2. EMILE DURKHEIM
(15 Nisan 1858-15 Kasım 1917)
• Fransız sosyolog,
sosyolojinin
kurucularından.
• 19.yüzyılın sonunda
Fransız sosyolojisini
kurmuş olduğu L’Annee
Sociologique isimli yayınla
çok etkilemiştir.
3. DURKHEIM’A GÖRE;
• Toplumsal olaylar bireyi aşkındır. Birey, toplumsal
olaylara katılır.
• Toplumsal olaylar genelde bireyi ve bireyler arası
ilişkileri belirleyen bilim, sanat, din, hukuk,
ekonomi, ahlak ve siyaset kaynaklı olduğundan,
her birey için toplumsal olaylara duyarlı olmak
kaçınılmaz bir zorunluluktur.
• İnsan genel doğruları tartışıp araştırmadan ve
üzerinden düşünmeden, toplumdan alır ve bu
doğrular bireyin doğa,evren olguları ve ilişkileri
için temel dayanak olur.
4. • Durkheim bilgi anlayışında toplumun görüşünü
örnek alır. Bilgide en genel kavramlar tek tek
şeylerin tümünden bağımsız olmayıp tersine
onlara uygulanabilen, topluma ilişkin kavramlar
olduklarından en geçerli kavramlardır. Bu
kavramların mutlak doğru oldukları söylenemez
fakat zaman içinde toplumun yapısına uygun
olarak oluşmuşlardır.
• Din sosyolojisi ile ciddi anlamda ilgilenmiştir.
• Durkheim, inançlı bir kimse davranışlarda
bulunurken Tanrı'sını nasıl gözetirse "birey"inde
davranışlarda bulunurken toplumu aynı şekilde
gözettiğini ileri sürer.
5. • Durkheim toplumu bir bütünü oluşturmak
amacıyla farklı işlevler üstlenmiş parçalardan
oluşan biyolojik bir organizmaya benzetirken
bu toplumun onu oluşturan bireylere
indirgenemeyecek nitelikte bağımsız,
bireylerin üzerinde (yani bireylerden daha
önemli) bir gerçekliği olduğunu düşünür ve
savunur.
• İşlevselci bir toplum modeli benimseyen
Durkheim için toplumsal düzen ve dayanışma
bir toplumun işlevsel öncelikli
gereksinimlerinin en başında gelmektedir.
6. • Durkheim’a göre toplumda düzen ve
dayanışmanın kaynağı iş bölümü ve
uzmanlaşmadır. İş bölümü arttıkça bireylerin
birbirine olan bağımlılığı da artmaktadır.
Durkheim evrimci işlevselci bir bakış açısı
sergilediği Toplumsal İşbölümü adlı
çalışmasında hem toplumsal düzen ve
dayanışmanın hem de toplumsal değişmenin
sırasıyla mekanik ve organik adı altında iki
farklı ideal tipinden söz eder.
7. • Mekanik dayanışma benzeşmeye dayalı basit bir
iş bölümünün olduğu geleneksel toplumlarda söz
konusudur. Bu düzen ve dayanışma tipinde
kolektif bilinç ve kolektif kimlik bireysel bilinç ve
kimliklerden daha güçlü ve baskındır.
• Organik dayanışma ise farklılaşmaya dayalı
karmaşık bir iş bölümü ve uzmanlaşmanın olduğu
modern toplumlarda söz konusudur.
• Durkheim’a göre mekanik dayanışma daha çok
sanayi öncesi toplumlarda, organik dayanışma ise
daha çok sanayi toplumlarında görülmektedir.
8. • Durkheim'e göre işbölümü, "Farklı ama bir bütün
içindeki faaliyetleri yerine getiren kişi ya da
grupları koordine etmeyi sağlayan, istikrarlı bir
düzenlemeyi anlatır". Tanımdan da anlaşılacağı
gibi işbölümü bir toplum içinde düzenlemeyi ve
istikrarı sağlayan bir işleve sahiptir. Ona göre,
işbölümünün gerçek işlevi "iki ya da daha fazla
insan arasındaki bir dayanışma duygusu
yaratmaktır" . Onun için, toplumdaki işbölümü
görevler veya sorumluluklarda belli ölçüde
uzmanlaşmayı gerektirdiği için maddi nitelikte bir
toplumsal olgudur . Durkheim toplumsal evrimi
işbölümü olgusu temelinde açıklamaktadır.
9. • Durkheim'e göre, modern toplumlarda birey
kolektif bilincin kıskacından kurtulmuştur ve
bireyselliğini ve kişiliğini daha rahat ortaya
koymaktadır . Modern toplumda insanların
daha çok birliktelik içinde olmalarının nedeni
kolektif bilinç değildir. Çünkü bu toplumlarda
insanları bir arada tutan şey ortak inanç ve
duygulardan çok, bireylerin birbirlerine olan
ihtiyaçlarıdır. Diğer bir değişle, işbölümü
sonucu birbirlerine yükledikleri ve
birbirlerinden bekledikleri işlevsel ihtiyaçlan
onları daha çok bir arada tutmaktadır.
10. DURKHEIM’A GÖRE İŞBÖLÜMÜ,
SUÇ VE CEZA İLİŞKİSİ
• Toplumlardaki bütün suçların tek ortak özelliği,
her toplumun bütün üyelerince dışlanan
davranışlar olmasıdır.
• Modern toplumlarda suç sayılacak davranışları
engellemek ve işlenmesi halinde cezalandırmak
için belirli hukuk kuralları uygulanır.
• Medeni hukuk toplum yaşamında olması
gerekenleri belirtirken, ceza hukuku yaptırımları
belirtir.
• Bir geleneğin yazılı hukuka dönüşüp yasalaşması,
anlaşmazlık konularının daha belirli çözümler
gerektirmesinden dolayıdır.
11. ORTAK BİLİNÇ
‘Bir toplumu oluşturan üyelerin
ortalamasında yaşayan inanç ve duyguların
tümü, kendine özgü yaşamı olan belli bir
dizge oluşturur. Buna ortak bilinç
denilebilir.’ Emile Durkheim
• Suç, ortak bilincin güçlü ve belirli
durumlarını inciten bir edimdir diyebiliriz.
12. Modern Toplumda Barış ve
İşbölümü İlişkisi
• Tüm dünyada kardeşlik ve barış düşü
gerçekleşebilir mi?
• Bütün insanların aynı amaç için işbirliği yapıp aynı
yaşamı yaşadığı bir dünya ortamına ulaşmak
mümkün mü?
• ‘Bireysel bencilliği hafifletebilecek tek güç,
kümenin gücüdür; kümelerin bencilliğini
hafifletebilecek tek güç ise onları içinde
bulunduran bir başka kümenin gücüdür.’ Emile
Durkheim.