2. Sağlıklı bir bireyde vertebralar koronal ve transvers
düzlemlerde nötral pozisyonda yer alırlar.
Skolyoz vertebraların rotasyonunun da eşlik ettiği
radyolojik olarak saptanan omurganın laterale 10
derece üzerindeki eğilmedir.
Skolyoz yapısal bir deformite olup vertebral kolonda
sagittal, frontal ve transvers planlarda bozulmaya neden
olur.
3. Skolyoz taramalarında (Esas olarak okul taramaları)
Adam’ın öne eğilme testi yaygın olarak kullanılır.
Bu test ile skolyotik omurganın kaburgalarda yol
açtığırotasyonel deformite ve skapular asimetri fark
edilir.
4. TARİHÇE
M.Ö 5. yüzyılda Hipokrat tarafından tanımlanmıştır .
Galen : Kifoz, lordoz ve skolyoz
16. yüzyılda Ambroise Paré: Konjenital skolyoz ,aksiyal
traksiyon, korse
1875 düzeltici alçılar
1914 Hibbs: Skolyoz cerrahisi
5. EPİDEMİYELOJİ
Türkiye’de 12-14 yaş arasındaki 11.116 öğrenci arasında yapılan
çalışmada Adam testi pozitifliği %2,4 olarak belirlenmiştir.
Radyografik incelemelerde 5 derece ve üstü skolyoz prevalansı
%1,07 bulunmuş.
Okul çağı öncesinde erkeklerde, adolesan dönemde kızlarda
daha sık olduğu gösterilmiş.
Yapılan okul taramalarında insidans %0.3 – 15.3 arasında
değişmektedir.
İlerleme daha çok kızlarda olur ve olguların yaklaşık %0.3 ‘ünde
aktif tedavi gerekir.
6. OKUL TARAMA PROGRAMLARI
Scoliosis Research Society : 10 ile 14 yaş arasındaki
çocuklarda
American Academy of Orthopedic Surgeons: 11 ile 13
yaşları arasındaki kızlarda ve 13 ile 14 yaşları
arasındaki erkeklerde tarama yapılmasını
önermektedir.
17. Yapısal olmayan skolyoz
Postüral Skolyoz
Histerik Skolyoz
Sinir Kökü İrritasyonu
1. Nükleus Pulpozus Herniasyonu
2.Tümörler
İnflamasyona Bağlı
Bacak Eşitsizliğine Bağlı
Kalça Kontraktürlerine Bağlı
18. Skolyoz eğriliğin yer aldığı anatomik bölgeye ve
konveksitenin bulunduğu yöne göre adlandırılır.
Eğrilikte en çok rotasyona uğrayan ve orta hattan en fazla
uzaklaşmış vertebraya apikal vertebra denir.
Apeksi
C1-6 arasında olan eğriliklere servikal,
C7-T1 arasında olanlara servikotorasik
T2-11 arasında olanlara torakal
T12-L1 arasında olanlara torakolomber
L2-4 arasında olanlara lomber
L5 ve aşağısında olanlara lumbosakral eğrilik adı verilir.
19.
20.
21. progresyon
Spinal eğriliklerin doğal seyri tam olarak kestirilemez.
Bunlar ilerleyebilir, aynı kalabilir ya da nadiren
düzelebilir.
Birbirini izleyen iki muayenede 5 derece ya da daha
fazlaartış olması progresyon olarak tanımlanmıştır.
Başlangıçta 10-29 derece arasında eğriliği olan 110
vakada ilerleme oranı % 35 olarak verilmektedir.
Bunnell, 326 vakalık serisinde 30 derece ve altında
eğriliği olanların %20 sinde 30 derece üstünde eğriliği
olanların ise %40 ında ilerleme saptamıştır.
22. Progresyon üzerine etkili faktörler
1) Cinsiyet:
Okul öncesi dönemde erkeklerde biraz daha fazla
görülürken, okul taramalarında kadın/erkek oranı
eşittir.
Kızlarda eğrilik derecesi daha yüksektir ve daha
progresiftir.
Gebelikle progresyon arasında bir ilişki
gösterilememiştir.
23. Progresyon üzerine etkili faktörler
2) Yaş:
Progresyon en fazla hızlı büyüme (infantil ve puberte)
Erişkinlerde 30 derece altındaki skolyozlarda ilerleme
beklenmez.
Ancak daha büyük skolyozlarda ortalama yılda 10
derece ilerleme olabilir.
Bu nedenle 2-5 yılda bir takip gerekir.
Erken yaşta başlayan yüksek açılı eğrilik ilerleyici
Osteoporotik hastalarda progresyon riski fazladır.
24. Progresyon üzerine etkili faktörler
3) Olgunlaşma:
Kemik matürasyonu ne kadar fazla ise o kadar az, ne kadar az ise o
kadar fazla ilerleme beklenir.
Risser işareti:
İliak apofizin ossifikasyonu kemik gelişiminin radyolojik bir
göstergesidir.
Bu gelişim risser işareti olarak adlandırılır.
İliak apofizler ilk olarak 10-11 yaşında oluşmaya başlar.
Ossifikasyon yaşla birlikte lateralden mediale ilerler.
Büyümenin tamamlanmasıyla apofizle iliak kemik arasındaki sınır
tamamen ortadan kalkar.
Tanı sırasında Risser işareti ne kadar büyükse progresyon riski o
kadar azdır.
25. Risser evrelemesi
Evre I
İliak apofizin gelişimi başlamamıştır.
Evre II:
İliak apofiz gelişmeye başlamıştır.
Evre III:
İliak apofiz tam gelişmiştir.
Evre IV:
İliak apofiz füzyonu başlamıştır.
Evre V:
İliak apofizin ileuma füzyonu tamamlanmıştır.
26. Progresyon üzerine etkili
faktörler
4) Eğrinin tipi:
Çift eğrilik (S tipi); teklere göre (C tipi)
Torasik eğrilik lomber eğriliklere göre daha fazla ilerleme
gösterir.
5) Eğrinin büyüklüğü:
Büyüklük arttıkça progresyon insidansı da artmaktadır
7) Menarş:
Menarş öncesi olan bir eğim daha fazla ilerleme riskine
sahiptir.
6) Eğrinin yeri:
Genel olarak servikotorasik ve lomber eğimler torasik
bölgeye göre daha az deformite bırakır.
27. Skolyozda eşlik edebilen medikal
ve konjenital problemler
Spinal deformiteler kalp, akciğer, böbrek ve üriner sistem
gibi pek çok organ sistemlerindeki konjenital
malformasyonlara eşlik edebilir.
Ayrıca ilerleyici spinal deformite yada spinal deformiteye
yönelik girişimler de çeşitli komplikasyonlara yol açabilir.
İntrensek spinal kord patolojileri skolyozla birlikte
olabilir.
KS,İİS ve JİS hastalarının yaklaşık %20 sinde spinal
patoloji bulunabilmektedir.
Özellikle 20 dereceden büyük KS,İİS,JİS olan hastalarda
MRG ile tüm spinal kolonun rutin taranması yerinde
olacaktır.
Sol torakal eğrilik ve kifoskolyozu olanlarda ise spinal
kord
patolojisi riski artmıştır ve MRG taraması önerilir.
28. Skolyozda eşlik edebilen medikal
ve konjenital problemler
Spinal eğrilik ve kaburga deformitesi sonucunda toraks
hacminde azalma ve restriktif akciğer hastalığı ortaya
çıkabilir.
İleri durumlarda (60 derecenin üzerindeki eğriler) kor
pulmonale gelişebilmektedir.
Nöromüsküler skolyozda solunum kaslarındaki fonksiyon
kaybı solunum sıkıntısına katkıda bulunmaktadır.
Deformiteyi düzeltmek amacıyla kullanılan ortezlerin
uyguladığı kuvvetler de solunum sıkıntısını artırabilir.
Torakal displazi, konjenital pulmoner patolojiler, kistik
fibrozis eşlik edebilir.
29. Skolyozda eşlik edebilen medikal
ve konjenital problemler
Ürogenital problemler konjenital malformasyonlara,
tekrarlayan enfeksiyonlara ya da kullanılan ilaçlara
bağlı olabilir.
Özellikle mesane ve bağırsak kontrolünün bozulduğu
nöromüsküler skolyozlarda üriner enfeksiyonlar
sıktır.
Servikal bölgede görülebilecek instabiliteler özellikle
entübasyon açısından risk oluşturmaktadır.
Nörofibromatozis skolyozla birlikte olabilen bir
durumdur.
30. İdiyopatik skolyoz
1) İnfantil form:
Doğumdan 3 yaşına kadar
Genetik özelliğin en belirgin olduğu tiptir.
E>K , Sol Torasik eğrilik daha sık
Normal omurgada sol ve sağ açılar eşit, kostalar ve
vertebralar arasındaki ilişki simetriktir.
Skolyozlu çocukta ise kostovertebral açılar farklı olup
kosta deformitesi FAZ 1 ve FAZ2 olarak ayrılır.
Faz 1 de kostovertebral açı 20 dereceden azdır; eğrilikler
gerileyicidir.
Eğer açı 20 dereceden büyük ve kompanzatuvar eğrilik
mevcutsa (FAZ2) ilerleyici özellik gösterecektir.
31. İdiyopatik skolyoz
2) Jüvenil form:
3-10 yaş arası
Kızlarda fazla ve Sağ Torasik patern
%10 Arnold Chari ve siringomiyeli
3) Adölesan form:
Puberteden epifizler kapanana kadar
En sık rastlanan grup (%80-90)
K=E , Ancak kızlarda daha progresif
Erken başlangıçlı (9 y öncesi) ve geç başlangıçlı (9y
sonrası) formları vardır.
32. İdiyopatik skolyoz
Loenstein ’ a göre skolyozun etiyolojisi
multifaktöriyeldir; biyomekanik, çevresel,
nöromüsküler etkenler, büyüme hormonu
disregülasyonu, posterior kolon disfonksiyonu gibi
birçok faktör hem skolyozun ortaya çıkışında hem de
eğriliğin prognozunda rol oynayabilir.
Kompleks genetik bir hastalık olarak kabul edilen
idiyopatik skolyoza ilişkin genetik çalışmalarda
monozigot ikizlerde %73 dizigot ikizlerde %36 uyum
oranı gösterdiği bildirilmektedir.
33. İdiyopatik skolyoz
Hormonal faktörler (östrojen polimorfizmi,
melatonin?)
Anormal kemik ve bağ dokusu yapısı (Fibrilin 1 ,Col
Tip 1A1, elastanla ilişkili)
Otonom sinir sistemi disfonksiyonları
Hipermobilite sendromlarında daha sık ve
ilerleyicidir.
Nörolojik Fonksiyon Bozukluklarına Bağlı Nedenler
Vestibüler, oküler ve proprioseptif sistem
bozuklukları
Idiopathic scoliosis: etiological concepts and
hypotheses J Child Orthop (2013) 7:11–16
34. İdiyopatik skolyoz
İdiyopatik skolyozun doğal gidişini bilmek tedaviyi
planlama açısından önemlidir.
İlerlemeden bahsedebilmek için 5 ve 10 derecelik artışların
olması gerekir.
Önce eğriliğin derecesi ve hastanın kalan büyüme
potansiyeli bilinmelidir (Risser)
İdiopatik skolyozu olan her hasta hastanın yaşı, eğriliğin
derecesi ve hastanın mevcut koşulları içinde
değerlendirilmelidir.
Tedavide temel amaç eğriliği maturasyon tamamlanıncaya
kadar durdurmaya çalışmaktır.
35. Konjenital skolyoz
Vertebralarda intrauterin dönemde oluşan segmentasyon
(blok vertebra, unilateral ansegmente bar) ve / veya
formasyon (hemivertebra) anomalileri sonucu oluşur.
Diğer idiyopatik skolyozlara göre oldukça az görülür.
Tedavi zordur hastaların çoğunda erken cerrahi girişim
gerekir.
Hastaların bir çoğunda vertebral kolondaki deformiteye
kardiyak, renal ve intraspinal anomaliler eşlik edebilir.
Tüm spinal kolonun MRG ile taranması önerilmektedir.
Renal anomalileri ortaya çıkarmak için batın USG si
yapılmalıdır.
36.
37. Nöromuscüler skolyoz
Gövde ve pelvisi destekleyen kasların fonksiyonlarını
etkileyen nörolojik hastalıklar veya kas hastalıklarına bağlı
olarak ortaya çıkar.
Sıklıkla serebral palsi, spinal müsküler distrofi, infantil
parapleji, Duchenne müsküler distrofide görülür.
Kas tonusundaki kayıp, azalma veya artma postüral
stabiliteyi bozar ve asimetri yaratır.
Çoğu progresiftir.
Genellikle erken yaşta ortaya çıkan tek bir eğrilik vardır ve
ilerleyerek erişkin döneme doğru büyük bir eğriliğe
dönüşür.
38. Nöromuscüler skolyozNöromüsküler hastalarda iki skolyotik patern vardır;
Birinci grup ambulatuvar kapasitesi olan monoplejik
çocuklarda rastlanan tiptir.
Prognozu daha iyidir ve idiyopatik skolyoza benzer.
İkinci grup ise ağır kuadriplejik çocuklardır.
Pelvisin de katıldığı büyük açılı skolyoz ve total vücut
kollapsı vardır.
Prognozu kötüdür ve ilerleme açısı yüksektir.
40. Nöromuscüler skolyoz
Nöromusküler skolyozda 30 derecelik açıda ortez
kullanımı deformitenin progresyonunu yavaşlatmak,
maksimum gövde uzunluğunu sağlamak için
önemlidir.
Ortez seçiminde en önemli şey gövde kontrolünün
derecesidir.
Zayıf gövde kontrolü olanlarda pasif ortez önerilir.
41. Nöromuscüler skolyoz
Pasif ortez total vücut teması olan ve üç nokta
prensibi ile omurgaya kuvvet uygulayan korselerdir.
Aktif ortezlerde pasif ve aktif kuvvetlerle eğriliğin
koreksiyonu hedeflenir.
Gövde fonksiyonu koreksiyona izin verirse
nöromüsküler hastalıklı çocukta Milwake, Boston ve
Cheneau korseler de kullanılabilir.
42. Anamnez
Omurga deformitesi olan bir hastanın
anamnezinde,deformitenin ilk kez hangi yaşta ve nasıl fark
edildiği, gebelikte ilaç kullanımı, X ışını maruziyeti,
gebelik süresi, zordoğum ve travma öyküsü, annenin
hastalıkları, ailede skolyoz ya da kas-iskelet sistemi ile
ilgili herhangi bir hastalık olup olmadığı yer almalıdır.
Aileyi hekime götüren ilk semptom genellikle görüntü
bozukluğudur.
Omuzlardan birinin daha yüksekte olması, kürek
kemiğinin dışa çıkması, kalça asimetrisi en sık
şikayetlerdir.
43. Anamnez
Nadir de olsa çabuk yorulma ve bel ağrısı ile gelebilir.
Şiddetli olgularda nefes darlığı kostaların iliak kemiğe
sürtünmesine bağlı ağrı, artan intraabdominal basınca
bağlı kabızlık görülebilir.
Genellikle ağrısızdır ağrı yakınması varsa spinal tümör
disk herniasyonu gibi irritatif lezyonlar uygun yöntemlerle
araştırılmalıdır.
Bazen başka bir amaçla çekilen radyografilerde tesadüfen
farkedilebilir.
Kardiyopulmoner problemler ve fonksiyonel
komplikasyonlarla başvurabilir.
44. Fizik muayene
Fizik muayene inspeksiyonla başlar . Hasta soyunuk ve dik
pozisyonda olmalıdır.
Bu pozisyonda, hastanın derisi, duruşu ve sırtı dikkatlice
gözden geçirilir.
Ciltte cafe au lait lekelerinin ve aksiler çillenmenin varlığı
NF i akla getirmelidir.
Sırt çevresinde anormal kıllanma ve gamzelerin varlığında
spinal disrafizm ve intraspinal bir patoloji olasılığı ön
plana geçer.
Yüksek damak, uzun ekstremite, kardiyak üfürüm, lens
dislokasyonu Marfan sendromunu düşündürmelidir.
45. Fizik muayene
İliyak kanatların seviyesi
Eğriliğin yönü ve lokazisyonu
Omuzların seviyesi (konveks tarafındaki omuz yukarı
ve öne kayar)
Skapulaların pozisyonu
Yüzde asimetri, tortikollis
Baş, boyun ve omuzların pelvise göre dengesi
değerlendirilir.
Kızlarda konveks taraftaki meme daha küçük ve
yukarıda, konkav tarafta ise daha büyük ve aşağıdadır.
46. Adam’s öne eğilme testi
Skolyozun tipik bulgusu sırt veya beldeki kabarıklık ve
vertebral rotasyona bağlı gelişen Adam’s öne eğilme testi
ile değerlendirilen rib hump (gibbus, paket)
görünümüdür.
Bu pozisyonda saptanan hump ın sağ ve ya solda olup
olmadığı ve skolyozun yerleşimi kaydedilir.
Vertebranın rotasyon derecesini ve eğriliğin yönünü
değerlendiren en iyi testtir.
Test yapılırken hastadan ayaklar bitişik ve diz
ekstansiyondayken öne eğilmesi istenir.
Kollar serbest aşağıya sallanmalı ve avuç içleri birbirine
bakmalıdır.
47.
48. Fizik muayene
Ayrıca daha ayrıntılı olarak
sakral, lomber, torakolomber
ve torakal bölgelerdeki
asimetrinin ve rotasyonun
derecesi ve hump ın
yüksekliği skolyometre (yere
paralel konan cetvel
yardımıyla ) ile ölçülerek
kaydedilir.
49. Fizik muayene
Şakül , kafatası tabanından-C7 spinöz çıkıntısından gluteal sulkustan
geçiyorsa dengeli bir skolyozdur.
Gluteal aralığın 1-2 cm lateralinden geçiyorsa dekompanse bir eğriliktir.
50. Fizik muayene
Skolyozun fleksibilitesine hastayı her iki yana pasif olarak
eğerek ve ayrıca eğrilik tarafına doğru iterek omurganın
düzelip düzelmediğinin kontrolüyle bakılmalıdır.
Hasta yan yatırılıp alta gelen kısma sert materyaller
koyarak omurgadaki düzelmenin olup olmadığını kontrol
ederek deskolyozun fleksibilitesi değerlendirilebilir.
Fleksibilite olması konservatif tedavi için önemli bir
göstergedir.
Ayrıca lateral eğilme grafileri ile fleksibilite daha ayrıntılı
olarak da cerrahi karar için değerlendirilir.
51.
52.
53. Fizik muayene
Öne eğilme sırasında hemstring ve erektör spinalardaki
gerginlik nedeniyle tam bir esneklik olmayabilir; çocuk
dizlerini tam ekstansiyona getiremez ve yere uzanamaz.
Bu durum omurga fleksibilitesi kadar sekonder gelişen
lordoz, pelvik tilt ve hemstring kısalığı vb. birçok
probleme bağlıdır.
Yatarak kalça diz ve ayak bileğinin EHA’sı değerlendirilir.
Thomas testi ile kalça fleksörlerinin, hemstring germe ile
hemstringlerin kontraktür ve gerginliği
değerlendirilmelidir
54. Fizik muayene
Ayrıca artmış EHA, bağ dokusunun esnekliğine bağlı
hipermobilite yönünden dikkate alınmalıdır.
Bacak boyu ölçümleri ile uzunluk farkına
bakılmalıdır.
Gövde ve alt ekstremite kas testi ve ayrıntılı nörolojik
muayene yapılarak diğer skolyoz nedenleri
araştırılmalıdır.
56. Fizik muayene
En iyi yöntemlerinden biri de hastayı koronal, sagittal
ve transvers planda ölçüme yardımcı kareli bir pano
önünde (postür kart) fotoğraflamaktır.
Postürü tam değerlendirmek için basit lazer ışıkları
kullanarak alınan fotoğraflarda ölçüm ve analiz
yapılır.
Daha çok takipte kullanılır.
58. Fizik muayene
Skolyozlu hastalar, başka bir hastalıkları yoksa
normal yürüyüş paternine sahip olmalı, parmak uçları
ve topukları üzerinde yürüyebilmelidir.
Ekstremitelerin tüm motor ve duyusal muayeneleri
yapılmalıdır.
Reflekslere bakılmalı ve asimetrinin ya da patolojik
bir refleksin varlığında bu muhakkak araştırılmalıdır.
59. Asimetrik karın cildi refleksi
siringomiyeli,diyastomatomiyeli ya da medulla
spinalis tümörü gibi kanal içi lezyonların en sık
rastlanan nörolojik bulgusudur.
Nörolojik muayenede herhangi bir anormallik
saptanırsa, özellikle hızlı ilerleyen bir spinal deformite
ya da atipik bir eğrilik (sol torakal eğrilik vb)
varlığında, MRG gibi daha ileri tetkiklere başvurmak
gerekli olur.
60. Radyolojik değerlendirme
Büyük kaset kullanılarak (90 x 35 cm), 2 m
mesafeden, ayakta çekilen ön-arka ve yan grafilerle
başlanır.
Ön-arka grafide; Eğrilik paterni, Skolyozun tipi,
Omurga ve gövdenin dengesi, İskelet matüritesi , Alt
ekstremite uzunlukfarkı değerlendirilir.
Skolyozun etiyolojisi hakkında bilgi verir
( hemivertebra, ansegmente, konjenital bar).
Uzun C tipi eğrilik nöromüsküler eğriliği düşündürür.
Apikal vertebralarda kamalaşma olabilir.
Eğriliğin derecesi Cobb açısıyla belirlenir.
61. Terminoloji
SMVÇ: Sakrum merkezli vertikal çizgi.
Apikal vertebra: Vertikal akstan en uzak ve rotasyonu
en fazla olan vertebradır.
Apikal disk: Hastanın vertikal aksına en uzak olan
disk seviyesidir.
Çift majör eğrilik: Birbirine yakın derecelerde iki
yapısal eğriliğin birlikte bulunduğu skolyozdur.
62. Terminoloji
Denge, kompensasyon: Oksiputun orta noktası-nın
sakrum üzerine çizilen çizgiye göre, eğriliğin bir
tarafındaki açıların toplamının diğer taraftaki açıların
toplamına eşit olmasıdır
Stabil vertebra: Midsakral çizgi tarafından ortalanan
vertebradır.
Kompanzatuvar (sekonder) eğrilik: Yapısal birincil
eğriliğin üst veya altında yer alan ikincil eğriliktir.
Erken dönemde yapısal değil iken zamanla yapısal
hale gelebilir.
Birincil eğrilik: İlk ortaya çıkan yapısal eğriliktir.
63.
64.
65. Terminoloji
4. Nötral vertebra: Eğriliğin alt ve üstünde, rotasyonu
olmayan ilk vertebradır.
6. End vertebralar: Eğriliğin konkavitesine en fazla
eğimiolan, en proksimalde (üst end vertebra) ve en
distalde (altend vertebra) bulunan vertebralardır.
7. Yapısal (strüktürel) eğrilik: Omurgada sabit yan
eğriliği tanımlar. Yana eğilme ve traksiyon grafilerinde
tam düzelme gözlenmez.
8. Yapısal olmayan (non-strüktürel) eğrilik: Traksiyon
veya yan eğilme grafilerde tama yakın düzelme
gösteren eğriliklerdir.
66. Terminoloji
11. Majör eğrilik: Büyük ve yapısal olan eğriliktir.
12. Minör eğrilik: Küçük olan eğriliktir. Yapısal veya
yapısal olmayan tip olabilir.
15. Pelvik eğim (oblik pelvis): Pelvisin horizontal
düzlemdeki deviasyonudur.
16. Rotasyon: Vertebranın transvers planda
açılanmasıdır.
67. Cobb metodu
Eğriliğin derecesinin belirlenmesinde standart ölçüm
yöntemidir.
Sefalik end vertebranın üst, kaudal end vertebranın
alt yüzeyleri eğrilikte en fazla eğime sahiptirler.
Üst uç vertebranın üst kenarı ve alt uçtaki
vertebranın alt kenarına paralel olarak uzatılan
çizgiler arasındaki açı “c” Cobb açısıdır.
79. Konservatif yöntemler
1) Yatak istirahati
2) Gözlem
3) Egzersizler; korse tedavisine yardımcı bir tedavidir.
4) Traksiyon ( pasif germe)
5) Alçı ya da breys ( korse ) kullanılması
6) Elektrik stimülasyonu
80. 20 derece altında olanlar takibe alınır.
6 aylık aralıklarla radyografi
Progresyon varsa ….. korse
Gelişimini tamamlamış 40 derece altındakilerde tedaviye
gerek yok.
Konjenital
Nöromuskuler erken tedavi
S tipi eğriliği
82. Maturite belirtisi olmayan
çoçuklar
Cobb açısı <15° ise 6-12 aylık aralarla takip
Cobb açısı 15-20° ise 3 ay süreyle fizyoterapi
Cobb açısı 20-25° olan çocuklarda günlük fizyoterapi
çalışmaları ve yoğunlaştırılmış skolyoz
rehabilitasyon(SIR)
Cobb açısı >25° olan çocuklarda ise günlük fizyoterapi
programları, yoğunlaştırılmış skolyoz rehabilitasyon
ve günde 12-16 saat korse kullanımı önerilmektedir.
83. egzersiz
Progresyon önlemede ve düzeltilmesinde tek başına
etkisiz
Postürü düzeltme
Fleksibiliteyi artırma
Solunum fonksiyonlarının korunmasında
Kas tonusunun düzenlenmesinde
Psikolojik
Konveks taraf kaslara güçlendirme
Konkav taraf germe egzersizleri
85. Schrotch egzersizleri
Normal ve sağlıklı vücut postürü üç düzlemde dengeli
ve frontal planda omuz, göğüs kafesi ve pelvisin
dizilimi tek hatta düzgündür.
Skolyozda ise eğrilik nedenli postürde bozulma
gelişir ve genellikle pelvis kuşağı ve göğüs kafesi
birbirlerine karşıt rotasyondadır.
Omurgadaki patoloji frontal, sagittal ve transvers
planda vücutta sapmalara yol açar ve üç planda omuz
kuşağı, göğüs kafesi ve pelvik kuşak etkilenerek
kozmetik etkilenim belirginleşir
86. Schrotch egzersizleri
Lehnert Schroth kendi tanımladığı sınıflamaya
göre 3’lü ve 4’lü curve eğriliklerde ortaya çıkan
vücut bölgelerinin yer değiştirmesini anlatmak
için tanımlamıştır
Buna göre 3’lü curve skolyozda, omuz ve pelvis
kuşağı blokları bir tarafa ve göğüs kafesi bloğu da
diğer tarafa doğru yer değiştirir
87. Schrotch egzersizleri
Dörtlü curve skolyozda ise lomber ve pelvik bloklar
birbirinin aksi yönüne yönelir. Omuz ve göğüs kafesi
de birbirinin aksi yönüne yönlenmiştir
88. Schrotch egzersizleri
Skolyotik postürün en fazla etkilediği kaslar
abdominal kaslar, kuadratus lumborum, iliokostal
kaslar, iliopsoas, erektör spina kasları ve latissimus
dorsi kasıdır
Abdominal kasları etkileyen sorun, pelvis ve göğüs
kafesi kuşağı- nın birbirine karşıt olan yer
değiştirmesidir. Skolyozdaki eğriliğin konveks ve
konkav tarafında abdominal oblik kaslar bir yönde
kısalır, diğer yönde ise aşırı gerilir
89. Schrotch egzersizleri
Bu diyagonal etkilenim göğüs kafesindeki torakal
gibusu laterale ve dorsale taşırken ön gibusu aşağıya
içe taşır.
Bu durumda pelvis de bu çekimden etkilenir ve kısa
kuadratus kası pelvisi gibus tarafına içe çeker.Bu
nedenle gibus tarafında pelvis daha dar
görünmektedir
91. Schrotch egzersizleri
Aksi tarafta ise, kalça dışarı ve arkaya yer
değiştirmiştir. Kalçanın bu hareketi grafide iki tarafta
iliak kemik genişliğindeki farklılığı göstermektedir
Bu durum artan açı ile daha belirgin hale gelir ve
omuz kuşağı da bu durumdan dolaylı olarak etkilenir
ve eğrilik tarafında vücutta genel bir kollaps oluşur.
Bu iki taraftaki kaslara farklı yönlerde gerim
uygulayarak kısa kası uzatmak ve gergin kası da
gevşetmek ve aksi yönde hareket oluşturmak
planlanmalıdır.
92. Schrotch egzersizleri
Gövdenin erektör kasları ve kuadratus lumborum
anatomik yerleşimsel özelliklerine göre lomber omurgayı
medyalde tutar ve kasılma yönlerine göre gövdeye lateral
fleksiyon yaptırır.
Skolyozda bu kas tek taraflı aşırı çalıştığında lomber
omurgada yapıştığı transvers prosesleri bir tarafa çeker ve
bunun sonucunda vertebralar rotasyona uğrar, spinöz
prosesler lomber konkav tarafa doğru yer değiştirir
Diğer tarafta ise, skolyotik kollaps tarafta yeterince
aktivite olmamasına bağlı konveks taraftaki bu güçsüzlük
vertebraların konkav tarafa yönelimine neden olur
93. Schrotch egzersizleri
Bunu egzerszile düzeltmenin iyi yöntemi, inaktif taraf
kuadratus ve derin kasları çalıştırmak için konkav tarafa
eğilme ve diz çökme ile düzeltici pozisyonu aktive etmeye
çalışmaktır
94. Schrotch egzersizleri
İliokostal kaslar ise, kuadratus lumborum kaslarındaki gibi
konkav gergin konveks tarafta güçsüz gelişir ve buna bağlı
kostal kontroldeki yetersizlik nedeniyle latissimus dorsinin de
katılımı ile göğüs kafesi skolyotik tarafa doğru yer değiştirir.
Bu durum omuz kuşağında omuzun yukarı ve öne hareketine
ve gibusun artmasına yol açar
Latissimus dorsi skolyozda tek taraflı aktif ya da kısadır.
Konveks tarafta aşırı gerginliği nedeniyle kostaları arkaya doğru
yönlendirir ve skapula yukarı çıkar ve tüm skapula üst kısımda
öne döner
Skolyozda pektoral kasların güçsüzlüğü de omuzları öne çeker.
Bu durumun serratus anterior kası ile birlikte kontraksiyona
zorlanarak skapulanın düzeltilmesi sağlanmalıdır
97. EGZERSİZLER
Postur egzersizlerinin en önemlisi pelvik tilt
egzersizleridir
Lomber ve servikal lordoz azaltılarak omurga uzatma
amaçlanır
Bu amaçla tüm vücudu duvara dayamak, boyunu
duvara doğru itmek, baş üzerine ağırlık yerleştirmek
ve yukarı doğru itmek postürü iyileştirir
100. Fleksibilite egzersizleri yavaş ve devamlı olarak
yapılmalıdır
Esnekliğin artırılmasına yönelik germe egzersizleri
yapılır
Lomber ve torakal bölgenin ekstansör kaslarına
yönelik egzersizler uygulanmalıdır
Denge sorununa yönelik kedi-deve egzersizleri yapılır
Hasta emekleme konumunda karın kaslarını kasarak
torakal kifozu artırır ve tekrar ilk konumuna geri
döner
107. Cobb Açısı <20° İzlem
Cobb Açısı >20–29 ° + Risser 0–1 ve Premenarş
Gövde ortezi
Cobb Açısı >30–39 ° Gövde ortezi
Cobb Açısı >50 ° Cerrahi
108. Tedavi –korseleme
Konservatif tedavide korseleme altın standarttır.
Büyümesini tamamlamamış 30 derece üzerinde ve 45
derece altındaki çocuklar 3-4 aylık periyotlarla yakın
takibe alınır progresyon varsa korselenmelidir.
Büyümesini tamamlamaya az kalan 30 derece altındaki
çocuklar progresyon yoksa takibe alınabilir.
Eğrilik 20 derece altında ise 6 aylık periyotlarla grafiler
tekrarlanmalıdır, progresyon varsa korselenmeli.
109. Tedavi –korseleme
Korseleme için skolyoz fleksibl olmalıdır.
Korseleme dışındaki konservatif yöntemlerden
hiçbirinin skolyotik eğri üzerine etkili olduğuna dair
kesin bilimsel veri yoktur.
Egzersizler ve elektrik stimülasyonu korselemeden
sonra konservatif tedavide en çok kullanılan tedavi
modaliteleridir.
111. Korselemeye kimler iyi cevap
vermez
Büyük yapısal eğrilik
Yana eğilme testinde %50’den az düzelme
Torasik lordozu olanlar
3 cm ve daha fazla kaburga kamburluğu olanlar
112. Cheneau Light Korse
Standart üretimi olan
Yarı fabrikasyon,
3 farklı ebatta (S;M;L) ,
Sık rastlanan skolyoz türlerine göre planlanmış,
Hasta üzerinde son adaptasyonu yapılabilen,
Değiştirilebilir,alçı ölçü gerektirmeyen ,
Etkinliği kanıtlanmış,
Rigo Cheneau prensibine göre 3 D etkili korsedir.
113. CHENEAU LİGHT korseler sağ torasik ve sol lomber curve
için tasarlanmıştır (Fonksiyonel 3’ lü ve 4’lü curve
prensibine izin verir.
115. Ortez Uygulama Standartları
Uygulamayı yapan PO 2 yıllık deneyimli olmalı, çalışma
programında en azından haftada 2 korse yapabilmeli
Multiprofesyonel bir ekip birlikte çalışmalı (MD ;PT ;PO)
Hasta ve ailesi bu ekip tarafından ortak bir dil ile
bilgilendirilmeli
Her korse klinik ve radyolojik takip edilmeli
Hekim 3-6 ayda bir korseyi ve hastayı kontrol etmeli
Büyüme vb nedenlerle korse etkisini kaybediyorsa
değiştirilmeli
PO ve PT de korseyi süreç içinde kontrol edip sorun varsa
hekim ile çözmeli
116. Gövde ortezi
Klinik ve radyolojik iyi analiz yapmak
Korsede istenilen 3D etkiyi yaratacak biyomekanik tasarım
Büyüme çağının başlangıcında Risser 0-2 arasında uygulamak
3 aylık sürelerle takip ve bazı özel durumlarda sık kontrol
Multidisipliner ekip ile hastayı izlemek
Hastanın günde 23 saat kullanımını sağlamak
Egzersiz,spor aktivite ve doğru GYA ile çocuğu eğitmek
117. Millwaukee korsesi (ctlso)
Millwaukee Korsesi (CTLSO)Eğimin tepe noktası T8 ve üzerinde
olduğu durumlarda kullanılır.
Amaç progresyonu önlemektir. Tedavi süresince eğrilikte düzelme
görülmesine rağmen bu sonuç kalıcı değildir.
En sık kullanılan tiptir.
Büyüme sonuna kadar 23 saat süreyle kullanıma uygundur.
İlk 6 ay içinde %50 lik düzelme başarının en iyi göstergesidir.
Millwaukee korsesi takılı iken hasta oturabilir ve yürüyebilir. Önerilen
egzersizleri yapabilir ya da bazı sporla uğraşabilir.
118.
119. Pelvik bir bölüm, bir anterior ve iki posterior çubuktanoluşur.
Çubuklara eğrilik paternine göre pedler eklenir.
Pedler torasik ve torakolomber bölgede güçlerini kaburgalar
üzerinden, lomber bölgede paravertebral kaslar yoluyla omurga
üzerinden transvers yönde verirler.
Çocuk büyüdükçe boyunun uzatılabilmesi, çocuk büyüdükçe ve
eğrilik düzeldikçe pedlerin yerinin değiştirilebilmesi avantajlarıdır.
Diğer korselere göre pulmoner fonksiyon daha az kısıtlanır, daha az
deri problemi olur.
Termoplastikten yapılmıştır.
120.
121. TLSO-BOSTON TİPİ
T8 altındaki eğrilerde seçenek Boston breysi (LSO) ve
TLSO’dir.
Hastalar tarafından daha kolay kabullenilir (kozmetik
açıdan).
Bu korseler 3-4 nokta düzeltici sistem prensibiyle
çalışırlar.
Solunum sıkıntısı yaratabilir.
Torasik lordozu artırabilir.
122.
123. KORSELEM TAKİP
Hasta iskelet matüritesinin kazanana dek korseleme
programına devam eder.
Korsenin bırakılması 1-2 yıl içinde kademeli veya 6 ay
içinde hızlı bir şekilde gerçekleştirilir.
Boy uzamasının durmasından sonraki 6 aylık dönem
Kız çocuklarda Risser işareti 4
Erkek çocuklarda Risser 5
Menarş sonrası 18-24 ay boyunca korse kullanımına devam
edilmelidir.
124. TEDAVİ
Traksiyon
Pasif olarak kas ve ligamanların gerilmesi fleksibiliteyi
artırır.
Cerrahi öncesi uygulanabilir.
%32-50 etkili
2-6 hafta devam edilir.
Alçılama
Atrofi
Temizlik gibi sorunlar
125. TEDAVİ-ELEKTRİK
STİMÜLASYONU
Günde 9 saat
Endikasyonları korselemeyle aynı,
20-40 derece eğriliği olanlara,
Sadece geceleri ,
%70-75 gibi pozitif sonuç bildirilmiş,
Elektrotlar eğrinin konveks tarafına, midaksiller çizginin posterioruna
yerleştirilir.
Bu şekilde spinal deformiteye düzeltici bir güç oluşturulur.
Uygulama sırasında cilt problemlerinin ortaya çıkması ve
stimülasyona rağmen progresyonun sürmesi durumlarında tedaviye
son verilir.
Notes de l'éditeur
King 1 yüzde 25
Kig 2 yüzde yüzde 57
King 3 yüzde 15
King 4 yüzde 2,5