1. DUANIN GÜCÜNÜ ANLATAN ÇOK GÜZEL
BİR SLAYT
SLAYTIN SESLİ OLARAK İZLENMESİ
ÖNERİLİR İYİ SEYİRLER….

3. Bir gün çok fakir giyimli bir kadın yüzünde bir hüzünle
manava girer.Dükkan sahibine mahçup bir şekilde
yaklaşır.

4. Kocasının çok hasta olduğunu,çalışamaz duruma
düştüğünü ve yedi çocuğu ile birlikte aç kaldıklarını ve
yiyeceğe ihtiyaçları olduğunu söyler.

5. Manav ona ters bir şekilde bakarak derhal dükkanını
terk etmesini ister.Kadın ailesinin ihtiyaçlarını
düşünerek:
- “Lütfen efendim” der. “paramız olur olmaz getirip
borcumu ödeyeceğim.”

6. Manav kendisine bir kredi
açamayacağını çünkü onun eski
müşterisi olmadığını,kendisinde bir
hesabının bulunmadığını söyler.

7. O sırada dükkanın dışında
bekleyen bir müşteri ikisinin
arasında devam eden bu
konuşmayı
dinlemektedir.İçeriye girerek
manava yaklaşır ve: “ben o
kadının almak istediklerine
kefilim” der. “ailesinin
ihtiyacı olan şeyleri ona
ver.”

8. Bunun üzerine manav çok isteksiz bir şekilde kadına
döner ve “bir alışveriş listen var mıydı? Diye sorar.Kadın
“evet efendim” der. “tamam” der manav. “şimdi onu
terazinin şu kefesine koy,onun ağırlığınca diğer kefeye
istediklerinden koyacağım”

9. Kadın bir an duraklar,sonra başını önüne eğer ve
çantasını açarak üzerine bir şeyler karalanmış bir kağıt
parçasını çıkartır ve manavın kendisine gösterdiği kefeye
özenle bırakırken başı hala öne eğiktir.

10. Manavın ve diğer müşterinin gözleri terazinin kefesine
dikilirken hayretle büyümüştür.Manav müşteriye
dönerek,kısık bir sesle “inanamıyorum” der.İnanılacak
gibi değildir.

11. Müşteri manava gülerken manav çoktan diğer kefeye
eline geçeni doldurmaya başlamıştır ama nafile,diğer
kefeyi yerinden bile kıpırdatamamıştır.

12. Terazinin kefesi artık üzerindekileri alamayacak kadar
doldurduğunda çaresiz hepsini bir torbaya doldurarak
kadına verir.Şaşkınlıkla üzerinde bir şeyler çiziktirilmiş
kağıdı eline alır ve okur.Bir de bakar ki orda bir alışveriş
listesi yoktur.Sadece bir dua yazılıdır.

13. “Neye ihtiyacım olduğunu ancak
sen bilirsin
Kendimi senin ellerine teslim
ediyorum.”

14. Manav taş gibi bir sessizliğe bürünmüştür.Kadın
kendisine teşekkür ederek dükkandan ayrılır.Müşteri
manavın eline bir miktar para tutuştururken “her
kuruşuna değdi” der.Daha sonra manav terazisinin
kefelerinin kırılmış olduğunu görür.

15. Bizim için hiçbir bedeli,masrafı ve karşılığı
olmayan,güzel bir hediyedir.

16. Dünyaca ünlü Türk cerrahı Dr Mehmet Öz; “Dua etmek insani iyileştirir.
Ben inançlı biriyim. Her ameliyatımda mutlaka dua ederim. Bence
duanın meditasyon, şifa gibi, iyileştirici özelliği var. Ameliyat sonrası
hastalarıma da mutlaka dua ettiriyorum. Bunun sağlıklarına çabuk
kavuşmalarında müthiş bir etkisi var” diyor.

17. Dindar insanların kalp hastalığı ve kanserden ölme ihtimali yüzde 40
daha az. Dindarlar daha seyrek depresyon yaşıyor, depresyona girince
de daha çabuk düzeliyorlar. Güne dua etmekle başlamak, tansiyonun
düşmesine yardımcı oluyor.

18. Müslümanların bu zor günlerinde dua
silahımızı kuşanalım . Bir dua
edelim.Yürekten aminler arasında bir
dua.Sonra yalvaralım o mühür sahibine.Ve
O’ndan yardım isteyelim.

19. Bir selam verelim.Bir salavat getirelim…Ve ne yaparsak
yapalım Allah için yapalım.Bir gül yetiştirelim.Bir Bilal
olalım ve göğsümüzde taş yeşertelim….Bir Sümeyye
olalım ve kalbimizde ağırlayalım acımasız mızrakları.

20. Ellerimizi açalım ve kalpten
isteyelim Sevgililer
Sevgilisinden... Aşkın
sahibinden kaybettiğimiz
aşkımızı isteyelim...isteyelim ki
versin... Biliriz ki O' Kullarını
korur ve gözetir yeter ki kulları
O'nu ansın ve Dua Etsin...

21. Ve güle, onun kokusunu veren Rab’be
biraz daha yaklaşalım.

22. Dünya bir deniz olsa idi İslam
kayık,Dualarımız ise
küreklerimiz olurdu kutlu
limana ulaşmak için.

23. Gıyabında dua,içlice dua…Biz değilmiyiz en ıssız
fırtınalarda dahi sabırla yanaşan dua limanlarına…
ve bu kutlu limanda O sevgililer sevgilisine yalvaran
biz değil miyiz?

24. Amin
Amin
Amin

25. Bu hikayeyi diğer
insanlara da
gönderiniz.

26. Gücünü
Tahmin
Bile
Edemezsiniz.