SlideShare une entreprise Scribd logo
1  sur  75
SOSYAL BİLGİLER
      4. ÜNİTE
BİLİMSEL GELİŞMELER
ZAMAN İÇİNDE BİLİM

BULUŞLARIN SERÜVENİ
• Teknolojiyi hayatlarını kolaylaştırmak ve
  iyileştirmek için insanların kullandığı araç ve
  sistemleri geliştirebilmenin bilgisi olarak
  tanımlayabiliriz. İnsanlığın ortak ürünü olan bilim
  ve teknoloji insanlıkla yaşıttır. Aşağıda da
  görüldüğü gibi İlkçağ uygarlıkları da bilimsel ve
  teknolojik gelişmelere katkıda bulunmuşlar hatta
  taş devrinde bile silah, araç ve gereçler
  yapılmıştır. Bu nedenle teknolojiyi günümüze
  yakın bir zamanda çıkıvermiş bir gelişme olarak
  kabul edemeyiz.
MÖ 4241   Mısırlılar ilk hassas takvimi yaptı

MÖ 3500   Mezopotamya’daki Sümerler yazıyı ilk defa kullandı

MÖ 3200   Tekerleğin ilk defa Sümerler tarafından kullanıldığı
            varsayılır
MÖ 3000   Mısır’da Hiyeroglif ( Resim yazısı) sistemi bulundu

MÖ 3000   Babil’de ilk defa ürün toplama makinesi kullanıldı

MÖ 700    Lidyalılar ilk defa madeni parayı kulandı

MÖ 540    Miletli Tales Geometri okulunu kurdu

MÖ 450    Tarihin Babası denilen Heredot Dünya haritası çizdi

MÖ 200    Yunanlı Arşimet Kaldıraç Kanunlarını keşfetti
Tarihsel süreçte önemli dönüm
noktaları oluşturan buluşlardan bazıları:
Tekerlek:Bütün çağların en
  önemli mekanik icadı kabul
  edilir. Kesilen ağaç kütüklerinin
  yuvarlandığının görülmesi
  tekerleğin yapılması fikrini
  doğurmuştur. En eski tekerlek
  günümüzden 5 bin yıl önce
  Mezopotamya’da yapılmıştır.
  Çömleklerin toprağı
  şekillendirmede yardımcı bir
  araç olarak kullandıkları
  tekerleğin arabalara takılması
  ulaşımda köklü bir dönüşüme
  neden oldu. İlk tekerlek kalın
  kalasların yan yana getirilip
  tutturulduktan sonra yuvarlak
  biçimde kesilmesiyle elde edilen
  disklerdir.
BARUT:
Çok eski bir tarihi vardır. M.Ö. 1000
  yıllarında, Çinliler, ateşi bir savaş
  silahı olarak kullanırlardı.
  Avrupa’da, ateşli silahlarla barut, ilk
  kez XIII. yüzyılda kullanılmaya
  başlanmıştır. XIV. yüzyılda da,
  barutun topçuluk alanında
  kullanılması geliştirilmiştir. Topun
  bugünkü anlamıyla ilk olarak
  İngilizlerle Fransızlar arasındaki
  Yüzyıl Savaşı’nda kullanılmıştır.
  Barut silahlardan başka yol
  yapımında ve maden çıkarmada da
  kullanılmaktadır.
CAM:Suni camın ilk olarak nasıl
üretildiğine dair hiçbir kanıt
olmamasına rağmen, Romalı
bir tarihçi olan Pliny, camı ilk
olarak Fenikeli denizcilerin
bulduğuna işaret eder.
Hikayeye göre denizciler,
Suriye'nin Prolemais
bölgesindeki sahilde bir kamp
kurarlar ve ateş yakarak
kaplarını, aynı zamanda yükleri
olan soda blokları üzerine
koyarlar. Ertesi gün
uyandıklarında, ateşin
sıcaklığından dolayı kum ve
sodanın camı oluşturduğunu
görürler.
Camın ilk olarak Mısırlılar ve Finikeliler tarafından M.Ö. 2.
yüzyılda üretildiği söylense de, Mezopotamya'da bulunan
ilk cam örneklerinin tarihi, M.Ö. 3. yüzyıla
dayanmaktadır. Cam eski zamanlarda çoğu kez kralların
himayesinde ve krala bağlı olarak faaliyet gösteren
atölyelerde veya zengin müşterilerin gereksinimlerini
karşılamak amacıyla üretilmiştir.
Bununla beraber, ilk günden beri değerli taşlara ve
insan eliyle yapılmış madeni eşyalara alternatif olarak
üretilmiş ve kullanılmıştır. Roma Dönemi'nden itibaren,
hemen hemen tüm cam eşyaların üretiminde taş,maden
ve seramik eşyalar taklit edilmiştir
• Türklerde cam sanatı Selçuklularla beraber
 başlıyor ve İstanbul'un alınışından sonra
 Osmanlı döneminde gelişiyor. İstanbul ve
 çevresinde birçok cam atölyesi kuruluyor.
 14. yüzyılın başlarında Çubuklu
 yakınlarında kurulan Kristal Cam
 imalathanesinde Çeşm-i Bülbül adı verilen
 bir cam çeşidi yapılmaya başlanıyor. 20.
 yüzyıla gelinceye kadar cam yapımında
 seri üretime geçilemiyor. Türkiye'de
 çağdaş anlamda ilk cam fabrikası 1934
 yılında Paşabahçe'de kuruluyor.
• Cam, bardak, vazo, tabak,
  sürahi, çanak, kase, süs
  eşyası, akvaryum, dolap
  kapağı gibi alanlarda
  kullanılmasından başka
  ilkçağlarda başarılı olanlara
  bazı hükümdarlar tarafından
  madalya olarak verilmiş
  özellikle İbn-i Heysem’in optik
  alanındaki çalışmalarından bir
  süre sonra gözlük olarak da
  kullanılmaya
  başlanmıştır.Günümüzde
  modern binaların bir çoğunun
  dışı camla yapılmaktadır.
MUM
Günümüzden yaklaşık 2 bin yıl
  önce yapılmıştır. Mum,
  çevresi balmumu ya da
  donyağı sarılmış bir fitilden
  oluşur, yakılan fitilin alevi
  balmumunun bir bölümünü
  eritir; böylece fitil sürekli
  yanarak ışık saçar. Mumlar
  gazyağıyla aydınlatmanın
  yaygınlaştığı 19. yüzyıla
  kadar başlıca yapay ışık
  kaynaklarındandır.
SÖZ UÇAR YAZI KALIR

Tarih, insanın yazıyı bulmasıyla başladı. Yazıyı bulan ilk uygarlık
  Sümerlerdir. Kil tablet üzerine yazdıkları harflerin biçimi çiviye
  benzediği için bu yazıya “Çivi Yazısı” denmiştir.
Eski mısırlıların kullandığı resimli yazıya “Hiyeroglif” denir.bu
  yazıda harfler resimlerle ifade edilir.duvara ve anıtlara yazılırdı.
Arapça güzel yazı anlamına gelen “hat” yazımı bir meslek haline
  gelmiştir. Hat ile uğraşan kişilere “Hattat” denir.
Atatürk’ün 1 Kasım 1928 yılında yaptığı harf devriminden sonra
  ülkemizde Latin alfabesi kullanılmaktadır. 1 Ocak 1929’da yeni
  Türk Alfabesinin öğretimi için Millet Mektepleri açılmıştır.
  Atatürk 1931’de Türk tarih Kurumu’nu kurarak eğitim alanında
  adımlar atmıştır.
MÜREKKEP: M.Ö. 1300’e doğru Çinliler ve Mısırlılar, kandillerde
yakılan yağdan çıkan isi suyla ve bitki zamklarıyla karıştırma yoluyla
hazırlanan mürekkebi buldular. Ardından, aşıboyası gibi toprakta
bulunan boyarmaddeleri katma yoluyla, çeşitli renklerde
mürekkepler yapmayı öğrendiler.




Ortaçağ’da basımcılıkta kullanılmaya uygun yağ türevli
mürekkepler geliştirildi ama yazı mürekkebi ve kurşunkalem gibi
icatlar, ancak Yeniçağ’da gerçekleştirildi. Dolmakalem ve
tükenmez kalem gibi daha yakın dönemlerin yenilikleri, yazı
yazarken kalemi sürekli mürekkebe batırma ya da mürekkeple
doldurma gereğini ortadan kaldırdı.
• Yazının ilk olarak Sümer rahipleri
 tarafından kullanıldığı bilinmektedir.
 Yumuşak kil üzerine sivriltilmiş uçlu kamış
 parçaları ile şekiller çizilerek
 gerçekleştirilmiştir. Kullanılan kil tabletin
 kızgın fırınlarda pişirilmesi ile ise kalıcı yazı
 elde edilmiştir Sümer rahipleri yazıyı,
 tapınak ve depolarda bulunan malları ve
 bunları tapınaklara veren kişileri
 kaydetmek amacı ile kullanmışlardır. Yazı
 bu kayıtları tutarken bu işlemleri
 gerçekleştirenlerin isimlerini belirtme
 sorunu doğmuştur..
• Sümer yazısının ilk yaygın örneklerinde; zirai
  ürünleri temsil eden tahıl, koyun, dana, balık, dağ,
  çocuk vb. yazılar onlara benzeyen şekillerle ifade
  edilmiştir. Zamanla böyle nesneye benzetilmeye
  çalışılan şekiller çizme yerine daha basit yazılı
  şekiller kullanılmaya başlanmıştır. Heceleme
  sisteminin geliştirilmesi ve kelimelere takılar
  eklenmesi, konuşma dili ile yazıyı giderek birbirine
  yaklaştırmış ve bütünsel bir iletişim aracı meydana
  gelmiştir. Alfabenin evrimi ve bugün kullandığımız
  Latin alfabesine ulaşılması ise, Semitik bir ırk olan
  Fenikeliler’in, Sümerler’in yazı sistemi üzerine
  geliştirdiği sembollere dayanmaktadır.
  Mezopotamya’nın kuzey batısında ve bugünkü
  Lübnan çevresinde yaşayan deniz ticaret ile ünlü
  Fenike’liler İ.Ö. 2. millenyumda Fenike (Semitik)
  alfabesini icat etmişlerdir
Matbaa ve Baskı Tekniğinin
  Gelişmesi

Eskiden, her kitap tek tek elle yazılarak çoğaltılabiliyordu. Kitap
  basımına 6. yüzyılda Çinliler ve Japonlar öncülük ettiler. Bu iş
  için, resim ya da işaretlerin oyma kabartma halinde işlendiği
  kalıplar kullanılıyordu; bir kağıt tabakası mürekkep sürülmüş
  kalıba bastırıldığında kalıptaki resim, işaret ya da şekiller
  kağıda geçiyordu. Uygur Türklerinin de ağaçtan yapılmış bir
  baskı tekniği kullandıkları bilinmektedir.
Çinlilerin 11.yüzyılda buldukları harf dizgisi, Avrupa’da 15.yüzyılda
  Johannes Gutenberg’in geliştirdiği baskı tekniğine önemli
  katkıda bulunmuştur. Gutenberg’in geliştirdiği tipo baskı
  tekniği, ucuz ve çabuk uygulama sağlanıyordu.
Bugünün matbaasında harflerden kitaba yolculuk şu aşamalardan
  geçmektedir.
• Osmanlı döneminde Sultan 2. Beyazıt'ın
 1492 yılında topraklarına kabul ettiği
 engizisyondan kaçan yahudiler, matbaa
 tekniğini beraberlerinde getirmişlerdi.
 Osmanlı'ya gelişlerinden hemen bir yıl
 sonra, David ve Samuel ibn Nahmias
 kardeşler 1493 yılında İstanbul'da ilk
 basımevini (matbaayı) kurdular.
 Kendilerine Tevrat ve dini kitaplar basma
 izni verilmişti. Bu sebepten sadece Tevrat,
 dua ve din tarihi kitapları basılmıştır.
• Osmanlı topraklarında çalışan ilk matbaadan 234
  yıl sonra İbrahim Müteferrika, Lale Devri olarak
  bilinen dönemde padişah III. Ahmet ve
  sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın da
  yoğun çabalarıyla 1727 yılında matbaasını
  kurmuştur.16 Aralık 1727 günü çalışmaya
  başlayan Matbaada basılan ilk kitap Kitab-ı
  Lügat-ı Vankulu (Vankulu sözlüğü)’dür.
  Mütefferika yaşamı boyunca 23 cilt halinde 17
  eser basmıştır. Ancak kitapların maliyetlerinin ve
  buna bağlı olarak fiyatlarının çok yüksek olması
  matbaacılığın yaygınlaşmasını engellemiştir.
• BİLİM MİRASI
Bilim, dünya ve dünyanın işleyişi hakkında bilgi
  toplama ve bunlarla ilgili sorulara cevap verme
  sürecidir. Bilim insanı ise bilgi toplayan, soru soran,
  gözlem ve deneylerle sorunlarına cevaplar arayan
  kişidir. Bu tür sorulara cevap verme sürecinin
  başlangıcı, insanların yaşamlarını sürdürme
  ihtiyacının ortaya çıkardığı bilgi anlayışına kadar
  dayanır.
9 ve 12. yüzyıllar arasında Türk İslam dünyasında bilim
  yükselme devrini yaşamıştır. Endülüs, Buhara,
  Türkistan ve Bağdat başta olmak üzere birçok yerde
  hükümdarlar ünlü bilgin ve şairleri saraylarına
  çekerek onlardan yararlanmışlardır.
• BİLİM MİRASI
• Yüzyıllardır insanoğlunun dünyadaki yaşama
  ortamına duyduğu merak, yaşama standartlarını
  yükseltecek bir etkinliğe bürünmeye başladı.
  Olağan gibi görünen olayları anlama çabası,
  aslında dünyanın gizemlerle dolu bir yer
  olduğunu ve bunları çözümlemek gerektiği
  gerçeğini doğurmuştur. Geleneksel bilim sadece
  anlamaya ve çözmeye gereksinim hissetse de,
  ileri safhalara bölünen bilim türleri sadece
  çözmeyi değil çözümden öte ilerlemeyi de
  kapsar. Geçmişe bakıldığında en önemli sayılan
  bilim dalları matematik, geometri, astronomi ve
  tıptır. Çok çeşitli matematiksel çözümleme
  sistemlerinin geliştirildiği ilk zamanlardan bu
  yana hala yeni formüller, sistemler, teoriler
  geliştirilmektedir, bu bilimin sürekliliğine bir
  örnektir.
Türk-İslam bilimi kendinden önce gelen Yunan,
  Hint bilim geleneklerini devraldı, özümsedi, yeni
  sentezlerle evrensel buluşlara ulaştı.
  Trigonometri, cebir ve astronomiyi geliştirdi. Bu
  birikim latince ve ibraniceye çevrilip Avrupa’ya
  taşındı, bilim mirası önemli ölçüde zenginleşti.
Avrupalılar 12. yüzyıldan itibaren özellikle İspanya
  ve Sicilyadaki islam medeniyetinde yararlandılar.
  Medreseleri örnek alarak üniversiteler kurdular.
  Haçlı Seferleri ile birçok buluş ve teknik bilgiyi
  ülkelerine taşıdılar.
15.yüzyılda Coğrafi Keşifler ve Rönesans ile
  başlayan yaklaşık 200 yıllık keşif süreci Reform
  ile hız kazanmış Aydınlanma Çağı ve Sanayi
  İnkılabı ile yükselmiştir.
• BİRUNİ: Eylül 973'te Harezm'de doğdu.
  Birûnî, Harezm sarayında astronomi ve
  matematik öğrendi. Harezm’deki kargaşalıklar
  yüzünden bir süre İran'da kaldı. Harezm'e
  döndükten sonra, Sultan Memun bin el-
  Memun'un sarayında İbni Sina, İbn Miskeveyh,
  Ebu Nasr gibi bilginlerle birlikte çalıştı. El
  Biruni, o zamanın bilginleriyle Buhara'da
  tanışmış, evrenin yapısı, serbest düşme ve
  diğer fizik yasalarını ve bölünmez parçacıklar
  üzerinde mektupla yaptığı bazı tartışmalar
  vardır. 1010 yılında El-Memun Akademisi'ne
  kabul edildi. Gazneli Mahmut Harezm'i işgal
  edince, El Biruni ile birlikte binlerce kişiyi
  tutsak aldı. Bunu izleyen on yıl içinde
  astronomi ve matematik çalışmalarının
  doruğuna erişti. Bu tutsaklığı sırasında,
  anayurtlarından sürülmüş ve tutsak olan Hint'li
  bilginlerle tanıştı. Birçok dilde ilmi çeviriler
  yaptı.Gazneli Mahmut kendisi için “Sarayımın
  en değerli hazinesi.” demiştir.
• ALİ KUŞÇU: Asıl adı Ali Bin Muhammet'tir. Türk-İslam
  dünyasının büyük astronomi ve kelam alimi olan Ali
  Kuşçu, 15. yüzyıl başlarında Semerkant'ta doğdu. Babası
  Muhammed, ünlü Türk Sultanı ve astronomu Uluğ Bey'in
  kuşçusu olduğu için, ailesi "Kuşçu" lakabıyla meşhur
  oldu. Küçük yaştan itibaren matematik ve astronomiye
  ilgi duyan Ali Kuşçu, devrin en büyük alimleri olan Bursalı
  Kadızâde Rumî, Gıyâseddin Cemşîd ve Muînuddîn
  Kâşî’den matematik ve astronomi dersi aldı. Daha sonra
  bilgisini artırmak için Kirman'a gitti. Burada Hall-ü Eşkâl-i
  Kamer (Ay Safhalarının Açıklanması) adlı risale ile Şerh-i
  Tecrîd adlı eserini yazdı. Ali Kuşçu, Semerkant ve
  Kirman'da eğitimini tamamladıktan sonra Uluğ Bey'e
  yardımcı ve rasathanesine müdür oldu. 1449'da hacca
  gitmek istedi. Tebriz'de Akkoyunlu hükümdarı Uzun
  Hasan kendisine büyük saygı gösterdi ve Fatih'le barış
  görüşmelerinde yardımını istedi.
Ali Kuşçu, Uzun Hasan'ın
sözcülüğünü yaptıktan sonra
Fatih'in davetiyle İstanbul'a geldi.
Osmanlı - Akkoyunlu sınırında II.
Mehmed'in emriyle büyük bir
törenle karşılanan Ali Kuşçu,
Ayasofya medresesine müderris
oldu. Ali Kuşçu, 16 Aralık 1474
tarihinde İstanbul'da vefat etti.
• TAKİYÜDDİN, 1570 yılında İstanbul'a gelir
  gelmez gözlemevi kurma arzusunu
  gerçekleştirmek üzere dönemin önemli
  bilginleriyle temasa geçmiş, bu ilgi ve isteği Vezir
  Sokullu Mehmet Paşa ve Hoca Saadettin
  tarafından desteklenmiştir. Bu ikisi, III. Murat'ı
  Takiyüddin'in yönetimi altında bir gözlemevi
  kurulması konusunda ikna etmeyi başarmışlar,
  konu sonunda Divân'a götürülerek onaylanmış
  ve böylece Takiyüddin, padişahın adıyla anılacak
  bir zîc hazırlamakla görevlendirilmiştir
  (1575).İnşası 1577'de tamamlanan ve bir süre
  gözlemlere ev sahipliği yapan İstanbul
  Gözlemevi'nin ömrü ne yazık ki uzun olmamış;
  bina 1580'de yıktırılmıştır.
ASTRONOMİYİ (GÖKBİLİMİNİ) GELİŞTİREN YABANCI VE MÜSLÜMAN BİLİM
ADAMLARININ EN ÖNEMLİLERİ ŞUNLARDIR:
BATLAMYUS

EL-FERGANİ (805–880), Gök cisimlerinin hareketleri üzerine yazılar yazdı, dünyanın
eksen eğikliğinin hesaplanmasını sağlayacak gözlemlerde bulundu.

EL-KİNDİ (801–873), filozof ve ansiklopedici bilgin, gökbilim üzerine 16 eser yazdı.

EL-BATTANİ (855–923), gökbilimci ve matematikçi

EL-HAREZMİ (780-850): Türkistanlı matematikçi.

EL-FARABİ (872–950) büyük filozof ve bilgin.

EL-KHUJANDİ 10. yy.’ın sonunda Tahran yakınında bir gözlemevi inşa etti.

ÖMER HAYYAM (1048–1131), cetveller hazırladı, takvimi geliştirdi.

IBN EL-HAYTHAM (965–1039), matematikçi ve fizikçi.

EL-BİRUNİ, (973–1048), matematikçi, gökbilimci ve ansiklopedici.

EL-TUSİ (1201–1274), filozof, matematikçi, gökbilimci ve ilahiyatçı; trigonometrinin
kurucularından biri olarak kabul edilir.
ULUĞ BEY ( 1394- 1449

ALİ KUŞÇU (1403 - 1474 ) Türk gökbilimci, matematikçi ve dilbilimci

TAKİYÜDDİN ( 1521-1585)

GİORDANO BRUNO (GORDANO BURUNO) 1548-1600

TYCHO BRAHE ( TİKO BIRAH) 1546-1601

GALİLEO ( GALİLE) 1564-1642

JOHANNES KEPLER ( YOHAN KEPLER) 1571-1630

ISAAC NEWTON ( AYZEK NİVTON) 1642-1727

ALBERT EİNSTEİN ( ALBERT AYNŞTAYN) 1879-1955

1957 İlk yapma uydu Ruslar tarafından uzaya fırlatıldı. Yine aynı yıl Layka adında bir
köpek Ruslar tarafından uzaya gönderildi.1961’de ise YURİ GAGARİN adında bir Rus
uzaya çıkan ilk insan oldu.
1969’da Apollo 11 adlı uzay aracıyla uzaya giden Amerikalı NEİL ARMSTRONG aya ilk
ayak basan yanındaki arkadaşı EVDİN ALDRİN ise ikinci ayak basan insan oldu.
MİCHEL COLLİN ise yörüngede kalarak arkadaşlarını bekledi.
• DEĞİŞİM VE GELİŞİM
•   İnsanoğlu var olduğundan beri evreni ve çevresinde olup
    biten olayları öğrenme, araştırma merakı içerisinde
    olmuştur.Ancak ne yazık ki bilim adamları her zaman özgürce
    araştırmalar yapamamış, düşüncelerini açıklama ve yayma
    konusunda bazen değişik engellerle karşılaşmışlardır.Örneğin
    Skolastik düşünce böyle bir engeldir.
•        Skolastik Düşünce Ortaçağ Avrupa'sında görülmüştür.
    Fertlerin her türlü gelişiminden bu bozuk düzenin devam etmesi
    için Kilise-Derebeylik rejimi bilim, kültür ve sanata ait her şeye
    yasaklama getirmiş ve Kilisenin her söylediğinin doğru olduğu
    fikri topluma benimsetilmiştir. Nerdeyse din adamlarından
    başka hiç kimse okuma ve yazma bilmiyordu. Bu yüzden
    Latinceye çevrilecek kitapların birçoğunu din adamları
    çeviriyordu. Kilisenin söylediklerinin tersini söyleyenlere çok
    büyük cezalar verilmiştir. Dünyanın döndüğünü iddia eden
    Galileo (1564-1642) gibi bir bilim adamı yanmaktan bu iddiasını
    ancak yalanlayarak kurtulabilmiştir.(1616) 1633'te yazdığı bir
    kitap yasaklandı ve Kutsal Engizisyon'ca müebbet hapse
    mahkum edildi. Cezası kendi evinde göz hapsine çevrildi.
    Yetmiş yaşında olmasına rağmen hapsedilen Galileo kör oldu ve
    1642 yılında öldü.
• Avrupa Skolastik Düşünceden ilk kez Haçlı
  Seferleri sırasında İslam toplumları ile
  tanıştığında kurtulma fırsatını yakalayacaktır.
  Çünkü Ortaçağda Avrupa’da bunlar yaşanırken
  İslam dünyasındaki bilim adamları düşüncelerini
  özgürce ifade edebiliyordu. Biruni, Farabi, İbn-i
  Sina, Harezmi, Ömer Hayyam, Ali Kuşçu gibi bir
  çok bilim adamı önemli eserler yazmışlardır.
  Yazılan eserlerin bir çoğu Avrupalılara ilham
  kaynağı olmuş ve bilim gelişmiştir. İslam
  dünyasındaki bilimsel gelişmeler yavaşlamış
  Avrupa ise Rönesans ve Aydınlanma Çağı ile
  birlikte bilimsel alanda oldukça ilerleme
  göstermiştir.
• Coğrafi Keşiflerden sonra Kilisenin söylediklerinin
  yalan olduğu anlaşılınca kiliseye ve din adamlarına
  duyulan güven azaldı. Matbaanın kullanılması ve
  kitapların bollaşması, ucuzlaması, Coğrafi keşiflerle
  zenginleşen tüccarların sanatçıları, bilim adamlarını
  koruması gibi bir çok değişik sebeplerle ortaya çıkan
  Rönesans ile Avrupa toplumunun kültürel alanda
  yaptığı atılım ve Reform Hareketleri sayesinde Kilisenin
  düşünce ve fikir alanındaki egemenliğine son vermiştir.
   Bilimsel gelişmelerin önündeki engellerin ortadan
  kalkması ile Batı dünyasındaki bilim adamları Doğu
  dünyasının bilimsel birikimlerinden faydalanmaya ve
  onları geliştirmeye başladılar.
• Anayasamızda 25, 26 ve 27.
  maddelerle bilim ve sanat alanında
  çalışma yapanların her türlü hakları
  güvence altına alınmıştır.
• DÜŞÜNCE VE KANAAT HÜRRİYETİ
• ANAYASAMIZIN 25. MADDESİ – Herkes,
  düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.
• Her ne sebep ve amaçla olursa olsun
  kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya
  zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri
  sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.
• DÜŞÜNCEYİ AÇIKLAMA VE YAYMA
  HÜRRİYETİ
• MADDE 26. – Herkes, düşünce ve
  kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka
  yollarla tek başına veya toplu olarak
  açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu
  hürriyet resmî makamların müdahalesi
  olmaksızın haber veya fikir almak ya da
  vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra
  hükmü, radyo, televizyon, sinema veya
  benzeri yollarla yapılan yayımların izin
  sistemine bağlanmasına engel değildir.
• BİLİM VE SANAT HÜRRİYETİ
• MADDE 27. – Herkes, bilim ve sanatı serbestçe
    öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu
    alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir.
•   Yayma hakkı, Anayasanın 1 inci, 2 nci ve 3 üncü
    maddeleri hükümlerinin değiştirilmesini sağlamak
    amacıyla kullanılamaz.
•   Bu madde hükmü yabancı yayınların ülkeye
    girmesi ve dağıtımının kanunla düzenlenmesine
    engel değildir.
• COĞRAFİ KEŞİFLER
• Orta Çağın sonuna kadar Avrupalılar,
 dünyanın pek az yerini tanıyorlardı.
 Coğrafya bilgisinin artması ve gemicilikteki
 gelişmeler sonucu açık denizlere çıkan
 Avrupalılar, yeni kıtalar ve ülkeler
 keşfetmeye başladılar.İşte Avrupalıların
 15.yüzyılın sonunda başlatıp 16.yüzyıl
 boyunca da devam ettirdikleri yeni yerler
 bulma girişimlerine Coğrafi Keşifler denir.
• Keşiflerin Nedenleri:
• *1-Doğu ülkeleriyle doğrudan ticaret yapmak
 için yeni yolların aranması başta gelir. Orta
 Çağda Doğudan gelen ipek, baharat, altın, elmas, inci
 gibi değerli mallar, Avrupa’ya iki önemli yoldan
 ulaşıyordu. Bu yollardan birincisi, Çin’den başlayıp
 Karadeniz kıyılarına ulaşan İpek Yoluydu.Bu yol
 Türklerin elindeydi.İkinci yol olan Baharat Yolu ise
 Hindistan’dan başlıyor, bir kolu Basra Körfezi ne
 ulaşıyor, diğer kolu ise Mısır ve Suriye limanlarında
 sona eriyordu.Türk ve Müslüman tüccarların bu yolları
 izleyerek Hindistan ve Çin’den getirdiği mallar,Venedik
 ve Cenevizliler tarafından Avrupa’ya ulaştırılıyordu.Bu
 ticaret sayesinde doğu ülkeleri oldukça
 zenginleşmişti.Ancak bu mallar birkaç defa el
 değiştirdiği için Avrupa’da çok pahalıya satılıyordu.
• *2-Avrupalılar, doğu ülkelerinin içinde bulunduğu
    zenginlik ve bolluk hakkında abartılı bilgiler edinmiştir.
    Özellikle, Venedikli gezgin Marko Polo’nun ( 1254-1324) 1271
    yılında başlayıp 24 yıl sürmüş olan Asya Seyahatini yazdığı
    eserinde doğunun zenginliklerini okudukları hikayeler,
    Avrupalılarda doğu ülkelerine karşı büyük ilgi ve merak
    uyandırmıştır. *Ortaçağda Avrupalıların dünya hakkındaki
    bilgileri çok azdı. Avrupalılar, Haçlı seferleri sırasında
    Müslümanların coğrafya bilgisinden yararlandılar ve dünyanın
    yuvarlak olduğunu öğrendiler. Bunu sonucunda var olan
    haritaları geliştirip daha doğru haritalar yaptılar.
•   *3-Pusula kullanımının yaygınlaşması, gemicilerin deniz
    ve okyanuslara güvenle açılmalarını sağladı. *Gemicilik
    tekniğinin ilerlemesi ile 15. yüzyıldan itibaren açık denizlere
    dayanıklı ve büyük gemiler yapıldı. Bu da keşiflerin
    başlamasında önemli bir etken oldu.
•   *4- Hristiyanlık dinini ve Avrupa Kültürünü geniş
    alanlara yaymak istediler.
• KEŞİFLERİN SONUÇLARI:
• 1-Coğrafi keşiflerin dünya tarihinde çok önemi,
    sosyal, siyasi ve ekonomik sonuçları oldu.
•   2-Bulunan yeni ticaret yolları nedeniyle Akdeniz
    limanları, İpek ve Baharat yolları eski önemini
    kaybetti.( 1869’da Süveyş Kanalının açılması ile
    eskisinden daha önemli hale gelmiştir.)
•   3-Atlas Okyanusu kıyısındaki bazı limanlar
    hızla gelişti ve büyük birer ticaret merkezi
    haline geldi.
•   4- Amerika’da birçok eski uygarlığın olduğu
    öğrenildi. Keşfedilen yerlerden bol miktarda altın
    ve gümüş gibi değerli madenler ile çeşitli ham
    maddeler Avrupa’ya taşındı.
•   5-Ticaretle uğraşan burjuva sınıfı zenginleşti ve
    güç kazandı. Burjuvalar, soyluların topraklarını
    satın almaya başladılar. Böylece, soylular eski
    güçlerini ve ayrıcalıklarını kaybettiler.
• 5-Avrupalı devletler keşfettikleri yerleri egemenliklerine
    alarak sömürge imparatorluklarını kurdular. Keşif
    seferleri düzenlenen ülkelerin kaynaklarından
    yararlanan Avrupa’nın denizci ülkeleri kısa sürede
    zenginleşti. Zenginleşen ailelerin, kültür ve sanat
    hareketlerini desteklemeleri Rönesans’ın başlamasında
    etkili oldu.
•   6-Yeni dünyaya özgü bazı ürünler (tütün, patates,
    domates, şeker kamışı, vanilya, kakao vb.) Avrupa’ya
    ve oradan da dünyanın diğer bölgelerine yayıldı.
    Keşfedilen ülkelerde Hristiyanlık dini yayıldı. Ancak
    Avrupa’da da kiliseye ve din adamlarına olan güven
    azaldı. Çünkü kilise ve din adamları, dünyanın düz
    olduğu vb. birçok yanlış bilgiyi savunmuşlardı.
•   7-Başta Amerika’ya olmak üzere, keşfedilen yerlere
    Avrupa’dan yoğun göçler oldu. Bu göçler sonucunda
    Avrupa kültür ve uygarlığı daha geniş bir alana yayıldı.
TARİH     KEŞFEDİLEN YER                 KEŞFEDEN DENİZCİ VEYA GEZGİNLER
1487      Ümit Burnu                     Bartolomeu Dias
1489      Hindistan’a ulaşılması         Vasko dö Gama Ümit Burnu’nu aşarak Hindistan’a ulaştı.

1492      Amerika (San Salvador)         Kristof Kolomb ( Daha sonra Amerika Vespuçi buranın
                                         yeni bir kıt’a olduğunu anlar. Bu olay ardından,
                                         İspanyollar bölgeye akın eder:

1492      Haiti                          Kristof Kolomb
1497-99   Afrika ve Hindistan kıyıları   Vasco de Gama
1521      Filipin Adaları                Ferdinand Magellan (Dünyanın yuvarlak olduğunu
                                         kanıtlama niyetiyle yola çıkar. Yolda ölünce, yardımcısı
                                         Del Kano yola devam edip Doğu’dan İspanya’ya varır,
                                         dünyanın yuvarlak olduğu anlaşılır.

1642      Tasmanya                       A. Tasman
1642      Yeni Zelanda                   A. Tasman
1739      Bering Boğazı                  Bering
1909      Kuzey Kutbu                    Peary
1911      Güney Kutbu                    R. Amundsen
1926      Güney Kutbu                    R. Amundsen ve Nobile
RÖNESANS
15. ve 16. yüzyılda Avrupa’da meydana
 gelen edebiyat, kültür, güzel sanatlar,
    bilim ve fikir alanındaki yenilik ve
 gelişmelere Rönesans denir. “Yeniden
     doğuş” anlamına gelen Rönesans
           İtalya’da başlamıştır.
RÖNESANS’IN NEDENLERİ

• Matbaanın icadı, kağıdın bol ve ucuza elde
    edilmesi sonucunda okuma-yazma oranının
    artması, düşünce ve sanatın yayılması
•   Coğrafi Keşiflerden sonra Avrupa’da sanatı seven
    ve sanatçıları koruyan zengin bir sınıfın oluşması
•   Bizans ve Roma dönemine ait eserlerin tanınması
    ve benzerlerinin yapılmaya çalışılması
•   Avrupa’nın ekonomik alanda güçlenmesi
Rönesans’ın öncelikle İtalya’da
başlamasının nedenleri ise;
• İtalya’nın Haçlı Seferlerinden sonra Akdeniz
    ticareti ile zenginleşmesi
•   İtalya’da Roma ve Yunan kültürlerinin izlerinin
    bulunması
•   İtalya’nın İslam ülkeleri ile sürekli ilişki içinde
    olması
•   İtalyan’ın (Vatikan) dini merkez olması
. İtalyan fikir adamı ve yazarlarından
Machiavel (1469-1530, Hükümdar adlı eseriyle
meşhurdur.) Ressamlardan Rafael (1483-1520)
aynı zamanda heykeltraş, mimar ve edebiyatçı
da olan Leonardo da Vinci (1452-1591),
Mikelanj (1475-1564) bu devirde İtalya’da
yetişen sanatkarlardır. Fransa, edebiyat ve fikir
sahalarında İtalya’yı geçerek; edebiyatta
Montaigne (1533-1592) yetişmiştir.
Almanya’da daha çok dini alanda değişiklikler
oldu. Almanya’da hümanizm akımında Luther
(1483-1546)yetişti. İngiltere’de tiyatro
sahasında eserleriyle tanınan Şekspir
(1564-1610), İspanya’da Donkişot yazarı
Cervantes (1547-1616), Polonya’da İslam
alimlerinden sonra Avrupa’da ilk defa dünyanın
güneş etrafında döndüğünü söyleyen Kopernik
(1473-1543) yetiştiler. Rönesans devrinde
yapılan eserler Avrupa’da hala mevcuttur.
                                                    Rönesans’ın
Ressam ve heykeltraşların tablo ve heykelleri
müzelerde bulunmaktadır.
                                                     öncüleri
Rönesans’ın Sonuçları
• Avrupa’da skolastik düşünce yıkıldı. Fen bilimleri
  ve pozitif düşünce gelişti.
• İncil çeşitli dillere çevrildi. Reform hareketinin
  başlamasına neden oldu.
• Felsefe, sanat ve edebiyatta yeni akımlar ortaya
  çıktı.
• Akıl, bilim, deney ve gözlem ön plana çıktı.
• Evren hakkında yeni bilgilere ulaşıldı.
• Çağdaş Avrupa’nın temelleri atıldı.
 Günümüz bilim ve sanat dünyası Rönesans sanat ve
  biliminin mirasına sahiptir.
REFORM
16. yüzyılda Hristiyanlığın Katolik mezhebizde
  yapılan değişikliklere ve yeni düzenlemelere
  Reform denmiştir.
Reform’un Nedenleri:
• Katolik Kilisesi’nin amacından uzaklaşması
• Papa ve Kiliselerin zenginleşmesi karşısında halkın
  fakirleşmesi, halkın kilisenin mallarına el koymak istemesi
• Rönesans ile yayılmaya aşlayan özgür düşünce sayesinde
  din adamlarının ve kilise uygulamalarının eleştirilmesi
• Matbaa sayesinde İncil’in çoğaltılması ve din adamlarının
  anlattıkları ile dini metinlerdeki ifadelerin farklılığını
  görmeleri
• Lüks ve israf içinde yaşayan din adamlarının dini kendi
  çıkarları için kullanmaları
• Haçlı seferlerinin başarısız olması, Coğrafi Keşifler ile
  Hıristiyanlıktaki bazı inançların yanlışlığının
  anlaşılması, akıl ve bilimin ön plana çıkması sonucu din
  adamlarına duyulan güvenin sarsılması
 Katolik Kilisesi’ne karşı ilk isyan Almanya’da Martin
  Luther başlatmıştır. Luther yayınladığı bildiri ile;
  “Tanrı ile kul arasına kimsenin giremeyeceğini,
  günahları ancak Tanrı’nın affedebileceğini”
  açıklamıştır. Papa’nın Luther’i afaroz etmesi üzerine
  Protestanlık hareketi başlamış ve Avrupa’da şiddetli
  mezhep savaşları yaşanmıştır.
Katolik Kilisesi’ne karşı ilk isyan Almanya’da
 Martin Luther başlatmıştır. Luther
 yayınladığı bildiri ile; “Tanrı ile kul arasına
 kimsenin giremeyeceğini, günahları ancak
 Tanrı’nın affedebileceğini” açıklamıştır.
 Papa’nın Luther’i afaroz etmesi üzerine
 Protestanlık hareketi başlamış ve Avrupa’da
 şiddetli mezhep savaşları yaşanmıştır.
Martin Luther
Reform’un Sonuçları
• Katolik mezhebi parçalandı. Protestanlık ,
    Kalvenizm ve Anglikanizm gibi mezhepler ortaya
    çıktı.
•   Protestanlığın yayıldığı yerlerde kiliselerin
    mallarına el konuldu.
•   Eğitim ve öğretim kilisenin elinden alınarak
    laikleştirildi.
•   Avrupa’da düşünceyi ve gelişmeyi engelleyen dini
    faktörler ortadan kalktı.
•   Kilise ve din adamları saygınlığını kaybetti.
    Katolik Kilisesi kendini düzeltmek zorunda kaldı.
AYDINLANMA ÇAĞI
18.yüzyılda Avrupa’da ortaya çıkan ve her konuda
 akla öncülük tanıyan düşünce sitemidir. Bu
 düşünce sisteminin etkisiyle bilim alanında büyük
 gelişmeler olmuştur. Bu dönemde deney ve
 gözlem önem kazanmıştır. Bu dönemin önemli
 bilim insanları Newton, Kopernik, Galie ve
 Dekart’tır.
Ayrıca sosyal bilimler alanında J.J. Russo ve müzik
 alanında Mozart ünlü kişilerdir.
Aydınlanma Çağı’nın Sonuçları

• Bilim, sanat, edebiyat, siyaset ve sosyal
  alanlarda önemli eserler verilmiştir.
• Avrupa’da pek çok düşünce sistemi değişmiş,
  yerini akılcı düşünce almıştır.
• Bilimsel ve teknolojik gelişmeler sanayi
  inkılabının temllerini oluşturmuştur.
• Siyasi ve sosyal gelişmeler Amerika Birleşik
  Devletleri’nin kurulmasında ve Fransız İhtilali’nin
  çıkmasında etkili olmuştur.
• BUHARIN GÜCÜ VE SANAYİ İNKILÂBI
• 18. yy.da İngiltere’de başlayıp dünya’ya yayılan el
  tezgâhlarının yerine fabrikaların kurulduğu, insan
  gücünün yerine makinelerin kullanıldığı ve seri
  üretimin yapıldığı teknolojik gelişmelere “Sanayi
  İnkılâbı” denir.1765 yılında “James Watt” buhar
  gücünden yararlanılacağını göstermiştir. Sanayi
  İnkılâbı İngiltere’de insan gücü ile çalışan dokuma
  fabrikalarının yerine buhar ile çalışan fabrikanın
  kurulmasıyla başlanmıştır. Sanayi inkılâbı,
  İngiltere`den sonra Avrupa’nın diğer ülkelerine de
  yayıldı. Fransa’da sanayi inkılâbının ilk belirtileri
  yine dokuma sanayinde görüldü.
SANAYİ İNKILÂBI
• SANAYİ İNKILÂBININ SONUÇLARI:
• *İnsan gücünün yerini makine gücü,
    imalathanelerin yerini büyük fabrikalar aldı.
•    *Fabrikalar çoğaldıkça iş alanları arttı. Sanayi
    merkezleri oluştu.
•   * 1825’de İngiltere’de ilk buharlı tren yolu yapıldı.
    1885’de ilk petrollü araba, 1890’da ise elektrikli
    tramvay icat edildi. Okyanusları aşabilecek yüksek
    kapasiteli gemiler inşa edildi. 1790’da ilk demir
    gemi suya indirildi. Demir yollarının yapımına da
    hız verildi. Posta sistemi kuruldu, iletişim hızlandı.
    Bu sayede uzak ülkelerden mal getirilmesi
    kolaylaştı. İç ve dış ticaret daha da canlandı.
•   *Teknolojik gelişmeler sayesinde yeni yollar ve
    kanallar (Süveyş, Panama) açılmış bu durum
    uluslararası ticareti de canlandırmıştır.
• * Tekniğin tarıma uygulanması ile çok sayıda çiftçi işsiz
    kaldı. Köylerden sanayi kentlerine yoğun göçler
    olmuştur. Bunlar sanayi kesiminde çalışmaya
    başladılar. Ücretler düşük seviyelerde kaldı. Kadınların
    ve küçük çocukların, çok ucuza ve uzun süreli
    çalıştırılmaları, genel bir hoşnutsuzluğa yol açtı.İşçi
    sınıfı ortaya çıkmış ve sendikacılık hareketleri
    yaygınlaşmıştır.
•   * Üretimin artması, elde edilen malların pazarlanması
    meselesini ortaya çıkardı. Bu da, Avrupa devletleri
    arasında kıyasıya bir rekabet ortamı yarattı. Bu sorun
    Avrupa devletleri arasında sömürge yarışını başlatmış
    ve 1.Dünya Savaşı’nın en önemli nedeni olmuştur.
•   *Kapitalizm, liberalizm ve sosyalizm gibi yeni düşünce
    ve akımları ortaya çıkmıştır.
Aşağıdaki Türk devletlerinden hangisi ilk
 kez ağaçtan yapılmış baskı tekniğini
 kullanmıştır?
A.Hunlar
B. Köktürkler
C. Uygurlar
D. Selçuklular
3.Aşağıdaki bilim insanlarından hangisi diğerlerinden önce
  yaşamıştır?
A.Harezmi
B.Biruni
C.Galileo
D.Aristo




 1.Tekerlek 2.Barut 3.Yazı 4.Matbaa
 Yukarıdaki icatlardan hangisi diğerlerinden daha sonra
 gerçekleşmiştir?
 A. 4.
 B. 3.
 C. 2.
 D. 1.
5.Eski Mısırlıların kullandığı resimli yazı
  aşağıdakilerden hangisidir?
A.Hiyeroglif
B.Hat
C.Khipu
D.Çivi Yazısı
• Kağıt ve matbaanın kullanılmasıyla, okumak bir
  ayrıca-lık olmaktan çıkmıştır. Bu durum,
  kitapların ucuzlama-sına ve insanların doğru
  bilgiyi öğrenmelerine neden olmuştur.
• Bu durum aşağıdakilerden hangisinin oluşumuna
  katkıda bulunmuştur?
A-Merkezi krallıkların güçlenmesine
B-Derebeyliklerin etkili olmaktan çıkmasına
C-Rönesans Hareketleri'nin başlamasına
D-Ticaret faaliyetlerinin hız kazanmasına
• 1519 yılında Almanya’da Martin Luther'in kiliseye karşı başlattığı ve
   kısa sürede diğer Avrupa ülkelerine de yayılan başlattığı hareketine
   genel anlamda ne ad verilir?
A)Reform hareketleri
B)Rönesans hareketleri
C)Aydınlanma hareketleri
D)Coğrafi Keşif hareketleri


Yazıyı ilk kullanan uygarlık aşağıdakilerden
  hangisidir?
A- Mısırlılar
B- Sümerler
C- Bizanslılar
D-Uygurlar
• Reform Hareketleri ile ilgili olarak
  aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
• A)16.Yüzyıl’da Avrupa’da meydana gelen
  dinsel hareketlerdir,
• B)Bu hareketler sonucunda, Kalvenizm,
  Anglikanizm ve Protestanlık gibi yeni
  mezhepler ortaya çıkmıştır,
• C)Bu hareketler Alman Martin Luther
  tarafından başlatılmıştır,
• D)Bu hareketler sonucunda Haçlı Seferleri
  başlamıştır,
• Aşağıdakilerden hangisi Rönesans’ın sebeplerinden
  değildir?

A)Avrupa’da bilim adamları koruyan grupların oluşması
B)Edebiyat ve sanat adamlarının bulunması
C)Avrupa’da okur yazar oranının artması

D) Halkın iyice yoksul düşmesi

• “Bütün dünya bir sahnedir”, “Olmak ya da olmamak işte
  bütün mesele bu” denilince akla gelen Hamlet, Othello,
  Hırçın Kız, Batı Yakasının Hikayesi, Romeo ve Juliet, Kral
  Lear ve Macbet gibi bütün dünyada tanınan tiyatroların
  yazarı olan Rönesans dönemi sanatçılarından William
  Shakespeare ( Vilyım Şekspir) hangi ülkede eserler
  vermiştir?
A) Almanya
B) İtalya
C) İngiltere
D) İspanya
Leonardo da Vinci’ye ait olan Mona Lisa isimli ünlü tablo
    hangi dönemde yapılmıştır?
A)Rönesans
B) Reform
C) Aydınlanma Çağı
D) Sanayi İnkılabı

       I- Protestanlık
      II- Ortodoksluk
      III- Kalvenizm
Yukarıdakilerden hangisi Reform Hareketleri sonrasında
     ortaya çıkmamıştır?
A- Yalnız I
B- Yalnız II
C-Yalnız III
D- I ve II
• Aşağıdakilerden hangisi İlk Çağ uygarlıklarının
  bilime yaptığı katkılarla ilgili olarak verilen
  bilgilerden hangisi yanlıştır?
A-MÖ 1300; Suriye Ugarit’de ilk alfabe kullanıldı.
B- MÖ 700; Hititliler tarafından ilk para kullanıldı.
C-MÖ 450; Heredot dünya haritası çizdi
D-MÖ 200; Yunan Arşimet kaldıraç kanunlarını
  keşfetti
Gazneli Mahmut ile birlikte Hindistana giderek,
  Hintlilerin dillerini, örf ve adetlerini, ilim ve sanat
  eserlerini inceleyip “el-Hind” adlı eserini yazdı. Bu
  Kültürü Yunan kültürü ile karşılaştırdı.Dünya
  medeniyetlerini batı ve doğu olmak üzere ikiye
  ayırdı.Aristo ve Batlamyus’un teorilerinde yanlış
  bulduğu tarafları gösterip düzeltmiştir.Matematik,
  astronomi, eczacılık, felsefe, tarih, coğrafya gibi
  bilimlerle uğraşan ve 100’den fazla eser veren
  Gazneli Mahmut’un “Sarayımın en değerli
  hazinesi” dediği Türk-İslam düşünürü
  aşağıdakilerden hangisidir?
A-Nasreddin Tusi
B- İbn-i Haldun
C- Ömer Hayam
D- Biruni
Aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
A-Barutun icadı Coğrafi Keşiflerin
  başlamasını sağlamıştır.
B- Tekerleğin icadı ulaşımın gelişmesini
  sağlamıştır
C- Kağıt ve matbaanın icadı okuma yazma
  oranını artırmıştır.
D- Teleskop astronominin gelişmesini
  sağlamıştır
I. İlkçağdan beri bilinen önemli ticaret
   yollarının değişmesi
  II. Türk ve Müslümanların ekonomik
   yönden olumsuz yönde etkilenmesi
 III. Avrupa'da Atlas Okyanusu kıyısındaki
   limanların önem kazanması
Yukarıda sıralanan gelişmeler
   aşağıdakilerden hangisinin sonucudur?
A)Rönesans
B) Haçlı Seferleri
C) Reform
D) Coğrafî Keşifler
• Aşağıdakilerden hangisi Sanayi Devrimi'nin yol aç-tığı
   sonuçlarından biri değildir?
A-Üretim maliyetlerinin düşmesi
B- Papalık ve kilisenin güç kazanması
C-Üretim miktarının artması
D-Ulaşım sisteminin gelişmesi

Avrupa'da Sanayi İnkılâbıyla birlikte küçük atölyeler yerlerini
   büyük fabrikalara bırakmış, bu durum üretimin artmasına
   neden olmuştur.
         Sanayi İnkılâbı'yla birlikte fabrikalar için gerekli olan
   hammadde ihtiyacının artması, aşağıdaki gelişmelerden
   hangisine neden olmuştur?
A)İpek ve Baharat yolları önem kazanmıştır.
B) Soylular güç kazanmıştır.
C) Sömürgecilik rekabeti hızlanmıştır.
D) Osmanlı Devleti'nin ihracatında artma meydana gelmiştir.
Hindistan'dan başlayarak İran Körfezi ve
  Irak üzerinden Suriye Limanlarına veya
  Kızıldeniz yoluyla Süveyş ve Akabe'ye,
  oradan da kara yoluyla İskenderiye'ye
  ulaşan yola ne ad verilir?
A- İpek Yolu
B- Kral Yolu
C-Baharat Yolu
D- Kürk Yolu
Coğrafi Keşiflerin aşağıda verilen
  sonuçlarından hangisi Osmanlı Devleti’nin
  ekonomisini olumsuz yönde etkilemiştir?
A) Kiliseye ve din adamlarına duyulan
  güvenin azalması
B) Akdeniz limanları, Baharat ve İpek
  yollarının önemini kaybetmesi
C) Avrupa kültür ve uygarlığını yeni
  keşfedilen yerlere yayılması
D) Yeni bitki ve hayvan türlerinin
  keşfedilmesi

Contenu connexe

En vedette

Islahat Hareketleri Lale Devri
Islahat Hareketleri Lale DevriIslahat Hareketleri Lale Devri
Islahat Hareketleri Lale Devriesmus2
 
Poster+presentation+AJP+edited+8.8+amh
Poster+presentation+AJP+edited+8.8+amhPoster+presentation+AJP+edited+8.8+amh
Poster+presentation+AJP+edited+8.8+amhAnish Patel
 
7. Sınıf Sosyal Bilimler 5. Ünite Sosyal ve Ekonomik Hayat
7. Sınıf Sosyal Bilimler 5. Ünite Sosyal ve Ekonomik Hayat7. Sınıf Sosyal Bilimler 5. Ünite Sosyal ve Ekonomik Hayat
7. Sınıf Sosyal Bilimler 5. Ünite Sosyal ve Ekonomik Hayatenesulusoy
 
Turk islamastronomibilginleri-091101093151-phpapp01
Turk islamastronomibilginleri-091101093151-phpapp01Turk islamastronomibilginleri-091101093151-phpapp01
Turk islamastronomibilginleri-091101093151-phpapp01Erol Kocabaş
 
Osm bilimadmalari
Osm bilimadmalariOsm bilimadmalari
Osm bilimadmalariali arzawa
 
Turk Islam Astronomi Bilginleri
Turk Islam Astronomi BilginleriTurk Islam Astronomi Bilginleri
Turk Islam Astronomi Bilginleriderslopedi
 
yeni̇çağ avrupa slayti
 yeni̇çağ avrupa slayti yeni̇çağ avrupa slayti
yeni̇çağ avrupa slaytitenibeyazzenci
 

En vedette (8)

Islahat Hareketleri Lale Devri
Islahat Hareketleri Lale DevriIslahat Hareketleri Lale Devri
Islahat Hareketleri Lale Devri
 
LALE DEVRİ
LALE DEVRİLALE DEVRİ
LALE DEVRİ
 
Poster+presentation+AJP+edited+8.8+amh
Poster+presentation+AJP+edited+8.8+amhPoster+presentation+AJP+edited+8.8+amh
Poster+presentation+AJP+edited+8.8+amh
 
7. Sınıf Sosyal Bilimler 5. Ünite Sosyal ve Ekonomik Hayat
7. Sınıf Sosyal Bilimler 5. Ünite Sosyal ve Ekonomik Hayat7. Sınıf Sosyal Bilimler 5. Ünite Sosyal ve Ekonomik Hayat
7. Sınıf Sosyal Bilimler 5. Ünite Sosyal ve Ekonomik Hayat
 
Turk islamastronomibilginleri-091101093151-phpapp01
Turk islamastronomibilginleri-091101093151-phpapp01Turk islamastronomibilginleri-091101093151-phpapp01
Turk islamastronomibilginleri-091101093151-phpapp01
 
Osm bilimadmalari
Osm bilimadmalariOsm bilimadmalari
Osm bilimadmalari
 
Turk Islam Astronomi Bilginleri
Turk Islam Astronomi BilginleriTurk Islam Astronomi Bilginleri
Turk Islam Astronomi Bilginleri
 
yeni̇çağ avrupa slayti
 yeni̇çağ avrupa slayti yeni̇çağ avrupa slayti
yeni̇çağ avrupa slayti
 

Similaire à ZAMAN İÇİNDE BİLİM

İletişim Tarihi 1 - Sözlü ve Yazılı Kültür
İletişim Tarihi 1 - Sözlü ve Yazılı Kültürİletişim Tarihi 1 - Sözlü ve Yazılı Kültür
İletişim Tarihi 1 - Sözlü ve Yazılı KültürJavanshir Gadimov
 
Yazının tarihçesi
Yazının tarihçesiYazının tarihçesi
Yazının tarihçesionurberke142
 
Bibliyografi ders1
Bibliyografi ders1Bibliyografi ders1
Bibliyografi ders1recep uslu
 
Tarihte İlk Kütüphaneler ve Kütüphanelerin Tarihi
Tarihte İlk Kütüphaneler ve Kütüphanelerin TarihiTarihte İlk Kütüphaneler ve Kütüphanelerin Tarihi
Tarihte İlk Kütüphaneler ve Kütüphanelerin TarihiProf.Dr. İbrahim USLU
 
İletişim Tarihi 2 - Tipografik Kültür
İletişim Tarihi 2 - Tipografik Kültürİletişim Tarihi 2 - Tipografik Kültür
İletişim Tarihi 2 - Tipografik KültürJavanshir Gadimov
 
Müslümanların Bilime Katkısı
Müslümanların Bilime KatkısıMüslümanların Bilime Katkısı
Müslümanların Bilime Katkısıtrkyem
 
Slayt türkdilii
Slayt türkdiliiSlayt türkdilii
Slayt türkdiliiUğur Uysal
 
Türkiye'de ve Dünya'da Engelli Turizmi
Türkiye'de ve Dünya'da Engelli TurizmiTürkiye'de ve Dünya'da Engelli Turizmi
Türkiye'de ve Dünya'da Engelli TurizmiEzo Ebru Bağcı
 
Geçmişten bugüne icat ve keşifler
Geçmişten bugüne icat ve keşiflerGeçmişten bugüne icat ve keşifler
Geçmişten bugüne icat ve keşiflertugrulandtugrul
 
1_2.hafta.pdf
1_2.hafta.pdf1_2.hafta.pdf
1_2.hafta.pdfdeha11
 
Geçmişten Günümüze Buluşlar
Geçmişten Günümüze BuluşlarGeçmişten Günümüze Buluşlar
Geçmişten Günümüze BuluşlarProje Okulu
 
Bilim tarihi
Bilim tarihiBilim tarihi
Bilim tarihiaslibakis
 
Rengin hoca ödev künye
Rengin hoca ödev künyeRengin hoca ödev künye
Rengin hoca ödev künyeHatice Kesgeç
 
Rengin hoca ödev künye
Rengin hoca ödev künyeRengin hoca ödev künye
Rengin hoca ödev künyeHatice Kesgeç
 
Trk bilim adamlari
Trk bilim adamlariTrk bilim adamlari
Trk bilim adamlariali arzawa
 

Similaire à ZAMAN İÇİNDE BİLİM (20)

İletişim Tarihi 1 - Sözlü ve Yazılı Kültür
İletişim Tarihi 1 - Sözlü ve Yazılı Kültürİletişim Tarihi 1 - Sözlü ve Yazılı Kültür
İletişim Tarihi 1 - Sözlü ve Yazılı Kültür
 
Yazının tarihçesi
Yazının tarihçesiYazının tarihçesi
Yazının tarihçesi
 
Bibliyografi ders1
Bibliyografi ders1Bibliyografi ders1
Bibliyografi ders1
 
Tarihte İlk Kütüphaneler ve Kütüphanelerin Tarihi
Tarihte İlk Kütüphaneler ve Kütüphanelerin TarihiTarihte İlk Kütüphaneler ve Kütüphanelerin Tarihi
Tarihte İlk Kütüphaneler ve Kütüphanelerin Tarihi
 
Yazinin tarihi
Yazinin tarihiYazinin tarihi
Yazinin tarihi
 
Sunum
SunumSunum
Sunum
 
Istanbul tarihi
Istanbul tarihiIstanbul tarihi
Istanbul tarihi
 
Istanbul
Istanbul Istanbul
Istanbul
 
İletişim Tarihi 2 - Tipografik Kültür
İletişim Tarihi 2 - Tipografik Kültürİletişim Tarihi 2 - Tipografik Kültür
İletişim Tarihi 2 - Tipografik Kültür
 
Müslümanların Bilime Katkısı
Müslümanların Bilime KatkısıMüslümanların Bilime Katkısı
Müslümanların Bilime Katkısı
 
Slayt türkdilii
Slayt türkdiliiSlayt türkdilii
Slayt türkdilii
 
Türkiye'de ve Dünya'da Engelli Turizmi
Türkiye'de ve Dünya'da Engelli TurizmiTürkiye'de ve Dünya'da Engelli Turizmi
Türkiye'de ve Dünya'da Engelli Turizmi
 
Geçmişten bugüne icat ve keşifler
Geçmişten bugüne icat ve keşiflerGeçmişten bugüne icat ve keşifler
Geçmişten bugüne icat ve keşifler
 
1_2.hafta.pdf
1_2.hafta.pdf1_2.hafta.pdf
1_2.hafta.pdf
 
Geçmişten Günümüze Buluşlar
Geçmişten Günümüze BuluşlarGeçmişten Günümüze Buluşlar
Geçmişten Günümüze Buluşlar
 
Bilim tarihi
Bilim tarihiBilim tarihi
Bilim tarihi
 
Rengin hoca ödev künye
Rengin hoca ödev künyeRengin hoca ödev künye
Rengin hoca ödev künye
 
Rengin hoca ödev künye
Rengin hoca ödev künyeRengin hoca ödev künye
Rengin hoca ödev künye
 
3000, 5000, 7000 ?
3000, 5000, 7000 ?3000, 5000, 7000 ?
3000, 5000, 7000 ?
 
Trk bilim adamlari
Trk bilim adamlariTrk bilim adamlari
Trk bilim adamlari
 

Plus de Erol Eftekkin

Alanlarına göre bazı İnkılaplar
Alanlarına göre bazı İnkılaplarAlanlarına göre bazı İnkılaplar
Alanlarına göre bazı İnkılaplarErol Eftekkin
 
Anadolu medeniyetleri 6.sınıf
Anadolu medeniyetleri 6.sınıfAnadolu medeniyetleri 6.sınıf
Anadolu medeniyetleri 6.sınıfErol Eftekkin
 
Selçuklular ve di̇ğer türk devletleri̇
Selçuklular ve di̇ğer türk devletleri̇Selçuklular ve di̇ğer türk devletleri̇
Selçuklular ve di̇ğer türk devletleri̇Erol Eftekkin
 
SİYASAL ALANDA YAPILAN İNKLP.
SİYASAL ALANDA YAPILAN İNKLP.SİYASAL ALANDA YAPILAN İNKLP.
SİYASAL ALANDA YAPILAN İNKLP.Erol Eftekkin
 
İklimler ve insanlar
İklimler ve insanlarİklimler ve insanlar
İklimler ve insanlarErol Eftekkin
 
Osmanli soru sunusu 2011
Osmanli soru sunusu 2011Osmanli soru sunusu 2011
Osmanli soru sunusu 2011Erol Eftekkin
 

Plus de Erol Eftekkin (10)

İnkılaplar
İnkılaplarİnkılaplar
İnkılaplar
 
TARIM
TARIMTARIM
TARIM
 
Alanlarına göre bazı İnkılaplar
Alanlarına göre bazı İnkılaplarAlanlarına göre bazı İnkılaplar
Alanlarına göre bazı İnkılaplar
 
Anadolu medeniyetleri 6.sınıf
Anadolu medeniyetleri 6.sınıfAnadolu medeniyetleri 6.sınıf
Anadolu medeniyetleri 6.sınıf
 
Selçuklular ve di̇ğer türk devletleri̇
Selçuklular ve di̇ğer türk devletleri̇Selçuklular ve di̇ğer türk devletleri̇
Selçuklular ve di̇ğer türk devletleri̇
 
Sarimsak
SarimsakSarimsak
Sarimsak
 
SİYASAL ALANDA YAPILAN İNKLP.
SİYASAL ALANDA YAPILAN İNKLP.SİYASAL ALANDA YAPILAN İNKLP.
SİYASAL ALANDA YAPILAN İNKLP.
 
Türk i̇nkılabı
Türk i̇nkılabıTürk i̇nkılabı
Türk i̇nkılabı
 
İklimler ve insanlar
İklimler ve insanlarİklimler ve insanlar
İklimler ve insanlar
 
Osmanli soru sunusu 2011
Osmanli soru sunusu 2011Osmanli soru sunusu 2011
Osmanli soru sunusu 2011
 

ZAMAN İÇİNDE BİLİM

  • 1. SOSYAL BİLGİLER 4. ÜNİTE BİLİMSEL GELİŞMELER
  • 2. ZAMAN İÇİNDE BİLİM BULUŞLARIN SERÜVENİ • Teknolojiyi hayatlarını kolaylaştırmak ve iyileştirmek için insanların kullandığı araç ve sistemleri geliştirebilmenin bilgisi olarak tanımlayabiliriz. İnsanlığın ortak ürünü olan bilim ve teknoloji insanlıkla yaşıttır. Aşağıda da görüldüğü gibi İlkçağ uygarlıkları da bilimsel ve teknolojik gelişmelere katkıda bulunmuşlar hatta taş devrinde bile silah, araç ve gereçler yapılmıştır. Bu nedenle teknolojiyi günümüze yakın bir zamanda çıkıvermiş bir gelişme olarak kabul edemeyiz.
  • 3. MÖ 4241 Mısırlılar ilk hassas takvimi yaptı MÖ 3500 Mezopotamya’daki Sümerler yazıyı ilk defa kullandı MÖ 3200 Tekerleğin ilk defa Sümerler tarafından kullanıldığı varsayılır MÖ 3000 Mısır’da Hiyeroglif ( Resim yazısı) sistemi bulundu MÖ 3000 Babil’de ilk defa ürün toplama makinesi kullanıldı MÖ 700 Lidyalılar ilk defa madeni parayı kulandı MÖ 540 Miletli Tales Geometri okulunu kurdu MÖ 450 Tarihin Babası denilen Heredot Dünya haritası çizdi MÖ 200 Yunanlı Arşimet Kaldıraç Kanunlarını keşfetti
  • 4. Tarihsel süreçte önemli dönüm noktaları oluşturan buluşlardan bazıları: Tekerlek:Bütün çağların en önemli mekanik icadı kabul edilir. Kesilen ağaç kütüklerinin yuvarlandığının görülmesi tekerleğin yapılması fikrini doğurmuştur. En eski tekerlek günümüzden 5 bin yıl önce Mezopotamya’da yapılmıştır. Çömleklerin toprağı şekillendirmede yardımcı bir araç olarak kullandıkları tekerleğin arabalara takılması ulaşımda köklü bir dönüşüme neden oldu. İlk tekerlek kalın kalasların yan yana getirilip tutturulduktan sonra yuvarlak biçimde kesilmesiyle elde edilen disklerdir.
  • 5. BARUT: Çok eski bir tarihi vardır. M.Ö. 1000 yıllarında, Çinliler, ateşi bir savaş silahı olarak kullanırlardı. Avrupa’da, ateşli silahlarla barut, ilk kez XIII. yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır. XIV. yüzyılda da, barutun topçuluk alanında kullanılması geliştirilmiştir. Topun bugünkü anlamıyla ilk olarak İngilizlerle Fransızlar arasındaki Yüzyıl Savaşı’nda kullanılmıştır. Barut silahlardan başka yol yapımında ve maden çıkarmada da kullanılmaktadır.
  • 6. CAM:Suni camın ilk olarak nasıl üretildiğine dair hiçbir kanıt olmamasına rağmen, Romalı bir tarihçi olan Pliny, camı ilk olarak Fenikeli denizcilerin bulduğuna işaret eder. Hikayeye göre denizciler, Suriye'nin Prolemais bölgesindeki sahilde bir kamp kurarlar ve ateş yakarak kaplarını, aynı zamanda yükleri olan soda blokları üzerine koyarlar. Ertesi gün uyandıklarında, ateşin sıcaklığından dolayı kum ve sodanın camı oluşturduğunu görürler.
  • 7. Camın ilk olarak Mısırlılar ve Finikeliler tarafından M.Ö. 2. yüzyılda üretildiği söylense de, Mezopotamya'da bulunan ilk cam örneklerinin tarihi, M.Ö. 3. yüzyıla dayanmaktadır. Cam eski zamanlarda çoğu kez kralların himayesinde ve krala bağlı olarak faaliyet gösteren atölyelerde veya zengin müşterilerin gereksinimlerini karşılamak amacıyla üretilmiştir. Bununla beraber, ilk günden beri değerli taşlara ve insan eliyle yapılmış madeni eşyalara alternatif olarak üretilmiş ve kullanılmıştır. Roma Dönemi'nden itibaren, hemen hemen tüm cam eşyaların üretiminde taş,maden ve seramik eşyalar taklit edilmiştir
  • 8. • Türklerde cam sanatı Selçuklularla beraber başlıyor ve İstanbul'un alınışından sonra Osmanlı döneminde gelişiyor. İstanbul ve çevresinde birçok cam atölyesi kuruluyor. 14. yüzyılın başlarında Çubuklu yakınlarında kurulan Kristal Cam imalathanesinde Çeşm-i Bülbül adı verilen bir cam çeşidi yapılmaya başlanıyor. 20. yüzyıla gelinceye kadar cam yapımında seri üretime geçilemiyor. Türkiye'de çağdaş anlamda ilk cam fabrikası 1934 yılında Paşabahçe'de kuruluyor.
  • 9. • Cam, bardak, vazo, tabak, sürahi, çanak, kase, süs eşyası, akvaryum, dolap kapağı gibi alanlarda kullanılmasından başka ilkçağlarda başarılı olanlara bazı hükümdarlar tarafından madalya olarak verilmiş özellikle İbn-i Heysem’in optik alanındaki çalışmalarından bir süre sonra gözlük olarak da kullanılmaya başlanmıştır.Günümüzde modern binaların bir çoğunun dışı camla yapılmaktadır.
  • 10. MUM Günümüzden yaklaşık 2 bin yıl önce yapılmıştır. Mum, çevresi balmumu ya da donyağı sarılmış bir fitilden oluşur, yakılan fitilin alevi balmumunun bir bölümünü eritir; böylece fitil sürekli yanarak ışık saçar. Mumlar gazyağıyla aydınlatmanın yaygınlaştığı 19. yüzyıla kadar başlıca yapay ışık kaynaklarındandır.
  • 11. SÖZ UÇAR YAZI KALIR Tarih, insanın yazıyı bulmasıyla başladı. Yazıyı bulan ilk uygarlık Sümerlerdir. Kil tablet üzerine yazdıkları harflerin biçimi çiviye benzediği için bu yazıya “Çivi Yazısı” denmiştir. Eski mısırlıların kullandığı resimli yazıya “Hiyeroglif” denir.bu yazıda harfler resimlerle ifade edilir.duvara ve anıtlara yazılırdı. Arapça güzel yazı anlamına gelen “hat” yazımı bir meslek haline gelmiştir. Hat ile uğraşan kişilere “Hattat” denir. Atatürk’ün 1 Kasım 1928 yılında yaptığı harf devriminden sonra ülkemizde Latin alfabesi kullanılmaktadır. 1 Ocak 1929’da yeni Türk Alfabesinin öğretimi için Millet Mektepleri açılmıştır. Atatürk 1931’de Türk tarih Kurumu’nu kurarak eğitim alanında adımlar atmıştır.
  • 12. MÜREKKEP: M.Ö. 1300’e doğru Çinliler ve Mısırlılar, kandillerde yakılan yağdan çıkan isi suyla ve bitki zamklarıyla karıştırma yoluyla hazırlanan mürekkebi buldular. Ardından, aşıboyası gibi toprakta bulunan boyarmaddeleri katma yoluyla, çeşitli renklerde mürekkepler yapmayı öğrendiler. Ortaçağ’da basımcılıkta kullanılmaya uygun yağ türevli mürekkepler geliştirildi ama yazı mürekkebi ve kurşunkalem gibi icatlar, ancak Yeniçağ’da gerçekleştirildi. Dolmakalem ve tükenmez kalem gibi daha yakın dönemlerin yenilikleri, yazı yazarken kalemi sürekli mürekkebe batırma ya da mürekkeple doldurma gereğini ortadan kaldırdı.
  • 13. • Yazının ilk olarak Sümer rahipleri tarafından kullanıldığı bilinmektedir. Yumuşak kil üzerine sivriltilmiş uçlu kamış parçaları ile şekiller çizilerek gerçekleştirilmiştir. Kullanılan kil tabletin kızgın fırınlarda pişirilmesi ile ise kalıcı yazı elde edilmiştir Sümer rahipleri yazıyı, tapınak ve depolarda bulunan malları ve bunları tapınaklara veren kişileri kaydetmek amacı ile kullanmışlardır. Yazı bu kayıtları tutarken bu işlemleri gerçekleştirenlerin isimlerini belirtme sorunu doğmuştur..
  • 14. • Sümer yazısının ilk yaygın örneklerinde; zirai ürünleri temsil eden tahıl, koyun, dana, balık, dağ, çocuk vb. yazılar onlara benzeyen şekillerle ifade edilmiştir. Zamanla böyle nesneye benzetilmeye çalışılan şekiller çizme yerine daha basit yazılı şekiller kullanılmaya başlanmıştır. Heceleme sisteminin geliştirilmesi ve kelimelere takılar eklenmesi, konuşma dili ile yazıyı giderek birbirine yaklaştırmış ve bütünsel bir iletişim aracı meydana gelmiştir. Alfabenin evrimi ve bugün kullandığımız Latin alfabesine ulaşılması ise, Semitik bir ırk olan Fenikeliler’in, Sümerler’in yazı sistemi üzerine geliştirdiği sembollere dayanmaktadır. Mezopotamya’nın kuzey batısında ve bugünkü Lübnan çevresinde yaşayan deniz ticaret ile ünlü Fenike’liler İ.Ö. 2. millenyumda Fenike (Semitik) alfabesini icat etmişlerdir
  • 15.
  • 16.
  • 17. Matbaa ve Baskı Tekniğinin Gelişmesi Eskiden, her kitap tek tek elle yazılarak çoğaltılabiliyordu. Kitap basımına 6. yüzyılda Çinliler ve Japonlar öncülük ettiler. Bu iş için, resim ya da işaretlerin oyma kabartma halinde işlendiği kalıplar kullanılıyordu; bir kağıt tabakası mürekkep sürülmüş kalıba bastırıldığında kalıptaki resim, işaret ya da şekiller kağıda geçiyordu. Uygur Türklerinin de ağaçtan yapılmış bir baskı tekniği kullandıkları bilinmektedir. Çinlilerin 11.yüzyılda buldukları harf dizgisi, Avrupa’da 15.yüzyılda Johannes Gutenberg’in geliştirdiği baskı tekniğine önemli katkıda bulunmuştur. Gutenberg’in geliştirdiği tipo baskı tekniği, ucuz ve çabuk uygulama sağlanıyordu. Bugünün matbaasında harflerden kitaba yolculuk şu aşamalardan geçmektedir.
  • 18.
  • 19. • Osmanlı döneminde Sultan 2. Beyazıt'ın 1492 yılında topraklarına kabul ettiği engizisyondan kaçan yahudiler, matbaa tekniğini beraberlerinde getirmişlerdi. Osmanlı'ya gelişlerinden hemen bir yıl sonra, David ve Samuel ibn Nahmias kardeşler 1493 yılında İstanbul'da ilk basımevini (matbaayı) kurdular. Kendilerine Tevrat ve dini kitaplar basma izni verilmişti. Bu sebepten sadece Tevrat, dua ve din tarihi kitapları basılmıştır.
  • 20. • Osmanlı topraklarında çalışan ilk matbaadan 234 yıl sonra İbrahim Müteferrika, Lale Devri olarak bilinen dönemde padişah III. Ahmet ve sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın da yoğun çabalarıyla 1727 yılında matbaasını kurmuştur.16 Aralık 1727 günü çalışmaya başlayan Matbaada basılan ilk kitap Kitab-ı Lügat-ı Vankulu (Vankulu sözlüğü)’dür. Mütefferika yaşamı boyunca 23 cilt halinde 17 eser basmıştır. Ancak kitapların maliyetlerinin ve buna bağlı olarak fiyatlarının çok yüksek olması matbaacılığın yaygınlaşmasını engellemiştir.
  • 21. • BİLİM MİRASI Bilim, dünya ve dünyanın işleyişi hakkında bilgi toplama ve bunlarla ilgili sorulara cevap verme sürecidir. Bilim insanı ise bilgi toplayan, soru soran, gözlem ve deneylerle sorunlarına cevaplar arayan kişidir. Bu tür sorulara cevap verme sürecinin başlangıcı, insanların yaşamlarını sürdürme ihtiyacının ortaya çıkardığı bilgi anlayışına kadar dayanır. 9 ve 12. yüzyıllar arasında Türk İslam dünyasında bilim yükselme devrini yaşamıştır. Endülüs, Buhara, Türkistan ve Bağdat başta olmak üzere birçok yerde hükümdarlar ünlü bilgin ve şairleri saraylarına çekerek onlardan yararlanmışlardır.
  • 22. • BİLİM MİRASI • Yüzyıllardır insanoğlunun dünyadaki yaşama ortamına duyduğu merak, yaşama standartlarını yükseltecek bir etkinliğe bürünmeye başladı. Olağan gibi görünen olayları anlama çabası, aslında dünyanın gizemlerle dolu bir yer olduğunu ve bunları çözümlemek gerektiği gerçeğini doğurmuştur. Geleneksel bilim sadece anlamaya ve çözmeye gereksinim hissetse de, ileri safhalara bölünen bilim türleri sadece çözmeyi değil çözümden öte ilerlemeyi de kapsar. Geçmişe bakıldığında en önemli sayılan bilim dalları matematik, geometri, astronomi ve tıptır. Çok çeşitli matematiksel çözümleme sistemlerinin geliştirildiği ilk zamanlardan bu yana hala yeni formüller, sistemler, teoriler geliştirilmektedir, bu bilimin sürekliliğine bir örnektir.
  • 23. Türk-İslam bilimi kendinden önce gelen Yunan, Hint bilim geleneklerini devraldı, özümsedi, yeni sentezlerle evrensel buluşlara ulaştı. Trigonometri, cebir ve astronomiyi geliştirdi. Bu birikim latince ve ibraniceye çevrilip Avrupa’ya taşındı, bilim mirası önemli ölçüde zenginleşti. Avrupalılar 12. yüzyıldan itibaren özellikle İspanya ve Sicilyadaki islam medeniyetinde yararlandılar. Medreseleri örnek alarak üniversiteler kurdular. Haçlı Seferleri ile birçok buluş ve teknik bilgiyi ülkelerine taşıdılar. 15.yüzyılda Coğrafi Keşifler ve Rönesans ile başlayan yaklaşık 200 yıllık keşif süreci Reform ile hız kazanmış Aydınlanma Çağı ve Sanayi İnkılabı ile yükselmiştir.
  • 24. • BİRUNİ: Eylül 973'te Harezm'de doğdu. Birûnî, Harezm sarayında astronomi ve matematik öğrendi. Harezm’deki kargaşalıklar yüzünden bir süre İran'da kaldı. Harezm'e döndükten sonra, Sultan Memun bin el- Memun'un sarayında İbni Sina, İbn Miskeveyh, Ebu Nasr gibi bilginlerle birlikte çalıştı. El Biruni, o zamanın bilginleriyle Buhara'da tanışmış, evrenin yapısı, serbest düşme ve diğer fizik yasalarını ve bölünmez parçacıklar üzerinde mektupla yaptığı bazı tartışmalar vardır. 1010 yılında El-Memun Akademisi'ne kabul edildi. Gazneli Mahmut Harezm'i işgal edince, El Biruni ile birlikte binlerce kişiyi tutsak aldı. Bunu izleyen on yıl içinde astronomi ve matematik çalışmalarının doruğuna erişti. Bu tutsaklığı sırasında, anayurtlarından sürülmüş ve tutsak olan Hint'li bilginlerle tanıştı. Birçok dilde ilmi çeviriler yaptı.Gazneli Mahmut kendisi için “Sarayımın en değerli hazinesi.” demiştir.
  • 25. • ALİ KUŞÇU: Asıl adı Ali Bin Muhammet'tir. Türk-İslam dünyasının büyük astronomi ve kelam alimi olan Ali Kuşçu, 15. yüzyıl başlarında Semerkant'ta doğdu. Babası Muhammed, ünlü Türk Sultanı ve astronomu Uluğ Bey'in kuşçusu olduğu için, ailesi "Kuşçu" lakabıyla meşhur oldu. Küçük yaştan itibaren matematik ve astronomiye ilgi duyan Ali Kuşçu, devrin en büyük alimleri olan Bursalı Kadızâde Rumî, Gıyâseddin Cemşîd ve Muînuddîn Kâşî’den matematik ve astronomi dersi aldı. Daha sonra bilgisini artırmak için Kirman'a gitti. Burada Hall-ü Eşkâl-i Kamer (Ay Safhalarının Açıklanması) adlı risale ile Şerh-i Tecrîd adlı eserini yazdı. Ali Kuşçu, Semerkant ve Kirman'da eğitimini tamamladıktan sonra Uluğ Bey'e yardımcı ve rasathanesine müdür oldu. 1449'da hacca gitmek istedi. Tebriz'de Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan kendisine büyük saygı gösterdi ve Fatih'le barış görüşmelerinde yardımını istedi.
  • 26. Ali Kuşçu, Uzun Hasan'ın sözcülüğünü yaptıktan sonra Fatih'in davetiyle İstanbul'a geldi. Osmanlı - Akkoyunlu sınırında II. Mehmed'in emriyle büyük bir törenle karşılanan Ali Kuşçu, Ayasofya medresesine müderris oldu. Ali Kuşçu, 16 Aralık 1474 tarihinde İstanbul'da vefat etti.
  • 27. • TAKİYÜDDİN, 1570 yılında İstanbul'a gelir gelmez gözlemevi kurma arzusunu gerçekleştirmek üzere dönemin önemli bilginleriyle temasa geçmiş, bu ilgi ve isteği Vezir Sokullu Mehmet Paşa ve Hoca Saadettin tarafından desteklenmiştir. Bu ikisi, III. Murat'ı Takiyüddin'in yönetimi altında bir gözlemevi kurulması konusunda ikna etmeyi başarmışlar, konu sonunda Divân'a götürülerek onaylanmış ve böylece Takiyüddin, padişahın adıyla anılacak bir zîc hazırlamakla görevlendirilmiştir (1575).İnşası 1577'de tamamlanan ve bir süre gözlemlere ev sahipliği yapan İstanbul Gözlemevi'nin ömrü ne yazık ki uzun olmamış; bina 1580'de yıktırılmıştır.
  • 28. ASTRONOMİYİ (GÖKBİLİMİNİ) GELİŞTİREN YABANCI VE MÜSLÜMAN BİLİM ADAMLARININ EN ÖNEMLİLERİ ŞUNLARDIR: BATLAMYUS EL-FERGANİ (805–880), Gök cisimlerinin hareketleri üzerine yazılar yazdı, dünyanın eksen eğikliğinin hesaplanmasını sağlayacak gözlemlerde bulundu. EL-KİNDİ (801–873), filozof ve ansiklopedici bilgin, gökbilim üzerine 16 eser yazdı. EL-BATTANİ (855–923), gökbilimci ve matematikçi EL-HAREZMİ (780-850): Türkistanlı matematikçi. EL-FARABİ (872–950) büyük filozof ve bilgin. EL-KHUJANDİ 10. yy.’ın sonunda Tahran yakınında bir gözlemevi inşa etti. ÖMER HAYYAM (1048–1131), cetveller hazırladı, takvimi geliştirdi. IBN EL-HAYTHAM (965–1039), matematikçi ve fizikçi. EL-BİRUNİ, (973–1048), matematikçi, gökbilimci ve ansiklopedici. EL-TUSİ (1201–1274), filozof, matematikçi, gökbilimci ve ilahiyatçı; trigonometrinin kurucularından biri olarak kabul edilir.
  • 29. ULUĞ BEY ( 1394- 1449 ALİ KUŞÇU (1403 - 1474 ) Türk gökbilimci, matematikçi ve dilbilimci TAKİYÜDDİN ( 1521-1585) GİORDANO BRUNO (GORDANO BURUNO) 1548-1600 TYCHO BRAHE ( TİKO BIRAH) 1546-1601 GALİLEO ( GALİLE) 1564-1642 JOHANNES KEPLER ( YOHAN KEPLER) 1571-1630 ISAAC NEWTON ( AYZEK NİVTON) 1642-1727 ALBERT EİNSTEİN ( ALBERT AYNŞTAYN) 1879-1955 1957 İlk yapma uydu Ruslar tarafından uzaya fırlatıldı. Yine aynı yıl Layka adında bir köpek Ruslar tarafından uzaya gönderildi.1961’de ise YURİ GAGARİN adında bir Rus uzaya çıkan ilk insan oldu. 1969’da Apollo 11 adlı uzay aracıyla uzaya giden Amerikalı NEİL ARMSTRONG aya ilk ayak basan yanındaki arkadaşı EVDİN ALDRİN ise ikinci ayak basan insan oldu. MİCHEL COLLİN ise yörüngede kalarak arkadaşlarını bekledi.
  • 30. • DEĞİŞİM VE GELİŞİM • İnsanoğlu var olduğundan beri evreni ve çevresinde olup biten olayları öğrenme, araştırma merakı içerisinde olmuştur.Ancak ne yazık ki bilim adamları her zaman özgürce araştırmalar yapamamış, düşüncelerini açıklama ve yayma konusunda bazen değişik engellerle karşılaşmışlardır.Örneğin Skolastik düşünce böyle bir engeldir. • Skolastik Düşünce Ortaçağ Avrupa'sında görülmüştür. Fertlerin her türlü gelişiminden bu bozuk düzenin devam etmesi için Kilise-Derebeylik rejimi bilim, kültür ve sanata ait her şeye yasaklama getirmiş ve Kilisenin her söylediğinin doğru olduğu fikri topluma benimsetilmiştir. Nerdeyse din adamlarından başka hiç kimse okuma ve yazma bilmiyordu. Bu yüzden Latinceye çevrilecek kitapların birçoğunu din adamları çeviriyordu. Kilisenin söylediklerinin tersini söyleyenlere çok büyük cezalar verilmiştir. Dünyanın döndüğünü iddia eden Galileo (1564-1642) gibi bir bilim adamı yanmaktan bu iddiasını ancak yalanlayarak kurtulabilmiştir.(1616) 1633'te yazdığı bir kitap yasaklandı ve Kutsal Engizisyon'ca müebbet hapse mahkum edildi. Cezası kendi evinde göz hapsine çevrildi. Yetmiş yaşında olmasına rağmen hapsedilen Galileo kör oldu ve 1642 yılında öldü.
  • 31.
  • 32. • Avrupa Skolastik Düşünceden ilk kez Haçlı Seferleri sırasında İslam toplumları ile tanıştığında kurtulma fırsatını yakalayacaktır. Çünkü Ortaçağda Avrupa’da bunlar yaşanırken İslam dünyasındaki bilim adamları düşüncelerini özgürce ifade edebiliyordu. Biruni, Farabi, İbn-i Sina, Harezmi, Ömer Hayyam, Ali Kuşçu gibi bir çok bilim adamı önemli eserler yazmışlardır. Yazılan eserlerin bir çoğu Avrupalılara ilham kaynağı olmuş ve bilim gelişmiştir. İslam dünyasındaki bilimsel gelişmeler yavaşlamış Avrupa ise Rönesans ve Aydınlanma Çağı ile birlikte bilimsel alanda oldukça ilerleme göstermiştir.
  • 33. • Coğrafi Keşiflerden sonra Kilisenin söylediklerinin yalan olduğu anlaşılınca kiliseye ve din adamlarına duyulan güven azaldı. Matbaanın kullanılması ve kitapların bollaşması, ucuzlaması, Coğrafi keşiflerle zenginleşen tüccarların sanatçıları, bilim adamlarını koruması gibi bir çok değişik sebeplerle ortaya çıkan Rönesans ile Avrupa toplumunun kültürel alanda yaptığı atılım ve Reform Hareketleri sayesinde Kilisenin düşünce ve fikir alanındaki egemenliğine son vermiştir. Bilimsel gelişmelerin önündeki engellerin ortadan kalkması ile Batı dünyasındaki bilim adamları Doğu dünyasının bilimsel birikimlerinden faydalanmaya ve onları geliştirmeye başladılar.
  • 34. • Anayasamızda 25, 26 ve 27. maddelerle bilim ve sanat alanında çalışma yapanların her türlü hakları güvence altına alınmıştır. • DÜŞÜNCE VE KANAAT HÜRRİYETİ • ANAYASAMIZIN 25. MADDESİ – Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. • Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.
  • 35. • DÜŞÜNCEYİ AÇIKLAMA VE YAYMA HÜRRİYETİ • MADDE 26. – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.
  • 36. • BİLİM VE SANAT HÜRRİYETİ • MADDE 27. – Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir. • Yayma hakkı, Anayasanın 1 inci, 2 nci ve 3 üncü maddeleri hükümlerinin değiştirilmesini sağlamak amacıyla kullanılamaz. • Bu madde hükmü yabancı yayınların ülkeye girmesi ve dağıtımının kanunla düzenlenmesine engel değildir.
  • 37. • COĞRAFİ KEŞİFLER • Orta Çağın sonuna kadar Avrupalılar, dünyanın pek az yerini tanıyorlardı. Coğrafya bilgisinin artması ve gemicilikteki gelişmeler sonucu açık denizlere çıkan Avrupalılar, yeni kıtalar ve ülkeler keşfetmeye başladılar.İşte Avrupalıların 15.yüzyılın sonunda başlatıp 16.yüzyıl boyunca da devam ettirdikleri yeni yerler bulma girişimlerine Coğrafi Keşifler denir.
  • 38.
  • 39. • Keşiflerin Nedenleri: • *1-Doğu ülkeleriyle doğrudan ticaret yapmak için yeni yolların aranması başta gelir. Orta Çağda Doğudan gelen ipek, baharat, altın, elmas, inci gibi değerli mallar, Avrupa’ya iki önemli yoldan ulaşıyordu. Bu yollardan birincisi, Çin’den başlayıp Karadeniz kıyılarına ulaşan İpek Yoluydu.Bu yol Türklerin elindeydi.İkinci yol olan Baharat Yolu ise Hindistan’dan başlıyor, bir kolu Basra Körfezi ne ulaşıyor, diğer kolu ise Mısır ve Suriye limanlarında sona eriyordu.Türk ve Müslüman tüccarların bu yolları izleyerek Hindistan ve Çin’den getirdiği mallar,Venedik ve Cenevizliler tarafından Avrupa’ya ulaştırılıyordu.Bu ticaret sayesinde doğu ülkeleri oldukça zenginleşmişti.Ancak bu mallar birkaç defa el değiştirdiği için Avrupa’da çok pahalıya satılıyordu.
  • 40. • *2-Avrupalılar, doğu ülkelerinin içinde bulunduğu zenginlik ve bolluk hakkında abartılı bilgiler edinmiştir. Özellikle, Venedikli gezgin Marko Polo’nun ( 1254-1324) 1271 yılında başlayıp 24 yıl sürmüş olan Asya Seyahatini yazdığı eserinde doğunun zenginliklerini okudukları hikayeler, Avrupalılarda doğu ülkelerine karşı büyük ilgi ve merak uyandırmıştır. *Ortaçağda Avrupalıların dünya hakkındaki bilgileri çok azdı. Avrupalılar, Haçlı seferleri sırasında Müslümanların coğrafya bilgisinden yararlandılar ve dünyanın yuvarlak olduğunu öğrendiler. Bunu sonucunda var olan haritaları geliştirip daha doğru haritalar yaptılar. • *3-Pusula kullanımının yaygınlaşması, gemicilerin deniz ve okyanuslara güvenle açılmalarını sağladı. *Gemicilik tekniğinin ilerlemesi ile 15. yüzyıldan itibaren açık denizlere dayanıklı ve büyük gemiler yapıldı. Bu da keşiflerin başlamasında önemli bir etken oldu. • *4- Hristiyanlık dinini ve Avrupa Kültürünü geniş alanlara yaymak istediler.
  • 41.
  • 42. • KEŞİFLERİN SONUÇLARI: • 1-Coğrafi keşiflerin dünya tarihinde çok önemi, sosyal, siyasi ve ekonomik sonuçları oldu. • 2-Bulunan yeni ticaret yolları nedeniyle Akdeniz limanları, İpek ve Baharat yolları eski önemini kaybetti.( 1869’da Süveyş Kanalının açılması ile eskisinden daha önemli hale gelmiştir.) • 3-Atlas Okyanusu kıyısındaki bazı limanlar hızla gelişti ve büyük birer ticaret merkezi haline geldi. • 4- Amerika’da birçok eski uygarlığın olduğu öğrenildi. Keşfedilen yerlerden bol miktarda altın ve gümüş gibi değerli madenler ile çeşitli ham maddeler Avrupa’ya taşındı. • 5-Ticaretle uğraşan burjuva sınıfı zenginleşti ve güç kazandı. Burjuvalar, soyluların topraklarını satın almaya başladılar. Böylece, soylular eski güçlerini ve ayrıcalıklarını kaybettiler.
  • 43. • 5-Avrupalı devletler keşfettikleri yerleri egemenliklerine alarak sömürge imparatorluklarını kurdular. Keşif seferleri düzenlenen ülkelerin kaynaklarından yararlanan Avrupa’nın denizci ülkeleri kısa sürede zenginleşti. Zenginleşen ailelerin, kültür ve sanat hareketlerini desteklemeleri Rönesans’ın başlamasında etkili oldu. • 6-Yeni dünyaya özgü bazı ürünler (tütün, patates, domates, şeker kamışı, vanilya, kakao vb.) Avrupa’ya ve oradan da dünyanın diğer bölgelerine yayıldı. Keşfedilen ülkelerde Hristiyanlık dini yayıldı. Ancak Avrupa’da da kiliseye ve din adamlarına olan güven azaldı. Çünkü kilise ve din adamları, dünyanın düz olduğu vb. birçok yanlış bilgiyi savunmuşlardı. • 7-Başta Amerika’ya olmak üzere, keşfedilen yerlere Avrupa’dan yoğun göçler oldu. Bu göçler sonucunda Avrupa kültür ve uygarlığı daha geniş bir alana yayıldı.
  • 44. TARİH KEŞFEDİLEN YER KEŞFEDEN DENİZCİ VEYA GEZGİNLER 1487 Ümit Burnu Bartolomeu Dias 1489 Hindistan’a ulaşılması Vasko dö Gama Ümit Burnu’nu aşarak Hindistan’a ulaştı. 1492 Amerika (San Salvador) Kristof Kolomb ( Daha sonra Amerika Vespuçi buranın yeni bir kıt’a olduğunu anlar. Bu olay ardından, İspanyollar bölgeye akın eder: 1492 Haiti Kristof Kolomb 1497-99 Afrika ve Hindistan kıyıları Vasco de Gama 1521 Filipin Adaları Ferdinand Magellan (Dünyanın yuvarlak olduğunu kanıtlama niyetiyle yola çıkar. Yolda ölünce, yardımcısı Del Kano yola devam edip Doğu’dan İspanya’ya varır, dünyanın yuvarlak olduğu anlaşılır. 1642 Tasmanya A. Tasman 1642 Yeni Zelanda A. Tasman 1739 Bering Boğazı Bering 1909 Kuzey Kutbu Peary 1911 Güney Kutbu R. Amundsen 1926 Güney Kutbu R. Amundsen ve Nobile
  • 45. RÖNESANS 15. ve 16. yüzyılda Avrupa’da meydana gelen edebiyat, kültür, güzel sanatlar, bilim ve fikir alanındaki yenilik ve gelişmelere Rönesans denir. “Yeniden doğuş” anlamına gelen Rönesans İtalya’da başlamıştır.
  • 46. RÖNESANS’IN NEDENLERİ • Matbaanın icadı, kağıdın bol ve ucuza elde edilmesi sonucunda okuma-yazma oranının artması, düşünce ve sanatın yayılması • Coğrafi Keşiflerden sonra Avrupa’da sanatı seven ve sanatçıları koruyan zengin bir sınıfın oluşması • Bizans ve Roma dönemine ait eserlerin tanınması ve benzerlerinin yapılmaya çalışılması • Avrupa’nın ekonomik alanda güçlenmesi
  • 47. Rönesans’ın öncelikle İtalya’da başlamasının nedenleri ise; • İtalya’nın Haçlı Seferlerinden sonra Akdeniz ticareti ile zenginleşmesi • İtalya’da Roma ve Yunan kültürlerinin izlerinin bulunması • İtalya’nın İslam ülkeleri ile sürekli ilişki içinde olması • İtalyan’ın (Vatikan) dini merkez olması
  • 48. . İtalyan fikir adamı ve yazarlarından Machiavel (1469-1530, Hükümdar adlı eseriyle meşhurdur.) Ressamlardan Rafael (1483-1520) aynı zamanda heykeltraş, mimar ve edebiyatçı da olan Leonardo da Vinci (1452-1591), Mikelanj (1475-1564) bu devirde İtalya’da yetişen sanatkarlardır. Fransa, edebiyat ve fikir sahalarında İtalya’yı geçerek; edebiyatta Montaigne (1533-1592) yetişmiştir. Almanya’da daha çok dini alanda değişiklikler oldu. Almanya’da hümanizm akımında Luther (1483-1546)yetişti. İngiltere’de tiyatro sahasında eserleriyle tanınan Şekspir (1564-1610), İspanya’da Donkişot yazarı Cervantes (1547-1616), Polonya’da İslam alimlerinden sonra Avrupa’da ilk defa dünyanın güneş etrafında döndüğünü söyleyen Kopernik (1473-1543) yetiştiler. Rönesans devrinde yapılan eserler Avrupa’da hala mevcuttur. Rönesans’ın Ressam ve heykeltraşların tablo ve heykelleri müzelerde bulunmaktadır. öncüleri
  • 49. Rönesans’ın Sonuçları • Avrupa’da skolastik düşünce yıkıldı. Fen bilimleri ve pozitif düşünce gelişti. • İncil çeşitli dillere çevrildi. Reform hareketinin başlamasına neden oldu. • Felsefe, sanat ve edebiyatta yeni akımlar ortaya çıktı. • Akıl, bilim, deney ve gözlem ön plana çıktı. • Evren hakkında yeni bilgilere ulaşıldı. • Çağdaş Avrupa’nın temelleri atıldı. Günümüz bilim ve sanat dünyası Rönesans sanat ve biliminin mirasına sahiptir.
  • 50. REFORM 16. yüzyılda Hristiyanlığın Katolik mezhebizde yapılan değişikliklere ve yeni düzenlemelere Reform denmiştir. Reform’un Nedenleri: • Katolik Kilisesi’nin amacından uzaklaşması • Papa ve Kiliselerin zenginleşmesi karşısında halkın fakirleşmesi, halkın kilisenin mallarına el koymak istemesi • Rönesans ile yayılmaya aşlayan özgür düşünce sayesinde din adamlarının ve kilise uygulamalarının eleştirilmesi • Matbaa sayesinde İncil’in çoğaltılması ve din adamlarının anlattıkları ile dini metinlerdeki ifadelerin farklılığını görmeleri
  • 51. • Lüks ve israf içinde yaşayan din adamlarının dini kendi çıkarları için kullanmaları • Haçlı seferlerinin başarısız olması, Coğrafi Keşifler ile Hıristiyanlıktaki bazı inançların yanlışlığının anlaşılması, akıl ve bilimin ön plana çıkması sonucu din adamlarına duyulan güvenin sarsılması Katolik Kilisesi’ne karşı ilk isyan Almanya’da Martin Luther başlatmıştır. Luther yayınladığı bildiri ile; “Tanrı ile kul arasına kimsenin giremeyeceğini, günahları ancak Tanrı’nın affedebileceğini” açıklamıştır. Papa’nın Luther’i afaroz etmesi üzerine Protestanlık hareketi başlamış ve Avrupa’da şiddetli mezhep savaşları yaşanmıştır.
  • 52. Katolik Kilisesi’ne karşı ilk isyan Almanya’da Martin Luther başlatmıştır. Luther yayınladığı bildiri ile; “Tanrı ile kul arasına kimsenin giremeyeceğini, günahları ancak Tanrı’nın affedebileceğini” açıklamıştır. Papa’nın Luther’i afaroz etmesi üzerine Protestanlık hareketi başlamış ve Avrupa’da şiddetli mezhep savaşları yaşanmıştır.
  • 54. Reform’un Sonuçları • Katolik mezhebi parçalandı. Protestanlık , Kalvenizm ve Anglikanizm gibi mezhepler ortaya çıktı. • Protestanlığın yayıldığı yerlerde kiliselerin mallarına el konuldu. • Eğitim ve öğretim kilisenin elinden alınarak laikleştirildi. • Avrupa’da düşünceyi ve gelişmeyi engelleyen dini faktörler ortadan kalktı. • Kilise ve din adamları saygınlığını kaybetti. Katolik Kilisesi kendini düzeltmek zorunda kaldı.
  • 55. AYDINLANMA ÇAĞI 18.yüzyılda Avrupa’da ortaya çıkan ve her konuda akla öncülük tanıyan düşünce sitemidir. Bu düşünce sisteminin etkisiyle bilim alanında büyük gelişmeler olmuştur. Bu dönemde deney ve gözlem önem kazanmıştır. Bu dönemin önemli bilim insanları Newton, Kopernik, Galie ve Dekart’tır. Ayrıca sosyal bilimler alanında J.J. Russo ve müzik alanında Mozart ünlü kişilerdir.
  • 56. Aydınlanma Çağı’nın Sonuçları • Bilim, sanat, edebiyat, siyaset ve sosyal alanlarda önemli eserler verilmiştir. • Avrupa’da pek çok düşünce sistemi değişmiş, yerini akılcı düşünce almıştır. • Bilimsel ve teknolojik gelişmeler sanayi inkılabının temllerini oluşturmuştur. • Siyasi ve sosyal gelişmeler Amerika Birleşik Devletleri’nin kurulmasında ve Fransız İhtilali’nin çıkmasında etkili olmuştur.
  • 57. • BUHARIN GÜCÜ VE SANAYİ İNKILÂBI • 18. yy.da İngiltere’de başlayıp dünya’ya yayılan el tezgâhlarının yerine fabrikaların kurulduğu, insan gücünün yerine makinelerin kullanıldığı ve seri üretimin yapıldığı teknolojik gelişmelere “Sanayi İnkılâbı” denir.1765 yılında “James Watt” buhar gücünden yararlanılacağını göstermiştir. Sanayi İnkılâbı İngiltere’de insan gücü ile çalışan dokuma fabrikalarının yerine buhar ile çalışan fabrikanın kurulmasıyla başlanmıştır. Sanayi inkılâbı, İngiltere`den sonra Avrupa’nın diğer ülkelerine de yayıldı. Fransa’da sanayi inkılâbının ilk belirtileri yine dokuma sanayinde görüldü.
  • 59. • SANAYİ İNKILÂBININ SONUÇLARI: • *İnsan gücünün yerini makine gücü, imalathanelerin yerini büyük fabrikalar aldı. • *Fabrikalar çoğaldıkça iş alanları arttı. Sanayi merkezleri oluştu. • * 1825’de İngiltere’de ilk buharlı tren yolu yapıldı. 1885’de ilk petrollü araba, 1890’da ise elektrikli tramvay icat edildi. Okyanusları aşabilecek yüksek kapasiteli gemiler inşa edildi. 1790’da ilk demir gemi suya indirildi. Demir yollarının yapımına da hız verildi. Posta sistemi kuruldu, iletişim hızlandı. Bu sayede uzak ülkelerden mal getirilmesi kolaylaştı. İç ve dış ticaret daha da canlandı. • *Teknolojik gelişmeler sayesinde yeni yollar ve kanallar (Süveyş, Panama) açılmış bu durum uluslararası ticareti de canlandırmıştır.
  • 60. • * Tekniğin tarıma uygulanması ile çok sayıda çiftçi işsiz kaldı. Köylerden sanayi kentlerine yoğun göçler olmuştur. Bunlar sanayi kesiminde çalışmaya başladılar. Ücretler düşük seviyelerde kaldı. Kadınların ve küçük çocukların, çok ucuza ve uzun süreli çalıştırılmaları, genel bir hoşnutsuzluğa yol açtı.İşçi sınıfı ortaya çıkmış ve sendikacılık hareketleri yaygınlaşmıştır. • * Üretimin artması, elde edilen malların pazarlanması meselesini ortaya çıkardı. Bu da, Avrupa devletleri arasında kıyasıya bir rekabet ortamı yarattı. Bu sorun Avrupa devletleri arasında sömürge yarışını başlatmış ve 1.Dünya Savaşı’nın en önemli nedeni olmuştur. • *Kapitalizm, liberalizm ve sosyalizm gibi yeni düşünce ve akımları ortaya çıkmıştır.
  • 61. Aşağıdaki Türk devletlerinden hangisi ilk kez ağaçtan yapılmış baskı tekniğini kullanmıştır? A.Hunlar B. Köktürkler C. Uygurlar D. Selçuklular
  • 62. 3.Aşağıdaki bilim insanlarından hangisi diğerlerinden önce yaşamıştır? A.Harezmi B.Biruni C.Galileo D.Aristo 1.Tekerlek 2.Barut 3.Yazı 4.Matbaa Yukarıdaki icatlardan hangisi diğerlerinden daha sonra gerçekleşmiştir? A. 4. B. 3. C. 2. D. 1.
  • 63. 5.Eski Mısırlıların kullandığı resimli yazı aşağıdakilerden hangisidir? A.Hiyeroglif B.Hat C.Khipu D.Çivi Yazısı
  • 64. • Kağıt ve matbaanın kullanılmasıyla, okumak bir ayrıca-lık olmaktan çıkmıştır. Bu durum, kitapların ucuzlama-sına ve insanların doğru bilgiyi öğrenmelerine neden olmuştur. • Bu durum aşağıdakilerden hangisinin oluşumuna katkıda bulunmuştur? A-Merkezi krallıkların güçlenmesine B-Derebeyliklerin etkili olmaktan çıkmasına C-Rönesans Hareketleri'nin başlamasına D-Ticaret faaliyetlerinin hız kazanmasına
  • 65. • 1519 yılında Almanya’da Martin Luther'in kiliseye karşı başlattığı ve kısa sürede diğer Avrupa ülkelerine de yayılan başlattığı hareketine genel anlamda ne ad verilir? A)Reform hareketleri B)Rönesans hareketleri C)Aydınlanma hareketleri D)Coğrafi Keşif hareketleri Yazıyı ilk kullanan uygarlık aşağıdakilerden hangisidir? A- Mısırlılar B- Sümerler C- Bizanslılar D-Uygurlar
  • 66. • Reform Hareketleri ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? • A)16.Yüzyıl’da Avrupa’da meydana gelen dinsel hareketlerdir, • B)Bu hareketler sonucunda, Kalvenizm, Anglikanizm ve Protestanlık gibi yeni mezhepler ortaya çıkmıştır, • C)Bu hareketler Alman Martin Luther tarafından başlatılmıştır, • D)Bu hareketler sonucunda Haçlı Seferleri başlamıştır,
  • 67. • Aşağıdakilerden hangisi Rönesans’ın sebeplerinden değildir? A)Avrupa’da bilim adamları koruyan grupların oluşması B)Edebiyat ve sanat adamlarının bulunması C)Avrupa’da okur yazar oranının artması D) Halkın iyice yoksul düşmesi • “Bütün dünya bir sahnedir”, “Olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu” denilince akla gelen Hamlet, Othello, Hırçın Kız, Batı Yakasının Hikayesi, Romeo ve Juliet, Kral Lear ve Macbet gibi bütün dünyada tanınan tiyatroların yazarı olan Rönesans dönemi sanatçılarından William Shakespeare ( Vilyım Şekspir) hangi ülkede eserler vermiştir? A) Almanya B) İtalya C) İngiltere D) İspanya
  • 68. Leonardo da Vinci’ye ait olan Mona Lisa isimli ünlü tablo hangi dönemde yapılmıştır? A)Rönesans B) Reform C) Aydınlanma Çağı D) Sanayi İnkılabı I- Protestanlık II- Ortodoksluk III- Kalvenizm Yukarıdakilerden hangisi Reform Hareketleri sonrasında ortaya çıkmamıştır? A- Yalnız I B- Yalnız II C-Yalnız III D- I ve II
  • 69. • Aşağıdakilerden hangisi İlk Çağ uygarlıklarının bilime yaptığı katkılarla ilgili olarak verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A-MÖ 1300; Suriye Ugarit’de ilk alfabe kullanıldı. B- MÖ 700; Hititliler tarafından ilk para kullanıldı. C-MÖ 450; Heredot dünya haritası çizdi D-MÖ 200; Yunan Arşimet kaldıraç kanunlarını keşfetti
  • 70. Gazneli Mahmut ile birlikte Hindistana giderek, Hintlilerin dillerini, örf ve adetlerini, ilim ve sanat eserlerini inceleyip “el-Hind” adlı eserini yazdı. Bu Kültürü Yunan kültürü ile karşılaştırdı.Dünya medeniyetlerini batı ve doğu olmak üzere ikiye ayırdı.Aristo ve Batlamyus’un teorilerinde yanlış bulduğu tarafları gösterip düzeltmiştir.Matematik, astronomi, eczacılık, felsefe, tarih, coğrafya gibi bilimlerle uğraşan ve 100’den fazla eser veren Gazneli Mahmut’un “Sarayımın en değerli hazinesi” dediği Türk-İslam düşünürü aşağıdakilerden hangisidir? A-Nasreddin Tusi B- İbn-i Haldun C- Ömer Hayam D- Biruni
  • 71. Aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır? A-Barutun icadı Coğrafi Keşiflerin başlamasını sağlamıştır. B- Tekerleğin icadı ulaşımın gelişmesini sağlamıştır C- Kağıt ve matbaanın icadı okuma yazma oranını artırmıştır. D- Teleskop astronominin gelişmesini sağlamıştır
  • 72. I. İlkçağdan beri bilinen önemli ticaret yollarının değişmesi II. Türk ve Müslümanların ekonomik yönden olumsuz yönde etkilenmesi III. Avrupa'da Atlas Okyanusu kıyısındaki limanların önem kazanması Yukarıda sıralanan gelişmeler aşağıdakilerden hangisinin sonucudur? A)Rönesans B) Haçlı Seferleri C) Reform D) Coğrafî Keşifler
  • 73. • Aşağıdakilerden hangisi Sanayi Devrimi'nin yol aç-tığı sonuçlarından biri değildir? A-Üretim maliyetlerinin düşmesi B- Papalık ve kilisenin güç kazanması C-Üretim miktarının artması D-Ulaşım sisteminin gelişmesi Avrupa'da Sanayi İnkılâbıyla birlikte küçük atölyeler yerlerini büyük fabrikalara bırakmış, bu durum üretimin artmasına neden olmuştur. Sanayi İnkılâbı'yla birlikte fabrikalar için gerekli olan hammadde ihtiyacının artması, aşağıdaki gelişmelerden hangisine neden olmuştur? A)İpek ve Baharat yolları önem kazanmıştır. B) Soylular güç kazanmıştır. C) Sömürgecilik rekabeti hızlanmıştır. D) Osmanlı Devleti'nin ihracatında artma meydana gelmiştir.
  • 74. Hindistan'dan başlayarak İran Körfezi ve Irak üzerinden Suriye Limanlarına veya Kızıldeniz yoluyla Süveyş ve Akabe'ye, oradan da kara yoluyla İskenderiye'ye ulaşan yola ne ad verilir? A- İpek Yolu B- Kral Yolu C-Baharat Yolu D- Kürk Yolu
  • 75. Coğrafi Keşiflerin aşağıda verilen sonuçlarından hangisi Osmanlı Devleti’nin ekonomisini olumsuz yönde etkilemiştir? A) Kiliseye ve din adamlarına duyulan güvenin azalması B) Akdeniz limanları, Baharat ve İpek yollarının önemini kaybetmesi C) Avrupa kültür ve uygarlığını yeni keşfedilen yerlere yayılması D) Yeni bitki ve hayvan türlerinin keşfedilmesi