SlideShare une entreprise Scribd logo
1  sur  56
Ayteni Yaşar USLU’nun
        Hayatı
 Çocuklarına adanmış bir ömür




                            Prof.Dr. İbrahim USLU
Ayteni Yaşar Uslu’nun Babası
• Ayteni Yaşar Uslu 1928 yılında Bodrum’da doğdu.
• Babası Pervolo İbrahim Çınar Girit adasında yaşarken bir
  cinayete şahit olur ve olayı gördüğünden dolayı bir tehdit alır
  ve öldürülmekten korktuğu için yaşadığı Girit adasından
  önce Mısır’a kaçar, sonrada kızkardeşinin yaşamakta olduğu
  Bodrum’ gelir.




                                                        Prof.Dr. İbrahim USLU
Ayteni Yaşar Uslu’nun Annesi
• Ayteni Yaşar’ın annesi Gülizar Çınar ise
  annesini genç yaşta kaybetmişti.
• Üvey annesi onu bayağı üzüyordu.
• İbrahim Çınar’ın kızkardeşinin güzelliği ile
  dikkatini çekmişti ve onu İbrahime gösterince
  İbrahim hemen aşık oldu.
• Evlenmelerine üvey anneyi çok dinleyen
  babası (vraka yera lakaplı) karşı geldiğinden
  bir gece Gülizar hanım evden kaçtı.
• İbrahim’le evlendi.
• Çocukları hep çoğu zaman doğumdan sonra
  ölüyordu.

                                                  Prof.Dr. İbrahim USLU
Ayteni Yaşar Uslu’nun doğumu
• Kaçıncı çocuktur bilinmez ama hem ölen
  çocukları nedeniyle Gülizar hanım, eşine
  “bu kez de hamile kalıyorum eğer bu da
  ölürse benden bir şey bekleme” dedi.
• Aman Tanrım gül yüzlü bir kızları
  olmuştu.
• Pervolo İbrahim hemen nüfus memuruna
  gitti ve kızının göbek adını yaşasın diye
  Yaşar koydu.
• Adını da Ayten koymak istiyordu.
• Ama Giritliler sevdikleri şeylerin sonu “n”
  ile biterse, söylerken onu biraz uzatırlar
  ve hatta sonuna kısaca birde “i”
  uzutması koyarlar.
                                                Prof.Dr. İbrahim USLU
Irvasa
•   "Irvasa" olarakta adlandırılan inanca göre çocukları devamlı ölen aileler
    çocukları ölmesin diye satarlarmış. (aslında bu gerçek bir satma değilmiş,
    örneğin bir kuruş gibi para alınır, ancak çocuk "GÜYA" satıldı diye anne
    baba çocuğu 7 yaşına kadar seyrek görür, ona asla elbise, ayakkabı yiyecek
    almazmış.
•   Ama aileye devamlı hediyelerle satılan ailenin çocukları için harcadıkları
    paranın kat kat üstünde yardım yaparlarmış.
•   Ayteni de ölmemesi için Derviş ve Yusuf Bey‘lerin anneleri Fevziye Hanıma
    Satılmış. (resimde eli bastonlu kişi Yusuf Bey)




                                                                Prof.Dr. İbrahim USLU
Irvasa
•   Adete göre aile reisi Mehmet olan ailelerin evlerinden (toplam 7 aile) elbise
    parçası alınır ve onlardan yapılan bir elbise çocuğa giydirilirmiş. Ayrıca
    çocuğa yaşasın diye "Yaşar" göbek adının verilirmiş.
•   Okan Bayülgen Derviş Bey'in oğlunun eşinin önceki evliliğinden olup, Kızının
    adı Feyhan'dır. Feyhan hanım Prof.Dr. Baskın Oran ile evlidir. Annem bir
    anlamda Derviş ve Yusuf Görgün ile irvasa nedeniyle kardeştir.
•   Resimde Yusuf Görgün kızları ile Ayteni (Halaları) görülmekte.




                                                                   Prof.Dr. İbrahim USLU
Ayteni
• Pervolo ibrahim kızının adını koyarken biraz sonunu uzatınca,
  “Ayten” oldu “Ayteni” ve memur onun adını Ayten yerine yanlışlıkla
  Ayteni olarak kaydetti.
• Ayteni adı Türkiye’de başka var mıdır, bilinmez ama Ayteni adını
  çok sevdiğini her fırsatta dile getirir.
• Aşağıdaki resimde Ayteni ilk okul birinci sınıfta. Sağdaki şişmanca
  adam okul müdürü.




                                                           Prof.Dr. İbrahim USLU
Ayteni İlkokulda
• Okul Müdürü dedemi çok severmiş Karaada’da mağarada
  sıcak suda eğlenirlermiş.




                                                Prof.Dr. İbrahim USLU
Ayteni İlkokulda
• Ayteni ilkokulda çok
  çalışkanmış. Annesi zaten
  hem latince hem de
  arapça bildiğinden kızıyla
  özel ilgileniyormuş.
  İstanköyde lise ayarında
  bir okulu bitirmiş annesi
  Gülizar Hanım.




                                        Prof.Dr. İbrahim USLU
İlk 4. Sınıfta okuldan alınmış
• Ayteni Yaşar o kadar güzelmiş ki babası bir gün kızını
  kaçıracaklar diye endişeye kapılmış ve onu ilk okul 4. sınıfta
  okuldan almış.
• Annem çok üzülmüş ama nafile.




                                                        Prof.Dr. İbrahim USLU
Ayteni Hanım ve evlilik teklifleri
• Ayten Hanım büyüdükçe
  beğenenlerin sayısı artıyor,
  onunla evlenmek için
  Bodrum’un yakışıklı gençleri
  yarışıyorlarmış.




                                           Prof.Dr. İbrahim USLU
Tüccarın işi her zaman iyi gitmeyebilir.
• Pervolo İbrahim onca aday
  arasından kimseyi
  beğenmemiş.
• Adayların tüccar, terzi,
  inşaatcı velhasıl işadamı imiş.
  Pervolo ise kızını sabit gelirli
  bir memur ile evlendirmek
  istiyormuş.
• Tüccar bugün zengin, yarın
  fakir olabilir ama memur, her
  zaman belirli bir maaş alır ve
  kızı da rahat eder diye
  düşünmüş.
• Kendisi de tüccar.
                                        Prof.Dr. İbrahim USLU
Kızını memurla evlendirmek istemiş
                    Pervolo.
• “Lenine panda etsa” dermiş Pervolo.
  Bu söz hala söylenir Bodrumda.
• Yani bu gün işin iyi gidebilir ama bu “her
  zaman böyle olmaz”.
• O yüzden bir gün kendisine yeni
  öğretmen olmuş birisini göstermişler
  (Yusuf Türkoğlu) ve kızını içki içmeyen,
  doğru sözlü, vatansever, akıllı, efendi,
  namuslu, kumarı olmayan, sigara
  içmeyen bu gençle evlendirmesi için ona
  yalvarmışlar.
• Aman Tanrım o hiç belli etmemi ama
  aslında tam da böyle bir gençle kızını
  evlendirmek istiyormuş.
                                               Prof.Dr. İbrahim USLU
Pervolo sıkı takipte
• Bu genci pervolo sıkı takip etmeye
  başlamış.
• Zavallı genç biraz dikkat etse, hep
  arkasında onu görecekmiş.
• Lokantada hemen arkasında, otobüsle
  Kızılağaca giderken hemen arkasında hep
  pervolo varmış.
• Gerçekten de bu genç, yakışıklı, sigara
  içmeyen, güler yüzlü, saygılı, efendi genç
  öğretmen tamda istediği bir kişiymiş.




                                               Prof.Dr. İbrahim USLU
Kırılan tabak geri gelmez, verilen sözde
                     tutulur
• Aslında o gençte bir kere gördüğü
  Ayteni Yaşar’a aşık olmuş ve hep
  allahına onunla evlenebilmek için
  yalvarırmış.
• Pervolo o çocuğu Gülizar Hanıma
  gösterince Gülizar “ben köylü biriyle
  kızımı evlendirip, köylerde
  süründürmem” deyince Pervolo almış
  mutfaktan bir tabak hızla yere çarpmış
  ve “bak Gülizar ben söz verdim kızımı
  bu çocukla nişanlayacağım. Nasıl bu
  kırılan tabak artık geri gelmezse,
  verilen söz de ağızdan çıkar, geri
  dönüşü olmaz” demiş.
                                           Prof.Dr. İbrahim USLU
Mehmet Uslu ile evlilik öncesi
• Pervolo, olayı korkuyla izleyen kızına, kızım seni bu adamla
  evlendireceğim ama, söz tam bir sene sonra geri geleceğim
  evine ve eğer bu adamı istemezsen seni alıp evime geri
  getireceğim, boşayacağım.
• Sana söz veriyorum demiş.




                                                      Prof.Dr. İbrahim USLU
Pervolo
• kayınbabası Pervollo İbrahim' anlatıyor:

  - Eşim Ayteni Yaşar Çınar (Uslu)'ın babası Pervolo
  (Bahçıvan) İbrahim Çınar Girit'ten gelmiş bir kişi idi. Ona,
  İbram Ağa da derlerdi. O, Yunanca'yı çok iyi konuşur ve
  hatta Yunanca şarkılar da söylerdi. Onun şarkılarından biri
  İzmir Kordon Zeybeği'dir. İzmir Kordon Zeybeği'nin Türkçe
  sözleri yoktur. Yunanca sözleri vardır:
  “İkosa pospezis zarya çi seçe haşislis.
  Çise mangas çelevendis nihta perpa tihtis”.




                                                       Prof.Dr. İbrahim USLU
ve evlilik
• Mehmet Uslu ile evlenen Ayteni Yaşar hanım, Kızılağaç
  köyündeki ilk okulun Lojmanına taşınmış.




                                                   Prof.Dr. İbrahim USLU
Kızıl Ağaçta Öğretmenlık
• Ahır gibi bir lojmanda oturan kızını bir sene sonra tekrar
  ziyaretine gelen babası Pervolo kızına sormuş, “sana söz
  vermiştim bir sene sonra geleceğim diye. Bu adamı ve koşulları
  beğeniyormusun diye sana sormayacağım bile haydi, toparlan
  gidiyoruz” demiş. Ayteni ise “kocamı bırakıp bir yere gitmem
  demiş ve hep birlikte ağlamışlar.”




                                                     Prof.Dr. İbrahim USLU
Ender’in doğması
• O sırada bir çocukları olmuş, Mehmet
  uslu, erkek çocuklarına babasının adı
  Ali adını, Ayteni de babasının adı
  İbrahim’i koymak istemiş. Baktılar bu
  işin sonu kavga, Ayteni “o halde bu
  çocuğun adı Ender olsun” demiş ve
  anlaşmışlar.




                                          Prof.Dr. İbrahim USLU
Ender ilk çocuk, her istediği oluyormuş.
• Pervolo İbrahim, Enderi yanından
  eksik etmez, ona her istediğini alırmış.
• O zamanlar Pervolonun işleri
  yolundaymış ama bir gün Pervolo
  hastalanmış ve çalışamaz olmuş.
• Dükkanını başkaları açıyor, artık pek
  de para yüzü görmüyorlarmış.
• 1954 yıllarında sıkıntılı günler
  başlamış mali açıdan.




                                             Prof.Dr. İbrahim USLU
Parasız günler
• 14.04.1954 de Pervolo, Ayteninin “Annemden daha çok
  severdim” dediği babası ölmüş.
• O da yetmezmiş gibi birde kocası Hamile olan Ayteni’yi
  annesinin yanında bırakarak önce Ankara’da 4 aylık askerlik
  eğitimine gitmiş.
• Artık eve hiç para girmez olmuş.




                                                     Prof.Dr. İbrahim USLU
İbrahim’in Doğumu
• Ayteni hiç parası yok, ebeye gitmiş, beni
  şimdi doğurtacaksın ama çok az param var,
  ne yap bu çocuğu doğurt ama sakin Alim
  Bey’i çağırma, doktora verecek hiç param
  yok demiş.
• Doğum öncesi öğretmen Osman Nuri Bilgin,
  “Ayteni kocan asker, durumun çok kötü,
  yüzün sapsarı. Senin paran yok lütfen beni
  kırma sana biraz borç vereyim” demiş ama
  Ayteni, “paramız var, istemiyorum, çok
  teşekkür ederim” diyerek bu güzel insanın
  teklifini beş parasız olmasına rağmen
  reddetmiş.

                                               Prof.Dr. İbrahim USLU
Mehmet Uslu “Yedek Subay”
• Dört aylık temel eğitimden sonra
  Mehmet Uslu yedek subay
  olarak İstanbul’a tayin olmuş ve
  karısını yanına aldırtmış.
• Artık azda olsa tekrar aylığa
  kavuşmuşlar.
• Askerlik bitince de Bodrum’a
  tekrar geri gelmişler.
• Mehmet Uslu’da Bodrum Atatürk
  İlkokuluna tayin olmuş.




                                        Prof.Dr. İbrahim USLU
Mehmet Uslu Atatürk İlk Okulunda
• Mehmet Uslu Atatürk İlk okulunda Müdür Halil Arkun
  (Ortada) ve Öğretmenler Nazlı Vural ve Didar Bilgin ile
  çalışmaya başlamış.




                                                      Prof.Dr. İbrahim USLU
Zeynep Figen’in doğuşu
• Bu arada çok güzel bir kızları olmuş ve Mehmet Uslu hemen
  öne atılmış ve “ikinci çocuğumuza vefat etmesi nedeniyle senin
  babanın adı İbrahim ismini koyduk, kızımızın adı da benim
  annemin adı Zeynep olacak” demiş. Ayteni de öneriyi kabul
  etmiş ama bir şartla, yanına bir de “Figen” adı koyulmuş ve
  genelde kızları hep “Figen” diye anılmış.




                                                     Prof.Dr. İbrahim USLU
İbrahim İlkokula başlamış
• Bu arada İbrahim ilkokula başlamış.




                                          Prof.Dr. İbrahim USLU
Zeynep Figen
• Ayteni’nin eşi Mehmet uslu, Zeynep Figen’in hem kızı hem
  de öğretmenidir.
• Figen okulda öğretmenim evde baba dediği kişiden çok
  korkar daha ziyade annesine her derdini söylermiş.




                                                    Prof.Dr. İbrahim USLU
Ender’in mezuniyeti
• Ayni günlerde, Ender, Turgutreis İlk okulundan1962 yılında
  İlkokuldan mezun olmuş.




                                                     Prof.Dr. İbrahim USLU
Ender öğretmen olacak
• Bu arada Ender Uslu okulunu bitirmiş ve Nazilli İlk Öğretmen
  Okulununun sınavlarını kazanmış ve devlet parasız yatılı
  okumaya başlamıştı.




                                                     Prof.Dr. İbrahim USLU
Yeni bir ev
• Tam da o yıllarda her kış kabüs gibi
  geçmeye başlamış. Yağmur yağdığında
  “geren” denilen killi toprakla örtülü çatı her
  yerinden akmaya başlarmış.
• Her kış yaşanan bu kabus çekilmez artık
  olmuş. Her yer akıyor, akan yerlere leğen
  ve kova yetiştirilemez oluyormuş.
• Bir gün Mehmet Uslu okuldan
  döndüğünde, oturdukları evin içinde
  yapıcıyı (Sadri Usta) görmüş, elinde
  malaları, şaşırmış.
• Meğer Ayteni kocasına bile söylemeden,
  gidip tüm altın bilezikleri ve hatta alyansını
  bile satarak, kendilerine yeni güzel bir ev
  yaptırmaya karar vermiş                          Prof.Dr. İbrahim USLU
Yeni ev
• Yeni ev bitmiş ve
  Ayteni’nin de yüzü
  gülmeye başlamış.




                                 Prof.Dr. İbrahim USLU
Yeni evin borçları
• Ama yeni evin borçları ve öğretmen maaşlarındaki ciddi
  azalma ve 1960 ihtilali sonrası bozulan Türkiyenin
  ekonomisi, siyası çalkantı sonrası grevler, zamlar sonunda
  Mehmet Uslu mandolin kursu vermeye başlamış, çok az bir
  gelir elde etmiş . Ek ders vererek ortaokulda müzik
  derslerine girmiş ama olmamış. Ek ders ücretleri çok düşük.
  Kendi kendine ingilizce öğrenerek, ingilizce dersleri vermeye
  başlamış çocuklara, oradan da çok az gelir elde etmiş.
• Çocuklar büyüyor, borçları ödemek bir yana, kendileri kıtı
  kıtına geçiniyorlarmış.
• Evlerini Pansiyon yapmaya karar vermişler.



                                                      Prof.Dr. İbrahim USLU
Evlerini Pansiyon yapmaya karar
                           vermişler
•   İbrahim Uslu o günleri şöyle anlatıyor.
    “Evimizi geçinebilmemiz için pansiyon yaptık.
•   Babamın öğretmen maaşı ile geçinmek çok
    zordu. Ayrıca evimizin inşası yeni bitmiş ve
    epeyce borçlanmıştık.
•   Anneme odaların temizliğinde yardım
    ederdim. Daha sonra izmirden gelen
    otobüslere gider oradan pansiyonumuza
    müşteri bulmak için “pansiyon var” diye
    bağırırdim.
•   Babam ayni zamanda Bodrum Turizm
    Derneği Başkanı idi ve pansiyonumuzu
    annem çekip çevirirdi.
•   Kızkardeşim de bizlere çok yardım ederdi”.



                                                    Prof.Dr. İbrahim USLU
Bodrumun İlk Pansiyonu
• İlk müşteriyi yatırdıklarında ertesi
  akşam aile ayrılmış ve babama
  bir gecenin ücretini ödemiş, daha
  sonra insanlar ayrılınca babam,
  “Ayten bu pansiyon senin ve bu
  parada senin” demiş.
• O zaman kadar biriken borçları
  nedeniyle zor günler geçiren
  Ayten, eline geçen, alınteri parayı
  alınca çok mutlu olmuş




                                         Prof.Dr. İbrahim USLU
Müşterilerinden para almak yerine onlara bazen para
       veren, evlendiren Ayteni-Mehmet Uslu




                                          Prof.Dr. İbrahim USLU
İlk müşterilerinden Apo
•   Birgün evlerine gelen bir çift almışlar. Ermeni asıllı bu çift birbirini çok
    seviyormuş.
•   Kızın babası evlenmelerini istemiyormuş ve evden kaçmış kız sevdiğiyle hiç
    kimsenin bilmediği bir yere, Bodrum’a.
•   Ama hiç paraları yokmuş. Ayteni müşterisinden para almak bir yana, kızın
    düğün elbiselerini almış, onları evlendirmiş ve nikah şahitleri olmuşlar
    Mehmet Uslu ile birlikte.
•   Bodrumda balayını da yapan çift İstanbula dönmüş.
•   Ama her yıl Uslu pansiyona gelmişler.




                                                                   Prof.Dr. İbrahim USLU
Apo ve Elmas ve Kızları Natali




                                 Prof.Dr. İbrahim USLU
Cemal uslu’nun borçları ödenmiş
•   Ayteni’nin pansiyondan elde ettiği gelir yüzünü güldürmeye başlamıştı.
    Artık çocuklarını okutabiliyormuş.
•   Cemal Uslu’ya olan bütün yapı borçlarını ödeyebilmiş. Çok mutluymuş.
•   Bu arada büyük Oğlu ender Öğretmen olmuş. Akyarlar İlkokulunda
    çalışmaya başlamış.
•   İbrahim de, Ender gibi Nazili Öğretmen okulunu kazanmış.
•   Kızı da bizzat öğretmeni ve babası Mehmet Uslu tarafından ilk okulda
    okutulmaktaymış.




                                                                  Prof.Dr. İbrahim USLU
Bodrum’un İlk Pansiyon
• Bodrum’un ilk pansiyonunda kimler kalmamışki. İlhan Berk,
  Selim İleri, İnönünün torunları Nurperi, Gülsün.
• Uslu Pansiyonda onbinlerce kişi kalmıştır.
• Selim İleri romanlarında Uslu Pansiyondan bahseder.
• İlhan Berk her yıl Uslu pansiyonda kalırdı sonra kendi evlerini
  aldılar.




                                                        Prof.Dr. İbrahim USLU
Ena parasiri, sado cennet
• Ayteni önceleri iki kat olarak inşaatı bitirebilmişti.
• Pansiyonculuktan elde ettiği gelirlerle evine yeni katlar
  yapmıştı.
• Yapıcıya “ena parasiri, sado cennet”, “öyle bir pencere
  yap ki cennet gibi olsun” derdi.
• Ama hiç kaykıla kaykıla bir odasına geçip de cennet gibi o
  pencereden etrafı izleyemedi.




                                                      Prof.Dr. İbrahim USLU
Pansiyonculuğa devam
• Ender , öğretmenlikten istifa
  etmiş, fotoğrafçılık, lokanta
  işletmeciliği, matbaacılık gibi
  faaliyetlerde bulunuyor,
  Handa saz çalıyordu.
• İbrahim ÖDTÜ’de okuyor,
  Figen’de Muğla Parasız yatılı
  öğretmen okulunda
  okuyordu.
• Pansiyonculuk’ta artık gelir
  azalmıştı.
• Herkes evini pansiyon
  yapmış fiyatlar iyice aşağıya
  düşmüştü.
                                        Prof.Dr. İbrahim USLU
Çocukları için adanmış bir ömür
• Ayteni çocukları için çok çalışmıştır. Ayrıca onlar mutlu olsun
  diye parayı hiç esirgememiş, Az bir kazancını giymemiş,
  içmemiş ve hep onlara harcamıştır.




                                                        Prof.Dr. İbrahim USLU
Macide Tengiz, en sevdiği arkadaşı
•   Herkesi severdi ama en çok kimi derseniz Macide Hanımı.
•   Murat Tengiz’in eşi, Ali, Yüsüf ve Sündüz Tengiz’in anneleri Macide
    Hanım annemin en sevdiği arkadaşıydı. Bir saniye boş zamanında
    hemen onun yanına giderdi. Birlikte denize girerler, misafirliğe giderlerdi.
•   Ama en yakın arkadaşı çok genç yaşta vefat etti.




                                                                     Prof.Dr. İbrahim USLU
Pansiyonculuğa devam
• Bebek olarak pansiyonda
  kalanlar artık büyümüştü.
• Başka bir yerde kalsalar bile
  her zaman onun yanına
  uğruyorlar, onunla fotoğraf
  çektirip anılarını
  tazeliyorlardı.
• O hep onların ayteni
  Teyzeleri olacaktı.




                                       Prof.Dr. İbrahim USLU
•   Yanındaki lokantada çalışanlar işten atılınca onları ücretsiz pansiyonda
    yatırır, yemeğine ortak eder ve hatta onlara para vererek memleketlerine
    yolcu ederdi. O herkesin sevdiğiydı.
•   Birgün arkadaşı Münevver ile ile Turgutreise çok sevdiği Saadet ablasına
    giderken Minibüs şöförüne ücretini ödemek istemiş ama şöför “senin paran
    burada geçmez” demiş. Ayteni “olur mu oğlum lütfen al” demiş. Şöför “Ayteni
    teyze, ben senin evinde günlerce yemeğini yedim, senin sayende burada
    varlığımı sürdürdüm ve evlendim. Bir minibüs aldım. Benim her şeyim senin
    sayende, sen beni unutmuşsun” demiş.
•   O herkese iyilik etmek isteyen bir insan olarak yaşadı. Kimseyi kırmadı.




                                                                 Prof.Dr. İbrahim USLU
Gülizar Çınar
• İyilik yapmayı babası Pervolo İbrahim’den ve annesi Gülizar
  Çınar’dan öğrenmişti.
• Gülizar, komşuların bayat ekmeklerini de toplar, Ali Güven’in
  dükkanının üstüne kuşlar yesin diye atardı.




                                                      Prof.Dr. İbrahim USLU
• Karı koca örnek bir aile olarak Bodrum’un ilk pansiyonunu
  işlettiler. Birbirlerini hiç kırmadan büyük bir sevgiyle, tek
  gayeleri çocuklarını okutmak ve iş sahibi yapmak için
  çalıştılar.
• Bütün bir ömür.
•




                                                         Prof.Dr. İbrahim USLU
USLU PANSİYON
• Kocası Mehmet’in şekeri iyice artmıştı ve 2004 yılında
  pansiyonculuğu bıraktılar.
• Yılların alışkanlığı, Ayteni ömrünün son nefesine kadar
  yıllarca önünde oturduğu “USLU PANSİYON”un önünde
  oturmaya devam edecek.




                                                     Prof.Dr. İbrahim USLU
Mehmet USLU biricik eşi
• Çok sevdiği kocasını kaybedince,
  kendine gelemeyen Ayteni ciddi
  sağlık sorunları yaşadı ama şimdi
  çoğundan kurtuldu ama çok
  sevdiği kocasını birgün bile
  dilinden eksik etmedi.
• Hala geceleri onun adını
  sayıklamakta.
• Bir insan eşini bu kadar mı sever.




                                         Prof.Dr. İbrahim USLU
• Uslu Pansiyonda kalanlar onu kapının
  önünde görünce kocasını
  sorduklarında, sanki dün
  kaybetmişcesine hemen ağlayıverir.
• Yıllarca önce genç kız olarak
  pansiyonda kalanlar hala Uslu
  Pansiyona uğramadan ve Ayteni’yi
  görmeden ona dokunmadan ve onu
  öpmeden Bodrum’dan ayrılmazlar.




                                         Prof.Dr. İbrahim USLU
Dünyada Hiçbir Yer Bodrum Kadar
                 Güzel Olamaz
• İbrahim şöyle anlatıyor onu “Ankara’nın çoğu zaman en lüks
  yerlerine gideriz. Eymir gölüne, Mogan göüne gideriz.
• Bıkmadan sorarım, anne bak burası ne kadar güzel değil mi
  diye ama o “Bodrum dünyanın en güzel yeridir benim için ve
  Dünyada hiçbir yer Bodrum kadar güzel olamaz”




                                                    Prof.Dr. İbrahim USLU
• Kışları Ankara, hep Bodrum’u özler ve çok sevdiği Saadet
  Ablasını (Babasının kızkardeşinin kızı) aramadan edemez.




                                                    Prof.Dr. İbrahim USLU
Bodrum’un eski düğünleri
• Bodrum’un yıllarca önceki yazlık sinemalarında olan
  düğünlerini, insanların birbirlerine olan bağlılığını hep anlatır.




                                                           Prof.Dr. İbrahim USLU
USLU Pansiyonun Önü
• Uslu Pansiyon’un önünde bir ömür geçmiştir, sevgili Eşi ile
  birlikte.




                                                      Prof.Dr. İbrahim USLU
Anma Töreni
• Hayatının en anlamlı günlerinden birisinin kocası için
  düzenlenen bir anma töreni olduğunu defalarca dile
  getirmiştir.




                                                       Prof.Dr. İbrahim USLU

Contenu connexe

En vedette

Küresel Isınmanın Faydaları
Küresel Isınmanın FaydalarıKüresel Isınmanın Faydaları
Küresel Isınmanın Faydaları
Prof.Dr. İbrahim USLU
 

En vedette (20)

Yuzey islemleri
Yuzey islemleriYuzey islemleri
Yuzey islemleri
 
Koligatif özellikler
Koligatif özelliklerKoligatif özellikler
Koligatif özellikler
 
Ozmoz ve kolloitler
Ozmoz ve kolloitlerOzmoz ve kolloitler
Ozmoz ve kolloitler
 
Nükleer Reaktörler Tipleri, Yakıt Çevrimi ve Kullanılmış Yakıtlar, Ülkemizdek...
Nükleer Reaktörler Tipleri, Yakıt Çevrimi ve Kullanılmış Yakıtlar, Ülkemizdek...Nükleer Reaktörler Tipleri, Yakıt Çevrimi ve Kullanılmış Yakıtlar, Ülkemizdek...
Nükleer Reaktörler Tipleri, Yakıt Çevrimi ve Kullanılmış Yakıtlar, Ülkemizdek...
 
Yüzey gerilimi ve Kılcallık
Yüzey gerilimi ve KılcallıkYüzey gerilimi ve Kılcallık
Yüzey gerilimi ve Kılcallık
 
Fazlar, Faz Diyagramları ve Çözünürlük
Fazlar, Faz Diyagramları ve ÇözünürlükFazlar, Faz Diyagramları ve Çözünürlük
Fazlar, Faz Diyagramları ve Çözünürlük
 
Nanoteknoloji ve sağlık
Nanoteknoloji ve sağlıkNanoteknoloji ve sağlık
Nanoteknoloji ve sağlık
 
Kısırlaştırma
KısırlaştırmaKısırlaştırma
Kısırlaştırma
 
Akmazlık
AkmazlıkAkmazlık
Akmazlık
 
Kuslar
KuslarKuslar
Kuslar
 
Standart model atom alti parcaciklar
Standart model atom alti parcaciklarStandart model atom alti parcaciklar
Standart model atom alti parcaciklar
 
Ilk kutuphaneler
Ilk kutuphanelerIlk kutuphaneler
Ilk kutuphaneler
 
Nano ders 2
Nano ders 2Nano ders 2
Nano ders 2
 
Küresel Isınmanın Faydaları
Küresel Isınmanın FaydalarıKüresel Isınmanın Faydaları
Küresel Isınmanın Faydaları
 
Atom kuramlari
Atom kuramlariAtom kuramlari
Atom kuramlari
 
Atom kavraminin dogusu duzeltismis
Atom kavraminin dogusu duzeltismisAtom kavraminin dogusu duzeltismis
Atom kavraminin dogusu duzeltismis
 
Catalhoyuk
CatalhoyukCatalhoyuk
Catalhoyuk
 
Dogal sivi yakacaklar
Dogal sivi yakacaklarDogal sivi yakacaklar
Dogal sivi yakacaklar
 
Bağlar
BağlarBağlar
Bağlar
 
Seker
SekerSeker
Seker
 

Plus de Prof.Dr. İbrahim USLU

Plus de Prof.Dr. İbrahim USLU (10)

Kastamonu
KastamonuKastamonu
Kastamonu
 
Tarihte İlk Kütüphaneler ve Kütüphanelerin Tarihi
Tarihte İlk Kütüphaneler ve Kütüphanelerin TarihiTarihte İlk Kütüphaneler ve Kütüphanelerin Tarihi
Tarihte İlk Kütüphaneler ve Kütüphanelerin Tarihi
 
Nükleer Reaktörler Tipleri, Yakıt Çevrimi ve Kullanılmış Yakıtlar
Nükleer Reaktörler Tipleri, Yakıt Çevrimi ve Kullanılmış YakıtlarNükleer Reaktörler Tipleri, Yakıt Çevrimi ve Kullanılmış Yakıtlar
Nükleer Reaktörler Tipleri, Yakıt Çevrimi ve Kullanılmış Yakıtlar
 
Radyoaktif Kaynakların Emniyet ve Güvenliğinin Önemi
Radyoaktif Kaynakların Emniyet ve Güvenliğinin ÖnemiRadyoaktif Kaynakların Emniyet ve Güvenliğinin Önemi
Radyoaktif Kaynakların Emniyet ve Güvenliğinin Önemi
 
Radyoaktif Kaynakların Emniyet ve Güvenliğinin Önemi
Radyoaktif Kaynakların Emniyet ve Güvenliğinin ÖnemiRadyoaktif Kaynakların Emniyet ve Güvenliğinin Önemi
Radyoaktif Kaynakların Emniyet ve Güvenliğinin Önemi
 
Nükleer tıp
Nükleer tıpNükleer tıp
Nükleer tıp
 
Katılar ve Sıvılar
Katılar ve SıvılarKatılar ve Sıvılar
Katılar ve Sıvılar
 
Tarihten günümüze NANOTEKNOLOJİ
Tarihten günümüze NANOTEKNOLOJİTarihten günümüze NANOTEKNOLOJİ
Tarihten günümüze NANOTEKNOLOJİ
 
Nasıl sağlıklı yaşarız, lise
Nasıl sağlıklı yaşarız, liseNasıl sağlıklı yaşarız, lise
Nasıl sağlıklı yaşarız, lise
 
Doga da nanoteknoloji
Doga da nanoteknolojiDoga da nanoteknoloji
Doga da nanoteknoloji
 

Ayteni Yaşar Uslunun Hayatı

  • 1. Ayteni Yaşar USLU’nun Hayatı Çocuklarına adanmış bir ömür Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 2. Ayteni Yaşar Uslu’nun Babası • Ayteni Yaşar Uslu 1928 yılında Bodrum’da doğdu. • Babası Pervolo İbrahim Çınar Girit adasında yaşarken bir cinayete şahit olur ve olayı gördüğünden dolayı bir tehdit alır ve öldürülmekten korktuğu için yaşadığı Girit adasından önce Mısır’a kaçar, sonrada kızkardeşinin yaşamakta olduğu Bodrum’ gelir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 3. Ayteni Yaşar Uslu’nun Annesi • Ayteni Yaşar’ın annesi Gülizar Çınar ise annesini genç yaşta kaybetmişti. • Üvey annesi onu bayağı üzüyordu. • İbrahim Çınar’ın kızkardeşinin güzelliği ile dikkatini çekmişti ve onu İbrahime gösterince İbrahim hemen aşık oldu. • Evlenmelerine üvey anneyi çok dinleyen babası (vraka yera lakaplı) karşı geldiğinden bir gece Gülizar hanım evden kaçtı. • İbrahim’le evlendi. • Çocukları hep çoğu zaman doğumdan sonra ölüyordu. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 4. Ayteni Yaşar Uslu’nun doğumu • Kaçıncı çocuktur bilinmez ama hem ölen çocukları nedeniyle Gülizar hanım, eşine “bu kez de hamile kalıyorum eğer bu da ölürse benden bir şey bekleme” dedi. • Aman Tanrım gül yüzlü bir kızları olmuştu. • Pervolo İbrahim hemen nüfus memuruna gitti ve kızının göbek adını yaşasın diye Yaşar koydu. • Adını da Ayten koymak istiyordu. • Ama Giritliler sevdikleri şeylerin sonu “n” ile biterse, söylerken onu biraz uzatırlar ve hatta sonuna kısaca birde “i” uzutması koyarlar. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 5. Irvasa • "Irvasa" olarakta adlandırılan inanca göre çocukları devamlı ölen aileler çocukları ölmesin diye satarlarmış. (aslında bu gerçek bir satma değilmiş, örneğin bir kuruş gibi para alınır, ancak çocuk "GÜYA" satıldı diye anne baba çocuğu 7 yaşına kadar seyrek görür, ona asla elbise, ayakkabı yiyecek almazmış. • Ama aileye devamlı hediyelerle satılan ailenin çocukları için harcadıkları paranın kat kat üstünde yardım yaparlarmış. • Ayteni de ölmemesi için Derviş ve Yusuf Bey‘lerin anneleri Fevziye Hanıma Satılmış. (resimde eli bastonlu kişi Yusuf Bey) Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 6. Irvasa • Adete göre aile reisi Mehmet olan ailelerin evlerinden (toplam 7 aile) elbise parçası alınır ve onlardan yapılan bir elbise çocuğa giydirilirmiş. Ayrıca çocuğa yaşasın diye "Yaşar" göbek adının verilirmiş. • Okan Bayülgen Derviş Bey'in oğlunun eşinin önceki evliliğinden olup, Kızının adı Feyhan'dır. Feyhan hanım Prof.Dr. Baskın Oran ile evlidir. Annem bir anlamda Derviş ve Yusuf Görgün ile irvasa nedeniyle kardeştir. • Resimde Yusuf Görgün kızları ile Ayteni (Halaları) görülmekte. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 7. Ayteni • Pervolo ibrahim kızının adını koyarken biraz sonunu uzatınca, “Ayten” oldu “Ayteni” ve memur onun adını Ayten yerine yanlışlıkla Ayteni olarak kaydetti. • Ayteni adı Türkiye’de başka var mıdır, bilinmez ama Ayteni adını çok sevdiğini her fırsatta dile getirir. • Aşağıdaki resimde Ayteni ilk okul birinci sınıfta. Sağdaki şişmanca adam okul müdürü. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 8. Ayteni İlkokulda • Okul Müdürü dedemi çok severmiş Karaada’da mağarada sıcak suda eğlenirlermiş. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 9. Ayteni İlkokulda • Ayteni ilkokulda çok çalışkanmış. Annesi zaten hem latince hem de arapça bildiğinden kızıyla özel ilgileniyormuş. İstanköyde lise ayarında bir okulu bitirmiş annesi Gülizar Hanım. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 10. İlk 4. Sınıfta okuldan alınmış • Ayteni Yaşar o kadar güzelmiş ki babası bir gün kızını kaçıracaklar diye endişeye kapılmış ve onu ilk okul 4. sınıfta okuldan almış. • Annem çok üzülmüş ama nafile. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 11. Ayteni Hanım ve evlilik teklifleri • Ayten Hanım büyüdükçe beğenenlerin sayısı artıyor, onunla evlenmek için Bodrum’un yakışıklı gençleri yarışıyorlarmış. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 12. Tüccarın işi her zaman iyi gitmeyebilir. • Pervolo İbrahim onca aday arasından kimseyi beğenmemiş. • Adayların tüccar, terzi, inşaatcı velhasıl işadamı imiş. Pervolo ise kızını sabit gelirli bir memur ile evlendirmek istiyormuş. • Tüccar bugün zengin, yarın fakir olabilir ama memur, her zaman belirli bir maaş alır ve kızı da rahat eder diye düşünmüş. • Kendisi de tüccar. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 13. Kızını memurla evlendirmek istemiş Pervolo. • “Lenine panda etsa” dermiş Pervolo. Bu söz hala söylenir Bodrumda. • Yani bu gün işin iyi gidebilir ama bu “her zaman böyle olmaz”. • O yüzden bir gün kendisine yeni öğretmen olmuş birisini göstermişler (Yusuf Türkoğlu) ve kızını içki içmeyen, doğru sözlü, vatansever, akıllı, efendi, namuslu, kumarı olmayan, sigara içmeyen bu gençle evlendirmesi için ona yalvarmışlar. • Aman Tanrım o hiç belli etmemi ama aslında tam da böyle bir gençle kızını evlendirmek istiyormuş. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 14. Pervolo sıkı takipte • Bu genci pervolo sıkı takip etmeye başlamış. • Zavallı genç biraz dikkat etse, hep arkasında onu görecekmiş. • Lokantada hemen arkasında, otobüsle Kızılağaca giderken hemen arkasında hep pervolo varmış. • Gerçekten de bu genç, yakışıklı, sigara içmeyen, güler yüzlü, saygılı, efendi genç öğretmen tamda istediği bir kişiymiş. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 15. Kırılan tabak geri gelmez, verilen sözde tutulur • Aslında o gençte bir kere gördüğü Ayteni Yaşar’a aşık olmuş ve hep allahına onunla evlenebilmek için yalvarırmış. • Pervolo o çocuğu Gülizar Hanıma gösterince Gülizar “ben köylü biriyle kızımı evlendirip, köylerde süründürmem” deyince Pervolo almış mutfaktan bir tabak hızla yere çarpmış ve “bak Gülizar ben söz verdim kızımı bu çocukla nişanlayacağım. Nasıl bu kırılan tabak artık geri gelmezse, verilen söz de ağızdan çıkar, geri dönüşü olmaz” demiş. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 16. Mehmet Uslu ile evlilik öncesi • Pervolo, olayı korkuyla izleyen kızına, kızım seni bu adamla evlendireceğim ama, söz tam bir sene sonra geri geleceğim evine ve eğer bu adamı istemezsen seni alıp evime geri getireceğim, boşayacağım. • Sana söz veriyorum demiş. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 17. Pervolo • kayınbabası Pervollo İbrahim' anlatıyor: - Eşim Ayteni Yaşar Çınar (Uslu)'ın babası Pervolo (Bahçıvan) İbrahim Çınar Girit'ten gelmiş bir kişi idi. Ona, İbram Ağa da derlerdi. O, Yunanca'yı çok iyi konuşur ve hatta Yunanca şarkılar da söylerdi. Onun şarkılarından biri İzmir Kordon Zeybeği'dir. İzmir Kordon Zeybeği'nin Türkçe sözleri yoktur. Yunanca sözleri vardır: “İkosa pospezis zarya çi seçe haşislis. Çise mangas çelevendis nihta perpa tihtis”. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 18. ve evlilik • Mehmet Uslu ile evlenen Ayteni Yaşar hanım, Kızılağaç köyündeki ilk okulun Lojmanına taşınmış. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 19. Kızıl Ağaçta Öğretmenlık • Ahır gibi bir lojmanda oturan kızını bir sene sonra tekrar ziyaretine gelen babası Pervolo kızına sormuş, “sana söz vermiştim bir sene sonra geleceğim diye. Bu adamı ve koşulları beğeniyormusun diye sana sormayacağım bile haydi, toparlan gidiyoruz” demiş. Ayteni ise “kocamı bırakıp bir yere gitmem demiş ve hep birlikte ağlamışlar.” Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 20. Ender’in doğması • O sırada bir çocukları olmuş, Mehmet uslu, erkek çocuklarına babasının adı Ali adını, Ayteni de babasının adı İbrahim’i koymak istemiş. Baktılar bu işin sonu kavga, Ayteni “o halde bu çocuğun adı Ender olsun” demiş ve anlaşmışlar. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 21. Ender ilk çocuk, her istediği oluyormuş. • Pervolo İbrahim, Enderi yanından eksik etmez, ona her istediğini alırmış. • O zamanlar Pervolonun işleri yolundaymış ama bir gün Pervolo hastalanmış ve çalışamaz olmuş. • Dükkanını başkaları açıyor, artık pek de para yüzü görmüyorlarmış. • 1954 yıllarında sıkıntılı günler başlamış mali açıdan. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 22. Parasız günler • 14.04.1954 de Pervolo, Ayteninin “Annemden daha çok severdim” dediği babası ölmüş. • O da yetmezmiş gibi birde kocası Hamile olan Ayteni’yi annesinin yanında bırakarak önce Ankara’da 4 aylık askerlik eğitimine gitmiş. • Artık eve hiç para girmez olmuş. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 23. İbrahim’in Doğumu • Ayteni hiç parası yok, ebeye gitmiş, beni şimdi doğurtacaksın ama çok az param var, ne yap bu çocuğu doğurt ama sakin Alim Bey’i çağırma, doktora verecek hiç param yok demiş. • Doğum öncesi öğretmen Osman Nuri Bilgin, “Ayteni kocan asker, durumun çok kötü, yüzün sapsarı. Senin paran yok lütfen beni kırma sana biraz borç vereyim” demiş ama Ayteni, “paramız var, istemiyorum, çok teşekkür ederim” diyerek bu güzel insanın teklifini beş parasız olmasına rağmen reddetmiş. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 24. Mehmet Uslu “Yedek Subay” • Dört aylık temel eğitimden sonra Mehmet Uslu yedek subay olarak İstanbul’a tayin olmuş ve karısını yanına aldırtmış. • Artık azda olsa tekrar aylığa kavuşmuşlar. • Askerlik bitince de Bodrum’a tekrar geri gelmişler. • Mehmet Uslu’da Bodrum Atatürk İlkokuluna tayin olmuş. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 25. Mehmet Uslu Atatürk İlk Okulunda • Mehmet Uslu Atatürk İlk okulunda Müdür Halil Arkun (Ortada) ve Öğretmenler Nazlı Vural ve Didar Bilgin ile çalışmaya başlamış. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 26. Zeynep Figen’in doğuşu • Bu arada çok güzel bir kızları olmuş ve Mehmet Uslu hemen öne atılmış ve “ikinci çocuğumuza vefat etmesi nedeniyle senin babanın adı İbrahim ismini koyduk, kızımızın adı da benim annemin adı Zeynep olacak” demiş. Ayteni de öneriyi kabul etmiş ama bir şartla, yanına bir de “Figen” adı koyulmuş ve genelde kızları hep “Figen” diye anılmış. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 27. İbrahim İlkokula başlamış • Bu arada İbrahim ilkokula başlamış. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 28. Zeynep Figen • Ayteni’nin eşi Mehmet uslu, Zeynep Figen’in hem kızı hem de öğretmenidir. • Figen okulda öğretmenim evde baba dediği kişiden çok korkar daha ziyade annesine her derdini söylermiş. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 29. Ender’in mezuniyeti • Ayni günlerde, Ender, Turgutreis İlk okulundan1962 yılında İlkokuldan mezun olmuş. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 30. Ender öğretmen olacak • Bu arada Ender Uslu okulunu bitirmiş ve Nazilli İlk Öğretmen Okulununun sınavlarını kazanmış ve devlet parasız yatılı okumaya başlamıştı. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 31. Yeni bir ev • Tam da o yıllarda her kış kabüs gibi geçmeye başlamış. Yağmur yağdığında “geren” denilen killi toprakla örtülü çatı her yerinden akmaya başlarmış. • Her kış yaşanan bu kabus çekilmez artık olmuş. Her yer akıyor, akan yerlere leğen ve kova yetiştirilemez oluyormuş. • Bir gün Mehmet Uslu okuldan döndüğünde, oturdukları evin içinde yapıcıyı (Sadri Usta) görmüş, elinde malaları, şaşırmış. • Meğer Ayteni kocasına bile söylemeden, gidip tüm altın bilezikleri ve hatta alyansını bile satarak, kendilerine yeni güzel bir ev yaptırmaya karar vermiş Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 32. Yeni ev • Yeni ev bitmiş ve Ayteni’nin de yüzü gülmeye başlamış. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 33. Yeni evin borçları • Ama yeni evin borçları ve öğretmen maaşlarındaki ciddi azalma ve 1960 ihtilali sonrası bozulan Türkiyenin ekonomisi, siyası çalkantı sonrası grevler, zamlar sonunda Mehmet Uslu mandolin kursu vermeye başlamış, çok az bir gelir elde etmiş . Ek ders vererek ortaokulda müzik derslerine girmiş ama olmamış. Ek ders ücretleri çok düşük. Kendi kendine ingilizce öğrenerek, ingilizce dersleri vermeye başlamış çocuklara, oradan da çok az gelir elde etmiş. • Çocuklar büyüyor, borçları ödemek bir yana, kendileri kıtı kıtına geçiniyorlarmış. • Evlerini Pansiyon yapmaya karar vermişler. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 34. Evlerini Pansiyon yapmaya karar vermişler • İbrahim Uslu o günleri şöyle anlatıyor. “Evimizi geçinebilmemiz için pansiyon yaptık. • Babamın öğretmen maaşı ile geçinmek çok zordu. Ayrıca evimizin inşası yeni bitmiş ve epeyce borçlanmıştık. • Anneme odaların temizliğinde yardım ederdim. Daha sonra izmirden gelen otobüslere gider oradan pansiyonumuza müşteri bulmak için “pansiyon var” diye bağırırdim. • Babam ayni zamanda Bodrum Turizm Derneği Başkanı idi ve pansiyonumuzu annem çekip çevirirdi. • Kızkardeşim de bizlere çok yardım ederdi”. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 35. Bodrumun İlk Pansiyonu • İlk müşteriyi yatırdıklarında ertesi akşam aile ayrılmış ve babama bir gecenin ücretini ödemiş, daha sonra insanlar ayrılınca babam, “Ayten bu pansiyon senin ve bu parada senin” demiş. • O zaman kadar biriken borçları nedeniyle zor günler geçiren Ayten, eline geçen, alınteri parayı alınca çok mutlu olmuş Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 36. Müşterilerinden para almak yerine onlara bazen para veren, evlendiren Ayteni-Mehmet Uslu Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 37. İlk müşterilerinden Apo • Birgün evlerine gelen bir çift almışlar. Ermeni asıllı bu çift birbirini çok seviyormuş. • Kızın babası evlenmelerini istemiyormuş ve evden kaçmış kız sevdiğiyle hiç kimsenin bilmediği bir yere, Bodrum’a. • Ama hiç paraları yokmuş. Ayteni müşterisinden para almak bir yana, kızın düğün elbiselerini almış, onları evlendirmiş ve nikah şahitleri olmuşlar Mehmet Uslu ile birlikte. • Bodrumda balayını da yapan çift İstanbula dönmüş. • Ama her yıl Uslu pansiyona gelmişler. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 38. Apo ve Elmas ve Kızları Natali Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 39. Cemal uslu’nun borçları ödenmiş • Ayteni’nin pansiyondan elde ettiği gelir yüzünü güldürmeye başlamıştı. Artık çocuklarını okutabiliyormuş. • Cemal Uslu’ya olan bütün yapı borçlarını ödeyebilmiş. Çok mutluymuş. • Bu arada büyük Oğlu ender Öğretmen olmuş. Akyarlar İlkokulunda çalışmaya başlamış. • İbrahim de, Ender gibi Nazili Öğretmen okulunu kazanmış. • Kızı da bizzat öğretmeni ve babası Mehmet Uslu tarafından ilk okulda okutulmaktaymış. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 40. Bodrum’un İlk Pansiyon • Bodrum’un ilk pansiyonunda kimler kalmamışki. İlhan Berk, Selim İleri, İnönünün torunları Nurperi, Gülsün. • Uslu Pansiyonda onbinlerce kişi kalmıştır. • Selim İleri romanlarında Uslu Pansiyondan bahseder. • İlhan Berk her yıl Uslu pansiyonda kalırdı sonra kendi evlerini aldılar. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 41. Ena parasiri, sado cennet • Ayteni önceleri iki kat olarak inşaatı bitirebilmişti. • Pansiyonculuktan elde ettiği gelirlerle evine yeni katlar yapmıştı. • Yapıcıya “ena parasiri, sado cennet”, “öyle bir pencere yap ki cennet gibi olsun” derdi. • Ama hiç kaykıla kaykıla bir odasına geçip de cennet gibi o pencereden etrafı izleyemedi. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 42. Pansiyonculuğa devam • Ender , öğretmenlikten istifa etmiş, fotoğrafçılık, lokanta işletmeciliği, matbaacılık gibi faaliyetlerde bulunuyor, Handa saz çalıyordu. • İbrahim ÖDTÜ’de okuyor, Figen’de Muğla Parasız yatılı öğretmen okulunda okuyordu. • Pansiyonculuk’ta artık gelir azalmıştı. • Herkes evini pansiyon yapmış fiyatlar iyice aşağıya düşmüştü. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 43. Çocukları için adanmış bir ömür • Ayteni çocukları için çok çalışmıştır. Ayrıca onlar mutlu olsun diye parayı hiç esirgememiş, Az bir kazancını giymemiş, içmemiş ve hep onlara harcamıştır. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 44. Macide Tengiz, en sevdiği arkadaşı • Herkesi severdi ama en çok kimi derseniz Macide Hanımı. • Murat Tengiz’in eşi, Ali, Yüsüf ve Sündüz Tengiz’in anneleri Macide Hanım annemin en sevdiği arkadaşıydı. Bir saniye boş zamanında hemen onun yanına giderdi. Birlikte denize girerler, misafirliğe giderlerdi. • Ama en yakın arkadaşı çok genç yaşta vefat etti. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 45. Pansiyonculuğa devam • Bebek olarak pansiyonda kalanlar artık büyümüştü. • Başka bir yerde kalsalar bile her zaman onun yanına uğruyorlar, onunla fotoğraf çektirip anılarını tazeliyorlardı. • O hep onların ayteni Teyzeleri olacaktı. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 46. Yanındaki lokantada çalışanlar işten atılınca onları ücretsiz pansiyonda yatırır, yemeğine ortak eder ve hatta onlara para vererek memleketlerine yolcu ederdi. O herkesin sevdiğiydı. • Birgün arkadaşı Münevver ile ile Turgutreise çok sevdiği Saadet ablasına giderken Minibüs şöförüne ücretini ödemek istemiş ama şöför “senin paran burada geçmez” demiş. Ayteni “olur mu oğlum lütfen al” demiş. Şöför “Ayteni teyze, ben senin evinde günlerce yemeğini yedim, senin sayende burada varlığımı sürdürdüm ve evlendim. Bir minibüs aldım. Benim her şeyim senin sayende, sen beni unutmuşsun” demiş. • O herkese iyilik etmek isteyen bir insan olarak yaşadı. Kimseyi kırmadı. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 47. Gülizar Çınar • İyilik yapmayı babası Pervolo İbrahim’den ve annesi Gülizar Çınar’dan öğrenmişti. • Gülizar, komşuların bayat ekmeklerini de toplar, Ali Güven’in dükkanının üstüne kuşlar yesin diye atardı. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 48. • Karı koca örnek bir aile olarak Bodrum’un ilk pansiyonunu işlettiler. Birbirlerini hiç kırmadan büyük bir sevgiyle, tek gayeleri çocuklarını okutmak ve iş sahibi yapmak için çalıştılar. • Bütün bir ömür. • Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 49. USLU PANSİYON • Kocası Mehmet’in şekeri iyice artmıştı ve 2004 yılında pansiyonculuğu bıraktılar. • Yılların alışkanlığı, Ayteni ömrünün son nefesine kadar yıllarca önünde oturduğu “USLU PANSİYON”un önünde oturmaya devam edecek. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 50. Mehmet USLU biricik eşi • Çok sevdiği kocasını kaybedince, kendine gelemeyen Ayteni ciddi sağlık sorunları yaşadı ama şimdi çoğundan kurtuldu ama çok sevdiği kocasını birgün bile dilinden eksik etmedi. • Hala geceleri onun adını sayıklamakta. • Bir insan eşini bu kadar mı sever. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 51. • Uslu Pansiyonda kalanlar onu kapının önünde görünce kocasını sorduklarında, sanki dün kaybetmişcesine hemen ağlayıverir. • Yıllarca önce genç kız olarak pansiyonda kalanlar hala Uslu Pansiyona uğramadan ve Ayteni’yi görmeden ona dokunmadan ve onu öpmeden Bodrum’dan ayrılmazlar. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 52. Dünyada Hiçbir Yer Bodrum Kadar Güzel Olamaz • İbrahim şöyle anlatıyor onu “Ankara’nın çoğu zaman en lüks yerlerine gideriz. Eymir gölüne, Mogan göüne gideriz. • Bıkmadan sorarım, anne bak burası ne kadar güzel değil mi diye ama o “Bodrum dünyanın en güzel yeridir benim için ve Dünyada hiçbir yer Bodrum kadar güzel olamaz” Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 53. • Kışları Ankara, hep Bodrum’u özler ve çok sevdiği Saadet Ablasını (Babasının kızkardeşinin kızı) aramadan edemez. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 54. Bodrum’un eski düğünleri • Bodrum’un yıllarca önceki yazlık sinemalarında olan düğünlerini, insanların birbirlerine olan bağlılığını hep anlatır. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 55. USLU Pansiyonun Önü • Uslu Pansiyon’un önünde bir ömür geçmiştir, sevgili Eşi ile birlikte. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 56. Anma Töreni • Hayatının en anlamlı günlerinden birisinin kocası için düzenlenen bir anma töreni olduğunu defalarca dile getirmiştir. Prof.Dr. İbrahim USLU