak tırmıklanıp, iri tezekler kırılır, yabancı maddeler
ayıklanır ve hemen ekime geçilir.
•
• Tohumlar çimlendikten sonra bitkiler 2-4 yapraklı devrede
ikinci yabancı ot ilaçlaması uygulanır.
183. MÜNAVEBE ŞART
• Havuç yetiştirilen tarlalarda en az 3 yıl
havuç, kereviz, maydanoz, dereotu yetiştiriciliği yapılmamış
olması gerekir.
• Havuç ile münavebeye girmesi en uygun olan sebzeler;
ıspanak, marul, fasulye ve bezelye’dir.
184. TOPRAK TAHLİLİNE GÖRE GÜBRE
• Havuç tarımında en uygun gübreleme toprak analiz
sonuçlarına göre yapılan gübrelemedir.
• Toprak yapısına göre değişmekle beraber genelde dekara
30-40 kg Amonyum nitrat, 40-50 kg Süper fosfat ve 25-35 kg
Potasyum sülfat verilmelidir.
185. NE ZAMAN ? HANGİ GÜBRE ?
• Azotlu gübrenin 2-3, Potasyumlu gübrenin 1-2
seferde atılması uygun olur. Fosforlu ve
potasyumlu gübreler ekimden 8nce, Azotlu
gübrenin yarısı ekimden önce, diğer yarısı fideler
kurşun kalem kalınlığını aldığında verilir.
• Havuç bitkisi azot ve potasyumdan çok hoşlanır.
Her iki gübrede verimin artmasına ve kalitesinin
yükselmesine etki eder. Potasyum, havuçta
şeker miktarını ve depolama gücünü arttırır.
186. KADEMELİ TOHUM EKİMİ
• Havuç tohumlarının ekim zamanı belgelere ve
çeşitlere göre değişmekle beraber, şubattan
kasım ayına kadar yapılabilir.
• İklim koşullarının uygun olduğu
yerlerde, devamlı havuç hasatı sağlayabilmek
amacıyla bu tarihler arasında 2-3 hafta ara ile
tohum ekilebilir. Dekara ortalama 0,5-1 kg
tohum gider.
187. SIRAYA EKİM EN İYİSİ
• Havuçta en iyi üretim şekli sıraya ekimdir.
Tarlada 105-110 cm genişlik ve 15-20 cm
yükseklik ve aralarında 45 cm'lik su yolu
bulunan tahtalar ekim için hazırlanır.
• Bu tahtalar üzerine 25-30 cm aralıklara açılan
çizilere belli aralıklarla tohum ekilir. Böylece
her tahta üzerinde 4 sıra bulunur.
188. EL İLE VEYA MİBZERLE EKİM
• Ekim elle yapılabildiği gibi mibzerle de
gerçekleştirilebilir.
• Ekilen tohumların üzerine 1-2 cm kalınlığında
harç atılır ve tahta tokmaklarla
bastırılıp, süzgeçli kovalarla can suyu verilir.
189. ÇAPA + SEYRELTME BERABER
• Körpe fideler, birkaç yapraklı olduklarında
birinci çapa ve seyreltme yapılır.
• Seyreltme ile bitkiler arasında 5-10 cm aralık
bırakılır. tohum ekiminden yaklaşık 4 ay sonra
havuçlar hasat edilecek duruma gelirler.
190. DÜZENLİ SU
• Pratik olarak, her çapadan sonra yağış
durumuna göre sulama yapılmalıdır.
• Suyun yeteri kadar olmaması halinde
havuçlar gelişemez, suyun devamlı aynı
düzeyde olmasında yarar vardır.
• Kurak bir devreden sonra yağmur yağacak
veya sulama yapılacak olursa havuçlarda
yarılma ve çatlama meydana gelir.
191. ÇATALLANMA - KIRILMA VE YARILMAYA DİKKAT
• Havuç köklerinde görülen
bozukluklar, çatallanma, eğri uçluluk, enine ve
boyuna yarılma, yan kök gelişmesi, kırılma gibi
durumlardır.
• Bu bozukluklar; toprak özelliği, toprağın işlenme
durumu, sulama şekli ve zamanı, gübreleme
durumu, yetiştirme mevsimi, tohumların sık
veya seyrek ekilişi ve topraktaki kireç miktarı ile
yakından ilgilidir.
192. DİKKATLİ HASAT
• Havuçlar normal iriliklerini aldıkları vakit, köklerin
fazla sertleşmesine meydan bırakmadan hasat
edilmelidir.
• Havuçların kolayca topraktan çıkarılabilmesi için bir
gün önceden sulanması çok faydalıdır. Havuçlar çatal
veya kürek bel veya çapa ile toprak kazılarak hasat
edilirler.
• Yapraklar kesilir, atılır, çıkan havuç kökleri topraklı
olduklarından bol suda yıkanır, iriliklerine göre demet
yapılarak pazara gönderilir.
193. TURP
• Turplar, çeşitli şekil, renk ve büyüklükteki
yumruları yenilen yıllık ve iki yıllık kültür
sebzeleridir.
• Ülkemizde turplar, Fındık turpu (Ay
turpu), kestane turpu ve bayır turpu olarak
üçe ayrılırlar.
194. NE ÇOK SOĞUK NE DE ÇOK SICAK
• Turplar ılık ve serin iklim sebzeleridir. Fazla
soğuklardan etkilendikleri gibi, fazla sıcaklardan da
hoşlanmazlar.
• Yetişme döneminde sıcaklığın 14-16°C de olması
uygundur.
• Yüksek sıcaklıklarda turplar çabuk koflaşır ve tadında
acılık başlar.
• Turp bitkileri genç devrelerinde düşük sıcaklıklarda
kaldıklarında bazen küçük bir yumru meydana
getirerek, bitkiler sapa kalkar, hemen çiçeklenmeye
başlar.
195. AĞIR TOPRAKTA ŞEKİL BOZULUR
• Turplar genellikle derin, geçirgen, serin ve besin
maddelerince zengin topraklardan hoşlanırlar.
• Genellikle fındık turpları için hafif tınlı- kumlu
topraklar, kestane ve bayır turpları için tınlı-killi topraklar
tercih edilmelidir.
• Tamamen kumlu ve ağır karakterli topraklar turp
yetiştiriciliği için uygun değildir.
• Toprak bünyesi ağırlaştıkça, yumruda belirgin şekil
bozuklukları, çatallaşmalar yanında tatta kesifleşme ve
acılaşma olur.
• Kumlu topraklarda ise yumrularda koflaşma meydana gelir.
• Turp yetiştirilen topraklarda pH 6-7,4 civarında olmalıdır.
196. TOHUMA UYGUN TOPRAK HAZIRLIĞI
• Turplar tarlaya direk tohum ekimi ile üretilir.
• Turp tohumlarının ekimi için tarlanın çok
güzel hazırlanması, toprağın ufalanarak
düzeltilmesi gerekir.
• Bunun için tarlaya dekara 2-3 ton yanmış ahır
gübresi verilerek 20 cm derinlikte pullukla
sürülür ve arkasından diskaro geçirilir.
• Daha sonra rotavatör ve tırmıkla toprak
düzeltilerek ekime hazırlanır.
197. KADEMELİ GÜBRELEME YAP
• Turp yetiştirilecek tarlalara verilecek gübre miktarı en
uygun olarak toprak tahliline göre saptanırsa da genel
olarak dekara-50 kg Amonyum sülfat, 35 kg Süper
fosfat, 25 kg Potasyum sülfat verilmelidir.
• Fındık turpları gibi yetiştirme dönemi kısa turplarda
gübrenin tamamı ekim öncesi toprağın 10-15 cm
derinliğine verilmelidir.
• Kestane ve bayır turplarında ise Azotlu gübre 2
seferde verilmelidir. Birincisi, ekim öncesi toprağın 10-
15 cm derinliğine, ikinci parti ise yumru oluşmasından
sonra verilir.
198. EKİM MESAFELERİMİZ
• Tarlada fındık turplarında 25 cm,
• Kestane ve bayır turplarında 30-40 cm ara ile
açılan çizgilere elle veya mibzerle tohum
ekimi yapılır, daha sonra sıra üzerinde bitkiler
arasında,
• Fındık turplarında 4-6 cm, kestane ve bayır
turplarında ise çeşit iriliğine göre 10-20 cm
aralık bırakılır.
199. BÜTÜN YIL TOHUM EKİLEBİLİR
• Turplarda tohum ekimi bölgenin iklim
koşullarına ve pazara çıkarılma zamanına
göre değişmekle birlikte fındık
turplarında, Ağustostan Mayısa kadar ve
çoğunlukla 15 gün ara ile yazlık kestane
turplarında Mart, Mayıs, kışlık bayır
turplarında ise, Temmuz-Ağustos ayları içinde
yapılmalıdır.
200. ÇAPA VE OT TEMİZLİĞİ
• Fındık turplarında yetişme süresi çok kısa
olduğundan çapa yapmak gerekmez. Kestane
ve bayır turpların da ise, yabani otları
ayıklamak ve toprağı kabartmak amacıyla 2-3
defa çapa yapmak çok faydalıdır.
• Turplarda hastalık ve zararlılarla mücadele
konusunda Zirai Mücadele teşkilatlarının
önerileri dikkate alınmalıdır.
201. HASAT ZAMANI GECİKMESİN
• Turplarda hasatın tam zamanında yapılması
şarttır. Aksi takdirde içleri koflaşarak, selülozlaşır
ve yeme kalitesini kaybeder. Hasata gelmiş
yumrular elle çekilerek veya çapalarla topraktan
çıkarılırlar.
• Çıkarılan turpların yaprak ve ince kök kısımları
temizlenerek yıkanır, fındık turpları 5-10'u bir
arada, kestane ve bayır turpları 3-5 adedi bir
arada demetler yapılarak pazara çıkarılırlar.
202. NEMLİ DENİZ KIYILARINI SEVER
• Kereviz bitkisi ılık ve serin iklimleri sever.
Nemli deniz kıyılarında ve kuvvetli
topraklarda bol mahsul verir.
• Soğuklara karşı oldukça dayanıklı olduğu
halde sıcak ve kurak şartlardan hoşlanmaz.
• En iyi geliştiği iklim, nispeten serin ve yağışın
gelişme periyodu içinde muntazam dağıldığı
iklimlerdir.
203. TINLI-KUMLU TOPRAK İSTER
• Kerevizin tercih ettiği topraklar, derin ve
süzek, humus ve besin maddelerince
zengin, tınlı-kumlu topraklardır.
• Bunun yanı sıra iyi drene edilmiş turbiyer
topraklar da kereviz ziraatı için elverişlidir.
204. İYİ BİR TOPRAK HAZIRLIĞI
• Kereviz ziraatında toprak altındaki yumru
şeklindeki kökler ile toprak üstü aksamın iyi
bir gelişme gösterebilmesi için toprağın çok
iyi hazırlanması gerekir.
• Bu bakımdan toprak oldukça derin işlenmeli
taş, tezek ve diğer yabancı maddeler
temizlenerek iyi tesviye edilmelidir.
205. İYİ TANIMADIĞIMIZ KEREVİZ
• Kereviz, ülkemizde üretim ve tüketim alışkanlığı
çok fazla olmayan bir sebze türüdür.
• İki yıllık bir bitki olup, birinci yıl kök kerevizin
yumru şeklindeki patatesi andıran kökü teşekkül
eder, ikinci yılda çiçeklenip tohum bağlar.
• Ancak bu tür içinde yer alan ikinci grup olan sap
yada yaprak kerevizlerinde yumru meydana
gelmez.
206. ÖNEMLİ BİR TIBBİ BİTKİDİR
• Yüzyıllarca tıbbi bitki olarak yetiştirilen kerevizin
sebze olarak kültüre alınması diğer sebzelerden
oldukça sonraya rastlanmaktadır.
• Bugün hem halk arasında hem de modern
tıpta, kerevizin yapısında bulunan vitamin ve diğer
maddeler nedeniyle iştah açma, sinirleri yatıştırma
böbrek ve mafsal hastalıklarında kullanılabilen şifalı
bir bitki olduğunda birleşilmektedir.
207. BİRAZ FAZLA GÜBRE İSTER
• Kereviz toprakta uzun müddet kaldığından ve oldukça
fazla besin maddesi kaldırdığından, yetiştirilen yerin
organik madde ve diğer besinlerce zengin olması gerekir.
• Bu nedenle dekar başına 3-4 ton kadar iyi yanmış çiftlik
gübresini fidelerinin dikiminden önce toprağa yaymak
gerekir.
• Buna ek olarak, toprak analizi yapılmamışsa yine dekar
başına 30 kg süperfosfat, 20 kg amonyum sülfat, 25-30 kg
da potasyum sülfat gübreleri verilir.
• İyi bir kök gelişimi için azotlu gübrenin gereğinden fazla
verilmemesine dikkat edilmelidir.
208. FİDELER 4-5 YAPRAKLI OLUNCA DİKİLİR
• Masuraların hazırlanmasını takiben Haziran-
Temmuz aylarında yastıklarda 4-5 yapraklı olan
gelişmiş fideler yerlerinden sökülür.
• Fidelerin sökümden zarar görmemesi için bir gün
önce bol su ile sulanmalıdır.
• Dikimi yapılacak fidelerin kök ve yaprakları
makas veya bıçakla budanır.
• Dikimler 30 cm sıra üzeri mesafe ile çepinlerle
yapılıp, toprak hafif sıkıştırılır ve hemen can
suyu verilir.
209. KARIŞIK SEBZECİLİK ŞEKLİNDE ÜRETİLEBİLİR
• Yazlık hıyar, domates, biber ve patlıcan
bitkilerinin arasına kereviz fidelerini dikmek
mümkündür.
• Ancak bu yöntem daha çok amatör üreticilere
tavsiye edilebilir. Dikimden 3-4 hafta sonra
yabani otları ayıklamak ve toprağı kabartmak
maksadıyla ilk çapa yapılır.
• Çapalama ot yoğunluğuna göre 2 veya 3 kez
daha yapılır. Yaz boyunca düzenli sulamaya
devam edilir.
210. 6-7 AY SONRA HASAT
• Kök kerevizlerinde uygun şartlarda tohum
ekiminden itibarın 6-7 ay sonra hasada başlanır.
• Faydalanılan kısım yumru şeklindeki kökler
olduğundan bu köklerin koflaşmadan hasat
edilmesi gerekir.
• Kerevizler çapa ile gevşetilip, elle çekmek
suretiyle çıkarılır.
• Boğaz kısımları kesilir, iyice yıkanır, alt ve yan
kısımdaki ince kökler de temizlenir. Naylon
torba, kasa ya da küçük çuvallarla satışı yapılır.
211. SOĞAN
• Soğan bütün dünyada
olduğu gibi ülkemizde de
çok tüketilen sebzelerin
başında gelip, besin değeri
oldukça yüksektir.
• Yemeklere lezzet vermesi
bakımından vazgeçilmeyen
sebze olan soğanın insan
sağlığına metabolizmada
düzenleyici, mikrobik
hastalıklarda bağışıklılığı
arttırmak gibi fonksiyonları
vardır.
212. ANNELERİN EN İYİ GIDASI
• Ayrıca büyüme çağındaki çocuklar için bir
enerji kaynağı, bol süt yapıcı özelliğinden
dolayı bebekli anneler için iyi bir gıda olarak
vasıflandırılır.
213. GENELDE 2 YILLIKTIR
• Soğan genel olarak iki yıllık bir bitkidir. Birinci
yıl başlar, ikinci yıl tohum oluşur.
• Ancak ülkemizde de geniş miktarda üretildiği
gibi, bazı soğanlar üç yıllık olup, birinci yıl
tohum ekimiyle arpacık haline gelmektedir.
Bu durum çeşitlere has genetik bir
karakterdir.
214. SERİN İKLİM VE IŞIK İSTER
• Soğan yetiştiriciliğinde özellikle sıcaklık ve gün
uzunluğu önemlidir.
• Geniş bir sıcaklık toleransı olmasına karşılık kök
ve yaprakların gelişmesi sırasında iklimi serin
olan yerlerde üretim daha verimli olur.
• Başların gelişiminin son devrelerinde ise daha
yüksek sıcaklık ve düşük rutubeti severler.
• Yumrunun yeterli gelişimi için gerekli diğer bir
iklim faktörü de gün uzunluğu yani ışıklanmadır.
Yumru bağlama döneminde yazlık çeşitler 1
2, kışlık çeşitler de 15 saatlik gün uzunluğu
isterler.
215. HAFİF TOPRAK SEVER
• Soğan yeterli seviyede besin maddesi ihtiva
eden, hafif toprakları sever. Kumlu-tınlı
topraklar yanında, humusça zengin killi-
kumlu topraklarda da iyi ürün alınır.
• Ancak soğan yüksek asitliğe karşı hassas
olup, uygun toprak asitliği pH 6,0-6,5'dur.
216. MÜNAVEBE ŞART
• Soğan yetiştiriciliğinde münavebe, toprak
hazırlığı ve gübreleme öncelikli konulardır.
• İki yıl üst üste aynı tarlada kesinlikle soğan
yetiştirmemek gerekir.
217. BİLİNEN TOPRAK HAZIRLIĞI
• Soğan ekilecek tarla sonbaharda bir veya iki
defa orta derinlikte sürülüp, tezekli olarak
bırakılmalıdır.
• Dikim mevsiminde ve toprak tava geldiği zaman
diskaro veya tırmık geçirilerek kışın yağış ve
donlarıyla dağılan tezekler düzlenmeli ve dikim
yapılmalıdır
218. BİR YIL ÖNCE ÇİFTLİK GÜBRESİ
• Soğan yetiştirilecek tarlaya o yıl çiftlik gübresi
verilmez, bir yıl önce çiftlik gübresi verilmiş
tarlalara soğan ekilebilir.
• Ortalama bir gübreleme uygulama istenirse;
dekara 20-25 kg süperfosfat, 40 kg amonyum
sülfat ile 20 kg potasyum sülfat gübreleri
yeterlidir.
• Tarlanın besin durumu biliniyorsa ve zenginse bu
değerlerde % 50 kadar indirim yapılabilir.
İzlenecek en doğru yol, toprak analizi
yaptırmaktır.
219. ŞUBAT-MART AYLARINDA TOHUM EKİLİR
• Havaların durumu ve yağışlar izlenerek Şubat
ile Nisan ayları arasında ekim yapılır.
Tohumlar ya dikkatlice elle serpilir, ya da
çiziye ekilir.
• Eğer eken kimsenin bu konuda tecrübesi
yetersiz ise çiziye ekim tavsiye edilir.
• Çiziler arası 5-6 cm yeterlidir.
• Çiziler üzerinde her cm'ye 1-2 tohum
bırakılır, tırmıkla hafifçe kapatılır ve bastırılır.
220. DEKARA 2-3 kg TOHUM
• 1 dekara 2-3 kg tohum sarfedilir.
• Tohumların zamanında çimlenebilmeleri için
ekimden sonra süzgeçli kovalarla yeteri kadar
sulanır.
• 10-15 günde tohumlar çimlenir, bundan sonra
sürekli ot temizliği yapılır.
221. AZ SU İSTER
• Soğan bitkisinin su ihtiyacı fazla değildir. Şubat
ve Mart aylarında dikilen soğanlar kışın toprakta
biriken sudan uzun süre faydalanırlar.
• Ancak başların irileştiği Haziran-Temmuz
aylarında soğanların 1-2 defa sulanması
gerekmektedir.
• Halk arasında yaygın bulunan, sulanan
soğanların dayanıksız olduğu düşüncesi doğru
değildir.
222. ŞUBAT-MART AYLARINDA EKELİM
• Bu metodun uygulanması, şubat ayı içinde veya
Mart ayı başlarında iyi hazırlanmış tarlalara
mibzerle tohum ekimi ile başlar.
• Uygun sıra arası mesafeleri 20-25 cm'dir. Ekim
derinliği 1 cm'yi geçmemelidir.
• Bu tür ekimde dekara ortalama 600-750 gram
tohum sarfedilir. Diğer bakım işleri aynıdır.
223. HASAT ZAMANINI İYİ TESPİT ET!
• Soğanın yaprakları gelişmelerini
tamamlayıp, önce sararır daha sonra boyun
kısmı yumuşayıp yana yatar.
• Hasat zamanının tespiti en pratik olarak toprak
üstü aksamının 2/3'sinin kurumuş olması ve
tarladaki bitkilerin % 80'inin bu duruma
gelmesinden anlaşılır.
• Hasat hafif topraklarda elle, daha ağır
topraklarda ise çapa veya çepinlerle yapılır.
224. HASAT SONRASI İYİCE KURUT
• Temmuz-Eylül ayları arasında hasada gelen
soğanlar toplandıktan sonra ya tarlada, ya da
özel kurutma odalarında kurutulur.
• Kurutma yığınlarının yüksekliği 30 cm'yi
geçmemeli ve sık sık havalandırılmalıdır.
• Kurutmanın süresi ise 20-30 gündür. Yağışlı
bölgelerde kurutma kapalı yerlerde
yapılmalıdır.
225. DEPO YA DA PAZARA
• Kuruyan soğanlar tarlada temizlenerek
depoya hazırlanır.
• Kuruyan yapraklar boynun 2-4 cm üzerinden
ve kurumuş kökler bıçakla kesilir.
• Ayrıca çatlamış kabuklar temizlenir.
• Bundan sonra çuvallara doldurulan soğanlar
depoya gönderilir.
226. TANSİYON İLACI SARIMSAK
• Kültür sebzeleri
arasında yemeklik ve
ilaç olarak kullanılan
sarımsak çok eski
zamanlardan beri
bilinen bizde ve diğer
Akdeniz
memleketlerinde bol
miktarda tüketilen
bir sebzedir.