2. MİLADİ DEVİRLERLE ZONGULDAK TARİHİ
M.Ö 2000-M.Ö 800-- MİTOLOJİK ÇAĞ VE İLK YERLEŞME
M.Ö VIII-III.YY. --------- İYON KOLONİZASYON DEVRİ
M.Ö 266-M.Ö 70 ---- PONTUS KRALLIĞI DÖNEMİ
M.Ö 70-M.S 395----- ROMA HAKİMİYETİ
M.S 395-XIII.YY.------ BİZANS İMP.DÖNEMİ
M.S XIII.YY-XIV.YY---ANADOLU SELÇUKLU, BEYLİKLER VE CENOVALILAR
DÖNEMİ
M.S XIV.YY-1922---- OSMANLI DÖNEMİ
M.Ö 6. ve 7. yy.larda Zonguldak’ta deniz kıyısı boyunca, ekonomik faaliyetçe
gelişmiş yerleşim noktaları bulunmaktaydı. Karadeniz kıyısındaki ilk şehirler,
Sinope(Sinop), Trapezus(Trabzon) ve Amisos(Samsun) idi. Heraklia(Ereğli) ve
Amastris(Amasra) ile Tiefor(Filyos) şehirleri birkaç kuşak sonra kuruldular.
Bunlardan Heraklia, hızla gelişerek Karadeniz de ki ticari faaliyeti denetim
altına alan doğu “Hanze” örgütünün başlıca merkezlerinden biri kimliğini
kazandı ve verimli bir interlandı vardı. Bu bakımdan kendi kendine yeterli bir
varlık göstermekteydi. Zengin orman kaynakları güçlü bir donanma kurması
imkanını sağladı. Heraklia, M.Ö 70 yılında Romalılarca alınınca limana yıkıma
uğradı böylece ekonomik faaliyetin merkezi olmak durumundan çıktı. Sonraki
yüzyıllar için Zonguldak hakkında tarihsel bilgi bulunmamaktadır bundan da
Zonguldak’ta var olan merkezlerin siyasal ve ekonomik önemlerini kaybettikleri
anlaşılmaktadır.
Bizans İmparatorluğunun çökmesinden sonra, Venedik ve Cenevizliler,
Amastris ve Heraklia gibi bazı Karadeniz şehirlerini egemenlikleri altına aldılar.
Fakat bu uzun sürmedi.
3. IX.YY.da Selçuklular, 1210 yılında Osmanlıların Anadolu’ya gelmeleri
Ereğli ve Amasra’yı ele geçirmeleriyle bu şehirler için yeni bir devir
başlamıştı. 1320 yılında Orhan Gazi buralara çok sayıda Türk Dervişi
göndermiştir.
500 yıl önce bugün ki Bartın kasabasının bulunduğu yerde var olan
yerleşme merkezinin Mısır ile ticari bağlar kurdukları bilinmektedir.
Fatih devrinde Amasra, Osmanlıların egemenliği altına alınınca buraya,
Eflani göçmenleri yerleştirilmişlerdir. Bunlar ticari hayatta başarı
sağlayamayınca, Bartın bu bakımdan gelişme göstermeye başladı. Bu
devirde Zonguldak, ekonomik faaliyet, zengin orman kaynaklarıyla
gemiciliğe dayanıyordu. 1822’de gemicilik, Hacı İsmail, 1829’da kömür
Uzun Mehmet ile gelişmeye başlayınca ekonomik yapı çok kısa sürede
değişikliğe uğradı.
Kısa bir zamanda vilayet merkezi haline gelen Zonguldak’ın tarihine
“yeni” gözüyle bakıla gelmiştir. Oysa, çevre tarihi incelendiğinde,
kısmen elverişli tabii bir limana sahip bulunan mevkiin; eski çağlarda
gerçek anlamda bir iskâna sahne olmamakla beraber, bir uğrak veya
Pazar yeri olarak nisbi bir önem taşımış olabileceği bilimsel
kıyaslamalarla mümkün görülmektedir. Hala Zonguldak’a bağlı ilçe ve
bucaklar arasında olan Ereğli, Filyos ve Amasra’nın uzun ve değişik
olaylarla dolu tarihlerine bakarak Zonguldak mevkiinin M.Ö 2000-1500
tarihlerinde, o devirlerin Anadolu’yu istila eden kavimlerce tanınıp
bilindiğini söylemek yanlış olmasa gerektir. Ancak limana ve çevresine
İlkçağda verilen isim veya isimler unutulduğundan yada başka yerlere
izafe edildiğinden doğrudan doğruya Zonguldak’ı ilgilendiren bilgileri
geniş bölge tarihi içinde tefrik etmek güçtür.
4. . Yörenin ilk sakinleri Frigboylarından oluşan Bithin, Mariandyn ve Migdon adlı
göç topluluklarıdır. MÖ 7. yüzyılda başlayan Batı Anadolu'dan Karadeniz'e
Yunan kolonizasyonu sürecinde yörede de ticaret amaçlı limanlar kurulmuştur.
MÖ 334'e kadar Perslerin egemenliğinde kalan bölge, Büyük İskender'in
Anadolu seferinin ardından kısa bir süre içinMakedonyasubaylarca
yönetilmiştir. Pers şatrapı Mithridates'in yöre halkının desteğiyle
Batı Karadeniz Arkeolojik kanıtlara göre MÖ 2500'lere uzanan bir geçmişi
bulunan bölgenin bilinen o ki ilk yerleşenler Hattiler, daha sonra ise Hititler
olmuştur bölgesinde kuurduğu Pontus devletinin parçası olan Zonguldak,
Roma İmparatorluğu'nun bu devleti MS. 1. yüzyılda yıkmasına dek sürmüş,
Roma'nın ikiye bölünmesinin ardından sonra da Doğu Roma toprağı olmuştur.
Zonguldak Ereğli bölgesi Hristiyanlığın ilk yayıldığı yerlerden biri olma özelliği
kazanmış, bu dönemde İsa'nın havarilerinden Adreas bugün de görülebilen
Kutsal İbadet Mağaraları'nda ilk ayinleri düzenlemiştir.
Yöreye Anadolu Selçuklu ordusu 1084 yılında gelmiş ve yöreyi fethetmiş. Daha
sonra ise yöreyi Cenevizliler ele geçirmiştir, beylikler döneminde ise
Candaroğulları bölgede hakimiyet kurmuştur. 1460 yılında Fatih Sultan Mehmet
’in Amasra’yı almasıyla birlikte Zonguldak ve çevresi tamamen Osmanlıların
eline geçmiştir.
II. Mahmut döneminde, 1829 yılında bölgede ilk kömür bulunmuştur.1848'de ise
ilk kömür ocakları açılmıştır. Bu ocakları Belçikalı ve Fransız şirketler
işletmiştir.
Zonguldak limanı I. Dünya Savaşı'nda Sarıkamış'a gidecek malzemelere ev
sahipliği yapmış, Kurtuluş Savaşı'nda ise SSCB ile ilişkilerde önemli bir rol
oynamıştır.
I. Dünya Savaşı'ndan sonra 1919 yılında Fransız şirketlerinin haklarını korumak
bahanesiyle Fransız askerleri önce Zonguldak’ı, ardından da Karadeniz Ereğli’yi
işgal etmiştir; ancak, Zonguldak ve çevresindeki Müdafaa-i Hukuk
Cemiyetlerine bağlı güçlerin karşı koymasıyla tehlikeye düşmüşler, 21 Haziran
1920'de de bölgeyi terketmişlerdir.
5. Zonguldak, Türkiye'nin ili. Karadeniz
kıyısında bulunan il, özellikle limanıyla
Türkiye'nin Karadeniz ülkeleriyle
arasındaki deniz ticaretinde önemli bir
yere sahiptir. Ayrıca Türkiye'nin en zengin
taşkömürü madenlerini barındırır. Fakat
son dönemlerde gelirini tek yön olan
taşkömüründen kazanması sebebiyle
şehir her geçen gün gerilemektedir. 1995
yılında Karabük'ün il olması sebebiyle
sanayi yönünden geri düşmesi şehirden
dışarı göçü hızlandırmıştır. Şu anda halen
aşırı oranda göç vermektedir.
7. Bilgiler
İlçe nüfusu:215.407
Şehir nüfusu:110.043Köy ve belde
nüfusu:105.364
Nüfus yıl:2011
Nüfus Kaynak:TÜİKKoordinatlar°′K, °′D
Genel bilgiler
Ülke: Türkiye
Coğrafi Bölge:Karadeniz
İl:Zonguldak
Posta kodu:67900
Plaka:67
8. COĞRAFİ YAPISI
Zonguldak Batı Karadeniz Bölgesi’nde Karadeniz’e batı
ve kuzeyden kıyısı olan bir ildir. 3.481 km²lik
yüzölçümüyle Türkiye topraklarının binde altısını kaplar.
Karadeniz kıyılarından başlayan il toprakları
kuzeydenden Karadeniz kuzeydoğudan Bartın
doğudan Karabük güneyden Bolu batıda Düzce illeriyle
çevrilidir.
Zonguldak yönetsel anlamda Merkez İlçe Alaplı
Çaycuma Devrek Gökçebey ve Kdz.Ereğli ilçelerinden
oluşmuştur.
9. YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ
Zonguldak ili çok engebeli bir arazi yapısına sahip olup; il
alanının % 56’sı dağlarla % 31’i platolarla ve % 13’ü
ovalarla kaplıdır.
Akarsu vadileriyle yer yer derin bir biçimde parçalanmış
olan il toprakları orta yükseklikteki dağlık alanlardan
oluşur.
Bol yağışlı bir iklime sahip olan Zonguldak yerüstü su
kaynakları bakımından oldukça zengindir. İlde Filyos
Çayı dışında büyük akarsu olmamakla birlikte çok
sayıda akarsu vardır. Bu akarsular il alanının sık bir vadi
ağıyla parçalamıştır.
10. Dağlar
Ağırlıklı yeryüzü şekillerini oluşturan dağlar; kuzey
kesimlerinde 1000 metreyi bulmazken orta kesimlerde
1200 metreyi aşmakta güneyde ise yer yer 2000
metreye kadar ulaşmaktadır. Dağlar kıyıya koşut üç sıra
oluşturduğundan kıyı ile iç kesimler arasında ulaşım
güçleşir. Kıyıya yakın yükseltilerin oluşturduğu dağ
sırasının altında zengin taşkömürü yatakları vardır.
Atyaylası Tepesi (710 m) Göldağı (771 m) Kantar Tepe
(905 m) Orhan Tepe (920 m) Baba Dağı (1120 m)
Soğukoluk Tepesi (1268 m) Kızıl Tepe / Kızıltaş )1468
m) ve Bacaklı Yayla ilin bilinen yükseltileridir.
11. Vadiler Platolar Ovalar
Zonguldak il toprakları sıkı bir vadi ağıyla
parçalanmıştır. Bu vadiler kimi kesimlerde
genişliyerek düzlükler oluşturmasına
karşın ilde büyük denebilecek bir ova
yoktur.
Filyos Çayı Vadisi
Alaplı Irmağı Vadisi
Gülüç Irmağı Vadisi
Üzülmez Deresi Vadisi
12. Kıyılar
Karadeniz boyunca uzanan kıyı şeridinin tek önemli
girintisi Kdz.Ereğli yakınlarındaki Baba Burnu’dur.
Doğuda Sazköy’den batıda Alaplı ilçe sınırına uzanan 80
kilometrelik kıyı bandında yer alan pek çok doğal plaj
(koy) ve kumsal alanlar yöre halkının yaz aylarında
günübirlik kullandığı belli başlı mekanlardır
13. Akarsular
Filyos ve Gülüç Çayı; Devrek Alaplı ırmakları; Üzülmez Kozlu
dereleri yörenin bilinen akarsu kaynaklarıdır. Ayrıca her biri
akarsuların denize döküldüğü yer anlamına gelen Küçükağız
Ömerağzı Çatalağzı (Çatalağız:Bir coğrafya terimi olup
ırmağın denize kavuştuğu yerde lığların birikmesiyle oluşan
delta) İnağzı Değirmenağzı Çavuşağzı Alacaağzı Köseağzı
Mevrekeağzı ve İncivezağzı gibi ağızlara irili ufaklı pek çok dere
akmasına karşın yaz mevsiminde bu derelerin oluşturduğu
kanyonların suyu azalmaktadır.
En önemli akarsuyu Filyos Çayı olup 228 km. uzunluğundadır.
14. Baraj Gölleri ve Göletler
İl sınırları içinde doğal göl
bulunmamaktadır. Merkezde Ulutan
Kdz.Ereğli’de Kızılcapınar ve Gülüç baraj
gölleri; Çatalağzı’da Dereköy ve
Karapınar’da Çobanoğlu göletleri ilin
bilinen yapay gölleridir.
15. BİTKİ ÖRTÜSÜ
İl topraklarının % 52’si ormanlık alan (348.612 ha) olup
bunun % 88’i koru % 12’si baltalık orman niteliğindedir.
Ülkemiz ormanları içerisinde zengin bir tür çeşitliliği ile
doğal arboretum konumunda olan yöre ormanlarında
kayın meşe gürgen kestane çınar ıhlamur ve
kızılağaç başta olmak üzere % 70’i yapraklı; gürgen
karaçam sarıçam kızılçam ve sahil çamı türleriyle %
30’u ibreli ormanlardır. Her mevsimi yağışlı geçen
yörenin yükseklikleri iğne yapraklı (köknar çam) daha
aşağıları yayvan yapraklı (kayın meşe kestane
karaağaç ıhlamur kavak) akarsu kenarları da kavak
söğüt ağaçlarıyla kaplıdır.
16. Bu ana yeşil dokuyu orman gülü pırnal meşesi çoban
püskülü defne kocayemiş kızılcık kiraz funda ayı
üzümü kuşburnu böğürtlen dağ çileği eğrelti otu gibi
orman altı bitki örtüsü tamamlamaktadır.Zonguldak
yöresi endemik bitki varlığı açısından da oldukça zengin
bir potansiyele sahiptir.
Ana toprağı Zonguldak olan bu bitkilerin bir bölümü
yörenin antik adları ile (phrygia paphlagonica galaticus
bihhynicum pontica...) bir bölümü de mitolojik
kaynaklardaki adları ile (delphinium olympica
heracleum...) bilinmektedir.
17. İKLİM
Zonguldak ili ılıman Karadeniz ikliminin etkisi altındadır.
Her mevsimi yağışlı ve ılık olan Zonguldak’ta kurak
mevsime rastlanılmamaktadır. En fazla yağış sonbahar
ve
kış mevsimlerinde görülür.
İlde mevsimler ve gece-gündüz arasında önemli bir
sıcaklık farkı bulunmamaktadır. Denizden iç kesimlere
doğru gidildikçe iklim biraz daha sertleşir.
Yıllık ortalama sıcaklıklarda il genelinde önemli bir
farklılaşma yoktur. Haziran Temmuz ve Ağustos ayları
ilin en fazla güneşli günlerinin yaşandığı aylardır. Yine bu
aylar arasında deniz sıcaklığı ortalama 20 °C
düzeyindedir.
18. Yıllık yağış ortalamasının 1234.96 mm olduğu
Zonguldak’ta en yağışlı aylar 148.65 mm ile
Aralık ve 141.72 mm ile Ocak aylarıdır. Yağışlar
kıyılardan iç kesimlere doğru gidildikçe hem
azalmakta hem de yağmurdan kara dönüşme
özelliği göstermektedir.
İlde hakim rüzgar güneydoğu (keşişleme)
yönündedir. İkinci derecede etkili rüzgar ise
kuzeybatı (karayel) yönündedir.
Zonguldak’ta en düşük nispi nem oranı % 70
olup ortalama nispi nem oranı % 75’tir.
19. JEOLOJİK YAPI
Karadeniz sahilinde Ereğli-İnebolu arasındaki engebeli
arazi parçası bugünkü jeolojik bilgilere göre Mezozoik
çağa ait bir teşekküldür. Birçok yerde kömür ihtiva eden
tabakalar yüzeyde kendini gösterir. Kretesinin altındaki
karbonifer şeridi 160 km uzunluğundadır.
Filyos Çayının batısında kalan Zonguldak-Kozlu-Kandilli
(Batı Kömür Havzası) Filyos Çayının doğusundaki
pencereler (Doğu Kömür Havzası) adını alır. Azdavay ve
Söğütözü gibi doğu kömür havzasına ait yerlerde
prodüktif kömür damarlarına rastlanır.
20. Zonguldak sahasında ilk hareketler Namurian
Formasyonunu tabanında meydana gelmiştir. Genel bir
yükselme Vise kalkerinin teşekkülüne son vermiş ve ilk
kara teressübatı meydana gelmiştir. Alt Namurian’da
bazı ilerlemeler ve gerilemeler olmuşsa da Orta
Namurian’da kömür havzası açık denizden kesilmiştir.
Bütün Namurian Devri sürekli bir alçalma göstermiştir.
Ortalama 1000 metrelik bir çöküntü bütün kömür
havzasında Namurian Devrinin sonunu getirmiştir. Yeni
hareketlerle Westfalian Devri başlamıştır. İkinci bir
hareket sonucu nehirlerin taşıma gücü artmış büyük
miktardaki teressübat çöküntü halindeki sahaya doğru
akın etmiştir. Bu hızlı çöküntü zaman zaman durmuş ve
sakin devirlerde büyük miktarda turba teşekkül etmiştir.
Namurian Devrindeki hareketler aynen ve daha yakın
yerlerde meydana gelmiştir. Westfalian A’nın üst
kısımlarında nehirlerin taşıma güçleri azalmıştır.
Westfalian’ın konglomeraları en çok formasyonun alt
yarım kısmındadır.
21. EĞİTİM
İl genelinde 10 anaokulu, 324 ilköğretim okulu, 59 genel -
mesleki lise olmak üzere toplam 389 okulda eğitim ve
öğretim yapılmaktadır.
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi; Tıp Fakültesi, Fen
Edebiyat Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, İktisadi ve
İdari Bilimler Fakültesi, Ereğli Eğitim Fakültesi olmak
üzere 5 fakülte, 3 enstitü, 2 yüksekokul, 6 meslek
yüksekokulu, 1 devlet konservatuvarından oluşmaktadır.
Üniversite bünyesinde 32 profesör, 32 doçent, 259
yardımcı doçent, 106 öğretim görevlisi, 43 okutman, 256
araştırma görevlisi, 8 uzman olmak üzere toplam 736
akademik personel görev yapmaktadır.
23. ZONGULDAK MUTFAĞI
Yöre mutfağında ağırlık unlu (buğday ve mısır unu)
mamullerden yapılan yemek türlerindedir. Zonguldak
ormanlarında belki dünyanın en lezzetli kestanesi kuzu
kestanesi yetişmekte olup, mevsiminde toplanan kestane suda
haşlanarak tuzlama bütün olarak fırında kavrulmasıyla kavşak,
çizilerek ateşte pişirilmesiyle kebap (kömme) biçiminde
değerlendirildiği gibi kurutularak da saklanır. Ülkemizde sadece
Kdz.Ereğli'de yetişen Osmanlı Çileği, orman altı bitki örtüsü
içinde yer alan dağ çiçeği, kızılcık (kiren), kuşburnu, böğürtlen,
fesleğen, nane, defne, karayemiş, ahlat yöre mutfağında değişik
kullanma biçimlerinde değerlendirilmektedir.
Tarihi sonsuz ve sınırsız olarak bilinir. Istanbul'a yakın bir ilimiz
olmasıyla çok verimli bir ilçedir
Yöresel Ağız Tadı
Çaycuma Yoğurdu Kdz.Ereğli Osmanlı Çileği Kdz.Ereği Pidesi
Devrek Simidi-Cevizli Ekmek Beyaz Baklava
25. KÖMÜRÜN OLUŞUMU
Oluşumu; Kömür değişik oranlarda organik ve inorganik yapıcı
ve bileşenler içeren tortul kayaçtır. Doğada yapı doku
bileşenler ve köken açısından birbiriyle tam anlamda özdeş iki
kömür oluşumuna rastlamak hemen hemen içerdiği gaz buhar
ve çözeltiler karbon çevrimine katılır. Hava ve sudaki
karbondioksitin
Kömürü yapan ana element karbondur.Bu nedenle oluşumu
karbon çevrimine çok bağımlıdır. Kömür evrimi bataklıklarda
başlar. Kömürleşmenin başlıca kaynakları bitkiler ile havadan
veya yüzeysel sulardan alınan karbondioksittir. Mağmanın
Kömür önemli bölümünü bitkiler özümler yaşamları için gerekli
olanı yapılarında tutarlar. Karbondioksitin suda çözünen
bölümü karbonatlı kayaçlarda ve organik tortularda birikir.
Bunların başkalaşması sonucu tekrar çevrime katılır.
26.
27.
28. TAŞ KÖMÜRÜ TÜKETİM VE
İHRACATI
Son y ı l l ar zarfında, yurt içi kömür tüketimi dikkati çeker hale
gelmiştir. 1965
y ı l ında, temel tüketimciler ve onların tüketimleri yüzde olarak
şöyledir: demir ve çelik
f abr ika l a rı (39.8), Devlet Demiryolları (19.6), elektrik santralları ve
gazhaneler
(25.5), evlerde ı s ı tma (2.3), t eks t il sanayii ve diğer fabrikalar (6.4),
Etibank müesseseleri (0.5), Türk vapurlarına yakıt (2.4), muhtelif (3.2)
ve yurt dışı ihracat (0.3).
Zonguldak kömürünün çok düşük nispetlerde ikametgâhlarda ı s ı tma
gayesiyle kullanılmasının sebebi, mümkün olduğu hallerde bitümlü
kömür yerine sub-bitümlü kömür
veya linyitin kullanılmasında Hükümetin bir politika gütmesidir. Her ne
kadar bu planlamada itirazlar varsa da, a r t an istihsalin yakıt iht i y a
ç l a r ını karşılamakta yetersiz olmaları böyle bir zarureti doğurmuş
tur.
Y a k ıt unsurları sadece Zonguldak kömürü ve linyitlerden ibaret
değildir, fakat
odun ve tezek de bunlar arasındadır. Memleketimizin her nüfus başına
isabet etmektedir.
29. Dış ticaret a ç ı ğ ı n ın dengelenmesine yardımcı
olabilmesi bakımından dış ülkelere
ihraç edilmek üzere f a z la i s t ihs a lde bulunmak,
arzu edilen bir projedir. Birkaç y ıl için
bu gerçekleştirilmiş ve 200 000 tona kadar satılabilir
kömür ihracı yapılmıştır. Her ne
kadar Akdeniz ülkelerine daha fazla ihracatın yapılması
plan dahiline alınmışsa da, yeni endüstriyel tesislerin
doğuşu ile tüketim nispetlerinde meydana gelen artışlar
bu ihracatı önlemiştir. Hali hazırda bu i h t i y aç istihsal
edilenden daha yüksek durumdadır.