Ust ekstremite (fazlası için www.tipfakultesi.org )
1. ÜST EKSTREMİTE AĞRILARI
Doç Dr Feray Soyupek
OMUZ AĞRILARI
Omuz ağrılarının prevalansı %7-10’dur. Yaşla birlikte omuz ağrılarının görülme sıklığı
artmaktadır. Omuzda ağrının %90-95’ı periartiküler kaynaklı ağrılardır. Periartiküler kaynaklı
ağrılardan en sık neden ise rotator manşon tendon (RMT) problemleridir. Yüzde 5 oranında
da servikal kaynaklı problemler omuz ağrılarına neden olmaktadır.
Omuz ağrı nedenleri tablo-1’de sunulmuştur.
Tablo 1. Omuz ağrı nedenleri
Nedenler
Rotator manşon lezyonları Snapping skapula sendromu
RM tendiniti Kırıklar
Subakromiyal Sıkışma Sendromları Tümörler
RM yırtıkları Fibromyalji
Kalsifik tendinit Myofasiyal ağrı sendromu
Bisipital tendon lezyonları Refleks sempatik distrofi sendromu
Glenohumeral instabilite Servikal radikulopatiler
Adheziv kapsulit Brakial pleksus yaralanmaları
Dejeneratif eklem hastalığı Nöraljik amyotrofi
Milwaukee omuzu Torasik outlet sendromu
Hemiplejik omuz Tuzak nöropatileri
İnflamatuvar eklem hst İç organ lardan yansıyan ağrılar
Hemodiyaliz artropatisi
Septik artrit
Osteonekroz
SUBAKROMİYAL SIKIŞMA SENDROMU
Subakromial boşluktaki yumuşak dokuların humerus ve korakoakromial ark arasında
sıkışması sonrası ağrılı omuz patolojisidir.
Subakromiyal boşkuğu altta humerus başı, yukarıda akromiyon, korakoakromiyal ark
oluşturmaktadır. Boşlukta supraspinatus tendonu ve subakromiyal bursa yer almaktadır.
Subakromiyal aralığı daraltal yapısal ve fonksiyonel nedenler subakromiyal sıkışma
sendromuna yol açabilir. Patogenezinde intrensek ve ekstrensek faktörler yer almaktadır.
Intrensek faktörler dejenerasyon, travmatik, reaktif faktörlerdir. Ekstrensekler ise kemik ve
yumuşak doku faktörleridir.
Rotator manşette sıkışmayı artıran potansiyel faktörler tablo 2’de verilmiştir.
2. Tablo 2. Subakromiyal aralığı daraltan yapısal ve fonksiyonel nedenler
Yapısal Nedenler Fonksiyonel nedenler
Akromion Skapula
Akromioklaviküler eklem Anormal pozisyon
patolojileri Torasik kifoz
Anormal şekil (düz veya Akromioklavükler ayrılma
sarkık) Anormal hareket
Dejeneratif spur Paralizi
Kırığın kaynamaması veya Fasyo-skapulo-humeral
kötü kaynaması müsküler distrofi
Korakoid Skapulotorasik eklemde
Konjenital anomaliler hareket kısıtlılığı
Posttravmatik veya Normal baş depresyon
postoperatif şekil veya mekanizmasının kaybı
konum değişikliği Rotator manşet yetmezliği (supraskapular
Bursa sinir felci veya C5-C6 radikülopati)
Primer inflamatuar bursit Rotator manşet yırtığı (kısmi veya tam kat)
( romatoid artrit v.s.) Yapısal veya posttravmatik rotator manşet
Önceki yaralanma, laksisitesi
inflamasyon Bisepsin uzun başının kopması
Bursal aralıkta yabancı Posterior omuz kapsülünün gerginliği
cisim ( teller v.s.) nedeniyle humerus başının omuzun
Rotator manşet fleksiyonu esnasında akromiona dogru
Kronik kalsiyum yükselmesi
tortularına bağlı Kapsüler laksisite
kalınlaşma
Kısmi kalınlıktaki
yırtıklarda çekilmeye bağlı
kalınlaşma
Kısmi veya tam yırtıklara
bağlı üst yüzey
düzensizlikleri
Humerus
Büyük tüberkülde
konjenital anomalilere
veya kötü kaynamaya
bağlı olarak ortaya çıkmış
olan basamaklaşma
Büyük tuberkülün göreceli
çıkıntılı olmasına yol açan
omuz implantlarının
anormal pozisyonuna
bağlı basamaklaşma
Son yıllarda subakromiyal sıkışma sendromu (SSS)’ nun bir sendromlar grubu olduğu ileri
sürülmüştür. Bu sendromlar şunlardır;
Sıkışma Sendromu (SS); 1. Eksternal SS; Primer (Subakromiyal sıkışma ve subkorakoid sıkışma),
Sekonder
2. Internal SS; Posterio-superior
Anteriosuperior
3. 1.PRİMER Ekstrensek SSS;
Subakromiyal Sıkışma Sendromu
45-50 yaşlarından sonra sıklıkla gözlenir. Gençlerde fazla gözlenmez. Çıkış sıkışmasına
benzer. Ağrının innerve zengin olan subakromiyal-subdeltoid bursa (SASD) irritasyonu
sonucu olduğu düşünülmektedir.
Kliniğinde omuz ağrısı anterior-superior bölgededir. Abduksiyon ve eksternal rotasyonda
ve/veya ileri elevasyon ve internal rotasyon hareketlerinde ağrı oluşur.
Hastalarda ağrılı ark testi (60-120 derece) ve Neer testi pozitiftir. Tanı lokal enjeksiyon testi
ile doğrulanabilir. Subakromiyal aralığa 3-5ml %1’lik Lidocain enjeksiyonu yapılır. Bir kaç
dakika beklendikten sonra sıkıştırma manevraları tekrarlanır. Ağrının en az %50 azalması
teşhis için değerlidir.
Görüntülemede; MRI’da rotator kafta tendinozis, yırtıklar, SASD da sıvı görülebilecek
bulgulardır. direkt grafinin akromiyal morfolojisi, subakromiyal osteofirler, akromiyokorakoid
eklem dejenerasyonu ve akromiyonun laterale veya anteriora yerdeğiştirmesi görülebilir.
Subkorakoid Sıkışma Sendromu (SKSS)
Korakohumeral aralık korakoid proçes ile humerus anterioru arasındaki boşluktur ve buradan
subskapulares tendonu geçmektedir (resim 1). SKSS de subskapulares tendonu sıkışmaktadır.
Resim 1. Korakoid ve subskapulares tendonu
Nedenler; 1. İdiopatik nedenler; Konjenital nedenler; Örn; uzun korakoid, Tuberositas
minörün belirginleşmesi.
2. Konjenital nedenler; operasyonlar (posterior glenoid osteomisi, akromiyoplasti
gibi)
3. Travmatik nedenler.
Supraspinatus tamiri sonrası persisitan ağrısı olanlarda en sık ağrı nedenidir.
Klinik; fleksiyon, adduksiyon, internal rotasyonda omzun antero-medialinde ağrı
oluşmaktadır. Korakoid üzerine basmakla hassasiyet oluşur.
4. Hastaların çoğu konservatif tedaviden fayda görmektedir. Fizik tedavi, antiinflamatuat
medikal tedavi uygulanır. Cerrahi yöntem olarakta açık ve artroskopik korakoplasti uygulanır.
2 .SEKONDER Ekstrensek SSS
Genç ve sporcularda akla gelmelidir. Glenohumeral instabiliteye sekonder ortaya çıkan
rotator kaf sıkışmasıdır. İnstabilite RM için aşırı iş yüküne neden olur ve zamanla kafta
yorgunluk sonucu humerus yukarıya göç eder. Supraspinatus çıkışında daralma gözlenir.
Tedavisinde RM ve skapulotorasik kasları kuvvetlendirici egzersizler yer almaktadır.
3. İNTRENSEK SS
İntraartiküler sıkışmadır. Glenoid labrumunu içeren iintraartiküler sıkışma glenoidin
sıkışmaya katılan kısmına göre isimlendirilir;
1. Posterior-superior impingement (PSI)
2. Anterio-superior impingement (ASI)
PSI; başüstü hareketi yapan kişilerde (örn; basketbolcu, yüzücülerde) sık gözlenir.
Abduksiyon ve eksternal rotasyonda tuberositas major, PS labruma doğru ilerleyerek
supraspinatus, infraspinatus ön lifleri ve PS labrumu sıkıştırır. Hastalarda posterior omuz
ağrısı oluşur. 90 derece abduksiyon, zorlu fleksiyonda ağrı ortaya çıkar.
ASI; 35-45 yaşlarında sık gözlenir. adduksiyon ve internal rotasyonda omzun anteriorunda
ağrı oluşur. MRI da biseps uzun başında subluksasyon, subskapulares tendonunda yırtıklar
görülebilir. Subakromiyal lokal enjeksiyona yanıt alınmaz.
Genel olarak SSS tedavisideki amaçlarımız, hasta eğitimi, inflamasyonu azaltmak, eklem
hareket açıklığını (EHA) arttırmak, glenohumeral ve skapulotorasik dinamik stabilizatör
kasları güçlendirmek, skapulotorasik ritmi sağlamaktır. Enduransı arttırıcı ve güçlendirme
egzersizleri hastaya mutlaka verilmelidir. 3-6 ay yanıt yoksa subakromiyal dekompresyon
düşünülmelidir.
SSS’nun konservatif tedavisinde ;
A. Akut fazda; hasta eğitimi, analjezik ve antiinflamatuar tedaviler (buz, ultrason, TENS, NSAI
gibi) uygulanmaktadır. Eklem mobilizasyonu, postür ve gövde egzersizleri, ağrı sınırında EHA
ve submaksimal izometrik egzersizler uygulanmaktadır.
B. Subakut fazda; ağrı ve semptomlar azalınca, EHA arttınca bu faza geçilir. Bu faz hareket
fazıdır. EHA yanında propriosepsiyon egzersizleri ve düşük dirençli izotonik egzersizlere
geçilir.
5. C. Güçlendirme fazı; spontan ağrı geçince ve provakaltif testler negatif olup, EHA ağrısız
yapılınca geçilir. İzotonik egzersizle yaptırılır.
D. Günlük yaşam aktivitelerine geçiş fazı
ROTATOR MANŞON TENDİNİTİ
Supraspinatus tendinitine sıklıkla Subakromiyal Sıkışma Sendromu eşlik etmektedir. Rotator
manşonu(RM) subskapularis, teres minör, supraspinatus ve infraspinatus kasları
oluşturmaktadır. Bu kasların tendonlarından en çok supraspinatus tendonunda tendinit
oluşmaktadır.
RM tendiniti olan bir hastanın omuz ön ve üst kısmında ağrı şikayeti olmaktadır. Fizik
muayenede ağrılı ark testi pozitiftir.
Tedavisi ise; aktivite modifikasyonu, nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar, fizik tedavi ajanları,
egzersizler yer almaktadır.
ROTATOR MANŞON YIRTIKLARI
Rotator kaf yırtıkları ilk olarak Codman tarafından rotator kafın tüm katlarını içermeyen kısmi
yırtıklar, rotator kafın tüm katlarının ve kapsülün de katıldığı, subakromial bursa ve eklem
boşluğunun ilişkili olduğu yırtıklar ve tam longitüdinal yırtıklar olarak sınıflanmıştır.
Rotator kaf yırtıkları; travma, impingement, dejenerasyon gibi sebeplerle ortaya çıkabilirler.
Rotator kaf yırtıklarının prevalansı yaşla birlikte artar. 50 yaş üstündeki asemptomatik
kişilerin yaklaşık % 40’ında rotator kafın tam kat yırtığı vardır. 60 yaş üzerindeki semptomatik
hastalarda ise parsiyel ve tam kat yırtıkların prevalansı %60’tan daha fazladır. Bu hastalarda
tekrarlayan mikrotravma, subakromial impingement, tendon dejenerasyonu ve
hipovaskülarite yırtıkların çoğundan sorumludur ve yaşla birlikte prevalans artışının
sebebidir. Akut makrotravma rotator kaf yırtıklarının daha nadir sebebidir. Travmaya bağlı
yırtıklar tüm yırtıkların %5’inden daha az bir kısmını oluşturur ve genellikle 40 yaşın altındaki
genç bireylerde ortaya çıkar. Tek bir travma, tekrarlayan mikrotravmalar veya ciddi
zorlanmalar neticesi oluşabilirler. Glenohumeral eklem instabilitelerinde de rotator kaf
yırtıkları oluşabilir. Neer, rotator kaf yırtıklarının % 95’ten fazlasının impingement
sendromuna bağlı olarak geliştiğini öne sürmüştür.
Rotator kaf yırtıkları, yırtığın eklem boşluğundan subakromial bursaya kadar uzanıp
uzanmamasına göre parsiyel veya tam kat yırtıkları olarak sınıflandırılır. Tendonun liflerinin
6. bir kısmını tutan yırtıklar, parsiyel yırtıklardır. Tendonun tamamını tutan tam kat yırtıklar
komplet yırtıklardır.
Fizik mauyenesinde düşen kol tetsi pozitiftir. Rotator manşon kaslarının kuvvetince azalma
gözlenir.
Tedavisi yırtığın düzeyine göre değişmektedir. Genel yaklaşım olarak parsiyel yırtıklar
konservatif tedavi edilirken, tam kat komplet yırtıklar opere edilir. Ancak ileri yaş hastalarda
komplet yırtıklarda konservatif olarak tedavi edilmelidir. Hasta eğitimi, ağrı ve enflamasyonu
azaltmak, EHA kazanmak, fonksiyonel aktiviteleri düzenlemek, normal skapulahumeral ritm
kazanmak, gücü ve nöromusküler kontrolü arttırmak tedavideki hedeflerdir.
BİSEPS TENDİNİTİ VE RÜPTÜRÜ
Bisipital tendon, omuz ekleminin sekonder stabilizatörüdür. Bisipital Tendinit, bisipital oluk
içinde tendonun devamlı sürtünmesi ve kronik travmaya maruz kalması sonucunda meydana
gelir. Özellikle başın üzerinde fırlatma ve vuruş yapan sporcularda görülür. Bisipital tendinitin
tek başına görülmesi seyrek olup genellikle supraspinatus tendiniti, subakromiyal sıkışma
sendromu veya glenohumeral instabilite ile birlikte bulunur. 40 yaş altında travma veya
glenohumeral dislokasyon ile beraber iken, 40 yaş üserinde subakromiyal patolojilerle
beraber sıklıkla gözlenir.
Kasın tendonu humerus bası, akromiyon ve korakoklaviküler ligaman arasında kol elevasyon
ve internal rotasyonda iken sıkışır.
Rüptür en sık proksimal uçta uzun başında olur. Distal uçta nadir gözlenir.
Hastanın omuz ön yüzünde ağrısı olur. Bisipital olukta basmakla hassasiyet olur. SS ile
beraberse ona ait testler pozitif alınır. Provakatif testleri Yergason ve speed testidir.
Rüptürde keskin ağrı, ekimoz, alt kolda gözlenen şişlik vardır.
Radyografik inceleme genellikle normaldir. Ultrasonografi ve MRG ile bisipital tendondaki
lezyonlar saptanabilir
Tendinit olan vakalarda konservatif tedavi uygulanır. Fizik tedavi modaliteleri ve egzersiz
uygulanır. EHA ve güçlendirme egzersizleri reçete edilir. Tendon kılıfına enjeksiyon
uygulanabilir. Rüptürde çoğu vakada yeniden tamir endike değildir. Tendonda uzama,
spontan yırtık, subluksasyon ve dislokasyon varlığında konservatif tedaviye yanıt vermiyorsa
cerrahi düşünülmelidir.
ADHEZİV KAPSÜLİT
(OMUZ PERİARTRİTİ, DONUK OMUZ, SKAPULOHUMERAL PERİARTRİT, DUPLAY PERİARTRİTİ )
7. Adheziv kapsülit (AK), ağrı ile başlayan ve giderek omuz ekleminin bütün yönlere olan aktif ve
pasif hareketlerinde kısıtlılığa yol açan bir sendromdur. Glenohumeral eklemin
inflamasyonudur. 40 yaşın altında nadir görülür. Yumuşak doku kontraktürüne bağlı olarak
hareket kısıtlılığı gelişir.
Etyolojisi bilinmiyor.Otoimmun, travma, inflamatuar olabilir.
Sınıflandırılması;
DM
Sistemik Alkolizm
Hipertiroidizm
Primer
CVO
AK Servikal patoloji
Ekstrensek humerus kırıkları
Sekonder parkinson
KBAS
RMT problemelri
Biseps tendiniti
İntrensek kalsifik tendinit
AK eklem artriti
Evreleri;
Eski evreleme Yeni evreleme
Evre 1. Ağrılı (2-9 ay) Evre 1. Ağrılı dönem. 0-3. ay
Evre 2. Sert dönem (8 ay) Evre 2. Donma dönemi 3.-9. ay
Evre 3. İyileşme dönemi Evre 3. Donuk dönem 9.-15. ay
Evre 4. Çözülme dönemi 15.-24. ay.
Klinik; ağrı ve eklem hareketinde azalma. Ağrı, gece ve ıstirahatle olan tarzdadır. Evre 3
döneminde ağrı azalmaya başlar. Sekonder nedenli AK daha ani başlangıçlıdır.
Tanı için pasif eksternal rotasyon (ER) hareket açıklığında normalden % 50den fazla ya da <30
derece olmalıdır. ER pasif olarak açıksa tanı gözden geçirilmelidir.
Tedavi; Evrelere göre tedavi planlanmalıdır. Adheziv kapsülitte tedavinin amacı ağrının
kontrolü ve eklem hareket açıklığının kazanılmasıdır. Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar,
8. analjezikler, ısı modaliteleri ve TENS kullanılabilir. Eklem kapsülü kontraktürünü gidermek
için pasif germe egzersizleri uygulanır. Codman egzersizleri, eklem hareket açıklığının
kazanılmasında kullanılan egzersizlerdir. Egzersiz sırasında eklemin aşırı zorlanması
inflamasyon yanıtını arttıracağından kontrendikedir. Glenohumeral ve skapulotorasik kasları
güçlendirici egzersizler reçete edilmelidir. Lokal steroid enjeksiyonu uygulaması, kapsüler
distansiyon yöntemleri uygulanabilir. Operasyon yöntemleri ise; anestezi altında
maniplasyon, artroskopik gevşetme, açık gevşetmedir. Operasyon yöntemleri adheziv
dönemde uygulanmalıdır. Konservatif tedaviye 12-16 haftalık bir sürede yanıt alınamazsa ve
progresyon saptanırsa cerrahi tedavi seçilir.
KOMPLEKS BÖLGESEL AĞRI SENDROMU
Sudeck atrofisi, Refleks sempatik distrofi sendromu
Tutulan ekstremitede nörovasküler bozukluklar, deri ve kemiklerin distrofik değişiklikleri ile
birlikte kronik ağrı tablosunun bulunduğu sendromdur.Ağrı,ödem,vazomotor değişiklik, trofik
değişikliklerle seyreder. El ve ayaklarda olur.
KBAS a neden olan durumlar;
Fraktür Periferik nöropatiler
Primer SSS hst Postherpetik nevralji
Travma İskemik kalp hastalıkları
CVO RMT ağrılı lezyonları
Hemipleji Pulmoner tbc
Konvulziyon antiTbc ilaçlar
SKY histerikler
Servikal omurga hst
Klinik
Ağrı; Zor lokalize edilen, ekstremite distalinde olan, yanıcı ve sızlayıcı, sürekli, fiziksel aktivite, stress
ile artan tarzda ağrıdır.
Otonomik disfonksiyon; Sıcaktan soğuğa, kırmızıdan soluk ve siyanotik renge değişen ekstremite
gzölenir. Ödem ekstremite distalinde ve dorsalinde olur. Hiperhidrozis vardır.
9. Trofik değişiklikler; Kıl ve tırnak büyümesinde artış zamanla tırnaklarda ve kıllarda dökülme olur.
Kırılma. İleri dönemlerde kaslarda atrofi ve benekli osteoporoz olur.
Psikolojik sorunlarda eşlik edebilir.
Tanıda altın standart kabul edilen üç fazlı kemik sintigrafisidir.
Tedavisi; önemli olan korunma yöntemleridir. Mümkün olan en kısa sürede EHA sağlayıcı egzersizlere
geçilmelidir. Ağrı tedavi edilmelidir. KBAS’ta uygulanan medikal tedaviler; oral KS, alfa blokerler,
postganglionik blokerler, beta blokerler, Kalsiyum kanal blokerleri, TAD, nöroleptikler, gabapentin,
Kalsitonin, Bifosfonatlar,griseofulvindir. Sempatik blok uygulamaları, Iv bölgesel bloklar,cerrahi
sempetektomide uygulanır. FTR modalitelerininde tedavide yeri vardır. Egzersiz reçeteleme
muhakkak yapılmalıdır.
TORASİK OUTLET SENDROMU
Torasik outlet sendromu (TOS) toraksın üst aperturasında subklaviyan damarlar ve brakiyal
pleksüsün irrtasyonu veya kompresyonu sonucu üst ekstremite, omuz ve boyunda meydana
gelen semptomların oluşturduğu kliniktir.
Klinik; Brakial pleksus basısı; sonucu boyun ve kol ağrısı, duysal ve motor kayıplar, uyuşma ve
iğnelenme olmaktadır. Subklavian arter ve ven basısı sonucu iskemik ağrı, klaudikasyo,
ekstremitede yorgunluk, soğukluk, uyuşma, şişme, siyanoz oluşmaktadır. Genellikle Brakial
pleksusun alt kısmı basıya uğrar.Dolayısıyla ulnar nöropati ile uygunluk gösterir.
TOS’u oluşturan patolojik durumlar;
1. Scalenus anterior ve medius arasından geçerken sıkışma (Scalenus antikus sendromu)
2. Klavikula ile I. Kosta arası sıkışma( Kostaklaviküler sendrom)
3. Pektoralis minor kasının arkasında sıkışma (pektoralis Minör (Hiperabduksiyon )
Sendromu)
4. Servikal Kosta, C7’nin uzun transver çıkıntısı, servikal kosta veya C7’nin transver
çıkıntısından uzanan fibröz bant
Fizik muayene; Adson, hiperabduksiyon ve abartılı asker duruşu testleri sıkışan yere göre
pozitif olmaktadır.
Tanı; Anamnez önmelidir. Fizik Muayenede servikal ve omuz muayenesi yapılmalıdır.
Supraklaviküler fossa oskultasyonunda üfürüm duyulabilir. Provakasyon manevraları
pozitiftir. Nedene yönelik araştırmada servikal grafi, BT ( fibröz bant için) nin yeri vardır.
Arteriografi, venografi ve ENMG ile bası gösterilebilir.
10. Tedavi; Postür düzeltilmesi, omuz kaslarının güçlendirilmesi, servikal gezersizler yer
almaktadır. Fizik tedavi modaliteleride uygulanır.
DİRSEK AĞRILARI
Dirsek ağrı nedenleri;
RA Travma
Sero-negatif poliartritler Sinir sıkışma sendromu
AER İnfeksiyonlar, tümörler
Gut Osteokondritis dissekans
Myositis ossifikans
Dejeneratif osteoartrit
Çıkıklar
MFAS
Sistemik hastalıklar; hemofili,
Tendinit ve bursitler hemoglobinopatiler, pigmente
Lateral epikondilit villonoduler sinovit)
Yansıyan ağrılar( servikal disk hernisi,
Medial epikondilit
TOS, Karpal Tünel sendromu
Brakialis ve supinator kas tendiniti
Olecranon bursiti
Romatoid artrit
Başlangıçta dirsek tutulumu % 3 iken , ileri dönmelerde % 50’lere çıkmaktadır. Subcutan
nodül, olecranon bursiti, dirsekte fleksiyon kontraktürü gözlenir.
Gut
Tofus dözlenir.
Lateral Epikondilit ( Tenisci dirseği)
11. El bileği ekstansör kaslarının lateral epikondilite yapışma yerinde tendoperiostitistir.
Ekstansör ve supinatör kaslara aşırı yüklenme söz konusudur. %1-3 oranında gözlenir. 40- 60
yaşlarda sıktır. Dominant tarafta daha sıktır. Bilateral nadirde olsa gözlenir.
Etyopatogenez; travma (özellikle tekrarlayıcı hareketler) , lokal enjeksiyon, yaşlılık,
romatizmal hastalıklar
Klinik, akşamları artan dirsek lateralinde ağrı, dirsekte sabah tutukluğu, el kavramasında
azalma, hassasiyet
Tanı; FM; Tenisçi dirseği testi ve lateral epikondilde hassasiyet.
Ayırıcı tanı; En sık radial sinirin tuzak nöropatisi olan posterior interösseoz sendromu ile karışır.
Tedavi; Rölatif ıstirahat, ergonomik önlemler, NSAI, KS enjeksiyonu, fizik tedavi modaliteleri, ateleme
yer almaktadır. Terapotik egzersizlerde hastalığın fazına göre reçetelenmelidir.
Medial Epikondilit (Golfçu Dirseği)
El bileği fleksör ve pronator kaslarının medial epikondilite yapışma yerinde tendoperiostitistir. Daha
az gözlenir. Etyopatogenez; tekrarlayıcı travma yer almaktadır. Kliniğinde ağrı, el kavramasında
azalma, hassasiyet vardır. Tanı; FM; Golfcu dirseği testi. Tedavi yaklaşımı lateral epikondilite benzer.
Dirsekte Gözlenen Tuzak Nöropatiler
Ulnar sinir sıkışması; Kubital tünel sendromu
Radial sinir sıkışması; posterior interosseus sendromu; Supinator kasın başları
arasında sıkıiır Kavramada güçsüzlük olur. Tedavi; konservatif, cerrahidir.
Median sinir sıkışması; Pronator teres sendromu; kolda diffüz ağrı, pronasyonda ağrı,
zayıflık, median sinir trasesinde uyuşma, parestezi, kuvvetsizlik, tenar atrofi olur.
EL VE EL BİLEĞİ AĞRILARI
El ve elbileğinde ağrı yapan nedenler;
Artrit 5. Skleroderma
1. Travma 6. Osteoartrit
2. Hipermobilite sendromu 7. Psöriatik artrit
3. RA 8. Neoplazm
4. Gut Dupuytren kontraktürü
12. De quervain hastalığı Ulanr sinir sıkışma sendromları
Ekstansör karpiradiales tenosinoviti Radial sinir sıkışma sendromu
Tetik parmak TOS
Karpal tünel sendromu Serviakl herni
Pigmente villonodüler tenosinovit Spinal kord tümörleri
Akut kalsiik periartrit Siringomyeli
Ganglion Reynould fenomeni
Fraktür Vaskülit
Kemik ca, osteonekroz, infeksiyon Refleks sempatik distrofi sendromu
Pronatör teres sendromu
Dupuytren kontraktürü
Palmar fasyanın nodüler kalınlaşması ve kontraksiyonu sonucu parmaklarda fleksiyon kontraktürü ile
karakterize hastalıktır. Genellikle en erken 4. Parmakta gözlenir. İnsidans ileri yaşla artar. Erkeklerde
daha sık olur. Genetik yatkınlık göstermektedir. Birliktelik gösterdiği durumlar;
1. DM
2. Epilepsi
3. Antikonvülzif tedavi
4. Alkol kullanımı
5. KC sirozu
6. RSDS
7. AC Tbc
8. RA
Klinik; Azalmış mobilite, ağrı şikayeti olur. MCP eklemde fleksiyon pozisyonu gözlenir. Pozitif
table top testi pozitiftir. Parmaklarda ilerleyici parmak deformitesi gelişir.
Tedavi; Ilımlı vakalarda; ısı tedavisi, EHA, germe egzersizi uygulanır. Ağrılı ve parmaklarını
düzleştiremeyenlerde lokal steroid enjeksiyonu yapılabilir. 30 dereceden fazla fleksiyon deformitesi,
table top testi pozitifliği ve fonksiyonel bozukluğu olanlarda cerrahi endikedir.
Dequervain tendiniti
1. Ekstansör lojunda seyreden tendonların stenozan tenovajinitidir. Tekrarlayan travma sonucu
gelişir. 30- 50 yaşta ve kadınlarda sıktır. Birlikte görülebileceği durumlar;
1. Psöriatik artrit
13. 2. Direkt travma
3. Hamilelik
4. Postpartum
Klinik; Ağrı, elin sıkma gücünde azalma şikayetleri olur.
Tanı; FM; tendon üzerinde presyonla hassasiyet, şişlik, krepitasyon olur. Finkelstein testi pozitiftir.
Tedavi; Splintleme, tetikleyici aktivite kısıtlaması, ısı tedavisi, NSAI, Lokal steroid enjeksiyonu
yer alır. Cerrahi endikasyonu ise konservatif tedaviye rağmen 6 aydan uzun süren
semptomların varlığıdır.
Tetik parmak
En sık gözlenen tekrarlayıcı zorlanma yaralanmasıdır. Parmağın fleksör tenosinovitidir. MCP
eklem seviyesinde fleksör tendon kılıfında I. Anüler ligaman seviyesinde fibrozis oluşur.
Tendon kılıfında nodül oluşur. Nodül ve/ veya tendon kılıf kontraksiyonu fleksör tendonun
kaymasını engeller.
Klinik; Ağrı, tetik parmak oluşur. Başparmak,orta parmak, yüzük parmak tutulur
Birikte görülebileceği durumlar; Travma, RA, Psöratik artrit, DM, Amiloid, Hipotiroid, Sarkoid ve
TBC
Klinik; Ağrı; dirençli fleksiyon ve ekstansiyonda ağrı
Parmak fleksiyondan ekstansiyona geçemez. Birden fleksiyona geçer.
Tedavi; Splintleme, Tetikleyici aktivite kısıtlaması, FTR modaliteleri, NSAI, Lokal steroid
enjeksiyonu konservatif yaklaşımlardır. Cerrahi konservatif tedaviye yanıt vermeyen vakalara
uygulanır.
Loge De Guyon sendromu
Ulnar sinir ve arterin Guyon kanalında sıkışmasıdır. Guyon kanalının tavanını volar karpal
ligaman ve palmares longus kas, tabanını ise ince bağ ve kas tabakası oluşturur (şekil 2).
14. Şekil 2. Guyon kanalının şematize edilmesi
Klinik; Parestezi, ağrı, motor güçsüzlük (Parmak adduksiyon, abduksiyon, MCp eklemlerinde
fleksiyon ve 4.5. Parmak oppozisyonunda azalma) olur.
Fizik muayenede; Ulnar sinirin innerve ettiği dermatomlarda parestezi, kaslarda güçsüzlük,
hipotenar atrofi, Froment bulgusu pozitifliği ve trofik deri bozukluğu bulunabilir.