2. Çocuk sahiplerinin en sık yakındıkları konulardan
biridir, çocukların inatçılığı… Kimi zaman
ebeveynler inatlaşma sırasında çocuğa nasıl
yaklaşmaları gerektiğini bilemediklerinden,
inatlaşmada durum yön değiştirir ve öfke nöbetine
dönüşür. Böylesi durumların sonucunda mücadeleyi
kaybeden taraf genellikle ebeveyn yani biz oluruz
ve çocuğumuzun inatlaştığı durumu kabul ederiz.
3. Bu kabulleniş çocukta farkında olmaksızın inatçılık
özelliğinin geliştirmesine yol açar. Bu
yazımızda: “İnatçı çocuklar neden inatçı olur”,
“çocuklarla inatlaşmamak için neler yapmalıyız”,
“inatlaşma esnasında çocuğa nasıl yaklaşmalıyız”
ve “inatlaşma krize dönmüşse nasıl
davranmalıyız?”
4.
5. Çocuklar, 1-3 yaşlar arasında gelişimsel sürecin bir
aşaması olarak özerkliklerini ilan etme
çabasındadır ve anne babasından bağımsız
hareket edebildiğini göstermek için kendi taleplerini
anne babasına kabul ettirmeye çalışır. Bu dönem
bazen 4 yaşa kadar uzar.
6. Çocuklar kendi fikirleri uygulansın ister ve işine
kimseyi karıştırmak istemez. Bu dönemde anne
babalar kendilerini çaresiz hissederler, kontrolün
elden kaçtığını düşünürler ve kendi anne
babalıklarını sorgulamaya başlarlar.
7. Bu durum, gelişimsel tablo içerisinde doğal kabul
edilen bir süreçtir. Çocuklarınızla bu döneminde
çatışma yaşamanız kaçınılmazdır ve en kararlı
anne baba bile bu durumları yaşar.
8. Benlik mücadelesinin verildiği bu
dönemde ebeveynlerin çocuğun çok
fazla üzerine gitmemesi önemlidir.
Çocuğun inadının kırılmaya
çalışılması, gergin anne çocuk
ilişkileri, hatalı tuvalet eğitimi, yemek
yemesi konusunda çocuğun çok fazla
üzerine gidilmesi, baskıcı ve ısrarcı
anne baba tutumları, aşırı titiz ve
ayrıntılara önem veren anne
modelleri, kardeşler arasında ayırım
yapma gibi yanlış anne-baba
tutumları çocukta bu özelliğin
gelişmesine yardımcı olur.
9. “Çok inatçısın, bir şeyi de bizim istediğimiz gibi yap,
bıktım şu inadından” gibi tepkiler de bu dönemin
doğal özelliği olan inatçılığın çocukta karakter
özelliği olarak yerleşmesine ve bu dönemden sonra
da görülmesine neden olur
10. Çocuklar bazen inatçılıkta sabrınızı zorlar. Tüm
çıkış yollarını denerler. Bu durumlarda çocuklarınız
sizin kararlılığınız ve ciddiyetinizi test etmektedir.
Koyduğunuz kuralın önemini görmek isterler. Siz bu
aşamada kararlı yaklaşarak ve kuralınızdan taviz
vermeyerek ciddiyetinizi ve kuralınızın önemini
çocuğunuza göstermiş olursunuz. Bu test etme
durumu birkaç kere tekrarlanabilir. Özellikle bu
durumlarda kontrolünüzü kaybetmemeniz
gerekmektedir.
11. Bir örnek ile bunu anlatmak
. gerekirse, mesela çocuğun
annesinin yemek yedirme isteği
karşısında yemek yememek
için direndiğini farz edelim. Bu
tür bir inatta yapılacak en
doğru hareket çocuğun
sofradan kalkmasına izin
vermektir. Fakat sofra
toparlandıktan sonra çocuk
büyük bir ihtimalle yemek
isteyecektir. İşte bu durumda,
çocuğun yetişkin otoritesine
hükmetmemesi ve ailesinin
temel terbiye prensiplerini
bozmaması için sonraki öğüne
kadar ona yemek vermemelidir.
12. Bu dönemde en önemlisi anne babanın bu durumu
doğal olarak kabul edip sabırlı davranması,
çocuğuna uygun tepkiler vermesi, çocuğuna
inatçı olduğuna dair mesajlar vermemesidir. Bu
inatlaşma döneminin geçeceğini
bilmeniz çocuğunuza sabırlı olmanız konusunda
size destek verecektir.
13. Anne baba olarak sizlerin bu dönemde yapması
gereken çevreyi çatışma yaşamayacak şekilde
düzenlemektir. Günümüzde anne babaların en çok
kıyafet seçiminde sorun yaşandığı görülmüştür. En
büyük probleme sebep olan bu konu ile ilgili
olarak şöyle bir düzenleme yapabilirsiniz:
14. Pazar günü o hafta 5 gün boyunca giyeceği
kıyafetleri belirleyin. 5 takım kıyafet ayırın ve bu
kıyafetleri ayrı bir dolaba koyun çocuğunuza da o
dolabı tanıtın. O hafta giyeceği kıyafetleri oraya
koyacağınızı isterse bu kıyafetleri beraber
seçebileceğinizi, o hafta boyunca giyinmek için o
dolabı kullanacağını belirtin. Pazartesi günü ilk
uygulamanıza başlayın. Bu kuralı yeni uygulamaya
başladığınızda çocuğunuz bazen diğer dolabından
giyinmek için ısrar edecek ve sizi deneyecektir. En
önemlisi bu noktada kuralı bozmamanız ve yine o
seçilen kıyafetlerden giyinmesini sağlamanızdır.
Çocuğunuz birkaç denemeden sonra bu kuralı
kabul edecektir
15. Bu dönemde çocuğunuzla inatlaşmamak için
kurallar konusunda çok ayrıntıcı olmamanız faydalı
olacaktır. Çocuğunuzun istediği gibi davranmasını
ve özgürlüğünü yaşamasını sağlayın. Bu durum
ileride kendi kararlarını kendi verebilen,
çevresinden çok etkilenmeyen, bilinçli bir birey
olmasını sağlar.
16. Çocuğunuzun kendini ifade etmesi için sizin
kurallarınıza karşı çıktığı bu dönemde belli
kurallarınızın olması ve bu kurallarla ilgili taviz
vermemeniz durumu kolaylaştıracak ve bu net
kurallarla ilgili ciddi çatışmalar yaşamanızı
önleyecektir; ama unutmayın bu kurallar belli
durumlar için olmalıdır, detaycı kurallar çocuğu
bunaltır.
17. ?
İnatlaşmayı engellemenin en
pratik yolu
çocuğunuza seçenek
sunmaktır. Yemek konusunda
sorun yaşıyorsanız yemek
öncesi, “önce çorbanı mı
içmek istersin yemeğini mi
yemek istersin?” ya da
“büyük tabakta mı yemek
istersin küçük tabakta mı?”
gibi sorular yöneltin.
Çocuğunuz bunların kararını
kendi verince durumda
kontrol sahibi olduğunu
hisseder ve onun dediği
olduğu için sizinle çatışmaya
girme ihtiyacı hissetmez.
18. Eğer yemek yemek istemiyorsa “tamam sen bilirsin,
eğer yemezsen yemekten sonra sana vereceğim
çikolatayı kaybedersin. Sen seç” diyebilirsiniz.
Burada önemli nokta bunu dedikten sonra
uygulamanızdır. Bu seçimden sonra çocuğunuz
yine yemek yemediyse, çikolatayı vermemeniz
gerekiyor. Bu sizin ne kadar kararlı olduğunuzu
çocuğunuza gösterir.
19. Çocuğunuz bir konuda inatlaşmaya başladıysa,
kontrolü kaybetmemeniz, sesinizi yükseltmemeniz
ve kararlı bir ses tonu ile konuşmanız çocuğunuzu
etkileyecektir. Çocuğunuz inatlaşmaya başladığı
anda bu ses tonu ile neden onun istediğinin
olamadığını basit bir şekilde anlatın, ikna etmeye
çalışmayın ve açıklamayı çok uzun tutmayın. En
önemlisi ise çocuğunuza bu konu ile ilgili üzgün
olduğunuzu belirtin.
20. Örneğin, çocuğunuz soğuk bir günde sizden
dondurma istiyorsa “sana dondurma alamadığım
için üzgünüm ama dondurma yiyince hasta
olabilirsin. Bu yüzden sana dondurma alamam.”
Açıklaması yeterli olacaktır. Eğer bu açıklamayı
uzatırsanız çocuğunuz isteğinde ısrar edecektir ve
durum krize doğru ilerleyecektir.
21. İnatlaşma esnasında etkili olan bir yöntem
de dikkatini başka yöne çekmektir. Bu küçük
çocuklarda durumun sorunsuzca çözülmesini
sağlayan pratik bir yöntemdir. Çocuğun dikkatini
ilgisini çekebilecek başka bir şeye yöneltin ve
istediği şeyi unutmasını sağlayın. Böylelikle bir
inatlaşma yaşamamış olursunu
22. İnatlaşma esnasında tepkilerinizi çocuğun
kişiliğine yönelik vermekten çekinin. Sadece
o olaya yönelik ifadelerde bulunun.
Onun inatçı olduğuna yönelik tepkiler
yazının başında da belirtildiği gibi bu
durumu kabullenmesine ve konu ile ilgili
çaba sarf etmemesine sebep olur.
23. Bu dönemde bazen çocuğun inat ederek seçtiği durumun
sonucunu yaşamasına müsaade etmek gerekir. Örneğin bir
hafta sonu gezisinde çocuğunuz hava sıcaklığına uygun
olmayan ince bir kıyafet seçti ve vazgeçmiyor. Siz “gezmeye
gidebilmemiz için daha kalın giymelisin. “Eğer bunu giymekte
diretirsen üzgünüm gezmeye gidemeyiz” dediniz ve
çocuğunuz kıyafetinden vazgeçmedi ise onu o gün gezmeye
götürmeyin. O günü evde geçirin. Kısa bir süre sonra
çocuğunuz yanınıza gelerek “anne tamam kalın giyineceğim
hadi gidelim” diyecektir. Bu noktada evde kalmanız, o gün
gezmeye gitmemeniz kilit noktadır. Daha sonra yaşayacağınız
buna benzer durumların seyrini etkileyecektir. O gün mutsuz
bir şekilde evde kalan çocuk davranışının olumsuz sonucuyla
karşılaşmıştır ve sizinle bu konuda tekrar çatışmaya girmeye
cesaret edemeyecektir.
24. KRIZ ESNASıNDA ÇOCUĞA NASıL
YAKLAŞMALıYıZ?
Kriz esnasında en önemlisi
inatlaşma esnasında olduğu
gibi kontrolümüzü hiçbir
şekilde kaybetmememizdir.
Beden dilimizle ve ses
tonumuzla kontrolün bizde
olduğunu çocuğumuza
iletmeliyiz. Bu kararlılığımızı
gördükten sonra çocuk bir
süre daha ağlama krizine
devam etse de kısa süre
içinde bu isteğinden
vazgeçecektir. Yeter ki sizin
kararlı olduğunuzu görsün!
25. Bazı durumlarda, çocuk daha önceki benzer durumlarda
ağlayarak isteğini elde etmiş ve bu davranışı
pekiştirilmişse ağlama krizinde ısrarcı davranabilir. Bu
gibi durumlarda en uygun yöntem “etkin aldırmazlık
yöntemidir”. Çocuğunuz yaptığınız açıklamaya rağmen
ağlama krizine devam ediyorsa, “sen bilirsin ben
gidiyorum, susunca yanıma gelebilirsin” açıklamasını
yaparak onun yanından ayrılmanız en uygun davranış
olacaktır. Çocuk onunla ilgilenmeye devam ettiğinizi
görünce isteğini elde etmek için hala bir ihtimal
olduğunu görecek ve ağlamaya devam edecektir. Eğer
siz ona onunla ilgilenmediğinizi gösterirseniz
ağlamasının faydasız olduğunu görecek ve bir süre
sonra susacaktır.
26. Yapmanız gereken duruma biraz sabretmek ve
kararlı yaklaşmaktır. Bu uygulamanız sonucu
çocuğun krizi geçince isteğinin niye yerine
getirilemediğini tekrar kısaca anlatın ve durumla
ilgili kararınızdan vazgeçmeyin.
27. Bu önerileri uygulamaya başladıktan sonra,
çocuğunuzda davranış değişikliği oluşması için
lütfen ona zaman tanıyın. Unutmayın yeni bir
davranışın yerleşmesi en az 3 hafta sürer. Bu
önerilerle oluşturduğunuz yeni tutumunuzu 3 hafta
boyunca istikrarlı bir şekilde sergilerseniz, bu
sürenin sonunda faydasını görmeye
başlayacaksınız. Önemli olan istikrarınızı ve
sabrınızı kaybetmemenizdir