5. Ana kaya üstündeki toprak kütlesinin bir
yamaç boyunca eğim doğrultusunda yer
değiştirilmesi TOPRAK KAYMASI olarak
adlandırılır
Toprak tabakasının ana kaya ile birlikte yer
değiştirmesi de HEYELAN olarak adlandırılır
6. Eğim fazlalığı
Yer çekimi
Yağışın ve kar erimelerinin artması
Tabakaların durumu
Kayanın toprağın cinsi
Doğal afetler
Beşeri etkenler
TOPRAK KAYMASI VE HEYELANI ETKİLEYEN
FAKTÖRLER
7. Ülkemizde toprak kaymaları en fazla ilkbahar mevsiminde
görülmektedir. Bunun en önemli nedeni kar erimeleridir. Toprak
kayması en fazla Karadeniz Bölgesi’nde meydana gelmektedir.
Özellikle Doğu Karadeniz Bölümü’nde heyelânlar çok fazla
olmaktadır.Trabzon’daki Sera ve Erzurum’daki Tortum gölleri buna
örnek olarak verilebilir.
10. ÇÖZÜLME
FİZİKSEL ÇÖZÜNME:Kayaçların dış kuvvetlerin etkisi ile ufalanması,dağılması
ve parçalanmasıdır.
Sıcaklık
farkı
En önemli faktör
Buz çatlatması
Tuz çatlatması
Bitki kökleri
Etkili olmaktadır
11.
12. Kayacın kimyevi yapısında bir değişiklik meydana
getirmeden oluşan parçalanmaya fiziki çözülme adı
verilir
13.
14. KÖK ÇATLAMASI
Kök çatlatması, fiziksel çözünmenin olduğu bölgelerde
görülür.toprak fiziksel etkilerle ayrışır.örneğin likenler,
kaya yosunları bu bitkiler köklerinden salgıladıkları asitle
bu olay meydana gelir.
15. KİMYASAL ÇÖZÜLME
Su ve sıcaklığın etkisiyle kayaçların eriyerek mineral
yapılarının değişmesine kimyasal çözünme adı verilir
SU
Kayaları eritir
+
SICAKLIK
Çözülmeyi
hızlandırır
KİMYASAL
ÇÖZÜLME
20. Yeryüzünün şekillenmesinde en büyük paya sahip dış güç akarsulardır. Akarsuların
küçüklerine dere, çay, öz, su; büyüklerine ise ırmak veya nehir denir.
21. AKARSULARLA İLGİLİ TERİMLER
Akarsu kaynağı:
Akarsuyun doğduğu
yerdir.
Akarsu ağzı: Akarsuyun
herhangi bir denize veya
göle döküldüğü yerdir.
Akarsu yatağı: Kaynakla
ağız arasında uzanan,
akarsuyun içinde aktığı
çukurluktur.
23. Yukarı çığır: Akarsu havzasının kaynağa yakın
kısmı.
Aşağı çığır: Akarsu havzasının ağıza yakın kısmı.
Orta çığır: Akarsu havzasının yukarı ve aşağı çığır
arasındaki kısmı.
Hız çizgisi: Akarsu hızının fazla olduğu noktaları
birleştiren çizgidir.
Akarsu hızı: Akarsuyun birim zamanda aldığı yoldur.
Akarsu hızı muline denilen bir araçla ölçülür.
24. Akarsuyun Akış Hızını Etkileyen
Faktörler
AKIŞ
HIZI
Bitki
örtüsü
Yük
Miktarı
Yatak
Genişliği
Su
Miktarı
Eğim Kayaçların
Geçirgenliği
25. Akarsu havzası: Bir akarsuyun bütün kollarıyla birlikte
sularını topladığı ve faaliyet gösterdiği alandır.
Eğer akarsular, topladıkları suyu denize ulaştırabiliyorsa,
böyle akarsuların havzası açık havza dır.
Akarsular topladıkları suyu denize ulaştıramıyorsa
kara içinde bir denize döküyorsa veya yer altına
sızıyorsa bu tür akarsuların havzası kapalı havzadır
26. Su Bölümü Çizgisi
İki akarsu havzasını birbirinden ayıran sınırdır.
Genellikle dağların doruk noktalarından geçerler.
27. Akarsu drenajı(ağı)
Akarsu havzası, içindeki
kollarıyla birlikte bir ağ
oluşturur. Buna akarsu
ağı denir.
Havzanın eğimi, yapıyı
oluşturan taşların cinsi ve
tabakaların özelliklerine
göre, değişik tipte akarsu
drenajları oluşur.
28. Akımı Etkileyen Faktörler
Yağış miktarı
Buharlaşma miktarı
Havzanın genişliği
Kaynağın büyüklüğü
Zemin özelliği
Bitki örtüsü
29. Akarsu rejimi
Akarsuyun yıl içerisindeki debi değişiklikleridir.
Akım düzeni olarak da adlandırılmaktadır. Düzenli
rejim ve düzensiz rejim olarak ikiye ayrılır.
30. Düzenli Rejim ve Düzensiz Rejim
Aylara ve mevsimlere göre seviye değişikliği
fazla olan akarsuların rejimleri de düzensizdir
34. Akarsu aşındırması
Kimyasal aşındırma
Akarsu aşındırması
Kimyasal aşındırma
Suda eriyebilen kayaçların akarsu
yatağında eritilmesiyle oluşan
aşındırmadır. En fazla Karadeniz ve
Akdeniz Bölgesinde görülür.
35. Fiziksel (Mekanik)aşındırma
Akarsuların eğime bağlı
olarak kazandıkları güçle,
içlerindeki materyaller ile
birlikte yatağındaki kayaları
parçalayarak aşındırmasıdır.
Akarsular genelde bu yolla
aşındırma yaparlar.
36. Taban (Kaide)seviyesi
Akarsular aşındırmalarını
derine
yana ve
geriye doğru aşındırma yapar.
Hiçbir akarsu yatağını deniz seviyesinin daha
altına kadar aşındıramamaktadır.
Bu seviyeye de taban seviyesi denir.
38. Geriye aşındırma
Akarsuyun yatağını ağız kısmından
kaynağa doğru aşındırmasıdır.
Geriye doğru aşındırma ile
akarsular, çevredeki küçük
akarsuları kollarıyla birlikte
kendisine bağlar.
39. Yana aşındırma
Akarsuların içlerindeki materyallerle birlikte eğimin
azaldığı yerde salınımlar yaparak, yanlara çarpması
sonucu meydana gelen aşındırmadır.
40. Denge profili
• Akarsu çeşitli şekillerde
aşındırarak yatağının
eğimini giderek azaltır. En
sonunda akarsu yatağı
deniz seviyesine yakın ve
çok az eğimli bir profil
kazanır buna da denge
profili denilmektedir.
• Ülkemizde denge profiline
en yakın akarsular Kıyı Ege
ve Marmara bölgesinde
bulunur.
48. d. Kanyon vadi
Yatay tortul tabakaların
bulunduğu yerlerde
akarsular, yataklarını
derine doğru
aşındırarak kanyon
vadi adı verilen
şekiller meydana
getirir.
49.
50. e. Geniş tabanlı vadi
Akarsular, eğimin azaldığı yerde yatağını yana
doğru aşındırarak geniş tabanlı vadileri
meydana getirir.
Kızılırmak, Ege Bölgesi, Sakarya’nın akarsuları
geniş tabanlıdır
51. 2. Çağlayan ve Çavlan
Akarsular
yataklarındaki gevşek
malzemeleri çabuk,
sert ve dirençli
kısımları daha geç
aşındırır. Böylece
çağlayan ya da
çavlan(şelale) oluşur.
Ülkemizdeki en
tanınmışları
Manavgat Çağlayanı
ile Düden, Muradiye
ve Gürlevik
şelaleleridir.
53. 3. Dev kazanı
Çağlayanlarda yüksekten düşen suların çarptığı
yeri aşındırmasıyla oluşmuş çukurluklara
dev kazanı denir.
54. 4. Peri bacası
Volkanik bölgelerde bulunan tüflerin sel suları tarafından
aşındırılmasıyla peri bacaları meydana gelir.
Bazı peri bacalarının üzerinde sert kayaçlardan oluşan şapka
görünümlü kısımlar bulunur.
Türkiye’de
Nevşehir,
Ürgüp,
Göreme,
Avanos
çevresinde
yaygındır
55.
56.
57. 5. Kırgıbayır(Bandlands)
Yarı kurak iklim
bölgelerinde, sel sularının
bitki örtüsünden yoksun
eğimli yamaçları girintili
çıkıntılı bir şekilde
aşındırmasıyla oluşur.
Ülkemizde, iç Anadolu
ve Güneydoğu Anadolu
bölgelerinde yaygındır.
58. 6. Plato
Akarsular tarafından derin
vadilerle parçalanan geniş
düzlükler PLATO olarak
adlandırılır.
Akarsular tarafından
derin vadilerle
parçalanan geniş
düzlükler plato olarak
adlandırılır.
Ülkemizde plato çeşitleri
Peneplen platoları,
Karstik Platolar, Lav
Platoları ve Aşındırma
platoları olarak dörde
ayrılır.
62. Akarsu birikim şekilleri
Birikinti konisi
Birikinti yelpazesi
Dağ eteği ovası
Dağ içi ovası
Delta
Irmak adası
63. 1.Birikinti konisi ve yelpazesi
Dağ yamaçlarında düzlüğe inen akarsular, taşıdıkları
materyalleri eğimin azaldığı yerlerde yarım koni şeklinde
biriktirirler. Bunlara birikinti konisi denir.
Birikinti konisinin genişlemesi ile birikinti yelpazesi
oluşur.
64. 3.Dağ eteği ovası
Dağ eteğinde, eğimin azaldığı yerlerde meydana gelen birikinti
konileri ve yelpazelerinin zamanla yanlara doğru büyüyerek
birleşmeleri sonucu oluşan ovalardır.
Bursa ovası, Uludağ’ın eteğinde oluşmuş bir dağ eteği ovasıdır.
66. Dağ içi ovası
4. Dağ içi ovası
Dağlık alanlar içinde
akan akarsuyun
eğimin azaldığı
yerlerde taşıdığı
malzemeleri
biriktirmesiyle oluşur.
Engebeli ülkelerde
daha fazla oluşur.
Malatya, Muş, Elazığ
ovaları bu şekilde
oluşmuştur.
67. 5.Taban seviyesi ovası
Akarsuların denize yaklaştıkları yerlerde taşıma gücü
azalır. Böyle yerlerde akarsular, taşıdıkları malzemeleri
biriktirir ve ova yüzeyini alüvyal dolgu haline getirirler.
Böyle oluşan düzlüklere taban seviyesi ovası denir.
68. 6.Delta ovaları
• Akarsuların taşıdıkları
malzemeleri, denize
döküldüğü yerde
biriktirmesi sonucu,
üçgene benzeyen
düzlükler meydana gelir.
Bunlara da delta ovası
denilmektedir.
• Başlıca delta ovaları
Çukurova, Bafra ve
Çarşamba ovaları.
69. Delta ovalarının oluşabilmesi için,
Akarsu yükünün fazla olması
Kıyının sığ (derinliği az) olması
Kıyıda güçlü akıntıların olmaması
Gel-git genliğinin az olması gereklidir.
70. 6. Irmak adası(kum adacıkları)
Akarsu eğiminin azaldığı ve yatağın genişlediği yerlerde,
taşınan alüvyonlar ve kumlar küçük adacıklar şeklinde
biriktirilir. Bunlara IRMAK ADASI(kum adacıkları) denir.
72. 1. Menderes (Büklüm)
Akarsuların, eğimlerinin azaldığı yerlerde kıvrılarak
akarlar. Hem aşındırma, hem de biriktirme
sonucunda, bu kıvrımlar daha da genişleyerek
menderesleri oluştururlar.
Büyük Menderes
73. Menderes oluşturan bir akarsuyun;
• Yatak eğimi
azalmıştır.
• Akarsu hızı azalmıştır.
• Uzunluğu artmıştır.
• Aşındırma gücü
azalmıştır.
• Biriktirme faaliyetleri
yaygındır.
74. 2. Taraça (Seki)
Alüvyal tabanlı vadi
üzerindeki
akarsuların, yeniden
canlanarak, yatağını
kazması sonucunda
oluşan yüksekte
kalmış eski vadi
tabanlarıdır.
75.
76. RÜZGARIN ETKİSİ
Rüzgarın doğrudan etkisi kurak ve yarı kurak iklim bölgelerinde
görülür. Çöller bu alanların başında gelir
4. Nem
miktarına
1.Rüzgarın
hızına
2. Taşıdığı
materyallerinbü
yüklüğüne
5.Arazinin
yapısına
3.Arazinin
kullanım
şekline
6.Bitki
örtüsüne
Göre farklılık gösterir
99. 1.FALEZ (YALIYAR)
Dalga aşındırmasıyla kıyıda meydana gelen dikliktir.
Kıyıya kadar gelen dalga bütün gücüyle kıyıya
çarpar. Böylece zamanla dalgaların çarptığı yer
oyulur. Oyuk büyüdükçe üst kısım çökerek falez
denilen diklikler oluşur. Ülkemizde Karadeniz ve
Akdeniz örnek verilebilir.
107. BOYUNA KIYILAR
Bu kıyı tipinde genel uzanış
gerisindeki dağların genel
uzanışına uygun gider. Bu kıyılar
gerideki dağlara paralel uzanır.
Bu kıyıların girinti ve çıkıntıları
azdır. Kıta sahanlığı dardır.
Türkiye’de Karadeniz ve Akdeniz
kıyıları bu tip kıyılardır.
108. ENİNE KIYILAR
Kıyı gerisindeki dağlar, kıyıya dik
iniyorsa enine kıyılar oluşur. Bu kıyı
tipi, çok girintili ve çıkıntılı koylar ,
körfezler, yarımada ve adalara yer
verir. Kıyı önündeki şelf alanı geniştir.
Oluşumları; tektonik çökmeler sonucu
ortaya çıkan uzun çukurları deniz
sularının doldurması ve bu çöküntü
hendeklerin tortularla dolarak, körfez
ve koylarda kıyının yani karanın
denize doğru ilerlemesi hareketlerine
denir. Ülkemizde Ege kıyıları bu tip
kıyı tipidir.
109. RİA TİPİ KIYILAR
Akarsu vadilerinin ağız
kısmının deniz suları altında
kalmasıyla oluşan kıyı tipidir.
Bu durum karanın çökmesi ya
da deniz ilerlemesi sonucu
oluşur. En tipik örnekleri
Fethiye-Didim arasındaki kıyı
bölgesi (Menteşe yöresi
kıyıları), İstanbul Boğazı
kıyıları ile Kuzeybatı İspanya
ve Güneybatı İrlanda
kıyılarında rastlanır.
110. DALMAÇYA TİPİ KIYILAR
Kıyı çizgisini çok yakından
izleyen , kıyıya paralel uzanan
dağların bulunduğu kıyılarda
çökmelerle dağlar arasındaki
vadilerin sular altında kalması ile
oluşmuş kıyı tipidir. Kıyıya
paralel dağların dorukları adalar
halinde su yüzeyinde kalmıştır.
Adriya Denizi’nin doğu
kıyılarında , Türkiye’de Kaş-Finike
arasında dalmaçya tipi kıyılar
görülür.
111. LİMAN KIYILARI
Dar ve uzun körfezlerle
lagünler birer doğal limandır.
Bu tür şekillerin bulunduğu
kıyılara limanlı kıyı denir.
Bunların en tipik örneklerine,
Karadeniz’in Ukrayna
kıyılarında rastlanır.
Türkiye’de Büyük ve
Küçükçekmece kıyıları örnek
verilebilir.
112. FİYORTLU KIYILAR
Buzullarla oyulup
oluşturulmuş, derin vadilerin,
buzullar çekildikten sonra
deniz suları altında kalması
sonucu oluşmuş kıyılara
fiyortlu kıyı denir. Norveç
kıyıları bu kıyı tipine örnektir.
113. SKYER TİPİ KIYILAR
Hörgüç kayaların ve
moren yığınlarının sular
altında kalmasıyla
oluşan çok sayıda
adacık, girinti ve
çıkıntıdan oluşan
kıyılardır. En güzel
örneklerine Finlandiya
kıyılarında rastlanır.
114.
115.
116. • Kalker(kireçtaşı)
• Jips(alçıtaşı)
• Kayatuzu
gibi suda çözünebilen kalsiyum
karbonatlı
Kayaçların yaygın olduğu bölgelerde
oluşan şekillere karstik şekiller denir.
117. Karstik yapının oluşabilmesi için;
• Karstik yapının saf olması
• Suyun bol bulunması
• Karstik arazinin kalın tabakalar
oluşturması gereklidir.
130. DÜDEN
• Karstik bölgelerdeki sular düden adı verilen
çukurluklardan yer atına sızar.
• Yağışın bol olduğu dönemlerde ise sular
düdenlerden yeryüzüne çıkar.
142. BUZULLARIN OLUŞTURDUĞU ŞEKİLLER
Soğuk iklim bölgelerinde ya da soğuk havanın etkili
olduğu yerlerde her yıl düşen kar üst üste birikerek
kalın tabakalar oluşturur ve alttaki tabakayı
sıkıştırmasıyla buzullar oluşur.
Kutuplarda ve yüksek dağlar üzerinde yağışlar
genellikle kar halinde olur.
Sıcaklık çok düşük olduğu için yağan karlar erimeden
üst üste birikir. Biriken bu karlara toktağan(kalıcı) kar
denir.
143. KALICI KAR
Yaz ve kış karla örtülü olan böyle yerlerin alt
kısımlarına toktağan(kalıcı) kar sınırı adı verilir.