2. STRATEJİLER
• Bilge Tunyukuk'a, bana dedi (ki): "Bu orduyu sevk et," dedi, "(suç
işleyenlerin) cezalarını dilediğin gibi ver. Ben sana (daha) ne diyeyim?"
dedi,
• Düşündüm. Kağanıma arz ettim. Orduyu yürüttüm.
• Elli kadar asker yakaladık. O gece hepsinin halkına (bunlarla haber)
gönderdik. O haberi alınca On-Ok beyleri ve halkı hep geldiler, boyun
eğdiler. (Bize) gelen beylerini ve halkını derleyip toplayıp, bir az halk
kaçıp gitmiş idi, On-Ok ordusunu sefere çıkarttım. Biz de sefere çıktık.
Onları geçtik. İnci ırmağını geçerek, "Tanrı oğlu" denilen (dorukları ak)
benekli ·(yani "karla kaplı") Ek dağını aşarak Demir Kapı'ya kadar
vardık. Oradan (ordumuzu) geri döndürdük.
3. STRATEJİLER
• İkinci gün ateş gibi kızıp (üzerimize) geldiler. Savaştık. (Onların) iki kanadı
bizden yarı yarıya fazla idi. Tanrı buyurduğu için, (düşman) çok diye
korkmadık. Savaştık. Tarduş Şad'a doğru kovalayarak bozguna uğrattık.
Kağanlarını tuttuk. Yabgularını, Şadlarını orada öldürdü(k).
• İlteriş Kağan akıllı olduğu için, cesur olduğu için, Çinlilerle on yedi (kez)
savaştı, Kıtay'larla yedi (kez) savaştı, Oğuz'larla (da) beş (kez) savaştı. Bu
sırada sözcüsü de ben idim, düşmanla savaşanı da ben idim.
• İnel Kağan'a, öylece Mançud'lar, Saka'lar, Tacik' ler, Tohar' lar ...ve onların
berisindeki Aşok başlı Soğdak halkı hep geldiler, boyun eğdiler ve (kağanı
övdüler?).
• Kağanım, (benim) kendimin, Bilge Tunyukuk'un arz ettiğim ricamı dinlemek
lutfunda bulundu. "(Orduyu) gönlünce sevk et!" dedi.
• Kağanıma arz edip ordu sevk ettim. (Kağanımı) Şantung şehirlerine, denize
kadar, götürdüm. (Kağanım) yirmi üç şehri zapt etti.
4. STRATEJİLER
• Kağanımla seferlere çıktık. Tanrı esirgesin, bu Türk halkı içinde zırhlı
düşmanların akınına imkan vermedim, kuyruğu) düğümlü (düşman)
atlarını koşturtmadım.
• Kağanları cesur imiş, sözcüleri akıllı imiş.
• Niye kaçıyoruz? (Düşman) çok diye niye korkuyoruz? Azız diye niye
yenilelim? Saldıralım!" dedim. Saldırdık, talan ettik.
• Temizin (yani "savaşıp yenilmemişin") utancı (savaşıp yenileninkinden)
daha iyidir!"
• Türk hakanını, Türk halkını Ötüken toprağına ben kendim, Bilge
Tunyukuk, (getirdim).
5. STRATEJİLER
• Türk halkının Demir Kapı 'ya, Tanrı Oğlu " denilen dağlara (kadar)
varlığı hiç yok imiş. O topraklara (Türk halkını) ben Bilge Tunyukuk
götürdüğüm için san altınları, beyaz gümüşleri, kızları kadınları,
hörgüçlü develeri ve ipekli kumaşları fazlasiyle (önümüze) getirdiler.
• Uzak mesafelere keşif devriyeleri gönderdim, gözetleme kulelerini
(yerli yerince) koydurtum. Dönen düşmanı (geri) getirirdim.
6. SİYASET BİLİMİ
• Devlet de devlet oldu, halk da halk oldu.
• İlteriş Kağan kazanmasa (idi), ve ben kendim kazanmasa (idim) devlet
de halk da olmayacak idi. (Kağan) kazandığı için ve ben kendim
kazandığım için, devlet de devlet oldu, halk da halk oldu.
• Kapgan Kağan yirmi (yedi yaşında?) ........... idi. (Onu ben) Kapgan
Kağan (olarak) tahta oturttum.
• Şimdi ben kocaldım, yaşlı oldum. Herhangi bir ülkedeki kağanlı (yani
"bağımsız") bir halkın böylesi bir (devlet adamı) var ise, (o halkın) ne
(gibi) bir sıkıntısı olacak imiş?
7. SİYASET BİLİMİ
• Türk halkı, (kendi) hanını bulmayınca, Çin'den ayrıldı; han sahibi oldu;
(fakat) hanını bırakıp Çin'e yeniden bağımlı oldu.
• Türk Sir halkı, ülkesinde, asla gelişmesin. Mümkünse, tümüyle yok
edelim,
• Türk halkı öldü, mahvoldu, yok oldu. Türk Sir halkının ülkesinde boy
kalmadı.
8. TARİH
• Türk Bilge Kağan(ın) hükümdarlığında yazdırttım. Ben Bilge Tunyukuk.
• İlteriş Kağan kazanmasa (idi), (ya da hiç) olmasa idi, ben kendim Bilge
Tunyukuk kazanmasa (idim), (ya da) ben hiç olmasa idim, Kapgan
Kağan Türk Sir halkı ülkesinde boy da, halk da, insan da hiç olmayacak
idi.
• İlteriş Kağan ve Bilge Tunyukuk kazandığı için Kapgan Kağan'ın Türk Sir
halkının gelişmesi (işte) bu(dur).
• Türk Bilge Kağan, Türk Sir halkını, Oğuz halkını besleyerek tahtta
oturuyor.